HİPERTANSİYONLU HASTALARIN ÖZ-BAKIM GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ



Benzer belgeler
HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

The relation between the self care strength and life satisfaction of the elderly living in nursing home

THE INVESTIGATION OF INFLUENCE FACTORS ON SELF-CARE AGENCY AND OUALITY OF LIFE ON HEMODIALYSIS PATIENTS

GEBELERDE SOSYO-DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, ÖZ BAKIM GÜCÜ VE YAŞAM KALİTESİ İLİŞKİSİ

Hipertansiyonu Olan Hastalarda Öfke ve Öz-Bakım Gücü İlişkisi

HEMODİvALİz HASTALARıNIN ÖZ-BAKıM GÜCÜNÜN

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Esansiyel Hipertansiyonlu Hastaların İlaç Tedavisine Uyum/Öz Etkililik Düzeylerinin Ve Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Gebelikte öz bakım gücünün değerlendirilmesi *

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

KADINLARIN AİLE PLANLAMASI YÖNTEMİ KULLANMA DURUMU İLE ÖZ-BAKIM GÜCÜ ARASINDAKİ İLİŞKİ*

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

Özgün Problem Çözme Becerileri

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl. Görev Ünvanı Görev Yeri Yıl. VKV Amerikan Hastanesi Eylül Şubat, 2000

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

GEBELİK SAYISININ ÖZ-BAKıM GÜCÜNE ETKİsi"

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Öz-Bakım Gücü Düzeylerinin Belirlenmesi

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

HASTALARIN SİGORTALI OLMA DURUMLARI VE HASTA MEMNUNİYETİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: ÖZEL HASTANE ÖRNEĞİ

HASTALARDA YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

ÇALIŞMAYAN KADINLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARI, SOSYAL GÖRÜNÜŞ KAYGISI VE FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER Zekai

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

Uygulamalı Meslek Derslerindeki Blok ve Entegre Öğretim Yöntemlerinin Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

HEMŞİRELERDE ÇALIŞMA ORTAMI UZM. HEM. HANDAN ALAN HEMŞİRELİKTE YÖNETİM AD DOKTORA ÖĞRENCİSİ

KESİTSEL ARAŞTIRMALAR

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Hemşirelerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları ve Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi

HEMŞİRELER İÇİN ETİK İLKE VE SORUMLULUKLAR. Prof. Dr. Lale Büyükgönenç

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

MEME KANSERLİ KADINLARDA CİNSEL YAŞAM DEĞİŞİKLİKLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi

ÖZGEÇMİŞ. Görevler Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Hemşire Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, Ankara

Aile hekimliğinin temel prensipleri. Hazırlayan: Asist. Dr. Burcu Gürhan Danışman: Prof. Dr. Mehmet Ungan

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

SAĞLIK YÜKSEKOKULUNDA ÖĞRENİM GÖREN HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN EMPATİK EĞİLİM VE EMPATİK BECERİ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Dünyada ve Türkiye de Kronik Hastalıklar. Prof. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FRCP, FIDSA Hacettepe Üniversitesi emekli Öğretim Üyesi

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin yaşam ARAŞTIRMA kalitesi ve depresyon (Research düzeyleri Report) ve etkileyen faktörler

Tıp ve Sağlık Okuryazarlığı

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN LİDERLİK DAVRANIŞ BOYUTLARININ İNCELENMESİ

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

Öğrenim Dönemi Derece Üniversite Öğrenim Alanı 4 Lisans Atatürk Üniversitesi Hemşirelik

Transkript:

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2000, 4 (1) HİPERTANSİYONLU HASTALARIN ÖZ-BAKIM GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ Emine BAKOĞLU*, Ayşen YETKİN** ÖZET Tanımlayıcı, analitik ve kesitsel nitelikte olan bu araştırma Kasım 1997-Şubat 1998 arasında, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Dahiliye polikliniğinde, 300 hipertansif hastanın öz-bakım gücünü ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Veriler, sosyodemografik özellikleri belirleyici bir anket formu ve Öz-Bakım Gücü Ölçeği nin uygulanması ile elde edilmiş, yüzdelik hesabı, ki-kare, t-testi ve varyasyon testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Hastaların genel olarak öz-bakım gücü puan ortalamasının 98.9±20.1 olduğu, erkeklerin puan ortalamasının kadınlardan daha yüksek olduğu, hastaların hem kendisinin hem de eşinin eğitim düzeyi yükseldikçe öz-bakım gücü puanının da yükseldiği, kentte yaşayan hastaların puanının köy ve ilçede yaşayanlardan daha yüksek olduğu, sağlık güvencesi olan hastaların puanının olmayanlarınkinden daha yüksek olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, hastaların yaşının, aile tipinin, sosyoekonomik düzeyinin, hipertansiyon başlangıç zamanının, evde başka hipertansiyonlu birey olmasının öz-bakım gücünü etkilemediği belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Hipertansiyon, öz-bakım gücü SUMMARY The evaluation of self-care agency of with hypertansion patients This study, which was descriptive, analytical and sectional nature, has been made to evaluate the selfcare agency of 300 hypertensive patients, during November 1997 - February 1998 at the Internal Diseases Outpatient Clinics of Atatürk University. The data was collected by using the self-care agency scale and a questionnaire designed to determine the sociodemographic features and evaluated by means of percentage calculation,chi-square, t tests, variation tests. It has been understood that mean self-care agency rate of the patients in general was 98.9±20.1, that of the male patients was higher than that of the female patients, the self-care agency rate of the patients increased with the educational situation wife/husband, the mean self-care agency rate of the patiens living in cities was higher than that of those living in villages and countries,the mean of the patients holding a health insurance was higher than that of those not holding any health insurance. However; it has been determined that the age, family type, socio-economical status, beginning of hypertension, present of individual with hypertension in the family of patients did not affect the self-care agency. Key Words: Hypertension,self-care agency GİRİŞ Hipertansiyon tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de erişkin nüfusun önemli bir bölümünü etkileyen,yüksek oranda morbidite ve mortaliteye yol açan kronik bir sağlık sorunudur. (Özbay ve Özkan 1986, Gifford ve ark. 1989). Hipertansiyon prevalansı yaşla artmakla birlikte %9-20 arasında değişmektedir (Özcebe 1988). Onat ve arkadaşları (1991) da ülkemiz çapında yaptıkları epidemiyolojik bir çalışmada hipertansiyon prevalansını erkekler için % 11, kadınlar için ise %16.5 olarak bildirmişlerdir. Hipertansiyonun yüksek oranda görüldüğü toplumlarda morbidite ve mortaliteyi düşürmeye yönelik olarak halkın eğitimini amaçlayan geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Böylece yaş ile birlikte kaçınılmaz sanılmasına karşın, kişilerin her yaşta tehlikeli olabilecek bu sorunun zararlarından kendilerini korumaları mümkün olabilmektedir (Luckman ve Sorensen 1987). Diğer taraftan kronik hastalıklar bireyin yaşamını hem olumsuz bir şekilde etkilemekte hem de bireye belli kurallara uyma ve belli bir yaşam tarzı geliştirme zorunluluğu getirmektedir. Kronik hastalıklarda tedavinin amacı; hastayı eski sağlığına kavuşturmak ya da iyileştirmek değil, bireyin hastalığına ve tedavi programına uyumunu ve işbirliğini sağlamaktır. Böylece birey dengeli ve kaliteli bir yaşama kavuşabilir (Argon 1991, Kuyurtan 1998). * Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi, Erzurum ** Yrd.Doç.Dr. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı, Erzurum 41

