International Journal of Academic Value Studies (Javstudies) ISSN: Vol: 3, Issue: 13, pp

Benzer belgeler
BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2008/10

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ GSYH İLİŞKİSİ: DİNAMİK BİR ANALİZ

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

White ın Heteroskedisite Tutarlı Kovaryans Matrisi Tahmini Yoluyla Heteroskedasite Altında Model Tahmini

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN SEKTÖREL ANALİZİ *

TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ. Özet. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Cari Denge.

Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Aktarım Mekanizması

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Belirsizliğin Özel Tüketim Harcamaları Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'de İktisadi Özgürlük ve İstihdam İlişkisi: Bir Panel Veri Analizi

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM **

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (31) 2015,

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

KAMU BORÇLANMASI KAMU YATIRIMLARINI DIŞLIYOR MU?

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Paper prepared for the EY International Congress on Economics I "EUROPE AND GLOBAL ECONOMIC REBALANCING" Ankara, October 24-25, 2013

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI DIŞ TİCARET AÇIKLARI ÜZERİNDE ETKİLİ Mİ? ARE GOVERNMENT EXPENDITURES EFFECTIVE ON TRADE DEFICITS IN TURKEY?

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

PETROL FİYATLARININ DIŞ TİCARET AÇIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve Co2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

OTOKORELASYON OTOKORELASYON

Transkript:

Inernaional Journal of Academic Value Sudies (Javsudies) ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13, pp. 40-54 www.javsudies.com Javsudies@gmail.com Disciplines: Business Adminisraion, Economy, Economerics, Finance, Labour Economics, Poliical Science, Public Adminisraion, Inernaional Relaions ENERJİ ÜKEİMİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNE YENİLENEBİLİR ENERJİ BAĞLAMINDA BİR ÖNERİ * A Suggesion for Energy Consumpion and Economic Growh in he Conex of Renewable Energy Doç.Dr. Mehme ÇINAR Uludağ Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, Ekonomeri Bölümü, Bursa/ürkiye Ramazan ÖZ YL Öğrencisi, Uludağ Üniversiesi, Sosyal Bilimler Ensiüsü, Ekonomeri Bölümü Bursa/ürkiye Çınar, M. & Öz, R. (017). Enerji ükeimi ve Ekonomik Büyüme Ilişkisine Yenilenebilir Enerji Bağlamında Bir Öneri, Vol:3, Issue:13; pp:40-54 (ISSN:149-8598) ARICLE INFO Aricle Hisory Makale Geliş arihi Aricle Arrival Dae 1/07/017 Makale Yayın Kabul arihi he Published Rel. Dae 1/08/017 Anahar Kelimeler Ekonomik Büyüme, Hidroelekrik Enerji, Jeoermal Enerji, ermik Enerji, Varyans Ayrışırma. Keywords Economic Growh, Hydroelecric Energy, Geohermal Energy, hermal Energy, Variance Decomposiion ABSRAC ÖZ ürkiye de sanayileşme ve nüfus arışına bağlı olarak enerji ükeimi de armakadır. Dolayısıyla enerji alebini karşılamak için enerji yaırımları yapılmaka ve özellikle son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim armakadır. Her ne kadar lieraürde alernaif sonuçları içeren çalışmalar yer alsa da, neoklasik büyüme eorisi bağlamında, ekonomik büyüme, enerji ükeimine bağlıdır. Yani enerji ükeiminin arması ekonomik büyümeyi arırmakadır. Çalışmamızda 1965-015 dönemi için ermik, hidroelekrik ve jeoermal enerji ükeiminin ekonomik büyüme üzerinde ekili olup olmadığı araşırılmakadır. Uygulanan birim kök esleri sonucunda ekonomik büyüme ve hidroelekrik enerji ükeimi değişkenlerinin durağan olduğu bulunmuşur. Ancak Jeoermal ve hidroelekrik enerji ükeimi serileri durağan dışıdır. Bu nedenle durağan dışı değişkenler Hodrick-Pressco filrelemesi ile rendden arındırılarak durağanlaşırılmışır. Uygulanan Granger nedensellik esi, hidroelekrik ve ermik enerji ükeiminden büyümeye doğru ek yönlü bir nedensel ilişkisi olduğunu gösermekedir. Faka jeoermal enerji ükeiminden büyümeye doğru bir nedenselliğe raslanmamışır. Varyans Ayrışırması sonuçları ekonomik büyüme değişkeninin endojen olduğunu ve hidroelekrik enerji ükeiminin büyüme üzerinde ermik ve jeoermal enerji ükeimine göre daha ekili olduğunu gösermekedir. Dolayısıyla çalışma, enerji ükeiminin ekonomik büyüme üzerinde ekili olduğunu bulan lieraür çalışmalarıyla benzer sonuçlara ulaşmakadır. İlaveen bir öneri olarak hidroelekrik enerjinin ekonomik büyüme üzerinde daha ekili olduğunu gösermekedir. O halde ekonomik büyümeyi deseklemek amacıyla, hidroelekrik enerjisine verilen önemin daha arması gerekmekedir. Due o indusrializaion and populaion, increases in energy consumpion in urkey. herefore, energy invesmens are made o mee he energy demand, and in recen years he rend owards renewable energy sources is increasing. Alhough here are sudies ha include alernaive resuls in he lieraure, in he conex of neoclassical growh heory, economic growh depends on energy consumpion. In oher words, increasing energy consumpions increases economic growh. In our sudy, i is invesigaed wheher hermal, hydroelecric and geohermal energy consumpion affecs economic growh for 1965-015 periods. As a resul of applied uni roo ess, economic growh and hydroelecric energy consumpion variables were found o be saionary. However, he series of geohermal and hydroelecric energy consumpion are non-saionary. For his reason, non-saionary variables are de-rended by Hodrick-Pressco filering and now wo variables are saionary. he applied Granger causaliy es shows ha here is a one-way causal relaionship among hydroelecric and hermal energy consumpions owards o economic growh. Bu here is no causal relaionship beween growh and geohermal energy consumpion. he resuls of he variance decomposiion show ha he variable of economic growh is endogenous and ha hydroelecric energy consumpion is more effecive han hermal and geohermal energy consumpion on growh. he sudy hus achieves similar resuls wih lieraure sudies ha find ha energy consumpion has an impac on economic growh. In addiion, i suggess ha hydroelecric power is more effecive on economic growh. herefore, in order o suppor economic growh, i is necessary o furher increase he prioriy given o hydroelecric energy. * Bu çalışma, İKSAD ev sahipliğinde 11-14 Mayıs 017 arihinde Gazianep e düzenlenen AL FARABİ Kongresinde sunulmuşur.

