Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 225



Benzer belgeler
Ki- kare Bağımsızlık Testi

BÜYÜME VE İHRACAT ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

SESSION 6E: Kalkınma I 871

TÜRKİYE DE KAYITDIŞI EKONOMİ VE BÜYÜME İLİŞKİSİ

ISF404 SERMAYE PİYASALAR VE MENKUL KIYMETLER YÖNETİMİ

ISF404 SERMAYE PİYASALARI VE MENKUL KIYMETYÖNETİMİ

Ekonomik Büyüme ve Finansal Gelişme İlişkisi: Türkiye Örneği The Relationship between Financial Development and Economic Growth: The Case of Turkey

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME. aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir? n exp 1.

KIRILGAN BEŞLİ ÜLKELERİNİN HİSSE SENEDİ PİYASALARI ARASINDAKİ EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ 1

AKIŞKAN BORUSU ve VANTİLATÖR DENEYİ

İstanbul Göztepe Bölgesinin Makine Öğrenmesi Yöntemi ile Rüzgâr Hızının Tahmin Edilmesi

BİLGİNİN EĞİTİM TEKNOLOJİLERİNDEN YARARLANARAK EĞİTİMDE PAYLAŞIMI

İKİ ÖLÇÜTLÜ PARALEL MAKİNELİ ÇİZELGELEME PROBLEMİ: MAKSİMUM TAMAMLANMA ZAMANI VE MAKSİMUM ERKEN BİTİRME

SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL

ISF404 SERMAYE PİYASALAR VE MENKUL KIYMETLER YÖNETİMİ

DENEYĐN AMACI: Bu deneyin amacı MOS elemanların temel özelliklerini, n ve p kanallı elemanların temel uygulamalarını öğretmektir.

POLİNOMLARDA İNDİRGENEBİLİRLİK. Derleyen Osman EKİZ Eskişehir Fatih Fen Lisesi 1. GİRİŞ

Kırgızistan da İthalatın Belirleyicilerinin Modellenmesi

Diziler ve Seriler ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Prof.Dr. Vakıf CAFEROV

NİĞDE İLİ RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ WIND ENERGY POTENTIAL OF NIGDE PROVINCE

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

İNTERNET SERVİS SAĞLAYICILIĞI HİZMETİ SUNAN İŞLETMECİLERE İLİŞKİN HİZMET KALİTESİ TEBLİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

5 İKİNCİ MERTEBEDEN LİNEER DİF. DENKLEMLERİN SERİ ÇÖZÜMLERİ

ANALİTİK HİYERARŞİ SÜRECİ İLE KREDİ DERECELENDİRME ANALİZİ ÜZERİNE BİR MODEL ÖNERİSİ

BİST ile yükselen piyasalara ait endeksler arasındaki eş bütünleşme ve nedenselliğin test edilmesi; yatırımcılar açısından çeşitlendirme fırsatları

TĐCARĐ MATEMATĐK Bileşik Faiz

LİNEER OLMAYAN DENKLEMLERİN SAYISAL ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ-2

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s

Doç. Dr. M. Mete DOĞANAY Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

ALTERNATİF SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

ALTERNATİF SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

İÇİNDEKİLER. Ön Söz Polinomlar II. ve III. Dereceden Denklemler Parabol II. Dereceden Eşitsizlikler...

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 4. Hafta. Dr. Mevlüt CAMGÖZ

Yatırım Projelerinde Kaynak Dağıtımı Analizi. Analysis of Resource Distribution in Investment Projects

MADENCİLİK YATIRIM PROJELERİNİN SOSYAL KARLILIK ANALİZİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ

DOĞRUSAL PROGRAMLAMA İLE PORTFÖY OPTİMİZASYONU VE İMKB VERİLERİNE UYGULANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

TAHMİNLEYİCİLERİN ÖZELLİKLERİ Sapmasızlık 3.2. Tutarlılık 3.3. Etkinlik minimum varyans 3.4. Aralık tahmini (güven aralığı)

TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR

MEKANİK TESİSATTA EKONOMİK ANALİZ

Gayrimenkul Değerleme Esasları Dönem Deneme Sınavı I

4/16/2013. Ders 9: Kitle Ortalaması ve Varyansı için Tahmin

Türkiye de Turizm ve İhracat Gelirlerinin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisinin Testi: Eşbütünleşme ve Nedensellik Analizi

KALİTE VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME İÇİN MÜŞTERİ GERİ BİLDİRİMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İHRACATA DAYALI-BÜYÜME HİPOTEZİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ VERİLERİ İLE ANALİZİ, Muammer ŞİMŞEK (*)

ARAŞTIRMA MAKALESİ /RESEARCH ARTICLE

AÇIK ĐŞLETME BASAMAKLARI TENÖR KONTROLÜNDE JEOĐSTATĐSTĐKSEL TAHMĐN MODELĐ SEÇĐMĐ

FİBER BRAGG IZGARA TABANLI OPTİK SENSÖRÜN ANALİZİ

NOT: BU DERS NOTLARI TEMEL EKONOMETRİ-GUJARATİ KİTABINDAN DERLENMİŞTİR. HAFTA 1 İST 418 EKONOMETRİ

İşlenmemiş veri: Sayılabilen yada ölçülebilen niceliklerin gözlemler sonucu elde edildiği hali ile derlendiği bilgiler.

