Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 TÜRK HALK RNDE SOSYAL HAYAT BALAMINDA ÂIK DERTL NN FES REDFL R DERTLI S FEZ-RHYMED POEM WITHIN THE FRAMEWORK OF SOCIAL LIFE IN TURKISH FOLK POETRY Hüseyin ÖZCAN Öz Edebi metinler, üretildikleri toplumun sosyal hayatını air ve yazarların bakı açısıyla yansıtırlar. Âık tarzı iir, halkın deerler bütününü, balangıçtan günümüze estetik olarak aktaran bir ileve sahiptir. Türk halk iirinde sosyal hayatla ilgili meselelerin sıkça ilendii bir çok aratırmacının ortak kabulüdür. Osmanlı padiahı II. Mahmud, fes takmayı erkekler için zorunlu kıldıı zaman halk buna tepki göstermi ayaklanmalar olmutur. Dönemin baarılı airlerinden Âık Dertli de fesi öven bir iir yazmıtır. Bu iir, edebiyat-sosyal hayat ve edebiyat-iktidar ilikisi açısından dikkat çekici bir örnektir. Edebi metinler sadece estetik haz veren eserler deildir. Bu metinlerin toplumun sosyal ve kültürel hayatını yansıtan belge olma nitelii de vardır. Anahtar Kelimeler: Fes, Dertli, Sosyal Hayat, Türk Halk iiri. Abstract Literary Works reflect social life of their time through the perspectives of poets and writers. Minstrel Literature has always carried out a function of transferring social value system to our time aesthetically. Many researchers commonly agree upon the fact that folk poetry has often dealt with issues related to social life. When Mahmud the second issued a decree forcing men to wear fez, there had been an upheaval and people rioted against it. Dertli, a prominent poet of the era, praised fez in one of his poems. This poem constitutes a significant example regarding the relationship of literature both with social life and governance. Literary Works are not merely texts of aesthetic pleasure; they also have the characteristics of being a document that reflects social and cultural life of the society. Keywords: Fez, Dertli, Social Life, Turkish Folk Poetry. Giri Edebi metinler toplumdaki sosyal olayları yansıtmaktadır. Bu eserleri sadece estetik hazları tatmin eden edebi ürünler olarak görmemek gerekmektedir. Bu tür metinlerin tarihi, sosyal hadiselere ıık tutan belge olma nitelii de bulunmaktadır. Halk kültürünü en canlı ekilde yaatan, ileyen ve gelecee taıyan unsurların baında halk edebiyatı gelmektedir. Halk edebiyatı içinde özellikle âık tarzı iir gelenei içersinde airler fonksiyonel olarak çalımakta, kültür ögelerini gelecee taımaktadırlar. Aıın dinleyicisine kendi hayat tecrübesinden veya sözlü kültür ortamında yaygın olarak atasözü formunda yaayan halk felsefesinden temaları ve onları içeren deyim ve atasözlerini kullanmak suretiyle öüt vermeye yönelik olarak ele alı tarzı veya anlatım tutumudur (Çobanolu,2000:103). Bu çalıma Fes Karaviyyin Üniversitesi tarafından düzenlenen Geçmiten Günümüze Türkiye Fas likileri Sempozyumu nda sunduumuz yayımlanmamı bildiriden yararlanılarak oluturulmutur. 24 Haziran 2014, FAS. Doç. Dr., Fatih Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öretim Üyesi.
