Montessori Öğretim İlkeleri Ünite 3 Çocuk Gelişimi Önlisans Programı OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE MONTESSORİ YAKLAŞIMI Öğr. Gör. Hatice Elif ALTUNTAŞLI 1
Ünite 3 MONTESSORİ ÖĞRETİM İLKELERİ Öğr. Gör. Hatice Elif ALTUNTAŞLI İçindekiler 3.1. MONTESSORİ ÖĞRETİM İLKELERİ... 3 3.1.1. Hareket ve Kavrama... 4 3.1.2. Özgür Seçim İlkesi... 4 3.1.3. İlgi İlkesi... 6
Montessori Öğretim İlkeleri Ünite 3 3.1. MONTESSORİ ÖĞRETİM İLKELERİ Erken çocukluk dönemi eğitimiyle ilgili her sisteminin temeli: Çocuğu, bir yetişkinin olmasını istediği gibi değil olduğu gibi gözlemek ve anlamaya çalışmak. üzerine kurulmuştur. Yeni okul denemesi Montessori in umduğu gibi dünyayı değiştirmediyse de küçük çocukların hayatlarını değiştirmede yardımcı olmuştur. Bu da küçümsenecek bir şey değildir. Eğitime getirdiği ilkelerle, öğrenmenin daha etkili olmasına, özgür ve üretken insanların yetişmesine büyük katkıda bulunmuştur Montessori eğitimi, ilk olarak Roma da yoksul çocuklar için kullanılan 100 yıllık bir eğitim programıdır. Bu programın ünü artmaya devam etmekte, Amerika da 5000 den fazla okulda Montessori programı uygulanmaktadır. Montessori eğitimi karma yaş, özel eğitim materyalleri, özgür seçim, iş birliği bireysel ve küçük gruplarla akademik ve sosyal öğrenme ile karakterize, dereceleme ve testlerin bulunmadığı bir eğitim sistemidir. Bu eğitimin çevre, çocuk ve öğretmen olmak üzere üç ana unsuru vardır. Montessori eğitiminin temel ilkeleri şöyledir: 1. Kavrama ve hareket birbiriyle çok yakın ilişkilidir. Hareket düşünme ve öğrenmeyi artırır. 2. İnsanlar yaşamları üzerinde kontrolleri olduğu düşüncesine sahip olduklarında öğrenme ve mutluluk (iyi olma) gelişir. 3. İnsanlar öğrendikleri konu ile ilgili olduklarında daha iyi öğrenirler. 4. Bir faaliyete dış ödül bağlamak, okumak için para vermek veya testlerde yüksek puan vermek, ödül ortadan kalktığında bu faaliyete katılımda motivasyonu olumsuz etkilemektedir. 5. İş birlikli (ortaklaşa) uygulamalar öğrenmeye büyük katkı sağlar. 6. Soyut ortamlara göre anlamlı ortamlardaki öğrenmeler daha derin ve zengin olur. 7. Çocuğun yetişkinle olan belirli etkileşimleri ile ideal çocuk davranışları birbiriyle ilişkilidir. 8. Çevredeki düzen, çocuklar için yararlıdır. Bu bölümde, Montessori eğitim ilkeleri; Hareket ve kavrama Özgür seçim İlgi Dış ödüllerden kaçınma Alıştırmanın tekrarı Dikkatin polarizasyonu Normalleştirme Yetkilendirme Akranlarla ve onlardan öğrenme ilkesi Bağlam içerisinde öğrenme Çevre Akılda düzen ilkesi başlıkları altında açıklanmıştır. 3
Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı 3.1.1. Hareket ve Kavrama Hareket ve kavrama birbiriyle yakından ilgilidir. Montessori, duyu ve hareket etkinliğini çevre ile bir bağ oluşturan düğüm noktası olarak adlandırmaktadır. Montessori, çocuğun çevre ile etkileşimi sonucunda, onun zihinsel ve fiziksel birliğinin ortaya çıktığını belirtmiştir. Montessori eğitim programlarında, çocuğun hareket etmesini sağlayan etkinlikler önemli bir yer tutar. Montessori e göre hareket çocuğun merkezidir. Hareket veya bedensel faaliyet, zihinsel gelişimde önemli bir etkendir. Montessori sınıfında çalışan Türkân öğretmen, gözlemlediği bir olayı şöyle anlattı: Okul koridorunda Atatürk köşesi hazırlanmıştı. Çocuklarla kahvaltı saati için yemekhaneye giderken diğer çocuklardan farklı olarak Montessori sınıfı öğrencilerinin hepsi, bu köşeye yöneldi. Köşeyi merakla inceleyip bazıları da parmaklarıyla bütün yazıların üzerinden geçtiler. Bilinen bir gerçek şudur ki beyin, sıralarda oturup soyut şeyleri düşündüğümüz bir dünyada değil hareket edip yaptığımız bir dünyada gelişir. 