Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 23, Sayı: 2, ENFLASYON VE BÜTÇE AÇIKLARI İLİŞKİSİ: TANZİ VE PATİNKİN ETKİSİ



Benzer belgeler
Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

AMPİRİK BAĞLAMDA TOPLAM VE ALT KALEMLER BAZINDA KAMU HARCAMALARI VE KAMU GELİRLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

CAGAN IN PARA TALEBİ MODELİ VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: AMPİRİK ANALİZ ( ) *

FİSHER HİPOTEZİNİN TÜRKİYE İÇİN SINANMASI: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

HARCAMA-VERGİ GELİRİ HİPOTEZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ENFLASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu - Doç. Dr. Şenay Açıkgöz - Dr. Öğr. Üyesi Gaye Karpat Çatalbaş

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi:

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

TÜRKİYE DE YAŞAM BEKLENTİSİ - EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: ARDL MODELİ İLE BİR ANALİZ

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ İLİŞKİSİ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracatı Üzerindeki Etkileri The Effects of European Debt Crisis on Turkey s Exports

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

MALİ POLİTİKALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN YAPISAL KIRILMALI PERİYODİK BİRİM KÖK TESTİ İLE ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

EĞİTİM, SAĞLIK VE İKTİSADİ BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİLER: TÜRKİYE İÇİN BİR ANALİZ

İMKB İLE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN HİSSE SENEDİ PİYASALARININ ETKİLEŞİMİ: EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK YAKLAŞIMI

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

TÜRKİYE DE FISHER ETKİSİNİN GEÇERLİLİĞİ: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME YAKLAŞIMI

Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÜTÇE AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN ANALİZİ

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM **

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2008/10

İMKB DE YABANCI İŞLEMLERİ VE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ İLİŞKİSİ THE RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN INVESTMENTS AND STOCK RETURNS ON ISE

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

8.Ders(EK) Zaman Serileri Analizi

Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisi: Türkiye Örneği ( )

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Getiri Volatilitisi İle İşlem Hacmi Arasındaki İlişki: İMKB de Ampirik Bir Çalışma

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

KAMU BORÇLANMASI KAMU YATIRIMLARINI DIŞLIYOR MU?

Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma

TÜRKİYE DE FAİZ ORANLARININ BELİRLENMESİNDE İÇSEL VE DIŞSAL FAKTÖRLERİN ROLÜ Kaan MASATÇI ÖZET ABSTRACT

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

İTHALATA DAYALI BÜYÜME: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Asymmetric Relationship Between Consumer Loans and Money Velocity: An Application On Turkey

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

Transkript:

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 95 ENFLASYON VE BÜTÇE AÇIKLARI İLİŞKİSİ: TANZİ VE PATİNKİN ETKİSİ Zehra ABDİOĞLU (*) Harun TERZİ (**) Öze: Tanzi ekisi; enflasyonun, vergi gelirlerinin reel değerini düşürmek sureiyle büçe açığını arırdığını ifade emekedir. Painkin ekisi ise enflasyonun reel harcamaları azalmak sureiyle büçe açıklarını azalığını savunmakadır. Bu çalışmanın amacı, Tanzi-Painkin ekilerinin geçerliliğini ve büçe açıkları ile enflasyon oranı arasındaki uzun dönem ilişkiyi Pesaran, Shin ve Smih (2) sınır esi yaklaşımı ile 975-25 dönemi Türkiye ekonomisi için incelemekir. Enflasyon oranı ile büçe açıklarının uzun dönemde birlike hareke eiklerini göseren analizlere göre, uzun dönemde enflasyon oranı ile büçe açıkları arasında negaif ilişki söz konusudur. Bu ilişki Painkin ekisinin Türkiye için Tanzi ekisine göre daha baskın olduğunu gösermekedir. Anahar Kelimeler: Enflasyon, Büçe Açığı, Tanzi Ekisi, Painkin Ekisi, Sınır Tesi Absrac: While he Tanzi effec hrough which inflaion reduces real ax revenues indicaes ha budge defici increases, he Painkin effec indicaes ha as inflaion increases he real sending decreases and he budge defici decreases oo. The urose of his sudy is o es he validiy of he Tanzi and he Painkin effecs, and o examine he exisence of a long run relaionshi beween he budge defici and he inflaion rae by emloying Pesaran, Shin and Smih (2) bound esing aroach in he eriod of 975-25 for he Turkish economy. The resuls based on he coinegraing relaions beween budge defici and inflaion rae oin ou ha he negaive relaionshi beween he inflaion rae and he budge defici. This relaionshi indicaes he Painkin effec dominans o he Tanzi effec in he case of Turkey. Key Words: Inflaion, Budge Defici, Tanzi Effec, Painkin Effec, Bound Tes I. Giriş Belirli bir dönemde büçe gelirleri ile giderleri arasında giderler lehine oraya çıkan fark olarak anımlanan büçe açıkları ile fiyalar genel seviyesindeki sürekli arış olarak anımlanan enflasyon oranı birbirini eikleyen unsurlar olarak karşımıza çıkmakadır. Enflasyon, büçe açıklarına neden olurken büçe açıkları da enflasyonu olumsuz yönde ekilemekedir. Enflasyonis oramda vergi gelirlerinin reel değeri azalarak büçe açıkları armakadır. Aran büçe açıklarının finansmanında merkez bankalarının emisyon yoluyla ara arzını arırması da enflasyon oranının armasına neden (*) Arş. Gör. Karadeniz Teknik Üniversiesi İİBF Ekonomeri Bölümü (**) Prof. Dr. Karadeniz Teknik Üniversiesi İİBF İkisa Bölümü

