Aral kl veya sürekli meme baş ak nt s, memeye ait şikayetlerle

Benzer belgeler
MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Kanlı Meme Başı Akıntısına Radyolojik Yaklaşım

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

Dr. Emel Ebru Pala Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

BENİGN MEME KİTLELERİNE YAKLAŞIM

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Meme şikayetleriyle polikliniğine başvuran hastaların PATOLOJİK MEME BAŞI AKINTILARINDA DUKTOSKOPİ ARAŞTIRMA YAZILARI

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

Işın SOYUER 1, Özlem CANÖZ 2, Figen ÖZTÜRK 3, Turhan OKTEN 3

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsilerinin histopatolojik sonuçlar ile retrospektif olarak değerlendirilmesi

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Yüksek riskli hastalarda güncel tarama nasıl olmalıdır? Kim, ne zaman, nasıl?

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Meme Başı Akıntı Sitolojisi: Akıntıya Karşı Kürek mi Çekiyoruz?

Memede Hemanjiyom:Olgu Sunumu Haemangioma of the Breast: Case Report Genel Cerrahi

Graves Hastalığında Nodül Sıklığı, Nodüllerin Ultrasonografik ve Sitopatolojik Özellikleri

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

TIP ÖĞRENCİSİ İÇİN DERS NOTLARI MEME RADYOLOJİSİ

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

Mavi Boya ile Sentinel Lenf

DİJİTAL TOMOSENTEZ TEKNİK VE MEME KANSERİ TANISINDAKİ YERİ. Dr. Işıl Tunçbilek Radyoloji Uzmanı Özel Medsentez Meme Sağlığı Kliniği

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

Prof. Dr. İrfan Orhan Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji AD, Androloji BD, Elazığ.

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

MEME KANSERİ TARAMASI

ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR

Ondokuz Mayıs Üniversitesi nde 2 Yıllık Süreçte Baş Boyun Kitlelerinde İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Deneyimimiz 50 vaka

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

ET İ UYGULAYALIM MI?

FERATĐF F MEME LEZYONLARINA YAKLAŞIM

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI?

Klinik Okült Meme Lezyonlarında Spesmen Radyografilerinin Etkinliği [*]

MEME BAŞI AKINTILARI RESEARCH ARTICLE/ARAŞTIRMA YAZISI

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

SELİM M MEME HASTALIKLARI. Doç.. Dr. Mehmet Ferahman

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon

Meme kanserinin tespitinde Tc-99m MIBI meme sintigrafisi, mamografi ve ultrasonografi yöntemlerinin etkinliklerinin karþýlaþtýrýlmasý

Duktal karsinoma in situ da sentinel lenf nodu biyopsisi gerekli midir?

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

Dünya da ve Türkiye de Erken Evre Meme Kanseri İnsidansı ve Farklılıkları

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Erkekte, gebelikte, daha önce meme veya aksiller cerrahi uygulananlarda aksillaya yaklaşım

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

BIRADS Ultrasonografi Solid Meme Lezyonlarında Biopsi Öncesi Yeterli Fikir Verebilir Mi?

Bu yaz da İstanbul da radyoloji eğitimi veren 3 t p fakültesi, 6

Tiroid Nodüllerinde Endikasyonlara Göre İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Sonuçları

DKIS: Radyoterapi. Dr. Melis Gültekin. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

BIRADS 3 ve 4 Meme Lezyonlarına Yaklaşım: Hangi Olgulara Biyopsi Yapılmalı?

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Meme Kanserinde Güncel TNM Evrelemesi Prof. Dr. Mehmet Ferahman

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

OLGU SUNUMU. Araştırma Gör. Dr. N. Volkan Demircan

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

MEME TÜBERKÜLOZU : USG, MAMOGRAFİ VE MRG BULGULARI : OLGU SUNUMU TUBERCULOSIS OF BREAST: US, MAMMOGRAPHIC AND MRI FINDINGS : A CASE REPORT

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

Meme Kitlelerinin Tanısında İnce İğne Aspirasyon Sitolojisinin Değeri

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Transkript:

Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji (2002) 8:364-371 MEME RADYOLOJ S DE ERLEND RME: GENEL BAKIfi Meme ak nt s nda radyolojik yaklafl m Baflak Erguvan Do an, Selma Tükel B. E. Do an (E), S. Tükel Ankara Üniversitesi T p Fakültesi, Radyodiagnostik Anabilim Dal, Ankara Gelifli: 14.05.2001 / Kabulü: 20.06.2002 Aral kl veya sürekli meme baş ak nt s, memeye ait şikayetlerle t bbi kuruluşlara başvuran kad nlarda %10 a varan oranlarda şikayet sebebi olarak bulunabilmektedir. Meme baş ak nt - lar n n çoğu fizyolojiktir. Patolojik meme baş ak nt lar genellikle tek tarafl (unilateral), tek bir duktus sistemi ağz ndan kaynaklanan, tamamen renksiz, seröz, pembe renkli, kanl veya serösanjinöz niteliktedir. Genellikle spontan olarak gerçekleşir. Vakalar n çoğundan mamografik olarak görüntülenebilecek boyutlara ulaşmadan meme ak nt s ile semptom veren benign intraduktal papillomlar sorumludur. Patolojik özellikte meme ak nt s n n %8-15 inin sebebi altta yatan meme kanseri olsa da bu lezyonlar çok küçük boyutlarda olduğu, kalsifikasyon içermediği ve tamamen intraduktal yerleşimli olabileceği için çoğunlukla mamografide izlenemez (1). Klinik muayene ve mamografi ile hem ak nt ya yol açan patolojinin tam lokalizasyonu belirlenemediğinden hem de malignite olas l ğ d şlanamad ğ ndan geleneksel tedavi yöntemi ak nt l duktusun cerrahi eksizyonudur (1,2). Bu yöntem teknik olarak zordur ve hastada deformite b rakabilir. Ayr ca çoğu vakada lezyonlar multipl veya memenin periferinde yerleşmiş olabileceğinden klasik cerrahi yöntemle ç kar lamayabilir. Galaktografi (duktografi) duktuslar n iyotlu kontrast madde ile retrograd olarak doldurulmas n takiben özel mamografik görüntüler al nmas ile gerçekleştirilir. Bu yöntemin doldurulan duktusu parsiyel olarak veya tamamen oblitere eden, mamografi veya klinik muayene ile belirlenemeyen çok küçük kitle lezyonlar n gösterebildiği bildirilmektedir (1,3,4). Ancak araşt rmalar galaktografinin tamamen normal olduğu durumlarda karsinom varl ğ d şlanamayacağ gibi lezyonlar n galaktografik özelliklerinin benign-malign ayr m için yeterli düzeyde olmad ğ n göstermiş ve araşt rmac lar galaktografinin cerrahi endikasyonu koydurmaktan çok intraduktal lezyonlar n tam lokalizasyonu ile cerrahi tercihinin doğru olarak yap lmas nda yard mc olduğu sonucuna varm şlard r (3). İyonizan radyasyon kullan lmayan başka görüntüleme modaliteleri de daha az s kl kta olmakla beraber patolojik meme ak nt s na yol açan sebepleri belirlemede yard mc olabilir. Yüksek rezolüsyonlu meme ultrasonografisi retroareolar duktuslar n incelenmesi ve varsa intraduktal solid kitlelerin ortaya koyulmas na imkan vermektedir. Seçilmiş olgularla yap lan incelemeler manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile de patolojik meme ak nt s na yol açan benign ve malign sebeplerin ortaya koyulabildiğini göstermektedir (5,6). 364 Eylül 2002

Çizim. Meme ak nt s na yaklafl mda algoritma Bilateral, süt içerikli, geçici / süreklilik göstermeyen Meme ak nt s Medikal yaklafl m Palpabl kitle (+) Palpabl kitle (-) Sitoloji + galaktografi Mamografi ve AB Tek tarafl seröz, serösanjinöz, persistan fiüpheli / pozitif; papillom Galaktografi Sitoloji - Benign / negatif Tek tarafl kanl Takip, sitoloji kontrol Bunun yan s ra yeterince kontrast madde dolumu sağlanamamas nedeniyle konvansiyonel galaktografinin yetersiz olduğu %10 kadar hastada patolojik duktusun meme baş yerine sonografi rehberliğinde perkütan yolla doldurularak görüntülenebildiği bildirilmiştir (7). Meme ak nt s na tan sal yaklaş mda izlenecek algoritma Çizim de özetlenmiştir. Patolojik meme ak nt s na tan sal yaklaş mda görüntüleme yöntemleri k lavuzluğunda gerçekleştirilen girişimsel işlemler de önemli bir yer tutmaktad r. Cerrahi eksizyon öncesi duktografi veya ultrasonografi eşliğinde tel lokalizasyonu ya da intraduktal kitlelerin ultrasonografi eşliğinde çeşitli yöntemlerle perkütan biyopsisi hem örnekleme hem de tüm lezyonun tamamen ç kar lmas yönünden incelenmekte ve cerrahiye göre minimal invazif bir alternatif teşkil etmektedir. Cerrahi planlama + Pozitif Fiber duktoskopi - Galaktografi veya US eflli inde biyopsi / tel Pozitif veya Palpasyon + Mamografi galaktografi ± AB, US, MRG Pozitif Negatif Takip (-) Patolojik meme ak nt s na tan sal yaklafl m Patolojik meme baş ak nt s terimi gebelik veya laktasyon dönemleri d - ş nda meme baş ndan gelen ve spontan, hemorajik veya seröz özellik taş - yan ak nt lar için kullan l r. Meme ak nt s hem erkek hem kad n hastalarda, infantil veya juvenil çağlarda görülebilir. Genç erkeklerde endokrinolojik testler normal olduğu durumlarda neden genellikle duktektazidir (8). Bu olgularda histolojik bulgular erişkin erkeklerdeki jinekomastide duktuslar n histolojisi ile ayn d r. Kad nlarda patolojik meme ak nt s ndan Tablo 1. Meme ak nt s etyolojisi: histopatolojik korelasyon Normal duktus Karsinom Soliter papillom, FKH Di er (in situ ve invaziv) papillomatozis Rangione ve arkadafllar %14 %4.6 %37 -% 4.6(ADH) Sardanelli ve arkadafllar -%14 %70 %14 Florio ve arkadafllar -%26 %56 %14 %4.1 (duktektazi) HP Dinkel ve arkadafllar %1.5 %7.7 %58 %38.5 - *ADH: atipik duktal hiperplazi Yaln z kitle bulunan olgular incelendi inden karsinom di er serilerden yüksektir. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 365

