Pulmoner Alveoler Proteinozisli Olgularda Kanda Fagositik Hücre Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi #

Benzer belgeler
D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

BLEOM S NE BA LI ALVEOL T VE AKC ER F BROZ S GEL EN B R OLGUNUN BRONKOALVEOLER LAVAJ HÜCRE ANAL Z

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

Lösemide İmmünfenotipleme. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD / Antalya

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Regülatör T hücreleri ve İnsan Hastalıkları

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

Prof. Dr. Özden Sanal, Prof. Dr. İlhan Tezcan, Temel İmmünoloji Bilgisine sahip olmak

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

Ankilozan Spondilit te Patogenez: Yeni Gelişmeler

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

Merih Tepeoğlu1, Özgür Ekinci2, Nalan Akyürek2, Leyla Memiş2, Nurdan Köktürk3

Laboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır?

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Tıbbi Mikrobiyolojide Flow Sitometri. Prof. Dr. Sadi Köksoy Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Temel İmmünoloji BD

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Adaptif İmmünoterapi. Prof.Dr.Ender Terzioğlu Akdeniz Üniversitesi Antalya

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomlarının EGFR Mutasyon Analizinde Real-Time PCR Yöntemi ile Mutasyona Spesifik İmmünohistokimyanın Karşılaştırılması

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

İMMİNOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS TANITIM TABLOSU

Pulmoner alveoler proteinozisli hastada iki taraflı total akciğer lavajı

Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa

Transfüzyon İlişkili Akut Akciğer Hasarı Prof.Dr.İdil YENİCESU Gazi Üniversitesi- Tıp Fakültesi

Nat. Rev. Immunology, 3: , 2003). Belkaid Y ve ark. Nature 420: , 2002).

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Pulmoner alveoler proteinozis Pulmonary alveolar proteinosis

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

KANSER AŞILARI. Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tüberkülozun Mevsimselliği

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

ği Derne Üroonkoloji

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Pulmoner alveoler proteinozis Pulmonary alveolar proteinosis

ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER

ÖZGEÇMİŞ. ...(Pejman Golabi)...Göğüs Hastalıkları Uzmanı. : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

HUMORAL İMMUN YANIT 1

Pnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı. Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D.

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011

Solunum Sistemi Mikrobiyotası. Dr. Haluk Türktaş Gazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Ankara

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü. Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

MYCOBACTERIUM TUBERCULOSIS KOMPLEKS KLİNİK İZOLATLARINDA İZONİAZİD DİRENCİNE NEDEN OLAN DIŞA ATIM POMPALARININ SAPTANMASI

Transkript:

Pulmoner Alveoler Proteinozisli Olgularda Kanda Fagositik Hücre Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi # Füsun ÖNER EYÜBOĞLU*, Paul LANKEN***, Alan D. SCHREIBER**, Milton D. ROSSMAN** * Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı, ANKARA ** Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü, *** Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü, PHILADELPHIA ÖZET Pulmoner alveoler proteinozis (PAP), etyolojisi bilinmeyen, alveol boşluklarında Periodic Acid-Schiff (PAS) pozitif lipoproteinoz materyal birikimi ile karakterize, akciğerin ender görülen bir hastalığıdır. Akciğerlerde sınırlı kalan, progresif hipoksemi ve tekrar eden akciğer infeksiyonlarıyla karakterize bu hastalıkta, tip II pnömositler ve alveoler makrofajlara ait fonksiyon bozukluğu patogenezden sorumlu tutulmaktadır. Granülosit makrofaj koloni stimule edici faktör (GM-CSF) geni baskılanan farelerin akciğerlerinde PAP gelişimini bildiren çalışmalardan esinlenerek, insanda da PAP patogenezinde sistemik bir inflamatuvar hücre disfonksiyonunun neden olabileceğini öne sürdük. On aktif, 5 inaktif PAP lı, 10 sağlıklı bireyin kan örneklerinde inflamatuvar hücre gruplarının dağılımı (granülosit, monosit, T ve B lenfositler, Naturel Killer (NK) hücreler) ve bunların fagositik fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla yüzeylerindeki fagositozdan sorumlu reseptörler (Fcγ reseptör I-III) iki renkli floresan monoklonal antikorlarla boyandı ve flowsitometrik yöntemle incelendi. Sonuçta: 1. Aktif ve remisyon dönem PAP lı hastalarda sağlıklı gruba göre B lenfosit düzeylerinde anlamlı azalma (p< 0.05). 2. Aktif dönem PAP lı hastalarda kontrol ve remisyon grubuna göre NK hücre düzeylerinde anlamlı artış (p< 0.05). 3. Monositlerde aktif grupta FcγRIII reseptör düzeylerinde anlamlı artış (p< 0.01). 4. Monositlerde aktif ve inaktif grupta FcγRI reseptör düzeylerinde anlamlı azalma saptanmıştır (p< 0.01). Bu sonuçlar fagositik hücre fonksiyonlarını etkileyen, bir sistemik inflamatuvar hücre defektinin PAP patogenezinde etkin olabileceği konusundaki hipotezimizi desteklemektedir. Anahtar Kelimeler: Pulmoner alveoler proteinozis, fagositik hücre fonksiyonları, Fcγ reseptörleri. SUMMARY Evalaution of Blood Phagocytic Cell Functions in Pulmonary Alveolar Proteinosis Patients Pulmonary alveolar proteinosis (PAP) is a rare disease characterized by accumulation of PAS (+) lipoproteinaceous material within the alveoli due to unknown etiologies. Dysfunction of type II pneumocytes and alveolar macrophages are suggested to be responsible from the pathogenesis of this lung restricted disease which is characterized by proggressive hpoxemia and recurrent pulmonary infections. Development of PAP has been reported in a Granulocyte-Macrophage Colony Stimulating Factor (GM-CSF) gene deficient mice. Depending on this animal model, we suggested that, a systemic dysfunction of inflammatory cells may also have a role in human PAP. White blood cells of 10 active, 5 inactive PAP patients and 10 healthy volunteers has been studied to determine inflammatory cell subpopulations and phagocytic receptors intensity on their surface. Cells has been stained with two colored monoclonal antibodies against B cell, NK cell, T cell subset, (CD3, 56