1. GİRİŞ İnsan hayaını her alanında ihiyaç duyulan enerji, iş yapabilme ya da ısı üreebilme kaynağı olarak anımlanabilir. İnsanların var olduğu ilk çağlardan günümüze kadar olan süreçe, insanoğlunun ihiyaçlarının çeşilenmesiyle birlike enerji kaynakları ve kullanım alanları da buna bağlı olarak değişmişir. Sanayi devriminden sonra enerjiye duyulan ihiyaç her geçen gün daha da önemli bir hal alarak ükeiminde ve üreiminde arışlar meydana gelmişir. Sanayileşme ve nüfus arışına bağlı olarak enerjiye duyulan ihiyaç her geçen gün biraz daha yükselmişir. 1970 li yıllar öncesi enerji kaynakları mikarının fazla olması ve fiyaının ucuz olduğu durum yine 1970 li yıllarda yaşanan perol krizinden sonra enerji fiyalarının yükselmesi ile birlike ülkelerin ekonomik büyümelerini olumsuz bir şekilde ekileyerek yeni kaynaklar arayışına sürüklemişir. Ülkelerin büyümesinde enerji üreimindeki arışlar önemli bir yere sahipir. Enerji ükeimini karşılamak için enerji üreiminin yeersiz olduğu durumda enerji ükeimini karşılamak için enerji ihal edilmekedir. Enerjinin ihal edilmesi cari açığa neden olarak ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir eki emekedir. Günümüzde enerji, ülkeler için ekonomik fakörler arasında önemli bir girdi olarak yer almakadır. Enerjinin ülkeler açısından bu kadar önemli bir girdi olarak ele alınması, ülkelerin kı olan enerji kaynaklarını yöneebilmesi, kullanabilmesi için devleler arafından poliikalar gelişirilmekedir. Ülkelerin kullandıkları enerji kaynakları bir ülkenin ekonomik anlamda büyümesi, gelişebilmesi ve bu gelişmelerin isikrarlı olması için enerji üreimi, ükeimi ekonomik büyüme üzerinde oldukça büyük bir öneme sahipir. Bugün her alanda enerji kullanılmaka olup, her geçen gün nüfus arışına ve sanayileşmeye bağlı olarak enerjiye duyulan ihiyaç armakadır. Enerjiye duyulan ihiyacın armasıyla birlike ükeiminin arması ve buna bağlı kullanılmaka olan birincil enerji kaynaklarının üreimi ile ükeimi arasındaki dengesizlikler oluşmakadır. Dolayısıyla oluşurulan enerji poliikalarının kesinisiye uğramadan, düşük fiyalarla ve çevre kirliliğine neden olmadan insanlara enerjini ulaşırabilmesi ülkelerin enerji poliikalarının en önemli unsurlarını oluşurmakadır. Dünya da birincil enerji kaynaklarının eşi bir şekilde dağılmamış olması ve kı olması ülkeleri yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya sevk emişir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının uzun vadede ekonomik büyümeyi arıracağı düşünülmekedir. ürkiye enerji kaynakları açısından üreiğinden fazla ükeen bir ülke olduğundan enerjinin büyük bir kısmını dışarıdan sağlamakadır. Bu dışa bağımlılığı azalmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yaırımların arması gerekmekedir. Enerji açığını kapamak için dışarıdan enerji sağlanması, ürkiye için ekonomik büyümeyi olumsuz yönde ekilemekedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaırımlar yapılıp ve yapılan bu yaırımların isikrarlı bir şekilde devam emesi ürkiye nin dışa bağımlılığını azalarak ekonomik büyümesini arıracağı düşünülmekedir. Enerji ükeiminin ülkeler açısından bu kadar önemli bir girdi olarak kullanılması, ekonomik büyüme ile enerji ükeimi arasındaki ilişkiyi ikisadi analizler ile ele alan çalışmalarda da arışlar meydana gelmekedir. Bu konudaki yapılan çalışmaların amacı enerji ükeiminin ekonomik büyüme üzerindeki ekisini oraya koyarak bulunan ilişkiler ile birlike uygulanacak olan poliikaları ve yaırımları nasıl ekilediğini oraya koymakır. Yapılan araşırmaların sonuçları bir poliika önerisi olarak öne sürülmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak olan yaırımların arırılması ve kullanımının sağlanması ile birlike hayaa geçirilmesi ürkiye için ekonomik büyümeyi sağlayacakır. Çalışmamızda 1965-015 dönemleri arasında yıllık olarak ele alınan yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik büyüme üzerindeki ekisi araşırılmakadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından; ermik, jeoermal ve hidroelekrik enerjilerinin ükeimleri incelenerek, ürkiye ekonomisi üzerindeki ekisi Granger nedensellik ve VAR yönemi ile analiz edilmekedir. Birinci bölümde enerji, yenilenebilir enerji kaynakları ve ekonomik büyüme kavramlarına değinilecekir. İkinci bölümde lieraür çalışmasına yer verilerek enerji ükeimi ile ekonomik büyüme için yapılan çalışmalarda değişkenler arasındaki ilişkiler incelenecekir. Üçüncü bölümde kullanılan veriler hakkında ve kullanılacak olan yönemler hakkında bilgi verilerek ampirik bulgular açıklanacakır. Dördüncü bölümde ise sonuç kısmına yer verilerek ekonomik büyüme için yenilenebilir enerji kaynakları hakkında poliika önerileri sunulacakır. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 41

. ENERJİ, YENİLENEBİLİR ENERJİ VE EKONOMİK BÜYÜME KAVRAMLARI Enerji, yunan diline ai bir sözcükür ve anlam olarak iç, iş ve ergon olarak kullanılmakadır. Enerji iş yapabilme ve ısı üreebilme olarak anımlanabilir. İlkçağlardan günümüze kadar olan süreçe enerji ilk olarak insan emeğinden başlayarak insanların ihiyaçlarının çeşilenmesine ve eknolojik gelişmelere bağlı olarak gelişmeler kaydemişir.(demirbaş, 00:1). Enerji kaynaklarını iki kısımda inceleyebiliriz. Bunlar ise birincil ve ikincil enerji kaynakları olarak ele alınabilir. Birincil enerji kaynakları fosil enerji (kömür, perol, doğalgaz) kaynaklarıdır. İkincil enerji kaynakları ise yenilebilir enerji (hidroelekrik enerji, jeoermal, rüzgar vb.) kaynaklarıdır. Birincil enerji kaynaklarının dünyada kı oluşu ve eşi dağılmaması ülkelerin aran nüfus ve sanayileşmesine bağlı olarak ükeimi armaka olması yaırımcıları yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmekedir. Son dönemlerde dünyada enerji kılığının yaşanması ve üreilen enerjiden fazla enerji ükeilmesi ülkelerin yaşadığı problem haline gelmişir. Perol ve doğalgaz kullanımına aran alep ve özellikle sürekli yaşanan perol krizleri ile birlike fosil yakıların da fiyalarında meydana gelen arışlar ile beraberinde yaşanan sorunları oradan kaldırmak adına fosil yakı kullanımını azalmak amacıyla fosil yakıların yerine kullanılabilen alernaif ya da yenilenebilir enerji kaynaklarından biyoküle, güneş, jeoermal, rüzgar, hidroelekrik gibi enerji kaynaklarına olan önem her geçen gün biraz daha aramakadır. Genel olarak yenilenebilir enerji kaynakları kendini yenileyebilmeleri, hemen hemen her ülkede var olmaları, emininin kolay olması ve çevreye olan zararının fosil yakılara göre daha az olması orak özellik olarak kabul edilebilir. Biyoküle enerjisi doğanın ve insanın var olduğu ilk günlerden bu zamana kullanılan biyolojik kökenli enerji ürüdür ve hayvansal ile bikisel emenlere bağlı olarak doğal bir şekilde oraya çıkan organik emelli maddelerdir. En büyük biyoküleyi oluşuran sisemin içerisinde orman ekosisemi yer almakadır ve bu ekosisem içerisinde ağaçlar önemli bir yere sahipir. Ağaçların kendisi, kökleri, dalları gibi enerji ükeiminde kullanılması enerji için önemli bir yere sahipir. Orman ekosiseminin yanında arımsal faaliyeler, hayvansal kökenli elde edilen maddeler biyoküle enerjisini oluşurmakadır ve günümüzde yenilenebilir enerji kaynakları adı alında kullanılmakadır. Güneş enerjisi, güneş siseminin içerinde var olan hidrojenin helyum gazına geçişi ile meydana gelen ışın enerjisidir. Günümüzde güneş enerjisinin kullanım alanları da ihiyaca göre çeşilik gösererek sanayi ve evlerde sıcak su ihiyacının giderilmesinde, ısınmada ve son dönemlerde kullanımı yaygınlaşan güneş panalleri ile güneş ışınlarını kullanarak elekrik enerjisine dönüşürmek için kullanılmakadır. Su ya da dalga enerjisi olarak anımlanan hidroelekrik enerjisi yaygın olarak, nehirler üzerine barajlar inşa ederek, suyun poansiyel enerjisini elekrik enerjisine dönüşürmek sureiyle enerji elde edilmekedir. ürkiye de son dönemlerde HES projeleri ile hidroelekrik sanrallerinin yapımı hız kazanmışır. Hidroelekrik enerjinin yerli olması ve kendisini sürekli yenileyebilir olması ürkiye için büyük bir enerji kaynağı durumundadır. ürkiye konumu iibariyle ve jeolojik yapısı ile debisi yüksek bir çok nehir ve akarsulara sahipir. Debisi yüksek olan akarsular üzerine kurulan barajlar ile birlike su poansiyel olarak birikirilerek daha sonra biriken poansiyel enerjiyi kineik enerjiye çevirerek elekrik üreiminde kullanımında önemli bir yere sahipir. Rüzgar enerjisinin emel kaynağı güneşir. Güneşin yeryüzüne gönderdiği enerjinin küçük bir oranı rüzgar oluşumunu sağlamakadır. Güneşin dünyaya gönderdiği ışınlara bağlı olarak sıcaklık ve basınç farklılıkları ile hava akımı meydana gelmekedir. Meydana gelen rüzgar enerji üreiminde kullanılmakadır. Rüzgarın genel olarak yoğun olduğu bölgelerde rüzgar ürbinleri yerleşirilerek rüzgarın ekisiyle elekrik enerjisi elde edilemekedir. Jeoermal enerji yerkabuğunun belirli derinliklerinde meydana gelen yoğunlaşarak oluşmuş ısının çeşili sular ile birlike yeralında birikerek ya da yerüsüne çıkarak meydana gelmekedir. Jeoermal enerji yenilebilir enerji kaynakları arasında kendini yenileyebilmesi, çevreye olumsuz ekisi olmaması yönünde önemli bir alernaif enerji kaynağı kaynağı olarak görülmekedir. Jeoermal enerji günümüzde konuların ısıılmasında, besinlerin kuruulmasında, şeker sanayisinde ve çimeno yapımında yaygın olarak kullanılmakadır. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 4

