Parapnömonik Effüzyon, Ampiyem ve Akciğer Apsesi Radyolojisi

Benzer belgeler
Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Radyoloji Dersleri 5: Akciğerin Kistik ve Kaviter Hastalıkları

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLERDE RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Prof. Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Maligniteyi taklit eden asemptomatik bir tüberküloz olgusu

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Göğüs Duvarı Tümörünü Taklit Eden Trakeobronşiyal Pisi Pisi Otunun Ekspektorasyonu

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması

Radyoloji Dersleri 1: Radyolojik Olarak Akciğer Kanserine Benzeyen Tüberküloz Olguları

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Plevral sıvı üzerine ne çalışalım : 1.Plevral sıvı sitoloji 2.Plevral sıvı amilaz 3.Plevral sıvı ADA 4.Plevral sıvı hücre bakısı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

AKCİĞER ABSESİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 7 Şubat 2018 Çarşamba. Dr.

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti.

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım

İNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Grafisi Yorumlama

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe

VAKA SUNUMU. Dr. Orçun Can İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?'

PNÖMONİ: RADYOLOJİK BULGULARI

Sunum Planı. Hayatı Tehdit Eden. Enfeksiyon. Kimler Risk Altında? Nasıl Sınıflanıyor MSS Enfeksiyonları

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

SOLİTER PULMONER NODÜL

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA. Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi

HEMOPTİZİ. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT

Radyoloji Dersleri 4: Bronşiektazide Yüksek Rezolüsyonlu Bilgisayarlı Tomografi

Çocukluk Çağı Akciğer Tüberkülozunda Bilgisayarlı Tomografi Bulguları

ININ BT İLE AYIRICI TANISI

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR

Spontan Pnömotoraks. Patofizyoloji. Spontan Pnömotoraks SPONTAN VE İYATROJENİK PNÖMOTORAKS PNÖMOTORAKS:

Malign Plevral Sıvılar ve Mezotelyoma. Dr. İhsan Atila Keyf

SANTRAL SİNİR SİSTEMİNİN MANTAR ENFEKSİYONLARINDA GÖRÜNTÜLEME

Akciğer Grafisi Değerlendirme

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Erken Evre Akciğer Kanserinde

15 Malignite ile Karışabilen Benign Bir Lezyon; Mukus Tıkacı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Çocuklarda Akciğer Kist Hidatiği: Komplike ve Komplike Olmayan Lezyonlarda Görüntüleme Bulguları

Transkript:

Parapnömonik Effüzyon, Ampiyem ve Akciğer Apsesi Radyolojisi Mehmet Güli Çetinçakmak, Cemil Göya, Salih Hattapoğlu Giriş Parapnömonik effüzyon pnömoni seyrinde plevral aralığa steril sıvı birikimidir. Aynı zamanda parapnömonik effüzyon uygun antibiyotik ile tedavi edilmediğinde ampiyem oluşum safhasının ilkini oluşturur. Ampiyem ise parapnömonik effüzyonun enfekte olması ile meydana gelebileceği gibi cerrahi sonrası ve penetran travmalar gibi direk bakteriyel inokülasyon ile de oluşabilir. Ampiyem oluşumu sıklıkla pnömoni, aspirasyon, cerrahi, penetran travmalar,batın içi enfeksiyonlarla ilişkilidir. Etkenler en sık Staphilococcus aureus, gram (-), + anaerob bakteriler ve streptokoklardır. Ampiyem oluşumu a-) Exudatif evre: Bu dönemde plevral inflamasyon ve permabilite artışı sonucu plevral aralığa steril eksudatif sıvı birikir. Bu dönemde sıvıda beyaz küre düşük, PH>7.20, glikoz >40 mg/dl ve LDH<1.00 IU/L dir. Bu dönemde uygun ilaç tedavisi verilirse invaziv seçeneklere gerek kalmaz. Yetersiz veya başarısız tedavi sonrasında inflamasyon, ikinci aşama olan fibropürülan döneme geçebilir. b-) Fibropürülan dönem: Fibrin artışı, plevral kalınlaşmalar ve lokülasyoların olduğu bu dönemde plevral sıvıda PH ve glikoz düşer, LDH ve beyaz küre ise artar. Bu dönemde septasyonlar görülebilir. c-) Organizasyon dönemi: Bu dönemde fibroblast artışı, plevral kalınlaşma ile birlikte bu lokalizasyonda volüm kaybı görülebilir[1]. Ampiyem ve parapnömonik effüzyon ayrımı temelde alınan sıvı örneklemeleriyle ve kültür ile yapılır. Ampiyemde protein içeriği yüksek olduğundan dolayı lokülasyon ile enfeksiyon sınırlanır. Ampiyem ile steril effüzyon ayırıcı tanısı ; konservatif yaklaşımdan, toraks tüpü ve diğer tedavi seçeneklere kadar çeşitli olduğundan önemlidir. 75

