Tonguç Utku Yılmaz 1, Levent Trabzonlu 2, Gökhan Pösteki 1, Sertaç Ata Güler 1, Yeşim Saliha Gürbüz 2, Erdem Okay 1

Benzer belgeler
Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Adrenokortikal Onkositik Karsinom: Olgu Sunumu ve Histopatolojik Tanı Kriterlerinin Gözden Geçirilmesi

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

İTF

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

MEDÜLLER TİROİD KANSERİ VE EŞ ZAMANLI AİLESEL OLGULAR

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

Endometrial stromal tümörler

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

ENDOKRİN PATOLOJİ SLAYT SEMİNERİ. Yeşim Gürbüz

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

AYIRICI TANIDA ZORLUK YARATAN LEZYONLAR

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

DEV HEPATOSELLÜLER KARSİNOM İÇİN KARACİĞER ASMA MANEVRASI VE ANTERİYÖR YAKLAŞIMLA SAĞ HEPATEKTOMİ OLGUSU

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

igog toplantıları 23.şubat 2011

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

İĞNE BİYOPSİSİNDE MİNİMAL KARSİNOM-ASAP AYRIMI. Prof.Dr. Ayhan ÖZCAN GATA Patoloji AD, Ankara

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Tiroid Patolojisi Slayt Semineri

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Adrenal insidentalomaların nedenleri, prevalansı ve doğal seyri nasıldır?

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Tükürük bezi ince iğne aspirasyonunda standardizasyon arayışı

Murat Kılıç 1, Doğan Atan 1, Nurcan Yurtsever Kum 1, Aykut İkincioğulları 1, Önder Bozdoğan 1, Hüseyin Dere 1

Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Transkript:

Olgu Sunumu/Case Report Sağ Sürrenal Kaynaklı Dev Malign Onkositik Tümör Giant Malign Oncocytic Tumor Arising from Right Adrenal Gland Tonguç Utku Yılmaz 1, Levent Trabzonlu 2, Gökhan Pösteki 1, Sertaç Ata Güler 1, Yeşim Saliha Gürbüz 2, Erdem Okay 1 1Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Kocaeli, Türkiye 2Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli, Türkiye ÖZET Onkositik tümörler adrenal bez, tiroid, böbrek ve tükrik bezi gibi vücudün çeşitli yerlerinde görülebilmektedir. Adrenal onkositik tümörler nadir görülmekte olup çoğunlukla benign özelliktedir. Olgumuzda radyolojik incelemelerinde sağ üst kadranda sürrenal veya karaciğer kaynaklı olabilecek 28*12*10cm boyutlarında kitle tesbit edilmiştir. Kitle bir miktar karaciğer dokusu ile tam olarak çıkarılmıştır. Patolojik incelemede kitle boyut, mitoz sayısı, atipi göstermesi ve çevre invazyon özelliklerine göre malign sürrenal onkositik karsinom tanısı almıştır. Radyolojik alarak onkositik sürrenal kitlenin malign veya benign olduğu ayırtedilemez. Ancak boyut malignite için önemli kriterdir. Onkositik tümörlerde benign malign ayrımı mitoz sayısı, yüksek nüklear grade, tümör boyutu, kapsül invazyonu, nekroz varlığı gibi faktörlere bağlıdır. Adrenal onkositik tümörler çoğunlukla sol tarafta görülmekle birlikte sağ yerleşimli dev olanlarda karaciğer ve böbrek patolojileri ile karışabilmektedir. Tedavide kitlenin tam olarak çıkarılması gereklidir. Anahtar Kelimeler: Onkositik tümör, Sürrenal, Retroperitoneal kitle ABSTRACT Oncocytic tumors can be seen in several organs in body such as adrenal gland, thyroid, kidneys, and salivary glands. Although they are seen rarely, most of them have benign features. In our case, 28*12*10 cm mass whose origin was suspected to be liver or adrenal gland in radiological evaluation, was located in right upper quadrant.. The mass was taken out with negative margins. In pathological evaluation, the mass was accepted as malign according to the size, number of mitosis, existance of atypia and existance of invasion to adjacent organ. Oncocystic adrenal masses may not be regarded as malign or benign according to the radiological findings. But size is an important parameter for malignancy. Malignity of oncocytic tumors depend on number of mitosis, high nuclear grade, size of the tumor, existance of capsular invasion and existance of necrosis. Although oncocytic tumors are generally seen on the left side, origin of right sided tumors can not be differantiated from liver and renal pathologies. Complete removal of the mass is the main therapy for oncocytic tumors. Key Words: Oncocytic tumor, Adrenal gland, Retroperitoneal mass İletişim (Correspondence): Yard. Doç. Dr. Tonguç Utku Yılmaz Tel: 05326589700 / E-Mail: utku.yilmaz@kocaeli.edu.tr 64

