Otosklerozda Otoimmünite ve Týbbi Tedavi
|
|
- Bora Karatay
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 OTOSKOP 2001; 1:37-44 DERLEME Otosklerozda Otoimmünite ve Týbbi Tedavi Uz.Dr. Tamer ERDEM Ydr.Doç.Dr. Murat Cem MÝMAN Prof.Dr. Semih ÖNCEL ÖZET Otoskleroz günümüzde nedeni kesin olarak bilinmeyen hastalýklar içinde yer almaktadýr. Böylece, yapýlan cerrahi tedaviler nedeni deðil sonucu düzeltmeye yönelik tedaviler olmaktadýr. Medikal tedaviler de hastalýðýn doðal seyrindeki bazý aþamalarda hastalýðý durdurmayý amaçlamaktadýr. Otosklerozun otoimmün bir hastalýk olduðuna dair kanýtlar artmaktadýr ve diðer otoimmün hastalýklardaki tedavi modalitelerinin ileride otosklerozun tedavisinde yeni seçenekler olarak karþýmýza çýkabileceði düþünülmektedir. KBB Anabilim Dalý, Ýnönü Üniversitesi Týp Fakültesi, MALATYA Anahtar Kelimeler Otoskleroz Otoimmünite Sodyum florür Medikal tedavi Key Words Otosclerosis Autoimmunity Sodium fluorid Medical therapy Autoimmunity and Medical Therapy in Otosclerosis Otosclerosis has an unidentified etiology so far. Consequently, surgical therapies pursue a goal to correct the result, but not the reason. Similarly, medical therapies also do not cure the reason, but they are used to stop the progression of the disease. Proofs are increasing that the otosclerosis is an autoimmune disease, and treatment modalities using in autoimmune therapy may be applicated to otosclerosis in the future. G R Günümüzde radikal tedavisi hala keþfedilememiþ olan otosklerozun etyolojisindeki karanlýk noktalarýn teker teker gün ýþýðýna çýkarýlmasý tedavide yeni umutlar doðurmaktadýr. Özellikle otosklerozun otoimmün bir hastalýk olduðuna dair kanýtlar artmaktadýr ve diðer otoimmün hastalýklardaki tedavi modalitelerinin ileride otosklerozun tedavisinde yeni seçenekler olarak karþýmýza çýkabileceði düþünülmektedir. Otoimmünite ve Histolojik Bulgular Otoskleroz primer olarak otik kapsülde bir veya birden fazla anormal kemik foküsü ile kendini gösteren temporal kemik hastalýðýdýr. Bu foküsler kiþide semptom yaratmayabilir, daha sýklýkla iletim tipi veya mikst tip ve daha az olarak da sensörinöral tipte iþitme kaybýna ve vestibuler semptomlara neden olabilmektedir. Embriyoner hayatýn 4. haftasýnda; "otik vezikül" mezenkimal dokuyla çevrilerek otik kapsül oluþturulur; 8. haftada bu mezenkimden kartilajinöz iskelet geliþir ve 16. haftada enkondral kemikleþme baþlar. Bu kemikleþme merkezleri, otik kapsülün 14 ayrý odaðýndan yayýlýr. Otosklerozlularda komplet kemikleþme meydana gelmez, kýkýrdak kalýntýlarý bulunur. 1 Bu odaklara karþý geliþen immün olaylar sonucu, birinci (otospongiotik) fazdaki iç kulak hücreleri düzeyinde enzimatik yýkýlým meydana gelerek kohlear otosklerozda görülen bulgular ortaya çýkar. Ýkinci (otosklerotik) fazda ise immatür kemiðin matürite kazanmasý sonucunda stapes fiksasyonuna baðlý bulgular meydana gelmektedir. Enkondral kemikleþme klasiktir. Otosklerotik foküste iki faz ayýrdedilir. Erken (spongiotik) fazda normal kemiðin yerini yüksek vaskülarizasyonlu, düþük dansiteli, yumuþak spongiöz yapýda kemik dokusu almaktadýr. Yeni oluþan bu Makalenin geli tarihi: Yay na kabul tarihi:
2 ERDEM T, MÝMAN MC, ÖNCEL S. kemikte az sayýdaki kollajen lifler içinde bol yapýsal madde vardýr. Geç (sklerotik) fazda ise, yeni kemik rezorbe edilip yerini kollajen liflerden zengin, yapýsal elemanlardan fakir yeni kemik dokusu alýr. Litik fazý takiben niþte sekonder pseudohaversian faz sonucu geliþen yeni kemik, stapes fiksasyonuna ve dolayýsýyla iletim tipi iþitme kaybýna neden olmaktadýr. Genellikle her bir foküste spongiotik ve sklerotik alanlar mozaik tarzýnda irregüler biçimde bulunmaktadýr. Genel olarak aktivite seviyesi temporal kemikteki pek çok foküste aynýdýr. Ancak karþý temporal kemik ile arasýnda aktivasyon farký vardýr. Hastalarýn %70'inde herediter bozukluk saptamak mümkündür. Olgularýn, %50-60'ýnda aile anamnezi vardýr. Kalýtýmsal olgularda, kalýtým paterni "otozomal dominant"týr. Ancak inkomplet (%25-40 oranýnda) penetrans göstermektedir. Her iki ebeveyninde otoskleroz görülen çocuklarýn %50'sinde; bir ebeveyninde otoskleroz görülen çocuklarýn %25'inde hastalýk ortaya çýkar. 2 Herhangi bir kromozomal marker yoktur. Ancak bazý çalýþmalarda HLA-A9, HLA- 11 ve HLA-B13 sýklýðýnda artýþ saptanmýþtýr. 3 Kalan %30 olgu sporadiktir. Son zamanlarda otosklerozun otoimmün bir hastalýk olduðuna dair pek çok kanýt saptanmýþtýr. Bu konu baþarýlý týbbi tedavi umudunu doðurmaktadýr. Otosklerozlu hastalarda Tip l, ll, lll, Vl, lx, Xl kollajenlerine karþý antikorlar saptanmýþtýr. 4-6 Ancak Tip l, lll, Vl ve Xl. kollajenlere karþý geliþen antikorlarýn saðlýklý kontrol gruplarýndan istatistiksel olarak anlamlý olmadýðý bulunmuþtur. 4,5 Ýstatistiksel olarak anlamlý farklýlýklar Tip ll ve lx. kollajenlere karþý geliþen antikorlarda saptanmýþtýr. 4,5 Tip ll ve lx. kollajenler iç kulakta bulunan kartilaj kollajenleridir. Tip ll kollajen iç kulakta yaygýn olarak bulunmaktadýr. Tip lx kollajen ise sadece labirentin ve tektoriyal membranda bulunmaktadýr. 6 Bu bulgular otik kapsüldeki kartilaj kalýntýlarýna karþý vücudun immun yanýt verdiðini kanýtlamaktadýr. Bu otoantikorlar destek dokularýn destrüksiyonuna yol açmaktadýr. Otik kapsüldeki kollajen antijeni-otoantikor immun depozitleri, komplemanýn klasik yoldan aktivasyonuna ve immun hücrelerin (makrofaj, T ve B lenfositlerinin) migrasyonuna neden olmaktadýr. Lenfositlerin saldýðý sitokinler ise osteosit fonksiyonlarýný modüle eder, histiositlerin migrasyonu ve hidrolitik enzim salýnýmýný saðlayarak otosklerozdaki patolojik lezyonlarýn oluþumuna neden olur. 5 Ayrýca T-killer hücreler immun depozitleri içeren hücrelere direkt sitotoksik etki gösterir. Ayrýca artan östrojen, histiositlerin lizozomal aktivitesine ve hücre dýþýna litik enzimlerin salýnýmýna neden olmaktadýr. 5 Týbbi Tedavi Günümüzde otosklerozun týbbi tedavisinde, baþta sodyum florür olmak üzere çeþitli ilaçlar kullanýlmaktadýr (Tablo 1). A-Sodyum Florür (NaF) Günümüzde, otosklerozun týbbi tedavisi dendiðinde akla sodyum florür (NaF) gelmektedir. NaF 1964 yýlýndan beri 'den fazla otosklerozlu olguda kullanýlmýþtýr. Farmakolojik Özellikleri: Baþlangýçta alýnan NaF'ün yarýsý 24 saatte idrarla atýlýr. Sabit ve düzenli kan konsantrasyonlarý ilacýn aylarca, hatta yýllarca kullanýmý sonrasýnda geliþmektedir. 