Sağlıklı bir toplum için bireyin kendi sağlığını korumaya yönelik çabalara önem verilmesi gerekir. Bunun için yapılacak işlerden ilki ve en önemlisi bireyin kendi sağlığını korumaya ve sürdürmeye elverişli bilgilerle donatılmış olmasıdır (Kuyurtan 1998). Çünkü eğitimin öz-bakım gücünü önemli ölçüde artırdığı çeşitli yazarlar tarafından belirtilmiştir (Nahcıvan 1993, Pasinlioğlu 1997, Yazıcı 1995). Son yıllarda hastalığın tedavisinden çok sağlığın korunması,sürdürülmesi ve geliştirilmesi ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla hemşirenin sağlık bakımındaki rolü de değişerek daha çok özbakım kavramı üzerinde yoğunlaşmıştır (Aggleton and Chalmers 1985). Öz-bakım kavramı Dorethea Orem tarafından geliştirilmiş ve ilk kez 1959 yılında yayınlanmıştır. Orem e göre hemşireliğin ilgi alanı; insan sağlığının ve yaşamının devamı, hastalıklardan ve sakatlıklardan kurtulması ve onların olumsuz etkileri ile baş edebilmesi yani bireysel bakımını üstlenebilmesi için duyduğu gereksinimlerin karşılanması üzerinde yoğunlaşır (Simmons 1990). Orem e göre öz-bakım;bireyin yaşamını, sağlık ve iyliğini korumak için kendine düşeni yapmasıdır ve bu beceri zamanla iletişim, kültür, eğitim ve etkileşim yoluyla gelişir. Bireyin kendisi ile ilgili aktiviteleri gerçekleştirme yeteneği ise öz-bakım gücü/ yeteneği/etkinliği (selfcare agency) olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle; öz-bakım gücü, bireyin sürekli bakım gereksinimlerini karşılaması için kendi yaşam sürecinin düzenlenmesi ve gelişmesini sağlayan, bireyin kazanmış olduğu bir yetenektir (Hanucharumcul 1989, Rosenbaum 1986). Temel insan gereksinimleri etkili şekilde karşılandığı zaman öz-bakım, sağlığı ve iyiliği destekler. Kısaca, sağlıklı bir bireyin temel gereksinimlerini karşılayabilmesi için yeterli özbakım gücüne sahip olması gerekir. Orem in hemşirelik kuramının en güçlü yönü, çeşitli sağlık düzeylerindeki bireyler için öz-bakımı öncül olarak getirmesidir. Hasta öz-bakımına aktif olarak katılır. Bununla birlikte olayları algılayamayan ya da psikomotor işlevleri temel gereksinimlerin karşılanması için elverişli olmayan hasta için bu eksiklikler hemşirelik süreci sistemi içerisinde değerlendirilir ve giderilir (Birol 1997). Birey öz-bakım gücünü kullanabilmesi için aşağıda belirtilen bazı özelliklere sahip olmalıdır: - Kendine dikkat etme, - Fiziksel enerjisini kullanma ve kontrol etme, - Karar verirken öz-bakım anlayışı içinde yargılama, - Güdüleme, - Öz-bakım kararını verme ve uygulama, - Eylemlerini sıraya koyma, - Eylemlerini gerçekleştirmede sürekliliği sağlama (Hartweg 1990, Rosenbaum 1986, Simmons 1990). Birey, sayılan bu özelliklere sahip olduğu taktirde öz-bakım gücü yeterli olacak ve özbakım gereksinimlerini yeterli ve uygun bir şekilde karşılayabilecek, kendi sağlığının sorumluluğunu alabilecek ve başkalarına bağımlı olmayacaktır. Bu bilgiler doğrultusunda hipertansif bireylerin yaşam kalitesinin korunması ve yükseltilmesi ile olası komplikasyonların önlenmesi için öz-bakım gücünün geliştirilmesinin gereği ve önemi açıktır. Hemşirelerin bu konuda bireyleri (hasta/sağlıklı) desteklemesi önemli bir güç olarak görülebilir. AMAÇ Bu çalışma, hemşirelerin bireyin sağlığının korunmasına ve yükseltilmesine katkısını göz önünde bulundurarak, öncelikle yetişkin, hipertansif bireylerin öz-bakım gücünün hangi düzeyde olduğunu ve buna etki eden faktörlerin neler olduğunu belirlemek amacı ile yapılmıştır. YÖNTEM Tanımlayıcı, kesitsel ve analitik nitelikte olan bu araştırma Atatürk Üniversitesi Süleyman Demirel Tıp Merkezi Yakutiye Araştırma ve Uygulama Hastanesi Dahiliye Polikliniğinde, Kasım 1997-Şubat 1998 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın kapsamına erişkin (14 yaş ve üstü), koopere, hipertansiyon öyküsü olan ve kan basıncı 140/90 mmhg nın üstünde olan hastalar alınmıştır. Araştırmanın yapıldığı süre içinde polikliniğe gelen 300 hasta evreni oluşturmuş ve evrenin tamamı örneklem olarak alınmıştır. Hastalara, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve hastaların sosyodemografik özelliklerini ve öz-bakım gücünü etkileyebilecek bazı değişkenleri belirlemeye yönelik 20 sorudan oluşan bir anket formu ile öz-bakım gücü ölçeği araştırmacı tarafından, hastalarla tek tek görüşülerek uygulanmıştır. Formlar uygulanmadan önce hastalara gerekli açıklamalar yapılmıştır. Verilerin analizinde yüzdelik hesabı, ki-kare, t testi ve varyasyon testi kullanılmıştır. 42

