ÖĞRENME VE FARKLI TALEP FONKSİYONLARINI İÇEREN EKONOMİK ÜRETİM MİKTARI MODEL ÖNERİLERİ



Benzer belgeler
Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v. 1. Bölüm Toplam Kalite Yönetimi (Total Quality Management)

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

Yapılandırmacı Yaklaşım

Eğitimin Psikolojik Temelleri

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm Üretim Yönetiminde Temel Kavramlar

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Yaz Stajı II (IE 499) Ders Detayları

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Ebelikte Yönetim Ön koşul dersi yoktur

Örgütsel Yenilik Süreci

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 DEĞİŞİM OLGUSU

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖĞRENME. Temel Kavramlar

Editör. Prof.Dr. İlhan Günbayı SINIF YÖNETİMİ. Yazarlar. Prof.Dr.İlhan Günbayı

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - - Kotler, Philip & Armstrong, Gary (2014), Principles of Marketing,

Kurumsal Yönetim ve Değişim (ISE 502) Ders Detayları

Ekonometri II (ECON 302T) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER

Tesis Planlama (IE 407) Ders Detayları

Uluslararası İktisat I (IKT 313) Ders Detayları

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

6. HAFTA MODERN YÖNETİM TEORİSİ. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

10/14/14. Tüketici Davranışı Modeli Tüketici davranışını etkileyen faktörler Tüketici satınalma karar süreci

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

11/10/14. Yeni ürün geliştirme stratejisi Yeni ürün geliştirme süreci Yeni ürün geliştirme yönetimi Ürün yaşam döngüsü stratejileri

2. Hafta DEPOLAR VE DEPOLAMA 1. DEPO VE DEPOLAMA KAVRAMLARI. 2. Hafta

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

Siyasal Partiler ve Seçim Sistemleri (KAM 314) Ders Detayları

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

Zorunlu Dersler Dersin Dersin Adı AKTS Teori Uygulama. SBE501 Bilimsel Araştırma Yöntemleri Seçmeli Dersler. Kodu

ĠNSAN NASIL ÖĞRENĠR?

İşletmelerarası Karşılaştırma Kıyaslama Benchmarking

Olasılık ve İstatistik (IE 220) Ders Detayları

Hastane Yönetimi-Ders 1 Sağlık Hizmetleri ve Yönetime Giriş

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ

1.2. İLERİ GÖRÜŞ, GÖREV VE AMAÇLAR ÖĞRENME VE DENEYİM EĞRİLERİ

BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİ ETKİLEYEN ETKENLER

DERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Kodu

Matematik II (MATH 102) Ders Detayları

30 GÜNDE EĞİTİM BİLİMLERİ

Ekonominin Kapsamı. ve Yöntemi PART I INTRODUCTION TO ECONOMICS. Prepared by: Fernando & Yvonn Quijano

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat İŞL YL 501

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/ /10/2011

1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Bulanık Kümeler ve Sistemler. Prof. Dr. Nihal ERGİNEL

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi. MIT Sloan School of Management

İçindekiler KISIM 1 BÖLÜM 1 KISIM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 2

Tedarik Zinciri Yönetimi. Diğer tanımlar. Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir? Tedarik Zinciri: Hizmet Örneği. Bölüm I Tedarik Zinciri Yönetimine Giriş

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM YÖNETİM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR VE YÖNETİM SÜRECİNE BAKIŞ

Diferansiyel Denklemler (MATH 276) Ders Detayları

Diferansiyel Denklemler (MATH 276) Ders Detayları

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Ögretimde Kullanılan Teknikler (3)

Eğitim Bilimlerine Giriş

İçindekiler kısa tablosu

I. Tanışma-Dersin Gerekçesi ve Önemi-Dersin Kural ve Gerekleri II. Turizm Tanımı, Özellikleri ve Sınıflandırılması

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜDERS TANITIM FORMU

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir.

İleri Mikro İktisadi Analiz. Bahar Prof.Dr. Ertuğrul Deliktaş

2 İŞLETMENİN ÇEVRESİ VE İŞLETME TÜRLERİ

3.2. DP Modellerinin Simpleks Yöntem ile Çözümü Primal Simpleks Yöntem

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

Transkript:

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI ÖĞRENME VE FARKLI TALEP FONKSİYONLARINI İÇEREN EKONOMİK ÜRETİM MİKTARI MODEL ÖNERİLERİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Doç. Dr. HASAN İBİCİOĞLU HAZIRLAYAN MURAT KARAÖZ ISPARTA-003

İÇİNDEKİLER... I ŞEKİLLER... VIII TABLOLAR... X KISALTMALAR... XIII Giriş... Çalışmanın Konusu... 3 Çalışmanın Amacı... 4 Çalışmanın Kapsamı Ve Yöntemi... 5 BİRİNCİ BÖLÜM ÖĞRENME TEORİSİ. Öğrenme Teorisi... 8. Öğrenme... 8. Öğrenme Teorileri... 0.. Davranışsal Öğrenme Teorileri..... Bilişsel (Zihinsel) Öğrenme Teorileri.....3 Sosyal Öğrenme Teorileri... 4.3 Öğrenmenin İlkeleri... 6.4 Öğrenmenin Seviyeleri... 7.4. Bireysel Düzeyde Öğrenme... 7.4. Takım (Grup) Düzeyinde Öğrenme... 8.4.3 Örgütsel Öğrenme... 0.4.4 Örgütlerarası ve Endüstriyel Öğrenme... 0.5 Örgütsel Öğrenme....6 Örgütsel Öğrenme Türleri: Tek Döngülü Öğrenme, Çift Döngülü Öğrenme ve Öğrenmeyi Öğrenme... 5 I

Hata! Bağlantı geçersiz. İKİNCİ BÖLÜM ÜRETİM VE ÖĞRENME EĞRİSİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İŞLETME ENVANTERİ 3. İşletme Envanteri... 57 3. Envanter Kavramı ve İşletmelerdeki Yeri ve Önemi... 57 3.. Kavram... 57 3.. İşletmelerdeki Yeri ve Önemi... 58 3. Envanter Çeşitleri... 59 3.. Malzeme Envanteri... 59 3.. Hammadde Envanteri... 59 3..3 Yarı Mamul Envanteri... 60 3..4 Nihai Mal Envanteri... 60 3.3 Örgütsel Farklılıklar ve Envanter Problemleri... 60 3.4 İşletmelerde Envanter Bulundurma Sebepleri... 6 3.4. Ölçek Ekonomilerinden Yararlanma... 63 3.4. İşletme İçi ve Dışı Belirsizliklere Karşı Hazırlıklı Olma... 63 3.4.. Talep Belirsizliği... 63 3.4.. Arz Belirsizliği... 63 3.4..3 Ürün Bekleme Süreleri... 64 3.4.3 Lojistik Nedenler... 64 3.5 Envanter Maliyetleri... 65 3.5. Satınalma ve Üretim Maliyeti... 65 3.5. Elde Bulundurma Maliyeti... 65 3.5.3 Sipariş ve Üretime Hazırlık Maliyeti... 66 3.5.4 Elde Bulundurmama (Stoksuzluk) Maliyeti... 66 3.6 Klasik Envanter Modelleri ve Modellere Yapılan Çeşitli Açılımlar... 67 3.6. Klasik Envanter Modelleri... 68 3.6. Modellere Yapılan Çeşitli Açılımlar... 68 II

3.6.. Tek Ürünlü yada Çok Ürünlü Envanter Modelleri... 69 3.6.. Stoktaki Ürünün Zaman İçerisinde Bozulması Durumunda Envanter Modelleri... 70 3.6..3 Stoktaki Ürünün İçerisinde Kusurlu Malların olması durumunu içereren Envanter Modelleri... 70 3.6..4 Talebin Geçici ve Sürekli Olması... 7 3.6..4. Tek Siparişli (Tek Periyotlu) Envanter... 7 3.6..4. Birden Çok Siparişli (Çok Periyotlu) Envanter... 7 3.6..5 Değişken ve Sabit Talep... 73 3.6..6 Üretimin Sabit yada Değişken Olması... 73 3.6..7 Stoksuzluğa İzin Verip Vermemesine Göre Sınıflandırma... 73 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM KLASİK ENVANTER MODELLERİ 4. Klasik Envanter Modelleri... 76 4. Klasik Envanter Modellerinin Türetilmesi... 77 4.. Gösterimler... 77 4.. Ekonomik Sipariş Miktarı... 80 4..3 Stoksuzluğa İzin Verilmesi Durumunda Ekonomik Sipariş Miktarı... 83 4..4 Ekonomik Üretim Miktarı... 86 4..5 Stoksuzluğa İzin Verilmesi Durumunda Ekonomik Üretim Miktarı... 90 BEŞİNCİ BÖLÜM ÖĞRENME VE TALEP FONKSİYONU ETKİLERİ İÇEREN EKONOMİK ÜRETİM MİKTARI MODEL ÖNERİLERİ III

