KEMİK MİNERALİZASYONU



Benzer belgeler
Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı

METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

2) Kolekalsiferol (D 3)

Raşitizm D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? Anne Sütünde Yeterince D Vitamini Var mıdır?

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

D VİTAMİNİ METABOLİZMASI ve RİKETS

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

D vitamini eksikliği ve önlenmesinde yeni öneriler

KRONİK BÖBREK HASTALIĞINDA MİNERAL VE KEMİK BOZUKLUKLARI İnt.Dr.Sibel KOÇAK

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

VİTAMİN D KİME? NE KADAR?

Nütrisyonel Rikets. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Endokrinoloji BD Olgu Sunumu 17 Ekim 2017 Salı

NütrisyonelRikets. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI

RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

TUBULOPATİLER. Dr Salim Çalışkan

AMİNO ASİT, KANTİTATİF (PLAZMA, İDRAR)

Osteomalazi. I. Patogenez. Ümit ÖLMEZ

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR

RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1

VİTAMİN D: GÜNCELLEME

PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

SAĞLIK BAKANLIĞI. BAKIRKÖY KADIN DOĞUM ve ÇOCUK. HASTALIKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK KLİNİĞİ BAŞHEKİM: DR.

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Liv Hospital-İSTANBUL İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi 17 Aralık

Canan Albayrak, Davut Albayrak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bölümü, Samsun

Osteoporoz ve Metabolik Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Özer Açbay Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Güncel Kılavuzlar Eşliğinde KBH Komplikasyonlarının Yönetimi. D Vitamini. Dr. Nur Canpolat İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

CALCİDİNE GRANÜLE. Elemanter kalsiyum mcg İnternasyonel ünite

Renal Osteodistrofi Patojenezi Dünden Bugüne Değişenler. Dr. Yalcin Solak SEAH Sakarya

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

PARATİROİD BEZİ HASTALIKLARI FİZYOPATOLOJİSİ

ÇALIŞMA HAYATI ve VİTAMİN D. Dr. Şerife Gül Öz H.Ü.T.F. İç Hastalıkları A.D.

Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

Kalsiyum Metabolizması. Dr M. Emin kavasoğlu Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilimdalı PARATHORMON (PTH)

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

PROSPEKTÜS DECAVİT YUMUŞAK KAPSÜL

KULLANMA TALİMATI DEVİT-3

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Osteoporoz. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Hipokalsemik Bozukluklara Yaklaşım

Kronik Böbrek Hastalığı Olan Çocuklarda Artmış FGF23 ve Kemik Mineral Metabolizması ile İlişkisi

Yrd. Doç. Dr. Ünal ULUCA

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

KALSİYUM METABOLİZMASINI DÜZENLEYEN HORMONLAR

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

Kalsiyotropik Hormonlar

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Sekonder ve Tersiyer Hiperparatiroidide Tanı ve Cerrahi Endikasyonlar


oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Araş. Gör. Dr. Duygu Köse

Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Hiperkalsemiyi önlemek için, dozun, biyokimyasal cevaba göre ayarlanması önemlidir.

PROSPEKTÜS. Calci-D Tablet

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Beslenme Bozuklukları II. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr.

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. Hiperkalsemiyi önlemek için, dozun, biyokimyasal cevaba göre ayarlanması önemlidir.

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

EVİCAP 100 mg/2 ml I.M Enjektabl Solüsyon içeren Ampul

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

Yardımcı madde olarak ; Şeker, vanilin kullanılmıştır.

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARDA VİTAMİN D NİN ROLÜ

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

Eser Elementler ve Vitaminler

Transkript:

RAŞİTİZM

Kemikler ; GİRİŞ birçok fizyolojik aktiviteleriyle birlikte dinamik yapılardır. kalsiyum ve fosforun major depolanma yeridir. kalsiyum metabolizması ve hematopoezde anahtar role sahiptir. Kemiklerdeki kalsiyum ve fosfor dengesini sağlamada böbrekler major role sahiptir. Böbrek hastalıklarında kemiklerde major değişiklikler olabilir.