96 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ olmakadır. Dolayısıyla her iki değişken karşılıklı olarak birbirini ekilemekedir. Enflasyonun büçe açıkları üzerindeki ekisi konusunda lieraürde ön lana çıkan çalışmaların başında Tanzi (978) nin Arjanin için gerçekleşirmiş olduğu amirik çalışması gelir. Enflasyondaki arış; vergi ahsilaının gecikme süresi ve vergi siseminin esnekliği gibi nedenlerden dolayı vergi gelirlerinin reel değerini düşürmekedir. Vergi ahsilaının gecikme süresi, vergiyi doğuran olayın oraya çıkışından vergi borcunun ödenmesine kadar geçen süredir. Vergi siseminin esnekliği ise vergi gelirlerinin milli gelirdeki değişmelere karşı duyarlılığını ifade emekedir. Tanzi (978) ye göre vergi ahsilaındaki oralama gecikme süresi kısa ve vergi siseminin fiya esnekliği den büyük ise enflasyon vergi gelirlerinin reel değerini düşürmeyecekir. Ancak vergi ahsilaındaki oralama gecikme süresi uzun ve vergi siseminin fiya esnekliği e eşi veya den daha düşükse enflasyon vergi gelirlerinin reel değerini düşürecekir. Gelişmiş ülkelerde vergi ahsila süreleri kısadır ve vergi siseminin fiya esnekliği den büyükür. Gelişmeke olan ülkelerde ise vergi ahsila süreleri uzun ve vergi siseminin fiya esnekliği den küçükür (Tanzi, 978:424). Gelişmeke olan ülkelerde enflasyon nedeniyle vergi gelirlerinin reel değerinin düşmesi kamu gelirleri ile kamu giderleri arasındaki farka eşi olan büçe açığının armasına neden olmakadır. Enflasyon ile büçe açıkları arasındaki söz konusu oziif ilişki lieraürde Tanzi ekisi olarak adlandırılmakadır. Enflasyon, vergi gelirlerinin reel değerini düşürürken aynı zamanda reel harcamaları da ekilemekedir. Yüksek enflasyon oranı ile reel harcamalar arasındaki negaif ilişki Painkin ekisini ifade emekedir. Painkin ekisi erimi, Painkin (993) in 985 yılı iibariyle İsrail in isikrar rogramıyla ilgili görüşlerine dayanarak Cardoso (998) arafından oraya aılan bir erimdir. Painkin (993), İsrail in büçe oliikası üzerinde durarak İsrail de 985 öncesinde oliik koalisyonlar nedeniyle maliye bakanlığının diğer bakanlıkların büçesel alelerini kısma konusunda yeerli bir güce sahi olmadığını ifade emişir. Hükümein, lanlanan harcamalarının beklenen gelir düzeylerini aşığını beliren Painkin, bu durumda İsrail de kamu açıklarının oraya çıkığını ve hükümein bu açığı ara basarak finanse eme yolunu seçmiş olması nedeniyle enflasyonun arığını ileri sürmüşür. Aran enflasyonun ise reel kamu harcamalarında azalmaya neden olduğunu esi emişir. Painkin ekisini açıklamak için birçok fakör söz konusudur. -Reel faiz oranı enflasyon oranı arığında azalır ve genellikle isikrar rogramını izleyerek arar. Reel faizlerdeki bu arış enflasyon düşüğünde reel kamu harcamalarında arışa neden olur. -Yüksek enflasyon döneminde hükümeler genellikle ücre ve maaş ödemelerini gecikirirler. Enflasyon bir yılda yüzde i aşığında reel harcamalarda önemli bir azalış meydana gelir.

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 97 -Hükümelerin gerçekleşen enflasyondan daima daha düşük düzeyde olan ahmini enflasyon ile oluşurdukları rogramlanmış harcamaları, gerçekleşen reel harcamalarından daha yüksek olur. Enflasyon düşüğünde gerçekleşen harcamalar rogramlanmış harcamalara yakınlaşacakır. Eğer hükümeler, vergileri enflasyona indekslemişlerse enflasyon vergi gelirlerinin reel değerini düşürmez. Bu durumda enflasyon kamu harcamalarının reel değerini düşürür (Cardoso, 998:62). Tanzi ekisi, enflasyondaki arışla birlike vergi gelirlerinin reel değerinin düşmesi ile büçe açıklarının aracağını ileri sürmeke iken Painkin ekisi, enflasyondaki arışla birlike kamu harcamalarının reel değerinin düşmesi sonucu büçe açıklarının azalacağını ifade emekedir. Lieraürdeki söz konusu bu arışma Türkiye için Tanzi ve Painkin ekilerinden hangisinin daha baskın olduğu hususunda bir merak konusu eşkil emekedir. Bu çalışmada enflasyon ve büçe açıkları arasındaki ilişki Tanzi ve Painkin ekileri çerçevesinde ele alınmış, 975 25 dönemi iibariyle Türkiye de Tanzi ve Painkin ekilerinin geçerliliği incelenmişir. Bu amaçla enflasyon ve büçe açığı serileri arasındaki uzun ve kısa dönemli ilişkiler Pesaran, Shin ve Smih (2) in sınır esi, haa düzelme modeli, VAR (Vecor Auoregressive) analizi ve Granger nedensellik esi kullanılarak es edilmişir. Çalışmanın bundan sonraki bölümlerinde öncelikle konuya ilişkin lieraür incelenmişir. Daha sonra Tanzi ve Painkin ekilerinin esi için kullanılan veri sei ve ekonomerik yönem anıılmışır. Son olarak da analiz sonuçları irdelenerek genel bir değerlendirme yaılmışır. II. Lieraür Enflasyon ve büçe açıkları arasındaki ilişki lieraürde sıkça ele alınan konular arasında yer almışır. Bir çok ikisaçı arafından farklı ülke, dönem, ekonomerik yönem ve değişkenlerin incelendiği çalışmalarda, enflasyon ve büçe açıkları arasındaki ilişkinin yönü araşırılarak çeşili ikisadi önerilerde bulunulmuşur. Söz konusu ilişkiyi es eden çalışmalar arih sıralamasına göre aşağıda incelenmişir. Fischer ve Easerly (99), enflasyon ile büçe açıkları arasındaki korelasyonun düşük enflasyon dönemlerinde zayıf, hier enflasyon dönemlerinde ise oldukça yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Çalışmalarında emisyon ile finanse edilen büçe açıklarının enflasyonu arırarak, reel vergi gelirlerinin düşmesine ve büçe açığının armasına neden olduğunu, sürdürülebilir büyüme ve isikrar için ılımlı büçe oliikası izlenmesi gerekiğini ileri sürmüşlerdir. Türkiye de 948 994 dönemi yıllık ve 987: 995:4 dönemi üçer aylık veri sei ile büçe açıkları, arasal büyüme ve enflasyon arasındaki uzun dönem ilişkiyi Johansen koenegrasyon yönemi ile inceleyen Akçay, Aler ve Özmucur (996), uzun dönem arasal yansızlık varsayımı alında büçe açıklarının enflasyon üzerinde önemli bir ekiye sahi olduğunu gösermişlerdir.