8 Yapýlan araþtýrmalarda NaF'ün likid preparatlarýnýn ve jelatinli kapsüllerinin en iyi absorbe edilen þekilleri olduðu saptanmýþtýr. Fakat bu formlarýn kullanýmýyla gastrik rahatsýzlýklar ortaya çýkabilmektedir. Enterik kaplý NaF þekli ise gastrik rahatsýzlýk insidansýný azaltmakla birlikte, absorbsiyonu düzensiz ve daha kötüdür. NaF, bir tampon madde özelliði gösteren kalsiyum karbonat ile birlikte kullanýlýrsa, absorbsiyon tek baþýna NaF'den kýsmen daha az olmasýna raðmen, uniform ve tatmin edici düzeydedir. Kalsiyum karbonat NaF'ün gastrik yan etkilerini de oldukça azaltmaktadýr. Ayrýca kalsiyum karbonat ve D vitamini NaF'ün TABLO 1. Otoskleroz tedavisinde kullanýlan medikal ajanlar A- Sodyum Florür B- Bifosfonatlar 1- Pamidronate (Aminohydroxypropylidene bisphosphonate) 2- Clodronate (Diclormethilene bisphosphonate) 3- Etidronate (Disodium etidronate) 4- Risedronate (2-3 Pyrindyl hydroxyethilidene) C- Flavanoidler Ýpriflavon (7 Ýsopropoxy-isoflavone) D- Ýndometasin E- Kortikosteroidler 38
3 OTOSKLEROZDA OTOÝMMÜNÝTE VE TIBBÝ TEDAVÝ kemiklerden kalsiyum salýnýmýný azaltmasýna baðlý geliþebilecek sekonder hiperparatiroidizmi önlemektedir. Ýþte bu özellikler göz önüne alýnarak üretilen Florical 8.3 mg NaF ve 364 mg kalsiyum karbonat içermektedir. Günde üç kez yemeklerle alýnan 2 kapsül (3x2) otoskleroz için optimum doz olan 50 mg'a yakýn bir miktarý karþýlamaktadýr. Osteoporoz çalýþmalarýnda NaF'ün optimal dozu 60 mg/gün olarak saptanmýþtýr. Bu dozda maksimum kalsifiyan etki saðlanmaktadýr. 8 NaF'ün optimal dozu minimal letal dozun %1'i kadardýr, (MLD 50:5000 mg). Bu da göstermektedir ki ilacýn geniþ bir güvenlik marjý vardýr. Ýlaç, FDA (Food and Drug Adminisration) onayý almamýþtýr ve muhtemelen de almayacaktýr. Çünkü bu ucuz ve basit kimyasal madde, hiçbir ilaç firmasýný FDA onayý için 1-15 milyon dolar harcamaya itmemektedir. 22 Etki Mekanizmasý: NaF'ün etki mekanizmasýný anlamak için normal kiþilerin ve otosklerozlu hastalarýn iç kulaklarýndaki enzimatik düzene göz atmak gerekmektedir. Yapýlan çalýþmalarda normal kiþilerin perilenflerinde tripsinantitripsin konsantrasyonlarýnda bir dengenin bulunduðu saptanmýþtýr. Kohlear tutulum gösteren otosklerozlu hastalarda ise bu dengenin triptik aktivite lehine kaydýðý belirlenmiþtir Otospongiotik hastalarda perilenfte, özellikle alfa-1 antitripsin deðerleri düþük olmakta, böylece dengenin tripsin lehine bozulmasý ile artan tripsin tüylü hücrelere zarar vermektedir. 1980'de Causse ve arkadaþlarý olguluk karþýlaþtýrmalý çalýþmalarýnda perilenfte alfa-2 makroglobulinin, alfa-1 antitripsin ile sinerjik etki gösterdiðini saptamýþlardýr. Otosklerozda perilenfatik sývýda tripsin-alfa-1 antitripsin dengesi bozulumu dýþýnda diðer enzimlerde de artýþ saptanmýþtýr: Kollajenaz, alfakimotripsin, asid fosfataz, ribonükleaz, laktat dehidrogenaz, katepsin-b. 14 Kollajenaz ve alfakimotripsinin benzer etki yaptýklarý bulunmuþtur. Aktif otospongiotik fazda kohlear tutulum gösteren hastalarda nörosensoriyel iþitme kaybý ile mikroanatomik korelasyon kurulmuþtur. 8,15 Kohlear otosklerozlu hastalarda spiral ligament hyalinizasyonu ve stria vaskülaris atrofisi saptanmýþtýr. Kohlear otosklerozda NaF'ün en önemli mekanizmasý hidrolitik enzimlerin nötralizasyonu þeklindedir. NaF en önemli etkisini aktif otospongiotik foküs ve iç kulak sývýlarýnda gösterir. Etkileriyle ilgili pek çok invivo ve invitro çalýþmalar yapýlmýþtýr. Ýn vitro çalýþmalarda 0.5 mg NaF'ün 1 mg tripsin'i inhibe ettiði gözlenmiþtir. 8,13 NaF ayný zamanda alfa-1 antitripsin ve alfa-2 makroglobulin gibi proteaz inhibitörlerinin de miktarýný azaltmaktadýr. Tüm bu baskýlamalar otospongiotik proçesin stabilizasyonunu saðlamaktadýr. Yeni oluþan kemikte hidroksiapatit kristalindeki hidroksi radikalinin yerini florür almaktadýr. Oluþan fluorapatit, hidroksiapatitten daha dirençli ve daha kaliteli bir kemik dokusu oluþturmaktadýr. NaF'ün Klinik Etkinliði ve Dozu: Progresif kohlear tutulum otosklerozlu hastalarýn %75'inde görülmektedir. Bu tüylü hücrelerin enzimatik yýkýlýmý, kokleer kemik dokunun tutulumuna baðlý ligament distorsiyonu, stria vaskülaris atrofisi ve spiral ligament hyalinizasyonu sonucu geliþmektedir yýlýnda Lincticum ve arkadaþlarý 16 NaF'ün otosklerozda kemiklerin matürasyonuna olan etkisini kýsa ömürlü Radyoaktif Stronsiyum (RAS) vererek göstermiþlerdir. Stapedektomi yapýlacak hastalarda RAS verilmiþtir. Çýkarýlan stapes tabanlarýndan histolojik olarak spongiotik fazda olduðu saptananlar düþük RAS tutulumu göstermiþlerdir. Daha sonra bu hastalarda NaF kullanýlmýþ ve bazýlarý da diðer kulaklarýndan stapedektomi operasyonuna gitmiþlerdir. Yapýlan RAS testlerinde opere edilen diðer kulaklarda yüksek oranda tutulum saptanmýþtýr. Causse ve Causse'un çalýþmalarýna 11 dahil olan kiþilik olgu grubundan elde edilen sonuçlar þöyledir. Hastalara 3-60 mg/gün NaF'ün kullanýlmýþ ve etkinliði araþtýrýlmýþtýr mg/gün NaF kullanýmý kokleer otosklerozda tatmin edici sonuçlar vermiþ (enzimatik inhibisyon) ancak stapedial fiksasyona etki etmemiþtir. Kohlear komponente, stapedial komponent de eklenmiþse 20 mg/gün NaF gerekmektedir. Çünkü burada hidrolitik enzim aktivitesi daha yüksektir. Ayný zamanda niþin yeniden yapýlanabilmesi için bu doza ihtiyaç vardýr. 60 mg/gün veya daha yüksek dozlarýn daha faydalý olduklarý saptanmamýþtýr. Çünkü baþta da bahsettiðimiz gibi NaF'ün doza baðlý çift etkisi vardýr. 60 mg 39
4 ERDEM T, MÝMAN MC, ÖNCEL S. NaF'ün psödohaversiyan yeniden yapýlanmaya ve sonuçta da daha sert ve frajil kemik formasyonuna yol açtýðý saptanmýþtýr. 8 Bu da stapedial fiksasyonu arttýrabilmektedir. 45 mg/gün NaF'ün kemik formasyonunu arttýrmadýðý ancak yeterli antienzimatik aktiviteyi saðladýðý bilinmektedir. Bu bilgiler ýþýðýnda pek çok klinisyen, eriþkin veya kokleer komponenti olan otosklerozlu hastalarda haftada 5 gün mg/gün NaF kullanmaktadýr. Ayný þekilde Shwartze bulgusu pozitif olan ve progresif kokleer otosklerozlu hastalarda preoperatif olarak 6-8 ay haftada 5 gün mg/gün NaF kullanýlmaktadýr ve preoperatif stabilizasyondan sonra operasyon gerçekleþtirilmektedir. Postoperatif dönemde yine ayný dozda 2 yýl tedavi devam etmektedir. Daha sonra otospongiotik doku inaktifleþene, yani 2-4 yýl süreyle kemik yolu eþiklerinde stabilizasyon saðlanana dek 15 mg/gün NaF tedavisine devam edilmektedir. Sonraki yýllarda NaF tedavisi 3-10 mg/gün olarak devam edebilir. 