nterstisyel Akci er Hastal klar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "nterstisyel Akci er Hastal klar"

Transkript

1 nterstisyel Akci er Hastal klar Prof. Dr. Nesrin MO ULKOÇ Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, ZM R nmogulkoc@compuserve.com nterstisyel Akci er Hastal klar n n ( AH) Nedenleri Nelerdir? Özellikle organik ve inorganik tozlara çevresel ve mesleki maruziyet AH da en s k karfl lafl lan nedenlerdir. Di- er yandan sarkoidoz, idiyopatik pulmoner fibroz ( PF) ve ba doku hastal na ba l akci er fibrozu etyolojisi bilinmeyen interstisyel akci er hastal klar n n en s k görülenleridir (Tablo 1). nterstisyel Akci er Hastal nda Klinik Presentasyon fiekilleri Nelerdir? AH da hastalar genellikle afla daki durumlardan biriyle hekime baflvurur veya yönlendirilirler: Egzersizle ortaya ç kan progresif nefes darl veya inatç nonprodüktif öksürük. Di er önemli semptomlar ve bulgular hemoptizi, wheezing ve gö üs a r s d r. Akci er radyogram nda interstisyel dansite art fllar saptan r. Ba doku hastal gibi di er hastal klara ba l akci- er bulgular. Ba doku hastal n düflündüren klinik bulgular (kas ve iskelet a r lar, zay fl k, halsizlik, atefl, eklem a r lar veya fliflli i, fotosensitivite, Reyno fenomeni, plörit, göz ve a z kurulu u) dikkatli bir flekilde de erlendirmek önemlidir. Bazen romatoid artrit, SLE ve polimiyozit-dermatomiyozit te oldu u gibi hastal n akci er tutuluflu sistemik hastal n tipik bulgular ndan aylarca hatta y llarca önce görülebilir. Bu nedenle ba doku hastal n d fllamak güçleflebilir. Solunum fonksiyon testlerinde özellikle restriktif tipte bir solunum bozuklu unun saptanmas üzerine hastalar yönlendirilebilirler. Tan Aflamas nda AH n n Klinik Bulgular Nelerdir? Dispne: Kalp veya akci er hastal bulunanlarda nefes darl na s k rastlan r. Birçok hasta egzersizle birlikte yavafl bafllayan nefes darl n yafllanmaya, kondüsyonsuzlu a, obesiteye veya geçirilmekte olan bir üst solunum yolu hastal na ba lar, baz hastalar ise soruldu- unda bile nefes darl n inkar eder. Bununla birlikte sarkoidoz, silikoz veya pulmoner histiositoz X hastalar nda özellikle hastal n erken dönemlerinde yayg n parankimal tutulufla karfl n önemli bir nefes darl yak nmas bulunmaz. Bu hastalarda dispnenin aniden kötüleflmesi, özellikle plevral a r ile birlikteyse spontan pnömotoraks düflündürmelidir. Öksürük: Sarkoidoz, BOOP, respiratuvar bronfliyolit ile birlikte olan AH, pulmoner histiositoz X, hipersensitivite pnömonisi, lipoid pnömoni veya lenfanjitis karsinomatoza gibi hastal klarda hava yollar n tutan patolojiler sonucu kuru öksürük geliflebilir. Balgamla birlikte öksürük AH da beklenen bir bulgu olmamas na karfl n, bazen difüz bronkoalveoler hücreli kanserde bol miktarda mukoid özellikte ve tuz tad nda balgam tan mlan r. Hemoptizi: Balgam n tamamen kanl veya kanla bulaflm fl görünümü, difüz alveoler hemoraji sendromlar, lenfanjiyoleyomiyomatoz, tuberoskleroz, pulmoner veno-oklusiv hastal k, uzun süren mitral kapak kastal ve granülomatoz vaskülitlerde görülebilir. Nadiren difüz alveoler kanama hemoptizi olmadan oluflabilir; bu hastalarda klinik olarak dispne ve demir eksikli i anemisi bulunabilir. AH tan s alan bir hastada yeni bafllayan bir hemoptizi ise maligniteyi akla getirmelidir. Wheezing: AH da wheezing s k de ildir. Lenfanjitis karsinomatoza, kronik eozinofilik pnömoni, Churg-Strauss sendromu ve respiratuvar bronfliyolit ile birlikte olan AH da tan mlanm flt r. nspiratuvar squawk (Mart sesi): Da n k, geç inspiratuvar yüksek frekansl ronküsler s kl kla bronfliyolit ve BOOP ta saptan r. Gö üs a r s : Klinik olarak anlaml gö üs a r s birçok AH da nadirdir, ancak plöretik gö üs a r s romatoid artrit, SLE, mikst ba doku hastal ve baz ilaçlara ba l interstisyel akci er hastal klar nda görülür. Sarkoidozda substernal gö üs a r s veya rahats zl k s kt r. AH da Klinik Bulgular Baflvurudan Ne Kadar Öncesine Dayan r? AH n n büyük bir k sm nda, idiyopatik akci er fibrozu, sarkoidoz ve pulmoner histiositoz X de oldu u gibi semptomlar ve bulgular kroniktir (aylar-y llar). Buna karfl n baz lar nda semptomlar akut (günler-haftalar) veya subakut (haftalar-aylar) olabilir. Böyle akut veya subakut bafllang çl olgular atipik pnömonilerle kar flabilir; çünkü ço unda radyogramlarda difüz opasiteler, atefl 108 Türk Toraks Derne i Okulu 2007

2 VI. K fl Okulu Tablo 1. nterstisyel akci er hastal klar n n etyolojik s n flamas. Çevresel ve mesleki maruziyetler norganik tozlar Silika, asbest, a r metal tozlar (ör. kadmiyum, titanyum oksit), berilyum Organik tozlar (hipersensitivite pnömonisi veya ekstrensek allerjik alveolit) Termofilik bakteriler (örne in; Macropolyspora faeni, Thermoactinomyces vulgaris, T. sacchari) Di er bakteriler (örne in; Bacillus subtilis, B. cereus) Mantarlar (örne in; Aspergillus, Cryptostroma corticale, Aureobasidium pullulans, Penicillin spp.) Hayvan proteinleri (örne in; kufl besleyenlerin akci eri) Bakteriyel ürünler (bisinozis) Kimyasal ajanlar, gazlar, dumanlar, buharlar, aerosoller, parakuat, radyasyon) laçlar ve zehirler Kemoterapötik ajanlar (bleomisin, metotreksat) Alt n tuzlar Antibiyotikler (nitrofurantoin, sulfasalazin) Amiodaron laca ba l lupus (difenilhidantoin, prokainamid) Radyasyon Ba doku hastal (BDH) Sistemik lupus eritematoz (SLE) Polimiyozit, dermatomiyozit Romatoid artrit Mikst ba doku hastal Progresif sistemik skleroz Ankilozan spondilit Sjögren sendromu Di er sistemik hastal klar Sarkoidoz Kronik gastrik aspirasyon Vaskülitler (Wegener granülomatozu, Churg-Strauss sendromu) Lenfanjitis karsinomatoza Hemorajik sendromlar (Goodpastur sendromu, idiyopatik pulmoner hemosideroz) Kronik pulmoner ödem Kronik üremi Pulmoner histiositoz X (eozinofilik granüloma, pulmoner Langerhans hücreli histiositoz) Alveoler proteinoz diyopatik pulmoner fibroz nfeksiyonlar veya hastal n aktivitesinin relaps söz konusudur. Bunlara örnek olarak akut idiyopatik interstisyel pnömoni, akut eozinofilik pnömoni, hipersensitivite pnömonisi, BOOP, ilaçlara ba l interstisyel akci er hastal, alveoler hemoraji sendromlar ve SLE veya polimiyosite ba l akut immünolojik pnömoniler say labilir. AH Kuflkusunda lk ncelemeler Nelerdir? Bafllang ç incelemeleri ayr nt l anamnez ve fizik muayeneyi içermelidir. Bafllang ç laboratuvar incelemeleri ise karaci er ve böbrek fonksiyonlar n de erlendirmek için biyokimyasal incelemeler, anemi, polisitemi ve lökositozu de erlendirmek için hematolojik testlerdir. Klinik olarak ba doku hastal veya vasküliti düflündüren bulgular varsa serolojik testler yap lmal d r (sedimentasyon h - z, antinükleer antikorlar, romatoid faktör, hipersensitivite paneli, antinötrofil sitoplasmik antikor, antibazal membran antikorlar ). Yeni çekilmifl bir akci er filmi olmal d r, hastal k aktivitesindeki de ifliklikleri ve h z n belirleme aç s ndan eski filmlerin gözden geçirilmesi önemlidir. Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarl tomografi (HRCT) erken hastal belirlemede konvansiyonel akci- er radyogram ndan daha iyidir. HRCT ayn zamanda efllik eden amfizem, mediastinal lenf bezleri veya kanser gibi patolojileri de gösterir. Solunum fonksiyon testleri (spirometri, akci er volümleri, difüzyon kapasitesi) ve istirahatte oda havas nda arteriyel kan gaz analizi yap lmal d r. KOAH, anemi, kalp yetmezli i ve mikobakteriyel veya fungal hastal klar gibi s k görülen rahats zl klar AH n taklit edebilir, bu nedenle d fllanmalar gereklidir. Türk Toraks Derne i Okulu