Ampiyem ve pulmoner effüzyonda radyografik bulgular Radyografi Parapnömonik effüzyonda sıvı, pozisyona bağlı olarak lokaziasyonunu değiştirir. PA akciğer grafilerinde kostodiafragmatik sinüsleri küntleştirir. Sıvı,miktarına göre komşuluğundaki akciğer parakiminde kollapsa, mediastinal şifte neden olabilir. Akciğer grafilerinde ayrıca pnömonik konsolidasyon görülebilir. Ampiyemde ise lokülasyon nedeniyle pozisyonel olarak şekli değişir fakat steril effüzyon gibi hareketli değildir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) Plevral aralıktaki sıvı miktarı, şekli, komşulukları, çevresindeki kollabe akciğer dokusu ve torakstaki diğer patolojileri değerlendirilmesine olanak verir (resim 1). Ampiyemde visseral ve paryetal plevrada kalınlaşma ile split plevral sign görülür. Opak madde ile kalınlaşan plevra daha belirgin hale gelir. Lokülasyon ve sıvıdaki septasyonlar görülebilir. paraspinal ve subkostal dokulardaki kalınlaşma görülebilir (resim 2). Ampiyemde hava görülmesi genellikle anaerob enfeksiyonları, bronkojenik fistül (resim 3) veya girişime sekonder oluşur. Ultrasonografide (USG) plevral sıvı lokalizasyonu, septasyonlar ve plevral kalınlaşma görülebilir [2]. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ise uzun sürmesi, hareket artefaktları nedeniyle plevral effüzyon ve ampiyemde kullanımı kısıtlıdır. Resim 1: 52 yaşında pnömoni nedeniyle takip edilen hastanın BT aksiyel görünümde steril parapnömonik effüzyon ve komşuluğundaki kollabe akciğer parankimi izlenmektedir. Ancak plevral kalınlaşma ve septasyon yoktur. 76

Resim 2. 3 yaşında çocuk hastada sağ plevral aralığayayılan, pariyetal-visseral yapraklarda kalınlaşmaya ve komşuluğundaki akciğer parankiminde kollapsa (ok) neden olan yoğun dansiteli ampiyem izlenmektedir. Ayrıca parasipnal-internal costal kaslarda kalınlaşma (ok başı) ile toraks duvarındaki ekstraplevral aralıkta yağ dokuda artış (ok başları) mevcuttur. Resim 3. Bronkoplevral fistül gelişen yetişkin hastada fistül (uzun ok) ve hava- sıvı seviyelenmesi gösteren ampiyem(kısa ok) izlenmektedir. 77

