VII İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER I. DÖNEM 1. ÜNİTE (GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT) 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri... 5 2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi... 7 3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi... 9 4. Metin...10 5. Edebî Metin... 10 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 13 2. ÜNİTE (COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER / ŞİİR) 1. Şiir İnceleme Yöntemi... 25 2. Şiir Okuma... 49 3. Manzume ve Şiir... 50 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 61 3. ÜNİTE (OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER) 1. Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinleri Tanıma ve Gruplandırma (Masal ve Destandan, Hikâye ve Romana; Karagöz ve Seyirlik Oyunlardan Modern Tiyatro Metinlerine... 81 2. Anlatmaya Bağlı Edebî Metinleri İnceleme Yöntemi... 81 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 87 1. DÖNEM YAZILI SORULARI... 99 II. DÖNEM 3. Anlatma Esasına Bağlı Metinleri Okuma...175 4. Göstermeye Bağlı Edebî Metinler... 185 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 189 4. ÜNİTE (ÖĞRETİCİ METİNLER) 1. Öğretici Metinleri İnceleme Yönteme... 209 2. Öğretici Metinleri Okuma... 212 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ...227 2. DÖNEM YAZILI SORULARI...236 KAYNAKÇA...305
I. ÜNİTE GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT 5 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri Sanat Sanat; insanların, kendileri ve doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerinin çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi unsurlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kişisel bir üslupla ifade edilmesidir. Sanat günlük ve sıradan şeylerin daha etkileyici ve daha güzel bir şekilde yeniden biçimlendirilmesidir. Sanatçı, eserini ortaya koyarken yaşamdaki kavramları, nesneleri ve olayları farklı bir bakış açısıyla ele alır, onları değiştirerek yeniden insanın huzuruna getirir. Bir heykeltıraş çamuru ve taşı, bir ressam renk renk boyaları, bir müzisyen sesleri, bir şair kelimeleri kendi zevkine ve sanat anlayışına göre işler. Sanat, bu yönüyle tamamen özgün ve kişiye özeldir. Farklılık ve özgünlük olmadan sanat olamaz. Bir sanat eseri kendinden önce yapılmış sanat eserlerinin taklidi ise sanatsal bir değer taşımaz. O halde sanatçının taşıyacağı en önemli özellik özgünlük ve yaratıcılık olmalıdır. İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren işlere zanaat denir. Dokumacılık, kuyumculuk, kunduracılık birer zanaattır. Edebiyat, müzik, resim, heykel, mimarlık, tiyatro gibi insanda coşku ve hayranlık uyandıran sanatlar ise güzel sanatlar olarak adlandırılır. Zanaatkâr, maddeyi, faydalı olsun diye, sanatçı ise güzel ve özgün olsun diye işler. Bu amaç farklılığı güzel sanatlarla zanaatlar arasındaki ayrımın en yalın ifadesidir. Sanatın endüstriyel sanatlar ve güzel sanatlar şeklinde sınıflandırılmasında temel etken, ortaya çıkacak üründe yaratıcılığın, özgün bir ifade edişin, biriciklik niteliğine sahip oluşun bulunup bulunmamasıdır. Söz gelimi, bir heykeltıraş da ağaca biçim verebilir, bir marangoz da; fakat heykeltıraşın ağaca biçim verişteki ifade tarzı ile marangozun biçimlendirmesindeki ifade tarzı aynı değildir. Heykeltıraş, biçimlendirmesini alışılmışın dışında, yeni ve özgün bir biçimde yaparken, marangoz alışılmış, bilinen veya tekrar edilen bir biçimlendirme yapar. Bu anlamda her ikisi de aynı malzemeyi ele alıp ona şekil vermesine karşın sadece heykeltıraş güzel sanatlar alanında eser veren bir sanatçıdır. Marangoz ise bir zanaatkârdır, tıpkı bir boyacı ve demirci gibi. Sanatçı ile bilim insanı birbirinden farklıdır. Bilim insanı yaşamda gördüğü doğal ve teknolojik gelişmeleri sebep ve sonuçlarıyla, gerçekçi bir şekilde ele alır. Her şeyi olduğu gibi aktarmak zorundadır. Sanatçı ise herkesin gördüğünü kendi hayal gücünden ve sanatçı ruhundan yararlanarak değiştirir, güzelleştirir, etkileyici bir üslupla aktarır. Örneğin Bilişim Teknolojisi ve İnternet konusunda bir bilim insanının yaklaşımı ile bir sanatçı duyarlılığı çok farklıdır. Bilim insanı bu konuda araştırma yaparken bilişim teknolojisinin ne demek olduğunu, internetin nasıl ve ne zaman ortaya çıkıp yaygınlaştığını, hayatımıza ne gibi kolaylıklar getirdiğini anlatır. Aynı konuyu bir sanatçı ele aldığında kendi hayal gücünden yararlanır, olay