Öner Eyüboğlu F, Lanken P, Schreiber AD, Rossman MD. CD8, CD4) surface receptors and phagocytic receptors on neutrophils and monocytes (FcγRI, FcγRII, FcγRIII). All the samples run through flowcytometric analysis. Following results was obtained from the PAP patients: 1. When compared to healthy group; decreased percent of B cells in both active and inactive PAP patients (p< 0.05). 2. Increased percent of NK cells in active PAP patients (p< 0.05) while no change in remission PAP patients and control group. 3. Increased percent of monocytes expressing FcγRIII receptors (p< 0.01) in active PAP patients while no change in remission patients. 4. Decreased percent of monocytes expressing FcγRI receptors in active and inactive PAP patients (p< 0.01). These results account for our hypothesis in the pathogenesis of human PAP, regarding the presence of a systemic inflammatory cell defect which effect phagocytic cell function. Key Words: Pulmonary alveolar proteinosis, phagocytic cell function, Fcγ receptors. # Bu çalışma ERS Yıllık Kongresi (Eylül 1997) nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Pulmoner alveoler proteinozis (PAP) etyolojisi bilinmeyen bir nedenle alveol boşlukları ve bronşiyollerde Periodic Acid-Schiff (PAS) pozitif boyanan amorf, lipoproteinöz materyal birikimi ile karakterize, genç erişkinler ve erkekleri daha sık tutan ender bir hastalıktır (1,2). İlk kez 1958 yılında Rosen ve arkarkadaşları tarafından tanımlanan bu hastalığa çok ender rastlanması nedeniyle bugün etyoloji ve patogeneze dair halen pekçok soru yanıtlanamamıştır. PAP lı olguların bir kısmında inorganik toza maruziyet saptanması nedeniyle, etyolojide bu faktörün önemli yeri olabileceği düşünülmüştür (2). Bunun yanısıra PAP ın immün yetmezlik, hematolojik maligniteler ile birlikte görüldüğü olgular da bildirilmektedir (3). Patogenezi net olarak bilinmeyen ve akciğerlerde sınırlı olan bu hastalıkta; anormal surfaktan yapımı ya da yıkımındaki bozukluk, tip II alveol hücrelerinin defektli olması ve alveoler makrofajların fagositoz fonksiyonun bozulması olası mekanizmalar olarak öne sürülmektedir (4). Drannoff ve arkadaşları 1994 yılında yaptıkları çalışmada, PAP ın akciğerde lokalize bir patoloji sonucu değil, aksine sistemik bir sitokin defekti sonucu geliştiğini gözlemişlerdir (6). Granülosit koloni stimüle edici faktör (GM-CSF) geni bloke edilen farelerin tümünde PAP geliştiğini saptayan araştırmacılar, insanda da PAP ın GM-CSF sitokinindeki yokluk, yetersizlik ya da fonksiyon bozukluğuna bağlı gelişebileceğini ileri sürmüşlerdir. Son yıllarda PAP lı olgularda sistemik GM- CSF uygulaması sonucu alınan yüz güldürücü sonuçlar da bu hipotezi desteklemektedir. Drannoff ve arkadaşlarının sonuçlarından esinlenerek, PAP ın patogenezinde ve PAP a eşlik eden pulmoner infeksiyonların gelişiminde sistemik bir defekt varlığını araştırmak amacıyla bu çalışma planlandı. Sistemik bir defekt halinde, bunun öncelikle dolaşımdaki inflamatuvar hücrelere (özellikle fagositik hücreler) yansıması bekleneceğinden, PAP lı olgularda kanda flow sitometrik yöntem ile fagositik hücrelerin yüzeylerinde bulunan ve fagositozda önemli rolü olan Fcγ reseptör düzeylerinin incelenmesi amaçlandı. Bunun yanısıra, kanda yine immün yanıtta önemli rol alan lenfosit subpopülasyonlarının dağılımındaki değişiklikler değerlendirildi. MATERYAL ve METOD Çalışma Gruplarına Ait Özellikler Eylül 1994-Mayıs 1996 tarihleri arasında Pennsylvania Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Bölümü ne başvuran 10 erkek, 5 kadın PAP lı hasta ve 10 adet sağlıklı gönüllü birey çalışma kapsamına alındı. Progresif efor dispnesi ve eşlik eden hipoksemi varlığı, posteroanterior akciğer grafisinde santralden perifere doğru yayılan asiner ve interstisiel patern ile uyumlu infiltrasyon ile görünümü olması aktif PAP olarak değerlendirildi. Önceden PAP tanısı almış ve teropatik lavaj yapılmış ancak semptomsuz olan, kan gazlarının normal sınırlarda olduğu ve radyolojik olarak normal görünüme sahip olgularsa inaktif PAP olarak kabul edildi. Çalışmaya alınan 10 hastada aktif, 5 hastada ise remisyon döneminde PAP saptandı. Hiçbir yakınma ve hastalığı olmayan sağlıklı 10 kişi ise kontrol grubunu oluşturdu. 57