KEMİK MİNERALİZASYONU Kemik gelişimi için yeterli miktarda vitamin, mineral ve özelliklede kalsiyum, fosfor ve vitamin D gerekir. Kalsiyum ve fosfor, kemiklerin yapı taşı olan hidroksiapatit kristallerinin formasyonu için gereklidir. Kemik mineralizasyonu, intramembranöz ve enkondral kemikleşme ile gerçekleşir. Kranial ve fasial kemikler intramembranöz kemikleşme ile oluşur. Tubuler, yassı ve kuboid kemikler enkondral kemikleşme ile oluşur. Mandibula ve klavikula her iki mekanizma ile birlikte oluşur.

KEMİK MİNERALİZASYONU

KEMİK MİNERALİZASYONU Kıkırdak hücre gruplarındaki azalmış kalsifikasyon, osteoblastlarca devam eden osteoid üretimi ve zayıflamış osteoklast fonksiyonu sonucu osteoid ve kalsiyumun azalmış rezorpsiyonu neticesinde; fiz genişlemiş ve irregüler bir şekilde kalsifiye hale gelir. Komşu metafiz de bu durumdan etkilenir ve el bileği, diz ve kosta uçlarının (raşitik tesbih) büyümesiyle sonuçlanır. Metafizyal genişleme yada 'cupping' ; ligaman yapışma yerlerinde stresle, kıkırdak hücrelerinin periferal yayılmasıyla ve kıkırdak herniasyonu sonucu primer spongiozada mikrofraktürlerle sonuçlanır. Kemiklerin yumuşaması bowing e (ok yayışeklinde bükülme) neden olur.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Normal bir çocukta fizin ilk 3 zonu radyolusenttir. Kalsifikasyon zonu ise matur mineralize kemiğe benzerdir. Mineralizasyondaki bozukluklar kalsifikasyon zonunun görünümünü etkiler. Sonuç olarak gelişmekte olan çocuğun fizyal radyografisi raşitizmin tanısında önemli role sahiptir.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Düz radyografi, raşitizme bağlı metabolik kemik hastalığı şüphesinde primer görüntüleme yöntemidir. BT ve kemik sintigrafilerinin yeri yoktur. MR, kıkırdak yapıların değerlendirilmesinde ideal bir yöntem olup belirgin olmayan mineralizasyonu iyi göstermediği için raşitizmde sınırlı kullanım alanına sahiptir. Ek olarak 6 yaş altındaki çocuklarda sedasyon da gerektirmektedir USG, raşitizmdeki metafizyal kırıkların tanısında kullanılabilir.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Vücudun hangi kısmının görüntüleneceğinin seçimi çocuğun yaşına bağlıdır. Yenidoğan, infant ve erken çocukluk döneminde göğüs filmi anormal mineralizasyonun tanınmasında yararlıdır. Metafizyalfizyal bölgenin anormallikleri proksimal humerus ve ön kosta uçlarında görülebilir. Birçok çocukta el bilekleri ve dizler hızlı büyümenin olduğu ve en fazla değişimin görüldüğü bölgelerdir. Bu bölgelerin bilateral görüntülenmesi anormal bulguların jeneralize metabolik bir hastalığa ya da infeksiyon ve travma gibi unilateral bir sürece bağlı olduğunun ayırımı için önemlidir.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM İleri ya da geri kemik yaşı da metabolik kemik hastalığının çok görülen bir bulgusudur. Sol el grafisi hem distal radius ve ulnanın fizyal bölgesini göstermesi hem de hastanın kemik yaşının tespitine olanak sağlaması yönünden faydalıdır. Bir yaşın altındaki çocuklarda diz grafisi de distal femur, proksimal tibia ve fibula fizlerinin değerlendirilmesinde ve kemik yaşı ölçümünde faydalıdır.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Uzun kemik grafileri, epifizlerin genişleme ve düzensizliklerini ve metafizlerin saçaklanması (fraying) ve genişlemesini gösterir. Kemikler demineralizedir ve epifizyal kemikleşme merkezlerinin kortikal bölgeleri bulanıktır ya da belirsizdir. Göğüs filmi proksimal humerus metafizindeki düzensizliği ve ön kaburga uçlarındaki büyüme ve düzensizlikleri gösterebilir.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Devam eden, tedavi edilmemiş raşitizmde deformiteler oluşur. Femur ve tibiada bowing yeni emekleyen ve yürümeye başlamış çocuklarda görülür. Zayıf kas tonusuna sahip çocuklarda genu valgum gelişebilir. Pelvisde coxa vara ve protrusio acetabuli oluşur. Göğüs kafesinde saat camışekli 'hour-glass' gelişir. Kafatasında posturel molding ve frontal kabartı (bossing) oluşabilir.