98 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ Söz konusu dönemler arasında büçe açıklarındaki birimlik arışın enflasyonu.59 birim arırdığını esi emişlerdir. 957-993 yıllık veri seini kullanarak Yunanisan da büçe açıklarının enflasyon üzerindeki doğrudan ve dolaylı ekilerini es eden Hondroyiannis ve Paaerou (997), büçe açıklarının enflasyon üzerinde dolaylı ekiye sahi olduğunu esi emişlerdir. Enflasyondaki arışın büçe açıklarını arırdığı yönünde bulgulara ulaşmışlardır. Painkin (993) in çalışmasını izleyerek enflasyon ve büçe açıkları arasındaki ilişkiyi Brezilya ekonomisinde yıllık verilerle es eden Cardoso (998), 983 996 dönemi enflasyon ile büçe açıkları arasında belirlediği negaif korelasyonun Painkin ekisinin bir gösergesi olduğunu ileri sürmüşür. 95-987 yıllık veri sei ile Türkiye de enflasyon ve büçe açığı arasındaki uzun dönem ilişkiyi inceleyen Mein (998), büçe açığındaki bir arışın enflasyonu arırdığını esi emişir. 995 yılı için gelişmeke olan 23 ülkenin yaay kesi verileri ile enflasyon-büçe açıkları ilişkisini inceleyen Egeli (999), enflasyon vergisi nedeniyle enflasyonun büçe açıkları üzerindeki ekisinin negaif, kamu harcamalarının büçe açıkları üzerindeki ekisinin ise oziif olduğunu belirlemişir. Karşılaşılan yaısal sorunlar nedeniyle büçe açıklarının gelişmeke olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre süreklilik kazandığını ileri sürmüşür. Egeli (999), devle gelirlerindeki isikrarsızlık, aşırı harcama baskısı, kaynak dağılımının bozukluğu ve özel asarrufların yeersizliği gibi emenlerin gelişmeke olan ülkelerde giderek kronikleşen büçe açıklarına neden olduğunu ve söz konusu açıkların finansmanında hükümein daha çok borçlanma ağırlıklı oliikalara yöneldiğini ifade emişir. 985-998 döneminde Lain Amerika daki Arjanin, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Peru ve Venezüella gibi ülkelerin vergi gelirlerinin armasına karşın sürekli aran büçe açıkları ile karşı karşıya olduklarını belirleyen Tanzi (2), bu ülkelerde uygulanan sosyal rogramların kamu harcamalarını ve büçe açıklarını arırdığını ifade emişir. Avrua Birliği üyesi alı ülke (Belçika, Fransa, Almanya, İalya, Hollanda ve İngilere) için 95 996 yıllık veri seini kullanarak büçe açıkları ile enflasyon arasında uzun dönem ilişki olu olmadığını Pesaran, Shin ve Smih (2) sınır esi yaklaşımı ile araşıran Viera (2), enflasyon ve büçe açığı ilişkisinin uzun dönemde Fransa da negaif, İalya ve Belçika da ise oziif olduğunu esi emişir. Ukrayna için 995 2 dönemi enflasyonun büçe açıkları üzerindeki ekisini inceleyen Pionkivsky, Bakun, Kryshko ve Synyk (2), büçe açığının GSYİH içindeki ayında aylık % lik azalışın enflasyon oranını yılda %.8 oranında azalacağını, büçe açıklarının emisyonla karşılanmasının ise enflasyona neden olacağını savunmuşlardır. Türkiye de 97 2 dönemi konsolide büçe açıkları, kamu kesimi borçlanma gereği ve enflasyon arasında uzun dönem ilişki olu olmadığını

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 99 araşıran Akçay, Aler ve Özmucur (22), konsolide büçe açıkları ile enflasyon oranı arasında uzun dönem ilişkinin olmadığını, kamu kesimi borçlanma gereği ile enflasyon arasında ise uzun dönem ilişkinin olduğunu esi emişleridir. Kamu kesimi borçlanma gereği enflasyon üzerinde sürekli bir ekiye sahiken konsolide büçe açığı enflasyon üzerinde sürekli bir ekiye sahi değildir. Türkiye de 987-2 dönemi Olivera-Tanzi ekisini ve vergi ahsila sürelerini hesalayarak enflasyonun vergi gelirleri üzerinde neden olduğu kaybı araşıran Şen (23), Olivera-Tanzi ekisinin neden olduğu vergi kaybının 994 ve 999 yıllarında en yüksek olduğunu, 994 yılında kaybın GSYİH nin %2.28 ine, 999 yılında ise %2.29 una karşılık geldiğini belirlemişir. İran da 98: 997: dönemi büçe açığı, ara arzı, büyüme oranı ve enflasyon oranı arasındaki ilişkiyi eşanlı denklem sisemi ile inceleyen Alavirad (23), enflasyondaki arışın nominal kamu harcamalarını, yüksek enflasyonun da büçe açıklarını arırdığını ileri sürerek söz konusu açıkların emisyonla karşılanması durumunda enflasyonun ekrar aracağını savunmuşur. 96-2 dönemini ve 7 ülkeyi kasayan çalışmalarında enflasyon ve enflasyon vergisi emelli büçe açıklarını inceleyen Caao ve Terrones (23), gelişmeke olan ülkelerde enflasyon ve büçe açığı arasında güçlü bir oziif ilişki olduğunu, gelişmiş ülkelerde ise söz konusu ilişkinin zayıf olduğunu esi emişlerdir. Türkiye de büçe finansman aracı olarak iç borçlanmanın enflasyon üzerindeki ekisini 989 23 dönemi yıllık veri sei ve eşanlı denklem sisemi ile es eden Kesbiç, Baldemir ve Bakımlı (24), Türkiye de büçe açıklarının finansmanında kısa vadeli avans kullanıldığında ara arzının ararak enflasyonu arırdığını belirlemişlerdir. Ayrıca iç borçlanma ile finansmanın uygulandığı 997 sonrası dönemde ise enflasyon oranının düşme eğilimine girdiğini esi emişlerdir. Tanzanya da 967 2 dönemi yıllık veri ile büçe açığı, döviz kuru, gayri safi milli hasıla ve enflasyon arasındaki uzun dönemli ilişkiyi Johansen koenegrasyon yönemiyle inceleyen Solomon ve We (24), uzun dönem arasal yansızlık varsayımı alında büçe açıklarının enflasyon üzerinde isaisiksel olarak anlamlı ekisinin olduğunu ve enflasyonun büçe açığındaki şoklara yüksek düzeyde eki verdiğini ileri sürerek, enflasyonun uygulanan mali oliikalara duyarlılığının yakından izlenmesi gerekiğini belirmişlerdir. 97-24 dönemi yıllık veri seini kullanarak Fiji de büçe açığı, ara arzı ve ükeici fiya endeksi arasındaki uzun dönem ilişkiyi es eden Narayan, Narayan ve Prasad (26), büçe açığı ve ara arzının enflasyonu oziif olarak ekilediğini esi emişlerdir. Geniş olarak sunulan lieraür çalışması ablolar yardımı ile enflasyon ve büçe açıkları arasındaki ilişkinin yönüne göre özelenmişir. Tablo, büçe açığı ve enflasyon oranı arasındaki ilişkinin oziif bulunduğu, Tablo 2 söz

