Meningiom Olgularında Ki-67 Proliferasyon İndeksi, Histopatolojik ve Klinik Parametreler ile İlişkisi



Benzer belgeler
SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

172 meningiom olgusunun histopatolojik özellikleri

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Meningiomlarda Kİ-67, PCNA ve progesteron reseptör durumunun önemi

Endometrium Karsinomları

ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ VE KARSİNOMUNDA NÜKLEUS BOYUTUNUN KARŞILAŞTIRMALI MORFOMETRİK ANALİZİ. Dr. Ayşe Nur Uğur Kılınç. Dr.

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ


Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

177 Opere İntrakranial Meningiom Olgusunun Histopatolojik Özelliklerinin Analizi

J Turgut Ozal Med Cent 2017;24(1):14-8

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Prognostik Öngörü. Tedavi Stratejisi Belirleme. Klinik Çalışma Dizaynı

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

SERVİKAL PREKANSER VE KANSERLERİN TESPİTİNDE P16/Kİ 67 DUAL BOYAMA YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARAMA TRİAGE KULLANIMI PROF. DR. M.

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

KOLON ADENOKARSİNOMLARINDA TÜMÖR-STROMA ORANI, TÜMÖR KÖK HÜCRELERİ İLE ENTROPİNİN İLİŞKİSİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ. Yasemin Çakır DEÜTF Tıbbi Patoloji AD

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Dr.Öğr.Üyesi, Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Ordu, Türkiye 2

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

İkiden Çok Grup Karşılaştırmaları

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

311 Primer Meningiom Olgusunda Klinikopatolojik Değerlendirme ve CD147 ile İmmünhistokimyasal Çalışma

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

PROSTAT KANSERİNDE YENİ DERECELENDİRME SİSTEMİ. Prof. Dr. Işın Kılıçaslan İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

HBsAg KANTİTATİF DÜZEYİ İLE HEPATİT B nin KLİNİK- VİROLOJİK-SEROLOJİK DURUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ *

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Meningiomlar, hayatın orta dekadında sıklıkla kadınlarda görülen ve

Olgu-kontrol araştırmalarının analizi ve değerlendirilmesi. Raika Durusoy

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Sunum planı. Kranyal ve spinal vasküler hastalıklarda radyocerrahi. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bu araştırma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu tarafından TF2010LTP2 no ile desteklenmiştir.

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Cebinizdeki Görüntü Analizi. Ki67 Proliferasyon İndeksini Belirlemek İçin Pratik Ve Basit Uygulama. Dr. Haldun Umudum Ufuk Üniversitesi, Ankara

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

ANJİOMATÖZ MENİNGİOMA: TANISAL BİR İKİLEM!

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

EKONOMİK KATILIM VE FIRSATLARDA CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN SOSYOEKONOMİK VE KÜLTÜREL DEĞİŞKENLERLE İLİŞKİSİ. Aslı AŞIK YAVUZ

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Transkript:

Meningiom Olgularında Ki-67 Proliferasyon İndeksi, Histopatolojik ve Klinik Parametreler ile İlişkisi Ebru Çağrı Çakır, Deniz Bulduk, Erencan Gündoğdu, Burcu Yalçın, Adil Uğur Yavuz Danışman: Dr Eylem Akar Özkan Özet AMAÇ: Meningiomlar, duramaterin iç yüzeyine yapışık meningotelyal hücrelerden köken alan genellikle benign karakterde tümörlerdir. Tümörün biyolojik davranışını belirlemede histomorfolojik bulgular her zaman belirleyici değildir. Proliferasyon aktivitesinin hesaplanması, daha agresif meningiomları belirlemede önemli bir yöntem olup, immunohistokimyasal olarak Ki-67 proliferasyon indeksi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı hastanemizde tanı almış meningioma olgularını retrospektif olarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2007 sınıflamasına göre değerlendirmek ve Ki-67 proliferasyon indeksini prognostik parametrelerle karşılaştırmaktır. YÖNTEM: Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı nda 2007-2012 yılları arasında meningiom tanısı almış toplam 97 olgu incelenmiştir. Tüm olguların Hematoksilen-Eozin boyalı preparatları, Ki-67 immünohistokimyasal boyama sonuçları retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Hastalara ait klinik verilere hasta dosyalarından ulaşılmıştır. Elde edilen tüm sonuçlar SPSS 15.0 paket programı kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. SONUÇ: Hastaların yaş ortalaması 52±14 olup %35.1 i erkek %64.9 u kadındır. Sadece 5 (%5.2) olguda rekürrens mevcuttur. İncelenen 97 olgunun 73 ü grade 1, 23 ü grade 2 ve 1 i grade 3 tür. Çalışmamızda Grade 3 olarak gruplanan bir olgumuz olduğu için grade ile değerlendirilen istatistiksel analizlerde anlamlı sonuç elde edilememiştir. Dura invazyonu 27, kemik 4, yumuşak doku 3, beyin invazyonu ise 2 olguda görülmüştür. Ki-67 oranı ortalama 23.41±20.84 olup rekürrens gelişen hastaların Ki-67 oranları ile gelişmeyenlerin Ki-67 oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (P>0,05). Nekroz olan hastaların Ki-67 skorlarının ortancası 30 iken nekroz bulunmayan olguların ortancası 20 dir. İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttur (P=0,001). Sağkalım durumuna göre (2 olgumuz takip sırasında ex olmuştur) Ki-67 oranlarının ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur. YORUM: Bu çalışma ile kendi merkezimize ait sonuçlarımızı, son DSÖ Sınıflamasını kullanarak literatür eşliğinde sunduk. Bu konuda geniş olgu serileri ile Ki-67 proliferasyonunun histopatolojik parametreler ile birlikte değerlendirilmesi, menengiomların biyolojik davranışı hakkında daha fazla bilgi edinmemize yarayacaktır. 1

