Metodoloji ve Konular İstatistiksel Analizler Sonuçlar

Benzer belgeler
Hemofiltrasyon ve Hemodiyafiltrasyon Teknikleri - Tedavi Reçetelendirmesi. Dr. Emre Tutal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

HEMODİYAFİLTRASYON. Dr. Adem Sezen

Toksikolojide Hemodiyaliz, Hemoperfüzyon, Hemofiltrasyon. Dr. Evvah Karakılıç Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Orta büyüklükteki moleküllerin uzaklaştırılmasının ve diyalizat kalitesinin klinik önemi

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Zehirlenmelerde Diyaliz Uygulamaları. Dr. Ali Rıza ODABAŞ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

RENAL REPLASMAN TEDAVİLERİNDEN EV HEMODİYALİZİ

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Hemodiyaliz Yeterliliği Kavramı ve Ölçütleri. Prof. Dr. Nurhan Seyahi İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

14 Aralık 2012, Antalya

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Böbrek Naklinde Bazal İmmunsupresyonda Kullanılan Ajanlar

HEMODİYALİZDE NİTELİKLİ VE MALİYET ETKİN BAKIMIN SUNUMUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ

ZOR HASTA YAKLAŞIM GÜLDEN ÇELİK

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Online Hemodiafiltrasyon. Dr. Hakan AKDAM

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerinde hemodiyalize giren hastaların ölüm oranlarının karşılaştırılması: Bir gözlemsel kohort çalışması

RENAL REPLASMAN TEDAVĠ SEÇENEKLERĠ

1. Hemadiyaliz sırasında en sık görülen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir? a. Ateş b. Hipotansiyon c. Hemoliz d. Tamponad e.

Diyaliz Sıklığını Azaltma ve Diyalizden Çıkarma Kararı Nasıl Verilmeli. Dr. Hüseyin ÇELİKER Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

Ne Zaman Acil Diyaliz. Yard.Doç.Dr Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD 4.Ulusal Acil Tıp Kongresi

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

PD den HHD ye geçiş: Ülkemizden deneyimler. Bilser Güneş Başhemşire Özel FMC Avcılar 2 Kliniği 11 Mayıs 2014 Cunda

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji 2 FMC Türkiye 3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

HEMODİYALİZ FİZYOLOJİK PRENSİPLERİ VE DİYALİZ YETERLİLİĞİ NEŞE KIRIÇİMLİ ÖZEL A MERKEZ DİYALİZ MERKEZİ /BURSA

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Türkiye'de yaşayan 345 Suriyeli Göçmenin Hemodiyaliz Deneyimi: Türk Hemodiyaliz Hastaları ile Karşılaştırılmalı Veri Tabanı Çalışması

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

PERİTON DİYALİZ SOLÜSYONLARI. Dr. Evrim Kargın Çakıcı Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

HEMODİYALİZ HASTALARININ UYKU SORUNLARI VE ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

Hemodiyalizde Yeni Teknolojiler. Türk Nefroloji Kongresi 22 Ekim 2015 Doç.Dr. Fatih Kırcelli

G. EKLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Diyaliz Hastalarında Kan Basıncı Ölçümü Hangi Pozisyonlarda Yapılmalıdır?

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

EKSTRAKORPORAL TEDAVİ METODLARI VE ZEHİRLENME. Dr. Salim Satar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

veya tanımlanmaktadır

HEMODİYALİZ DOZU Uygulamada Yaşanan Sorunlar

Diyaliz hastalarında serebrovasküler olay:önleme ve tedavi. Nurol Arık

Diyaliz tedavisinde ilk seçenek: Periton diyalizi. Neslihan SEYREK, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HEMODİYALİZ ( Fizyolojisi, tekniği ve yöntemleri )

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

24 Ekim 2014/Antalya 1

Dr. Şehsuvar Ertürk Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA BİSFENOL A DÜZEYLERİ

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

Transkript:

