Kişilik, Kültür ve Bireyin Sosyalleşmesi 3. Prof. Dr. Turgut GÖKSU



Benzer belgeler
REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Yaşam Boyu Sosyalleşme

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar

Psikanaliz Sigmund Freud

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

Doç. Dr. Tülin ŞENER

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

Kişilerarası İlişkiler

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Kişilik Gelişimi. S.Freud E.Erikson

KİŞİLER ARASI İLİŞKİLER ve İLETİŞİM. Feriha GÜNAY Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

Yapılandırmacı Yaklaşım

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 ERGENLİK

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı :KiĢilik ve Ölçülmesi ÇalıĢma Yaprağı : 16.

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Bedia Albay 7-20 Yaş Arası Bireylerin Fiziksel, Bilişsel, Kişisel ve Ahlaki Gelişimleri

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

TREYT KURAMLARI. (Ayırıcı özellikler ya da kişilik çizgileri) Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

a) Bebeklik dönemi b) Çocukluk dönemi c) Okul çağı dönemi d) Ergenlik dönemi e) Yetişkinlik dönemi f) Yaşlılık dönemi

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders kurulu Hafta/ 73 saat

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

TOPLUMSAL CİNSİYET - 2 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

kavramının inşa edilmesi

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

Okul Dönemi Çocuklarda

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme. Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35)

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

Kişinin kendi kendisi ile ve çevresi ile sürekli bir denge ve uyum içinde olmasıdır.

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

Yönetici adayı: Olayları, hayatı etkin mi?, verimli mi?, daha iyisi nasıl olur? diye değerlendiren kişi

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

Çevresel etkileşime göre;

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III

Tüketici Davranışlarını Etkileyen Faktörler

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram;

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

GELİŞİM KURAMCILARI ÜÇ BÜYÜKLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF PSİKOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 6. Hafta: Rasyonalizm Sorunu II: Freud ve Kapitalizm Sorunu-I: Polanyi

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Eğitim bilimlerinde birbiri ile karışan kavramlar.

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Bahar Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

Psikomotor Gelişim ve Oyun

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Kişilik Psikolojisi (PSY 401) Ders Detayları

ZEÖ/İEÖ217 ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖZEL EĞİTİM 1. ÜNİTE: EÇÖZE YE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR. 2. MODÜL: EÇÖZE: Kuramsal Temeller

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

Transkript:

Kişilik, Kültür ve Bireyin Sosyalleşmesi 3 Prof. Dr. Turgut GÖKSU

KiĢilik (Personality, ġahsiyet) Birey (kişi), sadece çeşitli biyolojik ve ruhsal parçaların bir araya toplanmasından oluşan bir varlık değil, bu parçaların karşılıklı bir uyum içinde işlemesinden oluşan bir bütündür. Turgut Göksu 2

Bazı Kişilik Tanımları Bir kimseyi başkalarından ayıran ve onu kendisi yapan, duygu, düşünce, inanç gibi özelliklerinin bir bütünlük içinde süreklilik göstermesine kişilik denir. İnsanın duygu, tutum ve davranışlarının örgütlenmiş, kalıplaşmış, alışkanlık haline gelmiş şekline kişilik denir. Bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici, tutarlı ve yapılaşmış ilişkiler biçimine kişilik denir. İçinde bulunduğu tüm çevreyle ilişkisinde bireyin kendine özgü, tutarlı, sürekli davranış örüntüsü (Cüceloğlu, 1993:582) Turgut Göksu 3

Kişilik Tanımlarındaki Ortak Yönler Bireyin kişiliği kendine özgü, ayırt edici (distinctive) özelliklere sahip olmalıdır. Tutarlı (consistentency) olmalı (benzer durumlarda benzer davranışlar sergilemesi) Yapılaşmış (structured) olmalı (yaratılış ve yaşayış özelliklerinin dinamik bir organizasyon olması). Kişilik çok sayıda birimden oluşmakta ve bu birimler arasında kuvvetli bağlar bulunmaktadır. Bu organizasyon ne kadar düzenliyse kişilik de o kadar düzenli olur. Parçalardan birinin fonksiyonunu yapıya ters yönde sürdürmesi kişilik bozukluklarına götürür. Turgut Göksu 4