YAPISAL ELEMANLARIN TİTREŞİM FREKANSLARININ ANALİZİ İÇİN ÜÇ BOYUTLU TIMOSHENKO KİRİŞ ELEMANI

TÜRKİYE DE BİREYSEL BANKA KREDİLERİ VE ENFLASYON İLİŞKİSİ THE RELATIONSHIP BETWEEN INDIVIDUAL BANK CREDITS AND INFLATION IN TURKEY

İSTATİSTİKSEL TAHMİNLEME VE HİPOTEZ TESTİ

AFYONKARAHİSAR İLİ YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ. Ziya DEMİRKOL 1 Mehmet ÇUNKAŞ 2

ÜSTEL VE Kİ-KARE DAĞILIMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN SİMULASYON İLE ÜRETİLEN RANDOM SAYILARLA GÖSTERİLMESİ

TUTGA ve C Dereceli Nokta Koordinatlarının Gri Sistem ile Tahmin Edilmesi

MENKUL KIYMET DEĞERLEMESİ

Standart Formun Yapısı. Kanonik Form. DP nin Formları SİMPLEX YÖNTEMİ DP nin Düzenleniş Şekilleri. 1) Optimizasyonun anlamını değiştirme

DÖVĠZ KURU DALGALANMALARININ TARIMSAL DIġ TĠCARETE ETKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ. Doç. Dr. ErĢan SEVER Aksaray Üniviversitesi ĠĠBF Ġktisat Bölümü

7. Ders. Bazı Kesikli Olasılık Dağılımları

ISL 418 Finansal Vakalar Analizi

ŞEKER PANCARI KÜSPESİ KARBOKSİMETİL SELÜLOZUNUN GÖRÜNÜR VİSKOZİTESİNE SICAKLIK VE KONSANTRASYONUN ETKİSİ

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

KİMYASAL DENGE (GİBBS SERBEST ENERJİSİ MİNİMİZASYONU) MODELLEMESİ

Tek Bir Sistem için Çıktı Analizi

Tümevarım_toplam_Çarpım_Dizi_Seri. n c = nc i= 1 n ca i. k 1. i= r n. Σ sembolü ile bilinmesi gerekli bazı formüller : 1) k =

Hipotez Testleri. Parametrik Testler

(3) Eğer f karmaşık değerli bir fonksiyon ise gerçel kısmı Ref Lebesgue. Ref f. (4) Genel karmaşık değerli bir fonksiyon için. (6.

ANA NİRENGİ AĞLARINDA NİRENGİ SAYISINA GÖRE GPS ÖLÇÜ SÜRELERİNİN KURAMSAL OLARAK BULUNMASI

Bileşik faiz hesaplamalarında kullanılan semboller basit faizdeki ile aynıdır. Temel formüller ise şöyledir:

REGRESYON DENKLEMİNİN HESAPLANMASI Basit Doğrusal Regresyon Basit doğrusal regresyon modeli: .. + n gözlem için matris gösterimi,. olarak verilir.

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ INTERACTION OF FINANCE SECTOR AND REAL SECTOR IN TURKISH ECONOMY

Regresyon ve Korelasyon Analizi. Regresyon Analizi

BASAMAK ATLAYARAK VEYA FARKLI ZIPLAYARAK İLERLEME DURUMLARININ SAYISI

18.06 Professor Strang FİNAL 16 Mayıs 2005

DİKDÖRTGEN SPİRAL ANTENLER ÜZERİNE BİR İNCELEME

PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE KONTROL SÜREKLİLİĞİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

Robot Navigasyonunda Potansiyel Alan Metodlarının Karşılaştırılması ve Đç Ortamlarda Uygulanması

Yukarıdaki sonucu onaylarım. Prof. Dr. Ülkü MEHMETOĞLU. Enstitü Müdürü

EME 3117 SİSTEM SIMÜLASYONU. Girdi Analizi Prosedürü. Dağılıma Uyum Testleri. Dağılıma Uyumun Kontrol Edilmesi. Girdi Analizi-II Ders 9

OKUL ÖNCESİ DÖNEM İŞİTME ENGELLİLERDE MÜZİK EĞİTİMİ İLE ÇOCUKLARIN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE TERAPÖTİK BİR ÇALIŞMA

Gelişmekte Olan Piyasa Ekonomileri Döngüsellik Karşıtı Para Politikası Uygulayabilir Mi? Türkiye Deneyimi

Değişkenler: Bir problemin modeli kurulduktan sonra değeri hesaplanacak olan bilinmeyen simgelerdir.

İleri Diferansiyel Denklemler

ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜ ETKİLEYEN MAKROEKONOMİK FAKTÖRLER: TÜRK İMALAT SANAYİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık

SEROLOJİK ÖRNEKLEME EL KİTABI. AVIAGEN ANADOLU AŞ KANATLI TEŞHİS ve ANALİZ LABORATUVARI SEROLOJİ ÖRNEKLEME EL KİTABI

Öğrenci Numarası İmzası: Not Adı ve Soyadı

GENEL YÜK VEKTÖRLERİ İLE ÇOK MODLU İTME ANALİZİ (GENEL İTME ANALİZİ)

ARAŞTIRMA MAKALESİ /RESEARCH ARTICLE

3. Bölüm Paranın Zaman Değeri. Prof. Dr. Ramazan AktaĢ

KAMU HARCAMALARININ TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELERLE İLİŞKİSİ VE NEDENSELLİĞİ ( Türkiye Örneği)

TEMEL KAVRAMLAR GİRİŞ

ORTALAMA EŞĐTSĐZLĐKLERĐNE GĐRĐŞ

Bankacılık Sektörü Hisse Senedi Endeksi İle Enflasyon Arasındaki İlişki: Yedi Ülke Örneği

Obje Tabanlı Sınıflandırma Yöntemi ile Tokat İli Uydu Görüntüleri Üzerinde Yapısal Gelişimin İzlenmesi

