AKTİVİTE DÜZEYLERİ FARKLI İKİ ÖĞRENCİ GRUBUNUN FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİ İLE DİZ KUVVETİNİN İZOKİNETİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI ARAŞTIRMACI: AHMET MİÇOOĞULLARI TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. AYŞE DİCLE TURHANOĞLU
ÖZET Bu araştırmada, elit düzeyde sporcu olmayan, iki farklı öğrenci grubunun fiziksel aktivite düzeyleri ile diz kaslarının izokinetik gücü arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlandı. Araştırmaya Mustafa Kemal Üniversitesinde öğrenci olan, antrenman düzeyleri farklı, 20-24 yaş aralığında olan toplam 60 sağlıklı kişi alınmıştır. Sistemik ve kronik hastalığı olanlar, cerrahi işlem geçirenler, özgeçmişinde travma ve kırık olanlar, psikiyatrik rahatsızlığı bulunanlar, kas gücünü etkileyebilecek ilaç kullananlar (steroid, karnitin, vb) çalışmaya dahil edilmemiştir.
Katılımcıların demografik özellikleri kaydedilmiş olup, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA) ile değerlendirilmiştir. Katılımcıların her iki diz fleksiyon ve ekstansiyon kas kuvvetleri 60 /saniye ve 180 / saniyelik açısal hızlarda ölçülmüştür.
GENEL BİLGİLER Atletik performansın doğuştan mı var olduğu, sonradan mı kazanıldığı her zaman tartışma konusu olmuştur. Bu yeteneklerin ve sonuçta ortaya konulan performansın bir limitinin olup olmadığı günümüzde çok daha önem kazanan ve üzerinde durulan bir konudur. Atletik performans, çok komponentli fizyolojik etkileşimlerin bir bütünü olarak gelişmektedir. Sportif performansın karmaşık yapısı, sonucu etkileyen faktörlerin çokluğu atletik performansı belirlemede önemli rol oynamaktadır.
Genel anlamda atletik performansı etkileyen faktörleri intrensek ve ekstrensek faktörler şeklinde sınıflandırabiliriz. İntrensek faktörler, insanda bulunan, kısmen kalıtsal geçiş gösteren, zaman içinde değişikliklerle farklılaşabilen ve dış faktörlerden çok etkilenmeyen durumlardır. Yaş, cinsiyet, genetik, anatomik yapı, lokomotor sistem, kardiyovasküler yapı, otonom sinir sistemi, metabolizma, enerji kullanım mekanizmaları, alerji durumu, salgı bezlerinin fonksiyonları, zeka, psikolojik denge, iç organların durumu, nöromuskuler iletim hızı, içsel faktörlerdendir.
Sıcaklık, iklim, ekipman, seyirci, sosyal çevre, arkadaşlık, aile, tüm ekonomik bileşenler, beslenme, geçirilmiş sakatlıklar, doping, ergojenik yardım, dışarıdan gelen olumsuz sözler, saat farkı, antrenman niteliği, niceliği, ısınma, esneklik ve uyku başlıca dışsal faktörlerdendir. Tortop ve Ocak (2010) yaptıkları bir çalışmada dominant ekstremitelerin 60 o /s ve 180 o /s açısal hızlardaki H/Q zirve tork oranları, kontrol grubunda sporcu grubuna göre yüksek bulmuşlardır. Kontrol grubunda H/Q oranlarının tüm açısal hızlarda yüksek olması, sedanterlerin inaktif bir yaşantı içerisinde olmalarıyla açıklamışlardır.
Akın ve ark. (2004) yaptıkları bir çalışmada, H/Q oranını 300 /s ve 450 /s açısal hızlarda, amatör futbolcularda profesyonellere göre anlamlı düzeyde yüksek bulmuşlardır. Ayrıca amatör futbolcuların 180 /s açısal hızdaki H/Q oranları, profesyonellere göre yüksek olmakla birlikte, istatistiksel olarak anlamlı olmadığını saptamışlardır. İzokinetik kuvvet ve şut atışının farklı şut mesafelerindeki ilişkisini araştırmak için liseli basketbol oyuncularına, dominant diz ekstensöründe, omuz flesöründe ve dirsek ekstensöründe 60.sn-1, 180.sn-1, 300.sn-1 de, el bileği fleksöründe 60.sn-1, 180.sn-1, 240.sn-1 de 4 maksimal efor uygulatılmıştır.
Sporculara farklı mesafelerden 20 atış yaptırılmış ve kısa şut mesafesinde isabetli şut için el bileği izokinetik kuvveti ile yüksek korelasyon ve uzun şut mesafesinde dirsek ekstensör kuvveti için yüksek korelasyon bulunmuştur. Bu sonuçlar basketbolda şut atışı için antrenmanlarda farklı izokinetik kuvvetlerde antrenman yapılması gerektiğini göstermektedir.
İzokinetik kuvvet antrenmanı yöntemi ile farklı açısal hızlarda antrenman yaptırılarak kuvvet gelişimi sağlanmaktadır. Sedanterlerde, 2 günlük izokinetik antrenman sonrası hızlı açısal hız zirve tork değerinde artış görülmüştür. Diğer bir çalışmaya göre ise, sedanterlerde, 2 günlük izokinetik antrenmanın ön kol ekstensör v e fleksörlerindeki kuvvet gelişimine olumlu bir etkisi görülmemiştir.