Pulmoner Alveoler Proteinozisli Olgularda Kanda Fagositik Hücre Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi Çalışma planlandıktan sonra Pennsylvania Üniversitesi Etik Kurul onayı ve bunu takiben çalışmaya dahil edilen tüm olgulardan gönüllü olduklarına dair yazılı onay alındı. Hastaların yaşları 26 ile 56 arasında değişiyordu (Ortalama yaş: 32.2 ± 3.3). Kontrol grubunu oluşturan sağlıklı bireylerin yaşları ise 20 ile 34 arasında değişiyordu (Ortalama yaş: 25 ± 1.6). PAP tanısı, bronkoalveoler lavaj materyalinin ve bronkoskopik biyopsilerin sitolojik ve patolojik değerlendirilmesi ile kondu. Kontrol grubu ise sağlıklı, herhangi bir ilaç kullanmayan bireylerden oluşuyordu. Deneyin Hazırlanışı Tedavi ve kontrol amaçlı hastaneye başvuran hastalardan ve sağlıklı gruptan 5 cc venöz kan örneği heparinli vacutainer tüplere alındı. Lenfosit subpopülasyonları ve Fcγ reseptörlerine spesifik olarak bağlanabilen floresan boyalarla işaretlenmiş monoklonal antikorlar önerilen konsantrasyonlarda Phosphate Buffered Saline (PBS) ile seyreltildi. Çalışmada kullanılan monoklonal antikorlar Tablo 1 de özetlenmiştir. Hazırlanan antikor solüsyonlarının üzerine 100 µl hasta kanı eklenip iyice karıştırıldıktan sonra, işaretlenmiş antikorların hücre yüzey reseptörlerine bağlanabilmeleri için 20 dakika oda ısısında bekletildi. Daha sonra da 12 dakika, 4 C de, 1200 rpm hızla santrifüj edildi. Hücrelere bağlanmayan, ortamdaki serbest antikorların temizlenmesi amacıyla yıkama ve santrifüj işlemi üç kez daha tekrarlandı. Daha sonra değerlendirilmeye hazır hale gelen hücreler, FACScan flow sitometri cihazında iki renkli olarak çalışıldı. Monoklonal antikorlarla boyanan hücre subgrupları toplam beyaz küre popülasyona oranlandı ve bu değer yüzde (%) cinsinden değerlendirildi. Ayrıca her subpopülasyonda birim hücreye düşen ortalama floresan madde yoğunluğu Mean Flourescaince Intensity (MFI) olarak saptandı. MFI değeri yüzey antijenlerine bağlanan floresan antikor yoğunluğu olup, gerçekte hücrenin yüzeyinde sahip olduğu reseptör yoğunluğunun yansımasıdır. PAP hastaları ile kontrol grubunda bu iki parametreye ait (%, MFI) elde edilen sonuçları Student s t-testi ile karşılaştırılarak değerlendirildi. BULGULAR Çalışma gruplarımızda elde ettiğimiz lenfosit subpopülasyonu ve fagositik hücrelerdeki Fcγ reseptör dağılımı sonuçları Tablo 2 de özetlenmiştir. Lenfosit Subpopülasyon Dağılımı Kandaki B lenfositlerin tüm lenfositlere oranına bakıldığında; aktif PAP ve remisyon grubundaki hastalarda, kontrol grubu değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı azalma saptandı (p< 0.05). T lenfosit popülasyonunda ise aktif ve remisyon PAP olguları ile kontrol grubu değerleri arasında istatistiksel anlamlı farklılık gözlenmedi. Tablo 1. Lökosit subpopülasyonlarının Fcγ reseptörlerin işaretlenmesinde kullanılan monoklonal antikorlar. Hücre tipi FITC + ab PE + ab Lenfositler B lenfositler AntiCD3 AntiCD19 T lenfositler AntiCD3 AntiCD19 T helper AntiCD3 AntiCD4 T süpresör AntiCD3 AntiCD8 NK hücreler AntiCD3 AntiCD16 + CD56 Monosit (M), nötrofiller (N) AntiCD45 AntiCD14 + kontrol IgG2b AntiCD14 FcγRI AntiCD64 AntiCD14 FcγRII AntiCD32 AntiCD14 FcγRIII AntiCD16 AntiCD14 58

