BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Benzer belgeler
İMMUNADSORBSİYON GEÇ BAŞLANGIÇLI ANTİKOR ARACILI REJEKSİYONDA ETKİNDİR

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ 9.ULUSAL ÇOCUK NEFROLOJİ KONGRESİ KASIM, 2016

TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

Takrolimus konsantrasyonunda oluşan dalgalanmalar antikor gelişiminde etkili mi?

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon

KRONİK AMR TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? EVET DR. ÜLKEM ÇAKIR ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.


HCV İNFEKSİYONU OLAN BÖBREK TRANSPLANTLI HASTALARDA DİREKT ETKİLİ ANTİVİRALLERİN ETKİNLİĞİ

Sebahat Usta Akgül 1, Yaşar Çalışkan 2, Fatma Savran Oğuz 1, Aydın Türkmen 2, Mehmet Şükrü Sever 2

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İNDÜKSİYONDA YENİ ALTERNATİF ARAYIŞLARI. Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ VE ROMATOLOJİ B.D. ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ PATOLOJİ KURSU KASIM, 2016

En-Blok Böbrek Nakili Gerçekleştirilen Hastaların Sonuçları

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ


Posttransplant proteinüride hasta yönetimi

Transplantasyondan Diyalize Dönüş. Dr. Bahar Büyükkaragöz Gazi Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Olgu Sunumu (İmmünyetmezlikli hastada viral enfeksiyonlar) Dr. A. Arzu Sayıner Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

RETRANSPLANTASYONDA KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER. Doç.Dr. M.Gülay Koçak İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi İç Hastalıkları A.B.D., Nefroloji B.D.

TRANSPLANTASYON İMMUNOLOJİSİ

ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

CANLI DONÖR TRANSPLANTASYONDA İLE

Uzm. Dr Fatma Yılmaz Karadağ

Renal Transplantasyonda Türkiye de Güncel Durum. Dr. Aydın Türkmen İstanbul Tıp Fakültesi

Böbrek Nakli Sonrası Gebelikte Tacrolimus Kullanımı- 9 Yıllık Tek Merkez Tecrübelerimiz

KRONİK BÖBREK HASTASINDA (HBV) TEDAVİ PROTOKOLU NASIL OLMALIDIR?

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Prognozu Etkileyen. Prof.Dr.M.Akif. Yeşilipek

KRONİK ALLOGREFT DİSFONKSİYONU: YAKLAŞIM. Dr.Şule ŞENGÜL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

Kronik Hepatit B Tedavisinde Zor Vakaların Yönetimi. Uz. Dr. Eyüp Arslan

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

ÇAPRAZ. Dr Sevgi Şahin. Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Organ Nakli Birimi

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

Graft Yetersizliğinin Tanı ve Tedavisi. Dr Şahika Zeynep Akı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçelievler Medical Park Hastanesi

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

İmmunolojik Yüksek Riskli Hastalarda Tedavi Desensitizasyon ve Çapraz Transplantasyon

Doç. Dr. Mesut Sancar Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerinde hemodiyalize giren hastaların ölüm oranlarının karşılaştırılması: Bir gözlemsel kohort çalışması

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

TRANSPLANTASYONA HAZIRLIK

Alıcı ve Vericinin Böbrek Transplantasyonuna Hazırlanması. Prof. Dr. Yaşar BAYINDIR BUHASDER-2017

VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders. Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

Nilgün Çakar, Z.Birsin Özçakar, Fatih Özaltın, Mustafa Koyun, Banu Çelikel Acar, Elif Bahat, Bora Gülhan, Emine Korkmaz, Ayşe Yurt, Songül Yılmaz,

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Transplantasyon Hastalarında Anemi

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Kronik Hepatit B li Hastalarda Oral Antiviral Tedavilerin Değerlendirilmesi

BK virus Polyomaviridae virus ailesinden, Zarfı olmayan bir DNA virus dur nm çapında, çevre koşullarına dayanıklıdır. Hirscha H, et al. American

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

İmmünolojik Yüksek Riskli Hastaların Yönetimi

ORGAN NAKLİ. Uzm Hem. NURŞEN ALTUĞ ORGAN NAKLİ UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ

Böbrek Nakli Yapılan Çocuklarda Bağışıklanma Durumunun ve Aşı Yanıtlarının Değerlendirilmesi

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Diyaliz tedavisinde ilk seçenek: Periton diyalizi. Neslihan SEYREK, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

TRANSPLANTASYONDAN DİYALİZE DÖNEN HASTADA İMMÜNSÜPRESİF TEDAVİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

ZOR HASTA YAKLAŞIM GÜLDEN ÇELİK

Geç dönemde (3 aydan sonra) greft fonksiyon bozukluğu: Nasıl tanı koymalıyım? Nasıl tedavi etmeliyim?

