Beslenme Desteğinin Monitörizasyonu



Benzer belgeler
çoğu yaş gruplarında dar bir normal sınıra göre karşılaştırmaya izin verir:

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Kronik Böbrek Hastalarında Beslenme Belirteci Olarak Albüminin Rolü

Diyaliz Hastasında. Edilmelidir?

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD

Nütrisyonel tarama metodları

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

BESLENME DURUMUNUN SAPTANMASI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Travma Hastalarında Beslenme

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

genellikle böbrek yetmezliği göstergesi preanalitik hata kaynakları çok sağlıklı değerlendirme için

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

Vücut kitle indeksi. Bel- Kalça oranı Triseps deri kalınlığı. Orta kol kas bölgesi

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

Diyetisyen. Doktor. Hemşire. Eczacı. ü LU CL < Z L Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Beslenme Bozuklukları II. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Beslenme ve Metabolizma BD Prof. Dr.

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

Nütrusyonel Tarama Yöntemleri ve Temel İlkeler. Dr. Timur Selçuk Akpınar İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

PREMATÜRELERDE BÜYÜMENİN İZLENMESİ. Dr.Ebru Ergenekon. G.Ü.T.F. Neonatoloji Bilim Dalı

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

DETAYLI KADIN CHECK- UP

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

PALYATİF BAKIMDA ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ARAÇLARI

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

YAŞLIDA DOĞRU LABORATUVAR KULLANIMI. Dr. Kadir Kayataş SBÜ Haydarpaşa Numune SUAM

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

Plazma Proteinlerinin Fonksiyonları -1-

YENİ DİYABET CHECK UP

ÇOCUKLARDA BESLENME DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ. M. Ayşin Taşar. Ulusal Sosyal Pediatri Sempozyumu-İzmir Ekim 2017

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı Eğitim yılı

TİROİD CERRAHİSİNDE İNTRAOPERATİF SİNİR MONİTÖRİZASYONU PRENSİPLERİ

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

DERS BİLGİLERİ. Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Kredisi AKTS Yoğun Bakım Hemşireliği I YBH 501 I.Yarıyıl 3 T+4 U 5 10

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

8-Biyolojik İzleme. Volkan Dündar

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

Parenteral Nutrisyon Ne Zaman?

Kronik Hepatit B Tedavisinde Zor Vakaların Yönetimi. Uz. Dr. Eyüp Arslan

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Transkript:

Beslenme Desteğinin Monitörizasyonu Bülent SALMAN*, Mehmet OĞUZ* * Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, ANKARA Monitorization of Nutritional Support Key Words: Nutritional support, Monitorization. Anahtar Kelimeler: Beslenme desteği, Monitörizasyon. Cerrahi kliniklerinde ve yoğun bakımlarında yatan hastaların %30-65 inde malnütrisyon mevcuttur [1-3]. Bu durum hastaların tüm fonksiyonlarını etkileyebilmekte ve çoğu zaman gözardı edilmektedir. Çoğunlukla bu hastalarda kanser, travma, akut inflamasyon, obstrüksiyon ve fistül gelişimine bağlı olarak malnütrisyon meydana gelmekle birlikte, hastaların %10-50 sinde primer hastalığı dışında hastanede yatarken beslenme bozukluğu gelişmektedir [4]. İyatrojenik malnütrisyon olarak isimlendirilen bu durum çok değişik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu faktörlerin bilinmesi, var olan beslenme bozukluğunun daha kötüleşmesini önlemede ve uygun tedavinin düzenlenmesinde rol oynar [4,5]. Beslenme desteğinin monitörizasyonu sırasında amaç; beslenme desteğinin etkinliğini monitörize etmek için hangi parametrelerin uygun olduğunu tanımlamak, verilerin yorumlanması için karışıklığa yol açan ana faktörleri listelemek, uygun metotlar için enformasyon sağlamak ve beslenme desteğinin hangi sıklıkla izleneceğini saptamaktır. Bu amaçla monitörizasyon sırasında farklı özelliklerde parametreler kullanılmaktadır. KLİNİK, ANTROPOMETRİK ve BİYOFİZİK PARAMETRELER Antropometrik yöntemlerle beslenme durumundaki değişimle ilgili anatomik değişimler ölçülür. Antropometrik ölçümlerde vücut ağırlığındaki total değişiklikler ile vücut yağ ve kas-somatik protein kitlesindeki izole değişiklikler değerlendirilmektedir. Antropometrik yöntemler üç ana grupta toplanabilir: 1. Vücut ağırlığı ve kilo kaybı, 2. Vücut yağının saptanması, 3. Yağsız vücut kitlesinin saptanması. Yazışma Adresi: Dr. Bülent SALMAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gazi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, 06500 Beşevler-ANKARA e-mail: bsalman@gazi.edu.tr, bsalman97@yahoo.com Makalenin Geliş Tarihi: 21.10.2004 Makalenin Kabul Tarihi: 15.02.2005 22

