TORAKS TOMOGRAFİ DEĞERLENDİRMESİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ DÖNEM 5 BT, X ışınlarının doku tarafından tutulması fizik ilkesine dayanan kesitsel bir görüntüleme yöntemidir X ışınlarının doku tarafından tutulması, dokuyu oluşturan maddelerin atom numaralarına bağlıdır Atomların elektron bulutlarıyla etkileşen X ışınları, enerji düzeylerine bağlı olarak yok olur, sapar ya da bir değişikliğe uğramadan yoluna devam eder Bu etkileşim sonucu, başlangıçta gönderilen X ışını demetindeki zayıflama, görüntülemeyi sağlar
BT donanımı, basitçe hasta masasının içinde hareket ettiği bir açıklığın çevresinde karşılıklı olarak konumlandırılmış bir X ışını tüpü ve hastayı geçerek kendisine ulaşan X ışınlarını saptayan dedektör sisteminden oluşur
Çekim boyunca X ışını tüpü hasta çevresinde sürekli bir dönüş hareketi gerçekleştirir Hounsfield unit (HU); BT nin mucidinin adıyla anılan bu değer, her bir piksele karşılık gelen atenüasyon değerinin sayısal ifadesidir HU skalasında suyun yarattığı atenüasyon sıfır kabul edilerek diğer yapılara buna göre değerler atanmıştır + 1000 ile -1000 arasında değişen bu değerler içerisinde örneğin, -100 HU yağ dokusuna, -1000 HU havaya, +40 HU yumuşak dokuya karşılık gelir.
Radyasyon dozu X ışınlarından dolayı çekim sırasında hastalar iyonizan radyasyona maruz kalınmakta Karsinogenez ve genetik etki ortaya çıkma olasılığı Effective radiation dose of PA film is 15mSV(Sievert) One convention CT=50 PA HRCT=5-10 PA film TORAKS BT ENDİKASYONLARI Akciğer grafilerinde saptanan veya klinik olarak şüphelenilen göğüs hastalıklarının Malignitelerinin saptanması, evrelendirilmesi, metastazların araştırılması, Ekstratorasik hastalıkların toraks tutulumunun araştırılması, Toraksın doğumsal ya da edinsel; anomalilerin araştırılması, Akciğer parankimi ve hava yolu hastalıklarının değerlendirilmesi, Travmanın Postoperatif hastalıkların ve cerrahi komplikasyonların araştırılması, BT eşliğinde gerçekleştirilen girişimsel işlemler, Göğüs duvarının değerlendirilmesi, Plevra hastalıklarının değerlendirilmesi, Radyoterapi planlanması.
YRBT 1 mm kesit kalınlığıyla görüntü alıp 10 mm kesit aralığı (boşluk) vererek ve her nefeste kesit alarak çekilen bir yöntemdir YRBT nin başlıca endikasyonları Direkt grafisi normal veya normale yakın olan difüz akciğer hastalığının saptanması Ayırıcı tanı listesini daraltmak veya bazen spesifik tanı koymak için Hemoptizili hastada etyolojiyi saptamak için Akciğer biyopsisinin yeri ve tipini saptamada Akciğer hacim azaltma operasyonu düşünülen olgularda amfizemin dağılım ve yaygınlığını saptamada Fibrozis ile sonuçlanabilecek hastalıklarda reversibiliteyi saptamak ve izlemek
YRBT Bazı hastalıkları genelde biyopsi yapmaya gerek kalmadan tanımak mümkün olabilir: Akciğer fibrozisi Sarkoidoz Lenfanjitik metastaz Amfizem Bronşektazi PCP(pneumocystis carinii pnömonisi) Silikozis Spiral/Multislice BT Tek dedektörlü veya çok dedektörlü Her ikisinde de tüm toraks hiç boşluk bırakmadan tek bir nefes tutma süresinde taranmakta Çok dedektörlü BT ile bu süre en az dört-sekiz kat azalmakta Çok ince kesitler almak mümkün olup aksiyel görüntülere ilave koronal ve sagital kesitler yeniden oluşturma tekniği ile elde edilebilir