RADYOGRAFİK GÖRÜNÜM Radyografiler, tedaviye yanıtın izlenmesinde yararlıdır. Vitamin D tedavisi kalsifikasyon zonunda kalsiyum depolanmasıyla sonuçlanır. Onarılan kalsifikasyon zonu yoğun metafizyal band şeklinde görülür. Bu bulgular nutrisyonel raşitizmi olan çocuklarda tedavinin başlamasından 2-3 hafta sonra ortaya çıkar. Renal raşitizmi olanlarda ise 2-3 ay sonra görülür.

VİTAMİN D METABOLİZMASI VE KALSİYUM HOMEOSTAZI Vitamin D, barsak ve böbreklerdeki etkileriyle, kalsiyum ve fosforun kemiklerde yeterli miktarda depolanmasında temel faktördür. Vitamin D; barsakta diyetle alınan kalsiyumun absorbsiyonu ve böbrek tübüllerinde kalsiyum ve fosforun reabsorpsiyonu için gereklidir. Vitamin D eksikliği; diyetle yetersiz alım, yetersiz güneş ışığı, ya da barsak, karaciğer ve böbreği etkileyen hastalıklar sonucu gelişebilir.

VİTAMİN D METABOLİZMASI VE KALSİYUM HOMEOSTAZI Kolekalsiferol (vitamin D3), endojen olarak deride dehidrokolesterol'ün ultaviyole ışınlar yardımıyla dönüşümüyle oluşur. Ergokalsiferol (vitamin D2) diyetle ekzojen olarak alınır ve barsaklarda emilir. Vitamin D2 ve D3, karaciğerde mikrozomal enzimlerce 25- hidroksivitamin-d ye hidroksile edilir. 25- hidroksivitamin-d de böbrekte 1-alfa-hidroksilaz tarafından 1,25 dihidroksivitamin-d ye dönüştürülür.

VİTAMİN D METABOLİZMASI VE KALSİYUM HOMEOSTAZI 1-25 dihidroksivitamin D; vitamin D nin aktif formudur Vitamin D reseptörlerine bağlanarak, barsaktan kalsiyum ve fosfor emilimi kemikten kana kalsiyum ve fosfor mobilizasyonu işlevlerini gerçekleştirir Yüksek parathormon seviyeleri, hipokalsemi ve hipofosfatemi; 1- alfa-hidroksilaz aktivitesini arttırır. Hiperparatiroidizm; kemik rezorpsiyonu ve kalsiyumun distal tubuler reabsorpsiyonunu artırır, böylece serum kalsiyum konsantrasyonu artar.

NUTRİSYONEL RAŞİTİZM Diyetle yetersiz vitamin D alınımı nutrisyonel raşitizmin en sık sebebidir. Anne sütü ile beslenen koyu renkli cilde sahip infantlar en riskli grubu oluştururlar. Diğer riskli gruplar; süt ürünü almayan katı vejateryan diyet uygulayanlar, kısa barsak sendromu,çölyak hastalığı,kistik fibroz gibi malabsorbsiyon sendromlu çocuklardır. Antiasit ilaçlar diyetsel fosfat absorbsiyonunu azaltarak raşitizme neden olabilir.

NUTRİSYONEL RAŞİTİZM Azalmış vitamin D konsantrasyonu, barsaklardan kalsiyum absorbsiyonunun azalmasına yol açar. Bu da serum kalsiyum konsantrasyonunun azalmasına yol açar. PTH serum seviyeleri serum kalsiyum konsantrasyonunu artırmak için artar. PTH, fosforun üriner atılımına ve kemikten kalsiyum kaybına neden olur. Fosfor seviyesinin düşmesiyle, kemik matriksi bozulur ve alkalen fosfataz aktivitesi artar.

NUTRİSYONEL RAŞİTİZM

NUTRİSYONEL RAŞİTİZM Tedavide vitamin D kullanılır Oral ergokalsiferol (vit. D2) günlük 2000-5000 IU dozunda 6-12 hafta Kemik iyileşmesi tamamlandıktan sonra günlük 400 IU idame dozu Tek doz olarak 600.00 IU vitamin D İyileşmenin gösterilmesi için 4-6 hafta içinde radyografi tekrar edilmelidir. Birkaç ay sonra kemik iyileşmesi tamamlanmamışsa raşitizmin olası diğer sebepleri araştırılmalıdır.