Genel olarak bu parametreler malnütrisyonun tanısında yararlıdır. Bir-iki hafta içinde, beslenme desteği alan hastanın iyileşmesini göstermek açısından yeterli duyarlılıktan yoksundur. Bu nedenle malnütrisyonun tanısı için kullanılan parametreler (örneğin; vücut ağırlığı değişimleri, beden kitle indeksi, kas çevresi ölçümleri vb.) etkin bir beslenme monitörizasyonu için uygun değildir. Ancak günlük vücut ağırlığı, sıvı dengesinin takibinde oldukça iyi bir yoldur. Başarılı bir beslenme desteği sırasında başlangıçta ödem sıvılarının rezorpsiyonu ve vücut sıvı dağılımının normale dönmesine bağlı olarak hastalarda kilo kaybı görülebilir. Biyofizik yöntemler sayesinde, genel fizik prensiplerine dayanan metotlar ve aletlerle dokuların biyolojik yapıları hakkında bilgi edinilir. Beslenme durumunun saptanmasında bu yöntemler dokuların fonksiyonel yetenekleri veya yapısal bozuklukları hakkında bilgi verir. Bu amaçla uygulanan testler şu şekilde sıralanabilir [6,7]. Karanlığa adaptasyon testi, Tat duyusu kaybının incelenmesi, Kapiller frajilitenin ölçülmesi, Kas ve sinir koordinasyonunun ölçülmesi, El kavrama gücünün ölçülmesi, Kemik mineral yoğunluğunun saptanması, Bilişsel yetenek testleri, Biyoelektrik impedans spektroskopisi (BIS). BIS, biyofizik yöntemler içinde beslenme durumunun değerlendirilmesi ve monitörizasyonunda oldukça duyarlı bir yöntemdir. BIS total vücut sıvısını, ekstraselüler sıvı ve intraselüler sıvıyı ölçmek için kullanılan, farklı dokuların iletim özelliklerinin farklı olması ilkesine dayanan bir tekniktir. Kas ve kan gibi büyük oranlarda su ve elektrolit içeren dokular iyi iletkendir. Yağ kitlesi, hava veya kemik kötü iletken yapılardır. BIS vücuttan geçerken bir akımın direncini ölçer. Ölçüm sırasında eller ve ayaklara yerleştirilmiş elektrotlar kullanılarak vücuda farklı frekanslarda bir alternatif akım gönderilir. Düşük frekanslarda akım bir kondansatör gibi davranan hücre membranını aşamaz. Ölçülen direnç ekstraselüler sıvıdaki iletkenliğin bir sonucudur. Daha yüksek frekanslarda akım hücre membranından geçebilir. Ölçülen direnç