Resim 1. Normal galaktogram, kranyokaudal görünüm. Duktuslar n d fl kadrandan, areoladan perifere do ru incelerek normal kalibrede uzand izleniyor. sorumlu lezyonlar n dağ l m Tablo 1 de özetlenmiştir. Patolojik meme baş ak nt s n değerlendirme yöntemlerinden biri sitolojidir. Hemoccult testi gibi testlerle ak nt da kan olup olmad ğ belirlenebilir. Sitolojik incelemede malign hücrelerin varl ğ cerrahi planlama gerektirir (9-11). Ancak lezyonun tam lokalizasyonunun belirlenmesi cerrahi planlamada en önemli faktörlerden biridir. Galaktografi lezyonun bulunduğu alan, areolaya uzakl ğ n ve yönünü ortaya koyar. Klinik muayene, sitoloji ve meme görüntüleme yöntemlerinden oluşan üçlü değerlendirme (triple assessment) ile malignite bulgusu saptanmad ğ nda olgular n %75 inde beş y l içinde meme ak nt - s n n spontan olarak geçtiği bildirilmiştir (12). Meme ak nt s n n sar, serösanjinöz, kanl veya renksiz özellikte olmas ile ak nt dan sorumlu lezyonun histolojik tan s aras nda korelasyon bulunmam şt r (1,10,13,14) Meme ak nt s na tan sal yaklafl mda sitolojinin yeri Ak nt l duktustan kolayca yayma yap labilir. Bu da ak nt da bulunan hücrelerin sitolojik olarak değerlendirilebilmesini sağlar. Yaymalar n boyanmas nda Papanikolau veya Giemza boyalar kullan labilir. Papillomlar s kl kla sitoloji preparatlar nda görülebilen papiller fragmanlar yayd klar ndan sitolojik tan lar kolayl kla koyulabilir. Sitolojik incelemede atipik hücrelerin veya malign hücrelerin görülmesi inoperabl olmayan olgularda her zaman cerrahi endikasyon koydurur. Tabar ve arkadaşlar galaktografi ve histopatoloji korrelasyonu ile yapt klar çal şmalar nda sitolojiyi karsinom olgular n n tan s nda güvenilirliği düşük bir yöntem olarak belirlemişlerdir (1). 18 karsinom olgusunun ikisinde sitoloji pozitif sonuç vermiş, malign lezyondan dökülen hücrelerdeki morfolojik değişikliklerin, fiksasyon veya boyama tekniklerindeki yetersizliklerin sitolojinin doğruluğunu azaltabileceğine dikkat çekilmiştir. Takeda ve arkadaşlar ise yapt klar çal şmalarda sitolojik değerlendirmeyi rutin tarama testi olarak uygulam şlard r (9). Meme ak nt s sebebinin malignite olduğu cerrahide ispatlanan olgular n yanl zca %61 inde sitolojinin pozitif sonuç verdiğini söylemişlerdir. Kanl meme baş ak nt s şikayeti ile başvuran kad nlarda biyopsi sonras retrospektif olarak yap lan çal şmalarda meme kanseri bulunma olas l ğ %3.96-%13 aras nda değişken değerler göstermektedir (1,15,16). Kanl meme baş ak nt s şikayeti kendi baş na duktus sisteminin rutin eksizyon endikasyonunu oluşturmaktan uzakt r (1,17). Ancak hasta için psikolojik stres kaynağ oluyorsa altta yatan etyoloji bulunmadan da eksizyon karar verilebilir. Meme ak nt s sitolojik olarak değişik biçimlerde s n flanabilir. Genel olarak s n flamalarda göz önüne al - nan kriterler en güvenilir olarak Ciatto s n flamas nda belirtilmiştir (13, 15): 1. Negatif/benign: Normal hücrelerin veya papillom d ş nda kalan benign lezyonlara işaret eden hücrelerin varl ğ 2. Benign lezyon/papillom: papillom hücreleri görülür 3. Şüpheli/pozitif: hafif-kuvvetli atipiye sahip hücrelerin varl ğ Meme ak nt s şikayeti olan erkek hastalarda meme karsinomu bulunma oran (insidans) kad nlardakinden daha yüksek olarak bildirilmiştir. Erkeklerde oran %22 iken kad nlarda %1.5 olarak belirlenmiş, hatta ak nt n n kanl olduğu durumlarda %5.9 a kadar ç kabildiği söylenmiştir (18,19). Ayr ca yanl zca meme ak nt s sitolojisi ile tan koyulan erkek in situ meme karsinom olgular bildirilmiştir (20). Bu bulgularla meme ak nt s n n sitolojik değerlendirmesinin erkeklerde kad nlara göre daha güvenilir bir yöntem olduğu tart ş labilir. Meme ak nt s nda karsinoembriyonik antijen (CEA) aktivitesi ölçülerek tümör içi antijen aktivitesi ile karş laşt ran, erken veya geç dönem kanser tan s na elverişli olduğu öne sürülen sistemler mevcuttur (21). Sitoloji preparatlar nda komedo tip karsinoma in situ tan s nda önem taş yan c-erb-2 geni de gösterilmiştir (22). Meme ak nt s na tan sal yaklafl mda radyolojinin yeri Galaktografi Meme baş ak nt s n n sebebinin araşt r lmas nda mamografi tek baş na sonuca götüren bir yöntem olmamaktad r. Kontrast maddenin duktus içine verilmesinin üç avantaj mevcuttur: 1. Hangi yöne dallanma gösterirse göstersin, tüm duktus segmentinin değerlendirilebilmesi. 2. İğne biyopsisi veya iğne lokalizasyonu sonras nda eksizyonel biyopsi ile ç kar labilecek fokal patolojilerin belirlenerek tüm duktus segmentinin diseksiyonundan kaç nma imkan. 366 Eylül 2002

