MENİNGİOANGİOMATOZİS: BİR OLGU ÜZERİNDEN KLİNİKOPATOLOJİK DEĞERLENDİRME

Benzer belgeler
Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri

Dr. Figen Söylemezoğlu

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

Endometrial stromal tümörler

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Cerrahi Patologlar için Nöroradyoloji

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Osteoid osteoma genellikle uzun kemiklerin korteksini, vertebraları ve nadiren kranial

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

ANJİOMATÖZ MENİNGİOMA: TANISAL BİR İKİLEM!

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

Beyin sapı gangliogliomu: Olgu sunumu*

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Kordoid Meningiom - Olgu Sunumu: Nadir Görülen Tümörün Klinikopatolojik Özellikleri ve Ayırıcı Tanısı

Serebral Kortikal malformasyonlar

DFSP, Klinik DERMATOFİBROSARKOMA PROTUBERANS (Morfolojik spektrum ve ayırıcı tanı) DFSP, Histopatoloji

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom

SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI. Prof. Dr. Işıl Saatci

DİĞER EMBRİYONAL TÜMÖRLER II.BÖLÜM. DR. NİL ÇOMUNOĞLU İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

İnsidental Medüller Tiroid Kanserinde Ne Yapalım

56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

Nörofibromatozis Tip 1 de Epilepsi Sorunu. Dr. Dilek Yalnızoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji Bilim Dalı

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

AYIRICI TANIDA ZORLUK YARATAN LEZYONLAR

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

DİFFÜZ GLİOMLAR: ASTROSİTOMLAR. Dr. İnanç Elif Gürer Akdeniz Üniversitesi

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Meningiom Olgularında Ki-67 Proliferasyon İndeksi, Histopatolojik ve Klinik Parametreler ile İlişkisi

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara

Sunum planı. Kranyal ve spinal vasküler hastalıklarda radyocerrahi. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World. Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen

İNTRAKRANYAL TÜMÖRLER. CEM CALLI Dept. Of Radiology, Section of Radiology, Ege University, Izmir, Turkey

NÖROFİBROMATOZİS TİP I RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Özlem ALKAN

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor?

21.Ulusal Patoloji Kongresi Yumuşak Doku Kursu Lipomatöz Tümörler. Dr. Burçin Tuna DEÜTF Patoloji AD Kasım 2011-İZMİR

Transkript:

İst Tıp Fak Derg 2013; 76:4 J Ist Faculty Med 2013; 76:4 http://dergipark.ulakbim.gov.tr/iuitfd CASE REPORT/ OLGU SUNUMU MENİNGİOANGİOMATOZİS: BİR OLGU ÜZERİNDEN KLİNİKOPATOLOJİK DEĞERLENDİRME MENINGIOANGIOMATOSIS: CLINICOPATHOLOGICAL EVALUATION OF A CASE Zeynep Ecem KAİN*, Nil ÇOMUNOĞLU**, Şebnem BATUR**, A. Büge ÖZ** ABSTRACT Meningioangiomatosis (MA) is a rare, benign, focal lesion of leptomeninges and the underlying cerebral cortex, characterized by perivascular meningothelial and fibroblastic cell proliferation. It may be seen either sporadically or in patients with Neurofibromatosis-2. MA is considered to be a hamartomatous or maldevelopmental lesion, a reactive condition, or a lesion of neoplastic origin. This lesion is important since the differential diagnosis should be made for intracortical tumors. In this case report we present an 18 year-old male patient who had seizures for five months. He has not developed any clinical symptoms after surgical excision of the lesion. This rare case is discussed clinically and morphologically with literature findings. Anahtar kelimeler: Meningioangiomatozis, hamartoma, nörofibromatozis. GİRİŞ Meningioangiomatozis (MA), intrakortikal meningotelyal ve fibroblastik hücrelerin perivasküler proliferasyonudur (1). İlk olarak 1915 yılında Bassoe ve Nuzum tarafından von Recklinghausen hastalığıyla ilişkili olarak bildirilmiştir. Ayrıca sporadik olarak da görülürler. Klinik olarak hastalar sıklıkla parsiyel nöbetle gelirler (2). MA patogenezi bilinmemekle birlikte bazı teoriler öne sürülmüştür. Bunlardan biri Virchow-Robin boşluklarındaki fibroblastik ve araknoidal hücrelerin proliferasyonuyla serebral kortekste bir mikrovasküler malformasyonun sonucu oluştuğudur. Diğer bir teori leptomeningial orjinli meningiomun direkt beyin parankimine invazyonu sonucu ortaya çıkan morfolojik görünüm olabileceğidir. Ayrıca dejeneratif değişikler sonucu ortaya çıkan meningovasküler bir hamartom olduğu görüşü de ileri sürülmüştür (2,3). MA lar reaktif veya hamartomatöz gelişimler olarak düşünülmekle birlikte bazen meningiomla birlikteliği ve bu olgularda saptanan moleküler değişiklikler bunların tümöral olabileceğine işaret etmektedir (1). Olgumuz sporadik olarak ortaya çıkan, epilepsi şikayetiyle gelen, farklı immunhistokimyasal boyanma özelliği gösteren MA olması nedeniyle sunulmuş ve tartışmaya alınmıştır. OLGU SUNUMU 18 yaşında, erkek hastada, ayda bir kez nöbet geçirme hikayesiyle 5 ay önce dış merkezde antiepileptik tedavi başlanmıştır. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'nda ayrıca değerlendirilen hastanın fizik muayenesinde şuurunun açık, koopere, oryante, kranial sinirlerin intakt, motor duyu defisitinin olmadığı, serebellar muayenenin normal olduğu görüldü. Bilgisayarlı tomografide (BT) oksipital bölgede kortikal lokalizasyonda kalsifiye kontrast tutan lezyon izlendi. Kranial manyetik rezonans incelemesinde (MRI) T2 ağırlıklı imajlarda oksipital bölgede kalsifikasyon ve anormal kortikal sinyal izlendi. Bu bulgularla sol oksipital bölgede kavernom ile uyumlu yer kaplayan lezyon olarak yorumlandı (Resim-1). Operasyon sonrası patoloji bölümünde incelenen materyalin makroskopisi; en büyüğü 4x1.5x0.7 cm ölçüde, en küçüğü kırıntı halinde, yer yer sert kalsifiye alanlar bulunan yaklaşık 3 cc kanamalı doku parçaları olarak tanımlandı. Mikroskopik incelemesinde serebral korteks içinde artmış mikrovasküler yapılar ve bunlara eşlik eden ve damarları çevreleyen fibroblastik, meningotelyal benzeri hücrelerden oluşan proliferasyon izlendi (Resim-2). Bu proliferasyona yaygın mikro ve makro kalsifikasyon alanları eşlik etmekteydi (Resim-3). Bu alanlarda seyrek nörofibriler tangellar (NFT) izlendi. İmmunhistokimyasal olarak söz konusu olan prolifere Date received/dergiye geldiği tarih: 03.11.2013 - Dergiye kabul edildiği tarih: 30.12.2013 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Öğrenci*, ** Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul (İletişim kurulacak yazar: nilustundag@yahoo.com) 72

Meningioangiomatosis perivasküler hücreler EMA (Thermo, GP1-4, 1/500 dilusyon) ile yer yer membranöz pozitif boyandı. CD34 (Thermo, Qbend10, 1/400 dilusyon) ile de aynı hücrelerde yaygın pozitiflik, progesteron (Dako, Clone PgR 636, ready to use) ile de bazı hücrelerde pozitiflik, Ki-67(Dako, MIB, 1/150 dilusyon) ile ise %1 in altında pozitiflik izlendi. Bu bulgularla meningioangiomatozis olarak değerlendirildi. Eşlik eden vasküler malformasyon izlenmedi. Resim-1: MRI'da T2 ağırlıklı imajlarda oksipital bölgede sinyal intensitesi gösteren lezyon. Resim-2: İntakortikal damarlar etrafında proliferasyon gösteren fibroblastik ve meningotelyal hücreler (H&Ex40) 73