2 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ konusu ilişkinin negaif bulunduğu çalışmaları özelemekedir. Tablo 3 ise karma sonuçlu çalışmaları gösermekedir. Tablo : Büçe Açığı ve Enflasyon Oranı Arasındaki İlişki: Poziif Yazar Dönem Yönem Değişkenler Ülke İlişki Akçay vd. (996) 948-994 87:-95:4 Türkiye Poziif Johansen koenegrasyon esi Büçe açığı, arasal büyüme, enflasyon oranı Hondroyiannis ve Paaerou (997) 957-993 Johansen koenegrasyon ve Granger nedensellik esi Para arzı, enflasyon oranı ve büçe açığı Yunanisan Poziif Mein (998) Poinkivsky vd. (2) 95-987 Johansen koenegrasyon esi Büçe açığı, enflasyon oranı, GSMH *, arasal aban 995-2 EKK Para arzı, döviz kuru, kamu büçe açığı, enflasyon oranı Türkiye Ukrayna Poziif Poziif Alavirad (23) 8:-97: Üç Aşamalı EKK Genel fiya düzeyi, kamu harcamaları, kamu geliri, ara arzı, enflasyon oranı İran Poziif Kesbiç vd. (24) Solomon ve We (24) 989-23 EKK GSMH, enflasyon oranı, iç borç soku, kamu harcamaları, ara arzı, iç borç faizi 967-2 Johansen koenegrasyon esi Büçe açığı, döviz kuru, GSYİH **, enflasyon oranı Türkiye Tanzanya Poziif Poziif Narayan vd. (26) 97-24 Pesaran, Shin ve Smih sınır esi ve Granger nedensellik esi Para arzı, enflasyon oranı ve büçe açığı Fiji Poziif * Gayri Safi Milli Hasıla ** Gayri Safi Yur İçi Hasıla

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 2 Tablo 2: Büçe Açığı ve Enflasyon Oranı Arasındaki İlişki: Negaif Yazar Dönem Yönem Değişkenler Ülke İlişki Painkin (993) İsrail Negaif Cardoso (998) Egeli (999) 985 Tanımlayıcı isaisiksel analiz 983 996 EKK, Johansen koenegrasyon ve Granger nedensellik esi Enflasyon oranı, ara arzı, aranın dolanım hızı, büçe açığı Enflasyon oranı, vergi gelirleri, kamu harcamaları, senyoraj ve aranın dolanım hızı 995 EKK Enflasyon oranı, kamu harcamaları, dış borç, faiz oranı, KBDG *, büçe açığı Brezilya 23 gelişmeke olan ülke Negaif Negaif Tablo 3: Büçe Açığı ve Enflasyon Oranı Arasındaki İlişki: Poziif / Negaif Viera Enflasyon oranı, (2) büçe açığı Akçay vd.(22) 95-996 Pesaran, Shin ve Smih sınır esi 97-2 Johansen koenegrasyon Şen (23) 987-2 Tanımlayıcı isaisiksel analiz Caao ve Terrones (23) Konsolide büçe açığı, enflasyon oranı, kamu kesimi borçlanma gereği Vergi gelirleri, enflasyon oranı 96-2 Panel regresyon Enflasyon oranı, büçe açığı, GSYİH ve ara arzı Belçika, Fransa, İalya, Hollanda, İngilere Türkiye Fransa da negaif, İalya ve Belçika da oziif İlişki yok Türkiye Vergi kaybı 994 ve 999 yıllarında en yüksek 7 ülke GOÜ ** de güçlü oziif ilişki GÜ *** de ilişki yok Yukarıdaki öze ablolardan da görüleceği üzere farklı ülke, dönem, ekonomerik yönem ve değişkenlerin ele alındığı çalışmaların çoğunda enflasyon oranı ile büçe açıkları arasındaki ilişki oziif olarak ahmin edilmişir. * Kişi Başına Düşen Gelir ** Gelişmeke Olan Ülkeler *** Gelişmiş Ülkeler

22 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ III. Veri Sei Ve Ekonomerik Yönem Türkiye ekonomisine ai 975 25 dönemi yıllık veri seinin kullanıldığı bu çalışmada büçe açığı (BDEF=BDEF/GSMH * ) ve enflasyon oranı (ENF **, Gayri Safi Milli Hasıla Deflaörü, 987 alıcı fiyalarıyla) TÜİK İsaisiksel Gösergeler (25) den derlenmişir. Büçe açığı serisi yıllık olarak mevcu olduğundan yıllık seriler analize dahil edilmişir. Çözümlerde EViews ve Microfi ake rogramları kullanılmışır. Serilerin durağan oldukları seviyelerin esiinde Augmened Dickey Fuller (ADF) ve Phillis-Perron (PP) birim kök esleri birlike kullanılmışır. Dickey-Fuller (979; 98) yaklaşımında haa erimlerinin isaisiksel olarak bağımsız ve homojen olmaları varsayımı söz konusudur. Phillis-Perron (988) yaklaşımında ise Dickey-Fuller esinin bağımsızlık ve homojenlik varsayımları erk edilerek haa erimlerinin zayıf bağımlılık ve heerojenlik varsayımlarına sahi olduğu ileri sürülmüşür (Enders, 995:239). ADF esi için () ve (2) numaralı denklemler kullanılmışır. () numaralı denklem sabili, (2) numaralı denklem ise sabili ve rendli ADF denklemlerini gösermekedir. ADF denklemlerinde olası ookorelasyonun önlenmesi amacıyla bağımlı değişkenin gecikmeli değerleri denklemin sağ arafına açıklayıcı değişken olarak ilave edilmekedir. ADF denklemlerinde bağımlı değişkenin gecikme uzunluklarının belirlenmesi için Akaike Bilgi Krieri (AIC) kullanılmışır. *** = β + δy + φ iδy i v () = β + δy + φ iδy i + γrend v (2) Δ y + Δ y + () ve (2) numaralı denklemlerde y; durağanlığı incelenen değişkeni, β, δ, φ ve γ ; kasayıları, v; haa erimini ve ise oimal gecikme uzunluğunu gösermekedir. δ kasayısının isaisiği Mackinnon ablo kriik değeriyle karşılaşırılarak serinin durağan olu olmadığına karar verilir. Eğer isaisiğinin mulak değeri Mackinnon ablo kriik değerinin mulak değerinden büyükse seri seviyesinde durağandır. PP esinde bağımlı değişken gecikmeleri söz konusu değildir. Çünkü PP esinde Newey-Wes bağımlı değişken gecikmelerini esi eden bir krier değil, bir uyarlama ahmincisidir. PP esi için (3) ve (4) numaralı denklemler kullanılmışır. Δy = β + δ + μ (3) y Δy = β + δy + γrend + μ (4) * GSMH serisi, DPT Temel Makro Ekonomik Gösergelerden derlenmişir. ** Enflasyon serisi, (GSMHDEF -GSMHDEF - )/ GSMHDEF - şeklinde hesalanmışır. *** AIC=(RSS/n)e 2k/n RSS, haa kareleri olamını ifade eder. En küçük AIC değerine karşılık gelen gecikme uzunluğu oimal gecikme uzunluğu olarak belirlenir.

