LASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI Harun TERZİ (*) Sabiha OLTULULAR (**) Öze: Bu çalışmada enflasyon-büyüme-sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişki korelasyon, zaman serileri analizleri ve eşanlı denklem sisemiyle analiz edilmişir. Enflasyon-büyüme ilişkisi oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımları ile üç ayrı model kurularak incelenmişir. Modeller sabi sermaye yaırımları-büyüme ilişkisinin poziif, ancak enflasyon-büyüme ve enflasyon-sabi sermaye yaırımları ilişkisinin negaif olduğunu gösermekedir. Mundell-Tobin ekisinin aksine neoklasik ikisadi görüşü desekleyen bu sonuçlar, Türkiye ekonomisinde enflasyon-büyüme ve enflasyon-sabi sermaye yaırımları ilişkisinin negaif olduğunu oraya koymakadır. Anahar kelimeler: Enflasyon, büyüme, sabi sermaye yaırımları, regresyon, DEKK ve AEKK Absrac: In his sudy, he relaions beween inflaion-growh-fixed capial invesmen have been analyzed by employing mehods of correlaion, ime series and simulaneous equaions for he Turkish economy over he period 976-3. The relaion beween inflaion and growh has been analyzed regarding hree models including oal, public and privae fixed capial invesmens. While here is a posiive relaion beween growh-fixed capial invesmen, in each case negaive relaion has been found beween inflaion-growh and inflaion-fixed capial invesmen. Conrary o Mundell-Tobin effec, hese resuls suppor he neoclassical view ha inflaion adversely affecs growh and fixed capial invesmens in he Turkish economy. Keywords: Inflaion, growh, fixed capial invesmen, regression, ILS and SLS I.Giriş Enflasyon ve ekonomik büyüme arasında negaif bir ilişki olduğunu kabul eden neoklasik ikisadın aksine Mundell-Tobin ekisi olarak adlandırılan yaklaşımda, enflasyon para umanın maliyeini arıracağından, risken kaçınmak ve reel gelir seviyesini korumak iseyen bireylerin porföy kararlarını sermaye lehine değişirmeleri sonucu sermaye birikimi ararken reel faiz oranları düşecek ve büyüme hızlanacakır (Mundell, 965; Tobin, 965). Phillips eğrisinin popüler olduğu 96 lı yıllarda enflasyon-büyüme ilişkisinin kısa dönemde poziif olduğu görüşü genel kabul görmekeydi. Uzun dönemde ve yüksek enflasyon seviyesinde bile bu ilişkinin poziif olduğu görüşü Tobin ve Sidrauski arafından ileri sürülmüşür. Bu görüşün emelinde enflasyon ile sermaye birikimi arasında poziif bir korelasyon olduğu ve enflasyonun sermaye birikimini hızlandıracağı düşüncesi yamakadır. 97 öncesi dönemde (*) Prof. Dr. Karadeniz Teknik Üniversiesi İİBF İkisa Bölümü (**) Karadeniz Teknik Üniversiesi SBE.
Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR enflasyona rağmen yüksek oranda büyümeyi sağlayan bir çok ülke deneyimi (OECD, Asya ve Lain Amerika ülkeleri), bu görüşün geçerliliğine ampirik kanı göserilmişir. 98 li yıllarda bir çok ülkede, yüksek enflasyona bağlı olarak oraya çıkan krizler ve büyüme oranlarındaki düşüşler, enflasyonbüyüme ilişkisinin negaif olabileceği görüşünü gündeme aşımışır. Enflasyon-büyüme arasındaki ilişkinin negaif olduğunu savunanların Mundell-Tobin yaklaşımına karşı ileri sürdüğü görüş, paranın değer saklama ve asarruf fonksiyonu dışında başka amaçlar için de alep edildiğidir. Özellikle finansal piyasaların ve alernaif yaırım araçlarının bulunduğu modern ekonomilerde bireyler, cari harcamalar yanında alernaif yaırım araçlarından geiri elde emek amacıyla da para alep ederler. Finansal piyasaların gelişmediği ekonomilerde para alebi daha çok değer saklama fonksiyonu gördüğünden, enflasyon bireylerin porföy kararlarında bir değişmeye yol açmayacakır. Para arzının reel ekonomik faaliyeler üzerinde bir ekiye sahip olmadığını ve paranın süper-yansız olduğunu ileri süren neoklasik ikisaçı Sidrauski (967) nin genişleilmiş modelinde, süper yansızlığın özel bir durum olduğu ve Mundell-Tobin ekisinin aksine enflasyonun sermaye birikimini olumsuz ekilediği varsayılmışır. Geleneksel neoklasik ikisa lieraüründe büyümenin kaynağı olarak enflasyon değil, dışsal bir değişken olan verimlilik arışı esas alınmışır. Enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif olduğunu savunan araşırmacılar eorik ve ampirik çalışmalarında bu görüşü desekleyen bir çok farklı model oraya koymuşlardır. Bu yaklaşımlardan bazıları aşağıda kısaca belirilmişir. Risk ve belirsizlikleri arıran enflasyon, uzun dönemde faiz oranlarının