Halen uygulamakta olduğumuz 2007 DSÖ Sınıflaması, 1993 de önerilen derecelendirme kriterlerinden daha somut olmakla birlikte, meningiom derecelendirmesindeki sorunların, kullanıma girecek yeni biyomarkırlar ve moleküler çalışmalar ile çözümleneceği düşünülmektedir. GİRİŞ İntrakraniyal tümörler icinde en sık görülen tümörlerden biri meningiomlardır. Primer intrakranial tümörlerin %24-30 unu oluşturduğu tahmin edilmektedir (2). Meningiomlarınn yıllık insidensi yaklaşık 4.4/100.000 olup, postmortem incelemelerde prevelansı çok daha yüksek (%2,3) olarak bildirilmiştir.(2) Meningiomlar en çok orta ve daha ileri yaş yetişkinlerde görülmekle birlikte, çocuklarda da rastlanabilir. Orta yaş hastalar arasında belirgin olarak kadın cinsiyet ağırlıklıdır; kadın/erkek (K/E) oranı yaklaşık olarak 3/2 veya 2/1 dir. Ancak Norofibromatozis tip 2 ile birliktelikte olan, genç yaşlarda görülen örnekler ve grade II ve III meningiomlarda K/E oranı eşitlenir ve hatta hafifçe erkek baskınlığı dikkat çeker (2,11). Klinik olarak yerleşim yerlerine ve bası yaptıkları yapılara göre nörolojik semptom ve bulgular verirler. Meningiomların büyük çoğunluğu intrakranial, intraspinal ve orbital bölgelerde görülmekle birlikte araknoidal hücrelerin bulunduğu her bölgede ortaya çıkabilir. İntrakranial kavitede en sık görüldüğü bölge serebral konveksitelerdir (parasagittal ve falks). Sıklıkla yerleştikleri diğer bölgeler ise olfaktör çentik, sfenoid kanatlar, para/suprasellar bölgeler, optik sinir kılıfı, petröz kanatlar, tentorium ve posterior fossadır. Atipik ve anaplastik meningiom en sık falks ve lateral konveksitelerde görülür (2). Meningiomlar, makroskopik olarak duranın iç yüzeyine yapışık, iyi sınırlı, lobüle görünümlü, sert veya lastik kıvamlı kitlelerdir. (Şekil 1) Dura veya dural sinüs invazyonu oldukça sıktır. Kafatası, deri tutulumu ve orbita gibi kranium dışına invazyon nadirdir. Çoğunlukla üstünde bulundukları nöral parankimi invaze etmeyip iterler. Beyin sıklıkla tümör tarafından basıya uğramıştır, nadiren belirgin beyin invazyonu görülür. Genellikle tektirler, ancak NF2 olgularında daha sık olmak üzere çok sayıda da olabilirler. Sporadik olguların sadece %10 u çok odaklıdır (2). Bir meningiom cerrahi olarak çıkarılmasından sonra ilk lezyonun köken aldığı yerde, köken yerine komşu bir yerde ya da 4 cm. veya daha uzak bir yerde yeniden ortaya çıkabilmektedir. İlk lezyondan arta kalan tümor hücrelerinin büyüyerek yeni bir lezyon gibi gözükmeleri ya da tamamen yeni bir lezyon oluşturmaları olasıdır. Meningiomların histopatolojik görünümü çok çeşitli olabilir (2). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sınıflaması, meningiomları yavaş büyüyen ve düşük yineleme riskine sahip benign meningiomlar (Grade I), yüksek yineleme riskli ve agresif davranış gösteren atipik (Grade II) ve anaplastik (Grade III) meningiomlar olarak 3 gruba ayırır (Şekil 2 ve 3). Histopatolojik 2

