KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA e-mail: orseka@yahoo.com Bu çalımada; farklı üniversitelerimiz eitim fakültelerinde çalıan 13 öretim üyesi yazarın kaleme aldıı ve Doç. Dr. Arif Altun ve Doç. Dr. Sinan Olkun un editörlüünde yayımlanan Güncel Gelimeler Iıında lköretim: Matematik-Fen-Teknoloji-Yönetim isimli kitap irdelenerek tanıtımı yapılmıtır. Kitap, 2005 yılı Eylül ayı baskısı olup, 245 sayfa ve 13 bölümden olumaktadır. Onüç bölümden oluan kitabın Türkiye de matematik eitiminin genel bir resmi: TIMSS 1999 isimli ilk bölümünde; Türkiye nin de dahil olduu 38 ülkedeki matematik eitiminin karılatırılmasını içeren uluslararası bir çalıma örnei olan TIMSS (Third International mathematics and science study) tanıtılmaktadır. Kitabın dier bölümlerinin konu balıkları da sırasıyla u ekildedir: Matematik korkusu, lköretimde etkili matematik öretimi ve öretmen rolleri, Türkiye de ilköretim düzeyinde matematik eitimine program ve ileni açısından genel ve eletirel bir bakı, TIMSS-R (1999) çalımasında Türkiye, Fen ve teknoloji okur-yazarı olmak, Erken çocukluk fen ve matematik eitimi, Bilgi teknolojisi sınıfları: ilevleri, sorunları ve çözüm önerileri, Açık kaynak yazılımların eitimde kullanılması, Tekli okuryazarlıktan çoklu okuryazarlıklara doru: medya okur-yazarlıı, Okullarda disiplin kurullarının yerine geçecek alternatif bir yaklaım, Salıklı okul ve baarı, Ölçme ve deerlendirmede sorunlar ve çözüm önerileri. Yukarıda ismi ifade edilen kitabın birinci bölümünde; Uluslararası boyutta yürütülen TIMSS çalımasının detaylıca bir aktarımı yapılarak, program gelitirmecilere ve eitimcilere bu çalımaya katılan ülkeler ile Türkiye nin fen ve matematik baarısı hakkında bir fikir verilmesi amaçlanmıtır. lk TIMSS çalımasına katılmayan ülkemiz, onun bir tekrarı niteliinde olan TIMSS-R a 1999 yılında katılmıtır. TIMSS-R a katılan bazı ülkelerde kii baına düen milli gelirin ve eitime ayrılan payın yer aldıı bir tabloya yer verilmitir. Tablo incelendiinde bizden daha az milli gelire sahip olan Ürdün, Moldova ve Tunus gibi ülkelerin, eitime bizden daha fazla yatırım yaptıı vurgulanmıtır. Uluslararası matematik genel baarısını içeren tablo incelendiinde Türkiye nin uluslararası ortalamanın altında bir baarı gösterdii görülmektedir. Bu bölümdeki ilgili tabloda ilk 5 sırayı alan; Singapur, Güney Kore, Tayvan, Hong-Kong ve Japonya nın baarıları ile Türkiye nin baarısının karılatırılmasına yer verilmitir. Her ülkenin örencilerine; ilk yüzde on seviyesinde, üst çeyrek seviyesinde, ilk yüzde elli seviyesinde ve üst çeyrek seviyesinde çeitli sorular sorularak örencilerin baarı düzeyleri belirlenmitir. Bu veriler açıklandıında; Türk örencilerin ancak %65 i dört ilem becerisi sergileyebilmi, fakat %1 i yani yok denilecek sayı kadar az örenci ise ileri düzey matematik becerilerini sergileyebilmilerdir. Bu sonuçlara göre; Türkiye deki matematik eitiminde temel bilgi ve becerileri örencilere kazandırmada ne kadar baarısız olduumuzun altı çizilmitir. Fakat TIMSS- R da bazı deikenlerde, matematik baarısında ilk sıralarda olan ülkeler lehine bir tablo çıkarken, bazı deikenlerde ise bu durumun tersine döndüü görülmektedir. Bu nedenle Türkiye nin matematik baarı sıralamasındaki yerinin nedenlerini bu ekilde açıklamanın zor olduuna deinilmitir. Çünkü örencilerin matematie karı özgüvenine ve matematik öretirken akıl yürütmeye ve problem çözmeye verilen öneme göre bir sıralama yapıldıında Türkiye nin daha önce ilk be sırayı alan bazı ülkeleri geçtii görülmektedir. Bu yüzden salıklı bir açıklama için daha detaylı istatistiksel analizlerin gerektiine deinilmitir. 2