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 23 (3) ve (4) numaralı denklemlerde y; durağanlığı incelenen değişkeni, β, δ ve γ ; kasayıları, μ ise haa erimini ifade emekedir. δ kasayısının isaisiği Mackinnon ablo kriik değeriyle karşılaşırılarak serinin durağan olu olmadığına karar verilir. Serilerin enegre dereceleri esi edildiken sonra seriler arasında uzun dönem ilişkinin sınanması için serilerin enegre dereceleri açısından bir şar koşmaksızın uzun dönem ilişkinin belirlenmesini sağlayan Pesaran, Shin ve Smih (2) in sınır esi kullanılmışır. Sınır esi, serilerin I() veya I() olu olmadıklarına bakılmaksızın seriler arasındaki uzun dönem ilişkiyi es eme açısından kolaylıkla kullanılmakadır. Pesaran, Shin ve Smih (2) arafından ablo kriik değerleri üreilirken incelenen değişkenlerin I() - I() aralığında durağan oldukları varsayılmakadır. Ele alınan değişkenler arasında daha yüksek seviyede durağan olan bir değişkenin mevcu olması durumunda kriik değerlerin yeniden üreilmesi gerekmekedir. Bu nokada değişkenlerin durağan oldukları seviyelerin esii önem kazanmakadır. Mone Carlo çalışmaları kısa örneklemlerin söz konusu olduğu çalışmalarda sınır esinin Engle-Granger (987) ve Johansen-Juselius (99) eslerinden daha doğru sonuç sergilediğini gösermekedir (Mah, 2:24-Narayan ve Narayan 24:2). 975 25 yıllık veri seini içeren bu çalışmada gözlem sayısının küçük olması dolayısıyla Pesaran, Shin ve Smih (2) in sınır esi yaklaşımı kullanılarak seriler arasındaki koenegrasyon ilişkisi es edilmişir. Sınır esi yaklaşımında seriler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığının sınanması amacıyla (5), (6) ve (7) numaralı kısısız haa düzelme modelleri ahmin edilmekedir. ΔBDEF = β ΔBDEF = β ΔBDEF = β BDEF 2 3 + β BDEF + β ENF + β rend + δ ΔBDEF + λ ΔENF + ε (5) i i i + β BDEF + β ENF + δ ΔBDEF + λ ΔENF + ε (6) 2 i i i i + β2enf + δiδbdef i + λiδenf i + ε (7) (5), (6) ve (7) numaralı denklemler farklı gecikme uzunlukları için ahmin edildiken sonra seriler arasında uzun dönem ilişkinin olmadığını savunan sıfır hioezi ve F isaisikleri yardımı ile es edilmekedir. Ancak buradaki ve F isaisiklerinin asimoik dağılımı sandar ve F dağılımlarına uymamakadır. Sabi ve rendi aynı anda içeren (5) numaralı denklemin sınaması için F IV ve F V isaisiği kullanılmakadır. F IV isaisiği (5) numaralı denklemdeki rend ve değişkenlerin seviye değerlerinin kasayılarının F esi ile bir büün olarak sıfıra eşi olu olmadıklarını es emekedir (H : β =β 2 =β 3 =). F V isaisiği ise (5) numaralı denklemde sadece seviye değişkenlerinin i

24 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ gecikmelerinin eşanlı olarak sıfıra eşi olu olmadığını es emekedir (H : β =β 2 =). F isaisiğinin yanı sıra sınır esi yaklaşımında isaisiği kullanılarak da seriler arasındaki uzun dönem ilişki esi edilmekedir. V isaisiği (5) numaralı denklemdeki bağımlı değişken gecikmesinin sıfıra eşi olu olmadığını es emekedir (H : β =). Sabili rendsiz model olan (6) numaralı modelde F III isaisiği seviye değişkenlerinin gecikmeli değerlerinin bir büün olarak sıfıra eşi olu olmadığını es emekedir (H : β =β 2 =). III isaisiği ise (6) numaralı denklemde bağımlı değişken gecikmesi kasayısının sıfıra eşi olu olmadığını es emekedir (H : β =). (7) numaralı regresyon denklemi sabisiz ve rendsiz bir denklemdir. Bu denklemde F I isaisiği seviye değişkenlerinin gecikmeli değerlerinin eşanlı olarak sıfıra eşiliğini sınamakadır (H : β =β 2 =). I isaisiği ise (7) numaralı regresyon denkleminde bağımlı değişken gecikmesinin anlamlı olu olmadığını sınamakadır (H : β =). Hesalanan es isaisiği Pesaran, Shin ve Smih (2) arafından belirlenmiş al kriik sınırın alında kalırsa seriler arasında koenegrasyon ilişkisi olmadığını ileri süren sıfır hioezi reddedilememekedir. Ancak hesalanan F isaisiği, üs sınır değerini aşıyorsa seriler arasında uzun dönem ilişki olduğu sonucuna ulaşılmakadır. Hesalanan F isaisiğinin al ve üs kriik sınırlar arasında kalması durumunda ise uzun dönem ilişki hakkında herhangi bir karar verilememekedir. Sınır esine göre, al sınır değerleri değişkenlerin I(), üs sınır değerleri ise değişkenlerin I() olduğunu ifade emekedir. Pesaran, Shin ve Smih (2) in sınır esinde ARDL (Auoregressive Disribued Lag) modeli kullanılmakadır. ARDL modeli, serilerin durağanlık düzeyleri açısından bir şar koşmaksızın kısa ve uzun dönemli ilişkilerin analiz edilmesinde kullanılan bir yaklaşımdır. ARDL modeli iki aşamadan meydana gelmekedir. İlk olarak bağımlı ve bağımsız değişkenlerin gecikme uzunlukları AIC (Akaike) veya SHC (Schwarz) bilgi krieri yardımı ile esi edilerek uygun ARDL(,q) değerleri belirlenir. İkinci olarak ilk adımda seçilen ARDL modelinden yararlanılarak uzun dönem kasayıları ve sandar haaları elde edilir (Pesaran ve Shin, 997:3). ARDL(,q) modeli (8) numaralı denklemde göserilmişir. q = β + φibdef i + αienf i u (8) BDEF + Sınır esi ile çeşili sınamalar sonucunda seriler arasında uzun dönem ilişki esi edildiken sonra ARDL(,q) modeli yardımı ile uzun dönem kasayıları ahmin edilir. Uzun dönem kasayı, (9) numaralı denklemde göserildiği gibi hesalanır. α + α +... + α q Uzun dönem kasayı = (9) φ φ... φ 2