KONJENİTAL RAŞİTİZM İntrauterin sebepler; term bir infantta 6 aydan önce raşitizm gelişirse akla gelmelidir. Bunlar: maternal vit D eksikliği, hiperparatiroidizm, renal yetersizlik, gebelikte fosfatlı lavman kullanımı, Annenin katı vegan diyet uygulamasıdır Normal bir infantta anneden geçen vit D deposu sayesinde 6 aydan önce nutrisyonel raşitizm klinik olarak gelişmez. Raşitizmin erken prezentasyonu, renal tubuler asidozu olan ya da neonatal obstruktif sarılığı olan term infantlarda da olabilir. Bu yaş grubunda primer hiperparatiroidizm ve hipofosfatazya raşitizm ile karışabilir.

RENAL RAŞİTİZM HİPOFOSFATEMİK BOZUKLUKLAR X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) Vitamin D Bağımlı Raşitizm Tip 1 ve 2 Hiperkalsiürik Herediter Hipofosfatemik Raşitizm Otozomal Dominant Hipofosfatemik Raşitizm (ADHR) Fankoni Sendromu X e Bağlı Ressesif Nefrolityazis Osteojenik Osteomalazi (Onkojen Raşitizm) KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ RENAL OSTEODİSTROFİ

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) X e bağlı dominant geçişlidir. XLH raşitizm en sık görülen herediter hipofosfatemik bozukluktur. Proksimal kıvrımlı tubulde 1-alfa hidroksilaz enziminin regulasyonu bozuktur. 1,25-dihidroksivitamin D seviyeleri düşer. Renal tubuler fosfat reabsorbsiyonu azalır. Erkekleri kadınlara göre daha şiddetli tutar.

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) Kliniğe, 18 aylıkken ilerleyici femoral ve tibial eğilme sonucu başvururlar. Raşitizmin ve osteomalazinin radyolojik bulgularına, şiddetli iskelet anomalilerine ve büyüme geriliğine sahiptirler. Kemik ağrısı, geç diş çıkarma, diş absesi, sağırlık, kraniosinostoz ve Chiari malformasyonu olabilir Zamanla XLH raşitizmli hastalarda -özellikle de kötü konrollü olanlarda- nefrokalsinozis, renal tubler asidoz, son dönem böbrek yetersizliği, hipertansiyon ve hiperparatiroidi gelişebilir.

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) Serum fosfor seviyeleri genellikle 2.5 mg/dl (0.8 mmol/l) nin altındadır. Serum Ca, PTH, ve 25-OHvitD (kalsitriol) seviyeleri normaldir. Alkalen fosfataz aktivitesi artmıştır. 1,25-dihidroksivitD seviyeleri düşük ya da normaldir. Kemik biyopsileri osteopeni olmaksızın düşük turnoverlı osteomalazi gösterir.

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm XLH raşitizmin tedavisi küratif değildir ve uzun dönem komplikasyonlara yöneliktir. Tedavinin amaçları: (Vit D Dirençli Raşitizm) büyümenin sağlanması, kemik hastalığının ilerlemesinin, deformitelerin hareket kısıtlılığının engellenmesidir. Medikal tedavi sık ve düzenli oral fosfat tuzları ve kalsitriol desteğini içerir.

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) 2 yaşından küçüklere 250-375 mg elemental fosfor 2 ya da 3 doza bölünerek verilir. 0.25 µg kalsitriol günlük tek ya da 2 kez uygulanır. Pediatrik nefrolog gözetimi altında ihtiyacı olan çocuklarda dozlar arttırılmalıdır. Laboratuar çalışmaları ve radyografi ile monitörizasyon uygun tedavi ve minimal yan etki için esastır. Tedavinin etkinliği için belirli aralıklar ile serum kalsiyum ve PTH seviyeleri ve idrar kalsiyum ve kreatinin atılımı ölçülmelidir.

X-linked Hipofosfatemik (XLH) Raşitizm (Vit D Dirençli Raşitizm) Serum ALP aktivitesi yetişkin döneme kadar anormal seviyesini sürdürecektir ve tedavinin monitörizasyonunda yararlı değildir. Serum fosfor seviyeleri gün içinde oldukça değişkenlik gösterir ve kemik sağlığı ve paratiroid aktivitesini yansıtmaz, bundan dolayı doz ayarlanmasında gösterge olarak kullanılmamalıdır.