yükselmesine neden olacak, fiya siseminin ekinliğini kaybemesiyle de ekonomik birimlerin doğru karar almalarını engelleyecekir. Aran enflasyon değişkenliği ile birlike yüksek enflasyon, yaırım projelerinin gelecekeki karlılığını belirsizleşirirken, yaırım mikarı ve uluslararası rekabe gücü azalacak, ödemeler dengesi ile vergi sisemi olumsuz ekilenecekir. Enflasyonis oramda firmalar uzun vadeli yaırımlara yönelmek yerine enflasyonun olumsuz ekilerinden korunmayı amaçlayan yaırımlara yöneleceklerdir. Enflasyon belirsizliğini de arıran enflasyon, hem yuriçi yaırımların hem de yabancı doğrudan yaırımların riskini arıracağından büyüme olumsuz ekilenecekir. Ayrıca enflasyon, ekonomik birimlerin üreken faaliyeler yerine üreken olmayan daha çok spekülaif faaliyelere yönelmelerine, yer alı ekonomisinin canlanmasına ve gelir dağılımının bozulmasına neden olacakır. Para umanın maliyeini arırırken reel para mikarını azalan enflasyon, bireyleri yaırıma değil, yüksek faiz kazancına (ran gelirine), döviz, faiz ve gayrimenkul gibi üreken olmayan alanlara yönlendirerek ekonomik ekinliğin ve ürekenliğin azalmasına neden olacakır. Bu çalışmada amaç, 97 lerden 3 yılına kadar geçen sürede yüksek enflasyonis bir süreç yaşayan Türkiye de, enflasyon-büyüme, enflasyon sabi sermaye yaırımları ilişkisini incelemek, enflasyonun ora ve uzun dönemde
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 3 büyümeyi, sabi yaırımları olumsuz yönde ekilediğini ileri süren görüşün geçerliliğini ampirik olarak es emekir. II. Lieraür Mundell-Tobin ekisi, enflasyonun asarruflar üzerinde yaraacağı poziif ekiye dayanarak sermaye birikiminin aracağını, reel faiz oranları düşerken yaırımların da aracağını varsaymakadır. Mundell-Tobin ekisini doğrulayan az sayıda çalışma mevcuur. Krugman (998), Japon ekonomisinin büyüme hızını arırması için enflasyonis bir poliika uygulanmasını önermişir. Düşük enflasyon ile büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen ampirik çalışmalar, değişkenler arasında bazen anlamsız, bazen poziif ve anlamlı bir ilişki olduğunu gösermekedir. Düşük enflasyonun uzun dönemde ekisiz olmakla birlike kısa dönemde üreimi ve büyüme oranını poziif ekilediğini ileri süren çalışmalar, enflasyon-büyüme ilişkisinin doğrusal olmadığını ve bu ilişkide bir eşik değerin olduğunu da vurgulamakadırlar. Khan-Senhadji (), eşik değerin sanayileşmiş ülkelerde % ile %3, gelişmeke olan ülkelerde ise %7 ile % arasında olduğunu ahmin emişlerdir. Sockman (98), Jones-Manuelli (993), yaırımlar açısından vergi olarak kabul eikleri enflasyonun yaırımların karlılığını azalacağını ileri sürmüşlerdir. Enflasyon oranı arıkça, yaırımın gerçekleşirilmesi ve sermaye mallarının saın alınması için gerekli olan paranın uarı aracağından, yaırımın maliyei aracakır. Bu durum yaırım kararlarını olumsuz ekileyecekir. Enflasyonun bir diğer olumsuz ekisi, oplam fakör verimliliğini azalarak büyümeyi negaif ekilemesidir. Enflasyonun yaırımlar üzerindeki olumsuz ekisini bireylerin boş zaman-ükeim ercihlerinde meydana geirdiği değişmeyle de açıklayan De Gregorio (993), enflasyonis oramın sadece yaırım kararlarını değil, bireylerin ükeim-boş zaman ercihlerini ve işgücü arzını da olumsuz ekileyeceğini ileri sürmüşür. Enflasyonun büyüme üzerinde negaif ekisi olduğunu ileri süren klasik görüşe göre, enflasyon hem yaırımların seviyesini hem de yaırımların ekinliğini olumsuz ekilemekedir. De Gregorio (99, 993), 95-85 dönemi Lain Amerika ülkesi için yaay kesi verileri kullandığı içsel büyüme modelinde enflasyonun ve enflasyon değişkenliğinin, yaırımları ve büyümeyi negaif ekilediğini, enflasyonun %34 en %7 ye düşürülmesinin büyüme oranını %5 arıracağını vurgulamışır. Enflasyon-büyüme ilişkisini ekonominin finansal yapısı ve derinliği ile ilişkilendiren çalışmalar, reel faaliyelerin ve finansal derinliğin düşük enflasyondan poziif, yüksek enflasyondan negaif ekilendiğini vurgulamakadır. Khan () 96-99 dönemi gelişmiş ve gelişmeke olan 68 ülkeyi kapsayan çalışmasında doğrusal olmayan enflasyon-büyüme ilişkisinin eşik değerin alında anlamsız, ancak üsünde anlamlı ve negaif olduğunu, eşik değeri aşan enflasyonun, finansal derinliği, banka-kredi siseminin işleyişini ve yaırımları olumsuz ekilediğini, bu olumsuz ekisinin yaırım kararlarına yansıması sonucu enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif çıkığını ileri sürmüşür.