3 AH n n De erlendirilmesinde Anamnez Neden Bu Kadar Önemlidir? Çünkü AH na yol açan risk faktörü ço unlukla hastan n anamnezinden anlafl l r. Anamnez s ras nda özellikle mesleki ve çevresel maruziyetler, sigara al flkanl, ilaç tedavileri ve soy geçmifl sorgulanmal d r. Meslek öyküsü: Hastan n yaflam boyunca yapt ifllerin kronolojik listesi dikkatle ç kar lmal, özellikle tozlar, gazlar ve kimyasal ajanlarla iliflkisi araflt r lmal d r. Maruziyetin derecesi, süresi, aradan geçen süre ve ifl yerinde al nan önlemler sorgulanmal d r. Çevresel maruziyet: Eflin ve çocuklar nkini de içeren ev ve iflyerine iliflkin bilgiler önemlidir. Özellikle hastan n evde veya iflyerinde kufllar, klimalar, nemlendiriciler, so utma sistemlerine maruziyeti sorulmal d r. Hipersensitivite pnömonisinde solunum yak nmalar, atefl, üflümetitreme ve anormal bir akci er radyogram s kl kla geçici olarak yap lan bir ifle (çiftçi akci eri) veya hobiye (güvercin besleyenlerin akci eri) ba l d r. Hastan n maruziyetten birkaç gün uzak kalmas ile semptomlar azalabilir veya kaybolur, beklenildi i gibi tekrar maruziyetle yeniden oluflur. Sigara öyküsü: Baz AH yo un sigara içenlerde veya yeni b rakanlarda (pulmoner histiositoz X, deskuamatif interstisyel pnömoni, idiyopatik akci er fibrozu ve respiratuvar bronfliyolit ile birlikte olan AH), öteyandan baz lar ise hiç sigara içmeyenlerde ve eskiden içenlerde görülür (sarkoidoz ve hipersensitivite pnömonisi). Sigara içmeye devam etmek baz hastal klarda komplikasyonlar n geliflmesine yol açabilir (Goodpasture sendromunda pulmoner hemorajinin sigara içenlerde daha s k ortaya ç k fl gibi). Kullan lan ilaçlar: Hastan n reçeteli veya reçetesiz kulland ilaçlar, ya l burun damlalar, aminoasit ürünleri ayr nt l bir flekilde sorularak ilaçlara ba l akci er hastal d fllanmal d r. Akci er hastal ilac b rakt ktan haftalar hatta y llar sonra ortaya ç kabilir. Aile öyküsü: Bazen aile öyküsü tan ya yard mc olabilir. Familyal yön (otozomal dominant flekilde) idiyopatik akci er fibrozu, sarkoidoz, tuberoskleroz ve nörofibromatoz da gösterilmifltir. Otozomal resesif geçifl ise Niemann-Pick hastal, Gaucher hastal ve Hermansky- Pudlak sendromunda tan mlanm flt r. AH n n De erlendirilmesinde Cinsiyet ve Yafl Önemli Midir? Cinsiyet hemen daima premenapozal kad nlarda görülen lenfanjiyoleyomiyomatozis te önemlidir. Benzer flekilde, ba doku hastal klar na ba l AH kad nlarda daha s kt r (istisnas ; erkeklerde daha s k görülen romatoid artrite ba l AH d r). Yafl önemlidir, çünkü sarkoidozda ve ba doku hastal - nda hastalar yafllar nda tan al r. Buna karfl n idiyopatik pulmoner fibrozlu birçok hasta tan aflamas nda 60 yafl n üzerindedir (fiekil 1). AH n n Tan s nda Fizik Muayene Yararl m d r? Bu hastalarda fizik muayene bulgular genellikle spesifik de ildir fakat s kl kla taflipne, gö üs ekspansiyonunun azalmas ve bibaziler raller saptanabilece i için yararl olabilir. Raller (Velcro ralleri): AH n n birçok formunda duyulur, granülomatöz akci er hastal klar nda ve özellikle sarkoidozda nadirdir. Raller akci er radyogram nda anormalliklerin saptanmad durumlarda da duyulabilir. Kor pulmonale: Hastal n son dönemleri hariç kardiyak muayene genellikle normaldir. leri hastal k dönemlerinde ise pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonale bulgular ortaya ç kabilir. Çomak parmak: Baz olgularda s kt r (idiyopatik pulmoner fibroz, asbestoz) di erlerinde ise enderdir (sarkoidoz, hipersensitivite pnömonisi, histiositoz X). Birçok olguda çomak parmak ilerlemifl hastal a efllik eder (fiekil 2). Siyanoz: Enderdir ve ilerlemifl hastal n bulgusudur. AH Kuflkulan lan Bir Hastada Rutin Akci er Radyogram n n Rolü Nedir? AH dan genellikle erken dönemde akci er radyogramlar ndaki de iflikliklerden kuflkulan l r. Hastal n baz formlar nda (özellikle hipersensitivite pnömonisinde) akci er radyogram olgular n %10 unda normal olabilir. Klinisyen semptomlar bulunan, ancak akci er radyogram normal olan bir hastada veya AH n n radyolojik bulgular olan semptomsuz hastalarda incelemelerini sürdürmelidir. Aksi halde hastal k progresyonla sonuçlanabilir ve t bbi tedavi gerekti inde tablo irreverzibl olabilir. AH da En S k Görülen Radyografik De ifliklikler Nelerdir? S kl kla retiküler veya nodüler patern saptan r, bununla birlikte alveoler dolma defektleri ve interstisyel iflaretlerde belirginleflmeyi içeren mikst paternler de saptan r. fiekil 1. Çeflitli AH da tan aflamas nda hasta yafl. diyopatik pulmoner fibroz, pulmoner histiositoz X veya sarkoidozdan daha ileri yafl da l m na sahiptir. 110 Türk Toraks Derne i Okulu 2007

4 VI. K fl Okulu fiekil 2. Çomak parmak: Normal bir parmakta A dan B ye çizilen dik uzunluk C den D ye çizilen dik uzunluktan daha büyük olmal d r. Çomaklaflmada bu durum tersine dönmüfltür. Yani C-D uzunlu u A-B uzunlu undan büyüktür. Di er önemli de ifliklik ise ACE ile tan mlanan aç normalde parmakla genellikle < 180 derecedir, buna karfl n çomaklaflmada > 180 derecedir. Birçok interstisyel akci er hastal nda akci er alt zonlar tutuluflu ön plandad r. Hastal k ilerledikçe akci er volümünde azalma ve pulmoner hipertansiyon bulgular n n da efllik etti i yayg n infiltrasyonlar görülür. AH n n bir subgrubunda ise nodüler infiltrasyonlarla birlikteki üst zon tutuluflu hakimdir ve bu durum akci er hiluslar n n yukar do ru çekilmesine yol açar. Hastal n progresyonu ile küçük kistik yap lar oluflur, bunlar normal alveoler yap n n fibroz yap larla yer de ifltirmesi ve radyografik olarak bal pete i akci erinin bulgular d r. AH n n Evrelemesinde ve zlenmesinde Rutin Akci er Radyogram Ne Kadar Yararl d r? Hastal n klinik veya histopatolojik evrelemesi ile akci- er radyogram ndaki patern aras ndaki iliflki genellikle zay ft r. Sadece radyolojik olarak balpete i görünümü (küçük kistik boflluklar) patolojik bulgularla korelasyon gösterir ve kötü prognoz göstergesidir. AH n n De erlendirilmesinde Akci er Bilgisayarl Tomografisinin Rolü Nedir? Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarl tomografi (HRCT) difüz pulmoner parankimal hastal n de erlendirilmesinde yararl d r. HRCT nin yararlar flöyle özetlenebilir: Hava boflluklar n interstisyel akci er hastal ndan ay rmada konvansiyonel akci er radyogram ndan daha üstündür. Özellikle semptomlar bulunan, ancak akci er radyogram normal olan hastalarda olas difüz akci er hastal - n n erken tan s n sa lar. Hastal n da l m n ve yayg nl n daha iyi gösterir. Efllik eden patolojileri ortaya ç kar r (küçük mediastinal lenf bezleri, kanser veya amfizem). Uygun biyopsi bölgesini ve yerini daha do ru olarak belirlemede yararl d r. Pratikte bazen HRCT cerrahi akci er biyopsisine olan gereksinimi ortadan kald rabilir (örne in; sarkoidoz, hipersensitivite pnömonisi, asbestoz, lenfanjitis karsinomatoza, lenfanjiyoleyomiyomatozis, pulmoner Langerhans hücreli histiositoz). HRCT de buzlu cam manzaras n n ön planda olmas, özellikle hipersensitivite pnömonisi, deskuamatif interstisyel pnömoni ve nonspesifik interstisyel pnömonide daha aktif ve olas l kla reverzibl hastal a iflaret eder. Buzlu cam manzaras na traksiyon bronflektazileri efllik etti inde altta yatan patolojik bulgular hücresel inflamasyondan ziyade büyük olas l kla fibrozdur. AH n n De erlendirilmesinde Solunum Fonksiyon Testinin Rolü Nedir? Akci er volümlerinin ve spirometrinin ölçülmesi akci er tutuluflunda hastal k ciddiyetinin belirlenmesinde önemli testlerdir. Ayn zamanda, obstrüktif veya restriktif paternlerin belirlenmesi, olas tan listesini daralt r. AH da En S k Görülen Solunum Fonksiyon Anormalli i Nedir? Birçok AH da azalm fl total akci er kapasitesi, fonksiyonel rezidüel kapasite ve rezidüel volüm ile seyreden restriktif defekt vard r. Ak m h zlar azalm flt r (FEV 1 ve FVC), fakat bu akci er volümlerindeki azalmaya ba l - d r. FEV 1 /FVC oran genellikle normaldir veya artm flt r. De erlendirmelerde sigara öyküsü dikkate al nmal d r. Solunum Fonksiyon Hava Yolu Obstrüksiyonunun Saptanmas Hastan n Yak nmalar n n Primer Nedeni Olarak AH n Ekarte Ettirir mi? Akci er radyogram ndaki interstisyel opasitelere SFT de obstrüktif hava yolu darl bulgular n n efllik etti i birkaç hastal k vard r. Bunlar sarkoidoz, lenfanjiyoleyomiyomatozis, hipersensitivite pnömonisi, tuberoskleroz ve AH ile birlikteki KOAH t r. Tan da Akci er Elastik Bas nc Ölçümünün Bir Önemi Olabilir mi? Evet. Normal akci er radyogram na sahip semptomatik hastalar ve minimal restriktif hastal olanlar veya restriktif patolojisi bulunmayanlarda elastik geriçekme ba- Türk Toraks Derne i Okulu