Vitamin-D Bağımlı Raşitizm Otozomal ressesif bir hastalıktır. 1-alfa hidroksilaz genindeki mutasyon sonucunda oluşur. İnfantlarda, yaşamın ilk aylarında kas güçsüzlüğü, tetani, nöbetler, ve raşitizm ile prezente olur. Serum kalsiyumu düşük, PTH yüksektir. 1,25 dihidroksivitd düşük ya da hiç yoktur. 25-OHvitD seviyeleri ise normal yada hafif yüksektir. Radyografik bulgularıyla diğer raşitizm formlarından ayrılamaz. Tedavi: Yaşam boyu fizyolojik dozlarda 1-alfa hidroksivitamind (80-100 ng/kg/gün) yada 1,25-diOHvitD (8-400ng/kg/gün) verilir.

Vitamin-D Bağımlı Raşitizm Otozomal ressesif kalıtımı vardır. Vitamin D reseptör (VDR) geninde mutasyon vardır. 1,25 diohvitd aktivasyonuna karşı end-organ direnci vardır. Genelde orta doğu kökenlilerde görülür. Hipokalsemik semptomlar yaşamın ilk birkaç ayında açığa çıkarlar. Etkilenen çocuklarda enamel hipoplazisi ve oligodenti olabilir. Vakaların %50 sinden fazlasında alopesi mevcuttur.

VİTAMİN D BAĞIMLI RAŞİTİZM TİP 2 Düşük serum kalsiyum ve fosforu saptanır. Sekonder hiperparatiroidizm gelişir. Yüksek 25-OHvitD ve 1,25-diOHvitD ile karakterizedir. Tedavide farmakolojik dozda vitamin D metabolitleri kullanılır.

Otozomal Dominant Hipofosfatemik Raşitizm (ADHR) Çocukluk döneminde ya da yetişkin çağda prezente olabilir. Serum fosforu düşüktür. İdrar fosforu yüksek saptanır. 1,25-diOHvitD düşük ya da normaldir. Adult başlangıçlı ADHR olan hastalarda osteomalazi ile birlikte kemik ağrısı, güçsüzlük, ve kırıklar vardır. Diş abseleri de hastalığın bir bulgusudur. Tedavide fosfat desteği ve 1,25-dihidroksivitamin D kullanılır.

Fankoni Sendromu Proksimal tubul hücrelerindeki defekt sonucu idrarla fosfat, amino asit, glukoz ve bikarbonat kaybı olur. Proksimal tubulde 25-hidroksivitamin D nin 1-alfa hidroksilasyonu bozulmuştur. Etkilenen çocuklarda tip 2 renal tubüler asidoz, hipofosfatemi, glukozüri, aminoasidüri, raşitizm ve büyüme geriliği olur. Düşük molekül ağırlıklı proteinüri, poliüri ve dehidratasyon, hiponatremi ya da hipokalemi olabilir.

Fankoni Sendromu Fankoni sendromu idiyopatik olabilir ya da metabolik hastalıklara bağlı, akut böbrek yetmezliğinin düzelmesiyle, ekzojen ilaçlarla ya da toksinlerle ilişkili olabilir. Fankoni sendromuyla ilişkili metabolik hastalıklar; sistinozis, galaktozemi, tirozinemi, herediter fruktoz intoleransı ve mitokondriyal hastalıklardır. Azotioprin,sisplatin, gentamisin, ifosfamid, ranitidin, streptozotosin, valproat gibi ilaçlar da neden olabilir Fankoni sendromunun neden olduğu raşitizmin tedavisi altta yatan hastalığın düzeltilmesi, maruz kalınan ajanın kesilmesi, fosfat desteğiyle normal serum fosfat düzeylerine ulaşılmasından oluşur.

X e Bağlı Ressesif Nefrolityazis Renal tubul boyunca eksprese olan klor kanallarını etkileyen bir mutasyon sonucu gelişir. Fankoni sendromunun değişik bir formudur. Düşük molekül ağırlıklı proteinüri, nefrokalsinozis ile birlikte hiperkalsiüri, nefrolityazis, hipofosfatemik raşitizm ve renal yetersizlikle birliktedir.

