Üçüncü bölümde klasik ve kuantum bilgisayarlar hesaplanabilirlik kavramı ve karmaşıklık sınıfları bakımından karşılaştırılacaklardır.
|
|
- Sanaz Erçetin
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 1 1 GİRİŞ Teknoloji günümüzde, tarihte hiç görülmemiş bir ivmeyle gelişmektedir. Bu gelişimin doğrudan etkisinin görüldüğü alanların başında da bilgisayar bilimleri gelmektedir. Gerek yazılım gerekse donanım olarak her gün yeni teknolojilerin ortaya çıktığı bu dönemde, giderek bilimsel çevrelerin dikkatini çeken teknolojik yeniliklerden biri kuantum bilgisayarlardır. Kuantum bilgisayarlar, kuantum fiziğinin prensiplerine göre tasarlanmışlardır. Kuantum fizik kuramı, klasik fizikten pek çok yönden farklıdır. İnsanlar makro dünyayı gözlemleyebildikleri ve bu görünebilir dünyada temelde klasik fizik kuralları geçerli olduğu için, kuantum kuramı bilim çevrelerinde çok hararetli tartışmalar neticesinde kabul görerek bugünkü haline gelebilmiştir. Klasik bilgisayarlar gün geçtikçe gerek hız, gerek kapasite olarak güçlenmektedirler li yıllarda ileri sürülen Moore kanununa göre, bilgisayar çipinin bellek kapasitesi her 18 ayda bir iki katına çıkmaktadır. Doğal olarak bu büyüme sürecinin de bir sınırı vardır yılı civarında bilgisayar içinde kuantum etkileri görülmeye başlanacaktır (Williams and Clearwater, 1998). Bu da klasik fizik kullanarak tasarlanan klasik bilgisayarın sınırlarının sonuna ulaşması anlamına gelmektedir. Kuantum bilgisayarı, temelde kübit adı verilen yapılardan oluşur. Bunlar klasik bilgisayardaki bitlerin kuantum eşdeğerleri olarak düşünülebilirler. Bir kübit fiziksel olarak atom-altı bir parçacıktır. Kübitler bir araya getirilerek kuantum yazmaçları oluşturulur.
2 2 Kuantum bilgisayarlar, gerektirdikleri fiziksel şartların sağlanmasının çok zor olması nedeniyle akademik çevrelerce uzun bir süre ciddiye alınmamıştır. Bunun temel nedeni, kübitleri bir arada tutmanın oldukça zor olması ve bu işlemi gerçekleştirmek için çok ciddi bir yatırım gerekmesidir. Kübitler, en ufak bir ısı ya da enerji değişiminde bozulurlar. Bu yüzden kuantum bilgisayarında yapılan işlemler (ya da uygulanan fonksiyonlar) birimcil ve tersinir olmak zorundadır. Yani ilk bakışta kuantum bilgisayarında yapılabilecek işlemlerin sınırlı olduğu akla gelmektedir. Fakat tersinir fonksiyon kullanarak, tersinir olmayan fonksiyonların da gerçekleştirilebileceği gösterilmiştir. Dolayısıyla klasik bilgisayarda gerçekleştirilebilen her işlem kuantum bilgisayarında da gerçekleştirilebilir demektir. 1.1 Tarihçe Hesaplama ile kuantum mekaniği arasında bir ilişki olabileceğini ilk olarak 1980 yılında Paul Benioff öne sürmüştür de Richard Feynman, kuantum mekaniğinin klasik bilgisayarlarla etkin bir şekilde simüle edilemeyeceğini göstermiştir. Böylece kuantum fiziği ilkeleriyle çalışan bir bilgisayarın klasik bilgisayardan daha etkin hesaplama yapıp yapamayacağı sorusu akla gelmiştir yılında David Deutsch, ilk evrensel kuantum Turing makinesini ve kuantum paralelliği kavramını ortaya atmıştır. Ayrıca kuantum bilgisayarında klasik bilgisayara göre daha hızlı çözülebilen ilk problemi bulmuştur. Bu alandaki diğer algoritmalar 1992 de D. Deutsch - R. Jozsa ve A. Berthiaume - G. Brassard, 1993 te Bernstein - Vazirani ve 1994 te Simon tarafından geliştirilmiştir. Tüm bu gelişmelere karşın kuantum bilgi-işlem, 1994 yılına kadar çok ilgi çeken bir alan olamamıştır. Fakat o yıl Peter Shor un bulduğu bir
3 3 sayıyı asal çarpanlarına ayırma algoritması, akademik çevrelerin dikkatlerini bir anda kuantum bilgisayarına yoğunlaştırmalarına neden olmuştur. Çünkü bu algoritma, kuantum bilgisayarında klasik bilgisayara göre üstel bir hızlanma ile çözülebilmektedir. Günümüzün en sağlam veri şifreleme algoritmalarının başında gelen RSA algoritması, asal çarpanlarına ayırma probleminin büyük sayılar için (örneğin 512-bit, 1024-bit uzunlukta) bilgisayarda etkin bir şekilde çözülememesi prensibine dayanmaktadır. Dolayısıyla varolan en güvenilir şifreleme algoritmasının kuantum bilgisayarı vasıtasıyla etkisiz hale gelme olasılığı, bilim çevrelerinde ciddi bir heyecan yaratmış ve kuantum bilgisayarı alanında yeni bir çığır açmıştır yılında Grover, bu alandaki ikinci önemli algoritmayı geliştirmiştir. Bu algoritma, sıralanmamış bir veritabanındaki belirli bir elemanı aramaktadır. Bu işlem kuantum bilgisayarında yapıldığında, klasik bilgisayara göre kuadratik ( N ) bir hızlanma söz konusudur. Maalesef günümüzde, kuantum bilgi-işlem alanında geliştirilen ve klasik bilgisayara göre daha hızlı olan algoritma sayısı umulandan daha azdır. Bunun temel sebebi, ileride incelenecek olan ölçüm işleminin, kuantum paralelliğini bozmasıdır. Kuantum bilgisayarında klasik bilgisayara göre etkin olarak çözülebilecek problemlerin bulunması hala bu alandaki en önemli araştırma konularındandır. Bu tez çalışmasında ilk olarak, ikinci bölümde kuantum fiziği hakkında bilgi verilecektir. Anlaşılması oldukça zor olan ve son derece teorik bir temele dayanan bu kuramın yalnızca kuantum bilgisayarı uygulamasına yönelik kısmı, olabildiğince basit bir şekilde aktarılmaya çalışılacaktır.
4 4 Üçüncü bölümde klasik ve kuantum bilgisayarlar hesaplanabilirlik kavramı ve karmaşıklık sınıfları bakımından karşılaştırılacaklardır. Dördüncü bölümde, kuantum bilgisayarı ile ilgili matematiksel notasyon verilecek, kuantum devre modeli ve kuantum ağları açıklanacaktır. Beşinci bölümde, kuantum bilgi-işlem alanındaki üç önemli uygulama incelenecektir. Bunlar sırasıyla kuantum ışınlama, kuantum yoğun kodlama ve kuantum şifrelemedir. Altıncı bölümde, kuantum bilgi-işlem alanında bugüne kadar geliştirilen dört önemli algoritma incelenecektir. Bunlar sırasıyla Deutsch algoritması, Shor un asal çarpanlarına ayırma algoritması, Shor un ayrık logaritma hesaplama algoritması ve Grover ın veritabanı arama algoritmasıdır. Bu tezde temelde asal çarpanlarına ayırma algoritması incelendiğinden ve bilgisayar ortamında simüle edildiğinden, Shor un asal çarpanlarına ayırma algoritması olabildiğince ayrıntılı bir şekilde analiz edilecektir. Yedinci bölümde, bu tez çalışmasında temel amaç olan Shor un asal çarpanlarına ayırma algoritmasının klasik bilgisayarda simülasyonu hakkında genel bilgi verilecek ve simülasyondan elde edilen istatistiksel bilgiler ve sonuçlar irdelenecektir.
5 5 2 KUANTUM FİZİĞİ Kuantum bilgisayarını klasik bilgisayardan ayıran temel özellik, kuantum fiziğinin kurallarını kullanmasıdır. Atom-üstü dünyada genelde klasik fizik kuralları geçerli olduğundan, kuantum fiziği insanlara oldukça anlaşılmaz ve hatta mantıksız gelir. Bu dalın gelişme aşamasında Einstein ın da içinde bulunduğu pek çok fizikçi, kurama şiddetle karşı çıkmışlar ve devamlı birtakım kusurlar aramışlardır. Kuantum fiziğinin laboratuar ortamında test edilmesi ve doğrulanması, teknolojinin de gelişimine paralel olarak ancak 20. yüzyılın ikinci yarısının ortalarında gerçekleşebilmiştir. Klasik fizikle kuantum fiziğinin sınırları henüz kesin çizgilerle ayırt edilememektedir. Kabaca, klasik fizik makro (gözle görülebilen) dünyada geçerliyken kuantum fiziği mikro (gözle görülemeyen parçacık dünyası) dünyada etkilidir denebilir. Kuantum kuramı, en genel yapısıyla yalnız atom ve yakın atomüstü sistemler için değil, atom-altı ve çekirdek-altı sistemler için de geçerli temel kuramdır. Öyle ki atom çekirdeklerinin tüm davranışları buna uymakta, kimi çekirdeklerin belli kuantal özelliklerinin bulunması, elementler zincirinin, yıldızların ve güneş enerjisinin bunlara bağlı olarak oluşumu hep kuantum kuramıyla ve şaşırtıcı ölçüde bir tutarlılıkla anlaşılabilmektedir (Akyüz, 2000). Kuantum fiziği, anlaşılması oldukça zor ve çok geniş bir dal olduğundan, bu kısımda sadece kuantum bilgisayarında da kullanılacak temel özellikler verilecektir. Bunlar belirsizlik ilkesi, üst üste gelme ve ölçüm işlemi ile EPR deneyidir.