airlerin toplumu yönlendirme özellikleri vardır. airlerin öne sürdüü fikirler, toplum tarafından dikkate alınır. Yöneticiler, zaman zaman airlerin bu gücünden yararlanmak istemilerdir. Osmanlı dönemi edebiyat tarihimiz içinde ortaya çıkan âık edebiyatı bünyesindeki airler de halkın nabzını tutan, etkin, önemli ahsiyetlerdir. Halkın kültürel deerlerinin yine halkın diliyle anlatıldıı âık edebiyatının, bu manada zenginlik taıdıını ve millî kültür unsurlarının halk airlerinin iirlerinde yer aldıını söylemek mümkündür. Halk airi bu kültür unsurlarını, âık destanlarında olduu gibi, kimi zaman gerçek anlamıyla yansıtmakta, kimi zaman da bunları duygu, düünce ve hislerinin anlatımında mecazlar dünyasında kurgulayarak kullanmaktadır. Her iki durumda da kültürel bir olgu iirinde yer almaktadır. Bu açıdan edebiyat ve iir, yaratıldıı kültürün unsurlarını zamanın ve airin bakı açısından sunmakta ve toplumun sosyal gerçekleri ve ideal deerleri air perspektifinden ortaya konulmaktadır (Günay,2009:166). Sanatın bir yansıtma olduu gerçeinin en açık örneklerinden biri de Türk halk iiri metinleridir. Bu metinlerden yola çıkarak toplumumuzun sosyo kültürel geçmiine ulaabiliriz. Ahmet Hamdi Tanpınar, Yemen ve benzeri türkülerin Anadolu nun iç romanını yaptıını ifade ederken (2004:54) aynı hakikate vurgu yapmıtır. Türk Halk iiri ve Sosyal Hayat Uzun bir geçmie dayanan, Türk tarihi içinde 16. yüzyıla kadar ozanlık gelenei olarak devam eden âık edebiyatının içerii ve ilevsellii göz önüne alındıında Türk milletine özgü bir iletiim yolu olduu, aynı zamanda kültür ve bilgi taıyıcılıı niteliklerine sahip olduu görülür. Varlıını bazı deiimlerle günümüzde de gördüümüz âık edebiyatı, sanat niteliinin yanında kültür kodlarını da içerisinde barındırmaktadır (Özdemir,2011:206-208). airler hadiseleri yansıtırken içinde bulundukları kiisel ve sosyal artlara balı olarak hareket etmektedirler. airlerin eserleri, toplum ve yönetimden gelen baskılar, beklentiler vb. bir çok unsurla birlikte deerlendirilmelidir. Destanlarla balayan Türk edebiyatında, halk edebiyatı ve müzii adı altında incelenen eserler; sanat nitelii kadar hatta zaman zaman daha fazla hem bireysel hem de tarihî ve toplumsal olayların, duyguların, kabullerin, tecrübelerin ve kültürün anlamlar, deerler, kurallar bütününün kodlarını, ifrelerini taıyan hafıza niteliindedir. Bu kodlar bir tür genetik ifreler olarak kabul edilebilir. Bu birikimin çözümlenmesi gerekmektedir (Günay,2009:142). Toplumları incelerken sadece tarihi metinlerini esas almak eksik olacaktır. Bu metinler siyasi ve sosyal artların durumuna göre gerçei tamamen yansıtmayabilir. Tarihi hadiseleri kültürel kaynaklarla teyid etmek, hadiselerin resmi söyleminin dıında da incelemek daha isabetli olacaktır. Osmanlı tarihçilerinin yazamadıklarını halk airleri eserleriyle dile getirirler. Bu airler halkın içindedirler. Halk tarafından korunurlar ve halk tarafından beslenirler. Tarihî olayların içinde oldukları için de, bazen sınır boyunda bir köyde, bazen orduda askerdir, gördüklerini söylerler. Acıları askerlerle ve halkla birlikte çekerler, onlarla paylaırlar. (Türkmen,2005:293-298). Âık tarzı Türk iirinde tavsiye, öüt verme nitelikli iirler nasihat destanlarını oluturur. Toplumdaki sosyal hadiseler temelli üretilen bu metinler, balangıçtan