Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem"

Transkript

1 Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem

2

3 Türkiye Barýþ Komitesi Derneði genel baþkaný, emekli büyükelçi Mahmut Dikerdem'i 3 Ekim 1993'e kaybetmiþtik. 12 Eylül faþist darbesinin ardýndan 26 Þubat 1982'de tutuklanan ve yargýlanmasý sýrasýnda mahkeme heyetine karþý "Ýçtenlikle inanýyorum ki, beni yetiþtiren ve her þeyimi ona borçlu olduðum halkýma yaþamým boyunca mütevazý bir hizmette bulunabilmiþsem; bunu otuz yedi yýllýk mesleki görevimden çok, üç buçuk yýllýk Barýþ Derneði Baþkanlýðý'nda yerine getirebildim" þeklinde hitap eden barýþýn büyükelçisini, aramýzdan ayrýlýþýnýn 15. yýlýnda günümüzde deðerini hâlâ koruyan aþaðýdaki yazýsýný yayýnlayarak anýyoruz. TÜM KOROTÝÇ'LERE AÇIK MEKTUP Sayýn Baylar, Sizlere nasýl hitap edeceðimi bilemedim. Eskiden yoldaþ diye anýlýrdýnýz ama bu sözcüðü kullanmaya elim varmadý, zaten sizin de öyle çaðrýlmaktan hoþlanmayacaðýnýzý düþündüm. Her ne ise, bu açýk mektubu yazmaya beni iki önemli neden zorladý: Birincisi, sizler yani en büyüðünden en küçüðüne kadar tüm Korotiç'ler -aranýza sayýn Mihail Gorbaçov'u þimdilik kaydýyla katmýyorum- son yýllarda sergilediðiniz tutum, yayýnladýðýnýz yazýlar, yaptýðýnýz konuþmalarla kamuoyunda büyük þaþkýnlýk; giderek karmaþa yarattýnýz. Yalnýz kiþisel olarak deðil, dergiler, dernekler, bilim akademileri içerisinde kadrolaþarak sesinizi dünyaya duyurdunuz. Þimdiye deðin sosyalist dünyadan duyulmaya alýþýlmamýþ bu sesler kamuoyunda yankýlandý, büyük ilgi ve heyecan yarattý, ülkelerinizde olup bitenler soluk kesici serüvenler öyküleri gibi izlenmeye baþladý. Bunu söylerken, sadece Batýlý ülkelerdeki tepkileri kastetmiyorum. Batý'nýn egemen çevrelerinin sizi baðýrlarýna basacaklarý kuþkusuzdu. Oralardan yükselen zafer çýðlýklarý, "sosyalizmin iflasý", "Marksizm'e elveda", "Komünizm öldü" biçimindeki keskin yargýlar beklenmedik þeyler deðil. Onlar 70 yýldýr düþledikleri bir olayýn sonunda gerçekleþtiði sanýsýnýn sarhoþluðunu yaþýyorlar; sol dünya görüþünün kesin bir darbe yediðine ve bir daha belini doðrultamayacaðýna inanarak sevinçten uçuyorlar. Bizde bile Marksizm konusunda Karl Marx'ýn sakallý olduðundan öte bilgisi bulunmayanlar, "Teknoloji Marksizm'i yenmiþtir" diye ahkâm kesiyorlar. Onlarý ciddiye almasak bile, çaðdaþ Sað'ýn fikir babasý Raymond Aron'un çömezleri, J.F. Revel gibi saðcý düþünürler sizin baþlattýðýnýz harekete kuramsal yorumlar getirerek, günümüzde ideolojilerin sonunun geldiðini ilan etmekten çekinmiyorlar. Kiþinin siyasal iktidar karþýsýnda ezilmemesinin en saðlam güvencesinin bireysel mülkiyet özgürlüðü olduðunun artýk komünist dünyada da anlaþýldýðýný söylüyorlar. ABD'de daha ileri gidenler var. Geçenlerde Dýþiþleri Bakanlýðý Siyaset Planlama dairesi baþkan yardýmcýsý Francis Fukuyama'nýn hazýrladýðý bir rapor Vaþington resmi çevrelerinde büyük ilgi ile karþýlanmýþ. Raporun ana düþüncesi þu: "Soðuk Savaþ'ýn sona ermesi batýnýn liberal demokrasi sisteminin toplum yönetiminde nihaî form olarak evrenselleþmesi ve belki de tarihsel sürecin sonu demek olacaktýr". Amerikan dýþiþleri yetkilisi öngörüsünde fazla acele etmiþ olsa da, Batý'daki umut ve beklentileri pek güzel yansýtmýþ. ABD baþkaný George Bush da göreve baþlarken verdiði söylevde, "yüzyýlýmýzda, belki de bütün tarihte ilk kez hangi yönetim biçiminin en iyi olduðunu araþtýrmaya artýk gerek kalmadý" dememiþ miydi? Kýsacasý, sayýn Korotiç'ler, Büyük Ekim Devrimi'nden 70 yýl sonra liberal demokrasinin savunuculuðuna soyunmakla Batý dünyasýnda büyük sükse yaptýðýnýz su götürmez. Yalnýz batýda deðil, az geliþmiþ ya da geliþme yoluna girmiþ ülkelerin emperyalizme baðýmlý çevrelerinde de tam bir þenlik havasý yarattýnýz. Ancak, ürettiðiniz "Yeni Politik Düþünce" ile sosyalist dünyada bir yenilgi rüzgârý estirdiðinizin, ilerici devrimci kesimlerde -özellikle genç kuþaklar katýnda- ne gibi olumsuz etkiler yarattýðýnýzýn, ne yoðun belirsizliklere, kýsýr tartýþmalara yol açtýðýnýzýn ve yýkýntýlara neden olduðunuzun ayýrdýn da mýsýnýz? Ne demek istediðimi canlý bir örnekle açýklayayým. Geçenlerde içinizden seçkin bir kiþi, Vitali Korotiç çaðrýlý olarak ülkemize geldi ve Ankara ile Ýstanbul'da konferanslar verdi, basýn mensuplarýyla konuþmalar yaptý. Gerçi biz sayýn V.Korotiç'in Sovyetler Birliði'ndeki glasnost ve perestroika'nýn ateþli savunuculuðunu yapan Ogonyok dergisinin yönetmeni olduðunu biliyorduk. Adý geçen derginin "Argumenty i Fakty" ve "Moskova Haberleri" adlý dergilerle birlikte yeni düþüncenin en radikal kanadýnýn temsilcisi olduðunu, ayrýca Vitali Korotiç'in Pravda gazetesinin 12 yýllýk yayýn yönetmeni Afanasyev'in yerine göz diktiðini Batý basýnýndan öðrenmiþtik. Yine de Vitali Korotiç'in buradaki açýklamalarý yeni politik düþüncenin özünü aydýnlatmaktan çok zihinleri büsbütün karýþtýrmaya yaradý. Örneðin "topraðýn mülkiyeti herkese deðil, birisine ait olmalý" dedi ama ardýndan bir soruya "kapitalizm kötü bir þey, çünkü bireysel mülkiyete dayanýyor" karþýlýðýný verdi. Bir yandan "bugün bizim yapmak istediðimiz yeryüzündeki bütün ülkelerle iþbirliðini saðlamaktýr. Eðer sosyalizm kapitalizmden daha iyi ise, bu, savaþ alanlarýnda deðil süpermarketlerde gözükmelidir" derken, öte yandan "sosyalizm tek ülkede kurulabilir, ancak etrafýnýzda yalnýz düþmanlar olduðunu düþünmek gerekmiyor" diyerek Sovyet devletinin tarihine ters düþen saptamalar yaptý. Stalin ve haleflerinden söz ederken: "sürekli olarak demokrasiyi burjuva ve sosyalist diye ikiye ayýrdýlar, bugün anlýyoruz ki sadece demokrasi ve diktatörlük var, ayrým, diktatörlükle demokrasi arasýnda" diyerek proletarya diktatörlüðü ile totalitarizmi ayný kefeye koydu. "Marksizm'e yeni þeyler getirmekten korkmamalý, Marksist dogmalara takýlýp kalmamalýyýz" þeklinde kuramsal(!) bir tespit yaptýktan sonra, 30'lu yýllarda kravat taktýklarý için insanlarý Komsomol'dan atarlardý diyerek Stalin döneminin dar görüþlülüðünü, baðnazlýðýný kanýtladý. Konuþmalarýndan birinde Bay Korotiç'in Türkiye'de iþsizlik bulunduðu için kendimizi þanslý saymamýzý, çünkü tembellik ve alkolizme karþý en etkili ilacýn iþi kaybetmek rizikosu olduðunu öne sürerek, çalýþan nüfusunun % 20'si iþsiz olan bir ülkede iþsizliðin övgüsünü yapmasýný ise yersiz ve tatsýz bir þaka olarak karþýladýk. Görülüyor ki, ne denli renkli de olsa, bu tür lafazanlýklar, glasnost ve perestroika diye bilinen iki týlsýmlý sözcüðün