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 25 Uzun dönem kasayıların ahmin edilmesinden sonra () numaralı denklemde ifade edilen haa düzelme modeli kurularak kısa dönem kasayılar elde edilir. ΔBDEF = β + β EC + δiδbdef i + λ iδenf i + μ () () numaralı denklemde EC (error correcion), haa düzelme erimini ifade emekedir. IV. Bulgular Çalışmada öncelikle serilerin durağan oldukları seviyelerin esi edilmesi amacıyla ADF ve PP birim kök esleri kullanılmışır. Tablo 4 ve Tablo 5 sırasıyla ADF ve PP birim kök eslerinin sonuçlarını gösermekedir. Tablo 4: ADF Birim Kök Tesi Seriler Sabili-Trendsiz Sabili-Trendli BDEF -.83 () -3.2 (3) ENF -.837 () -.22 (2) ΔBDEF -4.96 () a -5.26 () a ΔENF -4.89 () a -5.32 () a Paranez içindeki rakamlar AIC ye göre belirlenmiş olan gecikme uzunluğudur. a: % de anlamlıdır. Maksimum gecikme uzunluğu 5 olarak belirlenmişir. Tablo den görüleceği üzere ADF esine göre serilerin amamı rendli ve rendsiz modellerde seviyelerinde birim kök içermekedirler. Tablo 5 de sunulan PP esine göre serilerin amamı seviyesinde değil, birinci farkında durağan serilerdir. Tablo 4 ve Tablo 5 karşılaşırıldığında gerek ADF ve gerekse PP birim kök eslerinin birbirlerini deseklediği, serilerin birinci farkında durağan olduğu görülmekedir. Tablo 5: PP Birim Kök Tesi Seriler Sabili-rendsiz Sabili-rendli BDEF -.958 -.998 ENF -.87 -.422 ΔBDEF -5.28 a -5.5 a ΔENF -4.34 a -4.75 a a: % de durağandır. Kriik değerler Mackinnon (99) a aiir. Uyarlama gecikmesi (runcaion lag), q = 4(N/) 2/9 =3 olarak hesalanmışır (Newey-Wes, 987) Sınır esinde alernaif modeller için gerekli olan oimal gecikme uzunlukları AIC ve SHC bilgi krierleri yardımı ile esi edilmişir. Tablo 6, sınır esi için deerminisik rendli ve rendsiz modellerin gecikme uzunlukları için hesalanan AIC ve SHC isaisiklerini gösermekedir. Maksimum

26 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ gecikme uzunluğu 4 olarak belirlenmişir. 4 gecikme için AIC ve SHC isaisiklerinden en küçük olan ve ookorelasyon roblemi aşımayan gecikme uzunluğu oimal gecikme uzunluğu olarak esi edilmişir. Tablo 6: Gecikme Uzunluklarının Seçimi Deerminisik Trendli Deerminisik Trendsiz AIC SHC LM() AIC SHC LM() 4.97 5.99.69 4.848 5.84.92 2 4.97 5.288.626 4.86 5.95.424 3 4.84 5.32.49 4.79 5.223.55 4 4.986 5.567 2.99 a 4.936 5.468.7 : Gecikme uzunluğunu, LM():. derece ookorelasyon için Breusch-Godfrey LM es isaisiğini, a: Ookorelasyonun % anlamlılık düzeyinde olduğunu gösermekedir. Tablo 7: Sınır Tesinde F ve İsaisikleri Deerminisik Trendli Deerminisik Trendsiz F IV F V V F III III 2.3 2.37 -.985 3.5 -.98 2 2.584 3.596 -.53 3.76-2.5 3 4.75 5.92 b -.84 6.255 b -2.24 F III : Sabili modeldeki gecikmeli seviye değişkenlerine ai kasayıların, bir büün olarak sıfırdan farklı olu olmadığının es edilmesi sonucu elde edilen F isaisiğidir. F IV : Sabili-rendli modeldeki gecikmeli seviye değişkenleri ile rend değişkenine ai kasayıların, bir büün olarak sıfırdan farklı olu olmadığının es edilmesi sonucu elde edilen F isaisiğidir. F V : Sabili-rendli modeldeki gecikmeli seviye değişkenlerine ai kasayıların, bir büün olarak sıfırdan farklı olu olmadığının es edilmesi sonucu elde edilen F isaisiğidir. III : Sabili modelde, bağımlı değişkenin seviye değerine ilişkin kasayının isaisiğidir. V : Sabili-rendli modelde, bağımlı değişkenin seviye değerine ilişkin kasayının isaisiğidir. b, c : %5 ve % da koenegrasyon vardır (Pesaran, Shin ve Smih, 2). Tablo 6 daki sonuçlara göre, AIC krieri baz alındığında oimal gecikme uzunluğu 3 olarak esi edilirken, rendsiz modele göre de oimal gecikme uzunluğu 3 olarak seçilmişir. 4. gecikmede. dereceden ookorelasyon roblemi söz konusu olduğundan dolayı LM esi göz önüne alınarak alernaif modeller., 2. ve 3. gecikmeler için ahmin edilmişir. Tablo 7 de görüldüğü gibi AIC krierine göre oimal gecikme uzunluğu olarak esi edilen 3. gecikmede seriler arasında rendli ve rendsiz modellerde % 5 anlamlılık düzeyinde koenegre ilişkisi söz konusudur. Ancak, çalışmada gecikme uzunlukları esi edilirken rend ve sabi erimin modellerde isaisiksel olarak anlamlı olmadığı esi edilmişir. Bu nedenle bu deerminisik regresörler denklemden dışlanarak F ve isaisikleri bu doğruluda elde edilmişir. Sabisiz-rendsiz modelin oimal gecikme