günümüze birçok atasözü ve deyim, mahalli söyleyiler, konuyla ilgili dini referansları, ayet, hadis ve vecizeleri barındırır. Destan formunun yapısına uygun düen nasihatlerde mizahi unsurlardan da yararlanılır. Nasihat destanlarının en etkin özellii de muhataplarını bu yolla eitmeyi hedeflemesidir. Âık destanları yüzyıllarca toplumun haberciliini üstlenmi, ezgiyle desteklenmi ekil ve tür özellikleriyle günümüze taınmıtır. Destanlar yeni yurt tutulan Osmanlı corafyasında oluan kültürel deiim ve geliimin toplumsal dokuya yansıma sürecini yapısal ve ilevsel bakımdan anlaılmasında ve tahlilinde birinci derecede kaynaklardır. Destanlarda ilenen ne olursa olsun dorudan doruya insan ögesi üzerindeki etkilerine deinilir. Destanlar âıın yaadıı çadaki sosyal yapıyı belirlemek açısından önemlidir. Destanlarda toplumun sosyal - 235 -
yapısını, psikolojisini görebiliriz. Bu yönüyle destanlar sosyal tarihe kaynaklık ederler. Destanların arka planında dönemin sosyal, ekonomik çarpıklıkları, yozlaan deerler karısında farklı davranı biçimleri sergileyen kiiler vardır (Artun,2005:8). Türk sosyal hayatı içinde aıkların ilk dönemdeki temsilcileri yaygın olarak ozan baksı adıyla anılmaktadır. Bu kiiler toplumda kutsal görülmekte ve airliin dıında gelecekten haber verme, büyücülük, hekimlik vb. bir çok görev üstlenmektedirler. Ozanlıktan aıklıa geçi sürecinde de toplumun bu kiilere benzer bakı açısı devam etmitir. Özellikle Hak aıı sıfatında görüldüü üzere aık ve kutsallık ilikisi belirgin olarak öne çıkmaktadır. Âıklar da bu durumun farkındadırlar ve bunu kullanmaktadırlar. Halk iirinde, dier edebiyat dallarında olduu gibi bireysel konular aırlıkta olsa da âıklar, toplum içinde birer öncü, lider, yol gösterici olduklarının farkındadırlar. Bu yüzden de âıklar iirlerinde toplumumuzun geleneklerini, ahlakını, kültürel yapısını yücelterek bu deerleri pekitirmeyi salayacak yönde eserlerle halkın eitilmesine yardımcı olurlar (Akkaya,2010:98). Yaygın halk eitiminin önemli bir unsuru olan âıklar toplumun her kesiminde kendini gösterir. Özellikle kahvehaneler içersinde mekan tutan âıklar halkın da cazibe merkezini oluturur. Kiilerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalar karısında, bakaları tavır alırlar. Bu tavır, genellikle nasihat verme eklinde olur (Kaya,2000:267). Türk halk iiri içinde sosyal olaylar en çok destan türü içinde ilenmektedir. Sosyal hayatın hemen her alanıyla ilgili bir destan metni bulmak mümkündür. Destanlarda genel temalar yerine belli bir olay veya bazıları kalıplamı toplumu derinden etkileyen çeitli olaylar, hayat sahneleri, yankı uyandıran savalar, ayaklanmalar, kıtlık, deprem, yangın, salgın vd. gibi belli konular ilenir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren güldürücü, talama, tenkit, öüt ve hiciv ögelerinin hakim olduu destanlara da rastlanmıtır (Yeti 1994:202-205). Destanların istisnasız tamamının yerine getirdii yegane ilev halkın yaygın eitiminin salanmasıdır. Bu eitimin iki boyutundan söz edilebilir. Birincisi toplumda yerleik durumda olan bilgi ve inançların destanlar tarafından güncelletirilerek tekrar topluma