Resim 2. Soliter papillom. Serösanjinöz meme bafl ak nt s flikayeti ile baflvuran 43 yafl ndaki olgu. Kranyokaudal galaktografi görüntüsünde areoladan 4 cm distalde laktifer duktusta kontrast madde devaml l nda ani kesinti (cut-off bulgusu) izlenmekte. Sistemde geri kalan duktuslara zay f kontrast madde dolumu lümen içine büyüyen lezyonun az miktarda geçifle izin verdi ine iflaret etmekte. Ak nt sitolojisi non-diyagnostik. Histopatolojik tan : soliter papillom. Resim 3. Papillomatozis. Kanl ak nt flikayeti bulunan 38 yafl ndaki olguda galaktografide meme bafl yak n nda laktifer duktusta büyük dolum defekti, perifere do ru devam nda milimetrik düzgün s n rl bir-iki adet dolum defekti izlenmekte. Duktus sisteminde belirgin geniflleme mevcuttur. Sitolojik tan, papilloma. Histopatolojik tan : intraduktal papillomatozis. 3. Gereken durumlarda duktus içine boyar madde verilerek diseksiyon s - ras nda cerrah n patoloji mevcut olan duktusu daha rahat görebilmesini sağlamak. Kesin olarak galaktografi indikasyonu say labilecek tek durum, spontan, unilateral ve tek orifisten kaynaklanan ak nt d r. Ak nt n n bilateral olmas, birden çok orifisten kaynaklanmas veya s kmakla ortaya ç kmas halinde galaktografik inceleme rutin olarak yap lmaz (23). İnceleme poliklinik şartlar nda anestetik madde gerektirmeden genellikle 30 dakika içinde yap labilir. Hasta tolerans genelde iyi olsa da bazen hastalar oturur pozisyonda iken senkop meydana gelebilir. Galaktografinin uygulanabilmesi için inceleme esnas nda duktustan spontan veya manipülasyonla ak nt gelmesi sağlanmal d r. Biz galaktografide künt uçlu 16 gauge (G) kal n kta, ucu meme baş na yap şt r lmaya imkan veren dik aç ya sahip özel galaktografi iğneleri kullanmaktay z. Ancak inceleme için sialografi iğneleri, 18G k lavuz tel üzerinden geçirilen 22 G Abbocath kateter sistemi gibi değişik sistemler kullan lm şt r (4, 24, 25). Bir monofilament telin üzerinden 0.7 mm lik kateter geçirilerek gerçekleştirilen duktal girişin de başar l ve basit bir yöntem olduğu bildirilmiştir (26). İnceleme için intravenöz olarak da verilen standart iyotlu kontrast madde 2-3 mm lik enjektörlere çekilir, bunlar iğneye bağlayan k sa kateterden iğne yolu ile duktus içine verilir. Duktusta dolum defekti olarak görülebileceğinden kontrast madde enjeksiyonu s ras nda hava vermemeye özen gösterilmelidir. Hasta oturur veya supin pozisyonda iken meme baş sterilize edilir. Gerekirse yüzeyi büyüteç ile incelenir. Memeye yavaşça kuvvet uygulanarak bir miktar ak nt gelmesi sağlan r, iğnenin ucu bu ak nt n n ç kt ğ orifise yavaşça itilir, bu arada metal iğne ucunun orifisi y rtmas engellenir. İğneye yavaş rotasyon hareketi yapt r lmas ucunun duktus girişine kolayca kaymas n sağlar. İğne aç yapt ğ yere kadar ilerletilir ve bu haliyle meme baş na yap şkan bantla sabitlenir. Baz durumlarda kontrast vermeden önce kranyokaudal veya lateral pozisyonda ön filmler al - nabilir. Daha sonra yavaş kontrast Tablo 2. De iflik serilerde karsinom olgular nda sitoloji ve galaktografinin duyarl l Sitoloji Galaktografi Tabar ve arkadafllar (n= 204) %11 %100 Ciatto ve arkadafllar (n= 235) %72 %70 Florio ve arkadafllar (n=194) %85 %82 HP Dinkel ve arkadafllar (n=161) -%75 Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 367

B Resim 4. Nonneoplazik etyolojiye ba l meme ak nt s, galaktografik bulgular. A. Fibrokistik hastal k. Ak nt l duktustan yap lan incelemede duktuslarla ba lant l kistler izlenmekte. Duktuslar normal kalibrededir. B. Duktektazi. Duktuslar genifl ve büküntülü seyirli. Lateral galaktogram. A madde enjeksiyonuna başlan r. Eğer kontrast verilirken rezistans oluşuyorsa iğnenin ucunun duktus duvar na dayanm ş olabileceği akla gelmeli ve kontrast maddenin rahatça gidebileceği biçimde pozisyonu düzeltilmelidir. Hasta ağr hissederse genellikle ekstravazasyona, dolgunluk hissederse duktus sisteminin dolu olduğuna işaret eder. Bu durumlarda veya kontrast maddenin duktus ağz ndan geri geldiği izlendiğinde enjeksiyonu bitirmek gereklidir. Mamografi çekilir ve sistem yeterince dolmad ysa ilave kontrast madde verilir. Tam dolum sağland ğ nda iki pozisyonda (lateral ve kranyokaudal) mamogramlar elde edilir. Gerek görülürse magnifikasyon görüntüleri al nabilir. İğne duktusun içinde kald ğ sürece istendiği kadar ek kontrast madde enjeksiyonu yapmak mümkündür (Resim 1). Amaç duktusu cerrahi eksizyon öncesi boyamak ise metilen mavisi gibi ç kmayan bir boyay iyotlu kontrast maddeye ekleyip işlem sonunda kollodion ile duktusun ağz n kapatmak ve geri ak şa engel olmak gereklidir. Cerrah mavi renkli duktuslar ç kar r. Meme kanseri şu şekillerde galaktografide izlenebilir: tek veya multipl dolum defekti, bir veya daha çok duktusta ani terminasyon, tümörün duktus duvar n zedelediğini gösteren ekstravazasyon bulgusu. Duktus d ş na doğru büyüyen tümörler komşu duktusu huni şeklinde obliterasyon derecesinde daraltabilir. Soliter papillomlar tek kontrast dolum defektleri (Resim 2), multipl papillomlar ise değişik yerlerde çoklu dolum defektleri olarak izlenirler (Resim 3). Fibrokistik hastal kta duktuslarla ilişkili kistik kontrast dolumlar görülür (Resim 4A). Duktal sistem areoladan uzaklaşt kça duktuslar n kalibresi azalacak biçimde dağ l m göstermektedir. Duktus genişliği 2-3 mm nin üstünde ise duktektaziden bahsedilir (Resim 4B). Tek bir epitel katman n temsil eden duktus s n rlar keskin olmal d r. S - n rlarda belirsizlik olduğunda epiteliyal proliferasyondan şüphelenmelidir. Epiteliyal hiperplazi, mikropapiller proliferasyon ve malignite de ayn görünümü yaratabilir (26). Galaktografinin tan sal değerini değerlendiren çal şmalarda birbirinden çok değişik sonuçlar bildirilmiştir. 235 hastan n cerrahi eksizyon sonuçlar ve üçlü değerlendirme ile karş laşt r ld ğ bir seride etyolojiden karsinomun sorumlu olduğu 18 olgunun sadece 7 sinde galaktografi şüpheli sonuçlar vermiş, fiziksel muayene, mamografi ve sitolojinin ortak duyarl l ğ n değiştirmediği söylenmiştir (15). Meme karsinomu için pozitif prediktif değer (PPV) düşük (0.06) bulunmuştur. Soliter papillom içinse galaktografinin tek baş na PPV değeri 0.58 olarak belirlenmiş ve yaln zca galaktografi sonuçlar ile eksizyon karar vermek için yeterli olmad ğ sonucuna var lm şt r. Soliter papillomun malign transformasyon şans olmayan benign bir lezyon olmas nedeniyle eksizyonunun hala tart şmal olduğu (13) gözönüne al nd ğ nda bu karar n yerinde olduğu düşünülebilir. Ciatto ve Tabar n oldukça geniş serilerinde ise galaktografi mamografi ve sitolojiye göre duyarl l ğ daha yüksek bir yöntem olarak belirlenmiş ve tan için ter- 368 Eylül 2002