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 27 uzunlukları Tablo 8 de sunulmuşur. Maksimum gecikme uzunluğu 4 olarak esi edildiğinde AIC krierine göre oimal gecikme uzunluğunun 3, SHC krierine göre olarak seçildiği ablodan gözlenmekedir. Tablo 8: Gecikme Uzunluklarının Seçimi (Sabisiz-Trendsiz Model) AIC SHC LM() 4.788 4.977.339 2 4.829 5.4.727 3 4.75 5.35.92 4 4.936 5.42.657 : Gecikme uzunluğunu, LM():. derece ookorelasyon için Breusch-Godfrey LM es isaisiğini gösermekedir.., 2. ve 3. gecikmeler için ahmin edilen alernaif modellerin F ve isaisikleri Tablo 9 da sunulmuşur. AIC ye göre seçilen oimal gecikme uzunluğu 3 olduğunda büçe açığı ile enflasyon arasında %5 anlamlılık düzeyinde uzun dönem ilişki olduğu, ayrıca % düzeyinde. ve 2. gecikme değerlerinde de koenegrasyonun olduğu görülmekedir. Tablo 9: Sınır Tesinin F ve İsaisikleri (Sabisiz-Trendsiz Model) F I I 3.36-2.427 c 2 3.384 c -2.596 c 3 6.97 b -3.486 b F I : Sabisiz rendsiz modeldeki gecikmeli seviye değişkenlerine ilişkin kasayıların, bir büün olarak sıfırdan farklı olu olmadıklarının es edilmesi sonucu elde edilen F isaisiğidir. I : Sabisiz-rendsiz modelde, bağımlı değişkenin seviye değerine ai kasayının isaisiğidir. b, c : %5 ve % da koenegrasyon vardır (Pesaran, Shin ve Smih, 2). Tablo : Sabisiz Trendsiz ARDL(,) (Bağımlı Değişken: BDEF) Değişkenler Kasayılar -isaisiği BDEF(-).8 8.546 a ENF -.2 -.829 b R 2 :.67 F (,24): 49.33 a Whie:.673 [.4] LM():.9 [.92] Gecikme uzunlukları Akaike Bilgi Krierine (AIC) göre bulunmuşur. Minimum AIC değeri -63.252 dir. a: %, c: % da anlamlıdır. Köşeli aranez içindeki değerler olasılık değerlerini ifade emekedir. Koenegrasyon ilişkisinin belirlenmesinden sonra AIC krierine göre seçilen ARDL modelinin ahmin sonuçları Tablo da, ARDL (,) modeli ahmin edildiken sonra elde edilen uzun dönem kasayılar ve isaisikleri Tablo de sunulmuşur. Uzun dönem denklemden elde edilen sonuçlar yorumlandığında enflasyondaki uanlık arışın büçe açıklarını. birim

28 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ azalığı, enflasyon ile büçe açıkları arasındaki negaif ilişkinin %5 de isaisiksel olarak anlamlı olduğu görülmekedir. Tablo 2 de haa düzelme kasayısının negaif ve den küçük ve aynı zamanda isaisiksel olarak %5 de anlamlı olması enflasyondan büçe açıklarına doğru kısa dönemde nedensellik ilişkisi olduğunu ifade emekedir. Gerek uzun dönem denklemden gerekse de haa düzelme modelinden elde edilen sonuçlar Türkiye de Painkin ekisinin Tanzi ekisinden daha baskın olduğunu gösermekedir. Tablo : Uzun Dönem Kasayılar (Bağımlı Değişken: BDEF) Değişken Kasayı -isaisiği ENF -. -2.47 b b: %5 de anlamlıdır. Çalışmada koenegrasyon ve haa düzelme modellerinin yanı sıra enflasyon ve büçe açığı arasındaki nedensellik ilişkisinin esi edilmesi amacıyla Granger ile Hasio nedensellik ve VAR analizleri yaılmışır. Granger nedensellik esi sonuçlarına göre büçe açıklarının GSMH içindeki ayı enflasyon oranının nedeni olmadığı gibi enflasyon da büçe açıklarının nedeni değildir. Hasio nedensellik esine göre ise büçe açıklarından enflasyona doğru nedensellik söz konusu iken enflasyondan büçe açıklarına doğru herhangi bir nedensel ilişki yokur. Tablo 2: Haa Düzelme Modeli (Bağımlı Değişken: ΔBDEF) Değişkenler Kasayılar -isaisiği ΔENF -.2 -.829 c ECM(-) -.89 -.994 b R 2 :.5 F (,24): 4.39 b Gecikme uzunlukları Akaike Bilgi Krierine (AIC) göre bulunmuşur. b: %5 ve c ise % da anlamlıdır. VAR analizinden elde edilen eki-eki grafiklerinden anlamlı sonuçlar elde edilememişir. Varyans ayrışırma analizi sonuçlarına göre, enflasyon serisi büçe açıkları varyansının sadece %.3 ünü açıklayabilmekedir. Büçe açıkları ise enflasyonun varyansının %8.4 ünü açıklayabilmekedir. V. Sonuç Bu çalışmada Türkiye de 975 25 döneminde büçe açıkları ile enflasyon arasındaki ilişkiyi Tanzi ve Painkin ekileri çerçevesinde incelemek için Pesaran, Shin ve Smih (2) in sınır esi ile seriler arasındaki uzun dönem kasayılar elde edilmiş ve haa düzelme modeli ile kısa dönem dinamikleri belirlenmişir.