3.1.2. Özgür Seçim İlkesi Montessori in erken çocukluk dönemiyle ilgili savunduğu ilkelerden biri de çocuk zihninin kavrama yeteneği ve çocuğun yeteneklerinin yetişkinlerin baskısı olmaksızın doğaçlama ile gelişimidir. Montessori, çocuğun ileride olacağı kişiyi, potansiyel olarak içinde taşıdığını kabul eder. Ancak çocuğun bedensel, entelektüel ve duygusal potansiyeline tam anlamıyla ulaşması için özgürlüğe ihtiyacı vardır. Bu özgürlük de düzen ve özdisiplin yoluyla erişilebilecek bir özgürlük olmalıdır Montessori bir insanın başka bir insan tarafından eğitilebileceğine inanmamaktadır. Bu nedenle Montessori okullarında eğitim bir çeşit kendi kendini eğitme diye de tanımlanabilir. Sadece çevre, çocuğun gereksinimine göre amaçlı, planlı kontrollüdür. Dönemine hâkim olan öğretmen merkezli yaklaşımların aksine, Montessori, yetişkinlerin çocuklara güçlerini sergileyebilecekleri hazır çevre sunduklarında, onların daha etkili öğrenebileceklerini söylemiştir. Bu yaklaşım tam anlamıyla eğitilmiş bir öğretmenin rehberliğiyle, doğal gereksinimlerini karşılayan, dikkatle geliştirilmiş materyallerle çocuklara zevkli bir ortam sağlar. Montessori çocukları, geleneksel sınıflardaki çocuklardan daha çok karar verme özgürlüğüne sahiptir. Ne üzerinde çalışacağına, ne kadar süreyle çalışacağına, kiminle çalışacağına ve daha fazlasına kendisi karar verir. Psikolojideki araştırmalar daha fazla özgürlüğün, daha iyi psikoloji ve daha iyi öğrenme çıktılarıyla bağlantılı olduğunu öne sürmektedir. Montessori bireyin bağımsız bırakıldığı oranda, potansiyelinin ortaya çıkabileceğini savunur. 4
Montessori Öğretim İlkeleri Ünite 3 Konuşmak, hareket etmek, nesnelere dokunmak ve çevrelerindeki dünyayı keşfetmek çocuklar için doğaldır. Montessori çevresi, çocukları makul sınırlarda özgürce hareket etmeye teşvik eder. İlk Çocuk Evi nde, çocuklar öğretmenlerinin onlara verdiği nesneleri kullandıktan sonra geri veriyorlar, bu nesneleri öğretmen yerlerine yerleştiriyordu: Öğretmen, bir gün araçları toplamaya yöneldiğinde çocukların üzerine doğru geldiklerini, ne kadar kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da yararı olmadığını Montessori ye ifade etmişti. Montessori, çocukları gözlemlediğinde çocukların kullandıkları araçları yerlerine kendilerinin koymak istediğini tespit etti. Çocuklara bu fırsatı verdiğinde ise her şeyi yerli yerine koymaktan, sıralayıp düzenlemekten büyük bir zevk duyduklarını gördü. Yine öğretmenin geç geldiği bir gün, çocukların kilitli olmayan dolabı açıp istedikleri araçları köşelerine taşımaları, M. Montessori in çocukların araçları kendilerince seçecekleri kadar iyi öğrenmiş oldukları sonucunu çıkarmasına neden oldu. Bu olaydan sonra çocuklar artık kendilerine özgü, kendi isteklerine göre araçları, uğraşları seçiyorlardı. Bunun üzerine çocukların boylarına göre dolaplar edinildi. Böylece özgür seçim ilkesi ortaya çıkmış oldu. Çocukların, uğraşlarını, araçlarını özgürce seçebilmeleri, M.Montessori ye onların ruhsal ihtiyaçlarını ve eğilimlerini gözlemlemesi için de fırsat verdi. Bu şekilde ortaya çıkan özgür seçim ilkesi, Montessori eğitiminin tüm kademelerinde uygulandı. Çocuk, gelişim düzeyine uygun olarak sunulan materyallerden, uğraşlardan istediğini seçer ve uzmanlaşana kadar istediği kadar tekrar yapabilir. Özgür seçim, bağımsızlığın gelişmesini, inisiyatifi ve karar vermeyi teşvik eder. Montessori metodu, çocukların bağımsız olmalarını ve hoşlandıkları şekilde öğrenmelerini sağlar. Montessori materyalleri çocuklara öğretmez, yalnızca gelişmelerine uygun, çocuklara yol gösterir. Bu materyallerle, çocukların problemlerini kendilerinin çözmelerine ve problemleriyle başa çıkmalarına izin verilirse çocuk kendi kendine öğrenir, kendi kendine düzeltir ve kendi sahip olduklarının farkına varır. Bu yöntem, problem çözme becerilerine ilaveten sosyal ilişkilerini, diğer bir deyişle uyumlarını da artırır. Çocuk, bu özel