5. Öğrenme ve Talep Fonksiyonu Etkileri İçeren Ekonomik Üretim Miktarı model Önerileri... 98 5. ESM/EÜM Modellerinde Değişken Üretim ve Talep... 98 5.. EÜM Modellerinde Üretim... 98 5... EÜM Modellerinde Üretimin Zaman, Envanter Seviyesi ve Talebe Bağlı Olduğu Modeller... 98 5... EÜM Modellerinde Üretimde Öğrenme... 99 5.. ESM/EÜM Modellerinde Talep... 0 5... Talebin Malın Satış Fiyatına Bağlı Olduğunu Varsayan Modeller... 0 5... Talebin Zamana Bağlı Olduğunu Varsayan Modeller... 03 5...3 Talebin Stok Seviyesine Bağlı Olduğunu Varsayan Modeller... 04 5. Model Önerileri... 05 5.. Üretimde Öğrenme Etkilerinin olduğu Ekonomik Üretim Miktarı Model Önerisi... 08 5... Elde Bulundurmama Maliyetinin Elde Edilmesi... 5... Stok Bulundurma Maliyetinin Elde Edilmesi... 3 5...3 Üretim Maliyetinin Elde Edilmesi... 6 5...4 Toplam Maliyetin Elde Edilmesi... 6 5...5 Optimal Çözümün Elde Edilmesi... 7 5...6 Modele İlişkin Sayısal Bir Örnek... 0 5.4..7 Duyarlılık Analizi... 3 5.4..7. Unutma Oranındaki Değişmelerin Etkisi... 3 5.4..7. Üretimde Öğrenme Oranındaki Değişmelerin Etkisi... 5 5.4..7.3 Kurulumda (Hazırlık) Öğrenme Oranındaki Değişmelerin Etkisi... 8 5.. Talep Fonksiyonu ve Üretimde Öğrenme Etkisi Altında Ekonomik Üretim Miktarı Model Önerisi... 3 5... Toplam Maliyet Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 33 5... Toplam Hasıla ve Net Kar Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 34 5...3 Optimal Çözümün Elde Edilmesi... 35 5...4 Sayısal Bir Örnek... 36 5...5 Talep Katsayılarına İlişkin Duyarlılık Analizi... 4 5...5. Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Değerler Üzerine Etkisi... 4 IV

5...5. Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Değerler Üzerine Etkisi... 44 5...5.3 İkame Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Değerler Üzerine Etkisi... 46 5...5.4 İkame Mal Fiyatındaki Değişmelerin Optimal Değerler Üzerine Etkisi... 49 5...5.5 Kişisel Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Çözüm Değerleri Üzerine Etkileri... 5 5...5.6 Kişisel Gelir Değerindeki Değişmelerin Optimal Çözüm Değerleri Üzerine Etkileri... 54 5..3 Üretimin Stok Miktarına Bağlı Olduğu Ekonomik Üretim Miktarı Model Önerisi... 58 5..3. Elde Bulundurmama Maliyetinin Elde Edilmesi... 60 5..3. Stok Maliyetinin Elde Edilmesi... 63 5..3.3 Hazırlık ve Üretim Maliyetlerinin Elde Edilmesi... 67 5..3.4 Toplam Maliyeti Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 67 5..3.5 Optimal Çözüm Sonuçlarının Elde Edilmesi... 68 5..3.6 Sayısal Bir Örnek... 69 5..3.7 Duyarlılık Analizi... 7 5..3.7. Sabit Terimdeki Değişimlerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi.. 7 5..3.7. Beta Katsayısındaki Değişimlerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 7 5..3.7.3 Talep Parametresindeki Değişimlerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 73 5..4 Talebin Satış Fiyatı, İkame Malların Fiyatı ve Kişisel Gelir Bağlı Olduğu Model Önerisi... 74 5..4. Modelin Oluşturulması... 74 5..4. Toplam Kar Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 76 5..4.3 Toplam Maliyeti Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 78 5..4.4 Toplam Satış Hasılatı ve Net Kar Fonksiyonunun Elde Edilmesi... 78 5..4.5 Sayısal Bir örnek... 79 5..4.6 Optimal Çözüm Sonuçları... 80 V

5..4.7 Talep Parametrelerine İlişkin Duyarlılık Analizi... 8 SONUÇ... 87 KAYNAKÇA... 9 VI

ŞEKİLLER Şekil : Tek Bağlı ve Çift Bağlı Öğrenme... 6 Şekil : Geleneksel Öğrenme Eğrisi... 8 Şekil 3: %80 Öğrenme Eğrisi... 35 Şekil 4: % 80 Öğrenme Eğrisini Takip Eden Bir Üretimde Toplam Üretim ve Toplam Maliyetin Seyri... 35 Şekil 5: S-Biçimli Öğrenme Eğrisi ve Üretimde Öğrenmenin Aşamaları... 40 Şekil 6: Öğrenme Eğrisi ve Standart Üretime Ulaşma... 4 Şekil 7: Çeşitli öğrenme eğrileri; öğrenme oranı düştükçe öğrenme artar. yani aslında %00 öğrenme öğrenmenin hiç olmadığı durumdur... 49 Şekil 8: Öğrenme Eğrilerinin Logaritmik Ölçek Kullanılarak Karşılaştırılması.... 54 Şekil 9: Bir işletmedeki mal stoğu büyüklüğü zamanın bir fonksiyonudur... 78 Şekil 0: Toplam Envanter Maliyeti Ve Minimum Maliyeti Garanti Eden Sipariş Yada Üretim Seviyesi... 79 Şekil : Ekonomik Sipariş miktarı... 8 Şekil : Stoksuzluğa İzin Verilmesi Durumunda Ekonomik Sipariş Miktarı... 83 Şekil 3: Ekonomik Üretim Miktarı... 87 Şekil 4: Stoksuzluğun Olduğu Durum İçin Ekonomik Üretim Miktarı... 9 Şekil 5: Üretimde Öğrenmenin Varlığı Durumunda Ekonomik Üretim Miktarı...08 Şekil 6: Toplam Maliyet ve Marjinal Maliyet Fonksiyonlarının Zaman İçerisinde Değişimleri ve Optimal Çözüm Bölgeleri... Şekil 7: Toplam Maliyet ve Birim Başına Toplam Maliyet Değerlerinin Periyodik Değişimi... 3 Şekil 8: Unutma Oranı İle Ortalama Birim Maliyet, ACU, ve Ortalama Üretim Süresi, ATU, Arasındaki İlişki... 4 Şekil 9: Q Periyodik Üretim Miktarı, k, ve Maksimum Stoksuzluk Düzeyi, S k, İle Unutma Oranı Arasındaki İlişki... 5 Şekil 0: Üretimde Öğrenme Eğrisi İle Periyodik Üretim Miktarları (A) ve Maksimum Stoksuzluk Düzeyleri (B) Arasındaki İlişki... 7 VII

Şekil : Şekil : Şekil 3: Şekil 4: Şekil 5: Üretimde Öğrenme Eğrisi ile Ortalama Birim Maliyet, OMB (soldan), ve Ortalama Birim Üretim Süresi, OZB (Sağdan), Arasındaki Periyodik İlişki... 8 Hazırlıkta Öğrenme Eğrisi ile Periyodik Üretim Miktarları (A) ve Maksimum Stoksuzluk Düzeyleri (B) Arasındaki İlişki... 9 Öğrenme Oranları ve Birim Başına Ortalama Maliyet ve Birim Başına Üretim Zamanı Değerleri Arasındaki İlişki... 30 Birim Başına Toplam Kâr Fonksiyonu ve Bu Fonksiyonun Periyodik Üretim Miktarına Göre Türevi Fonksiyonlarının Grafikleri... 39 Net Kar, NP ve Birim Başına Net Kar, NPU, Değerlerinin Periyodik Değişimi... 40 Q Şekil 6: A: optimal Üretim Miktarı, k, Stoksuzluk Durumunda Üretim Miktarı, Q s, Maksimum Stok Miktarı, I k, Maksimum Stoksuzluk Miktarı, İle İlgili Periyodik Değerler. B: Optimal Fiyat, s, ve Talep, D, Değerlerinin Periyodik Değişimi... 4 Şekil 7: Üretimin Stok Miktarına Bağlı olduğu Durumunda Ekonomik Üretim Miktarı... 58 Şekil 8: Birim başına toplam maliyet ve birim başına marjinal maliyet fonksiyonlarının T3 zaman aralığı ile optimalite ilişkisi... 7 Şekil 9: Envanter Miktarının Zaman içerisinde değişimi... 75 Şekil 30: Birim başına toplam kar değerlerinin periyodik üretim miktarı ve T değerleri cinsinde ifadesi ve maksimum kar noktasının elde edilmesi... 8 S k, VIII

