Citol 20 mg Film Tablet FORMÜLÜ: PROSPEKTÜS Her tablet 20 mg sitalopram a eşdeğer sitalopram hidrobromür ve boyar madde olarak titandioksit içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ: Farmakodinamik Özellikler: Sitalopram, antidepresif etkili, güçlü bir selektif serotonin geri alım inhibitörü (SSGI) olup norepinefrin ve dopamin nöronal geri alım üzerinde minimal etkileri vardır. Sitalopramın 5HT 1A, 5HT 2A, dopamin D 1 ve D 2, α 1 -, α 2 -, β adrenerjik, histamin H 1, gama aminobütirik asid (GABA), muskarinik kolinerjik ve benzodiazepin reseptörlere afinitesi yoktur ya da çok düşük afiniteye sahiptir. Muskarinik, histaminerjik ve adrenerjik reseptörlerin antagonizmi, diğer psikotropik ilaçların çeşitli antikolinerjik, sedatif ve kardiovasküler etkilerinin nedenlerini oluşturmaktadır. Sitalopram, sitokrom P450 II D6 metabolik yolağının çok zayıf bir inhibitörüdür. Sonuç olarak da istenmeyen etkiler ve etkileşimler daha az görülür. Antidepresan etki genellikle 2-4 hafta sonra yerleşir. Sitalopram kardiyak ileti sistemini veya kan basıncını etkilemez. Bu durum özellikle yaşlı hastalar için önemlidir. Ek olarak sitalopram hematolojik, hepatik veya renal sistemleri de etkilemez. Ayrıca sitalopram kilo alınmasına engel olmaz ve alkolün etkisini güçlendirmez. Farmakokinetik Özellikler: 10-60 mg/gün doz aralığında sitalopram ın tek ve multipl doz farmakokinetiği lineerdir ve dozla orantılıdır. Sitalopram ın biyotransformasyonu genelde hepatik olup ortalama yarı ömrü 35 saattir. Günde tek doz sitalopram ile yaklaşık bir hafta sonra sabit plazma konsantrasyonları elde edilir. Tek oral dozdan (40 mg tablet) sonra maksimum plazma düzeylerine 4 saat içinde ulaşılır. Sitalopram ın oral biyoyararlanımı yaklaşık % 80 olup emilim yiyeceklerden etkilenmez. Sitalopram ın dağılım hacmi 12 L/kg ve proteinlere bağlanma yaklaşık % 80 civarındadır. Demetilasyon, deaminasyon ve oksidasyonla metabolize olur. Sitalopram, dimetilsitalopram, didemetilsitalopram, sitalopram N-oksit ve deamine propionik asit derivelerine metabolize olur. Plazmadaki başlıca bileşik, değişmemiş sitalopramdır. Sitalopram serotonin geri alım inhibisyonunda metabolitlerinden en az 8 kat daha güçlüdür. Atılımı idrar ve feçes yoluyladır. Sitalopram ın karaciğerde N-demetilasyonu CYP3A4 ve CYP2C19 izozimleri ile olur. Yaş: 60 yaş ve üzerindeki kişilerde tek doz çalışmasında sitalopramın EAA (eğri altındaki alan) ve yarılanma ömrü sırasıyla %30 ve %50, multipl doz çalışmasında ise %23 ve %30 artmaktadır. Yaşlı hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg dır. 1
Hepatik fonksiyonu azalmış hastalarda: Hepatik fonksiyonun azaldığı durumda, sitalopram oral klerensi normal kişilere göre %37 azalmakta ve yarılanma ömrü 2 katına çıkmaktadır. Hepatik bozukluğu olan hastalarda önerilen doz 20 mg dır. Renal fonksiyonu azalmış hastalarda: Hafif-orta renal fonksiyon bozukluğunda sitalopram ın oral klerensi normal kişilere göre %17 azalmıştır. Bu hastalarda doz ayarlamasına gereksinim yoktur. ENDİKASYONLARI: - Depresyon tedavisi ve relaps / reküransların önlenmesinde, - Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu ve - Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tedavisinde kullanılır. KONTRENDİKASYONLAR: Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile birlikte kullanımı kontrendikedir (bkz. uyarılar önlemler). Sitalopram a ve bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir. UYARILAR/ÖNLEMLER: Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında ilaç dozunun artırılma, azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakınen izlenmesi gereklidir. Citol, Monoamin Oksidaz İnhibitörü (MAOI) alan hastalarda kullanılmamalı ya da MAOI nün kesilmesinden sonraki 14 gün içinde verilmemelidir. MAOI ile tedavi, Citol un kesilmesinden 14 gün sonra başlatılabilir. MAOI ile birlikte serotonin geri alım inhibitörlerinin birlikte kullanılması sırasında