POZİTİF PSİKOTERAPİ NEDİR?
Pozitif Psikoterapi, Prof. Dr. Nossrat Peseschkian taraf ndan 1960 l y llar n sonunda geliştirilmiş hümanistik, dinamik ve kültürleraras bir yaklaş md r. Her insan n tek ve bağ ms z bir bedeni, düşüncesi, duygular ve ruhu olduğu inanc ndan yola ç kar.
Pozitif Psikoterapi ye göre insan, doğuştan getirdiği bir çok beceriye ve potansiyele sahiptir. Pozitif Psikoterapi, tüm insanlar n gerçekte iyi olduğu ve insan n iki temel kapasiteye: sevme ve bilme kapasitesine sahip olduğu görüşünden hareketle farkl teknikler geliştirmiştir.
İnsanl ğ n içinde bulunduğu duruma farkl aç lardan bakabilmeyi amaçlar. Biyolojik, bireysel, ailevi, sosyolojik ve evrensel boyutlar göz önünde bulundurur. Hastalar n günlük yaşam n geliştirmeleri için denge ye çok önem verir.
Pozitif psikoterapi halen 60 dan fazla ülkede yayg n olarak uygulanmaktad r. Dr. Pesechkian, geliştirdiği bu teknikle birçok ödül alm ş, 23 kitab dünya genelinde 22 dile çevrilmiştir.
Pozitif Psikoterapi, k sa süreli, dinamik ve kültürleraras psikolojiyi temel alan bir psikoterapi şeklidir. Yap lan uzunlamas na bir çal şmada PPT ile tedavi edilen hastalar, kontrol grubuna göre davran şlar ve duygulan mlar açs ndan iyileşme gösterdikleri gibi semptomlar nda da belirgin bir azalma gözlenmiştir.
PPT ile yap lan uzunlamas na bir çal şmada hastalar kontrol grubuna k yasla duygu ve davran ş biçimlerinde olduğu kadar semptomlar nda da belirgin düzelme göstermişlerdir. Terapinin bitmesinden itibaren beş y l k süre içinde yap lan takiplerde de tedavinin etkinliliğinin sürdüğü görülmüştür. Positive Psychothrapy: Effectivness of an interdisciplinary approach The Europian Journal of Psychiatry Vol.13 No 4 October December, 231 241, 241, 1999
POSİTUM KAVRAMI Positum = Bütün, tam ve mevcut olan
Pozitif Psikoterapi, hümanistik ve varoluşsal bir yaklaş m olarak insanl ğ n birliği kavram üzerinde durur.
İnsanlık İnsanl ğ n Ülke Birlik Şehir Kavram Toplum Aile Kişi
Kültürleraras Yaklaş m
Pozitif Psikoterapi, farkl kültürlerin birbirini anlamas na yard mc olur. Kendi alan m zdan ç k p farkl kültürlerin sorunlar yla karş laşmakta, önyarg lar ve çat şmalarla mücadele etmek zorunda kalmaktay z. İnsan olarak; düşünen, hisseden, anlayan yönlerimizin birbiriyle uyumlu olmas için gayret gösterir.
Herkes İçin Pozitif Psikoterapi Kendi Kendine Yard m Modeli
Eğer bir kimseye bir bal k verirsen, onu bir kez beslemiş olursun; ancak bal k tutmay öğretirsen, kendini sonsuza kadar besleyebilir. Doğu Değişi
Pozitif psikoterapi sadece psikiyatrist ve psikologlar taraf ndan terapi ve tedavi amac yla değil; farkl meslek gruplar ndan yaşamlar n geliştirmek ve kolaylaşt rmak isteyen pek çok kişi taraf ndan da kullan lmaktad r.
POZİTİF PSİKOTERAPİNİN TEMEL YAKLAŞIMI Hem terapist hem de hastanın kolaylıkla anlayabileceği günlük dille ifade edilemeyen temel kavramlar bütününü kullanmaktadır. Bu temel kavramlar psikoterapötik süreç için bir çatı oluşturmakta ve kolaylıkla farklı psikoterapötik modeller arasında bağlantıyı geliştirmekte kullanılabilmektedir.
