Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracatı Üzerindeki Etkileri The Effects of European Debt Crisis on Turkey s Exports



Benzer belgeler
Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (2): (2012) ISSN:


CARİ İŞLEMLER DENGESİ

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİNİN İHRACAT ÜZERİNE ETKİSİ: OSMANİYE İLİ ÖRNEĞİ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

Reel Döviz Kuru Endeksinin Otoregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yöntemi İle Modellenmesi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:


Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Levent KÖSEKAHYAOĞLU *, İkbal KARATAŞLI ** ABSTRACT

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

8.Ders(EK) Zaman Serileri Analizi

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

BAKANLAR KURULU SUNUMU

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Stok-Akım Uyarlaması, Bütçe Açığı ve Kamu Borç Stoku Arasındaki İlişkiler: Küresel Kriz Bağlamında Avrupa Birliği Üyesi Ülkeler Üzerine Bir Analiz

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

Türkiye nin Marshall-Lerner Koşuluna İlişkin Parçalı Eşbütünleşme Analizi

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

AMPİRİK BAĞLAMDA TOPLAM VE ALT KALEMLER BAZINDA KAMU HARCAMALARI VE KAMU GELİRLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

Güncellenmiş Dünya Ekonomik Görünümü Raporu Küresel İyileşme Sekteye Uğruyor, Aşağı Yönlü Riskler Yoğunlaşıyor Kışı

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

Büyümeyi Sürdürmek: Yurtiçi Tasarrufların Önemi

Transkript:

486 INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2013 Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracaı Üzerindeki Ekileri The Effecs of European Deb Crisis on Turkey s Expors Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper (Balıkesir Universiy, Turkey) Ph.D. Candidae Ömer Faruk Biçen (Balıkesir Universiy, Turkey) Absrac The crisis ha arose in Greece a he las quarer of 2009 affeced he counries ha have heavily governmen deb like Spain, Porugal, Ialy and Ireland as soon as 2008 Global Financial Crisis originaing from USA Morgage Markes affec European Union (EU) counries under heavily deb burden. The effecs of ha crisis in he shor run are demand shrinking and decrease in expor. Turkey, which has imporan economic relaions wih EU counries in he las fify years, is he primary counry ha can be negaively affeced from demand shrinking in Europe. Turkey ha indirecly experience 2008 global financial crisis because of he decrease in expor volume in Europe also seem faefully affeced in his crisis. This aricle aims o deermine he effecs of he crisis o Turkey s expor ampirically in he EU counries ha have he lion s share in he Turkey s expor markes. As well, i is rying o explain wheher his crisis affecs over-all Europe or no. 1 Giriş 2008 yılında Amerika Birleşik Devleleri nde oraya çıkan Morgage Piyasası odaklı Küresel Finans Krizinin ekilediği ve Avrupa Birliği ne üye ülkelerden Yunanisan da başlayıp, İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda ya da yayılan kriz 2013 yılı içerisinde de ekisini sürdürmekedir. Kriz, her bir ülkede farklı karakere ve farklı emele sahip olsa da bu ülkelerdeki krizi anımlayan orak görüş, krizin bir kamu borç krizi olduğudur. 2009 yılının son çeyreğinde başlayan kriz hızla zayıf mali ve makroekonomik koşullar alında bulunan ülkelere yayılmışır (Neri and Ropele, 2013). Krizin oraya çıkmasında 2008 Küresel Finans Krizi önemli rol oynasa da Avrupa Birliği nde Avro ya geçiş süreciyle birlike oraya çıkan yapısal sorunların sürdürülebilir olmakan çıkması krizi açıklayan ana unsur olarak kabul edilmekedir. Jan Kregel (2012) e göre; Avro Bölgesinde yaşanan borç krizinden çıkarılabilecek bazı dersler bulunmakadır. Buna göre; Avrupa daki parasal birlik ödemeler dengesinde var olan problemleri (dengesizlikleri) çözememiş, Avrupa daki rekabe, enflasyonu düşürmüş faka büyümeye ve yakınsamaya yol açmamış ve orak para birimi Avro ya geçiş içeriden müdahaleye ihiyacı oradan kaldırmamışır. Mevcu kriz Türkiye den de dikkale izlenmekedir. Türkiye nin Avrupa Birliği ülkeleriyle uzun yıllardır süren yakın ekonomik ilişkileri nedeniyle Avrupa da oraya çıkacak bir ekonomik kriz, Türkiye yi önemli ölçüde ekileme poansiyeline sahipir. Avrupa Birliği ülkelerinde oraya çıkacak kriz Türkiye yi öncelikle yabancı sermaye girişlerinde azalma ve ihraca düzeyinde bir düşme şeklinde ekileyecekir. Türkiye, önemli ölçüde cari açık veren bir ülke konumunda olduğundan yabancı sermaye ye şiddele ihiyaç duymakadır. Öe yandan, ihracaaki bir azalma da cari açığı daha da arıracakır. Bunun anlamı, Avrupa Birliği ülkelerindeki krizin önümüzdeki dönemde de devam emesi ve diğer Avrupa Birliği ülkelerine yayılması, kaçınılmaz olarak Türkiye nin de krize girmesine yol açabilecekir. Çalışma, Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanmaka olan borç krizinin Türkiye nin ihracaını kısa ve uzun dönemde ne ölçüde ekileyeceğini ARDL (Auoregressive Disribues Lag) eşbüünleşme yaklaşımıyla es emeyi ve bu kapsamda öneriler sunmayı amaçlamakadır. Çalışmanın giriş bölümünü akip eden ikinci bölüm, Avrupa borç krizinin oraya çıkış nedenleri ve krizin gelişimi üzerinde durmakadır. Üçüncü bölümde, borç krizinin yaşandığı ülkeler bazında krizin farklı sebepleri, krize yönelik alınan önlemler ve krizi yaşayan ülkelerdeki yüksek kamu borçlarının sürdürülebilirliği 2014 perspekifinde değerlendirilmişir. Dördüncü bölümde, krizin Türkiye ekonomine yönelik olası ekileri incelenmişir. Beşinci ve son bölümde ise, ampirik olarak Türkiye nin ihraca düzeyi ile Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçin Hasıla düzeyleri arasında bir ilişki kurulmuşur. Bu ilişkiden ARDL eşbüünleşme yaklaşımıyla krizin Türkiye nin ihracaı üzerindeki ekileri kısa ve uzun dönemli olarak belirlenmişir. Daha önce de bahsedildiği gibi, Avrupa Birliği ülkelerinden Yunanisan da başlayan kriz daha sonra İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda ya yayılmışır. Bu ülkeler, kriz sürecini inceleyen lieraürde çoğunlukla borç krizine giren beş ülkenin baş harflerinden oluşan PIIGS (Porugal, Ireland, Ialy, Greece, Spain) ülkeleri olarak adlandırılmakadırlar. Çalışmamızda da, Yunanisan, İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda dan oluşan bu ülkeler PIIGS ülkeleri olarak adlandırılmakadır. 2 Avrupa Borç Krizinin Oraya Çıkış Nedenleri ve Krizin Gelişimi Avrupa Birliği ülkelerinden Yunanisan da 2009 yılının son çeyreğinde oraya çıkan kriz, birliğe üye diğer ülkelerden İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda ya da kısa sürede yayılmışır. Avrupa Birliği ülkelerinde oraya