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

Marjinal Canlı Donörlere Yaklaşım. Dr. Elif Arı Bakır Dr. Lütfi Kırdar Kartal EAH Nefroloji Kliniği

Rukiye İNAL İ.Ü-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü

YÜKSEK SENSİTİZE HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Şule Şengül Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Yrd. Doç.Dr. Hilmi Tozkır Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

BÖBREK NAKLİ SONRASINDA CMV HASTALIĞI. Dr. Ali Çelik Dokuz Eylül Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

POSTTRANSPLANT ERKEN DÖNEM İZLEM

TANIM. KBH, 3 aydan daha uzun süreli böbreğin yapısal yada fonksiyonel bozukluğunun olmasıdır. GFR nın 60 ml/dk/1.73 m2 den daha düşük olması

HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ

Karaciğer Nakli. Dr Sezai YILMAZ İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi MALATYA

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Renal Tranplant Donörlerinin İdeal Takip Şeması Nasıl Olmalıdır?? Dr Hamad DHEİR Göztepe Medicalpark Hastanesi

TÜRKİYE de BÖBREK TRANSPLANTASYONUNDA GÜNCEL DURUM

RENAL TRANSPLANTASYONA HAZIRLIK DR.AYTÜL NOYAN BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ADANA UAM ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

literatür güncellenmesi transplantasyon mümtaz yılmaz TND, ekim 2015

Posttransplant Rekürrens ve Tedavi. Uygulamaları - HÜS

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

Steril pyrüili böbrek nakli hastalarında gerçek zamanlı multipleks polimeraz zincir reaksiyon test sonuçları

ATEŞLİ BÖBREK NAKLİ HASTASININ YÖNETİMİ. Prof.Dr. Mustafa KOYUN Akdeniz ÜTF

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Antikor İliskili Rejeksiyon. Prof Dr Esra BASKIN Baskent Universitesi Ped Nefroloji

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Transkript:

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR

Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major immunolojik risk faktörüdür. AR atakları uzun dönem greft sağkalımında olumsuz etkiye sahiptir. Geç akut rejeksiyon (GAR) transplantasyonun ilk altı ayından sonra ortaya çıkan ilk rejeksiyon epizodu olarak tanımlanır.

Erken ve geç rejeksiyonlar renal allograft işlev bozukluğunun başlıca nedenleridir. Uygulanan güncel tedaviler sonucu, erken dönem akut rejeksiyon sıklığında azalma ve kısa dönem greft sağ kalımında artış olmasına rağmen, geç dönem akut rejeksiyon oranları ve uzun dönem allograft sağ kalımında anlamlı değişiklikler sağlanamamıştır.

GAR çocuklarda daha sık olup erken rejeksiyondan daha kötü prognoza sahiptir. Erişkinlerde GAR gelişimi için birtakım risk faktörleri saptanmıştır; *Tedaviye uyumsuzluk, *Viral enfeksiyonlar (CMV, EBV) *Yetersiz immunsuppressif tedavi *HLA klass2 de mismatch sayısı.

GAR ile ilişkili risk faktörleri çocuk böbrek nakli hastalarında yeterince bilinmemektedir. Bu çalışma ile çocuklarda GAR'ların klinik, demografik ve patolojik risk faktörleri ve greft sağ kalımı açısından önemi araştırıldı

METOD Toplam 148 böbrek nakilli çocuk biyopsi ile doğrulanmış akut rejeksiyon epizodları açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Son 6 yılda 34 hastada biyopsi ile doğrulanmış akut rejeksiyon atağı saptandı.