GİRİŞ Onkositik tümörler, histolojik olarak alveoler, trabeküler, tubuler, solid veya diffüz paternde düzenlenmiş abondan asidofilik, granüler sitoplazmalı, çok sayıda mitokondri içeren epitelyal hücrelerden oluşan nadir neoplazilerdir. Onkositik tümörler böbrek, tükrük bezi, endokrin bezler ve birçok değişik anatomik bölgede tanımlanmıştır (1). Adrenal gland yerleşimli onkositik tümörler ise son derece nadir görülür. Literatürde, bildiğimiz kadarıyla 147 adrenal gland yerleşimli onkositik tümör rapor edilmiştir. Bunların %80 inden fazlası benign lezyonlardır (2). Adrenokortikal onkositik karsinomlar özellikle sağ adrenal gland yerleşimli olanlar ve büyük olanlar- hem karaciğer hem de böbrek ile komşulukları nedeniyle histopatolojik olarak benzer tümörler de izlenebileceğinden ayırıcı tanıda ve onkositik tümörün kaynağı ve malign potensiyeli açısından patoloğu zorlayabilir. Bu olgumuzda sağ üst kadran yerleşimli dev bir tümöral kitlenin radyolojik olarak net ortaya konamayan organ kökeni ve patoloğun tanıdaki yeri tartışılmıştır. OLGU Sırt ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran 55 yaşında bayan hastanın çekilen ultrasonografisinde karaciğerde 21*10cm lik yoğun vaskülarizasyon gösteren kitle lezyon izlenmiş. Genel durumu iyi, vital bulguları stabil olan ve medikal hikayesinde ek hastalığı olmayan hastanın herhangi doğum kontrol hapı kullanım öyküsü saptanmadı. Alkol kullanımı, hepatit hastalığı, metabolik karaciğer hastalığı bulunmayan hastanın laboratuar değerleri ve tümör belirteçleri normal saptandı. Ultrasonografi bulgularına göre atipik hemanjiom veya primer karaciğer hastalığı düşünülen hastaya üst batın Magnetik Rezonans (MR) inceleme yapıldı. MR incelemede karaciğer sağ lobdan köken aldığı düşünülen 28*12*10cm lik yoğun vaskülarizasyon içeren vena kava, sağ renal ven ve sağ böbreği iten kitle lezyon izlendi (Resim 1,2,3). Arterial fazda kontrastlanıp portal venöz fazda yıkanma göstermesi primer karaciğer tümörü veya atipik hemanjiom düşündürmüştür. Görüntülemelerde sağ sürrenal bezin gözlenmemesi ayırıcı tanısında sürrenal tümörü de düşündürmüştür. Olası sürrenal patolojiler açısından adrenal fonksiyonlar ve 24 saat üriner metanefrin düzeylerinde patoloji saptanmadı. Resim 1. Magnetik rezonans koronal kesitlerde karaciğerden köken alan, düzgün sınırlı vasküler içinde nekrotik alanlar içeren 28*12*10cm boyutlarında kitle. Kitle vena kavayı itmiş görülmektedir. Resim 2. Magnetik rezonans aksiyel kesitlerde karaciğer ile sınırları ayırtedilemeyen yoğun vaskülerizasyon gösteren düzgün sınırlı kitle lezyon izlenmektedir. Resim 3. Magnetik rezonans koronal kesitlerde karaciğerden köken alan, düzgün sınırlı sağ böbreği, vena kavayı ve sağ renal veni iten kitle lezyon izlenmiştir. Kitle ile böbrek arasında sınırlar ayır edilebilmektedir 65