döndürülmesidir. Âıklar geleneksel deerleri güncelletirerek tekrar edip güçlendirmeleri konusunda destanlarının dolayısıyla kendilerinin yaptıkları yaygın eitimin farkındadırlar (Çobanolu,2000:119). Halkın içinde yaayan toplumun nabzını tutan âık edebiyatına mensup airler destan türü dıında yazdıkları iirlerde de sosyal hadiseleri ilemilerdir. Fes Fes, Osmanlılar zamanında toplumumuzda bir müddet kullanılmı, bugün de bazı slam ülkelerinde kullanılmakta olan baa takılan bir kıyafet unsurudur. Fes, Osmanlı Devleti nde 19. yüzyılda erkekler için kabul edilmi kırmızı renkli bir balıktır. Püskülü vardır. slamiyet in yayılıı ile fes giyilen ilk memleket, fesin icat edildii memleket olan Fas tır. Osmanlı denizcileri çok eski tarihlerde de fes giymekteydiler. Dönemine göre çeitli kalıplarda fesler giyilmitir. Türkiye de 1925 yılında çıkarılan özel bir kanunla yasaklanan fesin bu ülkeye gelii II. Mahmud devrine rastlar. Yeniçeri Ocaı nın 1826 da kaldırılmasıyla onun yerine kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusunun kıyafetinden eitimine ve donanımına kadar her eyinin Batı tarzında olması istenmitir. Fes Türk kültür tarihinde önemli bir yere sahip olup arkılara, türkülere girmitir (Tezcan,1995:415-416). erafettin Turan, fesin Akdeniz ülkelerinde tanındıını ve giyildiini, Osmanlı da ise II. Mahmut tarafından kabul edilip askerlerin ve devlet görevlilerinin giymesinin zorunlu hale getirildiini belirtir (Turan,1994:207). Osmanlı toplumunda fesin devlet memurlarında zorunlu olması toplumda tepkilere sebep olmutur. Bazı ulema, halkı direnmeye tevik ettiler. Arnavutluk, Makedonya, Bosna, Badat hatta stanbul da ayaklanmalar olmutur. Fes artık reformun simgesiydi. Baı korumaktan baka hiçbir özellii olmadıı gibi dini bir nitelii de olmayan fes, slam ın, muhafazakârların ve yenilik karıtlarının sembolü haline gelmitir (Özdemir,2007:10). - 236 -
Osmanlı padiahı II. Mahmud devrinde fesin takılmasının zorunlu olması sonrasında toplumda fesin meruiyetiyle ilgili tartımalar yaanırken airler de tartımalara kayıtsız kalmamı yazdıkları iirlerle fes hakkındaki kanaatlerini ifade etmilerdir. Bu balamda 19. Asır halk airlerimizden Âık Dertli de fesi öven bir iir yazmıtır. Âık Dertli 19. yüzyıl, Âık iirinin en parlak iki yüzyılından birisidir. Bu dönemde gelenei temsil eden güçlü âıklar yetimi ve sayıca birçok iir örnei verilmitir. Osmanlı mparatorluu nun daılma dönemine paralel olarak airler iirlerinde sosyal, siyasî ve tarihî olaylara da önemli ölçüde yer vermilerdir. Fuat Köprülü, divan edebiyatı ile âık edebiyatının bu yüzyılda karılıklı olarak birbirlerini etkilediklerini, bu etkinin derecesinin arttıını; böylece asıl halk zevkinin zayıfladıını belirtmektedir. Bu yüzyılda âıklar çoalmı, büyük ehirlerde, özellikle stanbul da tekilatlanıp kahvehanelerde sanatlarını icra etmi ve üst düzey yöneticilerden destek görmülerdir. cra zemini olarak yazılı ortam da çokça kullanılmı, cönk ve mecmuaların sayısı artmıtır (Düzgün,2006:169-212). Bu dönemde padiahlar tarafından desteklenen, sarayda icrada bulunan ve maa alan âıklar bulunmaktadır. Bu âıklara âirân-ı hassâ (Toker,2014:169-185) adı verilmektedir. 