Grafik 1 de ürkiye için 017 Şuba ayına ai kurulu elekrik enerjisi görsel olarak verilmişir. Yenilebilir enerji olarak ele alındığında kurulu elekrik enerjisi kaynakları hidroelekrik enerji baraj için %4,9, akarsu için %9,1 dir. Rüzgar enerjisi %7,5, güneş enerjisi ve jeoermal enerji %1,1 ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları için kurulu elekrik enerjisi %0,7 dir. Genel olarak kurulu elekrik enerjisini büyük çoğunlukla birincil enerji kaynaklarında oplanmışır (Kaynak : EİAŞ, 10.03.017). Grafik 1. ürkiye de Elekrik Enerjisi Kurulu Gücü -017 Şuba Sonu Kaynak: EİAŞ İkisa biliminin ilgilendiği ve ülkeler açısından önemli bir yere sahip olan ekonomik büyüme, ülkelerde yaşam düzenlerinin iyileşmesinde, oplumsal ve bireysel refah seviyesinin armasında ve ülkelerin performansını değerlendirmek açısından önemli bir yere sahipir. Ülkelerin ekonomik büyümelerini sağlaması için sahip oldukları kaynakları ekin bir şekilde kullanması, üreim hacmini arırması ve devamlılığı sağlaması ile birlike gerekli poliikaları uygulaması önemli bir unsurdur (Yardımcı, 006: 97). Diğer bir ifadeyle ekonomik büyüme kavramı ülkenin sahip olduğu üreim kapasiesinin arırılması ile birlike milli gelir olgusunun armasıdır ve reel ifadesi ise zenginleşme olarak ifade edilebilir (Özsağır, 008: 333). 3. LİERAÜR ARAMA Enerji ükeimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi konu alan çalışmalarda ekonomik büyüme ve enerji ükeimi arasında bazı çalışmalarda nedensellik bulunurken bazı çalışmalarda nedenselliğe raslanmamışır. İlk olarak ABD için yapılmış olan çalışmalar kısaca şu şekilde özelenebilir: Enerji ükeimi ve ekonomik büyüme için yapılan ilk çalışma 1978 yılında Kraf ve Kraf (1978) in 1947-1974 dönemleri için ABD de yapmış olduğu çalışmada, Sims nedensellik yönemini kullanarak ekonomik büyüme ile enerji ükeimini araşırmışlardır. Araşırmanın sonucunda ekonomik büyümeden enerji ükeimine doğru ek yönlü bir nedenselliğin olduğunu oraya konulmuşur. Akarca ve Long (1980) yılında ABD de 1973-1978 dönemleri için Granger nedenselliği ile ekonomik büyüme ile enerji ükeimi arasında bir nedensellik bulamamışlardır. Yapılmış olan bu çalışmalardan sonra benzer çalışmaların sayısında hızlı bir arış görülmekedir. Hamilon (1983) yılında, ABD de 1948-197 dönemlerini ele alarak Granger nedensellik sınamasını kullanarak enerji ükeimini değilde enerji fiyalarının ekonomik büyümenin nedeni olduğunu oraya koymuşur. Burbridge ve Harrison (1984) yılında ABD, Japonya, Almanya, İngilere ve Kanada için 1961-198 dönemleri ile Sims ekniğini kullanarak enerji fiyaının ekonomik büyüme üzerinde ekisi olduğunu bulmuşur. Yu ve Hwang (1984) yılında ABD için 1947-1979 dönem verilerini kullanarak Sims ekniği ile ekonomik büyüme için enerji ükeimine ek olarak isihdam değişkeninide ele almışır ve araşırma sonucunda isihdamdan enerji ükeimine ek yönlü nedensellik bulurken enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında bir nedensellik bulamamışır. Sern (1993) yılında ABD de 1947-1990 yılları arasında Granger nedensellik sınamasını kullanarak yapmış olduğu çalışmada enerji kullanımının ekonomik büyümenin bir nedeni olarak sonuca ulaşmışır. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 43