Akciğer apsesi Pulmoner apseler lokalize bir alanda, kalın duvarlı pürülan materyal içeren, enfeksiyonun oluşturduğu destrüksiyon nedeniyle akciğer parankiminde kavitasyon ve santral nekroz oluşumu ile karakterize lezyonlardır. Akciğer apseleri piyojenik bakteri, mikobakteri, mantar ve parazitlerden dolayı olabilir. Akciğer apseleri sıklıkla enfeksiyona sekonderdir. Ancak bazen komplike pulmoner enfarkt, primer ve metastatik malignensilerde, kömür madencileri pnömokonyozu ve silikozisde konglomere nekrotik lezyonlarda da apse meydana gelebilir. Apseler intraparankimal ve santral yerleşimli, küçük boyutta olduklarında klinikradyoloji bulgular ile tanısı kolaydır. Subplevral yerleşimli ve büyük boyuta ulaştıklarında ise ampiyem ile ayırıcı tanısı zor olabilir. Akciğer Apsesisinde Etyoloji ve Patogenez Akciğer apsesine neden olan enfeksiyonlar; orofaringeal veya gastrik sekresyonun aspirasyonu, akciğerin primer bakteriyel enfeksiyonu, akciğere direkt travmatik girişim, septik emboli (bakteriyel endokardit), primer veya metastatik tümörlerin neden olduğu obstrüktif pulmoner enfeksiyon, akciğer dokusunun devam eden hipoperfüzyonu sonucu oluşan kronik enfeksiyon veya kavitasyon sonucu oluşur. Apse gelişimi için predispoze durumlar; aspirasyon, pnömoni, kistik fibrozis, gastroözefageal reflü, trakeoözefageal fistül, immün yetmezlik, tonsillektomi ve adenoidektomi sonrası postoperatif komplikasyonlar, nöbet ve değişik nörolojik hastalıklardır. Çocuklarda ağırlıklı olarak apse oluşum nedenleri enfekte materyalin veya yabancı cismin aspirasyonudur. Başlangıçta pnömoni, aspire materyal veya sıvının drenajını bozar. Enflamatuar vasküler obstrüksiyon oluşur. Bu da doku nekrozu, likefaksiyon ve apse formasyonuna yol açar. Apseler aynı zamanda pnömoni sonucu da oluşur ve hematojen yolla diğer taraflara yayılır. Eğer aspirasyon hasta yaslanmış şekilde oluşmuşsa, sağ ve sol üst loblar ile sağ üst lob apikal segment sıklıkla etkilenir. Eğer dik durumdaysa üst lobların posterior segmentlerinde oluşur. Primer apseler sıklıkla sağ tarafta izlenir. İmmün yetmezlikli hastalarda oluşan sekonder akciğer apseleri sol tarafta olmaya eğilimlidir. Hem aerobik hem de anaerobik organizmalar akciğer apsesine neden olabilir. Aerobik ve anaerobik kültürler akciğer apselerinde çalışmanın bir parçası olmalıdır. Nadiren dönemeç-bakteriyel enfeksiyon birlikteliği mevcuttur. Mantarlar özellikler immün yetmezlikli hastalarda akciğer apsesi nedeni olabilir. Akciğer Apsesisinde Radyolojik Bulgular Tanıda detaylı anamnez, fizik muayene ile balgam kültürü, göğüs radyografileri ve bilgisayarlı tomografi ve bronkoskopi kullanılır. Nadirende olsa ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntülemeye ihtiyaç duyulabilir. Tanı genellikle akciğer radyografisi ile konur. Akciğer BT daha iyi anatomik detay ile lezyonun lokalizasyon ve hacmi ile ilgili ayrıntılı bilgi verir. Apse genellikle kalın cidarlı, santrali düşük dansitede ve hava-sıvı seviyesine progresse olan lezyonlardır. Tipik olarak, kavite duvarı, kalın ve düzensiz olup sıklıkla çevresinde pulmoner infiltrasyon mevcuttur. Multilobar tutulum varsa savunma mekanizmaları yetersizliği düşünülmelidir [3]. Apseler şiddetli bakteriyel pnömoniler sonucu oluşan ve ince düzgün cidarlı hava-sıvı seviyesi içeren veya içermeyen pnömatosellerden ayırt edilmelidir. Pnömatoseller sıklıkla spesifik neden olan pnömonin tedavisi ile spontan düzelirler. 78