METOD Akut rejeksiyon greft disfonkisyonundan şüphelenildiği durumlarda (kreatinin seviyesinde %20 den fazla artış veya bazal kreatinin değerine göre 0.3mg/dl artış, tansiyon yüksekliği gözlenmesi ve/veya proteinüri gözlenmesi) düşünüldü. Tüm rejeksiyon atakları biyopsi ile gösterildi.

Rejeksiyon epizodları, Erken akut rejeksiyon (EAR) (transplantasyon sonrası < 6 ay; n = 12) Geç akut rejeksiyon (GAR) (transplantasyon sonrası > 6 ay; n = 22) olarak sınıflandırıldı.

Yaş, cins, donör tipi, dializ tipi ve süresi, böbrek yetmezliği nedeni, immunsüpresif tedavi, HLA uyumu, gecikmiş graft fonksiyonu (DGF), anti HLA antikorları, egfr, rejeksiyon tipi,greft kaybı, viral enfeksiyon (CMV, EBV, BK virüs), böbrek biyopsi bulguları ve tedavisi kaydedildi. egfr Schwartz formülüne göre hesaplandı

Anti HLA antikorları Luminex metodu ile ölçüldü. Nakil sonrası CMV, EBV, BK idrar ve kan düzeyleri PCR tetkiki ile araştırıldı. Hastaların klinik, demografik ve patolojik risk faktörleri ve prognozu GAR ve EAR gelişen ve rejeksiyon gelişmeyen hastalarda karşılaştırıldı. Nakil sonrası hastalar ilk 3 ay haftada 1 defa sonraki aylarda 2 haftada1 defa ve 6 aydan sonrasında ayda 1 defa kontrole çağrıldı.

Demografik veriler

Demografik veriler

Bulgular 6 yıllık izlemde toplam 34 hastada akut rejeksiyon (K/E:15/19); 12 EAR ve 22 GAR (15 i antikor aracılı rejeksiyon) geliştiği saptandı. Ortalama yaş her iki grup için benzerdi (EAR 12.05±5.2 yıl; GAR 12.02±5.3 yıl p>0.05). Çalışmamızda canlı donör oranı yüksekti (n:29 %85).

Hastaların nakil sonrası takip süresi ortalama 5±1.2 yıl idi. Nakil sonrası ortanca EAR ve GAR ortaya çıkma süresi sırasıyla 22 gün (min-maks:1-134 gün) ve 28 ay (min-maks: 6.2-54 ay)olarak bulundu.

GFR; EAR grubunda ve rejeksiyon olmayan grupta stabil seyrederken GAR grubunda belirgin olarak düşme eğilimindeydi Greft kaybı GAR grubunda anlamlı şekilde yüksek bulundu (6/22 GAR, 1/12 EAR, 6/114 rejeksiyon olmayan grup, p<0.05). Nakil sonrası 5.yılda greft sağ kalımı GAR lı hastalarda, EAR ve rejeksiyonsuz hastalarla karşılaştırıldığında anlamlı şekilde düşük bulundu (sırasıyla % 76, % 87 ve % 94; p <0.001).

GAR grubunda EAR grubuna göre de novo anti-hla antikorların anlamlı şekilde daha sık olduğu görüldü (% 42 ye % 13, p<0.05). Aynı zamanda GAR grubunda tedaviye uyumsuzluk EAR grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksek bulundu (%35 e %5, p<0.05).

Yaş, cinsiyet, donör tipi, böbrek yetmezliğine neden olan hastalık, gecikmiş greft fonksiyonu, viral enfeksiyon, immünosüpresif ilaçlar ve uygulanan indüksiyon tedavisi açısından gruplar arasında belirgin bir fark saptanamadı.