Öz-Bakım Gücü Ölçeği Kearney ve Fleischer tarafından 1979 yılında geliştirilen ölçek 43 maddeden oluşmaktadır. Nahcivan tarafından 1993 yılında Türk toplumuna uygulanarak 35 madde olarak düzenlenmiştir. Ölçek likert tipi 5 basamaklıdır. Bireylerin ölçekteki ifadeleri kendilerinin yanıtlaması istenmektedir. Ölçekteki her bir ifadeye sırasıyla 0,1,2,3,4 puan verilmektedir. İfadelerden 8 i (3,6,9,13,19,- 22,26,31. ifade) negatif olarak değerlendirilmekte ve puanlama tersine döndürülmektedir. En yüksek puan 140 tır. Ölçek 4 özellik üzerinde temellendirilmiştir. Bunlar durumlar karşısında aktif veya pasif yanıt, motivasyon, sağlık uygulamaları bilgisi ve bireyin kendine duyduğu değer olarak sıralanmıştır (Nahcivan 1993). Öz-bakım gücü ölçeği uygulandıktan sonra her bir hastanın ham puanı elde edilmiştir. Yığmalı frekanslar bulunmuş ve sabit a katsayısı bulunarak yığmalı frekanslar sütunundaki sayılarla çarpılmıştır. Buna göre, yığmalı frekanstaki ilk % 25 lik bölüm kötü, ikinci % 25 lik bölüm orta, üçüncü % 25 lik bölüm iyi ve dördüncü % 25 lik bölüm çok iyi düzey olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla çalışmamızın sonuçlarına göre; 24-64 puan kötü, 65-100 puan orta, 101-112 puan iyi ve 113-138 puan çok iyi öz-bakım düzeyi olarak belirlenmiştir (Yıldız ve Bircan 1991). BULGULAR Araştırma kapsamına alınan tüm hastaların öz-bakım gücü genel puan ortalaması 98.9±20.1 olarak belirlenmiş, ölçekten alınan en düşük puanın 24, en yüksek puanın ise 138 olduğu görülmüştür. Tablo 1 de görüldüğü gibi, araştırma kapsamına alınan hastaların % 61 inin kadın, % 39'unun erkek olduğu ve erkeklerin öz-bakım gücü puan ortalamasının (102.6±20.7) kadınlarınkinden (95.5±19.2) daha yüksek olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Hastaların % 29.1 inin 51-60 yaş arasında, % 36.3 ünün 61 yaş ve üstünde olduğu, değişik yaş gruplarındaki hastaların öz-bakım gücü puan ortalamaları arasında önemli bir fark olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Eğitim düzeyi ilkokul ve altında olan hastaların (% 80) öz-bakım gücü puan ortalamasının (96.9±18.3), orta-lise mezunu olanların (% 15.3) 103.2±26.6, yüksekokul mezunu olanların ise (% 4.7) 117.8±8.9 olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Ben- zer şekilde, hastaların eşlerinin eğitim düzeyinin de büyük bir kısmının (% 73.7) ilkokul ve altında olduğu, sadece % 5 inin yüksekokul mezunu olduğu ve eğitim düzeyi yükseldikçe öz-bakım gücü puan ortalamasının önemli ölçüde yükseldiği görülmüştür (p<0.05). Çalışan hastaların (% 22.3) öz-bakım gücü puan ortalamasının 105.1±18.1 çalışmayanlarınkinden (% 77.7) daha yüksek 97.1±20.2 olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Hastaların % 63.3 ünün ailesinin çekirdek aile tipinde olduğu, geri kalanın (% 36.7) ise geniş aileye sahip olduğu ve aile tipine göre aldıkları öz-bakım gücü puan ortalamaları arasında önemli bir fark olmadığı görülmüştür (p>0.05). Hastaların evde yaşadığı birey sayısına bakıldığında, % 3.3 ünün yalnız yaşadığı, % 39.0 ının 2-4 kişi olduğu ancak evdeki birey sayısının hastaların öz-bakım gücü puan ortalamalarında etkili olmadığı (yalnız 99.2±22.9, 11 ve üstü 98.1±21.3) ve aradaki farkın önemsiz olduğu belirlenmiştir (p>0.05). Ayrıca köyde yaşayan hastaların (% 20.0) öz-bakım gücü puan ortalamasının 88.3±20.8, kasabada yaşayanların 98.8±21.3, kentte yaşayanların ise 102.3±18.2 olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmüştür (p<0.05). Sosyoekonomik düzeyi çok iyi olan (% 20) hastaların en yüksek öz-bakım gücü puan ortalamasına (107.8±22.4) sahip olduğu, sosyoekonomik düzey düştükçe öz-bakım gücü puan ortalamasının da düştüğü (sosyoekonomik düzeyi iyi olanlar 100.5±18.3, orta olanlar 99.8±21.0, kötü olanlar 96.5±19.7) ancak aradaki farkın istatistiksel olarak önemli olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Sağlık güvencesi olan (% 89.7) hastaların özbakım gücü puan ortalaması 100.5±19.7, sağlık güvencesi olmayanların (% 10.3) ise 88.9±20.8 olarak belirlenmiş ve aradaki fark önemli bulunmuştur (p<0.05). Hipertansiyon oluş süresi bir yıldan kısa olan hastaların (% 10.7) öz-bakım gücü puan ortalaması 100.1±17.1, 11 yıl ve daha uzun (% 17.0) olanların ise 97.6±20.3 olduğu belirlenmiş, gruplar arasındaki fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05). Hastaların % 20.0 ının evinde başka hipertansiyonlu birey olduğu ve bunların öz-bakım gücü puan ortalamasının 100.1±21.6 olduğu, evde başka hipertansiyonlu birey olmayanların (% 80) puan ortalamasının ise 98.6±19.6 olduğu belirlenmiş ve aradaki fark önemsiz (p>0.05) bulunmuştur. 43