A B C Resim 5. Meme ak nt s na yaklafl m, sonografik bulgular. A. Aral kl ak nt nedeniyle galaktografi yap lamayan 46 yafl ndaki olguda areolan n hemen superolateralinde enkapsüle, nodüler, benign kriterlere (STAVROS) sahip düzgün s n rl homojen lezyon. Histopatoloji: intraduktal papillom. B. Retroareolar yerleflimli arka duvarda gölgelenmeye sahip heterojen solid lezyon: atipik duktal hiperplazi. C. Periferde genifllemifl kistik duktus içine büyümüfl papiller solid nodül. Histoloji: atipi içermeyen papiller proliferasyon. cih edilen yöntem olarak bildirilmiştir (15,16). Tan da k s tl kald ğ önemli bir nokta malign lezyonlar n benign lezyonlardan her zaman ay rt edilememesidir. Galaktografi özellikle tek duktus kanal ndan ç kan kanl ak nt şikayeti ve palpasyon bulgusu negatif olan olgularda değeri olan bir tan yöntemidir (28). Galaktografi ile sitoloji aras nda konkordans n patolojilere göre değişiklik gösterdiği bildirilmektedir. Buna göre papillomatozis ve soliter papillomada yüksek (p<0.01), minimal invazif meme karsinomu (T1 ve T2) için orta derecede (p<0.005), fibrokistik hastal kta ise düşüktür. Bir çok yazar galaktografinin meme ak nt s na yaklaş mda tercih edilmesi gereken tan yöntemi olduğunu belirtmişlerdir (Tablo 2) (1,14,29). Bu görüş baz yazarlar taraf ndan kabul edilmemekte, galaktografinin doğruluğu ile ilgili Tabar n bildirdiği %100 lük duyarl l ğa karş l k %36-%70 aras nda değişen doğruluk değerleri savunulmaktad r (13,30). Tabar n çal şmas nda bildirilen karsinom olgular n n yar s n n mamografik olarak da izlenebilir olmas duyarl l ğ art rmaktad r. Memede ak nt ya yol açan kanser olgular n n %13-14.3 ünde palpasyon bulgusu olmad ğ için klinik doktorlar sitoloji ile kombine radyolojik görüntüleme sistemlerine güvenmek zorundad r (1,31). Meme karsinom olgular n saptamada değişik serilerde sitolojinin yalanc negatif oran %16-18, yalanc pozitif oran %2.6 iken galaktografi için bu değerler s ras ile %9.5 ve %1.6 d r (13,28,32). Bu nedenle galaktografinin sitolojik değerlendirmeden daha spesifik olduğu sonucuna var labilir. Literatürde meme ak nt s n n genellikle malign etyolojiye bağl olduğu ve ak nt n n malignite saptanabilir boyuta gelmeden önce ortaya ç kt ğ erkek hastalarda galaktografinin nadiren uyguland ğ n görüyoruz (33,34). Uygulanan durumlarda duktus sistemi galaktografik olarak normal görüldüğünde veya sadece genişleme izlendiğinde benign duktektazi tan s n n güvenle koyulabileceği bildirilmiş olup, duyarl l ğ n %100 e vard ğ sonucu ç kar lmaktad r. Ancak bu serilerde olgu say s az olduğundan duyarl l k ve doğruluk sonuçlar ç karmak hatal olabilir. Galaktografik olarak saptanan intraduktal lezyonlar n cerrahi öncesi galaktografi k lavuzluğunda intraduktal yolla Kopans çengelli teli yerleştirilerek lokalizasyonu da mümkündür (35). Bu yöntemde galaktografinin ard ndan lezyon saptan rsa ayn seansta yumuşak bir kateter ak nt l duktusa sokulup içinden tel geçirilerek lezyona veya duktusun bulunduğu koordinatlara saplan r, daha sonra kontrol mamogramla yeri görülüp kateter çekilerek tel sabitlenir. Kontrol galaktogram ile yeri tekrar görülebilir. Bu yöntemin en s k komplikasyonu duktus rüptürüne bağl olarak telin yanl ş yere kaymas olarak bildirilmiştir (35). Ultrasonografi Radyal ve anti-radyal düzlemlerde gerçekleştirilen ultrasonografik görüntüleme teknikleri iyonizan radyasyon veya iyotlu kontrast madde kullanmadan retro-areolar duktuslar n incelenmesine, varsa bu duktuslar içinde mevcut küçük tümörlerin gösterilmesine olanak tan maktad r (36,37). Yüksek frekansl problar ile 0.5 mm çapl normal duktuslar özellikle retroareolar bölgede tüm hastalarda izlenebilmekte ve hatta 50 hastal k bir seride %30 unda periferal duktuslar n da Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 369