Kitabın ikinci bölümünde; Çocukların matematii sevmeme nedenleri nelerdir? Sorusuna yanıt aramıtır. Anne-baba veya bir yetikin olarak çocuumuza evde matematik örenirken nasıl yardımcı olacaımız hususunda birçok seçenek sunulmutur. Ayrıca, anne ve babanın geçmite matematie olan tutumlarını, çocuklarına dayatmaları ve matematii günlük hayatın bir parçası olarak tanıtmaları gerektiine deinilmitir. Özellikle okul öncesi çocuklara, matematik öretirken çevredeki somut materyallerin kullanılması gerektiinin alt çizilmitir. Ayrıca, ilköretim ikinci kademe ve ortaöretimde matematik ve geometri öretiminde de anne ve babalara düen görevlere yer verilmitir. Matematik konularını, matematik oyunlarıyla öreten test kitaplarının ya da CD lerin, çocukların matematii örenmesinde ve ilgisinin artmasında yararlı olacaından bahsedilmitir. Bölüm sonunda, matematiin günlük hayattaki kullanım alanlarına yer verilerek, matematiin hayatımızın her alanında olduu vurgulanmıtır. Kitabın üçüncü bölümünde; etkili bir öretimde rolü olan öretim materyali, programlar, sınıf atmosferi gibi birçok etkene yer verilerek, matematik öretimi ve öreniminde en önemli öelerden birinin matematie yönelik gelien olumlu ya da olumsuz tutumlar olduuna deinilmitir. Bu konuda en önemli rolü öretmenlerin üstlendiinin altı çizilmitir. Ayrıca etkili matematik öretiminin kısa bir tanımı yapılarak, öretiminde kullanılan problem çözme, kefetme ve soru-cevap gibi bazı yöntemlere yer verilmitir. Matematik öretimi için son derece önemli olan problem çözme becerisinin ancak öretmenler tarafından deiik teknikler ve stratejiler kullanılarak örencilere kazandırılabileceine vurgu yapılmıtır. Ayrıca matematik öretiminde oyun yönteminin çocukların bilisel, sosyal ve fiziksel beceriler edinmesi, nesnelerle birebir deneyim kazanmaları ve merak, bulu gibi yollarla matematii örenmeleri yönlerinden son derece önemli bir yöntem olduu ifade edilmitir. Bölüm sonunda, etkili matematik öretiminde öretmenin en önemli rolü üstlendiine deinilerek, öretmenlerin örenme ortamını kurma, bu ortamı zengin materyal ve yöntem çeitlilii ile destekleme gibi görev ve sorumluluklara sahip olması gerektiinin altı çizilmitir. Özellikle öretmen yetitirme programlarına deinilerek ilköretimde görev alacak öretmen adaylarının çeitli öretim yöntemleri ve teknikleri konusunda etkili yetitirilmesinin önemi üzerinde durulmutur. Dördüncü bölümde; Türkiye de ilköretim düzeyindeki matematik eitiminden ve uygulanan programlardaki eksikliklerden bahsedilmitir. Örencilerin sadece dinleyici olup yapılanları tekrarladıı ve merkezde öretmenin olduu bir örenme ortamını matematik eitimi bakı açısından sakıncaları açıklanarak; örencilerin düünüp inceleyerek öngörüde bulunduu dier bir deyile örencinin merkezde olduu bir örenme ortamının önemi vurgulanmıtır. Ayrıca, öretmenlerin önceden