Pozitif Psikoterapi Bilme kapasitesi (ability to know) Sevme kapasitesi (ability to love)
Pozitif Psikoterapi de kullan lan bu yöntem Avrupa Psikoterapi Birliği taraf ndan da bir psikoterapi metodu olarak onaylanm şt r.
Pozitif Psikoterapinin Temel Prensipleri Umut prensibi : İnsanın pozitif kavramlaştırılması Denge Prensibi : Çatışma dinamikleri ve çatışmanın içeriklerine odaklanma Konsultasyon Prensibi :Terapi ve kendi kendine yardımın 5 evresi
Kültürleraras yaklaş m Farkl l klar ve çat şma
Çok farkl değer sistemlerinin birbirlerine söyleyecekleri çok şey vard r. Bu, birinin diğerinden daha iyi, üstün olduğu anlam na gelmez. Farkl kültürdeki insanlara, başka bir kültürdeki değerler yararl olabilir.
Kültürleraras Boyutun Önemi Kültürleraras sorunlar n içeriklerinin sistematikleştirilmesi Çat şmalar n ortaya ç kar lmas Çat şma Çat şma merkezli merkezli terapi geliştirme
Hikayelerin Kullan m
Hikayeler terapide; Hasta terapist terapist aras nda arac d r. Önemli bir yard m kaynağ d r. Hasta için özdeşleşme zemini oluşturur. Koruyucu rolü verir. Hasta kendi çat şma ve arzular n konuşabilir. Direnci azalt r. Tek tarafl bak ş yerine geniş bir bak ş aç s sağlar.
Hikaye, peri masal, mitos ve masallar çocuklar çok ilgilendirir. Hikayelerin bir sezgi ve fantezi/hayal gücü yan vard r. Hikayeler uzun süre geleneksel birer eğitim arac olarak kullan lm şt r. Hayat dersi gibidir. Değerlerin, ahlaki görüşlerin ve örnek davran şlar n insanlar n bilincine aktar l p yerleşmesi için arac olmuşlard r. Hikayeler en ac dersi bile tatland ran ve ilginç k lan bir kaş k şeker gibidir.
Hikayelerde ahlak ve değerler değişik şekillere ifade edilmektedir. Baz hikayelerde apaç k ortada, baz lar nda gizli ve imal olmaktad r. Hikayeler kavramay sağlar ve anlay ş gösterme yeteneğinin gelişmesine yard mc olur. Halk terapisinin unsuru olarak hikayeler iç çat şmalarla, psikoterapinin bilimsel bir disiplin olmas ndan çok önce ilgilenmiştir.insanlar birbirlerine yard mc olmak için hikayeler kullanm şlard r.
Hikayelerin nas l bir psikoterapi enstruman olarak kullan ld ğ na ilişkin say s z örnek vard r. Hikayelerin içeriklerini özümseyen, onlardan sonuçlar ç kar p içselleştiren dinleyici için hikayeler birer tedavidir. Hikayeler, var olan normlar pekiştiren, mevcut normlar göreceli hale getiren unsurlard r.
PSİKOTERAPİDE HİKAYELERİN İŞLEVLERİ ayna işlevi model işlevi arac işlevi depo etkisi geleneğin taş y c lar olarak kültürleraras taş y c lar olarak regresyona yard m olarak karş t düşünceler olarak
AYNA İŞLEVİ Öykülerin içinde yer alan imgeler, içeriklerini bireye yak nlaşt r r. Bireyin kendisini bunlarla özdeşleştirmesini kolaylaşt r r. Dinleyici, öykülerdeki iddialar, içinde bulunduğu psikolojik duruma benzer şekilde yap land r r. T pk aynaya bak yormuş gibi kişi kendini öykünün içinde görebilir.
Terapide hikayeler bir ayna işlevi görerek direncin k r lmas na yard mc olur. Model oluşturan öyküler, problemin anlaş lmas n kolaylaşt r r.
MODEL İŞLEVİ Öyküler, çat şma durumunu temsil eder. Olas çözümler sunarlar. Çat şmalar çözmek için yap lan belli girişimlerin yol açacağ sonuçlara dikkat çekerler.