4 içeriðini ve bu ikilinin bileþiminde ifadesini bulan "Yeni Düþünce Tarzý"nýn nitelik ve kapsamýný tam olarak anlamaya yetmiyor. Yetmedikten baþka, böylesi açýklamalar biraz da körlerin fili tanýmlamasýna benziyor. Kimileri yeni düþünceden bilimsel sosyalizmin sorgulanmasýný anlýyor ve "Marksizm aþýlmalýdýr" sonucuna varýyor. Diðerleri bütün günahý devrim partisi ve bürokrasinin üstüne atýyor. Kimileri ise her þeyin baþýna demokrasiyi alarak sosyalist pratikte görülen aksamalarýn demokrasi eksikliðinden ileri geldiðini vurguluyor ve bundan komünist partilerini sorumlu tutuyor. Bu toz duman içerisinde ben açýklýk ve yeniden yapýlanma önermesinin can alýcý noktalarý üzerinde bir durum tespiti yapmak gereðini duydum. Elbette ki bu mektubun çerçevesi içinde kapsamlý bir teorik tartýþmaya giriþecek deðilim. Zaten o tür tartýþmalar çeþitli yayýn organlarýnda yoðun biçimde sürdürülüyor. Öte yandan Yeni Politik Düþünce'nin uluslararasý alandaki yerini ve etkilerini de, bir barýþ hareketi militaný olarak, irdelemeye çalýþacaðým. Bunu bir görev sayýyorum çünkü 6-11 Þubat 1990'da Atina'da toplanacak Dünya Barýþ Konseyi Genel Kurulu'nda dünya barýþ hareketine uluslararasý iliþkilerdeki son geliþmelerin ýþýðýnda yeni bir yön verilmesine, barýþ savaþýmý kavramýnýn yeni düþünce tarzýyla uyumunun saðlanmasýna çalýþýlacaðýný biliyorum. Sonda söyleyeceðimi en baþtan açýklayayým: Açýklýk ve Yeniden Yapýlanma (Glasnost ve Perestroika) projesi kuramsal nitelik taþýmayan ve salt pratik açýdan deðerlendirilmesi gereken politika'lardýr. Marksist kuramýn özü ile doðrudan iliþkileri olmadýðý gibi, sosyalist sisteme alternatif oluþturacak öðelerden yoksundur. Olay þudur: Sovyetler Birliði'nde 1985 Mart'ýnda iþ baþýna geçen yönetim, ülkedeki ekonomik, sosyal týkanýklýðý gidermek, hýzla geliþen teknolojiden yararlanarak ülke kaynaklarýný toplumsal talepleri karþýlayacak düzeye getirmek ve hantallaþmýþ devlet aygýtýna halkýn özlemleri doðrultusunda iþlerlik kazandýrmak amacýyla bir dizi reformu uygulamaya koymuþtur. Ancak reformlar yumaðý çözüldükçe içinden çýkanlar yeniden yapýlanma tasarýmýnýn hedeflerini aþan, belki de onlara ters düþen kaotik bir ortamýn doðmasýna neden olmuþtur. Bu durumun baþlýca sorumlusu ise, reform giriþimlerinin yaþandýðý her toplumda ortaya çýkan "kraldan çok kralcý"larýn reformlarýn amacýný saptýrýcý çabalardýr. Baþkan Gorbaçov'un öngördüðü reformlar yumaðýnýn en çarpýcý, özgün yaný devlet yönetimine saydamlýk kazandýrmak ve siyasal yaþama katýlýmcýlýðý özendirme yoluyla toplumda siyasal kültürü geliþtirmektir. Bu hedef, beklenebileceði gibi, özgürlükler ve insan haklarý sorununu ön plana çýkarmýþtýr. Bunun yadýrganacak bir yaný yoktur. Çaðdaþ toplumlarda, ekonomik geliþmeye koþut olarak, yaþamýn güzelleþmesi, zenginleþmesi için insanlarýn - baþta evrensel barýþ olmak üzere- sosyal, kültürel gereksinimlerinin yeni sentezlere yönelmesi doðaldýr. Bu sentezin özünü ise birey-toplum iliþkilerindeki yeni özerklik arayýþlarý oluþturmaktadýr. 2. Dünya Savaþý sonrasýnda halklarýn özerkliði, emperyalizme karþý savaþým biçiminde, nasýl politik gündemi belirlediyse, bugünün gündeminde de, yalnýz sosyalist ülkelerde deðil, batýda da, bireyin özerkliðinin tanýmlanmasý ve bunun çerçevesini oluþturacak katýlýmcý demokratik mekanizmalarýn kurulmasý yer almaktadýr. Buraya kadar aramýzda bir anlaþmazlýk yok, sayýn baylar, ancak görüþlerimiz buradan sonra ayrýlýyor. Çünkü siz demokrasi, özgürlük, insanýn temel haklarý sorunlarýný bilimsel sosyalizm perspektifinden algýlamak yerine, ona tam karþýt bir konuma giriyor ve demokrasi tartýþmasýný Marksist-Leninist doktrinin sorgulanmasýna, giderek yadsýnmasýna dönüþtürüyorsunuz. Marksizm'in geçen yüzyýlýn koþullarý altýnda yeþermiþ bir ideoloji olarak artýk devrini tamamladýðýný, çaðdaþ toplumlarýn deðiþim ve geliþimini açýklamakta yetersiz kaldýðýný, dolayýsýyla da aþýlmasý gerektiðini, tüm tutucu, revizyonist ve karþýdevrimcilerle aðýz birliði yaparcasýna, öne sürüyorsunuz. Doðrusu Marksizm'i sizlere karþý savunmak durumunda kalacaðýmý hiç düþünmemiþtim. Ama mademki "Yeni Düþünce" etiketi taþýyan politikalar uðruna, 150 yýldýr insanlýðýn yolunu aydýnlatan bir bilimsel düþünce sistemini ve bir eylem kýlavuzunu topyekûn mahkûm etmeye kalkýþtýnýz; bilinen gerçekleri yinelemek durumuna da düþsem, demokrasi konusunda bazý noktalarý vurgulamam gerekiyor: Çaðdaþ demokrasi kavramýnýn doðuþundan bu yana halk kitlelerine ýsrarla telkin edile gelen, seçeneksiz olduðu kabul ettirilmeye çalýþýlan bir görüþe deðinmek istiyorum. Batýdaki kapitalist düzenin tam merkezinde bulunan ve aslýnda demokrasi kavramýnýn özünü zedeleyen bu düþünceye göre, insanýn doðal, vazgeçilmez haklarý arasýnda "mülkiyet hakký" da vardýr. Oysa, son iki yüz yýllýk tarih boyunca toplumlar bir yanda büyük çoðunluðu oluþturan insanlarýn bireysel haklarý, öte yanda ise son derece eþitsiz daðýlmýþ bir mülkiyet hakkýndan aldýðý güçle toplumda ayrýcalýk kazanmýþ bir azýnlýk arasýndaki sürekli çatýþmalara sahne olmuþtur. Baþka bir deyiþle, çoðunluðun haklarý mülkiyeti elinde bulunduran azýnlýk tarafýndan sürekli baskýya, saldýrýya maruz kalmýþtýr. Burjuva demokrasisi, bu sakat ve istikrarsýz temel üzerinde kurulmuþ, daha baþtan beri Amerikan ve Fransýz devrimleri üstyapý hak ve özgürlükleriyle mülkiyet hakký arasýnda çeliþki ve çatýþma yaratmýþtýr. Fransýz Konvansiyon Meclisi'nde formüle edilen "ülkenin mülkiyet sahiplerince yönetilmesi eþyanýn doðasýna uygundur" ilkesi hâlâ deðiþik biçimlerde güncelliðini ve etkisini sürdürmektedir. En ileri kapitalist ülkeden, Amerika'dan vereceðim bir tek örnekle yetineceðim: Amerikan toplumuna bugün egemen olanlar, nüfusun %2'sini oluþturduklarý halde toplam nakit servetin %30'unu ellerinde tutanlardýr. Zincirin öbür ucunda ise, Amerikan ailelerinin %55'inin ya hiçbir varlýklarý yoktur, ya da borç içindedirler. Ama oy verme, seçme ve seçilme hakkýna herkes sahiptir. Ýþte Lenin: "Bizim demokrasimiz burjuva demokrasilerinden milyon kez daha deðerlidir" derken bunlarý kastediyor, bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altýna alýnmasýnýn ekonomik erkin büyük çoðunluðun eline geçmesiyle mümkün olabileceðine iþaret ediyordu. Gerçekten de sosyalist demokraside burjuva demokrasisine kýyasla eksik olan tek özgürlük "üretim araçlarý üzerinde özel mülkiyet tesisi özgürlüðü"dür. Burjuva demokrasisinde ise sýnýrsýz mülkiyet hakký demokrasinin olmazsa olmaz koþuludur. Yukarýda özetlenen saptamalara itirazýnýz yoksa onlarýn sonucu olarak sosyalist demokrasinin kendine özgü bir siyasal rejim, bir yönetim biçimi üreteceði gerçeðini de kabul etmelisiniz. Þöyle ki: sosyalist demokrasinin temel ölçütü çok partili sistem deðil, demokratik merkeziyetçi-