6 6 2.1 Heisenberg in Belirsizlik İlkesi Kuantum fiziğinin tarihsel gelişimi içinde en çok tartışılan unsurlardan biri belirsizlik ilkesidir. Bu ilkeye göre, fiziksel sistemlerin davranışlarını betimleyen bazı özel değişken çiftlerine ait elemanlardan birisinin kesinlikle bilinmesi durumunda diğerinin değeri tam olarak belirlenemez. Bu iki özellikteki belirsizliklerin çarpımı en az Planck sabiti (h: 6,626*10-34 J s) kadardır. Örneğin, bir parçacığın konumuyla momentumu (cismin kütlesiyle hızının çarpımı) aynı anda tam olarak ölçülemez (Gasiorowicz, 1974). Konumu belli bir anda kesin olarak bilinen bir parçacığın momentumu sonsuz belirsizliktedir ve bu nedenle parçacık kısa sürede o noktadan ayrılarak uzaya dağılır. Benzer şekilde momentumu kesin olarak hesaplanan bir parçacığın konumu sonsuz belirsizliktedir. Yani böyle bir parçacık uzayın her köşesinde bulunabilir. Bu yüzden doğada rastlanan parçacıkların bulunduğu kuantum durumlarında, parçacıkların hem konum hem de momentumları bir parça belirsiz olmak zorundadır. Belirsizlik ilkesi gereğince, kuantum bilgisayarında ölçüm işlemi öncesinde olası sonuç değerlerinden hangisinin ölçüleceği kesin olarak bilinemez. Yani ölçüm sonucu rastlantısaldır. Bu durum klasik fizikteki belirlenimciliğe aykırı olduğundan pek çok bilim adamının tepkisini çekmiş, hatta Einstein a Tanrı zar atmaz dedirtmiştir. 2.2 Üst Üste Gelme Prensibi ve Ölçüm İşlemi Kuantum kuramının üst üste gelme prensibine göre herhangi bir fiziksel sistem olası durumlardan sadece birinde değil, birçoğunda birden aynı anda bulunabilir. Örneğin, hidrojen atomu çevresinde dolaşan bir elektron aynı anda her yerde bulunur. Bu elektronun nerede olduğu tespit edilmek istendiğinde, elektronun bulunabileceği yerlerden biri rasgele
7 7 seçilir. Aynı zamanda uygulanan ölçme işlemi, elektronun içinde bulunduğu durumu da bozar. Elektron bundan böyle ölçülen yeni konuma yerleşmiştir. Tekrar ölçüm yapıldığında elektron %100 olasılıkla aynı yerde bulunur. Bu olaya çökme denir (Turgut, 2000). Kısaca özetlemek gerekirse, ölçüm işlemi tersinir olmayan bir işlemdir. Yani ölçüm bir kez yapıldıktan sonra artık geriye dönüş söz konusu olamaz. Bu yüzden kuantum bilgisayarındaki algoritmalarda ölçüm, genellikle en son işlem olarak gerçekleştirilir. 2.3 EPR Deneyi Einstein, Podolsky ve Rosen tarafından tasarlanan bu deneyde, birbiriyle etkileşen iki parçacığın hareketlerinin, aralarındaki uzaklık ne olursa olsun, birbirine bağımlı olduğu öne sürülmektedir. Parçacıklardan biri üzerinde yapılan bir gözlem, ikinci parçacığın durumu hakkında gözlemciye bilgi verir. Bu özellikte olan parçacıklar dolanık çift olarak adlandırılırlar. EPR kuramı, kuantum fiziği tarihinde en çetin tartışmaların yaşandığı alanlardan biridir. Çünkü dolanık iki parçacıktan biri ölçüldüğünde, diğer parçacığın değeri de bilinmektedir. İki parçacık arasındaki mesafenin büyüklüğü önemli değildir. Yani aralarında birkaç ışık yılı uzaklık olabilir. Bu durum Einstein ın, hiçbir nesnenin ışık hızından daha hızlı hareket edemeyeceğine ilişkin ünlü görelilik kuramına aykırıdır. EPR deneyi, anlaşılması daha kolay olduğu için elektronların dönüş biçimleriyle (spin) açıklanır. Elektron dönüşlerinin ölçümleri sonucunda, dönüşün kuantumlaştığı ve sadece iki değer alabildiği bilinmektedir. Bir eksen doğrultusunda dönüş ölçüldüğünde, sonuç ya o eksen yönünde
8 8 (yukarı doğru) ya da tam ters yönde (aşağı doğru) bulunur. Kuantum kuramına göre bir elektron, sadece yukarı yönde ya da sadece aşağı yönde dönmez. Bu iki dönüş biçiminin üst üste geldiği durumlarda da bulunabilir. Ölçüm sonucunda ise dönüş yönü uygun olasılıklara bağlı olarak aşağı ya da yukarı olarak bulunur. İki elektronun dönüş biçimlerinin dolanık olduğu bir sistem ele alınsın (örneğin, Helyum atomu). Bu sistemde iki durum söz konusudur: ya ilk elektron yukarı ikinci elektron aşağı doğru döner, ya da tam tersine ilk elektron aşağı ikinci elektron da yukarı doğru döner. Yani bu iki durumun gerçekleşme olasılıkları birbirine eşit ve %50 dir. Ölçüm işleminden önce bu elektronların dönüş yönleri hakkında daha fazla bilgi edinilemez. Bu iki elektrondan biri a noktasında, diğeri de b noktasında bulunsun. a ve b birbirinden olabildiğince uzak olsun. Elektronların dolanıklığı aralarındaki mesafeye bağlı olmadığından, sistem bundan etkilenmeyecektir. Elektronların dönüş yönleri oklarla gösterilsin. a ve b noktalarında ölçüm yapılmak istenirse, elektronların dönüş yönü %50 olasılıkla yukarı ya da aşağı doğru bulunur. Ölçüm sonucu, ölçümün yapıldığı anda belirlenir. İlk ölçüm a noktasında yapılsın ve elektronun yönü aşağı doğru bulunsun. Bundan sonra b noktasındaki diğer elektron ölçüldüğünde, %100 olasılıkla dönüş yönünün yukarı doğru olduğu bulunacaktır. a noktasındaki ölçüm, b noktasındaki deney sonuçlarını etkilemiştir.
9 9 EPR çifti : + a : ya da b : ya da Ölçüm a noktasında ölçüm yapılırsa ya da Şekil 2.1: EPR deneyi. Sonuçta iki parçacık arasında sonsuz hızla bir tür iletişim yapılmaktadır. Bu olaya kuantum telepatisi denir. İlk anda bu olayın sonsuz hızda haberleşmeyi olanaklı kıldığı düşünülebilir. Fakat a noktasında yapılan ölçüm yukarıda bahsedildiği gibi tamamen rastlantısaldır. Kuantum kuramına göre ölçüm sonucu kontrol edilemeyen bir süreç sonunda gerçekleşir ve tersinir değildir. Sonuçta iletilen rasgele bir değerdir (Turgut, 2000).
10 10 3 HESAPLANABİLİRLİK VE KARMAŞIKLIK Hesaplama teorisi, uzun yıllar boyunca yalnızca matematiksel bir olgu olarak algılanmıştır. Fiziksel bir işlem olarak düşünülmemiştir. Dolayısıyla hep soyut bir kavram şeklinde ele alınmıştır. Hesaplama kavramı Turing, Church, Post ve Gödel gibi öncüler sayesinde fiziksel bir altyapıya oturtulmuştur. Böylece klasik bilgisayarlar, klasik fizik kuralları kullanılarak tasarlanmışlardır. Kuantum bilgisayarını klasik bilgisayardan ayıran pek çok özellik vardır. Kuantum fiziğini kullanmanın getirdiği ayrıcalıklar ve üstünlükler, matematiksel ve işlemsel farklılıklar bir yana, kuantum bilgisayarı için hesaplanabilirlik ve karmaşıklık kavramlarını da farklı kılmıştır. Örneğin, kuantum bilgi-işlem için daha güçlü karmaşıklık sınıfları tanımlamak zorunluluğu doğmuştur. Bu bölümde klasik bilgi-işlem ile kuantum bilgi-işlem, hesaplanabilirlik ve karmaşıklık sınıfları yönünden karşılaştırılacaktır. Bu bazda kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarlara olan üstünlüğünün nedenleri incelenecektir. 3.1 Hesaplanabilirlik Teorisi ve Turing Makineleri Hesaplanabilirlik teorisi, bir bilgisayarda sonlu zamanda hangi problemlerin çözülebilir olup olmadığını belirler. Eğer problemi bu bağlamda çözen bir algoritma yoksa, o zaman problem hesaplanamaz demektir. Hesaplanabilirlik, bilgisayar biliminde önemli bir kavramdır. 20. yüzyıl başlarında, David Hilbert adlı bir Alman matematikçi, herhangi bir matematiksel ifadenin doğru ya da yanlış olduğunu ispatlayacak mekanik bir prosedür olup olmadığı sorusunu ortaya attı.
11 11 Hilbert ın bu problemi, Entscheidungsproblem olarak bilinir. Turing makinesi, bu probleme çözüm getirmek amacıyla geliştirilen, bir bilgisayarın neler yapıp yapamayacağını belirlemeye yarayan, dolayısıyla hesaplanabilirlik kavramını simüle eden, Alan Turing tarafından 1936 da tasarlanmış matematiksel bir bilgisayar modelidir. Klasik bir bilgisayarda hesaplanabilen her problem, Turing makinesinde de (etkinliğe bakılmaksızın) hesaplanabilir. Turing makinesi hesaplanabilirlik kavramına somut bir nitelik kazandırmıştır. Birkaç çeşidi vardır: Gerekirci Turing Makinesi (GTM) Bu model, hücrelere bölünmüş sonsuz uzunlukta bir teyp (bellek), teyp üzerinde her iki yönde hareket ederek hücrelerin içeriğini saptayabilen ve değiştirebilen bir okuma/yazma kafası ile bu kafanın hareketini kontrol eden bir komut setinden (program) oluşmaktadır. Teyp üzerindeki bir hücre ya boştur ya da 0 veya 1 değerine sahiptir. Komut setine bağlı olarak, kafanın üzerinde bulunduğu hücre içeriği değiştirilebilir ya da hücredeki değer, kafanın içerisinde bulunan bir belleğe yazılabilir. Sonuç olarak; son derece basit yapısına karşın, Turing makinesi hesaplanabilirliğin en genel modeli olup, kuramsal olarak günümüz modern bilgisayarının yapabileceği her şeyi simüle edebilmektedir Olası Turing Makinesi (OTM) İşlem sonucunda, belirli bir küme içindeki değerlerden rasgele birini üretebilen Turing makineleri de mevcuttur. Bunlara olası Turing makineleri denir. Bir OTM tarafından hesaplanabilen bir algoritma, GTM tarafından da hesaplanabilmektedir. Fakat şaşırtıcı bir şekilde pek çok problem, OTM lerde GTM lere göre daha kısa süre çözülebilmektedir. Bir OTM in işlem sonucunda yanlış sonucu verme olasılığı da vardır, dolayısıyla
12 12 algoritmayı birden fazla sayıda çalıştırarak doğru sonuca ulaşmak mümkündür. Yani OTM lerde, işlem süresi ile işlem sonunda doğru sonuç elde edilmesi arasında ters orantı vardır. Kesin sonuç alınmak istendiğinde, algoritmanın çalışma süresi belirsiz olabilir. Turing makinesinin evrensellik özelliğine sahip olduğu, ünlü Church- Turing tezinde ifade edilmiştir: Doğal olarak hesaplanabilir kabul edilen her fonksiyon, evrensel Turing makinesi tarafından da hesaplanabilir. Bu tez öne sürüldüğünde, yalnızca klasik fizik kuralları göz önüne alınmıştı. Zira o tarihte kuantum fiziğinin geçerliliği hala tartışma konusuydu yılında Richard Feynman, Turing makinesinin bazı kuantum sistemlerini üstel yavaşlama olmadan simüle edemeyeceğini, bu işlemi etkin bir biçimde ancak evrensel bir kuantum simülatörünün gerçekleştirebileceğini gözlemlemiştir (Feynman, 1982). Bu gözlemler neticesinde 1985 yılında Deutsch, güçlendirilmiş Church tezini ortaya koymuştur: Her sınırlı fiziksel sistem, sınırlı kaynaklara sahip bir evrensel hesaplama makinesi tarafından simüle edilebilir. Turing makinelerinin kuantum fiziğini kullanan modeline Kuantum Turing makinesi denir ve bu ayrı bir Turing makinesi sınıfı teşkil eder Kuantum Turing Makinesi (KTM) Turing makinesinin ilk kuantum mekaniksel tanımı 1980 yılında Paul Benioff tarafından yapılmıştır te ise David Deutsch, ilk gerçek KTM ni ortaya koymuştur. KTM ler, kısaca OTM lerin kuantum mekaniksel özelliklere sahip benzerleridir. Yalnız bir OTM de sonuca
13 13 giderken tek bir yol izlenmesine karşın, KTM de pek çok yol eş zamanlı olarak izlenmektedir. Klasik Turing makinesine benzer şekilde, Kuantum Turing makinesi de evrenseldir. Bunun yanında KTM, gerekirci ve olası Turing makinelerini simüle edebilmektedir. Hatta, bu makinelerin yapamadığı bir işi de yapabilmekte, gerçek anlamda rasgele sayı üretebilmektedir. Kuantum Turing makinesi, kuantum bilgisayarının iyi bir soyut modeli olmasına karşın uygulamada yetersiz kalmaktadır. Bunun için ileride işlenecek olan kuantum devre modeli geliştirilmiştir 3.2 Karmaşıklık Teorisi Karmaşıklık Teorisi, genel olarak bir fonksiyonun ya da algoritmanın işlerliğinin hangi etkinlikte olduğunun ölçütüdür. Etkinlik, bilgi-işlem dünyasında önemli bir kavramdır, zira bir problemin hesaplanabilir olmasının yanı sıra, makul bir sürede çözülebilmesi de önem taşır. Eğer bir problemin bilgisayarda çözümü çok uzun sürüyorsa (örneğin; birkaç yıl) ya da aşırı miktarda bellek birimi gerektiriyorsa (örneğin; birkaç terabyte), pratikte problem etkin bir şekilde çözülemez demektir. Kısaca, problemlerin hesaplanabilir olması ile etkin olması tamamen farklı kavramlardır. Bir algoritmanın karmaşıklığını hesaplamak için kullanılan kriterler, algoritmanın gerçekleştirdiği toplam işlem (adım) sayısı ve kullandığı bellek miktarıdır. Bu kriterler, algoritmanın girdi büyüklüğüne bağlı olarak değerlendirilirler. Örneğin, bir algoritmanın girdisi N sayısıysa, bu N sayısının büyüklüğüne (bit sayısı; log 2 N) bağlı olarak algoritmanın gerçekleştirdiği işlem sayısındaki artış miktarı, algoritmanın karmaşıklığını belirlemede kullanılır.
