Malign hastalıkların seyrinde böbrek fonksiyonlarında bozulma ONKOLOJİDE BİFOSFONAT KULLANIMININ RENAL GÜVENİLİRLİĞİ-BİFOSFONATLAR GERÇEKTEN MASUM MU?



Benzer belgeler
MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım

Kronik Hepatit B Tedavisinde Zor Vakaların Yönetimi. Uz. Dr. Eyüp Arslan

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

ONKOLOJİDE İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ ORGAN YETMEZLİKLERİNDE ETKİLEŞİM

METASTATİK MESANE CA DA TEDAVİ SIRALAMASI

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

İnsülin Tedavisi ve Böbrek Hastalıkları. Dr Rahmi Yilmaz Hacettepe Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme. Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Multiple Myelom Radyoterapi Uygulamaları. Prof.Dr. Serra KAMER

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

genellikle böbrek yetmezliği göstergesi preanalitik hata kaynakları çok sağlıklı değerlendirme için

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ VE ROMATOLOJİ B.D. ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ PATOLOJİ KURSU KASIM, 2016

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Diyaliz Sıklığını Azaltma ve Diyalizden Çıkarma Kararı Nasıl Verilmeli. Dr. Hüseyin ÇELİKER Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde 1., 2., 3. basamak tedaviler

Targeted Treatment in the Management of Bone Metastases: DENOSUMAB

HİBRİT TEDAVİLER. Dr. Aykut SİFİL Dokuz Eylül Üniversitesi

24 Ekim 2014/Antalya 1

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

Polikistik Böbrek Hastalığının Tedavisinde Yenilikler

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya

Kemik metastazlarında reirradiasyon

ERKEN EVRE SEMİNOM OLGUSU

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Böbrek Yetersizliğinin Onkolojik Farmakoloji Açısından Tanımlanması Ve Değerlendirmede Pratik Yaklaşımlar

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

İLAÇLARIN NEFROTOKSİK ETKİLERİ BÖBREK HASTALIKLARINDA İLAÇ KULLANIMI

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

YAŞLI HASTAYA YAKLAŞIM

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Kanser Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Ve Nefrotoksisite DRUGS USED IN THE TREATMENT OF CANCER AND NEPHROTOXICITY

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Rekürren/Metastatik Baş Boyun Kanserleri Tedavisinde Son Gelişmeler

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon

Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Yaklaşımlar

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

GEBELİK VE MEME KANSERİ

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

LİTERATÜR GÜNCELLEMESİ KLİNİK NEFROLOJİ. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

HEMODİYALİZE GEÇ BAŞLAMAK GEREKLİDİR. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

KBY de ESA TEDAVİSİ. Prof Dr. Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı. Türk Nefroloji Derneği Nefroloji KIŞ OKULU 2011

Mulders et. al. Eur Urol 2014, 65(5)

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım. Adjuvan Kemoterapi. Prof. Dr. N. Faruk AYKAN İstanbul 2004

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

KANSER TEDAVİSİNE BAĞLI ORTAYA ÇIKAN MUKOZİTLER İÇİN MASSC/ISOO KANITA DAYALI KLİNİK UYGULAMA REHBERİ

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

Slayt semineri Tümöre bağlı nefrektomilerde eşlik eden renal parankim lezyonları

Yrd.Doç.Dr.Hikmet TEKÇE Dr. Nazım ERKURT

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Meme kanserli hastalarda kemik metastazı tedavisinde bifosfonatlar

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Transkript:

DERLEME ONKOLOJİDE BİFOSFONAT KULLANIMININ RENAL GÜVENİLİRLİĞİ-BİFOSFONATLAR GERÇEKTEN MASUM MU? Sevgi Şahin SB Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nefroloji Kliniği, istanbul, Türkiye Gönderilme Tarihi: 01 Ağustos 2007 Kabul Tarihi: 20 Ağustos 2007 ÖZET Böbrekler ve elektrolitler ile ilgili problemler malign hastalıkların seyri veya tedavisi ile ilişkili olarak, akut böbrek yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, renal tubuler hastalıklar şeklinde geniş bir spektrumda görülebilir. Kemoterapötik ajanlar kadar non-kemoterapötik ajanlar da glomerul, tubul, interstisyum veya böbrek mikrodolaşımını etkileyerek, belirti vermeyen bir kreatinin yüksekliğinden diyaliz ihtiyacı gösteren akut böbrek yetmezliğine kadar giden klinik bir tabloya yol açabilir. Söz konusu komplikasyonlar sıklıkla önlenebilir ve geri çevirilebilir olmaları nedeni ile çok önemlidir. Bifosfonatlar güçlü anti-resorptif etkileri ile metastatik kemik hastalığı tedavisinde ideal olan non-kemoterapötik ilaçların değerli bir grubudur. Malign hastalıkların iskelet sistemi ile ilgili komplikasyonlarında yaygın olarak kullanılırlar. Kanser hastalarında genişletilmiş indikasyonlarla kullanımları ve etkinliklerine ilave olarak tedavi sırasında gelişen böbrek yetersizliği vakaları bildirilmesi nedeni ile nefrotoksik etkilerinin dikkatle irdelenmesi gerekir. Görülme sıklığı ve kemik metastazı potansiyeli göz önüne alındığında, bifosfonat kullanımında meme kanseri ayrı bir önem taşır. Malign hastalık seyrinde veya tedavisi sürecinde gelişen böbrek yetersizliği günümüzde önemli bir komplikasyon olarak durmaktadır. Söz konusu komplikasyonun önlenebilir olması nedeni ile, risk taşıyan ilaçların bilinmesi, hasta bazında yaşanabilecek istenmeyen etkileri en aza indirecek, hastanın daha ileri onkolojik tedavi almasına olanak sağlayacaktır. Anahtar sözcükler: nefrotoksisite, bifosfonat, malignite A NEPHROLOGIST S VIEW TO RENAL SAFETY OF BISPHOSPHONATES ABSTRACT A variety of renal diseases and electrolyte disorders may be associated with malignancy or its treatment. The spectrum of disease in this setting includes acute renal failure (ARF), chronic renal failure, and tubular disorders. Chemotherapeutic agents as well as non-chemotherapeutic drugs can affect the glomerulus, tubules, interstitium or the renal microvasculature, with clinical manifestations that range from an asymptomatic elevation of serum creatinine to acute renal failure requiring dialysis. Fortunately, these complications are often preventable or reversible with prompt diagnosis and treatment. Bisphosphonates are a valuable class of non-chemotherapeutic drugs with potent anti-resorptive actions that make them ideal for treating metastatic bone disease. And they are widely used to treat skeletal complications of malignancy. Expanding indications for use in cancer patients warrant careful review of the renal toxicities associated with this medication class. In addition to their efficacy, renal insufficiency during bisphosphonate therapy were reported. In considering its incidence rates and skeletal metastasis potential, breast cancer is particularly important for this subject. Renal failure remains an important complication of cancer and its treatment. The spectrum of cancer-associated renal disease has changed in the past 20 years, in large part as a result of the use of newer chemotherapy regimens. Early diagnosis and treatment of renal failure is vital both to improve renal outcomes and to ensure that patients are best prepared for further oncologic treatment. Close cooperation with oncology colleagues is essential to improve outcomes in these complex patients. Key words: nephrotoxicity,bisphosphonates, malignancy Malign hastalıkların seyrinde böbrek fonksiyonlarında bozulma görülmesi çok çeşitli nedenlere bağlı olabilir (Tablo 1). Malign hastalığın böbreği infiltre etmesi, tümörün üriner sisteme basısı, neoplastik hücre yıkımının artması sonucu gelişen tümör lizis sendromu, malignite zemininde gelişen hiperkalsemi, kemoterapötik ajanların böbrek üzerine yan etki potansiyelinin yüksekliği; malign hastalık seyrinde gelişen böbrek fonksiyon bozukluğu nedenlerine örnek olarak sayılabilir. Bunlar arasında ilaç yan etkilerine bağlı olarak gelişen böbrek problemleri müdahale edilebilir hatta, önlenebilir olmaları nedeni ile önemlidir. İlaçlara bağlı nefrotoksisite gelişiminde ilaca ait faktörlerin rolü olduğu kadar, hastaya ait özellikler de önem taşır. Hastanın yaşı, 120