5 liktir. Burada önemli olan, demokratik merkeziyetçiliðin kendi kurallarýna uygun olarak iþleyip iþlemediði, demokratik kurallarýn ve denetim mekanizmasýnýn var olup olmadýðýdýr. Sosyalist demokrasi de çoðulcudur ama kapitalist toplumlardaki çeþitli sýnýf çýkarlarýný temsil ettiren çok parti çoðulculuðu gibi deðil. Demokratik merkeziyetçilik, proletaryanýn kendi iç dinamiklerindeki çoðulculuða, yýðýnlarýn politik yaþama katýlýmlarýna dayanýr ve bu anlamda glasnost ilkesiyle de çakýþýr. Ancak bu noktada devrim partisinin önemi de bütün heybetiyle ortaya çýkar. Partinin öncülüðü olmasa iþçi sýnýfý "kendiliðinden sýnýf" olmaktan çýkýp "kendisi için sýnýf" olmaya nasýl dönüþür? Parti bir deniz feneri gibi toplumun yolunu aydýnlatmazsa sosyalist rejim kayalýklara çarpmaktan nasýl kurtulur? Demek oluyor ki, Parti aygýtýnýn kitlelerden koparak bir bürokrasi mekanizmasýna dönüþmesini eleþtirmek baþka, partinin yol göstericiliðini, öncülüðünü reddetmek baþka þeylerdir. Dünyanýn ilk sosyalist devletinin 1920'lerde daha kuruluþ aþamasýnda Batýnýn saldýrý ve kuþatmasýna uðradýðýný, II. Dünya Savaþý'ndan birkaç ay önce tüm sanayi tesislerini Ural'larýn ötesine taþýmak, savaþýn bitiminden sonra ise birkaç yýlda ülkeyi yýkýntýlar üzerinde yeniden inþa etmek baþarýsýný merkeziyetçi yönetime borçlu olduðunu, savaþtan sonra ortaya çýkan atom bombasý þantajý ve nükleer tehdidin üstesinden o sayede geldiðini kim yadsýyabilir? Aslýnda siz bütün bunlarý çok iyi bilirsiniz. Ayrýca, demokrasinin bir yönetim biçimi olduðunu, sýnýflý toplumlarda devlet kavramýndan soyutlanamayacaðýný da bilirsiniz. Ama yine de "demokrasi çaðýmýzýn nesnelliðidir", "yeni bir çað baþlýyor" gibi genellemelerle demokrasiyi salt diktatörlüðün, bürokratik baskýnýn karþýtý olarak ele alýr, örnek olarak da Stalin döneminin otoriter, kiþisel diktatoryasýnýn saðlýksýz sonuçlarýný öne sürersiniz. Çünkü, açýkça itiraf etmeseniz de, sizin istediðiniz burjuva demokrasisidir. Demokrasiyi bir araç deðil amaç olarak algýladýðýnýzý açýklamanýz bu yüzdendir. Þimdi biraz da teoriden pratiðe, glasnost'tan perestroika'ya geçelim: Yeniden yapýlanma kavramýnýn isim babasý Mihail Gorbaçov'un ve yakýn çalýþma arkadaþlarýnýn tanýmlamalarýna bakýlarak perestroika'nýn bir ekonomik ve sosyal reformlar paketi olduðu söylenebilir. Ne var ki, yukarýda gördüðümüz gibi, açýklýk (glasnost) yumaðýnýn çözülmesinden nasýl burjuva demokrasisi çýktý ise, yeniden yapýlanma paketinin içinden çýkan da liberal ekonomi projesidir. 1987'de uygulanmaya baþlanan ekonomik politikanýn hedefi olarak gösterilen "sosyalist pazar ekonomisi", makroekonomik bir planlama ile Batý tipi serbest piyasanýn bileþiminden oluþmaktadýr. Ancak bileþimin aðýrlýðý plan ya da sosyalizmden çok serbest piyasadan yanadýr. Gerçekten de 1987 Haziraný'nda baþlatýlan radikal reform programý, bir yandan kamu ekonomisini liberalleþtirirken öte yandan tarým ve hizmet sektörlerinde kooperatifçiliði ve özelleþmeyi özendiriyordu. Sonuçta kolektif mülkiyetin yerini çoðulcu bir mülkiyet rejimi alacaktý. Bu açýdan bakýlýnca denilebilir ki perestroika'nýn öteki adý liberal ekonomidir. Liberal program daha da ileri giderek, 1928'de Stalin tarafýndan baþlatýlan tarýmda kolektif iþletmeye son verdiði gibi, toprak mülkiyetinin özelleþmesine olanak tanýnmasýný öngörüyordu. Týpký Çarlýk Rusya'sýnda olduðu gibi. Doðal ki sanayi sektörü de reformdan payýný alarak devlet müdahaleciliðinden arýndýrýlacaktý. Sovyetler Birliði'nde ekonominin liberalleþmesinin dünya pazarý ile bütünleþme düþüncesine sýký sýkýya baðlý olduðu açýktýr. Gorbaçov'un ekonomistleri kapitalizme yakýnlaþma konusunda o denli ileri gitmiþlerdir ki Batýda Sovyet liderinin gerçek niyetleri üzerinde kuþku ve tereddütler uyanmýþtýr. Büyük sermaye çevreleri Sovyet yönetimini sýnamak için testler yapýlmasý, birtakým koþullar öne sürülmesi gereðinden söz etmeye baþlamýþlardýr. Sonunda ABD baþkaný George Bush Batýnýn tutumunu þöyle özetlemiþtir: "SSCB'nin uluslar topluluðu ile bütünleþmesini bu ülkenin çoðulculuk ilkesine ve baþkalarýnýn egemenlik haklarýna tam saygý göstermesi koþuluyla kabul edebiliriz." Perestroika'nýn genellikle aydýnlardan tam destek gördüðü biliniyor. Sovyetler Birliði'nde durum 1987 ve 1988 yýllarýndaki Anti-Stalinizm akýmýnýn ideolojik sýnýrlarýný çok aþmýþtýr. Bugün seslerini yükseltebilen liberaller 20. yüzyýlda Rusya'nýn ve dünyanýn baþýna gelen felaketlerin kaynaðýný Büyük Ekim Devrimi'nde gören komünizm karþýtý aydýnlardýr. Ýnanýlacak gibi deðil ama bu aydýnlar özenilecek model olarak Japonya, Güney Kore ve hatta Türkiye'yi gösterebilmektedirler! Gerçi Mihail Gorbaçov fazla ileri giden aydýnlarý ara sýra azarlýyor, perestroika'nýn sosyalizmden kapitalizme dönüþ olayý olmadýðýný belirtiyor ve "Batý bize kapitalizm ihracýna kalkýþýrsa buna izin vermeyiz" diyebiliyor. Ama öbür yanda Sovyet Barýþ Komitesi'nin yayýn organý olan "Yirminci Yüzyýl ve Barýþ" dergisinde Simon Kordonski adýnda bir korotiç þunlarý yazabiliyor: "Batýnýn Sovyetler Birliði'ne ekonomik yardýmý kamuyu özelleþtirme stratejisine katkýda bulunmalýdýr. Eskiden Rusya en geliþmiþ ülkelerin proletarya sýnýfýnýn yardýmýyla gerçekleþecek evrensel devrimi hazýrlýyordu. Bu devrim, Allaha þükür, baþarýya ulaþmadý. Þimdi SSCB tarihin ve dünya ekonomisinin sinesine dönmek için tüm dünyanýn yardýmýna muhtaçtýr." Þimdi sorumuzu ortaya koyalým: Sovyetler Birliði bu duruma nasýl ve neden geldi? Her þeyi yeni baþtan düþünme gereði niçin duyumsandý? Kanýmca bugüne nasýl gelindiðini araþtýrmak için, ilk sosyalist devletin kuruluþ yýllarýný anýmsamakta yarar var. 1917'de hemen hemen sýfýrdan baþlayýp 20. yüzyýlýn ilk yarýsýnda dünyanýn en ileri sanayi ülkelerinden biri, insanlýðýn geleceðine ýþýk tutan bir dünya görüþünün tek güçlü temsilcisi ve evrensel bir misyonun sahibi durumuna gelebilmenin gizi nerede idi? Bu sorunun yanýtý kuþkusuz ki bir formülle ifade edilebilecek basitlikte deðil, ancak, bütün tarihçiler, araþtýrmacýlar dünyanýn ilk sosyalist devletinin kýsa sürede ekonomik, sosyal, kültürel vb. alanlarda elde ettiði baþarýlarýn temelinde, Marx'ýn sosyalist coþku (emülasyon) dediði kolektif atýlým ruhunun büyük payý olduðuna iþaret ediyorlar. Gerçekten de, Rusya'da Ekim Devrimi'nin harekete geçirdiði toplumsal güçler tüm maddi, manevi kaynaklarý seferber ederek feodal bir toplumun hýzla modern çaða geçiþini saðladýlar. Yaþlý kuþaklar iyi bilirler: I. dünya Savaþý sonrasýnda Rus soylularý, burjuvalarý akýn akýn ülkeyi terk ederlerken, Amerika'dan yüksek ücretli iþ önerileri alan bilim, teknik ve sanat adamlarý anavatanda çalýþmayý yeðlediler ve kendilerini devrimin hizmetine adadýlar. Ýþçi sýnýfý ise üretimi son sýnýrýna dek artýrmayý hedef alan yöntemlerin bütün aðýrlýðýný yüklenerek devrimin yolunu açmasýný bildi.