SESSION 6B: Uluslararası Ticare II 487 çıkan krizin emel sebebi olarak (birlik içerisindeki yapısal nedenler bir kenara bırakıldığında) 2008 yılının son çeyreğinde Amerika Birleşik Devlelerinde başlayan Morgage Piyasası kaynaklı küresel finans krizi olduğu üzerinde bir görüş birliği bulunmakadır. Kibriçioğlu (2011) na göre de, Avrupa da oraya çıkan kamu kesimi eksenli borç krizi küresel ekonomik/finansal krizin en önemli bileşenlerinden birisidir. Küresel finans krizi başladıkan sonra, kısa bir süre içerisinde Avrupa ülkelerini de ekileyerek, bu ülkelerin makro ekonomik gösergelerinin köüleşmesine yol açmışır. Avrupa ülkelerinde küresel finans krizine karşı uygulanan ekonomiyi canlandırma pakeleri, bankalar aracılığı ile özel kesim borçlarının kamulaşırılması, büyüme düzeyindeki düşüşler sonucu vergi gelirlerinin azalması ve asarruf açıkları, cari açığı yüksek olan bazı Avrupa Birliği ülkelerinde kamu borç yükünü arırmışır (Kılıç ve Bayar, 2012). Aslında, 2008 yılının son çeyreğinden iibaren üm dünyayı ve bununla birlike Avrupa yı da ekileyen Küresel Finans Krizi, Avrupa Birliği içerisindeki bilinen, faka görmezden gelinen yapısal sorunların arık sürdürülemez olduğu gerçeğini bir anlamda kabul eirmişir. Avrupa Birliği ülkelerindeki krize ilişkin olarak en belirgin sebep, ek para birimi Euro ya geçişle birlike borçlanma maliyelerindeki azalmalar sonucu göreceli olarak ekonomik açıdan zayıf olan ülkelerin aşırı borçlanması ve bu borçların büyümeyi sağlayacak, ekonominin rekabe gücünü arıracak üreken alanlara yönlendirilmesi yerine, ükeim harcamalarının finansmanında kullanılmasıdır. Bu durum, her seferinde yeni borçlanmayı beraberinde geirmekedir. Avrupa Birliği ülkelerinde oraya çıkan borç krizinin yapısal sebepleri aşağıda dör grupa oplanabilir (Özürk ve Aras, 2011): İlk olarak, Avrupa da orak bir ekonomik alanın oluşurulması sürecinde, para poliikası bir üs oorie olan Avrupa Merkez Bankasına devredilirken, maliye ve vergi poliikalarının uygulama yekisi hükümelerin kendisinde kalmışır. Bu durum mali disiplinden uzaklaşılmasına, büçe açıkları ve aran borç yüklerinin oraya çıkmasına yol açmışır. İkinci olarak, AB nin birleşme sürecinde karşılaşılan önemli bir sorun da bölgesel gelişmişlik farkları ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde görece geri kalmış bölgelere yapılan maddi yardımlardır. 2004 yılında birlik arihinin en büyük genişlemesinin yaşanması sonucunda birliğe yeni üyelerin dahil olması, fonların yeersiz kalmasına yol açmışır. Üçüncü olarak, Birliğe yeni kaılan üyelerin Almanya, Fransa gibi birlik üyeleriyle rekabe edebilecek poansiyellerinin söz konusu olmaması, yeni üyelerin imala sanayilerinin görece gerilemeye başlamasına yol açmışır (Bagus, 2010). Son olarak, Euro ya kaılan ülkelerde faiz oranlarının düşmesi, bu ülkelerin borçlanma imkanlarının arırmışır. Bunun yanında, Avrupa Merkez Bankası da Porekiz, Yunanisan, İalya, İspanya ve İrlanda ya ai kamu borç faiz oranlarını düşük uarak bu ülkeleri aşırı harcama yapma konusunda bir anlamda eşvik edici rol oynamışır (Kılıç ve Bayar, 2012). Görüldüğü gibi, Avrupa Birliği ülkelerindeki borç krizinin arkasında yapısal nedenler ile Avrupa Merkez Bankası ile ulusal hükümeler arasındaki anlaşmazlıklar şeklinde oraya çıkan ekonomik poliikaların koordinasyonundaki sorunlar bulunmakadır (Kılıç ve Bayar, 2012). Yapısal nielikeki sorunların ve koordinasyon sorunlarının hızlı biçimde çözüme kavuşurulması, Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan kamu borç krizinin de hızlı biçimde alaılmasına yol açacakır. 3 Borç Krizinin Yaşandığı Ülkelerde Krize Yönelik Alınan Önlemler ve Yüksek Kamu Borçlarının Sürdürülebilirliği 2008 Küresel Finans Krizi sonrasında Avrupa da oraya çıkan durgunluk karşısında çok sayıda Avrupa Birliği ülkesi durgunluğu aşmak için parasal genişlemeyle birlike geniş ölçekli ekonomik desek pakeleri yürürlüğe koymuşur. Bu ekonomik desek pakelerine ek olarak ekonomilerdeki daralmanın vergi gelirlerinde yol açığı azalma ve aran kamu borç soku ve faiz oranları Avrupa Birliği genelinde kamu harcamalarının ve açıklarının armasına yol açmışır (SDE Analiz, 2012). Bu sebeple Avrupa Borç krizinin öncelikle ekilediği ülkeler olan Yunanisan, İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda da kamu borçlarının sürdürülebilirliği sorunu ön plana çıkmışır. Kamu borçlarının sürdürülebilirliğinin bazı emel belirleyicileri söz konusudur. Bu emel belirleyiciler arasında (Bryson, 2011); Borcun değeri, Hüküme arafından ödenmesi gereken faiz oranı, Faiz dışı büçe dengesi, Gayrisafi yur içi hasıla büyüme oranı bulunmakadır. Dolayısıyla, yüksek kamu kesimi borcu, yüksek faiz oranı, büyük büçe açıkları ve düşük büyüme hızının yaşandığı ülkelerde borçların sürdürülebilirliği sorunu oraya çıkmakadır (Kibriçioğlu, 2011).