Tablo 1. Malign hastalıkların seyrinde gelişen böbrek fonksiyon bozukluğu nedenleri İlaç Nefrotoksisitesi: Kemoterapi ilaçları Antimikrobiyal ilaçlar Antibakteriyel (Örn: Aminoglikozidler) Antifungal (Örn: Amfoterisin B) Antiviral (Örn: Sidofovir) Malign hastalığın kendisine bağlı etkilenmeler: Multiple myelomada böbrek etkilenmeleri Renal hücreli karsinom Lenfoma böbrek tutulumu Kitle etkisine bağlı obstrüksiyon Tümör lizis sendromu Hiperkalsemiye ve hiperkalsemi tedavisine bağlı böbrek etkilenmeleri Kemik iliği nakli sırasında gelişebilen böbrek fonksiyon bozuklukları Paraneoplastik sendrom- Glomerulopatiler serum albumin düzeyi ve komorbid durumu (hipertansiyon, diyabet, böbrek hastalığı öyküsü vb) hastaya ait faktörler olarak sayılabilir. İlaçlara bağlı gelişen nefrotoksik etkiler böbrek yetersizliği geliştirmesi dışında pek çok böbrek hastalığını da taklit edebilir. Hiponatremi, hipomagnezemi, Fanconi sendromu gibi tübüler fonksiyon bozuklukları görülebileceği gibi, proteinüri, ilerleyici renal yetmezlik gibi glomerüler ve interstisyel hasarlanma ile de sonuçlanabileceği hatırda tutulmalıdır. Hastaneye yatırılarak veya ayaktan tedavi edilen akut böbrek yetersizliği olgularının yaklaşık %10 undan ilaç nefrotoksisitesi sorumludur (1). Buna karşın ilaç toksisitesini öngörmek, ilaç doz ayarlaması yapmak sanıldığı kadar kolay değildir. Serum kreatinin ve/veya üre düzeyleri, böbrek fonksiyonunu göstermek açısından çoğu kez yeterli değildir. Kas kitlesi azalmış, malnütrisyonlu hastalarda, yaşlılarda, çocuklarda ve kadınlarda kreatinin düzeyi böbrek hasarını olduğundan az gösterir. Dolayısı ile, hastada renal yan etki veya takip göstergesi olarak sadece serum kreatinin düzeyinde yükselme olmasının beklenmesi hatalı bir yaklaşım olacaktır. Bu nedenle serum kreatinin düzeyi ile birlikte 24 saatlik idrar örneğinde kreatinin klirensi veya MDRD/Cockcroft-Gault formülü ile hesaplanan klirens ile takip edilmesi çok daha akılcıdır (2). Onkoloji pratiğinde ilaç nefrotoksisitesi uzun yıllardır bilinen ve üzerinde önemle durulan bir konudur. Sisplatin, Karboplatin, İfosfamid, Metotreksat gibi kemoterapi ilaçlarının neden olacağı böbrek problemleri klinisyenler tarafından bilinmektedir. Bununla birlikte onkolojide yaygın kullanım alanı bulan ve son yıllara kadar masum kabul edilen bifosfonatların irdelenmesi faydalı olacaktır. Tablo 2. Bifosfonatların renal güvenlik profil farklılıkları İbandronat Zoledronik asit Proteine bağlanma %87 %56 Renal doku yarılanma ömrü (gün) 24 150-200 LLD/renal LOEL faktörü* 25 33 Renal toksisite 3 hafta aralıklı doz 3 hafta aralıklı doz uygulamasında kümülatif uygulamasında toksisite yok kümülatif toksisite *LLD: en düşük letal doz LOEL: gözlenen en düşük etkinlik düzeyi Onkolojide bifosfonatlar gerek hiperkalsemi tedavisinde gerekse metastatik kemik hastalığı ile seyreden meme kanseri ve multiple myeloma gibi tümörlerin neden olduğu iskelet sistemi ile ilintili morbiditeyi azaltmada yaygın olarak kullanılırlar (3) Kemik tutulumu metastatik kanserlerin seyrinde sıklıkla görülen önemli bir komplikasyondur. Malign hastalığın türüne göre değişmekle birlikte; multiple myeloma hastalarında %95, meme ve prostat kanserinde %75, primer akciğer, kolon ve böbrek tümörlerinde ise %15-40 oranında kemik tutulumu görülmektedir (4,5). Kadınlarda en sık görülen kanser ve 40-55 yaş arasındaki kadınlarda en sık ölüm nedeni olan meme kanseri; sıklığı ve iskelet sistemine etkileri ile birlikte değerlendirildiğinde ayrı bir önem taşır (6). Metastatik kemik hastalığı; şiddetli ağrılar, immobilizasyon ve kemik fraktürlerine yol açarak morbiditeyi arttırmakla birlikte, hayatı tehdit eden hiperkalsemilere neden olan kronik bir durumdur. Bu nedenle, tedavi uzun süreli etkin bir palyasyon ve ilaç güvenilirliğini sağlamalıdır. Metastatik kemik lezyonlarında bifosfonatlar standart tedavi seçeneğidir. Oysa ki, bu ilaç grubunun etkinliğini gösteren yeterli çalışma olmasına karşın güvenilirlikleri ile ilgili veriler sınırlıdır. Yetmişli yılların sonlarında, bifosfonatların litik kemik lezyonlarında kullanımı gündeme gelmiş, yan etkileri ile ilgili literatür ise ancak kullanımının üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra oluşmaya başlamıştır (7, 8) Bifosfonatların renal toksisitesinin görülmesinde altta yatan primer malign lezyonun önemi tartışmalıdır. Zoledronik asit kullanımı ile görülen böbrek yetmezliği olgularının rapor edildiği geniş seride, multiple myelomadan sonra meme kanserinin, ilaç kullanımına bağlı böbrek yetmezliği gelişmesinde ikinci sırada yer alması dikkat çekicidir (9). Multiple myelomada bifosfonatlara bağlı renal toksisitenin sık görülmesi veya sık rapor edilmesi; ilaçtan ziyade, myeloma 121