hipertermi, rijidite, miyoklonus gibi ciddi ve bazen fatal reaksiyonlar ve deliryum ve komaya doğru ilerleyen şiddetli ajitasyon gibi mental durum değişiklikleri gözlenebilir. Bu reaksiyonlar SSGI tedavisini kesip hemen MAOI tedavisine geçenlerde de gözlenmektedir. Bazı vakalar ise nöroleptik malin sendromu taklit eden özellikler gösterdi. Sitalopram tedavisi sırasında birkaç hiponatremi ve uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu vakası bildirilmiştir. Bu vakalar sitalopram tedavisi kesilmesinden sonra düzelmişlerdir. Hasta manik faza girerse, Citol kesilmeli ve bir nöroleptikle tedavi edilmelidir. Mani anamnezi olan hastalarda sitalopram dikkatli kullanılmalıdır. Kasılma hikayesi olan hastalarda, diğer antidepresanlarla olduğu gibi sitalopram dikkatli kullanılmalıdır. 2
Tüm antidepresan tedavileri ile olduğu gibi deprese hastalardaki intihar olasılığı anlamlı bir remisyon ortaya çıkana kadar sürmektedir. Çünkü inhibisyon kalkışı antidepresan etkiden önce oluşabilir. Panik bozukluğu olan bazı hastalar antidepresan tedavisinin başında artan anksiyete semptomları gösterebilir. Bu paradoks reaksiyon, tedavinin ilk iki haftası içinde genellikle kaybolur. Benzer paradoks anksiyojenik etkiyi azaltmak için başlangıç dozunun düşük olması önerilir. ( Kullanım şekli ve dozu bölümüne bakınız) Hepatik fonksiyonu bozulmuş hastalarda sitalopram dikkatli kullanılmalı ve en düşük maksimum doz önerilmektedir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda sitalopram dikkatli kullanılmalıdır. İlacın ani kesilmesine bağlı olarak nadiren kesilme belirtileri gözlenebileceğinden ilaç kesilmesi sırasında doz azaltılarak ilaç kullanımına son verilmesi uygun olacaktır. Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Çocuklarda kullanım: İlacın güvenilirlik ve etkinliği bu popülasyonda saptanmadığından önerilmemektedir. Gebelik ve laktasyonda kullanım: Gebelik kategorisi C dir. Gebelik ve laktasyon sırasında Citol un güvenilirliği saptanmamıştır. Çok düşük konsantrasyonlarda süte geçer. Bu nedenle gebe veya emziren kadınların eğer klinik yarar teorik riskten daha ağır basmıyorsa Citol ile tedavi edilmemeleri önerilmektedir. Araba veya diğer makineleri kullanma yeteneğine etkileri: Citol, entellektüel fonksiyonu ve psikomotor performansı bozmaz. Psikotropik ilaç alan hastalarda, ya hastalığın kendisine, ya verilen ilaca veya her ikisine bağlı olarak genel dikkat ve konsantrasyonda bir miktar azalma beklenebilir. Bu hastalara, araba ve araç kullanırken dikkatli olmaları önerilmektedir. YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER: Citol ile gözlenen istenmeyen etkiler, genelde hafif ve geçicidir. Tedavinin ilk 1-2 haftası sırasında göze çarpar ve genellikle depresif durum düzelirken azalır. Citol kullanımı ile ilişkili en yaygın yan etkiler; ağız kuruluğu, bulantı, uyku hali, terleme artışı ve tremor, seksüel disfonksiyon (ejakulatuvar bozukluklar, impotans, libidoda azalma), diyare, somnolans, dispepsi, yorgunluk, ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinitdir. Ender vakalarda konvülsiyon ortaya çıkmıştır. Sistemlere göre gözlenen yan etkiler şu şekildedir: Kardiyovasküler: sık: taşikardi, postural hipotansiyon, hipotansiyon. seyrek: hipertansiyon, bradikardi, ödem, angina pectoris, ekstrasistol, kalp yetmezliği, ateş basması, miyokard infarktüsü. nadir: geçici iskemik atak, flebit, atrial fibrillasyon, kardiak arrest, dal bloku 3
