Spongiform ensefalopatiler olarak da bilinen



Benzer belgeler
YAVAŞ VİRUS ENFEKSİYONLARI ve PRİON HASTALIKLARI

BULAŞICI SÜNGERİMSİ ENSEFALOPATİLER, DELİ DANA HASTALIĞI VE YENİ VARYANT CREUTZFELDT-JAKOB HASTALIĞI

V. B - YAVAŞ VİRUS ENSEFALİTLERİ

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM

Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya. Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

Lewy cisimcik demansý (LCD), Alzheimer

Demans; normal bilinçli bir kiþide dil, görsel

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

Protein katlanması. feature=player_detailpage&v=gfcp2xpd29i

Mikroorganizmalar; nükleus özelliklerine göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere iki grupta incelenir.

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

Progresif Multipl Skleroz. Ayşe Kocaman

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 24:(2)# 11; , Derleme

Demans, entellektüel yetilerde bozulma ile

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

Prion hastalıkları, insan ve hayvanlarda infeksiyöz

Demansta görüntülemenin rolü. Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

ALS: MSS ve PSS tutan, ilerleyici ve fatal bir motor noron hastalığıdır.

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

KEMOTERAPİNİN SİNİR SİSTEMİ VE PSİKOLOJİK GEÇ YAN ETKİLERİ DR. FİLİZ ÇAY ŞENLER A.Ü.T.F. TIBBİ ONKOLOJİ B.D.

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Demiyelizan nörolojik hastalıklar ve Nöroborelyoz: Dr.Meltem I ıkgöz TA BAKAN

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nigrostriatal sistem, Hareketin Kontrolü: Parkinson Hastalığı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

138 Hacettepe T p Dergisi 2001; 32(2):

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

İdrar veya Gaita İnkontinansına Neden Olan Primer Tanı Listesi Sıra No ICD-10 Kodu Tanı 1 C72 Spinal Kord Tümörleri 2 E80 Porfiria (Diğer,) 3 F01

Ölümcül proteinler: prionlar

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

damla Eylül 2000 tarihinde düzenlenecek olan 1. Ulusal Kongremize bekliyoruz. Kapadokya Dedeman Oteli TEMMUZ-A USTOS 2000 / SAYI 37

Vasküler demans (VaD) ve Alzheimer hastalýðý

DERLEME / REVIEW Kafkas J Med Sci 2011; 1(1):34 40 doi: /kjms

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Demans entellektüel fonksiyonlardaki deteriorasyon

Demansta görüntüleme; Nörodejeneratif hastalıklarda atrofi paternleri ve ileri görüntüleme yöntemleri Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

Otozomal Dominant ve Otozomal Resesif Bozukluklar. Hüseyin Çağsın 18/09/2015

Kan vücutta damarlar içerisinde dolaþýr.akciðerlerde

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I. III. KURULDERS PROGRAMI GENETİK BİLGİNİN AKIŞI - DOKUYA GİRİŞ (15 Ocak Mart 2018 )

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum


DEMANS Neden ve mekanizmalar üzerinden bir gözden geçirme. Demet Özbabalık Adapınar

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisinde Demans

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I. III. KURUL DERS PROGRAMI GENETİK BİLGİNİN AKIŞI- DOKUYA GİRİŞ (15 Ocak Mart 2018 )

Demans ve Alzheimer Nedir?

NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

Omurga-Omurilik Cerrahisi

MĠTOKONDRĠ KALĠTE KONTROLÜ: PINK-1/PARKĠN ĠLĠġKĠSĠ. Cansu Çelik, Mert Yiğitbaşı, Özer Tuç, Doğuşcan Kurular. Danışman: Prof. Dr. F.

Nefropatolojide Sınıflandırmalar. Amiloidoz Sınıflandırması. Banu Sarsık Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

Patolojik Prion Proteininin Tespiti DETECTION OF PATHOGENIC PRION PROTEIN

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

BİR OTOPSİ OLGUSUNDA OTOSOMAL ÇEKİNİK LÖKODİSTROFİ: CANAVAN HASTALIĞI

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

Alzheimer Hastalarý. P r o f. D r. Ý s m a i l T u f a n

MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI UZMANLIK PROGRAMI

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Aducanumab antikorunun Alzheimer hastalarında Aβ plaklarını azaltması

anosognozi birincil sıra belirtiler görsel varsanılar

Alzheimer Hastalığı Tedavisinde Preklinik

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir.

