İşletmelerde Kriz Yönetimi Hitay BARAN

Benzer belgeler
DEĞİŞİM VE KRİZ YÖNETİMİ. Öğr. Gör. Sultan TÜRKMEN KESKİN

HALKLA İLİŞKİLER KRİZ DÖNEMLERİNDE HALKLA İLİŞKİLER

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

BÖLÜM KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

İhale Sürecinde İnşaat Maliyeti ve Kar Marjını Etkileyen Risklerin Durum Değerlendirmesi

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21

HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

KRİZ İLETİŞİMİ VE YÖNETİMİ

Çağdaş Yönetim Yaklaşımları

Girişimciliğin Fonksiyonları

Pazarlama araştırması

KRİZ YÖNETİMİNDE YAPILMASI GEREKENLER

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

1 YÖNETİM VE ORGANİZASYONLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

RİSK TEHDİT FIRSAT KALİTE HEDEFLERİ - DEĞİŞİM. Tehdit ve fırsat nedir? Nasıl değerlendirilir?

STRATEJİK İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASININ İŞLETMELERİN KRİZ YÖNETİMİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ: KONU İLE İLGİLİ BİR UYGULAMA

İŞLETME POLİTİKASI (Dış Çevre Analizi)

ŞİRKETLERDE STRATEJİK YÖNETİM NEDEN ÖNEMLİDİR?

MBA 507 (11) Örgüt Yapısının Temelleri

İNSAN KAYNAĞININ EĞİTİMİ VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Kadir Ardıç Doç. Dr. Yasemin ÖZDEMİR

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

Acil Durum Yönetim Sistemi ICS NFPA 1600

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA

İş Sağlığı ve Güvenliğine Genel Bakış ve Güvenlik Kültürü

Milli Eğitim Bakanlığı ‘Okullarda Güvenlik,Kriz ve Acil Sağlık Yönetimi' Sunumu by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

Bölüm 2. Stratejik Yönetim Süreci ve Unsurları. Stratejik Yönetim Süreci

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

Niçin değişmek zorundayız?

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

İÇ TETKİKÇİ DEĞERLENDİRME SINAVI

İNSAN MÜHENDİSLİĞİ 1

1 PAZARLAMA KAVRAMI VE PAZARLAMANIN GELİŞİMİ

2. HALKLA İLİŞKİLERDE AMAÇLAR VE TEMEL İLKELER 2.1. Halkla İlişkilerde Amaçlar

Planlama Nedir? Planlama Ne Değildir? Başarılı Bir Plan Pazarlama Planlaması

11/10/14. Yeni ürün geliştirme stratejisi Yeni ürün geliştirme süreci Yeni ürün geliştirme yönetimi Ürün yaşam döngüsü stratejileri

Acil Servis Yönetici Sorunları

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KRİZ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I)

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

Giriş. Turizmde Mevsimsellik

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

Karar Verme ve Pazarlama Bilgisi: Yönetim Kurulu Odasına Giden Yol

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

Dış Çevre Analizi. Doç. Dr. Barış BARAZ

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi GENEL ÇEVRE ANALİZİ

ÖRGÜTSEL ÇATIŞMA VE YÖNETİMİ

HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI VE ÖRNEK OLAYLAR

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Ülgen&Mirze Genel Çevre Ölçümleme Teknikleri

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

MTS301 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ. İŞ SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ ve İNSAN KAYNAKLARI

İletişim: Bir düşüncenin, bilginin, haberin veya mesajın kişiler, gruplar ve örgütler arasında karşılıklı değiş tokuş sürecidir.

ÖRGÜTSEL YAPI VE ÇALIŞANLARIN İŞLE İLGİLİ DAVRANIŞLARI

Bölüm 2. Stratejik Yönetim Süreci. ve Unsurları. Stratejik Yönetim Süreci. Stratejik Yönetim Süreci nin Evreleri

Bilgi Sistemleri, Örgütler, Stratejiler

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

KALİTE EKONOMİSİ PROF.DR. AHMET ÇOLAK

ADANA ÜNİVERSİTE SANAYİ ORTAK ARAŞTIRMA MERKEZİ SWOT

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

Vergi Oranındaki Düşüş Sermaye Maliyetlerini Artırıyor!

KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ (KRY) EĞİTİMİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ: KAVRAMSAL VE TEORİK ÇERÇEVE

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

Eleman Yetiştirmenin Maliyeti Eleman Kaybetmenin Maliyeti.

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM ANLAYIŞINDAKİ GELİŞMELER

İşletmelerarası Karşılaştırma Kıyaslama Benchmarking

1 PAZARLAMA KAVRAMI VE PAZARLAMANIN GELİŞİMİ

Bursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

Mal ve hizmet müşterileri, işletmeler ve daha. sunumlarının yaratılması, benimsetilmesi, örgütler ve bireyler tarafından örgütsel

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

Sekreterlik ve Büro Hizmetleri. Ders-9 Bürolarda Mobbing (Psikolojik Taciz)

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI 5746 SAYILI KANUN TEKNOGİRİŞİM SERMAYESİ DESTEĞİ İŞ PLANI DEĞERLENDİRME FORMU

Stratejik Pazarlama 4. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

PERFORMANS YÖNETİM SÜRECİ

Doç. Dr Ender Asyalı

Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - Altunışık, R., Özdemir, Ş. & Torlak, Ö. (2012). Modern Pazarlama.

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME

Transkript:

İşletmelerde Kriz Yönetimi Hitay BARAN Çevredeki belirsizlik ve değişiklik durumu, örgütleri sürekli olarak beklenmedik tehlike veya fırsatlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Örgütlerin varlığını devam ettirebilmeleri, bu tehlikelerden korunmalarına veya fırsatları değerlendirebilmelerine bağlı kalmaktadır. İster tehlike olsun, ister fırsat olsun beklenmeyen ve önceden sezilmeyen olaylar, örgütleri plansız değişmeye zorlamakta ve hatta krize sevk edebilmektedir. Bu çalışmada örgütlerde kriz durumu, yönetimi ve halkla ilişkilerle ilgili faaliyetler ele alınacaktır. Bunun için sırasıyla krizin tanımı, özellikleri, ortaya çıkış sebepleri ve sonuçları tartışılacak, daha sonra örgütlerin kriz durumunu önceden tahmin etme ve cevap verme mekanizmalarıyla, halkla ilişkiler boyutunda yapılması gerekenler açıklanacaktır. 1.KRİZİN TANIMI, KAPSAMI VE ETMENLERİ 1.1. Krizin Tanımı ve Özellikleri İşletme yönetimi açısından krizin genel kabul görecek bir tanımını yapmak oldukça zordur. İşletme yönetimi literatüründe endişe, stres, felaket, panik gibi farklı kavramların kriz yerine kullanılması, kapsamlı bir tanım yapabilmeyi daha da zorlaştırmaktadır. Kısaca tanımlarsak, kriz kişiyi ya da örgütü tehdit eden koşullar karşısında kişi ya da işletmenin yetersiz kalması durumudur. Daha geniş ifadeyle kriz; beklenilmeyen ve önceden sezilmeyen, çabuk ve acele cevap verilmesi gereken, örgütün önleme ve uyum mekanizmalarını yetersiz hale getirerek, mevcut değerlerini, amaçlarını ve varsayımlarını tehdit eden gerilim durumudur. Çevresel ya da örgütsel etmenlerden kaynaklanan krizin temel özellikleri şöyle sıralanabilir. -Kriz örgütün üst düzey hedeflerini hatta varlığını tehdit eder. -Krizde, örgütün tehlikeleri öngörme ve önleme mekanizmaları yetersiz kalır. -Krizde işletme zamanın baskısı altındadır. -Kriz döneminde beklenmedik ve ani değişikliler söz konusudur. -Yöneticiler ve işletme sahipleri gerilim içindedir. -İşletmede korku ve panik vardır. -Kriz döneminde kontrol güçlüğü yaşanır. -Firmanın imajı, insan kaynakları, finans yapısı ya da doğal kaynakları kriz tarafından tehdit edilir. 26