Filipinler ve Kore için yapılan birkaç çalışma su şekilde özelenebilir: Yu ve Choi (1985) yılında 1954-1976 yılları için Filipinler ve Kore Cumhuriyei için yapmış oldukları çalışmada Granger nedensellik ekniği ile Filipinlerde enerjiden ekonomik büyümeye, Kore Cumhuriyei nde ise ekonomik büyümenin enerjinin bir nedeni olduğunu oraya koymuşlardır. Oh ve Lee (004) yılında, Kore için 1970-1999 dönemleri ile Granger nedensellik esi ile enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında uzunda dönemde iki yönlü nedensellik bulurken kısa dönemde enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik oraya koymuşur. Glasure (00) yılında Kore için 1961-1990 dönemleri için Granger nedensellik yönemini kullanarak herhangi bir nedensellik bulamamışır. ayvan için yapılmış olan bazı çalışmalar da şunlardır: Hwang ve Gum (199) yılında ayvan için 1961-1990 dönemlerini Granger nedensellik sınamasını kullanarak gerçekleşirdikleri çalışmada iki yönlü nedensellik bulmuşlardır. Cheng ve Lai (1997) yılında ayvan için, 1955-1990 yılları ile Granger nedenselliğini Hsiao yönemi ile birlike ele alarak geri bildirim olmadan ekonomik büyümeden enerji ükeimine doğru bir nedensellik bulmuşlardır. Hindisan ve Pakisan gibi Asya ülkeleri için yapılan çalışmalar da söyle özelenebilir: Masih ve Masih (1996) yılında Hindisan, Pakisan, Endonezya, Malezya, Singapur ve Filipinler için 1955-1990 dönemleri ile Koenegrasyon ve Granger nedenselliği kullanarak enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında Hindisan, Pakisan ve Endonezya koenegre faka Malezya, Singapur ve Filipinlerde koenegrasyon durumunun olmadığına, Hindisan da nedensellik yönü enerjiden ekonomik büyümeye doğru olup, Pakisan ve Endonezya da ise ekonomik büyümeden enerji ükeimine doğru bir nedensellik bulunmuşur. Aqeel ve Bu (001) yılında yapmış olduğu çalışmada, Pakisan için 1955-1996 dönemlerini ele alarak Granger nedenselliğinin Hsiao yönemi ile nedenselliğin ekonomik büyümeden enerji ükeimine doğru olduğu sonucuna varmışlardır. Paul ve Bhaacharya (004) yılında Hindisan için koenegrasyon ve Granger nedenselliğini kullanarak enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında çif yönlü nedensellik bulmuşlardır. ürkiye de yapılmış birkaç çalışma ise şu şekilde özelenebilir: Alınay ve Karagül (005) yılında ürkiye için 1950-000 yıllarını kullanarak Granger nedensellik yönemi ile elekrik ükeimden büyümeye doğru bir nedensellik bulmuşur. Mucuk ve Uysal (009) yılında ürkiye için 1960-006 yılları için Granger nedensellik yönemini de kullanarak enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik bulmuşlardır. Sarı ve Soyaş 004 yılında ürkiye için yapmış oldukları çalışmada 1968-00 dönemleri için yine JJ koenegrasyon ve VECM kullanarak elekrik ükeiminden ekonomik büyümeye doğru ek yönlü bir nedensellik olduğu sonucuna varmışlardır. 1965-009 dönemlerini ele alarak ürkiye için çalışma yapan Yanar ve Kerimoğlu 011 yılında yine aynı yönemler ile enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru nedensellik sonucuna varmışlardır. opallı ve Alagöz 014 yılında yine ürkiye için 1970-009 dönemlerini ele alarak JJ koenegrasyon, VECM ve YVAR yönemini kullanarak ekonomik büyümeden elekrik ükeimine doğru nedensellik bulmuşlardır. Asafu-Adjaye 000 yılında Hindisan, Endonezya, ayland ve Filipinler için 1973-1995 dönemleri arasında Johansen-Juselius koenegrasyon ve vekör haa düzelme modelini kullanarak enerji kullanımından ekonomik büyümeye doğru nedensellik bulurken yine aynı ülkeler için 1971-1995 dönemleri için aynı esleri uyguladığında enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında çif yönlü nedenselliğe raslamışlardır. Ghali ve El-Sakka 004 yılında Kanada için 1961-1997 dönemleri için JJ koenegrasyon ve vekör haa düzelme modelini kullanarak Kanada için enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki nedenselliği enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru ek yönlü bir nedensellik bulmuşlardır. 015 yılında Lyke Nijerya için 1971-011 dönemleri için JJ koenegrasyon ve VECM kullanarak ulaşığı sonuç elekrik ükeiminin ekonomik büyümenin bir nedeni olduğu sonucuna ulaşmışır. Lieraürde yapılan çalışmalar genel olarak değerlendirildiğinde pek azı nedensel ilişki bulamamış veya çif yönlü ilişki bulmuşur. Çalışmalar ağırlıklı olarak ya enerjiden büyümeye, ya da büyümeden enerjiye doğru ek yönlü nedensellik bulmuşlardır. Ancak ekonomik büyüme ile enerjiyi ele alan bu çalışmalar incelendiğinde, enerji değişkeni büüncül olarak ek bir değişken olarak alınmışır. Çalışmamızda ise enerji ükeimini yenilenebilir enerji kaynakları olarak ayrı ayrı analize dahil ederek ekonomik büyüme üzerindeki ekisi araşırılmışır. Her bir yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik büyüme üzerindeki ekisini ele alan lieraür çalışması oldukça sınırlıdır. Bu anlamda çalışmamız lieraürdeki bu boşluğa bir açıklık geirmekedir. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 44

4. VERİ VE MEODOLOJİ Çalışmada 1965-015 dönemi için ermik, hidroelekrik ve jeoermal enerji ükeiminin ekonomik büyüme üzerinde ekili olup olmadığı araşırılmakadır. Bu amaçla enerji ükeim verileri Saisical Review of World Energy inerne siesinden, ekonomik büyüme verileri ise üik en alınmışır. Çalışmada kullanılan değişkenlerin durağanlıklarını es emek amacıyla lieraürde birçok birim kök esi kullanılmakadır (Sevükekin ve Çınar, 017). Bu eslerden bir anesi Dickey-Fuller (1979) esidir. Genişleilmiş Dickey-Fuller (Augmened Dickey Fuller, ADF) birim kök esin kullanılan en genel model yapısı şu şekilde sunulabilir: k y y 1 jy j j1 (1) Dikka edilirse haa erimindeki ookorelasyonu emizlemek amacıyla modele bağımlı değişkenin k ade gecikmeli değeri modele eklenmişir. Modele eklenmesi gereken k sayıdaki gecikme sayısı Akaike bilgi krieri, (AIC) ve Schwarz bilgi krieri (SIC) gibi yaklaşımlar ile belirlenmekedir (Ng ve Perron, 1995). Said ve Dickey (1984) ise gecikme sayısı ile örneklem hacmi arasında deerminisik bir ilişki olduğunu bulmuşlardır. Phillips ve Perron (1988) birim kök esinde haa eriminin emiz-dizi olmadığını varsayıldığından, Dickey-Fuller eslerine bir düzelme fakörü eklenmekedir. Z (ˆ 1 1) CF () Burada CF düzelme fakörüdür ve aşağıdaki gibi hesaplanmakadır: (y 1 y 0.5(s s ) CF (3) 1) / s Burada uzun dönem varyansını gösermekedir. Phillips ve Perron (1988) esi şu şekilde anımlanmakadır: Z 1/ (s s ) y 1 1/ y 1 (ˆ 1 1) (1/ ) s s Andrews (1991) çalışmasında 1/ 3 (4) ile göserilen gecikme parameresinin uarlılığı için iken ( ) olması gerekiğini varsaymakadır. Schwer (1989) Phillips-Perron esindeki boyu çarpıklığının düzelilmesi durumunda ADF esine göre daha güçlü olduğunu gösermekedir. ADF(1979) ve PP(1988) birim kök eslerinde sıfır hipoezi serinin durağan-dışı olduğunu, buna karşın alernaif hipoez serinin durağan olduğunu gösermekedir. Üçüncü olarak üzerinde durulacak birim kök esi ise Kwiakowski, Phillips, Schmid ve Shin (KPSS) (199) dir. KPSS(199) çalışmalarında birim kök hipoezinin kurulumunu değişirerek birim kök esinin gücünün arığını ileri sürmüşleridir. KPSS esinin amacı yine serileri deerminisik bileşenleri arındırarak birim kök esi gerçekleşirmekir. KPSS esi için ahmin edilen modeller aşağıdaki gibidir: y (5) w w w u (6) 1 Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 45

Burada, iid (0, ) w model için rassal yürüyüş süreci, deerminisik rend, dur. KPSS esinin ilk aşaması edilen haaları hesaplamakır. y durağan haalar ve serisinin kesme ve rend üzerine regresyonundan elde u ise S e 1 =1,,3,..., için (7) ve daha sonra LM esi aşağıdaki gibi hesaplanır: LM S / s ( ) (8) 1 Burada, s 1 1 1 ( ) e w(s, ) e e olarak anımlanır. giderken s1 s1 s s ( ) için ( 1/ ) oranıyla hesaplanmak mümkündür. nin uarlı bir ahminini Dördüncü olarak Ng and Perron (001) birim kök esi üzerinde durulacakır. Perron-Ng (1996) ve Ng and Perron (001), haaların kökü birim daireye yaklaşığında (-1 e yaklaşığında) haalarda meydana gelen örneklem çarpıklığının üsesinden gelen yeni bir es önermişlerdir. Ng- Perron (001) esi rendden arındırılmış GLS emeli dör es içermekedir. Bu esler; Phillips-Perron esinin modifiyesi, Bhargava isaisiğinin modifiyesi, Philips-Perron esi ve ERS Poin Opimal esleridir. Bu esler Ng and Perron arafından ileri sürülen M-esleri olarak bilinirler. Z 1 1) MZ Z ( / )(ˆ (9) Z 1 1 1/ MSB ( y /s ) (10) 1/ Z (1/ )( y 1 1 /s ) 1 1) MZ (ˆ (11) Ng-Perron esinde kullanılan son es ise MP olarak bilinen ERS Poin Opimal isaisiğinin modifiyesidir. MP seride kesme veya kesme ve rend olmasına göre iki şekilde göserilebilir. İlkinde eğer seride kesme varsa MP aşağıdaki gibi hesaplanır: MP c ~ y c ~ /s (13) 1 1 1 y AR Eğer seride kesme ve rend varsa da MP aşağıdaki gibi hesaplanabilir: MP c ~ y (1 c) ~ /s (14) 1 1 1 y AR Ng-Perron birim kök eslerinden MZa ve MZ eslerinde sıfır hipoezi birim kökü, alernaif hipoez ise serinin durağanlığını gösermekedir. Buna karşın MSB ve MP birim kök eslerinde ise sıfır hipoezi serinin durağan olduğu iken alernaif hipoez birim kök olduğudur. Değişkenler durağan-dışı ise, serileri durağanlaşırmak için fark alma yaklaşımı kullanılabilir. Faka fark alma işlemi değişkenin yapısındaki dinamik yapının bozulmasına sebep olduğu için durağanlaşırılması için alernaif yaklaşımlar kullanılabilir. Bu yaklaşımlardan birisi Hodrick- Pressco (1980) (HP) filrelemesidir. Hodrick-Presco (1980) (HP) filresi, makroekonomide, özellikle de gerçek iş döngüsü eorisinde, bir zaman dizisinin çevrimsel bileşenini ham verilerden Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 46