ARACI İŞLEVİ Yanl ş anlamalara, dirençlere ve savunma mekanizmalar na doğrudan yap lan sald r eşit derecede yoğun bir savunma başlat r. Psikoterapide, terapist ve hastan n yüzleşmesi, iki cephe aras nda arac l k görevini üstlenen öykülerin devreye girmesi ile kolaylaşt r l r. Bu, hastaya sayg duyulduğunun da belirtisidir. Onun narsistik arzular n doyurur. Hastan n kendi savunma mekanizmas ile en az ndan geçici olarak başetmesini kolaylaşt r r.
DEPOLAMA İŞLEVİ Hayali ve duygusal çağr ş mlar yaratt klar için hikayeler kolay at rlan r. Bunlar yaln zca terapi ortam nda değil, astan n günlük yaşam nda da bulunurlar. Benzer durumlar onlar akla getireceği için öykülerin uyand rd ğ sorular hakk nda düşünme ihtiyac varolmay sürdürür.
KÜLTÜRLERARASI AKTARICI GÖREVİ GÖREN ÖYKÜLER Geleneklerin taş y c lar olan öyküler, kültürlerin temsilciliğini üstlenirler. Kültürde yer alan kurallar, kavramlar ve davran ş şekillerini yans t rlar. Hikayelerin içerikleri, bir toplumun üyelerine güç ve güven sağlar. Belli bir çevrenin kabul edebileceği çözümleri öne sürerler. Farkl kültürlere ait öyküler, söz konusu kültürde geçerli olan kurallar hakk nda bilgi verir, dinleyicinin repartuar n genişletir. Farkl bak ş aç lar n, daha göreceli olarak görmesini sağlar.
REGRESYONA YARDIMCI OLMA Öykülerin oluşturduğu alan sezgi ve fantazidir. Başar ya şartlanm ş toplumumuz içinde hayal dünyas na dönmek, gerileme, gelişimin ilk evrelerine kayma olarak yorumlan r. Öyküler, yetişkinin öğrendiği, edinilmiş davran şlar n z rh ndan s yr l p tekrar erken dönemdeki, hazza yönelik davran şlar ve tav rlar edinmesine yard mc olur.
KARŞIT KAVRAMLAR OLARAK ÖYKÜLER Öyküyü kullanarak terapist, bir teori sal k verme yerine hastaya kabul veya reddedebileceği bir karş t kavram sunar. Kişi bu yabanc görüş ile bir parça özdeşleşir ve kendi durumu için hangi bölümün kabul edilebilir olduğunu, gerçekliğin kendisine nas l daha iyi bir resmini verebileceğini, kendi özel durumuna neyin uygulanamayacağ n görür.
KENDİNİ TANIMA Birçok şeyin yan s ra öyküler ve masallarla olan ilişkimizi eskiden öğrendik. Onlar sevmeyi, onlara ilgisiz kalmay veya onlar reddetmeyi öğrendik. Öykülere karş tavr m z n altyap s n anlamak için kendimize sorabileceğimiz baz sorular?
Pozitif Psikoterapinin temel kavramlar ndan biri pozitif başlang çt r. Terapide hikayelerin kullan lmas pozitif başlang ç için bir yol oluşturur.
TRAVMA VE MİKRO TRAVMA
Çatışma ile baş etmenin 4 yolu Abartma İnkar Başka yöne kaydırma Çözüm
Actual Capacities in Positive Psychotherapy (N. Peseschkian) Primary Capacities Bonding capacities to Secondary Capacities Social norms to found and hold relations, formed by the model of emotionally important persons organize relations, formed by education, communicating concepts and values AR 2009
İKİNCİL KAPASİTELER Dakiklik Temizlik Düzenlilik İtaat Nezaket Aç kl k/dürüstlük Sadakat Adalet Tutumluluk Çal şkanl k/başar Güvenilirlik BİRİNCİL KAPASİTELER Sevgi/Kabul Birlik Sab r Model Zaman Cinsellik/Şefkat İlişki Güven Umut İnanç Şüphe
Gerçek Kapasiteler İkincil kapasiteler = bilme kapasitesi Birincil kapasiteler = sevme kapasitesi
İkincil Kapasiteler Başkalar ndan nas l bir şeyler öğreniriz? Başkalar na nas l öğretiriz?
