KOROİD MELANOMUNU TAKLİT EDEN BİR LEZYON Özlem Yenice, Haluk Kazokoğlu A LESION MIMICKING MELANOMA OF CHOROID

Benzer belgeler
Olasý Bir Optik Disk Melanositomasýnýn Malign Dönüþümü

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Diyabetik Maküla Ödemli Bir Hastada Meme Kanserinden Kaynaklanan Koroidal Metastaz

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

Tek Taraflı Retina Dekolmanı ile Ortaya Çıkan Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Onbir Yıllık Cerrahi Vakalarımızın Histolojik İnceleme Sonuçları

Göz Tümörlerinde Yeni Görüntüleme Metodları - Ultrason Biyomikroskopi, Optik Koherens Tomografi, Fundus Otofloresans Görüntüleme

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Penetran Göz Yaralanmaları

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

KIRMA KUSURLARI. Dr. Ümit BEDEN

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Uvea Tümörlerinde Cerrahi Tedavi

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

RECIST. Response Evaluation Criteria In Solid Tumors

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2010 : 8(3) : Perforan göz yaralanmalarının epidemiyolojik değerlendirilmesi. Hüseyin Ortak, H.

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

6 Pratik Dermatoloji Notları

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

MEME KANSERİ TARAMASI

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

Primer hepatik lenfomanın manyetik rezonans görüntüleme bulguları

GÖZ HASTALIKLARI STAJI

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

MEME TÜBERKÜLOZU : USG, MAMOGRAFİ VE MRG BULGULARI : OLGU SUNUMU TUBERCULOSIS OF BREAST: US, MAMMOGRAPHIC AND MRI FINDINGS : A CASE REPORT

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Koroidal Melanomlu Bir Olgunun Gamma Knife Radyocerrahi Yöntemi ile Tedavisi: 2 Yıllık İzlem

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

1 Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 2 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Abstract

Üç Yıllık Anti-VEBF Tedavisi Sonrası Klinik Değiştiren Bir Yaş Tip Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Hastası

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

İntraoküler neoplazmlar Uvea tümörleri

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Doppler Ultrasonografi: Karotis ve Vertebral Arterler. Dr.S.Süreyya Özbek EÜTF Radyoloji

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya

MODÜL 1: KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ & ARAŞTIRMA. Amaç. Öğrenme Kazanımları: Kapsam

Bu araştırma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu tarafından TF2010LTP2 no ile desteklenmiştir.

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI

ÖZGEÇMİŞ. Gsm Kurtuluş Mh. Şinasiefendi Sk. Sabuncu Apt. No:28. Kat:7 No:7 Seyhan ADANA. Adana Anadolu Lisesi ( )

Ameliyat Öncesi Tanı / Nodüler Hastalıkta Kalsitonin Yeri

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi*

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

Transkript:

OLGU SUNUMU ÖZET KOROİD MELANOMUNU TAKLİT EDEN BİR LEZYON Özlem Yenice, Haluk Kazokoğlu Marmara University School of Medicine, Ophthalmology, İstanbul, Turkey Vitre içi ya bağlı ani görme azalması ile şikâyeti ile kliniğimize başvuran bir olguda fundus muayenesi yapılamadığı için radyolojik tetkiklere başvuruldu. Ultrasonografi, doppler ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme tetkikleri retinal lezyonun koroid melanomu ile uyumlu olabileceği şeklinde rapor edildi. Vitre içi nın koroid melanomlarında nadir olması nedeniyle tanısal vitrektomi yapıldı. Vitrektomide arka kutupta diskiform lezyon tespit edildi. Anahtar Kelimeler: Koroid melanomu, Radyoloji, Ayırıcı tanı ABSTRACT A LESION MIMICKING MELANOMA OF CHOROID Radiological evaluations were performed as fundus examination was unavailable due to intravitreal hemorrhage in a case who came to our clinic with the complaint of an acute vision loss. Ultrasonography, doppler ultrasonography and magnetic resonance imaging reported that the retinal lesion was compatible with malignant melanoma. The patient underwent diagnostic vitrectomy due to rarity of vitreous hemorrhage with choroidal melanomas. Retinal examination revealed disciform lesion during vitrectomy. Key words: Choroidal melanoma, Radiology, Differential diagnosis GİRİŞ Arka kutupta, eksudasyon ve kronik fibrozisle seyreden patolojiler uzun dönemde oluşturdukları kitle görünümü ile koroid melanomunu taklit edebilir. 1 Bu patolojiler arasında; yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, arteriyoler makroanevrizmalar, santral seröz korioretinopati, koroid nevusu, osteom, hemanjiom, metastaz ve A-V malformasyon gibi çok sayıda retinal hastalık sayılabilir. 2 Yayınlarda, malin melanomu taklit eden lezyonların psödomelanomlar (yalancı melanomlar, melanomu taklit eden lezyonlar) başlığı altında incelendiği görülmektedir. İlk olarak 1960 da Duke-Elder yalancı melanom terimini kullanmış ve bunların özellikle koroid melanomundan ayırt edilmelerinin gereğini vurgulamıştır 3. Yalancı melanom tanılarının, artan klinik deneyim ve gelişen radyolojik tekniklerle; 1964 lü yıllarda %20 den 4, 1973 lerde %19 a 5 ve en son olarak ta 1984 te %1,4 lere 6 gerilediği bildirilmiştir. Bu yazıda psödomelonom olgularında radyolojik tetkiklerin değerlendirilmesi, klinik ile birleştirilmesi ve ayırıcı tanıya gidişin aktarılması amaçlanmıştır. OLGU SUNUSU Yaklaşık iki aydır sağ gözde görmede azalma şikâyeti olan ve son iki gündür iyice artan görme azlığı ile 72 yaşında erkek hasta kliniğimize başvurdu. Hastanın bilinen sistemik hastalığı (Diyabet, Hipertansiyon) yoktu. Yapılan oftalmolojik muayenede; görme sağda ışık hissi, sol gözde 0. 6 seviyesindeydi. Ön segment muayenesinde her iki gözde belirgin nükleer katarakt dışında başka patolojiye rastlanmadı. Retina muayenesinde, sağda detayların görülmesini engelleyen vitre içi, sol gözde ise makülada çok sayıda yumuşak drusen ve İletişim Bilgileri: Özlem Yenice e-mail: yeniceozlem@yahoo.com Marmara University School of Medicine, Ophthalmology, İstanbul, Turkey 52 Marmara Medical Journal 2007;20(1);52-58

pigment epitel değişikliği tespit edildi. Ultrasonografi (USG) tetkikinde, 9x4mm boyutlarında kalsifikasyon gösteren retinadan kabarık lezyonun (Resim 1a) eş zamanlı yapılan renkli doppler ultrasonografisinde (Resim 1b) kanlanması olduğu ve lezyonun koroid melanomu ile uyumlu olabileceği şeklinde rapor edildi. Hastadan bir ileri tetkik olarak manyetik rözonans görüntüleme (MRG) istendi. MRG de lezyonun optik disk temporalinde, üst kısımda 3mm çapında ve retina üzerinde olduğu rapor edildi. Lezyon T1 ağırlıklı incelemelerde hiperintens (Resim 2a,siyah ok), T2 ağırlıklı incelemelerde hipointense (Resim 2b) özellik göstermekteydi. MRG sonucunda da, lezyonun sinyal özelliklerinin öncelikle malin melanomu düşündürdüğü rapor edildi. Radyolojik tetkikler sonrasında malinite şüphesinin olması nedeni ile beklenilmeden tanısal amaçlı vitrektomi uygulandı. Cerrahi esnasında temizlendikten sonra arka kutupta, maküla superotemporalinde kabarıklık oluşturan fibrotik bir lezyon görüldü. Vitreus sıvısı incelemeye gönderildi; sitolojik inceleme sonucunda, periferik kan elemanları ve monomorfik çekirdekli spindle hücrelerin olduğu ve atipik hücrelerin görülmediği rapor edildi. Hastanın cerrahi sonrası birinci gün yapılan fundus muayenesinde; arka kutuptaki diskiform lezyon (Resim 3a) ve altta koroidal hematom görüldü (Resim 3b). Resim 1: a) Olgunun B-mod ultrasonografi görüntüsü. b) Olgunun renkli doppler ultrasonografide kanlanmasının varlığı görülmektedir. Resim 2: Aksiyal planda orbita MRG de lezyonun a)t1 de hiperintens (siyah ok) b) T2 de hipointense görünümü. 53