belirledikleri hedef ve davranılara sıkı sıkıya balı kalmamaları gerektiine deinilmitir. lköretimde kavram temelli ve problem çözme merkezli bir yaklaımla, örencilerin kendi örenme hızlarına ve bilisel seviyelerine uygun olan bulu yolu ile örenmelerine olanak salanması gerektii ifade edilmitir. Ayrıca; kümeler konusunun ilköretimin ilk sınıfları için oldukça soyut ve gereksiz bir konu olduuna deinilerek, konuyla ilgili çeitli örneklere yer verilmitir. Geometri konularının dizilii ve içeriine yer verilerek, çocuklarda geometrik düüncenin nasıl gelitii açıklanmıtır. Bu konuyla ilgili, Van Hiele geometrik düünme düzeylerine yer verilmitir. Ayrıca, kavramsal bilgi yerine ilemsel bilgiye aırlık verilmesi, ilem seçimindeki haritalar, ilemlerin çeitli anlamlarına deinilmeyii ve standart olmayan problem durumlarına yer verilmeyii gibi aritmetik ilem öretimindeki yanlılıklara ve bu durumlara yönelik örneklere yer verilmitir. Bölüm sonuna doru, gerçekçi matematik öretimine yer verilerek, matematik problemlerinin günlük hayatla badatırma ve zihinden ilem yapma gibi matematik becerilerine deinilerek, matematik öretiminde bu becerilerin önemi vurgulanmıtır. Kitabın beinci bölümünde, ilk bölümde bahsedilen TIMSS-R çalımasına detaylı bir ekilde yer verilmitir. Bu bölümde TIMSS-R çalıması sonrası elde edilen veriler ııında, Türkiye nin ve katılımcı dier ülkelerin uygulamaları karılatırılmıtır. Türkiye nin düük performansının sebepleri irdelenmitir. Böyle uluslararası bir çalımaya ilk kez katılıyor olmamız, fen derslerinin yetersizlii, evdeki eitim araçlarının azlıı, anne-babanın eitim düzeyi ve bilimsel aratırmalara verilen önemin istenilir seviyede olmaması gibi etkenler ele alınarak olası baarısızlık nedenlerimiz ayrıntılı olarak incelenmitir. Bölüm sonunda, Türkiye de fen öretiminin kalitesi arttırılmak isteniyorsa, kii baına 3
düen milli gelirin daha yüksek olmasının, eitime olan önceliin arttırılması gerektiinin altı çizilmitir. Kitabın altıncı bölümünde; fen ve teknoloji okur-yazarlıı yedi boyutta ele alınmı ve kısaca tanımlamıtır. Fen ve teknoloji okur-yazarı bir bireyin sahip olduu özelliklere deinilerek, çaın gereksinimleri dorultusunda toplumdaki fen okur-yazar birey sayısının artması gerektii vurgulanmıtır. Bunun için etkili fen öretiminin nasıl gerçekleeceine detaylıca yer verilmitir. lköretim 4. ve 5. sınıflarında kazandırılacak bilimsel süreç becerileri incelenerek, örencilere bu becerilerin kazandırılmasında fen öretiminin önemine deinilmitir. Bulu yoluyla örenme, ibirlikli örenme, çoklu zekâ kuramı ve bilgisayar destekli eitim gibi örenci merkezli örenme kuram ve öretim yöntemlerine yer verilerek bu yöntemlerin örencilerin fene karı olumlu tutum gelitirmelerinde ne kadar önemli olduunun altı çizilmitir. Örencilerin bilimsel süreç becerilerini kazanabilmelerinde, derslerin örencilerin aktif olarak katılacaı yöntem ve tekniklerle yürütülmesi gereklilii üzerinde durulmutur. Bu yöntem ve tekniklerin baarılı ekilde uygulanabilmesinde de öretmene düen sorumluluklara özellikle yer verilmitir. Yedinci bölümde; matematik ve fen alanlarının eitim sistemindeki gerekliliinden bahsedilerek fen ve matematik eitiminin ne olduu sorusuna yanıt verilmitir. Buna göre, fen