HEMODİYALİZ VE HEMOPERFÜZYON TEDAVİ KOMBİNASYONUNUN REGÜLER HEMODİYALİZ HASTALARININ BETA-2 MİKROGLOBULİN KONSANTRASYONU, YAŞAM KALİTESİ VE YAŞAM ÜMİDİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Alwi Thamrin Nasution, Abdurrahim Rasyid Lubis, Harun Rasyid Lubis Nefroloji ve Hipertansiyon Dalı, Dahiliye Bölümü Tıp Fakültesi, Kuzey Sumatra Üniversitesi Medan - Endonezya Önsöz Süregelen regüler hemodiyaliz son evre kronik böbrek hastalığı olan hastaların morbidite ve ölüm oranı bu zamana kadar yüksek devam etmekte; prosedürlerde, kardiyovasküler hastalıkta, enfeksiyon ve diyaliz tedavi usullerinde (USRDS, 2010) ilerlemeler olmasına rağmen yılda %15-20 ye uzanmaktadır. Regüler hemodiyaliz hastalarında beslenme bozukluğu, vücut sıvı durumu dizorderi, insülin direnci, çevresel sinir sisteminde patolojik değişiklikler, kemik mineral dizorderi, sol ventrikül hipertrofisi, hipertansiyon refrakteri, kronik sistemik inflamasyon, ve artık renal fonksiyonunda hızlı düşüş gibi durumlarla ilgili sorunlar hala nispeten yüksek durumda. Önceki çalışmalar, yukardaki durumların vücuttaki diyaliz teknikleriyle yapılan üremik toksin klerensi düzeyi ile yakından ilişkili olan üremik toksinler olduğunu göstermektedir. Avrupa Üremik Toksin Çalışma Grubu (EUTox), üremik toksinler ve vücuttaki biyolojik etkilerini belirler ve tanımlar. Grup, 90 tür üremik toksin bulmuş ve suda çözünen üremik toksinler ve proteine bağlı üremik toksinler ve orta moleküler ağırlıklı üremik toksinler olmak üzere ikiye ayırmıştır. 68 (altmış sekiz) i küçük moleküler ağırlıklı (<500 Dalton) üremik toksinler ve 22 (yirmi iki) si orta moleküler ağırlıklıdır (>500 Dalton). 22 orta moleküler ağırlıklı üremik toksinden 12 türü yüksek moleküler ağırlıklı (>1,200 Dalton) ve 25 i proteine bağlıdır (Vanholder et al 2003, Cohen et al 2007). Son aşama renal hastalığı olan hastaların ölüm oranı ve morbiditesini etkileyen üremik toksin sınıflarından birisi düşük molekül ağırlıklı peptidler ve proteinler ve inflamatuvar sitokinler (LMWP) grubudur. Bazı literatürler LMWP yi orta moleküler ağırlıklı üremik toksinler (orta moleküller) olarak sınıflar. Bu moleküller konvansiyonel diyaliz teknikleriyle kusursuzca diyalize alınmıştır. Beta-2 mikroglobulin (β2m) en çok incelenen moleküldür, vücuttaki etkisi ve diyalizle ilgili amiloidoz ile asosiyasyonu (DRA) (Winchester et al, 2003). Konvansiyonel düşük fluks diyaliz makineli hemodiyaliz (HD) difüzyon klerens prensiplerine sahiptir ve yalnızca küçük moleküllü (<500 Dalton) toksinleri ve üre ve kreatinin gibi suda çözünen toksinleri temizleyebilir. Büyük molekül ağırlıklı ve proteine bağlı toksinleri temizleyemez. Konvansiyonel HD nin bu toksinleri temizleyememesi, karpal tünel sendromu, vazoaktif pkresol ve üridin adenozin tetra fosfat gibi diyalize ilişkin amiloidoz proinflamatuar sitokinler molekülleri ile ilgili olan beta-2 mikroglobulin (β2m) gibi toksinlerin çoğalmasına neden olmaktadır. Bu moleküllerin artan konsantrasyonu toksiktir ve regüler HD ye sahip hastaların morbidite ve ölüm oranını arttırmaktadır (Karkar A, 2013). Ekstrakorporel hemodiyaliz teknolojisinin bir çok modeli, LMWP klerensini ilerletmek için hemodiyafiltrasyon, hemofiltrasyon, blyoartifisiyel böbrek ve hemoperfüzyon (hemadsorbsiyon) gibi LMWP temizleme etkinliği düzeyindeki Hemodiyaliz (HD) + Hemoperfüzyon (HP) > HP > blyoartifisiyel böbrek > Hemodiyafiltrasyon (HDF) > Hemofiltrasyon (HF) > HD şeklinde geliştirilmiştir (Chen et al, 2011). Adsorban sistemli hemoperfüzyon orta moleküler ağırlıklı, büyük moleküler ağırlıklı ve çeşitli solütler ve proteine bağlı toksinler absorbe edebilir (Winchester, 1983). Bununla, Hemodiyaliz ve hemoperfüzyon kombinasyonu küçük, orta ve büyük moleküler ağırlıklı üremik toksinlerin temizlenmesini ilerletecektir. Daha önceki çalışmalar HD + Hp kombinasyonunun LMWP klerensini arttırdığını, bu sebeple regüler hemodiyaliz hastalarının yaşam kalitesini ve beklenen yaşam süresini arttırdığını göstermektedir (Lowrie and Lew, 1990). Buna göre, Medan, Kuzey Sumatra, Endonezya daki regüler hemodiyaliz hastalarının hemodiyaliz (HD) ve hemoperfüzyon (HP) kombinasyonunun beta-2 mikroglobulin (β2m) temizlemekteki, SF-23 ile değerlendirilen yaşam kalitesindeki ve angulus parametreler aşaması değeriyle ölçülen beklenen yaşam süresindeki etkisini inceledik.