TABLOLAR Tablo : Bazı Sektörlerde Gözlemlenen Öğrenme Oranları... 3 Tablo : %80 Wright Öğrenme Eğrisi... 34 Tablo 3: Bir Malın Standart Üretim Süresi, Beklenen Öğrenme Oranı ve Standarda Ulaşma Süreleri... 44 Tablo 4: İş Süreçlerindeki Faktör Payları ve Öğrenme Oranları... 44 Tablo 5: Organizasyonların Sınıflandırılması ve Envanter Problemleri... 6 Tablo 6: EÜM ve ESM Modellerinde Kullanılan Bazı Alternatif Varsayımlar... 69 Tablo 7: Bu Çalışmada Model Önerilerinin Varsayımlarına İlişkin Sınıflandırma... 06 Tablo 8: İlk Sekiz Periyot İçin Optimal Çözüm Sonuçları... Tablo 9: Unutma Oranındaki Değişmelerin Optimal Sonuçlar Üzerine Etkisi.. 4 Tablo 0: Üretimde Öğrenme Oranındaki değişmelerin Optimal Sonuçlar üzerine etkisi... 6 Tablo : Hazırlıktaki Öğrenme Oranındaki değişmelerin Optimal Sonuçlar üzerine etkisi... 8 Tablo : Optimal Çözüm Sonuçları... 37 Tablo 3: Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Periyodik Üretim Miktarı Değerlerine Etkileri... 4 Tablo 4: Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Periyodik Satış Fiyatı Değerlerine Etkileri... 4 Tablo 5: Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Periyodik Birim Başına Toplam Kar Değerlerine Etkileri... 43 Tablo 6: Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Periyodik Talep Miktarı Değerlerine Etkileri... 43 Tablo 7 : Talep Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Periyodik Üretim miktarları Üzerine Etkisi... 44 Tablo 8 : Talep Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Periyodik satış fiyatları Üzerine Etkisi... 45 Tablo 9 : Talep Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Periyodik Birim başına kar değerleri Üzerine Etkisi... 45 IX

Tablo 0 : Talep Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Periyodik Talep değerleri Üzerine Etkisi... 46 Tablo : İkame Mal Fiyat Katsayısında Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Periyodik Üretim Miktarları Üzerine Etkileri... 46 Tablo : İkame Mal Fiyat Katsayısında Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Periyodik Satış Fiyatları Üzerine Etkileri... 47 Tablo 3: İkame Mal Fiyat Katsayısında Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Periyodik Birim Başına Kar Değerleri Üzerine Etkileri... 48 Tablo 4: İkame Mal Fiyat Katsayısında Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Periyodik Talep Miktarları Üzerine Etkileri... 48 Tablo 5: İkame Mal Fiyatındaki Değişmelerin Periyodik Optimal Üretim Miktarı Değerleri Üzerine Etkisi... 49 Tablo 6: İkame Mal Fiyatındaki Değişmelerin Periyodik Optimal Satış Fiyatı Değerleri Üzerine Etkisi... 50 Tablo 7: İkame Mal Fiyatındaki Değişmelerin Periyodik Optimal Birim Başına Toplam Kar Değerleri Üzerine Etkisi... 50 Tablo 8: İkame Mal Fiyatındaki Değişmelerin Periyodik Optimal Talep Miktarı Değerleri Üzerine Etkisi... 5 Tablo 9 : Talep Kişisel Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Üretim Miktarı Değerleri Üzerine Etkileri... 5 Tablo 30: Talep Kişisel Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Satış fiyatı Değerleri Üzerine Etkileri... 53 Tablo 3: Talep Kişisel Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Birim Başına Toplam Kar Değerleri Üzerine Etkileri... 53 Tablo 3: Talep Kişisel Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Talep Miktarı Değerleri Üzerine Etkileri... 54 Tablo 33: Kişisel Gelir Değerindeki Değişmelerin Periyodik Optimal Üretim Miktarı Üzerine Etkileri... 55 Tablo 34: Kişisel Gelir Değerindeki Değişmelerin Periyodik Optimal Satış Fiyatı Üzerine Etkileri... 55 Tablo 35: Kişisel Gelir Değerindeki Değişmelerin Periyodik Optimal Birim Başına Toplam Kâr Değerleri Üzerine Etkileri... 56 X

Tablo 36: Kişisel Gelir Değerindeki Değişmelerin Periyodik Optimal Talep Miktarı Değerleri Üzerine Etkileri... 56 Tablo 37: Birim Başına Toplam Maliyet Denkleminin Optimal çözüm sonuçları... 70 Tablo 38 : Üretim Fonksiyonundaki Sabit Terimde Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi ; ( D = 00), ( 0, 4) β =... 7 Tablo 39 : Üretim Fonksiyonundaki Beta Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçları Üzerine Etkileri; ( D = 00), ( ) α 0 = 50... 7 Tablo 40 : Üretim Fonksiyonundaki Talep Parametresindeki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçları Üzerine Etkileri; ( α 0 = 50), ( 0, 4) β =... 73 Tablo 4: Optimal Çözüm Sonuçları... 80 Tablo 4: Sabit Terimdeki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 8 Tablo 43: Fiyat Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 83 Tablo 44 : Gelir Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 84 Tablo 45: Gelir değerindeki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 84 Tablo 46 : İkame mal Katsayısındaki Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 85 Tablo 47: İkame Ürün Fiyatında Meydana Gelen Değişmelerin Optimal Çözüm Sonuçlarına Etkisi... 86 XI

KISALTMALAR a.g.e. Adı Geçen Eser BCG Boston Consulting Group ESM Ekonomik Sipariş Miktarı EÜM Ekonomik Üretim Miktarı GSMH Gayrı Safi Milli Hasıla MİP Malzeme İhtiyaç Planlaması s. sayfa SRI Stanford Research Institute XII

G İ R İ Ş

Giriş İnsanoğlu tüm hayatı boyunca bir öğrenme süreci geçirmektedir. Bu süreç, aile ve toplum yani çevre, eğitim-öğrenim ve iş hayatı içerisinde şekillenmektedir. Öğrenmedeki temel amaç hayatı bireysel ve toplumsal açıdan daha kolay ve etkin bir şekilde sürdürebilmektir. Özellikle iş hayatına atıldıktan sonra, mesleki bilgi ve tecrübe birikimleri daha fazla olan bireyler daha başarılı olma imkanına kavuşmaktadırlar. Dolayısıyla, başarının anahtarlarından olan ve bilgi ve tecrübe birikiminin arkasındaki temel etkenlerden birisi de mesleki öğrenmedir. Mesleki öğrenme okulda alınan eğitimle son bulmaz ve iş yaşamı boyunca da hiç durmadan devam eder. İşletmelerin çalıştırdıkları elemanlar, bir işi yaparak yada diğer farklı tecrübelerle (araştırarakyenilik yaparak, taklit ederek, deneyip-yanılarak ve/veya gözlem yaparak) zaman içerisinde o işle ilgili belli bir bilgi birikimi seviyesine ulaşmaktadırlar. Bu bilgi birikimi sürecine öğrenme denilmektedir. İşle ilgili edinilen bilgi birikimi ve öğrenme süreci, yapılan iş karmaşıklaştıkça daha uzun bir zaman aralığını gerektirmektedir. Öğrenme yoluyla edinilen mesleki tecrübeler sayesinde işletmelerde zaman içerisinde önemli maliyet düşüşleri meydana gelebilmektedir. Örneğin, bu nedenledir ki gazetelerde verilen iş ilanlarının önemli bir kısmı mesleğinde tecrübeli olmayı işe alınmada bir ön koşul olarak belirtmektedir. Bunun nedeni mesleğini belirli bir düzeyde bilen ve tecrübe sahibi bir insanın, işletmede kendisine verilen işi çok daha kısa bir zaman içerisinde ve çok daha az hata ile yapabilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışanlarının donanımlı olduğu işletmeler daha verimli ve rekabetçi bir maliyet ve iş geliştirme avantajlarına sahip olacaklardır. İşletmelerde birer örgüt olarak, bireyler gibi bir öğrenme süreci geçirmektedirler. Yeni kurulan yada bir ürünü ilk defa üretmeye başlayan işletmeler, üretim sırasında çalışanlarının üretilen mala, üretim sürecine ve/veya ortama yabancı olmaktan kaynaklanan sorunlar yaşarlar. Ürünün ilk üretim hattına girmesinden mamul mal olarak depoya girmesine kadar geçen süreç içerisinde bir takım beklenmedik sorunlar yaşanabilir. Bunları çözmek ilk başlarda zaman alabilecektir. Diğer taraftan çalışanlar ilk defa üretimini yapmakta oldukları bir malın üretim şekline alışık ve aşina olmadıklarından, bu malı olması gereken minimum standart zamanda üretebilecek yeterli el ve zihin becerisine sahip olamayabilmektedirler. Ancak zaman geçtikçe, işin