4 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR Enflasyonun yaırımlar üzerindeki negaif ekisinin enflasyon-verimlilik arasındaki negaif ilişkiden kaynaklandığını desekleyen çok sayıda ampirik çalışma mevcuur (Clark, 98; Jarre-Selody, 98; Ram, 984; Cameron- Hum-Simpson, 996; Esrella, 3). Cozier-Selody (99), OECD ülkesinde enflasyonun üreim üzerindeki ekisinin negaif olduğunu ve enflasyonda % lik bir arışın verimliliği %.4 oranında azalığını, Jarre- Selody (98), 963-79 dönemi Kanada da enflasyon oranında her % lik bir arışın üreim arışını %.3 oranında azalığını belirmişlerdir. Verimlilikenflasyon ilişkisini inceleyen bir çok araşırma, esasen verimlilikeki değişmelerin gelecekeki poansiyel üreim, üreim açığı ile enflasyon hakkında doğrudan bilgi aşıdığını ve enflasyonun yaraığı ekonomik dalgalanmalarla ilişkili olduğunu varsaymakadır. Ampirik çalışmalar, enflasyon-verimlilik arasında negaif ve anlamlı bir nedenselliğin olduğu görüşünü deseklemekedir. VAR ve nedensellik analizine dayanan bir çok ekonomerik çalışma, nedenselliğin enflasyondan verimliliğe doğru olduğunu gösermekedir. Enflasyonun verimlilik, isihdam, asarruf, yaırım kararları ile icari faaliyeler üzerindeki olumsuz ekileri, enflasyonbüyüme arasında negaif bir ilişkiye neden olduğu görüşü, yapılan bir çok ampirik çalışmada oraya konmuşur. Yüksek enflasyonun özellikle kaynak dağılımını ve fiya mekanizmasının ekinliğini bozduğunu vurgulayan Fischer (993), yaay kesi verilerle 8 ülkeyi kapsayan çalışmasında enflasyon ile büyüme, sermaye birikimi, verimlilik arasındaki ilişkinin negaif olduğunu, düşük enflasyon oranının yıllık üreim arışını %.4, yüksek enflasyon oranının (% ile %5 aralığında) yıllık üreim arışını %.3 oranında azalığını ileri sürmüşür. Para oorielerinin sıfır veya negaif enflasyon yerine % ile %3 oranında bir enflasyonu hedeflemesini avsiye eden ve Phillips eğrisi üzerinde düşük enflasyon seviyesinde enflasyon-büyüme arasında bir ödünleşme olduğunu varsayan Fischer (994), çok düşük bir enflasyon oranının büyüme üzerindeki ekisinin poziif olacağını, bu nedenle % nin alında bir enflasyon hedeflemesine gerek olmadığını ileri sürmüşür. Enflasyonda % lik bir arışın kişi başına gayri safi yuriçi hasılayı yıllık % ile %3, yaırımların gayri safi yuriçi hasıla içindeki payını %4 ile %6 oranında azalığını ileri süren Barro (995), uzun dönemde enflasyon oranında % luk bir arışın 3 yıl sonra gayri safi yuriçi hasılayı %4 ile %7 oranında azalığını ahmin emişir. Barro (997), yıllık % luk bir enflasyon oranının gayri safi yuriçi hasılada %.3 oranında bir azalışa neden olduğunu, enflasyon oranının % nin üsünde olduğu ülkelerde, enflasyonun büyüme üzerindeki negaif ekisinin daha da fazla olduğunu, enflasyon ile beklenmeyen enflasyonun ekonomik birimlerin ekinliğini (verimliliğini) azalarak büyümeyi olumsuz ekilediğini ifade emişir Andrés-Hernando (997), OECD ülkelerinde enflasyon-büyüme ilişkisinin ılımlı bir enflasyon seviyesinde bile negaif olduğunu, enflasyonun yaırım seviyesi ile fakör verimliliğini ora ve uzun dönemde olumsuz ekilediğini, kişi başına gelirde önemli ve kalıcı bir düşüş (%.5 ile % arası)
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 5 meydana geirdiğini vurgulayarak, düşük enflasyonda ilave enflasyonun büyüme üzerindeki maliyeinin daha yüksek olduğunu (% lik bir enflasyonda bir puanlık düşüş büyümeyi %.5 arırırken, %5 lik bir enflasyonda bir puanlık düşüşün büyümeyi % arıracağını) ileri sürmüşlerdir. Bruno-Easerly (998), uyguladıkları alernaif ekonomerik çözümle, Barro nun % olarak ahmin eiği eşik değerin %4 olduğunu ve enflasyonun bu eşik değerin alına çekilmesi gerekiğini belirerek, kredi alma-verme ile yaırım-üreim kararlarını ekilemeyen ılımlı bir enflasyonun kısa ve uzun dönemde büyümeyi olumlu ekileyeceğini ileri sürmüşlerdir. 955-97 dönemi yıllık ve üçer aylık verilerle Kolombiya ekonomisinde enflasyon- enflasyon belirsizliği ile büyüme-yaırımlar arasındaki ilişkileri GARCH ve VAR yönemleriyle inceleyen ve düşük enflasyon seviyesinde bile enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif olduğunu savunan Ma (998), enflasyon belirsizliğinin hem enflasyonu hem de özel yaırımlardaki belirsizliği arırarak büyümeyi azalığını ileri sürmüşür. ABD ekonomisi için enflasyon-büyüme ilişkisini Mundell-Tobin ile neoklasik çerçevede inceleyen ve maksimum büyüme için gerekli opimal enflasyon oranını %. olarak bulan Chang-Black (), ampirik sonuçların düşük enflasyon seviyesinde Mundell-Tobin i, yüksek enflasyon seviyesinde ise neoklasik görüşü deseklediğini, içsel değişken olarak kabul eikleri enflasyon ve büyümenin nedensel değişkenler olan ükeim, yaırım, para arzı, eknoloji ve insan sermayesine yapılan yaırım arafından ekilendiğini ileri sürmüşlerdir. Braun-Tella (4), diğer çalışmalardan farklı olarak enflasyon ve enflasyon değişkenliği arasındaki ilişkiyi 75 ülke için AEKK yönemi ile inceleyerek, enflasyon değişkenliğinin yaırımları azalarak büyümeyi negaif ekilemesinin yanında sosyal yapıda bozulmalara da neden olduğunu vurgulamışlardır. Türkiye ekonomisinde enflasyon-büyüme ilişkisini yaırım harcamaları çerçevesinde inceleyen az sayıda çalışma mevcuur. Kalkan (999), 98-98 dönemi üçer aylık verilerle enflasyon, büyüme, özel yaırımlar, döviz kuru ile para arzı gibi değişkenleri kullanarak yapığı ampirik çalışmasında, Türkiye de enflasyonun yaırımlar ve kurlar kanalıyla büyüme üzerinde olumsuz eki yaraığını ahmin emişir. 964- dönemini 5 al gruba ayırarak enflasyonbüyüme-özel yaırımlar ilişkisini VAR ve GARCH yönemleriyle analiz eden Kirmanoğlu (), eki-epki analizlerinde enflasyon oranında bir yükselişin özel yaırımları ve büyümeyi azalığını gösererek enflasyon-büyüme-özel yaırımlar arasında negaif bir ilişki olduğunu vurgulamışır. Türkiye ekonomisinde 976-3 dönemi enflasyon-büyüme, enflasyon-sabi sermaye yaırımları ve büyüme-sabi sermaye yaırımları ilişkisi aşağıdaki grafiklerde göserilmişir (Grafik -7). Grafiklerde enflasyon-büyüme, enflasyon-oplam sabi sermaye yaırımları ile enflasyon-kamu ve özel sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişkilerin negaif, ancak büyüme-sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişkinin poziif olduğu dikkai çekmekedir.