derecelendirme, menengiomlarda en önemli prognostik faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. DSÖ 2007 ve 2000 sınıflamaları benzer niteliktedir ve 1993 sınıflamasına göre daha net ve objektif kriterler içerir. DSÖ sınıflaması, grade ile korele iyi tanımlanmış meningiom subtipleri ve varyantları içerir (Tablo 1). Bu subtiplerin arasında meningotelyal, fibröz ve transizyonel meningiomlar en sık görülenlerdir (2). Bilindiği gibi, tümor süpresör genler proteinleri enkodlayarak neoplastik süreçlerin oluşumunu inhibe etmektedirler. Bu genler genellikle Knudson tarafından bildirilen 2-hip hipotezini takip etmektedirler. NF2, DAL-1 ve TIMP grubu tümor supresör genler meningiomlarda sıklıkla baskılananlardır. NF2 deki somatik mutasyon kromozom 22q12.2 dedir. Kromozom 10 da LOH (heterozigosite kaybı) benign meningiomların % 73.4 unde, atipiklerin %80 inde ve malignlerin %86.75 inde tespit edilmiştir (9). Ek olarak, kromozom 9 un kısa kolunun, CDKN2A, CDKN2B ve p14arf gibi tümor supresyonu ile ilişkili bazı meningiom genlerini barındırdıkları bildirilmiştir (9). Tablo 1. DSÖ 2007 Meningiom sınıflaması. Düşük yineleme riski ve agresif büyüme özelliği gösteren meningiomlar Meningotelyal meningiom Fibröz (fibroblastik) meningiom Transizyonel (mikst) meningiom Psammomatöz meningiom Anjiomatöz meningiom Mikrokistik meningiom Sekretuvar meningiom Lenfoplazmasit-zengin meningiom Metaplastik meningiom Yüksek yineleme eğilimi ve/veya agresif davranış gösteren meningiomlar Kordoid meningiom Şeffaf hücreli meningiom Atipik meningiom Papiller meningiom Rabdoid meningiom Anaplastik (malign) meningiom I I I II II II Yüksek Ki-67 proliferasyon indeksi ve/veya beyin invazyonu gösteren herhangi bir meningiom subtipi Meningiomlarda immunhistokimyasal yöntemlerle belirlenen proliferasyon indeksleri, prognostik önemi çok sayıda çalışma ile vurgulanmış olmasına 3

karşın son DSÖ sınıflamasında meningiomların derecelendirme kriterleri arasına girememiştir. Gözlemciler ve enstitüler arası yüksek değişkenlik göstermesi ve farklı histolojik dereceler icin güvenilir sınır değerlerin belirlenememiş olması gerekçe gösterilmiştir. En sık kullanılan immunhistokimyasal belirteçler Ki-67/MIB-1, PCNA, DNA Topoizomeraz II dir. Bu belirleyicilerin hiçbirisi icin henüz evrensel kabul gören eşik değerler mevcut değildir. Ancak özellikle Ki-67/MIB-1 işaretlenme indeksinin meningiomlarda, benignden, atipik ve malign formlara doğru oldukça anlamlı bir artış gösterdiği bilinmektedir (2,4,5). Ki-67 hücre döngüsünün tümünde bulunan bir nükleer proteindir. Bu protein nükleer matriksin bir komponenti olup, hücre döngüsünün G0 hariç tüm fazlarında ekprese olur. Bu nedenle rutin protokollerde Ki-67 immun boyaması en populer ve güvenilir proliferasyon belirleyici yöntem olarak kabul edilmektedir (4,5). Son yayınlarda mitoz spesifik bir belirteç olan PHH3 mitoz sayımındaki gözlemciler arası farkı azaltmak icin önerilmektedir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma bölümümüzde 2007-2012 yılları arasında meningiom tanısı almış toplam 97 hasta üzerinde retrospektif olarak yapılmıştır. Meningiom tanısı düşünülen tüm hastaların doku örneklerine birimimizde Hematoksilen-Eozin boyaması, Ki-67 immünohistokimyasal boyama çalışması rutin olarak yapılmaktadır. Histopatolojik değerlendirmede DSÖ 2007 sınıflaması kullanılmıştır. Hastalara ait klinik veriler, hasta dosyaları, patoloji raporları, radyolojik tetkikleri, ameliyat kayıtlarının incelenmesi ile elde edilmiştir. Sağkalım sürelerini belirlemek için hastalar telefon ile aranmış olup 4 hastamıza ulaşılamamıştır. Elde edilen tüm sonuçlar SPSS 15.0 paket programı kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Analizlerde uygun veriler tanımlayıcı istatistiklerle (sayı, yüzde olarak); ölçümle belirtilen veriler ortalama±standart sapma ve ortanca (en küçüken büyük) olarak sunulacaktır. Gruplar arasındaki farkın saptanmasında ki-kare testi ile non-parametrik testler (Mann-Whitney U, Wilcoxon testleri) kullanılacaktır. Uygun bulunması halinde ileri analiz yöntemleri (korelasyon, regresyon) kullanılacaktır. Bu çalışma Başkent Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu tarafından onaylanmış (Proje no: KA 13/101) ve Başkent Üniversitesi Araştırma fonunca desteklenmiştir. 4