Santral ve periferik sinir sistemi bozuklukları: sık: parestezi migren; seyrek: hiperkinezi, vertigo, hipertoni, ekstrapiramidal bozukluk, bacak krampları, istemsiz kas kontraksiyonları. nadir: koordinasyonda bozulma, hiperestezi, pitosis, stupor. Endokrin bozukluklar: nadir: hipotirodizm, guatr, jinekomasti. Gastrointestinal bozukluklar: sık: flatulans. Seyrek: gastrit, gastroenterit, stomatit, hemoroid, disfaji, gingivit, özofajit. Nadir: kolit, gastrik ülser, kolesistit, kolelitiazis, duodenal ülser, gastroözofajeal reflü, glosit, sarılık, divertikülit, hıçkırık. Genel: seyrek: ateş basması, alkol intoleransı, senkop, influenza benzeri semptomlar. Kan ve lenfatik bozukluklar: seyrek: purpura, anemi, epistaksis, lökositoz, lökopeni, lenfadenopati. Nadir: pulmoner emboli, granülositopeni, hipokromik anemi, koagülasyon bozuklukları, gingival kanama. Metabolik ve nütrisyonel bozukluklar: sık: kilo kaybı, kilo artışı. Seyrek: hepatik enzimlerde artış, susama, alkalin fosfatazda artış, glikoz toleransında bozulma. Nadir: bilirubinemi, hipokalemi, obesite, hipoglisemi, hepatit, dehidrasyon. Kas iskelet sistemi bozuklukları: seyrek: artrit, kas güçsüzlüğü. Nadir: bursit, osteoporoz. Psikiyatrik bozukluklar: sık: konsantrasyonda bozulma, amnezi, apati, depresyon, iştah artışı, depresyonun şiddetlenmesi, intihara teşebbüs, konfüzyon. Seyrek: libido artışı, agresif reaksiyon, ilaç bağımlılığı, psikotik depresyon, panik reaksiyon. Nadir: katatonik reaksiyon, melankoli. Üreme sistemi bozuklukları/kadın: sık: amenore. Seyrek: galaktore, göğüs ağrısı, vajinal kanama. Respiratuvar sistem buzuklukları: sık: öksürük. Seyrek: bronşit, dispne, pnömoni. Nadir: astma, larenjit, bronkospasm. Dermatolojik bozukluklar: sık: döküntü, prurit. Seyrek: fotosensitivite reaksiyonu, ürtiker, akne, ekzema, alopesi, dermatit, psöriasis. Nadir: hipertrikozis, terlemede azalma, keratit, selülit, pruritis ani. Özel duyular: seyrek: kulak çınlaması, konjonktivit. Nadir: midriazis, fotofobi, diplopi, tat kaybı. Üriner sistem bozuklukları: sık: poliüri. seyrek: üriner inkontinans, üriner retansiyon, dizüri. Nadir: hematuri, oliguri, piyelonefrit, böbrek ağrısı.. İlacın bırakılmasına yol açan yan etkiler, bulantı, insomnia, somnolans, asteni, ağız kuruluğu, kusma ve ajitasyondur. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ. 4
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER: Sitalopram ın primer SSS etkileri nedeniyle, SSS ilaçları ile birlikte Citol un kullanımı sırasında dikkatli olunmalııdr. MAOI ile birlikte Citol un birlikte kullanılması sırasında hipertermi, rijidite, miyoklonus gibi ciddi ve bazen fatal reaksiyonlar ve deliryum ve komaya doğru ilerleyen şiddetli ajitasyon gibi mental durum değişiklikleri gözlenebilir. Sumatriptan ın serotonerjik etkilerini güçlendirebileceğinden sumatriptan ile aynı anda sitalopram kullanılması önerilmez. Farmakokinetik etkileşim çalışmaları, Citol tedavisi sırasında, spartein oksijenaz ın (CYP2D6) sadece zayıf bir inhibisyonunu gösterirken, mefenitoin oksijenazın Citol tedavisinden etkilenmediğini göstermiştir. Simetidin, sitalopramın ortalama plazma sabit düzeylerinde artmaya neden olmuştur. Bu nedenle yüksek doz simetidin ile birlikte kullanıldığında, Citol doz aralığının üst sınırına dikkatli olunması önerilmektedir. Digoksin ve Citol un klinik olarak önemli farmakokinetik etkileşimi yoktur. Sitalopram alkolün kognitif ve motor etkilerini etkilemese de, diğer psikotopik ilaçlarda olduğu gibi Citol kullanan depresif hastalarda alkol kullanımı önerilmemektedir. Sitalopram (10 gün 40 mg/gün) ve lityumun (5 gün 30 mmol/gün) birlikte verilmesi sırasında sitalopram veya lityum farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etki gözlenmedi. Lityum, sitalopramın serotonerjik etkilerini artırabileceğinden sitalopram ve lityumun birlikte kullanılması durumunda dikkatli olunmalıdır. Sitalopram ve CYP1A2 substratı teofilin in birlikte kullanımı teofilin in farmakokinetiğini etkilemedi. Teofilin in sitalopram ın farmakokinetiği üzerindeki etkisi değerlendirilmedi. Citol,warfarin in farmakokinetiğini etkilememektedir. Citol ve karbamazepin in birlikte kullanımı esnasında karbamazepin in farmakokinetik etkilerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemektedir. Sitalopram metabolizmasında rol oynayan primer enzimler CYP3A4 ve CYP2C19 dur. Klinik farmakokinetik çalışmaları mevcut olmadığından, CYP3A4 ün