Tablo 1. Araştırma Kapsamına Alınan Hastaların Bireysel Özellikleri İle Öz-Bakım Gücü Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması (n= 300) Cinsiyet Sayı % X±SD t / F ve p değeri Kadın 183 61.0 96.5±19.2 t=6.96 Erkek 117 39.0 102.6±20.7 p<0.05 Yaş grupları 40 yaş ve altı 43 14.3 100.6±23.1 41-50 yaş 61 20.3 98.3±19.4 F=1.86 51-60 yaş 87 29.1 102.3±17.0 p>0.05 61 yaş ve üstü 109 36.3 95.8±21.0 Eğitim İlkokul ve altı 240 80.0 96.9±18.3 F=8.91 Ortaokul-lise mezunu 46 15.3 103.2±26.6 p<0.05 Yüksekokul mezunu 14 4.7 117.8±8.9 Eşinin eğitimi İlkokul ve altı 221 73.7 97.3±20.4 F=3.04 Ortaokul-lise mezunu 46 21.3 102.4±18.6 p<0.05 Yüksekokul mezunu 15 5.0 107.2±17.4 Çalışma durumu Çalışıyor 67 22.3 105.1±18.1 t=8.65 Çalışmıyor 233 77.7 97.1±20.2 p<0.05 Aile tipi Çekirdek aile 190 63.3 99.8±19.7 t=1.67 Geniş aile 110 36.7 97.5±20.5 p>0.05 Evdeki birey sayısı Yalnız 10 3.3 99.2±22.9 2-4 kişi 117 39.0 99.5±20.4 5-7 kişi 96 32.0 98.7±20.3 F=1.05 8-10 kişi 55 18.3 98.2±18.4 p>0.05 11 ve üstü 22 7.4 98.1±21.3 Yaşadığı çevre Köy 60 20.0 88.3±20.8 F=11.96 Kasaba 54 18.0 98.8±21.3 p<0.05 Kent 186 62.0 102.3±18.2 Sosyoekonomik düzey* Çok iyi 6 2.0 107.8±22.4 İyi 61 20.3 100.5±18.3 F=1.15 Orta 119 39.7 99.8±21.0 p>0.05 Kötü 114 38.0 96.5±19.7 Sağlık güvencesi Olan 269 89.7 100.5±19.7 t=4.60 Olmayan 31 10.3 88.9±20.8 p<0.05 Hipertansiyon oluş süresi 1 yıldan kısa 32 10.7 100.1±17.1 1-5 yıl 154 51.3 98.0±21.5 F=1.55 6-10 yıl 63 21.0 101.4±17.5 p>0.05 11 yıl ve daha uzun 51 17.0 97.6±20.3 Evde başka hipertansiyonlu birey Olan 60 20.0 100.1±21.6 t=4.60 Olmayan 240 80.0 98.6±19.6 p>0.05 * Yıldız H (1989) Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran 0-5 yaş arası çocuklarda ishal ve solunum yolu infeksiyonu olgularının değerlendirilmesi, İ.Ü. Çocuk Sağlığı Enst. Ana- Çocuk Sağlığı Yüksek Lisans Tezi (Yayınlanmamış), İstanbul, s.111. 44

Tablo 2. Hastaların Cinsiyetine Göre nin Değerlendirilmesi Cinsiyet Kötü Orta İyi Çok iyi TOPLAM Kadın 46 25.2 47 25.7 54 29.5 36 19.6 183 100.0 Erkek 22 18.8 21 17.9 32 27.4 42 35.9 117 100.0 X² = 10.48, SD = 3, p<0.05 Tablo 2 de görüldüğü gibi, araştırmada özbakım gücü kadın hastaların % 25.2 sinde kötü, % 25.7 sinde orta düzeyde bulunmuş, buna karşılık erkek hastaların ise % 18.8 inde kötü, % 17.9 unda orta düzeyde olduğu görülmüştür. Kadın hastaların % 19.6 sının, erkek hastaların ise % 35.9 unun öz-bakım gücü düzeyinin çok iyi olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Tablo 3. Hastaların Eğitim Düzeyine Göre nin Değerlendirilmesi Eğitim Kötü Orta İyi Çok iyi TOPLAM Düzeyi İlkokul ve 59 24.6 60 25.0 73 30.4 48 20.0 240 100.0 Ortaokul-lise 9 19.5 7 15.2 10 21.7 20 43.5 46 100.0 Yüksekokul 0 0 1 7.1 3 21.4 10 71.4 14 100.0 X² = 28.07, SD = 6, p<0.01 Tablo 3 te eğitim düzeyi ilkokul ve altında olan hastaların % 24.6 sının öz-bakım gücü düzeyinin kötü, % 20.0 ının ise çok iyi düzeyde olduğu, yüksekokul mezunu olan hastaların ise hiçbirinin kötü olmadığı, buna karşılık % 71.4 ünün çok iyi düzeyde olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmektedir (p<0.01). Tablo 4. Hastaların Çalışma Durumuna Göre nin Değerlendirilmesi Çalışma Kötü Orta İyi Çok iyi TOPLAM Durumu Çalışıyor 11 16.4 10 14.9 23 34.3 23 34.3 67 100.0 Çalışmıyor 57 24.4 58 24.9 63 27.0 55 23.6 233 100.0 X² = 7.82, SD = 3, p<0.01 45