19. Asır halk airlerinden Âık Dertli, Boluludur. Konya, Ankara, stanbul ve Mısır da bulunmutur. Hem aruz hem de hece ölçüsüyle iirler yazan Dertli, döneminin baarılı halk airlerindendir. Dini tasavvufi temalı iirlerin yanı sıra sosyal konularda hiciv ve mizah muhtevalı iirleriyle de tanınmıtır. Anadolu yu ehir ehir dolaan Dertli, Konya da üç yıl, Mısır da on yıl kalarak buralardaki airlerle temas kurmu, bilgi ve birikimini artırmıtır (Okay,1958:4). Dertli, meslekten yetien bir âık olup uzun seyahatlerde büyük sanat merkezlerinde tekkelerde edebi kültürünü gelitirmi, airlie pek yatkın olan karakteri bu gelimede önemli rol oynamıtır (Öztelli,1953:7). Divan iiri 19. yüzyılda artık büyük üstadlar yetitiremez hâle gelirken Dertlî nin, Semaî kahvelerinde yapılan bir muamma çözme yarımasında saladıı baarıyla hem ünü artmı, hem de II. Mahmut un gözüne girmitir. II. Mahmut un fes giyme zorunluluu kararını, klasik Türk iirinin etkisini belirgin biçimde sergiledii, fes redifli bir kaside ile övünce iyi bir memuriyet görevi verilmi (Yardımcı,2013:542), bu yüzden Çaa ayanlıı ile ödüllendirilmitir. Dertli nin bu tür bir iir yazması onun yenilikçi ve deiimci bir mizaca sahip oluuyla da ilikilendirilmektedir (Akman,2004:242). Âık Dertli nin Fes Redifli iiri Al renkler baheder ruhsâre-i hûbâna fes Benzemez mi âh-ı gülde gonca-i handâna fes Güzellerin yanaına al renkler baheden fes, gül dalında gülen bir goncaya benzemez mi? öyle örter bastırır perçemleri mahfûz için Hâil olmak maksadı manzûre-i dümâna fes Fes, (sevgilinin) perçemlerini, dümanın belalarından engelleyip korumak için örter, bastırır. Kudret-i Mevlâ ile günden güne öhretlenip Baların üstünde yer buldu gelip meydâna fes Fes, günden güne Mevla nın kudreti ile öhretlenerek meydana geldi, balar üstünde (öyle) yer buldu. Kurt ile anâmı gezdirdi berâber dünyâda Adl-i seyfi âyi etti milket-i Osmâne fes Fes, (bu) dünyada kurt ile koyunu birlikte gezdirerek, Osmanlı devletinin kılıcının adaletini (herkese) duyurdu. - 237 -
Kahr-ı a dâ kılmaa çekti süyûf-ı Haydar ı Anın için rengi âl oldu boyandı kana fes Fes, dümanı kahretmek için Haydar ın kılıçlarını çekti. Bundan dolayı rengi kırmızı oldu, (al) kana boyandı. Pâdiahlıktan murâd kânundur ancak âleme Hare dek yâd olmaya kânun yeter Sultân a fes Padiahlıktan amaç, aleme düzen ve nizam salamaktır. Fes, kanun olarak (bir) sultanın kıyamete kadar anılmasına yeter (artar). Nice serdengeçtiyi serden geçirdi tî ile Dalkılıçlar zümresin daldırdı hep ummâna fes Fes, sayısız serdengeçtiyi baından ederek, (nice) dalkılıçlar zümresini ummana daldırdı. Bâbânın baların soldurdu bâd-ı kahr ile Hân ü mânın öyle kıldı anların vîrâne fes Fes, kahır rüzgarıyla bahçıvanın balarını soldurdu. Onların evlerini barklarını virane kıldı. Bârekallah ho yaratmı Hak nazardan saklasın Âl-i Osmân devleti Sultân-ı Mahmûd Hân a fes (Baındaki fesiyle) Osmanlı devleti ailesinden Sultan Mahmut Han ı Allah ne ho yaratmı. Hak (onu) nazardan saklasın. Fes deil medhiyye-i festen murâdım Dertliyâ Bir vesîledir duâ-yı Hüsrev ü Hâkan a fes (Kutlu,1979:175). Ey Dertli! Fesi methetmekten muradım fes