tekrar tekrar yapılması, üretim esnasında ortaya çıkan sorunların çözümlenmesi ve diğer etkileşimlerle, çalışanlar işi öğrenirler ve yapılan iş artık neredeyse rutin haline gelir. Bu sayede ürünün üretimi bir belirli bir düzene girer. Üretimin aşamaları sırasında, ürünün geçirdiği tüm rutinler ayrıntılı olarak çalışanların zihinlerine kazınır. Artık çalışanlar için yapılan iş bir muamma olmaktan çıkar ve birim mal üretimi çok daha kısa sürelerde yapılabilir hale gelir. Yaşamın tüm sosyal, kültürel ve diğer tüm alanlarında, insan için öğrenme formel yada informel olarak devam etmektedir. Bu çalışmada bunlardan sadece çok önemli bir tanesinde, üretimde öğrenme konusuna değinilmekte ve bu konu ile ilgili bir perspektif sunulmaktadır. Daha sonra ise, üretimde öğrenme kavramı işletmelerde envanter kontrolü açısından önemli olduğu düşünülerek envanter modellerine eklemlenmekte ve öğrenme etkisi içeren envanter model önerileri sunulmaktadır. Üretimde öğrenme kavramı üretim literatürüne ilk olarak 936 yılında yapılan bir çalışma ile kazandırılmıştır. Yapılan bu çalışmada, çalışanlarda iş esnasında ortaya çıkan öğrenmenin, işletmelerin üretim maliyetlerini zaman içerisinde düşürücü bir etkisi olduğu ve bunun zaman içerisinde düzenli bir seyir izlediği ortaya koyulmuştur. O zamandan bu zamana kadar bu konuda sayısız çalışma ortaya çıkmış ve pek çok alanda uygulanmıştır. Öğrenmenin çeşitli sanayi kollarında ne oranda olduğu ne ölçüde yönetim tarafından artırılıp artırılamayacağı gibi derinlemesine pek çok konu masaya yatırılmıştır. Bu konulardan bir tanesini de hiç şüphesiz öğrenmenin var olduğu bir iş ortamında üretim, stok ve parti büyüklüğü politikasının nasıl olması gerektiğini irdeleyen modeller oluşturmaktadır. Bu modellerden ilki 966 yılında Management Science dergisinde yayınlanan bir makale ile başlamıştır. O günden günümüze değin bu alanda hatırı sayılır bir literatür ortaya çıkmıştır. Çalışmanın Konusu Bu tez çalışmasında, klasik envanter modellerinin bazı varsayımları gevşetilmiş ve günümüzde işletmelerde yaşanan spesifik bazı sorunları da dikkate alan dört farklı WRIGHT, T.P. Factors Affecting the Cost of Airplanes, Journal of the Aeronautical Sciences, Vol. 3, 936, s. -8. KEACHIE, E.C., R.J. FONTANA, Effects of learning on optimal lot sizing, Management Science, 3 (). 966, s. B0-08. 3

üretim-envanter model önerisi sunulmuştur. Bu model önerilerinden ilk iki tanesi öğrenme durumunu dikkate almakta ve böylece öğrenmenin belirgin bir şekilde var olduğu ve yaşandığı işletmelerin envanter ve üretim politikalarını nasıl geliştirmeleri gerektirdiği sorusuna da cevap vermektedir. Geliştirilen ve önerilen son iki model ise birim zamandaki talebi etkileyen işletme dışı iki etkeni dikkate alan modellerden oluşmaktadır. Buna göre işletmelerin talep değerini etkileyen ikame malların fiyatları ve kişisel gelir düzeyleri üretim-envanter modeline dahil edilmektedir. Diğer taraftan birisi öğrenme diğeri de talep fonksiyonu modellerinde olmak üzere, önerilen üretim-envanter modellerden iki tanesine optimal fiyat değerlerinin bulunması da eklenmiş ve böylece ayrıca işletmelerin pazarlama politikası da bu iki politika ile birleştirilmiştir. Çalışmanın Amacı Klasik envanter modelleri yaptığı bir takım varsayımlar sonucunda gerçek hayatta var olan ve maliyetleri ve karlılığı önemli ölçüde etkileyen pek çok sorunu dikkate almamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, günümüz ekonomik şartlarını temel alan ve gözeten üretim-envanter ve üretim-envanter-pazarlama modelleri geliştirmektir. Yukarıda da belirtildiği gibi, önerilen ilk iki model öğrenme etkileri içermektedir. Günümüzde yaşanan hızlı teknolojik değişimler, ürün yaşam ömürlerinin çok kısa oluşu ve sürekli olarak piyasaya yeni ürün yada üretim süreçlerinin girmesi, rekabetçi ve hareketli bir iş ortamını getirmiştir. Bu çerçevede işletmelerde yeni üretilen ürünler yada yeni satın alınan teknolojilerin kullanılması gibi pek çok yeni nin öğrenilmesi meselesi önem kazanmaktadır. Böylece, işletmelerin stok politikaları zaman zaman öğrenme hızından etkilediğinden, öğrenmenin etkilerini içeren stok modellerinin firmaların stok politikalarına dahil edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu modeller geleneksel ekonomik üretim yada sipariş miktarı modellerine göre maliyetleri daha aza indirici bir çözüm sunabilmektedir. Diğer taraftan geliştirilen son iki model, envanter politikasını belirlemede etkili olan ancak firma dışındaki güçler tarafından belirlenen firma dışı değişkenlerden ikame malın fiyatı ve kişisel gelir düzeylerindeki değişmelerinin envanter politikasını belirlemede oynadığı rolden hareketle geliştirilmiştir. Böylece firma hangi dışsal 4

etkilerin kendi üretim-stok politikasını hassas bir konuma getirdiğini bilmekte ve buna göre daha etkin politikalar geliştirerek maliyetini en azlamaktadır. Talebin fiyat, ikame malların fiyatları ve kişisel gelire bağlı olduğu durumun bir model olarak geliştirilmesinin nedenlerinden biriside, Türkiye gibi ekonomik istikrarsızlıkların sık yaşandığı ülkelerde bu değişkenlerin işletme mallarına talebi oldukça önemli ölçüde etkiliyor olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla firma dışı etkenler, işletmelerin ürünlerine olan talebi oldukça oynak bir duruma düşürmektedir. Türkiye de temel makro ekonomik dengelerdeki sürekli değişimler nedeniyle stok politikasınında bu saydığımız değişkenlerden etkilenmemesi mümkün gözükmemektedir. Özellikle ülkemizde, fiyatlar genel seviyesinde meydana gelen sürekli artışlar ve yaşanan ekonomik krizler nedeniyle gelirdeki değişim kısa dönemde hatırı sayılır aşağı ve yukarı yönlü hareketlilikler arzetmektedir. Ayrıca kişisel gelir sürekli yüksek enflasyon nedeniyle hem giderek daha fazla gelir eşitsizliği yaratmaya ve büyük bir kesimin gelir seviyesini azaltmaya devam etmektedir. Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi Bu tez çalışması, öğrenme teorisi, üretim ve öğrenme eğrisi, işletme envanteri, klasik envanter modelleri ve öğrenme ve talep fonksiyonu etkileri içeren ekonomik üretim model önerileri olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, öğrenme ve öğrenme teorileri ele alınmış ve farklı düzeylerde öğrenme konusuna değinilmiştir. İkinci bölümde, öğrenme eğrisi ve üretime olan etkileri ele alınarak, teori ve uygulama açısından literatür incelemesi yapılmıştır. Üçüncü bölümde, teorik olarak envanter ve ilgili temel bakış açıları ortaya konulmuştur. Dördüncü bölümde ise envanter çeşitleri tanıtıldıktan sonra ve temel envanter modelleri matematiksel olarak türetilmiştir. Beşinci ve son bölümde ise dört farklı ekonomik üretim miktarı model önerisi sunulmaktadır. Modellerden ilk ikisi ve son ikisi varsayımları açısından birbirleri ile önemli oranda benzeşmektedirler. Bir ve ikinci modellerde üretimde öğrenme etkileri varsayılırken, üç ve dördüncü modellerde üretimin stok seviyesine bağlı olduğu varsayılmaktadır. Bu modellerin birinci ve üçüncülerinde talep miktarı sabit, diğer 5

ikisinde ise talep, fiyat, kişisel gelir ve ikame bir malın fiyatının bir fonksiyonu olarak ifade edilmekte ve bu iki model, ek olarak, optimal fiyatın tespitine de olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla bu açıdan bir üretim envanter -pazarlama perspektifi ortaya konulmaktadır. Modeller geliştirilirken, ilk olarak matematiksel olarak türetilmekte, daha sonra sayısal örnek ve duyarlılık analizi yapılmaktadır. Sayısal örnek ve duyarlılık analizi, parti büyüklükleri, üretim süreleri, maksimum stok ve maksimum stoksuzluk seviyeleri ve (varsayılmış ise) ne kadar stoksuzluğa (negatif stok) izin verebileceği gibi optimal büyüklüklerin elde edilmesini sağlamaktadır. 6