Resim 3: a) Olgunun cerrahi sonrası görülen optik disk temporalinde diskiform skarı ve b) allta koroidal hematom görülmektedir. TARTIŞMA Klinikte melanomu taklit eden lezyonlarda ayırıcı tanı yapmak, bu lezyonların tedavilerinin enükleasyon gibi radikal bir cerrahiden sadece gözlem ve takip gibi iki uç noktadan oluşması nedeni ile oldukça önemlidir. Daha sıklıkla yayınlarda yanlış tanı konularak gereksiz enükleasyon yapılan olgulara rastlanmaktadır. 4-6 Bununla birlikte, yayınlarda son zamanlarda artan cerrahi müdahaleler sonucu ilginç olarak senil maküla dejenerasyonu tanısı ile membran eksizyonu yapılan bir olgunun patolojik incelemelerinde atipik hücreler saptanmış ve bu olguya diskiform melanoma tanısı verilmiştir 7. Koroid melanomu taklit eden lezyonlar için yayınlar tarandığında, bunların arasında tanıda karışıklık yaratan patolojiler arasında en sık olarak retina dekolmanı, ikincil olarak ise diskiform dejenerasyonların olduğu görülmüştür 4-8. Psödomelanom oranını bildirilen yayınların genellikle çoğunun ortak olarak paylaştığı nokta, bu lezyonlarda ayırıcı tanının en iyi deneyimli bir göz doktoru tarafından, klinik muayene ile yapıldığıdır 6-8. Öncelikle vitre içi ile başvuran bir olguda koroid melanomlarıyla vitreus sı birlikteliğinin oldukça nadir olduğu bilinmelidir. Fraser ve Font un yaptığı çalışmada 450 melanomlu olgunun sadece %2.9 gibi az bir oranında başvuru anında vitreus sına rastlanmaktadır 9. Bu nedenle biz de olgumuzda, radyolojik tetkikler melanom olarak rapor edilmesine rağmen vitrektomi yapılmasını daha uygun gördük. Ultrasonografi, vitre içi nın eşlik ettiği patolojilerde tanı için kullanılan en sık başvurduğumuz tetkiktir. A scan de koroid tümörlerinin önde olan kenarları yüksek akımlı yansımalar meydana getirirler. Bunu takiben düşük içsel yansımalar ve bu yansımaların dik azalmasına bağlı (-) kappa açısı görünümü tipiktir. B-mode ultrasonogrofide diskiform lezyonlar daha düz ve yatay bir görünüme sahipken (bizim olgumuzun USG görünümü) melanomların vitreus boşluğuna doğru çıkıntı yaparak büyümeleri solid mantar görünümünü oluşturur. USG de melanomlar için kesin solid görünüm, mantar konfigürasyonu, düşük iç reflektans, homojen iç yüzey dağılımı ve kanlanmanın varlığıdır. Bunların dışında eşlik edebilecek diğer bulgular; seröz dekolmanın varlığı, koroid ekskavasyonu ve akustik gölgelenmedir 12. Fakat ayırıcı tanıda diffuz koroid melanomlarının USG de mantar konfigürasyonu yerine daha düz bir konfigurasyona sahip olabileceği unutulmamalıdır. Doğan ve ark. melanom tanısında B scan ultrasonografi için güvenilirliğin %95 gibi oldukça yüksek olduğunu bildirmiştir 13. Tablo I de ultrasonogrofide koroid melanomu ile benzer görünüm yapabilecek lezyonlar ve Tablo II de bunların ayırıcı tanısında kullanılabilen kıstaslar özetlenmektedir 12. Bununla birlikte USG de maküla dejenerasyonuna bağlı kitleli 54