şekilde düzenlenmiş çevre içinde kendi kendini eğitirken kendine güvenini de kazanmış olur. Montessori öğretmeni Tammy, Montessori nin ana felsefesinin, çocukların kendi kendilerine öğrenme kavramı üzerine odakladığını söylemiştir. Tammy, Sınıflarında çocukların kendi kararlarını almalarına dikkat ettiğini, bir öğretmen olarak görevinin çocukları gözlemlemek ve onlara uygun rehberlik yapmak olduğunu, öğrencilerin başarısına değil tecrübesine vurgu yaptığını, sonuca değil sürece önem verdiğini söylemiştir. Bu ilkelerle Tammy, çocukların problem çözme ve zamanı yönetme gibi yetişkin sorumluluklarını kendi kendilerine öğreneceklerine inandığını söylemiştir. Tammy diğer programlarda öğretmenin yöneten olduğunu ve herkesin aynı zamanda aynı şeyi yaptığını ancak Montessori eğitiminde çocukların kendi seçimlerini kendilerinin yaptığını söylemiştir. Kendi kendine öğrenme ve çeşitli kararlar almanın ve sonucun değil sürecin önemli olmasının yanında, çocukları kararlarının sonuçlarını kabul etmeye de cesaretlendirdiğini ifade etmiştir. 5
Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı Montesori sınıfında çalışan Sema öğretmen de çocukların, öğretmen yönlendirmeden bir materyali seçtiklerini, kendi başına ya da bir arkadaşı ile bu materyali çalıştıklarını, çalışmak istediği arkadaşını da kendisinin seçtiğini, sınıfta büyük çocukların küçüklere bir öğretmen gibi çalışma yapmayı teklif ederek birlikte büyük zevk alarak çalıştıklarını gözlemlediğini ifade etmiştir. 3.1.3. İlgi İlkesi En iyi öğrenme, ilginin olduğu durumlarda ortaya çıkar. Dr. Montessori durumsal ilgiyi, çocukların etkileşimde bulunmayı isteyecekleri malzemeler tasarlayarak yaratmıştır. Aynı zamanda Montessori, öğretmenini de çocuklara ilham verecek şekilde yetiştirmiştir, mesela merak uyandıracak bilginin sunumu gibi. Montessori eğitimcisi, çocukların dikkatlerini ve ilgilerini yeni uğraştırıcı etkinliklere ve araştırma alanlarına çekmeye çalışsa da çocuklar zamanlarının çoğunda kendilerine bireysel olarak sunulan, ilgilerini ve dikkatlerini çeken çalışmayı seçerler. Montessori sınıfı öğretmeni Sema öğretmen, çocukların ilgisiyle ilgili şunları söylüyor: Çocuklar, sınıf içinde henüz nasıl çalışılacağını bilmedikleri materyallere karşı da ilgi duyuyor ve bunları keşfetmeye çalışıyorlar. Materyallere dokunarak, onları inceleyerek ya da arkadaşlarına sorarak onun özelliklerini tanımaya çalışıyorlar. Bir öğrencim, çalışma yapmayı teklif ettiğim tüm materyalleri uzun süre reddetti ve sadece kendisinin seçtiği materyalle çalışmak istedi. Bir süre onun ilgisini çeken materyalle çalıştık ve o doyuma ulaştıktan sonra diğer materyallerle çalışmaya başladık. Sema öğretmen şunu da ekliyor: Bu sınıfta çocuklar çalışırken (öğrenirken) aynı zamanda eğleniyor yani yaptığı işten zevk alıyor. Montessori, öğrencilerin anaokulu yıllarında dil öğrenimine olan yoğun İlgileri gibi gelişimlerinde belli zamanlarda ortaya çıkan ilgilerinden de yararlanmıştır. Dr. Montessori, ufak çocukların etraflarındaki nesnelerin kelime etiketlerini edinmeye güdülenmiş göründüklerini kaydetmiş, bu nedenle ilkokul sınıflarında çocuklara büyük oranda kelime verilmesi gerektiğini söylemiştir. Montessori eğitimi ayrıca özgün kişisel ilgiden de faydalanır. Montessori, ilk ve ortaokul öğrencilerine, ezberletmek yerine, onları cezbeden şeyleri esas öğretim programına yazar ve raporlarını sunar. Montessori sınıfı öğretmeni Sandy, Montessori programının, öğretirken eğlendirdiğini sosyal ilişki ve problem çözme gibi çocukların bütün yönlerini doğru olarak geliştirdiğini söylemiştir. Yapılan bir araştırmada 5 yaş grubu Montessori öğrencileri, akademik ve davranışsal ölçümlerde yüksek puanlar almıştır. 6
Montessori Öğretim İlkeleri Ünite 3 7
Okul Öncesi Eğitimde Montessori Yaklaşımı 8