B İ R İ NCİ BÖLÜM Ö Ğ RENME TEORİ S İ

. Öğrenme Teorisi Yaşamın her alanında kullandığımız ve onu kolaylaştıran ürün ve hizmetlerdeki bilgi yoğunluğu giderek artmaktadır. Bilgi yoğunluğunda meydana gelen bu artış, beraberinde bilginin öğrenilmesi ve böylece birikim sürecini daha da önemli bir konuma getirmiştir. Bilgi yoğun mallar üreterek ve yenilikler yaparak rekabetçi bir konuma gelebilmek, hem birey ve hem de örgüt düzeyinde yüksek bilgi birikimini ve bu bilgi birikimini çoğaltacak yoğun ve çabuk bir öğrenme sürecini gerektirmektedir. Bu bölümde ilk olarak öğrenme kavramı ve temel öğrenme teorileri incelenmektedir. Daha sonra farklı seviyelerde öğrenme konusuna değinildikten sonra örgütsel öğrenme konusu tartışılmaktadır.. Öğrenme Öğrenme, günümüzün modern bilgi toplumları başta olmak üzere tüm dünyada önemsenen, adına global ölçekte ve tüm seviyelerde (bireysel, örgütsel, sektörel, bölgesel ve ulusal) politikalar geliştirilen az sayıdaki kavramdan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü öğrenme bireylerin, toplumların ve ulusların hayatını kolaylaştıran, refah düzeylerini ve rekabet güçlerini artıran en temel anahtardır. Öğrenme kavramı, hangi düzeyde ele alınırsa alınsın, aslında öğrenen en temel öge bireydir. Bundan hareketle, öğrenme kavramı tanımlanırken bireysel öğrenme teorileri en temel referans noktaları olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla, öğrenme kavramını anlamada öncelikli olarak bireyci bakış açısını incelemek önem arzetmektedir. Bu bölümde de ilk olarak öğrenme kavramı önemli ölçüde bireysel bakış açısı ile ele alınmaktadır. Öğrenme, insan davranışlarını oluşturmada ve değiştirmede en önemli süreç olup kişinin yaptığı bütün davranışlar öğrenme ile ilgilidir. DİNÇER, Ö., Örgüt Geliştirme, Teori, Politika ve Teknikler, İstanbul, 99, s.45. 8

Öğrenme farklı kaynaklarda, pekiştirilmiş tekrarlama veya deneyim sonucu davranışta görülen oldukça kalıcı değişim, bilgi ve tecrübe sonucu davranışta oluşan sürekli değişim 3, tecrübe sonucu davranışlarda kalıcı olarak meydana gelen göreli bir değişim 4, kuramsal düşüncelerden, uygulama ve tecrübelerden elde edilen bilgilerle, bireyin inançlarını, değerlerini, tutum ve davranışlarını değiştirme süreci 5, olarak tanımlanmaktadır. İnsanlar yaşamları boyunca çevre ile etkileşimlerinin sonucu olarak bilgi, beceri, tutum ve değerler kazanırlar. Öğrenmenin temelini bu yaşantılar oluşturur. Bundan dolayı öğrenme, kişilerde oluşan kalıcı değişmeler olarak tanımlanabilir 6. Öğrenme sürecinin üç önemli özelliği olduğu anlaşılmaktadır. a) Öğrenme olumlu yada olumsuz bir davranış değişikliğidir. b) Bu değişiklikler tecrübe yada talimler (uygulama) sonucu gelişir. c) Değişikliğin öğrenme olabilmesi için süreklilik göstermesi gerekir 7. 3 4 5 6 7 ŞİMŞEK, Ş., T. AKGEMCİ, A. ÇELİK, Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütsel Davranış, Nobel Yayın Dağıtım, 998, s.63. EREN, E., Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, Beta Yayınları, Yedinci Baskı, 00, s. 588. SCHERMERHORN Jr., J.R., J.G. HUNT, R.N. OSBORN, Managing Organizational Behavior, Fifth Edition, John Wiley & Sons, 994, s. 96. ÖZTÜRK, A., Değişim Yönetimine Çağdaş Yaklaşım: Örgüt Geliştirme, Nobel Kitabevi, 998, s. 4. ÖZDEN, Y., Öğretme ve Öğrenme, Pegem A Yayıncılık, Üçüncü baskı, 999, s.. DİNÇER, a.g.e, s.45. 9

Öğrenme, aynı zamanda psikolojik bir süreç ve soyut bir kavramdır. Çünkü öğrenme gözle görülmez ve ancak varlığına gözlemlenen davranışlarla hükmedilir. Aşağıdaki durumlar kişide öğrenmenin gerçekleştiği anlamına gelebilir. 8 Önceden bilmediği bir düşünce yada kavramı anlaması Önceden yapamadığı davranış yada kabiliyetleri yapması Önceden sahip olduğu değişik kabiliyet, bilgi, kavram veya davranışı yeni bir bakış açısı içerisinde birleştirebilmesi Sahip olduğu kabiliyet ve bilgilerini yada davranışı anlayabilmesi ve/veya uygulayabilmesi.. Öğrenme Teorileri Genel olarak, öğrenme, çevresi ile etkileşimi sonucu kişide oluşan düşünce, duyuş ve davranış değişikliğidir. Ancak bu değişikliğin nasıl meydana geldiği konusunda farklı görüşler öne sürülmüştür 9. Öğrenmenin doğasını ve sonuçlarını açıklamaya çalışan pek çok teori bulunmaktadır. Ancak bu teorilerin temel olarak dayandıkları teoriler, ) Davranışsal öğrenme teorileri ) Bilişsel (Zihinsel) öğrenme teorileri 3) Sosyal öğrenme teorileri olarak üç ana kısımda incelenmektedir 0. 8 9 0 DİNÇER, a.g.e, s.46. ÖZDEN, a.g.e., s.. SCHERMERHORN Jr. ve diğerleri, a.g.e., s. 96-98, LUTHANS, F., Organizational Behavior, Sixth Edition, McGraw-Hill, New York, 99, s. 0, ve GANNON, M.J., Organizational Behavior, A Managerial and Organizational Perspective, Little Brown and Company, 979, s. 34. 0

.. Davranışsal Öğrenme Teorileri Bireylerin zihinsel eylemlerini göz ardı ederek, sadece gözlemlenebilen davranışlarına yoğunlaşan ve önem veren öğrenme teorilerine davranışsal öğrenme teorileri denilmektedir. Davranışsal yaklaşıma göre, insanların davranışlarının uyarıcıya karşı gösterilen tepkilerden ibaret olduğunu ifade edilmektedir. Davranışsal kuramlar, öğrenmenin, uyarıcı ile tepki, yani davranış arasında bir bağ kurularak geliştiğini ve pekişme yoluyla davranış değiştirmenin gerçekleştiğini kabul eder. Bunlardan en önemlisi uyaran-tepki modelleridir. Bu teori klasik ve operant koşullandırma olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. Davranışçı anlayışa göre öğrenme, koşullanmış bir tepkiden başka bir şey değildir. Davranışçılara yöneltilen en önemli eleştiri, öğrenmenin içerisinde var olduğu süreci hiç incelememeleridir. Uyarıcı ve bunun sonucu ortaya davranış olarak ortaya çıkan bir tepki vardır. Ancak bu iki kavram arasında geçişi sağlayan zihinsel öğeler önemsenmez. Teorinin önde gelenleri, Pavlov, Skinner, Watson ve Thorndike olarak ifade edilmektedir. Davranışçılar, insanların karşılaştıkları problemlerin çözümünde genellikle geçmişte yaşadıkları benzer durumları göz önüne aldıklarını ileri sürerler. Klasik koşullandırmada, uyarıcıya karşı doğal olarak refleks bir davranış sergilenmektedir. Örneğin patronunu önce gülerken görüp daha sonra ondan azar işiten bir çalışan, sinirlenecek ve kendisini kötü hissedecektir. Bundan böyle, patronunu her gülerken görmesinde de benzer şekilde sinirlenecek ve kendisini kötü hissedecektir 3. ROBBINS, S.P., Organizational Behavior, Concepts, Controversies, Applications, Eighth Edition, Prentice Hall, 998, s. 69-70. ÖZDEN, a.g.e., s. -3. 3 SCHERMERHORN Jr. ve diğerleri, a.g.e., s. 96-97.