Hastadan ameliyat için onam alındıktan sonra laparotomide kitle böbrek ve vena kavadan künt ve keskin diseksiyonla ayrılmasına rağmen karaciğer sağ loba infiltre gözlendi. Kitle karaciğer dokusu ile ayrıldı. Bu sırada sağ hepatik ven hasarlanması oldu ve primer onarıldı. Postperatif dönemde adrenal yetmezlik görülmeyen hasta postop 4. Gün taburcu edildi. Postoperatif yapılan takiplerde herhangi bir nüks bulgusuna rastlanmadı (Resim 4). Resim 5. Hematoksilen eosin boyamada histolojik inceleme (x40). Geniş alanlarda nekroz içeren; geniş, eosinofilik, granüler, poligonal şekilli sitoplazmaya sahip hücrelerden oluşan, solid paternde gelişim gösteren neoplazm kapsül ile birlikte görülmektedir. Resim 4. Magnetik rezonans koronal kesitler. Postoperatif 9. Ayda operasyon bölgesinde herhangi bir nüks izlenmemektedir. Makroskopik incelemede, etrafında ince fibröz bir kapsülü olan 25x11,5x10,5 cm boyutlarında, 1254 g ağırlığında, iyi sınırlı kitle izlendi. Rezidü adrenal doku, fokal bir alanda kenara itilmiş şekilde görüldü. Kitlenin kesit yüzü tamamen nekrotik, kanamalı görünümdeydi. Kistik formasyon izlenmedi. Mikroskopik incelemede, büyük oranda nekrotik, kanamalı görünümün yanı sıra solid büyüme paterni gösteren geniş eosinofilik granüler stoplazmalı hücre topluluğu izlendi (Resim 5,6,7). Fokal alanlarda belirgin nükleer atipi dikkati çekti. Elli büyük büyütme alanında 7 mitoz izlendi. Atipik mitotik figür izlenmedi. Geniş alanlarda kapsüler invazyon mevcut idi. Bir alanda karaciğer ile dokusu ile sınırları ayırt edilememiştir. Resim-6. Hematoksilen eosin boyamada histolojik inceleme (x100). Belirgin nükleer atipi ve pleomorfizm alanlar görülmektedir. Sık mitoz görülmektedir. Resim-7. Hematoksilen eosin boyamada histolojik inceleme (x400). Geniş, eosinofilik, granüler, poligonal şekilli sitoplazmaya sahip hücrelerden oluşan, solid paternde gelişim gösteren neoplazm. 66

İmmunohistokimyasal incelemede, onkositik hücrelerde sitokeratin, vimentin, kalretinin ve inhibin ile pozitif reaksiyon izlendi (Resim 8,9,10). Kromogranin, sinaptofizin, heppar, arginaz ve cd10 ile boyama izlenmedi. Bu bulgularla olgu adrenal korteksin malign onkositik karsinom tanısı aldı. Resim-8 İmmunohistokimyasal inceleme (x200). Sitokeratin ile yaygın sitoplazmik reaksiyon görülmektedir. Resim-9. İmmunohistokimyasal inceleme (x200). Inhibin ile yaygın sitoplazmik reaksiyon. Resim-10. İmmunohistokimyasal inceleme (x200). Epitelyal membranöz antijen ile soluk sitoplazmik reaksiyon. TARTIŞMA Adrenal gland yerleşimli onkositik tümörler oldukça nadir olup büyük çoğunluğu benign biyolojik davranışlıdır. Onkositik tümörler çok geniş bir yaş spektrumunda görülebilirler (27-72 yaş arası, ortalama 47 yaş). Bayanlarda daha sık görülen onkositik tümörler daha çok sol adrenal gland yerleşimlidir (3,5:1). Çoğunlukla insidental olarak tanı alır ve çoğunluğu non-fonksiyoneldir. Gösterilmiş herhangi genetik veya çevresel risk faktörü yoktur. Vakaların %17 sinde fonksiyonel adrenal kitle olarak prezente olur ki bu olgularda cushing s sendromu veya virilizasyon gözlenmiştir (2). Radyolojik incelemelerde fibröz kapsül olması hipodens alanların olması benign veya malign ayrımı yapmada yetersizdir. Shah ve ark yaptıkları çalışmada onkositik tümörlerin tomografi veya ultrasonografi ile malignite ayrımındaki zorluklar gösterilmiştir (3). Özellikle karaciğer yakın komşuluğu ve infiltrasyonu varlığında kitlenin sürrenal veya karaciğer kökenli olup olmadığının ayrımını yapmak zor olabilmektedir ki bu durumun örnekleri bizim olgumuzda ve literatürde de görülmektedir (4). Radyolojik olarak büyük lezyonlar malignite için risk oluştursa da 6cm den büyük kitleler de benign olabilmektedir. Onkositik tümörlere spesifik radyolojik bulgu yoktur. Adrenokortikal onkositik neoplaziler ile ilgili en önemli pratik sorun biyolojik davranışlarını belirlemektir. Herhangi bir bölgedeki herhangi bir tümör için malign davranış göstergesi olarak kabul edilebilecek olan özellikler (uzak metastaz, cerrahi olarak çıkarılamama ve/veya komşu organ invazyonu vb.) dışarıda tutulursa adrenal kortikal tümörlerin biyolojik davranışını tahmin etmek oldukça güçtür (5). Adrenokortikal neoplaziler biyolojik davranışları tahmin edilemez olarak değerlendirildiğinden histopatolojik olarak çeşitli sınıflamalara göre sınıflanır. Histopatolojik özelliklere göre kullanılan en güncel sınıflama Aubert tarafından modifiye edilen Weiss kriterleridir (6). Weiss kriterlerinde yüksek nükleer grade, 50 büyütmede 5 den fazla mitotitk hız, atipik mitotoik şekiller, eozinofilik tümör sitoplazması, yaygın yapısal form, nekroz, venöz invazyon, sinüzoidal invazyon ve kapsüler invazyon bulunur. Bu kritelerden 4 veya daha fazlasının varlığında malign tanısı alır. 2004 yılında Bisceglia et al. az sayıda vaka içermesine rağmen yayınladıkları seride onkositik adrenokortikal neoplazilerin sınıflandırılmasında en çok kullanılan 67