6 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR 5 5-5 - 76 8 84 86 9 94 96 98 BÜY Şekil : Enflasyon-Büyüme İlişkisi 5 5-5 - -5-76 8 84 86 9 94 96 98 TY 4 - -4 Şekil : Enflasyon-Toplam Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi 8 8 - - 76 8 84 86 9 94 96 98 KY 4 - -4 Şekil 3: Enflasyon-Kamu Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi 8 3 8 3 - -7-76 8 84 86 9 94 96 98 ÖY 4 - -4 Şekil 4: Enflasyon-Özel Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 7 3 - - -3 76 8 84 86 9 94 96 98 TY BÜY 5 5-5 - -5 4 - -4 Şekil 5: Büyüme-Toplam Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi 76 8 84 86 9 94 96 98 KY BÜY 5 5-5 - -5 Şekil 6: Büyüme-Kamu Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi 4 3 - - -3 76 8 84 86 9 94 96 98 ÖY BÜY 5 5-5 - -5 Şekil 7: Büyüme-Özel Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi III. Makroekonomik Değişkenler ve Veri Sei Bu çalışmada enflasyon-büyüme ilişkisini belirlemek için alı değişken kullanılmışır. Değişkenler gayri safi milli hasıla (BÜY), opan eşya fiya endeksi (), oplam sabi sermaye yaırımları (TY), kamu sabi sermaye yaırımları (KY) ve özel sabi sermaye yaırımları (ÖY) dır. Çalışmanın emel amacı, büyüme ile enflasyon arasındaki ilişkiyi sabi sermaye yaırımlarını modele ekleyerek eşanlı bir model çerçevesinde incelemekir. Veri sei 976-
8 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR 3 dönemini kapsayan yıllık verilerden oluşmakadır. Söz konusu veriler, DİE veri abanından sağlanmış ve değişkenlerin büyüme oranları alındıkan sonra analizler uygulanmışır. IV.Yönem A. Birim Kök, Korelasyon ve EKK Analizi Durağan olmayan değişkenlerle yapılan ekonomerik analizlerden elde edilen ahminler sahe regresyona neden olacağından, regresyon analizinden elde edilen ve F esleri sapmalı olacak ve uarlılık özelliğine sahip olmayacakır. İki makroekonomik değişken arasında anlamlı bir ilişki olmasa bile bu değişkenler arasında sahe regresyon nedeniyle yüksek bir R oraya çıkabilir. Böyle bir durumda regresyonun ahmini ile elde edilen F ve isaisikler geçerliliğini yiirecekir. Bu sorunun oraya çıkış nedeni; iki zaman serisinde rend eğiliminin (yukarı ya da aşağıya doğru kalıcı harekeler) olmasıdır. Yüksek bir R bu değişkenler arasındaki ilişkiden çok bu eğilimden (rend) kaynaklanmakadır. O zaman iki makroekonomik değişken arasındaki ilişkinin gerçek mi yoksa sahe mi olduğunu belirlemek son derece önemlidir. Değişkenlerin durağanlığını belirlemek için uygulanan birim kök analizi sahe regresyon problemini belirlemek için kullanılmakadır. Bu çalışmada değişkenlerin durağanlıklarının belirlenmesinde Dickey-Fuller (DF) ve Phillips- Perron (PP) esleri birlike kullanılmışır. Bu çalışmada PP esi, ADF esine alernaif bir es olmasından ziyade, ADF esinin bir amamlayıcısı olarak kullanılmışır. Birim kök için sandar DF ve genişleilmiş DF esleri aşağıdaki denklemlerle ifade edilmişir (Dickey-Fuller, 979, 98). Y = α + βy Y = α + βy Y = α + βy Y = α + βy + δrend + + p i= p i= ϕ Y i λ Y i i i 3 +δrend Burada α, β, δ, φ ve λ kasayıları, fark alma operaörünü, rend değişkenini, ε beyaz gürülülü erimi ve i=,,,p ise Ljung-Box Q krieriyle belirlenen ve ookorelasyonu önleyen opimal gecikme uzunluğunu gösermekedir. Birim kök esinde H : X I() değildir olan hipoez hesaplanan DF veya ADF isaisiği mulak değer içinde kriik ablo değerlerinden büyük ise reddedilir ve serinin durağan olduğuna karar verilir. H : β= hipoezi reddedilemez ise seri durağan değildir. Phillips-Perron (988) (PP) esinde, sandar DF esinin denklemleri yer alsa da, genişleilmiş DF esinin denklemleri yer almamaka, bunun yerine, aşağıda göserilen regresyonun β kasayısına ai isaisik değeri paramerik olmayan bir yönemle 4