ve kişileri kurgular, bilişim teknolojisi ve internetin günümüz insanı üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini bir hikâye ya da roman örgüsü içinde verir. Bilim insanı, var olanı değiştirmeden, olduğu gibi ortaya koyar. Sanatçı ise var olanı kendi yorumuna göre değiştirerek yeniden yaratır. Her sanat eseri, insanla ya da insanın içli dışlı olduğu bir şeyle ilgilidir; belli bir varlığı anlatır, ondan bir kesit ortaya koyar. Bir resim, belli bir tabiat parçasının resmidir ya da bir insan görüntüsüdür; bir tiyatro oyunu, belli olayların canlandırılmasıdır, bir şiir ya da müzik parçası, ya doğanın ya da insan ruhunun estetik bir anlatımıdır. Sanat genel olarak iki gruba ayrılır: Endüstriyel sanatlar (zanaat) ve güzel sanatlar. Güzel Sanatlar İnsanda coşku ve estetik haz uyandıran ürün ve davranışlara güzel sanatlar denir. Güzel sanatlar çeşitli alanlarda ortaya konabilir. Güzel sanatlar için yapılan en iyi sınıflama bu sanatların kullandıkları malzemelere göre yapılan sınıflandırmadır. Bu malzemeler fonetik ve plastik olarak ikiye ayrılır. Sesle yapılan sanatlara fonetik sanatlar, bir nesnenin görünüşünü yeniden biçimlendirmeye yönelik yapılan sanatlara ise plastik sanatlar denir. Güzel sanatların genelinde plastik malzeme kullanılırken edebiyat ve müzik sese dayalı sanatlardır. Bunların dışında harekete, bedensel figürlere dayanan ritmik sanatlar da güzel sanat olarak kabul edilir.
I. ÜNİTE GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT 13 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 1. GÜZEL SAnAtLARDA EDEBİYAtIn YERİ HAZIRLIK 1. Güzel, doğru, iyi kavramları genel olarak insanların hoşuna gidecek, onlara çeşitli konularda yarar sağlayacak etkinliklerle ilgilidir. Örneğin spor, faydalı bir etkinliktir. Sanat daha çok güzelliği ve estetiği ortaya çıkarır. Bunların yanı sıra birçok bilim dalı insanlara fayda sağlamayı, daha iyi bir yaşam sunmayı amaçlar. 2. İnsan için, yaşadığı ortamın, kullandığı eşyaların güzel olması çok önemlidir. Çevrenin güzel olması insanın psikolojisini olumlu yönde etkiler. Güzellik ve zevk duygusu insana yaşama sevincini aşılar. 3. Konusu Atatürk olan anıt, türkü ve şiir örneği Anıt Şiir 10 KASIM TÜRKÜSÜ Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler Bozkır ovalarına, Erciyes e, Ağrı ya Ulusun egemen olduğunu Özgür olduğunu Haykıracağım haykıracağım işte Senin sustuğunca! Yolunda yürüyeceğim Atatürk; Ana baba oğul kız Dere tepe bucak köy Yeryüzü yaşamalarımla değil Oralarda, senin gittiğince! Atatürk, taşıyacağım Çanakkale de, Sakarya da, Çankaya da, al al Senin taşıdığını; Yurdun gök ülküsü Dalgalanırken Senin bayrağını yücelteceğim. Senin çıktığınca. Fazıl Hüsnü Dağlarca 1- ETKİNLİK Türkü Ağlayalım Atatürk e Ağlayalım Atatürk e Bütün Dünya kan ağladı, Süleyman olmuştu mülke, Geldi ecel, can ağladı, Atatürk ün eserleri, Söyleyecek bundan geri, Bütün dünyanın her yeri Ah çekti, vatan ağladı. Bu ne kuvvet, bu ne kudret, Var idi bunda bir hikmet Bütün Türkler, İnönü İsmet, Gözlerinden kan ağladı. Uzatma Veysel bu sözü Dayanmaz herkesin özü, Koruyalım yurdumuzu, Dost değil, düşman ağladı. Aşık Veysel Şatıroğlu Grup çalışmaları: Bir yerin doğal görünüşü ile resmi arasında benzerlik olsa da farklılık daha fazladır. Gözümüzle gördüğümüz canlı ve doğal ortamlar hayatın gerçek boyutudur. Resim ise bu gerçekliğin boya, tuval ve fırça gibi malzemelerle oluşturulmuş bir benzeridir. Dolayısıyla resimler gerçekliğin kendisi değil, değiştirilmiş ve kişiden kişiye değişen şeklidir. Tabiatta duyduğumuz sesler doğal ve gerçek seslerdir. Bir şarkı bestelenirken çeşitli çalgı aletlerinin seslerinden yararlanılır. Bu ses çeşitliliğine nota diyoruz. Notalar tabiatta var olan seslerdir. İnşalar bu sesleri kulağa hoş gelecek bir düzen halinde bir araya getirir ve şarkıları oluşturur. Tabiattaki sesler çok ilgimizi çekmeyebilir, ancak bir şarkının ezgileri hoşumuza gider. O halde ses, sanat için önemli bir malzemedir. İNCELEME KAR 1. Kar şiirinin yazılış amacı okuyucuda kar ile ilgili duygu ve sezgileri uyandırmak, okuyucuda estetik bir zevk uyandırmaktır. Kar metni bu amacına uygun olarak sanatlı, edebi bir dille yazılmıştır. Şiirden sonraki kısa metinde ise Aristo nun fi zik bilimi ile ilgili bir çalışmasından söz edilmiştir. Bu kısa metnin yazılış amacı öğretmek, bilgi vermek tir. Bu nedenle metinde dil göndergesel işlevde kullanılmış, kelimelerin daha çok gerçek anlamlarına yer verilmiştir.