Öner Eyüboğlu F, Lanken P, Schreiber AD, Rossman MD. Tablo 2. PAP lı olgularda kanda lenfosit subpopülasyonu ve fagositik hücrelerdeki Fcγ reseptör dağılımı. Lenfosit tipleri Kontrol (%) Aktif PAP (%) Remisyon PAP (%) B lenfosit 16.0 ± 6.2 6.5 ± 2.9 (p< 0.05) 9.3 ± 1.4 (p< 0.05) T lenfosit 68.2 ± 10.6 61.7 ± 5.7 67.1 ± 4.9 T helper 42.7 ± 12.9 41.1 ± 12.9 41.1 ± 1.5 T süpresör 27.7 ± 5.8 20.1 ± 6.6 (p< 0.05) 25.7 ± 3.6 T hel/sup 1.7 ± 0.8 2.1 ± 0.8 (p< 0.05) 1.6 ± 0.6 NK hücre 5.6 ± 4.0 14.9 ± 5.7 (p< 0.05) 6.2 ± 2.1 Monosit FcγRI 8.0 ± 4.6 3.4 ± 2.3 (p< 0.01) 2.5 ± 1.1 (p< 0.01) FcγRII 28.2 ± 15.3 23.4 ± 12.4 10.2 ± 2.3 FcγRIII 0.4 ± 0.1 3.4 ± 0.4 (p< 0.01) 1.2 ± 0.2 Nötrofil FcγRI 0.6 ± 0.4 0.4 ± 0.2 0.3 ± 0.1 FCΓRII 14.3 ± 1.6 14.3 ± 4.2 8.0 ± 2.6 FCγRIII 30.2 ± 19 28.4 ± 2.2 23.3 ± 2.6 CD4+T helper lenfosit değerleri açısından PAP gruplarında kontrol grubuna göre anlamlı farklılık gözlenmezken, CD8+T süpresör lenfosit popülasyonunda aktif PAP lı olgularda kontrol grubuna göre anlamlı düşüş saptandı (p< 0.05). Remisyon PAP lılarda ise CD8+T lenfosit oranı kontrol grubu değerlerine çok yakındı. CD4/CD8 T lenfositlerin oranı aktif PAP lı olgularda CD8+T lenfosit düzeylerindeki rölatif azalmaya bağlı olarak anlamlı artış gösterirken (p< 0.05), remisyon grubunda bu oran kontrol grubu değerlerine çok yakındı. NK hücre oranı aktif PAP lı olgularda belirgin olarak artarken (p< 0.05), remisyon grubunun değerleri kontrol grubuna çok yakındı. Lenfosit subpopülasyonuna ait değerler Şekil 1 de özetlenmiştir. Fcγ Reseptörü Taşıyan Fagositik Hücrelere Ait Bulgular Nötrofil ve monositlerin fagositik yeteneklerinin yüzeylerindeki Fcγ reseptör yoğunluğu ile doğru orantılı olduğu bilindiğinden, birim hücrede Fcγ reseptör düzeyi ortalama floresans yoğunluğu MFI birimi ile hesaplandı. Normal koşullarda monositlerin yüzeyinde yoğun olarak bulunan FcγRI reseptör düzeyleri kontrol grubu değerleriyle karşılaştırıldığında, aktif PAP lılarda bu değerlerin anlamlı düştüğü, remisyon dönem olgularda ise bu düşüşün devam ettiği gözlendi. Her iki hasta grubunda da monositlerin FcγRI reseptör oranındaki düşüş, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p< 0.001). FcγRII reseptörleri normalde nötrofil ve monositlerin yüzeyinde eşit oranda ve yoğun olarak bulunurlar. Bizim çalışmamızda da kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, her iki hasta grubunun sonuçları arasında istatistiksel anlamlı fark görülmedi. FcγRIII reseptörler monositlerin yüzeyinde normalde düşük oranda bulunurlar. Çalışmamızda FcγRIII reseptör düzeyleri karşılaştırıldığında; remisyon ve kontrol grubu değerleri birbirine çok yakın bulunurken, aktif PAP lı olgularda FcγRIII reseptör düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (p< 0.001). Sağlıklı bireylerde nötrofillerde çok düşük yoğunlukta bulunan FcγRI reseptörü, MFI değerleri baz alındığında, çalışma gruplarımızda da literatürle uyumlu olarak düşük düzeylerde bulundu. Normal koşullarda nötrofiller üzerinde yoğun olarak bulunan FcγRII reseptör düzeyleri ise çalışmamızdaki her üç grupta birbirine yakın değerlerdeydi. Nötrofillerin FcγRIII antikor ile bo- 59