İnsan kişiliğinin kendi ve başkaları açısından olmak üzere iki yönü vardır. Kişiliğin birinci yönü bir anlamda onun benlik bilincini oluşturmaktadır. Benlik bilinci (self-concept) kendimizle ilgili bütün düşünceler, algılamalar, duygular ve değerlendirmelerin tümünün etkileşiminden doğan sonuç algı dır (Cüceloğlu, 1993:578). Turgut Göksu 5

Kimlik kişinin kendini nasıl gördüğü yani kendini tanımlamasıdır. Ġmaj (imge) ise başkasının kişiyi nasıl gördüğü yani onu tanımlamasıdır Turgut Göksu 6

Huy (Mizaç) İnsanın yaratılış ve ruh özelliklerinin bütünü, tabiat. Huyun doğuştan geldiğine ve sonradan değişmediğine inanılır. Turgut Göksu 7

Karakter (Seciye) Bir ahlakî terim olarak; bir kimsenin toplumun sosyal değerlerine uyup uymadığını belirtmek için kullanılır. Eğer uyuyorsa karakterli, yoksa karaktersiz, ahlaksız denir. Karakter, bir nesneyi diğerlerinden ayırt eden özellikler olarak bilinir. Ateşin karakteri yağı eritmesi, yumurtayı ise sertleştirmesidir. Suyun karakteri ise 0 C de donması ve 100 C de kaynamasıdır. Psikolojide; bir kişinin kendisine özgü inançlarla, düģünüģünü ve davranıģını belirtmek için kullanılır. Karakterin belirmesi düşünce ve davranış arasında uygunluğun olmasına bağlıdır. Bu iyi ya da kötü olabilir. Söz ile sazın birbirine uymasıdır. Düşüncenin davranışa uyması koşuluyla kişi yalancı da olabilir, dürüst de. Her ikisi de bir karakterdir. Turgut Göksu 8

Karakter, çok çeşitli davranışlardan toplumun kültür değerlerine göre iyi veya kötü, doğru veya yanlış olanların bir kişi tarafından sürekli olarak yapılmasıdır. Böyle olunca dürüstlük de dalkavukluk da birer karakter özelliğidir. Karakter kişiliğin çevrenin değer yargısıyla oluşup gelişen yanıdır. Turgut Göksu 9

Kişiliğin Oluşumunda Rol Oynayan Faktörler: Biyolojik etkenler, genler, ihtiyaçlar, dürtüler ve güdüler. Psikolojik, duygusal-ruhsal etkenler. Sosyo-kültürel etkenler (inançlar, değerler, roller vs). Eğitim, öğretim ve deneyim. Fiziksel etkenler. Turgut Göksu 10

KiĢiliğin Ölçülmesi 1. Vaka Tarihçesi 2. Görüşme ve Gözlem 3. İlgi (kağıt-kalem) testleri 4. Kişilik Anketleri: 566 cümleden oluşan bir test 5. Projektif testler: Kişiler genelde kendilerini açıklamaktan çekinirler. Rorschach (mürekkep lekesi) TAT dır (Thematik Apperception Test) (resim yorumlama testi). Turgut Göksu 11

Rorschach Testi Örnekleri Rorschach Turgut Göksu 12

Kişilik Kuramları 1.Özellikler Kuramı 2.Psikodinamik Kuramlar 3.Öğrenme Kuramları Turgut Göksu 13

A. Özellik Kuramı: Kişilik doğuştan gelen özelliklerin bir sentezidir. Bu özellikler bilinirse bireyin kişiliği bilinmiş olur. Beden yapısına göre kişilik tipleri belirlemeye çalışmışlardır (Lombroso, Hippokrat, Kretschmer, İbrahim Hakkı gibi). Kretschmer e göre kişilikler beden yapılarına göre dört grupta toplanabilir. Piknik tiptekiler; orta boylu, şişman, yuvarlak ve yumuşak kaslı kimselerdir. Bunlar arkadaş canlısı, dışa dönük, aktif, neşeli ve sempatik kimselerdir. Astenik tiptekiler ise ince, uzun boylu olup sakin, utangaç, içe dönük, çekingen, inatçı ve soğukkanlıdırlar. Yalnızlıktan hoşlanan insanlardır. Atletik tipe geniş omuzlu, güçlü, kalın kemikli kimseler girer. Özellikleri astenik tip gibidir. Displastik tip ise bu üç gruba girmeyenler için kullanılır. Sheldon: endomorf, ektomorf ve mezomorf beden yapıları (Cüceloğlu, 1993:417). Turgut Göksu 14