Tablo 4 te, çalışan hastaların % 16.4 ünün öz-bakım gücü düzeyinin kötü, % 34.3 ünün çok iyi düzeyde olduğu, çalışmayan hastaların % 24.4 ünün kötü, % 23.6 sının çok iyi düzeyde olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmektedir (p<0.01). Tablo 5. Hastaların Yaşadığı Çevreye Göre nin Değerlendirilmesi Yaşadığı Kötü Orta İyi Çok iyi TOPLAM Çevre Köy 24 40.0 15 25.0 14 23.3 7 11.7 60 100.0 Kasaba 12 22.2 12 22.2 13 24.1 17 31.5 54 100.0 Kent 32 17.2 41 22.0 59 31.7 54 29.0 186 100.0 X² = 18.20, SD = 6, p<0.01 Tablo 5 te, köyde yaşayan hastaların % 40.0 ının öz-bakım gücünün kötü, % 11.7 sinin çok iyi düzeyde, kentte yaşayanların ise % 17.2 sinin kötü, % 29.0 ının çok iyi düzeyde olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmektedir (p<0.01). Tablo 6. Hastaların Sağlık Güvencesinin Olup Olmamasına Göre nin Değerlendirilmesi Sağlık Kötü Orta İyi Çok iyi TOPLAM Güvencesi Olan 56 20.7 59 21.8 80 29.6 75 27.8 270 100.0 Olmayan 12 40.0 9 30.0 6 20.0 3 10.0 30 100.0 X² = 9.36, SD = 3, p<0.05 Tablo 6 da, sağlık güvencesi olan hastaların % 20.7 sinin öz-bakım gücü düzeyinin kötü, % 27.8 inin çok iyi, sağlık güvencesi olmayan hastaların ise % 40.0 ının kötü, % 10.0 ının ise çok iyi düzeyde olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmektedir (p<0.05). Hastaların yaşının, aile tipinin, evdeki birey sayısının, sosyoekonomik düzeyinin, hipertansiyon oluş süresinin, evde başka hipertansiyonlu birey olmasının öz-bakım gücü düzeyine önemli bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Genel olarak tüm hastaların öz-bakım gücü düzeyine bakıldığında, % 22.7 sinin kötü, % 22.7 sinin orta, % 28.7 sinin iyi, % 25.9 unun ise çok iyi olduğu belirlenmiştir. TARTIŞMA Araştırma kapsamına alınan hastaların % 61.0 ını kadın, % 39.0 ını ise erkek hastalar oluşturmuştur (Tablo 1). Hacıalioğlu (1995) ile Bayık ve Ertürk ün (1990) çalışmasında da benzer şekilde kadınlarda hipertansiyon oranı daha yüksek bulunmuştur. Araştırma kapsamındaki hipertansiyonlu hastaların % 14.3 ünün 40 yaş ve altında olduğu, % 6.3 ünün 61 yaş ve üstünde olduğu görülmüştür (Tablo 1). Bu sonucun hipertansiyon insidansının yaş ile doğru orantılı olması gerçeğine ve Bayık ve Ertürk ün (1990), Yetkin ve Tan'ın (1998) çalışma sonuçlarına uygun olduğu görülmüştür. Orem Modeli nden yararlanarak yapılan bu çalışma sonuçlarına göre, tüm hastaların öz- 46