Metodoloji ve Konular Bu çalışma, Haji Adam Malik Hastanesi Medan ve Rasyida Böbrek Kliniği ve Hipertansiyon Medan, Kuzey Sumatra daki regüler hemodiyalizde olan hastaların birçok parametresinin müdahale öncesi ve sonrası karşılaştırılması olarak belirlendiği prospektif kohort analitik incelemedir. Test, Aralık 2013 ten Mart 2014 e kadar yürütülmüştür. Toplam 20 regüler HD hastası bu çalışmada erkek ve kadınların 17 yaşında olması ve >3 aydır haftada 2 sıklıkta vücutta ilaca yanıt vermeyen dikkate değer kaşınma ve acı şikayetiyle süregelen hemodiyalizinin olması dahil edilme kriteri ile katılmıştır. Çalışmaya dahil edilmeyenler tümor, trombositopeni, lökopeni ve düzensiz HD si olan hastalardır. Çalışmaya dahil edilmek için deneklerin yazılı rızası ve gönüllülüğü aranmıştır (bilgilendirilmiş onay). Veri toplama tek frekanslı evre açısı incelemesinin BIA (SF-BIA) ve SF36 formu ile yaşam kalitesi değerlendirmesinin yanı sıra isim, yaş, cinsiyet ve diğer kişisel verilerle yapılmıştır. SF-36 anketi hastaların kendileri tarafından doldurulmuştur. Beta-2 mikroglobulin konsantrasyon testi iki kez yapılmıştır. Başlangıç testi ilk HD + HP tedavisi öncesi yapılmıştır. Takip testi 6. Ve 7. HD + HP tedavisi arasında yapılmıştır. HD + HP tedavisi her 2 haftada 6 kez yapılmıştır. İstatistiksel Analizler Araştırma değişkenleri tablolanmış formda sunulmuş ve açıklanmıştır. Hasta dağılımında Kolmogorov Smirnov dağılım metodu kullanılmıştır. Normal dağılımlı veri çift örnek olarak, abnormal dağılımlar Wilcoxon metodu kullanılarak test edilmiştir. HD + HP ile Beta-2 Mikroglobulin, evre açısı BIA ve SF-36 skoru korrelasyonunu kontrol etmek için iki değişkenli analizler yapılmıştır. Normal dağılımlı değişkenler için Pearson korrelasyon test metodu kullanılmıştır ve abnormal dağılımlı değişkenler için Spearman korrelasyonu test metodu kullanılmıştır. Veri istatistiksel yazılımla hesaplanmıştır. Sonuçlar HSUP H. Adam Malik ve ağındaki 3 aylık çalışmaya 20 regüler HD tedavisi 3 aydan uzun süredir devam eden hasta katılım göstermiştir. Yaşları 29 79 arasında değişen ve ortalama standart sapması 47,40 + 11,58 yaş olan 16 erkek hasta (%80) ve 4 kadın hasta (%20) mevcuttur. Denek hastaların ortalama HD tedavi süresi 2,78 + 2,24 yıl, 3 DM hastasının ve 17 DM olmayan hasta (85%) etyolojisidir. Ortalama beta-2 mikroglobulin serum konsantrasyonu 77,69 + 16,61 mg/l olup, ortalama zihin sağlığı SF-36 skoru 45. 32 ± %11.17 ve fiziksel sağlıkları 35.96 ± %9.02 dir. Ortalama BIA evre açısı skoru 5,14 ± 1,99 dur. Vücut ağrısı ve ağrı ölçeği için SF-36 skoru sırasıyla 48.25 ± 28.96 and 5.85 ± 1.79 dur (Tablo 4.1). Yanda listelenmiş olan ana özelliklerden, normalin 25 katı yükseklikte bir beta-2 mikroglobulin serum ortalaması bulunmuştur (hemodiyaliz hastalarının ortalaması normal ortalamanın 60 katı olmak üzere 1,5 3 mg/l). Yaşam kalitesi ve hasta evre açısının genel sağlıklı nüfustan daha düşük olduğunu bulduk. düşük fluks diyaliz ve diyalizlerin tekrar kullanımı gibi bir çok faktör diyaliz sıklığında (haftada iki kez ya da haftada 10 saat) rol oynayabilir. Diyalizin tekrar kullanımı beta-2 mikroglobulin klerensinin düşmesine sebep olur. Diğer ülkelerde, konvansiyonel diyaliz haftada 3 olacak sıklıkta ya da yüksek fluks diyalizin haftada bir kere ve minimum 12 saat kullanımı olarak yapılmıştır.