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 9 düzelilmekedir. ADF esinde, ookorelasyonu gidermeye yeecek kadar bağımlı değişkenin gecikmeli değeri ilave edilirken, PP esinde ookorelasyon sorununu gidermek amacıyla paramerik olmayan düzelme uygulanmakadır. Regresyon analizi ile yakından ilişkili olan korelasyon analizinde amaç değişkenler arasındaki ilişkinin gücünü ya da derecesini ölçmekir. Bazı ikisadi modeller arasındaki ilişkiler, ek bir denklemle açıklanamayacak kadar karmaşıkır. Y=f(X) gibi ek denklemli regresyon analizinde Y ve X ler arasındaki neden-sonuç ilişkisinin eğer varsa ek yönlü olduğu kabul edilmekedir. Yani, açıklayıcı değişkenler neden, bağımlı değişken sonuç, nedenselliğin yönü de X en Y ye doğrudur. Ancak bazı ikisadi değişkenler arasındaki ilişkinin iki yönlü olduğu durumlar da vardır. Kısaca Y, X ler arafından belirlendiği gibi X ler de Y arafından belirlenebilir. Tek denklem siseminde Y=f(X) olduğu halde eşanlı modellerde X=f(Y) ve Y=f(X) dir. B. Dolaylı En Küçük Kareler Yönemi (DEKK) DEKK am belirlenmiş denklemlerin kasayılarının ahmininde kullanılmakadır. Bu yönemde kasayılar doğrudan değil, dolaylı olarak ahmin edilir. Modelin bazı varsayımları vardır. Bunlar; indirgenmiş kalıp denkleminin haa erimlerinin, EKK yönemine ilişkin büün varsayımları sağlaması ve denklemdeki dışsal değişkenler arasında am çoklu doğrusal bağlanı probleminin olmamasıdır. DEKK yöneminin birinci aşamasında, yapısal modelden yola çıkarak indirgenmiş kalıp denklemine ulaşılır. Burada amaç, yapısal modelin içsel değişkenlerini sadece dışsal değişkenlerin bir fonksiyonu haline dönüşürmekir. İkinci aşamada, indirgenmiş kalıp denklemindeki kasayılar ( Πˆ ) ve son aşamada ise, indirgenmiş kalıp denkleminin kasayılar yardımıyla β ve β kasayıları ahmin edilir. Bu çalışmada, araç değişken olarak oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımlarını içeren üç ayrı model kullanılmışır. Modelin işleyiş aşamalarını gösermek için aşağıda yer alan oplam yaırımların bulunduğu model seçilmişir. Yapısal Model: BÜY = δ + δ BÜY + δ TY = λ + λ BÜY = λ + λ(δ + δbüy + δty ) BÜY = λ + λ δ + λ δ BÜY + λ δ TY + λ ε BÜY λ δ BÜY = λ + λ δ + λ δ TY + λ ε BÜY ( λδ) = λ + λδ + λδty + λε λ + λδ λδ λε BÜY = + TY + λ δ λ δ λ δ
Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR BÜY = Πˆ + Πˆ TY + ν Πˆ λ + λ δ =, Πˆ λδ = δ λδ = λ δ, ν + δ BÜY + δ TY BÜY = λ + λ = δ + δ ( λ + λ = δ + δλ δ λ δ + δλ δ = + δλ δλ = Πˆ + Πˆ TY + ν Π ˆ δ + δλ = δ λ Πˆ δ 3 = TY δ λ ν δ ε = 3 δλ λε = λ δ ) + δ TY + δλ + δty + δε = δ + δ λ + δ TY + δ ε δε TY + δ λ İndirgenmiş kalıp kasayılarının ahmincileri aşağıda göserilmişir. β ˆ = Πˆ ˆ ˆ βπ ˆ ˆ Π3 β = Πˆ Yukarıdaki eşiliğin sağında içsel değişken bulunmamakadır. TY dışsal değişkendir ve alacağı değerler sabi rakamlar şeklinde işlem görecekir. Ayrıca, ν haa erimlerinden bağımsız olduğundan Π ˆ ˆ + Π kasayılarının EKK yönemiyle bulunacak ahmin değerleri sapmasızdır. C.İki Aşamalı En Küçük Kareler Yönemi (AEKK) AEKK birden çok denklemli ekonomerik modellerin kasayılarının ahmini için gelişirilmiş bir yönemdir. Aşırı belirlenme durumunda dolaylı en küçük kareler yönemi değil, iki aşamalı en küçük kareler yönemi kullanılmakadır. Tam belirlenme durumunda dolaylı en küçük kareler yönemi ile iki aşamalı en küçük kareler yönemi aynı sonucu vermekedir. Kasayıları ahmin edilecek yapısal denklemin sağ arafındaki içsel değişkenlerin haa erimleri ile olan ilişkisini elimine emek amacıyla bu içsel değişkenlerin orijinal değerleri yerine regresyon değerleri eklenerek kasayılar ahmin edilir.