Demans bir çok biliþsel defektin bir arada bulunmasýna. Demans ve Komorbid Durumlar. Özet

Nörosifiliz: çok merkezli çalışma sonuçları

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Transkript:

Prion Hastalýklarýnýn Patolojisi Yrd. Doç. Dr. Aylar POYRAZ*, Prof. Dr. Leyla MEMÝÞ* Spongiform ensefalopatiler olarak da bilinen prion hastalýklarý etiyolojide diðer nörodejeneratif ve enfeksiyöz hastalýklardan farklý olarak ayný moleküler patolojileri paylaþan bir grup ölümcül nörodejeneratif hastalýktan oluþmaktadýr. Ýnsanlarda Creutzfeldt-Jakob hastalýðý (CJD), Gerstmann- Straussler-Scheinker hastalýðý (GSS), ölümcül ailesel uykusuzluk (FFI) ve kuru bu grup hastalýklardýr (Rezaie ve Lantos 2001, Ayrýca keçi ve koyunlarda scrapie, sýðýrlarda spongiform ensefalopati (BSE, deli dana hastalýðý) de ayný etiyolojik temeli paylaþmaktadýr (Girolami ve ark. 1999). Histopatolojik özellikler prion proteininin anormal formunun birikimi, nöronal kayýp, snaps kaybý, nöron ve nörofillerde vakuolizasyon ve astrositozla karakterli olup, insan ve diðer memeli türlerine bulaþabilmesi gibi ortak özelliklerden oluþmaktadýr. Prion hastalýklarý arasýnda birtakým farklýlýklar olmasýna karþýn hepsinde prion proteinin (PrP) enfeksiyöz protein olan anormal formu mevcuttur Prion Hastalýklarýnýn Patogenezi Prion anlam olarak proteinöz enfeksiyon ajanýný * Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalý, ANKARA ifade eder. Prion proteini nöronlarda bulunan 30 kilo daltonluk hücresel bir protein olup, geni (PRNP) kromozom 20 de lokalizedir, fonksiyonu bilinmemektedir. Karboksil terminaline spesifik bir glikoprotein eklenirse hücre membranýna tutunabilir. Yaþam boyunca normalde nöronlar ve gliada eksprese edilir. Normal prion proteini enfeksiyöz ajan ile temasý sonrasý ilk kez scrapiede tanýmlanan anormal izoforma transforme olur. Enfeksiyöz formun oluþumunda normal proteinin yapýsal deðiþikliði söz konusudur. Normalde alfa heliks (PrP C ) yapýsýnda iken beta pleated sheet yapýsýna dönüþürse anormal form (PrP Sc ) oluþur. Prion hastalýklarýnda protein hücrelerde birikir hücre dýþýnda ise birikim amiloid þeklindedir (Rezaie ve Lantos 2001, Ellison ve ark. 1998, Hanan ve ark. 2001). Depolanan prion proteini anormaldir ve proteinaz K gibi proteazlarla sindirime direnç kazanmýþtýr. Ýnvitro proteinaz K direnci anormal prion proteininin immunhistokimyasal olarak saptanabilmesinin temelini oluþturmaktadýr. Normal prion proteini izoformu PrP C olarak ifade edilirken anormal ve enfeksiyöz formu PrP*, PrP P (patolojik), PrP Sc (scarpie) veya PrP res (proteaza dirençli) gibi deðiþik þekillerde ifade edilmektedir Prion replikasyonunda birkaç hipotez ileri 85