14 Klasik karmaşıklık sınıfları Algoritmalar temelde polinom-zamanlı (P) ve üstel-zamanlı (NP) olarak ikiye ayrılırlar. Polinom-zamanlı olan algoritmalara aynı zamanda çözülebilir algoritmalar da denilir. Benzer şekilde üstel-zamanlı algoritmalara da çözülemez algoritmalar denir. Örnek olarak; değişebilen büyüklükteki bir girdiye sahip olan bir A algoritmasını ele alınsın. Girdinin bit uzunluğu N olsun; buna bağlı olarak algoritmanın karmaşıklığının T A (N) fonksiyonu ile gösterildiği varsayılsın. T A (N), herhangi bir N-bit girdi için algoritmanın en fazla çalışma zamanıdır. Eğer; T A (N) Poly (N) koşulu sağlanıyorsa (Poly(N); N için polinom zaman), A polinomzamanlı bir algoritmadır denir. Aksi durumda, A üstel-zamanlı bir algoritma demektir. Algoritmaların karmaşıklığını matematiksel olarak Big- O notasyonu ile gösterebiliriz. Bu notasyona göre, polinom-zamanlı algoritmalar O(n b ) (n= log 2 N, b>1) ve üstel-zamanlı algoritmalar da O(b n ) olarak ifade edilirler (Rosen, 1995). Polinom-zamanlı bir problemi çözmek için gereken zaman, girdinin bit uzunluğunun üssünden daha hızlı büyümemelidir. Örneğin; iki sayıyı çarpma işlemi polinom-zamanlı iken, ileride detaylı olarak ele alacağımız bir sayıyı asal çarpanlarına ayırma problemi üstel-zamanlıdır. Yukarıda incelenen P ve NP sınıflarına ek olarak, ZPP (polinomzamanda sıfır hata olasılığı) ile BPP (polinom-zamanda sınırlı hata olasılığı) sınıfları da mevcuttur. ZPP, OTM tarafından hatasız olarak ortalama polinom zamanda çözülebilen problemlerin oluşturduğu sınıftır. BPP ise OTM tarafından polinom zamanda ve 2/3 ten büyük doğruluk
15 15 oranıyla çözülebilen problemleri içerir. Bu sınıftaki problemler arka arkaya birkaç kere çalıştırılarak, doğru sonuca varılma olasılığı arttırılabilir (Meglicki, 2002). BPP sınıfının, P sınıfını kapsadığı bilinmektedir. Fakat BPP ile NP sınıfları arasındaki kesin ilişki bilinmemektedir (Arikan and Shumovsky, 2001) Kuantum karmaşıklık sınıfları Yukarıda incelenen klasik karmaşıklık sınıflarının kuantum bilgiişlemedeki karşılıkları kuantum karmaşıklık sınıflarıdır. Klasik P, BPP ve ZPP sınıfları burada QP, BQP ve ZQP olarak adlandırılırlar. QP, bir kuantum bilgisayarında en kötü ihtimalle polinom-zamanlı olarak çözülebilen problemleri içerir. QP, klasik P sınıfını kapsadığından, kuantum bilgisayarında klasik bilgisayarlara göre daha çok sayıda problem etkin olarak çözülebilmektedir. ZQP sınıfındaki problemler, kuantum bilgisayarı tarafından hatasız olarak ortalama polinom zamanda çözülebilirler. ZQP sınıfı, ZPP sınıfını kapsamaktadır. BQP sınıfı ise kuantum bilgisayarı tarafından en çok 1/3 yanılma oranıyla, polinom zamanda hesaplanabilen problemleri içermektedir. Yani bu sınıftaki problemlerin doğru çözülme olasılıkları 2/3 ten büyüktür. Shor un geliştirdiği asal çarpanlara ayırma algoritması BQP sınıfındadır. Bu algoritma klasik olarak etkin bir şekilde çözülemediğinden BPP sınıfında değildir. Bu yüzden, kesinliliği henüz ispatlanmamakla beraber BQP BPP olduğuna inanılmaktadır (Williams and Clearwater, 1998).
16 16 4 KUANTUM BİLGİ-İŞLEMİN TEMEL İLKELERİ Kuantum bilgisayarı ile klasik bilgisayar, farklı fiziksel prensiplere dayandıklarından matematiksel olarak da birbirlerinden çok farklıdırlar. Bu bölümde ilk olarak kuantum bilgisayarı ile ilgili temel matematiksel tanımlar ve notasyon verilecektir. Ardından kuantum devre ve ağ modeli incelenecek, kuantum bilgisayarı içinde işlemlerin ne şekilde gerçekleştiği açıklanacaktır. 4.1 Matematiksel Yapılar Kuantum bilgi-işlem ile klasik bilgi-işlem yapı olarak birbirlerine benzerler. Klasik bilgi-işlemdeki bit, yazmaç, mantıksal geçit, devre modeli gibi kavramlar kuantum bilgi-işlemde de mevcuttur. Tabii uygulamaya gelince, bu kavramlar arasında işlevsel olarak pek çok fark olduğu görülmektedir Kübit ve kuantum yazmacı Klasik bilgi-işlem dünyasındaki en küçük veri yapısı bittir. Benzer şekilde kuantum bilgi-işlemede veriler kuantum bitlerle temsil edilirler. Kuantum bite kısaca kübit te denir. Kübit, Hilbert uzayı içinde tanımlanır. Tanım 4.1 Hilbert uzayı (H) Sonlu, doğrusal, karmaşık vektör uzayıdır. n boyutlu Hilbert uzayı H n ile gösterilir. Bir kübit fiziksel olarak genellikle atom, spin-1/2 parçacıkları ya da polarize edilmiş foton gibi mikroskopik bir sistemdir. Örneğin; spin-1/2 sistemini örnek alırsak, yukarı doğru dönen bir parçacık 0 ı, aşağı doğru dönen bir parçacık ta 1 i temsil edebilir.
17 17 Klasik bit yalnızca 0 ya da 1 değerini alırken kübit 0, 1 ya da aynı anda hem 0 hem de 1 değerlerini alabilmektedir. Kübitin bu özelliğine süperpozisyon durumu denir. Kuantum bilgi-işlemin klasik bilgi-işleme olan üstünlüğünün nedenlerinden biri, kübitin böyle bir özelliğe sahip olmasıdır. Tanım 4.2 Kübit Ψ = α 0 + β 1, α 2 + β 2 = 1 Kübit, H 2 vektördür. içinde tanımlanan ve Ψ ile gösterilen karmaşık bir β ψ α Şekil 4.1 : Süperpozisyon durumundaki kübitin şematik gösterimi. Kübit tanımında yer alan α ve β, karmaşık sayılardır. Bir kübiti ölçtüğümüzde α 2 olasılıkla 0, β 2 olasılıkla da 1 değerini bulabiliriz. Yani kübit, ölçüm işleminden sonra süperpozisyon durumunu kaybederek, α ve β karmaşık sayılarına da bağlı olarak 0 veya 1 değerlerine çöker. Kübiti tanımlarken kullanılan gösterim şekline bra/ket notasyonu denir. Bra/ket notasyonu Dirac tarafından bulunmuştur. x ile genellikle
18 18 sütun vektörleri gösterilir. x ise, x ifadesinin devrik eşleniğidir (devrik eşlenik için bkz. Bölüm 4.2). Kübitler vektörel olarak da ifade edilebilirler. Genellikle 0 değeri Ψ 0 = (10) T, 1 değeri ise Ψ 1 = (01) T sütun vektörleriyle temsil edilir (T: devriklik). Kübitler bir araya gelerek kuantum yazmaçlarını oluştururlar. Bu işlemi gerçekleştirmek için kübitler arasında tensör çarpımı yapılır. Bu uygulama da kuantum bilgi-işlem ile klasik bilgi-işlem arasındaki farklardan biridir. Çünkü klasik bilgi-işlemde bitler arasında kartezyen çarpımı yapılır. Tensör çarpımı ile gösterilir. X ve Y sistemleri üzerinde işlem yapıldığı varsayılsın. Kartezyen çarpım sonucunda elde edilen bileşke sistemin eleman sayısı, X ve Y nin eleman sayılarının toplamı iken, tensör çarpımında bileşke sistem eleman sayısı X ve Y sistemlerinin eleman sayılarının çarpımına eşit olur (Rieffel and Polak, 2000). dim (X x Y) = dim (X) + dim (Y) dim (X Y) = dim (X) * dim (Y) kartezyen çarpımı tensör çarpımı Kübitler 2-boyutlu olduklarından (0 ya da 1 değerlerini alabilirler), n adet kübitten oluşan bir kuantum yazmacı aynı anda 2 n adet değeri tutabilmektedir. İki kübitten oluşan bir kuantum yazmacı ele alınsın: Ψ 1 = α 0 + β 1, Ψ 2 = γ 0 + δ 1 Ψ 1 ve Ψ 2 iki farklı kübit olmak üzere, bu iki kübitin oluşturduğu kuantum yazmacı;
19 19 Ψ 1 Ψ 2 = (αγ) 00 + (αδ) 01 + (βγ) 10 + (βδ) 11, ( αγ 2 + αδ 2 + βγ 2 + βδ 2 ) = 1 biçiminde gösterilir. Yukarıdaki ifadeden de görüldüğü gibi kuantum yazmaçları, klasik bilgi-işlemdeki yazmaçlara göre üstel olarak daha fazla sayıda veriyi tutabilmektedir. Bir kuantum yazmacı üzerinde ölçüm yapıldığında, kübitteki çökme olayına benzer şekilde burada da yazmacın tuttuğu değerlerden birine çökme olur. Örneğin yukarıdaki 2-bitlik yazmaçta ölçüm yapıldığında, αγ 2 olasılıkla 00, αδ 2 olasılıkla 01, βγ 2 olasılıkla 10 ve βδ 2 olasılıkla 11 değerleri bulunacaktır. Dolayısıyla ölçüm sonucunda, klasik bilgiişlemdekine benzer şekilde tek bir sonuç elde edilir. Bu ölçümden sonra aynı yazmaç üzerinde ikinci bir ölçüm yapıldığında, tekrar ilk ölçüm sonucu elde edilecektir. Yani ilk ölçümden sonra yazmaç belirli bir değere çökelmiş olur ve eğer varsa içindeki süperpozisyon durumu kaybolur. Aşağıda farklı kübitlerle oluşturulan kuantum yazmaçları gösterilmiştir: 0 (1/ 2)( ) 1 = (1/ 2) 1 + (1/ 2) 3 (1/ 2)( ) 1 (1/ 2)( ) = (1/2) 2 + (1/2) 3 + (1/2) 6 + (1/2) 7 (1/ 2)( ) (1/ 2)( ) (1/ 2)( ) = (1/2 2) ( ) Hatırlanacağı üzere kuantum yazmaçları oluşturulurken, kübit değerleri arasında tensör çarpım gerçekleştiriliyordu. Bu noktada kübitlerin vektörel ya da matris ifadeleri kullanılabilir.
20 20 Tanım 4.3 Matrislerin Tensör Çarpımı İki matrisin tensör çarpımı şu şekilde tanımlanır: a 11 a 12 a 1s b 11 b 12 b 1u a 21 a 22 a 2s b 21 b 22 b 2u A=... ve B =... olmak üzere; a r1 a r2 a rs b t1 b t2 a tu A B = a 11 B a 12 B a 1s B a 21 B a 22 B a 2s B... a r1 B a r2 B a rs B Örnek = (1 0) T ve 1 = (0 1) T olarak gösterilsin. Bu iki kübitten oluşan bir kuantum yazmacı şu şekilde ifade edilir: 01 = = ( ) T Benzer şekilde, farklı kübit değerleri için 2-kübitlik yazmaçların vektörel ifadeleri şu şekilde bulunur: 00 = ( ) T, 10 = ( ) T, 11 = ( ) T
21 Dolanıklık Eğer bir kuantum yazmacı, bileşenlerinin (içerdiği kübitlerin) tensör çarpımı olarak ifade edilemiyorsa dolanıktır denir. Örneğin, aşağıdaki Ψ EPR yazmacı iki farklı kübitten oluşmaktadır fakat bu kübitler Ψ EPR = Ψ 1 Ψ 2 şeklinde ifade edilememektedir. Ψ EPR = ( 1 2) ( ) İkinci bölümde işlenen EPR Deneyi hatırlanacak olursa, bir EPR çiftini oluşturan parçacıklardan biri ölçüldüğünde, diğer elektronun değeri bu ölçüme bağlı olarak belli bir değere dönüşmekteydi. Yukarıdaki kübit çifti ölçüldüğünde de buna benzer bir durum söz konusu olmaktadır. Ölçüm sonucunda birinci kübit 0 olursa, ikinci kübit 1 değerini alacaktır. Birinci kübit 1 olarak ölçülürse de ikinci kübit 0 olur. Yani ölçümden önce iki kübitin değerleri belli değildir. Ölçüm sonrasında değerleri (birbirlerinin tersi olacak şekilde) değişir. 4.2 Kuantum Devre Modeli ve Kuantum Geçitleri Klasik bilgisayarlardaki AND, OR, NOT gibi geçitlere benzer olarak kuantum bilgisayarlarında da kuantum geçitleri bulunmaktadır. Bu geçitler kullanılarak matematiksel işlemler gerçekleştirilirler. Kuantum devre modeli, hesaplama gücü olarak Turing modeline eşdeğerdir. Kuantum devre modelinde kullanılan geçitler belleksizdir. Girdi bitlerini, ilgili fonksiyon uygulandıktan sonra tutmadan anında çıkışa verirler. Dolayısıyla burada bir işlem için zaman-karmaşıklığı söz konusu olamaz. Bunun yerine bir devrenin karmaşıklığı boyutuyla, yani içerdiği toplam geçit sayısıyla belirlenir.