488 INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2013 Ülke Yunanisan İspanya Porekiz İalya İrlanda Krizin Oraya Çıkış Sebebi Yüksek büçe açıkları ve cari açıklar sonucu büyük ölçüde aran kamu borç soku Bankacılık seköründeki hızlı kredi arışları ve konu fiya balonu Son on yılda AB ülkelerinin gerisinde kalan düşük büyüme oranı Borç soku düzeyinin yüksekliği ve düşük büyüme beklenileri 2000'lerin başındaki konu fiya balonu sonucu bankacılık kesimindeki sorunlar Yıl Kamu Ne Borç Soku / GSYİH (%) Yapısal Açık / GSYİH (%) 2012 155,38-3,74-6,4 2013 176,12-0,42-4,2 2014 172,21 0,61 0,6 2012 71,93-5,70-1,4 2013 79,13-4,54-1,6 2014 84,66-5,08 0,7 2012 111,55-4,02-3,2 2013 114,99-2,90-2,3 2014 116,52-1,65 0,6 2012 103,20-1,29-2,4 2013 105,75-0,19-1,5 2014 106,04-0,30 0,5 2012 102,32-5,98 0,9 2013 106,15-5,47 1,1 2014 107,53-3,66 2,2 GSYİH Büyüme Oranı (%) Faiz Oranları (%) 2012 2013 Nisan Nisan 21,48 11,58 5,79 4,59 12,01 6,15 5,68 4,28 6,88 3,78 Tablo 1: PIIGS Ülkelerindeki Borç Krizinin Oraya Çıkış Sebebi ve Kamusal Borçların Sürdürülebilirliğine İlişkin Gösergeler Kaynaklar: Kibriçioğlu, (2011); IMF, World Economic Oulook, 2013; IMF, World Economic Oulook Daabase; ECB Eurosysem, Long-Term Ineres Rae Saisics for EU Member Sae. Tablo 1, borç krizine giren Avrupa Birliği ülkelerindeki krizin oraya çıkış sebepleri ve kamu kesimi borcunun sürdürülebilirliğine yönelik bazı veriler sunmakadır. Tablo da da görüldüğü gibi, Yunanisan, İspanya, Porekiz, İalya ve İrlanda da yaşanan kriz, kamu kesiminin yüksek borç yükümlülüğünden kaynaklanan bir kriz olmasına rağmen, krizin oraya çıkış nedenleri ülkeler arasında heerojenlik gösermekedir. Borç krizinin sürdürülebilirliği nokasında önemli olan veriler 2012 için gerçekleşen, 2013 ve 2014 yılları için beklenen veriler olarak göserilmişir. Borç krizine giren üm ülkelerde, 2014 yılına kadar kamu kesimi ne borç sokunun gayrisafi yur içi hasılaya oranında arış beklenmekedir. Bu durumun oraya çıkışında en önemli eken ise, alıncı süunda yer alan gerçekleşen ve beklenen büyüme oranlarının düşük düzeylerde olmasıdır. Haa, İrlanda haricindeki ülkelerin hepsi 2012 yılında küçülmüşür. 2013 yılında da bu ülkelerin negaif büyüme oranlarına sahip olacağı beklenmekedir. İrlanda ise, 2012 yılında % 0,9 oranında büyürken, 2013 ve 2014 yıllarında beklenen büyüme oranı sırasıyla % 1,1 ve % 2,2 dir. Yüksek kamu kesimi borç soklarının yaşanan düşük büyüme oranlarıyla kısa vadede azalılması güç görünmekedir. Ülkelerde var olan yapısal büçe açıkları da borçların konrol alına alınmasını güçleşirmekedir. Kriz sürecinde öncelikle Yunanisan Avrupalı oraklarından ve Uluslararası Para Fonu ndan (IMF) yardım isemiş, Avrupa Birliği ve IMF arafından kredi havuzu mekanizması kapsamında 110 milyar Euro uarında kredi sağlanmışır (Trabelsi, 2012). Yunanisan gibi krize karşı alınan önlemler kapsamında kurulan fonlarla diğer üye ülkelerin de ödeme güçlükleri giderilmeye çalışılmışır. Bu kapsamda, ödemeler dengesi fonu, kredi havuzu mekanizması, Avrupa finansal isikrar mekanizması, Avrupa finansal isikrar fonu kurulmuş olup, Avrupa finansal isikrar mekanizması ve Avrupa finansal isikrar fonu 2013 yılı iibariyle yerini Avrupa isikrar mekanizmasına bırakmışır (Özürk ve Aras, 2011). Borç krizini yaşayan Avrupa Birliği ülkelerinin krizden çıkış sürecinin uzun olacağı belirilmekedir. Bu durumun en belirgin ekisi ise, finansal piyasalarda isikrarsızlık ve dalgalanmalara yol açması ve Euro nun diğer para birimleri karşısında bir süre zayıf kalmasıdır (Oliver, 2011; Özürk ve Aras, 2011). Ülkelerin borç krizini alamalarında yukarıda da bahsedilen önlemlerin yanında daha uzun vadede krizin alaılması açısından, öncelikle borçların konsolide edilmesi ve uygun bir vadeye yayılması, ülkelerdeki mali disiplinin sağlanması ve kararlı bir şekilde yürüülmesi, daha uzun vade de ise ülkelerin Almanya ve Fransa gibi ülkeler karşısında rekabe gücünün yükselilmesi ve bunun içinde imala sanayinin canlandırılması gerekmekedir. Ayrıca, Avrupa Birliği ndeki yapısal karakerli sorunlar çözülmediği sürece krize karşı alınan ve alınacak olan kısa ve uzun vadeli önlemlerin başarı şansları çok fazla gözükmemekedir. İçinde bulunduğumuz yıla ilişkin bekleniler de krizin süreceğine yönelik kanılar sunmakadır. 2013 yılında küresel ölçeke ikinci dip olasılığı düşük görülmekle birlike, Avro Bölgesi nde hükümeler mali ve siyasi birliğe doğru gidecek poliikaları hızla hayaa geçirmedikleri akdirde durgunluk daha da derinleşebilecekir. IMF nin Avro bölgesine yönelik büyüme ahmini 2013 yılında negaif (- % 0,3) olup, Avro bölgesindeki