5 Tablo 2. AH Tan s nda hangi ek s t r a p u l m o n e r fizik muayene bulgular yard mc d r? Fizik muayene bulgular lgili hastal klar Sistemik arteriyel hipertansiyon BDH, nörofibromatoz, baz difüz alveoler hemoraji sendromlar Cilt bulgular Eritema nodosum Sarkoidoz, BDH, Behçet sendromu, histoplasmoz, koksidiyomikoz Makulopapüler rafl laca ba l, amiloidoz, BDH, Gaucher hastal Heliotrop rafl Dermatomiyozit Telanjiektazi Skleroderma Reyno fenomeni diyopatik pulmoner fibroz, BDH (skleroderma) Kütanöz vaskülit Sistemik vaskülitler, BDH Subkütan nodüller Von Reckinghausen hastal, romatoid artrit Kalsinozis Dermatomiyozit, skleroderma Göz bulgular Üveit Sarkoidoz, Behçet sendromu, ankilozan spondilit Sklerit Sistemik vaskülitler, SLE, skleroderma, sarkoidoz Keratokonjoktivitis sikka Lenfositik interstisyel pnömoni (LIP) Tükürük bezi büyümesi Sarkoidoz, LIP Periferik lenfadenopati Sarkoidoz, lenfanjitis karsinomatoza, LIP, lenfoma Hepatosiplenomegali Sarkoidoz, pulmoner histiositoz X, BDH, amiloidoz, LIP Perikardit Radyasyon pnömonisi, BDH Miyozit BDH, ilaçlar (L-triptofan) Kas güçsüzlü ü BDH BDH: Ba doku hastal. s nçlar n n ölçülmesi (bas nç-volüm e rileri) akci er sertli ini göstermede (düflük kompliyans) yararl olabilir. Bas nç-volüm e risi örneklemeleri s kl kla e rinin afla ve sa a kaymas ile sonuçlan r. Kural olarak hastal k ilerledikçe akci er kompliyans azal r ve volümleri düfler (fiekil 3). AH da Karbonmonoksit Difüzyon Kapasitesinde (DLCO) De ifliklik Saptan r m? Evet, genellikle DLCO da bir azalma saptan r, ancak bu herhangi bir AH için spesifik de ildir. DLCO daki bu azalma k smen alveoler kapiler unitenin azalmas ndan, fakat daha da önemlisi, ventilasyon-perfüzyon dengesizli i bulunan alveollerin yayg nl ndan kaynaklan r. Fibroz veya afl r hücre birikimine ba l kompliyans azalm fl alanlarda ventilasyon azalm fl olabilir, ancak bu alanlar hala iyi perfüze olmaktad r. DLCO De ifliklikleri AH n n fiiddeti ile liflkili midir? Hay r, hastal k evresi ile DLCO daki azalmalar iyi korelasyon göstermez. Baz AH da, özellikle sarkoidozda, akci er volümlerinde belirgin azalmalar ve/veya ciddi fiekil Türk Toraks Derne i Okulu 2007

6 VI. K fl Okulu hipoksemiye karfl n DLCO normal veya hafif azalm fl olabilir. Normal akci er volümlerinin efllik etti i ciddi DLCO azalmalar nda AH na efllik eden amfizem, pulmoner vasküler hastal k, pulmoner histiositoz X veya lenfanjiyoleyomiyomatozis akla getirilmelidir. AH da Kan Gazlar nda De ifliklik Var m d r? Evet, istirahatte kan gaz analizi normal olabilir veya hipoksemi görülebilir (ventilasyon-perfüzyon uyumsuzluklar na ba l olarak) ve solunumsal alkaloz saptan r. Karbondioksit yükselmesi nadirdir ve genellikle ilerlemifl, son dönem hastal k bulgusudur. stirahatteki normal kan gaz analizi, egzersiz s ras ndaki gaz de iflimini ölçmeyi gereksiz k lar m? stirahatte Pa- O 2 nin normal bulunmas (veya oksimetre ile O 2 saturasyonunun normal olmas ) egzersizle veya uyku s ras nda ciddi hipoksemiyi d fllamaz. Üstelik, egzersiz s ras nda veya uykuda hipoksemi çok s k olmas na karfl n, komplike olmam fl AH da sekonder eritrositoza nadiren rastlan r. AH da Egzersiz S ras ndaki Gaz De ifliminin Saptanmas Neden Önemlidir? stirahatte hipokseminin herzaman belirgin olmay fl ve egzersiz s ras nda ciddi hipokseminin farkedilmeden sürmesi kan gaz ölçümlerinin yap ld egzersiz testlerini gerekli k lar. Arteriyel oksijen desaturasyonu, egzersizle uyumlu flekilde ölüboflluk volümünün azalt lamamas (yani yüksek VD/VT oran ) ve solunum h z n n artarken tidal volümün beklenenin alt nda kalmas, fizyolojik anormallikler ve hastal n yayg nl hakk nda hekime yararl bilgiler sa lar. stirahatte ve egzersiz s ras nda gaz de iflimlerinin seri monitörizasyonlar n n hastal n aktivitesi ve tedaviye cevab n belirlemede en iyi yöntemler oldu u bildirilmektedir. Ayr nt l ncelemelere ve Uzman Görüflüne Ne Zaman Gerek Vard r? Afla daki durumlarda: Dispne veya öksürü ü aç klayan spesifik bir neden bulunamazsa, Semptomlar n saptanan fizyolojik ve radyografik anormalliklerden daha ön planda olmas halinde, Bronkodilatatörler, diüretikler, sigaran n b rak lmas gibi ampirik yaklafl mlar n klinik gidiflte istenilen sonucu vermemesi, Maluliyet veya tazminat gerektiren durumlarda hastal - n de erlendirilmesi. Ayr nt l kardiyolojik ve pulmoner testlere gereksinin duyulan fla daki durumlar: Fiberoptik bronkoskopi ve bronkoalveoler lavaj, Tan y do rulamak için akci er biyopsisi gerekti i durumlar, Fizyolojik anormalliklerin varl nda nedenin kardiyak veya pulmoner oldu unu saptamak için AKG analizi ile birlikte egzersiz testlerine baflvurmada, Normal akci er radyogram veya SFT de hafif restriktif patoloji saptanan hastalarda bas nç-volüm e rilerinin de erlendirilmesinde, Galyum sintigrafisi gibi radyonükleer sintigrafilerde, Sa kalp kateterizasyonu, Pulmoner anjiyografi, Solunum dürtüsünü incelemeye yönelik çal flmalar, mmünsüpresifler veya ilaç araflt rmalar için hastalar n de erlendirilmesinde. AH n n ncelenmesinde BAL Analizleri Yararl m d r? Seçilmifl olgularda BAL hücre analizleri: a. Farkl tiplerdeki AH aras nda tan marj n daraltabilir, b. Hastal n evresini belirleyebilir, c. Hastal n progresyonunu veya tedaviye al nan yan t de erlendirebilir. Bununla birlikte, BAL n AH n n tan - s nda ve monitörizasyonundaki yarar ayd nlat lmaya muhtaçt r (Tablo 3). AH dan Kuflkulan lan Tüm Hastalara Akci er Biyopsisi Yap lmal m d r? Hay r. Bununla birlikte bafllang ç incelemelerinden sonra tan y do rulamak ve hastal n derecesini belirlemek önemlidir. Birçok durumda akci er biyopsisi gereklidir, çünkü: Özellikle alveoler proteinoz, sarkoidoz, pulmoner histiositoz X, respiratuvar bronfliyolit, lenfanjiyoleyomiyomatozis, BOOP, veno-oklusiv hastal k, akci ere s n rl vaskülitlerde spesifik tan y sa lar. Bazen kronik, progresif interstisyel akci er hastal n taklit eden neoplastik ve infeksiyon hastal klar n ekarte ettirir. Bazen san ld ndan daha tedavisi mümkün bir durumu belirler (örne in; hipersensitivite pnömonisi, BOOP, respiratuvar bronfliyolit ile birlikte olan AH veya sarkoidoz). Hastal k aktivitesi hakk nda en do ru bilgiyi sa lar. Kesin tan y bilmek ciddi yan etkileri olan ilaçlar yazacak ve kullanacak olan hasta ile hekime rahatl k sa lar. Ayn flekilde, kesin tan hastan n tedaviye yan ts z kald durumlarda veya ilaçlar n ciddi yan etkileri gözlendi inde konfüzyon ve anksieteyi azalt r. Fiberoptik bronkoskopi ile transbronfliyal biyopsi ne zaman yap lmal d r? Bu ifllem özellikle sarkoidoz, lenfanjitis karsinomatoza, eozinofilik pnömoni, Goodpastur sendromu veya infeksiyondan kuflkulan l yorsa ilk seçe- Türk Toraks Derne i Okulu