Sonuçlar GFR; GAR grubunda anlamlı olarak düşük bulundu Greft sağkalım oranı GAR grubunda daha düşük bulundu, Greft kaybı GAR grubunda anlamlı şekilde yüksek bulundu Akut rejeksiyon görülme zamanı uzadıkça Greft sağkalımında azalma daha fazla miktarda olduğu bildirilmiştir Opelz G Transplantation. 2008 Mar 15;85(5):661-7 GAR gelişen hastalarda EAR gelişen hastalara göre böbrek fonksiyonlarında daha belirgin bozulma olduğu gösterilmiş. Arvizu-Hernandez M, Transplant Proc. 2010 Sep;42(7):2486-92

Sonuçlar GAR grubunda EAR grubuna göre de novo anti-hla antikorların anlamlı şekilde daha sık olduğu görüldü (% 42 ye % 13, p<0,05). Literatürde de novo Donör spesifik antikor pozitifliği 11% ile %41 değişmektedir. De novo DSA gelişimi greft ömrünü negatif yönde etkilemektedir. HIDALGO LG, CAMPBELL PM, SIS B, et al. AmJ Transplant 2009: 9: 2532 2541. LEDERER SR, Kidney Int 2001: 59: 334 341.

Sonuçlar GAR grubunda tedaviye uyumsuzluk daha sıktı Erişkin ve genç yaş grubunun dahil olduğu bir çalışmada, ilaç tedavisine uyumsuzluk özellikle genç popülasyonda daha yaygın bulunmuş NAPRTCS çalışması sonucunda adölesanlarda tedaviye uyumsuzluk sonucunda %60.6 oranında GAR gelişimi görülmüş De novo DSA gelişiminin daha çok tedaviye uyumsuz hastalarda görüldüğünü gösterilmiştir. Böylece DSA gelişen hastalarda tedaviye uyumsuzluk düşünülerek GAR gelişimi engellenmesi için erken müdahale edilebileceği düşünülmüş. Yapılan bir çalışmada GAR gelişimi tedaviye uyumsuzlukla ilişkili bulunmuş ve GAR gelişimi sonucunda graft sağkalımı azalmış. Dörje Transplantation C 2013 Jul 15;96(1):79-84. WIEBE C, Am J Transplant 2012: 12:1157 1167.

Sonuçlar Çocuk hastalarda GAR gelişimi için dikkatli olunmalıdır GAR epizodlarını pediatrik hastalarda erişkinlerden daha sık gelişmektedir. GAR u tanımak ve tedavi etmek oldukça zordur. Loai Eid, Pediatr Transplantation 2014: 18: 155 162 Siipkens YW Transplantation 2003 Jan 27;75(2):204-8.

Sonuçlar Viral enfeksiyon ile GAR gelişimi arasında belirgin bir ilgi gösterilemedi Rejeksiyon tipi olarak daha çok antikor ilişkili rejeksiyon daha fazla görüldü

Sonuçlar Yaş, cinsiyet, donör tipi, böbrek yetmezliğine neden olan hastalık, gecikmiş greft fonksiyonu, viral enfeksiyon, immünosüpresif ilaçlar ve uygulanan indüksiyon tedavisi açısından gruplar arasında belirgin bir fark saptanamadı. Bazı çalışmalarda erkek cinsiyette GAR görülme sıklığı daha fazla bulunmuş. Ve yine aynı çalışmada Takrolimus kullanımının diğer tedavilere göre GAR gelişimini önlediği görülmüş. Jalalzadeh M Nephrourol Mon. 2015 Jan 20;7 Çalışmalarda DGF gelişimi ile hasta yaşam süresi ve graft ömrü arasında negatif ilişki bulunmuş NARAYANAN R Am J Kidney Dis 2010: 56: 961 970. YARLAGADDA SG Adv Chronic Kidney Dis2008: 15: 248 256.

YORUM Sonuç olarak çocuklarda böbrek nakli sonrası geç dönemde gelişen akut rejeksiyonlar daha kötü prognoza sahiptir ve greft sağ kalımını belirgin şekilde azaltmaktadır. De novo anti-hla antikor gelişimi ve tedaviye uyumsuzluk GAR için önemli risk faktörleri olarak görülmektedir.

Bu risk faktörlerinden tedaviye uyumsuzluk bu açıdan riskli kabul edilen hastaların daha yakın takip edilmesi, tüm hastalara aralıklı eğitim verilmesi ve etkin immunosüpresyonun sağlanması ile azaltılabilir. De novo anti-hla antikor gelişiminin önlenebilmesi için oluşum mekanizmalarının aydınlatılacağı yeni çalışmalara ihtiyaç vardır