Akciğer apsesi tanısı hemen her zaman görüntüleme ile yapılır. Çoğu vakada akciğer apsesinin tanımlanmasında direk grafi yeterlidir. Direk grafide lateral dekübit pozisyonu veya erekt pozisyonunda hava sıvı seviyesi içeren kalın cidarlı apse izlenir. Atelektazi genellikle apsenin komşu parankime bası yapmasıyla oluşur. Visseral plevrada kalınlaşma eğer apse subplevral yerleşimli ise meydana gelir. Hiler adenopati subakut durumlarda oluşur. Eğer apse rüptüre ise bronkoskopi ile apse değerlendirilebilir ancak bronkoskopist tarafından apsenin lokalizasyonunun gösterilmesi sınırlıdır. Prosedür genellikle anatomik değerlendirmesinden ziyade mikrobiyolojik örnek alma ve yabancı cismi dışlamak için yapılır. BT küçük veya multiple apseleri tespit etmek, komşu dokuda apse etkisini değerlendirmek, apseleri taklit eden kistik proçesleri ve plevral aralıktaki hava-sıvı seviyelerini tanımlamak, direk grafide organize pnömoninin gizlediği hava-sıvı seviyesini tespit kabiliyetine sahip en iyi tekniktir [4]. BT görüntüleme ile aktif rime sahip hava-sıvı seviyesi veren akciğer apseleri ile hava-sıvı seviyesi içermeyen kontrast tutulumu göstermeyen nekrotizan pnömoniden ayrılır [5]. Ayrıca BT subplevral olmayan periferal apselerde transtorasik aspirasyon örnekleme için kullanılabilir. USG ve MRG akciğer apse tanısında kullanımı kısıtlı olup genelde ayırıcı tanıların dışlanmasında kullanılır. USG ile subplevral apselerdeki sıvı görüntülenebilir ve örnekleme yapılabilir. MRG ise genellikle nekrotik ve/veya enfekte kitlelerin ayırıcı tanısı için faydalıdır. Nükleer görüntüleme, apseyi tanımlamak için nadiren kullanılır ve BT nin verdiği bilgilere çok az bilgi ekler [6]. Komplikasyonlar; Ampiyem, hemoraji, septik emboli, sekonder amiloidozis, bronkoplevral fistüldür. Ayırıcı tanıda; pulmoner emboli, kaviter enfarkt, wegener granülomatozisi, primer veya metastatik neoplazm göz önünde tutulmalıdır. Resim 4-5: Akciğer apsesi tanısı konulan 14 yaşında erkek hasta 4-) PA grafide sağ parakardiyak alanda hava-sıvı seviyesi veren kalp ve diafragma konturunu silmeyen ince duvarlı lezyon izlenmektedir. 5-) Aynı hastanın BT de hava-sıvı seviyesi veren görünümü. Apse-Ampiyem ayrımında radyoloji Akciğer apsesi boyutu büyük ve periferal yerleşimli olduğunda radyolojik olarak ampiyem ile sık karışır. Bu açıdan lezyonların şekli, duvar yapısı, sıvı natürü ve sekonder 79

bulguları farklılıklar arzetmektedir [7]. 1-) Lezyonun şekli: Ampiyemler şekil olarak daha yayvan ve genellikle geniş açı ile toraks duvarına otururlar. Ancak sıvı miktarı büyük ampiyemlerde şekil yuvarlak ve dar açı ile toraks duvarına oturabilirler. Apseler genellikle oval ve dar açı ile toraks duvarına otururlar. Lezyonların şekli apselerde pozisyonel değişimlerden daha az etkilenir. 2-) Lezyonun duvar yapısı: Duvar yapısı apselerde nekrozlar nedeniyle irregülerdir. Ampiyemlerde ise plevralar diffüz kalınlaşır. 3-) Lezyonun içeriği: Ampiyemlerde genellikle protein içeriğine göre yoğunluğu artar ve homojendir. Apselerde ise genelde hava-sıvı seviyelenmesi içerir ve heterojen izlenir. 4-) Lezyonun sekonder bulguları: Ampiyemde visseral plevra komşuluğundaki vasküler ve bronşiyal yapılar genelde deplase olurlar. Apselerde ise destrüksiyon ön planda olup daha az deplase olurlar. Extraplevral yağ dokusu ve paryetal plevra komşuluğundaki dokularda ödem-kalınlaşma ampiyemi destekler. Kaynaklar 1. W. DahnertRadiologyreviewmanual. 7. Edition. WoltersKluwer/lippincott.2011.p. 501 2. R. De Bruyn. Pediatric ultrasound. Elsvier. 2007. p.349 3. Mansharamani N, Balachandran D, Delaney D, et al. Lung abscess in adults: Clinical comparison of immunocompromised to non-immunocompromised patients. RespirMed. 2002;96:178-185. 4. Stark DD, Federle MP, Goodman PC, et al. Differentiating lung abscess from empyema: Radiography and computed tomography. AJR Am J Roentgenol. 1983;141:163-168. 5. Hoffer FA, Bloom DA, Colin AA, et al.:lung abscess versus necrotizing pneumonia: Implications for interventional therapy. Pediatr. Radiol. 1999. 29:87-91, 6.Cook PS, Datz FL, Disbro MA, et al.:pulmonary uptake in indium-111 leukocyte imaging: Clinical significance in patients with suspected occult infections. Radiology. 1984. 150:557-561, 7. Hansell DM, Lynch DA, McAdams HP, Bankier AA. imaging of diseases of the chest. 5. Edition. Mosby. 2010.p.225-6 80