7 Tablo 3. Hastal klara göre BAL bulgular. H a s t a l k Lenfanjitis karsinomatoza, alveoler hücreli kanser, pulmoner lenfoma Difüz alveoler kanama Alveoler proteinoz Lipid pnömonisi Pulmoner histiositoz X Asbeste ba l akci er hastal Lipoidoz Berilyoz Silikoz Wegener Lavaj bulgusu Malign hücreler Hemosiderin yüklü makrofajlar, eritrositler Periodik asit-schiff boyas ile alveoller içinde lipoproteinöz materyal Makrofajlar içinde ya globulleri Monoklonal antikor (T6)-pozitif histiositler Lavajdaki makrofajlarda elektron mikoskopisi ile Birbeck granüllerinin gösterilmesi Ferruginöz cisimler Alveoler makrofajlar içinde spesifik lipopigment birikimi + lenfoblast transformasyon testi Polarize fl k mikroskopla toz partikülleri? antinötrofil sitoplasmik antikor pozitifli i nektir. Transbronfliyal biyopsi ile spesifik tan elde edilemezse, aç k akci er biyopsisi endikasyonu do ar. Cerrahi Biyopsi Ne Zaman Yap lmal d r? Aç k veya torakoskopi eflli inde aç k akci er biyopsisi hastal n tan ve fliddetini belirlemede en kesin yöntemdir. Torakotomi veya video torakoskopi eflli inde aç k akci er biyopsileri morbiditesi düflük, mortalitesi < %1 olan güvenilir yöntemlerdir. Günümüzde birden çok akci er örneklerinin al nmas nda VATS en uygun seçenektir. Akci er Biyopsisi Ne Zaman Yap lmamal d r? Aç k akci er biyopsisi için relatif kontrendikasyonlar; ciddi kardiyovasküler hastal k, difüz son-dönem akci er hastal n n radyolojik bulgular (örne in; balpete i akci er), ciddi pulmoner disfonksiyon veya di er majör operatif riskler (özellikle yafll larda). Hangi Hastalarda Tedavi Gerekir ve Ne Zaman Bafllanmal d r? Birçok AH n n tedavisi güçtür ve spesifik hastal a yönelik farkl yaklafl mlar söz konusudur. Etyolojisi ne olursa olsun son-dönem fibroz irreverzibildir ve tedavisi yoktur. Semptomlar az olan veya bulunmayan hastalarda bile erken aflamada ayr nt l ve agresif incelemelerin yap lmas önerilmektedir. Solunum fonksiyonlar n n bozuldu u, progresyon bulgular gösteren veya aktif hastal k bulgular tafl yan hastalarda tedaviye kontrendikasyon oluflturan bir durum yoksa tedavi önerilmektedir. Tan y do rulamaya yönelik incelemeler ve hastal n erken aflamas nda fibroz geliflmeden önce uygun tedavinin bafllanmas yla tedaviye al nacak yan t artabilir ve bu tür hastalar n birço unda görülen fonksiyonel k s tl l k ve maluliyet geciktirilebilir. AH n n tedavisinde majör ilaçlar sitotoksik ajanlarla birlikte (siklofosfamid ve azatioprin) veya tek bafl na kortikosteroidlerdir. Birçok AH bulunan hasta yafll oldu u için, bu hastalar n immünsüpresif ilaçlarla tedavi edilmeleri, ilaçlar n ciddi toksisiteleri ve yan etkileri dikkate al nd nda dikkatle de- erlendirilmelidir. Hangi Hastalara Oksijen Tedavisi Verilmelidir ve Ne Zaman Bafllanmal d r? AH da, özellikle idiyopatik pulmoner fibroz hastalar nda egzersiz s ras nda nefes darl geliflir ve bu durum hastalar n düzenli egzersiz yapmalar n engeller. Böyle hastalar n, kas gücünü ve kardiyopulmoner rezervlerini artt ran rehabilitasyon programlar na al nmalar gereklidir. Günlük yürüyüfller ve bisiklet kullanma hastan n kilosunu kontrol eder ve iyilik hissini artt r r. Genellikle egzersiz s ras nda oksijen deste i gerekir. stirahatte veya egzersiz s ras nda ciddi hipoksemi (PaO 2 < 55 mmhg) durumlar nda oksijen tedavisi verilmelidir. D YOPAT K PULMONER F BROZ diyopatik Pulmoner Fibroz Nedir? diyopatik pulmoner fibroz ( PF) kronik fibroz yapan interstisyel pnömonilerin akci erlerle s n rl kalan spesifik bir formudur. Akci er tutuluflunun histolojik flekli usual interstisyel pnömonidir (UIP). Bu patern küçük büyütmede farkl alanlarda normal akci er, interstisyel inflamasyon, fibroz, balpete i de ifliklikleri içeren heterojen bir görüntü sergiler. Bu anormallikler genellikle akci erlerin periferindedir. Deskuamatif interstisyel pnömoni (DIP), respiratuvar bronfliyolit ile birlikte olan AH (RB- AH), 114 Türk Toraks Derne i Okulu 2007

8 VI. K fl Okulu nonspesifik interstisyel pnömoni (NSIP), lenfositik interstisyel pnömoni (LIP), akut interstisyel pnömoni (AIP) ve bronfliyolitis obliterans ile birlikteki organize pnömoni (BOOP) histopatolojik olarak farkl antiteleri temsil eder. PF in etyolojisi bilinmemektedir. PF in Epidemiyolojisi Nedir? Erkeklerde kad nlardan daha s kt r. Hastalar n ço u orta yafltad r (40-70 yafl) ve tan aflamas nda üçte ikisi 60 yafl ve üzerindedir. Hastal k co rafi da l m, rk veya etnik yön sergilemez. Mortalite oranlar erkeklerde yüzbinde 3.3, kad nlarda ise 2.5 tur. Median sa kal m tan dan itibaren 28 ayd r. PF ile liflkili Risk Faktörleri Nelerdir? Sigara içme, PF de riskin içilen paket y l yla gittikçe artt bir risk faktörüdür. Her nekadar patofizyolojik yön bilinmese de PF de gastroözefageal reflü di er akci er hastal klar ndan daha fazla görülür. Metal tozlar, a aç tozlar ve çözücüler gibi çevresel ajanlara maruziyeti içeren bir ba lant dan bahsedilmifltir. PF nin, etyolojide genetik faktörlerin de rolüne iflaret eden ailesel bir flekli de vard r. PF nin Histolojik Özellikleri Nelerdir? PF li hastalar n akci er biyopsi örneklerinde dikkati çeken özellik erken aflamadaki de ifliklikleri yans tan normal görünümlü akci er alanlar ndan, hastal n geç dönemini yans tan difüz balpete i görünümüne kadar de- iflkenlik göstermesidir. En çok alt loblar tutulur. Anormalliklerin birço u subplevral, periferik ve paraseptal bölgelerde da l m gösterir. Tip 2 pnömositlerin hip e r p l a z i s i n e efllik eden lenfosit ve plasma hücrelerinin alveol septumlar n infiltre etti i durumlarda yama tarz nda interstisyel infiltrasyon bulgular saptan r. Fibroz alanlar nda yo un kollajen birikimi vard r, ancak prolifere fibroblastlar n (fibroblastik odak) bulundu u alanlara da rastlan r. Bu alanlarda düz kas hiperplazisi de görülür. Balpete i akci eri genellikle bronfl epiteli ile sar l kistik, fibrotik hava boflluklar na iflaret eder. Genellikle bu kistlerde müsin bulunur. Solunum fonksiyonlar - n n h zla bozuldu u dönemlerde al nan biyopsi örneklerinde UIP bulgular na efllik eden difüz alveolar hasar n histolojik bulgular saptan r. PF li Hastalar n Özellikleri Nedir? Ço u hasta yafllar aras ndad r ve yavafl bafllayan egzersiz dispnesi ve nonprodüktif öksürük yak nmalar yla gelir. Hastalar hekime baflvurmadan alt ay öncesine kadar dispne tan mlayabilir. Yaklafl k %80 hastada raller duyulur. Raller bazallerde daha belirgindir ve manflet rali niteli indedir. Parmaklarda çomaklaflma hastalar n %25-50 sinde saptan r. Kor pulmonale ile birlikte pulmoner hipertansiyon bulgular hastal n orta ve ileri evrelerinde görülebilir. PF in Radyolojik Özellikleri Nelerdir? PF li hastalar n hemen tümünde ilk baflvuruda akci er radyogram anormaldir. Buna karfl n normal bir akci er radyogram klinik olarak düflünülüyorsa hastal ekarte ettirmez. Standart radyogramlarda akci er bazallerinde daha belirgin periferik yerleflimli retiküler dansiteler görülür. Bunlar bilateraldir ve genellikle asimetriktir. Akci er volümleri genellikle azalm flt r. Hava yolu dansiteleri ise DIP veya BOOP gibi alternatif bir tan y düflündürür. Plevral efüzyonlar ve mediastinal lenfadenopatilerin PF ile ba lant s yoktur. Sigara içen amfizemli hastalarda geliflen PF de akci er volümleri korunmufltur veya artm flt r, üst loblarda oligemi saptan r. Yanl z standart akci er radyogram ile PF tan s %48-87 do rulukla konabilir. HRCT bulgular da n k, yama tarz nda, özellikle periferik, subplevral, bibazal retiküler anormalliklerdir. Bir miktar buzlu cam de ifliklikleri de görülebilir. Ciddi akci er hasarlanmas nda subplevral alanlarda balpete i görünümü ile birlikte bronfliyolektaziler ve traksiyon bronflektazileri görülür. Solunum fonksiyon testlerindeki tipik anormallikler nelerdir? PF li hastalarda fizyolojik testlerde azalm fl vital kapasite, rezidüel volüm, total akci er kapasitesi ile kendini gösteren restriktif bir patern görülür. Sigara içen amfizemli hastalarda ise normal akci er volümleri saptanabilir. Böyle olgularda hava yolu obstrüksiyonunun obstrüktif bulgular ile, PF in restriktif bulgular birbirini dengelemifltir. Efllik eden bir hava yolu hastal olmad sürece PF li hastalarda ak m volümleri korunmufltur. Akci er difüzyonu genellikle azalm flt r ve DLCO daki anormallikler akci er volümlerindeki azalmaya öncelik eder. Hastal n erken dönemlerinde baz hastalarda istirahatte fizyolojik testler normal olabilir. Böyle hastalarda dispnenin varl egzersiz testlerini gerekli k lar. PF li hastalarda akci er sertleflmifltir ve ventilasyon-perfüzyon uyumsuzluklar h zl, yüzeyel solunuma ve egzersiz s ras nda hipoksiye yol açar. PF li Hastalarda Tan Nas l Konmal d r? PF tan s kesin olarak ancak afla daki kriterleri tafl yan hastalar n torakoskopi eflli inde veya s n rl torakotomi ile elde edilen akci er biyopsi örneklerinde UIP nin gösterilmesi ile konabilir. 1. nterstisyel akci er hastal na neden olan ilaç toksisiteleri, çevresel maruziyetler ve ba doku hastal klar - n n d fllanm fl olmas, 2. Restriktif bulgular ve/veya azalm fl gaz de iflimini gösteren anormal solunum fonksiyon testleri, 3. PF ile uyumlu de ifliklikler gösteren anormal akci er radyogram veya HRCT bulgular. Akci er biyopsisinin olmad baz immünkompetent olgularda e er afla daki majör kriterlerin hepsi varsa ve Türk Toraks Derne i Okulu