22 22 Kuantum geçidi, belirli bir zaman diliminde girdi kübitlerine birimcil bir işlem uygulayarak elde edilen sonucu çıkışına veren bir mekanizmadır. Kuantum geçitleri matrislerle ifade edilirler. Kuantum geçidinin matrisi ile geçidin girdisinin vektör ya da matris ifadesi çarpılarak çıkış değeri bulunur. Tanım 4.4 Karmaşık Eşlenik a+ib biçimindeki bir karmaşık sayının eşleniği a-ib dir. Tanım 4.5 Devrik Eşlenik A = x 0 +iy 0 x 2 +iy 2 x 1 +iy 1 x 3 +iy 3 ise, A nın devrik eşleniği A * şu şekilde bulunur. A * = x 0 -iy 0 x 2 -iy 2 x 1 -iy 1 x 3 -iy 3 Tanım 4.6 Birimcillik Bir A matrisinin birimcil olabilmesi için tersinin (A -1 ), devrik eşleniğine (A * ) eşit olması gerekir. A * = A -1 Birimcil bir matris devrik eşleniği ile çarpılırsa, sonuç birim matris (I) olacaktır. A A * = A * A = I
23 Tersinirlik Kuantum bilgisayarı kuantum fiziği yasaları kullanılarak tasarlandığından, klasik bilgisayarda görülmeyen ve bizlere oldukça tuhaf gelen özelliklere sahiptir. Tersinirlik te bunlardan biridir. Bir işlemin girdi bitleri bilindiğinde çıkış bitlerinin de belirlenebileceği açıktır. Buna ek olarak, bir işlemin tersinir olabilmesi için, çıkış bitleri vasıtasıyla girdi bitlerinin de belirlenebilmesi gereklidir. Bu mantıksal tersinirlik olarak adlandırılır. Eğer aynı zamanda işlem geriye doğru da çalışabiliyorsa (bu durumda çıkış bitleri girdi, girdi bitleri de çıkış olacaktır) o zaman buna fiziksel tersinirlik denir. Klasik geçitler genellikle bu özelliğe sahip değillerdir. DEĞİL geçidi, tersinir olan klasik geçitlere bir örnek olarak verilebilir. Bu geçit, girdisi olan bitin değerinin değilini çıkışına vermektedir. Çıkıştaki bitin değeri biliniyorsa, girdi bunun tam tersidir. XOR geçidini inceleyecek olursak; çıkış bitinin değeri 1 ise, iki girdi bitinden birinin değeri 1, ötekinin değeri ise 0 demektir. Fakat çıkış 0 olduğunda, girdi bitlerinin ikisi de 0 ya da 1 demektir. Bu durumda XOR klasik olarak tersinir değildir demektir lı yıllarda, IBM de çalışan Landauer adlı bir fizikçi, bilgisayarda açığa çıkan ısının tersinir olmayan işlemlerden kaynaklandığını öne sürdü. Landauer in prensibine göre, bilgisayarda tek bir bit silme işlemi, çevreye en azından ktlog e 2 (T: sıcaklık, k: Boltzmann sabiti) birim ısı yaymaktadır. Kuantum bilgisayarında, kübitleri belli bir süre bir arada tutmak oldukça zordur, çünkü çevreyle en küçük etkileşimde kübitler sanki üzerlerinde ölçüm yapılmışçasına birtakım değerlere çökerler. İşlem sırasında yukarıda bahsedilen türden bir ısının açığa çıkması, kübitlerin değerlerinin rasgele değişmesine ve kuantum
24 24 bilgisayarının çalışamamasına neden olacaktır. Bu nedenle prensip olarak kuantum bilgisayarlarının enerji açığa çıkarmaması gerekir. Termodinamiğin ikinci kuramına göre fiziksel tersinir olan bir cihaz ısı açığa çıkarmaz (Braunstein, 1999). C. Bennett, tersinir geçitler kullanıldığında enerjinin açığa çıkmadığını göstermiştir. Hatta tersinir olmayan tüm işlemlerin, tersinir geçitler kullanarak ta gerçekleştirilebileceğini ispatlamıştır (Bennett, 1973). Dolayısıyla problem, tersinir olmayan geçitlerin nasıl tersinir hale getirileceğidir. Yukarıda tersinir olmadığı belirtilen klasik XOR geçidini örnek alalım. Bu geçidin iki girişi ve bir çıkışı vardır. Eğer girişlerden birini çıkışa verecek olursak, bu geçit tersinir hale gelecektir. Aşağıda tersinir XOR geçidinin doğruluk çizelgesi verilmiştir. Çizelge 4.1 : XOR geçidinin bir girişinin çıkışa verilmesi durumundaki doğruluk çizelgesi. GİRİŞ ÇIKIŞ a b a a XOR b a girdi biti çıkışa verildiğinde, çıkışta bu değere ve işlemin sonucuna (a XOR b) bakılarak b girdi bitinin değeri tespit edilebilir. Böylece klasik
25 25 olarak tersinir olmayan XOR geçidi, bir girişi çıkışına verilerek kuantum bilgi-işlem için tersinir hale getirilmiş olur. Bir matematiksel işlemin kuantum mekaniksel olarak gerçekleştirilebilmesi için birimcil olması gerektiğinden bahsedilmişti. Birimcil olan bir işlem zaten tersinirdir (Vedral and Plenio, 1998), dolayısıyla kuantum bilgisayarı yapısında birimcil kuantum geçitleri kullanılarak tersinirlik sağlanabilir. Karmaşıklık teorisi yönünden tersinir fonksiyonlar, tersinir olmayan fonksiyonlarla eşdeğerdirler. Yani tersinir olmayan bir fonksiyon polinom zamanda hesaplanabiliyorsa, tersinir hale getirildiğinde de yine polinom zamanda hesaplanabilir demektir (Barenco, 1996) Kübitli geçitler I : X: Y: 0 -i 1 Z: i 1 i 0 i Bazı basit 1-kübitli kuantum geçitleri ve matris ifadeleri yukarıda gösterilmiştir. I birim, X değil, Z faz kaydırıcı ve Y de bit ve faz kaydırıcı geçitler olarak adlandırılırlar. Bu geçitlerin birimcil olduğu kolayca görülebilir. Örneğin; Y Y * = 0 -i 0 -i = i 0 i X, Y ve Z geçitleri Pauli işleçleri olarak ta bilinirler.
26 26 1-kübitli geçitler, grafiksel olarak Şekil 4.2 deki gibi gösterilirler. Y Şekil 4.2 : 1-kübitli kuantum geçitlerinin şematik gösterimi Hadamard geçidi Kuantum geçitlerinin en önemlilerinden ve en çok kullanılanlarından biridir. Klasik bilgi-işlemde bu geçidin karşılığı yoktur. 1 1 H = (1/ 2) x H 1-1 (-1) x x + 1-x Şekil 4.3 : Hadamard geçidi. Hadamard geçidi, girdisi olan kübiti süperpozisyon durumuna sokmaktadır. Girdi 0 ise çıkışta 0 + 1, 1 ise 0-1 elde edilir. Bu geçidin kullanım alanına şöyle bir örnek verebiliriz: 2 kübitlik bir Ψ kuantum yazmacımız olsun. Kübitlerin başlangıç değerleri 0 olsun. Bu kübitlerin her biri Hadamard geçidinden geçirildiğinde, değerleri (1/ 2) ( ) olacaktır. Hatırlanacağı üzere kuantum yazmacının değeri, bu 2 kübitin tensör çarpımına eşittir. Ψ = (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) = (1/2) ( ) Sonuç olarak, n-kübitten oluşan bir kuantum yazmacında başlangıç değerleri sıfır olan kübitlerin her biri Hadamard geçidinden geçirildiğinde,
27 27 yazmaçta 0 ile 2 n -1 arasındaki değerler aynı anda tutulabilmektedir. Klasik bir yazmaçta aynı anda birden fazla değer tutulamaz. Bu yönden kuantum bilgisayarı klasik bilgisayara göre üstel olarak daha fazla sayıda değer tutabilmektedir Kübitli geçitler C-NOT (Kontrollü-DEĞİL) geçidi En çok kullanılan kuantum geçitlerinden biridir. Kübitlerden biri kontrol, diğeri hedef kübiti olarak adlandırılır. Kontrol kübiti (c) 1 ise hedef kübitinin (d) değeri tersine çevrilir, 0 ise hedef kübitin değeri değiştirilmez. Bu işlem klasik XOR işlemine benzemektedir. c d c c d CNOT = Şekil 4.4 : CNOT geçidi Faz kaydırma geçidi İleride işlenecek olan kuantum Fourier dönüşümü nde kullanılır. j ve k, işlemin uygulanacağı bitlerin indislerini gösterir (j < k) π T = θ k-j = e iθk-j 2 k-j
28 Kübitli geçitler Toffoli geçidi Bu geçide Kontrollü-CNOT geçidi de denir. İki kontrol biti, bir de hedef biti vardır. Kontrol bitlerinin (a,b) ikisi de 1 ise hedef biti değiştirilir, 0 sa bir değişiklik yapılmaz. a a b b T = c c ab Şekil 4.5 : Toffoli geçidi. Toffoli geçidinin doğruluk çizelgesi ile matris ifadesi Şekil 4.5 ile verilmiştir. Bu geçidin en büyük özelliği evrensel olmasıdır Evrensellik Klasik bilgisayarda herhangi bir Boole işlemi, bazı geçit kümeleriyle ifade edilebilmektedir. Dolayısıyla bu geçit kümeleri vasıtasıyla bilgisayarda her türlü işlem (etkinliğe bakılmaksızın) çözülebilmektedir. Bu özelliğe sahip geçit kümeleri evrensel olarak adlandırılır. Klasik VE, VEYA ve DEĞİL geçitlerinden oluşan küme, evrensel geçit kümelerine bir örnek olarak verilebilir. Kuantum bilgi-işlemede de buna benzer evrensel geçitler mevcuttur. Tüm 1-kübitli geçitler ile 2-kübitli CNOT geçidinden oluşan kümenin,
29 29 evrensel bir küme oluşturduğu gösterilmiştir (Barenco et al., 1995). Yani kuantum bilgi-işlemde, sadece bu geçitler kullanılarak her türlü işlem gerçeklenebilmektedir. Yukarıda tanımlanan Toffoli geçidinin de evrensel olduğu gösterilebilir. ab, c = 0 için; (VE) c ab = a c, b = 1 için; (XOR) a, b = c = 1 için; (DEĞİL) a, b =1, c = 0 için; (KOPYALAMA) Yukarıda görüldüğü gibi, Toffoli geçidi ile klasik evrensel geçit kümesi simüle edilebilmektedir Kuantum ağları Kuantum devre modelinde, kuantum geçitlerini birbirine bağlayarak elde edilen yapılara kuantum ağları denir. Kuantum ağları oluşturulurken, klasik bilgisayardaki devre yapısına benzer şekilde, bir kuantum geçidinin çıkışı, diğer bir kuantum geçidinin girişine bağlanarak geçitler arasında veri akışı sağlanır. Bir kuantum ağının büyüklüğü, içerdiği kuantum geçitlerinin sayısına eşittir. Kuantum geçitleri tersinir olduğundan, bir kuantum ağındaki işlem de tersinirdir. Yani kuantum ağının çıkışları bilindiğinde, girdi değerleri de bulunabilir.
30 Kuantum fonksiyonları Kuantum fonksiyonları birimcil yapıda oldukları için klasik fonksiyonlar gibi hesaplanamazlar. ƒ klasik bir fonksiyon olsun. ƒ : {0, 1,, 2 m 1} {0, 1,, 2 n 1}, m, n > 0 ; Bu fonksiyon her bir girdi için ƒ(0), ƒ(1),, ƒ(2 m 1) şeklinde çıktılar üretecektir. Eğer ƒ bire-bir fonksiyon değilse (örneğin; ƒ(x) = ƒ(y), x y), bazı değerler için sonuç bilinse bile bu sonuçlardan girdiler elde edilemez. Yani bire-bir olmayan fonksiyonlar birimcil olmadıklarından, kuantum fonksiyonları bu şekilde kullanılamaz. Daha önce birimcil olmayan kuantum geçitlerinin, girdi bitlerinin çıkışa iletilmesi ile birimcil hale getirilebildikleri belirtilmişti. Benzer şekilde burada da girdiler çıkışa aktarılırlar. Bunun için kuantum bilgisayarı, biri girdi biri de çıkış bitlerini tutmak üzere 2 adet yazmaç kullanır. U ƒ x 0 = x ƒ(x) Girdi bitlerini tutan yazmaç üzerinde herhangi bir işlem yapılmaz, bu bitler aynen çıkışa aktarılırlar. Fonksiyon sonucu ƒ(x), işlem sonucunda ikinci yazmaçta tutulur. Bu noktada kuantum bilgisayarı ile klasik bilgisayar arasındaki temel farklardan biri ortaya çıkmaktadır. Eğer fonksiyon süperpozisyon durumundaki bir girdi yazmacı üzerine uygulanıyorsa, çıkış yazmacında, giriş yazmacındaki her bir x değeri için ƒ(x) değeri yer alacaktır. Ψ = U ƒ ( 1 2 m/2 ) x 0 = 1 m/2 2 x ƒ(x).