Tablo 3. Pamidronat ve Zoledronik asit ile ilişkili böbrek komplikasyonlarının bildirildiği yayınlar Pamidronat n Tanı (n) Yüksek doz ile tedavi* (n) Tedavi başlangıcı ile komplikasyon görülme zamanı arasındaki süre Böbrek yetmezliği görülen hasta sayısı Markowitz ve ark. 2000 7 Myeloma (5); Meme ca (1) var (5) 15-48 ay 6 Van Doorn ve ark. 2001 1 Meme ca yok 11 ay 1 Desikan ve ark. 2002 5 Myeloma (5) Yes (5) 11 48 ay 2 Lockridge ve ark. 2002 1 Langerhan s histiocytosis No 11 ay 1 Markowitz ve ark. 2002 1 Myeloma Yes 19 ay 1 Banerjee ve ark. 2003 1 Hiperkalsemi Yes 1 hafta 1 Buysschaert ve ark. 2003 1 Hiperparatiroidism Yes 10 ay 1 Barri ve ark. 2004 5 Myeloma (4); Meme ca (1) Yes (2) 4 41 ay 3 Smetana ve ark. 2004 1 MGUS yok 20 ay 1 Kunin ve ark. 2004 1 Myeloma yok 40 ay 1 Zoledronik asit Jones ve ark. 2002 3 Myeloma yok 3 ay 3 Chang ve ark. 2003 72 Myeloma (42), solid tumörler(22), belirtilmemiş 1 242 gün 72 Diğerleri (8) Markowitz ve ark. 2003 6 Myeloma (5), Paget s hast. (1) yok 3 9 ay 6 Tanvetyanon, Choudhury,2004 1 Carcinoid tümör yok 2 ay 1 Munier ve ark 2005 7 Myeloma (2), solid tümörler (5) yok 1 120 gün 7 *Pamidronat ile tedavi >90 mg veya zoledronik asit >4 mg/3 4hafta ~Böbrek fonks bozukluğu serum kreatinin düzeyinde en az 0.5 mg/dl artış (başlangıç düzeyi <1.4 mg/dl ise) veya artış 1 mg/dl (başlangıç düzeyi >=1.4 mg/dl) ise. böbreği olarak adlandırılan durum nedeni ile bu grup hastaya diğerlerine göre daha fazla odaklanmaktan kaynaklanabilir. Birinci ve ikinci jenerasyon intravenöz bifosfonatlar (örn: etidronate, clodronate) hızlı uygulamada renal tubuluslarda kalsiyum-bifosfonat kompleksleri halinde çökerek renal toksisiteye yol açarlar. İkinci jenerasyon bifosfonat olan Pamidronat a ait yan etkiler, 1. jenerasyon bifosfonatlar ile karşılaştırıldığında görece olarak daha az görülmekle birlikte, böbrek toksisitesi olgularının hemen hepsi ağır proteinüri ile ortaya çıkmış, az sayıda hastada ilaç kullanımını takiben 1. hafta içinde ve ağır proteinüri olmaksızın böbrek yetersizliği görülmüştür (10,11). Nefrotik sendrom zemininde böbrek yetersizliği görülen hastalarda prognoz kötü seyretmiş, renal yetersizlik kronikleşmiştir. Bu durum, yüksek doz pamidronat ın tubuler ve podosit epitelial hücre toksisitesine neden olması ile açıklanmaktadır (12). Önce proksimal tubuler hasar gelişir ve bunun sonucunda pamidronatın aktif tubuler sekresyonu bozulur ve yarılanma ömrü uzar. Bu nedenle pamidronat kullanımında renal hasarlanma riskini azaltmaya yönelik tedbir olarak, uzun infüzyon süresine ilave olarak, her uygulama öncesinde düzenli serum kreatinin düzeyi takibi yapılması, renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya nefrotoksisite potansiyeli olan ajanlarla birlikte kullanılmaması önerilmektedir (13). Etkinliği daha az olan eski jenerasyon bifosfonatların yanında, son yıllarda Zoledronik asit ve İbandronat gibi potent 3. jenerasyon amino-bifosfonatlar klinik kullanıma girmiştir. Hiperkalsemi ve metastatik kemik lezyonlarının etkin tedavisinin yanında, preklinik 122