Operant koşullandırma ise, davranışların, ortaya çıkması beklenen sonuçlarının bir fonksiyonu olduğunu savunmaktadır. 4 Bu teoriye göre davranışların ortaya koyulması için, uyarıcının olumlu davranışlara götüreceğinin bilinmesi gerekmektedir. Örneğin müşteriye gülümsediği için patronundan takdir (uyarıcı) alan personel, tekrar takdir alabilmek için gözü her zaman gülümseyecek müşteri arayacaktır (davranış). 5 Genel olarak davranışçı teoriye göre 6 : a. Yaparak öğrenme esastır. b. Öğrenmede pekiştirme (teşvik, ödül ve ceza) önemli bir yer tutar. c. Becerilerin kazanılmasında ve öğrenilenlerin kalıcılığının sağlanmasında tekrar önemlidir. d. Öğrenmede güdülenmenin önemli bir yeri vardır... Bilişsel (Zihinsel) Öğrenme Teorileri Bu teori ile birlikte, davranışsal teoride incelenmeyen öğrenmenin iç (zihinsel) süreci incelenmektedir. Bilişsel teori, davranışsal teorinin analizlerinde önem vermediği, dışsal dünyanın içsel yada zihinsel temsili konusuna büyük önem vermektedir. 7 Bilişsel teori, davranışçı akımların kısmen öğrenmeyi açıkladığını kabul etmekle birlikte, öğrenme olayının davranışçı teoride açıklandığı gibi uyarıcı-tepki ilişkisinden çok daha kompleks bilişsel (zihinsel) bir süreç olduğunu savunmaktadır. 8 Bu teorinin önde gelenleri arasında Piaget, Bruner, Tolman 9, Hilgard, Bower ve Cullingford bulunmaktadır. 0 4 ROBBINS, a.g.e., s. 70. 5 SCHERMERHORN Jr. ve diğerleri, a.g.e., s. 96-97. 6 ÖZDEN, a.g.e., s. -3. 7 ÖZDEN, a.g.e., s. 4-5.

Bilişselci teorinin öğrenme ilkeleri şu şekilde ifade edilebilir : a. Yeni öğrenmeler öncekilerin üzerine bina edilir. b. Öğrenme bir anlam yükleme çabasıdır. c. Öğrenme uygulama şansı tanımalıdır. d. Öğrenme karşılıklı bir etkileşim sürecedir. Bu teorinin iki önemli alt teorisi Gestaltçı yaklaşım ve Yapısalcılar olarak öne çıkmaktadır. Gestaltçı yaklaşıma göre, öğrenilebilir bir şey yada süreç alt parçalarına ayrılabilir. Ancak bir bütünün parçaları bütünün kendisi hakkında tam ve doğru olarak bir bilgi veremez. Parçalar tek başlarına değerlendirildiklerinde bütünü açıklamakta yetersiz kalırlar. Örneğin, sadece arabanın farlarına bakarak, arabanın bütünü hakkında bilgi sahibi olmak mümkün olmaz. Benzer şekilde örgütsel aktiviteler de gestalt bakış açısını takip etmektedirler. Bütünü oluşturan parçalar ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri önemlidir. Eşyalar ve olaylar parçası oldukları bir bütün içerisinde bir önem kazanırlar. Öğrenme kişinin çevresini algılama ve yorumlama sürecidir. Bundan dolayı öğrenmede önemli olan kişinin olayları ve durumları anlaması, diğer bir deyişle, eşyaya ve olaylara anlam yüklemesidir. Bütün, onu meydana getiren parçaların toplamından farklı ve büyüktür. Bundan dolayı bir konuyu oluşturan parçaların ayrı ayrı incelenmesi bütünü ortaya koymaz. Tam tersine, bütünün kaybolmasına yol açar 3. 8 ÖZDEN, a.g.e., s. 4-5. 9 LUTHANS, a.g.e, s. 0. 0 ÖZDEN, a.g.e., s. 4-6. ÖZDEN, a.g.e., s. 7-8. GANNON, a.g.e, s. 34-35. 3 ÖZDEN, a.g.e., s. 5. 3

Yine bu teoriye göre fertler, benzeşmeyen aktivitelere oranla, benzeşen aktiviteleri daha çabuk öğrenmektedirler. Benzer özelliklere sahip nesneler daha kolay algılanır iken, farklı ve başka özelliklere sahip nesneler daha zor algılanmaktadırlar. 4 Yapısalcı ekole göre öğrenme, bireyin o konu ile ilgili olarak zihinde zaten var olan ön bilgileri, ödül ve ceza gibi beklentileri, öğrenmeye yaklaşımı ve sosyal ve kültürel çevre olmak üzere dört farklı süzgeçten geçmektedir. Öğrenme bu modele göre, yeni tecrübeleri zihinde oturtacak şekilde, zihinsel modellerin yeniden düzenlenmesi sürecidir 5. Buna göre, bir tanımı yada bir kelimeyi hecelemeyi öğrenmek bile aktif ve kompleks bir zihinsel süreçtir. Öğrenme konusunda bugün ulaşılan nokta, öğrenenin, kendisine aktarılan bilgileri aynen almadığı, aksine kendisine ulaşan her bilgiyi, zihninde bir süzgeçten geçirip yorumlayarak kendi dünyasında bir anlam yüklemeye çalıştığıdır. 6 Kişi kendisine gelen bilgileri var olan bilgileri çerçevesinde değerlendirir ve daha sonra yeni gelen bilgileri de kullanarak bilgi birikimini tekrar oluşturur. Dolayısıyla insanların aynı olaya bakış açıları dahi farklı bilgi birikimlerine sahip oldukları için önemli farklılıklar içerir...3 Sosyal Öğrenme Teorileri Sosyal öğrenme, insanlar, davranışlar ve çevre (ortam) arasındaki karşılıklı etkileşimler yoluyla elde edilen öğrenmedir. Sosyal öğrenme teorisi Albert Bandura nın çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. Bandura çalışmalarında davranışsal ve zihinsel yaklaşımların karşılıklı etkileşimlerini kullanmıştır. Sosyal öğrenme teorisine göre, davranışçı ekolde olduğu gibi ödül ve ceza sisteminin öğrenmede önemli bir yeri vardır. 4 GANNON, a.g.e, s. 34-35. 5 ÖZDEN, a.g.e., s. 6. 6 ÖZDEN, a.g.e., s. 4-5. 4

Ancak bunun yanında bilişselci teori gibi, uyaran ve şartlanma yani cevap davranış arasında var olan zihinsel sürece de büyük önem verilmektedir 7. Sosyal öğrenme teorisi, tavırları, davranışları ve diğer şahısların reaksiyonlarını gözlemleme ve modellemenin önemini vurgulamaktadır. Öğrenme sadece kendi davranışlarını gözlemleyerek değil aynı zamanda başkalarının davranışlarından da dersler çıkararak da meydana gelmektedir (gözlem yaparak öğrenme- learning by observing). 8 Bu süreç iki adımda ortaya çıkarmaktadır. İlkinde, kişi önce bir diğer şahsın davranışını gözlemler ve davranış ve davranışın sonuçlarını (ödül yada ceza) hafızasına kaydeder. Kişi edindiği bu davranışı uygular ve sonuçlarını gözlemler, eğer sonuç olumlu ise tekrar yapar. Bandura ya göre bu örnekte verilen süreç operant şartlanmanın çok daha ötesindedir. Çünkü şartlanmanın da ötesinde bir zihinsel faaliyet gözlenmektedir. Bandura ya göre öğrenme, dikkat, tutma (zihinsel), motor yeniden üretim ve pekiştirme olmak üzere dört birbirleriyle bağlantılı alt süreci içermektedir. 9. Dikkat süreci: Birey, kritik özelliklerine dikkat ettiği davranış modellerini öğrenir. Birey, çekici, her zaman var olan ve kendisi için önemi olduğunu düşündüğü modellerden etkilenmektedir.. Tutma Süreci: Konunun bireyi etkileme gücü, konu halihazırda göz önünde değil iken, bireyin davranış modelini hatırlama gücü ile sınırlıdır. 3. Motor yeniden üretim süreci: Birey yeni bir davranış modeli gözlemledikten sonra, gözlemleme eyleme dönüşmelidir. Bu durum bireyin gözlemledikleri konuları eyleme dönüştürebildiğini ortaya koymaktadır. 7 LUTHANS, a.g.e, s. 3. 8 LUTHANS, a.g.e, s. 3-4, ve ROBBINS, a.g.e., s. 7. 9 LUTHANS, a.g.e, s. 3-4, ve ROBBINS, a.g.e., s. 7. 5