eitimin etkili olması çocuun çevresi ile etkileim kurarak olayları ve bunlar arasındaki ilikiyi düünmesine balıdır. Bu nedenle fen programlarının örenci merkezli, deneye, aratırmaya, incelemeye etkinliklerden oluturulmasına ve fen konularında örenci doasına uygun olmasına vurgu yapılmıtır. Ayrıca çocuklar için fenin onların meraklı oldukları ve onların sıkça soru sorduu zamanda öretilebilecei üzerinde durularak fen eitiminde dikkat edilmesi gerekenler açıklanmıtır. Bu bölümde matematik eitimin çocuklarla sözel iletiim kurmaya baladıımız andan itibaren yapıldıının ve matematik becerilerinin okulöncesi yıllarda kazanılmaya balandıı ifade edilerek matematik eitiminde yapılması gerekenler üzerinde durulmutur. Son olarak, okulöncesi öretim programlarında belirtilen hedeflerin çocukların erken yalardaki fen ve matematik eitimini salayacak ve bu yöndeki becerilerinin geliimine olanak salayacak nitelikte olmasına ve bu konuda öretmenlerin hizmet içi eitimlerle yetitirilmeleri gerektiine dikkat çekilmitir. Kitabın sekizinci bölümünde; TV, video, bilgisayar, tepegöz gibi bilgi teknolojilerinin temel eitim programlarında yer almasındaki amaçlar sıralanarak bilgi teknolojisi sınıflarının etkili kullanılmasının, okul müdürlerinin liderlik, denetim, iletiim, personel yetitirme, planlama, egüdüm, halkla ilikiler, formatör öretmenlerin yetkilendirilmesi, kolaylatırmacılık, etik ve güvenlik rollerinden bahsedilmitir. Ayrıca bilgisayar destekli eitimin etkili bir ekilde verilmesini salayan, teknolojideki gelimeleri izleyen, bu gelimeleri okullardaki öretmen ve örencilere yansıtan formatör öretmen kavramına deinilmitir. Teknoloji sınıflarındaki bilgisayar yetersizlii, öretmenlerin öretim teknolojileri araç-gereçlerinin kullanımı konusunda bilgisizlii ve ilgisizlii, internet eriimindeki sınırlılık, uygun olmayan yazılımlar gibi sorunlar üzerinde durulmu ve bu sorunların çözülerek teknoloji sınıflarının etkili bir ekilde kullanılması için ilgililerin neler yapmaları gerektii açıklanmıtır. Kitabın dokuzuncu bölümünde; açık kaynak yazılımlarının ne anlama geldiinin iyi anlaılabilmesi için önce kaynaın sonra da açık kaynaın anlamları ifade edilerek açık kaynak yazılımlarının nasıl ortaya çıktıı ve süreç içerisindeki geliimine yer verilmitir. Eitimde açık kaynak kodlu yazılımların kullanılmasının okulların bilgi teknolojilerine ayıracakları bütçeyi en aza indirgeyecei, her iletim sisteminde çalıacak ekilde tasarlandıı, okullardaki buluları tevik edecei, yerel dil destekli olduu, ülkedeki yazılım baımsızlıını salayacaı üzerinde durularak bu tür yazılımların kullanılması gerektiine vurgu yapılmıtır. Eitim kurumlarının yazılıma ihtiyaç duyduu alanlardan iletim sistemi, ofis yazılımları, a yazılımları, internet istemci yazılımları, programlama dilleri, güvenlik yazılımları ve yönetim programları üzerinde durulmutur. Bu alanlardaki ihtiyaçların açık kaynak kodlu yazılımlar tarafından nasıl karılanabilecei belirtilmitir. Açık kaynak kodlu yazılımların ülkemizdeki okullarda kullanılmamasındaki en önemli nedenler arasında öretim programı ve bu alanda yetimi insan gücünün az olması gösterilmitir. Son olarak bilgisayar ve yazılımlarının birer eitsel araç olarak deerlendirilmesi gerektiine yer verilmitir. 4