B. Psikodinamik Kuramlar: Bilinçli Kurucusu Sigmund Freud. Kişilik 3 dinamik yapıdan oluşur: İd, arzu ve istekleri belirler; isteklerle çevre arasındaki dengeyi ego sağlar; düşünme gibi etkinlikleri de ego gerçekleştirir. Süper ego ise toplumsal değerlerden oluşur. Bu üçünün işlemesini sağlayan enerji ise libido dur. Süper ego Ego id Bilinç önces Bilinç altı Turgut Göksu 15

B. Psikodinamik Kuramlar: Bilinçli İd kişiliğin ilkel bölümüdür ve güdülerden kaynaklanan enerjiyle doludur. Zevk ilkesi egemendir. Dürtülerden en baskını cinsellik ve saldırganlıktır. Arzu ve isteklerin hemen anında yerine getirilmesini ister. Süper ego Ego id Bilinç altı Turgut Göksu 16

B. Psikodinamik Kuramlar: Süper ego ise id in isteklerine hiç bir yerde hiç bir zaman hiç bir şekilde diye karşı koyar. Toplumun değer yargılarından oluşur. Süper ego (üst ben) vicdan ve ego ideali ni kapsar. Ego ideali insanın nasıl bir kimse olmak istediğidir. Süper ego Ego id Bilinçli Bilinç altı Turgut Göksu 17

B. Psikodinamik Kuramlar: Ego ise kişiliğin çevre ile oluşan bilinçli yanıdır ve nerede, ne zaman, ne şekilde davranılması gerektiğine karar verir. İd ve süper egonun çatışmasına çözüm bulmaya çalışır. Ego ya iki efendinin isteğini yerine getirmeye ve dengelemeye çalışan uşaktır. denir. Gerçek ilkesine göre çalışır. id nefis, süper ego vicdan ve ego da düşünce olarak adlandırılmaktadır. Süper ego Ego id Bilinçli Bilinç altı Turgut Göksu 18

B. Psikodinamik Kuramlar: Bilinçli Kişilik bu çatışmalara göre oluşur. Birinin diğerinden biraz baskın olması farklı kişilik oluşturur. Freud a göre ruh hastalıklarının çoğu cinsel duyguların bilinç altına itilmesinden kaynaklanır. Kişilik tipleri, ruhsal-cinsel gelişmenin çeşitli dönemlerindeki takıntı ve saplantılardan oluşur. Süper ego Ego id Bilinç altı Turgut Göksu 19

Freud un kuramına eleştiriler: Cinsellik aşırı şekilde vurgulanmıştır. Kavramları hep kuramsaldır ve deneysel yöntem uygulanamaz. Akıl hastalarının gözlemlerine dayanan bir kuramdır ve dolayısıyla sağlıklı kişilere uygulanamaz. Her şeyi açıklayabilen ve gücü sınırsız olan bir kuramdır. Dolayısıyla bilimsel olarak böyle her şeyi açıklayan bir kuram olamaz. Turgut Göksu 20

C. Öğrenme Kuramı Psikodinamik kuramların her türlü deneye kapalı görüşlerine karşı çıkılır. İnsanların davranışlarının nedeni, geçmiş hayat deneyimleridir. Her şey öğrenme süreci içerisinde elde edilmektedir. İnsan saldırganlığı ya da uysallığı sayesinde istediğini elde etmişse yeni isteklerinin gerçekleştirilmesi için aynı yolu izleyecektir. Öğrenmede ödüllendirme ve cezalandırma önemlidir. İnsanlar ödüllendirilen davranışlarını tekrar edip cezalandırılanlardan kaçınacaklardır. Ödül ve cezada kendilerinin bizzat deneyim geçirmeleri gerekmez. Akıllarını kullanarak, başkalarının deneyimlerini kullanarak ödül ve cezaları değerlendirebilirler. Turgut Göksu 21

Bireyin SosyalleĢmesi ve Ahlaki GeliĢim Kuramları 1.Cezalandırma Türünün Ahlaki GeliĢime Etkisi ceza fiziksel psikolojik Zayıf vicdan gelişimi (yetersiz iç kontrol) Turgut Göksu 22