kaldırmak için kullanılan maemaiksel bir araçır. Bu yaklaşımla bir zaman serisinin düzgünleşirilmiş eğrisi elde edilir. İş çevrimleri analizinde ilk aşama, incelenecek zaman serisinin, eğilim bileşeninden ayrışırılarak durağan hale geirilmesidir (Alp vd. 011). HP filresi, bir zaman serisindeki eğilim ve devresel hareke bileşenlerini şu formu minimize edecek şekilde seçer: 1 1 y 1 1 Min (15) Burada örneklem hacmi, düzgünleşirme parameresidir ve verilerim ölçüm sıklığına göre değerler almakadır. Örneğin yıllık ölçülen verilerde 100, çeyrek yıllık veriler için 1600, aylık verilerde 14400 gibi değer almakadır. Değişkenler arasındaki nedensellik yapıları araşırılırken lieraürde sıklıkla başvurulan eslerden birisi Granger (1969) esidir. Granger (1969) nedensellik esi uygulanırken kullanılan model şu şeklindedir: k k Y1 0 1jY1 j jy j 1 j1 j1 k k Y 0 1jY 1 j jy j j1 j1 Eğer (16) (17) j 1,,..., k için H0 : j 0 hipoezi red edilemiyorsa Benzer biçimde değildir. Y, Y 1 j 1,,..., k için H0 : 1j 0 hipoezi red edilemiyorsa nin Granger nedeni değildir. Y 1, Y nin Granger nedeni Her bir seri için nedensellik ilişkileri oraya konuldukan sonra Vekör ooregresyon (VAR) modeli oluşurulmakadır. Vekör ooregresyon (VAR) modeli çok değişenli zaman serileri modellerinin analizi için çok kolay ve kullanışlı analiz yönemlerinden birisidir. VAR modelleri ek değişenli ooregresif modellerin bir dinamik çok değişenli uzanısı olarak anımlanabilir. VAR modelleri serilerdeki dinamik yapının analiz edilmesi ve kısa dönemli önraporlamalarda kullanılması sebebiyle özellikle finansal serilerin analizinde ercih edilmekedir. VAR modelinin ahmin edilmesinden sonra elde edilen paramereler yorumlanmamakadır. Aksine sisemin ahmininden elde edilen arıkların analizine geçilerek, geleceğe yönelik yorumlar yapılabilir (arı ve Bozkur, 006:5). Bu amaçla modelde yer alan değişkenlerin haa erimleri kullanılarak ekiepki fonksiyonları ve varyans ayrışırma analizleri kullanılmakadır. Bu analizlerle meydana gelen şokların değişkenler üzerindeki ekileri görülmüş olacakır. Böyle bir durumda değişkenler arasındaki ikisadi ilişkiler daha iyi açıklanabilecekir. Eğer bir değişkenin haa erimine ilişkin şok, diğer değişkenin ileriye yönelik ahmin haası varyansını açıklayabiliyor ise, ilgili değişken içsel olarak değerlendirilebilir (Enders, 004: 7-80). Kurulacak VAR modeli genel olarak 1,,3,..., için aşağıdaki gibi sunulabilir: X 0 1 X 1 X... k Xk (18) X Burada, m endojen değişkenli süun vekörüdür. Çalışmada dör değişken olduğundan m=4 olacakır. ise m boyulu ve kovaryans marisiyle özdeş bağımsız normal dağılmakadır (Weliwia ve Ekanayake, 1998: 119-19). 5. AMPİRİK BULGULAR Enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkileri oraya koymak için öncelikle birim kök esi sonuçları ablo 1 de sunulmakadır. ablo 1 de Genişleilmiş Dickey-Fuller (ADF) birim kök sınamasında haa eriminin emiz dizi olmasını sağlamak amacıyla, ahmin edilen modele dahil edilen gecikme sayısı Akaike bilgi krieri (AIC) ve Lagrange çarpanları (LM) esi bir arada değerlendirilerek Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 47

belirlenmişir. Ayrıca uygun model yapısı ise hiyerarşik yaklaşıma göre gerçekleşirilmişir (Sevükekin ve Çınar, 014). ablo 1: Birim Kök esleri Sonuçları ADF PP KPSS Ng-Perron MZa MZ MSB MP GRW -7.173 a (0) -7.176 a (1) 0.1980-4.981 a -3.534 a 0.1415 0.9808 GEO -4.438 a (5) -1.9180 c (3) - - - - - HYDR -6.4363 a (0) -6.8990 a (11) - - - - - HER -5.7869 a (5) -4.5485 a () 0.0355-0.6301 a -3.117 a 0.1557 1.1876 No: Paranez içerisindeki değerler modele eklenen bağımlı değişkenin gecikmeli değerleri sayısını gösermekedir. a 0.01 düzeyinde anlamlıdır, b 0.05 düzeyinde anlamlıdır, c 0.10 düzeyinde anlamlıdır. GRW serisi için ahmin edilen uygun model kalıbı kesmeli ve rendsiz model olarak bulunmuşur ve bağımlı değişkenin sıfır ane gecikmeli değeri modele eklendiği görülmekedir. Diğer bir ifadeyle haa erimi emiz dizi süreci sergilemekedir. Jeoermal enerji ükeimi değişkeni için seri orijinal düzeyde durağan-dışı iken*, HP uygulandıkan sonra kesmesiz ve rendsiz model çerçevesinde durağanlaşığı görülmekedir. Hidroelekrik enerji ükeimi ise kesmesiz ve rendsiz model çerçevesinde durağan bulunmuşur. ermik enerji ükeimi serisine HP uygulandıkan sonra kesmeli ve rendsiz modelin uygun olduğu belirlenerek durağanlaşığı görülmekedir. Her dör zaman serisi için de Phillips-Perron birim kök esi sonuçları incelendiğinde ADF esini deseklediği görülmekedir. KPSS birim kök esi sadece iki seriye uygulanabilmişir. Bunun sebebi büyüme ve ermik enerji ükeimi değişkeninin kesmeli ve rendsiz yapıda olması, buna karşın, jeoermal enerji ve hidroelekrik enerji ükeimi serileri için ise kesmesiz ve rendsiz yapıda olmasından kaynaklanmakadır. Birim kök esi sonuçları incelendiğinde hem ekonomik büyüme hem de ermik enerji ükeimi serileri için sıfır hipoezinin red edilemediği görülmekedir. KPSS birim kök esinde hipoezler ers yönlü kurulduğundan, elde edilen sonuç ADF ve PP birim kök eslerini deseklemeke, yani serilerin durağan olduğunu gösermekedir. Son olarak Ng-Perron birim kök esi, aynı KPSS esinde olduğu gibi enazından kesmeli modele uygulanabilmekedir. İlaveen Ng-Perron birim kök eslerinden ilk ikisi için sıfır ve alernaif hipoezleri ADF ve PP eslerinde olduğu gibi iken, son ikisi KPSS esindeki gibidir. O halde Ng-Perron birim kök eslerinin her dördü de büyüme ve ermik enerji ükeimi değişkenlerinin durağan olduğunu gösermekedir. Çalışmada kullanılan zaman serileri durağan olduklarından, değişkenler arasında incelenecek nedensellik sınaması, Granger (1969) arafından ileri sürülen anıma göre araşırılacakır. Dolayısıyla uygulanacak es sonucunda bir değişken diğer değişkenin Granger nedenidir ya da Granger nedeni değildir sonucuna varılacakır. Değişkenler arasındaki ilişkinin belirlenmesinde kurulan VAR modelindeki gecikme sayısı önemlidir. Gecikme sayısı belirlenmesinde ise; FPE (Final Predicion error), AIC (Akaike Informaion Crierion), SIC (Schwarz Informaion Crierion) ve HQ (Hannan Quinn Informaion Crierion) krierleri kullanılarak kullanılmışır. Buna göre ablo de Granger (1969) nedensellik esi iki durum için gerçekleşirilmişir. Bunlardan birincisi ablo nin A kısmında değişkenler ikili gruplar halinde ele alınmaka, B kısmında ise değişkenler çoklu olarak dikkae alınmakadır. Bağımlı Değişkenler ablo : Granger Nedensellik Sonuçları Bağımsız Değişkenler KISIM A GRW GEO HYDR HER GRW - 0.16 (0.8849) 3.3513 b (0.080) 8.164 a (0.006) GEO.6458 c - - - (0.08) HYDR 0.488 - - - (0.6960) HER 0.311 - - - * İsenildiğinde sonuçlar verilebilir. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 48