9 dört minör kriterin en az üçü bulunuyorsa olas bir PF tan s konabilir. Majör kriter: 1. AH na yol açan di er nedenlerin d fllanmas, 2. Solunum fonksiyon testlerinde restriktif bulgular ve azalm fl gaz de iflimi, 3. HRCT de bibaziler retiküler anormallikler ve minimal buzlu cam görünümü, 4. Transbronfliyal akci er biyopsisinde ve bronkoalveoler lavaj örneklerinde alternatif tan lar düflündüren bulgulara rastlanmamas. Minör kriterler: 1. Elli yafl ndan büyük olma, 2. Yavafl geliflen, nedeni aç klanamayan egzersiz dispnesi, 3. Hastal k süresinin üç aydan fazla olmas, 4. Manflet rali özelli inde, bibaziler inspiratuvar rallerin varl. PF li Hastalarda Tedavi Seçenekleri Nelerdir? PF, befl y l yaflam flans %30-50 lerde kalan ac mas zca progresif seyreden bir hastal kt r. Neyaz k ki, günümüze kadar hastal n klinik seyrinin düzeldi ine iflaret eden prospektif, randomize iyi düzenlenmifl ilaç çal flmas yoktur. nflamatuvar etyolojinin rol oynad mant na dayanarak hastalara çeflitli antiinflamatuvar ilaçlar verilmifltir. En s k kortikosteroidler kullan lm flt r. Yayg n kullan mlar na karfl n etkinli ini destekleyen veriler azd r. Birçok uzman risklerini tart flt ktan sonra tedavi flans n denemek istedikleri hastalar na kortikosteroidlerle birlikte azatioprin bafllamaktad r. lk dört hafta günde 0.5 mg/kg prednison veya eflde eri, izleyen sekiz haftada 0.25 mg/kg, sonras nda ise mg/kg günafl r dozlara düflürülerek sürdürülür. Azatioprinin bafllang ç dozu oral yolla maksimum 150 mg/gün olacak flekilde 2-3 mg/kg önerilir. Doza günde mg fleklinde bafllan p her bir-iki haftada 25 mg l k art fllar fleklinde hedeflenen doza yavafl ç k l r. Alternatif tedavi kortikosteroid vermeksizin siklofosfamid verilmesidir. Siklofosfamidin bafllang ç dozu maksimum 150 mg/gün olacak flekilde 2 mg/kg önerilir. Doza günde mg fleklinde bafllan p her bir iki haftada 25 mg l k art fllar fleklinde hedeflenen doza yavafl ç k l r. Tedavinin Etkileri Nas l De erlendirilmelidir? Tedavinin yararl oldu u hastalarda yan t yavafl olabilece inden bafllanan tedavi yan etkilerin geliflmedi i olgularda alt ay sürdürülmelidir. Alt -oniki ayl k dönemde hastalar yak nmalar n n fliddeti, HRCT ve solunum fonksiyon testleri ile de erlendirilir. Kötüleflen hastalarda tedavi durdurulur veya di er ajanlarla tedavide de ifliklik yap l r. Düzelme gösteren veya stabil seyredenlerde ise tedavi sürdürülmelidir. Tedavinin 18. ay nda ilaç tedavisi ancak düzelme gösterenlere veya hastal stabil kalanlara uygulanmal d r. Agresif tedaviye karfl n progresif seyredenlere neler yap labilir? Di er yönleriyle sa l kl olan hastalarda transplantasyon düflünülmelidir. Transplantasyon için ideal zamanlama henüz belirlenememifltir. stirahatte veya egzersizde hipoksi geliflenlerde oksijen tedavisi verilir. Pulmoner rehabilitasyon ile yaflam kalitesi gelifltirilebilir. Hastal n terminal devrelerindeki hastalarda palyatif tedavilerle dispne azalt l r. SARKO DOZ Sarkoidozda Patolojik Lezyon Nedir? Sarkoidoz nonkazeifiye granülomatoz bir yang n n varl - ile karakterize, etyolojisi bilinmeyen sistemik granülomatöz bir hastal kt r. yi flekillenmifl granülomlar, bronfliyollerin ve pulmoner damarlar n ba dokusu içinde veya komflulu unda yer al rlar (bronkovasküler da - l m). Her nekadar granülomlar sarkoidoz için tipikse de, granülomatöz inflamasyon tüberküloz ve tüberküloz d fl mikobakteriyel infeksiyonlar, mantar infeksiyonlar, hipersensitivite pnömonisi ve kronik berilyum hastal (KBH) gibi di er hastal klarda da görülebilir. KBH berilyuma ifl yerinde maruz kalma ile oluflur, klinik ve patolojik olarak sarkoidozdan ay rd edilemez. Sarkoidozla infeksiyon aras ndaki patolojik benzerlikler nedeniyle biyopsi örneklerinde mikobakteriyel ve fungal kültürler yap lmal d r. Sarkoidoz Patogenezinde Ne Tip nflamatuvar Hücreler rol Oynar? Sarkoidozun neden(ler)i bilinmemekle birlikte hastal n immünolojisi hakk nda bilinenler fazlad r. nflamasyonun süregeldi i alanlarda aktive olmufl T-hücreleri ve makrofajlar toplan r. Bu T hücreleri CD4 fenotipindedir ve spontan olarak interlökin-2 ve interferon-gama gibi Th1 sitokinler salg lar. Böylece, immünkompetent hücrelerin akümülasyonu (CD4+ T hücresi alveoliti) olas l kla granülom formasyonuna öncelik eden erken olaylar temsil eder. En Fazla Kimler Sarkoidozdan Etkilenir? Sarkoidoz tüm rklar, her iki cinsi ve her yafl grubunu tutan tüm dünyada görülen bir hastal kt r. En s k yafl gurubunda görülür ve kad nlarda biraz daha fazlad r. Baz etnik guruplarda ve rklarda hastal k insidans n n fazla oldu u bildirilmektedir. Amerika Birleflik Devletlerinde Afrika kökenli Amerikal lar beyazlardan daha çok etkilenmektedir. Kuzey Avrupal lar, özellikle skandinav ülkelerinde yaflayanlar ve rlandal lar da da hastal k oranlar yüksektir. 116 Türk Toraks Derne i Okulu 2007

10 VI. K fl Okulu Sarkoidozda Solunum Sistemi Tutuluflu Nas ld r? Sarkoidozda solunum sistemi en s k tutulan organ sistemidir (%90). Akci erler ve intratorasik lenf bezleri s kl kla tutulur. Akci er sarkoidozu akci er radyogram nda saptanan bilateral hiler ve/veya mediastinal lenf bezleri ile asemptomatik bir flekilde kendini gösterebilir. Sarkoidoz ayn zamanda öksürük, egzersiz dispnesi veya wheezing ile saptanabilir. Wheezing sarkoid granülomlar n n hava yolu obstrüksiyonuna yol açt hava yolu tutuluflunda görülür. Akci er radyogram bulgular na dayanarak afla daki s n flama yap lm flt r: Evre 0 Radyografik anormallikler yok. Evre I Pulmoner parankimal anormallikler olmaks z n bilateral hiler ve/veya mediastinal adenopati. Evre II Pulmoner parankimal anormalliklerle birlikte (genellikle difüz interstisyel patern) bilateral hiler ve/veya mediastinal adenopati. Evre III Nodal geniflleme olmaks z n difüz pulmoner parankimal hastal k. Evre IV Balpete i görünümü ile birlikte pulmoner fibroz (son-dönem akci er hastal ). nterstisyel hastal k daha s k olmakla birlikte, hava yollar (larenks, trakea ve bronfllar) da tutulabilir. Sarkoidoz hemen daima bilateraldir (olgular n %95 inde). Tek tarafl hastal kta alternatif tan lar akla getirilmelidir. Sarkoidozda solunum fonksiyon testleri nas l etkilenir? Solunum fonksiyon testlerinde en s k görülen anormallik karbonmonoksit difüzyon kapasitesinin (DLCO), akci er volümlerinin ve vital kapasitenin azalmas d r. Obstrüktif defektler de görülebilir ve genellikle endobronfliyal tutuluflu veya parankimal hastal n neden oldu u hava yolu distorsiyonunu yans tt düflünülür. Sarkoidozda Hangi Ekstrapulmoner Organ Sistemleri Tutulur? Sarkoidoz tüm organ sistemlerini tutabilir. En s k tutulan sistemler cilt, gözler, kalp, sinir sistemi ve endokrin sistemdir. Sarkoidozda Tipik Cilt Tutulufl fiekilleri Nelerdir? Sarkoidozda cilt tutuluflu s kt r, olgular n yaklafl k %25 inde görülür. Klasik bulgular eritema nodosum ve lupus pernio dur. Eritema nodosum sarkoidozun akut fleklinde görülebilen bacaklar n ön yüzlerinde yerleflen a r l, nodüler lezyonlard r. Lupus pernio kronik sarkoidozda görülür ve özellikle gözler, dudaklar ve nasolabial bileflkede yer alan mor renkli indurasyonlard r. Bu lezyonlar genellikle Afrika kökenli Amerikal kad nlarda saptan r. Sarkoidozun Kalp Tutulufllar Nelerdir? Sarkoidozda miyokard tutulufluna ait klinik bulgular hastalar n yaklafl k %5 inde görülür. Oysa otopsi s ras nda olgular n %25 inde kalpte granülomatöz tutulufl saptan r. En s k görülen bulgu kalp blo u (komplet olabilir) ve ventriküler disritmilerdir (prematur ventriküler kontraksiyonlardan, ventriküler fibrilasyona kadar de iflebilir). Klinik olarak kalp tutuluflu nadir olmas na karfl n, kondüksiyon bloklar veya fatal ventriküler disritmilerin neden oldu u ani ölümler sarkoidozdan ölen hastalar n büyük bir k sm n oluflturur. Kardiyomiyopati de görülebilir, ancak nadirdir. Sarkoidozun Nörolojik Bulgular Nelerdir? Klinik olarak belirgin nörolojik tutulufl olgular n %5-10 unda görülür. Nörosarkoidoz hastal n presentasyon flekli olabilir ve sistemik tutulufl bulgular belirgin olmayabilir. Sarkoidozun nörolojik tutuluflu de iflkenlik gösterebilir. Kraniyal sinir paralizisi (özellikle fasiyal sinir) en s k bildirilen bulgudur. Bazilar menenjit, periferik nöropati ve pituiter veya hipotalamik tutulum da (veya ikisi birden) tan mlanm flt r. Nörosarkoidoz tan s n desteklemek için hem CT hem MR kullan lm flt r. Tedavisi güçtür ve mortalitesi nörolojik bulgular olmayan sarkoidozlu olgulara göre iki-üç kat yüksektir. Sarkoidozda Endokrin Sistem ve Böbrekler Nas l Tutulur? Sarkoidozda kalsiyum metabolizmas bozukluklar en s k görülen endokrin anormalliklerdir. Granülomlar ve aktive olmufl makrofajlar taraf ndan 1-alfa-hidroksilaz n afl r üretimi sonuçta hiperkalsemi ve hiperkalsiüriye neden olan 1.25 dihidroksivitamin D nin oluflmas na yol açar. Hiperkalsemi sarkoidozlu hastalar n %2-10 unda görülür. Persistan hiperkalsemi ve hiperkalsiüri nefrokalsinoz, nefrolitiaz ve böbrek yetmezli ine neden olabilir. Diabetes insipitus ve uygunsuz antidiüretik hormon sal - n m pituiter veya hipotalamik tutulufllar sonucu görülebilir. Sarkoidozun Göz Tutulufllar Nelerdir? Oküler tutulufl sarkoidozlu hastalar n %10-80 inde görülen s k ve önemli bir komplikasyondur. Uveit en s k görülen lezyondur. Gözyafl bezinin tutulmas sikka sendromuna yol açabilir, retinal tutulufl nadir olmakla birlikte tan mlanm flt r. Löfgren ve Heerfordt Sendromlar Nelerdir? Löfgren sendromu, sarkoidozun bilateral hiler adenopati, eritema nodosum ve artralji triad ile karakterize akut flekline verilen isimdir. Atefl bu sendroma genellikle efllik eder. Löfgren sendromu beyazlarda ve Kuzey Avrupal larda daha s kt r. Prognozu iyidir ve olgular n büyük ço unlu unda hastal k spontan düzelir. Heerfordt sendromu uveoparotik atefl olarak da bilinir; atefl, parotitis, fasiyal sinir paralizisi ve anterior uveitten oluflan bir gurup bulguyu içerir. Türk Toraks Derne i Okulu