izlenebildiği bildirilmektedir (7). Ultrasonografi ektatik duktuslar n görüntülenmesine, galaktosellerin, hatta baz intraduktal tümörlerin görüntülenmesine imkan vermekle beraber (Resim 5) intraduktal patolojilerin saptanmas nda galaktografinin yerini alamamaktad r (7,38). Galaktografi esnas nda kanülasyonun mümkün olmad ğ veya az sekresyon nedeniyle giriş yeri bulunamad ğ durumlarda ultrasonografi k lavuzluğunda perkütan yolla genişlemiş retroareolar duktusa girip kontrast vererek galaktografiyi gerçekleştirmek az say da hastada mümkün olmuştur (7). Bu çal şmada elde edilen galaktogramlar n bir k sm tan ya imkan vermeyecek nitelikte bulunmuştur. Perkütan teknik deneyim artt kça fayda-zarar ilişkisi de göz önünde bulundurularak daha s k uygulanan bir yöntem haline gelebilir. Galaktografi uyguland ktan hemen sonra iğne ç kar lmadan duktuslar genişlemiş halde ultrasonografik inceleme ve mevcut kitlelerden ultrasonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi elde edilen ve biyopsi sonuçlar n ak nt sitolojisi ile eksizyon sonuçlar ile karş laşt ran bir çal şmada bu yöntemle en yüksek doğrulukla papillom tan s koyulmuş (%50), beş karsinom vakas n n ikisi sitolojik olarak papillom olarak değerlendirilmiştir (39). Karsinom olgular ndaki bu yüksek yalanc negatiflik oran papillomlar ile bu iki vakan n patoloji sonucu olan in situ papiller ve mikropapiller karsinomalar n ayr m nda sitologlar n s kça düştüğü yan lg olarak aç klanmaktad r. Buna karş n yalanc pozitiflik oran s f rd r. Ultrasonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi meme ak nt s sitolojisinden daha doğru sonuçlar vermiştir, ancak bu konuda daha büyük serilerle çal şmalar yap lmas gereklidir. Manyetik rezonans görüntüleme Memenin manyetik rezonans görüntüleme teknikleri ile incelenmesi uzun süredir mamografiye yard mc nitelikte uygulanan ve invazif meme kanserini görüntüleme oran %85-%100 aras nda değişen değerlerde bildirilen bir görüntüleme modalitesidir (40-44). MRG nin mamografik ve klinik olarak saptanamayan intraduktal patolojileri saptamadaki yeri okkült invazif meme karsinomunu saptamadaki yeri kadar araşt r lm ş bir konu değildir. Mamografik ve klinik olarak izlenemeyen duktal karsinoma in situ (DCIS) olgular n n MRG ile saptanabildiğini bildiren çal şmalar, bu tekniğin intraduktal patolojiler için de duyarl l ğ na güvenilebilecek bir yöntem haline gelebileceğini vurgulamaktad r (45,46). MRG yi meme ak nt s olan hastalar n değerlendirilmesinde rutin olarak uygulayan araşt rmac lar, hastalar n MR bulgular n n histopatolojik bulgular ile %73 oran nda korelasyon gösterdiğini bildirmişlerdir (47). MRG ile küçük (5-7 mm) papillomlar ve DCIS olgular güvenilir olarak ortaya koyulamamakla beraber kontrastlanma patterni, lineer veya dallanan biçimde görülmeleri nedeniyle malign lezyonlar n benign lezyonlardan ayr labilmesi bak m ndan galaktografiye üstün olduklar söylenebilir. Ayr ca bu inceleme ile intermitan (aral kl ) ak nt şikayeti olan hastalarda inceleme günü meme baş ndan ak nt gelmeme ve kateterizasyon nedeniyle başar s z olma ihtimali bertaraf edilmektedir. Ancak Orel ve arkadaşlar n n çal şmas nda mamografi tüm hastalara uyguland ğ halde galaktografi ile meme sitolojisi ikişer hastaya, ultrasonografi dört hastaya uygulanm ş, galaktografinin biri teknik nedenlerle başar s z olmuştur. Bu durumda görüntüleme modalitelerini karş laşt rmak mümkün olmamaktad r. Rovno ve arkadaşlar retrospektif çal şmalar nda 23 soliter papilloma olgusunun 7 sini MRG ile saptayabilmişlerdir (5). Konvansiyonel galaktografi ile MRG yi birleştiren, hem intraduktal hem intravenöz kontrast madde kullan lan MR galaktografi yönteminin yan s ra kontrastl üç boyutlu yağ bask l spoiled gradyent eko (FSPGR) tekniği ile gerçekleştirilen MR-MR galaktografi yöntemi de tan - sal değeri konvansiyonal galaktografiye göre düşük yöntemlerdir (5,48). Galaktografide kullan lan kontrast maddeye allerjisi olan kad nlarda ve baz seçilmiş olgularda kullan labilir. Kesin sonuçlar için galaktografi ve MR galaktografiyi karş laşt ran çal şmalar gereklidir. Meme ak nt s na yaklafl mda fiberoptik duktoskopinin yeri Fiberoptik duktoskopi (FDS) ultrasonografi eşliğinde perkütan yolla veya ak nt l duktustan girerek uygulanabilir. Ak nt l duktus y kand ktan sonra içine hava verip fiberoptik duktoskop ile görüntü alarak yap lan bu yöntemde areoladan ortalama 4-5 cm ve maksimum 9.5 cm derinlikte duktuslar n incelenebildiği bildirilmiştir. Duktoskopi süresi 20-45 dakika aras nda olup profilaktik antibiyotik kullan m gerekmektedir. Duktoskopi s - ras nda sitolojik örnekleme yap labilir. FDS bulgular n n yorumu konusunda da ortak bir görüş birliği sağlanmam şt r (49,50). Geçirilmiş inflamasyona ikincil değişiklikler, malign ve benign duktus içi neoplaziler, duvar düzensizlikleri gözlenebilmektedir (27). FDS, galaktografi, sitoloji ile beraber benign patolojilerde cerrahi eksizyonlar n azalt lmas konusunda yard mc d r. Bir avantaj da lazer yard m yla benign papillomlar n cerrahi olmadan tedavisine imkan vermesidir. Galaktografi ve sitoloji ile beraber benign lezyonlara gereksiz cerrahi uygulamalar n engellemenin yan s ra cerrahi planlamada hastal ğ n yay l m n göstermede de yard mc d r. Dezavantajlar ndan biri pahal olmas (1500 USD) diğeri periferal duktuslar gösterememesidir. Sitoloji ve galaktografi meme ak nt s na yaklaş mda ilk seçilmesi gereken yöntemler iken fiberoptik duktostopi verdiği bilgiler ve girişim olas l klar gözönüne al nd - ğ nda gelecekte tercih edilen tan ve tedavi yöntemlerinden biri haline gelebilir. 370 Eylül 2002

