KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İMALAT SANAYİİNDE TEKNOLOJİK ÖĞRENME PERFORMANSINA İLİŞKİN BİR KARŞILAŞTIRMA

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE TEKNOLOJİK ÖĞRENMENİN ALANSAL ANALİZİ

Ege University Working Papers in Economics

STRUCTURAL CHANGE AND PRODUCTIVITY IN THE SERVICE SECTOR OF TURKEY TÜRKİYE HİZMET SEKTÖRÜNDE YAPISAL DEĞİŞİM VE ÜRETKENLİK

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

GEÇİŞ EKONOMİLERİ VE TÜRK TARIM SEKTÖRÜNDE ETKİNLİK VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ ANALİZİ ( )

Türkiye İmalat Sanayinde Yapısal Değişim ve Üretkenlik: Dönemi*

TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI. Gürkan ÇALMAŞUR

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ ŞEKER SANAYİLERİNİN ETKİNLİK KARŞILAŞTIRMASI Emre Güneşer BOZDAĞ (*)

KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Tarım Ekonomisi Dergisi

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI. Ercan ŞENYİĞİT*

Türkiye özel sektör imalât sanayiinde etkinlik ve toplam faktör verimliliği analizi

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Türkiye de Ulaştırma Hizmetleri Endeksi. Transportation Services Index for Turkey

TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. NİN MALMQUİST ENDEKSİ ÇERÇEVESİNDE ETKİNLİK ANALİZİ. TURKISH SUGAR COMPANIES IN FRAMEWORK of MALMQUIST ENDEKS

KAMU HARCAMALARININ EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ THE IMPACT OF PUBLIC EXPENDITURES ON ECONOMIC DEVELOPMENT

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

Yazılım Mimarisinin Kalite Gereksinimleri: Yazılım Güvenilirliği

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

TÜRK OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNDE MALİYET VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ. Gürkan ÇALMAŞUR

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

Doğuş Üniversitesi Dergisi, 7 (2) 2006, AGGLOMERATION ECONOMIES IN TURKISH MANUFACTURING INDUSTRY

Ticaret Performansı Ölçümlerine Çok Boyutlu Bir Yaklaşım: Seçilmiş Ülke ve Sektörlere İlişkin Karşılaştırmalı Analizler

DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

ETKİN ÜCRET TEORİSİ VE TÜRKİYE İMALAT SANAYİİ ÜZERİNE UYGULAMA

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ASİMETRİK NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

70 Araştırma Makalesi. Türkiye nin Sebze İhracatında Karşılaştırmalı Üstünlükleri

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

Verimlilik Dergisi T. C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2015/3

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

Enerji tasarrufu için yer altına gömülü çelik borularda yalıtımın ekonomik faydaları

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Türk Turizm Sektöründe Büyüme Göstergelerinin Turizm İşletmelerinin Finansal Performansına Etkisinin İncelenmesi

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASİNDA RÜZGAR ENERJİSİ

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON SEKTÖRÜ İLE ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VARLIĞININ VE BOYUTUNUN EKONOMETRİK ANALİZİ

Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Eğitim Fakültesi.Pamukkale Üniversitesi

sbd.anadolu.edu.tr 73 Anadolu University Journal of Social Sciences Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

NL lmk : NU t k : Y t lmk : TEF t : E ijmlk : Q t mlk :

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Kamu Borçlanması, Sermaye Stoku ve Tüketim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI

ODTÜ KUZEY KIBRIS KAMPUSU 2013 YILI TÜRKÇE SÜRELİ YAYINLAR LİSTESİ-TEKLİF FORMU

TİCARİ NÜKLEER SANTRAL MODELLERİNİN YAKIT MASRAFLARINA GÖRE ELEKTRİK ÜRETİM MALİYETLERİNİN DEĞERLENDİLİRMESİ

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

Enerji Piyasası Reformlarının Elektrik Enerjisi Piyasasına Etkisi: EÜAŞ ve Ayrıcalıklı Şirketler Üzerine Bir Analiz 1

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

İÇİNDEKİLER GİRİŞ. 1. BÖLÜM 1: ETKİNLİK ÖLÇÜMLERİ ve TANIMLAR Kavramlar ve Metodoloji... 2

KALKINMA VE DOĞAL KAYNAKLAR KULLANIMI AÇISINDAN TOPLUMSAL İSKONTO ORANI. Haydar ŞENGÜL *

VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE ANTALYA BÖLGESİNDEKİ ZİRAAT BANKASI ŞUBELERİNİN PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ. Cihan KARACA YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTATİSTİK

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

VERGİ HASILATI ve SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE OLAN ETKİSİ: EKONOMETRİK BİR İNCELEME ÖZET ABSTRACT

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

SESSION 1D: Finans I 567

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI

TÜRKİYE DE BÖLGELER ARASI GELİR FARKLILIKLARI: YAKINSAMA VAR MI?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 1 Nisan 2010 EKONOMİ NOTLARI FİNANSAL STRES VE İKTİSADİ FAALİYET

Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI

Araş. Gör. Dr. Serkan Yılmaz Kandır * Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özmen* Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal*

Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TİGEM İŞLETMELERİNDE TEKNİK ETKİNLİK, ÖLÇEK ETKİNLİĞİ, TEKNİK İLERLEME, ETKİNLİKTEKİ DEĞİŞME VE VERİMLİLİK ANALİZİ:

FĐNANSAL ENTEGRASYON SÜRECĐNDE FĐNANSAL GELĐŞME EKO- NOMĐK BÜYÜME ARASINDAKĐ NEDENSELLĐĞĐN TÜRKĐYE AÇISIN- DAN DÖNEMSEL OLARAK ARAŞTIRILMASI

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

Ayhan Topçu Accepted: January ISSN : ayhan_topcu@hotmail.com Ankara-Turkey

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

SINIFLANDIRMA AMAÇLI KULLANILAN SİLİNDİRİK TRİYÖRLERİN KİNEMATİK ESASLARI * Kinematical Principles of Cylindrical Triors Used for Classification

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve Co2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE SANAYİLEŞMENİN DİNAMİKLERİ VE TEKNOLOJİNİN ETKİNLİĞİNDE SANAYİLEŞME

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir

Kamu Harcamaları ve Vergi Politikalarının Uzun Dönemli Büyüme Sürecine Etkileri: Yeni İçsel Büyüme Modelleri Açısından Bir Bakış ve Türkiye Örneği

Transkript:

KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İMALAT SANAYİİNDE TEKNOLOJİK ÖĞRENME PERFORMANSINA İLİŞKİN BİR KARŞILAŞTIRMA Mesu ALBENİ Süleyman Demirel Üniversiesi ABSTRACT In Turkey, mosly before 1980, public enerprises in manufacuring secor have been esablished primarily o suppor and complee he privae secor. Over he years, hey have grown fas and had made considerable impacs on he counry s producion, employmen, finance and invesmens oucomes. However, beginning wih 1980 s, hese enerprises has been criicized and accused of causing financial defici and exernal deb problems as a resul of no operaing like privae secor enerprises hose work under produciviy, efficiency and profiabiliy principles. On he oher hand, invesmen and producion aciviies of he privae secor have always been suppored and encouraged by governmen policies. In his paper, echnological change performance of he public and privae enerprises in manufacuring secor has been analyzed and compared by using he echnological learning raes for he liberal economic period ha has sared in 1980. Key Words: Public and privae enerprises, manufacuring secor, echnological learning, echnological efficiency. INTRODUCTION S anayi seköründe faaliye göseren kamu ve özel sekör işlemelerinin verimlilikleri ve ekinlikleri geçmişen günümüze kadar farklı araşırmalara konu olmuşur. Kamu işlemelerinin uzun dönemde prodükiviesini yiirdiği, piyasa ve rekabe koşullarına adape olamadığı ve büün bunların bir sonucu olarak da ülkeye büyük mali yükler geirdiği gerekçesiyle eleşirilmekedir. İmala sanayiinde dinamizmin yakalanabilmesi ve ekinliğin sağlanabilmesi için ekonomik akivielerin kamu kesimi yerine özel kesim arafından işleilmesi gerekiği fikri günümüzde yaygın bir şekilde savunulmakadır. Dünyada olduğu gibi, Türkiye de de 1980 li yıllardan iibaren kamusal işlemelerde küçülme ve özelleşirme çabaları büyük bir hız kazanmış ve pek çok sekörde yer alan kamusal işlemeler daha verimli ve ekin çalışabilmeleri beklenisi ile özel seköre devredilmişir. Bu süreç günümüzde de devam emekedir. Tüm Cumhuriye arihi boyunca sanayileşmede özel sekörün önemi görülmüş ve gelişirilmesi ve sanayileşmeyi ek başına göürebilmesinin sağlanması amacıyla çeşili poliikalar gelişirilmişir. Bu poliikalar zaman içerisinde meyvesini vermiş ve özel sekörün oplam imala