Meningioangiomatozis Resim-3: Meningioangiomatozise eşlik eden yaygın kalsifikasyon alanları (H&Ex100) TARTIŞMA Klinik MA'lar sıklıkla çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülür.. Bu da lezyonların konjenital ve gelişim anomalisi olabileceğini desteklemektedir. Literatürde cinsiyet farklılığı bildirilmemesine rağmen, bazı yazarlar erkeklerde sık olduğunu belirtrmişlerdir (1). MA olguları sporadik ve Nörofibromatozis-2 (NF-2) ile birlikte bildirilmiştir. Kortikal lokalizasyonla ilişkili olarak hastalar en sık epilepsi şikayeti ile gelirler (1). Bizim olgumuz sporadik olarak beş aylık epilepsi şikayetiyle gelmiştir. Lokalizasyon MA lar sıklıkla serebral kortekste lokalizedir. Sporadik vakalar en sık temporal lobda lokalizasyon gösterirken, ikinci sıklıkla frontal lobda görülürler. NF-2 ile ilişkili vakalarda da frontal lob lokalizasyonu en sıktır. Bildirilen vakaların %80'i sağ hemisfer lokalizasyonludur (4). Bizim olgumuz bildirilenlerin aksine oksipital lokalizasyonlu olarak izlenmiştir. Radyolojik bulgular Radyolojik olarak en sık görülen BT bulgusu kalsifiye, kontrast tutan lezyondur. MRI da T1 ve T2 imagelarda düşük veya mikst sinyal intensitesi saptanır. T2 de de yüksek sinyal intensitesi %84 vakada saptanmıştır. Angiografide hastaların % 63'ü normal, % 29'u avasküler kitle, %8 inde avasküler malformasyon yönünde yorum yapılmıştır. MRI'da meningiom, akut hemoraji, kalsifiye arteriovenöz malformasyon ve ensefalomalasi ile karışabilir. MA ile birlikte sıklıkla komşuluğunda astrositom, ependimom, PNET, meningiom, hamartom, ensefalosel, oligodendrogliom, anterior serebral anevrizma, venöz anjiom, vasküler malformasyon birlikteliği bildirilmiştir. En sık da meningiomla birliktelik bildirilmiştir. Meningiomla ayırıcı tanısının yapılması önemlidir, çünkü meningiomların prognozu farklıdır (2,4,5). Bizim olgumuzda kalsifikasyon izlenmiş ve radyolojik olarak arteriovenöz malformasyonla karışmıştır. Patolojik bulgular MA lar makroskopik olarak korteks içinde, sert,beyaz, keskin sınırlı, plak benzeri kitle olarak görülür. Fibrotik ve kalsifiye olgular cerrahi olarak zor çıkarılırlar (1,2,4). Mikroskopik olarak lezyon anjiomatöz mikrovasküler çatıyı saran meningotelyal ve fibroblastik proliferasyondan oluşur. Histolojik olarak baskın olan komponentine göre sellüler ve vasküler olarak Wiebe ve ark. tarafından sınıflandırılmışlardır (2). Bazı vakalarda perivasküler fibroblast benzeri hücre proliferasyonu varken, bazı vakalarda belirgin meningotelyal özellikler görülür, hatta küçük bir meningioma benzeyen nodul veya lobul formasyonu oluşturabilir. Arada dağılmış psammom cisimcikleri ve osteoid yapımı olabilir. MA lar altta yatan beyin parankime uzandıklarında gliozis ve NFT veya granulovakuolar degenerasyon olabilir (1,2,4). Bizim olgumuzda da perivasküler fibroblast benzeri hücreler ve meningotelyal hücreler, eşlik eden yaygın makro, mikro kalsifikasyon ve nörofibriler tangellar izlenmişitir. İmmunhistokimyasal olarak MA vakalarında farklı boyanma paternleri, Vimentin ve EMA pozitifliği bildirilmiştir. Fakat EMA ile boyanma doku daha çok fibroblastik ve iğsi hücrelerden oluşuyorsa seyrek veya negatif olabilir. İmmünhistokimya, ayırıcı tanıda diğer tümörleri; meningiom ve schwannomu dışlamak için kullanılır. Schwannomlar diffüz S-100 pozitiftir, EMA negatiftir; aksine meningiomlar EMA ile membranöz pozitif ve %20 oranonda S-100 pozitiftir (3). İmmunhistokimyasal çalışmalar ve elektron mikroskopik bulgular MA ların perivasküler meningotelyal orijinini desteklemektedir. MA'da bulunan çeşitli hücre tipleri de pluripotansiyel stem hücrelerden kaynaklandığını desteklemektedir. İmmunhistokimyasal vimentin pozitifliğinin nonspesifik de olsa mezenkimal belirleyici olması, vakaların 74