Çok dedektörlü BT Üç boyutlu görüntüleme yapılabilir Anatominin daha iyi anlaşılması Pulmoner arterler, trakea ve bronş sistemi, değişik varyasyonlar, anomaliler ve patolojiler Sanal bronkoskopi olanağı Kontrast madde kullanımı Kalp boşluklarını ve damarları boyar Damarlarla lenf nodlarının birbirinden ayırt edilmesini sağlar Akciğerde parankimal metastaz taramasında kontrast madde kullanılmasına gerek yok Akciğer kanseri, mediastinal kitle veya LAP, vaskülit vb. araştırılıyor ise kontrast kullanmak gerekir Ancak allerji öyküsü veya yüksek kreatinin seviyesi mevcut ise kontrast madde kullanılmamalı
Toraks Anjiyo BT Yoğun ve hızlı olarak kontrast madde verilerek daha ince kesitler Kesit kalınlığı 1-3 mm Otomatik enjektör olması şarttır Manuel olarak yapmak güçtür Çekim endikasyonları: Pulmoner emboli Toraks Anjiyo BT Santral akciğer kanseri evrelemesi Vaskülitler, aorta ve pulmoner arterin diğer akkiz ve doğumsal patolojileri Damarsal lezyonlarda ya da damar invazyonu düşünülen tüm lezyonlarda anjiyo BT
Dinamik BT PET olmayan yerlerde kullanılması gereken bir yöntemdir Lokalizasyonu bilinen nodül kontrastsız kesitler ile ince tarama yapılır Sonra kontrast verilip 1., 2., 3. ve 4. dakikalarda tekrar aynı bölge taranıp nodül dansitesi ölçülür Nodülün kontrastlı kontrastsız sayı değeri farkı 15 ve üzeri ise lezyonun malign olasılığı, 15 ve altında artış veya hiç artış olmaması benign olasığı PET-BT Kafa kaidesinden pubik kemik kaudaline kadar önce BT ile daha sonra PET ile tarama yapılmakta BT çekimi sırasında IV kontrast madde, PET çekimi öncesinde de Fluorodeoxyglucose (FDG) verilmektedir Malign kitle veya LAP lar hipermetabolik özellik gösterirler Maximum standardized uptake value (SUVmax) değeri 4 olan hastalarda malignite düşünülmelidir Elde edilen görüntüler BT, PET ve her ikisinin füzyonu şeklinde olmaktadır
PET-BT Kafa kaidesinden pubik kemik kaudaline kadar önce BT ile daha sonra PET ile tarama yapılmakta BT çekimi sırasında IV kontrast madde, PET çekimi öncesinde de Fluorodeoxyglucose (FDG) verilmektedir Malign kitle veya LAP lar hipermetabolik özellik gösterirler Maximum standardized uptake value (SUVmax) değeri 4 olan hastalarda malignite düşünülmelidir Elde edilen görüntüler BT, PET ve her ikisinin füzyonu şeklinde olmaktadır PET-BT ENDİKASYONLARI Toraks sisteminde en önemli endikasyonu akciğer kanserinde evrelemedir Soliter pulmoner nodül veya kitlelerin benignmalign ayrımında Akciğer kanserinde mediastenin değerlendir Uzak metastazların saptanmasında Tümörün tedaviye yanıtı Rekürren tümör, skar dokusu veya reaktif doku ayırımında
BT PATERNLERİ Alveoler Patern İnterstisyel Patern Nodüler Patern Miliyer Patern Mozaik Patern Tomurcuklanan Ağaç (Tree in Bud) Paterni Kaldırım Taşı Manzarası Paterni Kistik Patern Alveoler Patern Terminal bronşiyolün distali asinus püy, kan, su, tümör veya protein ile dolması En önemli özelliği hava bronkogramıdır Pnömoni, travma, pulmoner ödem, lenfoma, bronkoalveoler karsinom, ARDS gibi hastalıklarda görülebilir