4. Pekiştirme Süreci: Birey teşvikler ve ödüller var olduğu müddetçe öğrendiğini icra etmek ve yapmak için motive olur. Teşvikler ve ödüller büyüdükçe dikkat ve uygulama kalitesi artar..3 Öğrenmenin İlkeleri Öğrenmenin etkin bir şekilde yapılması için gereken bazı ilkeler bulunmaktadır. Öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayabilmek için eğitim esnasında bu ilkelere uyulması durumunda daha etkin bir öğrenme gerçekleşmektedir. Bunlar katılım, tekrar, ilinti ve geçişlik olarak dört kısımda incelenmektedir 30. ) Katılım: Öğrenme süreci, öğrenici bu sürece aktif olarak katıldığı zaman daha çabuk ve kalıcıdır. Katılım sonucunda motivasyon artar ve öğrenme sürecine kendisini daha çok verir. Örneğin çoğu insan bisiklete binmeyi asla unutmaz. Çünkü öğrenme sürecine bizzat bisiklete binerek katılmaktadır. ) Tekrar: Her ne kadar her zaman zevk vermese de, öğrenme belli bir süre tekrar edilme ile kişilerin hafızasına kazınır. Örneğin insanlar bilgisayar klavyesinde on parmak yazı yazmayı tekrar ederek öğrenmektedirler. 3) İlinti: Öğrenme, kullanılan materyaller ne kadar çok ilintili ise o kadar çabuk ve kolay olacaktır. Örneğin eğitmenler, özel konulara girmeden önce, içerisinde bulundukları eğitimin genel amacını öğrencilere anlatmaktadır. Bu sayede öğrenci, her bir alt konu başlığını ve işin yerini bu genel çerçeve içerisinde algılamakta ve daha başarılı bir öğrenme süreci geçirmektedir. 4) Geçişlik: Belirli bir iş için amaçlanan eğitsel materyaller ne kadar gerçek materyallere yakın ise o kadar başarılı bir öğrenme gerçekleşmektedir. Örneğin, pilot eğitimi verilen 30 WERTER, W.B., K. DAVIS Jr., Human Resources and Personnel Management, fifth Edition, McGraw- Hill, 996, s. 90. 6

adaylara simulatör yardımı ile eğitim verildiği zaman öğrenme daha başarılı olmaktadır. Çünkü simulatör gerçek uçaklarda bulunan kokpit düzeneğine ve gerçek hava ve iklim koşullarına uygun olarak hazırlanmıştır..4 Öğrenmenin Seviyeleri Öğrenme esas olarak bireysel düzeyde meydana gelen bir süreç olmakla birlikte, aynı amaç etrafında bireylerin oluşturdukları gruplar, takımlar ve örgütler ve sektörler, bölgeler, ülkeler ve bir bütün olarak dünya gibi makro boyutlu yapılanmalar da bir öğrenme süreci yaşamaktadırlar..4. Bireysel Düzeyde Öğrenme Bireyler yada çalışanlar, örgüt içerisinde bilgi üretme, saklama ve kullanıma işlevini yerine getiren temel birimlerdir 3. Örgütler her biri öğrenme süreci içerisinde olan fertler topluluğudur 3. Bir örgüt içerisinde önce fertler öğrenirler ve bu öğrendiklerini örgüt içerisinde diğer fert yada fertlerle paylaşırlar yani öğrendikleri bilgileri aktarırlar. Bu aktarmalar sırasında öğrenilen bu bilgilerde bazen değişimler ve iyileştirmeler söz konusu olur. Fertler arasında bu şekilde dolaşan ve zaman zaman değişime uğrayarak gelişen bilgi belki de zaman içerisinde kabul gördüğü taktirde örgütün önemli bir politikası haline dahi gelebilir 33. Fertler uzmanlaştıkları alanlarla ilgili olarak sürekli bir öğrenme içerisindedir. İşleri ile alakalı olarak gerek işletme dışındaki eğitim kurumlarında, gerekse işletme içerisinde verilen hizmet içi kurslarla öğrenme süreci geçirirler. Bunun yanı sıra fertler yaptıkları 3 LEE, J-N., R.C-W. KWOK, A fuzzy GSS Framework for Organizational Knowledge Acquisition, International Journal of Information Management, 0 (000) s. 387. 3 NEMBHARD, D.A., M. V. UZUMERI, An Individual-Based Description of Learning Within an Organization, IEEE Transactions on Engineering Management, 47, 3, 000, s. 37. 7

işleri tekrar ederek de öğrenme süreci yaşarlar. Bu konu bireysel öğrenme konusu içerisinde değerlendirilmektedir. Öğrenme üzerine yapılan çalışmaların erken dönemleri bireysel öğrenme konusu üzerinde durmuşlardır. Bu çalışmalara göre, bir iş bireyler tarafından tekrar edildikçe işin tamamlanma süresi giderek azalarak kısalmaktadır 34. Kişinin öğrenme yeteneği, zeka, yaş ve genel uyarılmışlık haline bağlıdır. Zeka düzeyi ne kadar yüksek ise öğrenme o kadar hızlı olmaktadır. Öğrenme yeteneği ilk yetişkinlik çağlarına kadar artıp, sonra bir müddet sabit kalmakta ve orta ve ileri yaşlarda ise bir müddet azalma göstermektedir. Genellikle en iyi öğrenme için kaygıdan arındırılmış yüksek bir uyarılmışlık düzeyi gerekmektedir. Bunun yanı sıra bireyin öğrenme yeteneğinde, daha önceki öğrenmelerinde etkisi vardır. Eskiden öğrenilmiş olan bilgi ve deneyimler, uyarıcı ve davranımlar arsındaki benzerliğe göre yardımcı yada köstekleyici roller oynayabilmektedirler. Öğrenme insanın en önemli özelliklerinden birisi olarak çevreye uyumu ve yeni bilgiler edinmeyi sağlayan bir süreç olmaktadır. 35.4. Takım (Grup) Düzeyinde Öğrenme Örgüt yapıları içerisinde yer alan formal ve informal şebekeler, genellikle elle tutulamayan ve fakat önem arzeden asetlerdir. Dolayısıyla takımlar bilinçli olarak yada kendiliğinden yani spontane olarak ortaya çıkabilirler. Bireylerin oluşturdukları takımların ortaya çıkardıkları öğrenme, genellikle sadece bireylerin tek tek sahip oldukları kümülatif bilginin toplamından daha fazlasını ortaya çıkarmaktadır. 36 Takım halinde öğrenme bir takımın üyelerinin gerçekten arzuladığı sonuçları üretme kapasitesini geliştirme sürecidir. Takım düzeyinde öğrenme ortak vizyon geliştirme ve kişisel ustalık disiplinleri üzerine kuruludur. Yetenekli takımlar yetenekli bireylerden oluşur. Ancak her yetenekli bireylerden 33 MULHOLLAND, P., J.B. DOMINGUE, Z. ZDRAHAL, M. HATALA, Supporting Organizational Learning: an Overview of the ENRICH Approach, Knowledge Media Institute, The Open University, 00, http://kmi.open.ac.uk/projects/enrich/isu-enrich.pdf, s. 3. 34 JABER, M.Y., M. BONNEY, The Economic Manufacture / Order Quantity (Emq/Eoq) and The Learning Curve: Past, Present and Future. International Journal of Production Economics, 59, 999, s.95-96. 35 ŞİMŞEK ve diğerleri, a.g.e., s.64. 36 LUCAS, L.M., The Development of Integrated Approach to Organizational Learning, 3rd International Conference 6-8th June 999, Lancaster University, UK, http://ktru-main.lancs.ac.uk/pub/ol3.nsf, s. 5-6. 8