YAPIM YÖNETİMİ - EKONOMİSİ 04

TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR

Transkript:

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 225 İKTİSADİ BÜYÜMEDE FİNANSAL GELİŞMENİN ETKİSİ: D-8 ÜLKELERİNDE NEDENSELLİK İLİŞKİSİ Murat NİŞANCI (*) İlyas KARABIYIK (**) Meti UÇAR (***) Özet: Fiasal gelişme ve iktisadi büyüme arasıda yakı bir ilişkii varlığı bilimektedir. Bu ilişki baze talep yölü, baze arz yölü olmak üzere kedii gösterir. Bu çalışmada D-8 ülkeleri (Bagladeş, Edoezya, İra, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakista ve Türkiye) verileri kullaılarak iktisadi büyüme ile fiasal gelişme arasıdaki edesellik ilişkisi pael veri seti kullaılarak irdelemeye çalışılmıştır. Veri seti 1960-2009 yıllarıı kapsamaktadır. Aaliz edile ülkeleri bir kısmıda, İktisadi büyüme ve fiasal gelişme arasıda kısa ve uzu döem edesellik ilişkisii varlığı tespit edilmiştir. Kullaıla fiasal değişkelerde büyüme üzeride e etkili olaı özel sektör kredileri olduğu soucua ulaşılmıştır. Aahtar Kelimeler: Fiasal Gelişme, İktisadi Büyüme, Nedesellik, D-8 Ülkeleri Abstract: There is a well-kow relatioship betwee fiacial developmet ad ecoomic growth. Sometimes, this relatioship shows itself i supply or demad side. I this study, the causality betwee fiacial developmet ad ecoomic growth was tried to be checked with the data of D-8 coutries (Bagladesh, Egypt, Idoesia, Ira, Malaysia, Nigeria, Pakista ad Turkey). The data is over the period of 1960-2009. I the some of the coutries aalyzed a causality betwee fiacial developmet ad ecoomic growth has bee determied i short ad log ru. The empirical fidigs show that the private sector credit is the most effective fiacial variable o ecoomic growth. Key Words: Fiacial Developmet, Ecoomic Growth, Causality, D-8 Coutries, Jel Codes: C32, F43, G10, I. Giriş İktisadi ilişkiler, biri parasal (mali veya fiasal) diğeri reel olmak üzere iki temel düzlem üzeride cereya etmektedir. Eğer bular birbiriyle eşgüdümlü olmazsa iktisadi degesizlikler ve dolayısıla krizler ortaya çıkmaktadır. Reel ekoomik büyüme fiasal gelişmeye yol açabilir. Çükü arta reel iktisadi işlemleri karşılayacak mali araçları ve kurumları geişlemesi eticesii verir. Buu soucu olarak da fiasal yapıda gelişme meydaa gelir. Diğer yada mali kurumları gelişme ve yaygılaşması tasarrufları artması, kredileri yaygılaşması ve sermayei yeide dağıtımı yoluyla ekoomik büyümeyi besleyebilir. Mali ve reel sektörler birbirlerii gelişimie katkı yaparak eşzamalı olarak geişleyebilirler. Bu durum, (*) Doç.Dr. Erzica Üiversitesi İİBF İktisat Bölümü (**) Yrd.Doç.Dr. Erzica Üiversitesi İİBF İktisat Bölümü (***) Yrd.Doç.Dr. Erzica Üiversitesi İİBF İktisat Bölümü

226 Murat NİŞANCI, İlyas KARABIYIK, Meti UÇAR değişkeler arasıdaki iki yölü edeselliğe işaret etmektedir. Fiasal gelişmei iktisadi büyümeyi hızladırması arz yalı (supply-leadig); ekoomik büyümei mali gelişmeyi artırması ise talep yölü (demadfollowig) hipotez olarak adladırılmaktadır (Al-Awad ad Harb 2005; Chaga ad Caudill 2005). İktisadi kalkıma sürecide fiasal sektörü meydaa getireceği olumlu etkii teorik temelleri Schumpeter (1912), McKio (1973) ve Shaw ı (1973) çalışmalarıa dayamaktadır. Bu temel kabulde hareketle kou, zama serisi ve pael verilerle faklı ülke örekleri esas alıarak uygulamalı çalışmalarla aaliz edilmiştir. Hükümetleri faiz oralarıı belirleme ve kredileri verimli olmaya alalara yöledirme gibi fiasal sektörü kotrol altıda tutmasıı fiasal gelişmeyi egelleyeceği ileri sürülmektedir. Diğer yada içsel büyüme yaklaşımıda, fiasal yapıı tekolojik gelişmeler ve sermaye birikimii teşvik ederek uzu döem iktisadi kalkımayı öemli ölçüde etkilediği varsayılmaktadır (Abu-Bader ad Abu-Qar, 2008). Kouya bu şekilde yaklaşıldığı gibi, farklı bir bakış açısıa göre, fiasal gelişmei, yüksek bir büyüme hızıı yakalamak içi gerekli bir şart olması ve büyüme ile aralarıda pozitif bir ilişki beklemesie rağme, özellikle yüksek eflasyo yaşaya ekoomilerde (Lati Amerika ülkeleri gibi) iktisadi büyümeyi olumsuz etkileyebileceği de ileri sürülmektedir (Iyare ad Moore, 2009; Soukhakia, 2007). Fiasal gelişme ve iktisadi büyüme arasıda yakı bir ilişkii olduğu kabul edilmektedir. Fiasal gelişme ve büyüme arasıdaki edesellik ilişkisii varlığıı destekleye çok sayıda çalışma yapılmış olmakla beraber bu ilişkii yöü farklı olmaktadır. Fiasal gelişme ve ekoomik büyüme arasıdaki ilişkii ortaya koduğu çalışmalarda, yatay kesit verileri ya da zama serisi verileri kullaılmakta veya pael veri seti ile yapılmaktadır. Hem tekil ülke hem de ülke grupları olsu, gelişmiş ve gelişmekte ola ülkeler içi yapıla çalışmalar öemli bir literatür zegiliği meydaa getirmiştir. Acak yapıla literatür taramasıda hareketle, kou ile ilgili D-8 ülkelerii kapsaya bir çalışmaya rastlaılmamıştır. Dolayısıyla D-8 ülkeleride fiasal gelişme ve iktisadi büyüme arasıdaki edesellik ilişkisii ortaya çıkarılması amaçlamıştır. Kapsam itibariyle alaıda ilk aalizlerde biri ola bu çalışmada D-8 ülkeleri (Bagladeş, Mısır, Edoezya, İra, Malezya, Nijerya, Pakista ve Türkiye) verileri kullaılacaktır. II. Literatür Fiasal gelişme ve iktisadi büyüme arasıda bir ilişkii varlığı hem teorik hem de uygulama yöüde test edilmiştir. Fiasal gelişme mali hizmetleri etkiliği, miktarı ve kalitesideki itelik artışlarıı sağladığı bir süreç olarak taımlamaktadır. Bu süreç çok sayıda kurum ve faaliyeti