(0.5737) KISIM B GRW GEO HYDR HER GRW - 0.4631 (0.8530).6493 b (0.030) 3.0679 b (0.015) GEO 1.414 - - - (0.376) HYDR 0.6345 - - - (0.736) HER 0.6699 (0.6956) - - - No: Kısım A için Büyüme-Jeoermal elekrik değişkenleri için 1 gecikme, Büyüme-Hidroelekirk değişkenleri için 3 gecikme, Büyüme-ermik elekrik değişkenleri için 1 gecikmeye göre esler uygulanmışır. Kısım B için 7 gecikme uygun bulunmuşur. Paranez içerisindeki değerler marjinal anlamlılık düzeyini (Probabiliy) gösermekedir. a 0.01 düzeyinde anlamlıdır, b 0.05 düzeyinde anlamlıdır, c 0.10 düzeyinde anlamlıdır. ablo incelendiğinde hem Kısım A hem de Kısım B için enerji ükeimi değişkenlerinden hidroelekrik ve ermik enerji ükeimlerinin büyümenin Granger nedeni olduğu bulunmuşur. Ancak jeoermal enerji ükeiminin büyümenin Granger nedeni olmadığı görülmekedir. ersine sadece Kısım A için büyümenin jeoermal enerji ükeimin ancak %10 düzeyinde nedeni olduğu elde edilmişir. Dolayısıyla değişkenler arasındaki nedensellik akışları Şekil 1 de verilmekedir. Büyüme Jeoermal Hidroelekrik ermik Şekil 1: Nedensellik Yönleri Şekil 1, ablo den elde edilen sonuçların grafiksel olarak göserimidir. Buna göre beklendiği gibi ermik enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik sözkonusudur. İlaveen hidroelekrik ükeiminden de ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik olduğu görülmekedir. Dolayısıyla çalışma lieraürde; Hamilon (1983), Burbridge ve Harrison (1984), Yu ve Choi (1985), Sern (1993), Masih ve Masih (1996), Oh ve Lee (004), Alınay ve Karagül (005) ve Mucuk ve Uysal (009) çalışmalarını deseklemekedir. 5.1. Vekör Ooregresyon ahminleri Nedensellik analizleri sonrasında VAR model ahminine geçilebilir. VAR modeli ahmin sürecinde ilk aşama modelde kullanılacak opimal gecikme uzunluğunun belirlenmesidir. Ampirik uygulamalarda VAR modeline eklenecek gecikmenin sayısının ne olacağı bilinmemekedir. Dolayısıyla formel bir yaklaşımla belirlenmesi gerekmekedir. Gecikme uzunluğunun opimal bir şekilde seçilmemesi emelde bir spesifikasyon haasına neden olmakadır. VAR modeline eklenecek gecikme uzunluğu olması gerekenden fazla seçilirlerse paramereler gerçeke olduklarından daha yüksek değerler alırlar. Yani aşırı paramereleşme sorunu oraya çıkar (Seddighi vd. 000:300). Aksine gecikme sayısı olması gerekenden kısa seçildiğinde ise modelde bir spesifikasyon haası yapılmış olacakır. Bu sebeplerden öörü VAR modeline eklenecek gecikme sayısı belirlenirken; FPE (Final Predicion error) ve AIC (Akaike Informaion Crieria) krierleri kullanılmışır. Buna göre çalışmada FPE ve AIC krierlerine göre VAR(7) modeli uygun model olarak belirlenmişir. VAR modelinde paramere yorumu yapılamamakadır. Bu nedenle ahmin sonuçlarına yer verilmemişir. Bunun yerine VAR modelinin dinamik yapısını yorumlamada eki-epki fonksiyonları ve varyans ayrışırması araçları kullanılmakadır. 5.. Eki-epki Fonksiyonları Eki-epki fonksiyonları oraya çıkacak şok ekisine karşı diğer değişkenlerin bu şoka gösereceği epkileri yansımakadır. ablo 3 sırasıyla Büyüme, Hidroelekrik, Jeoermal ve ermik elekrik ükeimi serilerinin 10 dönem için epkilerini gösermekedir. ablo 3 e her bir elekrik ükeimi serisinde meydana gelecek bir poziif şokun büyüme üzerindeki ekileri göserilmekedir. Buna göre büyüme değişkeninde meydana gelen %1 lik şok ekisine karşın 1. dönemde büyüme serisi yaklaşık Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 49

%3.08 armakadır. Bu eki. dönemde %0.4 e düşmeke ve sonraki dönemlerdeki ekisi bazı dönemlerde negaif bazı dönemlerde ise sıfıra yaklaşmakadır. Dönem ablo 3: Eki-epki Fonksiyonları Sonuçları GRW nın epkisi: GRW in epkisi: GRW ın epkisi: GRW ün epkisi: GRW HYDR GEO HER 1 3.08395 a.04148 a 0.131531 1.640737 a 0.44496-1.7006-0.1334 c -1.857 3-0.9653-0.09153-0.8054-1.33368 4 0.439-1.51866 0.5417-0.00744 5-0.57087 0.313157-1.95941-1.0070 6-0.13853 0.553908-0.1435 0.713506 7.586 0.08833-1.8033-0.0861 8 0.4533.341133 1.8690-0.61618 9 -.47971-1.3787-0.36059 1.907041 10-0.76489 1.086351-1.85315-1.96853 No: a 0.01 düzeyinde anlamlıdır, b 0.05 düzeyinde anlamlıdır, c 0.10 düzeyinde anlamlıdır. ablo 3 ün ikinci kısmında Hidroelekirik ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik poziif şok 1. dönemde büyüme serisini yaklaşık %.04 poziif yönde ekilemekedir. Bu eki büyüme üzerinde. ve sonraki dönemlerde çoğu zaman bir azalmaya neden olmakadır. Ancak ablo 3 incelendiğinde şokun özellikle birinci dönemde poziif ve anlamlı bir ekiye sahip olduğu görülmekedir. ablo 3 ün üçüncü kısmında jeoermal enerji ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik poziif şok 1. Dönemde büyüme serisini yaklaşık %0.13 poziif yönde ekilemekedir. Son olarak ablo 3 ün son kısmında ermik enerji ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik poziif şok 1. dönemde büyüme serisini yaklaşık %1.64 poziif yönde ekilemekedir. Ancak ablo 3 incelendiğinde şokun özellikle birinci dönemde poziif ve anlamlı bir ekiye sahip olduğu görülmekedir. Şekil her bir değişkene ilişkin ablo 3 e bulunan eki-epki sonuçlarının grafiksel olarak göserimini sunmakadır. Şekil de verilen ilk grafik büyüme değişkeninde meydana gelen %1 lik şok ekisine karşılık büyüme serisinin davranışlarını grafiksel olarak yansımakadır. Büyümenin Büyümeye epkisi Büyümenin Hidroelekrik ükeimine epkisi 10 10 5 5 0 0-5 -5-10 -10-15 1 3 4 5 6 7 8 9 10-15 1 3 4 5 6 7 8 9 10 Büyümenin Jeoermal ükeimine epkisi Büyümenin ermik ükeimine epkisi 10 10 5 5 0 0-5 -5-10 -10-15 1 3 4 5 6 7 8 9 10-15 Şekil : Eki-epkilerin Grafiksel Göserimi 1 3 4 5 6 7 8 9 10 Şekil deki ikinci grafik hidroelekrik ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik şok ekisine karşılık büyüme serisinin davranışlarını grafiksel olarak yansımakadır. Üçüncü grafik jeoermal Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 50