Fizikî Ceza Çocuk yaramazlık yapınca dayak yiyorsa yaptığının karşılığını ödemiş demektir. Dolayısıyla yaptığının kötü sonuçlarını düşünmek zorunda kalmayacaktır. Bunun yanında canı yanan çocuk kendi canını acıtana (anne veya babasına) karşı kızmaya başlar. Kendisini suçlu görmez, döveni suçlar. Ayrıca anne ve babasının bu davranışını taklit ederek kızınca o da bir başkasını (gücünün yettiğini) döver. Sonuçta çocuğa verilen fiziksel ceza ona vicdanlı olmayı değil saldırgan olmayı öğretmektedir. dayak Cezamı çektim Dövene kızgınlık Döveni suçlama Döveni taklit Turgut Göksu 23

Psikolojik Ceza Psikolojik ceza Sevgiyi esirgeme Fizikî ceza gibi Delil göstererek inandırma Empati kurma (Vicdan gelişimi) Turgut Göksu 24

Freud un Ahlak GeliĢimine YaklaĢımı Ahlak ve kişilik gelişimi duygusal-güdüsel bir süreçtir. Toplumsal kurallar süper-ego sayesinde kişiliğin bir parçası haline gelir. Böylece, insan, dışarıdan kimse kendisini gözlemese bile, yalnız başına kalsa dahi, kendi kendisinin gözcüsü olur ve bulunduğu toplumun ahlak kurallarına uyar. Kişiliğin sağlıklı gelişebilmesi için güçlü ve gerçekçi bir ego gerekmektedir. Ego, id in aşırı istekleriyle süper egonun bazen çok aşırıya kaçan yasaklamaları arasında iyi bir denge kurmalıdır. Denge bozulursa psikolojik denge de bozulur. İd ağır basarsa kontrolsüz, taşkın davranışlar; süper ego ağır basarsa suçluluk duygusu oluşur. Turgut Göksu 25

KiĢilik ġu Devrelerden Geçerek OluĢur: Oral dönem: Çocuğun dış dünyayla iletişimi ağızla kurduğu devre. 0-2 yaş arası. Anal dönem: Anal uyarılmadan zevk alma. Tuvalet eğitimi, idrar tutma vs. 2-4 yaş arası. Fallik dönem: Cinsiyetin farkında olma, karşı cinsi tanıma, cinsel organına dokunmaktan zevk alma. 4-5 yaş. Gizil dönem: Çocuğun cinsel dürtüsü gizlidir ve çocuk cinsel konulardan hoşlanmaz. 5-12, 13 yaş (ilk-orta okul çağı). Genital dönem: Çocuk cinsel organları ve duyguları arasında bağ kurar. Karşıt cinsler arasında romantik ilişkilerin doğduğu zaman. Ergenlikle başlar yetişkinlikle devam eder. Turgut Göksu 26

Freud a göre, ahlak gelişimi açısından en önemli devre 3-4 yaşa rastlayan odipal devre ile bunun sonuçlanmasıdır (5.yaş). Odipus kompleksi görüşü bugünün araştırmacılarınca kabul edilmemektedir. Bugünkü psikanalitik görüş daha çok ego üzerinde durmaktadır. Freud un 6. yaştaki ahlaki gelişimin durması görüşüne de karşı çıkılarak ahlaki gelişimin bu yaştan sonra da devam ettiği savunulmuştur. Turgut Göksu 27

Jean Piaget nin Ahlak GeliĢimine BiliĢsel YaklaĢımı Ahlak gelişimi kural, kanun ve daha yüksek ilkelerin öğrenilmesini içeren bilişsel bir süreçtir. Çocuklar üzerindeki gözlemlerinden şu sonuçlara varmıştır: Farklı yaşlardaki çocuklar düşünce ve problem çözmede niteliksel farklılıklar göstermektedir. Tüm çocuklar, kültürel ve sosyal farklılıklara rağmen evrensellik gösteren belli bir prosedürden geçerek bilişsel gelişmesini tamamlar. Her yeni devrede önceki devrelerin sentezi yapılarak daha etkili ve ussal bir şekilde problemlere çözüm aranır. Çocuklar zihinsel gelişmede somuttan soyuta doğru bir ilerleme gösterirler. Turgut Göksu 28

Kültür-KiĢilik ĠliĢkilerine Kuramsal YaklaĢımlar 1. Kültür KiĢiliğin Belirleyicisidir 2. Psikolojik Determinizm (Kültürü KiĢilik Belirler) 3. KiĢilik Kültürdür 4. KiĢilik Ara DeğiĢkendir 5. Ġki Sistem Turgut Göksu 29

