ET ÜRÜNLERİNDE FARKLI HAYVAN TÜRLERİNİN ELISA TEKNİĞİ İLE TESPİT EDİLMESİ Sertaç ATALAY, Süleyman KÖK, Yunus AVCIBAŞI Trakya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Genetik ve Biyomühendislik Bölümü
Yüz binlerce yıllık insanlık tarihinin dönüm noktalarından biride kuşkusuz neolitik devrimdir (tarım devrimi) (M.Ö. 10000-7000). Tarım toplumuna geçiş ve ineğin evcileştirilmesi aynı devirde gerçekleşmiştir.
Et, süt ve tahıllara daha kolay ulaşılması açlık sebebiyle ölümleri azaltmış, refah seviyesi artmış ve insan nüfusunun artışı hızlanmıştır. MÖ. 10.000 yılında 4 milyon olduğu tahmin edilen nüfus günümüzde 8 milyardır.
Nüfus artışına paralel olarak dünya genelinde et fiyatlarının artması, gıda ticaretinin küreselleşmesi ve işlenmiş et ürünü tüketiminin artması; et ürünlerine hile ve dolandırıcılığı yaygın hale getirmiştir.
Et ürünleri tüketicileri aldatmaya ve üzerinde hile yapmaya çok elverişlidir. Değerli ve sağlıklı hayvan etleri, çok daha az değerli etlerle rahatlıkla karıştırılabilir. Günümüzde birçok tüketici yedikleri et ürünleri ile ilgili olarak endişe yaşamaktadır.
Son dönemde, Türkiye de kırmızı et üretiminin azalması, et fiyatlarının artmasına neden olmuştur. Yeterli ve dengeli beslenme açısından önemli besinlerden biri olan kırmızı et tüketimi zaten düşük olan Türkiye de, fiyatların artması tüketicinin bu ürünlere ulaşmasını daha da zorlaştırmıştır. Fiyat artışları tüketimi düşürdüğü gibi, tüketiciyi gıda güvenliği ve kalite standartlarından uzak üretim yapan firmaların ürünlerine yöneltmektedir
Toplum sağlığı, geleneği, göreneği ve inancı gereği, tüketilecek etin ya da et ürününün hangi hayvan etinden yapıldığının belirlenmesi uzun yıllardan beri gıda bilimcilerinin başlıca araştırma konularından biri olmuştur.
Bu amaçla, çok çeşitli metotlar geliştirmişlerdir. Bu metotlar duyusal niteliklere, anatomik farklılıklara, kılların histolojik özelliklerine, doku yağlarının özelliklerine ve etlerdeki glikojen miktarına dayanan yöntemlerin yanı sıra morfolojik, elektroforetik, immünolojik, serolojik ve genetik metotlar olarak sınıflandırıldığı bildirilmiştir.
ELISA metodu duyarlı, hızlı, ucuz ve pratik olduğu için etlerin orijinlerini ya da et ürünlerine katılan yabancı hayvan etlerinin tespit edilmesinde tercih edilmektedir.
Bu çalışmada; Edirne, Tekirdağ ve İstanbul piyasasından toplanan, yüzde yüz dana eti olduğu beyan edilen tüketime hazır, tost, hamburger ve pizzaların içerisindeki et ürünlerinde sığır, kanatlı, domuz ve at eti araması ELISA metodu ile yapıldı.
Tesadüfi örnekleme yoluyla temin edilen 155 gıda örneği testler yapılana kadar laboratuvarda -20 0 C de saklanmıştır. Tüm çalışma aşamaları Trakya Üniversitesi, Genetik ve Biyomühendislik Bölümü laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. ÖRNEKLER TOST HAMBURGER PİZZA TOPLAM MİKTARLAR 77 38 40 155
Ekstraksiyon ve ELISA çalışması; ELISA-TEK (2501 NW 66th Court,Gainesville,FL 32653,USA) marka ticari kitler kullanılarak, üreticinin talimatlarına uygun olarak yapılmıştır.