128 Mesu ALBENİ sanayii içindeki payı yıllar içerisinde giderek armış ve son on yıl içerisinde önemli boyulara ulaşmışır. Kamu ve özel sekördeki işlemelerin performansını ölçmede çeşili gösergelerden yararlanılmakadır. Verimlilik, eknolojik ekinlik ve karlılık gösergeleri bunların başında gelmekedir. Sekörlerin ülke verimliliğine kakılarını incelemenin bir yolu da sekörün geçirdiği eknolojik birikim hızını ifade eden eknolojik öğrenme oranlarını incelemeken geçmekedir. Türkiye de kamu ve özel sekör imala sanayi verimlilikleri yapılan bazı çalışmalarda karşılaşırılmışır. Krueger ve Tuncer 1 ve Yıldırım 2 esas olarak 1980 öncesi dönemle ilgili yapıkları çalışmalarda kamu sekörünün verimliliğini daha yüksek bulmuşlardır. Diğer yandan Zaim ve Taşkın 3 yapıkları çalışmalarda kamu ve özel sekör performansını hem 1980 ve hem de 1980 sonrası farklı dönemler için karşılaşırmışlar ve yine 1980 öncesi dönemde kamu sekörünün verimliliğinin özel seköre oranla daha yüksek olduğunu espi emişlerdir. 1980 sonrası dönemde ise genel olarak özel sekörün verimliliğinin daha yüksek olduğu oraya çıkmışır. Schmiz 4 1980 öncesi kamu ve özel sekör imala sanayi verilerini kullanarak yapığı çalışmada, Hindisan, Mısır ve Türkiye de, 1980 öncesi ihal ikameci dönemde, ihal edilmeyip yur içinde kamu sekörü arafından üreilen imala sanayi yaırım mallarının, üreimdeki verimliliği azalığını oraya çıkarmışır. Bu çalışmada ise, 1980 sonrası liberalleşme süreci ile birlike Türkiye deki kamu ve özel imala sanayii işlemelerinde meydana gelen eknolojik yenilenme ve değişim süreci, eknolojik öğrenme oranları yardımıyla incelenmeke ve karşılaşırılmakır. Teknolojik öğrenme kavramı üreim verimliliğini ekileyen unsurlardan olup 5 neoklasik üreim fonksiyonundan yararlanılarak elde edilebilmekedir. Çalışmada ilk önce, kamu ve özel imala sanayi sekörünün dünden bugüne geçirdiği süreç kısaca ele alınmakadır. Ardından eknolojik öğrenme kavramı ve ekonomik kalkınmadaki rolü arışılmaka ve eknolojik öğrenme kavramının maemaiksel olarak geleneksel üreim fonksiyonuna içerilmesi göserilmekedir. Daha sonra ise, Türk imala sanayiinde 1981-2000 yılları arasındaki eknolojik öğrenme oranları sekörel veriler kullanılarak ahmin edilmekedir. Çalışmada kamu ve özel sekör öğrenme oranlarının yanı sıra oplam öğrenme oranları da ahmin edilerek büünüyle imala sanayinin eknolojik öğrenme performansı araşırılmakadır. 1. KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İMALAT SANAYİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ Cumhuriyein ilk yıllarından iibaren özel sekörün ekonomik alanda yaırım ve üreimde bulunması fikri genel olarak kabul görmüşür. Ancak, çoğu sekörde özel eşebbüslerin olmayışı veya yeersiz oluşu kamusal imala sanayi yaırımlarını zorunlu hale geirmişir. Kamusal imala sanayi yaırımları zaman içerisinde daha koordineli bir hale gelmiş ve genel olarak girişimci bir özel sekörün oraya çıkışını deseklemek, hızlandırmak ve amamlamak amacının yanı sıra ülkenin sosyal ve sraejik ihiyaçlarını karşılamak, ekonomik büyümeyi yönlendirmek ve hızlandırmak hedefleri de dikkae alınarak 6 kurulmaya devam edilmişir. İmala sanayi alanında yapılan kamusal yaırımlar 1980 li yıllardaki dışa açık büyüme ve serbes piyasa ekonomisi yaklaşımı ile birlike önemli ölçüde yavaşlamış, hızını kaybemiş ve yerini özelleşirme çabalarına bırakmışır. 1 O.A. Krueger ve B. Tuncer, Growh of Facor Produciviy in Turkish Manufacuring Indusries. Journal of Developmen Economics, 11: 3, (1982), ss. 307 325. 2 E. Yıldırım, Toal Facor Produciviy Growh in Turkish ManufacuringIndusry Beween 1963 1983: An Analysis. METU Sudies in Developmen, 16, (1989), ss. 65 96. 3 O. Zaim ve F. Taşkın, The Comparaive Performance of he Public Enerprise Secor in Turkey: A Malmquis Produciviy Index Approach, Journal of Comparaive Economics 25, (1997), ss. 129 157. 4 J.A. Schmiz, Governmen Producion of Invesmen Goods and Aggregae Labor Produciviy, Journal of Moneary Economics, 47, (2001), ss. 163-187. 5 E.J. Malecki, Technology and Economic Developmen: he Dynamics of Local, Regional and Naional Compeiiveness, Second Ediion, Longman, (1997), s. 36. 6 Ö. Eroğlu, Türkiye Ekonomisi, Bilim Kiabevi, (Ispara, 2002), s. 221. Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 129 Bir Karşılaşırma Türkiye de kamusal endüsriyel üreim 1933 yılında Sümerbank ve Eibank ın kuruluşu ile kapsamlı ve ilkeli bir boyu kazanmışır. Bu arihen iibaren karma ekonomik büyüme modeli merkezi planlama bakış açısı ile ele alınmaya başlamışır. Ancak planlı dönem İkinci Dünya Savaşı ile birlike kısa sürmüş ve sanayileşme hamlesi 1950 li yılların başlarına kadar kesiniye uğramışır. 7 1950 sonrası dönemde, kamu imala sekörünün oplam imala sanayi içindeki payının küçülülmesi fikri siyasi kadrolarca arışılmış, ancak bu fikri realize edebilmek mümkün olmamışır. Dahası, özel ve kamu kesiminde ükeim malları üreen işlemelere endüsriyel ara malları sağlamak ve kamusal hizmeleri arırmak amacıyla yeni kamusal işlemeler kurulmuşur. Diğer arafan, bu dönemde devle daha çok yol, baraj, liman gibi alyapı yaırımlarına ağırlık verirken, eknoloji ransferi ağırlıklı yaırımların özel sekörce üslenilmesi amacıyla eşvik poliikasını benimsemişir. Ancak, özel sekörü ve yabancı sermayeyi eşvik poliikaları, döviz darboğazı gibi çeşili nedenlerle isenilen düzeyde neiceye ulaşamamışır. 8 Kamu kesimi özellikle 1960 lı ve 70 li yıllarda büyük ölçekli yaırımlara devam emiş ve ihal ikameci, dış rekabee kapalı, yerli endüsriyi farklı şekillerde desekleyen ve özel sekörü düzenleyici, eşvik edici ve yönlendirici bir endüsrileşme poliikası izlemişir. Ayrıca, kamu işlemelerinin varlığını sürdürmelerine ilişkin arışmalar bir yana bırakılarak, bunların yeniden düzenlenmeleri ve ekinliklerinin sağlanması hedeflenmişir. Devle bir arafan yeni işlemeler açarken diğer arafan var olanları desekleyici yaırımlara girişmişir. Bu nedenle, 1960-1970 döneminde imala sanayii yıllık % 10,3 ve 1970-79 döneminde ise yıllık %6,7 oralama hızla büyümüş ve imala sanayiinin GSMH içerisindeki payı 1960 yılında %15 iken, 1979 yılında %18 e yükselmişir. 1980 li yıllarla birlike başlayan liberalleşme çabaları ile kamu kesiminin imala sanayii içerisindeki payı giderek azalma gösermişir. Özellikle dünyada liberalleşme poliikalarının bir parçası olan özelleşirme çabaları, devlein sanayiden çekilmesi gerekiği söylemi ve kamu sanayii kesimindeki esislerin ekin olarak kullanılamaması gibi nedenlerle sanayinin devle eliyle kurulması uygulaması büyük ölçüde rafa kaldırılmışır. Diğer arafan, varolan kamu işlemelerine yönelik çarpık kaynak ahsisi poliikaları belli ölçüde erkedilmiş ve yerine ekinliği sağlayabilen ve serbes piyasa koşullarında çalışan işlemeler hedeflenmişir. 1980 li yıllarda kamusal yaırımlar daha çok ulaşım, ken alyapısı, elekomünikasyon ve enerji gibi alanlarda yoğunlaşmışır. Diğer arafan kamu sanayii işlemeleri, yapılan yeni düzenlemelere rağmen kendilerini hızla değişen dünya koşullarına uyduramamış ve verimliliklerini arıramamışlardır. Kamu kesiminin imala sanayii yaırımları azalırken, yaşanan makro ekonomik sorunlar nedeniyle özel sekör yaırımları aynı ölçüde arış göserememişir. 9 V. Beş yıllık planla birlike kamu kuruluşlarının bir kısmı özelleşirme kapsamına alınarak saılmışır. 1987 yılından bu yana yapılan özelleşirme çabaları sonucu, günümüze kadar pek çok kamu işlemesi, kamu idaresinden özel seköre devredilmişir. Tablo 1. İmala Sanayii İçerisinde Kamu ve Özel Sekörün Payı (%) 1950 1960 1970 1980 1990 2000 7 Ö. Eroğlu, Türkiye Ekonomisi. 8 İ.H. Yücel, Bilim-Teknoloji Poliikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu, DPT, Sosyal Sekörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Araşırma Dairesi Başkanlığı (1997); Y. Kepenek ve N. Yenürk, Türkiye Ekonomisi, Remzi Kiabevi, 10. Basım (2000). 9 Kepenek ve Yenürk, Türkiye Ekonomisi,... Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