POYRAZ A, MEMÝÞ L. sürülmektedir. Biri; henüz tanýmlanmamýþ nükleik asit genomu replike olur ve PrP Sc sentezini tetiklediði þeklindedir. Ancak bu hipotezi doðrulayan scarpie spesifik nükleik asid bulunamamýþtýr. Bir diðeri; prionlarýn nükleik asid içermediði ve replikasyonun sadece PrP C nin PrP Sc ye dönüþümüyle olduðudur. Bu hipotez þimdiye kadar olan verilerle uyumludur (Prusiner ve DeArmond 1994). Enfeksiyöz formun western blot analizi ile birbirinden farklý 4 tipi tanýmlanmýþtýr. Tip 1 ve 2 sporadik Creutfeldt-Jakob hastalýðý, tip 3 iyatrojenik Creutfeldt-Jakob hastalýðý, tip 4 yeni varyant Creutfeldt-Jakob hastalýðý ile iliþkilidir. Prion hastalýklarýnda genetik geçiþ prion protein geninde mutasyon sonucu olmaktadýr. CJD li bazý ailelerde ve ölümcül ailesel uykusuzlukta nokta mutasyonu da görülür. Ayrýca prion geninde polimorfizm saptanmýþtýr. Kodon 129 daki Met/Val polimorfizminin hastalýðýn paternini etkilediði gösterilmiþtir. Mutant alelde sadece valin varlýðý CDJ ile sonuçlanýrken, metionin varlýðý ölümcül ailesel uykusuzluða neden olmaktadýr. Kazanýlmýþ prion hastalýklarý ise hipofizden elde edilen büyüme hormonu, gonadotropin, dura ve kornea greftleri, uygun bir þekilde sterilize edilmemiþ cererahi materyalin kullanýlmasý ile oluþmaktadýr (Rezaie ve Lantos 2001, KLÝNÝK BULGULAR Baþlangýçtaki hafif hafýza ve davranýþ deðiþikliklerini hýzla ilerleyen demans izler. Sýklýkla ani uyarýlarý izleyerek kaslarda istemsiz kasýlmalar görülür. Hastalarýn az bir kýsmýnda ataksi ile kendini gösteren serebellar fonksiyon bozukluklarý mevcuttur. Elektroensefalogram bulgularý karakteristiktir. Hastalar ortalama 7 ay içinde kaybedilir ancak çok az hasta birkaç yýl yaþayabilir NÖROPATOLOJÝ Patolojik bulgularýn þiddeti deðiþkenlik gösterir. Vakalarýn çoðunda patolojik deðiþiklikler orta ya da aðýr derecededir. Seyrek olarak standart histolojik tekniklerle hiçbir anormallik saptanmaz. Nöropatolojik bulgular hastalýðýn sporadik, ailesel veya iyatrojenik oluþu ve prion proteininin gen defektinin özelliði ve kodon 129 un genotipi ve hastalýðýn süresi ile iliþkilidir (Ellison ve ark. 1998, Goldfarb ve ark. 1992). Makroskopi: Uzun