ekstraselüler, intraselüler sıvının, böylece total vücut sıvısının bir yansımasıdır (bu yöntemin biraz açıklanmasında yarar var). Sonuç olarak ekstraselüler sıvının ve total vücut sıvısının hesaplanması için düşük ve yüksek frekanslarda ölçülen direnç kullanılabilir. İntraselüler sıvı total vücut sıvısından ekstraselüler sıvının çıkarılmasıyla hesaplanabilir. Yağsız kitlenin hesaplanması için (yağsız kitlenin %73 ünün sıvıdan oluştuğu şeklindeki tahmin kullanılarak) sıvı kompartımanları kullanılabilir. Vücut ağırlığından yağsız kitle çıkarılırsa yağ kitlesi belirlenmiş olur. Biyoimpedans, beslenme desteği sırasında ideal olarak haftada bir kez ölçülmelidir. Bunun dışındaki diğer biyofizik yöntemlerin birçoğu yeterli duyarlılığa sahip değildir. Birçok yöntem ise henüz araştırma aşamasındadır ve kısıtlı merkezlerde uygulanmaktadır. BİYOKİMYASAL PARAMETRELER 1. Azot (N) Dengesi İdrarla günlük nitrojen atılımı alınan protein miktarına göre değişebilir. İnsanda günlük protein ihtiyacı 0.8-1.2 g/kg dır [1,2]. 0.8-1.2 g/kg/gün protein alan bir insan idrarla günlük 4-8 g N atar (1 g proteinin 160 mg N içerdiği kabul edilir) [1,2]. Malnütrisyonlu hastalar negatif N dengesi içindedir. Atılan protein miktarı ile beslenme desteği programında verilen günlük protein miktarı dengede olmalıdır. Etkin bir beslenme desteği N dengesinde hızlı bir düzelmeye neden olacak şekilde planlanmalıdır. Ancak çoğunlukla hastalığın akut fazında belirgin olarak pozitif olmayabilir. Atılan protein miktarı verilen protein miktarından fazla ise hastanın protein balansı açısından negatifte olduğu kabul edilerek verilen protein miktarı artırılmalıdır. N dengesi kavramı basit görülsede klinik ortamda ölçülmesi ve değerlendirilmesi zordur. Hesaplamalar sırasında, 24 saatlik idrar toplama işlemini takiben idrar üre miktarı dikkate alınarak günlük N kaybı bulunabilir; Günlük atılan N miktarı (g) = 2.14: Üre içindeki N oranı. İdrar üresi (g/gün) 2.14 + 4 (g/gün) 4 (g/gün): İdrardaki üreye bağlı olmayan, N kayıplarını (feçes, cilt, yaralar ve diğer kayıplar) ölçüme katan sabit. 23