130 Mesu ALBENİ İşyeri Sayısı 4 4 5 5 5 2 Kamu Sekörü İsihdam 46 43 36 36 24 11 Yaırım 56 (*) 49 49 30 31 6 Kama değer 59 59 54 41 31 19 İşyeri Sayısı 96 96 95 95 95 98 Özel Sekör İsihdam 54 57 64 64 76 89 Yaırım 44 (*) 51 51 70 69 94 Kama değer 41 41 46 59 69 81 (*) 1951 yılı değeri Kaynak: DİE çeşili yıllara ilişkin veriler ve Adil TEMEL, Toplam Tükeimin Maksimizasyonuna Yönelik İki Sekörlü Bir Opimizasyon Modeli Denemesi, Uzmanlık Tezi, Devle Planlama Teşkilaı, 1982 den yararlanılarak hesaplanmışır. Tablo 1, işyeri sayısı, isihdam, yaırım ve kama değerin kamu ve özel kesim imala sanayiinde yüzde dağılımlarını 1950-2000 döneminde on yıllar iibariyle gösermekedir. Tablo son elli yıl boyunca ve önemli bir kısmı da 1980 li yıllarla başlayarak özel sekörün ağırlığının giderek arığını gösermekedir. Burada görüldüğü gibi, kamunun imala sanayii içerisindeki payı giderek gerilemiş ve 1980 den 2000 yılına kama değeri içerisindeki payı sırasıyla %41 den %19 a ve isihdam içerisindeki payı %36 dan %11 e kadar düşmüşür. Tablo, 1980 başlarından iibaren uygulanan kamunun imala sanayii üreiminden çekilmesi ve özel seköre bırakılması yönündeki poliikaların hemen rakamlara yansımadığını ve 1990 lı yıllarla birlike ciddi bir düşüşün gerçekleşiğini gösermekedir. Ancak, 2000 yılı verileri kamu sekörünün imala sanayiinden önemli ölçüde el çekiğini ve yerini özel seköre bırakığını gözler önüne sermekedir. 10 Diğer arafan, 1950 li yıllardan iibaren kamu kesiminin, ağır sanayii ve ölçeğe dayalı sanayii dallarında yapığı büyük yaırımlar nedeniyle, işyeri sayısı içerisindeki yüzdesinin en fazla % 5 olarak kalmasına rağmen, imala sanayii kama değeri içerisindeki payının oldukça yüksek olduğu açıkça görülmekedir. 2. TEKNOLOJİK DEĞİŞİM, TEKNOLOJİK ÖĞRENME VE İKTİSADİ KALKINMA Yirminci yüzyılın başlarında büyük bir ivme kazanan eknolojik değişim süreci, yöneim bilimi alanında yaşanan gelişmeleri de içerisine alarak devam emekedir. Günümüz endüsriyel kalkınma süreci, eknolojik yeenekleri öğrenme, inşa eme ve bunları ürün ve süreç yeniliklerine dönüşürme akivielerini zorunlu kılmakadır. 11 Rekabeçi olabilmek ve güçlü bir 10 Kepenek ve Yenürk, Türkiye Ekonomisi,. 11 L. Kim, The Dynamics of Technological Learning in Indusrialisaion, he Unied Naions Universiy, INTECH, Discussion Papers Series 2000-7, (2000). 12 B.A. Lundval, Technology Policy in he Learning Economy, (Ed. D. Archibugi, J. Howells ve J. Michie), Innovaion Policy in a Global Economy nin içinde, (Chambridge Universiy Press, 1999), Bölüm 2, ss. 19-20; T.J. Lee, Technological Learning by Naional R&D: he Case of Korea in CANDU-ype nuclear fuel, Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 131 Bir Karşılaşırma ekonomik yapıya kavuşmak, başa ekonominin emel aşlarından bireyler ve firmalar olmak üzere, endüsriler, bölgeler ve üm ülkenin kendi eknolojik yeeneklerini sürali bir şekilde inşa amacıyla eknolojik öğrenme sürecine angaje olmalarını gerekmekedir. Teknolojik yeenekler, fiya ve kalie alanlarındaki rekabe güçlerini sürdürebilmek için, üreim, insan sermayesi, ar-ge, yöneim, mühendislik ve yenilikler içerisindeki bilgilerin ekin bir şekilde kullanılabilmesi yeeneği anlamına gelmekedir. Bu yeenekler, firmalara var olan eknolojileri kullanma, adape eme ve değişirme gücü vermekedir. Teknolojik yeenekler, iç ve dış kaynaklardan zamanla ve öğrenme süreçleri ile kazanılır. 12 Teknolojik öğrenmeler bir süreç olarak zaman, parasal kaynak ve farklı ürden bilgi birikimleri gerekirirler. Farklı ürdeki bilgi birikimine sahip olabilmek, farklı ürden öğrenmeleri gerekirmekedir. 13 1962 yılında Arrow arafından yaparak öğrenme kavramının oraya aılmasından bu yana farklı ürlerde öğrenmeler oraya aılmışır. Yaparak öğrenme, kullanarak öğrenme, araşırma ile öğrenme ve ekileşerek öğrenme bunlardan bazılarıdır. 14 Gelişmeke olan ekonomiler de eknolojik öğrenme süreci yaşamakadırlar. Türkiye nin de dahil olduğu bu grup ülkelerde genel olarak araşırma ve gelişirme olanakları sınırlı olduğundan araşırma ile öğrenme oldukça sınırlı olup eknolojik öğrenmeler daha çok üreim, bakım ve kullanım esnasında gerçekleşmekedir. 15 Gelişmeke olan ülkelerde eknolojik öğrenme, genelde, eknolojinin gelişmiş ülkelerden saın alınması ile başlayan ve gelişen bir süreç şeklindedir. Gelişmiş ülkelerden çeşili meolarla ransfer edilen eknolojiler, gelişmeke olan ülkelerin eknolojik ilerlemesinin anahar kaynağı olagelmişir. Transfer edilen bu eknolojiler daha çok gelişmiş ülkelerde ürün yaşam ömürlerinin olgunluk aşamasına erişmiş olan eknolojilerden oluşmakadır. Baının olgun eknolojileri, gelişmeke olan ülkelerde üç aşamadan geçerek öğrenilmekedir. Bunlar sırasıyla 1) bir eknolojiyi, edinme ve aynen kopya aşaması, 2) bir mikar değişirerek iyileşirme aşaması ve, 3) yenilik gelişirme aşamasıdır. Birinci aşamada, gelişmeke olan ülkeler eknolojiye sahip olmaka ve bu eknolojiyi akli ederek üremekedir. Ardından ikinci aşama olan eknolojiyi kullanma aşamasında da eknoloji hakkında belli derecede bir öğrenme süreci geçirmeke ve bunun neicesinde, daha sonraları, günün koşullarına göre bu eknolojilerde kısmen iyileşirmeler de yapılmaka ve eknoloji ülke oramına adape edilmekedir. Son aşamada ise, eknolojik öğrenmelerin yeniliklere dönüşmesi süreci meydana gelmekedir. Çoğu gelişmeke olan ülke henüz bu üçüncü aşamaya geçememişir. Bu aşamaya, yeni sanayileşmiş ülkeler denilen Güney Kore, Malezya, Tayvan ve Singapur gibi birkaç uzak doğu Asya ülkesinin ulaşmayı başardığı ifade edilmekedir. 16 3. ÖĞRENME EĞRİSİ (2002), www.elsevier.com/locae/echnovaion ; E.J. Malecki, Technology and Economic Developmen: he Dynamics of Local, Regional and Naional Compeiiveness, Second Ediion, (Longman,1997), ss. 33-37. 13 M. Hansen, N. Nohria, T. Tierney, Wha s Your Sraegy for Managing Knowledge? Harvard Business Review, March-April, (1999), ss. 106-116. 14 Malecki, Technology and Economic Developmen:, s. 59. 15 B. Gregersen, B. Johnson, How do Innovaions Affec Economic Growh? Some Differen Approaches in Economics, Ed. C. Edquis ve diğerleri, Sysems of Innovaion: Growh Compeiiveness and Employmen, (2000), Vol II, ss. 83-109. 16 L. Kim, The Dynamics of Technological Learning in Indusrialisaion,..; W. Xie, Technological Learning in China s Colour TV (CTV) Indusry, Technovaion, 24/6, (2004), s. 499. Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