1. Kültür KiĢiliğin Belirleyicisidir Kuramı Bazı sosyologlar ve antropologlar bir toplum içinde bireyler psikolojik benzerlikler gösterseler bile bu o toplumdaki ortak bir kişilikten değil, o toplumdaki çeşitli sosyal (kurumsal, kültürel, çevresel) benzerliklerden dolayı olmaktadır, demektedirler. White, Hart, Goffman, Young gibi. Tipik kişilik, ortak kişilik, milli karakter gibi kavramlar bunlara göre geçersizdir. İnsanlar aynı sosyal nizamın (düzenin) etkisinde oldukları için benzer karakter özellikleri sergileyeceklerdir. Buna göre aynı kanuna uyma, aynı dili konuşma, aile düzeninin aynılığı, vb sosyal kurumlar insanların aynı kişiliğe sahip olmalarına sebep olur. Yani her topluma has prototipler yoktur, kültürle oluşan ortak davranışlar vardır. Turgut Göksu 30

2. Psikolojik Determinizm GörüĢü (Kültürü KiĢilik Belirler) Temelinde Freud un psikanalitik görüşü yatar. Bu kurama göre, kişisel faktörler, kültürel-sosyal davranışın bağımsız nedenleridir. Buna göre bir toplumdaki politik, ekonomik ve sosyal durumu (sanat, din, kültür, inanç ile birlikte), o toplumdaki bireylerin kişilik özellikleri belirler. Bu görüşte akılcı davranışlardan ziyade duygusal davranışlar, bilinçaltı güdülenmeler ve güdüsel çatışmalar üzerinde durulmaktadır. Soyut ve somut kültürel eserler bu bastırma ve çatışmaların hayal gücünü etkilemesi sonucu oluşmaktadır. Örn, resim ve heykel cinsellik içgüdüsünün, spor ise saldırganlık içgüdüsünün yücelmesi sonucu oluşmuştur. Psikolojik determinizm (gerekircilik) görüşüne bir örnek olarak McClelland ın baģarı güdüsü çalışmaları verilebilir. Turgut Göksu 31

3. KiĢilik Kültürdür Kuramı Kişilik kültürlerin bir parçasıdır ve onları yansıtır. Bu görüşü savunanlar kültürle kişiliğin aynı yapı içinde ortaya çıktığını ve aynı olduğunu belirtmişlerdir. Bu görüşe getirilen eleştiriler: Bu görüş kültürel iç tutarlılığı abartmakta ve denenmeye müsait görülmemektedir. Dolayısıyla bilimselliği şüphelidir. Kişilik=kültürdür denince kültüre uymayan kişilik tipi görülmemesi gerekir. Ancak pratikte kültüre uymayan kişilik tipleri mevcuttur. Sebeplerle sonuçlar karışmıştır. Mesela, sanat ve çocuk yetiştirme metotları hem kültürü oluşturan etkenler, hem de ondan etkilenenler olarak lanse edilmiştir. Turgut Göksu 32

4. KiĢilik Ara DeğiĢkendir GörüĢü Psikanalist Kardiner ve antropolog Linton da bu görüşü görüyoruz. Buna göre temel kişilik, kültürün birincil kurumları (sosyo-ekonomik yapı ve çocuk yetiştirme yolları) ile kültürün ikincil kurumları (din, sanat, vs) arasında bir konuma sahiptir. Yani kişilik kültürün hem sebebi hem de sonucudur. Whiting & Child ın araştırması ile 6 kültür araştırması buna benzer bir yaklaşımla ele alınmıştır. Turgut Göksu 33

5. Ġki Sistem Kuramı Kuramın kaynağı Inkeles ve Levinson dır. Bir toplumdaki en sık görülen tipik kiģilik üzerinde durmuşlardır. İstatistikteki mod dan yararlanmışlardır. Kişilik ve sosyo-kültürel kurumlar birbiriyle ilişkili ancak ayrı iki sistemdir ve bireyin davranışı hem kişilik sistemi hem de sosyo-kültürel sistem tarafından etkilenmektedir. Bu etkinin doğrultusunu psikolojik ihtiyaçlar ve sosyal rol beklentileri belirlemektedir. Kişilik sistemi Sosyo-kültürel sistem Davranış Turgut Göksu 34