Pulmoner Alveoler Proteinozisli Olgularda Kanda Fagositik Hücre Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi 80 70 60 % Hücreler 50 40 30 20 10 0 p< 0.01 p< 0.05 B lenf. CD3+ T hel. T süp. Lenfosit subpopülasyonları p< 0.05 NK hüc. Kontrol Aktif PAP Remisyon PAP Şekil 1. Aktif PAP (n= 10), remisyon PAP (n= 5), sağlıklı kontrol (n= 10) gruplarında lenfosit subpopülasyonlarında ortalama dağılım değerleri. yanmasını incelediğimizde ise, FcγRII reseptöründe olduğu gibi, PAP lı gruplarla kontrol grubu değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi. Monosit ve nötrofillerin Fcγ reseptör düzeylerine ait sonuçlar ve Şekil 1,2 de özetlenmiştir. TARTIŞMA PAP etyolojisi bilinmeyen alveol boşluğunda lipoproteinöz materyal birikimi ile karakterize, akciğerde sınırlı ender görülen bir hastalıktır (1,2,7). Hastaların BAL materyalinde dejenere olmuş tip II alveol hücreleri ve sürfaktan içeren lamellöz yapının saptanması nedeniyle, patogenezde tip II alveol hücreleri tarafından aşırı sürfaktan yapımı ya da dejenere tip II hücrelerde emilim defekti sorumlu tutulmaktadır (1,2,7). Bunun yanısıra, PAP lı olgularda alveol boşluğunda biriken materyalin sindirilmesi sonucu, boyutları 5-10 kat büyüyen makrofajların fagositik fonksiyonlarında defekt geliştiği bildirilmiştir (4). 1994 yılında Drannoff ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada farelerde PAP ın sistemik bir defekt sonucu geliştiği saptanmıştır. GM-CSF in organizmadaki etkilerini değerlendirmek amacıyla GM-CSF geni bloke edilen farelerin tümünde 2 ay içinde akciğerlerinde amorf asellüler eozinofilik materyal birikimi saptanmış ve bu birikimin zaman içinde giderek arttığı gözlenmiştir. Farelerin akciğerlerinin histopatolojik incelemesinde, biriken materyalin insanda tanımlanmış olan PAP ın histopatolojik bulgularıyla aynı özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir (6). Hematopoetik bir sitokin olan GM-CSF in, fagositik hücre yapımını indükleyici etkisinin yanısıra makrofajların yüzeylerindeki Fcγ reseptör düzeylerini artırarak antikor aracılıklı fagositozu uyardığına inanılmaktadır (5,8-11). Öte yandan PAP lı olguların büyük çoğunluğunda bakteriyel, viral ve mantarlara bağlı akciğer infeksiyonlarına sıkça rastlanmaktadır (1,2,7). Drannof ve arkadaşlarının çalışmasından yola çıkarak çalışmamızda, yalnız PAP ın değil, PAP da gelişen infeksiyonların da sistemik bir defekt sonucu gelişebileceği varsayıldı ve bunu aydınlatmak amacıyla, PAP lı ve sağlıklı bireylerde sistemik dolaşımdaki fagositik hücrelerin fagositoz yeteneklerini incelemeye yönelik Fcγ reseptör varlığı ve T lenfosit subpopülasyon dağılımına bakıldı. Çalışmamızda monositler için özgün olan ve yüzeylerinde çok fazla bulunan FcγRI reseptör düzeylerinin, aktif ve remisyon grubu PAP lı olgularda sağlıklı bireylere göre anlamlı düzeyde azaldığı görüldü (p< 0.01). Antikor ile kaplı mik- 60