çalışmalarla tümör hücreleri üzerine apoptotik etkileri gösterilen bu ajanların onkoloji pratiğinde yeni ufuklar açacağı öngörülmektedir. Etkinliği yüksek olan bu ajanlardan Zoledronik asit ile ilgili olarak da bildirilmiş ciddi renal yan etkiler mevcuttur. Pamidronat ve Zoledronik asit ile ilişkili böbrek komplikasyonlarının bildirildiği yayınlar Tablo 3 te özetlenmektedir. Zoledronik asit ile ilişkili böbrek yetmezliğine ait en geniş seri 72 hastayı kapsamaktadır. Komplikasyon ilk infüzyondan ortalama 2 ay sonra tanımlanmıştır. On sekiz hastada (%25) ise tek infüzyondan sonra renal yetmezlik gelişmiş ve ilk infüzyondan ortalama 10 gün sonra tanımlanmıştır (9). Uzun dönem izlemde hastaların %38 inde diyaliz ihtiyacı gelişmiş, geri kalanında kreatinin yüksekliği aynı seviyede devam etmiş, bazal düzeye inmemiştir. Az vakalı iki ayrı çalışmada, ilaç kesilmesini takiben birkaç günden- 4 aya kadar değişen bir süre sonra serum kreatinin düzeylerinin tedavi öncesi değerlere döndüğü bildirilmektedir (14,15). Zoledronik asit ile ilişkili böbrek yetersizliği görülen hastaların böbrek biyopsilerinin histopatolojik incelemesinde; ışık mikroskopisinde tipik olarak akut tubuler nekroz, elektron mikroskopide osteoklastlarda görüldüğü gibi tubuler hücrelerde fırçamsı kenar kaybı görülmüştür (14). Zoledronik asitin 8mg dozunun değerlendirildiği Faz III çalışmalar renal toksisite derecesinin yüksekliği nedeni ile durdurulmuş, renal hasarlanma yüksek doz ve kısa infüzyon süresi ile ilişkilendirilmiştir(16,17). Akut böbrek yetersizliği insidansı %9-13 oranında bildirilmiş ve olguların renal patolojisinde interstisyel nefrit olmaksızın diffuz tubuler atrofi saptanmıştır. Hemodiyaliz ihtiyacı gösterecek ölçüde böbrek yetersizliği, tubuler nekroz ve hatta renal komplikasyonlara bağlı gelişen ölümler nedeni ile Zoledronik asitin renal fonksiyon bozukluğu ciddi olan (kreatinin klirensi <30ml/dk) hastalarda kullanılmaması, nefrotoksik ilaç rejimleri alan hastalara başlanmaması, her ilaç uygulamasından önce kreatinin kontrolü yapılması, orta derecede böbrek yetersizliği olan (kreatinin klirensi 30-60ml/dk) hastalarda kademeli doz azaltımına gidilmesi önerilmektedir (13). Renal toksisite iv bifosfonatların grup etkisi değildir (13). Preklinik ve klinik çalışmalar bifosfonatların renal güvenlik profillerinin farklı olduğunu göstermiştir (18). (Tablo 2). Zoledronik asitin renal doku yarılanma ömrünün uzun olması, ve böylelikle böbreğin tamir süreci için yeterli zaman bırakmaması, kümülatif renal toksisitesini açıklar. Faz III çalışmalarında İbandronat ile plasebo arasında ise renal toksisite açısından fark gösterilmemiştir (19, 20). Üçüncü jenerasyon amino-bifosfonat olan İbandronat uzun dönemde etkinliği ile birlikte, güvenilirliği de kanıtlanmış bir tedavi seçeneği olarak gündemdedir (13). Renal hasarlanım göstergeleri olarak serum kreatinin düzeyi, kreatinin klirensi tayini gibi yöntemlere ilave olarak mikroalbuminüri, α-mikroglobulin, N-asetil-β-D- glukozaminidase