6 Ne var ki, sosyalist coþkunun uzun süre diri tutulmasýna üretim iliþkilerinde yapýlan deðiþiklik yetmiyor, çünkü sosyalizm salt bir ekonomik kalkýnma modelinden ibaret deðil. Sosyalizmin kapitalist düzeni aþmasý sömürünün yerini adalet ve eþitliðin almasýyla da sýnýrlý kalmýyor. Sosyalizm yeni bir dünya vizyonunun taþýyýcýsýdýr. Marksist hümanizmanýn kökeninde yatan, sömürünün ortadan kalkmasýyla birlikte insaný zenginleþtiren tüm deðerlerin, insan emeðinin yaratýcý gücünün bütün görkemiyle kendini göstereceðine olan inançtýr. Kýsacasý sosyalizm insanlýk tarihinde yeni bir "Aydýnlýklar Çaðý"nýn habercisidir ve devrim böyle bir misyonu üstlenmek durumundadýr. Sovyetler Birliði bu misyonu üstlendi mi? Üstlendiyse nereye kadar götürebildi? Soru tartýþmaya açýktýr. Ancak Ekim Devrimi'nden bu yana dünyadaki dönüþümler, geliþmeler bütün boyutlarýyla dikkate alýnmadan saðlýklý bir yargýya varýlamayacaðý açýktýr. Özellikle iki dünya savaþý arasýnda emperyalizmin Sovyet devletini yýkmak ya da yalnýzlýða itmek için giriþtiði eylemleri, kurduðu tuzaklarý göz ardý ederek sosyalizmin kuruluþ döneminin muhasebesini yapmak olanaksýzdýr. Ýkinci Savaþ'tan sonraki dönem ise Soðuk Savaþ olgusuna sýký sýkýya baðlýdýr. Daha 1917 Devrimi'nden önce Amerika'da dinsel bir inanç gibi yaygýn bulunan kapitalizm tutkusu ve komünizm düþmanlýðý, II. Dünya Savaþý ertesinde ABD'nin dýþ politikasýný "komünizmi bulunduðu yerde kuþatýp boðmak" hedefine yöneltmiþtir. Böyle bir ortamda sosyalist ekonomi askersel harcamalarýn aðýr yükünü üstünden atmak, toplumun yaþam düzeyinin yükselmesine öncelik tanýmak olanaðýndan yoksun kalmýþtýr Küba krizinden sonra Doðu ile Batý bloklarý arasýnda baþlatýlan yumuþama sürecinin sosyalist dünyaya bir soluklanma fýrsatý yarattýðý ve fakat Kruþçov yönetiminin 20. Parti Kongresi'nden sonra Stalin'ciliði tasfiye operasyonunu gündeminin baþýna alarak ve ekonomik politikada abartmalý hedeflere yönelerek fýrsatlarý iyi deðerlendiremediði söylenebilir. Kruþçov'un "1972 yýlýnda ABD'yi yakalayacaðýz, ülkemizde adam baþýna üretim düzeyini Amerika'nýn üstüne çýkaracaðýz" yollu iddiasý ve kapitalist sistemi kastederek: "sizi gömeceðiz" demesi hâlâ belleklerdedir. Oysa hiç kimse SSCB'den Amerika'yý üretim ve tüketim yarýþýnda geçmesini beklemiyordu ama buna karþýlýk herkes kimilerinin bugün küçümseme anlamýnda kullandýklarý "var olan sosyalizm"in kapitalist istemin yozluðundan, çirkinliklerinden, ahlâk çöküntüsünden arýnmýþ, sömürüyü tümüyle yok etmiþ, uygarlýk kavramýna yeni anlamlar yüklemiþ bir toplum modeline yönelmesini sabýrsýzlýkla bekliyordu. Bu yapýlamadý ise kabahati Marksist öðretide ya da pratiðin sýnavýndan geçip doðruluðunu kanýtlamýþ Leninizm'de boþuna aramayýnýz. Hele Marksizm'in aþýlmasýnýn gerekçesi olarak teknolojinin son çeyrek yüzyýldaki hýzlý geliþmesini göstermeye kalkmayýnýz. Bilgisayarlarýn, robot makinelerin kullanýmý, el emeðinin yerini gittikçe daha çok kafa emeðinin alýþý üretici güçlerde nitel bir sýçramanýn göstergesi deðildir. 19. yüzyýlýn sanayi devrimi doða güçlerinin yerine buhar makinesini koyarak üretimde nitel bir sýçramayý saðlamýþ ve kapitalist ekonomi bu döneme damgasýný vurmuþtu. Sosyalizmin teoriden pratiðe geçiþi ise elektrik enerjisinin sýnaî üretiminde yerini aldýðý zaman diliminde gerçekleþmiþtir. Elektrik enerjisinin üretim sürecinde neden olduðu nitel deðiþim henüz aþýlmýþ deðildir, en ileri sanayi ülkelerinde üretim elektrik enerjisine dayanmaktadýr. Dolayýsýyla da, iþçi sýnýfýnýn üretim sürecindeki rolünde niteliksel deðiþiklikten söz edilemez. Bilimsel teknik, yani teknolojinin hýzlý bir ilerleme kaydettiði doðru olsa da, elektronik sanayinin, bilgisayarlarýn sanayi toplumunu, sanayi proletaryasýný çaðýn dýþýna ittiði görüþü acele varýlmýþ bir yargýdýr. Hele Japonya'nýn imal ettiði robotlardan gözleri kamaþarak "Ýþçi sýnýfýnýn yapýsý deðiþiyor", "Marx'ý, Engels'i, Lenin'i aþmak zamaný geldi" demek düpedüz anlamsýzdýr. Sonuca geliyorum: Açýklýk ve yeniden yapýlanma, Sovyetler Birliði'nin þu ya da bu nedenlerle -belki de çok haklý olarak- uygulamaya koyduðu politikalardýr. Bunlar savunulabilir. Hattâ belki de bu yýl Sovyetler Birliði'nde günde 8 kilise ve 1 caminin yeniden açýlmasý bu politikalarýn bir parçasýdýr ve bir "hikmet"i vardýr. Bunlara karýþmayýz, çünkü Fidel Castro'nun dediði gibi: "Perestroika baþkasýnýn karýsýdýr". Ancak onu "Marksizm'i aþan yeni kuram" diye satmaya, evrenselleþtirmeye kalkýþýrsanýz, karþýnýza çýkarýz. Sosyalizme inanmýþ olanlara: "hayatýnýzý bir saplantýya kurban etmiþsiniz" diyerek 70 yýlý bir çýrpýda harcamanýza razý olmayýz. Ýçinizden biri Türkiye'de verdiði konferanstan sonra kendisine: "Bu tutumunuz revizyonuzm olmuyor mu?" sorusunu yönelten dinleyiciye öfkeyle: "Böyle sosyalizmi alýn siz kullanýn" diyebilmiþti. Ben de bu sözleri söyleyen Vitali Korotiç'e ve de tüm korotiçlere sesleniyorum: "Alýn, meczup papaz Soljenitsin, sapýk Milan Kundera sizin olsun. Dahasý, Kardinal Glemp'in dizinin dibinde oturup talimatýný alan, sonra Amerika'ya gidip yardým dilenen Lech Walesa da, partilerinin adýný deðiþtirerek yönetime geçmeye çalýþan Macar Nyers'ler, Ýtalyan Occhetto'lar, Çekoslovak Dubçek'ler de sizin olsun. Tüm dönekleri, kaytarýcýlarý, devrimden umut kesen aydýnlarý da saflarýnýza katýn. Yeter ki bilimsel sosyalizm insanlýðýn yolunu aydýnlatmaya devam etsin!" diyorum. Son sözümü size sakladým, Türkiyeli korotiç'ler. Tevfik Fikret'in dediði gibi: "hele sizler, hele sizler". Yayýnlarýnýzý, konuþmalarýnýzý izlerken þaþkýnlýða düþmemek elde deðil. Sanki ülkenin içine sürüklendiði çýkmazlarýn, toplumsal yaþamdaki týkanýklýðýn, bunalýmlarýn sorumlusu Marksizm- Leninizm imiþ gibi, bir özeleþtiri akýmýna kapýlmýþ gidiyorsunuz. "Yenilenme"ye ayak uydurma hummasý sizi demokrasinin erdemlerini sayýp dökmeye, demokratik rejime baðlýlýðýnýzý vurgulamaya, kurulu düzenin bekçileri olan siyasal partilere güvence vermeye ve onlarla "ulusal mutabakat" aramaya iteliyor. "Kapitalizmin gücünü deðerlendirmede yanýldýk, sorunlarýn çözümüne gidebileceðini göremedik" diye günah çýkardýðýnýzý görünce, "Bunlar baþka dünyadan mý geldiler, 65 yýldýr Türkiye'de kapitalizm hangi sorunu çözebildi ki onu savunmaya, ya da en azýndan "mevcut sosyalizm"le ayný kefeye koymaya kalkýþýyorlar" diyorum. Çoðulcu demokrasi adýna 40 yýldýr egemen sýnýflarýn dayattýðý diktayý, baský ve iþkence rejimini yaþayanlar bunlar ve önceki kuþaklar deðil mi? diye kendime soruyor ve bugün hidayete nasýl erdiðinizi doðrusu merak ediyorum. "Dünya deðiþiyor, biz de deðiþtik, artýk aranýza alabilirsiniz" biçimindeki mesaj size yarar saðlayacak mý bilmem ama topluma zarar vereceðinden eminim. Çünkü emekçi yýðýnlarýn önünde duran son umut bilimsel sosyalizmdir. (Mahmut Dikerdem, 10 Eylül, sayý: 6, Þubat 1990)