8,11 NaF'ün çocuklarda da kullanýmýna ait deneyimler vardýr Çocuklarda NaF 2 mg/gün dozunda kullanýlabilmektedir. Çünkü daha yüksek dozlar uzun kemiklerde prematür kalsifikasyona neden olarak büyümenin durmasýna yol açmaktadýr. Bu dozun büyümeyi etkilemediði saptanmýþtýr. Çocuklarda NaF'e yanýt hastalýðýn erken tanýsýyla çok daha iyi olmaktadýr. Genellikle stapes fiksasyonu engellenebilmekte ve bazen nörosensoriyel iþitme kaybýnda düzelmeler olabilmektedir. Zaten otosklerotik nörosenoriyel iþitme kaybýnýn tek düzeldiði yaþ grubu, çocukluk yaþ grubu olarak kabul edilmektedir. Eriþkinlerde sensorinöral iþitme kaybý daima irreversibldir. Çocuk ve genç eriþkinlerde koruyucu tedavi baþlama kriterleri; Carhart çentiði, "on-off etkisi" ve tekrarlanan odyometrik ölçümlerde kohlear tutulumun saptanmasýdýr. 8,11 Otosklerotik gebe kadýnlarda, plasental bariyerden geçebilmesi nedeniyle NaF haftada 5 gün 2 mg/gün þeklinde kullanýlabilmektedir. Bu doz gebelikte nörosensoriyel iþitme kaybý progresyonunun durdurulmasýnda ve stapes fiksasyonunun yavaþlatýlmasýnda tatminkar sonuçlar vermektedir NaF'ün otosklerozda kullaným amaçlarý: NaF sensorinöral iþitme kaybý (kohlear otoskleroz), progresif mikst tip iþitme kaybý, preoperatif stabilizasyon ve otoskleroza ait vestibuler semptomlar varlýðýnda yararlýdýr. Yapýlan çalýþmalarda mikst tip iþitme kayýplarýnda veya pür kohlear otosklerozda NaF'ün 6 ay-15 yýl arasýnda kohlear tutulumu durdurduðu saptanmýþtýr. Ancak bu sonuçlarý deðerlendirirken otospongiotik hastalýðýn enzim-antienzim dengesine baðlý olarak, spontane þekilde inaktif periyodlarla adým adým ilerlediði unutulmamalýdýr. Bunun için çalýþmalarda kontrol grubu ile 1-2 yýl izlem þarttýr. Çünkü otoskerozlularýn %25'i spontan nonprogresiftir. NaF'ün bazý olgularda stapedial fiksasyonu da engellediði bulunmuþtur. Ancak geliþmiþ olan fiksasyonu düzeltememektedir. 45 mg/gün NaF 1. fazdaki lizisi önler, böylece 2. fazdaki psödohaversian yeniden yapýlanmayý ve dolayýsýyla niþin fiksasyonunu engeller. 8 Yüksek dozdaki NaF stapedial fiksasyonu arttýrabilir. NaF'ün vestibuler semptomlar üzerinde etkisi tinnitustaki gibidir. Birkaç aylýk tedaviden sonra vestibuler semptomlarda azalma saptanýr. ENG ile yapýlan karþýlaþtýrmalý testlerde, vestibuler semptomlar gösteren otosklerozlu hastalarda görülen irritatif tip traseler %60-70 oranýnda düzelmiþtir. 8,11 NaF'ün sensorinöral iþitme kaybýndaki etkisini irdeleyen çalýþmalara kronolojik bir çerçeveden bakarsak, Shambaugh ve Causse 'deki çalýþmalarýnda NaF kullanan otosklerozlu 575 hastanýn sensorinöral iþitme kayýplarýnýn %80 oranýnda stabil kaldýðýný belirlemiþlerdir. Olgularýn, %3'ünde düzelme görülür, %17'sinde progresyon devam etmiþtir. NaF kullanmayan gruptaki 34 hastada nörosensoriyel iþitme kaybý 2/3 oranýnda ilerleme göstermiþtir. Cura ve arkadaþlarý olguluk serilerinde, verilen NaF dozunu 60 mg/gün olarak ayarlamýþlardýr. Ýzlem süreleri 4-12 ay arasýnda deðiþmiþtir. NaF kullanan 21 olguda nörosensoriyel iþitme kaybýnda %85 stabilizasyon, %3 düzelme, %12 progresyon saptanmýþtýr. NaF kullanmayan 10 hastanýn %60'ýnda iþitmede deðiþiklik olmamýþtýr. %20'sinde 3 frekansta 5 db, %20'sinde tüm frekanslarda 10 db'den fazla 40
5 OTOSKLEROZDA OTOÝMMÜNÝTE VE TIBBÝ TEDAVÝ kayýp saptanmýþtýr. Cura ve arkadaþlarý 17 stapedektomi materyallerini incelenerek, olgulara NaF endikasyonu konulmasýnda histopatolojik incelemenin yerini araþtýrmýþlardýr. Aktif lezyonu olan olgularda NaF kullanýlmasý önerilmiþtir. Bretlau ve arkadaþlarýnýn 'deki, 95 olguluk plasebo kontrollü, çift kör çalýþmasýnda kohlear otosklerozlu olgularýn %70'inde, günde 40 mg NaF ile stabilizasyon saptanmýþtýr. Olgularýn stapedektomi materyallerinde kalsiyum/fosfor oranýnýn, tedavi alanlarda istatistiksel olarak anlamlý farklar gösterdiði saptanmýþtýr. Forquer ve arkadaþlarý 12 otoskleroz tanýsý koyup 25 mg/gün NaF uygulayarak 6-12 ay izledikleri 192 olgudan, 94 olguluk kohlear otosklerozlu grupta %63, 98 olguluk stapedial otosklerozlu grupta ise %46 stabilizasyon saptamýþlardýr. Her iki grup da 101'er kiþiden oluþan 2 ayrý kontrol grubu ile karþýlaþtýrýlmýþtýr. Bretlau ve arkadaþlarý 19 plasebo kontrollü, çift kör çalýþmada 95 olguyu 2 yýl izlemiþlerdir. Sonuçta iþitme, tinnitus ve vertigo gibi subjektif þikayetlerde NaF ile plasebo gruplarý arasýnda istatistiksel anlamda fark bulunmamýþtýr. Objektif bulgularda plasebo kullanan hastalarýn 2 yýllýk izleminde tonal odyometride ve vokal odyometride, %25 oranýnda, istatistiksel anlamlýlýðý olan kötüleþme saptamýþlardýr. NaF kullanan hastalarda ise bu oran %7 olarak gerçekleþmiþtir. Colletti ve Fiorino 20 ise erken dönem otosklerozlu, tonal odyometri ve timpanometrileri olaðan, akustik reflekslerinde "on-off etkisi" pozitif olan ve yaþlarý 9-26 arasýnda, 128 hastanýn 193 kulaðýný incelemiþlerdir. 5 yýl süresince 6-16 mg/gün NaF kullanan olgular izlenmiþtir. Sadece nörosensoriyel iþitme kaybý deðil ayný zamanda stapedial fiksasyon da araþtýrýlmýþtýr. Akustik stapes reflekslerinin 3. yýlda stabilizasyonu NaF grubunda %80 düzeyinde olurken, plasebo grubunda %57 olarak gerçekleþmiþtir (p<0.05). Ýþitmede stabilite ise 5. yýl sonunda %91 iken, plasebo grubunda %80 olarak gerçekleþmiþtir. NaF kullananlarýn %8,5'inde ilaç kesiminden 3 yýl sonra stapedial fiksasyon progresyonu görülürken, bu oran plasebo grubunda %23,3 olarak saptanmýþtýr. Bretlau ve arkadaþlarý 21 tarafýndan 1981 yýlýnda STEM (Scanning Transmission Electron Microscopy) ve enerji daðýtýcý X-ýþýný element analizatörü ile, NaF tedavisi almýþ ve almamýþ 30 hastadan elde edilen stapedektomi materyalleri ile yapýlmýþ o- lan çalýþmada kalsiyum/fosfor oraný NaF alan hastalarda istatistiksel olarak yüksek bulunmuþtur. NaF'ün Yan Etkileri: 1984 yýlýna dek dünyada hastada kullanýlan NaF'ün kalýcý yan etkileri saptanmamýþtýr. 