132 Mesu ALBENİ Öğrenme eğrisi, kümülaif üreim düzeyinde arışlar yapmayı başarabilmenin üreim fakörlerinin maliyelerinde düşüşlere yol açacağını ifade emekedir. Bir ekonomi ne kadar çok üreiyor ise o ölçüde öğrenmesi hızlanmakadır. Önceleri örgüsel düzeydeki çalışmalarda geniş bir kullanım alanı bulmuş olan öğrenme eğrisi yaklaşımı, Arrow 17 arafından oraya konulan yaparak öğrenme kavramı ile makro ekonomik plaforma aşınmışır. Günümüzde bireysel, örgüsel, sekörel (endüsriyel) ve mekansal üreim analizlerinde kullanılmaka olan öğrenme eğrileri, sekörel düzeyde ele alındığında, bir sekörde üreilen ürün mikarı arıkça ekinlik ve eknik değişimin gerçekleşeceği ve bunun bir sonucu olarak da oralama birim maliyelerin giderek azalacağını gösermekedir. Sekörel öğrenme eğrisi fonksiyonundan üreilen öğrenme oranı ise sekörel üreim her ikiye kaladığında, oralama birim maliyelerin belirli bir oranda düşeceğini anlamakadır. Buna göre sekörel öğrenme ve bundan üreilen öğrenme eğrisi ve öğrenme oranı, bir büün olarak belli bir üreim sekörünün yada endüsrinin nasıl bir öğrenme sürecinden geçiği ve eknolojik birikim edindiği konusu ile ilgilenmekedir. 18 Bir endüsride yaşanan öğrenme sürecinin yoğunluğu ve hızı sekörde kullanılan eknolojilerin özelliğine göre değişmekedir. Yüksek eknolojiler örük bilgi mikarı yoğun olan eknolojiler olup daha fazla öğrenme gerekirmekedir. Ancak örük (kapalı; aci) bilgi mikarı yüksek olan sekörlerde eknolojik öğrenme zaman ve finansman açısından daha maliyeli olmaka ve daha uzun çabalar gerekirmekedir. Örük bilginin öğrenilmesi süreci, güçlü bir sermaye birikimi ve vasıflı bir işgücü piyasasının varlığını da gerekirmekedir. Genel olarak yüksek eknolojileri içeren sekörlerdeki örük bilgi mikarı diğer sekörlere oranla yüksek olup, bu sekörlerdeki ürünlerin gelişmeke olan ülkelere yayılması süreci daha yavaş işlemekedir. Öğrenme eğrisi, kümülaif oralama oplam maliye eğrisinden elde edilmekedir ve bir ekonomide kümülaif üreim düzeyinde arışlar yapmayı başarabilmenin üreim fakörlerinin maliyelerinde düşüşlere yol açacağını ifade emekedir. Buna göre üreim her ikiye kaladığında kümülaif birim başına oralama maliye giderek azalmakadır. 19 c Öğrenme Eğrisi şu şekilde ifade edilmekedir: a c1 X ( 0 a ) (1) (1) numaralı denklemde, X kümülaif üreim mikarı; c bir üründen X inci birimini üremenin birim maliyei ve c 1 aynı üründen üreilen ilk birimin maliyeidir. Bu denklemde göserilen öğrenme eğrisi, X inci birimi üremek için gereken birim maliyein ( c ), X in ilk biriminin üreilmesi için gereken maliyele ( c 1 ) ilişkili olduğunu ifade emekedir. a ise öğrenme esnekliği olarak anımlanmakadır ( a 0 ). 17 K. Arrow, The Economic Implicaions of Learning by Doing, Review of Economic Sudies 29, (1962), ss. 155-173. 18 OECD/IEA (Organizaion for Economic Cooperaion and Developmen/Inernaional Energy Agency) (2000), Experience Curves for Energy Technology Policy, ss. 26-31. 19 L.E. Yelle, The Learning Curve: Hisorical Review and Comprehensive Survey, Decision Sciences, Vol 10, (1979), ss. 302-328; A.B. Badiru, Compuaional Survey of Univariae and Mulivariae Learning Curve Models, IEEE Transacions on Engineering Managemen, 39 (2), ss. 176-188; D. Jackson, Technological Change, he Learning Curve and Profiabiliy, Edward Elgar Publishing, (1998), ss. 131-132. Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 133 Bir Karşılaşırma Diğer arafan, öğrenme esnekliği yardımıyla öğrenme oranları elde edilmekedir. Öğrenme oranı ( d ), üreim her ikiye kaladığında kümülaif birim başına maliyein giderek hangi oranda azaldığını göseren bir sayıdır ve, d 2 a (2) denklemi ile hesaplanmakadır. Öğrenmenin söz konusu olabilmesi için bu oranın 0 ile 1 arasında olması gerekmekedir. Bu değer 1 e yaklaşıkça öğrenme azalmaka ve 0 a yaklaşıkça öğrenme armakadır. Örneğin öğrenme oranı %80 ise (diğer bir ifade ile 0.80 ise), üreim iki kaına çıkığı zaman birim üreim maliyeinin, ilkinin %80 i kadar olacağını gösermekedir. Şöyle ki, eğer ilk ürünü üremenin maliyei 100 TL ise, ikinciyi üremenin maliyei 100(0.80)=80 TL, dördüncüyü üremenin maliyei 80(0.80)=64 ve sekizinciyi üremenin maliyei 64(0.80)=51.2 TL olacakır. 20 Öğrenme oranının 1 den büyük olması durumunda ise öğrenme yerine bilgilerin unuulması yada güncelliğini yiirmesi durumu meydana gelmiş olmakadır ve isenmeyen bir durumdur. Bu duruma düşmemek ve sürekli olarak rekabe gücünü koruyabilmek için bilgilerin güncellenmesi ve eknolojinin içsel ve dışsal kaynaklardan yenilenmesi gerekmekedir. Promongki ve diğerleri yapıkları çalışmalarda, Tayland da imala sanayi seköründe 1990 lı yılların ilk yarısı için gerçekleşen eknolojik öğrenme değerlerini hesaplamışlardır. Bu çalışmalarda sekörel eknolojik öğrenme oranlarını ahmin emek amacıyla makro ekonomik üreim fonksiyonuna öğrenme eğrisini dahil emişlerdir. Türkiye ile ilgili hesaplamalarda da kullanılacağından Promongki ve diğerleri arafından üreilerek kullanılan bu model şu şekilde elde edilmekedir: 21 Neoklasik üreim fonksiyonu; emek ( L ) ve sermaye ( K ) girdilerinin bir ekonomideki üreim mikarını (Q ) belirlediğini ifade emekedir ve Q A K L (3) şeklinde üssel olarak göserilmekedir. (3) numaralı ifadeyi doğrusal hale geirmek için logariması alınır ise, ln Q ln A ln K ln L (4) 20 Bu örneğe ilişkin öğrenme eğrisi modeli d 2 0. 3219 0.8 olmakadır. 21 c 100X 0.32193 ve öğrenme oranı P. Promongki, T. Shawyun, B. Sirinaovakul, Analysis of Technological Learning for he Thai Manufacuring Indusry, Technovaion, 20, (2000), ss. 189-195; P. Promongki, B. Shawyun, B. Sirinaovakul, Produciviy Growh and Learning Poenial of Thai Indusry, Technological Forecasing and Social Change, 69, (2002), ss. 89-101. Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