SESSION 6B: Uluslararası Ticare II 489 gelişmelerin küresel ekonomiye ilişkin beklenileri önemli ölçüde şekillendireceği ifade edilmekedir (T.C. Kalkınma Bakanlığı, Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Büleni, Ocak ve Mayıs 2013). 4 Türkiye Avrupa Birliği Ekonomik İlişkileri Çerçevesinde Krizin Türkiye ye Ekileri Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan borç krizinin bir diğer boyuu da, krizin Türkiye ye ekileri veya poansiyel ekileridir. Türkiye nin özellikle arihsel olarak Avrupa ile ekonomik anlamda sürdürdüğü güçlü bağlar dolayısıyla, Avrupa da yaşanan gelişmelerin direk olarak Türkiye yi de ekileyeceği beklenilerini gündeme geirmekedir. 2008 Küresel Finans Krizi nde de Avrupa daki ekonomik durgunluk süreci Türkiye ekonomisinin krizi dolaylı olarak yaşamasına yol açmışır. Avrupa Birliği ülkelerine yönelik ihraca düzeyinde meydana gelen azalma, Türkiye nin GSYİH sının 2009 yılında % 4,8 oranında küçülmesine yol açmışır. Ancak perol fiyalarındaki düşme ve küresel ölçeke hızlı oparlanma 2010 yılında Türkiye ekonomisinin % 9,2 oranında büyümesini beraberinde geirmişir. 2008 Krizinin eiklediği Avrupa Borç Krizinin de, Türkiye yi ne ölçüde ekileyeceği merak edilen bir hususur. Avrupa Borç Krizinin Türkiye yi üç ayrı kanaldan ekilemesi beklenmekedir (Doğru, 2011; Doğru, 2012). Bu üç kanal; Beklenilerin köüleşmesi, Finansal sermaye girişlerinde azalma ve İhracaın azalmasıdır. Türkiye ye yönelik finansal sermaye girişlerine bakıldığında, 2004-2009 yılları arasında Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye ye gelen doğrudan yabancı sermaye yaırımlarının oplam yabancı sermaye yaırımlarının % 75 ini kapsadığı görülmekedir (Eliok and Sraubhaar, 2010). Yıllar AB ABD Asya Oradoğu Dünya 2007 67,80 22,01 7,34 1,63 100 2008 77,08 5,89 15,90 13,31 100 2009 83,72 4,16 10,76 3,34 100 2010 78,87 5,18 14,88 6,22 100 2011 78,16 8,73 12,54 1,21 100 2012 76,91 4,32 18,20 5,12 100 2013/Mar 58,31 8,35 32,81 3,13 100 Tablo 2: 2007-2013 Döneminde Türkiye ye Gelen Doğrudan Yabancı Sermeye Yaırımlarının GSYİH ye Oranı Kaynak: TCMB, Yurdışında Yerleşik Kişilerin Türkiye deki Doğrudan Yaırımlarının Ülkelere Göre Dağılımı. Tablo 2, 2004-2009 yılları arasındaki durumu doğrular kanıları 2007-2013 dönemi için sunmakadır. Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası verilerine göre, bazı ülke ve ülke gruplarının 2007-2013 yılları arasında Türkiye ye gelen doğrudan yaırımlardaki payını gösermekedir. Tablo dan da görüleceği gibi, Türkiye ye gelen doğrudan yabancı yaırımlarda en büyük pay Avrupa Birliği ülkelerine aiir. Coğrafi yakınlığı olmasına rağmen Oradoğu ülkelerinin Türkiye ye gelen doğrudan yaırımlar içindeki payı düşükür. Avrupa Birliği ülkelerinin payı ise 2007 yılında % 67 olup, 2009 yılına kadar sürekli ararak % 83,72 seviyesine ulaşmışır. Daha sonrasında ise, 2012 yılına kadar sürekli azalma yaşanmış ve 2012 yılının sonunda % 76,91 olarak gerçekleşmişir. 2013 yılı verileri Mar ayına kadar olan dönemi kapsamakadır. 2013 yılının ilk çeyreğinde Avrupa Birliği nin payı % 58 olarak gerçekleşmişir. Oransal olarak azalma çok fazla gözükmemekle birlike, değer olarak Avrupa Birliği nden Türkiye ye gelen doğrudan yabancı yaırımlar önemli ölçüde azalmışır. 2007 yılında Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye ye gelen doğrudan yaırım uarı 12974 milyon $ iken, 2008 yılında 11367 milyon $ a, 2009 yılında 5234 milyon $ a, 2010 yılında da 4920 milyon $ a düşmüşür. 2011 yılında ekrar yükselişe geçen doğrudan yaırımlar (12549 milyon $), 2012 yılında ise 7796 milyon $ a gerilemişir (Yurdışında Yerleşik Kişilerin Türkiye deki Doğrudan Yaırımlarının Ülkelere Göre Dağılımı). Yıllar İhraca (000 $) Yıllar İhraca (000 $) 2000 15.664.421 2007 60.398.502 2001 17.545.567 2008 63.390.419 2002 20.415.034 2009 47.013.415 2003 27.393.762 2010 52.685.304 2004 36.580.859 2011 62.347.441 2005 41.364.962 2012 59.204.167 2006 47.934.746 2013/Mar 15.271.087 Tablo 3: 2000-2013 Döneminde Türkiye nin Avrupa Birliği Ülkelerine İhracaı ($) Kaynak: TÜİK