Hava Bronkogramı Havanın oluşturduğu negatif kontrast etkisi nedeniyle geri plandaki opak havalanmayan-konsolide akciğer içinde hava dolu bronşların dallanan tübüler yapılar Tipik olarak pnömoni ve diğer benign pulmoner konsolidasyonlarda Ödem, alveoler kanama, sarkoidoz, parankimal fibrozis gibi benign Bronşiyoloalveoler karsinom, lenfoma gibi malign Hava bronkogramı varlığı, proksimal hava yollarının açık olduğunu, hastalığın parankime ait olduğunu düşündürmelidir Konsolidasyon Alveollerdeki havanın yerini hücre, pü ve sıvının alması sonucu BT de akciğer parankim dansitesinde homojen difüz artış ortaya çıkar İnterstisyel işaretler, damar ve bronş duvarları ayırt edilemez Bu tabloya hava bronkogramı eşlik edebilir ya da etmeyebilir Tipik örneği bakteriyel lober pnömonilerdir fakat ARDS den lenfomaya kadar pek çok farklı hastalık
Buzlu Cam Görünümü Akciğer parankim dansitesindeki artış Konsolidasyondan daha az olup, damar ve bronş duvarları hala seçilebilmekte Normal akciğere buzlu camın ardından bakılıyormuş gibi parankim görünümü üzerinde sis/bulut varmışçasına görüntüde bulanıklaşma söz konusudur PRİMER LOBÜL Son respiratuar bronşiolden sonraki bölümdür Bir seri alveoler kanal, alveoler keseler ve alveol ile birlikte bunların kan damarlarını ve sinirlerini içerir
PRİMER LOBÜL Son respiratuar bronşiolden sonraki bölümdür Bir seri alveoler kanal, alveoler keseler ve alveol ile birlikte bunların kan damarlarını ve sinirlerini içerir SEKONDER LOBÜL Ac parankiminin bağ dokusu ile çevrili en küçük birimidir 1-2.5 cm çapındadır 30-50 adet primer lobül bulunur
SEKONDER LOBÜL SEKONDER LOBÜL
İnterstisyel Patern Pulmoner interstisyumda sıvı veya doku birikimi BT de peribronkovasküler kalınlaşma, interlobüler septal kalınlaşma, intralobüler interstisiyel kalınlaşma, subplevral çizgiler, parankimal bandlar, traksiyon bronşiektazileri ve bal peteği akciğer görünümü gibi bulgular mevcuttur İnterstisyel Patern YRBT de en önemli özellikler; Sekonder pulmoner lobül konturlarının belirginleşmesi Peribronkovasküler kalınlaşma ve buzlu cam görünümüdür
Nodüler Patern Nodülün çapına göre 1 cm den küçük olanlar mikronodül, 1-3 cm arası olanlar nodül olarak Dağılımlarına göre üç grupta toplanır; 1- Perilenfatik 2-Sentrlobüler 3-Rastgele Boyutu 3 cm den büyük ise kitle Miliyer Patern Her iki akciğerde yaygın 1 cm den küçük nodüllerin En sık neden miliyer tüberküloz Metastazlarda, bronkoalveoler karsinomda, nadiren sarkoidoz
Hava Hapsi, Oligemi, Mozaik Attenüasyon Hava hapsi ekspiryum sonunda elde edilen normal parankime kıyasla düşük atenuasyonlu (daha siyah) alanlar Kısmi bir hava yolu tıkanıklığının distalinde kalan parankimde ekspiryum sırasında havanın boşalamaması Ekspiryumda beklendiği üzere sönen normal akciğer alanları görece yoğun hale gelirken, hava hapsi olan alanlar hipodens/radyolüsent Lobular veya multilobuler dağılımlı şeklinde izlenir Hava Hapsi, Oligemi, Mozaik Attenüasyon Mozaik attenüasyon, yalnızca hava hapsine bağlı ortaya çıkmaz Oligemi de mozaik attenüasyona yol açar Vasküler yapıların hem sayısı hem de çapı azalmıştır Komşuluktaki bölgeden keskin bir konturla ayrılır Perfüzyonun azalması nedeniyle komşuluktaki akciğer dokusunda perfüzyon artar böylece bu alanlar normale göre daha beyaz Meydana gelen heterojeniteye mozaik oligemi, mozaik perfüzyon veya mozaik patern ismi verilir.
