ÇALIAN ERGENLERN PSKOSOSYAL SORUNLARI VE KEND ÇÖZÜM ÖNERLER THE PSYCHOSOCIAL PROBLEMS OF WORKING ADOLESCENTS AND THEIR SOLUTION SUGGESTIONS



Benzer belgeler
OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

ICS TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL *

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Bu yayında verilen bilgiler a_a_ıdaki ki_ilere yardımcı olacaktır:

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

SOSYAL DYALOG HAYATINDA STRES. hayatında stres ile ilgili Çerçeve anlaması

T.C. ANKARA ÜNVERSTES BURS VE KISM ZAMANLI ÇALIMA BAVURU FORMU

ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK

OTSTK VE ZHNSEL ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN STRESLE BAETME YOLLARI ANNE-BABA FARKLILIKLARI

DELTA MENKUL DEERLER A..

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

SANAL MOBL EBEKE HZMET MOBILE VIRTUAL NETWORK SERVICES

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

Eitim ve Öretim Bakanlıı. Panele Alınmak için Sözlemeli Okul Temizlik Çalıanı Bavurusu BLG FORMU VE TERM BANKASI

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

TME ENGELL YETKNLERN FARKLI ORTAMLARDA KULANDIKLARI LETM YÖNTEMLERNN/BECERLERNN NCELENMES

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

OKUL ÖNCES ETM KURUMUNA DEVAM EDEN AYLIK ÇOCUKLARIN PROBLEM DAVRANILARININ BAZI DEKENLERE GÖRE NCELENMES*

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

SRKÜLER NO: POZ / 62 ST, SSK EK GENELGES(16/347) YAYIMLANDI

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

Ege Eğitim Dergisi 2003 (3), 1: 24-35

* Yrd.Doç.Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

WEB SERVS TABANLI GELTRLEN MOBL UYGULAMALAR: ODTÜ MOBL ÖRENC LER BLG SSTEM (MOBS)

Anahtar Kelimeler: Ölüm Kaygısı, Tanrı Algısı, Yalılık. Abstract

MÜZK ÖRETMEN ADAYLARININ MESLEK KAYGILARI. H. Seval KÖSE ÖZET

AYRILMA ANKSYETES BOZUKLUU TANILI BR GRUP ÇOCUKTA MZAÇ ÖZELLKLER

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR

GÜNLÜK YAAMDAK OLAYLARIN FEN BLMLER ÖRETMNDE KULLANILMASI

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS


03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

SIKI TIRILMI YOL ZEM NLER N N KOMPAKS YON PARAMETRELER N N KONTROLÜ

Primary School Students Vocabulary Development

YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI. Prof. Dr. Aliye Mandıracıoğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı

Intel Ö!renci Programı

ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER. Av. Sancar BAYAZIT GENEL SEKRETER YETKL K

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

ZHNSEL ENGELL VE OTSTK ÇOCUKLARIN EBEVEYNLERNE YÖNELK GRUP DANIMANLIININ DEPRESYON, BENLK SAYGISI VE TUTUMLARI ÜZERNE ETKS

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

Analysis of Emotional Intelligence Job Satisfaction and Burnout Levels of Preschool Teachers According to Some Variables*

Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu...

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Radyoterapi Uygulanan Kanser Hastalarının Psikososyal Yönden Deerlendirmesi

EUROFIT TESTLER LE YA GRUBU ERKEK ÖRENCLERN FZKSEL UYGUNLUK NORMLARININ ARATIRILMASI (Kastamonu li Örnei)

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 7 Kompozisyon ve Müzik Teorisi: 1 (%100 Burslu) Kompozisyon ve Müzik Teorisi 2 (%25 Burslu)

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

ÇETL ÜLKELERN ORTA ÖRETM KMYA DERSLERNN MÜFREDATLARININ KARILATIRILMALI OLARAK NCELENMES VE TÜRKYE ÇN YEN BR KMYA MÜFREDAT ÇERÇEVES ÖNERS

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN

Son vergi düzenlemeleri ile ortaya çıkan fiyat indirimleri tüketiciye yansıtıldı mı?

YURTDIINDAN DÖNEN TÜRK ÖRENCLERN UYUM DÜZEYLER VE BENLK ALGILARI

Transkript:

Ege Tıp Dergisi 43(2) : 105-111, 2004 ÇALIAN ERGENLERN PSKOSOSYAL SORUNLARI VE KEND ÇÖZÜM ÖNERLER THE PSYCHOSOCIAL PROBLEMS OF WORKING ADOLESCENTS AND THEIR SOLUTION SUGGESTIONS Tezan BLDK Nagehan BÜKÜOLU Hande KESKÇ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Anahtar Sözcükler : çalıan ergen, psikososyal sorunlar Key Words : working adolescent, psycho-social problems ÖZET Tam-zamanlı çalıan ergenlerin psikososyal sorunlarını ve geliimsel gereksinimlerini tanımlamayı amaçlayan bir çalımadır. Analizin ilk aamasında 620 çıraa Kısa Semptom Envanteri (KSE; Derogatis & Spencer, 1982) uygulanmıır. kinci aamada Kısa Semptom Envanteri toplam puan ortalamasının 1 standart sapma üstü ve 1 standart sapma altı olmak üzere grup ikiye ayrılmıtır. Kısa Semptom Envanteri toplam puan ortalamasının 1 standart sapma üstü olarak ayrılan 93 denek yüksek riskli grup olarak tanmlanmı ve bu deneklerin 77 si ile görüülmütür. Deneklerin ortama yaı 16.35±1.43 tür. Örneklem 55 (71.4%) erkek ve 22 (28.6%) kızdan olumaktadır. Psikososyal problemleri ergen-ebeveyn çatıması, ebeveynlerin evlilik anlamazlıkları, tek ebeveynlik ve i ile ilikili problemlerdir. Çözüm önerileri iyerinde kötüye kullanımın önlenmesi, ücret artıı, geç saatlere kadar çalımamak, dinlenmek, tatil yapmak ve arkadalarla birlikte olmak için bo zamanın olmasını içermektedir. Sonuç olarak, çalıma koulları, çalıma çevresi ve çalıma ilikileri çalı- an ergenler için bir psikososyal stresör olarak ilev görmektedir. SUMMARY The study was aimed to describe the psycho-social problems and developmental needs of working adolescents who work full-time. In the first stage of analysis, 620 apprentices were administered the Brief Symptom Inventory (BSI; Derogatis & Spencer, 1982). In the second stage of analysis, 620 subjects were divided into high and low risk groups based on their BSI scores. Cutoff points of high and low risk groups were determined according to 1 standard deviation above and below the mean value of transformed BSI scores. There were 93 subjects in the high risk group, 77 of which were interviewed. The mean age of these subjects was 16.35±1.43 years. The sample was consisted of 55 (71.4%) boys and 22 (28.6%) girls. The psycho-social problems were parent-adolescent conflict, parent s marital accord, having a single parent, and work related problems. Their solution suggestions contained to solve the work related problems include preventing of abuse at workplace, increasing of wages, not working till late hours, having leisure time for resting, vacation, and friends. In conclusion, work conditions, environment, and relationships operate as a psychosocial stressor for working adolescents. GR 1950'ler ve 1960'larda yapılan klasik ergen çalımaları hemen hemen yalnızca, aile, okul ve akran grubu üzerinde younlamıtır, ve önemli sayıda ergenin çok zaman harcadıı dördüncü balam unutulmutur: iyeri (1). Dünyada ve Türkiye de (2, 3, 4, 5, 6) çalıan ergenlerle ilgili çok az sayıda aratırma yapılmıtır. Özellikle batıda yapılan çalımaların çounun part-time çalıan gençlerle sınırlı oldu- u görülmektedir (1, 7, 8, 9, 10). Yazıma adresi: Tezan BLDK, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Psikiyatrisi Anabililm Dalı, ZMR Makalenin geli tarihi : 19.03.2004 ; kabul tarihi : 05.04.2004 Bu çalımaların bir kısmı çalımanın olumlu etkisinden söz ederken, bir kısmı da çocuun psikososyal geliimi üzerindeki olumsuz etkisini dile getirmektedir. deneyimi, ergen salıına üç temel nedenle olumsuz etkide bulunabilir: Birincisi, çalıma yaamına önemli ölçüde katılım, okula, aileye ve arkadalara zaten büyük ölçüde zaman ve enerji yatırımı yapmı ergenin uyumsal kaynaklarından kesinti yapabilir. kincisi, gençler otonomi, öz-saygı, sorumluluk ve amaca yönelme ile çatıan ilerde çalıtıklarında stres yaayabilirler. Bazı ergenlerin normal geliim 105