Hemodiyaliz (HD) + Hemoperfüzyon (HP) kombinasyonunun β2- mikroglobulin serum ve yaşam kalitesi skoru (SF-36) ve evre açısı skoru üzerindeki etkisi Tablo 2 de HD + HO kombinasyonunun araştırma denekleri üzerinde tedavi öncesi ve sonrasındaki etkisini görebiliriz. 20 hasta arasından 1 tanesi bundan sonra inmeden kaynaklanan ölüm sebebiyle araştırmanın dışında kalmıştır (HD + HP tedavi programı). Normal dağılımlı veri için ikili T testi, abnormal dağılımlı veri için Wilcoxon testi kullanılmıştır. 19 test deneğinin HD + HP tedavisi öncesindeki ortalama beta-2 mikroglobulini 78,26 ± 16,85 ti ve HD + HP tedavisi sonrasındaki ortalama beta-2 mikroglobulin 62,55 ± 12,35 e düşmüştür. HD + HP tedavisi sonrası öncesi ortalama yaşam kalitesi fiziksel sağlık parametreleri 36,46 + 8,98 iken tedavi sonrasında 46,90 ± 7,04 e yükselmiştir. Ortalama yaşam kalitesi zihinsel sağlık parametre skoru HD + HP tedavisi öncesinde 45,95 ± 11,10 iken, kombinasyon tedavi sonrasında 55,22 ± 6,29 a yükselmiştir. Evre açısının HD + HP tedavisi öncesinde 5,25 ± 6,29 olduğu ve tedavi sonrasında 5.63 ± 2.42ye yükseldiği bulunmuştur. Yukardaki Tablo-2den HD + HP öncesi ve sonrasındaki farkların şu değişkenlerde signifikatif olduğu görülebilir: beta-2 mikroglobulin (p<0,002), SF-36 fiziksel sağlık skoru (p<0,001) ve SF-26 zihinsel sağlık skoru (p<0,0001). Evre açısı değişkeni istatistiksel olarak signifikatif olmayacak şekilde artış gösterdi (p<0.533). Hemodiyaliz (HD) ve Hemoperfüzyon (HP) tedavisi öncesi ve sonrasında β2-mikroglobulindeki düşüşün SF-26 skoru ve evre açısı skoru üzerindeki etkisi 19 denekten ortalama beta-2 mikroglobulinin 62,55 ± 12,35 olduğu,ortalama fiziksel sağlık için SF-36 nın 35,96 ± 9,02 olduğu ve zihinsel sağlığın 55,22 ± 6,29 olduğu bulunmuştur. Pearson korelasyonu ile test edilen beta-2 mikroglobulin ve fiziksel sağlık SF-36 nın korelasyonu ile, bize beta-2 mikroglobin ve fiziksel sağlık için olan SF-36 arasında bir korelasyon olmadığu sonucunu veren; r değerinin -0,083 (p>0,05) olduğu bulunmuştur. Beta-2 mikroglobulin ve zihinsel sağlık için SF-36 arasındaki korelasyon için, Pearson korelasyonu r değerinin 0,625 (p<0,01) olduğunu bulmuştur, ki bu bize beta-2 mikroglobulin ve zihinsel sağlık için olan SF-36 arasında negatif korelasyon olduğunu gösterir. Evre açısı için R değeri -0,109 (p>0,05) tir, ki bu bize beta-2 mikroglobulin ve evre açısı arasında korelasyon olmadığı sonucunu verir. Okumalar üzerinde Hemodiyaliz (HD) + Hemoperfüzyon (HP) tedavisi sonrası korelasyon testleri yapılmıştır.