31 31 Yani U ƒ fonksiyonu 2 m tane sayı üzerine aynı anda uygulanmaktadır. Dolayısıyla burada klasik bilgi-işleme göre üstel bir hızlanma söz konusu gibidir. Ama ölçüm sonucunda, ikinci yazmaç içinde kaç tane değer olursa olsun, yalnızca birinin sonuç olarak elde edilebileceğini unutmamak gerekir. Yani U ƒ işleminin uygulanmasından sonra ölçüm yapıldığında ƒ(0), ƒ(1),, ƒ(2 m 1) değerlerinden biri (olasılık dağılımının ne şekilde olduğuna bağlı olarak) bulunacaktır. Dolayısıyla bu haliyle kuantum bilgisayar, klasik bilgisayara göre daha hızlı değildir. Fakat unutmamak gerekir ki işlem sırasında ikinci yazmaçta 2 m adet sayı aynı anda bulunabilmektedir. Eğer ölçümden önce, bu sayılar arasında işimize yarayacak birtakım bilgileri çekebilirsek, o zaman kuantum bilgisayarının klasik bilgisayardan üstel olarak hızlı olduğu ortaya konabilir. Örneğin; Shor un geliştirdiği ve bu alanda bugüne kadar bulunmuş en ünlü algoritma olan asal çarpanlara ayırma problemi, ikinci yazmaç içindeki sayılardan oluşan bir dizinin periyodunu bulur. Bunu gerçekleştirirken de Kuantum Fourier Dönüşümü denilen bir işlemi kullanır. Sonuç olarak, kuantum bilgisayarının olanaklarından ve üstel hızından yararlanmak için, buna benzer algoritmalar ve fonksiyonlar geliştirilmelidir.
32 32 5 KUANTUM BİLGİ-İŞLEM UYGULAMALARI Kuantum bilgisayarı yapmak günümüz teknolojisiyle henüz mümkün olmadığı gibi, en az yıl daha 100-kübitlik bir bilgisayarın çalışılabilir hale getirilmesi hayalden öteye gidemeyecektir (Steane and Rieffel, 2000). Kuantum bilgisayarı yapımında karşılaşılan tüm zorluklara rağmen, kuantum bilgi-işlemin başka uygulama alanlarının da olması ve bu alanlarda daha şimdiden çalışabilen prototiplerin hayata geçirilebilmesi şaşırtıcıdır. Bu uygulamaların en önemlileri kuantum ışınlama, kuantum yoğun kodlama ve kuantum şifrelemedir. 5.1 Kuantum Işınlama Işınlama denildiğinde, akla ilk anda bilim-kurgu filmlerinde sıkça işlenen cisim ışınlama olayı gelmektedir. Kuantum ışınlama, değeri bilinmeyen bir kübitin, 2-bitlik klasik mesaj vasıtasıyla bir yerden başka bir yere transfer edilmesidir. Transfer sonrasında gönderici taraftaki kübit orijinal değerini kaybettiğinden, kübitin kopyalanması söz konusu değildir. Değeri bilinmeyen kübit ψ Alice 2-bit klasik mesaj EPR çifti Bob ψ Şekil 5.1 : Kuantum ışınlama işlemi.
33 33 Işınlama işlemini gerçekleştirmek için kullanılan devre Şekil 5.2 ile verilmiştir (Terminolojide gönderici taraf için Alice, alıcı taraf için Bob, veri iletişimine müdahale eden istenmeyen kişiler için de Eve isimlerini kullanmak bir çeşit alışkanlık haline gelmiştir. Metinde de bu terminoloji kullanılacaktır). Bu devrede gönderici (Alice) ile alıcı (Bob) kısımları noktalı çizgi ile ayrılmıştır. Yani devrenin sol kısmı göndericide, sağ kısmı ise alıcıda bulunur. Işınlama işlemine başlamadan önce, devrenin gönderici tarafındaki a girişinde transfer edilecek Ψ kübiti bulunur, b ve c girişleri ise 0 yapılır. İşlem sonucunda alıcının z çıkışında Ψ kübiti bulunacaktır. a Ψ H x b H y c H H z Ψ Şekil 5.2 : Kuantum ışınlama devresi. Kuantum ışınlama işlemi aşağıda 4 adımda incelenecektir. Bunların ilk üçü gönderici, sonuncusu da alıcı tarafında gerçekleşir: 1. Adım : Alice kuantum kanalı yaratır. Alice, ilk olarak dolanık bir çift parçacık yaratıp bunlardan birini bir kuantum kanalı vasıtasıyla Bob a gönderir. Dolanık parçacığı yaratmak için kullanılan devre Şekil 5.3 (a) da büyük ölçekli olarak tekrar verilmiştir.
34 34 Alice in Bob a göndereceği değeri bilinmeyen kübiti Ψ ile, yarattığı dolanık parçacık çiftini de Φ ile göstererek devreyi inceleyelim: Ψ = a 0 + b 1, Φ = 1 2 ( ) Şekil 5.3 (a) nın girdi kübitleri b ve c ye, başlangıç olarak 0 değerinin verildiği belirtilmişti (1). b kübiti Hadamard geçidinden geçirildiğinde, değeri (1/ 2) ( ) olacaktır (2). Süperpozisyon durumundaki bu kübit ile c girişindeki 0 kübiti CNOT geçidinden geçirilirse çıkışta dolanık bir çift kübit elde edilecektir (3). Bu kübitler ebit olarak ta adlandırılırlar. 0 0 = 00 (5.1.1) 00 H 1 (1/ 2) ( ) 0 = ( 1/ 2) 00 + (1/ 2) 10 (5.1.2) ( 1/ 2) ( ) CNOT (1/ 2) ( ) (5.1.3) Yani devrenin çıktısı; Φ = σ ρ = ( 1/ 2) ( ) olacaktır. Alice dolanık kübit çiftini yarattıktan sonra bunlardan birini (ρ) kuantum kanalı vasıtasıyla Bob a gönderir, diğerini ise sonraki işlemler için saklar.
35 b H σ Ψ H u c 3 ρ σ v (a) (b) Şekil 5.3 : Kuantum ışınlama devresinin göndericideki kısmı a) 1. bölüm, b) 2. bölüm 2. Adım : Alice dolanıklık yaratır. Alice, ışınlayacağı kübiti Bob a göndermeden önce, ilk adımda elde ettiği σ ebiti ile bu kübiti dolanık hale getirir. Bunun için de Şekil 5.3 (b) deki devreyi kullanır. Ψ σ = (a 0 + b 1 ) ( 1/ 2) ( ) = ( 1/ 2) (a a b b 111 ) (5.1.4) CNOT ( 1/ 2) (a a b b 101 ) (5.1.5) H1 (1/2) (a ( ) + b ( )) (5.1.6) Sonuç olarak, Alice in işlemleri bittiğinde, 3 kübitten oluşan sistem şu şekilde olacaktır: u v ρ = (1/2) ( 00 (a 0 +b 1 ) + 01 (a 1 +b 0 ) + 10 (a 0 -b 1 ) + 11 (a 1 -b 0 )) (5.1.7) 3. Adım : Alice ölçüm yapar. Alice son olarak en üstteki ve ortadaki kübitleri ölçer. Ölçüm sonrasında artık Alice in elinde 2 bitlik bir klasik değer vardır. Klasik bir
36 36 iletişim kanalıyla bu bilgiyi Bob a gönderir. İkinci adımda, Alice Bob a kuantum kanalı vasıtasıyla dolanık durumdaki bir kübiti göndermişti. Ölçümün sonucuna göre Bob ın elindeki dolanık kübitin değerinin de değişeceği unutulmamalıdır. Yani Alice ölçüm yaptığında ünlü EPR deneyi gerçekleşir ve Bob un kübiti, Alice in ölçüm sonucuna bağlı olarak uygun bir değere çökelir (örneğin; Alice in ölçümü 10 olursa, Bob ın elindeki kübit a 0 -b 1 değerini alır). Yapılan ölçümün diğer bir sonucu da Alice in Bob a gönderdiği değeri bilinmeyen Ψ kübitinin çökmesi ve böylece artık Alice in elindeki kübitin orijinal değerini kaybetmesidir. Böylece değeri bilinmeyen kübitlerin kopyalanamaması kuramı da çiğnenmemiş olur. 4. Adım : Bob ın işlemleri. Bob Alice ten klasik 2-bitlik veriyi aldığında, bu değerlere uygun u ve v kübitlerini oluşturarak, bunları zaten elinde tutmakta olduğu ρ ebiti ile birlikte devresine girdi olarak verir. Devrenin z çıktısı Alice in orijinal Ψ kübitine eşit olacaktır. Devrenin (Alice in ölçümüne bağlı olarak) 4 farklı girdisi olabileceğinden, her bir girdi dolayısıyla da her bir devre ayrı ayrı incelenmeyecektir. Teorik olarak Bob ın bu devreye gereksinimi de yoktur. Gelen klasik 2-bitin değerine bakarak, Çizelge 5.1 de bu değere karşılık gelen uygun birimcil işlemi u v kübitlerine uygulayarak, Ψ kübitini elde edebilir. Örneğin; Alice ölçüm sonucunda 2-bitlik 10 değerini bulmuş olsun. Yukarıda da belirtildiği gibi Bob ın elindeki kübit bu durumda a 0 -b 1 olacaktır. Çizelgede bu değere karşı gelen birimcil işlem ile kübit çarpıldığında, Bob Alice teki orijinal kübite sahip olur.
37 a * -b = a b Kısaca, Bob elindeki klasik bit değerine bakarak, kübite uygulayacağı birimcil işlemi belirler ve kübiti orijinal haline getirir. Çizelge 5.1 : Kuantum ışınlama işleminde, Bob ın elindeki kübite uygulayacağı birimcil işlemleri gösteren çizelge. Transfer Edilen Bitler Kübit İşlem a 0 + b a 1 + b a 0 - b a 1 - b Kuantum ışınlamayı gerçekleştirmede kullanılan devre oldukça basit bir yapıdadır. Buna rağmen bu uygulamayı uzun mesafelerde güvenilir ve kalıcı şekilde gerçekleştirmek zaman alacaktır. Kısa mesafeli ışınlama, özellikle bir kuantum bilgisayarı içinde ya da birden fazla kuantum bilgisayarı arasında kübit transferini gerçekleştirmeye olanak sağlayabilir (Brassard et al., 1998).
38 Kuantum Yoğun Kodlama Kuantum bilgi-işlemedeki ilginç uygulamalardan biri de yoğun kodlamadır. Kübitler, klasik bitleri transfer etmek için kullanılabilirler. Normal şartlarda izlenilen basit yol şöyledir: Gönderici, göndermek istediği klasik veri için uygun kübitleri hazırlayıp bir kuantum kanalından alıcıya gönderir. Alıcı da bu kübitler üzerinde ölçüm işlemini gerçekleştirip elde ettiği bilgiyi klasik hale dönüştürür. Fakat ilginç bir şekilde, 1 adet kübitle 2 bitlik klasik veri transferi mümkündür. Şekil 5.4 te yoğun kodlama işleminin nasıl gerçekleştiği görülmektedir. Alice ile Bob, aynen kuantum ışınlama uygulamasında olduğu gibi dolanık bir çift kübiti (ebit) paylaşmaktadır. Bu dolanık parçacık çiftini Φ ile gösterelim. Φ = (1/ 2) ( ) 2-bit klasik mesaj Alice 1-kübitlik kuantum kanalı Bob 2-bit klasik mesaj EPR çifti Şekil 5.4 : Yoğun kodlama işlemi. Alice elindeki 2 bitlik klasik verinin değerini ondalığa çevirir. Dolayısıyla bu değer 0, 1, 2 veya 3 olacaktır. Bu değere bağlı olarak elindeki ebite Çizelge 5.2 de verilen işlemlerden birini uygular.