bunalımlarına ek olarak, ilave uyum gerektiren önemli yaam olaylarına maruz kalabildiklerini belirtilmektedir. Önemli bir hayat deiimi yaamı ve özellikle stresli bir ite istihdam edilmi gençlerin, salık ve davranı bozukluuna en duyarlı kesim olabilecei beklenir (1). Çalıan ergenlerin temel stres kaynaı, nitelik olarak çevresel deil psikososyal olma eilimindedir. çevresinin özellikleri, bu geliimsel periyodun belirli özellikleri nedeniyle ergen için psikososyal stresör haline gelirler. Otonomiye pek az izin veren, pek az inisiyatif salayan, hedef duygusu oluturmayan, sosyal etkileim ya da ait olma duygusunu destekleme fırsatı pek tanımayan ve ustalıklı performans için çok az tevik eden bir iin, ergenler için özellikle stresli olacaı beklenebilir. Her nekadar bu i koulları, her yatan içi için sevimsiz koullar olsa da, otonomi, kimlik, yakınlık ve baarıya ilikin bunalımların normal sayıldıı geliim evresinde olan bireyler için, bunların özel anlamı olabilir (1). yerinde tanınma gereksiniminin, aır sözlerle, baırılarla, kötü davranılarla, aaılamalarla ve sömürülürken bile, kendisine bir özne gibi deil nesne gibi davranılmasıyla sıklıkla göz ardı edildiini belirtilmektedir (11). Basit bir hata yaptıında ya da yalnızca iveren öyle istedii için (personel azaltılması kararı) iten atılabileceini duyumsadıı; baırma, azarlama, ve dayak ile karılatıı; yaralanabilecei, hatta ölebilecei riskli ortamlarda çalımaya zorlandıı çalıma ilikileriyle kuatıldıı bir ortamda çalı- an çocuun maddesel ve duygusal güvenlik gereksinimleri karılanamamaktadır. Bu aratırma; erken yata çalıma yaamına katılan çocukların, içinde bulundukları ergenlik döneminin biyolojik ve ruhsal özelliklerini de dikkate alarak, ev-aile yaamını, yaıt ilikilerini, salık durumlarını, mesleki eitim ve i yaamını kapsayacak ekilde, bir çok yönden deerlendirilmesini hedeflemitir. Çalıan çocuklarda psikososyal geliimi olumsuz yönde etkileyebilecek stresli i boyutlarını aratırmak amacıyla sorun alanlarının, özlemlerinin, gereksinimlerinin ve i yaamına ilikin somut önerileri belirlenmitir. GEREÇ VE YÖNTEM Aratırma, zmir Çıraklık Eitim Merkezi'ne devam eden ve küçük ve orta ölçekli iletmelerde çalıan ve ruhsal sıkıntı içinde olduu saptanan 77 ergeni kapsamaktadır. lk aamada, zmir Çıraklık Eitim Merkezi'nde 20 ayrı meslek dalında eitim gören tüm çırakların oranına uygun olarak oluturulan 620 örenciye Kısa Semptom Envanteri (KSE) uygulanmıtır. Daha sonra KSE nin toplam puan ortalamasının 1 standart sapma üstü ve 1 standart sapma altı olmak üzere grup yüksek ve düük riskli olarak ikiye ayrılmıtır ve Kısa Semptom Envanteri toplam puan ortalamasının 1 standart sapma üstü olarak ayrılan 77 denek aratırmanın örneklemini oluturmutur. Bulgular deerlendirilirken 14-16 ya orta ergenlik ve 17-20 üstü ya geç ergenlik olarak kabul edilmitir (12). Aratırmada veri kaynaı olarak Kısa Semptom Envanteri ve aratırmacı tarafından oluturulan yüz yüze görüme sırasında doldurulan görüme formu kullanılmıtır. 1.Görüme Formu: Görüme formu; çırakların sorunları, bu sorunlardan öncelikli olarak çözmek istedikleri ve sorunlar ortadan kalktıı zaman gerçekletirmek istedii planlar, çalıma yaamına ilikin çözüm önerileri ve yapılan görümelere ilikin geribildirimleri kapsamaktadır. 2.Kısa Semptom Envanteri: Kısa Semptom Envanteri (KSE), Batı da gelitirilmi adıyla Brief Symptom Inventory (BSI) (Derogatis, 1992), 90 maddelik SCL-90 Semptom Belirleme Listesi üzerine temellendirilmitir ve kendini deerlendirme türü ölçeklerin çeitli özelliklerini üzerinde toplamaktadır. Yurt dıında KSE nin halk salıına yönelik boylamsal çalımalarda ölçme bataryalarının içinde sıklıkla kullanılan bir ölçek olduu görülmektedir. KSE nin, üniversite örencilerinin ruh salıını tarama çalımalarında özellikle yararlı bir ölçek olduu belirtilmektedir. KSE nin, ortaöretim düzeyindeki ergenler, üniversite örencileri ve bir grup yetikinden oluan örneklemlerde ölçüm aracı olarak kullanılmıtır ve psikolojik sorunları güvenilir ve geçerli bir biçimde ölçen bir araç olduu saptanmıtır (13). Aratırmanın birinci aamasında psikolojik açıdan sorunlu olduu saptanan 77 denein isim ve sınıfları saptandıktan sonra okul yönetiminin yüz yüze görümelerin yapılması için ayırdıı sınıfta uygulama balatılmıtır. Okul saatleri içinde o gün sınıfta saptanan deneklerle yüz yüze görüülerek aratırmacı tarafından görüme formu doldurulmutur ve her denekle yaklaık 45-50 dakika süren ortalama 3 ya da 4 ayrı görüme yapılmıtır. Tüm veriler, "SPSS 5-0-1 for Windows" paket programı kullanılarak; sıklık, ortalama ve χ2 testleri uygulanmı ve istatistiksel deerlendirmeler gerçekletirilmitir. BULGULAR Sosyodemografik Özellikler Aratırmaya katılan 77 denein ya ortalaması, en küçük ya 14 ve en büyük ya 20 olmak üzere 16.35±1.43 ya olarak belirlenmitir. Deneklerin %53.2'nin (41 kii) orta ergenlik dönemi, %46.8'nin (36 kii) geç ergenlik dönemi içinde olduu saptanmıtır. Kız deneklerin %63.6'sının (14 kii) orta ergenlik dönemi içinde olduu belirlenmitir. Geç ergenlik dönemindeki deneklerin %77.8'inin (28 kii) erkek olduu görülmektedir. Deneklerin %61'i anne-baba ve çocuklardan oluan çekirdek aile, %10.4'ü geni aile, %28.6'sı bölünmü aile ortamında yaamaktadırlar. Sorun Alanları Denekler ev-aile yaamı, yaıt ilikileri ve i yaamına ilikin sorunlardan yakındıkları belirlenmitir. Tablo 1 ve Tablo 2`de bulgular gösterilmektedir. 106 Ege Tıp Dergisi

Tablo 1.Ev Aile yaamı Ev-aile yaamına ilikin sorunlar N % Ergen-ebeveyn çatıması 37 48.1 Ebeveynlerin ciddi evlilik problemleri/tek ebeveynlik 12 15.6 Sosyoekonomik güçlükler 12 15.6 Çalıan ergenlerin ebeveynleri ile çatıma nedenleri; ebeveynlerin arkada seçimine karıması, ailesinin ücretini düük bulması nedeniyle baskı yapması, ailesinin davranı ve giyimine karıması, arkadalarıyla birlikte olmasına izin vermemesi, iten eve gelince ev ii yapması için baskı yapılması, spor yapmasına izin verilmemesi, karı cins arkadalıını kabul etmeme, ebeveynlerin hiç bir eyini beenmemeleri ve küçümseyici davranıları ve ailenin aırı baskı yapması olarak belirlenmitir. Erkek ve kız denekler, ergen-ebeveyn çatıması açısından karılatırılmı ve kızlarda ergen-ebeveyn çatıması daha fazla saptanmıtır. (ki-kare=4.99 df=1, p=0.03 ). Yaıt ilikileri: Deneklerin %31.2'si (24 kii) yaıtlarıyla anlaamama, %10.4'ü (8 kii) arkadaının olmaması, 6.5'i (5 kii) karı cinsle ilikilerde güçlüklerden yakındıı belirlenmitir. Tablo 2. Yaamı yaamına ilikin sorunlar N % Öle tatilinin olmaması, tatil günü çalıma zorunluluu, yıllık izin verilmemesi Geç saate kadar çalıma ve çalıma saatlerinin belirsizlii yerinde istismar (duygusal istismar aırlıklı olmak üzere; fiziksel, duygusal ve cinsel istismar) 62 80.5 52 67.5 46 59.7 in youn ve yorucu olması 42 54.5 Düük ücret ödenmesi ya da sabit ve düzenli ücret ödenmemesi 31 40.3 Müterilerle ile ilgili güçlükler 24 31.2 Ergonomik riskler 24 31.2 inde geliememe riski 14 18.2 Salık Sorunları 17 22.1 Günlük çalıma süresi ortalama 11.12±1.42 saat, en kısa süre 8 saat ve en uzun süre 14 saat olarak belirlenmitir. Bir baka önemli bulgu, deneklerin %37.7 sinin (29 kii) çıraklık okulundaki eitiminden sonra iyerine gitme zorunluluu içinde olmasıdır. Denekler okuldan sonra iyerine gitmediklerinde, azarlama, küfür etme, para kesintisi ve iten atılma tehdidiyle karı karıya kaldıklarını dile getirmilerdir. a) Duygusal istismar olarak deerlendirilen davranılar: baırma-çaırma, azarlama, küfür etme; aaılama, alay etme, isim takma; ustanın kendinden yaı küçük ama daha kıdemli çırakların emirlerini yapmasını istemesi; iyerinde hal-hatır sorulmaması, gönül alıcı bir söz söylenmemesi; patronun olu, damadı gibi yakınlarının küçümseyici davranıları; ie geç kalınca veya hastalık nedeni ile raporlu olarak gelemeyince, takım kaybolunca para kesintisi yapılması, iten atmakla tehdit edilmesi; ite belli bir sayıyı tutturamazsa mesaiye kalma ile tehdit etme; durmaksızın çalımaları için, aralarında dolaarak sürekli baskı yapmak; i alanından ayrılma, birbirleriyle konuma, sigara-çay molası vermenin yasaklanması; müterilerin yanında küçük düürmek; patron/usta/kalfanın özel ilerini yapmak (sigara, yiyecek, merubat ve içki alınması, ev eyalarını taıma, arabasını yıkama v.b.); çıraklar arasında ayrımcılık yapılması; i ortamında özel hayatına karı- ılması (karı cinle arkadalıı ile ilgili baskı yapılması v.b.); patronun malzemeleri depoya kilitlemesi (hırsızlık yapar düüncesiyle); iyerinde kız çıraklara öle tatilinde dıarı çıkmak, makyaj yapmak, pantolon giymek, saçını açmanın yasaklanması; iyerinde aırı disiplin olması. b) Fiziksel istismara olarak deerlendirilen davranılar: enseye vurma, çimdikleme, kulak çekme, tokat atma, bir eyler fırlatma; di protez ikolunda çalıan tek bir denek, kendisine kalfası tarafından yumruk atıldıını bildirmitir; di protez ikolunda çalıan tek bir denek, kalfası tarafından bacaına bisturi batırıldıını ve tepkisinden korktuu için annesinin, babasını olaydan haberdar edemediini ifade etmitir. c) Cinsel istismara olarak deerlendirilen davranılar: erkek çıraklara el akaları yapılması; evli ustaların ya da kalfaların dı giyim ve di protez ikolunda çalıan kız çıraklara arkadalık teklifinde bulunmaları ve davranılarıyla rahatsız etmeleri; di protez ikolunda erkek bir çıra- ın kalfası tarafından kucaına oturması için sıkıtırıldıı ve reddedince dövüldüü belirlenmitir. Müterilerle ile ilgili güçlükler: Deneklerin %31.2'si (24 kii) müterilerle yaadıkları sorunları dile getirmitir. Müterilerin çalıan ergenler için güçlük yaratan davranıları: müterilerin yaptıı ie karıması; müterilerin kendisine güvenmemesi ve ii yaptırmak istememesi; müterilerin yaptıı ii beenmemesi, küçümsemesi; müterilerin iin bedelini ödemek istememeleri, zorluk çıkarmaları. Ergonomik riskler: Deneklerin %31.2'sinin (24 kii); aır taımak, aır kaldırmak, sürekli ayakta çalımak, sürekli oturarak çalımak, belli bir pozisyonda çalımak, çok küçük odada çalımak gibi ergonomik risklerden yakındıı saptanmıtır. inde geliememe riski: Deneklerin %18.2'sinin (14 kii) iinde gelime isteini dile getirdii saptamıtır: Di protezcilikte sürekli reklama gitme nedeniyle ii örenememek; ustanın eline i vermemesi; sürekli aynı ii yapma nedeniyle yeni eyler örenememe; iyerinde ilgilenilmemesi, yaptıı iin kontrol edilmemesi; meslei Cilt 43, Sayı 2, Mayıs Austos 2004 107

dıında bir alanda çalıtırılma (örnein; bulaık yıkamak, paspas yapmak, su doldurmak, temizlik yapmak); iyerinde gelimek istedii alanda çalıamama. Salık Sorunları: Deneklerin %22.1'i (17 kii) çeitli bedensel yakınmalar (gözlerde bulanıklık ve arı, karın arısı, ba arısı, bel arısı, diz/bacak/topuk arısı, göüste arı, i younluu nedeniyle tansiyonunun dümesi, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik) dile getirmitir. Öncelikli Çözmek stedikleri Sorunlar 77 denein Önümüzdeki 4-6 hafta içinde sorunlarından hangisini çözmek isterdin? sorusuna verdikleri yanıtlar deerlendirildiinde: %55.8 i (43 kii) i yaamı ile ilgili sorunlar; %24.7 si (19 kii) ev-aile yaamıyla ilgili sorunlar; %3.9 u (3 kii) yaıt ilikileriyle ilgili sorunlar; %2.6 sı (2 kii) salık sorunu; %13 ü (10 kii) hemen çözülmesi gereken bir sorunu olmadıını bildirmitir. Özlemleri ve Gereksinimleri "Problemleriniz ortadan kaktıında, önümüzdeki 3 hafta içinde neler yapmak isterdiniz?" sorusuna verdii yanıtlar deerlendirildiinde aaıdaki sonuçlar elde edilmitir: %33.3'ü (25 kii) arkadalarla birlikte olmak, %26.7'si (20 kii) dinlenmek, tatil yapmak, %26.7'si (20 kii) ie devam etmek, iinde ilerlemek, iinde baarılı olmak, %6.7'si (5 kii) aile ile birlikte olmak, %4.0 ı (3 kii) kendini gelitirmek, çeitli kurslara gitmek, hobilerle uramak, ders çalımak, %2.7'si (2 kii) "aklıma hiç birey gelmiyor" eklinde yanıtlamıtır. Çırakların Çalıma Yaamı le lgili Somut Önerileri "yerinde aynı koullarda nasıl daha iyi yaayabilirsin?" sorusuna verdikleri yanıtlar deerlendirildiinde u sonuçlar elde edilmitir: 29 kii (%41.4) küçük düürülmemeli, küçük düürücü sözler söylenmemeli, aaılanmamalı, kötü davranılmamalı, el akası yapılmamalı, dayak kalkmalı, lâkap takılmamalı, özel ilerde kullanılmamalı, çıraklar arasında ayrımcılık yapılmamalı; 23 kii (%32.9) ücretin artırılması, fazla mesainin ödenmesi, sabit ve düzenli ücret ödenmesi; 23 kii (%32.9) geç saate kadar çalımamak, çalıma saatlerinin belirli olması; 17 kii (%24.3) öle tatilinin olması, tatil günü çalımamak, yıllık izin verilmesi; 13 kii (%18.6) iyerinin dekorasyonunun modernlemesi, yeni teknolojilerin getirilmesi, çalıtıı odanın daha büyük olması, dükkanın daha büyük olması, makinaların periyodik bakımlarının yapılması, kullanılan malzemelerin daha kaliteli olması, bazı aletlerin yenilenmesi, binanın boyanması, mutfaın daha büyük olması, iyerinin iyi ısıtılması, iyerinin sanayii dıında olması; 11 kii (%15.7) i örenebilmek, eline i verilmesi, hep aynı ii yapmamak ve deiik ileri de örenmek, iyerinde istedii alanda kendini gelitirmek, temizlik yapmamak, bulaık yıkamamak, paspas yapmamak; 8 kii (%11.4) iyerindekilere dertlerini anlatabilme, anlaılabilme, sevgi-efkat görebilme, i arkadalarıyla dayanımak, birbirini desteklemek ve yardım etmek, ustaların yaptıkları ii beenmesi ve takdir etmesi; 7 kii (%10) i younluunun azalması, yeterli eleman alınması; 6 kii (%8.6) hiç bir öneride bulunmamıtır; 5 kii (%7.1) hasta olunca ilgilenilmesi, doktora götürülmesi ve izin verilmesi, iyerinde yemek verilmesi, yemek çeidinin artması, servis aracı verilmesi; 3 kii (%4.3) müterilerin kapris yapmaması, hor görmemesi, aaılamaması, güvenmesi; 3 kii (%4.3) i güvenliinin salanması; 2 kii (%2.9) aır taımamak, harç taımamak, moloz taımamak, iyerinin gürültülü olmaması; 1 kii (%1.4) iyeri deitirmek; 1 kii (%1.4) çalımamak eklinde yanıtlamıtır. Geribildirim Deneklerin "Görümenin sana bir yararı oldu mu? (Evet ise nasıl bir yararı oldu?, Hayır ise nasıl olmasını isterdin?)" sorusuna verdikleri yanıtlar deerlendirildiinde, %64.4 ünün (47 kii) Evet, %35.6 sının ise (26 kii) Hayır eklinde bildirimde bulunduu saptanmıtır. Olumlu geri bildirimde bulunan deneklerin gerekçeleri incelendiinde, en sık dertleme, hiç kimse ile paylaamadıklarını anlatınca sıkıntısının azalması, rahatlama, içini dökme eklinde dile getirdikleri belirlenmitir. Dier nedenler ise aaıda belirtilmitir: arkadalarıyla ilikilerinin düzelmesi, daha iyi biri olmayı düünme; çalıan gençlerin sorunlarına ilgi gösterilmesinin umut verici olması; kendini gözlemleme, önem vermedii eyleri düünme ve önemseme; hatalarını farketme, sıkılganlıının ortadan kalkmasını umut etme; ailesine daha çok balanma ve aklına estii gibi davranmada azalma; kendini daha iyi, zinde ve güvenli hissetme; i hayatındaki düüncelerini yenileme, eksiklerini farketme ve düzeltmeye çalıma; geçmiten konuunca, okulu bırakmaktan pimanlık duyma; daha dikkatli olmak, yaam ile ilgili düünmesini salama; insanlara biraz daha yakınlama; duygularını anlatabilme; ie karı istekte artma; sorunlarını anlatınca çözülmesi yönünde istek belirmesi; ailesinin ve arkadalarının kendisiyle ilgili düüncelerini örenmek için motive olma; yanlı düündüü eyleri sebepsiz yere düündüünü farketme. 108 Ege Tıp Dergisi

Olumsuz geri bildirimde bulunan deneklerin gerekçeleri incelendiinde: konuulanların ancak gelecek nesli etkilemesi; iyeri ile konuulması, hatta mahkemeye verilmesi, meslek odalarıyla görüülmesi, iyerlerine salık elemanlarının gelmesi gibi beklentilerin gerçeklememesi; önemli bir sorunu olmadıı için yararlanmama; sorunlar konuulduktan sonra öüt verilmemesi; anlatılan sorunların çözümlenmemesi. TARTIMA Çalıan ergenler, ev-aile yaamı, yaıt ilikileri, i yaamı ve okul yaamına ilikin bir çok alandan köken alan yakınmalara sahiptirler. yaamının, çalıan ergenlerin yaamında en büyük stres kaynaı olarak rol oynadıı görülmektedir. zmir`de yapılan bir çalıan ergenlerin i yaamına ilikin sorunları, usta ile tartıma, ustanın kötü davranması, iin youn olması ve maddi yetersizlik olarak saptanmıtır. Aileye ilikin sorunlarını ise, ebeveynle anlaamama, ergene karı ilgisizlik, ailenin ekonomik güçlükleri ve ebeveynler arası kavga olarak belirlenmitir. Özel konulara ilikin sorunlar da, i arkadalarıyla ve karı cinsle olan ilikilerde olumsuzluklar, özel yaamlarına karıılması ve arkada edinememe yer almaktadır (14). Aratırmamızda saptanan sorun alanlarıyla benzerlikler taıdıı görülmektedir. Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı nın Türkiye de çalıan çocuklar saha aratırması ön raporunda, zmir grubu, çalıan çocukların %42.6 sının iyerinde en çok ustadan korktuu ve korkma nedenlerinin %51.9 kızılmak, %22.8 baırılmak, %3.5 dövülmek olduunu saptamıtır (15). Bu sonuçlar, aratırmamızda elde edilen bulgularla uyumludur. Erkek ve kız denekler, ergen-ebeveyn çatıması açısından karılatırılmı ve kızlarda ergen-ebeveyn çatıması daha fazla (%68.2) saptanmıtır. Görümeler sırasında da, çalıan kızların ergenlik dönemi gereksinimleri nedeniyle daha fazla ebeveynleriyle çatıma içine girdikleri ve baskı gördükleri saptanmıtır. Kız deneklerin %63.6 sının orta ergenlik içinde olduu göz önüne alınırsa, ana-babadan ayrılma-bireyleme sürecinin balamasıyla kızların daha fazla oranda çatıma bildirmeleri aırtıcı deildir. Çalıan çocukların ana-babaları ile yapılan bir çalımada, ebeveynlerin kız çocuklarında ana-babaya balı ve itaatkar erkek çocuklarında ise aile gelirine katkı görmek istedikleri en önemli özelliktir olduu bulunmutur (16). Deneklerin yaıt ilikileri deerlendirildiinde, uzun çalıma süreleri ve tatil günleri de çalıma zorunluluu nedeniyle, arkadalarına zaman ayıramadıkları saptanmıtır. Bu yüzden, yaıt ilikilerinin ve buna ilikin sorunlarının gündelik yaamlarında çok az yere sahip olduu görülmektedir. Çalıan çocuk ve ergenlerin çounlukla küçük ve orta ölçekli iyerlerinde çalımaları nedeniyle çalıma ortamında az sayıda yaıtları bulunmaktadır. Oysa, örenciler çok sayıda kendi yaıtıyla birlikte aynı ortamı paylamaktadır. Ankara`da yapılan bir aratırmanın kapsamındaki iyerlerinde en çok 8 çocuk saptadıını bildirmitir (17). Dier bir çalımada da, çalıan ergenlerin %33 ü, örenci ergenlerin ise %53 ünün bo zamanını yaıtlarıyla geçirdiini saptamıtır (14). Ancak, çalıan ergenlerin %21 i, örenci ergenlerin %6 sı bo zamanını ailesiyle birlikte geçirmekte olduunu belirlemitir. Görüldüü gibi, çalıan ergenler uzun çalıma süreleri nedeniyle, yaıtlarıyla birlikte olamamakta; bo zamanlarının önemli bir kısmını da aileleriyle birlikte geçirmek zorunda kalmaktadırlar. Çalıan ergenlerin, karı cinsle yakınlık kurabilmek için, yer ve zamandan yoksun kalmaları nedeniyle çok az bir kısmının karı cinsten arkadaı olduu saptanmıtır. Çıkma olgusu, daha çok toplumsal bir deneyim ve karı cinsel ilgilerin çıkıı olarak ve yenilenme, toplumsallama, statü kazanımı ve biriyle birlikte olma ilevleri olan bir davranı olarak tanımlanmıtır (18). Görüldüü gibi, çalıan ergenler, cinsel düünce, duygu ve davranılar hakkında örenme ve bir çıkma ei, sevgili, kadın ya da erkek olmanın nasıl bir ey olduunu anlama gereksinimini yeterince karılayamamaktadırlar. Ayrıca, cinsel davranı ve cinsel nesne tercihlerini, biriyle birlikte olma ilikisinin biçimi hakkında düüncelerini, olası evlilik elerinin özelliklerini ve biriyle çıkma olayından beklentilerini yeterince oluturamamaktadırlar. Çırakların psikososyal sorunlarının, salık ve güvenlik sorunlarıyla iç içe girmi bulunması ve çözümlerinin birbirinden baımsız olmayıı nedeniyle, çalıma koullarının salık, güvenlik ve psikososyal yönlerini birbirinden ayırmak olanaksız olduu belirtilmektedir (17). Bu kaynamaya örnek olarak çalıma süreleri verilebilir: uzun çalıma süreleri, çocuun salıını olumsuz yönde etkileyerek, yorgunluk, bıkkınlık, dikkat younluunda azalma gibi fizyolojik tepkilere yol açar ve kaza olasılıını arttırır. Deneklerimizin günlük çalıma süresi ortalama 11.12±1.42 saat, en kısa süre 8 saat ve en uzun süre 14 saat olarak belirlenmitir. Bu sonuçlar, Fiek, Tekin ve Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı nın Türkiye de çalıan çocuklar saha aratırması ön raporu zmir grubunun bulguları ile uyumludur (15, 17, 19). Aratırmamızda, deneklerin %59.7'si (46 kii), duygusal istismar aırlıklı olmak üzere; fiziksel, duygusal ve cinsel istismardan yakınmıtır. Ancak, cinsel istismarı kurbanların çeitli nedenlerle dile getirmemesi yüzünden olduundan çok daha az oranda sonuçlara yansıdıı düünülmektedir. Ankara, stanbul ve zmir ceza mahkemelerinin çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili kararlarının incelenmesine ilikin aratırmasında fiziksel ve cinsel istismara urayan çocukların büyük bir kısmının çalıan çocuklar olduu saptanmıtır (20). Aratırmamızda iyerinde istismarın, reddetme, aaılama, ayırma, korkutma, yıldırma, tehdit, duygusal engelle- Cilt 43, Sayı 2, Mayıs Austos 2004 109