11 Sarkoidoz Tan s Nas l Konur? Sarkoidoz tan s için hastal kla uyumlu klinik özellikler ve tutulum bulunan organda granülomatöz inflamasyonun gösterilmifl olmas gerekir. Klinik tablonun uyumlu oldu u durumlarda asemptomatik bir hastada bilateral hiler adenopatinin gösterilmesi sarkoidoz ön tan s için yeterli olabilir. ntratorasik lenfadenopatisi bulunan böyle bir hastada ay r c tan da baflta lenfoma düflünülmelidir. Bununla birlikte lenfomal hastalarda genellikle efllik eden semptomlar bulunur. nfeksiyon ve maligniteleri ekarte etmek için tan n n biyopsi ile do rulanmas önerilmektedir. Di er yandan sarkoidoz tan s n n bir d fllay c tan oldu unu ak lda tutmak gerekir. Sarkoidoz tan s n do rulamak için en s k kullan lan yöntem fiberoptik bronkoskopi eflli inde yap lan transbronfliyal biyopsidir. Evre I sarkoidozlu hastalar n %60 nda (akci er radyogram nda pulmoner parankimal anormalliklerin bulunmad hastalarda) nonkazeifiye granülomlar bulunur. Tan evre II ve III hastalarda %80 den fazlad r. Mediastinoskopi ve torakoskopi eflli inde aç k akci er biyopsileri hemen %100 sensitiviteye sahiptir, ancak fiberoptik bronkoskopi ile tan alamayan hastalarda yap - l r. Serum anjiyotensin konverting enzim düzeylerinin artmas, anerji ve galyum sintigrafisi anormallikleri destekl e y i c i, ancak tan koydurucu de ildir. Sarkoidozda önerilen bafllang ç incelemeleri nelerdir? Sarkoidoz nedeniyle incelenen hastalarda dikkatler tedavi gerektiren problemlerin belirlenmesine yönlenmelidir. Bu nedenle bafllang çtaki incelemeler: 1. Mesleki ve çevresel sorgulamay da içeren ayr nt l anamnez ve fizik muayene, 2. Akci er radyogram ve DLCO ile birlikte yap lan solunum fonksiyon testi, 3. Renal, hepatik fonksiyonlar, elektrolitleri (özellikle kalsiyum) içeren kan analizleri, 4. Ayr nt l oftalmolojik inceleme, 5. Elektrokardiyografi. Sarkoidozda Prognoz Nas ld r? Sarkoidozlu hastalar n prognozu genellikle iyidir. Hastalar n büyük bir ço unlu unda tan y izleyen iki-befl y l içinde spontan remisyon veya stabilizasyon geliflir. Evre I hastalar en iyi rezolüsyona sahiptir (yaklafl k %80), bunu evre II hastalar (yaklafl k %60) ve evre III hastalar (yaklafl k %30) izler. Az say daki hastada hastal k sondöneme ilerler. En iyi prognoz akut bafllang çl hastalardad r (örne in; eritema nodosumlu evre I hastalar). Genellikle yafll hastalar ve ekstrapulmoner hastal bulunanlarda prognoz kötüdür. Sarkoidoz Ne Zaman ve Nas l Tedavi Edilmelidir? Sarkoidoz genellikle kendi kendini s n rlayan bir hastal kt r ve tedavi gerektirmez. Gerekti inde ise tercih edilen ajan kortikosteroidlerdir. Kortikosteroidler semptomlar ve laboratuvar anormalliklerini düzeltebilir (örne in; solunum fonksiyon testlerini), ancak hastal n do al seyrini de ifltirdi ine ait veri yoktur. Afla daki durumlarda tedavi gereklidir: 1. Hiperkalsemi veya hiperkalsiüri, 2. Santral sinir sistemi tutuluflu (yüksek doz kortikosteroidler kullan l r; yan t de iflkendir), 3. Göz tutuluflu (izole anterior üveit topikal kortikosteroidlerle tedavi edilebilir, posterior üveit sistemik tedavi gerektirir), 4. Miyokard tutuluflu (yan t de iflkendir), 5. Ciddi kütanöz, musküler veya di er uç-organ tutuluflu, 6. Solunum yak nmalar (nefes darl veya öksürük) ya da solunum fonksiyon testlerinde pulmoner fizyolojide bozulma (difüzyon kapasitesinde veya vital kapasitede azalma). Asemptomatik olgular, solunum fizyolojisinde minimal bozuklu u bulunanlar tedavi verilmeksizin yak ndan izlenebilirler. Ancak böyle bir hastada bulgularda bozulma saptan rsa, tedavi derhal bafllanmal d r. Akut bafllang çl sarkoidoz, Löfgren sendromu kortikosteroid tedavisi gerektirmez. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla yap lan semptomatik tedavi genellikle yeterlidir. Kortikosteroide cevap vermeyen hastalarda veya ciddi yan etki geliflenlerde di er tedavi seçenekleri nelerdir? Hidroksiklorokin (özellikle cilt tutuluflunda), azatioprin, metotreksat ve siklofosfamid sarkoidozun tedavisinde kullan lm flt r. Bunlar aras nda metotreksat kortizona yan t vermeyen veya ciddi yan etkiler geliflenlerde alternatif ajan olarak tedavide en umut veren ilaç olmufltur. Son zamanlarda pentoksifilin akci er sarkoidozunun tedavisinde etkili bulunmufltur, yan etkileri azd r. Sondönem sarkoidozlu hastalarda akci er ve di er organ transplantasyonlar baflar ile uygulanm flt r. Ancak donor organlarda tekrar sarkoid lezyonlar tan mlanm flt r. Pulmoner Sarkoidozun Tedavisinde nhale Kortikosteroidlerin Yarar Var m d r? Bu konuya iliflkin birçok küçük çapl çal flma yap lm flt r. Baz olumlu sonuçlara karfl n di erleri pulmoner sarkoidozda inhale kortikosteroidlerin yarar n n olmad n göstermifltir. Son bir çal flma evre II sarkoidozlu hastalarda prednisolon ile yap lan bafllang ç tedavisinin uzun süreli inhale budesonid ile sürdürülmesiyle plasebodan daha yararl sonuçlar göstermifltir. Buna karfl n, stabil sarkoidozlu hastalarda inhale flutikazon propionat objektif bir yarar sa lamam flt r. RADYASYONUN AKC ER HASARI Radyasyonun Akci er Hasar ndaki Üç Faz Nelerdir? 1. Latent period: Bu faz tedavi amaçl radyasyona maruz kal nd an bafllar. Moleküler düzeyde, inflamatuvar yan t kaskad n da içeren subklinik olaylar bafllar. 118 Türk Toraks Derne i Okulu 2007