Öner Eyüboğlu F, Lanken P, Schreiber AD, Rossman MD. 35 30 25 MFI 20 15 10 5 0 p< 0.01 p< 0.01 FcγRI FcγRII p< 0.01 FcγRIII Kontrol Aktif PAP Remisyon PAP Fcγ reseptör tipleri Şekil 2. Aktif PAP (n= 10), remisyon PAP (n= 5), sağlıklı kontrol (n= 10) gruplarında monositlerde Fcγ reseptörlerinin ortalama dağılım değerleri. 35 30 25 MFI 20 15 10 5 0 FcγRI FcγRII FcγRIII Kontrol Aktif PAP Remisyon PAP Fcγ reseptör tipleri Şekil 3. Aktif PAP (n= 10), remisyon PAP (n= 5), sağlıklı kontrol (n= 10) gruplarında nötrofillerde Fcγ reseptörlerinin ortalama dağılım değerleri. roorganizmanın fagositozu monosit ve makrofajlar tarafından, özellikle FcγRI daha az oranda da FcγRII reseptörleri kanalıyla gerçekleşmektedir. Ayrıca FcγRI reseptör düzeyindeki azalmanın özellikle viral ve mantar infeksiyonlarına yatkınlığa neden olduğu bildirilmiştir (8,12). Dolaşımdaki monositlerin akciğere göç ettiklerinde alveoler makrofaj formuna dönüşerek fonksiyonlarına devam ettiği bilinmektedir (13). FcγRI reseptör düzeyi düşük olan monositler akciğerlerde alveoler makrofaj halini aldıklarında, reseptör düzeylerindeki düşüklüğe bağlı olarak, akciğer- 61