enerji ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik şok ekisine karşılık büyüme serisinin davranışlarını grafiksel olarak yansımakadır. Dördüncü grafik ise ermik enerji ükeimi değişkeninde meydana gelen %1 lik şok ekisine karşılık büyüme serisinin davranışlarını grafiksel olarak yansımakadır. Dikka edilirse her dör grafike de enerji değişkenleri ve büyüme serisinde meydana gelecek rassal şoka karşılık birinci dönemde ararken, sonraki dönemlerde düşmekedir. Ancak bu eki jeoermal enerji ükeiminde en azdır. Bu sonuç dolaylı olarak jeoermal enerji ükeiminden büyümeye doğru bir nedensellik olmadığını eyi emekedir. 5.3. Varyans Ayrışırma Fonksiyonları Varyans ayrışırma bir değişkenin varyansında bir değişme olduğunda, bu değişmenin kaynağının ne kadarının ilgili değişken, ne kadarının ise diğer değişkenlerden kaynaklandığını oraya koymak için önemli bir araçır. ablo 4 her bir değişkenin varyansında meydana gelen değişmenin kaynağını gösermekedir. ablo 4: Büyümenin Varyans Ayrışırma Sonuçları Dönem Sandar Haa GRW HYDR GEO HER 1 4.048058 58.0395 4.88905 0.643708 16.4800 4.788079 4.339 30.0386 0.749308 6.70761 3 5.1677 40.45541 6.61737.863978 30.0635 4 5.390999 37.0464 30.44113 5.166007 7.188 5 5.860051 3.43611 5.81184 15.78899 5.96306 6 5.93180 31.70666 5.93434 15.57681 6.7819 7 6.47911 38.7674 1.75545 17.05083.46699 8 7.177448 31.95556 31.83968 17.15941 19.04535 9 7.958167 35.708 9.1040 13.96107 1.345 10 8.5094 3.03585 6.03498 18.0046 3.9490 ablo 4 e büyüme değişkeninin varyansında meydana gelen değişmenin kendisi ve diğer değişkenler arafından açıklanma oranı verilmekedir. Buna göre, 1. dönemde büyüme serisinin varyansında meydana gelen değişmenin %58.04 ü 10. Dönem sonunda ise %3 si kendisi arafından açıklanmakadır. Dolayısıyla ekonomik büyüme değişkeninin endojen olduğunu açıkça oraya koymakadır. İlaveen dikka edilecek bir durum olarak büyüme değişkeninin varyansının kaynağı zaman içerisinde kendisinden çok diğer değişkenlere bağlı olduğudur. Büyüme değişkeninin ikinci dönemde varyansında meydana gelen değişmenin %4.34 ü kendisi, %30.0 si hidroelekrik ükeimi, %0.75 i jeoermal enerji ükeimi ve %6.71 i ise ermik enerji ükeimi arafından açıklanmakadır. ablo 4 de görüldüğü üzere zaman içerisinde hidroelekrik enerjisi ükeiminin büyüme üzerindeki ekisi armakadır. Benzer durum jeoermal enerji ükeimi içinde geçerli olsa da hidroelekrik ükeimi kadar değildir. Varyans ayrışırma fonksiyonu analiz edilirken bulunan sonuçlar ablo ve ablo 3 e sunulan nedensellik sonuçlarını deseklemekedir. 4. SONUÇ Bireysel veya ekonomik yaşamın her alanında enerji kullanılmakadır. Bu enerji kullanımı her geçen gün daha da önemli bir hal alarak ükeiminde ve üreiminde arışlar meydana gelmişir. Ülkelerin büyümesinde de enerji önemli bir yere sahipir. Enerji ükeimini karşılamak için enerji üreiminin yeersiz olduğu durumda enerji ükeimini karşılamak için enerji ihal edilmekedir. Enerji açığını kapamak için dışarıdan enerji sağlanması, ekonomik büyümeyi olumsuz yönde ekilemekedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaırımlar yapılıp ve yapılan bu yaırımların isikrarlı bir şekilde devam emesi ekonomik büyüme üzerinde olumlu eki yaraacakır. Çalışmamızda 1965-015 dönemleri arasında yıllık olarak ele alınan yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik büyüme üzerindeki ekisi araşırılmakadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından; ermik, jeoermal ve hidroelekrik enerjilerinin ükeimleri incelenerek, ürkiye ekonomisi üzerindeki ekisi Granger nedensellik ve VAR yönemi ile analiz edilmekedir. Çalışmada kullanılan değişkenlere Hodrick-Presco (HP) uygulandıkan her bir seriye birim kök esleri uygulanmışır. Nihayeinde üm seriler durağan bulunmuşur. Daha sonra enerji değişkenleri Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 51

ile büyüme arasında Granger nedensellik sınaması uygulanmışır. Nedensellik esi sonucunda, enerji ükeimi değişkenlerinden hidroelekrik ve ermik enerji ükeimlerinin büyümenin Granger nedeni olduğu bulunmuşur. Ancak jeoermal enerji ükeiminin büyümenin Granger nedeni olmadığı görülmekedir. ersine sadece büyümenin jeoermal enerji ükeimin ancak %10 düzeyinde nedeni olduğu elde edilmişir. ermik enerji ve hidroelekrik ükeiminden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik sözkonusudur. Dolayısıyla çalışma lieraürde; Hamilon (1983), Burbridge ve Harrison (1984), Yu ve Choi (1985), Sern (1993), Masih ve Masih (1996), Oh ve Lee (004), Alınay ve Karagül (005) ve Mucuk ve Uysal (009) çalışmalarını deseklemekedir. Son olarak ahmin edilen VAR modeli sonucunda hesaplanan eki epki ve varyans ayrışırma sonuçları incelendiğinde her dör grafike de enerji değişkenleri ve büyüme serisinde meydana gelecek rassal şoka karşılık birinci dönemde ararken, sonraki dönemlerde düşmekedir. Ancak bu eki jeoermal enerji ükeiminde en azdır. Bu sonuç dolaylı olarak jeoermal enerji ükeiminden büyümeye doğru bir nedensellik olmadığını eyi emekedir. Varyans ayrışırma sonuçları da ekonomik büyüme değişkeninin endojen olduğunu açıkça oraya koymakadır. KAYNAKÇA Alemdağ, D. S., (1980), Manual of Daa Collecion and Processing for he Developmen of Fores Biomass Relaionships, Peawawa Naional Fores Insiue, Canadian Fores Service, Informaion Repor PI-X-4, 38 p. Alp, H. vd. (011), ürkiye İçin Hodrick-Presco Filresi Düzgünleşirme Parameresi ahmini, ürkiye Cumhuriye Merkez Bankası Ekonomi Nolari, No. 011-03. Alınay Galip, Karagöl Erdal, (004), Srucural Break, Uni Roo and he Causaliy Beween Energy Comsumpion and GDP in urkey, Energy Economics, 6, s. 985-994. Alınay Galip, Karagöl Erdal, (005), Elecriciy consumpion and economic growh: Evidence from urkey, Energy Economics, 6, s. 849-856. Aqell Anjum, Bu Mohammad Sabihuddin (001), he Relaionship Beween Energy Comsupion and Economic Growh in Pakisan, Asia-Pasific Developmen Journal, 8(), s. 101-110. Asafu-Adjaye, J. (000), he relaionship beween energy consumpion, energy prices and economic growh: ime series evidence from Asian developing counries, Energy Economics, (6), 615-65. Bhargava, A., On he heory of esing for Uni Roos in Observed ime Series, Review of Economic Sudies, 53, 1986. Burbridge John, Harrison Alan (1984), esing for he Effec of Oil-Price Rises Using Vecor Auoregressions, İnernaional Economic Review, 5(), s. 459-484. Cheng Benjamin, Lai in (1997), An Invesigaion of Coinegraion and Causaliy Beween Energy Comsumpion and Economic Aciviy in aiwan Province of China, Energy Economics, 19, s. 435-444. Çengel, Yunus A. (003), Dünyada ve ürkiye de Jeoerma, Rüzgar ve Diğer Yenilenebilir Enerjilerin Kullanımı, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu, MMOB, 3-4 Ekim Kayseri, s.1-14. Demirbaş, Lüfiye (00), ürkiye de Enerji Sekörü, Sekörün Problemleri, Avrupa Birliği ve ürkiye de Enerji Poliikaları, Süleyman Demirel Üniversiesi, Sosyal Bilimler Ensiüsü, İkisa Anabilim Dalı, Bilim Uzmanlığı ezi, Ispara. Dickey, D. A. and W. A. Fuller, (1979), Disribuion of he Esimaors for Auoregressive ime Series wih a Uni Roo, Journal of he American Saisical Associaion, Vol. 74, No. 366, pp. 47-431. Enders, W. (004), Applied Economeric ime Series, New York: John Wiley & Sons, Inc. Erol Ümi, Yu Eden (1987), On he Casual Relaionship Beween Energy and Income for Indusrialized Counries, Inernaional Research Journal of Finance and Economics, 0, s. 17-179. Ghali, K. H., & El-Sakka, M. I.. (004). Energy use and oupu growh in Canada: A mulivariae coinegraion analysis. Energy Economics, 6(), 5-38. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 5