1.2. Krizin Türleri Çevresel ve örgütsel etmenler çerçevesinde kriz pek çok şekilde kategorize edilebilmektedir. Bunlar. -Endüstriyel kazalar, -Çevresel problemler, -Finansal problemler, -Ortaklarda problemler, -El değiştirmeler, -Yoğun dedikodular, -Grev, -Ürün toplatılması, -Yasal değişimler, -Bilgi sistemlerindeki bozukluk, -Doğal afetler, -İflas, -Hizmet aksaklıkları şeklinde sıralanmaktadır. Tüm kriz türleri teknik, ekonomik, insan kaynakları, toplumsal, hukuki, yönetsel ve iletişimsel kökenli olmaktadır. Ancak krizin türü ne olursa olsun, halkla ilişkiler açısından kriz krizdir. İletişim çağında krizlerle başetmekte halkla ilişkiler yönetimine büyük görev düşmektedir. Halkla ilişkiler yöneticisini ilgilendiren ilk etken genelde krizin türü değil, boyutu önemlidir. Firma ister finansal bir problemle, ister doğal afetle karşı karşıya olsun, halkla ilişkiler yöneticisinin bir kriz sırasındaki sorumlulukları aynıdır. 1.3. Kriz Etmenleri Krizi ortaya çıkaran pek çok faktör sıralanabilir: Çevredeki hızlı değişmeler, belirsizlik ve dalgalanmalar, örgütte zayıf bilgi toplama yöntemleri, çok fazla doğru olmayan veri, çok az veri, yetersiz haberleşme, örgüt içi ve dışı koordinasyonsuzluk, farklı değer sistemlerinin varlığı, değişen yönetim amaçları, politik rahatsızlıklar, plansızlık ve zaman yetersizliği gibi... Ancak genel bir ifadeyle, işletme ile çevresi arasındaki karşılıklı olumsuzlukların krizin ortaya çıkmasında etkili olduğu söylenebilir. 1.3.1. Dış Çevre Etmenleri Krize sebep olan dış çevre etmenleri, işletmenin dışında kalan ve tamamıyla kontrol edemediği faktörlerdir. Çevrenin, sürekli değişiklikler karşısında giderek daha çok belirsizleşmesi ve karmaşıklaşması, dolayısıyla olayları önceden tahmin etmenin imkansız hale gelmesi, işletmelerde krize zemin hazırlamaktadır. Belirsizlik ve karmaşıklık arttıkça, kriz ihtimali de artmaktadır. Krizin çevreden kaynaklanması konusunda, işletmenin çevreye bağımlılığının ve çevrenin işletme üzerindeki kontrolünün düşük veya yüksek olmasının önemli bir payı olduğu söylenmelidir. İşletmede krize yol açacak çevre faktörleri aşağıdaki gibi özetlenebilir. 27