12 VI. K fl Okulu 2. Akut faz: Radyasyon tedavisinin dört-alt haftas içinde radyasyon pnömonitisi klinik olarak belirginleflir. 3. Kronik faz: Radyasyon fibrozu geliflebilir. Radyasyon Pnömonitisi Ne d i r? Pnömonitis, akci erlere radyasyon tedavisi uygulanan baz bireylerde tedaviyi izleyen bir-üç ay içinde geliflen radyasyon hasar n n akut faz d r. Genellikle semptomlar ve radyolojik bulgular n bir spektrumudur ve d fllay c tan d r. Ay r c tan da infeksiyonlar, tümörün lenfanjitik yay l m, flok akci eri, konjestif kalp yetmezli i, pulmoner emboli ve hipersensitivite reaksiyonlar (örne in; kimyasal inhalasyon) yer al r. Radyasyon Pnömonitisinin Akut Faz n n Klinik Özellikleri Nelerdir? Klinik bulgular n fliddeti hafif düzeyden hayat tehdit eden düzeye kadar de iflir. Dispne en s k rastlanan semptomdur, istirahatte veya sadece egzersizle belirebilir. Öksürük inatç ve nonprodüktiftir, nadiren hemoptiziye neden olabilir. Atefl, klinik semptomlar n üçüncü triad d r ve genellikle düflük derecede ve geçicidir. Fizik bulgulara genellikle rastlanmaz, ancak bazen raller veya plevral frotman duyulabilir. Radyasyon Pnömonitisindeki Radyolojik De ifliklikler Nelerdir? Radyasyon pnömonitisinde radyolojik anormallikler tedaviyi izleyen ilk iki hafta içinde görülebilir ve semptomlar subklinik düzeydeyken ortaya ç kabilir. Klasik olarak akci er lob ve segment da l m na uymayan, radyasyon sahas n n içinde kalan akci er parankim alan nda radyolojik anormallikler görülür. En erken de ifliklikler difüz, yumuflak dansite art fllar d r. Haftalar içinde infiltrasyonlar birleflir ve geometrik, anatomik olmayan radyasyon portlar ile s n rl infiltrasyonlar oluflur. E er hafifse, bu bulgular klinik semptomlar n düzelmesi ile kaybolur. Fibroz geliflenlerde infiltrasyonlar dens bir hal al r ve nodüller görülebilir. Akut fazdan kronik faza geçiflteki de- ifliklikleri izlemede ve tedaviye al nan yan t n belirlenmesinde seri radyogramlar yararl d r. Bilgisayarl tomografi (BT) radyasyon portlar na s n rl düzgün kenarl, buzlu cam manzaras gösteren infiltrasyonlar gösterir. Radyasyon Fibrozunda Hangi Klinik De ifliklikler Görülür? stirahatte veya egzersizle beliren sürekli dispne yak nmas vard r. Aras ra veya devaml oksijen gerekebilir. Semptomlar iki y l içinde stabilize olur. Baz hastalarda radyasyon pnömonitisinin klinik bulgular geliflmeden radyasyon fibrozu geliflebilir. Radyasyon Fibrozundaki Radyolojik De ifliklikler Nelerdir? Genellikle akci er parankiminde radyoterapiyi izleyen 6-24 ay içinde skar geliflir. Akci er radyogram nda mediastinal flift, plevral ve perikardiyal yap fl kl klar ve diyafragmada yükselme saptanabilir. Benzer flekilde, BT normal yap lar n distorsiyonu ve skarl dokular n kontraksiyonunu gösterir. Skarl alan radyasyon portuna ba l geometrik kenar gösterir. Bu de ifliklikler iki y lda stabilize olur. Radyasyona Ba l Akci er Toksisitesinde Dereceleme Sistemi Var m d r? Amerika Birleflik Devletleri nde ve Avrupa da klinik çal flma guruplar nca Radyasyon Tedavisi Onkoloji Gurubunun (RTOG) ve Sürekli Hiperfraksiyone H zland r lm fl Radyoterapi Uygulamas n (CHART) da içeren çeflitli dereceleme sistemleri kullan lmaktad r. Bununla birlikte, en basit dereceleme sistemi, National Cancer Institute taraf ndan afla daki flekilde önerilmektedir: PNÖMON T S (AKUT FAZ) Grade 0: Yok. Grade 1: Radyolojik de ifliklikler var, ancak asemptomatik veya semptomlar steroid gerektirmiyor. Grade 2: Radyolojik de ifliklikler var ve semptomlar steroid veya diüretik gerektiriyor. Grade 3: Radyolojik de ifliklikler var ve semptomlar oksijen gerektiriyor. Grade 4: Radyolojik de ifliklikler var ve semptomlar solunum deste i gerektiriyor. Akci er Fibrozu (Kronik Faz) Grade 0: Yok. Grade 1: Radyolojik de ifliklikler var, ancak asemptomatik veya semptomlar steroid gerektirmiyor. Grade 2: Steroid veya diuretik gerektiriyor Grade 3: Oksijen gerektiriyor. Grade 4: Solunum deste i gerektiriyor. Akci erlerine Radyoterapi Uygulanan Hastalar n Yüzde Kaç nda Radyasyon Hasar Geliflir? Radyasyonun akci erler üzerine etkisini belirten farkl özellikte yay nlar vard r. Buradaki tedaviler yüksek enerjili makineler, üç boyutlu tedaviler ve yan etkilerin artt kemoterapi ile radyoterapinin kombine kullan ld tedaviler fleklinde farkl l klar sergilemektedir. Klinik olarak belirgin radyasyon pnömonitisinin bildirilen oranlar %1-34 aras ndad r, radyoterapi sonras radyolojik de ifliklikler ise % aras nda belirtilmifltir. Radyasyon Pnömonitisi Bulgular Olan Bir Hasta Nas l De erlendirilmelidir? Toraks fl nlamas ndan sonra öksürük, nefes darl ve halsizlik yak nmalar ile gelen hastalar özellikle atefl, raller ve plevral frotman aç s ndan fizik muayene ile de erlendirilmelidir. Laboratuvar incelemeleri, hemog- Türk Toraks Derne i Okulu

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme İnterstisyel akciğer hastalıklar klarında klinik değerlendirme erlendirme Doç.Dr.Dr.Benan.Benan MüsellimM Solunumsal semptomlar Dispne Öksürük Balgam Göğüs s ağrısıa Hemoptizi Alveoler hemoraji sendromları

Detaylı

nterstisyel Akci er Hastal klar nda Tan ya Yaklafl m

nterstisyel Akci er Hastal klar nda Tan ya Yaklafl m nterstisyel Akci er Hastal klar nda Tan ya Yaklafl m Prof. Dr. Nesrin MO ULKOÇ Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal k, ZM R e-mail: nmogulkoc@compuserve.com nterstisyel Akci er

Detaylı

İnterstisyel Hastalığı aklaşım

İnterstisyel Hastalığı aklaşım İnterstisyel Akciğer Hastalığı Tanıya YaklaY aklaşım Dr. Nesrin Moğulko ulkoç Ege Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları Anabilim Dalı Bornova - İzmirzmir Nasıl de İAH? AH? değerlendirmeliyizerlendirmeliyiz

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

ININ BT İLE AYIRICI TANISI

ININ BT İLE AYIRICI TANISI YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin i seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Olgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast.

Olgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. Olgu sunumu Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. gokselkiter@yahoo.com 54y, K, Denizli, evhanımı Ani başlayan öksürük ve nefes darlığı 2,5 ay önce hiçbir solunumsal yakınma yok 10 gün

Detaylı

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES İLACA BAĞLI AKCİĞ İĞER HASTALIKLARI Dr. Ragıp Özkan ESKİŞ İŞEHİR R OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTES LTESİ RADYOLOJİ ABD Hastaneye yatırılmak zorunda kalınan hastaların % 5 i5 Hastane ölümlerinin % 0,3

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

SARKOİDOZ lu hasta yönetimi

SARKOİDOZ lu hasta yönetimi SARKOİDOZ lu hasta yönetimi Türk Toraks Derneği XIV. Kış Okulu Prof.Dr.Benan Müsellim 20 Şubat 2015 OLGU - 1 29 yaşında Kadın Erzurum doğumlu Ev hanımı 3 yıldır efor dispnesi 4 yıl önce apandektomi Dayısının

Detaylı

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans

Detaylı

Deomed Yay nc l k. Birinci bask Deomed, 2012.

Deomed Yay nc l k. Birinci bask Deomed, 2012. Deomed Yay nc l k Kartalo lu / Okutan (Ed.) Sarkoidoz / Güncel Tan ve Tedavi Yaklafl mlar 16.5 x 24 cm, X + 170 Sayfa 44 Resim, 25 Tablo, 5 fiekil 32 Yazar Kat l m yla ISBN 978-975-8882-41-0 Birinci bask

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

nterstisyel Akci er Hastal klar nda Klinik De erlendirme ve Ay r c Tan

nterstisyel Akci er Hastal klar nda Klinik De erlendirme ve Ay r c Tan nterstisyel Akci er Hastal klar nda Klinik De erlendirme ve Ay r c Tan Doç. Dr. Benan MÜSELL M stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, STANBUL kiyüzden fazla hastal

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD Temel SFT Yorumlama Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD SPİROMETRİ ENDİKASYONLARI A. Semptom, bulgu veya anormal laboratuar sonuçları varlığında akciğer hastalığı tanısını doğrulamak

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Kardiyomyopatiler. Dilate kardiyomiyopati. Dr. Faruk Güngör. Spesifik Kardiyomiyopatiler. Dilate kardiyomiyopati

Kardiyomyopatiler. Dilate kardiyomiyopati. Dr. Faruk Güngör. Spesifik Kardiyomiyopatiler. Dilate kardiyomiyopati Kardiyomyopatiler Dr. Faruk Güngör Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Kardiyomiyopati Kalbin yapısını doğrudan değiştiren ve miyokard fonksiyonunda bozulmaya yol açan bir grup hastalıktır

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

Pnömokokal hastal klar

Pnömokokal hastal klar Pnömokokal hastal klar HASTALIK Pnömokokal hastal klar n etkeni nedir? Pnömokokal hastal klara Streptococcus pneumoniae ad verilen bir bakteri neden olur. Bu bakterinin 80 den fazla tipi vard r. Bunlar