güçlü inhibitörü (ketokonazol, itrakonazol, flukonazol veya eritromisin) veya CYP2C19 un güçlü inhibitörü (omeprazol) bir ajanla birlikte sitalopram verildiğinde sitalopram un klerensinin azalacağı düşünülmelidir. CYP2C19 indükleyicileri (Aminoglutetimid, karbamazepin, fenitoin, rifampin) sitalopramın etkilerini azaltabilir. CYP3A4 indükleyicileri (Aminoglutetimid, karbamazepin, nafsillin, nevirapin, fenobarbital, fenitoin ve rifamisin) sitolopramın etkilerini azaltabilir. Metoprolol ve Citol un birlikte uygulanması esnasında metoprolol un plazma düzeylerinde 2 kat artış gözlenmektedir. Artmış metoprolol plazma düzeyleri kardioselektivitenin azalmasına 5
yol açmaktadır. Citol ve metoprolol un birlikte kullanımı kan basıncı ve kalp atım hızı üzerinde klinik olarak belirgin bir etki yaratmadı. Fenotiyazinler ya da trisiklik antidepresanlarla klinik olarak önemli farmakokinetik etkileşimi yoktur. Benzodiazepinler, nöroleptikler, analjezikler, antihistaminikler, antihipertansif ilaçlar, beta blokerler ve diğer kardiyovasküler ilaçlarla birlikte Citol kullanılan klinik çalışmalarda herhangi bir farmakodinamik etkileşim bulunmamıştır. Citol ve elektro konvulzif tedavinin birlikte kullanımına ait çok az klinik deneyim vardır. Citol ile birlikte valerian, St. John s Wort, SAMe, kava kava ve gotu kola kullanımı SSS depresyonunu artırabileceği için birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU: Citol film tablet günde tek doz olarak uygulanır. Besin alınmasından bağımsız olarak günün herhangi bir saatinde alınabilir. Erişkinler Citol oral yoldan tek doz olarak günde 20 mg olarak başlanıp genellikle 40 mg doza çıkılır. Doz artışları 20 mg doz aralıkları ile olmalı ve 1 haftadan daha kısa sürede gerçekleşmemelidir. Her hastanın kişisel cevabı ve depresyonun ciddiyetine göre doz en fazla günde 60 mg a çıkılabilir. Yaşlı hastalar (65 yaş üstü) Yaşlı hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg dır. Cevap vermeyen hastalarda 40 mg a çıkılabilir. Azalmış böbrek fonksiyonu Hafif ya da orta derecede azalmış olan böbrek fonksiyonu durumunda dozaj ayarlaması gerekmez. Böbrek fonksiyonu ciddi olarak azalmış hastaların tedavisine ilişkin bilgi mevcut değildir (kreatinin klerensi < 20 ml / dakika). Azalmış karaciğer fonksiyonu Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastaların büyük kısmında önerilen doz 20 mg dır. Cevap vermeyen hastalarda 40 mg a çıkılabilir. Çocuklar Bu populasyonda güvenilirlik ve etkinlik bilinmediğinden önerilmez. Tedavi süresi Antidepresif etki, genelde 2-4 hafta içinde yerleşir. Antidepresanlarla tedavi semptomatik olduğundan, relapsları engellemek için 6 ay ya da daha uzun süre kullanmaya devam etmelidir. 6
Rekürant depresyonu (ünipolar) olan hastalarda, yeni atakların önlenmesi için idame tedavisine birkaç yıl devam edilmelidir. Tedavi bırakılacağı zaman ilaç birkaç hafta içinde azaltılarak kesilmelidir. DOZ AŞIMI: Semptomlar: Citol; tek başına aşırı dozda alındığında kaydedilen semptomlar / belirtiler; uyku hali, koma, katılaşmış yüz ifadesi, grand mal nöbet atağı, sinüs taşikardisi, terleme, bulantı, kusma, siyanoz, hiperventilasyondur. Hiçbir vaka ölümle sonuçlanmamıştır. Klinik görünüm tutarlı değildir. Tedavi: Spesifik antidotu yoktur. Tedavi semptomatik ve destekleyicidir. Oral alımından sonra mümkün olduğunca erken gastrik lavaj yapılmalıdır. SAKLAMA KOŞULLARI: Citol 20 mg Film Tablet, 25 C nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır. TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI: 28 ve 56 tablet içeren blister ambalajlarda PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ: Citol 40 mg Film Tablet RUHSAT TARİHİ ve NO: 10.09.2003 203/5 RUHSAT SAHİBİ: Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş Zincirlikuyu / İstanbul İMAL YERİ: Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş Hadımköy / İstanbul Reçete ile satılır. Prospektüs Onay Tarihi: 02.Mayıs.2007 7