Birincil Kapasiteler Nas l severiz? Sevilmeyi nas l severiz?
Conflict Reactions (Examples) Future, Meaning Anxiety disorders Body Somatoform Disorders Contact Depressive Reaction Achievement Stress, Obsessive Disorder
Psychosomatic Arc (2008) Experience Concepts Self reflection CNS situation life event Neurotransmitter Hippocampus Hypothalamus Amygdala Affect expression Body reaction Fear Aggression Depression Hormons Somatoforme Disorders: Vegetative nerv system Sleeping disorders somatoform pain Functional disorders of inner organs Pruritus sine materia Functional disorders of sceletal system Immunopeptide (Interleukine) Organic disorders Immune system
Beş aşamalı terapi modeli: Gözlem Envanter alma Durumsal cesaretlendirme Sözelleştirme Hedeflerin genişletilmesi
1. GÖZLEM ve TANIMLAMA Hasta üzüntüsünü ve sebeplerini anlatır. Terapist semptomların pozitif yanlarını ortaya getirir, metaforik anlayış, deyimler, hikayeler kullanılır.
2. ENVANTER FAE kullanarak hastanın kendisi ile partnerinin nerede pozitif nerede negatif davrandığını belirleriz. Bu şekilde genelleme yapma eğilimine karşı koyabiliriz. Daha sonra hastadan 4 boyutlu yaşam dengesini çizmesi istenir. Hastadan son 5 10 yıl içinde olan en az 10 yaşam olayını anlatması istenir. (Makro mikro travma teorisi) Çözüm yoları anlatılır, nerede ve nasıl öğrenilmiştir. Bu aşamada hasta semptomdan çatışmaya geçer.
3. DURUMSAL CESARETLENDİRME Negatif olarak adlandırılan kişisel özellikleri güçlendirilir. Hastaya şu ana kadar hangi sorunları çözmeyi başardığı, ve çözüm sürecinde ne öğrendiği sorulur. Bu sorunları çözmek için yaşamın hangi boyutlarını ve yeteneklerinizi kulandınız.
4. SÖZLE İFADE ETME Çatışmalarda suskunluk ya da sözlerin çarpıtılmasının üstesinden gelmek için ilişki adım adım geliştirilir. Negatif olanlar kadar pozitif özellik ve deneyimler de tartışılır. Hastaya hangi sorunların hala çözülmediği nasıl çözmeyi planladığı, hangi sıralama ile sorunlarını çözmeyi düşündüğü sorulur. Herkes için faydalı olacak nasıl bir çözüm düşündüğü sorulur.
5. HEDEFİ GENİŞLETİRME Kişinin gelecek için planlar yapmasına, hayatın dört niteliğini ve kendi gerçek yeteneklerini artırmasına, yeni davranışlar geliştirmesine ve yeni temaslar kurmasına yardımcı olunur. Hastaya geleceğe yönelik amaç ve isteklerinin neler olduğu sorulur? Sorunlarınızı çözdükten sonra ne yapacağı, yaşamının nasıl olacağı sorulur. Önümüzdeki 3 5 yıl içerisinde planlarınız ne oluyor? En az üç amaç yazın.
Küresel Dünyada P ozitif P sikoterapi Küreselleşme sürecinde pozitif psikoterapinin trans Küreselleşme sürecinde pozitif psikoterapinin trans kültürel ve emosyonel perspektifi kültürel ve emosyonel perspektifi Dr.Rukiye HAYRAN İstanbul Pozitif Psikoterapi Merkezi
Bildiri veya poster ile kat l m için lütfen özetlerinizi wapp2010@positum.org adresine gönderiniz. Önemli Tarihler: Bildiri özeti gönderimi için son tarih: 01 Ağustos 2010 Erken kay tlar için son tarih: 14 Ağustos 2010 Bilimsel yaz şmalar ve özet gönderimleri için wapp2010@positum.org www.positum2010.org Bu kongre Türkiye Psikiyatri Derneği taraf ndan desteklenmektedir.