gibi renal fonksiyona yönelik daha duyarlı göstergelerin takibi ile yapılan klinik çalışmalarda da renal güvenilirliği gösterilmiştir (21). İbandronat ın renal güvenilirliği nedeni ile her uygulama öncesinde renal fonksiyon takibine gerek yoktur (13). Buna ilave olarak nefrotoksisite potansiyeli yüksek olan ilaçlarla (sinerjistik etki göstermediğinden) birlikte doz ayarlamasına gerek olmaksızın kullanım kolaylığı sağlaması, hem hasta hem de klinisyen için önemli avantajlar yaratmaktadır. Özellikle ileri yaşta, hipoalbuminemik veya komorbiditesi olan hasta gruplarında bifosfonat indikasyonu olduğunda İbandronat ilk tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir. İleri evre tümörlerde tedavi ile yaşam kalitesinin uyumlu olması amaçtır. Oysa, malign hastalık seyrinde veya tedavisi sürecinde gelişen böbrek yetersizliği günümüzde önemli bir komplikasyon olarak durmaktadır. Söz konusu komplikasyonun önlenebilir olması nedeni ile, risk oluşturabilecek ilaçlar bilinmeli ve tedavi bireyselleştirilmelidir. Bu yaklaşım, hasta bazında yaşanabilecek yan etkileri ve morbiditeyi en aza indirecek, hastanın daha ileri onkolojik tedavi almasına olanak sağlayacaktır. Kaynaklar 1. Henrich WL. Nephrotoxicity of several newer agents. Kidney Int, 2005; Vol 67, Suppl 94:107-109. 2. Balla J. The issue of renal safety of Zoledronic Acid from a Nephrologist s Point of View. The Oncologist, 2005; 10:306-308. 3. Shenhong Wu, William L Dahut, James L Gulley, The use of bisphosphonates in cancer patients, Acta Oncologica, 2007;46:581-591). 4. Roodman GD, Mechanisms of bone metastasis. N Engl J Med 2004; 350:1655-1664. 5. Coleman RE.Metastatic bone disease : clinical features, pathophysiology and treatment strategies. Cancer Treat Rev 2001; 27:165-176. 6. Jemal A, Siegel R, Ward E, et al. Cancer statistics, 2007; CA Cancer J Clin 2007; 57:43. 7. van Breukelen FJ, Bijvoet OL, van Oosterom AT. Inhibition of osteolytic bone lesions by (3-amino-1-hydroxypropylidene)-1, 1-bisphosphonate (A.P.D.). Lancet. 1979;1(8120):803-5). 8. Cal JC, Daley-Yates PT. Disposition and nephrotoxicity of 3-amino- 1-hydroxypropylidene-1,1-bisphosphonate (APD), in rats and mice. Toxicology. 1990 Dec 17;65(1-2):179-97). 9. Chang JT, Green L, Beitz J. Renal failure with the use of zoledronic acid. N Engl J Med 2003; 349(17): 1676 1679 (discussion pp 1676 1679). 10. Desikan R, Veksler Y, Raza S, et al: Nephrotic proteinuria associated with high dose Pamidronate in multiple myeloma. Br J Haematol 119: 496-499,2002. 11. Banerjee D, Asif A, Striker L et al. Short-term, high-dose pamidronate-induced acute tubular necrosis: the postulated mechanisms of bisphosphonate nephrotoxicity. Am J Kidney Dis 2003; 41(5):E18. 12. Bari YM, Munshi NC, Sukumalchantra S, et al: Podocyte injury associated glomerulopathies induced by pamidronate. Kidney Int 2004; Vol 65, 634-641. 13. Von Moos R. Bisphosphonate treatment recommendations for oncologists. The Oncologist,2005; 10(suppl 1):19-24. 123