Ekonomik sistem ve durum: Örgütlerin içinde çalıştıkları ekonomik sistem örgütün karşılaşabileceği belirsizlik ve karmaşıklık derecesini etkilemektedir. Ayrıca ekonomik koşulların niteliği de örgütü etkiler. Ekonomik dalgalanmalar ve istikrarsızlık, arz-talep dengesini bozarak, örgütün kullanacağı girdilerin ve satacağı ürünlerin fiyat ve miktarını, yatırım kararlarını, kar marjlarını etkileyebilmektedir. Teknolojik yenilikler: Günümüzde teknolojik değişiklere uyum sağlamak, gelişmek zorunda olan işletmeler için bir ihtiyaçtır. İşletmenin kullandığı teknik ve yöntemlerde hızlı bir değişme söz konusuysa, bunun işletmenin temel amaçlarını etkileyeceği açıktır. Krizin ortaya çıkmasında teknolojik değişikliklerin hızı, değişikliğe uyum süreci ve teknolojiye bağımlılığın oranı önemli ölçüde etkili olacaktır. Özellikle gelişen bir teknoloji, işletmenin arz ettiği mal ve hizmetin yerine ikame edilebilecek yeni mamuller ve faaliyet alanları ortaya çıkarmışsa, örgüt için kriz kaçınılmaz olabilir. Sosyo-kültürel etmenler: Toplumun değer yargılarının değişmesi, müşterilerin ilgisinin azalması, sosyal karışıklık ve huzursuzluklar, işletmeleri krize sevk edebilir. Ancak, özellikle toplumun değerlerinin değişmesinin uzun sürede gerçekleşeceği düşünülürse, bu anlamda krizle karşılaşmak az rastlanacak bir durum olarak görülebilir. Hukuki ve siyasi etmenler: Yasama organının ekonomik, kültürel ve toplumsal olgularla ilgili olarak koyabileceği yasa ve kurallara örgütler uymak zorundadırlar. Hukuk kurallarına uygun değişiklikleri hızla gerçekleştiremeyen örgütlerin krizle karşılaşmaları ise kaçınılmazdır. Uluslararası çevre etmenleri: Özellikle büyük örgütler açısından uluslararası çevre koşulları büyük önem taşır. Uluslararası pazarlarda oluşan fiyat dalgalanmaları, savaş ve benzeri olaylar, arz talep değişiklikleri gibi benzeri olayları izlemekte başarısız kalan örgütler için her an kriz ortamı doğar. Hızla globelleşen dünyada bu gibi değişimlere çok dikkat edilmeli ve izlenmelidir. Güçlü rekabet: Büyük ve güçlü rakiplerin, mamüllerini farklılaştırarak ve teknolojik yeniliklerin avantajlarını kullanarak Pazar payını artırma mücadelesine girmeleri, işletmeyi krizle baş başa bırakabilir. Bunun için işletmeler rakiplerini yakından izlemeli ve rekabet stratejilerini bilmelidirler. Doğal etmenler: Yönetimin kontrol edemediği yangın, sel, deprem gibi doğal felaketler, krizin en belirgin sebebidir. Beklenmedik felaketler ve doğal çevreyle ilgili bir çok faktör, işletmeleri krize yöneltebilir. 1.3.2. Örgüt İçi Etmenler İşletmelerde krizin ortaya çıkmasına yol açan ikinci önemli alan, örgüt içi yetersizlik ve problemleridir. Başlangıçta dış çevreden kaynaklanıyormuş gibi görünen bazı etmenlerin, aslında örgüt içinden kaynaklandığı daha sonra ortaya çıkmaktadır. Bu hususta yönetimin çok dikkatli davranıp, teşhisi doğru belirlemesi gerekmektedir. Aksi halinde, işletme savunmasız bir şekilde kendini krizin tam ortasında bulacaktır. Örgüt içi etmenleri kısaca şu şekilde sıralanabilir. 28