39 39 Çizelge 5.2 : Yoğun kodlama işleminde, Alice in elindeki kübite uygulayacağı birimcil işlemleri gösteren çizelge. Ondalık Değer İşlem Yeni durum 1 0 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) Alice uygun işlemi gerçekleştirdikten sonra elindeki kübiti Bob a kuantum kanalından gönderir. Bob Alice ten gelen kübiti aldıktan sonra, bunu ve kendi elindeki dolanık çiftin diğer üyesi olan kübiti CNOT geçidinden geçirir. Bu işlemin sonucu Çizelge 5.3 te gösterilmiştir. Çizelge 5.3 : Bob ın elindeki kübitlere CNOT işleminin uygulanması. Başlangıç Durumu CNOT 1. bit 2. bit (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 0 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 1 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 1 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( 0-1 ) 0 Alice ten gelen kübite bağlı olarak Bob ın elinde bulunan dolanık kübit çifti çizelgenin ilk sütununda verilmiştir. Bu kübit çiftine CNOT
40 40 geçidi uygulandıktan sonra ilk kübitin süperpozisyon durumunda kalacağı, diğerinin ise 0 veya 1 değerini alacağı görülmektedir. Yani Bob bu noktada ikinci kübiti ölçebilir, zira bu ölçüm herhangi bir süperpozisyon durumunu bozmayacak ve çökmeye neden olmayacaktır. Bob ın ölçümü sonucunda 0 bulunursa, klasik veri 0 veya 3 demektir. 1 bulunursa da klasik veri 1 veya 2 dir. Bob gerekli ayrımı yapabilmek için ilk kübiti Hadamard geçidinden geçirir. Çizelge 5.4 : Bob ın elindeki ilk kübite Hadamard işleminin uygulanması. Başlangıç Durumu İlk bit Hadamard (İlk bite) (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 0 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 0 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( ) 1 (1/ 2) ( ) (1/ 2) ( 0-1 ) 1 Bob, Hadamard işleminden sonra ilk kübiti ölçerek Alice teki klasik bitin değerini belirleyebilir. Örneğin; ilk ölçüm sonucunda 0, ikinci ölçüm sonucunda da 1 bulunmuşsa Alice in elinde, ondalık 3 değerine karşılık gelen 11 bitleri bulunmaktadır. Sonuç olarak Bob, birer tane CNOT ve Hadamard geçidi kullanarak ve 2 adet te ölçüm işlemi yaparak Alice in klasik bitlerine sahip olacaktır.
EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) KUANTUM BİLGİ-İŞLEM ALGORİTMALARI ÜZERİNE BİR İNCELEME.
EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) KUANTUM BİLGİ-İŞLEM ALGORİTMALARI ÜZERİNE BİR İNCELEME Gürkan Aydın ŞEN Uluslararası Bilgisayar Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu : 619.03.03 Sunuş
DetaylıBu durumu, konum bazında bileşenlerini, yani dalga fonksiyonunu, vererek tanımlıyoruz : ) 1. (ikx x2. (d)
Ders 10 Metindeki ilgili bölümler 1.7 Gaussiyen durum Burada, 1-d de hareket eden bir parçacığın önemli Gaussiyen durumu örneğini düşünüyoruz. Ele alış biçimimiz kitaptaki ile neredeyse aynı ama bu örnek
DetaylıEsnek Hesaplamaya Giriş
Esnek Hesaplamaya Giriş J E O L O J İ M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ A. B. D. E S N E K H E S A P L A M A Y Ö N T E M L E R İ - I DOÇ. DR. ERSAN KABALCI Esnek Hesaplama Nedir? Esnek hesaplamanın temelinde yatan
DetaylıAyrık Fourier Dönüşümü
Ayrık Fourier Dönüşümü Tanım: 0 n N 1 aralığında tanımlı N uzunluklu bir dizi x[n] nin AYRIK FOURIER DÖNÜŞÜMÜ (DFT), ayrık zaman Fourier dönüşümü (DTFT) X(e jω ) nın0 ω < 2π aralığında ω k = 2πk/N, k =
DetaylıMühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 10 Eylemsizlik Momentleri Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R. C.Hibbeler, S. C. Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö. Soyuçok. 10. Eylemsizlik Momentleri
DetaylıBÖLÜM 24 PAULI SPİN MATRİSLERİ
BÖLÜM 24 PAULI SPİN MATRİSLERİ Elektron spini için dalga fonksiyonlarını tanımlamak biraz kullanışsız görünüyor. Çünkü elektron, 3B uzayda dönmek yerine sadece kendi berlirlediği bir rotada dönüyor. Elektron
DetaylıKuantum Hesaplama Erhan Tezcan Oğuz Çelik
Kuantum Hesaplama 14011062 Erhan Tezcan 15011604 Oğuz Çelik The art of quantum computing is to find ways of gaining as much information as possible from the unobservable. - Richard Jozsa Anlatılacaklar
Detaylı18.034 İleri Diferansiyel Denklemler
MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret
DetaylıKM in Sorunları ve Başarısızlıkları
Klasik Mekanik (CM) makroskopik kuantum olaylarını betimlemede başarısızlığa uğramıştır. Mikroskopik özelliklerin makroskopik dünyaya taşınımına ait olaylar şunlardır: üstün akışkanlık Yeterince düşük
Detaylı7. BÖLÜM İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI .= 1 1 + + Genel: Vektörler bölümünde vektörel iç çarpım;
İÇ ÇARPIM UZAYLARI 7. BÖLÜM İÇ ÇARPIM UZAYLARI Genel: Vektörler bölümünde vektörel iç çarpım;.= 1 1 + + Açıklanmış ve bu konu uzunluk ve uzaklık kavramlarını açıklamak için kullanılmıştır. Bu bölümde öklit
DetaylıBÖLÜM 4: MADDESEL NOKTANIN KİNETİĞİ: İMPULS ve MOMENTUM
BÖLÜM 4: MADDESEL NOKTANIN KİNETİĞİ: İMPULS ve MOMENTUM 4.1. Giriş Bir önceki bölümde, hareket denklemi F = ma nın, maddesel noktanın yer değiştirmesine göre integrasyonu ile elde edilen iş ve enerji denklemlerini
DetaylıVEKTÖR UZAYLARI 1.GİRİŞ
1.GİRİŞ Bu bölüm lineer cebirin temelindeki cebirsel yapıya, sonlu boyutlu vektör uzayına giriş yapmaktadır. Bir vektör uzayının tanımı, elemanları skalar olarak adlandırılan herhangi bir cisim içerir.
Detaylıİçerik ALGILANMASI KUANTUM KANALLAR 1. KUANTUM BİLİŞİM KURAMI 2. KUANTUM KANALLAR 3. DOLANIKLIĞIN SÜREKLİ KUANTUM KANALLARLA
KUANTUM KANALLAR İçerik 1. KUANTUM BİLİŞİM KURAMI 2. KUANTUM KANALLAR 3. DOLANIKLIĞIN SÜREKLİ KUANTUM KANALLARLA ALGILANMASI 4. AÇIK SİSTEMLERİN İNDİRGENMİŞ DİNAMİĞİ VE 30 Bilişim Bilimi (Information Science)
DetaylıVERİ MADENCİLİĞİ (Kümeleme) Yrd.Doç.Dr. Kadriye ERGÜN
VERİ MADENCİLİĞİ (Kümeleme) Yrd.Doç.Dr. Kadriye ERGÜN kergun@balikesir.edu.tr İçerik Kümeleme İşlemleri Kümeleme Tanımı Kümeleme Uygulamaları Kümeleme Yöntemleri Kümeleme (Clustering) Kümeleme birbirine
DetaylıKUANTUM KRĠPTOGRAFĠ ĠTÜ BĠDB AĞ GRUBU/TANER KOÇ
KUANTUM KRĠPTOGRAFĠ ĠTÜ BĠDB AĞ GRUBU/TANER KOÇ Kriptoloji, kriptosistem ya da şifre adı verilen bir algoritma kullanılarak bir mesajın sadece anahtar olarak bilinen ek bilgilerle birleştirilip okunmasının
DetaylıKuantum Mekaniğinin Varsayımları
Kuantum Mekaniğinin Varsayımları Kuantum mekaniği 6 temel varsayım üzerine kurulmuştur. Kuantum mekaniksel problemler bu varsayımlar kullanılarak (teorik/kuramsal olarak) çözülmekte ve elde edilen sonuçlar
DetaylıMÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK)
MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK) Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, temel kavramlar, statiğin temel ilkeleri 2-3 Düzlem kuvvetler
Detaylı1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ
1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr Modelinin Yetersizlikleri Dalga-Tanecik İkiliği Dalga Mekaniği Kuantum Mekaniği -Orbital Kavramı Kuantum Sayıları Yörünge - Orbital Kavramları
DetaylıOlasılık Kuramı ve İstatistik. Konular Olasılık teorisi ile ilgili temel kavramlar Küme işlemleri Olasılık Aksiyomları
Olasılık Kuramı ve İstatistik Konular Olasılık teorisi ile ilgili temel kavramlar Küme işlemleri Olasılık Aksiyomları OLASILIK Olasılık teorisi, raslantı ya da kesin olmayan olaylarla ilgilenir. Raslantı
DetaylıMühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 2 Kuvvet Vektörleri Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R.C.Hibbeler, S.C.Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö.Soyuçok. 2 Kuvvet Vektörleri Bu bölümde,
DetaylıOkut. Yüksel YURTAY. İletişim : (264) Sayısal Analiz. Giriş.
Okut. Yüksel YURTAY İletişim : Sayısal Analiz yyurtay@sakarya.edu.tr www.cs.sakarya.edu.tr/yyurtay (264) 295 58 99 Giriş 1 Amaç : Mühendislik problemlerinin bilgisayar ortamında çözümünü mümkün kılacak
DetaylıBÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ
BÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ 1.1. Giriş Kinematik, daha öncede vurgulandığı üzere, harekete sebep olan veya hareketin bir sonucu olarak ortaya çıkan kuvvetleri dikkate almadan cisimlerin hareketini
DetaylıMühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 2 Kuvvet Vektörleri Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R.C.Hibbeler, S.C.Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö.Soyuçok. 2 Kuvvet Vektörleri Bu bölümde,
DetaylıMagnetic Materials. 7. Ders: Ferromanyetizma. Numan Akdoğan.
Magnetic Materials 7. Ders: Ferromanyetizma Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Institute of Technology Department of Physics Nanomagnetism and Spintronic Research Center (NASAM) Moleküler Alan Teorisinin
DetaylıMAK 210 SAYISAL ANALİZ
MAK 210 SAYISAL ANALİZ BÖLÜM 5- SONLU FARKLAR VE İNTERPOLASYON TEKNİKLERİ Doç. Dr. Ali Rıza YILDIZ MAK 210 - Sayısal Analiz 1 İNTERPOLASYON Tablo halinde verilen hassas sayısal değerler veya ayrık noktalardan
DetaylıKLASİK FRAKTALLAR FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT
KLASİK FRAKTALLAR FRAKTAL ÖZELLİKLERİ VE BOYUT.. KENDİNE BENZERLİK VE AFİNİTE Fraktal özelliklerinden bir diğeri de kendine benzerlikdir. Geometrik açıdan, aynı şekle sahip olan geometrik şekiller birbirine
Detaylı2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler
2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler Klasik Küme Teorisi Klasik kümelerde bir nesnenin bir kümeye üye olması ve üye olmaması söz konusudur. Bu yaklaşıma göre istediğimiz özelliğe sahip olan bir birey, eleman
DetaylıMAK 210 SAYISAL ANALİZ
MAK 210 SAYISAL ANALİZ BÖLÜM 8- SAYISAL İNTEGRASYON 1 GİRİŞ Mühendislikte sık karşılaşılan matematiksel işlemlerden biri integral işlemidir. Bilindiği gibi integral bir büyüklüğün toplam değerinin bulunması
Detaylı8.04 Kuantum Fiziği Ders IV. Kırınım olayı olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi. ise, parçacığın dalga fonksiyonu,
Geçen Derste Kırınım olayı olarak Heisenberg belirsizlik ilkesi ΔxΔp x 2 Fourier ayrışımı Bugün φ(k) yı nasıl hesaplarız ψ(x) ve φ(k) ın yorumu: olasılık genliği ve olasılık yoğunluğu ölçüm φ ( k)veyahut
DetaylıTemel Kavramlar. (r) Sıfırdan farklı kompleks sayılar kümesi: C. (i) Rasyonel sayılar kümesi: Q = { a b
Bölüm 1 Temel Kavramlar Bu bölümde bağıntı ve fonksiyon gibi bazı temel kavramlar üzerinde durulacak, tamsayıların bazı özellikleri ele alınacaktır. Bu çalışma boyunca kullanılacak bazı kümelerin gösterimleri
DetaylıKPSS MATEMATÝK. SOYUT CEBÝR ( Genel Tekrar Testi-1) N tam sayılar kümesinde i N için, A = 1 i,i 1
SOYUT CEBÝR ( Genel Tekrar Testi-1) 1. A = { k k Z, < k 4 } 4. N tam sayılar kümesinde i N için, k 1 B = { k Z, 1 k < 1 } k 1 A = 1 i,i 1 i ( ] kümeleri verildiğine göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
DetaylıYZM ALGORİTMA ANALİZİ VE TASARIM DERS#2: ALGORİTMA ANALİZİ
YZM 3207- ALGORİTMA ANALİZİ VE TASARIM DERS#2: ALGORİTMA ANALİZİ Algoritma Analizi Çerçevesi Algoritma Analizinde Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler Neler? Algoritmanın Doğruluğu (Correctness) Zaman
DetaylıBu kısımda işlem adı verilen özel bir fonksiyon çeşidini ve işlemlerin önemli özelliklerini inceleyeceğiz.
