PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ (PNH)

Benzer belgeler
PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PEDİATRİK HEMATOLOJİ KAYSERİ

Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ VE GÖĞÜS HASTALIKLARI. Dr. Alev GÜRGÜN Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları AD.

PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014

Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu

Hastalık hemolitik ve hipoplastik tip olarak iki ana klinik tabloda incelenebilir.

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

(İlk iki harfleri - TR)

PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANISINDA YÜKSEK RİSKLİ HASTALARDA FLUORESCENT AEROLYSİN YÖNTEMİNİN GELENEKSEL TANI YÖNTEMLERİ İLE KIYASLANMASI

Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Derleme 2014 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 28, SAYI 3, (ARALIK) 2014,

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Dr.Yıldız Yıldırmak Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi,İstanbul

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI

Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri. Dr. Fahri ŞAHİN 12 Mart 2014 PESG

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ

Tedavi. Tedavi hedefleri;

OLGU SUNUMU. Dr. Selime Aydoğdu Prof. Dr Zeynep Karakaş. İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji/Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul

ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Fibrinolytics

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

PEDİATRİK KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON HEMŞİRELERİNİN EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN ANKET

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

Prof Dr Davut Albayrak. Ondokuz mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi KAN MERKEZİ VE ÇOCUK HEMATOLOJİ BÖLÜMÜ SAMSUN KMTD KURS-2012

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

Anemi modülü 3. dönem

Flow Sitometrinin Malign Hematolojide Kullanımı. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji/Onkoloji BD Antalya

KEMİK İLİĞİ YETERSİZLİKLERİ

KRONİK AMR TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? EVET DR. ÜLKEM ÇAKIR ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

CROSS-MATCH & DAT Testler/Problemler

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

LÖKOSİTOZLU ÇOCUĞA YAKLAŞIM. Doç.Dr.Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji BD Antalya

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Grup adı: MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM- ANADAL UZMANLIK EĞİTİMİNDE HEMATOLOJİ

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

EDİNSEL APLASTİK ANEMİDE

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Talasemide Transfüzyon. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Çocuk Hematoloji BD

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

KEMİK İLİĞİİĞİ BASKILANMIŞ HASTALARDA TRANSFÜZYON

Acıbadem Labmed Hematoloji Network

PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

PNH EĞİTİM VE ÇALIŞMA GRUBU (PNH EDUCATION AND STUDY GROUP PESG) PNH TANI, TAKİP VE TEDAVİ KILAVUZU

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ

Graft Yetersizliğinin Tanı ve Tedavisi. Dr Şahika Zeynep Akı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçelievler Medical Park Hastanesi

7 Eylül Çarşamba. Myeloproliferatif Hastalıklar Prof.Dr. İ.Celalettin Haznedaroğlu (İç Hastalıkları - Hematoloji) Turuncu Amfi Teorik

Aplastik Anemide Hematopoetik Kök Hücre Nakli. Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji

Selime Aydoğdu 1, Ceyhun Bozkurt 2, Başak Adaklı 1, Zeynep Karakaş 3, Yıldız Yıldırmak 4, Tiraje Celkan 5, Tunç Fışgın 6.

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Hazırlık Rejimi GVHD Profilaksisi Kök Hücre Kaynakları. Doç. Dr. Barış Kuşkonmaz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik KİTÜ

APLASTĐK ANEMĐ. Tanım

Vaka 1 MT, 25 yaş, Mardin 10 Eylül 2006 Normal doğum yaptı Doğumdan 3 saat önce hematokrit %27, trombosit sayısı mm3 Doğumda aşırı kanama oldu

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

çocuk hastanesi

HEMAToLOJİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ

HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ

Tromboz ve tromboz tedavisi komplikasyonları. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi

ALLOJENİK KORDON KANI BANKACILIĞINDA UMUTLAR

Lösemide İmmünfenotipleme. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD / Antalya

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv).

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su

Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten DÖNEM III DERS KURULU 4 TIP TIP 312- HEMATOLOJİ VE BOŞALTIM SİSTEMİ

KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI KAN TRANSFÜZYONLARI

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Prof. Dr. M. İlker YILMAZ

Çocukluk Çağında Miyelodisplastik Sendrom

Tıbbi Genetik. Biyokimya. Nükleer Tıp. Radyasyon Onkolojisi. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji. Toplam

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Hematopoetic Kök Hücre ve Hematopoez. Dr. Mustafa ÇETİN

ANTİGLOBULİN TESTLER. Dr. Güçhan ALANOĞLU

Transkript:

Prof. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji BD. PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ (PNH) PNH, fosfatidilinositol glikan A (PIG-A) geni bakımından mutasyona uğramış olan hematopoetik kök hücrelerin maliyn olmayan klonal ekspansiyonu ile karakterize bir hastalık tablosudur. Görevi glikozil fosfatidilinositol ü (GPI) kodlamak olan PIG-A genindeki mutasyon sonucunda GPI-ankor proteinlerinin eksikliği söz konusu olmaktadır. Bu proteinlerin çoğu kompleman düzenleyici yüzey proteinleri olup bunların eksikliği durumunda komplemanın indüklediği hemolize karşı artan duyarlılık nedeniyle hemolitik anemi tablosu gelişmektedir. PATOGENEZ PNH lı hastalar PIG-A (phosphatidylinositol glycan complementation group A) geninde somatik bir mutasyona sahiptirler. Bu mutasyon primitif hematopoetik kök hücrelerde oluşmaktadır. PIG-A geninin bir protein ürünü olan α-1.6 N-asetilglukozamin transferaz enzimi normalde N- asetilglukozamin in fosfatidilinositol e transferinden sorumludur. PNH lı hastalarda PIG-A genindeki mutasyon sonucunda bu genin protein ürününde oluşan azalma nedeniyle GPI gibi glikolipid ankor (çapa, bağlayıcı, kenetleyici) proteinlerin biyosentezinde metabolik bir blok oluşmaktadır. Bu ankor moleküller hematopoetik hücrelerin bazı yüzey proteinleri için gereklidirler. GPI moleküllerindeki eksiklik sonucunda PNH lı kan hücrelerinde eksikliği gözlenen çok sayıda yüzey proteini bulunmaktadır. Böylece, PNH daki primer defektin GPI-ankor moleküllerindeki eksiklik nedeniyle oluştuğu ve bunun bir sonucu olarak PNH lı hücrelerin yüzeylerinde GPI ile ilişkili tüm antijenlerin yok olduğu söylenebilir. PNH daki Hemoliz ve Hemoglobinürinin Mekanizması CD55 ve CD59 olarak adlandırılan kompleman düzenleyici yüzey proteinlerinin yokluğu komplemen faktörlerin ve C3 konvertaz kompleksinin birikimine yol açmakta ve bu durum kronik kompleman aracılı intravasküler hemolize ve de hemoglobinüriye neden olmaktadır. PNH daki Hiperkoagulabilitenin Nedeni PNH hastalarındaki hiperkoagulabl durumun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bir teoriye göre; plateletlerin üzerindeki kompleman depozisyonu trombosit membranlarının vezikülasyonu ile

sonuçlanmakta ve bu durum plateletlerde artmış prokoagulan aktiviteye neden olmaktadır. PNH lı monosit ve granülositlerdeki GPI-ilişkili ürokinaz plazminojen aktivatör reseptörünün yokluğu da yetersiz fibrinolizise neden olmaktadır. PNH lı hastalarda anti-trombin (AT), protein C ve protein S düzeyleri normal bulunmuştur. PNH da Defektif Hematopoezin Mekanizması Bazı hastalarda ağır aplastik anemi gelişmesine neden olan defektif hematopoezin (kemik iliğinde eritroid displazi ile birlikte makrositoz) nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Bu konuyu aydınlatmaya yönelik birkaç görüş şöyle özetlenebilir: Başlangıç aşaması PIG-A mutasyonunun gelişmesidir. Bunu Kİ hasarlanması izler. Kemik iliğindeki normal kök hücreler ile kıyaslandığında PNH klonundaki kök hücreler hasar verici ajanlara karşı daha dirençlidirler. Normal hematopoetik kök hücreler ile kıyaslandığında PNH kök hücrelerinin intrensek proliferasyon avantajı bu anormal hücrelerin seleksiyonuna ve sonra da klonal ekspansiyonuna neden olmaktadır. PNH hücreleri tarafından normal hematopoetik kök hücrelerin supresyonu ve daha sonrasında MDS ve AML gelişmesine neden olabilmektedir. Bir başka açıklamaya göre ise; normalde kemik iliğinde iki farklı kök hücre popülasyonu bulunmaktadır: (1) daha büyük olan normal kök hücre popülasyonu ve (2) daha küçük olan PNH kök hücreleri. KLİNİK BULGULAR PNH da 3 temel klinik özellik bulunmaktadır 1- Daha sıklıkla geceleri görülen, hemoglobinüri yanında karın ve sırt ağrısıyla birlikte olan paroksismal intravasküler hemoliz vardır. Birçok olguda hemolitik epizodlar birkaç haftada bir ortaya çıkarken, bazı olgularda kronik ve hafiflemeyen bir hemoliz ağır anemi nedeni olabilmektedir. 2- Kemik iliği yetmezliği (makrositoz, pansitopeni, ağır aplastik anemi ) 3- Venöz tromboz eğilimi PNH, primer olarak klasik intravasküler hemoliz ile ortaya çıkabileceği gibi, aplastik anemi süreci içinde aplastik anemi-pnh sendromu olarak da gelişebilir. Bu iki farklı durum arasındaki patogenetik bağlantının doğası günümüzde tam olarak bilinmemektedir. Tablo.1 de gösterilen klinik bulgular bu iki durumu birbirinden ayırt etmede yardımcı olabilir. Fakat birçok hastada yukarıda belirtilen özellikler bakımından tam bir kesin ayırım yapılamaz ve bu iki durum çoğu zaman birbiri içine geçmiş olarak bulunur.