Tepe yöneticilerin yetersizliği: işletmelerin krize düşmelerindeki en önemli faktör, üst kademe yöneticilerinin kabiliyetsiz ve yetersiz olmalarıdır. Bunlar; yöneticinin tahmin etme ve sezgi gücünün zayıf olması, yeni problemlerin farklılığını kavrayamama ve onlara eski çözümleri uygulama eğilimi, çevrenin aktif ve dinamik yapısı karşısında pasif ve yavaş kalma, sistemi kusurlu bulma, krizi inkar etme şeklinde değerlendirilebilir. Bilgi toplama ve tecrübe yetersizliği: Krizler, sadece sürpriz durumlarda ortaya çıkmayabilir. Genellikle örgütle çevresindeki olumsuz etkileşimle ilgili sinyallerin farkına varamamak, krize yol açmaktadır. Bu da, açıkça ya ihmal, ya bilgi toplayamamam, ya da tecrübesizlikle ilgilidir. Yönetim değerleri ve inanç tutumları, krizin ortaya çıkmasında etkili olabilir. Özellikle hızla değişen çevre karşısında yönetimin değer ve varsayımları, uyum sağlamada önemli rol oynar. İşletmenin tarihi geçmişi ve tecrübeleri: İşletmeler, içinde bulundukları krizin çözümüne ilişkin geçmiş deneyimlerinden yararlanabilirler. Geçmiş krizlerde başarı sağlayan faktörlerin algılanması ve tecrübe, yeni krizlerde önemli ipuçları sağlayabilir. Ancak her krizin kendine has özelliklerinin olması sebebiyle geçmiş çözümler, yeni krizler için muhtemelen uygun olmayacaktır. İşletmenin hayat safhası: İşletme, doğuş, gelişme, olgunlaşma, gerileme ve çöküş safhalarından herhangi birisinde olabilir. İşletmeler gelişme dönemlerinde büyümeyi sağlamak için krizle karşı karşıya kalabilir. İşletmeler doğuş, gelişme ve olgunluk safhalarından geçerken daha çok tahmin edilebilir krizle karşılaşırlar. Bu devrelerde krizden bahsedebilmek için işletmenin temel değerlerinin, amaç ve yaklaşımlarının değişmeye zorlanması gerekir. Aynı şekilde, işletmelerin gerileme dönemlerinde de sık sık krizle karşılaştıklarını söylemek olanaklıdır. Bu safhalarda daha çok korku ve kayıp krizleri ortaya çıkar ve genellikle işletmenin sürekliliğini tehdit eder. İşletmenin diğer özellikleri: Yönetimin merkezileşme derecesi, işin özellikleri, mal ve hizmetin türü ve çeşitliliği, yapı esnekliği, bilgi akışı ve karar verme gibi özellikleri, krizin ortaya çıkmasında etkili olabilir. Sonuç olarak, yönetici hem firmanın içini hem de dışını iyi izlemelidir. İçeride personelin huzursuz, moralinin düşük olması verimlilik krizlerine yol açar. Bir yönetici, elemanlarının çalışmalarını denetleyerek, sorunların kriz haline gelmesini önlemeye çalışmalıdır. Böylece, amaçlardan ve standartlardan bir sapma olduğu görüldüğü zaman, tepkisel önlemler almak yerine sorunun üzerine etkin bir şekilde gidilebilir. Ayrıca dış çevreyi iyi izlemeyen, değişiklikleri zamanında görüp yeni stratejiler geliştirmeyen yöneticinin ise, işletmeyi krize sürükleyeceği açıkça ortadadır. 29