süreli klinik hikayesi olan hastalarda bile beyin makroskopik olarak normal görülebilir. Olgularýn çoðunda atrofi izlenir, oldukça þiddetli olabilir. Olgularýn bir kýsmýnda ventriküller belirgin geniþlemiþtir ve atrofi sýklýkla nükleus kaudatus ve talamusu kapsamaktadýr. Ama hipokampus korunmuþtur. Serebellar folia atrofiktir ve beyin kökü bazý vakalarda atrofik olabilir. Beyinde gri cevher kaybý vardýr. Panensefalopatik CJD gibi olgular hariç beyaz cevher korunmuþtur. Meninksler ve kan damarlarý normaldir (Ellison ve ark. 1998, Prusiner ve DeArmond 1997). Morfolojik Bulgular 5 baþlýk altýnda toplanýr: A. Spongiform deðiþiklik: Patognomonik bulgudur. Serebral korteks, serebellar korteks putamen gibi gri cevhere ait yapýlarda nörofillerde 20-25 mikronluk yuvarlak hücre içi vakuollerin oluþumuyla karakterlidir. Bazý vakuoller iri ve düzensiz olabilir. Lezyonlarýn daðýlýmý sýklýkla yama tarzýnda olmakla beraber yaygýn olarak da bulunabilir. Ýlerlediði durumlarda status spongiozis olarak bilinen kavitasyonlar görülür. Vakuol formasyonunun moleküler mekanizmasý anlaþýlamamýþtýr. Vakuollerin reaktif mikrogliaya yakýnlýðý bazý araþtýrmacýlarýn mikroglialarýn serbest radikaller, proteinaz veya nitrik oksit gibi sitotoksik mediatörler salýgýlayarak nöronal kayýba katkýda bulunduðu sonucuna götürmüþtür ancak destekleyen bir bulgu saptanmamýþtýr. Santral sinir sisteminde mikroglianýn fagositik kapasitesi iyi bilinmektedir ve bu nedenle prion proteininin ortadan kaldýrýlmasýna katýlmasý olasýdýr. Periferal dokularda anormal prion proteini hemen tamamen lenforetiküler sistem ve mononükleer fagositik sistemde replike olmaktadýr. Bu durum indirek olarak mikroglianýn enfeksiyon rezervuarý olduðunu göstermektedir. Aslýnda mikroglia hastalýðýn geç döneminde mikroglial prion proteinine karþý sitotoksik etki göstermektedir. Ýntrasitoplazmik vakuolizasyon ve lizozomal enzimi kodlayan genin anormal regülasyonu olmakta ve vakuolizasyon oluþmaktadýr. B. Nöron kaybý: Olgularýn çoðunda belirgin nöron kaybý mevcuttur. Kayýp kortekste ve nükleus kaudatusun fokal alanlarýnda ve talamusta en fazladýr. Nöron kaybýnýn patterni farklýlýk gösterir. 86