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: Burada, bağımsız değişken (TY) ile haa erimi (ν /ω ) arasında bir ilişki olmayacağından EKK varsayımı sağlanmış olur. Yapısal model: BÜY = λ + λ BÜY + λ TY = δ + δ İndirgenmiş kalıp denklemi: BÜY ˆ = Π BÜY ˆ = Π ˆ = Π = Πˆ + Πˆ TY + ν + Πˆ TY + Πˆ 3TY + ω + Πˆ TY 3 V. Ampirik Bulgular ADF ve PP birim kök esleri üm değişkenlerin seviyelerinde durağan olduklarını gösermekedir (Tablo ). Bu sonuç seviyelerinde durağan olan serilerle yapılacak regresyon analizlerinin sahe olmayacağını ve değişkenler arasındaki gerçek ilişkiyi oraya koyacağını gösermekedir. Tablo : Birim kök esi Değişkenler ADF esi (sabili) ADF esi (rendli) PP esi (sabili) PP esi (rendli) -3.533 b -3.348 c -3.55 b -3.384 b BÜY -6.47 a -6.7 a -6.379 a -6.39 a TY -4.865 a -4.7 a -4.865 a -4.74 a KY -4.99 a -4.44 b -3.959 b -3.897 b ÖY -4.357 a -4.73 b -4.46 a -4.35 b Opimal gecikmeler Ljung-Box Q esiyle belirlenmişir. MacKinnon ablo değerleri sabili (rendli) modelde %, %5 ve % için sırasıyla -.6 (-3.), -.98 (-3.59) ve -3.7 (-4.338) dir. Nedenselliğin yönü hakkında bilgi vermemesine rağmen, korelasyon analizi ve serpilme diyagramları değişkenler arasındaki ilişkinin yönü, derecesi ve isaisiksel anlamlılığı hakkında önemli bilgiler vermekedir. Korelasyon analizi, enflasyon ile diğer üm değişkenler arasındaki ilişkinin anlamlı ve negaif yönde olduğunu ve de enflasyon oranı arıkça büyüme, oplam sabi sermaye yaırımlarının ve kamu, özel sabi sermaye yaırımlarının azaldığını gösermekedir.
Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR Enflasyon ile büyüme oranı arasındaki korelasyon kasayısı -.49 olup, isaisiksel olarak % de anlamlıdır. Enflasyon ile oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırım oranları arasındaki korelasyon kasayıları da isaisiksel olarak anlamlı olup, sırasıyla -.4, -.8 ve -.35 olarak hesaplanmışır. GSMH yi emsil eden büyüme değişkeni ile oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımlarının büyüme oranları arasındaki ilişkinin anlamlı ve poziif olduğunu göseren korelasyon kasayıları sırasıyla.8,.54 ve.73 olarak ahmin edilmişir (Tablo ). Tablo : Pearson Korelasyon Analizi BÜY TY KY ÖY -.49 a -.4 b -.8 a -.35 a BÜY -.49 a.8 a.54 a.73 a TY -.4 b.8 a.63 a.9 a KY -.8 c.54 a.63 a.9 c ÖY -.35 b.73 a.9 a.9 c a, b ve c ek yanlı esine göre sırasıyla %, %5 ve % da anlamlı. Değişkenler arasındaki ilişkinin yönü hakkında bilgi veren regresyon doğruları ile serpilme diyagramları, korelasyon analizinden elde edilen sonuçları deseklemekedir. Tahmini regresyon doğruları enflasyon-büyüme, enflasyon ile oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişkilerin negaif, ancak büyüme ile oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişkilerin poziif olduğunu gösermekedir (Grafik 8-). 5 5 5 5 KY -4-4 ÖY -4-4 Şekil 8: Enflasyon, Kamu ve Özel Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 3 5 5 TY 5 5 BÜY - -5 5-3 - - 3 Şekil 9: Enflasyon, Büyüme ve Toplam Sabi Sermaye Yaırım BÜY 4 BÜY 5-5 - TY - -3 - - 3 ÖY KY -4 - -5 5 Şekil : Büyüme ve Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisi Basi EKK analizinden elde edilen sonuçlarda, enflasyon ile büyüme, oplam sabi sermaye yaırımları, kamu ve özel sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişki negaif ve anlamlı bulunmuşur. Tahmin edilen bazı regresyon denklemlerinde oraya çıkan ookorelasyon problemi Cochrane-Orcu yönemiyle giderilmişir.
4 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR Büyümedeki, oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırım oranlarındaki her bir birim (yüzde bir puan) arış, enflasyon oranını, sırasıyla, oralama yüzde.9,.9,.6 ve.75 puan azalmakadır. Tersi durumda enflasyon oranındaki her bir birim arış büyüme, oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırım oranlarını, sırasıyla oralama yüzde.8,.9,.6 ve. puan azalmakadır (Tablo 3). Tablo 3: Enflasyon-Büyüme İlişkisinin EKK ile Tahmini Denklem =66.74 -.99BÜY BÜY=8.334 -.84 P-değeri (.) a (.) a (.) a (.) a R.48.4 Denklem =59.389 -.93TY TY=.936 -.85 P-değeri (.) a (.) a (.5) b (.3) b R.3.6 Denklem =57.753 -.6KY KY=.84 -.64 P-değeri (.) a (.8) c (.5) (.4) R.. Denklem =59.777 -.75ÖY ÖY=4.787 -. P-değeri (.) a (.3) b (.4) b (.6) c R.6.4 a, b ve c sırasıyla %, %5 ve % da anlamlı. Olasılık değerleri paranezin içinde göserilmekedir. Benzer şekilde ahmin edilen büyüme-yaırım ilişkisi, büyüme-yaırım oranları arasında poziif ve anlamlı bir ilişki olduğunu gösermekedir. Toplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırım oranlarında meydana gelecek her bir birim arışın büyüme oranını sırasıyla oralama yüzde.3,.6 ve.3 puan arırmakadır. Değişkenlerin yer değişirmesi durumunda büyüme oranında meydana gelecek her bir birim arış oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırım oranlarını sırasıyla oralama yüzde.93,.46 ve.7 puan arırmakadır (Tablo 4). Tablo 4: Büyüme-Sabi Sermaye Yaırım Harcaması İlişkisinin EKK ile Tahmini Denklem BÜY=.68 +.38TY TY=-4.6 +.93BÜY P-değeri (.) a (.) a (.) a (.) a R.7.64 Denklem BÜY=3.4 +.57KY KY=-3.395 +.459BÜY P-değeri (.) a (.) a (.36) (.) a R.3.3 Denklem BÜY=.78 +.9ÖY ÖY=-3.793 +.7BÜY P-değeri (.) a (.8) a (.4) (.) a R.58.5 a % de anlamlı. Olasılık değerleri paranezin içinde göserilmekedir.