490 INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2013 Krizin Türkiye ye yönelik ekilerinin bir diğer kaynağı ise, Türkiye nin Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğu ihracaa meydana gelen azalmadır. Tablo 3 incelendiğinde, 2000 yılından 2008 yılında kadar Türkiye nin Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğu ihraca sürekli olarak arış gösermişir. 2000 yılında 15,6 milyar $ olarak gerçekleşen ihraca, 2008 yılında yaklaşık dör ka ararak 63,3 milyar $ a yükselmişir. Faka, 2008 küresel finans krizinin ekileri ve Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan borç krizi dolayısıyla 2009 yılında 47,0 milyar $ a düşen ihraca hacmi, 2010 ve 2011 yıllarında arsa da 2008 yılındaki arihsel olarak en yüksek seviyeye ulaşamamışır. 2012 yılında ise 59,2 milyar $ olarak gerçekleşmişir. 2013 yılının ilk çeyreğinde 15,2 milyar $ olarak gerçekleşen ihraca hacminin 60,0 milyar $ ı aşması beklenmekedir. Yukarıdaki espiler karşısında, krizin Türkiye ye yönelik ekilerine ilişkin görüşler farklılaşmakadır. Bazı görüşlere göre Türkiye, Avro bölgesinin dışında olduğundan krizden direk olarak ekilenmeyecekir. Bir diğer görüş ise, uzun vadede Avrupa Birliği ülkelerindeki borç krizinin Türkiye ekonomisini olumsuz yönde ekileyeceğini belirmekedir (Eliok and Sraubhaar, 2010). Türkiye deki yüksek cari açık düzeyi devam eiğinde ve Avrupa daki kriz sonucunda Türkiye ye yönelik sermaye akımları azaldığında, Türkiye de de kriz kaçınılmaz görünmekedir. Faka, Türkiye 2008 Küresel Finans Krizinde olduğu gibi halihazırdaki Avrupa Borç Krizi nde de cari açık düzeyindeki bir mikar azalma ve gelişmiş ülkelerdeki parasal genişlemeler neicesinde, gelişmeke olan ülkelere ve Türkiye ye yönelik sermaye akımlarını arması (TCMB, Finansal İsikrar Raporu, Mayıs 2013) sonucunda mevcu açıkların sürdürülebilirliği, Türkiye yi krizin ekilerinden içinde bulunduğumuz döneme kadar korunmuş gözükmekedir. 5 Ekonomerik Model ve Veri Sei Çalışmada, Avrupa Birliği ülkelerindeki borç krizinin gelişimi, krizin geleceği ve mevcu krizin Türkiye ekonomisine yönelik olası yansımaları değerlendirildiken sonra, krizin Türkiye ekonomisini üç ayrı kanaldan ekileyebileceği belirlenmişir. Çalışmanın ampirik kısmında, bu üç kanaldan yalnızca bir anesi olan ihraca düzeyine yönelik ekiler üzerinde durulmakadır. Ekonomerik model aşağıda göserilmişir. TREXP = β 1 + β 2 EUGDP + µ (1) Yukarıdaki (1) nolu denklemde, Türkiye nin ihraca büyüklüğü (TREXP) ile Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla düzeyleri (EUGDP) arasında bir ilişki kurulmuşur. Türkiye nin ihraca pazarlarının % 50 sine yakın bir bölümünü oluşuran Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan bir krizin, Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik daralmaya yol açarak Türkiye nin ihracaının azalmasına yol açması beklenmekedir. Dolayısıyla, 2008 Küresel Finans Krizini de aynı mekanizma yoluyla dolaylı olarak yaşayan Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleriyle yakın ekonomik ilişkileri sebebiyle Avrupa Birliği ülkelerinin geneline yayılma poansiyeli göserebilecek bir krizin dolaylı ekilerine bir kez daha maruz kalabilecekir. Modelde kullanılacak veriler ABD Doları cinsinden olup, 1960-2012 dönemini kapsayan yıllık verilerden oluşmakadır. Türkiye nin ihraca verileri Türkiye İsaisik Kurumu veriabanından elde edilirken, Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla verileri ise Dünya Bankası veri abanından elde edilmişir. Ekonomerik analizlerde Eviews 5 pake programı kullanılmışır. Ekonomerik analizin kapsamını denklem 1 de verilen iki seri arasındaki uzunlu dönemli ilişkinin belirlenmesi, yani eşbüünleşme ilişkisinin belirlenmesi oluşurmakadır. Eşbüünleşme ilişkisini analiz emeden önce ise serilerin durağan olup olmadıklarının belirlenmesi gerekmekedir. Bu amaçla, aşağıda öncelikle serilerin durağan olup olmadıkları ya da hangi düzeyde durağan oldukları belirlendiken sonra, koenegrasyon analizinin yapılıp yapılamayacağına karar verilecekir. 5.1 Birim Kök Tesi Yardımıyla Verilerin Durağanlığının Tespi Edilmesi Ekonomerik zaman serilerinin kullanımında karşılaşılan sorunlardan bir anesi, serilerin durağan olmamalarıdır. Durağan dışı serilerle çalışmak Granger ve Newbold (1974) a göre; düzmece regresyon sorununu oraya çıkarmakadır. Düzmece regresyon durumunda R 2 yüksek olup, -isaisikleri de anlamlıdır. Faka elde edilen ahminler ikisadi çıkarsamalar açısından anlamsız olmakadır (Gujarai, 2006; Sevükekin ve Nargeleçekenler, 2010). Ekonomerik zaman serilerinin durağanlığının belirlenmesinde çoğunlukla birim kök esleri kullanılmakadır. Uygulamada Dickey-Fuller (DF), Genişleilmiş Dickey-Fuller (ADF) birim kök esleri yanında; ADF-GLS birim kök esi, KPSS (Kwiakowski-Phillips-Schmid-Shin) birim kök esi, Phillips-Perron (PP) birim kök esi ve Ng-Perron birim kök esi de kullanılmakadır. Çalışmamızda da, modeli oluşuran serilerin durağanlığının belirlenmesinde lieraürde yaygın olarak başvurulan ADF Birim Kök esi kullanılacakır. Dickey-Fuller (DF) birim kök esleri ekonomerik zaman serilerinin durağan olup olmadıklarının belirlenmesinde kullanılmasına rağmen, bu eslerin uygulanmasında oraya çıkabilecek olası bir serisel korelasyonun DF es sürecini geçersiz kılması, serisel korelasyonun oradan kaldırılması amacıyla sürece serinin gecikmeli değerlerinin eklenmesi gereğini oraya koymakadır. Serinin gecikmeli değerlerinin de dahil edilerek uygulandığı bu eslere Genişleilmiş Dickey-Fuller (ADF) birim kök esleri adı verilmekedir.