1.3.3. Krizin Ortaya Çıkmasında İç ve Dış Çevre Etkileşimi Hem krizin ortaya çıkmasında, hem de krizin şiddetinde işletmenin iç ve dış çevre faktörlerinin etkileşimi önemli rol oynar. Bu etkileşimin üç önemli boyutu bulunmaktadır. İşletme ile çevre arasındaki bağımlılığın derecesi: İşletmenin çevre üzerindeki kontrol ve takip etme derecesi yüksek veya düşük olabilir. Kriz durumunun olumlu veya olumsuz algılanması: Kriz; amaçlara ulaşmada ve daha gelişmiş amaçlar belirlemede bir fırsat veya işletmenin amaçlarını gerçekleştirmede bir engel ve örgüt kabiliyetlerini zayıflatan bir tehdit olarak görülebilir. İşletmenin değişikliklere karşı hassasiyeti: Düşük veya yüksek olur. Bu etkileşim sonucunda bazı sonuçlar çıkarmak mümkün olabilir: -İşletmenin amaç ve ihtiyaçları ile dış çevrenin arz ettiği şartlar arasında daha iyi bir uyumun olması, onun krizle karşılaşma ihtimalini azaltır. -İşletmenin dış çevre üzerindeki kontrolünün yetersiz olması ve hassasiyetinin düşüklüğü, çevre ile işletme arasındaki uyum ihtiyacını azaltır. -Krizin şiddeti arttıkça, işletmenin kriz durumuna cevap vermesi daha belirsiz hale gelir. -Krizle baş etmede örgütün esnekliği, bütünleşmiş karar verme kabiliyeti varolduğu sürece söz konusudur. -Amaçlarla ilgili fırsat ve korkunun önemi artıkça kriz durumunun şiddeti de artar. 2. KRİZ SÜRECİ 2.1. Kriz Sürecinin Safhaları Kriz süreci, genel olarak üç safhaya ayrılmaktadır. Bunlar; kriz öncesi dönem, kriz dönemi ve kriz sonrası dönem şeklinde sıralanabilir. Bu çalışmada ise kriz sürecinin daha iyi algılanabilmesi için beş ayrı safhaya ayrılacaktır. Şöyle ki: İç ve Dış Değişiklikleri Fark Etmeme (Körlük) İlk safha işletmenin dış çevrede meydana gelen değişme ve gelişmelerden hiç haberdar olmaması ya da teşhis etmede tanımlamada yetersiz kalmasıyla başlar. Olayları önceden sezmek ve tahmin etmek zorlaşmıştır. Bunun yanında krize işaret eden bir takım problemler, belirmeye başlar. 30

Bu safhada daha çok işletmelerin örgüt yapısı ve süreçlerinin geliştirilmesi gerekir. Bunlara paralel olarak, bilgi toplama ve analiz etme yöntemlerinin gözden geçirilmesi, yapının esnek hale getirilmesi, amaç belirleme ve karar alma süreçlerinin güçlendirilmesi de gerekir. Harekete Geçmeme Krizin ortaya çıkmasında ikinci safha, başarının düşmesine veya bozulmasına rağmen, herhangi bir faaliyetin olmamasıdır. Çoğu kez işletmeler, beklenmedik olaylar karşısında, rutin faaliyetlerinin dışına çıkmazlar ve yeni faaliyetlere yönelme ihtiyacını hissetmezler. Bunun üç önemli sebebi bulunmaktadır (Weitzel, Jonsson, 1989; 97-99): -Ortaya çıkan tehlike veya fırsatın geçici olabileceği düşüncesi ve dolayısıyla bekle gör politikasının cazip görünmesi, -Değişikliğin mevcut dengeyi bozacak olması, dolayısıyla pahalıya mal olacağı veya yeni problemler çıkaracağı endişesi, -Geçmiş başarıların mevcut politika ve uygulamalarla kazanılmış olması sebebiyle yöneticilerin rutin faaliyetlere bağlı kalma eğilimi. Ancak zamanla, yönetim başarısızlığı fark etmeye başlar. Artık işletme çevredeki değişiklikler sebebiyle zorlanmaya ve gerilim içine düşmeye başlamıştır. Bu zorlanma, giderek masrafların artması, kaynakların yetersizleşmesi, amaçların gerçekleşme oranının düşmesi gibi ölçülebilir hale gelir. Kriz, her zaman negatif ve kötü olarak algılansa da krizlerden olumlu sonuçlar çıkabilir. Çince kriz, tehlike-fırsat anlamına gelen Wei-Ji kelime grubuyla ifade edilmektedir. İyi yönetilen bir kriz fırsata döndürülebilir. Krizi en az yara ile atlatmak bile örgüt yaşamını tehlikeye sokan bir durumda büyük başarı sayılabilir. Bu fırsatlardan yararlanabilmek, krizi en az kayıpla kapatabilmek için son şans bu safhada karşımıza gelmektedir. Eğer bu noktada kriz sinyalleri alınabilir ve harekete geçilirse, örgüt için büyük bir fırsat yakalanmış olur. Yanlış Karar ve Faaliyetler Bu safhada çevredeki değişiklikler ve iç problemlerin yorumlanmasındaki belirsizlikler, yönetimin yapması gereken davranışın yönü konusunda yöneticiler arasında hakim bir görüşün oluşmasını önler. Bu safhada en çok kullanılan yaklaşım, karar verme durumunda olanları ikna etmek ve gerginliği azaltmak için herkesin iyi bildiği veya uygun gördüğü faaliyetlere yönelmektir. Bu yaklaşım ise, işletme için değişikliğe uygun cevabın verilme ihtimalini azaltır. İşletmeler, genellikle uyum sağlamak için yanlış cevap verme eğilimindedir. Masrafları kısmak, ödemelerde kesinti yapmak, örgüt yapısını gözden geçirerek yönetimin kontrolünü artırmak gibi... Böylece örgütte merkezileşme başlar. 31