bir görünüm ile melonomun ayırıcı tanısının daha çok tekrarlanan ölçümlerle yapılabileceği bildirilmiş ve bu konuya özellikle dikkat çekilmiştir 12. Melanomlarda, yinelenen ölçümlerde boyutlarda artma saptanırken; ile seyreden lezyonların kalınlığında azalma görülür. Bu nedenle, emin olunamayan durumlarda belirli aralıklarla ultrasonun tekrarlanması en doğru yaklaşımdır 12. 1992 de yapılan bir çalışmada melanom ön tanısı ile cerrahi için sevk edilen ve ekstramaküler diskiform skar tanısı alan 19 olgu irdelenmiş ve bu olgulardan 8 ine vitreus sının eşlik ettiği görülmüştür 13. Hastaların ultrasonografileri bu gözle tekrar değerlendirildiğinde, bu lezyonların sadece 3.3 mm kalınlığında olduğu tespit edilmiş ve vitreus ları ile birliktelik gösteren ince kitlelerin (<3.5 mm) benin olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır 13. Psödomelanom olarak sevk edilen 19 olguluk aynı serinin %83 ünde, bilinçli olarak tekrarlanan USG lerde tanılar diskiform skar olarak değiştirilirken, bir olguda kesin sonuca yinelenen ultrasonlarla lezyon boyutunda küçülme ve reflektansın heterojenik görünümdem sikatrizasyon ile uyumlu homojen görünüme döndüğü zaman konulduğu bildirilmiştir 14. Sonuçta aslında bizim olgumuzda da ultrasonografi belirli bir süre sonra tekrarlanabilseydi doğru tanıya varma şansı olabilecekken, bu olguda hastanın uyumsuz olması nedeni ile tanısal vitrektomi uygulanmıştır. USG dışında renkli doppler ultrasonografi de, lezyonda kanlanmanın olup olmadığını göstermek için kullanılan bir tetkiktir. Fakat, melanomlar dışında, diskiform skarlarda, nevus ve koroid metastazlarında da kanlanmanın olması nedeni ile seçiciliği oldukça düşüktür 12. Tablo II de psödomelanom olgularının kanlanmaya ait özellikleri görülmektedir. Tablo 1. Koroid melanomunu ultrasonografide taklit edebilecek lezyonlar Tümör benzeri oluşumlar Metastatik karsinom Koroid hemanjiomu Koroid osteomu Nevüs Lösemi Melanositoma Reticulum hücreli karsinom Tümoral olmayan lezyonlar Diskiform lezyonlar Koroid ları Retinoschizis içine Posterior nodüler sklerit Vortex ven ampullası Posterior kolobom Epithelial hiperplaziler Üvea lenfoid hiperplazisi Retina hemartomları Sklera tümörleri 55

Tablo II. Koroid melanomunu taklit eden lezyonların ultrasonografik özellikleri Lezyon Yerleşim Şekil Reflektans Yapı Damarlanma Melanom Koroid/Silier cisim Kubbe Düşük/orta Homojen + Metastatik Posterior Diffuz/ Orta/yüksek Düzensiz +/- karsinom koroid düzensiz Koroid hemanjiomu Posterior koroid Kubbe Yüksek Düzensiz - Nevus Koroid Kubbe Yüksek Homojen -/+ Diskiform Maküla Kubbe veya Yüksek Değişken -/+ lezyon düz Koroidal Koroid Kubbe Değişken Değişken - İleri tetkik olarak kullanılan, MRG nin de 2mm den daha ince oküler lezyonların tespit edilememesi nedeni ile duyarlılığının düşüklüğü vurgulanmıştır 11. MRG de bu lezyonları lardan ayırt etmede kullanılabilecek en önemli nokta kontrast madde tutulumudur. Koroidal nevus, osteom, metastaz, hemanjiom ve melanomların hepsi genelde benzer MRG görünümleri oluştursa da koroid larının hiçbir evresinde kontrast madde tutulumu görülmez. Tablo III de benzer MRG bulguları gösteren lezyonlar ve ayırıcı tanılarında kontrast madde tutulumu açısından farkları özetlenmektedir. Buradaki olguda, hastanın diğer gözündeki muayene bulguları ön tanı olarak yaşa bağlı maküla dejenerasyonunu düşündürmektedir. Ayrıca koroid melanomlarının vitre içi ile kliniğe başvurmaları oldukça nadirdir 1. Ultrasonografide yaygın bir kabarıklık dışında, koroid melanomları için tipik olan koroidal maskelenme, mantar görünümü veya eşlik eden dekolman görüntüsünün olmaması nedeni ile USG raporuna şüpheli olarak yaklaşılmış ve invazif bir teknik olmayan renkli Doppler görüntüsünün de alınmasına karar verilmiştir. Doppler ultrasonografide lezyonun kanlanma göstermesi melanom veya yaşa bağlı maküla dejenerasyonun ayırımının yapılmasını engellediğinden, bir ileri tetkik olarak MRG ye başvuruldu. MRG sonucunda ise lezyonun T1 de hiper ve T2 de hipointense özellik gösterdiği tespit edildi. Bizim olgumuzda hastanın kliniği ile de birleştirildiğinde olabilecek en yakın tanı yaşa bağlı maküla dejenerasyonuna eşlik eden bir koroidal idi. Bu noktada en doğru yaklaşım MRG den kesin yanıt alabilmek için, kontrast madde verilerek kesitlerin tekrar alınmasıydı. Çünkü, akut veya kronik koroid ları kontrast madde tutulumu göstermezken melanomda kontrast madde tutulumu görülebilecekti. Fakat maalesef başlangıçta MRG nin kontrast maddesiz çekilmesi ve hastanın da yeni MRG yaptırmak istememesi üzerine hem vitreus içi nın temizlenmesi hem de gecikilmemesi açısından hastaya vitrektomi uygulandı. 56