7 Biyografi Þerif Bey, Erganimadeni Sancaðý'nýn Palu ilçesinden, Enis Paþa'nýn maiyetinde Karadeniz Ereðlisi'ne gelir. Burada Çamlý Kömür Ocaklarý'nýn sahibi Mahmut Bey'in kýzý ile evlenir. Bir erkek ve bir kýz, iki çocuklarý olur. Bir süre sonra Karadeniz Ereðlisi'nden sýkýlan Þerif Bey ailesiyle Ýstanbul'a göçmek ister. Mahmut Bey'den alýnan yüklüce bir para ile Ýstanbul'a göçülür. Aile Ýstanbul'da Yoðurtçuçayýrý semtinde ahþap bir konaða taþýnýr. Þerif Bey, Bolu-Mengen'den Abdullah Efendi adlý bir kiþiyle Beyoðlu'nda Abdullah Efendi Lokantasý'ný kurar. Ýyi de para kazanýr. Ýstanbul'da yerleþen ailenin bir kýz, bir erkek çocuklarý daha olur. En küçük çocuða Mahmut Þerafettin adýný koyarlar. Yoðurtçuçayýrý, Kadýköy'de Kuþdili Deresi'nin iki yanýnda uzanan, seçkin ve sakin yerleþim bölgelerinden birisidir. Çoðunlukla ticaret erbabý Levanten'ler oturmaktadýr burada. Ýki yanýnda konaklarýn bulunduðu Kuþdili Deresi'nin kýyýsýnda, mehtaplý gecelerde seyranlar, prömönadlar yapýlýr; yazýn açýk havada, kýþýn kapalý bir mekânda piyano eþliðinde sessiz sinema gösterileri gerçekleþtirilir. Zonguldak Ereðlisi'nden göçen ailenin oturduðu konaðýn hemen yanýnda, Türk musiki tarihinde önemli yeri olan Þark Musiki Cemiyeti vardýr. Mahmut Þerafettin, aðabeyi Seyfettin'in iyi arkadaþý olan Münir Nurettin'in dizine oturup düm tek diye tempo tutarak musiki öðrenir burada, ablalarý ise korodadýr. Mahmut Þerafettin, konaklarýnýn karþýsýnda bulunan Ýstanbul'un ilk özel okullarýndan biri olan Haliliye-i Mahmudiye'nin bahçesinden çýkmaz olur 4-4,5 yaþlarýnda. Ders aralarýnda talebelerle oynar, dersi de pencereden izler. Kimi zamanlar öðretmen onu içeri alýr, derse katar. Mahmut Þerafettin böylece erken yaþlarda Fransýzca eðitim verilen bu okulda öðrenciliðe baþlar. Baba Þerif Bey daha çok Beyoðlu'nda yaþamaktadýr, biraz çapkýndýr ve evi ihmal etmektedir. Bu hareketli yaþam Þerif Bey'in 1924 yýlýnda ölümüne neden olur. Anne, kömür ocaklarýndan gelen paralar ile çocuklarýný iyi okullarda okutmaya çabalar, çünkü Þerif bey para yerine borç býrakmýþtýr. Zor yaþam koþullarý baþlamýþtýr. Fakat Ýngiltere'de kömür ocaklarýnda büyük grevler olur, Türkiye'deki kömür ocaklarýný kiraya veren ailelerin eline büyük paralar geçer. Aile Yoðurçuçayýrý'ndan Bahariye'ye taþýnýr. Mahmut Þerafettin'in Galatasaray Lisesi'ne gitmesine karar verilir. Galatasaray Lisesi sýnavýnda 5. sýnýfa girme baþarýsýný gösteren Mahmut Þerafettin, yaþýnýn küçüklüðü nedeniyle 4. sýnýfa alýnýr. Oysa sene kaybetmemesi için yaþý iki yaþ büyütülüp nüfus cüzdanýna 1916 tarihi yazýlmýþtýr. Okulda çok hareketlidir Mahmut Þerafettin, tiyatro ve edebiyat çalýþmalarýna katýlýr. Reþit Baran, Bülent Nuri Esen'le tiyatro etkinlikleri yapar ve birkaç Fransýz oyununda görev alýr. Edebiyat dergilerine çevireler yapar, gazetelerin açtýðý yazý 'müsabakalarýna' katýlýr ve derece alýr. Nihat Erim ve Cihat Baban'ýn çýkardýðý okul dergisi Akademi'nin açtýðý öykü yarýþmasýnda Necdet Sander birinci, Mahmut Þerafettin ikinci seçilir. Yazma yeteneði üzerinde iki öðretmeni etkili olur. Halit Fahri Ozansoy ve Ýsmail Habib Sevük. Okulda baþarýlý bir öðrencidir fakat aykýrý hareket etmeyi de sever. Türkçeleri yasaklý olduðu için Marksist klasikleri Fransýzcadan okur. Bütün okul arkadaþlarý Galatasaray futbol takýmýný tutar ve futbol oynarken o Fenerbahçelidir ve tenis oynar. Tiyatro oyununda kadýn rolüne bile çýkabilecek cesareti ve aykýrýlýðý gösterir. Okulu parlak bir biçimde bitiren Mahmut Þerafettin, Fransa'da Sorbonne'a gidip hukuk ya da siyasal bilgiler okumak istemektedir. Aile Moda'ya taþýnmýþ, büyük aðabey okulunu bitirip Zignal Orman Þirketi'nde Muhasebe Müdürü olmuþtur. Ýktisat Bakaný Celal Bayar bir kanun çýkarttýrýr ve kömür ocaklarý devletleþtirilir. Aile ekonomik açýdan zor duruma düþünce Mahmut Þerafettin'in Fransa hayalleri suya düþer yýlýdýr. Çýkan soyadý kanunu ile Dikerdem soyadýný alan Mahmut Þerafettin, Hukuk Fakültesi'ne kaydýný yaptýrýr. Bir yandan da cep harçlýðýný çýkartmak için önce Ýstanbul Liman Ýþletmesi Hukuk Müþavirliðinde kâtip, daha sonra Kabataþ ve Beyoðlu liselerinde öðretmen yardýmcýsý olarak çalýþýr yýlýnda o zamanlar 3 yýl olan Hukuk Fakültesi'nin baþarýyla bitirir. Ankara'ya Hariciye Bakanlýðý'nýn sýnavlarýna girmek üzere gelir. Bu sýnavý en yüksek Fransýzca dili puanýyla kazanýr. Kazanan 17 kiþiyle birlikte Hariciye Bakanlýðý'nda staja baþlar. Þifre Dairesi stajý sýrasýnda daire müdürü olan Fatin Rüþtü Zorlu ile ilk dostluklarý baþlar. Bu sýralarda 2. Dünya Savaþý sýcak günler yaþamaktadýr, oluþan uluslararasý ittifaklara ve Türkiye'nin bu ittifaklar karþýsýndaki politikasýna tanýk olur. 19 Ekim 1939'da askerlik hizmetini yapmak üzere görevinden ayrýlýr. Yedek subaylýk eðitiminden sonra Bolu'daki 135. Piyade Alayý'na katýlýr. Çatalça'daki müstahkem hattý desteklemek için alayý ile birlikte Hadýmköy'e geçer. Burada Fransýzca bilmesi nedeniyle Kurmay Yarbay Cevdet Sunay'ýn baþýnda bulunduðu 1. Þube'ye, karargâha nakli yapýlýr. Almanlarla yapýlan saldýrmazlýk paktý anlaþmasý ile yedek subaylarýn terhisine baþlanýr ve 1941 yýlýnýn Eylül ayýnda Ankara'ya Hariciye Bakanlýðý'ndaki görevine döner yýlýnýn Mart ayýnda diplomatik kurye sýfatýyla yurtdýþýna çýkar. Ýsviçre'de ciðerlerinden hastalanýr ve Davos'taki sanatoryumda yatar. Bir kararname ile Cenevre Baþkonsolosluðu'na kançýlar olarak atamasý yapýlýr. Sanatoryumda tedavisi sürdüðü sýrada özel bir öðretmenden Ýngilizce dersleri alýr. Bir yandan da Cenevre Üniversitesi'nde Devletler Hukuku doktorasý yapar. Bu sýrada 2. Kâtiplik derecesine yükselir. 14 ay kaldýðý Davos'taki saðaltýmdan sonra Bern Konsolosluðu'na ikinci kâtip olarak atanýr. Burada Elçi Yakup Kadri Karaosmanoðlu ile tanýþýr yýlý yazýna girerken dýþ görevde dört yýllýk süresi dolduðu için merkeze alýnýr. Yýllýk izninin bir bölümünü geçirmek için gittiði Paris'te Sivas Milletvekili ve Akþam Gazetesi Baþyazarý Necmettin Sadak7la tanýþýr ve dost olurlar. Sadak'la Akþam Gazetesi'ne aralýklý olarak dýþ politika konusunda yazýlar yazma konusunda anlaþýrlar. Yurda döndüðünde bir süre Ýstanbul'da kalýr ve ilk evliliðini burada yapar. Ankara'ya döndüðünde baþýnda Fatin Rüþtü Zorlu'nun bulunduðu Hariciye Bakanlýðý'nýn Ticaret ve Ýktisat Dairesi Baþkanlýðý'nda çalýþmaya baþlar. Ankara'dan Necmettin Sadak'la yaptýðý anlaþma üzerine MD rumuzuyla haftalýk dýþ politika yazýlarýný Akþam Gazetesi'ne göndermeye baþlar. Ýlkyazý 13 Aðustos 1946 Salý günü yayýmlanýr. Baþlýk Birinci Sulh Konferansý"dýr. Sadak yazýlarýný beðenir ve Dikerden'e haftada bir takma adla baþyazý yazmasý önerisinden bulunur. Ýlk baþyazý 30 Aralýk 1946'da yayýmlanýr. Yazý "Dünya Barýþ Ýstiyor" baþlýðýný taþýyordur. Türkiye'de barýþ hareketi denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan Mahmut Dikerdem'in, bir günlü gazetede çýkan il baþyazýsýnýn da barýþ ile ilgili olmasý çok anlamlýdýr. Akþam Gazetesi'ndeki bu baþyazarlýk serüveni kýsa sürer Dikerdem'in, çünkü memur yasasý gereðince bir devlet memurunun bu tür bir yazarlýk yapmasý yasaktýr. Mahmut Dikerdem Bakanlýk tarafýndan uyarýlýr yýlý Dikerdem için dýþ ülkelere atama yýlýdýr, fakat bakanlýk bir ses çýkmamaktadýr. Çünkü MAH'tan (Eski milli istihbarat örgütü), hakkýnda komünist olduðu konusunda raporlar vardýr. Ayný yýl Dikerdem'in hayatýna renk katan ve onu Ankara'ya baðlayan yeni bir uðraþ, onun dýþ göreve atanmamasýnýn üzüntüsünü hafifletmektedir. Bu uðraþ, Garip akýmýný üç þairi Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat ile Sabahattin Eyupoðlu, Erol Güney, Nusret Hýzýr gibi aydýnlarla birlikte çýkardýklarý "Yaprak" isimli dergidir. Türkiye'de sað düþüncenin baskýn ve aktif olduðu bir dönemdir. Ýþte "Yaprak" bu sað düþünceye reaksiyon gösteren ilerici aydýnlarýn düþüncesinde biçimlenir. Derginin aslýnda bir fikir dergisi olmasý kararlaþtýrýlýr, edebiyat ise dergiyi okutmak, yaygýnlaþtýrmak için kullanýlacaktýr. Derginin isim babasý Sabahattin Eyuboðlu'nun önerisiyle "Þarýk verir türkü alýrýz/edebiyat verir yayýn söz alýrýz..." biçimindeki tanýtým yazýsýný