Yılmaz T. U. ve ark. Kocaeli Tıp Dergisi 2016; 5;1:64-68 sistemi önermişlerdir (7). Önerilen algoritmada 50 büyük büyütme alanında >5 mitoz, atipik mitotik figürler ve venöz invazyon varlığı majör kriterler olarak belirlenmiştir. Çap >10 cm ve/veya ağırlık >200 g olması, nekroz, kapsüler invazyon ve sinüzoidal invazyon varlığı minör kriterler olarak belirlenmiştir. Bir majör kritere sahip tümörler malign, 1-4 minör kritere sahip tümörler malignite potansiyeli belirsiz, hiçbir kritere sahip olmayan tümörler ise benign olarak tanımlanmıştır. Daha sonraki serilerde bu algoritma desteklenmiştir. Olgumuz mitozunun fazla, tümör ağırlığı ve çapının yüksek olması, yaygın çevre doku ve karaciğer invazyonu olmasından dolayı hem Weiss hem de Bisceglia sınıflamasına göre malign olarak kabul edilmiştir (7,8). Sitoarşitektural özelliklerinden ötürü onkositik adrenokortikal tümörlerin ayırıcı tanıya girdiği bazı tümörler vardır. Bunlar; feokromasitoma, adrenokortikal adenom, renal onkositom, adrenal gland invazyonu gösteren onkositik renal karsinom veya kromofob renal karsinom ve hepatosellüler karsinomdur (5). Onkositik adrenokortikal tümörlerin immünohistokimyasal profili vimentin pozitif, sitokeratin fokal zayıf pozitif, kalretinin,melen-a ve inhibin pozitiftir. Feokromasitomalarda her zaman kromogranin pozitifliği beklendiğinden lezyonun ayırıcı tanısı yapılmıştır. Kromofob hücreli renal hücreli karsinomlar vimentin, sitokeratin ve cd10 pozitiftir. Olgumuzda izlenen cd10 negatifliği nedeniyle bu tümörün ayırıcı tanısı yapılmıştır. Hepatosellüler karsinomda ise sitokeratin ekspresyonu yanı sıra heppar ve arginaz immünreaktivitesi beklendiğinden immünohistokimyasal olarak bu ihtimal de dışlanmıştır. Sonuç olarak; özellikle sağ sürrenal korteks yerleşimli büyük boyuttaki onkositik karsinomlar böbrek ve karaciğer ile olan komşuluklarından dolayı bu bölgedeki benzer histopatolojik özellikteki malign tümörler ile ayırıcı tanıya girer. Doğru bir yaklaşımda bulunabilmek için bu bölgeden çıkabilecek benzer histopatolojik özellikteki bütün malign tümörlerin ayırıcı tanıya girmesi, hem radyolojik bulguların hem de immünohistokimyasal profilin dikkatli değerlendirilmesi gerekir. Bu lezyonların tedavisinde radyolojik, klinik ve patolojik multidisipliner yaklaşım gereklidir. Onkositik sürrenal kitlelerin tam olarak çıkarılması ile uzun dönem sağkalım mümkündür KAYNAKLAR 1. Kitching PA, Patel V, Ruben Harach H. Adrenocortical oncocytoma. J Clin Pathol 1999;52:151-153. 2. Mearini L, Del Sordo R, Costantini E, et al. Adrenocortical oncocytic neoplasm: a systematic review. Urol Int 2013;91:125-133. 3. Shah RK, Oto A, Ozkan OS, et al. Adrenal oncocytoma: US and CT findings. JBR-BTR 2004;87:180-2 4. Monk IP, Lahiri R, Sivaprakasam R, et al. Adrenal oncocytoma: Review of imaging and histopathologic implications. Int J Surg Case Rep 2010;1:30-32. 5. Ohtake H, Kawamura H, Matsuzaki M, et al. Oncocytic adrenocortical carcinoma. Ann Diagn Pathol 2010;14:204-208. 6. Weiss LM. Comparative histological study of 43 metastasizing and nonmetastasizing adrenocortical tumors. Am J Pathol 1984;8:163-9. 7. Bisceglia M, Ludovico O, Di Mattia A, et al. Adrenocortical oncocytic tumors: report of 10 cases and review of the literature. Int J Surg Pathol 2004;12:231-243. 8. Wong DD, Spagnolo DV, Bisceglia M, et al. Oncocytic adrenal neoplasms a clinicopathologic study of 13 new cases emphasizing the importance of their recognition. Hum Pathol 2011;42:489-99. 68