Tablo 3 β2-mikroglobulin serum konsantrayonundaki düşüşün HD + HP tedavisi sonrası SF-36 skorları ve evre açısı skoru üzerindeki etkisi Grafik 1. β2 mikroglobulin ve SF-36 zihinsel sağlık arasındaki korelasyonu gösteren grafik Hemodiyaliz (HD) + Hemoperfüzyonun (HP) SF-36 Vücut Ağrısı ve Ağrı Ölçeği Üzerindeki Etkisi 19 araştırma deneğinden, SF-36 vücut ağrısı skorunun 50,26 ± 28,28 den 90,05 ± 16,63 e (p=0.0001) arttığı ve ağrı ölçeğinin 5,95 ± 1,98 den 2,11 ± 1,63 e (p=0.0001) düştüğü bulundu. Bu sonuçlar ağrı şikayeti parametrelerinde signifikatif gelişmeler gösterdi. Tablo 4 HD+HP tedavisinin SF-36 vücut ağrısı ve ağrı ölçeği skorlarındaki etkisini göstermektedir.

Tablo 4. Hemodiyaliz (HD) + Hemoperfüzyonun (HP) SF-36 Vğcut Ağrısı Skoru ve Ağrı Ölçeği Üzerindeki Etkileri Yukarıdaki Tablo 4 te, SF-36 vücut ağrısı ve ağrı ölçeği skorundaki artışın istatistiksel olarek signifikatif olduğu gösterilmektedir. Bunlar, HD + HP tedavi kombinasyonunun regüler hemodiyaliz hastalarında eklemler ve kemiklerde ağrı düşüşü etkisi olduğunu göstermektedir. Hemodiyaliz + hemoperfüzyon kombinasyonunun β2-mikroglobulin serum konsantrasyonu, SF-36 skorları, evre açısı ve ağrı ölçeği üzerindeki etyoloji, cinsiyet ve HD tedavi süresine bağlı etkileri HD + HP tedavisinin etyoloji, cinsiyet ve HD tedavi süresine bağlı olarak beta-2 mikroglobulin serum konsantrasyonu, SF-36 skorları, evre açısı ve ağrı eşiği üzerindeki etkisini belirlemek için araştırma verisi üzerinde bağımsız T testi yapılmıştır. İstatistiksel sonuçlardan, SF-36 zihinsel sağlık skorunda (p=0.017) ve SF- 26 vücut ağrısında (p=0.014) HD tedavi süresine bağlı olarak signifikatif değişiklik olduğu bulunmuştur. HD + HP tedavisinin beta-2 mikroglobulin serum, SF-26 skorları, evre açısı ve ağrı ölçeğinde etyoloji ve cinsiyete bağlı etkilerinde bir değişiklik olmamıştır. Bunlar araştırmada küçük örnek tutarları ya da orantısız örneklerle desteklenebilir (Tablo 5, 6 ve 7). Tablo 5. HD + HP kombinasyonunun β2-mikroglobulin serum konsantrasyonu, SF-36 skorları, evre açısı ve ağrı skoru üzerindeki etolojiye bağlı etkileri