8 hep birlikte yazarlar. "Meta verir fizik alýrýz" dizesini Nusret Hýzýr, "Salon verir sokak alýrýz" dizesini de Mahmut Dikerdem önerir. Derginin kuruluþ sermayesini Dikerdem karþýlar. Burada M. Fýrtýnalý imzasýyla yazdýðý yazýlar MAH'ýn dikkatini çeker. Önce bu yazýlarý Nâzým Hikmet'in hapishaneden gönderdiði sanýlýr. Bunun için Erol Güney sýkýþtýrýlýr. Sonunda gerçek gerekli yere bildirilir. Bundan sonrada Dikerdem'in yazdýðý yazýlar Yaprak imzasýyla yayýnlanmaya devam eder yýlýnda Dikerdem hala dýþ göreve atanmamýþtýr. Dýþiþleri Bakaný ise Necmettin Sadak'týr. Sadak7la görüþmesi sonucunda hakkýnda MAH'ýn raporu olduðu için dýþ göreve atanamadýðýný öðrenir Dikerdem. Bu konuyu kamuoyu önünde tartýþacaðý tehdidiyle Sadak'ý yumuþatýr. Araya karanlýk güçler girer ve Kahire Büyükelçiliðe Baþkâtipliði'ne uygun görülür yýlý Türkiye açýsýndan önemli bir yýldýr. Tek parti, tek þef dönemi sona ermiþtir. Artýk iktidarda Demokrat Parti vardýr ve Dýþiþleri Bakaný Fuat Köprülü'dür. Dikerdem, Mýsýr'da bir yýl sonra Büyükelçi Müsteþarlýðý görevine yükselir. Ülkede Kral Faruk'un otoritesi yýkýlmakta, Cemal Abdülnasýr iktidarý ele geçirmektedir. Kahire Büyükelçimiz Fuat tugay ile Nasýr arasýnda geçen tatsýz bir olay nedeniyle Tugay7ýn geri çekilmesi üzerine Dikerdem bir buçuk yýl Maslahatgüzar olarak Mýsýr'da Türk Hükümetini temsil edere yýlý baharýnda Adnan Menderes'in baþkanlýðýnda toplanan Ortadoðu Elçileri Konferansý'na katýlýr. Burada sunduðu rapor ile büyük bir beðeni toplar. Ardýndan yapýlan büyükelçi atamalarý sýrasýnda Dikerdem merkeze alýnýr ve Dýþiþlerinden sorumlu Devlet Bakaný olan Fatin Rüþtü Zorlu'nun kurduðu Kýbrýs Komisyonunda da baþarýlý bir çalýþma yapar ve 6-7 Eylül olaylarýnýn birinci elden tanýðý olur yýlýnda da Amman'a büyükelçi olarak atanýr. Bu atamanýn Dikerdem'in meslek yaþamýnda önemli bir yeri vardýr. Dýþiþleri Bakanlýðýna giriþinin 18. yýlýnda büyükelçiliðe yükselmiþtir. Türkiye Cumhuriyeti hariciyesinde bu bir rekordur. Dikerdem en genç büyükelçidir artýk. Mýsýr'daki görevi sýrasýnda Nâsýr'ýn darbesine tanýk olan Dikerdem bu kez de Ürdün'le ittifak kuran Irak'taki Abdülkerim Kasým'ýn darbesini yakýndan izler. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise Demokrat Parti'nin yükseliþi sürmektedir. Dýþiþleri Bakanlýðý koltuðuna oturan Fatin Rüþtü Zorlu, yetkilerini iyice arttýrýr, Menderes'in sað kolu haline gelir yýlý sonlarýnda Zorlu, büyükelçiler arasýnda geniþ deðiþiklikler yapmaya karar verir ve Dikerdem, Tahran Büyükelçiliði'ne atanýr. Tahran, kuþkusuz, genç bir büyükelçi için önemli bir görev yeridir, hariciye açýsýndan da bir yükselme sayýlýr. Fakat Dikerdem'in bu görevi 100 gün sürer. Önemli 100 gündür bu. Menderes hükümeti Türkiye dýþ politikasýnda deðiþiklik yapmak üzeredir. Amerikan güdümünden çýkýp daha baðýmsýz bir politika izlemek ve bu nedenle de Sovyetler Birliði ile iliþki kurmak istemektedir. Dikerdem bu olayýn doðrudan tanýklýðýný yapar. Tahran'da Þah Pehlevi'ye bu olayý anlatmak durumundadýr. 27 Mayýs 1960 Ýhtilâli gerçekleþtiðinde Dikerdem merkez alýnýr; neden Fatin Rüþtü Zorlu'ya yakýn olmasý deðil, solculuðudur. Dikerdem7in dört yýl sürecek iþsizlik dönemi baþlamýþtýr yýlýnda 3. Koalisyon Hükümeti daðýtýlýp yerine CHP'lilerden oluþan azýnlýk hükümeti kurulunca Dikerdem bir kez daha dýþ göreve atanmasý konusunda giriþimde bulunur. Milli Ýstihbarat Teþkilatý'nýn engellemelerine karþýn Dikerdem Akra (Gana) Büyükelçiliði'ne atanýr. Burada Gine, Mali, Togo ve Fildiþi Kýyýsý devletleri nezdinde ülkemizi temsil eder. Akra'dan Doðan Avcýoðlu'nun çýkardýðý Yön Dergisi'ne çeþitli adlarla yazýlar yazmaktadýr. Kýbrýs sorunu yeniden Türkiye için sorun olmuþtur. Dikerdem Gana'da N'Krumah'ý Türkiye tarafýna çekmek için baþarýlý bir çalýþma yapar bu görevinde. Sýrasý geldiði halde birinci barem derecesine yükseltilmemektedir Dikerdem. Danýþtay'a dava açar. Davayý kazanýr ve hariciyede ilk kez bir memur Danýþtay kararýyla terfi ettirilir yýlý sonlarýnda iklim koþullarýndan saðlýðý bozulduðu için merkeze nakledilmesini ister. Dönemin Dýþiþleri Bakaný Çaðlayangil, merkez yerine Yeni Delhi Büyükelçiliði'nin önerir Dikerdem'e. Hindistan'da son dýþ görevini yaparken ülkemizi Nepal, Birmanya ve Seylan'da da temsil eder yýlý sonlarýnda patlak veren ve Bangladeþ devletinin kurulmasýyla sonuçlanan Hint-Pakistan savaþýný yakýndan izleyen Dikerdem, 12 Mart Hükümeti'nin zorlamasýyla kurulan Nihat Erim Hükümeti'nin çýkardýðý kararnameyle merkeze nakledilir. Nihat Erim Kabinesi'nde 11 bakanýn istifasý sonrasý kendisine faal bir görev verilmeyeceðini anlayýnca izin isteyip Ýstanbul'a yerleþir. Artýk Dýþiþleri Bakanlýðý'nýn "Yüksek Müþavirlik" kadrosundadýr. Kafasýnda politikaya atýlmak vardýr. Ecevit'le temasa geçer fakat olumlu bir yanýt alamaz seçimlerinden sonra kurulan CHP aðýrlýklý hükümetler Dikerdem'e görev vermezler. Ama Kýbrýs Askeri Harekâtý sonrasýnda bu sorunun dünya kamuoyuna anlatýlmasý görevini Dikerdem'e havale ederler. Daha sonra kurulan MC hükümetleri de dýþlar Dikerdem'i. 15 Ocak 1976 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi7nde "Kýbrýs Çýkmazý" baþlýklý bir yazýsý yayýmlanýr Dikerdem'in. Yazýda, 1974 Temmuzu'nda Kýbrýs'a yapýlan askeri müdahaleden sonra Ecevit Hükümeti'nin istifa ederek Kýbrýs sorununa siyasal bir çözüm bulunmadan askýda býrakýlmýþ olmasýnýn Türkiye'yi dünya kamuoyunda haksýz duruma düþürdüðünü ve bize "iþgalci devlet" gözüyle bakýldýðýný belirtir. Kýbrýs sorununun siyasal çözümünün üslerden arýnmýþ, baðýmsýz federal bir devlet tezine yönelik olmasý ve bu formülü içermeyen hiçbir çözümün dünya devletleri gözünde geçerli sayýlmayacaðý görüþünü savunur. Yirmi yýl süre ile Kýbrýs konusu üzerinde çalýþmýþ bir uzman olarak görüþlerini kamuoyuna yansýtmakta yarar görür. Yazý dýþiþlerinde okunur ve hakkýnda soruþturma açýlýr. Dikerdem bu soruþturmadan da aklanarak çýkar. Emekliye ayrýlma kararý veren Dikerden 4 Ekim 1976 tarihinde emekliye ayrýlma talebini içeren dilekçeyi Dýþiþleri Bakanlýðýna sunar ve basýna þu açýklamayý yapar. "Türk Hariciyesinde sol dünya görüþüne sahip bir büyükelçinin varlýðýný kanýtlamýþ olmaktan övünç duyuyorum. Gerçi beni memleketime hizmetten alýkoyanlara karþý yasal yollara baþvurabilirdim. Ancak bugünkü iktidarlarýn baðýmlý, tutarsýz ve dünya gerçeklerinden habersiz dýþ politikasýnýn temsilcileri arasýnda bulunmakla yurduma ve halkýmýza yararlý olamayacaðýma inandýðýmdan, Dýþiþleri Bakanlýðýndaki görevimden ayrýlýyorum." Dikerdem'in Dýþiþleri Bakanlýðýndaki çalýþmasý burada noktalanýr. Dikerdem "Bir Büyükelçinin Anýlarý" adýnda iki kitap yazar ve yayýnlatýr: "Ortadoðu'da Devrim Yýllarý" ve "Üçüncü Dünya'dan". Milliyet Gazetesi'nde Hariciye Çarký adýyla çok tepki toplayan bir dizi yazýsý yayýnlanýr. Bu dizi daha sonra kitaplaþýr. 8 Nisan 1977 yýlýnda kurulan Barýþ Derneði'nin kurucularý arasýnda yer alýr ve bu örgütün genel baþkanlýðý görevini üstlenir. Aktif bir biçimde Barýþ hareketinin yaþama geçirilmesi için çalýþýr. Bu çalýþmalarý nedeniyle Dünya Barýþ Konseyi Baþkanlýk Konseyi'ne Nâzým Hikmet'ten sonra seçilen ikinci Türk olur. Barýþ Derneði'nin 1980'de Ýstanbul Sýkýyönetim Komutanlýðý tarafýndan kapatýlmasýnýn ardýndan Þubat 1982'de Mahmut Dikerdem gözaltýna alýnýr ve tutuklanýr. Yargýlama sonucunda 8 yýl cezalandýrýlmasý istenir. Tutuklu kaldýðý 1984 yýlýnda Avrupa Parlamentosu tarafýndan Nobel Barýþ Ödülü'ne aday gösterilir. Ayný yýl prostat kanseri teþhisiyle hastaneye yatar ve tedavi görmeye baþlar. Sýkýyönetim Mahkemesi karþýsýnda sadece kendini deðil, Türkiye barýþýný ve davadaki arkadaþlarýnýn bir baþkan onuruyla savunur. Bu davranýþýyla Türkiye'deki ilerici kamuoyu önünde örnek ve seçkin kiþiliði ortaya çýkar. Yakalandýðý hastalýk vücudunun diðer kýsýmlarýna sýçrar. Son yolculuðunu metal iþçileriyle yapmak isteyen Mahmut Þerafettin Dikerdem 3 Ekim 1993 tarihinde aramýzdan ayrýlmýþtýr. Süleyman Çoþkun ve Levend Yýlmaz tarafýndan hazýrlanan ve Cem Yayýnevi tarafýndan birinci baskýsý E kim 1994'te yapýlan "Barýþ Elçisi Dikerdem" adlý kitaptan alýnmýþtýr.