Kitabın onuncu bölümünde; okur-yazarlıın tanımı geleneksel anlamda yapılarak, bireylerin günlük yaam içinde aktif bireyler olmalarını salamaya yönelik bir araç olarak kabul edilen ilevsel okuryazarlıktan bahsedilmitir. Deien koullar ile eitim-öretim ve buna balı olarak uygulamalarda ortaya çıkan ihtiyaçlara göre medya okur-yazarlıı, bilgisayar okur-yazarlıı görsel okur-yazarlık gibi çeitli okur-yazarlıkların ortaya çıktıı ifade edilerek çoklu okur-yazarlık kavramına deinilmitir. Kitle iletiim araçlarının doası, teknii ve etkisi konusunda bilgi sahibi ve eletirel anlayıa sahip olarak tanımlanan medya okur-yazarlıının ilkeleri açıklanmıtır. Bu ilkeler ııında eitimcilerin güncel medya kaynaklarını tanımalarına, sınıfta etkili medya okur-yazarlıı stratejilerini uygulamalarına, sorumlu izleme alıkanlıklarını gelitirmelerine, örencilerin medya mesajlarını erken yata almalarını ve ifade etmelerini salamalarına vurgu yapılmıtır. Ayrıca, öretmenlere çoklu okuryazarlık yönünde ders planları sunulmutur. Bunun yanı sıra çocukların kitle iletiim araçlarından biri olan televizyonda sunulan programların, haberlerin, çizgi filmlerin pasif izleyicisi olmaması ve onların ne izlediklerini anlamalarına yardımcı olacak ve medyada iddete maruz kalmalarını engelleyecek önerilere yer verilmitir. On birinci bölümde; okul temelli davranı yönetim politikası amacının, örencilere istendik davranıları kazandırmak ve örencilerde oluan istenmeyen davranıları düzeltmede kullanılan yöntemler açısından okulun tüm üyeleri arasında söz ve eylem birliinin salanması ve sürdürülmesi eklinde ifade edilmitir. Böylece okulda davranı yönetim standardının gelierek örenci davranılarında iyileme ve gelime salanacaına ve örencilerin okula karı olumsuz tutumlarının deieceine vurgu yapılmıtır. Okul temelli davranı politikası, her okulla ilgili olmalı, okulla ilgili olan herkesi kapsamalı, okul ve sınıfın beklentileri karılamalı, sorun çözme modellerini içermeli, okul gelitirme planının bir parçası olmalı ve olası sorunları önleyici nitelikte olmalıdır. Ayrıca bu bölümde okul temelli davranı politikasının gelitirilme aamaları ve içerii hakkında bilgiler verilmitir. Okul temelli davranı politikasının uygulanması ile örencilerin istenmeyen davranılarının ortaya çıkmadan önleneceine, öretmenlerin mesleki uzmanlık alanlarının artacaına ve ortaya çıkacak sorunlara karı önleyici davranı yönetim stratejilerini gelitireceklerine, istenmeyen davranıların önlendii ve örencilerin derslere yönelmesine katkıda bulunulduu için onların akademik baarılarının artacaına dikkat çekilmitir. Kitabın on ikinci bölümünde; okulların sosyal ve psikolojik geliimi destekleyen bir atmosfer yaratması gereinden bahsedilerek, okullardaki örenme ve öretme ortamını dolayısıyla akademik baarıyı etkileyen psikolojik ve sosyal faktörler üzerinde durulmutur. Bu faktörlerden biri olan sınıf ortamına deinilerek, oluturulan sınıf ortamının, örenci ve öretmenlerin akademik baarı beklentilerine, toplumsal cinsiyet rollerine balı önyargılara, örenci baarısının içsel ya da dısal nedenlere balı olmasına, örenci baarılarının kıyaslanmasına, fiziksel çekicilie benzerlie göre örenmeyi kolaylatırıcı ya da engelleyici nitelikte olmasına