Kaynaklar 1. Tabar L, Dean P B, Pentek Z. Galactography : the diagnostic procedure of choice for nipple discharge. Radiology 1983; 149:31-38. 2. Slawson S H, Johnson BA. Ductography : how to and what if? Radiographics 2001; 21:133-150. 3. Dinkel H P, Trusen A, Gassel AM. Predictive value of galactographic patterns for benign and malignant neoplasms of the breast in patients with nipple discharge. Br J Radiol 2000; 73:706-714. 4. Kopans DB. Breast Imaging. 2nd ed. Philadelphia : Lippincott Raven, 1998; 344. 5. Rovno S, Siegelman ES, Reynolds C, Orel S, Schnall MD. Solitary intraductal papilloma: findings at MR imaging and MR galactography. AJR 1999; 172:151-155. 6. Orel SG, Dougherty CS, Reynolds C, Siegelman ES, Schnall MD. MR imaging in patients with nipple discharge: initial experience. Radiology 2000; 216:248-254. 7. Rissanen T, Typpo T, Tikkasoski T, Turunen J, Myllmaki T, Suramo I. Ultrasoundguided percutanous galactography. J Clin Ultrasound 1993; 21:497-502. 8. Stringel G, Perelman A, Jimenez C. Infantile mammary ductectasia: a cause of bloody nipple discharge. J Pediatr Surg 1986; 27:103-104. 9. Takeda T, Matsui A, Sato Y ve ark. Nipple discharge cytology in mass screening for breast cancer. Acta Cytologica 1990; 34:161-164. 10. Fung A, Rayter Z, Fisher C, et al. Preoperative cytology and mammography in patients with single duct nipple discharge treated by surgery. Br J Surg 1990; 77:1211-1212. 11. Dunn JM, Lucarotti ME, Wood Sj et al. Exfoliative cytology in the diagnosis of breast disease. Br J Surg 1995; 82:789-791. 12. Carty CD, Mudan SS, Ravichadran D, Royle GT, Taylor E. Prospective study of outcome in women with nipple discharge. Ann R Coll Surg Engl 1994; 76:387-389. 13. Florio MG, Mangarano T, Pollicino A, Scarfo P, Micali B. A surgical approach to nipple discharge: a ten year experience. J Surg Oncol 1999; 71:235-238. 14. Paterok EM, Rozenthal H, Sabel M.: Nipple discharge and abnormal galactogram. Results of a long-term study. Eur J Obst Gynecol Rep Biol 1993; 50:227-234. 15. Ciatto S, Bravetti P, Berni D, Catarzi S, Bianchi S. The role of galactography in the detection of breast cancer. Tumori 1988; 74:177-181. 16. Tabar L, Marton Z, Kadas I. Galactography in the examination of secretory breasts. Am J Surg 1974; 127:282-286. 17. Di Pietro S, Coopmans De Yoldi G, Bergonzi S, Gardani G, Saccozzi R, Clemente C. Nipple discharge as a sign of paraneoplastic lesion or occult carcinoma in the breast: clinical and galactographic study in 103 consecutive patients. Tumori 1979; 65:317-324. 18. Johnson TL, Kini SR. Cytologic and clinicopathologic features of abnormal nipple secretions: 225 cases. Diagn Cytopathol. 199; 7:17-2 19. Chaudary MA, Rosemary RM, Davies GC, Hayward JL. The diagnostic value of testing for occult blood. Ann Surg 1982; 196:651-655. 20. Ranieri E, D Andrea MR, D Alessio A, Vecchione A. Male breast carcinoma in situ: report of a case diagnosed by nipple discharge cytology alone. Anticancer Res 1995; 15:1589-1592. 21. Inaji H, Yayoi E, Maeura Y, Matsuura N, Tominaga S, Koyama H, Takatsuka Y, Mori T. Carcinoembryonic antigen estimation in nipple discharge as an adjunctive tool in the diagnosis of early breast cancer. Cancer 1987; 60:3008-3013. 22. Motomura K, Koyama H, Noguchi S, Inaji H, Azuma C. Detection of c-erbb-2 gene amplification in nipple discharge by means of polymerase chain reaction. Breast Cancer Res Treat 1995; 33:89-92. 23. Memiş A. Memede diğer girişimsel radyolojik işlemler. Türkiye Klinikleri Radyoloji Dergisi 1997; 1:77-78. 24. Berna JD, Guirao J, Garcia V. A coaxial technique for performing galactography. AJR 1989; 153:273-274. 25. Berna JD. A simple method of galactography. AJR 1988; 150:1445. 