PRÝON HASTALIKLARININ PATOLOJÝSÝ Geniþ bir alaný kaplayabilir arada etkilenmemiþ hücreler görülebilir. Bazý olgularda geride kalan nöronlarda balonlaþma dejenerasyonu izlenir. C. Gliozis: Nöron kaybý astrositlerde aktivasyon ve proliferasyonla birliktedir. Þiddetli vakalarda kortikal alanlardaki nöronlarýn yerini reaktif gliozis alabilir. D. Ýltihabi inflamasyon izlenmez: Diðer birçok inflamatuar hastalýðýn aksine nöronal zedelenme ve gliozise inflamasyon eþlik etmez. E. Sinapslarda kayýp: Hastalýðýn erken döneminde akson ve dendritlerdeki hasar elektron mikroskopik olarak gösterilmiþtir. F. Prion proteini birikimi: Prion proteini beyinde birikir ve birikim immünhistokimya ile saptanabilir (Ellison ve ark. 1998, Prusiner ve DeArmond 1997, Rezaie ve Lantos 2001). Prion reaktif plaklar 3 subtipe ayrýlabilir. 1. Unisentrik plak: Kuru plaðý olarak da bilinen bu tipte yoðun bir kor izlenir. Amiloid ve periodik asitschiff (PAS) pozitiftir. 2. Multisentrik plak: Birkaç adet yoðun amiloid kor bölgesi içerir. Bu tip GSS için karakteristiktir. 3. Diffüz tip: Belirgin bir kor bölgesi içermez (Rezaie ve Lantos 2001). AYIRICI TANI Diðer nörodejeneratif hastalýklar ayýrýcý tanýda yer alýr. Alzheimer, Parkinson, Pick hastalýðý, Huntington, serebellar hastalýklar, amyotrofik lateral skleroz, primer ve metastatik beyin tümörleri, multipl infakta baðlý demans, intraserebral hematom ayýrýcý tanýda düþünülmesi gereken hastalýklardýr Prion hastalýklarýnda kesin taný için aþaðýdaki 4 bulgudan biri gereklidir. 1. PrP amiloid plak varlýðý, 2. Spongiform ensefalopatinin hayvana bulaþabilmesi, 3. PrP Sc varlýðý (Brandner ve ark. 2000), 4. PRNP gen mutasyonu. Mikroskopik ayýrýcý taný: Mikrovakuolizasyon baþka hastalýklarda da görülebilir ve prion hastalýðýndaki spongiform deðiþiklikle karýþabilir. Status spongiozis diðer nörodejeneratif hastalýklarda nonspesifik olmakla birlikte prion hastalýklarýnda patolojik bulgulardan biridir ancak tanýsal deðildir. Frontal ve temporal yüzeyel mikrovakuolizasyon, frontotemporal demans, Pick hastalýðý ve kortikobasiller dejenerasyonla iliþkili demans gibi nörodejeneratif hastalýklarýn özelliðidir. Kortikal Lewy cisimciði ile olan demans prion hastalýðýna benzer transkortikal mikrovakuolizasyon ile birliktedir. Beyaz ve gri cevherde spongiform deðiþiklik aminoasidüri sendromlarý, Alpers hastalýðý ve kronik hepatoserebral dejenerasyon gibi birtakým metabolik ensefalopatilerde meydana gelebilir. Akut iskemik ensefalopatide mikrovakuolizasyon oluþabilir. Beyin dokusunun yetersiz fiksasyonu ve parafine gömmenin suboptimal olduðu durumlarda gri ve beyaz cevherde artefaktürel vakuolizasyon oluþabilir (Prusiner ve DeArmond 1997). CREUTZFELDT-JAKOB HASTALIÐI CDJ nin Epidemiyolojisi CDJ prion hastalýklarýnýn en sýk görülen tipidir. Milyonda 1-2 oranýnda görülür. Bazý bölgelerde ya da ýrklarda Libya yahudileri, Slovakya'nýn merkezi, Macaristan ve Ýngiltere'nin doðusunda oran daha yüksektir. Olgularýn %85 i sporadik, %15 i aileseldir. 55-75 yaþlarýnda sýktýr, pik insidansýný 7. dekadda yapar. Her iki cinste eþit oranda görülür Klinik ve nöropatolojik bulgularýn birbirinden farklý olduðu birkaç tip tanýmlanmýþtýr. Klasik tip CJD Esas pattern nöron kaybý, gliozis ve spongiform deðiþikliktir. Kortikostriatal, kortikostriatoserebellar, kortikospinal, kortikonigral, talamik olabilir veya lezyonlar bu bölgelerin birden fazlasýnda bulunabilir Yeni varyant CJD (vcjd) Kuruda tanýmlananlara benzer þekilde serebral korteks ve serebellumda çok sayýda amiloid plaklarý mevcuttur. 1995 yýlýnda Ýngiltere'de CJD ye benzer bir seri tanýmlanmýþtýr. Bu yeni olgular tipik 87