134 Mesu ALBENİ fonksiyonu elde edilir. Fonksiyonda ve değerleri sırasıyla emek ve sermayenin prodükiviesini ifade emeke olup sermayenin ve emeğin üreim esnekliğidir. A ise çoklu fakör verimliliği olup, dönemindeki veri eknoloji düzeyini ifade emekedir. yılındaki eknolojinin düzeyi ile kümülaif üreim mikarı ve dolayısıyla eknolojik öğrenme arasında fonksiyonel bir ilişki olduğu varsayılmakadır. Bu ilişki: A HX (5) a olarak ifade edilmekedir. Burada H oransal ilişkiyi ifade eden sabiir, ( H 0 ). (5) numaralı denklemin logariması alınıp, (4) numaralı denklemde yerine yazıldığında; ln Q ln H aln X ln K ln L (6) elde edilir. (6) numaralı denklemde yer alan emek ve sermaye değişkenleri arasında üssel bir ilişkinin olduğu varsayılmakadır. Bu fonksiyonel ilişki şu şekilde göserilmekedir; K (7) L (7) numaralı denklemin logariması alınarak (6) numaralı denklemde yerine yazıldığında: ln Q ln H aln X (ln ln L ) ln L (8) elde edilir. Bu ifadede eşiliğin her iki arafına ln L ) erimi eklendiğinde, ( ln( L / Q) ( ln H ln ) aln X (1 )ln L (9) ifadesi elde edilmekedir. Burada, 1 ( ln H ln ), 2 (1 )ln L ve ln c ln( L / Q) olarak kısalıldığında, (9) numaralı denklem, ln c aln X ln L (10) 0 2 olarak yazılır. 4. MODEL TAHMİNİ VE SONUÇLARI Bu aşamada, (10) numaralı denklem yardımıyla özel kesim ve kamu kesimi ile bu ikisinin oplamına ai öğrenme oranları, regresyon analizi yardımıyla hesaplanmışır. Çalışmada kullanılan 1981-2000 dönemindeki yıllık ISIC (Inernaional Sandard Indusrial Classificaion) iki haneli imala sanayi verileri Devle İsaisik Ensiüsü nden emin edilmişir. Üç haneli imala Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 135 Bir Karşılaşırma sanayi verileri ise çok deaylı olduğundan ve bir makale çalışmasını aşan boyua olduğundan ayrı bir çalışmada değerlendirilecekir. 2000 sonrası veriler DİE arafından halen üzerinde düzenleme çalışmaları devam eden veriler olduğundan ayrıca 2001 krizi ve sonrası veriler, genel rendi sapırıcı nielike olduğundan çalışmada kullanılmamışır. Her sekörde oplam, kamu ve özel seköre ilişkin model ahmin sonuçları Ek Tablo-1,2 ve 3 e göserilmekedir. Tablolardaki paranez içerisindeki değerler değerleridir. Bu üç Ek abloda yer alan öğrenme oranları değerleri karşılaşırmalı bir şekilde, aşağıda Tablo 2 de göserilmekedir. Tablodaki ilk değer saırı üm imala sanayii oplamı için elde edilmiş öğrenme oranlarıdır. Buna göre imala sanayii sekörü bir büün olarak 0.79 oranında öğrenmişir. Kamu kesimi öğrenmesi 0.92 olarak gerçekleşirken, özel kesimde öğrenme oranı 0.78 olarak oraya çıkmışır. Gerek ablonun ümü, gerekse ilk saırdaki oplam değerler, 1981-2000 döneminde Türkiye de imala sanayiinde özel sekörün kamu sekörüne göre daha yüksek düzeyde bir öğrenme gerçekleşirdiğini gösermekedir. Özel imala sanayii işlemeleri kamu işlemelerine oranla daha verimli bir eknolojik birikim süreci geçirmişlerdir. Bu durum özel sekörün kamu seköründen genel olarak daha başarılı olduğu bakış açısını deseklemekedir. Tablo 2. Toplam, Özel ve Kamusal İmala Sanayi İşlemelerinde Öğrenme Öğrenme Oranları ISIC Sanayi Sekörü Toplam Kamu Özel 3 İmala Sanayi Toplamı 0.79 0.92 0.78 31 Gıda İçki Tüün 0.84 0.91 0.75 32 Teksil Giyim ve Deri 0.80 0.98 0.80 33 Orman Ürünleri, Mobilya 0.77 0.77 0.77 34 Kağı, Kağı Ürünleri Basım 0.85 1.06 0.75 35 Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve Plasik Ürünleri 0.85 0.91 0.83 36 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 0.78 1.07 0.74 37 Meal Ana Sanayi 0.77 0.82 0.73 38 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza 0.76 0.99 0.73 39 Diğer İmala Sanayi 0.85 0.76 0.90 Tüm dünyada endüsriyel öğrenme konusunda yapılan çalışmalar, imala sanayinde oralama öğrenme oranının 0.82 olduğunu oraya koymakadır. 22 Türkiye de oralama öğrenme oranının bu dönemde 0.79 olarak gerçekleşmesi, performansın dünya oralamasının üsünde olduğunu oraya koymakadır. Ancak kamu sekörünün performansının 0.92 olması, kamu sekörünün oralamanın oldukça alında bir öğrenme performansı oraya koyduğunu bir kez daha vurgulamakadır. Dahası, kamu kesimi 34 numaralı sekör olan Kağı, Kağı Ürünleri Basım Sanayi ve 36 numaralı sekör olan Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler Sanayiinde öğrenme süreci yerine unuma süreci yaşamışır. Kamu kesiminin öğrenme açısından özel sekörün gerisinde kalması iki farklı nedene bağlanabilir. Birincisi, özellikle 1980 sonrası kamunun imala sanayii 22 OECD/IEA (Organizaion for Economic Cooperaion and Developmen/Inernaional Energy Agency), Experience Curves for Energy Technology Policy, (2000), ss. 26-31. Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