BULGULAR Çalışmamızda kadın hasta sayısı 63(%64.9), erkek hasta sayısı 34(%35.1) dür. Toplam 96 hastanın ortalama yaşı 52, 14 ± 14,42 olup ortancası 52 (22-84) bulunmuştur. Serimizde en sık yerleşim yeri konveksite (%58) ve parasellar bölge (%9) olarak tespit edilmiştir. Tablo 2: Hastaların lokalizasyona göre dağılımı. Lokalizasyon Sayı (kişi) % Konveksite 58 61.7 Parasellar 9 9.6 Parasagittal 8 8.5 Serebellopontin köşe 8 8.5 Spinal kord 5 5.3 Falks 2 2.1 Diğer 4 4.4 Tam rezeksiyon yapıldığı düşünülen olgularımızın oranı %93.3 (84 olgu), tümör artığı kalan olguların oranı %6,7(6 olgu) dir. Yedi olgunun bilgilerine ulaşılamamıştır. Tablo 3: Olgularımızın grade lere göre dağılımı Histolojik alt Who Grade 1 Who Grade 2 Who Grade 3 tipler (n=93) (n=69) (n=23) (n=1) Meningotelyal 38 0 0 Mikst / transizyonel 14 0 0 Fibroblastik / Fibröz 8 0 0 Psammamatöz 6 0 0 Anjiomatöz 2 0 0 Mikrokistik 1 0 0 Atipik 0 22 0 Kordoid 0 1 0 Anaplastik 0 0 1 Olgularımız arasında en sık (%40.9) görülen histolojik alt tip meningotelyal tiptir. Olgularımızın 27 sinde dura, 7 sinde beyin, 3 ünde kemik, 1 inde kasdamar invazyonu saptanmıştır. Olgularımızdan 5 inde(%5.2) rekürrens görülmüştür. Bu olgulardan 3 ü grade 1, biri grade 2, biri ise grade 3 dür. Olgularımızdan ikisi (%2.1) (biri grade 1, diğeri grade 2) takip süresinde hayatını yitirmiştir. Dört olgumuz takipten çıkmıştır. Sağkalım durumuna göre Ki-67 oranlarının ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. (Hastalarımızın 2 olgu hariç tümünün hayatta olması nedeniyle hasta serimiz istatistiksel olarak çalışma yapmaya elverişli değildi (2 ex, ortancalar 20-80) Kadınların Ki-67 oranlarının ortalaması 22,37±20,40, ortancası 20, erkeklerin ise ortalaması 25,35±21,82, ortancası 12,5 bulunmuştur. Cinsiyete göre Ki-67 oranlarının ortalamaları ya da ortanca değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur (P>0,05). 5