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine 2007y ý l ý ü l k e - m i z için bir ol-mak ya da olmamak savaþýna sahne olacaða benziyor. AKP, çeþitli kesimlerden gelen uya-rýlara raðmen ülkemizi bir is-lâm devletine dönüþtürme tutkusundan vazgeçmedi,

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) RUSYA DA KARÞI- DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ geocities.com/icgcikg/turkish RUSYA DA KARÞI-DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ Devrimin ve Karþý-Devrimin Bilânçosuna

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz Cihan Demirci Damdaki Mizahçý Mizah Dergilerimizde Yazýnýn Serüveni 135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz epeyce bir süredir dergilerinde mizah öyküsü

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

Marksizm Nedir? Karl Marx

Marksizm Nedir? Karl Marx ÝÇÝNDEKÝLER Birinci Bölüm: MARKSÝZM NEDÝR? Giriþ Marksizmin sýnýf temeli Marksizmin bilimselliði Pratikten teoriye -Marksizmin birliði Ýkinci Bölüm: MARKSÝZMÝN REVÝZYONLARI Giriþ Kautskyizm Stalnizm Üçüncü

Detaylı

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Ö m e r A y h a n Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Tanzimat edebiyatýnýn düzyazý yazarlarý, öyküden çok romana eðilmiþ, öykü türündeki verimleri, neredeyse romana yaklaþan oylumlarýyla

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr. TÜRKÝYE DE DOÐAL GAZ TEMÝN VE TÜKETÝM POLÝTÝKALARI Basýna ve Kamuoyuna 10 Ocak 2005 Oda Baþkanýmýz Emin KORAMAZ Odamýzýn Doðalgaz alanýnda yaptýðý çalýþmalarý ve Türkiye deki Doðalgazýn durumu hakkýnda

Detaylı

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI Türkiye Ýnþaat ve Tesisat Müteahhitleri Ýþveren Sendikasý (ÝNTES) 01 Haziran 2001 tarihinde Ýstanbul'da Hilton Otelinde

Detaylı

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1) Dershanede doðru þýkkýnýz SOSYAL BÝLÝMLER1 TESTÝ (Sos1) Bu testte sýrasýyla, Tarih (113) Coðrafya (1423) Felsefe (2430) ile ilgili 30 soru vardýr. 1. Tarih öncesinde yaþayan insanlar, araç gereç yapýmýnda

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87 Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87 Hedef Gruplara Yönelik Yaratýcý Kütüphane Hizmetleri ve Proje Geliþtirme: Halk Kütüphaneleri Gaziantep, Bartýn ve Antalya Bölge Seminerleri Deðerlendirme Raporu Bülent

Detaylı

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ Bülent DURU * Adalet ve Kalkýnma Partisi nin çevre politikalarýný deðerlendirme amacýný taþýyan

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR Savaþ SARI Makina Mühendisi EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR 1. Giriþ Ýçersinden geçtiðimiz dönemde insan ve toplum yaþamýndaki birçok olgunun metalaþtýðý ve bu anlamý ile de

Detaylı

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk Genel bütçeden Saðlýk Bakanlýðý'na ayrýlan pay hiçbir gerekçeyle açýklanamayacak kadar düþüktür ve Cumhuriyet tarihinin en düþük oranlarýna son birkaç

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ*

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ* Yazan: Josep Ladou Çeviren: Mustafa N. ÝLHAN Giriþ 1970 yýlýnda Amerikan Kongresi, ABD'de çalýþan her erkek ve her kadýn için güvenli ve saðlýklý çalýþma koþullarýnýn saðlanacaðýný garanti eden Ýþ Güvenliði

Detaylı

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi?

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sungur Savran Günümüzde sosyalistler arasýnda sendikalar konusundaki en yaygýn tavýr aðlaþmaktýr. En yaygýn kelime ise kriz. Sosyalist solun çok büyük bir

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI Türkiye nin gündemine damgasına vuran önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul

Detaylı

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ Ekim 2002/Sayý 25 HABER BÜLTENÝ TMMOB 37. DÖNEM 1. DANIÞMA KURULU 14 EYLÜL 2002 DE TOPLANDI 20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ Ülkemize, Mesleðimize, Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir. NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

EKONOMÝDE GELÝÞMELER 03 Þubat 2011 Perþembe Kemal AKAR Ýl Baþkan Yard. Ekonomi Ýþleri EKONOMÝDE GELÝÞMELER Kiþi Baþýna Milli Gelir 10 Bin Dolarý Aþtý Teþkilatýmýzýn Deðerli Mensuplarý, Kýymetli Yol Arkadaþlarým, Ak Parti bayraðýnýn

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Öðrenmeyi öðrenmiþ, Araþtýran, Bilgi üreten, Yabancý dil bilen, Teknolojiyi kullanabilen, Sosyal bilimlere açýk,

Öðrenmeyi öðrenmiþ, Araþtýran, Bilgi üreten, Yabancý dil bilen, Teknolojiyi kullanabilen, Sosyal bilimlere açýk, bu sorunlar karþýsýnda, mühendislik alanýnda dünyadaki ve ülkemizdeki geliþmeleri, bu geliþmelere baðlý olarak mühendislik hizmetlerindeki üretim sistemlerini, iþ süreçlerini, hizmetlerin tanýmýný, uygulama

Detaylı

Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı

Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı Kurtar Tanyılmaz Giriş Gerek dünyada gerekse Türkiye de 80 li yýllardan günümüze sermayeemek çatýþmasýnýn en somut olarak açýða

Detaylı

POLÝTÝK MÜCADELE. Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur,

POLÝTÝK MÜCADELE. Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur, POLÝTÝK MÜCADELE Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur, komünizmdir. Bu amaca ancak politik mücadele yoluyla varýlýr. Bunun dýþýndaki yollar, yalnýzca iþçi sýnýfýný amacýndan uzaklaþtýrýr

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL KURTULUÞ EFSANESÝ VE KOMÜNÝZM geocities.com/icgcikg/turkish ÖNSÖZ YERÝNE Ýlkin 1981 yýlýnda ispanyolca yazýlmýþ ve yayýmlanmýþ bu makale, daha sonra fransýzca

Detaylı

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Gerçekte lider ve liderlik kavramlarý iþletme yönetimi ve örgütsel davranýþ literatüründe her zaman önem taþýmýþtýr. Liderlik ile bilimsel çalýþmalar

Detaylı

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý Meslektaþ adaylarý ile birlikte üretim, toplumcu bakýþ açýsý, kamu yararý, emeðin deðeri, ülke ve dünya gündemine yönelik farkýndalýk yaratýlmasý konularý, mevcut öðrenci

Detaylı

A t t i l â Þ e n k o n

A t t i l â Þ e n k o n Atölyesi A t t i l â Þ e n k o n Ýmge Öyküler Atölyesi'ne gönderilen öyküleri bu sayýdan itibaren ben deðerlendireceðim. Ayný denizlerde, ayný beklentilerle seyretmiþ biri olarak, öykünün sularýna yelken

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

============================================================================

============================================================================ 1973 Caprice Gönderen : alparslanbirinci - 14/11/2010 21:19 Yeni aldýðým 1973 Caprice'in fotolarýný sizinle paylaþmaktan mutluluk duyuyorum http://img602.imageshack.us/img602/720/21854026.jpg http://img202.imageshack.us/img202/3420/dsc02025rx.jpg

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ SOSYAL BÝLGÝLER - DÝN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ 1 [ 9 ] A kitapçýðý soru numarasý B kitapçýðý soru numarasý 1[9] Anadolu uygarlýklarýndan Ýyonyalýlar denizcilik ve deniz ticaretiyle uðraþmýþlardýr.