136 Mesu ALBENİ üreimi ve yaırımlarından çekilme yönlü poliikalar uygulaması, kamusal alanda öğrenmenin düşük çıkmasına neden olmuş olabilir. İkinci neden ise, kamusal işlemelerin icari öncelikler yerine siyasi öncelikleri dikkae almaları nedeniyle, özel sekör kadar yöneim, isihdam ve üreim alanlarında ekinliği sağlayamamış olması olasılığını düşündürmekedir. Tablo 3 e sekörler, kamu, özel ve oplam olarak, kendi içlerinde öğrenme açısından sıralanmışır. Öğrenme oranı 1 e yaklaşıkça öğrenme azalırken 0 a doğru yaklaşıkça öğrenme hızlanmakadır. Türkiye oplamında imala sanayi seköründe en hızlı öğrenen sekör 0.76 öğrenme oranı ile meal eşya, makine ve eçhiza sanayii olmuşur. Tablo 3. Sekörel Öğrenme Oranları Sıralaması (En İyi Öğrenen Sekörden En Köü Öğrenen Seköre) Sıra Toplam 1 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza Öğr. Oranı. Kamu Öğr. Oranı. Özel Öğr. Oranı. 0.76 Diğer İmala Sanayi 0.76 Meal Ana Sanayi 0.73 2 Orman Ürünleri, Mobilya 0.77 Orman Ürünleri, Mobilya 0.77 3 Meal Ana Sanayi 0.77 Meal Ana Sanayi 0.82 4 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 5 Teksil Giyim ve Deri 0.80 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 0.73 0.74 0.78 Gıda İçki Tüün 0.91 Gıda İçki Tüün 0.75 Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve Plasik Ürünleri 0.91 Kağı, Kağı Ürünleri Basım 6 Gıda İçki Tüün 0.84 Teksil Giyim ve Deri 0.98 Orman Ürünleri, Mobilya 0.77 0.75 7 8 Kağı, Kağı Ürünleri Basım 0.85 Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve Plasik Ürünleri 0.85 9 Diğer İmala Sanayi 0.85 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza Kağı, Kağı Ürünleri Basım Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 0.99 Teksil Giyim ve Deri 0.80 1.06 Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve Plasik Ürünleri 0.83 1.07 Diğer İmala Sanayi 0.90 SONUÇ İmala sanayiinde faaliye göseren kamu ve özel sekör işlemelerinin verimliliklerinin ve eknolojik ekinliklerinin farklı olduğu görüşü günümüzde yaygın kabul görmekedir. Buna göre, özel sekörün aksine, imala sanayinde faaliye göseren kamu işlemelerinin uzun dönemde prodükiviesini arıramadığı, piyasa ve rekabe koşullarına adape olamadığı ve büün bunların bir sonucu olarak da ülkeye büyük mali yükler geirdiği ifade edilmekedir. Türkiye de liberalleşme çabaları ile birlike, imala sanayiinde kamunun ağırlığının giderek azaldığı görülmüşür. Bu süre zarfında kamu ve özel sekör eknolojik performanslarının nasıl olduğunu karşılaşırmalı olarak görmek amacıyla eknolojik öğrenme oranları ahmin edilmişir. Çalışmada ilk önce kamu ve özel imala sanayi sekörünün dünden bugüne durumu kısaca ele alınmışır. Ardından eknolojik öğrenme kavramı ve ekonomik kalkınmadaki rolü arışılarak, eknolojik öğrenme kavramının maemaiksel olarak geleneksel üreim fonksiyonuna içerilmesi sunulmuşur. Daha sonra ise, Türk imala sanayinde 1981-2000 yılları arasındaki eknolojik öğrenme oranları sekörel veriler kullanılarak ahmin edilmişir. Çalışmada kamu ve özel sekör öğrenme oranlarının yanı sıra Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 137 Bir Karşılaşırma oplam öğrenme oranları da ahmin edilmişir. Elde edilen sonuçlar, ilgili yirmi yıl zarfında, genel olarak imala sanayiinin başarılı bir öğrenme dönemi geçirdiğini gösermişir. Diğer arafan yapılan kamu-özel sekör karşılaşırması sonucunda özel sekörün öğrenme açısından kamu sekörüne göre daha başarılı olduğu anlaşılmışır. Kamusal sanayi ve kalkınma poliikalarını planlayan Devle Planlama Teşkilaı yayınlarında sık sık bilgi, öğrenme ve yeniliklerin bölgesel ve ulusal kalkınma açısından önemi vurgulanmaka ve birey/firma/ulusların rekabe güçlerini arırabilmeleri için sürekli öğrenen bir yapıya sahip olmaları gerekiği 23 ifade edilmekedir. Dolayısıyla, bundan sonra yapılacak çalışmalarda, özel sekörde öğrenmenin nasıl hızlandırılabileceği ve öğrenmeyi hızlandıran yada engelleyen nedenlerin neler olduğu üzerinde araşırmalar yapılması anlamlı olacakır. Araşırılması gereken bir diğer konu ise, Türkiye nin yüksek eknoloji içeren ürünlerde uzmanlaşabilmesi için yapılması gerekenlerin neler olduğunu oraya koymak olmalıdır. Ekonomik kalkınmanın anaharlarından olan öğrenme süreci uzun zaman, çaba ve maliye gerekirmekedir. Bu sürecin hızlandırılması yada uzamasının ekonomik sonuçlar açısından kriik önem aşıdığı kamusal poliika yapıcıları arafından daima haırlanmalı ve buna yönelik çalışmalar arırılarak devam eirilmelidir. Öğrenmede, özellikle eğiim, araşırma ve gelişirme alanında ayrılan fonların arırılması, Türkiye nin zaman içerisinde bilim-emelli bir ekonomik yapıya dönüşürülmesi için zorunludur. EKLER Ek-Tablo 1: İmala Sanayi Seköründe Teknolojik Öğrenme Oranları (Kamu ve özel sekör oplamı) ISIC Sanayi Sabi Emek 3 İmala Sanayi Toplamı 31 Gıda İçki Tüün Kümülaif Üreim Öğrenme Oranı -9.12 0.97-0.34 0.79 0.96 107 (-1.66) (3.47) (-10.76) -31.86 2.12-0.25 0.84 0.99 415 (-6.50) (8.75) (-15.20) R 2 F 23 DPT, VIII. BYKP, Bölgesel Gelişme Özel İhisas Komisyonu Raporu, (Ankara, 2000). Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