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 227 karşılıklı etkileşimi sayeside vücut bula bir mekaizmaya işaret etmektedir (Abu-Bader ad Abu-Qar, 2008). Fiasal büyüme ve iktisadi kalkıma arasıdaki karşılıklı edesellik ilişkisi Patric (1966) tarafıda kavramsallaştırıla arz yöledirici ve talep uyarıcı hipotezleri uygulamada test edilmiştir. Testlerde kullaıla veriler ya tekil ülke zama serisi ya da pael veri sertide oluşmaktadır. Bu souçlarda bazıları arz yöledirici hipotezi desteklerke, diğer bazıları da talep uyarıcı hipotezi desteklemektedir. Masur, vd (2009), Yag ve Yi (2008) Jalil vd (2010), Dawso (2008), Leitão (2010), Kıra vd (2009), Atoios, (2010) yaptıkları çalışmalarda arz yöledirici hipotezi kabul ede souçlar elde etmişlerdir. Liag ve Teg (2006), Shahoushi vd (2008) talep yöledirici hipotezi desteklerke, Chag (2002) ikisi arasıda bir ilişkii olmadığı soucua ulaşmaktadır. Bulgular arasıdaki bu zıtlık; hipotezler arasıda hagisii daha baskı olduğu oktasıda kesi bir kaaati oluşmadığıa işaret etmektedir. III. Veriler, Model ve Metodoloji Çalışmaı evrei D-8 ülkelerie ait verileri kapsamaktadır. 1960-2009 arasıı kapsaya yıllık veriler Düya Bakası ve Uluslararası Para Fou iteret siteleride yararlaılarak elde edilmiştir. 1960-2009 yıllarıı kapsaya zama boyutu, bazı ülkelerde bir kısım verileri olmayışıda ötürü daha kısa bir zama dilimii kapsamaktadır. Kullaıla veri uzulukları Tablo 2 de belirtilmiştir. Yapıla çalışmaları souçlarıa göre yatay kesit yaklaşımıı, değişkeler arasıda diamik etkileşimi yakalamada yetersiz olduğuda, gecikmeli ilişkileri test edilmeside bazı yetersizlikleri olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca aalize kou ola ülkeler arasıda parametreleri sabit olduğu zımi varsayımı da yapılmaktadır ki, bu varsayım, özellikle farklı kalkıma stratejilerie, kurumlara ve yapılara sahip gelişmekte ola ülkeler içi fazla realistik değildir. Bu edele zama serileri aalizi değişkeler arasıdaki zamaa bağlı etkileşimi test edilmeside daha uygudur (Masih vd. 2009). Fiasal gelişme ve iktisadi büyüme ilişkisii irdelemeside iki değişke kategorisi yer almaktadır. Buları biri fias sistemie diğeri ekoomik yapıya ilişkidir. Fiasal gelişme göstergeleri olarak baka, merkez bakası ve diğer fiasal kurumlardaki mevduatı milli gelire oraı ve bakalar tarafıda özel sektöre verile kredi miktarları gibi parasal göstergeler dikkate alımaktadır. Özellikle, isbete sermaye kıtlığı çeke, gelişmekte ola ülkelerde, şirketleri fiasmaıda bakacılığı öemli bir yerii olması dikkate alıdığıda, kredi ve mevduat oraları öemli bir fiasal gelişme göstergesi olarak düşüülebilir. Acak kalkımaı fiasmaıda para arzıı aşırı artırılması eflasyo yoluyla istikrarı bozacağıda, likidite oraı ile iktisadi büyüme egatif ilişkili olabilmektedir. Diğer yada iktisadi gelişmeleri yasıta kotrol değişkeleri; dışa açıklık oraı, eflasyo, faiz