Glasure Yong U. (00), Energy and Naional Income in Korea: Furher Evidence on he Role of Omied Variables, Energy Economics, 4, s. 355-365. Güneş Enerjisi ve eknolojileri hp://www.eie.gov.r/yenilenebilir/g_enj_ekno.aspx (9.03.017) Gürsoy, Umur (004), Enerjide oplumsal Maliye ve emiz Yenilenebilir Enerji Kaynakları, ürk abipler Birliği Yayınları, Ankara. Hamilon James (1983), Oil and he Macroeconomy since World war II, he Journal of Poliical Economy, 91(), s. 8-48 Hodrick, R.J. ve E.C. Presco (1980): Poswar U.S. Business Cycles: An Emprical Invesigaion, Carnegie-Mellon Universiy Working Paper, No. 451. Hwang Dennis, Gum Burel (199), he Casual Relaionship Beween Energy and GNP: he Case of aiwan, Journal of Energy and Developmen, 16(), s. 19-6. Karayılmaz Selman, Saraçoğlu Nedim, Çabuk Yıldız, Kur Rıfa, (011), Biyokülenin ürkiye de Enerji Üreiminde Değerlendirilmesi, Barın Üniversiesi, Orman Endüsri Mühendisliği Bölümü, Orman Mühendisliği Bölümü, Barın Orman Fakülesi Dergisi, Cil 13 Sayı 19, s. 63-75, ISSN: 130-0943, EISSN: 1308-5875,Barın. Koçak, Ali (001), ürkiye de Jeoermal Enerji Aramaları ve Poansiyeli, ürkiye III. Enerji Sempozyumu 5-6 Aralık, Küreselleşmenin Enerji Seköründe Yapısal Değişim Programı ve Ulusal Enerji Poliikaları, MMOB, EMO, Ankara. Kraf J. ve Kraf A.(1978), On he Relaionship Beween Energy and GNP, Journal of Energy and Developmen, 3, s. 401-403 Külekçi, Özlem Candan. "Yenilenebilir enerji kaynakları arasında jeoermal enerjinin yeri ve ürkiye açısından önemi." Ankara Üniversiesi Çevre Bilimleri Dergisi 1. (009): 83-91. Kwiakowski, D., P. C. B. Phillips, P. Schmid ve Y. Shin, esing he Null Hypohesis of Saionariy Agains he Alernaive of a Uni Roo, Journal of Economerics, 54, 199. Lyke, B. N. (015). Elecriciy consumpion and economic growh in Nigeria: A revisi of he energygrowh debae. Energy Economics, 51, 166-176. Masih Abul, Masih Rumi (1996), Energy Consumpion, Real Income and emporal Causaliy: Resuls From a Muli-Counry Sudy Based on Coinegraion and Error-Correcion Modelling echniques, Energy Economics, 18(3), s.165-183. Mucuk Mehme, Uysal Doğan (009), ürkiye ekonomisinde Enerji ükeimi ve Ekonomik Büyüme Maliye Dergisi, 157, s.105-115. Ng, S. ve P. Perron, Lag Lengh Selecion and he Consrucion of Uni Roo ess wih Good Size and Power, Economerica, 69, November 001 Ng, S. ve P. Perron, Uni Roo ess in ARMA Models wih Daa-Dependen Mehods for he Selecion of he runcaion Lag, Journal of he American Saisical Associaion, 90, Mach 1995. Oh Wankeun, Lee Kihoon (004), Casual Relaionship Beween Energy Comsupion and GDP Revisied: he Case of Korea 1970-1999, Energy Economics, 6, s. 54-59. Özsağır Arif (008), Dünden Bugüne Büyümenin Dinamiği, KMU İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl: 10, Sayı: 14, Haziran 14/008, s.333-347. Paul Shyamal, BHAACHARYA Rabindra N (004), Casualiy Beween Energy Comsupion and Economic Growh in India: A Noe on Conflicing Resul, Energy Economics, 6,s. 977-983. Perron, P., ve S. Ng, Useful Modificaions o Some Uni Roo ess wih Dependen Errors and heir Local Asympoic Properies, he Review of Economic Sudies, 63, July 1996. Phillips, P. C. B. ve P. Perron, esing for a uni Roo in ime Series Regression, Biomerika, 75, 1988. Sari, R., & Soyas, U. (004). Disaggregae energy consumpion, employmen and income in urkey. Energy Economics, 6(3), 335-344. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 53

Sevükekin, M. ve M. Çınar, (017), Ekonomerik Zaman Serileri Analizi: EViews Uygulamalı, Bursa: Dora Yayıncılık. Sern David (1993), Energy Use and Economics Growh in he USA, A Mulivariae Approach, Energy Economics, 15(), s. 137-150. arı, R. ve H. Bozkur (006), ürkiye de İsikrasız Büyümenin VAR Modelleri ile Analizi, İsanbul Üniversiesi İkisa Fakülesi Ekonomeri ve İsaisik Dergisi, 4, 1-16. opallı, N., & Alagöz, M. (014). Energy consumpion and economic growh in urkey: An empirical analysis. Selcuk Universiy Social Sciences Insiue Journal, 3(1), 151-159. Weliwia, A./Ekanayake E. M. (1998), Demand for Money in Sri Lanka During he Pos-1977 Period: A Coinegraion and Error Correcion Analysis, Applied Economics, 30, 119-19. Yanar, R., & Kerimoglu, G. (011). ürkiye de enerji ükeimi, ekonomik büyüme ve cari açık ilişkisi, Ekonomi Bilimleri Dergisi, 3(), 191-01. Yardımcı Pınar (006), İçsel Büyüme Modelleri ve ürkiye Ekonomisinde İçsel Büyümenin Dinamikleri, Selçuk Üniversiesi Karaman İ.İ.B.F Dergisi, 9 Haziran 006, sayı: 10, s. 96-115. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, hp://www.eie.gov.r/yenilenebilir/ruzgarruzgar_enerjisi.aspx(9.03.017). Yu Eden, Choi Jay (1985), Casual Relaionship Beween Energy and GNP: Inernaional Comparison, Journal of Energy and Developmen, 10(), s.49-7. Yu Eden, Hwang Dennis (1984), he Relaionship Beween Energy and GNP, Energy Economics, 6(3), s. 186-190. Yu Eden, Jin Jang (199), Coinegraion ess of Energy Consumpion, Income and Empleymen, Resources and Energy, 14(3), s. 59-66. Inernaional Journal of Academic Value Sudies ISSN:149-8598 Vol: 3, Issue: 13 pp.40-54 54