Bölüm 3 Gruplar Bu bölümde ilk olarak bir küme üzerinde tanımlı işlem kavramını ele alıp işlemlerin bazı özelliklerini inceleyeceğiz. Daha sonra kümeler ve üzerinde tanımlı işlemlerden oluşan cebirsel
DetaylıDENEY 3: DTMF İŞARETLERİN ÜRETİLMESİ VE ALGILANMASI
DENEY 3: DTMF İŞARETLERİN ÜRETİLMESİ VE ALGILANMASI AMAÇ: DTMF işaretlerin yapısının, üretim ve algılanmasının incelenmesi. MALZEMELER TP5088 ya da KS58015 M8870-01 ya da M8870-02 (diğer eşdeğer entegreler
DetaylıSTATİK KUVVET ANALİZİ (2.HAFTA)
STATİK KUVVET ANALİZİ (2.HAFTA) Mekanik sistemler üzerindeki kuvvetler denge halindeyse sistem hareket etmeyecektir. Sistemin denge hali için gerekli kuvvetlerin hesaplanması statik hesaplamalarla yapılır.
DetaylıSTATIK MUKAVEMET. Doç. Dr. NURHAYAT DEĞİRMENCİ
STATIK MUKAVEMET Doç. Dr. NURHAYAT DEĞİRMENCİ STATİK DENGE KOŞULLARI Yapı elemanlarının tasarımında bu elemanlarda oluşan iç kuvvetlerin dağılımının bilinmesi gerekir. Dış ve iç kuvvetlerin belirlenmesinde
Detaylı1. GRUPLAR. c (Birleşme özelliği) sağlanır. 2) a G için a e e a a olacak şekilde e G (e ye birim eleman denir) vardır.
1. GRUPLAR Tanım 1.1. G boş olmayan bir küme ve, G de bir ikili işlem olsun. (G yapısına aşağıdaki aksiyomları sağlıyorsa bir grup denir., ) cebirsel 1) a b cg,, için a( bc) ( ab) c (Birleşme özelliği)
DetaylıOtomata Teorisi (BIL 2114)
Otomata Teorisi (BIL 2114) Hafta 1: Amaç ve Genel Kavramlar bas kapa aç bas 1 Hafta 1 Plan 1. İletişim ve Ders Bilgisi 2. Otomata Teorisi Genel Bakış 3. Hedeflenen Kazanımlar 4. Matematiksel Nosyonlar
DetaylıKuantum Grupları. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara. Münevver Çelik. Feza Gürsey Enstitüsü, İstanbul 10 Şubat, 2010
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Feza Gürsey Enstitüsü, İstanbul 10 Şubat, 2010 Kuantum grubu örgülü bir Hopf cebridir. Cebir Tanım Bir k-vektör uzayı A için, µ : A A A ve η : k A birer k-doğrusal
DetaylıFonksiyon Optimizasyonunda Genetik Algoritmalar
01-12-06 Ümit Akıncı Fonksiyon Optimizasyonunda Genetik Algoritmalar 1 Fonksiyon Optimizasyonu Fonksiyon optimizasyonu fizikte karşımıza sık çıkan bir problemdir. Örneğin incelenen sistemin kararlı durumu
DetaylıMühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 7 İç Kuvvetler Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R. C. Hibbeler, S. C. Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö. Soyuçok. 7. İç Kuvvetler Bu bölümde, bir
Detaylı18.034 İleri Diferansiyel Denklemler
MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret
Detaylı3. Ders. Mahir Bilen Can. Mayıs 11, Önceki Dersteki Sorular ile İlgili Açıklamalar
3. Ders Mahir Bilen Can Mayıs 11, 2016 1 Önceki Dersteki Sorular ile İlgili Açıklamalar Lie nin üçüncü teoremi oarak bilinen ve Cartan tarafından asağıdaki gibi güçlendirilmiş bir teorem ile başlayalım:
DetaylıWeb Madenciliği (Web Mining)
Web Madenciliği (Web Mining) Hazırlayan: M. Ali Akcayol Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Konular Denetimli Öğrenmenin Temelleri Karar Ağaçları Entropi ID3 Algoritması C4.5 Algoritması Twoing
DetaylıTanım 2.1. X boş olmayan bir küme olmak üzere X den X üzerine bire-bir fonksiyona permütasyon denir.
2. SİMETRİK GRUPLAR Tanım 2.1. X boş olmayan bir küme olmak üzere X den X üzerine bire-bir fonksiyona permütasyon denir. Tanım 2.2. boş olmayan bir küme olsun. ile den üzerine bire-bir fonksiyonlar kümesini
DetaylıGELİŞMİŞ ŞİFRELEME STANDARDI - AES
GELİŞMİŞ ŞİFRELEME STANDARDI - AES Şifreleme algoritmalarına yapılan saldırılarda kullanılan yöntemin dayanıklı olması o algoritmanın gücünü gösterir. Aes in ortaya çıkışının temelinde Des şifreleme algoritmasının
DetaylıLineer Dönüşümler ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Öğr. Grv.Dr. Nevin ORHUN
Lineer Dönüşümler Yazar Öğr. Grv.Dr. Nevin ORHUN ÜNİTE 7 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Vektör uzayları arasında tanımlanan belli fonksiyonları tanıyacak, özelliklerini öğrenecek, Bir dönüşümün,
DetaylıYıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Ölçme Hataları Ölçme Hatası Herhangi bir ölçme aleti ile yapılan ölçüm sonucu bulunan değer yaklaşık değerdir. Bir büyüklük aynı ölçme
DetaylıLineer Cebir. Doç. Dr. Niyazi ŞAHİN TOBB. İçerik: 1.1. Lineer Denklemlerin Tanımı 1.2. Lineer Denklem Sistemleri 1.3. Matrisler
Lineer Cebir Doç. Dr. Niyazi ŞAHİN TOBB İçerik: 1.1. Lineer Denklemlerin Tanımı 1.2. Lineer Denklem Sistemleri 1.3. Matrisler Bölüm 1 - Lineer Eşitlikler 1.1. Lineer Eşitliklerin Tanımı x 1, x 2,..., x
DetaylıMATEMATİK ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ - DENEME SINAVI DENEME. Diğer sayfaya geçiniz.
MATEMATİK. DENEME ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ - DENEME SINAVI. f : X tanımlı y = f() fonksiyonu için lim f ( ) = L ise aşağıdaki önermelerden kaç tanesi kesinlikle doğrudur? 0 I. X dir. 0 II. f() fonksiyonu
DetaylıFORMEL DİLLER VE SOYUT MAKİNALAR. Hafta 2
FORMEL DİLLER VE SOYUT MAKİNALAR Hafta 2 OTOMATA TEORİSİ Otomata teorisi (özdevinim kuramı ya da otomat teorisi), teorik bilgisayar biliminde soyut makineleri (ya da daha uygun bir deyimle soyut 'matematiksel'
DetaylıOlasılık, bir deneme sonrasında ilgilenilen olayın tüm olaylar içinde ortaya çıkma ya da gözlenme oranı olarak tanımlanabilir.
5.SUNUM Olasılık, bir deneme sonrasında ilgilenilen olayın tüm olaylar içinde ortaya çıkma ya da gözlenme oranı olarak tanımlanabilir. Günlük hayatta sıklıkla kullanılmakta olan olasılık bir olayın ortaya
Detaylı3-1 Koordinat Sistemleri Bir cismin konumunu tanımlamak için bir yönteme gereksinim duyarız. Bu konum tanımlaması koordinat kullanımı ile sağlanır.
Bölüm 3 VEKTÖRLER Bölüm 3: Vektörler Konu İçeriği Sunuş 3-1 Koordinat Sistemleri 3-2 Vektör ve Skaler nicelikler 3-3 Vektörlerin Bazı Özellikleri 3-4 Bir Vektörün Bileşenleri ve Birim Vektörler Sunuş Fizikte
DetaylıMASSACHUSETTS TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Fizik Bölümü Fizik 8.04 Bahar 2006 SINAV 1 Salı, Mart 14, :00-12:30
Fizik Bölümü Fizik 8.04 Bahar 2006 SINAV 1 Salı, Mart 14, 2006 11:00-12:30 SOYADI ADI Öğrenci No. Talimat: 1. TÜM ÇABANIZI GÖSTERİN. Tüm cevaplar sınav kitapçığında gösterilmelidir? 2. Bu kapalı bir sınavdır.
Detaylı8.Konu Vektör uzayları, Alt Uzaylar
8.Konu Vektör uzayları, Alt Uzaylar 8.1. Düzlemde vektörler Düzlemdeki her noktası ile reel sayılardan oluşan ikilisini eşleştirebiliriz. Buna P noktanın koordinatları denir. y-ekseni P x y O dan P ye
DetaylıKuantum Bilgisayarı ve Qbit
Kuantum Bilgisayarı ve Qbit Teknoloji hızla ilerliyor, fakat ne kadar ilerlerse ilerlesin bu gelişmeler genellikle tekdüze bir doğrultuda devam ediyor. Bilgisayar bilimlerinde Moore Yasası denen basit
DetaylıMIT Açık Ders Malzemeleri Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için
MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms veya http://www.acikders.org.tr adresini ziyaret
DetaylıBölüm 3: Vektörler. Kavrama Soruları. Konu İçeriği. Sunuş. 3-1 Koordinat Sistemleri
ölüm 3: Vektörler Kavrama Soruları 1- Neden vektörlere ihtiyaç duyarız? - Vektör ve skaler arasındaki fark nedir? 3- Neden vektörel bölme işlemi yapılamaz? 4- π sayısı vektörel mi yoksa skaler bir nicelik
DetaylıGerçek Hayat Düzeyinde Kuantum Mekaniği
Gerçek Hayat Düzeyinde Kuantum Mekaniği Kuantum mekaniğini anlayamayanların en çok yakındığı şey, sağduyuya aykırı olmasıdır. Peki birçok insan bu konudan şikayetçiyken, gerçekte böyle midir? Evet, gerçekte
DetaylıSÜREKLĠ OLASILIK DAĞILIMLARI
SÜREKLĠ OLASILIK DAĞILIMLARI Sayı ekseni üzerindeki tüm noktalarda değer alabilen değişkenler, sürekli değişkenler olarak tanımlanmaktadır. Bu bölümde, sürekli değişkenlere uygun olasılık dağılımları üzerinde
Detaylı2. SİMETRİK GRUPLAR. Tanım 2.1. X boş olmayan bir küme olmak üzere X den X e birebir örten fonksiyona permütasyon denir.