Mozaik Patern En sık görüldüğü hastalık bronşiyolitis obliteransdır Daha az olarakda kronik tromboemboli ve pulmoner hipertansiyon gibi vasküler nedenlerde de görülebilir En önemli nokta, buzlu cam alanları ile karıştırlmamasıdır Mozaik oligemide perfüzyonu artmış beyaz alanlar buzlu cam, düşük dansiteli alanlar da yanlış olarak normal Buzlu cam alanları, hem vasküler yapıların sayısı hem de çapının diğer alanlar ile aynı olması mozaik oligemiden ayırımda en önemli kriterdir Her iki akciğerde normal havalanan ve hava hapsine bağlı radyolüsent görünen alanların birarada oluşturduğu mozaik desen
Tomurcuklanan Ağaç (Tree in Bud) Paterni Bronşiyollerin obliterasyonu sonucu birbirine komşu, tomurcuklanmış ağaca benzer tarzda küçük sentrlobüler nodüllerle karakterizedir Önceleri tüberkülozun bronkojenik yayılımı için tanımlanmış Tomurcuklanan Ağaç (Tree in Bud) Paterni Diğer hastalıklar; Periferik hava yolu ;infeksiyonlar (bakteriyel, fungal, viral veya parazitik), konjenital hastalıklar (kistik fibrozis, kartagener sendrkomu), İdiopatik hastalıklar (panbronşiyolit, bronşiyolitis obliterans) Yabancı cisim aspirasyon veya inhalasyonu, immünolojik ve bağ dokusu hastalıkları (ABPA, romatoid artrit) Periferik pulmoner vasküler hastalıklar (neoplastik pulmoner emboli)
Kaldırım Taşı Manzarası Paterni (crazy paving) Yamalı veya difüz buzlu cam görünümü üzerine interlobüler septal kalınlaşma ve intralobüler çizgilerin süperpoze olması Önceleri alveoler proteinozis için tanımlanmış Günümüzde pek çok hastalıkta : PCP infeksiyonu, musinöz bronkoalveoler karsinom, NSIP, organize pnömoni, sarkoidozis, lipoid pnömoni, ARDS ve pulmoner hemoraji sendromu Kavite İçi gaz/hava ile dolu boşluktur Konsolidasyon alanı, nodül ya da kitle içerisinde yer alabilir İçeriği nekroza uğramış ve nekrotik doku hava yolları aracılığıyla atılmış Nekrotizan pnömoni, kaviter granülom, TBC ve bazı akciğer kanserleri Kavite duvarının kalınlığı ve iç duvarının düzeni malign ya da benign olduğuna dair ipuçları verebilir Duvar kalınlığı >16 mm, iç duvar düzesiz, kaviter lezyonlar kuvvetli malignite olasılığı taşır
Hava Hilal Bulgusu (Ayça İşareti) Kaviter bir lezyonun duvarıyla içerisindeki kitleyi birbirinden ayıran hilal şeklindeki hava birikimi Kitleyi, nekrotik akciğer dokusu, debris, pıhtı, neoplazi, dekole hidatid kist membranı, yumaklanmış mantar hifleri Var olan kavite içerisinde kolonize olan mantar topu (miçetoma )akciğer infarktı, en sık görülen nedenleri arasındadır. Sıklıkla bağışıklığı baskılanmış hastalarda görülen anjiyoinvaziv aspergillus infeksiyonlarının geç döneminde karakteristik bulgusu olarak kabul Wegener granülomatozu, akciğer kanseri, kavite içerisine kanama gibi durumlarda da bildirilmektedir Kistik Patern Parankimde genellikle düzgün sınırlı, ince duvarlı (< 2 mm), Hava içeren yuvarlak radyolüsent alan olarak tanımlanır Multipl kistlerle giden belli başlı hastalıklar: Langerhans hücreli histiyositoz Lenfanjiyoleiomiyomatoz Lenfositik interstisyel pnömoni Tuberoskleroz Nörofibromatozis
Kistik Patern Parankimde genellikle düzgün sınırlı, ince duvarlı (< 2 mm), Hava içeren yuvarlak radyolüsent alan olarak tanımlanır Multipl kistlerle giden belli başlı hastalıklar: Langerhans hücreli histiyositoz Lenfanjiyoleiomiyomatoz Lenfositik interstisyel pnömoni Tuberoskleroz Nörofibromatozis Kistik Patern Bu hastalıklar ile karışabilecek amfizem, bronşektazi ve bal peteği akciğeri için ayırıcı tanı yapılmalı
Balpeteği Görünümü Birbiriyle yakın ilişkili, biraraya toplanmış kistik hava boşlukları Normal parankimin yerini alan çok katlı dizilim gösteren kistik boşluklarla Kistler birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişen çapa sahip olabilir, ancak çoğu 3-10 mm çaplı ve 1-3 mm kalınlıkta duvara sahiptir İyi sınırlı duvarlara sahip bu kistler, tipik olarak subplevral alanda yerleşir Balpeteği görünümü ileri evre ya da son dönem fibrozisi işaret eder İPF, UİP, Sarkoidoz ileri evre LOKALİZASYONLARINA GÖRE DAĞILIMI Üst Alanlar: Tüberküloz, langerhans hücreli histiyositozis (LHH), sarkoidozis, silikozis, PCP, kistik fibrozis, ankilozan spondilit, ABPA, Kr Hipersensitivite pnömo Alt Alanlar: Asbestozis, aspirasyon pnömonisi, bağ dokusu hastalıkları, bronşektazi, IPF, interstisyel pnömoni, akciğer ödemi Yaygın:Metastaz, miliyer tüberküloz, ARDS, tuberoskleroz
LOKALİZASYONLARINA GÖRE DAĞILIM Periferik Alanlar: LHH, metastaz, BOOP, IPF, asbestozis Santral Alanlar: Sarkoidozis, PCP, pulmoner ödem, kistik fibrozis, ABPA