Pulmoner Alveoler Proteinozisli Olgularda Kanda Fagositik Hücre Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi lerde viral ve mantar infeksiyonlarının gelişme riskinin yükseleceği düşünülebilir. İnsanda ve farede γifn, GM-SCF, TNF-α sitokinleri varlığında monosit ve makrofajlar üzerindeki FcγRI reseptör sayısının ve bu reseptörlerin IgG ye affinitesinin arttığı bilinmektedir (9,13). GM-CSF in yetersizliğinde, klinikteki en önemli ve tipik göstergenin nötropeni gelişimi olduğundan ve bizim hasta grubumuzdaki olguların hiçbirisinde nötropeni gözlenmediğinden (beyaz küre: 1800-5500/mm 3 ), GM-CSF ile ilgili bir defektin monositlerdeki FcγRI reseptör düzeylerindeki azalmanın nedeni olacağını düşünmedik. Ancak, FcγRI reseptörlerinin monositler üzerindeki varlığını etkileyen sözkonusu sitokinlerden GM-CSF dışında birinin baskın olarak rol oynadığı inancındayız. Bu varsayımları aydınlatmak amacıyla; PAP lı hastalarda Fcγ reseptör düzeylerinin ölçümü ile eş zamanlı olarak γifn, GM- CSF, TNF-α sitokin düzeylerine bakılması ileriye dönük olarak planlanmıştır. Çalışmamızda elde ettiğimiz bir diğer anlamlı sonuç ise aktif PAP lı olgularda sağlıklı bireylere göre monositlerde anlamlı artış gösteren FcγRIII reseptör varlığı idi. Remisyon hastalarında ise FcγRIII reseptör pozitifliği açısından sağlıklı gruba göre herhangi bir değişiklik saptanmadı. Bu iki grupta monositlerin hücre duvarlarında çok düşük oranda FcγRIII reseptörü bulunurken, sadece aktif PAP lılarda artış görmemiz, bize hastalığın aktif dönemine özgün gelişen sistemik bir patolojinin varlığını düşündürmektedir. Bu patolojinin de anormal sitokin düzeylerine bağlı olarak geliştiği inancındayız. Sadece aktif PAP lı olgularda saptadığımız bir diğer bulgu da sağlıklı ve remisyon grup hastalarına oranla NK hücre düzeylerindeki artıştı. NK hücreler sitotoksik aktiviteden sorumludurlar ve yüzeylerinde yüksek oranda FcγRIII reseptörü taşırlar (8,9). Ayrıca aktive olduklarında, kendileri γifn salgılayarak fagositik hücrelerde FcγRI- II reseptör oranını artırmak yoluyla sitolitik fonksiyonları uyarırlar (14,15). Dolayısıyla aktif PAP lılarda NK hücre popülasyonunda saptadığımız bu anlamlı artışın, PAP da kilit rol oynayabileceğini düşünmekteyiz. Çalışmamızda aktif ve remisyon dönem hasta gruplarında sağlıklı bireylere göre B lenfosit popülasyonunda saptadığımız anlamlı düşüş fagositozu farklı şekillerde etkileyebilir: B lenfositlerin sayısal olarak yetersiz olması Ig yapımında da yetersizliği beraberinde getirir (8,9). Böyle bir sistemik defekt, fagositozda rol alan IgG tipi antikorlarda da düşüşe yol açacağından, PAP lı olgularda antikor aracılıklı fagositoz yeteneğinde düşüş beklenir. Bu olasılık da PAP lı olguların infeksiyona yatkınlığını açıklayıcı nedenlerden biri olarak kabul edilebilir. Kandaki fagositik hücrelerde saptanan bu anormal sonuçlara dayanarak PAP ın lokalize bir hastalık olmadığı ve sistemik bir patoloji sonucu geliştiği görüşünü desteklemektedir. Drannoff ve arkadaşlarının savunduğu gibi olayın özünde hem bir sitokin defekti hem de antikor aracılıklı fagositozu engelleyecek makrofaj defekti yatıyor olabilir. Bu patoloji ile de PAP da sekonder pulmoner infeksiyonların sıklığındaki artışın nedeni açıklanabilir. PAP lı olgularda sıkça görülen Mycobacterium ve Nocardiosis infeksiyonları antikordan bağımsız olarak, doğrudan fagositozla gerçekleşmektedir (5,16). Dolayısıyla, PAP da makrofajların antikor bağımlı ve/veya bağımsız fagositoz fonksiyonunu etkileyen sistemik bir defektin sözkonusu olabileceği de düşünülebilir. İleride bu fonksiyonların da değerlendirmesine yönelik çalışmalar planlanmaktadır. PAP lı olgularda yapılan sınırlı çalışmaların çoğunda GM-CSF geninde beta kolunda bir mutasyonu saptamıştır (17,18). Buna karşın PAP lı bir olguda bronş lavajında GM-CSF genine ait defekt olmadığı, ancak lavaj hücrelerinin GM-CSF yapamadıkları gözlenmiştir (19). Günümüzde GM-CSF geni verilerek tedavi edilen PAP lı olgular gözönüne alındığında GM-CSF in genetik defektinden çok sitokinin moleküler yapısındaki ya da salınımındaki bir defektin sürfaktan birikimine neden olabileceği inancındayız (19). Çalışmaya başladığımızda amacımız, PAP lı olgularda kanda ve BAL da hücre dağılım ve fonksiyonlarını ve sitokin profilini incelemekti. Ancak PAP lı olgulara oldukça ender rastlanması çalışmayı sınırlayan bir faktördü. Bunun yanısıra, PAP lı olgulardan elde edilen BAL da akciğer hücrelerinin lipoproteinöz materyalden izolasyonu yapılamadığından alveoler makrofajlarla ilgi- 62