bakım gücü puan ortalamasının 98.9±20.1 olduğu (orta düzeyde) belirlenmiştir. Nahcıvan (1993) sağlıklı adolesanların öz-bakım gücü puan ortalamasını 96.4±11.7, Pasinlioğlu (1997) ise gebelerin öz-bakım gücü puan ortalamasını 89.3±13.5 olarak bulmuşlardır. Hipertansiyonlu bireylerin puan ortalamasının bu puanlardan daha yüksek olması olumlu bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Erkeklerin öz-bakım gücü puan ortalamasının kadınlardan önemli ölçüde yüksek olmasının (Tablo 1, p<0.05) nedeni, erkeklerin eğitim düzeyinin ve çalışma oranının daha yüksek olması ile açıklanabilir. Yaş grupları arasındaki öz-bakım gücü puan ortalamaları arasında önemli bir fark olmadığı dikkat çekmiştir (Tablo 1, p>0.05). Bu sonuç, bireyin kendi kendine bakımı konusunda yeterli olup olmamasının belirli bir yaşla veya belirli bir süre ile ilgili olmayıp, yaşam kalitesi ile ilgili olabileceğini ve bu olgunun bir süreç olduğunu düşündürmektedir. Hastaların hem kendilerinin, hem de eşlerinin eğitim düzeyi yükseldikçe özbakım gücü puan ortalamalarının da önemli bir şekilde yükselmesi dikkat çekicidir (Tablo 1, p<0.05). Bu sonuç hipertansiyonlu bireylerin ve eşlerinin eğitim seviyesi ile sağlık bakımı arasında yakın bir ilişki olduğunu göstermekte ve eğitim önemli bir sağlık göstergesidir teorisini desteklemektedir. Nahcivan ın (1993), Yazıcı nın (1995) ve Pasinlioğlu nun (1997) çalışma sonuçlarında da eğitim durumu ile öz-bakım gücü arasında yakın bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Çalışan ve çalışmayan hastaların öz-bakım gücü puan ortalamaları arasında önemli bir fark olduğu görülmüştür (Tablo 1, p<0.05). Bu sonucu destekler şekilde çalışan hastaların % 34.3 ünün, çalışmayan hastaların ise % 23.6 sının öz-bakım gücünün çok iyi düzeyde olduğu ve çalışıyor olmanın öz-bakım gücü düzeyine önemli ve olumlu bir etkisinin olduğu görülmüştür (Tablo 4, p<0.01). Bu sonuçlar çalışan bireylerin alım gücünün daha iyi olması, sağlık hizmetinden daha fazla yararlanma olanağı ve daha sosyal aktif bir yaşam biçimi sürmeleriyle ilişkili olabilir. Aile tipinin ve evde yaşayan birey sayısının öz bakım gücüne önemli bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir (Tablo 1, p>0.05). Yazıcı (1995) da anneler üzerinde yaptığı çalışmasında aynı doğrultuda sonuçlar elde etmiştir. Köyde yaşayan hipertansiyonlu hastaların özbakım gücü ortalamasının 88.3±20.8, kasabada yaşayanların 98.8±21.3, kentte yaşayanların ise 102.3±18.2 olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmüştür (Tablo 1, p<0.05). Bu durum kentte sağlık kuruluşlarının sayıca fazla olduğunu ve halkın daha çok yararlanma imkanı olduğunu gösterebilir. Ayrıca köyde yaşayan hastaların ulaşım sorunları olabilir ve sosyoekonomik düzeyi düşük olabilir. Çalışmamızda hastaların sosyoekonomik düzeyi düştükçe öz-bakım gücü puan ortalamasının da düştüğü görülmüştür. Ancak aradaki fark önemsiz bulunmuştur (Tablo 1, p>0.05). Oysa sosyoekonomik durumu belirlemede kullanılan değişkenlerin her birinin sağlığı doğrudan etkilediği bilinmektedir. Sosyoekonomik düzeyi iyi ve çok iyi olan birey sayısının az olması (% 20), bu yönden hasta sayısının dengeli bir dağılım göstermemesi bir etken olabilir. Sağlık güvencesi olan hastaların öz-bakım gücü puan ortalamasının olmayanlardan önemli ölçüde yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 1, p<0.05). Bu durum hipertansiyonlu hastaların kontrol, bakım ve tedavi giderlerinin karşılanmasına sağlık güvencesinin önemli bir katkısı olduğunu göstermektedir. Pasinlioğlu nun (1997) çalışmasında da benzer sonuç bildirilmiştir. Hipertansiyon oluş süresi ile öz-bakım gücü puan ortalaması karşılaştırıldığında aradaki fark önemsiz bulunmuştur (Tablo 1, p>0.05). Bu sonuç, bireyin sağlığına ve bakımına verdiği önemin, mevcut hastalığının süresinden çok bireysel başetmede yeterli olması, yeterli bilgi, istek ve güce sahip olması, başka birinin yardımı olmaksızın günlük aktivitelerini yerine getirebilmesi ile ilgili olduğunu düşündürmektedir. Çalışmada ayrıca hipertansif bireyler aynı evi paylaşıyor olsalar bile, birbirlerinin öz-bakımına önemli bir katkıda bulunmadıkları görülmüştür (Tablo 1, p>0.05). Kadın hastaların % 50.9 unun, erkek hastaların ise % 36.7 sinin öz-bakım gücü düzeyinin orta ve kötü düzeyde olduğu, buna karşılık kadınların % 49.1 inin, erkeklerin ise % 63.3 ünün iyi ve çok iyi düzeyde olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmüştür (Tablo 2, p<0.05). Bu sonuç, erkek hastaların eğitim seviyesinin kadınlardan daha yüksek olması ve çalışma oranının daha yüksek olmasından dolayı sağlığına ve bakımına daha çok önem verdiklerini gösterebilir. Çalışmamızda hastaların eğitim düzeyi yükseldikçe öz-bakım gücü düzeyinin de önemli bir şekilde yükseldiği belirlenmiştir (Tablo 3, p<0.01). Bu sonuç, eğitimin sağlıkla ilgili olumlu davranış geliştirme konusundaki önemini açıkça göstermektedir. 47