Ancak bu hesaplamalarda bazı durumların dikkate alınması gerekir: Spesiyalize olmuş ünitelerde bile idrar toplama işlemleri sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilemeyebilir. Fizyolojik olarak idrar N çıkışı total N kaybının kabaca %85 ini gösterir. Fakat bazı durumlarda böbrek dışı kayıplar artmıştır (örneğin; yanıkta deriden kayıp). Katabolik hastalarda belirtilen formül çoğu zaman işe yaramayabilir. Bu hastalarda idrar amonyak atılımı artmıştır ve N nin üre olarak atılan kısmı daha az, N dengesi olduğundan daha fazla zannedilebilir. İdrarda hem amonyak hem de üre tayini ile idrar N kaybı hakkında daha doğru bir tahmin yapılabilir. Fakat idrarda amonyak tayini kolay bir işlem değildir. Bu nedenlerden dolayı N atılımını daha doğru ve kolay ölçebilmek için farklı metotlar geliştirilmeye çalışılmıştır. Kjedahl metodu zaman alıcı ve tehlikeli reaktiflerin manipülasyonunu gerektiren bir yöntemdir. Kemiluminometriye dayanan metot (antek) ise çabuk, doğru ancak pahalı bir metottur. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın günlük N atılımı her gün değiştiği için N dengesi her gün yapılmalı ve sonuçlar üç günlük birikimler halinde analiz edilmelidir. 2. Yirmidört Saatlik İdrar Kreatinini ve Kreatinin Boy İndeksi (KBİ) Bu ölçümde üriner kreatinin ekskresyon miktarı değerlendirilmektedir. Bu değer, somatik protein kütlesi ve total vücut nitrojenin indirekt göstergesidir [8]. Kreatinin atılımı iskelet kas kütlesi ile doğru orantılıdır. Bu nedenle 24 saatlik idrar kreatinini ölçülebilirse vücudun total kreatinin miktarı ve dolayısıyla vücut kas kitlesi hakkında bilgi edinilmiş olur [9,10]. Vücut kas kütlesi (kg) = 7.38 + 0.029 x Cr (mg/gün) + 0.0008 KBİ ise somatik protein kaybının derecesini göstermektedir. Hastanın 24 saat içinde ekskrete ettiği kreatinin değerinin, aynı boya sahip sağlıklı hemcinsinin 24 saat içinde ekskrete ettiği kreatinin değeri ile karşılaştırılmasıyla ölçülür [10-12]. Ölçülmüş idrar kreatinini KBİ = x 100 İdeal idrar kreatinin Kreatinin ekskresyonun normal değeri erkeklerde 23 mg/kg/gün; kadınlarda ise 18 mg/kg/gündür. Hasta boyu ve cinsine göre belirlenmiş sabit değerlerle çarpılarak hasta için ideal idrar değeri saptanır. Normalde KBİ %100 olmalıdır. %60-80 düzeyindeki bir değer orta düzeyde, %60 ın altındaki bir değer ciddi bir azalmayı ifade eder [13,14]. Bu testin yanlış sonuçlar vermemesi için hastanın et dışı bir beslenme rejiminde olması gerekir. Yaşlılarda yanlış olarak düşük KBİ düzeyleri saptanabilir [10,11,15,16]. 3. Plazma Proteinleri Plazma proteinleri vücuttaki visseral protein kompartımanını oluşturur. Plazma proteinlerinin dolaşımdaki düzeyi sentez hızına, dağılımlarına ve katabolik hızlarına bağlıdır. Açlık durumlarında protein alımındaki azalma, protein sentezinde azalmaya yol açar. Bu durum kendini plazma proteinlerindeki azalma ile gösterir. Albumin; karaciğer tarafından sentezlenen (120-270 mg/kg/gün) majör proteindir ve yarılanma ömrü 16-20 gün arasındadır [8]. Dolaşımdaki protein kitlesinin %40 ını oluşturur. En önemli fonksiyonu plazma onkotik basıncının oluşturulması ve diğer maddelerin transportunu sağlamaktır. 3.5 g/dl nin altındaki konsantrasyonlar protein yetersizliğini düşündürür [6]. Ancak yarılanma ömrünün uzun olması, birçok hastalıkta düşük bulunabilmesi ve bütün vücut sıvılarına geçerek geniş bir havuzda dağılması nedeniyle hastanın nütrisyonel durumu hakkında yeterli bilgi vermemektedir [4]. Buna karşın prognostik gösterge olarak oldukça değerlidir. Kan albumin seviyesinin ölçümünün diğer bir dezavantajı, beslenme desteğinin sağlanması ile birlikte iki-üç haftada normal düzeye ulaşabilmesidir. Transferrin (TRF); karaciğer tarafından sentezlenen bir beta-globulindir. Plazma demirinin transportunu sağlar. Yarılanma ömrü 8-10 gündür. 200 mg/dl nin altındaki değerler protein yetersizliğine işaret eder. Serum TRF seviyesi, direkt ölçülebildiği gibi serum total demir bağlama kapasitesi (TDBK) üzerinden de hesaplanabilir. Serum TRF seviyesi = (0.8 x TDBK) - 43 Yarılanma ömrünün albuminden daha kısa oluşu, teorik olarak beslenme durumundaki değişiklikleri çok daha erken yansıtabileceği dü- 24