I Adı : Soyadı : Sınıfı : Numarası : T.C İ. MİLL E Ğ İTİ M B AK ANLIĞ Grubu: Puanı : Notu : 20.. / 20.. EĞİTİM ÖĞRETİM YILI... LİSESİ 9/... SINIFI TÜRK EDEBİYATI DERSİ I. DÖNEM I. YAZILI YOKLAMASI Yunus Emre, halk diliyle yazılan tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Orta Asya da Ahmed Yesevi ile başlayan halk tasavvuf şiiri; Türkistan, Horasan ve Anadolu da yüz yılı aşan bir gelişimden sonra, en üstün seviyesine Yunus Emre de varmıştır. 2. Metin Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan; Geleyim, izine doğru arkandan; Bırakmam, tutmuşum artık yakandan, Medet ey dervişim, Yunus um medet! (Necip Fazıl Kısakürek) 1. Yunus Emre ile ilgili yukarıdaki metinleri yazılış amacı ve kullanılan dilin özellikleri bakımından karşılaştırınız. (20 puan) 1. YAZILI Yazılış amacı Dil ve anlatım özelliği 2. Aşağıdaki tabloda güzel sanatların türlerini boşluklara yazınız. (10 puan) Fonetik sanatlar Görsel (plastik) sanatlar Dramatik sanatlar Müzik........................ Sinema...... 3. Aşağıdaki tabloda verilenlerden hangileri sanat, hangileri zanaattır? Altlarına yazınız. (10 puan)............... 4. Sanat ile zanaat arasındaki farkı açıklayınız. (10 puan)
Grubu: CEVAP ANAHTARI 20.. / 20.. EĞİTİM ÖĞRETİM YILI... LİSESİ 9/... SINIFI TÜRK EDEBİYATI DERSİ I. DÖNEM I. YAZILI YOKLAMASI Yunus Emre, halk diliyle yazılan tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Orta Asya da Ahmed Yesevi ile başlayan halk tasavvuf şiiri; Türkistan, Horasan ve Anadolu da yüz yılı aşan bir gelişimden sonra, en üstün seviyesine Yunus Emre de varmıştır. 2. Metin Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan; Geleyim, izine doğru arkandan; Bırakmam, tutmuşum artık yakandan, Medet ey dervişim, Yunus um medet! (Necip Fazıl Kısakürek) 1. Yunus Emre ile ilgili yukarıdaki metinleri yazılış amacı ve kullanılan dilin özellikleri bakımından karşılaştırınız. (20 puan) Yazılış amacı Dil ve anlatım özelliği Öğretmek, bilgi vermek, Yunus Emre yi tanıtmak Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır. Açıklayıcı anlatım vardır. 5 p Bir duyguyu yaşatmak, sezdirmek, hissettirmek. 5 p 5 p Dil şiirsel işlevde kullanılmıştır. 5 p 2. Aşağıdaki tabloda güzel sanatların türlerini boşluklara yazınız. (10 puan) Fonetik sanatlar Görsel (plastik) sanatlar Dramatik sanatlar Müzik Resim Tiyatro Edebiyat Heykel Opera Mimari Bale Minyatür Sinema Hat, Tezhip Dans Her biri 1 puan değerindedir. 3. Aşağıdaki tabloda verilenlerden hangileri sanat, hangileri zanaattır? Altlarına yazınız. (10 puan) zanaat sanat sanat zanaat sanat 2 p 2 p 2 p 2 p 2 p 4. Sanat ile zanaat arasındaki farkı açıklayınız. (10 puan) Sanat, güzellik duygusunun ve estetik anlayışın ortaya çıktığı etkinliklerdir. Zanaat ise bir ihtiyaçtan doğan etkinliklerdir. Sanatta güzellik, zanaatta ise fayda ön plandadır. 10 p