8 En sýk görülen (%15) yan etkisi gastrik rahatsýzlýktýr. Bu da kalsiyum karbonat ile tamponlanarak veya enterik kaplý kapsüller ile oldukça azaltýlabilmektedir. NaF kullanan hastada gastrik rahatsýzlýk geliþirse yakýnma geçene dek ilaç kesilmelidir. Rahatsýzlýk geçince hasta günde 1 kapsülü büyük bir öðün sonrasý alýr ve doz yavaþ yavaþ arttýrýlarak gastrik tolerans saðlanabilir. Ýkinci sýklýktaki (%3) yan etki ise artritik semptomlardýr ve ilacýn kesilmesi ile düzelmektedir. Ýlaca baðlý raþ nadirdir. Tipik kaþýntýlý, kýzarýk lezyonlar görülebilir. Ýlacýn kesilmesi ile hemen düzelir. Sadece bir hastada ilaca baðlý astma krizi görülmüþtür ve ilacýn býrakýlmasý gerekmiþtir. Florozis ileri bir yan etkidir. Alüminyum endüstrisinde çalýþanlarda ve yüksek doz NaF kullanan osteoporotiklerde görülebilmektedir. Bu hastalarda uzun kemikler sert ve sklerotiktir, buna baðlý olarak da kýrýlganlýk artmýþtýr. Causse ve arkadaþlarý kiþilik serilerinde bu yan etkiye hiç rastlamamýþlardýr. Bu çalýþmada Shambaugh'nun 1969'daki ilk denemelerinde yüksek doz verdiði 5 hastada fluorozise rastladýðý ve ilacýn kesiminden sonra 2 yýl sonra tamamen düzeldiði referans verilerek eklenmiþtir. Distosi (zor doðum) optimal dozda NaF kullanan otosklerotik gebelerin doðumunda görülmektedir. Ancak 2 mg/günlük dozda bu etki görülmemektedir. Letal doz 5 gramdýr. Santral sinir sistemi eksitasyonu veya depresyonu olur. Ölüm solunum felci ya da dolaþým þokundan olur. Kontrendikasyon: Nitrojen birikimi gösteren böbrek yetmezliðinde Naf kullaným kontrendikedir. 2,8,11,22 41
6 ERDEM T, MÝMAN MC, ÖNCEL S. B-Bifosfonatlar (Difosfonatlar) Farmakolojik Özellikler: Yapýsal olarak pirofosfat analoðudur. P-O-P grubu yerine P-C-P grubu vardýr. Bu grupta, Pamidronate (Aminohydroxypropylidene bisphosphonate), Clodronate (Diclormethilene bisphosphonate), Etidronate (Disodium etidronate) ve Risedronate (2-3 Pyrindyl hydroxyethilidene) bulunur. Bu gruptaki ilaçlarda karbon iskeletleri uzatýlarak veya yan zincirler eklenerek etkinlik arttýrýlýp, yan etki insidansý düþürülebilmektedir. Risedronate da 3. kuþak bifosfonatlardan olup etkinliði ve tolerabilitesi arttýrýlmýþtýr. Etki Mekanizmalarý: Bifosfonatlarýn baþlýca etkileri, kemiklerde hem yapýmý, hem de yýkýmý inhibe etme þeklindedir. Osteoblastik ve osteoklastik aktiviteyi azaltýr. Bu etkileri hücresel boyutta incelersek, laktik asid üretimini azaltýr, lizozomal enzim inhibisyonu yapar, osteoklast morfolojisi ve mobilitesini etkiler, prostaglandin sentezini baskýlar, kemik ve kýkýrdak kollajeninin sentezini arttýrýr. 23 Pamidronate ve Clodronate invitro osteoklast viabilitesini azaltýrken, Etidronate kemiðe baðlanarak osteoklastik rezorbsiyonu azaltýr. Endikasyonlarý: Pamidronate, Clodronate ve Etidronate klinik olarak günümüzde kullanýlmaktadýr ve kemik turn-over'inin yüksek olduðu Paget hastalýðýnda, kansere baðlý hiperkalsemilerde, osteoporozda, otosklerozda ve özellikle NaF intoleransý gösteren hastalarda kullanýlmasý önerilmektedir. 24 Klinik çalýþmalar 1 yýllýk Etidronate kullanýmý sonrasý nörosensoriyel iþitme kaybý ve stapedial fiksasyonda stabilizasyon olduðunu göstermiþtir. Ancak 5 yýllýk karþýlaþtýrmalý çalýþmalarda bu etkinliðin NaF kadar olmadýðý saptanmýþtýr. 24 Özellikle Shwartze bulgusunun pozitif olduðu genç hastalarda sürpriz derecede etkili olabileceði bildirilmektedir. Bu tür olgularda NaF tedavisinden önce 5-6 ay bifosfonat kullanýmýný önerenler de vardýr. 8 Yan Etkileri: Hipokalsemi, renal toksisite, kemik ve kýkýrdak mineralizasyonunun inhibisyonu gibi yan etkileri vardýr. 23 Etidronate Disodyum: Kalsiyum fosfat bileþiklerince emilerek kemik rezorbsiyonunu önlemektedir. Oral olarak alýnýr. %1-6'sý emilir, gerisi feçesle deðiþmeden atýlmaktadýr. 24 saat sonra %50'si idrarla atýlýrken kalan yarýsý da kemiðe yerleþmektedir. Yarýlanma ömrü 6 saat kadardýr. Absorbsiyonunun iyi olmasý için yemeklerden 2 saat önce veya sonra alýnmalýdýr. Kalsiyumlu gýdalarla alýnýrsa kalsiyuma afinitesinden dolayý emilimi bozulmaktadýr. Lando ve arkadaþlarý 25 progresif iþitme kaybý olan Paget hastalýklý iki hastaya kalsitonin ve Etidronate disodium vererek iþitme kaybýnda stabilizasyon saðlamýþlardýr. David ve arkadaþlarý 26 progresif iþitme kaybý olan 26 otosklerozlu olguda yaptýklarý çalýþmada hastalara 20mg/gün (1 ay tedavi+2 ay ara) Etidronate vemiþlerdir. Ayný zamanda plasebo kontrollü, progresif iþitme kayýplý otosklerozlu gruplar da oluþturulmuþtur. 2 yýl sonunda istatistiksel bir farklýlýk bulunmamakla beraber, hava yolu iletiminde 1000 ve 4000 Hz'de, kemik yolu iletiminde de 500, 1000 ve 2000 Hz'de iþitme eþiklerinde stabilizasyon eðilimi izlenmiþtir. Etidronate'ýn bulantý, diyare, yüksek dozlarda (20mg/gün ve 6 ay aralýksýz kullanýmda) osteoid mineralizasyonunda bozukluk gibi yan etkileri vardýr. Çocuk ve hamilelerde kullanýmýnda henüz güvenliði saptanmamýþtýr. Pamidronate Disodium (APD): Osteoklastik aktiviteyi inhibe ederken mineralizasyonu bozmayan bir bifosfonattýr (15mg/gün parenteral, 2 hafta sonra 150mg/gün peroral, toplam 3ay). Boumans ve arkadaþlarý 27 2 aktif stapedial otosklerozlu hastada APD kullanýlmýþlardýr, tedavi sýrasýnda ve sonrasýnda Schwartze belirtisinde ve odyometrik ölçümlerinde deðiþiklik olmamýþtýr. Ancak tedavi sonrasý birkaç hafta içinde her iki hastanýn her iki kulaðýnda ileri derecede iþitme kaybý saptanmýþtýr. Yapýlan yüksek doz steroid tedavisine de yanýt alýnamamýþtýr. Yazarlar bu þekilde bilateral progresif iþitme kaybýnýn otosklerozun normal seyrinde görülmediðini ve bunu APD'ye baðladýklarýný bildirmiþlerdir. Risedronate: Yeni kuþak bir bifosfonattýr. Etkiniliði fazla, yan etki insidansý düþüktür. Richardson ve arkadaþlarý 23 fetal ve neonatal fare kalvaryumlarýnda yaptýklarý araþtýrmalarda Risedronate'ýn kemikten parathormona baðlý kalsiyum serbestleþmesini inhibe ettiðini saptamýþlardýr. Düþük yan etki insidansýndan dolayý ileride nörosensoriyel iþitme kayýplý otosklerotik hastalarda kullanýlabileceði belirtilmiþtir. 42