228 Murat NİŞANCI, İlyas KARABIYIK, Meti UÇAR oraı, kamu harcamalarıı payı, sabit sermaye yatırımları olarak dikkate alımakta ve bu değişkeler birlikte modelleerek aaliz edilmektedir (Goaied ad Sassi, 2010). Fiasal gelişme ve iktisadi gelişme arasıdaki ilişkii test edilmeside kullaıla model, Y = a + be + cf + u olarak belirlemiştir. Burada Y fert başıa milli gelir, E iktisadi değişkeler, F ise fiasal değişkelerdir. Burada fert başıa milli gelir değişkei iktisadi büyümeyi temsile kullaılmıştır. Modelde değişkeleri doğal logaritmaları kullaılarak tahmi edilmişlerdir. İktisadi değişkeler; ekoomileri dış açıklık göstergesi olarak dış ticareti gayri safi yurt içi hâsılaya (GSYİH) oraı (XM); gayri safi sabit sermaye birikimii GSYİH daki payı (CP); eflasyo yerie gayri safi milli hasıla deflatörü artış oraı (DEF); fiasal gösterge olarak bakacılık sektörü tarafıda sağlaa toplam kredileri GSYİH daki payı (FD1); özel sektöre verile kredi miktarıı milli gelire oraı (FD2); bakacılık sektörü likit varlıklarıı milli gelire oraı QL (quasi-liquid liabilities) modele dahil edilmiştir. IV. Tahmi ve Test Souçları Zama serilerie dayalı tahmilerde, serileri durağa olup olmaması öemlidir. Yai kullaıla değişkeleri birim kök taşıyıp taşımadığı ve değişkeler arasıda eş bütüleşme ilişkisii var olup olmadığıı belirlemesi gerekmektedir. Eğer seriler birim kök taşımıyorsa, serilerdeki değişimi geçici olduğua ve böylece kısa döem ilişkisii varlığıa karar verilir. Seriler birim kök taşıdığıda serilerde meydaa gele şoklar sürekli olacak, yai uzu döem etkisie sahip olacaktır. Tahmiler EViews programı yardımı ile yapılmıştır. Tahmileri ilk aşamasıda, kullaıla serileri durağalık sıaması Im, Pesara ve Shi (IPS) Testi ve Geişletilmiş Dickey Fuller (GDF) Testi ile yapılmıştır. Pael verilerii birim kök testi paket program yardımıyla yapıldığıda, kou ile ilgili tartışmalar ve deklemler burada gösterilmemiş ve sadece test souçlarıa yer verilmiştir.

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 229 Tablo 1: Pael Birim Kök Test Souçları Im, Pesara ve Shi (IPS) Geişletilmiş Dickey Fuller (GDF) Değişkeler Düzey 1. Fark Düzey 1. Fark Y + -0,025 9,784 13,756 (0,616) 114,07 (0,000)* (0,489) (0,000)* XM -1,437-17,791 23,168 (0,109) 241,10 (0,000)* (0,075) (0,000)* CP -1,261-14,063 22,784 (0,121) 174.10 (0,000)* (0,104) (0,000)* DEF -1,722-7,222 27,344 (0,037) 83,53 (0,000)* (0,042) (0,000)* FD1 0,013-9,752 18,043 (0,321) 122,08 (0,000)* (0,348) (0,000)* QL 0,536-13,664 18,296 (0,306) 166,85 (0,000)* (0,704) (0,000)* FD2-1,172-13,54 32,11(0,097) 160,11(0,000)* (0,121) (0,000)* Paratez içideki değerler P ihtimal değerleridir. * %1 de öemlidir. + Y; fert başıa milli gelir, XM; dış ticareti milli gelire oraı, CP; gayri safi sabit sermaye birikimii milli gelire oraı, DEF; ülkeleri gayri safi milli hasıla deflatörü, FD1; bakacılık sektörü tarafıda sağlaa toplam kredileri GSYİH daki payı, (FD2); özel sektöre verile kredi miktarıı milli gelire oraı, QL, bakacılık sektörü likit varlıklarıı milli gelire oraıı temsil etmektedir. Pael verilerii sabit ve tredli olarak birim kök sıaması yapılmış ve souçlar Tablo:1 de verilmiştir. Model tahmiide kullaıla değişkelere ilişki birim kök test souçlarıa göre serileri düzey değerleride durağa olmadığı alaşılmaktadır. Fakat birici farklarda durağa oldukları görülmektedir. Yai seriler I(1) dir. Başka bir alatımla pael serileri birici derecede bütüleşiktir. Burada hareketle değişkeler arasıda uzu döem ilişkisi var olduğu söyleebilir. Model tahmiide kullaıla seriler arasıda birim kökü varlığı, bu seriler arasıda edesellik testlerii yapılabileceğie işaret edebilir. Eğer serilerde durağalık sağlamak içi serileri d kez farkı alıarak durağalık sağlaıyor ise serileri d derecede bütüleşik olduğu söyleebilir. Kullaıla değişkeler I(1) olduğuda e azıda bir eşbütüleşme vektörüü varlığıı irdelemesi gerekir. Aksi durumda sahte regresyo problemi ile karşılaşılabilir. Değişkeler arasıda eşbütüleşmei varlığı, Atidehou vd (2005) de gösterile, Egle-Grager metodu ile test edilmiştir. Fias ve büyüme değişkeleri arasıda Grager edesellik ilişkisi aşağıdaki deklem sistemleri ile ifade edilebilir. Yt = α αiyt i + βixt i + i= 1 i= 1 0 + ut (1)