me, duygusal gereksinimlerini karılamama ve yetkinletirme boyutları saptanmıtır. Çırak-iveren/usta/kalfa arasındaki yetersiz bilisel ve duygusal iliki yine reddetme ve duygusal ihtiyacı karılamama boyutlarına girmektedir. Aırı disiplin, korkutarak kontrol etme ve utandırma yöntemleri çocukların fizyolojik ve güven gereksinimlerinin doyumunu engeller ve duygusal istismarın "tehdit", "aaılama", reddetme" boyutlarını yansıtır. Çocukların geliim düzeyine ve yaına uygun olmayan biçimde beceri ve yeteneklerinin altında veya üstünde görev verilmesi, sorgulayıcı ve yaratıcı güçlerini köreltici öretim, çocuun bilisel, fiziksel ve duygusal geliimini engellemektedir. Çalıan ergenlerin, öncelikli olarak çözümünü istedii sorunlar deerlendirildiinde, i yaamı ile ilgili sorunların önemli bir yer tuttuu belirlenmitir. Denekler üzerinde i yaamının önemli bir stresör olduu, hemen çözülmesi gereken sorunları içinde ilk sırayı almasından da anlaılmaktadır. Deneklerin geri kalan önemli bir bölümü ev-aile yaamı ile ilgili sorunların çözümüne öncelik tanıdıı belirlenmitir. Çalıan ergenlerin sahip oldukları problemler ortadan kalktıında, gerçekletirmek istedikleri kısa vadeli planları deerlendirildiinde, yaıtlarıyla birlikte olmak, dinlenmek ve elenmek gibi temel gereksinimlerin ilk sırayı aldıı görülmektedir. Ayrıca, meslek edinmek kaygısı içinde olan örneklem populasyonunun önemli bir bölümünün, çalımaktan baka amacının olmadıı ve bir an önce ustasının eline i vermesi için meslei örenme gayreti içinde oldu- u da göze çarpmaktadır. Deneklerin çok az kısmının, çeitli kurslara ve hobilere yöneldii dikkat çekmektedir. Bu denekler, spor, kitap okuma, gitar kursu alma, yabancı dil ve bilgisayar kursuna gitmek eklinde planlarını dile getirmilerdir. Çalıan ergenlerin iyerinde yaadıı koulların iyiletirilmesi için önerdii çözümler deerlendirildiinde, ilk sırayı iyerinde istismarın alması çarpıcıdır. Ayrıca, yaptıı iin karılıını alabilmek, çalıma saatlerinin düzenli olması, geç saatlere kadar çalımamak, kendine dinlenmek ve yaıtlarına zaman ayırabilmek, i ortamında sevgi, ilgi ve saygı görmek de önemlidir. Sadece, 3 kiinin i güvenlii konusunda uyarı getirmesi, çırakların i güvenlii konusunda bilgilerinin ve yönelimlerinin çok yetersiz olduunun bir kanıtıdır. Çalıan çocuk ve gençlerin i güvenlii konusunda bilgi düzeylerinin düük olduu yapılan baka bir aratırmada da saptamıtır (17). Tek bir denein çalımamayı düünmesi de çok dikkat çekicidir ki; bu da gençlerin i ortamı dıında baka seçeneklerinin olmadıını vurgulamaktadır. Çırakların yapılan görümeyle ilgili geribildirimleri deerlendirildiinde, %63.5 inin olumlu, %36.5 inin ise olumsuz eklinde bildirimde bulunduu saptanmıtır. Kız deneklerin %81.8 nin olumlu geribildirimde bulundukları dikkati çekmektedir. Kızlar hem kendi iç dünyalarındaki deiikliklere hem de dı dünyaya karı daha duyarlı, daha gözlemci olabilirler ve kendilerindeki deiimleri algılayıları ve yorumlayıları, duygusal ve çokusal deiimlere duyarlı oluları ve onları ifade etmeye daha yatkın olmaları (21) nedeniyle aratırmamızda kızların daha fazla olumlu geribildirimde bulunduu düünülmektedir. Aratırmamızda, deneklerin büyük çounluunun olumlu geribildirimde bulunmasının nedenleri, görümelerde gençlere duygularının ve sorunlarının anlaıldıının gösterilmesi, dikkat ve empati kurarak dinleme, sözel ve sözsüz anlaıldıını göstermenin etkisidir. Mevcut sorunun, geçmi sorunların ve yaam seyrinin öyküsünün alınma etkinlii ile yaamın gözden geçirilmesi fırsatının salanması ve ilginin gösterilmesiyle terapötik bir yarar salanmaktadır. Çalıan ergenlerin büyük çounluunun; aile, okul ve çalıma ortamında sorunlarını dile getirememeleri nedeniyle ayrıntılı bir biçimde sıkıntı yaratan konuların konu- ulmasının gerginlii azalttıı belirlenmitir. Bazı deneklerin anksiyetelerinin azalması sonucunda aile ve arkada ilikilerinde düzelme, çalıma isteinde artma, sorunlarının çözülebileceini umut etme ve istei ortaya çıkmıtır. Görümelerin etkisiyle bazı ergenler, kendi özelliklerini gözden geçirmi ve yaama ilikin her konuda düünmeleri salanmıtır. Bu gençler gündelik yaamlarında eksikliklerini, önemsemediklerini, hatalarını fark ederek iç dünyalarında bir düzenleme yapmılardır. Deneklerin geri kalan kısmı, sorunlarının çözümünde somut adımlar atılmasını beklemektedirler. Bir kısmı sorunlarının çözümünün zor olduuna inanmakta ve çözüldüü zaman da kendi yaamını etkilemeyeceini düünmektedir. Sonuçta, çalımanın ergen geliim ve ruh salıı üzerinde olumsuz etkileri mevcuttur (22) ve çalıan çocukların ya- amında en önemli stres kaynaı, çalıma ortamı ve ilikileridir. yerinde çocuklar, duygusal aırlıklı olmak üzere, fiziksel, cinsel ve duygusal istismara uramaktadır. Bu problemler, çocuun geliimini yönlendiren temel gereksinimlerin karılanmaması, zihinsel geliime yönelik hizmetlerin olmaması, fiziksel ve duygusal istismara maruz kalmalarından kaynaklanmaktadır. Çalıma ortamında otonomi eksiklii, uzun çalıma süresi, i younluu, iverene tam itaat, korkutma ve aaılama yoluyla sürekli kontrol etme, emosyonel sıcaklıın yokluu, bir yetikin gibi davranması beklentisi, geliim görevlerinin iveren tarafından itaatsizlik olarak yorumlanması, düük ücret alma ve kısa çocukluk periyodu çalıan çocukların mental salıını olumsuz yönde etkilemektedir. 110 Ege Tıp Dergisi