Öner Eyüboğlu F, Lanken P, Schreiber AD, Rossman MD. li çalışılamalar planlanamadı. BAL dan alveoler makrofajlar izole edilebildiğinde yüzey Fcγ reseptörleri ve lenfosit subpopülasyonları incelenebilecektir. Bunun yanısıra kanda ve BAL da fagositozda etkin olan sitokin düzeylerinin eş zamanlı olarak ölçülebilmesi ve hücrelerdeki antikor bağımsız fagositozun da değerledirilebilmesi halinde çalışmamızın daha da anlamlılık kazanacağı inancındayız. Sonuç olarak; PAP ın sadece akciğerde lokalize bir patoloji değil, sistemik bir immünolojik bozukluğun sonucu gelişebileceğini bizim çalışmamız da desteklemektedir. Olası sistemik defekte ikincil olarak akciğer infeksiyonlarına yatkınlığın da yüksek olması beklenen bir bulgudur. Makrofaj ve fagositoz immünolojisine yönelik ileri çalışmaların patogenezi bilinmeyen bu hastalığa ışık tutacağı inancındayız. KAYNAKLAR 1. Claypool WD. Pulmonary alveolar proteinosis. In: Fishman AP (ed). Pulmonary diseases and disorders. New York: McGraw-Hill 1988; 57: 893-901. 2. Wasserman K, Mason G. Pulmonary alveolar proteinosis chapter. In: RM Murray (ed). Clinics in Chest Diseases 1995; 64: 1933-45. 3. Cordonnier C, Fleury-Feith J, Escudier E, et al. Secondary alveolar proteinosis is a reversible cause of respiratory failure in leucemic patients. Am J Respir Crit Care Med 1994; 149: 788-94. 4. Golde DW, Territo M, Finley TN, Cline MJ. Defective lung macrophages in pulmonary alveolar proteinosis. Ann Int Med 1976; 85: 3994-9. 5. Witty LA, Tapson VF, Piantadosi CA. Isolation of mycobacteria in patients with pulmonary alveolar proteinosis. Medicine 1994; 73: 103-9. 6. Drannoff G, Crawford AD, Sadelain M, et al. Development of pulmonary alveolar proteinosis in granulocytemacrophage-colony-stimulating factor deficient mice science 1994; 264: 713-6. 7. Larson RK, Gordinier R. Pulmonary alveolar proteinosis: Report of 6 cases. Review of the literature and formulation of a new theory. Ann Intern Med 1965; 62: 292-312. 8. Janeway CA, Travers P. The humoral immun response. In: Immunobiology. New York: Garland Publishing Inc 1996: 8.1-8.50. 9. Silverstein SC, Greenberg S, Di Virgilio F, Steinberg TH. Phagocytosis. In: Paul WE (ed). Fundamental of Immunology. New York: Raven Press 1989: 703-20. 10. Schreiber AD, Rossman MD, Levinson AI. The immunobiology of human Fcγ receptors. Clinical Immunology and Immunopathology 1992; 62: 66. 11. Collins H, Brancroft G. The role of GM-CSF on phagocytic cells. Eur J Immunol 1992; 22: 1447-53. 12. Indik ZK, Park YJ, Hunter S, Schreiber AD. The molecular dissection of Fcγ receptor mediated phagocytosis. Blood 1995; 86: 4389-99. 13. Rossman MD, Douglas SD. The Alveolar macrophage: Receptors and effector cell function. In: Daniele RP (ed). Immunology and Immunologic Diseases of the Lung. Cambridge: Blackwell Scientific Publications 1988: 166-83. 14. Colon AR, Lawrence RD, Mills SD, O Connell EJ. Childhood pulmonary alveolar proteinosis. Am J Dis Child 1971; 121: 481-5. 15. Parto K, Maki J, Pelliniemi LJ, Simell O. Pediatric patients with lysinuric protein intolerance are predisposed to develop alveolar hemorrhage and pulmonary alveolar proteinosis. Arch Path Lab Med 1994; 118: 536-41. 16. Janeway CA, Travers P. The immun system in health and disease. In: Immunobiology. New York: Garland Publishing Inc 1996: 2.28-2.29. 17. Dirksen U, Nishinakamura R, Groneck P, et al. Human pulmonary alveolar proteinosis associated with a defect in GM-CSF/IL-3/IL-5 receptor common beta chain expression. J Clin Invest 1997; 100: 2211-7. 18. Tchou Wong KM, Harkin TJ, Chi C, et al. GM-CSF gene expression is normal but protein release is absent in a patient with pulmonary alveolar proteinosis. Am J Respir Crit Care Med 1997 156: 1999-2002. 19. Seymour JF, Begley CG, Dirksen U, et al. Attenuated hematopoietic response to granulocyte-macrophage colony-stimulating factor in patients with acquired pulmonary alveolar proteinosis. Blood 1998; 92: 2657-67. Yazışma Adresi: Dr. Füsun ÖNER EYÜBOĞLU Fevzi Çakmak Cad. 10. Sok. No: 45 06490, Bahçelievler, ANKARA 63