Bireyin davranışının, psikolojik ihtiyaçları ve sosyal rol beklentilerini aynı anda yansıtması (gerçekleştirmesi) durumunda bu iki sistem arasında fonksiyonel bir uyum vardır demektir. Yani bu durumda birey sosyal normlara uymakla aynı zamanda psikolojik bir tatmin de sağlamaktadır. Fromm, toplumun bu ihtiyaçlarını ve rol beklentilerini üyelerinin karakter özellikleri haline getirerek bireylerin zaten yapmaları gereken şeyleri yapmak istemeye başladıklarını ileri sürmüştür. Fromm buna sosyal karakter demektedir. Çalışmak ve başarmaktan zevk almak gibi. Turgut Göksu 35

Kişi-toplum uyumu zamanla bozulabilir. Inkeles ve Levinson toplumkişi ilişkileri bakımından dört farklı uyum olasılığı belirlemişlerdir. Turgut Göksu 36

a- Ġdeal Uyum: Sabit bir sosyal sistemde toplumdaki önemli makamlarla ilgili rol beklentileri ile, o makamları işgal edip o rolleri oynayan insanların kişilik yapıları arasında tam bir uyum söz konusudur. Fromm un sosyal karakter kavramı gibi. Bu ideal uyuma az rastlanır. Eski Çin aile ve kişilik yapısı gibi. Turgut Göksu 37

b- YerleĢik olmayan uyum: Toplumda sabit bir sosyal sistem olmakla birlikte bu sistemi değiştirmeye hatta devrim yapmaya meyilli potansiyel bir güç mevcuttur. Dolayısıyla toplumdaki rol beklentileri ile modal kiģilik arasında bir uyum olsa bile bireyler bazı huzursuzluklar duyar. 2. Dünya Savaşı öncesi Almanya buna örnek gösterilmektedir. Hitler, otoriteye gözü kapalı itaate hazır Alman kişilik yapısının toplumsal patlamaya hazır durumunu iyi değerlendirmiştir. Fromm ise yine aynı örneği (Hitler in yükselişini) bireyin kapitalizmde özgürlükten kaçma sı gözlemiyle açıklamıştır. Bireyin aşırı özgürlüğü onu yalnızlığa itmekte ve birey yeniden güven kazanabilmek ve kimlik bulabilmek için otoriter grup üyeliklerine girmektedir. Turgut Göksu 38

c- Kurumsal değiģiklik sonucu oluģan uyumsuzluk: Toplumda öyle köklü kurumsal değişmeler olur ki toplumda yerleşik ve kendi içinde tutarlı kişilik tipleri yeni kurumsal rol ve beklentilere cevap vermede zorlanırlar. Bu durum özellikle devrimlerden sonraki toplumlarda rastlanır. Inkeles ve Levinson Rus devrimini örnek verirler. Buna Cumhuriyetin kurulması aşamasındaki değişimleri de örnek verebiliriz. Turgut Göksu 39

d- Karakter nedeniyle ortaya çıkan uyumsuzluk: Bu durum bir önceki gibi kurumsal düzenle tipik kişiliğin uyuşamaması durumudur. Ancak burada kurum sabit olmasına karşın uyum sağlayamayan kişidir. Kırdan kente göçüp fabrika ortamına uyum sağlayamama gibi. Turgut Göksu 40

SOSYAL DEĞĠġMEDE PSĠKOLOJĠK KURAMLAR Mc Clelland ın baģarı güdüsü kuramı (bk. Psikolojik Determinizm Kuramı). Buna göre bireylerdeki başarı güdüsünün yüksekliği o toplumun başarısını da beraberinde getirmektedir. Bu kişilerin fazlalığı toplumu o ölçüde modernleşmeye açık kılmaktadır. Lerner ise empati kavramını kullanıyor. Bir toplumda empatik kişiler çoksa bu insanlar açık ve esnek olduklarından dolayı değişime ve gelişime daha yatkın olmakta toplum da daha çabuk değişip gelişmektedir. Hagen tarafından ileri sürülen yaratıcı ve yetkeci (otoriter) kiģilik kuramı. Hagen yaratıcı kişiliğin otoriter (yetkeci) kişilikten daha ziyade gelişmeye meyilli olduğunu savunmuştur. Ancak fikirleri görgül verilere dayanmaz, tamamen kuramsaldır. Turgut Göksu 41