7 OTOSKLEROZDA OTOÝMMÜNÝTE VE TIBBÝ TEDAVÝ C- Flavanoidler Flavonoidler etkisini c-amp fosfodiesterazý inhibe ederek, hücre içi c-amp düzeyini arttýrmakta göstermektedir. 28 Sziklai ve arkadaþlarý 28 ipriflavon'un (7 Ýsopropoxyisoflavone) otosklerozlu hastalarýn stapedektomi materyallerinden ve normal dýþ kulak yolu kemik örneklerinden elde edilen hücre kültürlerine olan etkisini araþtýrmýþlardýr. Sonuçta ipriflavonun doza baðýmlý olarak kemiklerde kollajen sentezini arttýrdýðý sonucuna varmýþlardýr. 50 mg ipriflavon, dýþ kulak yolu kemiðinde 6 kat, otosklerotik kemikte ise 9 kat kollajen sentezini arttýrmýþtýr. Yine Ribari ve Sziklai 29 ipriflavonun guinea-pig stapeslerinde de PG-E2'ye baðlý kollajen sentezinde etkili olduðunu bulmuþlardýr. Ribari ve Sziklai 30 ayrýca ipriflavonun otosklerozlu hastalarda tinnitusa etkisini araþtýran çift kör plasebo kontrollu çalýþma yapmýþlardýr. 16 hastadan 9 na ipriflavon, 7 olguya ise plasebo verilmiþtir. Tedavi preoperatif olarak baþlayýp, postoperatif 6. aya kadar sürdürülmüþtür. Sonuçta otörler ipriflavonun otoskleroza baðlý tinnitusu baskýlamada yararlý olduðunu ancak daha ileri çalýþmalara gerek duyulduðuna inandýklarýný belirtmiþlerdir. D- Ýndometasin Analjezik, antipiretik ve antienflamatuar özellikler gösteren bir ilaçtýr. 50 mg Ýndometasin, 600 mg salisilik asite eþdeðerdir. Etki Mekanizmalarý: Prostaglandin sentez inhibisyonu (siklooksijenaz enzimini inhibe ederek) ve c-amp fosfodiesteraz inhibisyonu yoluyla etkili olur. Bu iki mekanizma ile antienflamatuar etki gösterirken ayný zamanda lökosit ve makrofajlarýn lizozomal membran stabilizasyonu saðlanmaktadýr. Dozaj, peroral 25 mg 3x1, rektal 100 mg 1x1 þeklindedir. Otosklerozda Ýndometasin Kullanýmý: Yoo ve arkadaþlarýnýn 31,32 otosklerotik hastalarda otik kapsüldeki Tip-II kollajene karþý geliþmiþ otoantikorlarý (Anti Tip-II Kollajen Antikorlarý) saptamalarý ve farelerde Tip-II kollajen immunizasyonu ile otoskleroza benzer lezyonlarý oluþturmasý, otosklerozda otoimmunite ve dolayýsýyla enflamasyonun temel olgu olduðunu düþündürmüþtür. Bu nedenle, antienflamatuar ajanlar deneysel de olsa otosklerozda kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Huang ve arkadaþlarýnýn yýlýnda yaptýklarý bir çalýþmada, Tip-II kollajen ile immunize ettikleri farelerde indometasin ve kalsitoninin etkinliðini araþtýrmýþlardýr. Tip-II kollajene karþý geliþen antikorlar kemotaktik aktivite ile ortama makrofaj ve fibroblastlarý çekmektedir. Ayný zamanda makrofajlar osteoklast benzeri multinükleer hücreler oluþturmaktadýr. Çalýþmalar hem indometasin, hem de kalsitoninin kemik yýkýmýný inhibe ettiðini ancak indometasinin daha etkili olduðunu göstermiþtir. Ýndometasin makrofaj ve fibroblast hücre kültürlerinde kollajenaz üretimini durdurmaktadýr. Siklooksijenazý inhibe eden indometasin böylece prostaglandin sentezini engellemektedir. Özellikle PG-E2'nin osteoklastik kemik rezobsiyonunu uyardýðýný bilmekteyiz. Adachi ve arkadaþlarý yýlýnda yaptýklarý çalýþmada ister sistemik (Paget Hastalýðý, hiperparatiroidi gibi), isterse lokalize (otoskleroz, kronik otitis media gibi) kemik rezorbsiyonuna yol açan hastalýklarda mekanizmalar ne kadar farklý olursa olsun son ortak yolun araþidonik asid metabolizma yollarýndan biri olan siklooksijenaz yoluyla gerçekleþen PG sentezinden geçtiðini saptamýþlardýr. Ayný kiþiler indometasini; sistemik kemik rezorbsiyonu yapan hastalýklara nazaran lokalize rezobsiyona yol açan hastalýklarda daha etkili bulmuþlardýr. Yan etki olarak %10 olguda GÝS tahriþine (bulantý, kusma, diyare, ülser, gastrit) neden olmaktadýr. Oral 100 mg uygulanan hastalarýn %50'sinde frontal baþaðrýsý yapar. Santral sinir sistemi eksitasyonu, konvülsiyon ve epileptiklerde nöbetlerin baþlamasýna neden olur. Böbrek kan akýmýný düþürür. Bu nedenle su, tuz retansiyonu, kan üre ve kreatinin deðerlerinde geçici artýþlara neden olabilir. Çocuklarda kullanýmý halinde enfeksiyona doðal yanýtý bozar. Çocuk ani ölümleri bildirilmiþtir. Nadiren kemik iliðini etkiler ve agranulositoza neden olur. Gebelik, epilepsi, emzirme, Parkinson Hastalýðý, aktif gastrointestinal lezyon, affektivite bozukluklarýnda kullanýlmamaktadýr. E- Kortikosteroidler Otospongiotik ani iþitme kayýplarýnda kullanýlýr. 43
8 ERDEM T, MÝMAN MC, ÖNCEL S. Önerilen form ise hidrokortizon hemisüksinat infüzyonudur. 8 Sonuç: Bugünkü bilgilerimiz ýþýðýnda gelecekte otosklerozun týbbi tedavisi antijen eliminasyonu, antikor yanýtýnýn manipulasyonu, dolaþýmdaki immun komplekslerin temizlenmesi, enzimatik destrüksiyona yol açan kompleman aktivasyonunu uyaran inflamatuar mediatörlerin inhibisyonu þeklinde olacaktýr. Yazýþma Adresi: Dr. Tamer ERDEM Ýnönü Üniversitesi Týp Fakültesi, KBB Anabilim Dalý, 44300, MALATYA Tel : (Dahili 46 19) Faks : tamerdem@turk.net.tr 1. Linthicum FH Jr. Histopathology of otosclerosis. Otolaryngol Clin North Am 1993;26: Donaldson JA, Snyder JM. Otosclerosis, in Cummings CW et al. (ed): Otolaryngology-Head and Neck Surgery (ed 2), Missouri, Mosby-Year Book, Inc, 1993, pp: Singhal SK, Mann SB, Datta U et al. Genetic ceorrlation in otosclerosis. Am J Otolaryngol 1999;20: Bujia J, Sittinger M, Arnold B et al. Cartilage-spesific autoimmunity in otosclerosis. HNO 1993;41: (German). 5. Bujia J, Alsalameh S, Jerez R et al. Antibodies to the minor cartilage collagen type lx in otosclerosis. Am J Otol 1994;15: Joliat T, Seyer J, Bernstein J et al. Antibodies against a 30 kilodalton cochlear protein and type II and IX collagens in the serum of patients with inner ear disease. Ann Otol Rhinol Laryngol 1992;101: Shanks J, Shelton C. Basic principles and clinical applications of tympanometry. Otolaryngol Clin North Am 1991;24: Causse JR,Causse JB, Uriel J et al. Sodium fluoride therapy. Am J Otol 1993;14: Shambaugh GE Jr, Causse J. Ten years experience with fluoride in otosclerotic (otospongiotic) patients. Ann Otol Rhinol Laryngol 1974;83: Cura O, Günhan Ö, Uruk M. Otoskleroz ve sodium fluoride. Ege Üniv Týp Fak Dergisi 1976;15: Causse JR, Causse JB. Clinical studies on fluoride in otospongiosis. Am J Otol 1985;6: Forquer BD, Linthicum FH, Bennett C. Sodium fluoride: effectiveness of treatment for cochlear otosclerosis. Am J Otol 1986;7: Causse JR, Uriel J, Berges J et al. The enzymatic mechanism of the otospongiotic disease and NaF action on the enzymatic balance. Am J Otol 1982;3: Ribari O, Sziklai I, Kiss JG, Sohar I. Catepsin-B activity in otosclerosis. Arch Otolaryngol 1983;238: Parany C, Linthicum FH Jr. Otosclerosis: relationship of spiral ligament hyalinization to sensorineural hearing loss. Laryngoscope 1983;93: Linthicum FH Jr, House HP, Althaus SR. The effect of sodium fluoride on otosclerotic activity as determined by strontium-85 Ann Otol Rhinol Laryngol 1973;82: KAYNAKLAR 17. Cura O, Günhan Ö, Palandöken M ve ark. Sodyum fluorid endikasyonlarýnda stapedektomi sýrasýnda çýkarýlan taban parçalarýnýn histopatolojik incelenmesinin önemi. Ege Üniv Týp Fak Dergisi 1984;23: Bretlau P, Causse JR, Causse JB et al. Otospongiosis and sodium fluoride. A blind experimental and clinical evaluation of the effect of sodium fluoride treatment in patients with otospongiosis. Ann Otol Rhinol Laryngol 1985;94: Bretlau P, Salomon G, Jonhnsen NJ. Otospongiosis and sodium fluoride. A clinical double-blind, placebo-controlled study on sodium fluoride treatment in otospongiosis. Am J Otol 1989;10: Colleti V, Fiorino F. Effect of Sodium Fluoride on early stage of otosclerosis. Am J Otol 1991;12: Bretlau P, Hansen HJ, Causse J, Causse JB. Otospongiosis: Morphologic and microchemical investigation after NaF-treatment. Otolaryngol Head Neck Surg 1981;89: Shambaugh GE Jr. How and when to prescribe sodium fluoride. Am J Otol 1989;10: Richardson AC, Tinling SP, Chole RA. Risedronate activity in the fetal and neonatal mouse. Otolaryngol Head Neck Surg 1993;109: Kayaalp SO. Kalsiyotropik ilaçlar: Rasyonel tedavi yönünden týbbi farmakoloji (5.basým). Ankara, Feryal Matbaacýlýk, 1990 pp: Lando M, Hoover M, Finerman G. Stabilisation of hearing loss in Paget's Disease with kalsitonin and etidronate. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1988;114: Kennedy DW, Hoffer ME, Holliday M. The effects of etidronate disodium on progressive hearing loss from otosclerosis. Otolaryngol Head Neck Surg 1993;109: Boumans J, Poublon L. The detrimental effect of APD in otospongiosis. Eur Arch Otorhinolaryngol 1991;248: Sziklai I, Ribari O. The effect of flavone treatment on human otosclerotic ossicle organ cultures. Arch Otorhinolaryngol 1985;242: Ribari O, Sziklai I. Effect of flavonoid on PGE2-induced alterations in percentage collagen syntesis in ossicle organ cultures. Acta Otolaryngol 1987;103: Ribari O, Komora V, Sziklai I. Double blind-study on effectiveness of biflavonoid in the in the control of tinnitus in otosclerosis. Acta Chir Hung ;33:
Kronik Otitis Mediada Kemik Zincir, Kulak Zarý Perforasyonlarý ve Ýþitme Kayýplarý ile Ýliþkisi
OTOSCOPE 25; 2:51-57 RETROSPEKTÝF ÇALIÞMA Kronik Otitis Mediada Kemik Zincir, Kulak Zarý Perforasyonlarý ve Ýþitme Kayýplarý ile Ýliþkisi Op.Dr. Mustafa PAKSOY 1, Op.Dr. Sedat AYDIN 1, Dr. Ümit HARDAL
Detaylı24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ
24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ 23 Eylül - 27 Eylül 1997 Antalya TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Editör Prof. Dr. Asım KAYTAZ 24. ULUSAL OTORİNOLARENGOLOJİ
DetaylıTÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu
TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Neden Grip Aşısı Yaptırmalıyız? Grip her yýl görülür ve günlük yaþamý etkiler Her yýl trafik kazalarýndan daha fazla insan grip nedeniyle ölmektedir. Özellikle çocuklar,
Detaylı2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI
2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI Doğru cevap: B Referans: e-tus İpucu Serisi Dahiliye Ders Notları Cilt 2 Sayfa: 10 Doğru cevap: A Referans: e-tus İpucu Serisi Dahiliye Cilt 1 Ders Notları Sayfa: 233
DetaylıÝç Kulak Hastalýklarýnda Ýmmünolojik Görünüm
OTOSKOP 2001; 3:147-151 PROSPEKTÝF KLÝNÝK ÇALIÞMA Ýç Kulak Hastalýklarýnda Ýmmünolojik Görünüm Op.Dr. Fatma Tülin KAYHAN* Phd.Öðr. Bayram KIRAN** Dr. Mehmet ARASLI** Dr. Halim ÝÞSEVER*** Op.Dr. Haluk ÖZKUL*
DetaylıLarson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,
5 Prof. Dr. Semih KESKÝL Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi, yaþlýlarýn acil hastalýklarý diye bir durum yoktur. Bizimde burada söz konusu edeceðimiz yaþlýlar arasýndaki acil týbbi durumlardýr.
DetaylıKlinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN
Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli
DetaylıEfüzyonlu Otitis Media ve Ani Baþlangýçlý Sensorinöral Ýþitme Kaybý
OTOSKOP 2003; 3:120-126 PROSPEKTÝF KLÝNÝK ÇALIÞMA Efüzyonlu Otitis Media ve Ani Baþlangýçlý Sensorinöral Ýþitme Kaybý Yrd.Doç.Dr. Cem BÝLGEN Prof.Dr. Tayfun KÝRAZLI Dr. Baran AYDEMÝR ÖZET Ani baþlangýçlý
DetaylıRapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir.
Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir. 7 20 den fazla patojen bulaþabilir. 8 En büyük tehlike Hepatit B, Hepatit C ve HIV dir. Yaralananlarýn %40 ý
DetaylıSaðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin
Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin arasý býçak sýrtý gibi sonlanan özelliklere sahiptir.
DetaylıKALSİYOTROPİK İLAÇLAR
KALSİYOTROPİK İLAÇLAR Kalsiyumun vücut için önemi: Hücrede; membran, mitokondri, Endoplazmik retikulumda bağlı halde ve; stoplazmada serbest halde bulunur. Hücrenin canlılığı ve fonksiyonları için önemlidir.
DetaylıErzurum Bölge Ýþitme Engelliler Okulundaki Öðrencilerin Klinik ve Genetik Açýdan Ýncelenmesi (Ön Çalýþma)
OTOSKOP 00; :7-77 KESÝTSEL ÇALÞMA Erzurum Bölge Ýþitme Engelliler Okulundaki Öðrencilerin Klinik ve Genetik Açýdan Ýncelenmesi (Ön Çalýþma) Yrd.Doç.Dr. Celil USLU* Uz.Dr. A. Gani TATAR** Prof.Dr. Sýtký
DetaylıTHE OSSICULAR DESTRUCTION IN CHRONIC SUPURATIF OTITIS MEDIA
KLÝNÝK TÝPLERÝNE GÖRE KRONÝK SÜPÜRATÝF OTÝTÝS MEDÝADA OSSÝKÜLERÝ THE OSSICULAR DESTRUCTION IN CHRONIC SUPURATIF OTITIS MEDIA Dr.Bülent Veli AÐIRDIR* Dr. M. Ali BEYAZIT* Dr.Fýrat FÝÞENK* Dr.Oktay DÝNÇ*
Detaylı17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²
EK 17-A RÝA ÝÇÝN DEÐERLENDÝRME KONTROL LÝSTESÝ ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ Hizmet verenin sorularý: Hizmet alana aþaðýdaki sorularý sorun: Hizmet veren için kurallar: Eðer yanýtlar evet sütununda ise aþaðýdaki
DetaylıYaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen
9 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAÞI Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen deðiþiklikler gibi vücut duruþunda ve yürüyüþünde de deðiþiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek ve temelidir.
DetaylıKemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu
Kemik Doku Prof.Dr.Ümit Türkoğlu 1 Kemik Dokusu İskelet sistemi başlıca işlevleri: Mekanik destek Hareket için kasların yapışma yerlerini sağlama Medüllasında yer alan, hemapoetik sistem elemanı kemik
DetaylıDuloksetin: Klinik Kullanýmý
Duloksetin: Klinik Kullanýmý Nevzat Yüksel 1 1 Prof.Dr., Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Ankara GÝRÝÞ Major depresyonun genel toplumdaki yaþam boyu prevalansý erkekler için %12,
DetaylıMagnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI
Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen
DetaylıReaktif Hipoglisemi Fluktuan Ýþitme Kaybý Sebebi Olabilir mi? (Üç Olgu Sunumu)
OTOSKOP 2; 3:1-116 OLGU SUNUMU Reaktif Hipoglisemi Fluktuan Ýþitme Kaybý Sebebi Olabilir mi? (Üç Olgu Sunumu) Araþ. Gör. Dr. Güzin Özhan AKKUZU* Uz. Dr. Nedret TANACI** Yrd. Doç. Dr. Babür AKKUZU* Yrd.