Detaylı

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Ekonomi Politik IR502 Seçmeli 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı 1968: Bir Devrimci Dalganın Adı Sungur Savran Devrimler dalgalar halinde gelir. Bu önermenin biri zamanla, biri mekânla ilgili iki boyutlu bir anlamý var. Ýþin zamanla ilgili boyutu açýsýndan, devrimler

Detaylı

N i d a N e v r a S a v c ý l ý o ð l u

N i d a N e v r a S a v c ý l ý o ð l u Bülten N i d a N e v r a S a v c ý l ý o ð l u Merhaba, Size burada, bu sayýdan itibaren neler okuyabileceðinizle ilgili bir önbilgi veremeyeceðim. Konu baþlýklarý size ipucu, bana da bir sonraki sayý

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

ODADAN HABERLER ASANSÖR KONTROL MERKEZÝ ONAYLANMIÞ KURULUÞ GÖREVLENDÝRME SÖZLEÞMESÝ ÝMZA TÖRENÝ YAPILDI ODA'DAN HABERLER

ODADAN HABERLER ASANSÖR KONTROL MERKEZÝ ONAYLANMIÞ KURULUÞ GÖREVLENDÝRME SÖZLEÞMESÝ ÝMZA TÖRENÝ YAPILDI ODA'DAN HABERLER ODADAN HABERLER ASANSÖR KONTROL MERKEZÝ ONAYLANMIÞ KURULUÞ GÖREVLENDÝRME SÖZLEÞMESÝ ÝMZA TÖRENÝ YAPILDI TMMOB Makina Mühendisleri Odasý Asansör Kontrol Merkezi Onaylanmýþ Kuruluþ Görevlendirme Sözleþmesi

Detaylı

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k Dr. Hamdi AYTEKÝN, Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Saðlýðý AD., Baþkaný Dr. Necla AYTEKÝN Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Sað. AD Öðr. Üyesi Dr. Emel ÝRGÝL Doç.,

Detaylı

BURSA BADEMLÝ ROTARY KULÜBÜ BADEMLÝBÜLTEN KURULUÞ: 27.05.2010 / CHARTER: 21.06.2010 / KULÜP NO: 83357 2012-13 U.R. Baþkaný Sakuji TANAKA U.R. 2440. Bölge Guvernörü Güneþ ERTAÞ 1. Grup Guvernörü Yrd. Denizhan

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR

ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR KARL MARKS ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR ERÝÞ YAYINLARI Karl Marks 1 ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR KARL MARKS [75], Aralýk 1847 nin ikinci yarýsýnda kendisi tarafýndan verilen

Detaylı

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89 8 Ekim 2005 tarihinde Ankara'da yapýlacak olan "TMMOB mitingi" için TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý 15 Eylül 2005 tarihinde basýn açýklamasý yaptý. ÖZGÜRLÜKTEN, EMEKTEN, DEMOKRASÝDEN VE BARIÞTAN

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi Ýlaç Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi SSK ilaç üreticisi konumundadýr, SSK Türkiye'de en fazla ilacý alýcý konumunda olan kamu kurumudur, SSK'nýn saðlýk sigortacýlýðý

Detaylı

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl Koordinasyon Kurulu nun düzenlemiþ olduðu ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU 28-2 Þubat tarihinde Eskiþehir Anemon

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR Prof. Dr. Ýlter TURAN 63 TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR GÝRÝÞ Prof. Dr. Ýlter TURAN Türk-Rus iliþkileri tarih boyunca rekabetçi bir zeminde geliþmiþ,

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli? Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli? Dr. Ali Asker (*) AGÝT Minsk Grubu = AGÝT Turizmi Son birkaç aydan beri Azerbaycan siyasi terminolojisine yeni bir terim dahil edilmiþtir: AGÝT Turizmi.

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 19/04/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009 sayý yýl : 7 MART - NÝSAN 200 TEKNÝK GEZÝLERÝMÝZ DEVAM EDÝYOR eskisehir.mmo.org.tr No lu telefonu çevirin en yakýn Makina Mühendisleri Odasý Þubesi karþýnýzda olacaktýr. Cep telefonu ile arayan üyelerimiz

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

maliyet muhasebesi ders notlarý Gönderen : guliz - 18/12/2008 20:27

maliyet muhasebesi ders notlarý Gönderen : guliz - 18/12/2008 20:27 maliyet muhasebesi ders notlarý Gönderen : guliz - 18/12/2008 20:27 MALÝYET MUHASEBESÝ Maliyet ve maliyet muhasebesi kavramlarýna geçmeden önce Ticaret ve Ticaret muhasebesi kavramlarýný belirlememiz konumuza

Detaylı

Baþkan Hisarcýklýoðlu: Reformlarýn hayata geçmesi için hükümetle çalýþacaðýz

Baþkan Hisarcýklýoðlu: Reformlarýn hayata geçmesi için hükümetle çalýþacaðýz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M.Rifat Hisarcýklýoðlu'na Fransa'nýn en üst düzey niþaný olan Legion D'honneur madalyasý verildi. Sayfa 5 www.dto.org.tr Yýl:7 Sayý:79-Kasým 2015 ISSN:

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

İlerici Kadınlar Kimdir?

İlerici Kadınlar Kimdir? İlerici Kadınlar Kimdir? Türkiye de AKP iktidarı ile ivme kazanan piyasacılık ve gericilik kadınlar üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Özellikle son on yılda toplumsal yaşamın dincileştirilmesi kadın

Detaylı

SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu

SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu Bu makalede giriş olarak Marksist-Leninist politik ekonomi, hangi

Detaylı

NATO DAÐITILACAK BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ

NATO DAÐITILACAK BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ Merhaba, Bu sayýmýzý da aðýrlýklý olarak Türkiye de yapýlan NATO Zirvesi gündemiyle çýkarýyoruz. Zirve süresince yaþanan sýcak geliþmeler, internet üzerinden baþka basýn yayýn kuruluþlarýna gönderildi.

Detaylı

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

Ýmece Evi. Ziyaret-2016 Ziyaret-2016 Ýmece Evi Merhaba, Ýmece Evi ni öðrenme merkezi olmasýna neden olan öðrenme odaklý ziyaretçiler bizi daha çok araþtýrmaya yönlendirip sorumluluklarýmýzý hatýrlamamýza neden oluyor. Yaþamýný

Detaylı

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler 657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler 10 Geçtiðimiz haziran ayýnda hükümetçe hazýrlanan Devlet memurlarý kanununda deðiþikliklik tasarýsý gündeme gelmesiyle birlikte çokça tartýþýlmýþtý.tasarý

Detaylı

ÇEVREMDE SAÐIM SOLUM SORUN

ÇEVREMDE SAÐIM SOLUM SORUN Doç. Dr. Yücel ÇAÐLAR* Kim ne derse desin, herhangi bir nedenle belirlenmiþ özel gün, hafta, ay ve yýllarýn yararý da oluyor: Gündelik koþuþturmalarla ayýrdýna varamadýðýmýz çeþitli konulara odaklaþmamýzý

Detaylı

BURSA BADEMLÝ ROTARY KULÜBÜ BADEMLÝBÜLTEN KURULUÞ: 27.05.2010 / CHARTER: 21.06.2010 / KULÜP NO: 83357 2012-13 U.R. Baþkaný Sakuji TANAKA U.R. 2440. Bölge Guvernörü Güneþ ERTAÞ 1. Grup Guvernörü Yrd. Denizhan

Detaylı

Viyana nýn Horburg sarayýnda

Viyana nýn Horburg sarayýnda Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri nin Tepki Mektubu, Ahtisaari yi harekete geçirdi BM nin Özel Kosova Elçisi Baþmüzakereci Martti Ahtisaari nin, Kosova nýn nihai statüsüyle ilgili olarak taraflara sunacaðý

Detaylı

ZORUNDAYIZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK DURSUN KARATAÞ

ZORUNDAYIZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK DURSUN KARATAÞ AÐUSTOS 1998 SAYI: 11 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK ZORUNDAYIZ DURSUN KARATAÞ mayanlara, düzeniçi reformlarla yetinenlere, Marksist-Leninistlere karþý oligarþi adýna i-

Detaylı

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan. 23 nisan şiirleri, 23 nisan ile ilgili şiirler, çocuk bayramı şiirleri, ulusal egemenlik şiirleri, 23 nisan, şiirler, 23 nisan şiirleri, ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, en güzel 23 nisan şiirleri, 23

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

2. Iletisim Adresi : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü,

2. Iletisim Adresi : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, 1. Kisisel Bilgiler (Ad,Soyad) : H. Tülin Öngen (Hoşgör) Doğum yeri ve tarihi: Ankara, 1949 Mezun olduğu okullar: İzmir Kız Lisesi (İzmir, 1964-1967) W. Groves High School (Birmingham, Michigan, A.B.D.

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Ailem de Ýlk Ve Son ANADOL Gönderen : papatya54-31/03/2008 11:15 http://img241.imageshack.us/img241/6535/aaaaaaaqgz2.jpg http://img139.imageshack.us/img139/1395/sddddddddcq9.jpg Arabalarla olan iliþkilerimiz

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

BÝLECÝK ÜNÝVERSÝTESÝ MAKÝNA ve ÜRETÝM MÜHENDÝSLÝÐÝ BÖLÜMÜ'NDE BÖLÜME HOÞGELDÝN KOKTEYLÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

BÝLECÝK ÜNÝVERSÝTESÝ MAKÝNA ve ÜRETÝM MÜHENDÝSLÝÐÝ BÖLÜMÜ'NDE BÖLÜME HOÞGELDÝN KOKTEYLÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ BÝLECÝK ÜNÝVERSÝTESÝ MAKÝNA ve ÜRETÝM MÜHENDÝSLÝÐÝ BÖLÜMÜ'NDE BÖLÜME HOÞGELDÝN KOKTEYLÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ 04.03.2009 tarihinde Bilecik Ýl Temsilciliðimiz tarafýndan Bilecik Üniversitesi'nde Makina ve Üretim

Detaylı

Kimler aptal olarak kabul edilir? Sanki bunu herkes biliyormuþ gibi ama bundan ne

Kimler aptal olarak kabul edilir? Sanki bunu herkes biliyormuþ gibi ama bundan ne N i k o l a y S e m y o n o v i ç L e s k o v Aptalcýk1 Çeviren: Birsen Karaca Kimler aptal olarak kabul edilir? Sanki bunu herkes biliyormuþ gibi ama bundan ne anladýklarýný kontrol edersek, hiçbirinin

Detaylı

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ YANGIN YÖNETMELÝÐÝ VE UYGULAMALARI Türk Tesisat Mühendisleri Derneði ile Þubemizin ortaklaþa düzenlediði Yangýn Yönetmeliði ve Uygulamalarý Semineri 20 Ekim 2010 tarihinde Þubemiz Eðitim Salonunda gerçekleþtirildi.

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 2 3 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri PSIR Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Motivated SİZE İLHAM VERECEK BİR DERGİ

Motivated SİZE İLHAM VERECEK BİR DERGİ Motivated SİZE İLHAM VERECEK BİR DERGİ YENÝ YILDA BÝR SEVGÝ MESAJI En Güzel Eller Yeni bir Hediye: Kendiniz Daima mutlulukla anýmsanacak diðer hediyeler Üç Bilge Adam Kararlý Olmak Yeni yýl için aldýðýnýz

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı