TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ



Benzer belgeler
Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

BOBĐNLER. Bobinler. Sayfa 1 / 18 MANYETĐK ALANIN TEMEL POSTULATLARI. Birim yüke elektrik alan içerisinde uygulanan kuvveti daha önce;


BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Turizm Talebi ve Döviz Kuru Şokları: Türk Turizm Sektörü İçin Ekonometrik Bir Analiz

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

ZAMAN SERİSİ ANALİZ YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ

13 Hareket. Test 1 in Çözümleri

Reel Döviz Kuru Endeksinin Otoregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yöntemi İle Modellenmesi

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

13 Hareket. Test 1 in Çözümleri. 4. Konum-zaman grafiklerinde eğim hızı verir. v1 t

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

Türk Turizm Sektöründe Büyüme Göstergelerinin Turizm İşletmelerinin Finansal Performansına Etkisinin İncelenmesi

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Araş. Gör. Dr. Serkan Yılmaz Kandır * Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özmen* Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal*

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 1. ÜNİTE: KUVVET VE HAREKET 4. Konu SABİT İVMELİ HAREKET ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ

Murat MAZIBAŞ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ÖZET

Ekonometri. Eylül Sınavın toplam süresi 150 dakikadır.

TÜRKİYE NÜFUSU İÇİN STOKASTİK ÖLÜMLÜLÜK MODELLERİ

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (31) 2015,

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

Long memory and structural breaks on volatility: evidence from Borsa Istanbul

TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE

REEL DÖVİZ KURU VE ÇIKTI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

FİZİK-II DERSİ LABORATUVARI ( FL 2 4 )

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

CAGAN IN PARA TALEBİ MODELİ VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: AMPİRİK ANALİZ ( ) *

FORECASTING TOURISM DEMAND BY ARTIFICIAL NEURAL NETWORKS AND TIME SERIES METHODS: A COMPARATIVE ANALYSIS IN INBOUND TOURISM DEMAND TO ANTALYA

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

Şenol ÇELİK. Modelling of Production Amount of Nuts Fruit by Using Box-Jenkins Technique

Yaz Saati Uygulaması Anomalisinin İMKB 100 Endeks Getirisine Etkisinin Test Edilmesi

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

OTOKORELASYON OTOKORELASYON

Türkiye de bal üretiminin zaman serileri ile modellenmesi. Modelling of honey production by using time series in Turkey

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON SEKTÖRÜ İLE ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VARLIĞININ VE BOYUTUNUN EKONOMETRİK ANALİZİ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZAMAN SERİSİ MODELLERİ ÜZERİNE BİR SİMÜLASYON ÇALIŞMASI

Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Eğitim Fakültesi.Pamukkale Üniversitesi

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ. Özet. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Cari Denge.

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM **

Çift Üstel Düzeltme (Holt Metodu ile)

Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracatı Üzerindeki Etkileri The Effects of European Debt Crisis on Turkey s Exports

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

Ünite. Kuvvet ve Hareket. 1. Bir Boyutta Hareket 2. Kuvvet ve Newton Hareket Yasaları 3. İş, Enerji ve Güç 4. Basit Makineler 5.

Transkript:

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ UZMANLIK TEZİ Selim DAĞLIOĞLU EKİM - 010 ANKARA

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ UZMANLIK TEZİ Selim DAĞLIOĞLU Tez Danışmanı Külür ve Turizm Uzmanı Musafa Kadir ATASOY EKİM 010 ANKARA

Selim DAĞLIOĞLU arafından hazırlanan TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ adlı bu ezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Musafa Kadir ATASOY (Danışman) Bu çalışma, jürimiz arafından oy birliği / oy çokluğu ile Külür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmişir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan : Üye : Üye : Üye : Üye : Tarih :.../. / Bu ez, Külür ve Turizm Bakanlığı Külür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen ez yazım kurallarına uygundur.

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı: Selim DAĞLIOĞLU Tez Konusu : TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ Tez Danışmanı : Musafa Kadir ATASOY Külür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Külür ve Turizm Bakanlığı arafından yayımlanarak Milli Küüphane ve İhisas Küüphanesinde her ürlü elekronik formaa arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum. / /010

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık ezindeki büün bilgilerin akademik kurallara ve eik davranış ilkelerine uygun olarak oplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ai olmayan üm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını göserdiğimi beyan ederim../.../010 Selim DAĞLIOĞLU Külür ve Turizm Uzman Yardımcısı

ÖNSÖZ 0. yüzyılın oralarında II. Dünya Savaşı nın bimesi ile beraber, urizm harekeleri özellikle, bugünün gelişmiş ülkeleri olan Baı oplumlarında gelişmeye başlamış ve 1950 yılında yaklaşık 5 milyon uris yurdışı ail yapmışır. 0. yüzyılın oralarında yurdışı ailler yalnızca zenginler arafından yapılabilirken bu yıllardan iibaren eknolojik gelişmelere paralel olarak aşımacılık olanaklarının arması ve ücrelerinin düşmesi ile her kesimden insan yurdışı ail yapabilme olanağı bulmuşur. Bunun sonucunda yurdışında ail yapan uris sayısı hızla armış ve 009 yılında 900 milyona ulaşmışır. Bununla birlike, urizmin geleceğine yönelik yapılan çalışmalarla 00 yılına kadar uluslar arası uris sayısı üm dünyada 1,6 milyara ulaşacağı ve bu urislerin rilyon $ dan fazla harcama yapacağı ahmin edilmekedir. Uluslar arası urizm, 1950 lerden beri dünya GSYİH sinden daha hızlı büyümekedir. Bunu sonucunda, dünya ekonomisinde en hızlı gelişen sekörlerden biri haline gelen urizm sekörünün önemi her geçen gün armaka, özellikle Türkiye gibi gelişmeke olan ülkeler açısından ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak görülmekedir. Turizm sekörü, milli gelire olan kakısının yanı sıra, sağladığı döviz geliri ile dış açıkların giderilmesi ve ödemeler bilançosunun iyileşirilmesi yönündeki özelliğiyle de ülke ekonomisi açısından önemli rol oynamakadır. Turizm, yeni isihdam olanakları yarama özelliği ile işsizlik oranının yüksek olduğu ülkeler açısından da önemli bir sekör konumundadır. Turizm sekörünün urizm ükeimi, urizm yaırımı, hüküme harcamaları ve ihraca gibi büün bileşenleri hesaba kaıldığında, hükümelerin urizme verdiği önem armakadır. Bu ise ülkelerin uluslar arası urizm gelirlerindeki ülke paylarını arırmaya yönelik ülkeler arası rekabei arırmakadır. i

Turizmin ülke ekonomisine olan kakıları ve sürekli büyüyen bir sekör olması araşırmacıları urizm ile ekonomi arasındaki ilişkilerin araşırılmasına sevk emekedir. Ülkemiz açısından bakıldığında, 000 li yılların başından beri ülkemizin urizm gelirleri ve ülkemize gelen ziyareçi sayıları hızlı bir şekilde armakadır. Bu, ülkemizde ekonomi ile urizm arasındaki ilişkilerin incelenmesini daha da önemli hale geirmekedir. Tez konusunun seçiminde beni eşvik eden, çalışma süresince karşılaşılan güçlüklerin aşılmasında ve çalışmanın sonlandırılmasında yol göserici olan danışmanım Külür ve Turizm Uzmanı Musafa Kadir ATASOY a, Bu nokaya gelebilmemde büyük emekleri olan, beni her zaman desekleyen ve yanımda olan Aileme, Çalışma süresince hiçbir yardımı ve hoşgörüyü esirgemeyen ve her zaman yanımda olan eşim Haice DAĞLIOĞLU na, Çalışma süresince bana çalışma oramımda sağladıkları hoşgörüden ve yardımlardan öürü amirlerime ve çalışma arkadaşlarıma, Teşekkür ederim. ii

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... v TABLOLAR DİZİNİ... vi ŞEKİLLER DİZİNİ... viii GİRİŞ GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM Kuramsal Analiz 1. ZAMAN SERİLERİ ANALİZİ... 1 1.1. Box-Jenkins Modelleri... 1 1.1.1. Mevsimsel Olmayan Modeller... 1 1.1.1.1. Ooregresif Modeller... 1 1.1.1.. Harekeli Oralama Modelleri... 15 1.1.1.3. Ooregresif Harekeli Oralama Modelleri... 18 1.1.. Mevsimsel Modeller... 1 1.1..1. Mevsimsel Ooregresif Modeller... 1 1.1... Mevsimsel Harekeli Oralama Modelleri... 3 1.1..3. Mevsimsel Ooregresif Harekeli Oralama Modelleri... 4 1.. Zaman Serileri Analizinde Kullanılan Bazı İleri Yönemler... 5 1..1. Durağanlık Analizi... 6 1..1.1. Dickey-Fuller Tesi (DF)... 6 1... Nedensellik Kavramı... 9 1...1. Granger Nedensellik Tesi... 31 İKİNCİ BÖLÜM 00 ile 030 Yıllarında Dünya Turizmi ve Türkiye Tahminleri. TÜRKİYE VE DÜNYADA TURİZMİN GELECEĞİNE İLİŞKİN YAPILMIŞ BAZI ÇALIŞMALAR... 35.1. Dünya Turizm Örgüü nün 00 Yılı için Tahminleri... 37.. Dünyada ve Türkiye de Turizmin Geleceğine Yönelik Yapılmış Akademik Çalışmalar... 53..1. Senaryolar ve Trendlerle 015 ve 030 Yıllarında Turizm... 53 iii

... Türkiye için Yapılmış Bazı Akademik Çalışmalar... 60 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Türkiye'de Turizm Gelişmesi ile Ekonomik Büyüme Arasındaki Kısa Dönemli Nedensel İlişki ve Türkiye'nin Turizm Gelirleri Modeli 3. TÜRKİYE NİN TURİZM GELİRLERİNİN ANALİZİ... 64 3.1. Turizm Gelişmesinin Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Ekilerinin Kısa Dönemli Ekonomerik Analizi... 65 3.1.1. Serilerde Birim Kökün Varlığının Araşırılması... 65 3.1.. Turizm Gelişmesi ve Ekonomik Büyüme Serilerinin Granger Nedensellik Analizi... 73 3.. Türkiye nin Turizm Gelirlerinin Modellenmesi... 76 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ... 91 KAYNAKÇA... 99 ÖZET... 10 ABSTRACT... 104 ÖZGEÇMİŞ... 106 iv

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ACF: Ookorelasyon Fonksiyonu ADF: Dickey-Fuller Tes İsaisiği AIC: Akaike Bilgi Krieri AR(p): p. Derece Ooregresif Model Di: i. Gölge Değişken DF: Dickey-Fuller Tes İsaisiği GSYİH: Gayri Safi Yuriçi Hasıla İH: İhraca İT: İhala LR: Olabilirlik Oranı MA(q): q. Derece Harekeli Oralama Modeli MSE: Oralama Haa Kare OECD: Organisaion for Economic Co-operaion and Developmen (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgüü) PACF: Kısmi Ookorelasyon Fonksiyonu SBC: Schwarz Bayesyen Krieri TR: Turizm Geliri WTO: Unied Naions World Tourism Organizaion (Birleşmiş Milleler Dünya Turizm Örgüü) WTTC: World Travel and Tourism Concil (Dünya Seyaha ve Turizm Konseyi) v

TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1:Turizm Gelişmesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Deneysel Sonuçların Karşılaşırılması... 6 Tablo : DF Tipi Tes Denklemleri ve Tes İsaisikleri... 8 Tablo 3: ADF Tipi Tes Denklemleri ve Tes İsaisikleri... 8 Tablo 4: Granger Nedensellik Tesine İlişkin Karar Mekanizması... 33 Tablo 5: 1980-005 Dönemi Arasında Bölgelere Göre Uluslar arası Turis Varışları (Milyon) ve Belirilen Dönemlerdeki Pazar Payları (%) ile Yıllık Oralama Büyüme Oranları... 36 Tablo 6: WTO nun 010 ve 00 Yıllarına İlişkin Bölgelerin Ziyareçi Sayısı (milyon), Pazar Payı (%) ve Belirilen Yıllar Arasındaki Oralama Yıllık Büyüme Oranları Tahminleri... 38 Tablo 7: Tourism 00 Vision Çalışmasının Bölgelere Göre Giden Turis Sayısı Tahminleri (Milyon)... 49 Tablo 8: Bölgelere Göre Emniye Genel Müdürlüğü Giriş-Çıkış Yapan Yabancı ve Vaandaş İsaisikleri... 50 Tablo 9: Dünyanın En Fazla Giden Turis Yaraan İlk 10 Ülkesi (Milyon)... 50 Tablo 10: Emniye Genel Müdürlüğü Giriş-Çıkış Yapan Yabancı ve Vaandaş İsaisiklerine Göre Ülkemize Ziyareçin Gönderen Ülkelerin Sıralaması 51 Tablo 11: Dünya Turizm Örgüü nün 00 Yılında En Fazla Ziyareçi Alacak 10 Ülke Tahmini... 5 Tablo 1: Turis Alan Bölgelere Göre Uluslar Arası Turis Varışları (Milyon)... 54 Tablo 13: Turis Alan Bölgelere Göre Uluslar Arası Turis Gelirleri (Milyar $)... 54 Tablo 14: 030 Yılında En Fazla Turizm Geliri Elde Edeceği Tahmin Edilen İlk 10 Ülke... 55 Tablo 15: 030 Yılında En Fazla Ziyareçi Alacağı Tahmin Edilen İlk 10 Ülke... 55 Tablo 16: 000-009 Yılları Arasında En Fazla Ziyareçi Alan 10 Ülke ve Pazar Payları... 56 Tablo 17: 1998 Temel Yılına Göre Türkiye'nin GSYİH Endeksi... 57 Tablo 18: Türkiye deki Turizm Gelişmesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Deneysel Sonuçların Karşılaşırılması... 63 Tablo 19: LNGSYİH Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 67 Tablo 0: LNGSYİH Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 68 Tablo 1: LNTR Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 68 Tablo : LNTR Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 69 Tablo 3: LNİT Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 70 Tablo 4: LNİT Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 70 Tablo 5: LNİH Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 71 Tablo 6: LNİH Serisinin ADF Durağanlık Tesi Sonuçları... 7 Tablo 7: Turizm Gelirinin GSYİH nın Granger Nedeni Olduğu Hipoezinin Tes Sonuçları... 74 Tablo 8: GSYİH nın Turizm Gelirinin Granger Nedeni Olduğu Hipoezinin Tes Sonuçları... 75 Tablo 9: SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Kesirimleri... 87 vi

Tablo 30: 199:1-010: Dönemi Turizm Gelirleri SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Öngörü Değerleri... 89 vii

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1: WTO'nun Turis Varışları ve Turizm Gelirleri Tahminleri... 37 Şekil : 1995-00 Döneminde Turis Yaraan Bölgelere Göre Giden Turis Sayılarındaki Yıllık Oralama Büyüme Oranları... 48 Şekil 3: Turizm Geliri Serisinin Grafiği... 76 Şekil 4: TR Serisinin ACF ve PACF Grafikleri... 77 Şekil 5: Mevsimsel Farkı Alınmış TR Serisinin ACF ve PACF Grafikleri... 77 Şekil 6: Mevsimsel ve Mevsimsel Olmayan Farkları Alınmış TR Serisinin ACF ve PACF Grafikleri... 78 Şekil 7: SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Haa Terimleri Korelogramı... 83 Şekil 8: SARIMA(0,1,1)(0,1,1) Modeli Haa Terimleri Korelogramı... 84 Şekil 9: SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Haa Terimlerinin Normalliğinin İncelenmesi... 85 Şekil 10: SARIMA(0,1,1)(0,1,1) Modeli Haa Terimlerinin Normalliğinin İncelenmesi... 85 Şekil 11: SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Kesirimleri Serisi İle TR Sersinin Uyumu... 87 Şekil 1: 199:1-010: Dönemi Turizm Gelirleri ile SARIMA(1,1,0)(0,1,1) Modeli Öngörülerinin Birlike Grafiği... 89 viii

GİRİŞ Eskiden yurdışı ailleri yalnızca zengin ve ünlüler arafından yapılabilirken ail imkanlarının arması ve fiyalarının ucuzlaması sonucu bugün hemen her kesimden insan yurdışı aili yapma imkanı bulabilmekedir. 1939 yılında, Trans Alanik Havayolları Dünya nın ilk arifeli seferi ile Alanik i geçmişir. O yıllarda Alanik boyunca uçmanın maliyei bugünün parasıyla 79000 $ uarken, günümüzde bu maliyein yaklaşık iki buçuk kaı ile uzaya seyaha emek (Virgin Galacic Havayolları ile uzay seyahai 00000 $ umakadır) mümkün hale gelmişir. Bununla birlike, uzay seyahalerinin 015 e kadar 50000 $ dan daha ucuz olacağı ahmin edilmekedir (Yeoman, I., 008). 0. yüzyılın oralarında II. Dünya Savaşı nın bimesi ile beraber, urizm harekeleri özellikle, bugünün gelişmiş ülkeleri olan Baı oplumlarında gelişmeye başlamış ve 1950 yılında 5 milyon uris yurdışı aili yapmışır. 005 yılında yurdışında ail yapan uris sayısı, bir önceki yıla göre %6 dan fazla büyüyerek 803 milyon olarak gerçekleşmişir. Dünya Turizm Örgüü (WTO) nün, Tourism 00 Vision çalışmasına göre; 00 yılına kadar uluslar arası uris sayısının 16 milyara ulaşması ve bu urislerin rilyon $ dan fazla harcama yapması beklenmekedir.bu, uris sayılarının ve urizm gelirlerinin sırasıyla yıllık oralama olarak %4,3 ve %6,7 büyümesi anlamına gelmekedir. Ayrıca Yeoman (008) in ahminlerine göre 030 yılında 1,9 milyar uluslar arası urisin seyaha emesi ve bu urislerin rilyon $ harcaması beklenmekedir. Uluslar arası urizm, 1950 lerden beri dünya GSYİH sından daha hızlı bir büyümeye sahipir. 004 e Dünya GSYİH nın yaklaşık %10,4 ünü oluşuran dünya urizm sekörü ölçeğinin, 014 e %10,9 a ulaşması beklenmekedir (WTTC, 005). Turizm sekörü ükeim, yaırım, hüküme harcamaları ve ihraca gibi büün bileşenleri hesaba kaıldığında, 004 e %5,9 büyüyerek 5,5 rilyon $ a ulaşmışır. Sekörün 10 yıllık büyüme ahmini ise 014 için 9,5 rilyon $ dır (Lee and Chang, 008). 1

Dünya ekonomisinde en hızlı gelişen sekörlerden biri haline gelen urizm sekörünün önemi her geçen gün armaka, özellikle Türkiye gibi gelişmeke olan ülkeler açısından ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak görülmekedir. Turizm sekörü, milli gelire olan kakısının yanı sıra, sağladığı döviz geliri ile dış açıkların giderilmesi ve ödemeler bilançosunun iyileşirilmesi yönündeki özelliğiyle de ülke ekonomisi açısından önemli rol oynamakadır. Turizm, yeni isihdam olanakları yarama özelliği ile işsizlik oranının yüksek olduğu ülkeler açısından da önemli bir sekör konumundadır (Çil Yavuz, 006). Ayrıca pek çok ülkede uris harcamaları, döviz kazançları vasıasıyla ödemeler dengesinin düzelilmesine kakı sağlayan ihracaa bir alernaif olarak görülür. Benzer şekilde urizm gelirleri dünya çapında, ülkelerde önemli bir gelir kaynağı, aran isihdam, hane geliri ve hüküme geliri olarak önem arz emekedir. Turizm analizinde genellikle urizmin ekonomiye olan ekileri üzerinde durulur. Genel olarak, urizmin hızlı gelişmesi hane halkı gelirlerinde ve çarpan ekisiyle hüküme gelirlerinde arışa ve ödemeler dengesinde iyileşmelere neden olduğu ve böylece urizm gelişmesinin genellikle ekonomik büyümeye poziif kakı sağladığı düşünülür. Turizm harekelerinin; aşımacılık, konaklama, yiyecek-içecek, hediyelik eşya saışları ve eğlence gibi pek çok alana poziif kakısı olması bu düşünceyi deseklemekedir. Ekonominin büyümesi ile dış icare hacminin arması, eknolojik ilerleme sağlanması, eğiim ve anıma olanaklarının iyileşmesi sonucunda iş seyahaleri, eğiim vb. amaçlarla ülkeye gelen ziyareçi sayında meydana gelen arışlar ile ekonominin büyümesi, urizm gelişmesine poziif bir kakı sağlayabilir. Bununla birlike, urizm gelişmesinin ekonomik büyümeye poziif kakısı ve ekonomik büyümenin de urizmin gelişmesine poziif kakısının olması ile iki yönlü bir ilerleme de söz konusu olabilir. Ancak gidilecek ülkelerin özel vasıfları sonucunda urizmin ülkelere olan yararlarının bu ülkeler üzerindeki farklı ekilere sahip olup olmamaları (urizm gelir ve giderlerinin GSYİH içindeki payı, ekonominin büyüklüğü vb.), urizm poliikalarında meydana gelen değişmeler, ikisadi şoklar, uluslar arası poliikalardaki değişmeler, analizde kullanılan değişkenlerin ve analiz yönemlerinin

farklılaşması gibi nedenlerle lieraürde urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiler üzerinde farklı deneysel sonuçlar elde edilmekedir. Bu çalışmaların bazıları aşağıdaki gibi özelenebilir: 1975-1997 yılları arasında İspanya ya ai verileri kullanarak Balaguer ve Canavella-Jorda (00), ekonomik büyüme ve urizm gelişmesi arasında isikrarlı bir uzun dönem ilişkisi bulmuşur. Ayrıca yazarlar Granger Nedensellik esini kullanarak urizmin ekonomik büyümeye neden olduğu şeklindeki hipoezi desekler şekilde urizmin İspanya nın ekonomik büyümesini ek yönlü olarak ekilediği sonucuna ulaşmışlardır. Yazarlar urizmin ekonomik büyümeye neden olduğu şeklindeki hipoezin, yalnızca gelişmeke olan ülkeler için geçerli olduğunu belirmemelerine rağmen eorinin büün ülkeler için geçerli olduğunu da açık bir şekilde belirmemişlerdir. Drisakis (004), Balaguer ve Canavella-Jorda (00) ya benzer bir yönem izleyerek urizmin Yunanisan ın uzun dönem ekonomik büyümesi üzerindeki ekisini incelemişir. Drisakis (004); 1960 ve 000 yılları arasındaki GSYİH, reel efekif döviz kuru ve uluslar arası urizm gelirleri arasında bir eş büünleşme vekörü bulmuşur. Haa Düzelme modellerine dayanan Granger Nedensellik Tesleri yardımıyla uluslararası urizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasında ve reel döviz kuru ile ekonomik büyüme arasında güçlü Granger Nedensel ilişki olduğunu gösermişir. Ayrıca Drisakis (004), ekonomik büyüme ile uluslar arası urizm gelirleri arasında ve reel döviz kuru ile uluslararası urizm gelirleri arasında basi Granger Nedensel ilişki olduğunu gösermişir. Diğer bir ifadeyle Drisakis (004), ekonomik büyüme ve urizm gelişmesi arasında iki yönlü bir ilişki olduğunu, yani ekonomik büyümenin urizm gelişmesine ve urizm gelişmesinin de ekonomik büyümeye neden olduğu sonucuna ulaşmışır. Oh (005), Balaguer ve Canavella-Jorda (00) nın İspanya da ekonomik büyüme ile urizm gelişmesi arasındaki uzun dönem ilişkilerini incelediği çalışmalarının urizmin ekonomik gelişmeye neden olduğu şeklindeki sonuçlarının diğer ülkelere uygulanıp uygulanamayacağının açık olmadığını belirmişir. İspanya nın ABD den sonra en fazla uluslar arası urizm gelirleri sağlayan ülke 3

olması ve İspanya daki urizm gelirlerinin GSYİH nın yaklaşık %5,9 (Dünya Turizm Örgüü, 000) unu oluşurması nedeniyle Oh (005), urizm gelirleri önemli ölçüde düşük olan Kore gibi diğer ülkeler için bu çalışmanın genelleşirilmesinin sorgulanması gerekiğini vurgulamışır. Oh (005) çalışmasında, VAR ve eşbüünleşme modellerini 1975 in birinci çeyreği ile 001 in birinci çeyreği arasındaki döneme ai çeyrek dönemlik veriler kullanarak ahmin emişir. Eşbüünleşme esi sonuçları, Turizm gelişmesinin gösergesi olarak kullanılan reel urizm gelirleri ile ekonomi gelişmelerinin gösergesi olarak kullanılan reel GSYİH değişkenleri arasında uzun dönem denge ilişkisinin olmadığını gösermişir. Ayrıca Granger Nedensellik esi çıkıları, ikisadi büyümenin urizmi ilerleiği şeklinde ek yönlü bir nedensel ilişkinin olduğunu gösermişir. Burada urizmin ekonomik büyümeye neden olduğu şeklindeki hipoezin, Kore ekonomisinde sağlanmadığı söylenebilir. Kim ve diğerleri (006), Tayvan daki urizm gelişmesi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkinin araşırılması amacıyla yapıkları çalışmalarında 1956-1978 dönemine ai Tayvan ın urizm gelirleri elde edilemediği için 1956-00 dönemine ai yıllık uluslar arası ziyareçi sayısı serisini kullanmışır. Kim ve diğerleri (006), Tayvan ve Güney Kore nin, ihracaa yönelmiş ekonomilere benzer ekonomik yapıya sahip olması ve geleneksel olarak iki ülkenin de urizmi ana endüsri olarak görmemesi nedeniyle çalışmanın deneysel sonuçlarının Oh (005) un sonuçları ile benzer olmasını beklemişlerdir. Ancak Kim ve diğerleri (006) nin çalışmalarında Oh (005) dan farklı olarak urizm gelirleri yerine ziyareçi sayısı kullanılmış ve çalışma sonucunda, hem çeyrek dönemlik hem de yıllık seriler için urizm gelişmesi ile ekonomik büyüme arasında ikisinin de birbirinin nedeni olduğu şeklinde iki yönlü bir nedensel ilişki olduğu sonucuna ulaşılmışır. Lee ve Chang (008), 1990-00 döneminde OECD üyesi ülkeler ile 5 Asya ülkesi, 11 Lain Amerika ülkesi ve 16 Güney Sahra Afrika ülkesinden oluşan OECD üyesi olmayan ülkelerdeki urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki uzun dönem dengesi ve nedensel ilişkilerin araşırılması için yeni heerojen panel eşbüünleşme ekniği kullanmışır. Bu çalışmada Lee ve Chang (008), yalnızca 4

urizm yararlarının kalkınma açısından gidilecek ülke üzerinde farklı ekiye sahip olup olmadığını araşırmamış, ayrıca bölgesel ekilerin OECD üyesi olmayan ülkelerdeki coğrafik grupların bir ürünü olarak göz önünde bulundurulmasının gerekip gerekmediğini de araşırmışır. Çalışma sonucunda hem OECD üyesi olan hem de üyesi olmayan ülkelerde urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasında panel eşbüünleşme ilişkisine dair güçlü kanılar elde edilmişir. Bu, çalışmada kullanılan ülkelerde urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasında uzun dönem dengesinin olduğunu gösermekedir. Ayrıca çalışma ile OECD üyesi olmayan ülkelerde urizm gelişmesinin GSYİH üzerindeki ekisinin OECD üyesi ülkelerdekinden daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmışır. Çalışmada elde edilen diğer önemli sonuç, bölgesel eki üzerinedir: urizm gelişmesinin gösergesi olarak urizm gelirleri kullanıldığında Güney Sahra Afrika ülkelerinde urizm gelişmesinin GSYİH üzerindeki ekisi oldukça büyükür. Diğer önemli bir sonuç ise urizm gelişmesinin bir gösergesi olarak hem urizm gelirleri hem de ziyareçi sayısı kullanıldığında uzun dönemde OECD üyesi ülkelerde urizm gelişmesinin ekonomik büyümeye neden olduğu şeklindeki ek yönlü bir ilişki söz konusuyken, OECD üyesi olmayan ülkelerde iki yönlü bir nedensel ilişkinin söz konusu olmasıdır. OECD üyesi olmayan ülkelerde urizm gelişmesi ekonomik büyümeye yol açarken, ekonomik büyüme de urizm gelişmesine yol açmakadır. Lee ve Chien (008), çalışmalarında urizm ve ekonomi poliikalarındaki rejim değişikliklerinin 1959-003 dönemi için Tayvan daki urizm gelişmesi, reel GSYİH ile reel döviz kuru arasındaki uzun dönemli ilişkilerin durağanlığını bozup bozmadığını araşırmışır. Yapısal kırılmayı göz önünde bulunduran birim kök esleri kullanılarak yapılan çalışmada, ekonominin durumunun bir gösergesi olarak kullanılan GSYİH, urizm gelişmesinin gösergesi olarak kullanılan urizm gelirleri ile ziyareçi sayısı değişkenleri ve uluslar arası rekabein bir gösergesi olarak kullanılan reel döviz kuru değişkenlerine ai serilerde bazı dönemlerde yapısal kırılmaların meydana geldiği sonucuna ulaşmışır. Ayrıca çalışma sonuçları; ikisadi şoklar, urizm poliikalarındaki ve uluslararası ilişkilerdeki değişiklikler, salgın hasalıklar ve erör olayları gibi fakörlerin analizde kullanılan değişkenlerde neden olduğu yapısal kırılmalar dikkae alındığında Tayvan daki urizm, reel gelir ve reel 5

döviz kuru oranı arasındaki uzun dönem ilişkinin varlığını göseren urizm gelişme değişkenlerinin (urizm gelirleri ve ziyareçi sayısı) her bir ürü için bir eşbüünleşme vekörü olduğunu gösermişir. Bu, urizm ve reel döviz kuru oranının zaman içerisinde Tayvan ın ekonomik büyümesini poziif olarak ekilediği anlamına gelir. İkisadi harekelilik ve urizm gelişmesinin seviyesini göseren uzun dönemde urizm ve GSYİH arasındaki iki yönlü nedensellik, ekonomik büyümenin yüksek seviyesinin urizm gelişmesinin yüksek seviyesine yol açığı gibi urizm gelişmesinin yüksek seviyesinin de ekonomik büyümenin yüksek seviyesine neden olduğu şeklinde karşılıklı olarak birbirlerini ekilediklerini gösermekedir. Bu, urizm ve GSYİH nın içsel olduğunu ve bunun sonucunda birinin ya da diğerinin herhangi ekil denklemi ile yapılacak öngörülerin yanılıcı olabileceğini göserir. Tablo 1:Turizm Gelişmesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Deneysel Sonuçların Karşılaşırılması ÖRNEK YAZARLAR YÖNTEM DÖNEM ÜLKE NEDENSEL İLİŞKİ Ghali (1976) OLS 195-1970 Hawaii Turizm Büyüme Balaguer and Haa Düzelme Canavella-Jorda Modeli (00) 1975-1997 İspanya Turizm Büyüme Drisakis (004) Haa Düzelme Modeli 1960-000 Yunanisan Turizm Büyüme Durbarry(004) Haa Düzelme Modeli 195-1999 Mauriius Turizm Büyüme Bir Ülke Haa Düzelme Narayan Modeli 1970-000 Fiji Büyüme Turizm Oh(005) Granger Nedensellik Tesi 1975-001 Kore Büyüme Turizm Kim e al.(006) Granger Nedensellik Tesi 1971-003 Tayvan Turizm Büyüme Kesi Lee and Chien (008) Lanza e al.(003) Eugenio-Marin and Morales (004) Lee and Chang (008) Haa Düzelme Modeli Hemen Hemen İdeal Talep Sisemi (AIDS) 1959-003 Tayvan 1977-199 Panel GLS 1980-1977 Panel Haa Düzelme Modeli 1990-00 13 OECD Üyesi Ülke Lain Amerika Ülkeleri OECD üyesi olan ve olmayan ülkeler Turizm Büyüme Turizm Büyüme Ora ve düşük gelirli ülkelerde Turizm Büyüme, gelişmiş ülkelerde ise açık değil OECD üyesi: Turizm Büyüme, OECD üyesi değil: Turizm Büyüme 6

No: Turizm Büyüme urizm gelişmesinin ekonomik büyümeye neden olduğu Büyüme Turizm ekonomik büyümenin urizm gelişmesine neden olduğu şeklinde ek araflı bir nedensellik ilişkisi olduğunu göserir. Büyüme Turizm ise urizm gelişmesini ekonomik büyümeye neden olurken ekonomik büyümenin de urizm gelişmesine neden olduğu şeklinde iki araflı bir nedensellik ilişkisinin söz konusu olduğunu göserir. Tablo 1 incelendiğinde ekonomik büyüme ve urizm gelişmesi arasındaki nedensel ilişkinin araşırıldığı çalışmalarda farklı sonuçların oraya çıkığı açıkça görülmekedir. Bu farklılıklar ülkelerin yapısal özellikleri, coğrafi konumları, uluslar arası ilişkileri, urizmin ülke gelirleri üzerindeki önemi gibi değişikliklerden kaynaklanmakadır. Bu nedenle poliika yapıcılarının bu farklılıkları göz önünde bulundurularak urizm ve ekonomi arasındaki ilişkiler doğrulusunda poliika üremeleri gerekmekedir. Ekonomik büyüme ve urizm gelişmesi arasındaki nedensel ilişkinin araşırıldığı çalışmalarda dör farklı hipoez söz konusudur. Bu hipoezler doğrulusunda belirlenen ilişkinin varlığı farklı poliika uygulamalarını gerekirir. Hipoez 1. Turizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasında uzun dönem denge ilişkisi vardır. Hipoez a. Turizm gelişmesi, ekonomik büyümeye yol açar (ek yönlü nedensellik). Hipoez b. Ekonomik büyüme, urizm gelişmesine yol açar (ek yönlü nedensellik). Hipoez c. Turizm gelişmesi, ekonomik büyümeye yol açarken ekonomik büyüme de urizm gelişmesine yol açar (değişkenler arasındaki iki yönlü nedensellik). Turizm gelişmesi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkilerinin araşırıldığı, farklı değişkenlerin ve analiz yönemlerinin kullanıldığı Türkiye ve diğer ülkeler için yapılmış farklı çalışmalar da bulunmakadır. Diğer ülkeler için yapılan çalışmaların yukarıda incelenen çalışmalar ile benzer sonuçlar içermesi ve 7

Türkiye için yapılan çalışmaların. Bölüm de ayrınılı olarak incelenmiş olması nedeniyle bu çalışmalar burada ayrınılı olarak ele alınmamışır. Poliika ekilerine gelince eğer urizm gelişmesinden ekonomik kalkınmaya doğru kesin ek yönlü bir nedensellik varsa bu durumda urizm gelişmesinde bir sıçrama yapmak (urizm ekonomik büyümeye yol açar) en praik yaklaşımdır. Eğer sonuçlar nedenselliğin ers yönlü olduğunu göserir ise bu durumda ekonominin büyümesine yönelik yapılan çalışmalar urizmin gelişmesini de sağlayacakır. Eğer urizm büyümesi ile ekonomik büyüme arasında nedensel bir ilişki yoksa bu durumda birbirleri arasında geri besleme ekisi yokur. Bu durumda bir alanın gelişmesi için yapılan çalışmalar diğer alanın gelişmesinde herhangi bir kakı sağlamayacakır. Son olarak eğer ilişki iki yönlü ve urizm ve ekonomik büyüme karşılıklı nedensellik ilişkisine sahip ise bu durumda her iki alanın gelişmesi için çaba harcamak ikisi içinde yararlı olacakır (Lee and Chang, 008). Sinclair (1998), urizm ve ekonomik ekinlik arasındaki ilişkiyi anımlamaya ve yorumlamaya çalışıldığında bunun urizm gelişmesinin avanajı ve dezavanajı şeklinde iki yönden incelenmesi gerekiğini vurgulamışır. Ekonomik kalkınma için herhangi diğer iici güç gibi urizm de oplumlar ve onların sakinleri üzeride poansiyel hem poziif hem de negaif ekilere sahipir. Genel olarak sermaye mallarının (döviz ve mali) ihalleri, kişi başına gelirdeki arışlar, daha yüksek vergi gelirleri ve ek isihdam, urizmin döviz sağlaması dahil yapabileceği poziif kakılardır. Bunların dışında urizm, urizm için özel olan yollar ve havaalanları gibi (Eugenio-Marin & Morales, 004) aşımacılık imkanlarını içeren belli mal ve hizmelere olan alebi ekiler. Bunlardan başka yabancı ziyareçiler arafından yapılan urizm harcamaları fiziksel sermayenin birikimini beraberinde geirmesinin ve urizm seköründeki yeişmiş işgücü ihiyacının insan sermayesine yaırımın armasına neden olmasının yanı sıra yerli urizmin inşasını da gelişirebilir. Bu nedenle urizm sekörü ekonomik büyümeye önemli bir kakı sağlayabilir. Turizmin yararlarının yanı sıra bazı dezavanajları da vardır. Mevcu lieraürdeki ahminlerin aksine Hazari ve Ng (1993) ün beliriği gibi urizm üçüncü 8

derecede ve dayanıksız malların ükeim sekörünü ekilemekedir. Refahı azalma eğiliminde olan yerel fiyalardaki bir arışın olumsuz ekilerinin, urizmin ülkenin oplam refahı üzerindeki olumlu ekilerden daha fazla olabileceği dikkae alınmalıdır. Aynı zamanda yabancı urisler arafından yapılan harcamalar, belirilen eki sayesinde yerel ükeim şekillerini de değişirebilir, bu ise enflasyona neden olabilir. Bununla birlike, ziyareçiler arafından icare dışı mallara olan bu yabancı alepler monopol gücü çarpıklığı yaraabilir ve bunun sonucunda urizm refah azalıcı ekiye sebep olur (Balaguer & Canavella-Jorda, 00; Hazari & Sgro,004). Daha kapsamlı bir bakış açısıyla Sinclair (1998), urizm endüsrisinin genişlemesinden kaynaklanan maliyelerin (ek su, yol, havaalanı, sağlık eşkilaı gibi al yapıların karşılanması ve onarımı için harcamaların çoğunu içeren) daha genel kullanımdan ziyade urizme özel olduğunu iddia emişir. Aynı zamanda ileişim, yiyecek edarik eme, ağırlama, aşımacılık ve yöneim becerileri gibi alanlarda uzmanlaşmış eğiimden kaynaklanan maliyeler de vardır. Çok mikarda fiziksel sermaye gereksinimine ek olarak urizm sekörü nielikli işgücünün çeşili ürlerine ihiyaç duyar ve bu nedenle gidilecek ülke urizm endüsrisindeki insan sermaye yaırımını arırır. Turizm, ev sahibi ülkedeki diğer maliyeleri de ekiler. Böyle maliyeler çevre kirliliği, kalabalık ya da narin çevrelerin yok olmasını içerir (Gursoy&Ruherford, 004). Dunn ve Dunn (00) ayrıca suç ve şiddein bazı ülkelerdeki urizm endüsrisini ekileyen diğer emel problem olduğunu ve böylece onların suç konrollerini ve kamu güvenliğini sürdürme ve gelişirme için maliye oluşurduğunu iddia emişir. Doğal çevre, urizmin önemli bir bileşeni olduğu gibi pek çok uris doğa arafından çekildiği için konu ile ilgili karar almayı zor bulan poliika yapıcılar için iki yönlü bir problem oluşurur. Ama aynı zamanda çevrecilerin yanında ev sahibi ülkenin pek çok vaandaşı da doğal çevreyi bozulmamış umak iser (Jenner & Smih, 199; Pearce, 1985). Turizm seköründeki uluslar arası rekabee, gelişmiş ve gelişmeke olan ülkeler eşi koşullara sahip değillerdir. Sinclair (1998), yaban hayaı, resif ve kanyonlar, mağaralar, şelaleler, çöller ve doğal kaynaklar gibi görülmeye değer 9

olağan üsü doğal manzaralar gibi doğal kaynakların sunuşu söz konusu olduğunda gelişmeke olan ülkelerin üsün konumda olduğunu belirmişir. Yukarıda belirilen nedenlerle urizm poliikaları yapılırken urizmin avanajları ve dezavanajları ile urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkilerin dikkae alınması gerekmekedir. Bu nedenle bu çalışmanın emelini urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkilerin incelenmesi oluşurmakadır. Bununla birlike gelecek beklenilerinin poliikaların belirlenmesinde önemli bir yer uması nedeniyle çalışmada Türkiye nin urizm gelirlerinin gelecek dönemlere ilişkin olarak ahmin edilmesine de yer verilmişir. Türkiye de urizm gelişmesi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkinin araşırılması ve Türkiye nin urizm gelirlerinin gelecek ahminlerinin yapılmasının emel alındığı bu çalışmanın organizasyonu aşağıdaki gibi özelenebilir: Birinci bölümde, çalışmada kullanılan yönemler incelenmişir. İkinci bölümde dünya ve Türkiye deki urizme yönelik yapılmış bazı çalışmalar incelenmişir. Bu çalışmalarda, genel olarak urizmin geleceğine yönelik öngörüler yapılmış ve Türkiye deki urizm gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiler araşırılmışır. Türkiye nin urizmde dünya sıralamasındaki yerini koruyabilmesi ve bu sıralamada daha üs basamaklara çıkabilmesi için dünyada meydana gelebilecek urizm harekelerinin yakından akip edilmesi ve urizm poliikalarının bu doğruluda belirlenmesi önem aşımakadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise dışa açık bir ekonomi söz konusu olduğunda Türkiye deki urizm gelişmesi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişki incelenmişir. Diğer bir ifade ile Turizm Gelişmesinin ekonomik büyümeyi ekilediği, ekonomik büyümenin Turizm Gelişmesini ekilediği ve her ikisinin de bir ür geri besleme ile karşılıklı olarak birbirlerini ekilediği şeklindeki hipoezler Granger Nedensellik yaklaşımı kullanılarak es edilmişir. Bu bölümde ayrıca doğal logariması alınmış urizm gelirlerine ai serinin anımlanması ve ahmini ile 011 yılına ai Türkiye nin urizm gelirleri ahminlerine yer verilmişir. 10

Granger Nedensellik modeli, 1998 yılının birinci çeyreği ile 010 yılının birinci çeyreği arasındaki döneme ai çeyrek dönemlik veriler kullanılarak ahmin edilirken, urizm gelirleri modeli 1998 yılının birinci çeyreği ile 008 yılının son çeyreği arasındaki döneme ai çeyrek dönemlik veriler kullanılarak ahmin edilmişir. Çalışmanın sonuç ve değerlendirme bölümünde ise çalışmanın üçüncü bölümünde yapılan analizlerin sonuçlarına yer verilmişir. Bu bölümde ayrıca Dünya Turizm Örgüü nün yapığı Tourism 00 Vision çalışması ve diğer akademik çalışmaların sonuçları ile bu çalışmada yapılan analizlerin sonuçları karşılaşırılmışır. Yapılan bu çalışmaların sonuçları doğrulusunda bazı önerilere de bu bölümde yer verilmişir. 11

BİRİNCİ BÖLÜM Kuramsal Analiz 1. ZAMAN SERİLERİ ANALİZİ Çalışmanın bu bölümünde Türkiye ekonomisi ile urizm gelişmesi arasındaki nedensel ilişki ile Türkiye nin urizm gelirlerinin modellendiği analiz bölümünde yararlanılmış yönemler incelenmişir. Zaman serileri analizinde ek değişkenli modellemede kullanılan Box-Jenkins modelleri ile daha ile düzeyde ekonomerik analizlerde kullanılan birim kök esleri ile Granger Nedensellik Tesi bu bölümde incelenmişir. 1.1. Box-Jenkins Modelleri Bu bölümde, zaman serilerinin modellemesinde kullanılan ek değişkenli Box-Jenkins Modelleri incelenmişir. Box-Jenkins Modelleri, Mevsimsel ve Mevsimsel Olmayan Box-Jenkins Modelleri olmak üzere iki şekilde incelenmişir. 1.1.1. Mevsimsel Olmayan Modeller Bu bölümde, bir değişkene ai mevsimsellik içermeyen zaman serisi süreçlerinin modellenmesinde kullanılan ek değişkenli modeller incelenmişir. 1.1.1.1. Ooregresif Modeller Bir sürecin ooregresif göseriminde yalnızca ağırlıklarının sonlu sayısı sıfır olmayan; yani 1 1,,, p p ve k p için k 0 ise sürecin 1

p. derece ooregresif süreç (model) olduğu söylenir ve bu süreç AR ( p) ile göserilir. Ooregresif model, Z ya da p... ( B) Z 1 Z 1 pz p e (1.1) e p şeklinde göserilir; burada B) 1 B... B ile sıfır oralamalı akgürülü süreçir. p ( 1 ve p e, e sabi varyansı j1 p j j olduğundan süreç her zaman ersinirdir. Sürecin durağan j1 olması için ( B) 0 denkleminin köklerinin birim çemberin dışında olması p gerekir. AR ( p) modelleri zaman serisinin bugünkü değerinin geçmiş değerler arı raslanı harekelerine bağlı olduğu durumları modellemede kullanılır. AR ( p) modelinde ookorelasyon fonksiyonu için ilişki,... k 1 k 1 p k p ( 0 k ) eşiliği ile yazılabilir. Buradan ACF, k 0 için k ( B) p k p 1 B B... B 0 1 p k fark denklemi ile hesaplanır. Bunun sonucunda, i1 d i ( B) 1 G B (1.) p i eşiliği yazılabilir; burada m i1 d i p ve 1 G i ( i 1,..., m ), ( B) 0 denkleminin d i p çok kalılığının kökleridir. Buradan ACF, ( B) 0 denkleminin köklerine bağlı k p 13

olarak üsel azalışların ve sönük sinüs dalgalarının karışımıdır. Ayrıca AR ( p) modelinde PACF kk, p. gecikmeden sonra sıfır olur. AR ( p) süreci için durağanlık koşulu G 1 ve G 1 şeklindedir. i1 i AR ( p) sürecinde p 1 olduğu durumda modele, birinci derece ooregresif model denir ve AR (1) ile göserilir. AR (1) modeli, Z Z e (1.3) 1 1 ya da 1 1 BZ e şeklindedir. AR (1) süreci de AR ( p) süreci gibi daima ersinirdir. Sürecin durağan olması için ( 1 1B) 0 denkleminin köklerinin birim çemberin dışında olması gerekir. Bunun için 1 olması yeerlidir. 1 AR (1) sürecinin ACF si: Durağan AR(1) sürecinde 1 1 olduğundan ACF 1 in işareine bağlı olarak iki şekilden birine benzer şekilde üsel olarak azalır. Eğer 0 1 1 ise büün ookorelasyon poziif, 1 1 0 ise ookorelasyon negaif değerle başlamak üzere bir negaif bir poziif değerleri alarak birbirini akip ederek azalan dalgalar şeklindedir; yani ookorelasyon değerlerin mulak değerleri üsel olarak azalır. AR(1) sürecinin PACF si: AR(1) sürecinin için PACF kk P1 0 1 k 1 k şeklindedir. Bunun sonucunda PACF 1 in işareine bağlı olarak birinci gecikmede poziif ya da negaif arış gözerir. Diğer gecikmelerde ise sıfırdır. 14

AR ( p) sürecinde p olduğu durumda modele, ikinci derece ooregresif model denir ve AR () ile göserilir. AR () modeli, (1 1B B ) Z e ya da Z Z Z e (1.4) 1 şeklindedir. AR() süreci sonlu ooregresif modelde olduğu gibi her zaman ersinirdir. AR () sürecinin durağan olması için ( B) (1 B B ) 0 denkleminin 1 kökleri birim çemberin dışında olmalıdır. Bu koşul aşağıdaki gibi de yazılabilir. 1 1 1 1 1 AR() sürecinin ACF si: Eğer (1 B B ) 0 denkleminin kökleri 1 gerçek ise (kökleri varsa) ACF üsel olarak azalır ancak (1 B B ) 0 1 denkleminin köklerin gerçek sayı değil ise (kompleks) ACF sönük sinüs dalgaları şeklindedir. AR() sürecinin PACF si: ilk iki gecikmeden sonra AR() sürecinin PACF si sıfırdır (Wei, 1990). 1.1.1.. Harekeli Oralama Modelleri Süreçlerin harekeli oralama göseriminde yalnızca ağırlıklarının sonlu sayısı sıfır değerlerini almıyorsa; yani,,..., 1 1 q q ve k q için 0 ise sürecin harekeli oralama süreci olduğu ya da q. derece harekeli k 15

oralama modeli olduğu söylenir ve MA(q) şeklinde göserilir. Harekeli oralama süreci MA(q), Z e ya da 1 e... e (1.5) 1 q q Z ( B) e şeklindedir; burada B ) q (1 B... ) dir. ( 1 q B 1 q 1... olduğundan sonlu harekeli oralama süreci daima durağandır. Eğer ( B) 0 denkleminin kökleri birim çemberin dışında ise bu harekeli oralama süreci ersinirdir. MA(q) sürecinin ookorelasyon fonksiyonu q. gecikmeden sonra sıfır değerini alır. Harekeli oralama süreçleri kısa zaman aralıklarında ani ekiler üreen olayları anımlamaka kullanılır. MA(q) Harekeli Oralama sürecinde q 1 olduğu durumda modele birinci derece harekeli oralama modeli denir ve MA (1) ile göserilir. MA (1) modeli, ( B ) (1 B 1 ) ya da Z e e (1.6) 1 1 ( 11B)e şeklinde göserilir; burada e, süreçir. e sabi varyansı ile sıfır oralamalı akgürülü MA(1) sürecinin PACF si: MA(1) modelinin PACF si 1 in işareine bağlı olarak iki şekilden birine göre üsel olarak azalır. Eğer işareler birbirini izleyen 16

şekilde ise poziif değerle başlar; aksi akirde negaif değerler alarak azalır. Ayrıca 1/ şeklindedir. kk MA(1) sürecinin ACF si: MA(1) sürecinin ookorelasyon fonksiyonu, P k 1 1 1 0 k k 1 1 şeklindedir. Bunun sonucunda ACF birinci gecikmeden sonra sıfır olur. 1 1 her zaman sınırlı olduğundan MA(1) süreci daima durağandır. Ancak sürecin ersinir olması için ( 1 1B) 0 denkleminin kökü birim çemberin dışında olmalıdır. Tersinir MA(1) süreci için B 1/ 1 olduğundan 1 1 olması gerekir. Ayrıca MA(1) sürecinin ookorelasyon fonksiyonundan 1 olduğu kolaylıkla görülür. Bunun sonucunda 0. 5 dir. k k MA(q) Harekeli Oralama sürecinde q olduğu durumda modele ikinci derece harekeli oralama modeli denir ve MA () ile göserilir. MA () modeli, ( B) (1 B ya da 1 B ) Z (1 B B ) (1.7) 1 e şeklinde göserilir; burada e sıfır oralamalı akgürülü süreçir. Sonlu derece harekeli oralama modelindeki gibi MA() süreci daima durağandır. Tersinirlik için (1 B B ) 0 denkleminin kökleri birim çemberin dışındadır. Bunun 1 sonucunda modeldeki kasayıların, 1 1 1 1 17

1 1 koşullarının her birini sağlaması gerekir. MA() Sürecinin ACF si: Ookorelasyon fonksiyonu ikinci gecikmeden sonra sıfır değerini alır. MA() sürecinin PACF si: MA() süreci özel durum olarak MA(1) sürecini içerir. Bunun sonucunda PACF, 1 ve nin işareleri ve önemlerine bağlı olarak ya da (1 B B ) 0 denklemlerinin köklerine benzer şekilde üsel olarak azalır. 1 Sönük sinüs dalgaları şeklindedir (Wei, 1990). 1.1.1.3. Ooregresif Harekeli Oralama Modelleri Bir durağan ve ersinir süreç, MA harekeli oralama şeklinde ya da ooregresif şekilde göserilebilir. Ancak her iki göserimdeki problem ikisinin de çok fazla paramere içermesidir. Bu, hem sonlu derece harekeli oralama modeli hemde sonlu derece ooregresif model için doğrudur. Genel olarak paramere sayısının çok olması ahminin ekinliğini azalır. Bu nedenle model oluşurmada modelde hem ooregresif hem de harekeli oralama erimlerini içermek gerekebilir. Bu durumda karma ooregresif harekeli oralama (ARMA) süreci kullanılır. ARMA(p,q) süreci; ( B ) Z ( B) e (1.8) p q şeklindedir; burada p p ( B) 11 B... p B ve q q ( B) 11 B... q B dır. Tersinir olan süreç için (B) nin köklerinin birim çemberin dışında olması q gerekir. Durağan olması için de ( B) 0 ın köklerinin birim çemberin dışında p olması gerekir. Ayrıca (B), ( B) 0 nin köklerinin aynı olmadığı q p varsayıldığında bu süreç p ve q nun sırasıyla ooregresif ve harekeli oralama polinomlarına ilişkin dereceleri göserdiğinde p,q derece harekeli oralama modeli 18

ya da karma model olarak adlandırılır ve ARMA(p,q) şeklinde göserilir. Durağan ve ersinir ARMA süreci yalnızca ooregresif model olarak yazılabilir. Bu durumda, ( B) Z e şeklinde yazılır; burada p ( B) ( B) (1 B B ( B) q 1...) şeklindedir. Bu süreç yalnızca harekeli oralama göserimi şeklinde de yazılabilir. Bu durumda, Z ( B) e şeklinde yazılır; burada q ( B) ( B) ( B) p (1 B B 1...) şeklindedir. ARMA (p,q) sürecinin ACF si: ARMA (p,q) modelinin ookorelasyon fonksiyonu q gecikmeden sonra modeldeki ooregresif paramerelere bağlı olarak AR(p) sürecine benzer şekilde yazılır; ancak ilk q ookorelasyon Pq, Pq 1,..., P1 modeldeki hem ooregresif hem de harekeli oralama paramerelerine bağlıdır ve örnek için başlangıç değerleri olarak verilir. Bu fark model anımlamasında önemlidir. ARMA(p,q) sürecinin PACF si: ARMA süreci özel durum olarak MA sürecini içerdiği için onun PACF si ( B) 0 ve ( B) 0 ın köklerine bağlı olarak üsel azalışlar ya da sönük sinüs dalgalarının karması olur. 19

ARMA ( p, q) sürecinde p 1 ve q 1 şeklinde olduğunda süreç birinci derece karma model ya da birinci derece ooregresif harekeli oralama modeli olarak adlandırılır ve ARMA (1,1 ) şeklinde göserilir. ARMA (1,1 ) modeli, ( 1 1B ) Z (1 1B) e ya da Z Z e e (1.9) 1 1 1 1 şeklinde yazılır. Serinin durağan olması için 1 olması ve ersinir olması için 1 1 olması gerekir. 1 (1.9) eşiliği ile verilen modelde 0 olduğunda model, MA(1) sürecine indirgenir ve 0 olduğunda AR(1) sürecine indirgenir, bunun sonucunda 1 1 ARMA(1,1) sürecinin özel bir süreci olarak AR(1) ve MA(1) süreçlerini incelenebilir. ARMA(1,1) Sürecinin ACF si: ARMA(1,1) modeli aşağıdaki ookorelasyon fonksiyonuna sahipir: P k 1 k 0 ( 1 1)(1 1 1) k 1 1 1 1 1 1Pk 1 k ARMA(1,1) modelinin ookorelasyon fonksiyonu hem AR(1) hem de MA(1) süreçlerinin özelliklerine sahipir. Harekeli oralama parameresi 1, 1 in hesaplanmasında kullanılır. ARMA(1,1) sürecinin PACF si: Karma modelin PACF sinin genel şekli oldukça karmaşıkır ve gerekli değildir. Özel durum olarak ARMA(1,1) süreci MA(1) sürecini içerdiği için ARMA(1,1) sürecinin PACF si de 1 ve 1 in 0

işarelerine ve önemlerine bağlı olan şekliyle ACF ye benzer şekilde azalır (Wei, 1990). 1.1.. Mevsimsel Modeller Bu bölümde, ek değişkene ai mevsimsellik içeren zaman serisi süreçlerinin modellenmesinde kullanılan modeller incelenmişir. Mevsimsel modellerin isaisiksel analizleri mevsimsel olmayan modellerle aynı manıkla yapılır. Ancak mevsimsel modellerde aynı zamanda fark işlemleri yanında mevsimsel olmayan modellerin erimleri de olabileceğinden mevsimsel modellerin ookorelasyon fonksiyonunu, özellikle kısmi ookorelasyon fonksiyonunu eorik olarak elde emek çok zor olmakadır. Bu nedenle mevsimsel modellerin ACF ve PACF grafikleri ile ilgili yüzeysel bilgiler verilmişir. 1.1..1. Mevsimsel Ooregresif Modeller Derecesi P, periyodu s olan SAR ( P) mevsimsel ooregresif modeli s s s Ps 1 B B... p B z 1 (1.10) biçiminde olmakadır. Burada i 1,,..., P olmak üzere i mevsimsel ooregresif modelin kasayısı olmakadır. Örneğin derecesi 1 (P=1) ve periyodu 1 (s=1) olan mevsimsel ooregresif model SAR 1 1, 1 1 B z 1 şeklindedir. Burada 1 SAR 1 modelinin kasayısıdır. Diğer dereceli ve periyolu, 1 ooregresif modeller de benzer biçimde elde edilmekedir. Mevsimsel ooregresif modellerin ookorelasyon fonksiyonu ve kısmi ookorelasyon fonksiyonu mevsimsel olmayan ooregresyon modeli ile aynı manıkla 1

elde edilmekedir. Ancak modeller arasındaki fark periyoan kaynaklanır. SAR 1 1 modelinin ACF ve PACF grafikleri SAR 1 modelinin ACF ve PACF grafiklerine benzer olarak k kk k 0 0 /1 k 1,4,36,... k 1 d. y. d. y. şeklinde elde edilir. Mevsimsel olmayan ooregresif modellerde olduğu gibi ikinci dereceden ooregresif modelinin PACF grafiğinde iki ane önemli ilişki vardır. Ancak bu önemli ilişkiler mevsimsel olmayan ooregresif modelinde olduğu gibi ilk iki gecikmede değil ilk iki periyoda ai gecikmede yani periyo 1 olduğunda 1 inci ve 4 üncü gecikmelerde olmakadır. Mevsimsel ooregresif modellerin, mevsimsel olmayan bileşenleri de içermesi durumunda oplamsal modeller oldukça karmaşıklaşmaka bazı ekileşim erimlerini de içermekedir. Bu modellerin mevsimsel olmayan bileşenlerin yanı sıra fark işlemlerini de içermesi durumunda model iyice karmaşıklaşmakadır. Bu nedenle mevsimsel olmayan bileşenler ile mevsimsel ve mevsimsel olmayan fark işlemlerini içeren, mevsimsel modeller genellikle çarpımsal modeller şeklinde göserilmekedir. Bu modellere örnek olarak ARIMA p d,0p, D, 0 s, modeli verilebilir. Burada p, mevsimsel olmayan ooregresif bileşenin derecesi; d, mevsimsel olmayan fark derecesi; P, mevsimsel ooregresif bileşenin derecesi; D, mevsimsel fark derecesi ve s, periyodu gösermekedir. ARIMA p d,0p, D, 0 s,, p s s Ps d s D 1 B... p B 1 1B B... p B 1 B 1 B z 1 (1.11) şeklinde göserilir. Çarpımsal modelin gerekli işlemler yapılarak oplamsal modele dönüşürülmesi sonucunda ekileşim erimleri de dahil pek çok erim içeren karmaşık bir model elde edileceği açıkır. Bu ür modellerde kısmi ookorelasyon fonksiyonunun bulunması gibi uzun işlemler içeren çıkarsamaların yapılması çok

güçür. Bu nedenle ACF ve PACF grafiklerinin periyoda ai gecikmelerde ilişki mikarlarının ve işarelerinin ne bir şekilde söylenebilmesi pek mümkün değildir. Mevsimsel ooregresif modellerde, mevsimsel olmayan ooregresif modellerde olduğu gibi ACF grafiği yavaş yavaş azalırken PACF grafiğinde bazı gecikmelere ai önemli ilişkiler ooregresif modelin derecesini verir. Mevsimsel ooregresif modellerde P değerinin bulunmasında güçlükler oraya çıkmakadır. PACF grafiğine bakılarak mevsimsel ooregresif modelin derecesi belirlenmek iseniyorsa çok garani bir yol olmamasına rağmen periyodun yanındaki ilişkilerin büyüklüğü ve bu ür ilişkilerin sayısına bakılmalıdır. Eğer çarpımsal bir mevsimsel model ile ilgileniliyorsa muhakkak kendini belli edecek kadar büyük periyodun yanındaki gecikmelerde ilişkiler var olmakadır. PACF grafiğinde periyodun yanındaki gecikmelerden birinde önemli bir ilişki varsa bu durumda P 1, bir grup şeklinde kendini belli eden önemli ilişkiler varsa bu durumda P olması beklenir. p d,0p, D, s ARIMA, 0 modelinin durağan olması için i 1,,..., p ve j 1,,..., P olmak üzere 1 ve j 1 koşullarının sağlanması gerekir (Kadılar, 005). i 1.1... Mevsimsel Harekeli Oralama Modelleri Mevsimsel ooregresif modeller incelenirken de belirildiği gibi mevsimsel modellerde ookorelasyon ve kısmi ookorelasyon fonksiyonları, mevsimsel olmayan modellere benzer manıkla elde edilmekedir. Ancak mevsimsel modellerde bu fonksiyonların elde edilmesi mevsimsel olmayan modellerdeki fonksiyonlara göre biraz daha karmaşık ve zordur. Bu nedenle mevsimsel harekeli oralama modellerinin genel göserimi ve model derecesinin belirlenmesinde ACF ve PACF grafiklerinin yorumlanmasındaki bazı özellikler yüzeysel olarak verilmiş çok ayrınılı bir şekilde incelenmemişir. 3

ARIMA 0, d, q 0, D, Q çarpımsal Mevsimsel harekeli oralama modeli s olarak d s D q s s Qs 1 B 1 B z 1 B B... q B 1 B B... Q B 1 1 şeklinde ifade edilir. Burada q, mevsimsel olmayan harekeli oralama bileşenin derecesi; d, mevsimsel olmayan fark derecesi; Q, mevsimsel harekeli oralama bileşenin derecesi; D, mevsimsel fark derecesi ve s, periyodu gösermekedir. Bu modellerde ersinirlik özelliği 1 ve j 1 olduğunda sağlanır. i Çarpımsal mevsimsel harekeli oralama modellerinde periyodun yanındaki gecikmelere ai ilişkiler aynı büyüklüke ve aynı işareli olmakadır. Bu durumda birinci dereceden mevsimsel harekeli oralama modelleri için ACF grafiğinde periyodun yanındaki birer gecikme aynı yönde ilişkiye sahipir. İkinci dereceden mevsimsel harekeli oralama modelleri için ise periyodun yanındaki ikişer gecikme aynı yönde ilişkiye sahip olmalıdır. Mevsimsel harekeli oralama modellerinde mevsimsel olmayan harekeli oralama modellerinde olduğu gibi PACF grafiği yavaş yavaş azalır. ACF grafikleri incelenerek bu grafikeki ilk gecikmelere ai önemli ilişki sayısına göre q ve grafiğin periyodun yanındaki gecikmelere ai ilişkilerin aynı yönde olanlarının sayısına göre ise Q belirlenir (Kadılar, 005). 1.1..3. Mevsimsel Ooregresif Harekeli Oralama Modelleri Daha önce de belirildiği gibi mevsimsel modellerde ookorelasyon ve kısmi ookorelasyon fonksiyonlarının eorik olarak elde edilmesinde oldukça karmaşık işlemler gerekmekedir. Bu nedenle bu fonksiyonlara ilişkin kesin çıkarım yapmak oldukça güçür. Bu bölümde, mevsimsel harekeli oralama modellerinde olduğu gibi mevsimsel ooregresif harekeli oralama modelleri incelenirken modellerin genel 4

hali incelenmiş ve bu modellerin ACF ve PACF grafiklerine ilişkin genel bilgiler verilmişir. ARIMA p, d, q P, D, Q modeli En genel Box-Jenkins modeli olan s p s s Ps d s D 1 1B... p B 1 1B B... p B 1 B 1 B z q s s Qs 1 B B... q B 1 B B... Q B 1 1 şeklinde yazılmakadır. Burada p, mevsimsel olmayan ooregresif bileşenin derecesini; d, mevsimsel olmayan fark derecesini; P, mevsimsel ooregresif bileşenin derecesini; q, mevsimsel olmayan harekeli oralama bileşenin derecesini; Q, mevsimsel harekeli oralama bileşenin derecesini; D, mevsimsel fark derecesini ve s, periyodu gösermekedir. Mevsimsel ooregresif harekeli oralama modelinde mevsimsel olmayan ooregresif harekeli oralama modelinde oluğu gibi ACF ve PACF grafiklerindeki ilk gecikmelere ai ilişkilerin yavaş yavaş azalması gerekir. Ancak mevsimsel olmayan modelden farklı olarak ACF grafiğinde periyodun yanındaki gecikmelere ai ilişkilerin yönü ve sayısından Q parameresinin değeri, PACF grafiğindeki periyodun yanındaki gecikmelere ai ilişkilerin yönü ve sayısından ise P parameresinin değeri belirlenmekedir (Kadılar, 005). 1.. Zaman Serileri Analizinde Kullanılan Bazı İleri Yönemler Bu bölümde serilerin durağanlığının incelenmesinde kullanılan bazı es yönemleri ile iki seri arasındaki kısa dönemli nedensel ilişkinin incelendiği Granger Nedensellik Tesi incelenmişir. 5

1..1. Durağanlık Analizi Durağan olmayan değişkenlerin ekonomerik modellemede kullanılması, değişkenler arasındaki mevcu ilişkilerin, sağlıklı bir biçimde açıklanmasını engellemekedir. Ekonomik değişkenlerde görülen durağan olmama sorunu, klasik ahmin yönemi EKK (En Küçük Kareler) sonuçlarının yanlış yorumlanmasına neden olmakadır. Durağan ve durağan olmayan seriler arasında önemli farklılıklar vardır. Durağan serilerde şoklar geçicidir, ekileri zamanla yok olur ve uzun dönemde oralama düzeylerine geri dönerler (Enders, 1995). Zaman serilerinin durağan olup olmadıkları incelenirken serilere birim kök esi uygulanır ya da serilere ai korelogram incelenmesi yaklaşımından faydalanılır. 1..1.1. Dickey-Fuller Tesi (DF) Bir zaman serisinde birim kökün varlığını araşıran Dickey-Fuller esi (Dickey and Fuller, 1979) arafından 1979 arihinde oraya konan bir esir. Ooregresif (AR) bir modeli ele alındığında Y 1 (1.1) Y şeklinde yazılabilir. Burada nin varyansla ve sıfır oralamayla normal dağılan bir bağımsız değişken olduğu varsayılır. AR(1) süreci için birim kökün varlığı araşırıldığında, hipoezler H : 1 (seri durağan değildir) 0 H : 1 (seri durağandır) a şeklindedir. Bu durumda es isaisiği ise 6