deildir. Fes, Hakana (Sultan Mahmud a) ve hüsreve (Hüsrev Paa ya) dua etmek için bir (sadece) vesiledir. Kahvehanelerde okunan fesi öven bu kaside halk arasında fes taraftarlarını çoaltmakta iyi bir propaganda olmutur (Öztelli,1953:4-5). Bu dönemde Dertli den baka airler de fesi öven iirler yazmıtır. Bu airlerden birisi de Dertli nin dostu Âık em î dir. Dokuz beyitten oluan iirin bir beytinde air, efendim diye hitap ettii Osmanlı sultanının yakında dümanlardan intikam alacaını ve Allah ın izniyle kızıl elma kavmi diye niteledii Türklere fes giydirdiini ifade etmektedir (Halıcı,1982:33). Sonuç Kültürü oluturan ve gelecek nesillere aktaran insandır. Her insan içinde bulunduu kültürden beslenir, etkilenir, kültürüne katkıda bulunur ve sonraki nesillere kültürünü taır. Milletleri birbirinden ayıran milli kültür deerleridir. Kültürü oluturan unsurlar tahlil edildiinde o millete ilgili kültürel keifler ortaya çıkacaktır. Türk milleti zengin bir kültüre sahiptir. Milletimizin duygu dünyasındaki derinlik ve zenginlik, içtenlikle sergilenen Türk halk iiri metinlerine belirgin olarak yansıtılmıtır. Cafer Özdemir in 17. -19. Yüzyılda Âık iirindeki Sosyal Hayat adlı doktora çalımasında ortaya koyduu sonuçlara göre Osmanlı nın son üç yüzyılında Âık tarzı halk iiri eklinde belirginleen halk iiri ile sosyo-kültürel hayat arasında güçlü bir ba olduu tespit edilmitir. Halk airlerinin kültürel deerleri yaadıkları topluma benimsetme, gelecek kuaklara aktarma ve çeitli katmanlar arasında (yönetici-halk/ehirli-köylü) iletiim/haberleme fonksiyonunu baarıyla gerçekletirdikleri belirlenmitir Osmanlı döneminde yaayan Anadolu Türklerinin belirli bir dönemine ait verimlerinin incelenmesiyle hem o toplumu özgünletiren ve dier milletlerden ayıran kültür kodları tespit edilmi hem de bu unsurların günümüzde varlıklarını devam ettirip ettirememeleri ile ilgili üzerinde düünülebilecek bir kazanım elde edilmitir. Neticede gelenee balı airlerin toplumsal hayatın nabzını tuttuu görülmütür (2011:504). Türk toplumunun tarihi süreci içinde yaadıı sosyal hadiseler edebi metinlerden yola çıkarılarak deerlendirilmelidir. Bu yaklaım hadiselerin daha detaylı yansımalarını elde etmek ve daha salıklı deerlendirmeler yapmak imkanını salayacaktır. Bu tarz metinleri - 238 -
deerlendirirken airin içinde bulunduu sosyal statü, dönemin idarecileri ile olan ilikileri edebiyat-iktidar ilikileri balamında deerlendirilmelidir. Bu bakı açısına uygun incelemeye örnek olarak gösterebileceimiz Tarihçi Halil nalcık ın hazırlamı olduu air ve Patron - Divan Edebiyatının Sosyolojik Yorumu adlı çalımada divan airi özelinde saray, iir ilikisi ve airlere hâmilik sistemi hakkında ilginç tespitlerde bulunulmutur (nalcık,2003:23). Osmanlının son dönemlerinde bata padiahlar olmak üzere yöneticiler, âıklardan bilinçli olarak yararlanmılar, bu airler aracılıı ile halkın nabzını tutmulardır. Özellikle II. Mahmud döneminde kendilerine maa balanan, sarayda icrada bulunan âıklar olduu bilinmektedir. Dertli nin fes redifli kasidesi örnekleminde görüldüü üzere iir, kiilerde estetik haz veren bir metin olmanın yanı sıra sosyal hadiseleri aydınlatan belge