dikkat çekilmitir. Ayrıca akran ilikilerine deinilerek ve ailede büyüklerin okulda ise öretmenlerin çocuklara uyguladıı iddet ile aile ortamında yaanan sorunların örencilerin psikolojik salıı ve akademik baarısı üzerine olan etkilerine yer verilmitir. Son olarak, okullarda psikolojik danıma ve rehberlik hizmetlerinin örencilerin ruh salıının korunması amacıyla yaygınlatırılması ve bu hizmetlerin etkili olabilmesi için önleme programlarının hazırlanması gerektiine vurgu yapılmıtır. Kitabın on üçüncü ve son bölümünde ise; ölçme ve deerlendirmenin amaçları örenci örenmeleri, sertifika ve kalite kontrolü eklinde sınıflandırılmıtır. Ayrıca ölçme ve deerlendirme de karılaılan sorunlardan öretmen yeterliklerinin, testlerin güvenilirlik ve geçerli olabilmesinin uygun ölçme tekniinin seçimine balı olduu ifade edilerek uygun ölçme yönteminin seçiminde dikkat edilmesi gerekenler belirtilmitir. Ölçme ve deerlendirme yaklaımlarında zamanla meydana gelen deiimler açıklanarak alternatif-otantik deerlendirme ile geleneksel deerlendirme arasındaki farklara deinilmitir. Otantik ya da alternatif deerlendirme ile örencinin bilgi ve becerisi bir ekilde dorudan ölçülürken, geleneksel deerlendirmede dolaylı ölçme söz konusudur. Çünkü geleneksel deerlendirme ile örencinin ölçülecek bilgi ve becerisinin göstergesi olarak kabul edilen durumlar üzerindeki performansı ölçülür. Son olarak alternatif ölçme yöntemlerinden örenci geliim dosyaları, öz ve akran deerlendirme ve kavram haritaları hakkında bilgilere yer verilmitir. 5
Kitap genel olarak deerlendirildiinde, kitabın birinci bölümündeki TIMSS çalımasına biraz daha detaylı olarak beinci bölümde de deinilmesi kitabın hacmini gereksiz yere artırmıtır. Bu yüzden iki bölümün tek bir bölüm altında toplanmasının daha iyi olacaı düünülmektedir. Bunun yanı sıra dokuzuncu bölümde bahsedilen açık kaynak yazılımları hakkında çok fazla detaya inilmesi de konunun ilgi çekiciliini azaltmıtır. Ayrıca, bazı bölümlerin sonunda kaynaklar, bazılarında ise kaynakça yazması, bir bölümün kaynaklarının dip not eklinde verilmesi ve bazı bölümlerin kaynaklar kısmındaki puntolarının farklılıı genel bütünlüü bozmaktadır. Bununla birlikte, bazı yazı metinlerinin içinde bu makalede unlar bahsedilmitir gibi ifadeler (Örnein; Bölüm 4 s. 60), bazı alıntıların düzeltilmeden kitaba yerletirildii düüncesini dourabilir. Ancak, kitabın çou bölümünde sonuç, öneri ve tartımalara yer verildii özellikle dikkat çekmektedir. Bu durum, kitabı eline yeni alan bir okur için her bölümün daha iyi anlaılmasında bir yol göstericidir. Kitaptaki tüm konuların güncel konular balamında hazırlanması kitabı daha ilgi çekici hale getirmektedir. Ayrıca, konuların daha iyi anlaılması için ilgili örneklendirmelere yer verilmesi ve istatistiksel verilerden yararlanılması çok olumludur. Sonuç olarak; fen ve matematik öretiminde güncel konular balamında hazırlanan bu kitabın, özellikle öretmen yetitirilen programlarda yer alan ilgili lisans ve lisans üstü seviyedeki birçok ders için önemli bir yardımcı kaynak olarak kullanılabileceine inanılmaktadır. Kaynak Altun, A. ve Olkun, S. [Editörler] (2005). Güncel Gelimeler Iıında lköretim: Matematik-Fen- Teknoloji-Yönetim. Anı Yayıncılık: Ankara. 6