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 5 DEKK ve AEKK analizinden elde edilen sonuçlar, büyüme oranında her bir birim arışın, oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımlar kanalıyla enflasyon oranını, sırasıyla, oralama yüzde.84,.95 ve.77 puan azalığı, enflasyon oranında bir puanlık arışın ise büyümeyi, oplam, kamu ve özel sabi sermaye yaırımları aracılığıyla sırasıyla oralama.35,.34 ve.36 puan azalığı ve am belirlenme durumunda, DEKK yönemi ile AEKK yöneminden elde edilen -isaisiklerinin farklı ancak kasayıların aynı çıkığı görülmekedir (Tablo 5-6). Araç değişken Tablo 5: Enflasyon-Büyüme İlişkisinin DEKK ile Tahmini Denklem =66.54 -.843BÜY BÜY=3.69 -.35 TY P-değeri (8.36) a (-.68) a (3.) a (-.68) a R.4 Denklem =66.545 -.95BÜY BÜY=.555 -.339 KY P-değeri (5.3) a (-.6) (5.37) a (-4.54) a R.3 Denklem =65.89 -.77BÜY BÜY=3.78 -.36 ÖY P-değeri (9.47) a (-3.36) a (3.4) a (-3.36) a R.4 a, b ve c sırasıyla %, %5 ve % da anlamlı. Paranez içindeki değerler hesaplanan isaisikleridir. Araç değişken Tablo 6: Enflasyon-Büyüme İlişkisinin AEKK ile Tahmini Denklem =66.54 -.843BÜY BÜY=3.69 -.35 TY P-değeri (.) a (-.3) a (.7) a (-.3) b R.4 Denklem =66.545 -.95BÜY BÜY=.555 -.339 KY P-değeri (8.7) a (-.6) (.9) c (-.6) R.3 Denklem =65.89 -.77BÜY BÜY=3.78 -.36 ÖY P-değeri (9.48) (-.3) a (.37) b (-.3) b R.4 a, b ve c sırasıyla %, %5 ve % da anlamlı. Paranez içindeki değerler hesaplanan isaisikleridir. DEKK ve AEKK analizlerinde araç değişken olarak kamu sabi sermaye yaırım harcamaları kullanıldığında, enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif ancak isaisiksel olarak anlamsız, araç değişken olarak oplam ve özel sabi sermaye yaırım harcamaları kullanıldığında ise iki değişken arasındaki
6 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR ilişkinin negaif ve en az %5 e isaisiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuşur. EKK ile DEKK ve AEKK analizleri enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif olduğunu gösermekedir. Regresyon analizleri her ne kadar büyüme-enflasyon, sabi sermaye yaırımları-enflasyon arasında negaif güçlü ve anlamlı bir ilişki olduğunu göserse de bu değişkenler arasında nedensel bir ilişki olduğunu gösermemekedir. Bu değişkenler arasındaki nedensel ilişkiler ayrıca es edilmelidir. VI.Sonuç 976-3 dönemi enflasyon-büyüme-sabi sermaye yaırım harcamaları ilişkisinin incelendiği bu çalışmada, Türkiye ekonomisinde enflasyon-büyüme ilişkisinin negaif olduğunu ileri süren mevcu ampirik çalışmalara desek sağlamak amacıyla uygulanan EKK, DEKK ve AEKK gibi alernaif ekonomerik yönemler, enflasyon-büyüme ve enflasyon-sabi sermaye yaırım harcamaları arasındaki ilişkilerin negaif ve anlamlı olduğu görüşünü deseklemekedir. Neoklasik ikisaçılar enflasyonun özellikle reel dengeleri, yaırım-ükeim ve çalışma kararlarını, işgücü arzını, sermaye sokunu ve yaırımın geirisini olumsuz ekileyeceğini, ayrıca enflasyon oranının yüksek ve dalgalı olduğu bir oramda göreli fiya harekelerinin bilgi akarma özelliğini kaybedeceğinden ekonomik ekinliğin azalacağını ileri sürmekedirler. Enflasyonun ekonomik değişkenler üzerindeki bu olumsuz ekilerinin derecesine bağlı olarak büyüme hızı da olumsuz ekilenecekir. Mundell-Tobin ekisinin aksine bu çalışmada ulaşılan sonuçlar, enflasyonbüyüme ilişkisinin negaif olduğunu ileri süren neoklasik ikisadi düşünceyi deseklemekedir. Ekonomik birimlerin üreim, asarruf ve yaırıma ilişkin kararlarını ekin bir şekilde almasını engellemeyecek kadar düşük bir enflasyon oranına ulaşmak, sürdürülebilir bir büyüme performansı için son derece önemlidir. 97 li yıllardan iibaren Türkiye de ciddi bir problem haline gelen ve sermaye birikimi ile kamu ve özel sekörde sabi sermaye yaırım harcamalarını negaif ekileyen yüksek enflasyonun konrol alına alınarak fiya isikrarının sağlanabilmesi 3 yılına kadar mümkün olamamışır. yılı Şuba krizinden sonra Türkiye de enflasyon-büyüme ilişkisinde önemli yapısal reformlar geiren Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı nın uygulamaya konulmasından sonra 3 ve 4 yıllarında fiya isikrarının sağlanmasında önemli ilerlemeler sağlanmışır. Enflasyon oranının 3 yılı öncesine kıyasla ciddi bir azalış gösermesi, sabi sermaye yaırımları ile büyüme oranının poziif ekileneceğinin önemli bir gösergesidir.
İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: Nisan 6 Sayı: 7 Kaynaklar Andrés, J. ve Hernando, I. (997), Does Inflaion Harm Economic Growh? Evidence from he OECD, NBER Working Paper, No: 66. Barro, R. J. (995), Inflaion and Economic Growh, Bank of England Quarerly Bullein, 35, 66-76. (997), Deerminans of Economic Growh: A Cross-Counry Empirical Sudy, MIT Press, Cambridge, Massachuses. Braun, M. ve Tella, D. R. (4), Inflaion, Inflaion Variabiliy, and Corrupion, Economics & Poliics, 6, 77-. Bruno, M. ve Easerly, W. (998), Inflaion Crises and Long-Run Growh, Journal of Moneary Economics, 4, 3-6. Cameron, N., Derek, H. ve Wayne, S. (996), Sylized Facs and Sylized Illusions: Inflaion and Produciviy Revisied, Canadian Journal of Economics, 9, 5-6. Chang, G. H. ve Black, D. C. (), Nonlineariy of he Inflaion-Growh Relaionship and he Opimal Inflaion Rae, hp://www.uoledo.edu/~gchang/publicaion/groinfall.pdf Clark, P. K. (98), Inflaion and he Produciviy Decline, American Economic Review, 7, 49-54. Cozier, B. ve Selody, J. (99), Inflaion and Macroeconomic Performance: Some Cross-Counry Evidence, Bank of Canada Working Paper, 9-96. De Gregorio, J. (99), The Effecs of Inflaion on Economic Growh: Lessons from Lain America, European Economic Review, 36, 47-5. (993), Inflaion, Taxaion, and Long-Run Growh, Journal of Moneary Economics, 3, 7-98. Dickey, D. A. ve Fuller, W. A. (979), Disribuion of he Esimaors for an Auoregressive Time Series wih Uni Roo, Journal of American Saisical Associaion, 74, 5-76. (98), Likelihood Raio Saisics for an Auoregressive Time Series wih a Uni Roo, Economerica, 49, 57-7. Esrella, A. (3), Produciviy, Moneary Policy, and Financial Indicaors, Presened a he BIS Economiss Meeing, Basel, Swizerland, Ocober 9-. Fischer, S. (993), The Role of Macroeconomic Facors in Growh, Journal of Moneary Economics, 3, 485-5. (994), The Coss and Benefis of Disinflaion, in J. Wijnholds, S. Eijffinger and L. Hoogduin (eds), A Framework for Moneary Sabiliy, Boson: Kluwer, 3-4. Ghosh, A. R. ve Phillips, S. (998), Warning: Inflaion may be Harmful o your Growh, IMF Saff Papers 45, No: 4, 67-7. Jarre, J. P. ve Selody, G. J. (98), The Produciviy-Inflaion Nexus in Canada 963-979, Review of Economics and Saisics, 64, 36-67.
8 Harun TERZİ, Sabiha OLTULULAR Jones, L. E. ve Manuelli, R. E. (993), Growh and Effecs of Inflaion, NBER Working Paper, No: 453. Kalkan, M. (999), Uzun Dönemde Enflasyonun Büyüme Maliyei, Ankara Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Yüksek Lisans Tezi. Khan, M. S. (), Financial Markes and Economic Developmen, IMF Paper Presened a: Conference on Macroeconomic Sabiliy, Mexico Ciy, November -3. Khan, M. S. ve Senhadji, A. (), Threshold Effecs in he Relaionship Beween Inflaion and Growh, IMF Saff Papers, 48, No:, -. Kirmanoğlu, H. (), Is There Inflaion-Growh Trade off in The Turkish Economy, Paper Presened a: CEA 35h. Annual Meeings, McGill Universiy, Monreal, May 3-June 3. Krugman, P. (998), Japan s Trap, in he websie www.mi.edu/krugman/www. Ma, H. (998), Inflaion, Uncerainy, and Growh in Colombia, IMF Working Paper, WP/98/6. Mackinnon, J. G. (99), Criical Values for Coinegraion Tess, Chaper 3 in Long-run Economic Relaionships: Readings in Coinegraion, edied by R.F. Engle and C.W.J. Granger, Oxford Universiy Press. Mundell, R. (965), Growh, Sabiliy and Inflaionary Finance, Journal of Poliical Economy, 73, 97-9. Phillips, P. C. B. ve Perron, P. (988), Tesing for a Uni Roo in Time Series Regression, Biomerika, 75, 335-46. Ram, R. (984), Causal Ordering Across Inflaion and Produciviy Growh in The Pos-War Unied Saes, Review of Economics and Saisics, 66, 47-77. Sidrauski, M. (967), Raional Choice and Paerns of Growh in a Moneary Economy, American Economic Papers and Proceedings, 534-44. Sockman, A. C. (98), Anicipaed Inflaion and he Capial Sock in a Cashin-Advance Economy, Journal of Moneary Economics, 8, 387-93. Tobin, J. (965), Money and Economic Growh, Economerica, 33, 67-84. Presened a: CEA 35h. Annual Meeings, McGill Universiy, Monreal, May 3-June 3. TÜSİAD (), Enflasyon ve Büyüme Dinamikleri: Gelişmeke Olan Ülke Deneyimleri Işığında Türkiye Analizi, Yayın No: TÜSİAD-T/- /34, İsanbul.