Ki-67 oranı ortalama 23.41 ± 20.84 olarak hesaplanmış olup ortanca değeri 20(0-150) dir. Rekürrens gelişen hastaların Ki-67 oranları ile gelişmeyen hastaların Ki-67 oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. P>0,05 Mitoz izlenen 23 kişi(%23.7), tespit edilmeyen 74 kişi (%76.3) mevcuttur. Mitoz ve Ki-67 proliferasyon indeksi arasında anlamlı fark bulunmuştur (P=0,001). Mitoz olmayanlarda ortalamaları 21,14±21,2, ortanca 14,5, mitoz tespit edilenlerde ortalama 30,7±17,8, ortanca 30 dur. Nekroz olmayan ki-67 ortalamaları 21.1±20.4, ortancası 20 iken nekroz olanların ortalaması 36±18.8, ortancası 30 dur. Nekroz varlığına göre Ki- 67 skorlarının ortalamaları arasında istatistiksel anlamlı fark mevcuttur (P=0,001). Tablo 3: Ki-67 immünreaktivitesi ile histolojik grade arasındaki ilişki.(*= Kruskal Wallis testi uygulanmıştır.) Ki-67 Who Grade 1 (n=73) Who Grade 2 (n=23) Ortalama ± SD 16,77±8,99 42,91±32,04 Ortanca (min-max) 10(0-50) 30(10-150) ĸ= 28,52 p*=0,0001 Grafik 1: Grade lere göre Ki-67 ortalama değerleri. TARTIŞMA Bulgularımız literatürde yer alan çalışmalar ile karşılaştırılmıştır. Hastalığın en sık literatürde orta yaşılılar ve yaşlılarda sık görüldüğünü 6

belirtilmişken (1,2,5,6) bizim çalışmamızda ise hastaların yaş ortalaması 52 olarak saptanmıştır. Meningiomların en sık görüldüğü yaşlar kıyaslandığında bulgularımız lüteratürle uyum göstermektedir. Meningiomlar kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir. Grade I olgularında K/E oranı >1 iken Grade II ve Grade III olgularında bu oran 1 e yaklaşmaktadır (1,2,5,6,11,12). Bulgularımızda ise K/E oranı >1 olduğu halde bu fark istatiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. Meningiomların intrakranial kavitede en sık yerleşim yeri serebral konveksiteler, falks ve parasagittal alandır. Spinal meningiomlar ise, en çok torakal bölgeyi tercih ederler. (3,4,6,11,12). Bulgularımızda (%61,7 Konveksiteler, %9,6 Parasellar, %8,5 Parasagital, %2,1 Falks) da en sık tutulan yerler aynı olmakla birlikte yalnızca görülme sıklıkları arasında fark saptanmıştır. Meningiomların alt tipleri değerlendirildiğinde en sık meningotelyal meningiom görülür (1-15). Çalışmamızda ise olgularımızın %40,8 inde meningotelyal alt tip bulunmuştur. Diğer alt tiplerin görülme sıklıkları karşılaştırıldığında literatürdeki bir çok çalışmayla uyum göstermiş olup (5,6,8), yalnızca Terzi at al (4) ile uyum göstermemektedir. Meningiomların Grade derecesi arttıkça mitoz sayısı ve nekroz oranı artar (1-14). Çalışmamızda ise Grade II olgularındaki mitoz sayısı ve nekroz oranı Grade I olgularınınkinden yüksek bulunmuştur. Grade III hasta sayımız 1 olduğu için Grade III hastalar için herhangi bir yorum yapamamaktayız. Literatürde meningiomların invazyonu çok görülmemekle birlikte en sık dura ya invazyon yaptığı belirtilmiştir (4-12).İnvazyon görülen olgularda %75 oranda duraya invazyon olduğu gözlenmiştir. WHO sınıflandırmasında yer almasa da literatürdeki tüm çalışmalar Ki-67 proliferasyon indeksindeki artışın Grade artışı ile doğru orantılı olduğu belirtilmiştir (1-15). Çalışmamızdaki Ki-67 indeks değerleri karşılaştırıldığında Grade I hastalarında ortalama 16,77, Grade II hastalarında ise 42,91 bulunmuştur. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş ve literatürü desteklemektedir. Artmış Ki-67 indeks değerinin rekürrensle ilişkisi konusunda literatürde farklı bulgular yer almaktadır. Bazı çalışmalar (12,13,15) rekürrens görülmesi ile artmış Ki-67 indeks değeri arasında anlamlı bir ilişki olduğunu bildirse de bazı çalışmalar (14,16) aradaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamsız olduğunu bildirmiştir. Çalışmamızda hasta sayımızın yetersiz ve histolojik grade dağılımı açısından heterojen olması gibi birtakım kısıtlılıklar vardı. Ayrıca takip süremiz de kısaydı. Bunun sonucunda: Grade 3 olarak gruplanan bir olgumuz olduğu için grade ile değerlendirilen istatistiksel analizlerde anlamlı sonuç elde edilemedi. Aynı şekilde sağkalım ile ilgili verilerimiz de (2 olgu ex, 4 olgu takip dışı) istatistiksel çalışma yapmaya elverişli değildi. 7