şünülmekle beraber, klinik çalışmalarda aralarında anlamlı bir fark belirlenememiştir. Buna rağmen beslenme desteğinin izlenmesi sırasında değerinin bir haftada normal düzeye ulaşabilmesi önemli bir üstünlüğüdür. Ancak TRF demir statusuna bağlı bir proteindir. Bu nedenle takiplerde yanılsamalara sebep olabilir. Prealbumin (transtyretin-ttr); prealbuminin yarılanma ömrü iki-üç gündür. Sentez ve yıkımı albumine oranla daha hızlıdır. Bu nedenle plazma prealbumin değerlerinin düşüşü (15 mg/dl nin altına düşmesi) malnütrisyonu yansıtmaktadır. Beslenme desteği programının takibinde daha güvenilir ve duyarlı bir parametredir. Ayrıca, yeterli beslenme sağlanabilmişse kısa sürede (üç gün) normal değerlere döner [7,17,18]. Ancak prealbumin inflamatuvar reaksiyonlardan oldukça fazla etkilenmektedir [12]. Retinol bağlayıcı protein (RBP); vitamin A nın transportu için spesifik bir proteindir. Prealbumin gibi bunun da yarılanma ömrü kısadır (10 gün). Ancak teknik olarak ölçümünün daha zor oluşu nedeniyle prealbumin kadar sık kullanılan bir test değildir [8]. Ayrıca, bu proteinin düzeyi A vitamini düzeyinden ve böbrek fonksiyonlarından etkilenir. Fibronektin; protein durumunu ortaya koymada kullanılan en yeni göstergelerden biridir. Bir glikoprotein olan bu madde, endotel hücreleri, fibroblastlar ve hepatositlerde sentezlenir. Yarılanma ömrü 4-24 saat arasındadır [8]. Akut beslenme bozukluklarında serum değerlerinin düştüğü ve yeterli beslenme ile düzeldiği gösterilmiştir. Henüz klinik uygulamaya tam girmiş bir yöntem değildir. Plazma proteinleri genel olarak değerlendirildiğinde [19] ; Albuminin yarılanma ömrünün uzun olması beslenme desteğinin etkin takibinde bu proteini uygunsuz hale getirmektedir. TRF demir düzeyi ile değişiklikler gösterebileceği için yararlı olmayabilir. RBP ölçümü pahalıdır. RBP plazma düzeyleri vitamin A ve böbrek fonksiyonlarından etkilenebilmektedir. Bu nedenle etkin bir beslenme desteğinin takibinde yeterli olmayabilir. Özellikleri itibariyle TTR beslenme desteğinin etkin değerlendirilmesinde en uygun protein durumundadır. Fakat TTR değişimleri de beslenme durumunun değişimleri için spesifik değildir. TTR düzeyleri (diğer proteinlerde olduğu gibi) karaciğer hastalığından etkilenebilir. İnterlökin-6 gibi proinflamatuvar sitokinler TTR sentezini baskılar. Bu nedenle TTR inflamatuvar durumu ortaya koyan birçok belirleyici (C-reaktif protein, alfa 1 glikoprotein gibi) ile birlikte değerlendirilmelidir. Plazma TTR seviyeleri en azından üç günde bir kontrol edilmelidir. 4. IGF-1 (Insulin-Like Growth Factor-1) ve Bağlayıcı Proteinleri Beslenme durumunun değerlendirilmesinde IGF-1 ve bağlayıcı proteinleri (özellikle BP3) oldukça sensitif ve rölatif olarak spesifiktir. Ancak bu proteinlerin değerlendirilmesi pahalı ve zor tekniklere dayanmaktadır. Bu nedenle rutin kullanım için uygun parametreler olarak görülmemektedir. 5. 3-Metilhistidin (3-MH) Atılımı 3-MH özellikle kontraktil proteinler (aktin ve miyozin) içine lokalize olmuş bir aminoasittir. Proteoliz ile serbest kalan 3-MH proteinler içine tekrar inkorpore olmaz [19,20]. Bu nedenle idrarla atılan 3-MH kas protein yıkımını gösterir. Özellikle 3-MH/kreatinin oranı kas yıkılımını göstermede değerlidir. Bu oran normalde 0.23 ± 0.07 dir ve yaş-cinsiyetten bağımsızdır [19]. Katabolik hastalarda etkin nütrisyon desteği ile birlikte 3-MH/kreatinin oranı azalmakla birlikte, kronik malnütrisyonda artma gözlenir. Bu şablon malnütrisyon saptandığı durumlarda proteolizin azaldığı gerçeğine dayanır. Uygun beslenme durumunda ise artan 3-MH/kreatinin oranının beslenmeye sekonder olarak, artan protein sentezine bağlı olması gerekir. Doğru bir 3-MH sentezi için 24 saatlik idrar toplanması gerekir. Rutin koşullarda 3-MH, her hafta peşpeşe üç gün boyunca ölçülmelidir ve sonuçlar üç günlük periyodlar olarak toplanmalıdır [19,20]. 6. Elektrolit Düzeyi Beslenme desteği yapılan hastalarda plazma elektrolit düzeyleri izlenmelidir. Bu takip, özellikle organ yetersizliği veya malnütrisyonu olan hastalarda beslenme desteği başlandığında önemlidir. Elektrolit düzeylerinin hangi aralıklarla takip edileceği klinik duruma bağlıdır. 25