SESSION 6B: Uluslararası Ticare II 491 ADF birim kök esleri, denklemlerin sabisiz ve rendsiz, sabili ve rendsiz ve sabili ve rendli olmalarına göre üç farklı şekilde yapılabilmekedir. Bu denklemler aşağıdaki (1), (2) ve (3) nolu denklemlerde sırasıyla göserilmişlerdir. Y Y p Y 1 i j j1 (2) Y Y p Y 1 i j j1 (3) Y Y p Y 1 i j j1 (4) Yukarıdaki denklemlerde yer alan µ sabi değeri (kesim nokası), rendi, p gecikme sayısını ve ε ise haa erimini gösermekedir. ε ~ IID(0, σ 2 ) olduğu varsayılır. p gecikme sayısının belirlenmesi için uygulamada genellikle Akaike Bilgi Krieri (AIC) ve Schwarz Bilgi Krieri (SIC) kullanılmakadır (Sevükekin ve Nargeleçekenler, 2010). Gecikme uzunluğu, mümkün olduğu kadar az olmalıdır ve Akaike ve Schwarz Bilgi Krierlerini minimum yapan p, uygun gecikme uzunluğu olarak seçilmelidir. Uygun gecikme uzunluğunun belirlenmesinin ardından birim kök esi uygulanır. Birim kök esinin uygulanmasında H 0 : δ = 0 ve H 1 : δ < 1 hipoezleri kurulur. δ parameresinin mulak -isaisiği değeri anlamlı ise, sıfır hipoezi reddedilir ve seri durağandır (birik kök içermemekedir), sıfır hipoezinin reddedilemediği durumda ise seri durağan değildir (birim kök içermekedir). -isaisiğinin anlamlı olup olmadığı ise, Mac Kinnon (1996) kriik değerleri ile karşılaşırılarak belirlenir. I(0) I(1) Değişkenler Sabisiz ve Trendsiz Sabili ve Trendsiz Sabili ve Trendli Sabisiz ve Trendsiz Sabili ve Trendsiz Sabili ve Trendli TREXP 4,94 (6) 4,38 (6) 2,87 (6) 1,02 (8) -0,50 (7) -4,92 (5) [-1,9481] [-2,9266] [-3,5107] [-1,9486] [-2,9297] [-3,5107] EUGDP 0,10 (5) -0,69 (5) -4,07 (4) [-1,9479] [-2,6006] [-3,5063] - - - No: 1- Paranez içindeki değerler AIC Krierine göre seçilen gecikme sayılarını gösermekedir. 2- Köşeli paranez içindeki değerler % 5 güven aralığında Mac Kinnon (1996) kriik değerleridir. Tablo 4: ADF Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo 4, ADF Birim Kök esi sonuçlarını gösermekedir. Üç modelden de elde edilen sonuçlara göre; Türkiye nin ihraca serisi (TREXP), birinci farkında ( I(1) ) durağan, Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla serisi (EUGDP) ise düzeyde ( I(0) ) durağandır. 5.2 Eşbüünleşme Analizi Lieraürde serilerin arasındaki uzun dönemli birlikeliği oraya koyan farklı yönemler olmasına rağmen, her birinin birbirine karşı üsün ve zayıf olduğu nokalar söz konusudur. Uygulamada Engle ve Granger (1987), Johansen (1988), Johansen-Juselius (1990) ve Peseran, Smih ve Shin (2001) arafından gelişirilmiş eşbüünleşme esleri bulunmakadır. Ancak, Engle ve Granger (1987), Johansen (1988) ve Johansen-Juselius (1990) yaklaşımlarının uygulanabilmeleri için serilerin düzeyde durağan olmamaları ve aynı derecede farkı alındığında durağan hale gelmeleri gerekmekedir (Karagöl vd, 2007). Peseran, Smih ve Shin (2001) arafından gelişirilen ARDL (Auoregressive Disribues Lag) yaklaşımında ise, serilerin büünleşme derecelerine bakılmaksızın seriler arasında eşbüünleşmenin olup olmadığı araşırılabilmekedir. Ayrıca Narayan (2005) a göre; ARDL yaklaşımı az sayıda gözleme sahip çalışmalarda da sağlam ve ekin sonuçlar vermekedir. Çalışmamızda da, gözlem sayısı sınırlı ve seriler farklı derecelerde durağan olduklarından, diğer eşbüünleşme yönemlerinin yerine ARDL yönemi ercih edilmişir. bu yönemin uygulanabilmesi için öncelikle kısılanmamış haa düzelme modeli (unresriced error correcion model) ahmin edilmesi gerekmekedir. Kısılanmamış haa düzelme modelinin çalışmamıza uyarlanmış hali denklem 5 e göserilmişir. TREXP EUGDP 4 0 1 m i1 1 (5) TREXP i m i0 EUGDP 2 i TREXP Modelde yer alan iki seri arasındaki eşbüünleşme ilişkisinin varlığının espi edilmesinde ahmin edilecek denklemdeki uygun gecikme sayısının (m) belirlenmesi gerekmekedir. Akaike Bilgi Krierini (AIC) en küçük 3 1

492 INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2013 yapan m değeri uygun gecikme sayısı olarak belirlenir. Faka, AIC değerini en küçük yapan m değerinin bulunduğu denklem ahmin edildiğinde serisel korelasyon sorununun bulunmadığına da dikka edilmelidir. m AIC X 2 BG 1 48,207 11,475 2 48,116 3,812 3 47,848 11,892 4 47,698 19,680 5 47,354 14,496 No: X 2 BG Breusch-Godfrey serisel korelasyon es isaisiğidir. Tablo 5: Gecikme Sayısının Belirlenmesi Serilerin çok uzun bir dönemi kapsamaması nedeniyle gecikme uzunluğu maksimum 5 olarak alınmışır. Tablo 5 e de görüldüğü gibi, diğer gecikme uzunluklarının serisel korelasyon problemi içermelerinden dolayı uygun gecikme uzunluğu (m) 2 olarak espi edilmişir. Uygun gecikme uzunluğu (m) belirlendiken sonra seriler arasında eşbüünleşme ilişkisinin belirlenmesine geçilebilir. k F İsaisiği % 5 Anlamlılık Düzeyindeki Kriik Al ve Üs Sınırlar Al Sınır Üs Sınır 1 9,8693 6,56 7,30 No: k, 5 numaralı denklemdeki bağımsız değişken sayısını gösermekedir. Kriik al ve üs sınır değerleri, Peseran, Smih ve Shin (2001: 300) Tablo CI(V) en alınmışır. Tablo 6: Sınır Tesi Sonuçları 2 gecikme uzunluğuna göre denklem 5 ahmin edildiken sonra H 0 : β 3 = β 4 = 0 ve H 1 : β 3 β 4 0 hipoezlerinin es edilmesi gerekmekedir. Yapılan Wald esi sonucuna göre elde edilen F isaisik değeri kullanılarak seriler arasında eşbüünleşme olup olmadığına karar verilmekedir. Wald esi sonucunda hesaplanan F isaisik değeri Peseran, Smih ve Shin (2001) de verilen kriik al sınır ve üs sınır değerleriyle karşılaşırılması gerekmekedir. Eğer hesaplanan F isaisiği, Al Sınır değerinden küçükse seriler arasında eşbüünleşme ilişkisi yokur. F isaisiği Al Sınır ve Üs Sınır değerleri arasında ise seriler arasında eşbüünleşme olup olmadığına karar verilememekedir. Seriler arasında eşbüünleşme ilişkisinin var olabilmesi için hesaplanan F isaisik değerinin Tablo 6 da verilen Üs Sınır değerini aşması gerekmekedir. Çalışmamızda da, 2 gecikme uzunluğuna göre hesaplanan denklem 5 en elde edilen β 3 ve β 4 kasayılarına uygulanan Wald esi sonucunda hesaplanan F isaisik değeri Üs Sınırı aşığı için seriler arasında eşbüünleşme ilişkisinin bulunduğu sonucuna varılmışır. Bunun sonucu olarak seriler arasında uzun ve kısa dönem ilişkileri belirlemek üzere ARDL modeli kurulabilir. 5.3 Uzun Dönem İlişki Seriler arasındaki uzun dönemli ilişkiyi oraya koyan ARDL modelinin çalışmamıza uyarlanmış şekli aşağıda göserilmekedir. TREXP TREND m TREXP (6) 0 1 2i i 3i i i1 i0 n EUGDP Bağımlı Değişken: TREXP Değişkenler Kasayılar T-İsaisiği EUGDP 0,010716 2,2956** TREND -1776905258,43-1,5227 C 11361010520,10 0,9129 Tanımlayıcı İsaisikler R 2 0,99 Adj R 2 0,98 F-İs 221,95 (0,000) DW 1,52 Serisel Korelasyon (Breusch-Godfrey LM) 1,8447 (0,1638) Değişen Varyans (Whie) 42,9123 (0,0596) Normallik (JB) 1,7660 (0,4135) *% 1, **% 5 ve ***%10 düzeyinde anlamlılığı gösermekedir. Tablo 7: ARDL (5,8) Modeli İçin Uzun Dönem Tahmin Sonuçları