Meningioangiomatosis çoğunun EMA negatif olması, son yıllarda az sayıda bakılan ve bildirilen olgularda CD34 pozitifliği olması primitif hücre kökenini desteklemektedir (4,5). Perivasküler mezenkimal hücreler; fibroblastlar ve perivasküler bağ dokusu MA da pluripotansiyel mezenkimal kök hücre orijinini destekleyen hücre çeşitliliğidir. Bizim olgumuzda da CD34 yaygın pozitif boyandığından bu teoriyi destekler niteliktedir. NFT lar nöral sitoplazmanın dejenerasyon yapan hastalıklarında görülür. Halper ve ark. vakalarında en sık NFT bildiren çalışmacılar olup MA patogenezinde sekonder degeneratif mekanizmaları savunmuşlardır (4,5). Olgumuzda seyrek NFT izlenmiştir. Moleküler bulgular Kortikal MA la birlikte eşlik eden meningiomun olduğu kompleks vakalarda NF-2 geninde delesyon bu iki lezyonun ilişkisini düşündürmüştür (1). NF-2 geni kromozom 22q12 üzerinde kodlanır ve Merlin proteini eksprese eder. Bu protein hücre yüzey molekülleriyle, hücre çatısındaki aktini birbirine bağlar. Hücresel remodeling ve hücrenin büyümesinde önemlidir. Merlin proteininin son çalışmalarda hücre yüzey glikoproteini CD44' ün sitoplazmik kuyruğuyla bağlantılı olduğu gösterilmiştir. CD44 de büyüme arrest sinyalinde görevlidir. NF-2'li hastalarda NF-2 geninin germline mutasyonunda inaktivasyon vardır, bu durum hastalarda schwannom, meningiom gibi tümörlerin gelişmesine neden olur. Sporadik MA larla, NF-2 ilişkili MA lar histolojik olarak benzerdir fakat klinik olarak farklıdırlar. Sporadik MA genellikle tek lezyondur ve klinik olarak semptomatiktir. NF-2 ilişkili MA ise multipldir ve genellikle insidental olarak tanı konulur. Stemmer- Rachamimov ve arkadaşları sporadik vakalarda NF-2 geninin somatik ya da germline mutasyonunu araştırmışlardır. Bu olgularda somatik mutasyonlarla NF-2 geninin inaktive olduğunu ve Merlinin kaybına neden olduğunu göstermişlerdir. Bu da Schwann ve leptomeningeal hücrelerin proliferasyonuyla sonuçlanmaktadır (4). Meningiomlardan gelişen MA'lar seyrek olarak bildirilmiştir. Bu olgular sporadik vakalardır. Meningiomla ile birlikte olan MA olgularında ve tek MA olgularında 22q12 delesyonunun saptanması MA'ların neoplastik olduğunu desteklemektedir (6,7,8). Perry ve ark. meningiomla birlikte olan MA olgularında her iki alanda da NF2 gen mutasyonu saptamışlardır. Bu nedenle MA'lar için hamartomatöz bir lezyondan çok meningiomun perivasküler bir yayılımı olduğu yönünde düşünmüşlerdir (8). Kim NR. ve ark çalışmasında MA ile birlikte olan meningiom vakalarının meningiom komponentlerinde 1p32, 9p21, 22q11-12 kromozomlarda LOH saptamışlardır. Pür MA'larda LOH fokusu D22S929 ve D9S162'de saptamışlardır. Bu bulgular da neoplastik teoriyi desteklemektedir (9). Ayırıcı tanı MA ların ayırıcı tanısı diğer kortikal yerleşimli tümörlerle yapılmalıdır. Bunlar oligodendrogliom, gangliogliom, disembriyoblastik nöroepitelyal tümör (DNT), metastazlar ve meningiomlardır. Ayrıca tümör dışında granulomatöz meningitte ayırıcı tanıya alınmalıdır. Histopatolojik ayırıcı tanıda kortikal invazyon gösteren meningiom, vasküler malformasyonlar ve gliomlar alışkın olmayan bir göz için ele alınmalıdır. Meningiomlar baskın olarak meningotelyal hücreler içerirler. Angiomatöz meningiomlarda da vasküler yapılar artmış olmasına rağmen meningotelyal hücreler ayırt edilebilir. Beyin invazyonu gösteren bir meningiomda diğer atipik meningiom kriterlerini; atipi, nekroz, mitozu aramak gerekir. Vasküler malformasyon kanamaya eğilimlidir, MA ise serttir. Bazen elonge iğsi hücreler astrositle karışabilir, hatta belirgin endotelyal proliferasyon yüksek gradeli bir gliomla karışabilir. Lezyonda infiltratif büyüme paterninin olmaması, GFAP negatifliği ayırıcı tanıda yardımcı olacaktır. MA ile birlikteliği bildirilen tümör olasılıkları da akılda tutulmalıdır. İki kitle birarada olabilir (1,2,4). Tedavi ve Prognoz Cerrahi olarak lezyonun çıkarılması gereklidir. Total eksizyondan sonra lezyon tekrar büyümez. Lezyonun çıkarılması sonrası nöbet bildirimi %43-68 oranındadır. Fakat hastaların %70-80'i antiepileptik ilaç kullanır (1,3). Olgumuz 18 yaşında erkek hasta epilepsi şikayetiyle MRI da kavernom olarak değerlendirilmiş sporadik bir meningioangiomatözistir. Ameliyattan sonra bir yıldır antiepileptik ilaç kullanımı altında klinik semptom saptanmamıştır. Morfolojik incelemesinde perivasküler hücrelerin EMA, progesteron boyanma özelliği meningotelyal hücre özelliğini göstermekle birlikte CD34 boyanma özelliği primitif iğsi hücre özelliğini desteklemektedir. Mikst hücrelerden oluşan bir lezyondur. Makro ve mikrokalsifikasyon göstermesi nedeniyle ayırıcı tanıda meningiom ele alınmıştır, ancak morfoloji ve immunhistokimyasal boyanma özellikleri nedeniyle uzaklaşılmıştır. MA larda NF-2 ile ilişkili olgularda NF-2 germline mutasyonu sonucunda izlenen Merlin geninde inaktivasyon olduğu için hücre proliferasyonu inhibisyonu ortadan kalkmaktadır. Sporadik vakalarda da bu yolağı bir şekilde aktif hale geçirecek LOH fokusu D22S929 ve D9S162'de somatik mutasyonlar saptanmakla birlikte çalışmalar sınırlıdır (7,8,9). KAYNAKLAR 1. Burger PC, Scheithauer BW. Tumor-like lesions of maldevelopmental or uncertain origin. In Burger PC, Scheithauer BW (eds). Tumors of the Central Nervous System, AFIP. ARP press. Washington Dc, USA, 4nd ed., 2007; pp 493-95. 2. Wiebe S, Munoz DG, Smith S, Lee DH. Meningioangiomatosis: A comprehensive analysis of clinical and laboratory features. Brain. 1999; 122: 709-26. 3. Park MS, Suh DC, Choi WS, Lee SY, Kang GH. Multifocal meningioangiomatosis: A report of two cases. AJNR Am J Neuroradiol. 1999; 20: 677-80. 4. Omeis I, Hillard VH, Braun A, Benzil DL, Murali R, Harter DH. Meningioangiomatosis associated with neurofibromatosis: report of 2 cases in a single family and review of the literature. Surg Neurol. 2006; 65: 595-603. 75