Tablo 1. Beslenme desteği yapılan hastalarda laboratuvar izlem protokolü [4]. Parametre Stabil olmayan hasta Stabil hasta Açlık kan şekeri 4 x 1/gün Her gün Hemoglobin, hematokrit Her gün Haftada 3 gün Asit-baz dengesi 6 x 1/gün Haftada 1 Üre Her gün Haftada 3 gün Elektrolitler 2 x 1/gün Her gün Karaciğer fonksiyon testleri Haftada 2 gün Haftada 1 Sedimentasyon, CRP Haftada 2 gün Haftada 1 Prealbumin, RBP Haftada 3 gün Haftada 2 gün Albumin Haftada 1 2 haftada 1 İdrarda nitrojen Her gün 2 günde 1 CRP: C-reaktif protein, RBP: Retinal bağlayıcı protein. 7. Diğer Biyokimyasal Parametreler Diğer biyokimyasal parametreler (kan şekeri, trigliserid, üre, kreatinin, ALT, AST, ALP, bilirubin) klinik durum, tanı ve aktüel gereksinimlere göre kontrol edilmelidir. 8. İmmünolojik Fonksiyon Testleri Malnütrisyon immün sistem üzerine olumsuz birçok etki göstermektedir. Malnütrisyonlu hastalarda immünolojik durumu ortaya koyan 10 grup test mevcuttur; 1. Lökosit sayısı, 2. Lenfosit sayısı, 3. Lenfosit subtipleri, 4. Lenfosit blastogenezisi, 5. Mikst lökosit cevabı, 6. Antikor üretimi, 7. Antikor tüketimi, 8. Kompleman seviyeleri, 9. Lenfokin ve mediatör üretimleri, 10. Gecikmiş cilt hipersensitivite [11,12]. Bu yöntemlerden en çok total lenfosit sayımı kullanılmaktadır. Total lenfosit sayımı; Total lenfosit sayısı = % lenfosit x beyaz küre sayısı 100 2000 ve üzeri değerler normaldir. 2000-1200 arası orta düzeyde, 800 den düşük değerler ise ileri düzeyde malnütrisyonu düşündürmektedir. Belirtilen tüm parametreler dikkate alındığında beslenme desteği yapılan hastalarda rutin ve kolay uygulanabilir monitörizasyon işlemleri Tablo 1 de özetlenmiştir. SONUÇ Malnütrisyonu olan hastalarda beslenme desteği zorunludur. Ancak yapılan desteğin etkinliği yakından izlenmelidir. Beslenme desteğinin takibinde kullanılan parametreler duyarlı olmalıdır. Vücut impedansının ölçümü, N dengesi, plazma prealbumin (transthyretin) ve idrar 3-MH tayinleri optimal bir sonuç sağlar. Bu testler kullanılırken mevcut parametrelerin spesifisite ile ilgili limitleri bilinmeli ve 24 saatlik idrar dikkatli bir şekilde toplanmalıdır. Bu işlemlere ilave olarak CRP (seroaktif protein) değerleri ölçülerek, sonuçlar inflamatuvar durum değişikliklerine göre yorumlanmalıdır. KAYNAKLAR 1. Hill GL, Pickford I, Young GA, et al. Malnutrition in surgical patients: An unrecognized problem. Lancet 1974;26:689-92. 2. Bistrian BR, Blackburn GL, Hallowell E, et al. Protein status of general surgical patients. JAMA 1974; 230:858-60. 3. Bistrian BR, Blackburn GL, Vitale J. Prevalence of malnutrition in general medical patients. JAMA 1976;235:1567-70. 4. Gündoğdu HR. Cerrahi hastalarda beslenme desteği. Cerrahi Tıp Bilimleri Dergisi 2000;1:3-21. 5. Blackburn GL. Hospital malnutrition: A diagnostic challenge. Arch Intern Med 1979;139:278-79. 6. Buzby GP, Williford WO, Peterson OL, et al. A randomized clinical trial of total parenteral nutrition in malnourished surgical patients: The rationale and impact of previous clinical trials and pilot study on protocol desig. Am J Clin Nutr 1988;47(Suppl 2):357-65. 26