Bu çalışma ile kendi merkezimize ait sonuçlarımızı, son DSÖ Sınıflamasını kullanarak literatür eşliğinde sunduk. Bu konuda geniş olgu serileri ile Ki- 67 proliferasyonunun histopatolojik parametreler ile birlikte değerlendirilmesi, menengiomların biyolojik davranışı hakkında daha fazla bilgi edinmemize yarayacaktır. Halen uygulamakta olduğumuz 2007 DSÖ Sınıflaması, 1993 de önerilen derecelendirme kriterlerinden daha somut olmakla birlikte, meningiom derecelendirmesindeki sorunların, kullanıma girecek yeni biyomarkırlar ve moleküler çalışmalar ile çözümleneceği düşünülmektedir. KAYNAKLAR 1- Söylemezoğlu F. Meningiom Sınıflaması ve Histopatolojik Özellikleri, Türk Nöroşirurji Dergisi. 2011; 21: 84-90. 2- Perry A, Louis DN, Scheithauer BW, et al. World Health Organization Classification of Tumours; vol 1. 4th ed. Lyon, France: IARC Press. 2007:164 172. 3- Yılmaz İ, Günaldı Ö, Eseoğlu M. İntrakranial Meningiomlar: 85 Vakanın Literatür Eşliğinde İncelenmesi. Turk Noroşirurji Dergisi. 2012;22: 80-83. 4- Terzi A, Sağlam E A, Barak A, et al. The significance of immunohistochemical expression of Ki-67, p53, p21, and p16 in meningiomas tissue arrays, Pathology Research and Practice. 2008; 204: 305 314. 5- Karabağlı P, Sav A. Proliferative Indices (MIB-1) in Meningiomas: Correlation With The Histological Subtypes and Grades, Journal of Neurological Sciences [Turkish]. 2006; 23:(4)# 9;279-286. 6- Üzüm N, Akyol G, Ataoğlu Ö. Histopathological parameters with Ki-67 and bcl- 2 in the prognosis of meningiomas according to WHO 2000 classification, Tumori. 2008; 94: 389-397. 7- Abry E, Thomassen IØ, Salvesen ØO, et al. The significance of Ki-67/MIB-1 labeling index in human meningiomas: a literature study. Pathol Res Pract. 2010;206(12):810-5. 8- Özen Ö, Demirhan B, Altinörs N. Correlation between histological grade and MIB-1 and p53 immunoreactivity in meningiomas. Clin Neuropathol. 2005;24(5):219-24. 9- Shayanfar N, Mashayekh M, Mohammadpour M. Expression of progestrone receptor and proliferative marker ki 67 in various grades of meningioma. Acta Med Iran. 2010;48(3):142-7. 10- Hastürk A E, Basmacı M, Canbay S, et al. İntrakranial Menengiomlar: 56 Vakanın Analizi. Türk Nöroşirürji Dergisi. 2011;21:1-7. 11- Radner H, Katenkamp D, Reifenberger G, et al : New Developments in the phatology of skull base tumors, Virch Arch, 2001: 435:321-335 12-Kakinuma K., Tanaka R., Onda K., et al. ; Proliferative potential of recurrent intracranial meningiomas as evelıated by labelling by indices of BUdR and Ki-67, and tumor doubling time, Acta Neurochir :1998 ; 140:26-32 13 Matsuno A., Fujimaki T., Sasaki T. Et al ;Clinical and histopathological analysis of proliferative potentials of recurrent and nonrecurrent meningiomas, Acta Neuropathol ;1996 ; 91:504-510 14- Murakami M, Kitz K., Hashimoto N., Takahashi Y., Hosokawa Y., Inazawa J., Mineura K. ; A consistent region of deletion on 1p36 in meningiomas : 8

identification and relation to malignant progression ; Canser Genet. Cytogenet ; 2003; 140:99-106 15- Perry A., Stafford S.L., Scheithauer B.W. Et al : The prognostic significance of MIB-1, p53, and DNA flow cytometry in completely resected primary meningiomas, Cancer 82 ;1998 ; 82 : 2262-2269 16 Roser F., Nakamura M., Bellinzona M. Et al : Proliferation antigen in meningiomas. Experience in 600 cases ; Acta Neurochir ; 2004 ; 146:37-44 9