Yaşlılarda izokinetik antrenmanın kuvvet gelişimi sağladığı çalışmalarla desteklenmektedir. Sakatlık sonrası rehabilitasyonda ve sakatlığı önlemek için kas oranlarının belirlenmesi çalışmalarında izokinetik kuvvet değerlerinde artış görülmektedir.
İzokinetik kuvvet antrenmanı ve farklı spor branşlarının teknik özelliklerine göre kuvvet ilişkileri araştırılıp (Ör. basketbolda şut atışı için izokinetik cihazında el bileği, dirsek, omuz kuvvet antrenmanı yapmak), branşa özel açı ve hızda izokinetik kuvvet antrenmanı yapmak sportif performans ve teknik gelişimi açısından olumlu sonuçlar doğurabilir.
Yenigün ve arkadaşları, voleybol oyuncuları ile kontrol grubu arasında, dizin izokinetik performans değerleri ve H/Q oranlarını karşılaştırdıkları bir çalışmada, 60 /sn 180 /sn ve 300 /sn test protokollerinde gerçekleştirilen sonuçlara göre hamstring ve quadriceps pik tork değerlerinde 180 /sn ve 300 /sn açısal hızlarda istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptamışlardır.
Literatür incelendiğinde, yapılan çalışmalar elit sporcular ile sedanter gruplar üzerine yoğunlaşmakta ve sonuçlar elit düzeyde sporla uğraşanlarda daha iyi çıkmakla birlikte, elit düzeyde spor yapmayan grupların fiziksel aktivite düzeyleri ile kas kuvvetleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyan yeterince çalışma yoktur.
AMAÇ Araştırmamızda elit düzeyde sporcu olmayan, fiziksel aktivite düzeyleri farklı iki öğrenci grubunun fiziksel aktivite düzeyleri ile diz kaslarının izokinetik kuvvetleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlanmıştır.
MATERYAL-METOT Araştırmaya Mustafa Kemal Üniversitesinde öğrenci olan, antrenman düzeyleri farklı, 20-24 yaş aralığında olan toplam 60 sağlıklı kişi alınmıştır. Katılımcılar, düzenli egzersiz yaptığı düşünülen BESYO öğrencileri (n=30) ile düzenli egzersiz yapmadığı düşünülen TIP fakültesi öğrencileri (n=30) olarak iki gruba ayrılmıştır.
Katılımcıların boy ve kilo ölçümleri test öncesinde yapılmış olup, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ile değerlendirilmiştir. Katılımcıların dominant ve non-dominant diz fleksiyon ve ekstansiyon kas kuvvetleri 60 /saniye ve 180 / saniyelik açısal hızlarda Humac-Norm marka izokinetik dinamometreyle ölçülmüştür. Katılımcılara test öncesi, 12 dakika sabit bisiklet ile hafif şiddette ısınma programı uygulanmıştır.
İzokinetik ölçümler her açısal hızda, dominant ve nondominant bacakta 5 tekrar ısınma hareketi yapılmıştır. Daha sonra aynı açısal hızda ölçüm gerçekleştirilmiştir.. Test için 60 /saniye açısal hızda 5 maximal tekrar yapılarak 20 saniye dinlenme süresi verilmiş ve 180 /saniye açısal hızda 20 maximal tekrar yapılarak diğer ekstremiteye geçilmiştir. Eklem hareket açıklığı 90 olarak ayarlanmıştır. Yapılan testler sonunda quadriceps ve hamstring zirve tork ( PT ) ve hamstring/quadriceps (H/Q) oranları ölçülmüştür.
Bu çalışmada bireylerin fiziksel aktivite düzeylerini belirlemek için Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (International Physical Activity Questionnaire -IPAQ-) uzun formu kullanılmıştır. Uluslararası geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları Craig ve arkadaşları tarafından yapılan bu anket için, Türkiye deki geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları Öztürk tarafından üniversite öğrencilerine yapılmıştır. Bu anket, oturma, yürüme, orta düzeyde şiddetli aktiviteler ve şiddetli aktivitelerde harcanan zaman hakkında bilgi sağlamaktadır.
Bütün aktivitelerin değerlendirilmesinde her bir aktivitenin tek seferde en az 10 dk yapılıyor olması ölçüt alınmaktadır. Dakika, gün ve MET değeri (istirahat oksijen tüketiminin katları) çarpılarak MET-dakika/hafta olarak bir skor elde edilmektedir. Fiziksel aktivite düzeyleri, fiziksel olarak aktif olmayan (<600 METdk/hafta), fiziksel aktivite düzeyi düşük olan (600 3000 MET-dk/ hafta) ve fiziksel aktivite düzeyi yeterli olan (sağlık açısından yararlı olan) (>3000 MET-dk/hafta) şeklinde sınıflandırıldı (6). Fiziksel aktivitelere ilişkin enerji tüketimlerinin hesaplanmasında her bir aktivitenin haftalık süresi (dakika) ile Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi için oluşturulan MET enerji değerleri çarpılmıştır.
Böylece her bir birey için şiddetli, orta, yürüme, oturma ve toplam fiziksel aktivitelerine ilişkin enerji tüketimleri MET-dk/Hafta biriminde elde edilmiştir.