POYRAZ A, MEMÝÞ L. CJD den klinik olarak farklýlýklar göstermektedir. Hastalýk genç eriþkinleri etkiler, hastalýðýn erken döneminde davranýþsal bozukluklar izlenir ve nörolojik sendrom CJD hastalarýna göre daha yavaþ ilerler. Otopsi çalýþmalarý sonucu elde edilen nöropatolojik bulgular, moleküler özellikler CJD ile benzer özellikler göstermiþ olup, iki hastalýk arasýnda yakýn bir iliþki saptanmýþtýr. Spongiform deðiþiklik en belirgin olarak bazal ganglia ve talamustadýr. Western blotta tip 4 pattern görülmüþtür. Ayný pattern BSE ile enfekte sýðýr beyin örneklerinde de bulunmuþtur. Bu bulgu vcjd ve BSE nin etkeninin ayný tür ajan olduðunu göstermektedir (Ellison ve ark. 1998, Will ve ark. 1996). Ýyatrojenik CJD Ýyatrojenik CJD esas olarak hipofizden elde edilen büyüme hormonu veya gonadotropinlerin kas içine uygulanmasý, kornea ve dura gibi greftler, enfekte materyallerle kontamine olan cerrahi aletlerle bulaþýr. Bu tipte hastalarda serebellar sendrom vardýr ve sonra demans geliþir. Nöron kaybý, spongiform deðiþiklik serebellar kortekste yaygýn serebral kortekste azdýr. Ýyatrojenik CJD saptanan hipofiz hormonu alan hastalarda prion proteinde tip 2 pattern mevcuttur. Bu bireylerin çoðu kodon 129 da valin homozigositesi gösterirler Panensefalik CJD CJD nin panensefalopatik tipinde beyaz cevher ve serebral kortekste yaygýn tutulum mevcuttur. Beyinde belirgin atrofi vardýr. Serebral kortekste, bazal ganglia ve talamusta belirgin nöron kaybý, spongiform deðiþiklik ve yoðun gliozisle karakterlidir. Serebellar granüler tabakada belirgin nöron kaybý, moleküler tabakada atrofi izlenir. Spinal kordda kortikospinal traktta distal dejenerasyon mevcuttur Klinik Bulgular Ýlerleyen demans, tipik EEG, myoklonus, görsel ve serebellar bozukluk, ekstrapiramidal fonksiyon bozukluðu görülür. Ýyatrojenik tipte hipofizer hormon kullanýmý gibi birtakým risk faktörleri söz konusudur. Ailesel tipte 1. derece akrabalarýn iki veya daha çoðunda hastalýðýn varlýðý ve PrP geninde mutasyon saptanýr. Yeni varyant tipi EEG de CJD nin tipik bulgularýný göstermemektedir (Prusiner ve DeArmond 1997, GERSTMANN-SRAUSSLER-SCHEÝNKER HASTALIÐI (GSS) PRNP geninde mutasyonla karakterli otozomal dominant geçiþ gösteren kalýtsal bir hastalýktýr. 100 milyonda 2-5 oranýnda görülür. Baþlangýçtaki kronik serebellar ataksiyi ilerleyen demans takip eder. Klinik gidiþi CJD den daha yavaþ olup ölüm semptomlarýn ortaya çýkýþýndan birkaç yýl sonra görülür. 6 klinik formu mevcuttur: 1. Ataksik GSS (PRNP PRO120 LEU): Ataksi ile birlikte farklý derecelerde demans vardýr. 50 yaþýnda ölümle sonuçlanýr. 2. Telensefalik GSS (PRNP ALA117 VAL): Esas olarak demans izlenir. 3. NFT GSS (PRNP PHE 198 SER): Kavrama yeteneðinde azalma ile birlikte ataksi vardýr. Geç dönemde parkinsonizm görülür. 4. Progressive spastik paraparezi GSS (PRNP PRO105 LEU): Sakarlýk erken bulgudur. Takiben yürüyüþ bozukluðu, spastik paraparezi ve ataksi görülür. Kavrama bozukluðu ve dizartri geç bulgulardýr. 5. GSS (PRNP TYR145 Stop): Yavaþ ilerleyen demans yapar. 6. GSS (PRNP oktapeptid tekrarý 51-91): Demanstan önce ataksi görülür (Prusiner ve DeArmond 1997, ÖLÜMCÜL AÝLESEL UYKUSUZLUK (FFI) Otozomal dominant geçer. 35-61 yaþ arasýnda sýktýr, 7-36 ayda hýzla ilerler. Baþlangýç döneminde uyku bozukluðu karakteristik bulgudur. Hastalýðýn gidiþinde ataksi, otonomik bozukluklar, stupor ve koma geliþir. Patolojik olarak talamusta belirgin nöron kaybý ve gliozis, serebral kortekste hafif nöron kaybý ve gliozis ve inferior olive nükleusta dejenerasyon vardýr (Ellison ve ark. 1998, Gambetti ve ark. 1995). KURU Tremor ve demansla birlikte serebellar ataksi mevcuttur. Fulminan gidiþ gösterir. Bir yýlda ölümle sonuçlanýr. Yeni Gine'de Fore kabilesinde görülür. 88