SESSION 6B: Uluslararası Ticare II 493 Tablo 7, ARDL (5,8) modelinin ahmin sonuçlarına göre hesaplanan uzun dönem kasayılarını gösermekedir. Tablodaki sonuçlara göre, yalnızca EUGDP kasayısı % 5 düzeyinde isaisiksel olarak anlamlıdır. Buna göre, TREXP ve EUGDP serileri arasında uzun dönemli poziif bir ilişki olup, Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla düzeylerinde meydana gelecek 100 $ düzeyindeki bir değişme, Türkiye nin ihracaını uzun dönemde aynı yönde 1 $ düzeyinde değişirecekir. 5.4 Kısa Dönem İlişki Yukarıdaki uzun dönem ilişkiden elde edilen haa erimleri serisi kullanılarak oluşurulan ARDL yaklaşımına dayalı haa düzelme modeli nin çalışmamıza uyarlanmış şekli aşağıda göserilmekedir. Denklemdeki HDT değişkeni uzun dönem ilişkisinden elde edilen haa erimleri serisini gösermekedir. Haa erimleri serisi, haa düzelme modelinde bir dönem gecikmeli olarak kullanılmışır. TREXP TREND HDT m TREXP (7) 0 1 2 1 3i i 4i i i1 i0 n EUGDP Bağımlı Değişken: TREXP Değişkenler Kasayılar T-İsaisiği DEUGDP 0,001238 0,1818 Trend 149092463,07 1,1505 C -2903051860,82-1,1336 HDT -0,3597 (prob. 0,4737) Tanımlayıcı İsaisikler R 2 0,82 Adj R 2 0,71 F-İs 7,85 (0,000) DW 2,11 Serisel Korelasyon (Breusch-Godfrey LM) 0,3078 (0,7378) Değişen Varyans (Whie) 42,9680 (0,0932) Normallik (JB) 3,2438 (0,1975) *% 1, **% 5 ve ***%10 düzeyinde anlamlılığı gösermekedir. Tablo 8: ARDL (5,8) Modeline Dayalı Haa Düzelme Modeli Tahmin Sonuçları Tablo 8, ARDL modeline dayalı haa düzelme modeli sonuçlarını gösermekedir. DEUGDP değişkeninin kasayısı beklenildiği gibi poziif, faka isaisiki olarak anlamsız çıkmışır. Buna göre, kısa dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla düzeyindeki azalma Türkiye nin ihracaını ekilememekedir. Denklemde yer alan haa düzelme erimi (HDT), kısa dönemdeki dengesizliklerin ne kadarının uzun dönemde dengeye geleceğini gösermekedir. Teorik olarak haa düzelme eriminin negaif, anlamlı ve -1 ile 0 arasında olması beklenmekedir. Haa düzelme erimi -1 e eşise son dönemdeki dengesizliklerin amamı oradan kaldırılmakadır. Eğer -1 ile 0 arasında ise, son dönem dengesizliklerin sadece bir kısmının oradan kaldırıldığı sonucuna ulaşılır (Düzgün, 2010). Tablo 8 de de göserildiği gibi, haa düzelme erimi -1 ile 0 arasında, negaif ve anlamlı çıkmışır. Buna göre, uzun dönem dengeden sapmaların bir dönem sonrasında yaklaşık % 36 sı giderilmekedir. 6 Sonuç Küresel ekonomide önemli bir akör olmasına rağmen ekonomik birliken siyasi birliğe doğru yönelen Avrupa Birliği, geçmişinden gelen yapısal sorunlarının 2008 Küresel Finans Krizi sonucu sürdürülemez bir boyua ulaşması dolayısıyla üç yıla yakın bir süredir ekonomik kriz içerisindedir. Ekonomik kriz başlangıcından günümüze kadar yalnızca PIIGS grubunu ekilemiş gözükmekedir. Krizin emel sebepleri her bir ülkede farklılık göserirken, krizin anımlanmasında kamu kesimi borçlarının yüksekliği ön plana çıkmakadır. Merak edilen sorulardan en önemlisi, krizin üm Avrupa Birliği ülkelerini ekileyip ekilemeyeceği sorusudur. Aslında, PIIGS ülkelerinin yaşadığı borç sorunlarının üm Avrupa nın orak bir sorun haline gelmiş olduğuna dair görüşler vardır. Belirli açılardan bu durum geçerli olabilmekedir. Örneğin, krizin emel nedeni olarak mali birliğin gerçekleşmemiş olması olarak görülüyorsa bu durum Avrupa nın orak bir sorunu olduğu için krizin de üm Avrupa nın orak bir sorunu olduğu algısı oluşabilmekedir. Ancak, krizin yalnızca PIIGS ülkelerini kapsayan bir kriz olması da, krizin üm Avrupa ya yayılmasının beklenmesine rağmen yine de üm Avrupa nın orak bir sorunu olması konusunda emkinli yaklaşılması gerekmekedir. Mevcu kriz şu an için dar bir alana