230 Murat NİŞANCI, İlyas KARABIYIK, Meti UÇAR Xt = δ δiyt i + ηixt i + i= 1 i= 1 0 + Burada X fias değişkelerii Y ise ekoomik değişkei temsil etmektedir. α, β, δ ve η tahmi edilecek parametrelerdir. Bu parametreleri alamlılık düzeyleri edesellik ilişkisii varlığıı belirler. Her iki deklemde değişke katsayıları istatistikî olarak alamlı ise iki değişke arasıda karşılıklı edeselliği varlığıa; parametreler alamsız ise ilişkii olmadığıa karar verilir. Birici deklemde β lar alamlı, ikici deklemde δ ler alamsız ise X de Y ye doğru tek yölü; tersie birici deklemde β lar alamsız, ikici deklemde δ ler alamlı ise Y de X e doğru tek yölü bir edesellik olduğu söyleir (Gujarati,1999:621). Kullaıla değişkeleri hem durağa olmaması hem de eşbütüleşik olması durumuda, yukarıda verile deklemler uygu olmayabilir. Bu yalış belirlemeyi düzeltmek içi Hata Düzeltme Modeli kullaılabilir. X ve Y değişkeleri arasıda edeselliği test etmeye imkâ taıya Hata Düzeltme Modeli şu şekilde yazılabilir: ΔYt = ΔXt = vt λ iδyt i + μiδxt i + π 1ut 1 + i= 1 i= 1 ε iδyt i + ϕiδxt i + π 2vt 1 + i= 1 i= 1 Burada ΔY ve ΔX, Y ve X değişkelerii farklarıı gösterir. u t-1 ve v t-1 (1) ve (2) olu deklemleri tahmiide elde edile hata terimlerii gecikmeli değerleridir. Hata Düzeltme Modelie dayalı olarak edesellik ilişkisi (H 1,0 : μ 1 = =μ =0 ve H 2,0 : ε 1 = =ε =0) sıfır hipotezleri F testi yardımıyla belirleebilir. Eğer H 1,0 reddedilirse X de Y ye doğru; H 2,0 reddedilirse Y de X e doğru bir edeselliği olduğua karar verilir. Tablo 2: Egle-Grager Eşbütüleşme Testi FD1 g FD2 g QL g Bagladeş -4,155*** 34 0-3,658*** 34 0-3,867*** 35 0 Mısır -4,032*** 47 1-3,699*** 47 1-3,317*** 48 1 Edoezya -3,232*** 39 0-5,117*** 38 0-2,858*** 40 0 İra -2,948*** 40 0-2,965*** 40 0-2,770*** 42 0 Malezya -2,477*** 47 0-2,356** 47 0-2,887*** 47 0 Nijerya -3,067*** 36 5-2,969*** 48 0-2,883*** 49 0 Pakista -2,483** 40 0-1,998** 40 0-1,521 42 0 Türkiye -3,834*** 48 0-3,775*** 48 0-1,836* 49 0 ***, ** ve * sırasıyla, %1, %5 ve %10 öem düzeyide alamlıdır. veri seti uzuluğuu, g gecikme uzuluğudur. Değişkeleri taımları Tablo 1 deki gibidir. Egle-Grager metodua göre iktisadi gelişme ve fiasal değişmeler arasıda eşbütüleşmei varlığı test edilmiş ve souçlar Tablo 2 de gösterilmiştir. Bu souçlara göre fiasal değişkeleri D-8 ülkelerii e e (2) 1t 2t (3) (4)

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 231 çoğuda fert başıa düşe gelirle %1 öem düzeyide eşbütüleşik olduğu görülmektedir. Sadece Pakista içi iki fiasal değişke %5de alamlı olduğu alaşılmaktadır. İlgili ülkelerde fiasal değişkeler ile iktisadi değişke (kişi başıa milli gelir) arasıda uzu döem ilişkisii olduğu söyleebilir. Tablo 3: Grager Nedesellik Testi Y Fd1 Fd1 Y Y Fd2 Fd2 Y Y QL ql Y Bagladeş 8,28*** 0,04 0,04 2,99** 2,54* 0,23 Mısır 0,49 1,39 5,01*** 2,84** 0,98 2,05 Edoezya 0,63 0,40 15,38*** 0,04 0,43 0,11 İra 1,91 0,51 2,65* 0,35 2,74* 0,33 Malezya 0,73 1,33 1,05 0,13 0,42 0,82 Nijerya 1,97 0,02 4,70*** 0,07 5,67*** 0,20 Pakista 0,93 1,89 1,17 2,78** 1,47 0,12 Türkiye 1,05 0,98 1,36 6,02*** 0,62 3,86** ***, ** ve *, sırasıyla, %1, %5 ve %10 öem düzeyide istatistikî olarak alamlıdır. sembolü, edesellik ilişkisi yoktur alamıdadır. Yukarıda verile deklem (1) ve (2) ye göre düzey değerler kullaılarak değişkeler arasıdaki edesellik ilişkisi irdelemiş ve souçlar Tablo 3 de verilmiştir. Değişkeleri düzey değerleri kullaılarak uzu döem edesellik ilişkisii farklı fiasal araçlara göre değişiklik gösterdiği söyleebilir. Bakacılık sektörü tarafıda sağlaa krediler (FD1) sadece Bagladeş te tek yölü bir ilişki sergilerke, diğer ülkelerde bir edesel ilişki sağlamadığı görülmektedir. Diğer yada özel sektöre sağlaa kredi oraıı, Malezya haricide, tüm ülkelerde e azıda bir yölü olarak edesellik ilişkisi gösterdiği alaşılmaktadır. Özellikle Mısır da iki yölü bir ilişki söz kousudur. Edoezya, İra ve Nijerya da iktisadi büyüme fiasal gelişmeye ede olurke, Bagladeş, Pakista ve Türkiye de fiasal gelişme iktisadi büyümeye ede olmaktadır. Birici durumda talep yalı hipotezi, ikici durumda ise arz yalı hipotezi geçerli olduğu ileri sürülebilir. Ayrıca baka likit varlıkları oraı sadece Türkiye de milli gelir artış oraıa ede olurke, Bagladeş, İra ve Nijerya da milli gelir artışı baka likit varlık oralarıda bir artışa yol açmaktadır. Hata Düzeltme Modelie dayalı olarak yapıla edesellik testleride Mısır ve Pakista da milli gelir artışı FD1 i edei ike, Bagladeş te FD1 milli geliri edeidir. Hem uzu döem hem de kısa döem edesellik ilişkisi, diğer iki fiasal araca (FD1 ve QL) azara, milli gelir ile FD2 arasıda ortaya çıkmaktadır. Bagladeş ve Malezya da milli gelir FD2 i;