PRÝON HASTALIKLARININ PATOLOJÝSÝ Beyin dokusunun yenildiði veya ellendiði cenaze ayinlerinin sona ermesinden sonra ortadan kalkmýþtýr (Prusiner ve DeArmond 1997, Ellison ve ark. 1998, Girolami ve ark. 1999). Klinik testler Radyolojik, elektrofizyolojik ve nöropatolojik incelemeler: CT ve MR de serebral ve serebellar atrofi tanýmlanýr. EEG de erken dönemde: diffüz veya fokal yavaþlama. Geç dönemde: tekrarlayan bilateral senkron keskin dalgalar veya düþük spike. Sonuçta senkron trifazik keskin dalga kompleksleri saptanýr. Beyin biyopsisinde karakteristik nöropatolojik bugular yaný sýra prion protein depolanmasý immünhistokimyasal olarak gösterilebilir, proteinin moleküler tekniklerle analizi yapýlabilir ve gen dizilimi belirlenebilir (Ellison ve ark. 1998, Rezaie ve Lantos 2001). BOVÝNE SPONGÝFORM ENSEFALOPATÝ (BSE) 1980 yýlýnda BSE epidemisi ilk olarak tanýmlanmýþtýr. Yaklaþýk bir milyon süt ineðinin rutin diyetleri nedeniyle enfekte olduðu sanýlmaktadýr. BSE nin ortalama inkübasyon zamaný yaklaþýk 5 yýldýr. Enfekte ürünlerin yenmesi sonucu insanlarda vcjd ye yol açmaktadýr (Will ve ark. 1996). OTOPSÝ CJD olgularýna genellikle ölüm sonrasý taný konur. Otopsi potansiyel risk taþýmaktadýr. Prion hastalýklarýnýn solunum yoluyla, tükrükle, nazofarangeal sekresyonlar, idrar ve gaita ile bulaþabildiðine dair bulgu mevcut deðildir. Kan potansiyel enfeksiyon kaynaðý olarak görülmekle birlikte kan transfüzyonlarýnýn bir risk oluþturduðuna dair epidemiyolojik veri yoktur. Ancak insan kan ve idrarýndan farelere CJD bulaþabildiði için prionlarýn hastalýk esnasýnda kanda varlýðý söz konusudur. Beyin omurilik sývýsý CJD prionu içerir, bu nedenle enfeksiyon kaynaðý olarak göz önünde bulundurulmalýdýr. Epidemiyolojik çalýþmalar CJD nin saðlýk personeli veya hastanýn arkadaþ ve ailesi arasýnda belirgin bir saðlýk riski oluþturmadýðý þeklindedir. Esas risk enfekte dokunun deri yaralarýndan direk inokulasyonudur. Akkiz CJD enfeksiyonunun alýnmasý enfeksiyonun rotasý ile iliþkilidir. Bu nedenle CJD olgularýnýn materyallerinde özellikle beyin, spinal kord ve dalak, lenf nodu gibi retiküloendoteliyal sistem diseksiyonu sýrasýnda perkütanoz kontaminasyona dikkat edilmelidir. Kemik kýrýntýlarý da ayný enfeksiyon riskini oluþturmaktadýr. Otopsi sýrasýnda göz ve aðýz korunmalýdýr. Kesilmeye dayanýklý eldiven giyilmelidir. Çalýþma alanýnda geçirgen olmayan plastikler kullanýlmalýdýr. Mümkün olduðu kadar tek kullanýmlýk aletler kullanýlmalý, usulüne uygun þekilde yok edilmelidir. Diðer aletler ise özel olarak sterilize edilmelidir. Formalin ve gluteraldehidle fikse edilmiþ dokular da enfektif özellik gösterirler. Bu nedenle dokular rutin uygulama dýþýnda %95-100 lük formik asitte fikse edilmelidir (Prusiner ve DeArmond 1997, KAYNAKLAR Brandner S, Klein MA, Frigg K ve ark. (2000) Neuroinvasion of prions: Insights from mause models. Exp Physiol, 85(6):705-712. DeArmond SJ, Stanley BP (1997) Prion disease. Greenfield's Neuropathology. DI Graham, PL Lantos (Ed), 6. Baský. Ellison D, Love S, Chimelli L ve ark. (1998) Prion disease. Neuropathology, 1. Baský. Gambetti P, Parchi P, Petersen RB ve ark. (1995) Fatal familial insomnia and familial Creutzfeldt-Jakob disease: Clinical, pathological and molecular features. Brain Pathol, 5(1):43-51. Girolami U, Anthony D, Frosch M (1999) The central nervous system. Robbins Pathologic basis of disease, R Cotran, V Kumar, T Collins (Ed), 6. Baský. Goldfarb LG, Petersen RB, Tabaton M ve ark. (1992) Science. 258(5083):806-808. Hanan E, Goren O, Eshkenazy M ve ark. (2001) Immunomodulation of human prion peptide 106-126 aggregation. Biochem Biophys Res Commun, 280:115-120. Prusiner SB, DeArmond SJ (1994) Prion diseases and neurodegeneration. Annu Rev Neurosci, 17:311-339. Rezaie P, Lantos PL (2001) Microglia and the pathogenesis of spongiform encephalopathies. Brain Res Rev, 35:55-72. Will RG, Iroside JW, Zeidler M ve ark. (1996) A new variant of Creutzfeldt-Jakob disease in UK. Lancet, 347:921-925. 89