Tablo 6. HD + HP kombinasyonunun β2-mikroglobulin serum konsantrasyon, SF-36 skorları, evre açısı ve ağrı ölçeği üzerindeki cinsiyete bağlı etkileri Tablo 7. HD + HP kombinasyonunun β2-mikroglobulin serum konsantrasyonu, SF-36 skorları, evre açısı ve acı ölçeği üzerinde HD tedavi süresine bağlı olarak etkileri Tartışma Üremik toksin, üremik hastalığı semptomlarının, metabolizma rahatsızlığı, orgalarda üremik komplikasyonların öncü sebebidir. Küçük, orta ve büyük proteine bağlı molekül ağır üremik toksinleri regüler hemodiyaliz hastalarının patolojik süreçlerinde yaşam kaliteleri ve yaşam beklentilerini etkileyerek önemli rol oynar. Regüler HD hastalarında en çok incelenen orta molekül ağır üremik toksini β2m dir. Çalışmalar β2- mikroglobulin akümülasyonunun amiloidoz ve karpal tünel sendromuna sebep olabildiğini göstermektedir. PTH renal IL-6 ve IL-1 gibi osteodistrofi ve sitokinler akümülasyonuna sebep olabilir ve bu, ateroskleroz ve malnütrisyonla bağlantılı kronik inflamasyona sebep olabilir. Bununla beraber, bir çok hemodiyaliz tekniği yüksek fluks diyaliz cihazı, hemodiyafiltrasyon ve hemodiyaliz ve hemofiltrasyon kombinasyonunu kullanarak küçük, orta, büyük ve proteine bağlı üremik toksinin ağır üremiklerini temizlemek için, ilerletilmiştir. Bir çalışmada, haftada 3 kere hemofiltre BetaSorb TM500 kullanarak yapılan tedavi seansı ile HD + HP kombinasyonu β2-mikroglobulinde düşül göstererek normal oranlara ulaşmıştır (Chen et al 2011, Wang et al 2014). Çalışmamızda, iki haftada bir kere HD + HP nin tedavinin ilk 2 saatinde tamamlanacağı ve 3 saatlik konvansiyonel HD ile takip edilecek şekilde toplam 6 sefer HD + HP yi kombine ettik (3 ay). Çalışma haftada seansa giren regüler hemodiyaliz hastaları üzerinde yapılmıştır. Çalışma HD + HP kombinasyonunun regüler hemodiyaliz hastalarda, β2-mikroglobulin konsantrasyonu, SF-36 ile skorlanan yaşam kalitesi ve BIA