OSTEOJENİK OSTEOMALAZİ (ONKOJEN RAŞİTİZM) Benign primitif mezenşimal tümörler tarafından sekrete edilen faktöre bağlı gelişir. Sekrete edilen bu faktörler proksimal renal tubuler fosfat reabsorpsiyonunu inhibe eder ve kalsitriol sentezini bozar. Raşitizm ya da osteomalazi ile sonuçlanan hipofosfatemiye neden olur. Tümörlerin cerrahi olarak çıkartılması metabolik bozuklukları ve kemik anomalilerini düzeltir.

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNE BAĞLI RENAL OSTEODİSTROFİ Renal osteodistrofi, kronik böbrek yetmezliği olan çocuklarda gelişen osteomalazi, raşitizm ve sekonder hiperparatiroidizmin olduğu bir sendromdur. Glomeruler fonksiyon bozukluğu; fosfor retansiyonu ve takiben hipokalsemi ile sonuçlanır. Tubuler hasar; 1,25-dihidroksivitamin-D sentezinde bozukluk ve hipokalsemi ile sonuçlanır. Serum kalsiyum düşüklüğü sonucu gelişen hiperparatiroidizm, kemiklerin demineralizasyonunu da içeren değişik belirtilere sebep olur.

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNE BAĞLI RENAL OSTEODİSTROFİ Kronik metabolik asidozla, aluminyum toksisitesiyle ya da TPN ile daha da kötüleşen osteomalazi gelişir. Sekonder hiperparatiroidizmin klasik bulguları; subperiostal rezorpsiyon, endosteal rezorpsiyon ve osteopenidir. Hiperparatiroidizm; kemik kistlerinin oluşumu ve brown tumör oluşumuna da yol açabilir. Renal osteodistrofili çocuklar; normal populasyona göre genç yaşta femur başı epifiz kaymasına karşı daha yüksek risk taşırlar. Renal osteodistrofinin tedavisi; 1,25-dihidroksivitD ve kalsiyum desteği ile birlikte diyette fosfatın kısıtlanması ve fosfat bağlayıcılardır.

RAŞİTİZMİN HEPATİK NEDENLERİ HEPATİK OSTEODİSTROFİ Kronik KC hastalığı olanlarda kolestaz sonucu azalan safra tuzu sekresyonu ve yağda eriyen vitamin D malabsorbsiyonuna bağlı olarak gelişir. Tipik olarak raşitizm radyografik bulguları, hipokalsemi, yüksek ALP aktivitesi ve azalmış 25-OHvitD seviyeleri ile karakterizedir. PTH seviyeleri normaldir. Bu hastalar malabsorbsiyon nedeni ile çok yüksek dozlarda vitamin D ye gereksinim duyarlar: 4000-10.000 vit-d2, 50µg 25-OHvitD, ya da 0,25µg/kg 1,25-diOHvitD, kalsiyum desteği ile birlikte günlük olarak verilmelidir.

RAŞİTİZMİN HEPATİK NEDENLERİ İLAÇLAR Anti-epileptik ve anti-tüberkuloz tedavi alan hastalarda; 25-OHvitD metabolizmasında değişikliler gözlenmiştir. Fenobarbital, primidon,fenitoin, ve rifampin 25-OHvitD nin hepatik inaktivasyonunu hızlandırır. Fenitoin 1,25-diOHvitD ye karşı end-organ rezistansı oluşturur ve izoniazid de 25-OHvitD yi azaltır. Eğer bu tedavilerin kesilmesi mümkün değilse, yüksek dozlarda vitamin D (günlük 4000-40.000 IU) desteği, sıklıkla serum kalsiyum ve radyografi takibiyle birlikte verilmelidir.

Osteopetrozis ile birlikte Raşitizm Osteopetrozis nadir, otozomal ressesif kalıtımı olan bir hastalıktır. Osteoklast fonksiyonlarındaki bozukluk sonucu kemik rezorpsiyonunda azalmayla karakterizedir. İskeletteki tüm kemikler oldukça sert ve katıdır. Bu hastaların bazılarında, pozitif kalsiyum dengesine rağmen, ekstraselluler sıvıdaki kalsiyum fosfor üretimi yetersizdir ve raşitizm gelişir. Fizde genişleme, osteopeni, yalancı kırıklar ve metafizde genişleme ve cupping olabilir.

RAŞİTİZM İLE KARIŞABİLEN HASTALIKLAR Primer Hiperparatiroidizm Hipofosfatazya Hiperfosfatazya Osteogenezisİmperfekta Metafizyal Kondroplazi