Meningioangiomatozis 5. Wang Y, Gao X, Yao ZW, Chen H, Zhu JJ, Wang SX, Gao MS, Zhou LF, Zhang FL. Histopathological study of five cases with sporadic meningioangiomatosis. Neuropathology. 2006; 26: 249-56. 6. Halper J, Scheithauer BW, Okazaki H, Laws ER Jr. Meningio-angiomatosis: a report of six cases with special reference to the occurrence of neurofibrillarytangles. J Neuropathol Exp Neurol. 1986; 45: 426-46. 7. Takeshima Y, Amatya VJ, Nakayori F, Nakano T, Sugiyama K, Inai K Meningioangiomatosis occurring in a young malewithout neurofibromatosis: with special reference to its histogenesis and loss of heterozygosity in the NF2 gene region. Am J Surg Pathol. 2002; 26: 125 129. 8. Perry A, Kurtkaya-Yapicier O, Scheithauer BW, Robinson S, Prayson RA, Kleinschmidt-DeMasters BK et al. Insights into meningioangiomatosis with and without meningioma: a clinicopathologic and genetic series of 24 cases with review of the literature. Brain Pathol. 2005; 15:55 65. 9. Kim NR, Cho SJ, Suh YL. Allelic loss on chromosomes 1p32, 9p21, 13q14, 16q22, 17p, and 22q12 in meningiomas associated with meningioangiomatosis and pure meningioangiomatosis. J Neurooncol. 2009; 94: 425-30. 76