26. Hou MF, Huang TJ, Huang YS, Hsieh JS. A simple method of duct cannulation and localization for galactography before excision in patients with nipple discharge. Radiology 1995; 195:568-569. 27. Okazaki A, Hirata K, Okazaki M, Svane G, Azavedo E. Nipple discharge disorders: current diagnostic management and the rola of fiber-ductoscopy. Eur Radiol 1999; 9:583-590. 28. Rongione AJ, Evans B, Kling K, Mc Fadden D. Ductography is a useful technique in evaluation of abnormal nipple discharge. Am Surg 1996; 62:785-788. 29. Katz R, Lerner M, Feller N: Galactography in nipple discharge: a statistical analysis and comparison with mammography. Breast 1982; 21:8-18. 30. CiattoS, Andrelli C, Crillo A. The risk of breast cancer subsequent to histologic diagnosis of benign intraductal papilloma. Tumori 1988; 74:177-181. 31. Fiorica J. Nipple discharge. Obstet Gynecol Clin North Am 1994; 21:453-60. 32. Fiorica J, Leis HP:The diagnosis and treatment of nipple discharge. World J Surg 1989; 13:736-742. 33. Treves N, Robbins GF, Amoroso W. Serous and serosangineous discharge from the male breast. Arch Surg 1956; 73:319-329. 34. Detraux P, Benmussa M, Tristant H, Garel L. Breast disease in the male: galactographic evaluation. Radiology 1995; 154:605-606. 35. Bolivar AV, Landeras Alvaro RM, Ortega Garcia E. Intraductal placement of a Kopans spring-hookwire guide to localize nonpalpable breast lesions detected by galactography. Acta Radiol 1997; 38:240-242. 36. Sickles EA. Galactography and other imaging investigations of nipple discharge. Lancet 2000; 356:1622-1623. 37. Hild F, Duda VF, Albert U, Schulz KD. Ductal oriented sonography improves the diagnosis of pathological nipple discharge of the female breast compared with galactography. Eur J Cancer Prev 1998; 7 suppl 1:S57-62. 38. Salvador R, Salvador M, Jimenez JA. Galactocele of the breast: Radiologic and ultrasonographic findings. Br J Radiol 1990; 63:140-142. 39. Sardanelli F, Imperiale A, Zandrino F, et al. Breast intraductal masses: US guided fine needle aspiration after galactography. Radiology 1997; 204:143-148. 40. Gilles R, Guinebretiere JM, Lucidarme O et al. Nonpalpable breast tumors:diagnosis with contrast-enhanced subtraction dynamic MR imaging. Radiology 1994; 191:625-631. 41. Kaiser WA, Zeitler E. MR imaging of the breast: fast imaging sequences with and without Gd-DTPA. Radiology 1989; 170:681-686. 42. Heywang SH, Wolf A, Pruss E, Hilberz T, Eiermann W, Permanetter W. MR imaging of the breast with GD-DTPA: use and limitations. Radiology 1989; 171:95-103. 43. Gilles R, Zafrani B, Guinebretiere JM, et al. Ductal carcinoma in situ: MR imaginghistopathologic correlation. Radiology 1995; 196:415-419. 44. Orel SG. MR imaging of the breast for the detection, diagnosis and staging oaf breast cancer. Radiographics 1998; 18:903-912. 45. Orel SG, Schnall MD, Solin LJ, Sullivan DJ. MR imaging of ductal carcinoma in situ. Radiology 1997; 202:413-420. 46. Sonderstrom CE, Harrms SE, Copit DS. Three dimensional RODEO MR imaging of lesions containing ductal carcinoma in situ. Radiology 1996; 201:427-432. 47. Orel SG, Dougherty CS, Czerniecki BJ, Siegelman ES, Schnall MD. MR imaging in patient with nipple discharge: initial experience. Radiology 2000; 216:248-254. 48. Yoshimoto M, Kasumi F, Iwase T, Takahashi K, Tada T, Uchida Y. Magnetic resonance galactography for a patient with nipple discharge. Breast Cancer Res Treat 1997; 42:87-90. 49. Makita M, Sakamoto G, Akiyama F, Namba K, Sugano H, Kasumi F, Nishi M, Ikenaga M. Duct endoscopy and endoscopy biopsy in the evaluation of nipple discharge. Breast Cancer Res Treat 1991; 18:179-188. 50. Love SM, Lawler MJ. Breast duct endoscopy: a pilot study of a potential technique for evaluating intraductal disease. Breast Cancer Res Treat 1992; 23:180. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 371