İncelenen 155 gıda örneğinin 102 sinin (%65,8) sığır eti, 51 inin (%32,9) sığır ve kanatlı eti, 2 sinin (%1,3) sığır ve at eti içerdiği tespit edildi. Örneklerin hiçbirinde domuz etine rastlanmadı. Tost, hamburger ve pizza ürünleri için tağşişe uğramış örnek sayısı sırasıyla 17 (%22,1), 16 (%42,1) ve 20 (%50,0) olarak tesit edildi. 2 tost örneğinde at eti tespit edildi. Sonuç olarak, araştırılan illerde satışa sunulan söz konusu her üç gıdadan birinde tağşiş yapıldığı tespit edildi.
ÖRNEK ÖRNEK SAYISI % 100 Sığır Eti Sığır Eti - Kanatlı Eti Karışım Sığır Eti- At Eti Karışım Tost 77 60 (% 77,9) 15 (%19,5) 2 (% 2,6) Hamburger 38 22 (% 57,9) 16 (%42,1) 0 Pizza 40 20 (% 50,0) 20 (%50,0) 0 Toplam 155 102 (% 65,8) 51 (%32,9) 2 (% 1,3)
Bursa ve İstanbul bölgesinde, 410 örnek üzerinde yapılan bir çalışmada %19,2 hileli ürün tespit etmişlerdir (Günşen, Aydın, Ovalı, Coşkun 2006). İzmir ili ve çevresinde 116 örnek üzerinde yapılan bir başka çalışmada %15,5 hileli ürün tespit etmişlerdir (Türkyılmaz, Irmak, 2008). Edirne, Tekirdağ ve İstanbul illerinden 155 örnek içeren çalışmamızda ise hileli ürün oranı %34,2 olarak tespit edilmiştir..
2006 ve 2008 yıllarında yapılan bu 2 çalışmaya göre, hileli ürün oranının bizim çalışmamızda daha yüksek oranda bulunmasının, ülkemizdeki et fiyatlarının artışı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Aynı zamanda, et ürünü içeren gıdaların (tost, hamburger, pizza, döner vb.) doğrudan tüketime sunulduğu satış noktalarındaki hile oranının market raflarındaki etiketlenmiş ürünlere göre daha fazla olduğu düşünülmektedir.
Yalçın ve ark. Agar Jel İmmuno Diffuzyon metodu ile inceledikleri 140 örneğin 4 (%2,86) tanesinde at eti tespit etmişlerdir (Yalçin, Alkan, 2012). Türkyılmaz ve ark. ELISA metodu ile inceledikleri 121 örneğin 4 (%2,5) tanesinde tek tırnaklı, 2 (%1,7) tanesinde domuz eti tespit etmişlerdir (Türkyılmaz, Kafa, İzan, Sava, 2009)
Günsen ve ark. ELISA metodu ile inceledikleri 410 örnekten 14 (%3,4) tanesinde at etine rastlamışlardır. (Günşen, Aydın, Ovalı, Coşkun 2006). Çalışmamızda 155 gıda örneğinin 2 (% 1,3) tanesinde at eti tespit edilmiştir, hiçbir örnekte domuz etine rastlanmamıştır.
Son yıllarda, kırmızı et fiyatları ile beyaz et fiyatları arasındaki fiyat farkın artması ile işlenmiş et ürünlerinde maliyeti düşürmek ve tüketici piyasasında yer almak amacıyla hileli ürün oranın arttığı düşünülmektedir. Tağşiş amacıyla kanatlı etlerinin ağırlıklı olarak daha fazla kullanıldığı belirlenmiştir.
Et ürünlerinde kolaylıkla hileli üretim yapılabilir ancak hileyi tespit etmek için laboratuvar ortamında teknik çalışmalar yapmak gerekmektedir. Tüketicilerin, ürün üzerindeki etiket bilgilerine ve denetleyici makamların çalışmalarına güvenmek dışında önlem alamayacağı bir konuda, bağımsız çalışmalar toplumun bilgilendirilmesi ve önlemlerin gözden geçirilmesi yönünden önemlidir.
Sonuç olarak, pratik, ucuz ve hızlı bir tespit yöntem olan ELISA tekniği ile yapılabilecek düzenli kontroller neticesinde, işlenmiş et ürünlerinde sahteciliklerin önüne geçilebilir. Dolayısıyla tüketiciler için sağlıklı ve güvenilir işlenmiş et ürünleri tüketimi teminat altına alınmış olabilir.