138 Mesu ALBENİ ISIC Sanayi Sabi Emek 32 eksil giyim ve Deri 33 Orman Ürünleri, Mobilya 34 Kağı, Kağı Ürünleri, Basım 35 Kümülaif Üreim Öğrenme Oranı 1.38 0.49-0.33 0.80 0.93 56 (0.32) (1.91) (-5.66) 5.99 0.29-0.37 0.77 0.93 57 (1.21) (0.93) (-7.37) 15.00 1.36-0.24 0.85 0.93 51 (-3.07) (4.90) (-9.65) Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve -8.21 0.85-0.21 0.86 0.87 26 Plasik Ürünleri (-1.58) (2.89) (-6.76) 36 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 37 Meal Ana Sanayi 38 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza 39 Diğer İmala Sanayi -13.82 1.36-0.38 0.77 0.92 50 (-3.14) (5.37) (-9.97) -8.30 1.04-0.40 0.76 0.99 484 (-3.62) (8.81) (-26.83) -0.41 0.62-0.39 0.76 0.96 90 (-0.07) (1.81) (-10.12) 14.76-0.35-0.23 0.85 0.82 17 (2.46) (-0.85) (-2.86) R 2 F Ek-Tablo 2: Kamu Sekörü İmala Sanayi Seköründe Teknolojik Öğrenme Oranları ISIC Sanayi Sabi Emek Kümülaif Üreim Öğrenme Oranı R 2 F 3 İmala Sanayi Toplamı 31 Gıda İçki Tüün 32 Teksil Giyim ve Deri 33 Orman Ürünleri, Mobilya 34 Kağı, Kağı Ürünleri, Basım -10.87 0.92-0.12 0.92 1.00 858 (-10.93) (22.73) (-7.90) -7.59 0.82-0.14 0.91 0.95 86 (-1.73) (4.46) (-1.93) 5.99 0.07-0.03 0.98 0.27 0.68 (2.79) (0.67) (-0.50) 20.63-0.62-0.37 0.77 0.73 10 (5.79) (-4.39) (-2.35) 1.08 0.25 0.09 1.06 0.46 2.2 (0.43) (2.03) (1.71) Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve -8.73 0.83-0.14 0.91 0.94 60 35 Plasik Ürünleri (-5.05) (8.61) (-6.31) 36 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 37 Meal Ana Sanayi 8.13-0.19 0.10 1.07 0.62 5.2 (3.62) (-1.90) (1.28) -5.85 0.86-0.28 0.82 0.99 490 (-5.03) (15.63) (-14.61) Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

Kamu ve Özel Sekör İmala Sanayiinde Teknolojik Öğrenme Performansına İlişkin 139 Bir Karşılaşırma ISIC Sanayi Sabi Emek Kümülaif Üreim Öğrenme Oranı R 2 F 38 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza 39 Diğer İmala Sanayi -11.91 1.04-0.01 0.99 0.92 48 (-3.26) (6.35) (-0.11) 0.22 0.73-0.39 0.76 0.94 40 (0.06) (3.55) (-3.72) Ek-Tablo 3: Özel Sekör İmala Sanayi Seköründe Teknolojik Öğrenme Oranları ISIC Sanayi Sabi Emek Kümülaif Üreim Öğrenme Oranı R 2 F 3 İmala Sanayi Toplamı -1.63 0.64-0.36 0.78 0.96 103 (-0.36) (2.59) (-8.00) 31 Gıda İçki Tüün -10.00 1.14-0.41 0.75 0.95 79 (-1.27) (2.47) (-6.55) 32 Teksil Giyim ve Deri 2.84 0.41-0.31 0.80 0.93 53 (0.79) (1.86) (-5.45) 33 Orman Ürünleri, Mobilya 7.76 0.18-0.37 0.77 0.93 54 (2.14) (0.73) (-5.82) 34 Kağı, Kağı Ürünleri, Basım -12.95 1.39-0.41 0.75 0.89 32 (-1.70) (2.85) (-5.61) Kimya, Perol Kömür, Kauçuk ve -3.48 0.68-0.28 0.83 0.88 29 35 Plasik Ürünleri (-0.52) (1.74) (-6.15) 36 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler 37 Meal Ana Sanayi 38 Meal Eşya, Makine ve Teçhiza 39 Diğer İmala Sanayi -11.23 1.27-0.44 0.74 0.91 40 (-2.09) (3.97) (-8.15) -5.50 0.95-0.46 0.73 0.98 272 (-2.15) (6.17) (-20.93) 7.61 0.25-0.45 0.73 0.95 85 (0.91) (0.53) (-6.77) 17.78-0.60-0.14 0.90 0.72 9 (3.44) (-1.69) (-1.83) Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences

140 Mesu ALBENİ Yöneim Bilimleri Dergisi (3: 1) 2005 Journal of Adminisraion Sciences