494 INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2013 yayılmış gözükmekedir. Alınan önlemler krizin ekilerini azalmış gözükmekedir. Faka uygulanacak kemer sıkma poliikaları, vergi arışları ve harcama kısınılarını içerdiğinden kısa dönemde resesyonis ekileri beraberinde geirmeke ve ağırlaşan kamu borçlarının sürdürülebilirliğini ehlikeye düşürmekedir. Çalışmada da belirildiği gibi, 2014 yılını da kapsayacak şekilde ülkelerin ekonomik büyüme düzeyleri ya negaif olarak gerçekleşecek ya da çok düşük düzeylerde kalacakır. Bu durum, krizin ekilerinin kısa vadede oradan kalkmayacağına bir işareir. Avrupa ülkelerindeki kamu borç krizi aynı zamanda Türkiye ekonomisini de ekileme poansiyeline sahipir. Avrupa Birliği ülkeleriyle arihsel anlamda yakın ilişkileri bulunan Türkiye, Avrupa dan Türkiye ye yönelen yabancı sermaye yaırımlarındaki azalma ve Avrupa ülkelerine yönelik ihracaın azalması dolayısıyla olası bir ekonomik krize yakalanma poansiyeline sahipir. Çalışmamızda, Türkiye nin Avrupa Birliği ülkelerine yönelik ihraca poansiyeli ampirik olarak değerlendirilmeye çalışılmışır. Uygulanan ARDL yaklaşımı sonucunda Türkiye nin ihraca düzeyi ile Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla düzeyleri arasında uzun dönemli bir eşbüünleşme ilişkisine raslanılmışır. Elde edilen sonuçlara göre, uzun dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin Gayrisafi Yuriçi Hasıla (EUGDP) değişkeninin kasayısı poziif ve anlamlı çıkmışır. Buna göre, uzun dönemde Avrupa Birliği ülkelerindeki ekonomik büyüme veya ekonomik daralma Türkiye nin ihracaını aynı yönde ekileyecekir. Kısa dönemde ise değişkenlerin kasayıları isaisiki olarak anlamsız çıkmışır. Buna göre, Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki yakın ekonomik ilişkiler ya da ek araflı bağımlılık, Avrupa Birliği nde oraya çıkacak ekonomik bir olumsuzluğun uzun dönemde Türkiye yi de kaçınılmaz olarak ekileyeceğini oraya koymakadır. Çalışmada da belirildiği gibi, cari açık düzeyindeki bir mikar azalma ve gelişmiş ülkelerdeki parasal genişlemeler neicesinde, gelişmeke olan ülkelere ve Türkiye ye yönelik sermaye akımlarını arması sonucunda mevcu açıkların sürdürülebilirliği, Türkiye yi krizin ekilerinden içinde bulunduğumuz döneme kadar korunmuş gözükmekedir. Bu durum kısa dönemli ampirik bulguları deseklemekedir. Ancak uzun dönemde, Türkiye nin Avrupa Birliği ülkelerindeki olumsuz ekonomik gelişmelerin ekilerinden korunabilmesi için mulaka dış icare pazarlarını çeşilendirmesi ve Avrupa Birliği ülkelerinin oplam dış icare hacmi içerisindeki payını azalması gerekmekedir. Kaynakça Bagus, P. (2010), The Tragedy of Euro, Ludwig Von Mises Insiue, hp://mises.org/books/bagus_ragedy_of_euro.pdf, 20.06.2013. Bryson, J.H. (2011), European Deb Crisis: Wha s Nex?, hp://mediaserver.fxsree.com, 20.05.2013. Doğru, B. (2012), ABD ve AB Bölgesindeki Bir Finansal Krizin Türkiye ye Ekileri: Cari Açık Üzerine Bir Uygulama, Dumlupınar Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 33, ss. 113-128. Düzgün, R. (2010), Türkiye Ekonomisi nde Para ve Maliye Poliikalarının Ekinliği, Uluslar arası Sosyal Araşırmalar Dergisi, 3(11), ss. 230-237. ECB Eurosysem, Long-Term Ineres Rae Saisics for EU Member Sae, www.ecb.in, (17.05.2013). Eliok, S.P. and T. Sraubhaar (2010), The Turkish Economy: A Winner of The Euro Crisis?, HWWI Policy Paper, No: 3-14. Gujarai, D. (2006), Temel Ekonomeri, Çev. Ümi Şenesen ve Gülay Günlük Şenesen, 4. Basım, Lieraür Yayıncılık: İsanbul. Hondur, M. (2012), Maliye Poliikaları ve Büçe Uygulamaları, SDE Analiz: AB Krizi ve Türkiye ye Olası Yansımaları içinde, Ediör: Kıvılcım METİN ÖZCAN, ss. 21-31. IMF, World Economic Oulook, April 2013, www.imf.org, (17.05.2013). IMF, World Economic Oulook Daabase, www.imf.org, (17.05.2013). Karagöl, E., E. Erbaykal ve H.M. Eruğrul (2007), Türkiye de Ekonomik Büyüme ile Elekrik Tükeimi İlişkisi: Sınır Tesi Yaklaşımı, Doğuş Üniversiesi Dergisi, 8(1), ss. 72-80. Kılıç, C. ve Y. Bayar (2012), Euro Bölgesi Borç Krizinin Türkiye Ekonomisi ne Olası Yansımaları Üzerine Bir Değerlendirme, Ekonomi ve Yöneim Araşırmaları Dergisi, Cil: 1, Sayı: 2, ss. 53-70. Kibriçioğlu, A. (2011), Avrupa Bölgesi Ülkelerindeki Güncel Borç Krizi, İkisa ve Toplum Dergisi, Sayı: 10, ss. 30-41. Kregel, J. (2012), Six Lessons From The Euro Crisis, Levy Economics Insiue of Bard College Policy Noe, pp. 1-4. Narayan, P.K. (2005), The Saving and Invesmen Nexus For China: Evidence From Coinegraion Tess, Applied Economics, 37(17), pp. 1979-1990.

SESSION 6B: Uluslararası Ticare II 495 Neri S. and T. Ropele (2013), The Macroeconomic Effecs of The Sovereign Deb Crisis in The Euro Area, hp://www.bde.es/invesigador/papers/sie1303.pdf, 05.06.2013. Özürk, M. ve O.N. Aras (2011), Euro ve Kriz Sonrası Dönemde Parasal İsikrar, Ekonomi Bilimleri Dergisi, Cil: 3, No: 2, ss. 143-155. Peseran, M.H., R. J. Smih and Y. Shin (2001), Bounds Tesing Approaches o he Analysis of Level Relaionships, Journal of Applied Economerics, 16, pp. 289-326. Sevükekin, M. ve M. Nargeleçekenler (2010), Ekonomerik Zaman Serileri Analizi: EViews Uygulamalı, 3. Basım, Nobel Yayın Dağıım: Ankara. T.C. Kalkınma Bakanlığı, Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Büleni, Sayı: 1, Ocak 2013, www.dp.gov.r, 05.06.2013. T.C. Kalkınma Bakanlığı, Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Büleni, Sayı: 5, Mayıs 2013, www.dp.gov.r, 05.06.2013. TCMB, Finansal İsikrar Raporu, Mayıs 2013, www.cmb.gov.r, 05.06.2013. TCMB, Yurdışında Yerleşik Kişilerin Türkiye deki Doğrudan Yaırımlarının Ülkelere Göre Dağılımı, www.cmb.gov.r, 20.05.2013. Trabelsi, M.A. (2012), The Impac of The Sovereign Deb Crisis on The Eurozone Counries, Procedia- Social and Behavioral Sciences, 62, pp.424-430. TÜİK, Ülke Gruplarına Göre İhraca, www.uik.gov.r, 20.05.2013.