DetaylıAkut Vertigo Ataðý Esnasýnda Oluþan Ýmmunolojik Deðiþiklikler
OTOSKOP 2000; 1: 29-37 PROSPEKTÝF KLÝNÝK ÇALIÞMA Akut Vertigo Ataðý Esnasýnda Oluþan Ýmmunolojik Deðiþiklikler Yrd. Doç. Dr. Adnan ÖZÜNLÜ, Yrd. Doç. Dr. Bülent SATAR, Op. Dr. Hüseyin BATMANSUYU ÖZET Akut
DetaylıHipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı
Hipokalsemi Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Kalsiyum 03.01.2014 57.Milli Pediatri Kongresi 2 Kalsiyum Fetal dönem Çocukluk çağı Erişkin
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıDEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018
DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 GİRİŞ Demir ilaçları anemi tedavisinde (özellikle gebelerde ve çocuklarda) En sık 6 yaş altı çocuklarda
DetaylıOBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ
OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ Kalsiyum Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların
Detaylı1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. VERTİN 16 mg Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde: Betahistin dihidroklorür... 16 mg
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI VERTİN 16 mg Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Betahistin dihidroklorür... 16 mg Yardımcı maddeler: Mannitol... 50 mg Yardımcı maddeler
DetaylıSİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015
SİNOVİTLER Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 Sinovyal Dokunun Non-tümöral ve Tümör-benzeri Lezyonları Non-tümöral Lezyonlar Reaktif Tümör-benzeri Lezyonlar
DetaylıSEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER
SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim
DetaylıBakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.
Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de
DetaylıArı sütünün besinsel içeriği aşağıdaki tabloda yer almaktadır
Arı Sütü Arı sütü koyu kıvamda jelatinöz vasıfta olup beyaz-sarı renktedir. Arı sütü için uluslararası üretim standartları bulunmayıp Brezilya, Bulgaristan, Japonya ve İsviçre de uygulanan ulusal standartlar
DetaylıENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK
ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK Uveitler - Prognoz %22 sinde en az bir gözde kanuni körlükle sonuçlanmakta Morbidite İMMÜN MEKANİZMA Ön Üveit: MHC class I/CD8+ sitotoksik
DetaylıTýp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi
1 Özet Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi Mehmet Ali MALAS, Osman SULAK, Bahadýr ÜNGÖR, Esra ÇETÝN, Soner ALBAY Süleyman Demirel
DetaylıKONAK MODÜLASYON TEDAVİSİ
KONAK MODÜLASYON TEDAVİSİ Konak modülasyon tedavisi (KMT); konak-bakteri etkileşiminin konak tarafını desteklemek anlamına gelir. Tedaviden çok doku yanıtını düzenlemektir. Periodontal hastalık, biofilm
DetaylıTOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor
TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk
DetaylıFaaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi
10 Faaliyet Raporu Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi Ýçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikasý Risk Yönetim Politikalarý Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana
Detaylı1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn
4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87
DetaylıKurşun ile Zehirlenmeler
Kurşun ile Zehirlenmeler Dr. Müge Tecder-Ünal Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı Klinik Toksikoloji Kursu, Nisan 2010, İzmir 15 aylık kız çocuk Şikayet: saçma yutma Öykü: 14.03.2010
DetaylıErciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun 1985 2005 Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi
ARAÞTIRMALAR (Research Reports) Erciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun 1985 2005 Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi Change of Smoking Prevalence among Erciyes University Students between 1985
DetaylıDr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ
Ankara'da Birinci Basamak Saðlýk Kurumlarýnda Çalýþan Hekimlerin Sunulan Hizmetlere Ýliþkin Öz Deðerlendirmeleri The Self -Evaluation of Health Services by Physicians Working in Primary Health Care Units
DetaylıGEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği
GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle
DetaylıGEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI
GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan
DetaylıÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum
ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar
DetaylıD Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. Mikroanjiopatide (özellikle diabetik retinopatide) Ağrı, kramp ve tembellikle seyreden venöz yetmezliklerde endikedir.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI DOCALİX 500 mg kapsül KISA ÜRÜN BİLGİSİ 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde Kalsiyum dobesilat monohidrat 500 mg Yardımcı maddeler Yardımcı maddeler için, bakınız
DetaylıAðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir
Fibromiyalji hasta görüntüleri Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir Aðrýyý görüntüleme ve patolojisini tanýmlamada baþarýlý yöntemdir. Aðrý kaynaðýnýn vücudun neresinde olduðunu gösterebilir.
DetaylıÇocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı
Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Doç. Dr. Betül ULUKOL AKBULUT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ateş Hipotalamik set-point in yükselmesi Çevre ısısının çok artması Ektodermal
DetaylıManyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon
ARAÞTIRMA Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon Gülten Karadeniz 1, Serdar Tarhan 2, Emre Yanýkkerem 3, Özden Dedeli 3, Erkan Kahraman 4 1 Yrd.Doç.Dr., 3
DetaylıKAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)
V KAMU MALÝYESÝ 71 72 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 1996 yýlýnda yüzde 26.4 olan
DetaylıADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği
ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal
DetaylıTiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi
Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi Mehmet Zeki Buldanlı, İbrahim Ali Özemir, Oktay Yener,
DetaylıFOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI
FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI Dr. Dilek TORUN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı 13-17 Kasım 2013 30. Ulusal Nefroloji Hipertansiyon Diyaliz ve Transplantasyon
DetaylıKİDYFEN PEDİATRİK SÜSPANSİYON
B. KISA ÜRÜN BİLGİLERİ (KÜB) 1. TIBBİ FARMASÖTİK ÜRÜNÜN ADI: Kidyfen Pediatrik Süspansiyon. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF TERKİBİ: Maddeler Miktar (g) Ibuprofen 2.000 g. Şeker 66.000 g. % 70'lik Sorbitol
DetaylıİLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim
İLK TRİMESTERDE PROGESTERON Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Progesteron Gebeliğin oluşumu ve devamında çok önemli bir hormondur Progestinler Progesteron (Progestan
DetaylıMaternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?
Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı
DetaylıYaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý
4 Prof. Dr. Yeþim GÖKÇE-KUTSAL Yýllar bizi bulduklarý gibi býrakmýyorlar Owen Meredith Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý temel özellikler klinisyen hekimlerce mutlaka önüne alýnmalýdýr.ýleri
DetaylıFirmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta
Mikro Dozaj Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta ve aðýr hizmet tipi modellerimizle Türk
DetaylıPROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL
PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL FORMÜLÜ : Bir Yumuşak Kapsül ; B 1 vitamini 15 mg B 2 vitamini 15 mg B 6 vitamini 10 mg B 12 vitamini 10 mcg Nikotinamid 50 mg Kalsiyum Pantotenat 25 mg D-Biotin 0.15
DetaylıTEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7
TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna
Detaylı1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý
Köylerden (kýrsal kesimden) ve iþ olanaklarýnýn çok sýnýrlý olduðu kentlerden yapýlan göçler iþ olanaklarýnýn fazla olduðu kentlere olur. Ýstanbul, Kocaeli, Ýzmir, Eskiþehir, Adana gibi iþ olanaklarýnýn
DetaylıÝntratimpanik Steroid Tedavisi
OTOSCOPE 2004; 3:108-115 DERLEME Ýntratimpanik Steroid Tedavisi Op.Dr. Kürþat CEYLAN, Op.Dr. Ýlhan ÜNLÜ, Op.Dr. Erdal SAMÝM ÖZET Prednizon ve deksametazon gibi sistemik glukokorticoidlerin bazý Meniere
DetaylıMart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28
DetaylıVaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı
Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5 Şimdi KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Yaşlılık Düşük bağışıklık Hırıltılı öksürük Kirli ortam Pasif içicilik Zamanı Tekrarlayan
DetaylıHİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi
HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen
DetaylıMýsýr Þekerine Ýliþkin Baþlýca Efsaneler Birçok gýda ve içecekte tatlandýrýcý olarak kullanýlan mýsýr þekeri, birkaç yýl önce beslenme komitelerinden bazý araþtýrmacýlarýn bu bileþeni obezite salgýnýnýn
DetaylıYENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER
YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER Kistik Fibrozisli Çocuk ve Ergenlerde Psikopatoloji ve Tedavi Uyumu White T, Miller J, Smith GL ve ark. (2008) Adherence and psychopathology in children and adolescents with cystic
DetaylıAspirin; asetilsalisilik asit (ASA) en bilinen ve en yaygýn kullanýlan
Klinik Pediatri, 2002;1(1):26-34. Aspirin ve Çocukluk Çaðý Romatizmal Hastalýklarýnda Kullanýmý Prof. Dr. F. Sedef TUNAOÐLU* Aspirin; asetilsalisilik asit (ASA) en bilinen ve en yaygýn kullanýlan antiinflamatuvar
DetaylıFÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM
IX FÝYATLAR 145 146 FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM 2000 yýlýnda önceki yýlýn önemli ölçüde altýnda seyreden fiyat artýþlarý 2001 yýlýnýn ikinci ayýnda kurlarýn serbest býrakýlmasý sonucu üçüncü
Detaylıdüþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:
Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet
Detaylı08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D
VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem
DetaylıKanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul
DetaylıKısa Ürün Bilgisi. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NİMELİD 100 mg TABLET
Kısa Ürün Bilgisi 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NİMELİD 100 mg TABLET 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her bir tablet 100 mg Nimesulide (mikronize) içermektedir. Yardımcı madde(ler): Laktoz
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2018
3 puanlýk sorular 1. Leyla nýn 10 tane lastik mührü vardýr. Her mührün üzerinde 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 rakamlarýndan biri yazýlýdýr. Kanguru sýnavýnýn tarihini þekilde görüldüðü gibi yazan Leyla,
DetaylıAraþtýrma Hazýrlayan: Ebru Kocamanlar Araþtýrma Uzman Yardýmcýsý Gýda Ürünlerinde Ambalajýn Satýn Alma Davranýþýna Etkisi Dünya Ambalaj Örgütü nün açýklamalarýna göre dünyada ambalaj kullanýmýnýn %30 unu
DetaylıGATA Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne 2002-2004 yýllarý arasýnda viral hepatit nedenli yatýþlarýn sýklýðý ve daðýlýmý
Gülhane Týp Dergisi 2006; 48: 125-131 Gülhane Askeri Týp Akademisi 2006 ARAÞTIRMA GATA Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne 2002-2004 yýllarý arasýnda viral hepatit nedenli yatýþlarýn sýklýðý ve Türker Türker
DetaylıKLÝNÝK ÇALIÞMA Kronik Otitis Medialý Çocuklarda Cerrahi Tedavi Sonuçlarý Surgical Outcomes In Children With Chronic Otitis Media Yrd.Doç.Dr. Erkan KARATAÞ, Arþ.Gör. Yunus KAPLAN, Prof.Dr. Muzaffer KANLIKAMA
Detaylı%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı
%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin
DetaylıNe-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,
... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,
DetaylıMultipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD
Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. Aşağıdaki üç ana semptom ile tanımlanan Meniere Sendromunda: Vestibular vertigonun semptomatik tedavisinde endikedir.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MORESERC 16 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde: 16 mg Betahistin dihidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: Mannitol,50 mg Yardımcı maddeler
DetaylıGlomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-
Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Dr. Lale Sever 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016 - Antalya Glomerülonefritlerin pek çoğunda (patogenez çok iyi bilinmemekle birlikte)
DetaylıKISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ. Mikroanjiopatide (özellikle diabetik retinopatide), Ağrı, kramp ve tembellikle seyreden venöz yetmezliklerde endikedir.
1. BEŞERĐ TIBBĐ ÜRÜNÜN ADI MODET 500 mg kapsül KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ 2. KALĐTATĐF VE KANTĐTATĐF BĐLEŞĐM Etkin madde: Her bir kapsül 500 mg kalsiyum dobesilat içerir. Yardımcı maddeler: Yardımcı maddeler için
DetaylıBugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi
Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite
DetaylıDövize Endeksli Kredilerde KKDF
2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak
DetaylıBakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.
Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma
DetaylıDiabetes Mellituslu Hastalarda Ýþitme Kayýplarýnýn Elektrofizyolojik Testlerle Erken Saptanmasý
OTOSKOP 2002; 1:11-18 PROSPEKTÝF ÇALIÞMA Diabetes Mellituslu Hastalarda Ýþitme Kayýplarýnýn Elektrofizyolojik Testlerle Erken Saptanmasý Uz.Dr. Ýsmail BOYRAZ Yrd.Doç.Dr. Bülent AÐIRDIR Yrd.Doç.Dr. Kenan
DetaylıProf.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD
Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden
DetaylıKısa Ürün Bilgisi. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Beher 5 ml süspansiyon, 680 mg Kalsiyum karbonat ve 80 mg Magnesyum karbonat içermektedir.
Kısa Ürün Bilgisi 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MAGCAR SÜSPANSİYON, 100 ml 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Beher 5 ml süspansiyon, 680 mg Kalsiyum karbonat ve 80 mg Magnesyum karbonat içermektedir. Yardımcı
DetaylıMadde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði
Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði Birsen CEYHUN*, Ömer OÐUZTÜRK**, Ayþe Gülsen CEYHUN*** ÖZET Alkol ve diðer maddelerin kötü kullanýmý ülkemizde yaygýn bir sosyal sorun haline
DetaylıAksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri
Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Prof.Dr. M.Pamir ATAGÜNDÜZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı 11 Nisan 2014 Ana Başlıklar
DetaylıDepresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi
Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi Dr. Sema Ýlhan Akalýn* Dr. Can Cimili**, Dr. Esma Kuzhan*** Giriþ: Depresyon birinci basamakta en yaygýn görülen ruh saðlýðý sorunudur, çok azýnýn ikinci
DetaylıHIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi
Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı
DetaylıAçıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK
Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı
DetaylıTinnituslu Hastalarda Biofeedback Terapisi ve Amitriptilin Tedavisinin Karþýlaþtýrýlmasý
OTOSKOP 2003; 3:110-119 PROSPEKTÝF KLÝNÝK ÇALIÞMA Tinnituslu Hastalarda Biofeedback Terapisi ve Amitriptilin Tedavisinin Karþýlaþtýrýlmasý Dr. Aydan GENÇ Prof.Dr. Erol BELGÝN ÖZET Tinnitus otolojide sýklýkla
DetaylıGebelik ve Trombositopeni
Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi
DetaylıBiyolojik İmmünojenitesi
Biyolojik İmmünojenitesi Doç.Dr.Savaş Yaylı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar AD, Trabzon III.Dermatoonkoloji Günleri, Bakü, 05.09.2014 İmmünojenite: Sunu planı &
DetaylıAlzheimer Hastalýðýnda Donepezil Hidroklorür Etkinliðinin Kantitatif EEG ile Deðerlendirilmesi
Alzheimer Hastalýðýnda Donepezil Hidroklorür Etkinliðinin Kantitatif EEG ile Deðerlendirilmesi Uz. Dr. Ümmühan ALTIN*, Uz. Dr. Lütfü HANOÐLU*, Uz. Dr. Ahmet ALTUNHALKA*, Uz. Dr. Alev KARAGÖZ*, Doç. Dr.
DetaylıEriþkinlerde Görülen Ýþitme Kayýplarý
OTOSKOP 2003; 2:83-89 DERLEME Eriþkinlerde Görülen Ýþitme Kayýplarý Doç.Dr. Nevma Atay MADANOÐLU ÖZET Genel olarak iþitme kayýplarýný, etiolojilerine göre genetik, otoimmün bozukluklar, enfeksiyonlar,
DetaylıDiabetes Mellitusun Ýþitme Üzerine Etkilerinin Saf Ses Odyometri ve Beyinsapý Uyarýlmýþ Ýþitsel Potansiyelleri ile Araþtýrýlmasý
OTOSKOP 2003; 3:103-109 PROSPEKTÝF KLÝNÝK ÇALIÞMA Diabetes Mellitusun Ýþitme Üzerine Etkilerinin Saf Ses Odyometri ve Beyinsapý Uyarýlmýþ Ýþitsel Potansiyelleri ile Araþtýrýlmasý Doç.Dr. M. Zafer UÐUZ*
DetaylıHamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği
Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği İlaçlar hamilelik esnasında rutin olarak kullanılmaktadır. Kronik hastalığı olan (astım, diyabet, hipertansiyon, epilepsi, depresyon ve
Detaylıolarak çalýºmasýdýr. AC sinyal altýnda transistörler özellikle çalýºacaklarý frekansa göre de farklýlýklar göstermektedir.
Transistorlu Yükselteçler Elektronik Transistorlu AC yükselteçler iki gurupta incelenir. Birincisi; transistorlu devreye uygulanan sinyal çok küçükse örneðin 1mV, 0.01mV gibi ise (örneðin, ses frekans
DetaylıDar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi
2009-11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi
Detaylı