14. Markowitz GS, Fine PL, Stack JI et al. Toxic acute tubular necrosis following treatment with zoledronate (Zometa). Kidney Int 2003; 64:281 289. 15. Tanvetyanon T, Choudhury AM. Hypocalcemia and azotemia associated with zoledronic acid and interferon alfa. Ann Pharmacother 2004; 38:418 421. 16. Rosen LS, Gordon D, Tchekmedyian S et al. Zoledronic acid versus placebo in the treatment of skeletal metastases in patients with lung cancer and other solid tumors: a phase III, double-blind, randomized trial-the Zoledronic Acid Lung Cancer and Other Solid Tumors Study Group. J Clin Oncol 2003; 21:3150-3157. 17. Saad F, Gleason DM, Murray R et al. Long-term efficacy of zoledronic acid for the prevention of skeletal complications in patients with metastatic hormone-refractory prostate cancer. J Natl Cancer Inst 2004; 96: 879-882. 18. Body JJ, Pfister T, Bauss F. Preclinical perspectives on bisphosphonate renal safety. The Oncologist, 2005; 10(suppl 1):3-7). 19. Bell R, Diel IJ, Body JJ et al. Renal safety of ibandronate in patients with bone metastases from breast cancer: phase III trial results. EJC Suppl 2 2004;132. 20. Body JJ, Diel IJ, Tripathy D, et al. Intravenous ibandronate does not affect time to renal function deterioration in patients with skeletal metastases from breast cancer: phase III trial results. Eur J Cancer Care 2006; 15:299-302. 21. Neugebauer G, Köhler W, Akinkunmi L, et al. Influence of peak ibandronic acid concentrations after 6mg iv administration with shortened infusion time (15 and 30 minutes ) on renal safety in man. Abstract 486. Proc Am Soc Clin Oncol. 20: 122A.2001). İletişim Sevgi Şahin Tel : 0(216) 566 40 00 E-Posta : sevgisahin66@yahoo.com 124