niteliini taımaktadır. Aynı sosyal hadise üzerine üretilen benzer metinlerin derlenmesi ve birlikte deerlendirilmesi dönemin çok yönlü olarak deerlendirmemize zemin hazırlayacaktır. Bu tür ilk elden üretilen metinlerin edebiyatçıların yanı sıra tarih, sosyoloji, felsefe, psikoloji vb. bilim insanları tarafından da incelenmesi ve ilgili disiplinlerinin bakı açısıyla yorumlaması Türk kültür dünyasını tanıma ve anlama adına daha nitelikli daha zengin sonuçlar elde edilmesini salayacaktır. KAYNAKÇA AKKAYA, Nevin (2010). Âık Tarzı iir Geleneinde Halk Eitimi, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eitim Fakültesi Dergisi, S.27. AKMAN, Eyüp (2004). Âık Dertli ve Sosyal çerikli iirleri Üzerinden Bir Tahlil Denemesi, Medeniyyet Dünyası Dergisi. ARTUN, Erman (2005). Destan Söyleme Geleneinde Zileli Âık Tâlibi'nin Yeri, http://turkoloji.cu.edu.tr ÇOBANOLU, Özkul (2000). Âık Tarzı Kültür Gelenei ve Destan Türü, Ankara: Akça Yayınları. DÜZGÜN, Dilaver (2006). Âık Edebiyatı, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı, Ankara: Grafiker Yayınları. GÜNAY, Umay (2009). Türk Kültürüne Eletiri, Ankara: Akça Yayınları. HALICI, Feyzi (1982). Âık em î Hayatı ve iirleri, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlıı Yayınları. NALCIK, Halil (2003). air ve Patron -Divan Edebiyatının Sosyolojik Yorumu, Ankara: Dou Batı Yayınları. KAYA, Doan (2000). Âık Edebiyatı Aratırmaları, stanbul: Kitabevi Yayınları. KOÇU, Resad Ekrem (1967). Türk Giyim, Kuam ve Süslenme Sözlüü, Ankara: Sümerbank Kültür Yayınları. KUTLU, emsettin (1979). air Dertli I, stanbul:tercüman 1001 Eser, Kervan Kitapçılık. YET, Kazım (1987). Âık Edebiyatında Destan, TDV slam Ansiklopedisi, stanbul: Diyanet Vakfı Yayınları. OUZ, M. Öcal (1992). Yozgatlı Halk airi Nâzî, Ankara:Feryal Matbaacılık. OKAY, Haim Nezihi (1958). Bolulu Dertli Divanı, stanbul: Maarif Kütüphanesi. ÖZCAN, Hüseyin (2010). Nasihat Destanlarının Eitimdeki Rolü, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, Vol. 1, No. 2. ÖZDEMR, Cafer (2011). 17-19. Yüzyıl Âık Tarzı Türk iirinde Sosyo-Kültürel Hayat, Ondokuzmayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Samsun: Yayımlanmamı Doktora Tezi. ÖZDEMR, Kamuran (2007). Cumhuriyet Döneminde apka Devrimi ve Tepkiler, Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskiehir: Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi. ÖZTELL, Cahit (1953). Dertli ve Seyrani, Ankara:Varlık Yayınları. TANPINAR, Ahmet Hamdi (2004). Be ehir, stanbul: Dergah Yayınları. TEZCAN, Hülya (2014). TDV slam Ansiklopedisi, Fes Maddesi, Cilt 12, stanbul:diyanet Vakfı Yayınları. TOKER, Hikmet (2014). âirân-ı Hâssa Çukurova Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, S.14)(1). TURAN, erafettin (1994). Türk Kültür Tarihi, stanbul: Bilgi Yayınevi. TÜRKMEN, Fikret (2005). Osmanlı Dönemindeki Önemli Olayların Âık iirindeki Akisleri, Türk Dünyası ncelemeleri Dergisi, C.5, S. 2. YARDIMCI, Mehmet (2013). Dertli Kolundaki Âıklarda Klasik Türk iirinin Etkileri, Ordu Üniversitesi, Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu Bildirileri, Ordu: Ordu Üniversitesi Yayınları. - 239 -