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 29 Pesaran, Shin ve Smih in sınır esinde uzun dönemde aynı rendi aki eden enflasyon ve büçe açıklarının birlike hareke eiği belirlenmişir. Uzun dönem denkleminden elde edilen kasayı, enflasyondaki uanlık arışın büçe açıklarının GSMH içindeki ayını. birim azalığını gösermekedir. Türkiye de söz konusu dönemler iibariyle enflasyon ile büçe açıkları arasında uzun dönemde negaif bir ilişki vardır. Enflasyondaki arışla birlike büçe açıkları azaldığından uzun dönemde Türkiye de Painkin ekisi Tanzi ekisinden daha baskındır. Türkiye, geçmiş arihinde birçok kriz deneyimi yaşamış bir ülke olarak enflasyonis bir geçmişe sahiir. Türkiye de özellikle de büçe dengesinin arasal finansman yönemi ile sağlanması uzun dönemde fiyalar genel seviyesinin sürekli olarak armasına neden olmuşur. Dolayısıyla böyle bir enflasyonis oramda enflasyondaki arışlar sadece vergi gelirlerinin reel değerini düşürmekle kalmamış, bunun yanı sıra harcamaların reel değerini de düşürmüşür. Dolayısıyla gelir ve gider arasındaki farkı yansıan büçe açığı armamış ersine enflasyondaki arışlarla birlike azalmışır. Kaynaklar Alavirad, A. (23) The Effec of Inflaion on Governmen Revenue and Exendiure: The Case of he Islamic Reublic of Iran, OPEC Review, 27(4), ss.33-34. Akçay, C., Aler, E. ve Özmucur, S. (996) Budge Defici, Money Suly and Inflaion: Evidence from Low and High Frequency Daa for Turkey, Bogaziçi Universiy Insiue of Social Sciences, Working Paer, ss.96 2. Caao, L. ve Terrones, M. E. (23) Fiscal Deficis and Inflaion, IMF Working Paer, 3(65), ss.-32. Cardoso, E. (998) Virual Deficis and he Painkin Effec, IMF Saff Paers, 45(4), ss.69-646. Dickey, D. ve Fuller, W. (979) Disribuion of he Esimaors for Auoregressive Time Series wih a Uni Roo, Journal of he American Saisical Associaion, 74, ss.427-43. Egeli, H. (999) Gelişmeke Olan Ülkelerde Büçe Açıkları, Süleyman Demirel Üniversiesi İİBF Dergisi, 4, ss.-4. Enders, W. (995), Alied Economeric Time Series, s ed., John Wiley & Sons, Inc., US. Engle, R. ve Granger, C. W. (987) Coinegraion and Error Correcion: Reresenaion, Esimaion and Tesing, Economerica, 55, ss.25-276. Fischer, S. ve Easerly, W. (99) The Economics of he Governmen Budge Consrain, The World Bank Research Observer, 5(2), ss.27-42. Fursenberg, G., Gren, J. ve Jeong J. (986) Tax and Send, or Send and Tax?, The Review of Economics and Saisics, 68(2), ss.79-88.

2 Zehra ABDİOĞLU, Harun TERZİ Hondroyiannis, G. ve Paaerou, E. (997) Are Budge Deficis Inflaionary? A Coinegraion Aroach, Alied Economics Leers, 4(8), ss.493-496. Johansen, S. (988) Saisical Analysis of Coinegraing Vecors, Journal of Economic Dynamics and Conrol, ss.23-254. Johansen, S. ve Juselius, K. (99) Maximum Likelihood Esimaion and Inference on Coinegraion wih Alicaions o he Demand for Money, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 52(2), ss.69 2. Kesbiç, Y., Baldemir, E. ve Bakımlı, E. (24) Büçe Açıkları ile Parasal Büyüme ve Enflasyon Arasındaki İlişki: Türkiye için bir Model Denemesi, Celal Bayar Üniversiesi İİBF Dergisi, (2), ss.27-4. Mah, J. S. (2) An Emirical Examinaion of he Disaggregaed Imor Demand of Korea-The Case of Informaion Technology Producs, Journal of Asian Economic,, ss.237-244. Mein, K. (998) The Relaionshi beween Inflaion and he Budge Defici in Turkey, Journal of Business and Economic Saisics, 6(4), ss.42-422. Narayan, S. ve Narayan, P. K. (24) Deerminans of Demand for Fiji s Exors: An Emirical Invesigaion, The Develoing Economies, 42(), ss.95-2. Narayan, P. K., Narayan, S. ve Prasad, A. D. (26) Modeling he Relaionshi beween Budge Deficis, Money Suly and Inflaion in Fiji, Pacific Economic Bullein, 2(2), ss.3-6. Painkin, D. (993) Israel s Sabilizaion Program of 985, or Some Simle Truhs of Moneary Theory, Journal of Economic Persecives, 7(2), ss.3-28. Pesaran, H. ve Shin, Y. (999) An Auoregressive Disribued Lag Modelling Aroach o Coinegraion Analysis, in Srom, S. (Eds), Paer Presened a Economerics and Economics Theory in he 2h Cenury: The Ragnar Frisch Cenennial Symosium, Cambridge Universiy Press, Cambridge. Pesaran, H., Shin, Y. ve Smih, R. J. (2) Bounds Tesing Aroaches o he Analysis of Level Relaionshis, Journal of Alied Economerics, 6, ss.289-326. Phillis, P. ve Peron, P. (988) Tesing for a Uni Roo in Time Series Regressions, Biomerika, 75(2), ss.335-346. Pionkivsky, R., Bakun, M., Kryshko, M. ve Synyk, T. (2) The Imac of he Budge Defici on Inflaion in Ukraine, Inernaional Cenre for Policy Sudies, ss.-25. Solomon, M. ve We, A. (24) The Effec of a Budge Defici on Inflaion: The Case of Tanzania, Souh African Journal of Economic and Managemen Sciences, 7(), ss.-6.

Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 29 2 Şen, H. (23) Olivera-Tanzi Ekisi: Türkiye Üzerine Amirik bir Çalışma, Maliye Dergisi, 43, ss.3-57. Tanzi, V. (978) Inflaion, Real Tax Revenue, and he Case for Inflaionary Finance: Theory wih an Alicaion o Argenina, IMF Saff Paers, 25, ss.47-45. Tanzi, V. (2) Taxaion in Lain America in he Las Decade, Cener for Research on Economic Develomen and Policy Reform, Working Paer, 76, ss.-38. Vieira, C. (2) Are Fiscal Deficis Inflaionary? Evidence for he EU, Economic Research Paer, 7, ss.-6.