232 Murat NİŞANCI, İlyas KARABIYIK, Meti UÇAR Mısır, Edoezya, Pakista ve Türkiye de FD2 milli geliri edei olduğu alaşılmaktadır. QL ve milli gelir Bagladeş de çift yölü bir ilişki sergilerke, Mısır ve Edoezya da QL milli geliri edeidir (Tablo:4). Geel olarak bakıldığıda, D-8 ülkeleride, hem kısa hem de uzu döemde, bakacılık sektörüü sağladığı krediler (FD1) ile milli gelir arasıda edesellik ilişkisii olduğu söyleemez. Diğer yada özel sektör kredilerii (FD2) birçok ülkede iktisadi değişkele edesellik ilişkisi içeriside olduğu söyleebilir. Hata düzeltme terimi katsayısıı, heme heme tüm ülkelerde, istatistikî olarak alamlı ve egatif işaretli olmasıı, bu değişkelerde kısa döemde gözlee degesizlikleri düzelterek, uzu döem degesie yaklaştırdığı şeklide yorumlaabilir. V.Souç D-8 ülkeleride iktisadi büyüme (fert başıa düşe milli gelir) ile fiasal sektör gelişmesi (bakacılık sektörüü sağladığı toplam kredi miktarı, özel sektöre verile kredi miktarı ve baka likit varlıklarıı milli gelire oraı) arasıda kısa ve uzu döem edesellik ilişkisii icelediği bu çalışmada, kullaıla değişkeler arasıda uzu döem ilişkisii varlığı test edilmiş ve Egle-Grager yaklaşımıa göre eşbütüleşme varlığı soucua ulaşılmıştır. Daha sora edesellik ilişkisi araştırılmıştır. Bazı ülkelerde iktisadi büyüme ve fiasal değişkeler arasıda edesellik ilişkisii varlığı tespit edilmiştir. Kullaıla fiasal değişkelerde büyüme üzeride e etkili olaı özel sektör kredileridir. Öreği Bagladeş, Mısır, Edoezya, Pakista ve Türkiye de hem kısa hem de uzu döemde özel sektör kredileri ile büyüme arasıda tek yölü bir ilişki gözlemlemektedir. Bakacılık sektörüü sağladığı toplam krediler, baka likit varlıklarıı oraı ve iktisadi büyüme arasıdaki ilişki daha az sayıda ülkede görülmektedir. Özellikle bakacılık sektörüü sağladığı toplam kredi miktarı ile büyüme arasıda çok güçlü bir edesellik ilişkisii gözlemleememesi, ilgili ülkelerde bu değişkeleri hacmi, yöledirilmesi ve verimli sektörlere kaalize edilmesideki yetersizliklerde kayaklaıyor olabilir. Özel sektör kredilerii daha alamlı edesellik sergilemesi, yie de özel sektörü daha verimli kayak kullaımı şeklide değerledirilebilir. Ayrıca aalizlerde kullaıla veriler formel fiasal araçlara ilişkidir. Gelişmekte ola ülkelerde yatırımları fiasmaıda, formel fiasal araçları yaı sıra iformel fiasal araçları da öemli bir yer tuttuğu dikkate alıdığıda, burada elde edile souçları, ilgili ülkeler içi öemli olduğu düşüülebilir. Pael verilerie dayalı edesellik aalizleride, gelişmiş ekoomilerde, fiasal gelişme ve büyüme arasıda daha güçlü bir edesellik ilişkisi sergilemesie karşı; azgelişmiş ve gelişmekte ola ülkelerde bu ilişkii biraz zayıf çıktığı gözlemektedir. Bu da gelişmekte ola ülkelerde degeli iktisadi büyümeyi sağlamada fiasal sektörü yetersizliği ile açıklaabilir (Colombage, 2009; Christopoulos ad Tsioas, 2004; Al-Awad,