evre açısı parametresi ile skorlanan yaşam beklentisi üzerindeki etkilerini ölçmek için tasarlanmıştır. Bunun yanısıra, ayrıca, β2-mikroglobulin konsantrasyonunu yaşam kalitesi ve yaşam beklentisi parametleriyle ilişkilendirdik. Son olarak, HD + HP tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek subjektif şikayetler ve yan etkiler üzerinde HD + HP etkilerini ölçtük. 6 deneme sonrasında, HD + HP kombinasyonunun β2- mikroglobulini önemli ölçüde %20,07 oranında düşürdüğünü, ancak hala normal aralığın üzerinde olduğunu bulduk. Sonuca vardıran birçok faktör düşük fluks diyaliz makinesi kullanımı, diyaliz makinesinin tekrar kullanımı, β2-mikroglobulin akümülasyonunu tekrar gören her tedavi arasındaki uzatılmış aralık, ve tüm çalışmanın 3 ayla kısıtlı olması olabilir. Aynı zamanda yaşam kalitesi skorunda fiziksel sağlık açısından (36,46 ± 8,98 e karşı 46,90 ± 7,04) ve zihinsel sağlık açısından (45,95 ± 11,10 a karşı 55,22 ± 6,29)önemli ölçüde artış olduğunu bulduk. Yaşam beklentisi parametresi de evre açısı ölçüsündeki artışla birlikte artmaktadır (5,25 ± 1,98 e karşı 5,63 ± 2,42), ancak istatistiki olarak bu signifikatif değildir. Yaşam kalitesi artış ölçümü ve yaşam beklentisi parametresi HD + HP sonrasında normal popülasyon modeli izlemiştir. Bu, HD + HP kombinasyonunun β2m serumu düşürdüğü ve hastanın yaşam kalitesini arttırdığını gösterir. Bu çalışma Chen dkk tarafından 2011 de yapılan, HD + HP kombinasyonunun regüler hemodiyaliz hastalarının yaşam kalitesini ve yaşam beklentisi parametrelerini arttırdığını gösteren çalışmaya benzer sonuçlar sunmuştur. Ayrıca benzer meta-analiz özelliklerde çalışmalarımızdan önceki, kardiyovasküler ölüm oranı ve hemodiyafiltrasyon (HDF), hemofiltrasyon (HP) ve konvansiyonal hemodiyaliz (HD) arasında tüm ölüm oranında önemsiz sonuçlar sunan 16 başka çalışma daha bulunmaktadır. Ancak, β2-microglobulin konsantrasyonunda önemli düşüş yalnızca HP yaklaşımında bulunmuştur (Wang et al 2014). Bu çalışmada, β2-mikroglobulin konsantrasyonu düşüşünde, yaşam kalitesi ve yaşam beklentisi parametrelerinde, kadınlarda ve erkeklerde bir fark olup olmadığını ölçtük. Sonuçlar HD + HP prosedürleleri sonrasında yukarıdaki üç değişkende bir değişiklik olmadığını göstermiştir. Bunun sebebi popülasyondaki eşit olmayan kadın ve erkek orantısı olabilir, 16 erkek ve 4 kadın. Ayrıca, β2-mikroglobulindeki düşüş ve yaşam kalitesinde fiziksel sağlık ölçüleri ve zihinsel sağlık ölçüleri ile yaşam beklentisi parametreleri açısından olan artış arasında bağlantı kurmaya çalıştık. β2- mikroglobulin konsantrasyonundaki düşüşün zihinsel sağlık ölçüsü açısından negatif olarak ilişkili olduğunu bulduk ve bu ayrıca istatistiki olarak önemli ölçüdeydi (p<0,004). Tüm çalışma boyunca, doğası gereği kişisel olan şikayetleri kaydettik. Hastaların yorumları genel olarak daha iyi hissetme, eklem ağrısında azalma, daha az kaşıntı, gelişen uyku düzeni ve artan iştahı içermekteydi. Bu gelişmeler genel olarak üçüncü HD + HP tedavisi sonrasında hissedilmiştir. Bir hasta tedavi öncesinde cildinin sarı (sarılık) olduğunu ve HD + HP sonrasında normale döndüğünü kabul etmiştir. Bu çalışmanın eksikliği HD + HP tedavisi