2. SİMETRİK GRUPLAR Tanım 2.1. X boş olmayan bir küme olmak üzere X den X e birebir örten fonksiyona permütasyon denir. Tanım 2.2. X boş olmayan bir küme olsun. S X ile X den X e tüm birebir örten fonksiyonlar
DetaylıÖdev 1. Ödev1: 600N luk kuvveti u ve v eksenlerinde bileşenlerine ayırınız. 600 N
Ödev 1 Ödev1: 600N luk kuvveti u ve v eksenlerinde bileşenlerine ayırınız. 600 N 1 600 N 600 N 600 N u sin120 600 N sin 30 u 1039N v sin 30 600 N sin 30 v 600N 2 Ödev 2 Ödev2: 2 kuvvetinin şiddetini, yönünü
Detaylı1203608-SIMÜLASYON DERS SORUMLUSU: DOÇ. DR. SAADETTIN ERHAN KESEN. Ders No:5 Rassal Değişken Üretimi
1203608-SIMÜLASYON DERS SORUMLUSU: DOÇ. DR. SAADETTIN ERHAN KESEN Ders No:5 RASSAL DEĞIŞKEN ÜRETIMI Bu bölümde oldukça yaygın bir biçimde kullanılan sürekli ve kesikli dağılımlardan örneklem alma prosedürleri
DetaylıYrd. Doç. Dr. A. Burak İNNER
Yrd. Doç. Dr. A. Burak İNNER Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Yapay Zeka ve Benzetim Sistemleri Ar-Ge Lab. http://yapbenzet.kocaeli.edu.tr Ders Adı : Bilgisayar Mühendisliğinde Matematik Uygulamaları
DetaylıYapay Sinir Ağları. (Artificial Neural Networks) DOÇ. DR. ERSAN KABALCI
Yapay Sinir Ağları (Artificial Neural Networks) J E O L O J İ M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ A. B. D. E S N E K H E S A P L A M A Y Ö N T E M L E R İ - I DOÇ. DR. ERSAN KABALCI Yapay Sinir Ağları Tarihçe Biyolojik
DetaylıMATEMATiKSEL iktisat
DİKKAT!... BU ÖZET 8 ÜNİTEDİR BU- RADA İLK ÜNİTE GÖSTERİLMEKTEDİR. MATEMATiKSEL iktisat KISA ÖZET KOLAY AOF Kolayaöf.com 0362 233 8723 Sayfa 2 içindekiler 1.ünite-Türev ve Kuralları..3 2.üniteTek Değişkenli
DetaylıMatris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli
Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli Hüseyin Taştan Mart 00 Klasik Regresyon Modeli k açıklayıcı değişkenden oluşan regresyon modelini her gözlem i için aşağıdaki gibi yazabiliriz: y i β + β x i + β
DetaylıDaha komplike uygulamalar elektronik ticaret, elektronik kimlik belgeleme, güvenli e-posta,
Çift Anahtarlı (Asimetrik Şifreleme) Bilgi Güvenliği: Elektronik iletişim, günümüzde kağıt üzerinde yazı yazarak yapılan her türlü iletişimin yerine geçmeye adaydır. Çok uzak olmayan bir gelecekte kişi/kuruluş/toplumların,
DetaylıÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)
ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ATOMUN YAPISI HAZIRLAYAN: ÇĐĞDEM ERDAL DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR. ĐNCĐ MORGĐL ANKARA,2008 GĐRĐŞ Kimyayı ve bununla ilgili
DetaylıFen ve Mühendislik Bilimleri için Fizik
Fen ve Mühendislik Bilimleri için Fizik Giriş Fizik Temel Bilimlerin Amacı Doğanın işleyişinde görev alan temel kanunları anlamak. Diğer fen ve mühendislik bilimleri için temel hazırlamaktır. Temelde gerekli
DetaylıMatematik Ders Notları. Doç. Dr. Murat Donduran
Matematik Ders Notları Doç. Dr. Murat Donduran Mart 18, 28 2 İçindekiler 1 Tanımlı Integral Uygulamaları 5 1.1 Olasılık.............................. 5 3 4 İÇINDEKILER Bölüm 1 Tanımlı Integral Uygulamaları
DetaylıEŞİTLİK KISITLI TÜREVLİ YÖNTEMLER
EŞİTLİK KISITLI TÜREVLİ YÖNTEMLER LAGRANGE YÖNTEMİ Bu metodu incelemek için Amaç fonksiyonu Min.z= f(x) Kısıtı g(x)=0 olan problemde değişkenler ve kısıtlar genel olarak şeklinde gösterilir. fonksiyonlarının
DetaylıDers 9: Bézout teoremi
Ders 9: Bézout teoremi Konikler doğrularla en fazla iki noktada kesişir. Şimdi iki koniğin kaç noktada kesiştiğini saptayalım. Bunu, çok kolay gözlemlerle başlayıp temel ve ünlü Bézout teoremini kanıtlayarak
DetaylıARAZİ ÖLÇMELERİ. Temel Ödev I: Koordinatları belirli iki nokta arasında ki yatay mesafenin
Temel ödevler Temel ödevler, konum değerlerinin bulunması ve aplikasyon işlemlerine dair matematiksel ve geometrik hesaplamaları içeren yöntemlerdir. öntemlerin isimleri genelde temel ödev olarak isimlendirilir.
DetaylıKuantum bilgi bilimi ve teknolojileri
Kuantum bilgi bilimi ve teknolojileri 11. FF Semineri 19 Aralık 2012 feliztronot Klasik bilgi vs. kuantum bilgi Kuantum şifreleme ve haberleşme Kuantum simülasyon Kuantum hafızalar ve kendi deneylerimiz
DetaylıZENER DİYOTLAR. Hedefler
ZENER DİYOTLAR Hedefler Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Zener diyotları tanıyacak ve çalışma prensiplerini kavrayacaksınız. Örnek devreler üzerinde Zener diyotlu regülasyon devrelerini öğreneceksiniz. 2
DetaylıMühendislik Mekaniği Statik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Statik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 3 Parçacık Dengesi Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Statik, R.C.Hibbeler, S.C.Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö. Soyuçok. 3 Parçacık Dengesi Bu bölümde,
DetaylıMustafa Sezer PEHLİVAN. Yüksek İhtisas Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü
* Yüksek İhtisas Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü SAYILAR Doğal Sayılar, Tam Sayılar, Rasyonel Sayılar, N={0,1,2,3,,n, } Z={,-3,-2,-1,0,1,2,3, } Q={p/q: p,q Z ve q 0} İrrasyonel Sayılar, I= {p/q
DetaylıSONLU FARKLAR GENEL DENKLEMLER
SONLU FARKLAR GENEL DENKLEMLER Bir elastik ortamın gerilme probleminin Airy gerilme fonksiyonu ile formüle edilebilen halini göz önüne alalım. Problem matematiksel olarak bölgede biharmonik denklemi sağlayan
DetaylıAyrık-Zaman Sistemler
Ayrık-Zaman Sistemler Bir ayrık-zaman sistemi, bir giriş dizisi x[n] yi işleyerek daha iyi özelliklere sahip bir çıkış dizisi y[n] oluşturur. Çoğu uygulamalarda ayrık-zaman sistemi bir giriş ve bir çıkıştan
DetaylıFen ve Mühendislik Bilimleri için Fizik
Fen ve Mühendislik Bilimleri için Fizik Giriş Fizik Temel Bilimlerin Amacı Doğanın işleyişinde görev alan temel kanunları anlamak. Diğer fen ve mühendislik bilimleri için temel hazırlamaktır. Temelde gerekli
DetaylıŞimdi de [ ] vektörünün ile gösterilen boyu veya büyüklüğü Pisagor. teoreminini iki kere kullanarak
10.Konu İç çarpım uzayları ve özellikleri 10.1. ve üzerinde uzunluk de [ ] vektörünün ile gösterilen boyu veya büyüklüğü Pisagor teoreminden dir. 1.Ö.: [ ] ise ( ) ( ) ve ( ) noktaları gözönüne alalım.
DetaylıGenel Graf Üzerinde Mutlak 1-merkez
Genel Graf Üzerinde Mutlak 1-merkez Çözüm yöntemine geçmeden önce bazı tanımlara ihtiyaç vardır. Dikkate alınan G grafındaki düğümleri 1 den n e kadar numaralandırın. Uzunluğu a(i, j)>0 olarak verilen
Detaylı5. 5. 5.3 5.4 5.5 5.6 5.7 5.8 Rijit Cisimde Denge Düzlem Kuvvetlerde Denge Hali Düzlemde Serbestlik Derecesi Bağ Çeşitleri Pandül Ayak Düzlem Taşıyıcı Sistemler Düzlem Taşıyıcı Sistemlerde Yükleme Durumları
DetaylıT I M U R K A R A Ç AY - H AY D A R E Ş C A L C U L U S S E Ç K I N YAY I N C I L I K A N K A R A
T I M U R K A R A Ç AY - H AY D A R E Ş C A L C U L U S S E Ç K I N YAY I N C I L I K A N K A R A Contents Rasyonel Fonksiyonlar 5 Bibliography 35 Inde 39 Rasyonel Fonksiyonlar Polinomlar Yetmez! Bölme
DetaylıMEKANİZMA TEKNİĞİ (3. HAFTA)
MEKANİZMA TEKNİĞİ (3. HAFTA) STATİĞİN TEMEL İLKELERİ VE VEKTÖR MATEMATİĞİ Mekanik sistemler üzerindeki kuvvetler denge halindeyse sistem hareket etmeyecektir. Sistemin denge hali için gerekli kuvvetlerin
DetaylıBULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ 2014 2015 BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1. Müslüm ÖZTÜRK 148164001004 Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı
BULANIK MANTIK VE SİSTEMLERİ 2014 2015 BAHAR DÖNEMİ ÖDEV 1 Müslüm ÖZTÜRK 148164001004 Bilişim Teknolojileri Mühendisliği ABD Doktora Programı Mart 2015 0 SORU 1) Bulanık Küme nedir? Bulanık Kümenin (fuzzy
DetaylıBu bölümde Coulomb yasasının bir sonucu olarak ortaya çıkan Gauss yasasının kullanılmasıyla simetrili yük dağılımlarının elektrik alanlarının çok
Gauss Yasası Bu bölümde Coulomb yasasının bir sonucu olarak ortaya çıkan Gauss yasasının kullanılmasıyla simetrili yük dağılımlarının elektrik alanlarının çok daha kullanışlı bir şekilde nasıl hesaplanabileceği
DetaylıBekleme Hattı Teorisi
Bekleme Hattı Teorisi Sürekli Parametreli Markov Zincirleri Tanım 1. * +, durum uzayı * +olan sürekli parametreli bir süreç olsun. Aşağıdaki özellik geçerli olduğunda bu sürece sürekli parametreli Markov
DetaylıMühendislik Mekaniği Dinamik. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş
Mühendislik Mekaniği Dinamik Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 17 Rijit Cismin Düzlemsel Kinetiği; Kuvvet ve İvme Kaynak: Mühendislik Mekaniği: Dinamik, R.C.Hibbeler, S.C.Fan, Çevirenler: A. Soyuçok, Ö. Soyuçok.
Detaylıİleri Diferansiyel Denklemler
MIT AçıkDersSistemi http://ocw.mit.edu 18.034 İleri Diferansiyel Denklemler 2009 Bahar Bu bilgilere atıfta bulunmak veya kullanım koşulları hakkında bilgi için http://ocw.mit.edu/terms web sitesini ziyaret
DetaylıMakine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi. Ders Notu-3 Doğru Akım Devreleri Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU
Makine Mühendisliği İçin Elektrik-Elektronik Bilgisi Ders Notu-3 Doğru Akım Devreleri Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DUMLU ELEKTROMOTOR KUVVETİ Kapalı bir devrede sabit bir akımın oluşturulabilmesi için
DetaylıŞekil 6.1 Basit sarkaç
Deney No : M5 Deney Adı : BASİT SARKAÇ Deneyin Amacı yer çekimi ivmesinin belirlenmesi Teorik Bilgi : Sabit bir noktadan iple sarkıtılan bir cisim basit sarkaç olarak isimlendirilir. : Basit sarkaçta uzunluk
DetaylıTEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ
TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ Öğr. Gör. Fatih KURTULUŞ 4.BÖLÜM: STATİK MOMENT - MOMENT (TORK) Moment (Tork): Kuvvetin döndürücü etkisidir. F 3 M ile gösterilir. Vektörel büyüklüktür. F 4 F 3. O. O F 4
DetaylıKONU 4: DOĞRUSAL PROGRAMLAMA MODELİ İÇİN ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ I
KONU 4: DOĞRUSAL PROGRAMLAMA MODELİ İÇİN ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ I 4.1. Dışbükeylik ve Uç Nokta Bir d.p.p. de model kısıtlarını aynı anda sağlayan X X X karar değişkenleri... n vektörüne çözüm denir. Eğer bu
DetaylıİŞLEMCİLER (CPU) İşlemciler bir cihazdaki tüm girdilerin tabii tutulduğu ve çıkış bilgilerinin üretildiği bölümdür.
İŞLEMCİLER (CPU) Mikroişlemci Nedir? Mikroişlemci, hafıza ve giriş/çıkış birimlerini bulunduran yapının geneline mikrobilgisayar; CPU' yu bulunduran entegre devre çipine ise mikroişlemci denir. İşlemciler
DetaylıYTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu
YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu Laboratuar Yeri: E1 Blok Termodinamik Laboratuvarı Laboratuar
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KÜMELER Bölüm 2 SAYILAR
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 KÜMELER 11 1.1. Küme 12 1.2. Kümelerin Gösterimi 13 1.3. Boş Küme 13 1.4. Denk Küme 13 1.5. Eşit Kümeler 13 1.6. Alt Küme 13 1.7. Alt Küme Sayısı 14 1.8. Öz Alt Küme 16 1.9.
DetaylıSayılar Teorisi SAYILAR TEORİSİ VE SAYILAR
Sayılar Teorisi SAYILAR TEORİSİ VE SAYILAR Sayılar; insanların ilk çağlardan beri ihtiyaç duyduğu bir gereksinim olmuştur; sayılar teorisi de matematiğin en eski alanlarından birisidir. Sayılar teorisi,
Detaylıkavramını tanımlayıp bazı özelliklerini inceleyeceğiz. Ayrıca bir grup üzerinde tanımlı
Bölüm 5 Permütasyon Grupları Bu bölümde sonlu bir kümenin permütasyonlarını araştıracağız. Öncelikle permütasyon kavramını tanımlayıp bazı özelliklerini inceleyeceğiz. Ayrıca bir rup üzerinde tanımlı eşlenik
Detaylı