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 233 Mouawiya ad Nasri Harb, 2005). Ayrıca aalize kou ola ülkelerde reel iktisadi büyümede dalgalamaları yaşaması fiasal gelişme ve iktisadi büyüme arasıda zayıf bir ilişkii doğmasıda etkili olabilir. Dolayısıyla D-8 ülkeleri bağlamıda, tasarruf sahipleri ile yatırımcılar arasıda bağlatıyı artıracak ve fiasal kayakları daha etki dağılımıı temi etmek üzere, fiasal gelişmeyi daha da artıracak reformları yapılması gerektiği ileri sürülebilir. Tablo 4: Hata Düzeltme Modeli Nedesellik Souçları Y FD1 π 1 FD1 Y π 2 Y FD2 π 1 FD2 Y π 2 Y QL π 1 QL Y π 2 Bagladeş 1,01-0,40*** 2,27* (3) -0,50*** 6,49*** 0,18* 0,99-0,51*** 5,64** -0,29*** 2,81* (1) -0,37*** Mısır 4,89*** -0,20** 0,82-0,26** 0,33 0,07** 9,55*** (1) -0,30*** 0,29-0,04 5,19*** -0,16*** Edoezya 0,19-0,24*** 0,64-0,18 0,20-0,42*** 5,98*** -0,41*** 0,29-0,27*** 5,19*** -0,14 İra 0,98-0,32*** 0,03-0,65*** 0,77-0,28*** 0,98 (4) -0,15* 1,30-0,31*** 1,00 (3) -0,19*** Malezya 0,88-0,14** 0,86 (3) -0,33*** 3,02**(3) -0,14** 0,33-0,28*** 1,09(4) -0,13** 0,27-0,35*** Nijerya 0,52(4) -0,15 1,02-0,27*** 0,68-0,17 1,08(5) -0,23** 1,73-0,11 0,25-0,13** Pakista 4,03**(2) -0,19** 1,91-0,54*** 0,41 (1) -0,17** 6,41*** -0,51*** 0,69-0,09 1,40-0,39*** Türkiye 1,64-0,25** 1,44-0,41*** 0,04-0,24*** 5,99*** -0,50*** 1,18-0,13* 0,86-0,23** ***, ** ve *, sırasıyla, %1, %5 ve %10 öem düzeyide istatistikî olarak alamlıdır. sembolü, edesellik ilişkisi yoktur alamıdadır. Kayaklar Abu-Bader, Suleima ad Aamer S. Abu-Qar, (2008), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: Empirical Evidece from Six MENA Coutries, Review of Developmet Ecoomics, 12(4), 803 817. Al-Awad, Mouawiya ad Nasri Harb, (2005), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i the Middle East, Applied Fiacial Ecoomics, 15, 1041 1051. Atoios, Adamopoulos, (2010), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth a Comparative Study betwee 15 Europea Uio Member States, Iteratioal Research Joural of Fiace ad Ecoomics, 35, 143-149. Atidehou, Roger B., Jea Pierre Gueyie ad Edoh Kossi Ameouve, (2005), Fiacial Itermediatio ad Ecoomic Growth: Evidece from Wester Africa, Applied Fiacial Ecoomics, 15, 777 790. Chag, Tsagyao ad Steve B. Caudill, (2005), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: The Case of Taiwa, Applied Ecoomics, 37, 1329-1335.

234 Murat NİŞANCI, İlyas KARABIYIK, Meti UÇAR Chag, Tsagyao, (2002), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i Mailad Chia: A Note o Testig Demad-Followig or Supply- Leadig Hypothesis, Applied Ecoomics Letters, 9, 869-873. Christopoulos, Dimitris K. ad Efthymios G. Tsioas, (2004), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: Evidece from Pael Uit Root ad Coitegratio Tests, Joural of Developmet Ecoomics, 73, 55 74. Colombage, Sisira R.N. (2009), Fiacial Markets ad Ecoomic Performaces: Empirical Evidece from Five İdustrialized Ecoomies, Research i Iteratioal Busiess ad Fiace, 23, 339 348. Dawso, P.J. (2008), Fiacial Developmet Ad Ecoomic Growth i Developig Coutries, Progress i Developmet Studies 8, 4, 325 31. Goaied, Mohamed ad Seifallah Sassi, (2010), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i the MENA Regio : What about Islamic Bakig Developmet, http://www.em-strasbourg.eu/ems/emsworkshop-o-islamic-fiace-33.html (Erişim: 28.11.2010) Iyare, Suday ad Moore, Wisto, (2009), Fiacial Sector Developmet ad Growth i Small Ope Ecoomies, Applied Ecoomics,, First published o: 14 September 2009. Jalil, Abdul, Mete Feridu ad Yig Ma, (2010), Fiace-Growth Nexus i Chia Revisited: New Evidece from Pricipal Compoets ad ARDL Bouds Tests, Iteratioal Review of Ecoomics ad Fiace, 19, 189 195. Kıra, Burcu, Nilgü Çil Yavuz ad Burak Güriş, (2009), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: A Pael Data Aalysis of Emergig Coutries, Iteratioal Research Joural of Fiace ad Ecoomics, 30, 87-94. Leitão, Nuo Carlos, (2010), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: A Pael Data Approach, Theoretical ad Applied Ecoomics, Volume XVII, No. 10(551), 15-24. Liag, Qi ad Jia-Zhou TENG, (2006), Fiacial Developmet Ad Ecoomic Growth: Evidece from Chia, Chia Ecoomic Review 17, 395 411. Masih, Masur, Ali Al-Elg ad Haider Madai, (2009), Causality Betwee Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth: A Applicatio of Vector Error Correctio ad Variace Decompositio Methods to Saudi Arabia, Applied Ecoomics, 41, 1691 1699. Patrick, H. T. (1966), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i Uderdeveloped Coutries, Ecoomic Developmet ad Cultural Chage, 14, 174 89.

Atatürk Üiversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 235 Saci, Karima, Gialuigi Giorgioi ad Ke Holde, (2009), Does Fiacial Developmet Affect Growth?, Applied Ecoomics, 41, 1701 1707. Shahoushi, N., A.G. Abadi, M. Daeshvar, E. Shokri ad M. Motallebi, (2008), Causality Betwee Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i Ira, World Applied Scieces Joural, 4 (5), 736-740. Soukhakia, Nazai, (2007), Fiacial Developmet ad Ecoomic Growth i Ira: Evidece From Co-Itegratio ad Causality Tests, Iteratioal Joural of Ecoomic Perspectives, 2007, 1, 2, 56-63. Yag, Yug Y. ad Myug Hoo Yi, (2008), Does Fiacial Developmet Cause Ecoomic Growth? Implicatio for Policy i Korea, Joural of Policy Modelig, 30, 827 840.