7. Linn BS. A protein energy malnutrition scale (PEMS). Ann Surg 1984;200:747-52. 8. Kılıçturgay S. Beslenme eksikliğinin değerlendirilmesi ve uygulama endikasyonları. T Klin J Surg 1998;2:81-94. 9. Grant JP, Custer BP, Thurlow J. Current techniques of nutritional assessment. Surg Clin North Am 1991;61:437-62. 10. Smith LC, Mullen JL. Nutritional assessment and indications for nutritional support. Surg Clin North Am 1991;71:449-57. 11. Jeejeebhoy KN. Bulk or bounce, the object of nutritional support. JPEN 1988;12:539-49. 12. Boraas M, Peterson O, Knox L. Serum proteins and outcome in surgical patients. JPEN 1982;6:585-8. 13. Van Way CW. Nutrition, inflammation and the immune system. In: Van Way CW (ed). Handbook of Surgical Nutrition. 1 st ed. Philadelphia: JB Lippincott Company, 1992:14-29. 14. Twomey P, Ziegler D, Rombeaav JI. Utility of skin testing in nutritional assessment. A clinical review. JPEN 1982;6:50-7. 15. Mullen JL. Consequences of malnutrition in the surgical patients. Surg Clin North Am 1981;61:465-87. 16. Buzby GP, Mullen JL, Matthews DC, et al. Procnostic nutritional index in gastrointestinal surgery. Am J Surg 1980;139:160-7. 17. Elvy DH. Protein and energy requirements: Effect of clinical state. Clin Nutr 1993;12:44-51. 18. Wolf RR. Carbonhydrate metabolism and requirements. In: Rombeau JL, Caldwell MD (eds). Clinical Nutrition: Parenteral Nutrition. 1 st ed. Philadelphia: WB Saunders Company, 1993:113-31. 19. Cynober L. Çev: Aydıntuğ S. Nütrisyon desteğinin monitörizasyonu. Sobotka L (editör). Basic in Clinical Nutrition. 2 nd ed. İstanbul: Logos Yayıncılık A.Ş., 2002:151-6. 20. Bernstein LH. Utilizing laboratory parameters to monitor effectiveness of nutritional support. Nutrition 1994;10:58-64. 27