Detaylı

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. OLGU 1 23 yaşında kadın hasta Ateş, yorgunluk ve anemi Lökosit: 6.800/mm3, %8 nötrofil, %26 blast,

Detaylı

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji Ağırlıklı olarak interstisyel mesafeleri tutan ve beraberinde çoğu zaman hava boşlukları veya hava yollarının da etkilendiği hastalıklardır. Akciğer parankimini

Detaylı

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme Plevral Görüntüleme: Tan n z Nedir? Yetmifldört Yafl nda Nefes Darl Nedeniyle Baflvuran Erkek Olgu Doç. Dr. Öner D KENSOY Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Gaziantep

Detaylı

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

İntertisyel pnömonilere patolojik yaklaşım. Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

İntertisyel pnömonilere patolojik yaklaşım. Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İntertisyel pnömonilere patolojik yaklaşım Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İnterstisyel akciğer hastalıkları, histo-morfolojik olarak interstisyel inflamasyon,

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

diyopatik nterstisyel Pnömoniler

diyopatik nterstisyel Pnömoniler DERLEME diyopatik nterstisyel Pnömoniler Metin Akgün 1, Arzu Mirici 1, Fatih Alper 2 1 Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Erzurum 2 Atatürk Üniversitesi T p Fakültesi Radyoloji

Detaylı

İdiyopatik pulmoner fibrozis (IPF, UIP) (2,3) 50 yaşından büyük ve daha çok erkek hastalar. Periferal retiküler opasiteler (özellikle akciğerlerin pos

İdiyopatik pulmoner fibrozis (IPF, UIP) (2,3) 50 yaşından büyük ve daha çok erkek hastalar. Periferal retiküler opasiteler (özellikle akciğerlerin pos İNTERSTİSİYEL AKCİĞER HASTALIKLARI (1) Prof. Dr. Macit Arıyürek Hacettepe Universitesi Radyoloji AD. Yaygın parenkimal akciğer hastalıkları A. Nedeni bilinen yaygın parenkimal akciğer hastalıkları a. İlaçlara

Detaylı

ENFEKSİYON SEKELLERİ

ENFEKSİYON SEKELLERİ ENFEKSİYON SEKELLERİ Postenfeksiyöz Bronşiyolitis Obliterans Prof. Dr. Deniz Doğru Ersöz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Bronşiyolitis Obliterans (BO) Alt solunum

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM D YABETLE YAfiAMAK Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Diyabet,

Detaylı

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal

Detaylı

Deomed Yay nc l k. Kartalo lu / Okutan (Ed.)

Deomed Yay nc l k. Kartalo lu / Okutan (Ed.) Deomed Yay nc l k Kartalo lu / Okutan (Ed.) Solunum Sistemi Fonksiyonel De erlendirmesi / Güncel Yaklafl mlar ve Klinikte Kullan m 16.5 x 24 cm, XII + 220 Sayfa 40 Tablo, 30 fiekil 34 Yazar Kat l m yla

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Dönem 3 Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri:

Dönem 3 Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Dönem 3 Konu: Solunum sistemi hastalıklarında semptomlar Amaç: Dönem 3 öğrencileri bu dersin sonunda solunum sistemi hastalıklarında öksürük,balgam çıkarma,nefes darlığı,gögüs ağrısı,hemoptizi gibi semtomları

Detaylı

17.Kas İskemik Kalp Hastalıklarının Patolojisi

17.Kas İskemik Kalp Hastalıklarının Patolojisi Dönem 3 Kurul 3 13.Kas.17 09:00 09:50 Kalp damar Hastalıklarında anamnez, semptom ve bulgular S. YILMAZER KARDİYOLOJİ Pazartesi 10.00-10.50 Kalp damar Hastalıklarında anamnez, semptom ve bulgular S. YILMAZER

Detaylı

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur. SES DALGALARI 1. Kesik koni biçiminde k vr lm fl bir mukavvan n dar k sm kula a tutuldu unda sesin daha iyi duyulmas sesin mukavvan n yüzeyinde çarp p yans mas n n bir sonucudur. Di erleri sesin iletimi

Detaylı

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir? Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir? Azospermi, al nan meni örne inde hiçbir sperm hücresinin bulunmamas d r. Azospermi sorunu iki ba l kta incelenmektedir; T kan kl a ba l olan ve

Detaylı

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme Elektrokardiyografi Çekim Tekniği ve uygulama Nilüfer Ekşi Duran

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme Elektrokardiyografi Çekim Tekniği ve uygulama Nilüfer Ekşi Duran Dönem 3 Kurul 3 Nov 14, 2016 09.00-09.50 Pazartesi 10.00-10.50 Konjenital Kalp Hastalıkları Duygu D. APA 11.00-11.50 Kalp damar Hastalıklarında anamnez, semptom ve bulgular Gönenç Kocabay 12.00-12.50 Kalp

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 EPİDEMİYOLOJİ Akciğer kanseri, günümüzde, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Nisan 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 7 Kasım 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 09 Şubat 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır. ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 08 Eylül 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu

Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu OLGU SUNUMU Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu Fidan Y ld z Sever 1, Emel Ceylan 1, Can Sevinç 1, A. Hikmet Ç mr n 1, Atila Akkoçlu 1, Eyüp Sabri Uçan 1, Aydanur Karg 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi,

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 05-06 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 07 Eylül 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. CO RAFYA AKARSULAR ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. K ÖRNEK 2 : Bir nehrin deltas ndan, on y ll k bir biriktirme kesiti al narak incelenmifltir. Bu inceleme sonucunda

Detaylı

VASKÜLİTİK NÖROPATİ TEDAVİ REHBERİ Hazırlayanlar: Dr. Can Ebru Kurt, Dr. Yeşim Parman, Dr. Ersin Tan

VASKÜLİTİK NÖROPATİ TEDAVİ REHBERİ Hazırlayanlar: Dr. Can Ebru Kurt, Dr. Yeşim Parman, Dr. Ersin Tan VASKÜLİTİK NÖROPATİ TEDAVİ REHBERİ Hazırlayanlar: Dr. Can Ebru Kurt, Dr. Yeşim Parman, Dr. Ersin Tan Kas ve sinirlerdeki damarların çapları 50 ila 300 μm arasında değiştiğinden vaskülitik nöropatiler çoğunlukla

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

Çocuk ve Tüberküloz (Verem) TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuk ve Tüberküloz (Verem) Pediyatrik Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu TÜRK TORAKS DERNE E T M K TAPLARI SER S Türk Toraks Derne i yay n d r Türk Toraks Derne

Detaylı

F Z K BASINÇ. Kavram Dersaneleri 42

F Z K BASINÇ. Kavram Dersaneleri 42 F Z BASINÇ ÖRNE : ÇÖZÜ : Özdefl iki tu lan n I, II, III konumlar ndayken yere uygulad klar toplam bas nç kuvvetleri, iki tu lan n a rl klar toplamlar na eflittir. Bu nedenle F = F = F olur. yer I II III

Detaylı

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Olgu Tartışması Kronik HP Dr.Özlem Özdemir Kumbasar 2015 61 y, kadın hasta 1-2 yıldır giderek artan öksürük, nefes darlığı Değişik hastanelerde muayene olmuş, verilen inhaler tedavilerden yarar görmemiş

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRENİM HEDEFLERİ SFT parametrelerini tanımlayabilmeli, SFT ölçümünün doğru yapılıp yapılmadığını açıklayabilmeli, SFT sonuçlarını yorumlayarak olası tanıyı

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir Tıkandım, Nefes Alamıyorum Tunçalp Demir Olgu 1 55 yaşında erkek hasta 2-3 yıldır nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma yakınmaları mevcut. Nefes darlığı düz yolda giderken bile oluyor. Geçen yıl 1 kez

Detaylı

Endokrin Testler Cep K lavuzu

Endokrin Testler Cep K lavuzu Deomed Medikal Yay nc l k Endokrin Testler Cep K lavuzu Prof. Dr. fiazi mamo lu Prof. Dr. Canan Özyard mc Ersoy Uzm. Dr. Sinem K y c Uzm. Dr. Metin Güçlü Uzm. Dr. Özen Öz Gül Uzm. Dr. Soner Cander Uzm.

Detaylı

İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu. Prof Dr Melek Köksal Erkişi

İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu. Prof Dr Melek Köksal Erkişi İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu Prof Dr Melek Köksal Erkişi Amaçlar KT ile kemosensitif tümör kitlesi ufaltılmış hastalara immünoterapi

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyatın Riski Ameliyatın Riski Major akciğer ameliyatı yapılacak hastalarda risk birden fazla faktöre bağlıdır. Ameliyatın Riski

Detaylı

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OLGU-1 44 yaşında, erkek olgu futbol antrenörü 10 gündür ateş, eforla olan nefes darlığı, kuru öksürük

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? İngiltere

Detaylı

Juvenil Dermatomiyozit

Juvenil Dermatomiyozit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil Dermatomiyozit 2016 un türevi 2. TEŞHİS VE TEDAVİ 2.1 Çocuklarda, erişkinlere göre farklı mıdır? Yetişkin kişilerde dermatomiyozit altta yatan kanserlere

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ En

Detaylı

09.02.2015. Oksijen Tedavisi. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 21.Hafta ( 16-20 / 02 / 2015 ) OKSİJEN TEDAVİSİ SlaytNo: 32.

09.02.2015. Oksijen Tedavisi. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 21.Hafta ( 16-20 / 02 / 2015 ) OKSİJEN TEDAVİSİ SlaytNo: 32. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 21.Hafta ( 16-20 / 02 / 2015 ) OKSİJEN TEDAVİSİ SlaytNo: 32 Oksijen vücuda solunum yoluyla girer, akciğerlerde hava keseciği ile kılcal damarlar arasındaki zara ulaşır

Detaylı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu G R fi Girifl Bu kitapç k Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) taraf ndan, befleri t bbi ürünlerin güvenlili inin izlenmesi ve de erlendirilmesi hakk

Detaylı