T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

Yönetim ve Yöneticilik

1 YÖNETİM VE ORGANİZASYONLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1.Yönetim ve Yönetim Bilimi. 2.Planlama. 3.Örgütleme. 4.Yöneltme. 5.Denetim. 6.Klasik Yönetim. 7.Neo-Klasik Yönetim. 8.Sistem ve Durumsallık Yaklaşımı

İŞLETME YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONDA TEMEL KAVRAMLAR

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

5. HAFTA PFS109 EĞİTİMDE PROGRAM GELİŞTİRME. Yrd.Doç. Dr. Yusuf ESER. KBUZEM. Karabük Üniversitesi

11. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI ÖRGÜTLEME. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir.

14. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI DENETİM. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

ISL 101 İşletme Bilimine Giriş 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

ÖN TEST. 1. Aşağıdakilerden hangisi kurumun kurum kültürü unsurlarından biri olarak görülmez?

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

Sporda Tesislerin Planlanması ve İşletmeciliği

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

1.2. İLERİ GÖRÜŞ, GÖREV VE AMAÇLAR ÖĞRENME VE DENEYİM EĞRİLERİ

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

Yönetim Kavramı. Yönetim, ortak amacın başarılması amacıyla insan kaynağının ve maddi varlıkların işe koşulması etkinliğidir.

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

ÜNİTE 1: Pazarlamanın Konusu, Kapsamı, Gelişimi ve. Değer Kavramı. ÜNİTE 2: Pazarlama Çevresi ve Bilgi Sistem ÜNİTE 3: Pazarlar ve Davranışlar

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

İşletmelerde Stratejik Yönetim

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

Bölüm 1. Stratejik Yönetim İlgili Terim ve Kavramlar. İşletme Yönetimi. Yönetim ve Stratejik Yönetim. Yönetim, bir işletmenin ve örgütün amaçlarını

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞVERENLERİN ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLERİ

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

1. LİDER 2. LİDERLİK 3. YÖNETİCİ LİDER FARKI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM YÖNETİM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR VE YÖNETİM SÜRECİNE BAKIŞ

İşletme bütçesi nedir? Bir işletmenin, gelecekteki belli bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm yönlerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır.

Eğitim Bilimlerine Giriş

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

Planlama Nedir? Planlama Ne Değildir? Başarılı Bir Plan Pazarlama Planlaması

TEKNOLOJĠ PLANLAMASI. Başkent Üniversitesi

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü SAYI: B.07.0.BMK / /02/2009 KONU: Kamu İç Kontrol Standartları

Bölüm 1. İnsan Kaynakları Yönetimine Kavramsal Bakış

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İLK DERS

Önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşabilmek için organize edilmiş faaliyetler zinciridir.

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu

İNSAN KAYNAĞININ EĞİTİMİ VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Kadir Ardıç Doç. Dr. Yasemin ÖZDEMİR

Liderlikte Güncel Eğilimler. Konuşan Değil, Dinleyen Lider. Şeffaf Dünyada Otantik Lider. Bahçevan İlkesi. Anlam Duygusu Veren Liderlik

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Bölüm 2. Stratejik Yönetim Süreci ve Unsurları. Stratejik Yönetim Süreci

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ

Hastane Yönetimi-Ders 1 Sağlık Hizmetleri ve Yönetime Giriş

YÖNETİMİN İŞLEVLERİ (FONKSİYONLARI) (6) YRD.DOÇ.DR. HAKAN SUNAY A.Ü.BESYO

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

BAKANLIĞIMIZ İÇ KONTROL SİSTEMİ ÇALIŞMALARININ TAMAMLANMASI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI

Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

Proje Ekibi ve Sorumlulukları

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

HALKLA İLİŞKİLER YÖNETİMİNDE PLANLAMA

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014

İşletmelerarası Karşılaştırma Kıyaslama Benchmarking

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Maslow (İhtiyaçlar Hiyerarşisi)

Türkeli Devlet Hastanesi

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. Aşağıdakilerden hangisi işletmenin yapısal özellikleri arasında yer almaz?

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

Kurumlarda Terminoloji Politikası ve Terminoloji Planlaması

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

PERFORMANS YÖNETİM SÜRECİ

SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ

Transkript:

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI KURUM KÜLTÜRÜNÜN OLUŞUMUNDA BİLGİ, BELGE VE DOKÜMANTASYON ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN: ARAN KAYNAK İSTANBUL - 2006 1

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI KURUM KÜLTÜRÜNÜN OLUŞUMUNDA BİLGİ, BELGE VE DOKÜMANTASYON ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN : DOÇ. DR. AHMET OĞUZ İCİMSOY HAZIRLAYAN: ARAN KAYNAK İSTANBUL 2006 2

ÖNSÖZ... I ÖZET... II ABSTRACT... II TABLO LİSTESİ... IV 1. KÜLTÜR VE KURUM KÜLTÜRÜ... 1 1.1. KÜLTÜR... 1 1.2. KURUM... 6 1.2.1. Kurum Türleri... 6 1.2.1.1. Amaçlarına Göre Kurumlar... 6 1.2.1.2. Oluşumlarına Göre Kurumlar... 7 1.2.2. Kurumlarda Yönetim... 8 1.2.3. Kurumlarda Yönetimin Fonksiyonları... 12 1.2.3.1. Planlama... 13 1.2.3.2. Örgütleme... 15 1.2.3.3. Yürütme... 16 1.2.3.4. Eşgüdüm... 18 1.2.3.5. Denetim... 19 1.2.4. Kurumsallaşma Süreci... 21 1.3. KURUM KÜLTÜRÜ... 23 1.3.1. Kurum Kültürünün Tanımı... 24 1.3.2. Kurum Kültürünün Oluşumu... 25 1.3.3. Kurum Kültürünün Özellikleri... 26 1.3.4. Kurum Kültürünün İşlevleri... 27 2. KURUMLARDA BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ... 33 2.1. BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ... 35 2.2. BİLGİ VE BELGE YÖNETİCİSİ... 40 2.3. BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİNİN AMACI... 43 2.4. BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ SÜRECİ... 45 2.4.1. Bilgi Materyalinin Toplanması... 45 2.4.2. Evrak Envanterinin Çıkarılması... 46 2.4.3. Sınıflandırma Sisteminin Geliştirilmesi... 46 3

2.4.4. Ayıklama-İmha İşlemi Planının Gerçekleştirilmesi... 49 2.4.5. Saklama Planının Hazırlanması... 50 2.4.6. Arşiv Materyallerinin Depolanması ve Muhafazası... 51 2.4.7. Bilgi Materyaline Erişim... 51 2.4.8. Arşiv Yönetmeliği - Prosedürünün Hazırlanması... 52 3. KURUM TARİHİ BELGESELİ ÇALIŞMALARI...53 3.1. KURUM TARİHİ YAZIMINDA ARŞİV ÇALIŞMALARININ ROLÜ VE ÖNEMİ... 53 3.2. BİR KURUM TARİHİ BELGESELİ ÇALIŞMASININ YAPIM AŞAMALARI... 57 3.2.1. Ekipleşme... 57 3.2.2. Ön Araştırma... 58 3.2.3. Basın Taraması... 60 3.2.4. Kronoloji Çalışması... 61 3.2.5. Sözlü Tarih Çalışması... 62 3.2.6. Kurgu Çalışması... 64 4. SONUÇ... 65 EKLER... 67 Ek-1 Basın Taraması Dökümü Örneği... 67 Ek-2 Dikey ve Yatay Kronoloji Çalışması Örneği... 68 Ek-3 Söyleşi Metni Çözümleme Örneği... 73 KAYNAKÇA... 81 ÖZGEÇMİŞ... 84 4

ÖNSÖZ Kurum kültürü kavramının Türkiye de yeteri kadar tartışılmıyor olmasının bir çok nedeni vardır. Bunların en başında da Türkiye de kurumların çeşitli nedenlerle uzun ömürlü olamamaları gelmektedir. Uzun ömürlü olan kurumların da bu başarıyı güçlü bir kurum kültürüne sahip olarak ve bu kültür iklimini geçmişten geleceğe taşıyarak elde ettiklerini söyleyebiliriz. Özellikle 90 lar sonrası değişen piyasa koşulları, uluslararası şirketlerin iç piyasaya girmesi, şirketlerin yurtdışı pazarlara açılması, küresel rekabet, tüm bunlar kurumların kendilerine dönüp bakmalarını, kurum yapılarını yeniden gözden geçirmelerini ve daha da önemlisi kendilerini daha da yakından tanımalarını zorunlu kılan bir süreci başlatmıştır. Bu sürece, tarihleri eskiye dayanan özel kurumlardan, kurumsal kültür bilincine sahip olanlarının daha kolay uyum sağladıkları görülmüştür. Geldikleri yeri, hem yurtiçinde hem de yurtdışında daha sağlam konumlandırmaya, yarattıkları kurum kültürüne sahip çıkmaya dört elle sarılmışlardır. Bu aşamada kurum kültürü kavramı diğer beşeri bilim dallarının olduğu kadar arşivciliğin de gündemine girmiştir. Bu çalışmada kurum kültürünün oluşumunda önemli bir rolü olan kurum arşivlerinin ve çalışmalarının önemi vurgulanmaktadır. I

ÖZET Bu çalışmada, kurum kültürü kavramının anlaşılabilmesi için öncelikle kültür ve kurum kavramları açıklanmış, özellikleri ve işlevleri belirtilmiştir. Kurumlarda, kurum kültürünün oluşumu ve kurumsallaşma süreci ayrıntılı olarak incelenmiş; kurum arşivleri, bu merkezlerin işlev ve faaliyetleri açıklanmıştır. Teorik çalışmaların yanı sıra, Kurum Tarihi Belgeseli çalışmalarının bütün aşamaları anlatılarak kurum kültürünün oluşum süreçleri genel bir bakış açısı ile incelenmiş ve uygulamalar örneklendirilmiştir. Tezin temel amacı kurum arşivlerinin ve bu merkezlerin çalışmalarının kurum kültürünün oluşumundaki önem ve rolünün açıklanmasıdır. II

ABSTRACT In this work, the terms culture and corporation, their features and roles are defined to clarify the concept of corporate culture. The constitution of the corporate culture and institutionalization periods are investigated, and corporate archives, their functions and activities are explained. In addition to theoretical work, all processes of making a Corporate Film/Documentary are told and the formation of the corporate culture is examined with a general overview, and the implementations are exemplified. The main aim of this thesis is to demonstrate the importance and the role of the corporate archives, the functions and works of these archives, in the formation of corporate culture. III

TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1 : Kültürün Görünen Özellikleri...26 IV

1. KÜLTÜR VE KURUM KÜLTÜRÜ 1.1. KÜLTÜR Kültürün etimolojik açıdan kökenine inildiğinde, Latince de tarım anlamına gelen Cultura kelimesinden geldiği görülmektedir. Batı dillerinde daha sonra Culture olarak kullanılan bu kelimenin zamanımıza kadar gelen Osmanlıca karşılığı Hars kelimesidir. Diğer taraftan Avrupa da kültür terimini 19.yüzyılın sonunda İngiliz Antropologları, etnografya tarafından incelenen toplumlara özgü olan düşünce, eylem biçimleri, inançlar, değer sistemleri, simgeler ve tekniklerin tümünü anlatmak üzere kullanmışlardır 1. Kültür kavramı bugün antropolojiden sosyolojiye kadar pek çok farklı bilim dalında kullanılmaktadır. Bununla birlikte günümüzde herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir Kültür tanımı yapmak zordur. Bunun başlıca nedenlerini, kültür konusuna her disiplinin kendi açısından değişik yaklaşımlar getirmiş olması ve kültür kavramının bir tanım içinde ortaya konamayacak kadar geniş boyutlara sahip olması olarak özetleyebiliriz. Herkesin üzerinde birleşebileceği bir tanımın ortaya konmasının oldukça zor olmasına karşın, insanların yarattığı tüm değerler ve ürünlerin topluca kültürü oluşturduğu genel olarak benimsenmektedir. Kültür kavramının çok yönlü bulunması gerçeği karşısında, verilen tanımlar daha çok ortak ögelere dayanan yönlerde geliştirilmektedir. Kültür kavramı ile ilgili yapılan tüm tanımlardaki ortak öğe ise insandır. Genel bir yaklaşımla, Kültür: insanın ortaya koyduğu, içinde insanın var olduğu tüm gerçeklik demektir 2 1 Anıl Çeçen, Kültür ve Politika, İstanbul: Hilal Yayınları, 1984, s.9. 2 Nermi Uygur, Kültür Kuramı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1996, s.17. 1

Kültür, en geniş sınırlarına sosyolojik çerçevede ulaşmakta olup, buradaki anlamıyla bir yaşama biçimi dir. Bir topluma özgü bütün ifade ve etkileşim biçimleri bu tanımda yer almaktadır. Bu anlamda kültür, insan olarak belli bir toplumda öğrendiklerimizle yapıp ettiklerimizin bir toplamı sayılabilir. Bu bakımdan ne yediğimiz, ne içtiğimiz, ne okuduğumuz, neye/nelere öfke duyduğumuz, neye ve nelere sevgi ve sempati ile baktığımız, ait olunan grup, küme ya da toplumu karakterize etmektedir 3. Sosyolojide kültür kavramı, etkileşimlere yön veren senaryo ve rollerin işleyişinin daha iyi anlaşılmasına yardım eden bir kavram olarak kullanılmaktadır. Kültür terimini bu anlamda ilk kez kullanan İngiliz Antropologu E.B.Taylor, kültürün ünlü ve bugün de geçerli olan bir tanımını yapmıştır; kültür, etnografyadaki en geniş anlamında, bilgi, sanat, hukuk, ahlak, töre ve tüm diğer yetenek ve alışkanlıkları içeren karmaşık bütün dür. E.B.Taylor un bu çalışmalarından sonra kültür üzerine yapılan araştırmalar hız kazanmıştır 4. Kültür, geçmişten miras kalan ve öğrenilebilir olan değer, norm ve davranış kalıpları toplamından oluşur. Yani bir bakıma toplumda kabul görmüş kural ve kurumların toplamı toplumsal kültürün belli bir kısmıdır. Kurum ve kültür kavramları arasında bazı benzerlikler vardır; - Kültür toplumun ortak ürünüdür ve toplumsal yapıyla yakından ilişkilidir. Bu çerçeveden baktığımızda toplumsal kurumların da toplumun ortak ürünü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. - Kültür öğrenilebilir bir nitelik taşımaktadır. Kültürel değerler toplumsal süreç içinde geçmişten miras kalmıştır ve bu değerler kuşaktan kuşağa nesiller arasında aktarılır ve öğrenilir. 3 Bozkurt Güvenç, Kültürün ABC si, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1997, s.12. 4 Maurice Duverger, Siyaset Sosyolojisi, Çev. Şirin Tekeli, Ankara: Varlık Yayınları, 2002, s.74. 2

- Kültürün öğrenilebilir olması ve kuşaktan kuşağa aktarılması ona süreklilik kazandırmaktadır. Kuşaktan kuşağa aktarılan değer ve normlar kültürel sürekliliği sağlamaktadır. Kültür şüphesiz kuşaktan kuşağa aktarılırken değişime uğramaktadır. Kültürler çevresel değişime zamanla uyum sağlamakta, bir bakıma çevresel değişimler kültürü de değişime uğratmaktadır. Kültürel değişimi etkileyen bir diğer neden de kültürler arası etkileşimdir. Karşılıklı kültürler birbirlerini etkileyerek kültürel değişime neden olmaktadırlar. Kurumlar da tıpkı kültürde olduğu gibi zaman içerisinde gerek çevrenin gerekse diğer faktörlerin etkisi ile değişime uğramaktadırlar. Bu değişim sayesinde zamana ayak uydurabilme kurumlara süreklilik kazandırmakta ve onların değiştirilmesini veya kaldırılmasını zorlaştırmaktadır 5. Dolayısı ile kültür, doğal ve biyolojik değil, doğumdan sonraki yaşam içinde kazanılan değer, norm, alışkanlık ve davranışları kapsar. Kültürel öğrenme ailede başlar ve eğitimle devam eder. Kurumlaşmada da belli bir tekrar ve kabullenme vardır. Toplumsal kurumlar zaman içerisinde değişerek kabul görmekte ve devamlı surette değişime uğramaktadırlar. Bu açıdan kurumsal değişim ile kültürel değişim birbirine paralel gibi görünmektedir 6. Kültür tarihçileri, insanoğlunun hayatta kalma ve varlığını sürdürme savaşındaki başarısını, kültürel bir varlık oluşuna, yani yaşayarak öğrendiklerini kültüründe saklayıp yeni kuşaklara aktarma yeteneği ile becerisine bağlı görürler 7. Kültür kavramında bir sentez çabası içine girdiğimizde; antropologlar kültürü 4 temel kavram üzerinde yoğunlaştırarak açıklamaktadırlar. Bunlar: - Kültür, bir toplumun, ya da bütün toplumların uygarlık birikimidir. - Kültür, belli bir toplumun kendisidir. 5 Coşkun Can Aktan, "Kural Ve Kurum Kavramlarının Benzer Kavramlarla Karşılaştırılması, http://www.canaktan.org/felsesosyo-tarih/kurum-sosyoloji/karsilastirma.htm, 26.04.2006. 6 A.g.e. 7 Bozkurt Güvenç, Kültürün ABC si, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1997, s.12. 3

- Kültür, bir dizi sosyal süreçlerin bileşkesidir. - Kültür, bir insan ve toplum kuramıdır 8. Kültürün oluşmasındaki temel nitelikleri aşağıdaki faktörler ışığında değerlendirebiliriz: 1.Toplumsallık: Kültürün, toplumların bulunduğu yer ya da dönemlerde oluşması, yaşamasıdır. Toplumun dışında, ondan bağımsız bir kültürden söz edilemez. 2. Tarihsellik : Kültür denen karmaşık bütün ve onu oluşturan öğeler (dil, yazı, din, bilim, giyim-kuşam, sanat, yerleşme vb.) hangi toplum olursa olsun bir anda, kısa bir zaman dilimi içinde meydana çıkmış değildir. 3. Kalıtsallık : Kültürün ya da onun kapsamına giren öğelerin, etkinliklerin doğum yoluyla geçen birer kalıt değil de, öğrenilmesi gereken birer kalıt olduğunun en büyük kanıtı, doğumdan hemen sonra ailesinden ve onların yaşadığı toplumdan alınıp başka bir kültürün yaşadığı yere götürülen ve orada büyütülen bir çocuğun içinde yaşadığı toplumda geçerli olan dili, dini, sanatı ve yaşam biçimini kolayca öğrenip benimsemesidir. Bununla birlikte, nesillerden nesillere aktarılan farklı kültürleri kolaylıkla özümseme yeteneğinin söz konusu olduğu da göz ardı edilmemelidir. 4. İşlevsellik : Kültürün bir başka özelliği de toplum yaşamında bir yerinin, görevinin bulunması yani işlevselliğidir. Kültürü yaratan etkenin tek başına insan olduğu sanılıyordu. İnsan "neden", kültür ise "sonuç" sayılıyordu. Kültür araştırmalarının gelişmesi bu görüşün yanlış olduğunu göstermektedir. Artık günümüzde insanın davranışlarını, geniş ölçüde toplumdaki kültürel birikimin belirlediği kabul edilmektedir. 5. Birlik içinde çokluk : Ulusal kültürü oluşturan basamak ve dilimlere (kırsal ve kentsel çevre, toplumsal sınıflar, dinlere, mesleklere, parasal olanaklara, düşün ve sanat akımlarına göre süreklilik gösteren bir takım özel kültürler) bakış açılarına göre kimi kez alt kültürler, sınıf kültürleri ya da bölgesel, yöresel kültürler denilmektedir. Bu alt ya da 8 http://www.historicalsense.com/archive/fener64_1.htm, 26.04.2006. 4

yerel kültürler, öteki yöresel kültürlerle uyum içinde olurlarsa ulusal kültür denen bütün sağlanmış olur. Önemli olan bu ayrılıkların bütün ile temelde bir aykırılık, çelişki göstermemesidir. 6. Devingenlik ve değişkenlik : Birey, kendisine bir kalıt olarak aktarılan kültürü yeniden öğrenir, yaşar ve yaşatırken farkında olmadan onda küçük de olsa bazı değişiklikler yapmakta ve kendisinden sonraki kuşaklara bu değişik biçimiyle aktarmaktadır. Kültürün devingenliği bireyin yaşamı süresince etkisini duyabileceği bir olgu olduğu halde, değişkenlik genelde çok yavaş oluştuğu için dikkatlerden kaçmakta, bu nedenle de yok sayılmaktadır. Tarihsel süreç incelendiğinde de dil, din ve gelenekler gibi ana kültür öğelerinin de değiştiği görülmektedir 9. Sonuç olarak kültür kavramı, toplumun yüzlerce, binlerce yıldan beri oluşturduğu ortak amaçların, beklentilerin, değerlerin, inançların, duygu ve düşüncelerin, özetle ortak davranış kalıplarının depolandığı, saklandığı soyut bir kavram olup, toplumsal bellek olarak da kabul edilebilir. 9 Hasan Bülent Paksoy, Türk Tarihi, Toplumların Mayası, Uygarlık, http://vlib.iue.it/carrie/texts/carrie_books/paksoy-3/turk02.html, 02.05.2006. 5

1.2. KURUM Kurumlar, ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen insanların oluşturduğu yapı, kural ve süreçler bütünüdür. Kurum bir sosyal grup ya da toplumda belli amaçları gerçekleştirmeye yönelik olarak temel işlevleri karşılayan, süreklilik kazanmış, diğer kurumsal yapılarla ilişkili, ancak kendi alanında tek olan ve kendine özgü değerler taşıyan bir sistemdir 10. Her örgüt toplumda bir ya da birkaç işlevi gerçekleştirmek için kurulur 11. 1.2.1. Kurum Türleri Kurumlar, çeşitli özellikleri açısından, değişik biçimde sınıflandırılır. En yaygın kullanılan sınıflandırma biçimleri ise; amaçlarına ve oluşumlarına göre yapılan sınıflandırmalardır 12. 1.2.1.1. Amaçlarına Göre Kurumlar a) Üyelerine yarar sağlamayı amaçlayan kurumlar: Adından da anlaşılacağı üzere, doğrudan doğruya üyelerine çıkar ve yarar sağlamak amacıyla bir araya gelmiş insanlardan oluşan kurumlardır. Partiler, sendikalar ve meslek örgütleri bu sınıf altında sayılan kurumlardır. Bu kurumlarda, üyelerine maddi (ücret vb.) veya manevi (sosyal statü, erk vb) yarar sağlamak temel amaçtır 13. 10 Fahrettin Özdemirci, Belge Üretimi ve Kurumsal Bilgi Yönetimi, http://www.humanity.ankara.edu.tr/bilgibelge/ogrelfiles/fo/000000.doc, 18.04.2006. 11 İbrahim Ethem Başaran, Örgütsel Davranış, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları No:108, 1982, s.22 12 www.adana.saglik.gov.tr/ kutuphane/saglik_ocagi_hizmetleri.pdf, 22.03.2006. 13 A.g.e. 6

b) Kâr amaçlı kurumlar (işletmeler): Adından da anlaşılacağı üzere, temel amacı kâr elde etmek olan kurumlardır. Bunlar, ekonominin çeşitli alanlarında (üretim, finansman, ticaret) faaliyet gösterirler 14. c) Hizmet amaçlı kurumlar: Bunlar toplumsal dayanışma ve sosyal devlet güdüsü ile yola çıkan kurumlardır. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmet alanlarındaki kurumlar bu sınıfa girer. Bu tür kurumların temel amaçları kâr olmamakla birlikte, kâra da yönelebilirler ve hatta zamanla tamamen kâr amaçlı kurumlara da dönüşebilirler 15. d) Kamu düzeni ve yararını amaçlayan kurumlar: Ulusal savunma, iç emniyet, hukuk ve araştırma, geliştirme gibi alanlarda etkinlik gösteren kurumlar bu sınıfta değerlendirilir. Daha çok devleti oluşturan ve sürdüren işleri yapmak üzere kurulmuş kurumlardır 16. 1.2.1.2. Oluşumlarına Göre Kurumlar Bu sınıflandırma, bireylerin bir araya gelmesi ve kurumların oluşumunu esas alan bir sınıflandırmadır. Örgütlerin oluşumunun ise, başlıca üç biçimi vardır 17. a) Doğal kurumlar: Bireylerin, kan bağı, arkadaşlık, hemşehrilik ve aynı iş çevresinden olma gibi ortak özelliklerinden dolayı bir araya gelmesi ile oluşan kurumlardır. İl dernekleri, işyeri sandıkları, aynı okul mezunu dernekleri bu türden kurumlardır. Bunlar, en gevşek kurum tipini oluştururlar 18. b) Gönüllü (demokratik - informal) kurumlar: Bireylerin kendi iradesi ile ve belirledikleri ortak amaç doğrultusunda gönüllü olarak bir araya gelmesi ile oluşan kurumlardır. Bu kurumların, yasalara dayalı ya da resmi olarak (formal) belirlenmiş bir hiyerarşik yapısı yoktur. Kurum, kendi kurum yapısını, iş ve erk bölüşümünü kendi içinde, demokratik ve gönüllü olarak belirler. Liderini kendisi seçer, makamlara ve görevlere atamalar kendi 14 www.adana.saglik.gov.tr/ kutuphane/saglik_ocagi_hizmetleri.pdf, 22.03.2006. 15 A.g.e. 16 A.g.e. 17 A.g.e. 18 A.g.e. 7

hiyerarşik yapısı içinde ve tamamen kendisi tarafından yapılır. Üyeler tüm diğer üyeler ile etkileşim ve iletişimde bulunur (genel kurullar vb. yapılarla) 19. c) Resmi (bürokratik-formal) kurumlar: Bu tür kurumların amacı, görevleri ve hiyerarşisi, kurumun kendi dışındaki otoritelerce belirlenir. Kurumdaki tüm ilişkiler yasalarla düzenlenmiş olup, iletişim ve ilişkiler bir hiyerarşi dizgesi içinde ve yazışmalarla sürdürülür. Devlet kuruluşlarının yasama organınca düzenlenmesi, kabine tarafından yönlendirilmesi, buna karşılık işlerin ise, müsteşar ve altında kalan örgütçe icra edilmesi bu ilişki ve kurum biçiminin en klasik örneğidir. Makamlara atamalar dış otoritelerce yapılır (parti, bakan, üçlü kararname vb.). Bu tür kurumlarda, üyelerin tamamı birbiri ile iletişim ve etkileşimde bulunamaz, böyle bir olanak yoktur 20. 1.2.2. Kurumlarda Yönetim Yönetim kavramı en geniş anlamda amaçların etkili ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi maksadıyla bir insan grubunda işbirliği ve koordinasyon sağlamaya yönelik faaliyetlerin tümünü ifade eder 21. Bir diğer tanıma göre ise yönetim, kurumun belirlenen amaçlara ulaşması için, kaynaklarını etkin, becerikli ve akılcı bir şekilde kullanmasını sağlayan süreçtir 22 Yönetim kavramına ilişkin daha bir çok tanımlama yapmak mümkündür. Bütün bu tanımlamalardan elde edilen ortak sonuç ise yönetimin bir süreci ifade ettiğidir. Süreç olarak yönetim bir takım faaliyet ve fonksiyonları yansıtır. Bu süreci işleten gruplar açısından ele alındığında kurumlarda üç tür yönetimden söz edilebilir. Ailesel, siyasal ve profesyonel yönetim 23. 19 A.g.e. 20 A.g.e. 21 Ahmet Arıkanlı, Bekir Ulubaş, Yönetim, Yönetim Fonksiyonları ve Yönetici Davranışları, Ankara: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2004, s.8. 22 Malik Yılmaz, Bir Örgüt Olarak Bilgi Merkezlerinde Yönetim ve Yönetici, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, 2004, (2), s.165. 8

Bir kurum yönetiminde, sahipliğini, temel politik karar organlarının ve hiyerarşik yapının önemli bir kısmının belli bir ailenin üyelerinden oluşması halinde ailesel yönetimden söz edilebilinir. Bu yönetim şeklinin en önemli özelliği, üst yönetim kademelerinin belirli aile bireylerine veya akrabalara açık olmasıdır. Bu tür yönetime ekonomik gelişme çabalarının başlangıcında, geniş ölçüde rastlanmaktadır 24. Ekonomik gelişme sürecine yeni giren ve eğitilmiş insan gücü kıt olan toplumlarda, ekonomik gücü elinde tutan aile bireylerinin genellikle, eğitim görmüş olmaları nedeniyle bu tür yönetimin maliyeti düşük olabilmiş ve özellikle küçük sanayi ile perakendecilik ve toptancılık gibi küçük ve basit organizasyonlarda bu tür yönetim etkin olmuştur. Ancak ekonomik gelişme ve modernleşme ilerledikçe değişen çevre şartları kurum faaliyetlerini daha çapraşık ve organizasyonları daha büyük hale getirmiş, dolayısıyla aile yönetimi bu yeni şartların gereklerini yerine getirmediğinden ekonomik gelişmeyi engeller hale gelmiştir 25. Temel politik karar organlarının ve önemli yönetim kademelerinin belirli siyasal eğilimli kişiler tarafından doldurulması durumunda ise, siyasal yönetimden söz etmek mümkündür. Bu yönetimde de eğitilmiş kişileri çalıştırma imkanı var olmakla beraber, siyasal düşünce ve amaçlar yönetim kademelerine girişi etkilemektedir 26. Temel politik karar organlarının ve hiyerarşik yapıdaki diğer bütün kademelerin belirli bir aileye veya siyasal eğilime bağlılıktan çok, uzmanlık ve yetenek esasına göre seçilen kişiler tarafından doldurulması halinde profesyonel yönetimden söz edilmektedir. Profesyonel yönetim, yönetim işinin bir meslek haline gelmesi ile ilgilidir 27. 23 Ahmet Arıkanlı, Bekir Ulubaş, Yönetim, Yönetim Fonksiyonları ve Yönetici Davranışları, Ankara: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2004, s.9. 24 A.g.e. 25 A.g.e. 26 A.g.e. 27 A.g.e. 9

Ailesel yönetim, siyasal yönetim ve profesyonel yönetim olarak özetlediğimiz bu üç yönetim türü birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış değildir. Bunların üçü de bir arada bulunabilir. Burada önemli olan ekonomik gelişmeye paralel olarak bu türlerin etkinlik ve yaygınlık derecelerinin değişmesidir. Bu yapılan açıklamalar ışığında Yönetim; Kurum amaçlarının etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesi maksadıyla planlama, örgütleme, yürütme, koordine etme, denetleme fonksiyonlarına ilişkin kavram, ilke, teori, model ve tekniklerin sistematik ve bilinçli bir biçimde maharetle uygulanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümü diye tanımlamak mümkündür 28. Kurumların ayakta kalması, sürekliliği, etkinliği ve verimliliği de akılcı, günün koşullarına ve örgüt üyelerinin isteklerine yanıt verecek bir yönetim anlayışı ve uygulaması ile mümkün olmaktadır 29. Kurumlarda yönetiminin başarısında en önemli rollerden birini de şüphesiz yöneticiler üstlenmektedir. Yöneticinin özellikleri ve formasyonu yönetim sürecinin başarıyla uygulanmasında büyük önem taşımaktadır. Bu noktada yönetici kavramına değinmek gerekmektedir. Yeni bir disiplin olan yönetimbilimi ile birlikte, yönetici kavramı da yeni bir meslek terimi olarak kullanılmaya başlanmıştır 30. Yönetici, bir örgütün belirlediği amaçlara ulaşabilmesini sağlayacak faaliyetler olan planlama, organizasyon, liderlik ve kontrolden sorumlu olan kişidir 31. 28 A.g.e. 29 Malik Yılmaz, Bir Örgüt Olarak Bilgi Merkezlerinde Yönetim ve Yönetici, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, 2004, (2), s.164. 30 Ahmet Arıkanlı, Bekir Ulubaş, Yönetim, Yönetim Fonksiyonları ve Yönetici Davranışları, Ankara: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2004, s.9. 31 A.g.e. 10

Genel olarak yönetici, bir örgütten veya başında olduğu birimden sorumlu olan kişidir. Temelde yöneticilerin başlıca işi, örgütün belirlenmiş amaçlarına ulaşabilmesi için karar vermek ve verdiği kararların uygulanmasını sağlamaktır. Bu yüzden kimi yönetimbilimciler ve yazarlar yöneticiye karar verici de demektedirler 32. Örgütte yürütülen her faaliyet ve yönetimsel her süreç bir kararla başladığı için, karar verme süreci örgütsel faaliyetlerde yoğun olarak kendisini göstermektedir. Karar, belirlenen amaç(lar)a ulaşmak veya bir sorunu gidermek için verilir. Bunun için bir sorunun çözülmesinden önce, memnuniyet duymayan ve değişiklik isteyen bir yönetici, yani karar verici bulunmalıdır 33. Bütün yöneticiler, belirlenmiş bir görevin başarılabilmesi, amaca ulaşılabilmesi için, birlikte çalıştığı grubun düzenlenmesi ve devamı görevini yerine getirmek için çalışırlar. Yöneticiler, grubun, dolayısıyla kurumun amacına ulaşabilmesi için gerekli olan motivasyonu sağlarlar. Kurumun performansı için iç ve dış çevreyi düzenlerler. Bir yönetici başarıya ulaşmak istiyorsa, içinde bulunduğu toplumun ekonomik, teknolojik, sosyal, politik ve etik faktörlerini iyi bilmelidir. Bu faktörleri içinde bulunduğu toplumun varolan koşullarına göre iyi tanımlayan bir yönetici, iç ve dış çevreden örgüte ve kendisine yönelebilecek olumsuz baskıları ortadan kaldırarak, sorumlu olduğu örgütün ve çalışanların elverişli ve amaca ulaştırıcı bir ortamda faaliyetlerini gerçekleştirmesini sağlamış olacaktır 34. 32 A.g.e. 33 A.g.e. 34 Malik Yılmaz, Bir Örgüt Olarak Bilgi Merkezlerinde Yönetim ve Yönetici, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, 2004, (2), s.167. 11

1.2.3. Kurumlarda Yönetimin Fonksiyonları Yönetimin işlevsellik, etkinlik ve devamlılık kazanması, yönetim işlevlerinin planlı ve düzenli bir şekilde organize edilerek ve bu süreçlerin veya işlevlerin yerinde ve zamanında kullanılarak harekete geçirilmesiyle mümkündür 35. Yönetim bir çırpıda olup biten bir olgu değildir. Yönetim çeşitli evrelerden, aşamalardan oluşan bir süreçtir. Daha açık bir ifadeyle, yönetim iç içe geçmiş çeşitli süreçlerden oluşur. Bu noktada yönetimi bir süreç olarak ele alıp incelediğimizde, türü, uğraşı alanı, büyüklüğü ne olursa olsun tüm kurumlarda yönetim sürecinin ögeleriyle karşılaşabiliriz. Bir kamu kuruluşundaki genel müdür de, şube müdürü de kendi sorumluluk alanında politika belirleme, planlama, örgütlendirme, denetim gibi birtakım işlevleri yerine getirirler. Aynı işlerin özel kesim örgütlerindeki yöneticilerce de yapıldığını görürüz. Kuşkusuz, işlerin hacmi ve niteliği konusunda örgüt büyüklüğüne, sektöre, yapılan işe göre birtakım farklılıklar bulunsa da, yönetim sürecinin ögeleri aynıdır 36. Yönetsel işlevlerin sıralanmasında mantıksal bir yol izlemek kuşkusuz yararlıdır. Ancak hangi işlevin başa alınması gereği işlevlere verilen öneme ve uygulamada ortaya çıkma koşullarına göre değişebilir. Aslında tüm işlevler bir süreç şeklinde oluşur. Evrensel bir niteliği vardır. Hiçbiri diğerinden daha az önemli değildir. Hepsinin tekrarlanma niteliği vardır. İyi bir yönetici bu fonksiyonları amaçları elde etmek için uygun biçimde kullanır 37. 35 A.g.e. 36 Ahmet Arıkanlı, Bekir Ulubaş, Yönetim, Yönetim Fonksiyonları ve Yönetici Davranışları, Ankara: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2004, s.25. 37 A.g.e. 12