Köyde yaşayan hastaların % 40 ının, kasabada yaşayanların % 22.2 sinin, kentte yaşayanların ise sadece % 17.2 sinin kötü düzeyde öz-bakım gücüne sahip olduğu ve aradaki farkın önemli olduğu görülmüştür (Tablo 5, p<0.01). Bu sonuç kentte sağlıkla ilgili olanakların daha çok olması, bireylerin bu olanaklardan daha çok yararlanıyor olması, kentte yaşayanların muhtemelen büyük bir kısmının çalışıyor ve sağlık güvencesinin olması ve eğitim seviyesinin yüksek olması ile ilişkili olabilir. Sağlık güvencesi olan hastaların öz-bakım gücü düzeyinin olumlu bir şekilde etkilendiği görülmüştür (Tablo 6, p<0.05). Sağlık güvencesi olan hastaların sağlık olanaklarının daha iyi olduğu, bu olanaklardan daha çok yararlandığı düşünülebilir. SONUÇ VE ÖNERİLER Bu araştırma sonucunda, araştırma kapsamına alınan hipertansiyonlu hastaların: - Genel olarak öz-bakım gücü puan ortalamasının orta düzeyde olduğu, - Erkek hastaların öz-bakım gücü puan ortalamasının kadınlarınkinden daha yüksek olduğu, - Eğitim düzeyi yükseldikçe öz-bakım gücü puan ortalamasının da yükseldiği ve aynı durumun eşlerin eğitim düzeyi ile de ilişkili olduğu, - Öz-bakım gücü puan ortalamasının çalışan hastalarda çalışmayanlara göre, sağlık güvencesi olan hastalarda olmayanlara göre daha yüksek olduğu, - Yaşadığı çevrenin öz-bakım gücüne önemli etkisi olduğu (öz-bakım gücü kentte yaşayanlarda en yüksek, kasabada yaşayanlarda daha düşük, köyde yaşayanlarda en düşük), - Yaşın, aile tipinin, ailedeki birey sayısının, sosyoekonomik düzeyin, hipertansiyonun başlangıç zamanının ve evde başka hipertansiyonlu birey olup olmamasının özbakım gücüne önemli bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda: - Toplumdaki tüm bireylere, özellikle kadınlara, köyde ve kasabada yaşayanlara ve eğitim düzeyi düşük olanlara hipertansiyon hakkında bilgi verilmesi, - Hem koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında hem de hastanelerde sağlık ekibinin tüm üyelerinin konuya gereken duyarlılığı göstermesi, - Hipertansiyonla ilgili eğitim programlarının kitle iletişim araçları ile desteklenerek düzenlenmesi böylece kırsal kesime ve daha geniş kitleye ulaşılması, - Hastaların anlayabileceği şekilde hazırlanmış, hipertansiyonla ilgili bilgileri içeren eğitim kitapçıklarının ilgili bireylere sunulması, - Hipertansiyonlu bireylere sunulacak sağlık hizmetlerinde oynayabilecekleri etkin rol dikkate alınarak, hemşirelerin mesleki eğitimleri sırasında bu konuya ağırlık verilmesi ve hizmet içi eğitim ile desteklenmesi, - Benzer araştırmaların değişik sosyoekonomik düzeydeki ve daha geniş gruplarda tekrarlanması, öz-bakım gücünün düşük ya da yüksek olmasının nedenlerine yönelik daha ayrıntılı çalışmalar yapılması önerilebilir. KAYNAKLAR Aggeleton P, Chalmers H (1985) Models and theories five: Orem s self-care model. Nursing Times, 2:36-39. Argon G (1991) Halk Sağlığı Programı: Hipertansiyon, Ege Ünv. HYO-Karşıyaka Belediyesi, İzmir. Bayık A, Ertürk N (1990) Naldöken Mahallesinde yaşlılarda hipertansiyon görülme sıklığının saptanması, Ege Ünv. HYO Dergisi, 6(2):13-19. Birol L (1997) Hemşirelik Süreci, 3. baskı, İzmir, Etki Matbaacılık-Yayıncılık Ltd.Şti., 70-72. Gifford ve ark. (1989) Office evaluation of hypertension: A statement for health professionals by a writing group of the council for high blood pressure research, American Heart Association, 79(5):721-731. Erdem (Göksel) Y (1992) Orem in kendine bakım modeli. II.Ulusal Hemşirelik Kongresi (12-14 Eylül 1990) Bildiri Kitabı, İzmir, Ege Ünv. Basımevi, s.233-239. Hacıalioğlu N (1995) Gümüşhane İli Torul Merkez Sağlık Ocağı bölgesinde 30 yaş ve üzerindeki nüfusta hipertansiyon prevalansı ve bunu etkileyen faktörlerin incelenmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Erzurum, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Hannucharumcul S (1989) Comparative analysis of Orem s and King s theories. J Advanced Nursing, 14:365-372. Hartwey DL (1990) Health promotion self-care with in Orem s general theory of nursing. J Advanced Nursing, 15:35-41. Kuyurtan F (1998) Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi nde yatan kronik hastaların hastalığına ve tedaviye uyumlarının incelenmesi, Hemşire, 48(1):25-27. Luckman J, Sorensen KC (1987) Medical-Surgical Nursing. 3. baskı, Phladelphia, W.B. Saunders Comp., s.859-860. Nahcıvan N (1993) Sağlıklı gençlerde Öz-bakım gücü ve aile ortamının etkisi, Yayınlanmamış Dokto- 48

ra Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Onat A ve ark. (1991) Türkiye de erişkinlerde kalp hastalığı ve risk faktörleri sıklığı taraması. 5. Hipertansiyon ve Sigara İçimi, Türk Kardiyoloji Derneği Araştırmaları, 19(2):169-177. Özbay G, Özkan B (1986) Hipertansiyon patogenezine bakış, İlaç ve Tedavi Dergisi, 9(1):207-210. Özcebe H (1988) Gelişmekte olan ülkelerde hipertansiyon kontrolü, Hacettepe Toplum Hekimliği Bülteni, 9(1):7-8. Pasinlioğlu T (1997) Gebelerin öz-bakım gücü ve özbakım gücünü artırmada hemşirenin eğitici rolünün etkisi, Uluslararası Katılımlı 5. Ulusal Hemşirelik Kongresi (2-4 Temmuz 1997), Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir, s.135-149. Rosenbaum JN (1986) Comparison of two theorist on care: Orem and Leininger, J Advanced Nursing, 11:409-419. Simmons SJ (1990) The health-promoting self-care, system model: Direction for nursing research and practise, J Advanced Nursing,15(1):62-66. Yazıcı S (1995) Annelerin öz-bakım gücü, sağlıklı bebeklerin sorunlarını çözme becerileri ve bu sürece hemşirenin eğitici rolünün etkisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Yetkin A, Tan M (1998) Hipertansiyona yol açan risk faktörleri, Atatürk Ünv. HYO Dergisi, 1(1):2-8. Yıldız N, Bircan H (1991) Araştırma ve Deneme Metodları. Atatürk Üniversitesi Yayını, Yayın No: 697, Erzurum. 49