Tablo III. Koroid melonumunu taklit edebilecek lezyonların MRG görünümleri ve kontrast madde tutulumuna ait özellikleri Lezyonun vitreusa göre sinyal özelliği T1 ağırlıklı inceleme T2 ağırlıklı inceleme Kontrast madde tutulumu Koroidal nevus Isointens/Hiperintens Isointens/Hipointense +/++ Koroid melanomu Hiperintens Isointense/Hipointense +++ Koroid metastazı Hiperintens Isointense/Hipointense + Koroid Isointens/Hiperintens Isointens ++++ hemanjiomu Koroid osteomu Hiperintens Hipointens -/+++ Akut koroidal Isointens Hipointens - Subakut koroidal Hiperintens Hipointense/ Isointens - Kronik koroidal Isointens Hipointense - Bu olguda, daha önceki çalışmalarda olduğu gibi ayrıcı tanıda en önemli noktanın klinik deneyimin radyoloji ile birleştirilmesi olduğu görülmektedir. Yerli kaynaklar geniş olarak tarandığında bu lezyonlarda ayırıcı tanıya 1990 lı yıllarda henüz MRG nin kullanılmadığı döneme ait bir tek yayın dışında Türkçe bir bilgiye rastlanamamıştır 15. Bu tip vakaların tartışılması, Türkçe olarak radyolojik tetkiklerin benzer lezyonlarda görünümlerinin tablolar yardımı ile özetlenmesi ileri tetkikler yorumlanırken, doğru klinik yaklaşımların elde edilmesi yönünden oldukça önemlidir. KAYNAKLAR 1. Shields JA, Augsburger JJ, Brown GC. The differential diagnosis of posterior uveal melanoma. Ophthalmol 1980;87:518-522. 2. Harry WF. Acquired diseases affecting the macula, retina and vitreous. In Retina and Vitreous, The American Academy of Ophthalmology eds. San Francisco: AAO, 2002: 54-56. 3. Duke-Elder: Disease of the uveal tract, 3rd ed. Henry- Krimpton 1966:616-22. 4. Ferry AP. Lesions mistaken for malignant melanoma of posterior uvea. Arch Ophthalmol 1964;72:463-469. 5. Shields JA, Zimmermen LE. Lesions simulating malinant melanoma of the posterior uvea. Arch Ophthalmol 1973;89:466-471. 6. Chang M, Zimmerman LE, McLean I. The persisting psödomelanoma problem. Am J Ophthalmol 1984;102:726-727. 7. Sassani JW, Blankenship G.Disciform choroidal melanoma. Retina 1994;14:177-180. 8. Colloborative Ocular Melanoma Study Group. Accuracy of diagnosis of choroidal melanomas in the Colloborative Ocular Melanoma Study. COMS Report. No.1:Arch Ophthalmol 1990;108:1268-1273. 57

9. Fraser DJ, Font RL.Ocular inflammation and hemorrhage as initial manifestation of uveal malignant melanoma. Arch Ophthalmol 1979;97:1311-1314. 10. Wilms G, Dralanda G, Decrope E. Magnetic resonance imaging in lesions of the eye globe. J Belge Radiol 1989;72:433-434. 11. Potter DP, Shields JA, Shields CL. Choroidal Melanoma. In:Shields JA,Shields CL, eds. MRI of the Eye and Orbit. New York: Lippincott Williams and Wilkins, 1995:56-64. 12. Byrne SF, GreenRL. Intraocular Tumors. In Ultrasound of the Eye and Orbit Byrne SF, GreenRL. eds. London:. St Louis, 2002:115-90. 13. Doğan ÖK. Oftalmolojide Ultrasonografi II. Koroid malin melanomu tanısında A, B ve M scan ultrasonografisinin tanı değeri. T Oft Gaz 1982;12: 75-78. 14. David SB, Devron HC, Alexander RI. Extramacular disciform lesions simulating uveal tumors. Ophthalmol 1999;99:944-951. 15. Koçaş M. Koroidea malign melanomlarında tanı ve ayırıcı tanı. T Oft Gaz 1990;20:215-219. 58