KAYNAKLAR 1. Greenberger E. and Steinberg LD. Adolescents who work: Health and behavioral consequences of job stress. Developmental Psychology 1981; 17: (6): 691-702. 2. Öztürk-Kılıç, E., Özbay, H., Göka, E. ve ark. Ergenlerin sosyal destek çevreleri: çi ve örenciler arasında karılatırmalı bir çalıma. Türk Psikiyatrisi Dergisi 1994; 5(2): 119-125. 3. Çamkuu B. ve ark. Ahi Evran Çıraklık Eitim Merkezi son sınıfta eitim gören oto yan sanayiide çalıan içilerin psikolojik semptom daılımı. 5. Ulusal Psikoloji kongresi, Çanakkale, 1998. 4. Oto R. Ve ark. 1998 Bir güneydou kenti sokaklarında çalıan çocukların sosyo-demografik özellikleri. Çocuk ve Gençlik Ruh Salıı Dergisi 1998; 5(1): 23-27. 5. Özbay H.; ahin N. ve ark. Ergenlikte benlik imajı: Çalıan ve örenciler arasında karılatırmalı bir çalıma. Türk Psikiyatrisi Dergisi 1991; 2:(2): 82-95. 6. Piyal YB: Küçük ölçekli üretimde çalıan çocukların sorunları ve çözümler, Hacettepe Nüfus Etüdleri Enstitüsü Nüfus Kongresi, Ankara, 1997. 7. Steinberg LD. ve Greenberger E. Early work experience: A partial antidote for adolescent egocentrism. Journal of Youth and Adolescence 1981; 10(2): 141-157. 8. Ruggiero M., Greenberger E. and Steinberg, LD. Occupational deviance among adolescent workers. Youth and Society 1982; 13(4): 423-448. 9. Mortimer JT. Ve ark. The effects of work intensity on adolescent mental health, achievement, and behavioral adjustment: New evidence from a prospective study. Child Development 1996; 67: 1243-1261. 10. Bachman JG. ve Schulenberg J. How part-time work intensity relates to drug use, problem behavior, time use, and satisfaction among high school seniors. Are these consequences or merely correlates?. Developmental Psychology 1993; 29 (2): 220-235. 11. Boidin C. Çalıma yaamında çocuk: Psikososyolojik yaklaım. Piyal YB, çev. Ankara: Uluslararası Çalıma Bürosu Yayını, 1995. 12. Marans S. and Cohen DJ. Child psychoanalytic theories of development. Lewis M, ed. Child and Adolescent Psychiatry: A Comprehensive Textbook, Second edition. Baltimore, Maryland: Williams & Wilkins, 1996: 163. 13. ahin NH. ve Durak A: Kısa semptom envanteri (Brief symptom inventory-bsi). Türk gençleri için uyarlanması, Türk Psikoloji Dergisi 1994; 9 (31):44-56. 14. Bakar D: Çalıan ve örenci ergenlerin benlik tasarımına ilikin kaygı ve depresyon düzeylerindeki farklılamalar. Yayınlanmamı Lisans Tezi. zmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Geliim Psikolojisi AD, 1993. 15. Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı: Türkiye de çalıan çocuklar saha aratırması ön raporu, Ankara: Tefti Kurulu Bakanlıı Yayını, 1994. 16. Engin A. Çalıan ve çalımayan çocukların ailelerinin yapısal ve psikososyal özellikleri açısından karılatırılması. Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi zmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji AD, 1994. 17. Fiek G: Çocuk içilerin medikososyal sorunları aratırması. Çalıma Ortamı Dergisi 1986; 8: 27-32. 18. Wagner CA. Ergen Cinsellii. Adams JF, ed. yayına hazırlayan: Onur B. Ergenlii Anlamak. 1.Baskı. Ankara, 1995. 19. Tekin M. Çırak olarak çalıan çocuklar üzerinde yapılan bir aratırma, Çocukların Kötü Muameleden Korunması I. Ulusal Kongresi, Ankara, 12-14 Haziran 1989. 20. Konanç E, Zeytinolu Z ve Kozcu S. Ankara, stanbul ve zmir ceza mahkemelerinin çocuk istismari ve ihmali ile ilgili kararlarının incelenmesi. zmir Barosu Dergisi 1988: 5-21. 21. Yanbastı G: Yüksek örenim gençliinde sosyal uyum ve ruh salıı. Ege Üniversitesi Seminer Psikoloji Dergisi 1989; 8. 22. Kouvonen A. ve Lintonen T: Adolescent part-time work and heavy drinking in Finland. Addiction 2002; 97: 311-318. Cilt 43, Sayı 2, Mayıs Austos 2004 111