oluşan her takım ortak bir vizyona da sahip olsalar bazen takım halinde öğrenmeyi başaramaz. 37 Her ne kadar öğrenme bireysel düzeyde başlasa da, bir örgüte katılım karşılıklı etkileşimi ortaya çıkarmaktadır. Bir organizasyon içerisinde bireyler ya zorunluluk / gereklilikten dolayı yada şans eseri birbirleriyle karşılıklı etkileşim içerisine girerler. Bu karşılıklı etkileşim çalışma-grupları biçimleri ile de örgüt tarafından desteklenebilirler. Grup yada takım aynı amacı güden ve bu amaca birlikte çalışarak ulaşmayı hedefleyen birimlerdir. Örgütler içerisinde çeşitli amaçlara uygun gruplar oluşturmak verimliliği artırmaktadır. 38 Grup öğrenmesi tek tek bireysel öğrenmelerin toplamından daha öte bir kavramdır. Grup öğrenmesi paylaşma ve birbirlerine entegre olmayı da gerektirmektedir. Bireysel bilgiler eğer iyi bir iletişim, güven ve paylaşma ortamı yok ise, gruptaki diğer fertler tarafından öğrenilemezler. Bilgilerin grup içerisinde karşılıklı transferi esnasında bir kısmı kaybolur veya diğer fertler tarafından öğrenilemez. Yada zaten bilgilerin bir kısmının grup içerisinde transferi de mümkün olmayabilir 39. Örneğin örtülü (tacit) bilginin 40 transferi oldukça zordur. 37 38 SENGE, P.M., Beşinci Disiplin, Yedinci Baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 000, s. 57. PAWLOWSKY, P., Management science and organizational learning, to appear in Handbook of Organizational Learning and Knowledge, Oxford University Press, Summer 00, s. 4. http:\\www.tu-chemnitz.de/wirtschaft/bwl6/ 39 LUCAS, a.g.e., s. 5-6. 40 Bilgi, bireyler arasında tranfer edilebilmeleri ve kayıt altına alınabilmeleri açısından örtülü (tacit) ve açık (explicit) olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. Örtülü bilgi işin incelikleridir. Transferi yani öğrenilmesi oldukça zordur. Bilgiler hiç transfer edilemez den tam olarak transfer edilebilemez lerine kadar bir aralık içerisinde yer alırlar. Yani bir bilgi kısmen örtülü ve kısmen de açık bilginin özelliklerini taşıyabilir. Bilgi bunun dışında içsel-dışsal olmak üzerede farklı yönden de elde edilebilmektedir. incelenmektedir. İçsel bilgi örgüt içerisinde öğrenilen bilgidir. Bilgi örgüt içerisinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilmiş ise içsel öğrenme gerçekleşmiş olur. Diğer taraftan örgüt dışında var olan bilgiler örgüt içerisine transfer olunursa buna dışsal öğrenme denir. 9

Bir örgütün başarısı çalışanlarının formel ve informel 4 olarak karşılıklı etkileşim kurabilme durumlarına bağlıdır. Benzer şekilde, örgüt içerisindeki grupların etkileşim başarısı da örgütün başarı düzeyini belirleyecektir 4..4.3 Örgütsel Öğrenme Örgütsel öğrenme, bireysel öğrenme yaklaşımından türetilmiş bir kavramdır. Bireylerin öğrenmesi gibi örgütlerinde öğrendiği fikrine dayanmaktadır. Dolaysıyla örgütlerde bireyler gibi bilgi birikimine ve bunların saklandığı örgütsel bir hafızaya sahiptirler. Örgütsel öğrenme, örgütte yer alan bireylerin tek tek yada kollektif olarak ortaya koydukları her türlü formel yada informel çalışma ve faaliyetlerle, örgütlerinin daha rekabetçi hale gelmelerine yardımcı olan bilgi birikimini edinebilme süreci olarak tanımlanabilir. Örgütsel öğrenme, örgüt içerisindeki bireylerin bilinç, tecrübe ve diyaloğa dayanan bireysellik ve birliktelik düzeylerine bağlı olarak hızını belirler. 43 Örgütsel öğrenme teorilerini anlamak için, bireysel öğrenme teorilerini anlamak önem taşımaktadır. Örgütsel öğrenme konusu aşağıda ayrıca daha ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir..4.4 Örgütlerarası ve Endüstriyel Öğrenme Örgütlerarası öğrenme, birbirlerine şebeke ve ittifaklar gibi formel sektörel entegrasyon ile bağlı olan örgütlerin ortak çabaları sonucu ortaya çıkan öğrenmedir 44. Bu tür öğrenme örgütsel öğrenme sisteminin parçaları arasına son yıllarda katılmıştır. Örgütler 4 Bilgi formel ve informel ortamlarda edinilebilir. Eğer bilgi kurs, konferans, ders vb. ortamlarda ediniliyor ise formel, arkadaşlarla sohbet gibi önceden planlanmayan ortamlarda gerçekleşiyorsa informel öğrenme gerçekleşmiş olur. 4 LUCAS, a.g.e. 43 RYAN, a.g.e. 44 GNYAWALI, D.R., Inter-Organizational Learning Dynamics: Roles of Networks on Knowledge Creation, 3 rd International Conference 6-8 th June 999, Lancaster University, UK, http://ktru-main.lancs.ac.uk/pub/ol3.nsf, s.. 0

farklı örgütlerle oluşturdukları formel yada informel çok çeşitli bağlantılarla da öğrenme sürecini etkinleştirebilirler. 45 Endüstriyel öğrenme ise örgütlerarası öğrenmeden biraz daha üstte bir kavramdır. Buna göre nasıl ki bireyler, örgütler gerek tek tek ve gerekse birlikte bir öğrenme süreci içerisinde ise endüstrilerde aynı şekilde bir öğrenme süreci içerisindedirler. Endüstriyel öğrenme, belli sektörde faaliyet gösteren örgütlerin formel yada informel ortam ve durumları paylaşmaları ve bir araya gelmeleri ile ortaya çıkan öğrenmedir. Endüstriyel öğrenme ilk olarak Arrow tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre, bir endüstride faaliyet gösteren bir örgüt tarafından ortaya çıkarılan yenilikler, sektördeki diğer örgütler tarafından belli bir zaman içerisinde öğrenilir. Bu kaçınılmaz bir süreçtir. Ancak endüstride bilginin yayılması ve öğrenilmesi süreci bilginin gizli tutulma arzusuna, imkanlarına ve karmaşıklık seviyesine göre değişecektir. Günümüzde endüstriyel öğrenme özellikle uzun dönemli zaman serisi verileri kullanılarak tahmin edilmektedir. Birim ürün başına bir malın maliyeti ve kümülatif endüstriyel üretim miktarı değerlerinden yararlanılarak endüstriyel düzeyde öğrenme eğrileri oluşturulmaktadır 46. Örgütlerlarası ve endüstriyel öğrenme, personelin firmalararası transferi, teknoloji transferi, iletişim, toplantı, fuar ve konferanslara katılma, kurslar ve eğitim ve başka işletmelerin ürünlerinin sökülüp parçalarına ayrılıp incelenmesi gibi yöntemlerle meydana gelmektedir. 47.5 Örgütsel Öğrenme Geçmiş çağlardan bu yana insanoğlu daima aile ve toplum örgüsü içerisinde topluluklar halinde yaşamayı ve birlikte çalışmayı seçen bir varlık olagelmiştir. Örgütlenme 45 PAWLOWSKY, a.g.e, s. 4. 46 ----------, Experience Curves For Energy Technology Policy, International Energy Agency, OECD/IEA 000, s. 6-3. 47 ARGOTE, L., D. EPPLE, Learning Curves In Manufacturing, Science, Vol. 47, Feb. 990, s. 93.

kavramı, bireyler tek başlarına kendi gereksinim ve arzularını karşılayamazlar fikrinden doğmuştur. Özellikle günümüzün modern dünyasında bu durum daha da net bir şekilde gün ışığına çıkmıştır. Bir tek insanın bazen tek başına yapamadığı bir çok işi fertlerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan gruplar başarabilmektedirler. Modern toplumlar formel olarak ortaya çıkan, yok olan, değişen, birleşen ve sayısız ilişkilere giren örgütler ağı olarak ortaya çıkmaktadır. Örgütsel öğrenmede, merkezde bulunan soru, örgütlerin öğrenme yeteneğine sahip olup olmadıklarıdır. Bazı bilim adamları örgütlerin suni birer sosyal birim olduklarından dolayı öğrenmelerinin mümkün olmadığı ifade ederlerken, diğerleri örgütlerin de öğrendiğini ve hafızalarının var olduğunu savunmaktadırlar. Diğer taraftan, örgütler öğrenme yeteneğine sahip fertlerden meydana gelmektedir. örgütsel düzeyde tüm öğrenmeler bireysel düzeyden başlar. Örgütsel öğrenme fertlerin öğrenmelerinin daha ötesindedir ve bireylerinin öğrenmelerinin basit bir toplamı değildir. Örgütteki bireyler gerek kurs ve seminerlere katılarak gerekse örgüt dışı bir takım aktiviteler sonucu öğrendikleri bilgileri örgüt içerisinde kullanırlar ve diğer bireylere aktarırlar. Örgütsel öğrenmenin olabilmesi için, öğrenmenin bireyler arasında sosyal anlamda öğrenme şeklinde ortaya çıkması zorunludur. Örgütsel düzeyde öğrenme elde etme, yayma ve dönüştürme süreci şeklinde meydana gelmektedir 48. Örgütsel öğrenme, örgütlerin, bilgiyi sürekli olarak meydana getirme, başka bir kaynaktan elde etme ve nakletme ve bütün bu yeni elde edilen bilgi ve içeriğin sonucu olarak davranışların daha yüksek değer ve kazanç üretmesi sürecidir 49, hataları bulma ve düzelteme sürecidir 50. 48 LUCAS, a.g.e., s. 7. 49 NEILSON, R., Collaborative Technologies & Organizational Learning, Idea Group Publishing, 997, s.. 50 ARGYRIS, C., Double Loop Learning in Organizations, Harvard Business Review, 4, 7, 977, s.6.