öncesinde hiç kalp fonksiyonunun dahil edilmemiş olduğu gerçeğidir. Genç, kadın bir hasta da mentrüasyonunun düzenli hale geldiği ve ağız kokusunun azaltığından bahsetmiştir. HD + HP tedavisi sırasında gerçekleşen yan etkiler de kayıt altına alınmıştır. Altı hasta (%30) tedavi içinde 15-40 dakikalık bulantı, şişkinlik, ve/veya istifardan şikayet etmiştir. Bunlar çoğunlukta ilk ya da ikinci HD + HP tedavileri sırasında olmuştur. Yan etkiler 200-300 cc NaCI %0,9 ve PPI ya da prokinetik ilaç reçetesi ile tedavi edilmiştir. Bir hasta (%5) illk tedavisinde 40 dakika bel bölgesinde ağrı ve kas krampları hissetmiştir. Bunun baskın ultrafiltrasyondan kaynaklandığı sonucuna vardık. Şikayet 300cc NaCl %0.9 terapisi ile tedavi edilmiştir. HD + HP tedavileri devam ederken, HD + HP tedavisinin askıya alınmasını işaret eden hiç bir yan etki ile karşılaşmadık. Bu çalışmada, yüzey alanı 500 m2 ve hacmi 150 ml olan adsorban MG 150 kullandık. Adaptasyon kapasitesi 3 diyametre adsorban madde strüktürüne ve adsorban ve toksin molekülleri arasındaki elektrikli yerçekimi etkisi bağlıdır. Bundan dolayı, adsorban MG 150 paratiroid hormon, β2-mikroglobulin, leptin, oksidatif proteion ürünleri, ileri düzey glikasyon son ürünleri, homosistein, interlökin-1, interlökin-6 vb. Gibi orta ve büyük molekül üremik toksinlerini seçerek adsorbe etmiştir. Deney sırasında adsorban kullanımında, ateş yükseltici ya da hemoliz bir bilinen reaksiyon olmamıştır, ki bu adsorbanın iyi bir biyolojik geçimliliğe sahip olduğunu gösterir. Hemodiyaliz (HD) ve hemoperfüzyonu (HP) kombine etmenin avantajı, solüsyon dengesini, elektrolit ve asit bazını geliştirerek, ve bu sayede regüler HD hastalarının iştah, vücut ağrıları, kaşıntı, uyku düzeni ve yaşam kalitesindeki gelişmeleri hızlandırarak, patolojik özelliklere sahip, metabolik-metabolik ağır küçük, orta ve büyük moleküller toksinini temizleyebilmesidir. Bu çalışmanın eksikliği, küçük popülasyon örneklemi, iki haftada bir olan HD + HP sıklığı ve test denekleri özellikleri açısından mutabakatın eksikliğidir. Bu eksiklikler daha büyük ölçekli, HD + HP kombinasyonunun etkinliğini gösterecek daha sık HD + HP tedavisi ile yapılan bir başka çalışmayı haklı göstermektedir.

Sonuç HD + HP kombinasyonu üremik toksin klerensini konvansiyonal HD ile karşılaştırıldığında kısa vade ve uzun vadede regüler hemodiyaliz hastalarının prevansiyonu ile sonuçlanacak şekilde daha etkin olarak arttırabilmektedir. Bu testin sonucu HD + HP kombinasyonunun β2-mikroglobulin serum konsantrasyonunu düşürdüğü ve hastanın SF-36 skoru kullanılarak yaşam kalitesini arttırdığını göstermektedir. HD + HP kombinasyonu regüler hemodiyaliz hastalarında, BIA evre açısı sonucunda gösterildiği gibi, yaşam beklentisi sonucunu etkilememektedir. β2-mikroglobulin konsantrasyonunda düşüş zihinsel sağlık ölçüsüyle negatif olarak ilişkilendirilmiştir. HD + HP kombinasyonu aynı zamanda iştah kaybı, vücut ağrısı, kaşıntı ve uykusuzluk gibi subjektif şikayetleri de hızla düzeltmiştir. HD + HP kombinasyonu biyouyumludur, dolayısıyla, regüler HD hastalarında kullanımı güvenlidir. Bu deney sırasında kanıtlandığı gibi, yan etkileri bulunmamaktadır.