Bu sürecin başlıca safhalarını beş ana bölümde inceleyebiliriz: - Planlama, - Örgütleme, - Yürütme, - Eşgüdüm (uyumlaştırma, koordinasyon), - Denetim (Kontrol). Bu sıralamada planlama ile başlayan süreç denetim fonksiyonunda son bulmakta ve tekrar planlama ile devam etmektedir. 1.2.3.1. Planlama Yönetim kavramını tanımlarken amaç öğesi ön sırada yer alır. Ortada gerçekleştirilmesi gereken bir amaç yoksa yönetimden ya da kurumdan da söz edilemez. Kurum yönetiminde amaç saptama ya da politika belirleme, kurum tarafından çözülmesi gereken sorunların genel yönünün, başka bir deyişle nasıl çözüleceğinin belirlenmesidir. Geniş anlamda ele alındığında kurumsal politikaların belirlenmesi süreci, pek çok aktörün rol aldığı yönetsel süreçlerin iç içe geçtiği bir olgudur 38. Yönetimin diğer işlevlerini etkileyen ve yönlendiren planlama, amaçların belirlenmesi ve belirlenen amaçlara ulaşabilmek için gerekli olan faaliyetlerin tanımlanmasıdır 39. Bu faaliyetler yönetim tarafından tasarlanır ve yürürlüğe konulur. Planlama, diğer örgütlerde olduğu gibi bilgi merkezlerinde de hayati önem taşımaktadır. Çünkü, belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmak, kısa, orta ve uzun süreli planlarla mümkündür. Bunun için örgüt hiyerarşisinin her seviyesindeki yöneticiler planlama yapmak zorundadırlar. Bunun için yöneticiler, örgütün temel stratejisini destekleyici hedefler 38 A.g.e., s. 26. 39 Malik Yılmaz, Bir Örgüt Olarak Bilgi Merkezlerinde Yönetim ve Yönetici, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, 2004, (2), s.174. 13

belirlemelidirler. Ayrıca çalışanların belirlenen amaçlara ulaşabilmeleri için kaynakların yönetimi ve koordinasyonu hakkında planlar yapmaları da gereklidir 40. Bu anlamda ele alındığında makro düzeyde kurumsal politikaların kurumların üst düzey yöneticilerince belirlendiği söylenir. Ancak, her düzeydeki yöneticinin belli bir sorun ya da konu karşısındaki genel tutumu, gerçekleştirmek istediği amaçlar da politika tanımı içine girmektedir. Bu açıdan bakıldığında kurumun her düzeyinde yöneticilerin bir anlamda politikalar belirledikleri, kendilerine gerçekleştirilecek hedefler koyduklarını söyleyebiliriz 41. Bunun dışında her düzeydeki yöneticinin uzmanlık bilgisiyle genel politikaların belirlenmesine katkısının bulunduğunu da belirtmeliyiz. Kurumun genelinde olduğu kadar alt düzeylerle de bu amaçların olabildiğince açık bir biçimde belirlenmesi gerekir. Amaç açıksa, bu amaca ulaşmak için yapılacak planların hazırlaması kolaylaşacağı gibi, alt düzeylerdeki yöneticilerin personeli kurumun amaçlarına yönlendirmeleri, bu amaçların bütün personelce benimsenmesini sağlamaları da kolaylaşacaktır. Amaçlarla ilgili olarak belirtilmesi gereken son bir nokta, çevresel koşullardaki değişime bağlı olarak, kurumsal amaçların ve politikaların da zaman içinde değişikliğe uğramasıdır. Yönetimde amaçlar belirlendikten sonra, sıra bu amaçların gerçekleştirilmesi için yapılması gereken işlerle kullanılması gereken yöntemlerin belirlenmesine, bir başka deyişle planlamaya gelir. Planlama çağdaş bir yönetim biçiminin temelidir. Yönetici belirlenen yöntem sayesinde ne yapacağını ve neler yapmak istediğini önceden düşünme imkanı bulur. Bu nedenle 40 A.g.e. 41 Ahmet Arıkanlı, Bekir Ulubaş, Yönetim, Yönetim Fonksiyonları ve Yönetici Davranışları, Ankara: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2004, s.26. 14

planlamayı bir çalışma planını önceden belirten bir analiz olarak da tanımlayabiliriz. Yapılacak işin, hangi koşullarda ve nasıl yapılacağına ve nelere gereksinim duyulacağına önceden karar verilmiş olur 42. Planlamanın yöneticilere birçok yararları vardır. Planlama, işgücünün, personelin, araç gereç, para, yer ve zamanın en etkili ve en ekonomik biçimde kullanılmasını sağlar. Gelecekte ihtiyaçların önceden bilinmesine yardımcı olur 43. 1.2.3.2. Örgütleme Örgütleme; kurumsal amaçların gerçekleştirilmesi için, yönetimin amacına, işlevlerine uygun elverişli bir yapı kurma sürecidir 44. Örgütleme bir süreçtir. Çünkü örgütlenme, bir kez yapılıp bitirilen bir iş değildir. Örgüt, önceden kararlaştırılmış amaçları gerçekleştirmek için bir araya gelen insanların, amacı gerçekleştirme çabaları boyunca, karşılıklı kurdukları ilişkiler dokusundan oluşur. İnsanların ilişkileri değişken bir nitelik gösterir. Ayrıca insan ilişkileri, yalnız örgütün iç değişkenleri ile değil, dış çevre değişkenleri ile de güçlü etkileşim içinde olduğundan, sürekli değişme içindedir. Bu değişmeye örgütün yapısının da uyum gösterilmesi için sürekli yeniden örgütlenmesi gerekir 45. Bu yüzden bir kurum, ne denli iyi kurulursa kurulsun, yaşadığı sürece, gerektiğinde yeniden örgütlenmelerle, yenileşmesini sürdürmek zorunda kalır. Örgütleme ile ilgili faaliyetler bir süreci ifade eder. Bu süreç; - Amaca ulaşmak için gerekli faaliyetleri belirlemek, 42 A.g.e. 43 A.g.e. 44 A.g.e., s.32. 45 A.g.e. 15