Diğer taraftan işletmede gerilim artmaktadır. Kararların merkezileşmesiyle birlikte, daha az ve eksik bilgi sağlanması ve gerilimin artması, kararların niteliğini bozar. Örgüt içindeki gizlilik artar ve koordinasyon azalır. Artık yöneticiler, alt kademelerden gelen şikayet ve ikazları önemsememeye başlarlar. Bu durum krizin ortaya çıkmasının hem sebebi hem de sonucu olur. Kriz Dönemi Bir işletmenin, ilk üç safhadaki gelişmeler olmaksızın ve beklenmedik bir şekilde dördüncü safhayla karşılaşması mümkündür. Ancak bir çok işletme, krizi önceden tahmin etme ve karşılama fırsatına sahiptir. İlk üç safhada problemler başarısız bir şekilde cevaplandırılmışsa ve değişikliklere uyum sağlanmamışsa, kriz ortaya çıkar ve yönetimde kızgınlık ve telaş yer alır. Ortaya çıkan karmaşıklık bu safhada iyice şiddetlenmiştir. Genellikle planlama yapmak gereksiz görülmekte ve günlük faaliyetler önem kazanmaya başlamaktadır. İşletme içindeki gerilim alt kademelere doğru yayılır. Böylece örgüt iklimi bozulur. Herkes çok çalışır, ancak başarı bir türlü gerçekleşmez. Kriz safhasında, problemler işletmeyi sosyal alanda da etkiler. Müşteriler, çalışanlar, satıcılar ve işletmeyle ilişkisi olan diğer kişi ve gruplar, bu ilişkilerini sınırlamaya veya gevşetmeye başlar. Kriz genelde firma dışındaki grupların da ilgisini çeker. Kriz öncesi dönemden basın ve diğer hedef kitleler haberdar değilken, kriz dönemi ve kriz sonrası dönemde söz konusu gruplarla iletişim çok önemlidir. Artık basın da işin içindedir ve krizin ötesinde bir de basın ile başa çıkmak gerekmektedir. Çözüm veya Çöküş Eğer yöneticiler krizin safhalarında doğru stratejileri seçip, uygulayabildiyse; işletme krizi atlatmış ve çözümü sağlayabilmiştir. Ancak gerekli zamanlarda, krize uygun cevaplar verilmemişse, işletme için problemlerin çözüm ihtimali kalmaz ve zaman içinde çöküş kaçınılmaz hale gelir. İşletmede sermaye yetersizliği, Pazar payında düşme, tecrübeli elemanların uzaklaşması gibi ciddi ve somut problemler ortaya çıkar. Artık işletme içindeki ve işletme ile çevresi arasındaki çatışma, kolayca çözümlenemeyecek kadar büyümüştür. REFERANSLAR Akat, G. Budak, G. Budak, 1994; 339 Dinçer, 1997; 241 Özdemir, 1994; 17-18 Can, 1992; 298-299 Milburn, Schuller, Watman, 1983; 1150 11539 32