Tablo.1: Klasik PNH Sendromu ve Aplastik Anemi-PNH Sendromundaki klinik bulgular. Bulgular Klasik PNH Sendromu Aplastik Anemi-PNH Sendromu Hemoliz Kronik, epizodik alevlenmeler (+) Klinik olarak hafif Trombo-emboli Sıklıkla vardır. Akut hemolizin tetiklediği gastrointestinal venlerin geçici tıkanıklığı sonucunda gelişen karın ağrıları olabilir Daha az görülür Kİ yetmezliği dominant klinik bulgudur Anormal eritrosit veya Tanı anından itibaren pozitiftir Ağır aplastik anemili olguların % 20- granülosit CD55 / CD59 50 sinde pozitiftir. HASTALIĞIN SEYRİ PNH başlangıcı sinsidir. Tanımlanmış ailesel bir eğilim yoktur. PNH lı hastalardaki ölüm nedeni kemik iliği yetmezliğinden çok venöz tromboza bağlı gelişen komplikasyonlardır. Anemi en sık görülen bulgu olup aplastik anemi olguların yaklaşık % 10 kadarında gelişir. Bazı olgularda, spontan uzun süreli remisyon veya lösemik transformasyan ya da ağır aplastik anemi de gelişebilmektedir. Klasik PNH lı hastalarda bir veya tüm kemik iliği serilerini ilgilendiren sitopeniler olabilir ve bunun derecesi hafiften ağıra dek değişebilir. Aplastik anemili hastaların % 35-50 sinde hastalığın değişik aşamalarında GPI-ilişkili moleküllerin eksikliğine ait flow-sitometrik kanıtlar (subklinik PNH tablosu) olabilirken, olguların ancak % 15 kadarında açık PNH tablosu gelişmektedir. KOMPLİKASYONLAR İntravasküler Hemoliz (D. Coombs negatif) - Hemoglobinüri - Demir eksikliği - Akut böbrek yetmezliği Venöz Tromboz - Periferik venler - Süperior ve inferior vena cava - Hepatik venler (Budd-Chiari sendromu) - Mezenterik venler - Sagittal sinüs - Splenik ven - Abdominal duvar venleri - İntratorasik venler Defektif Hematopoez - Aplastik anemi

- Makrositoz - MDS veya AML ye dönüşüm Enfeksiyonlar - Sinopulmoner - Kan kaynaklı Diğer - Disfaji Tablo.2 de PNH da görülen laboratuvar bulguları özetlenmektedir. Tablo.2: PNH da görülen laboratuvar bulguları. Non-spesifik bulgular Bir veya daha fazla hücre serisini tutan sitopeni Makrositoz, anizositoz, polikromazi, retikülositoz Azalmış nötrofil alkalen fosfatazı, Artmış LDH Azalmış haptoglobin, hemoglobinüri, hemosiderinüri Demir eksikliği, folat eksikliği Kemik iliği bulguları Eritropoezin dominant olduğu hiperplastik kemik iliğinden hipoplastik kemik iliğine dek değişen varyasyonlarda olabilir Bir veya daha fazla serinin hipoplazisi veya aplazisi olabilir Artmış mast hücre sayısı Sitogenetik Genellikle normal PNH için spesifik test Periferik kan veya kemik iliğinde GPI-linked cell yüzey proteinleri (CD59 gibi) için flow-sitometrik analiz TANI GPI-ilişkili moleküllerin Flow-sitometrik analizi: GPI-ilişkili yüzey antijenlerine karşı geliştirilen monoklonal antikorların kullanılmasıyla yapılan kan hücrelerinin flow-sitometrik analizi PNH tanısı için oldukça duyarlı bir yöntem olup Ham testinin yerini almıştır. Tüm kan hücre serileri (eritrosit, lenfosit, monosit, granülosit ) flow-sitometrik tekniklerle analiz edilebilir. Çeşitli kan hücrelerinin fenotipik ekspresyonlarının heterojen paternleri de flow-sitometrik teknikler yardımıyla tanımlanabilir. Örneğin eritrosit fenotipleri CD59 ekspresyonlarına göre tanımlanabilir: PNH tip I : CD59 normal ekspresyonu PNH tip II : CD59 un kısmi eksikliğ veya rezidüel ekspresyonu PNH tip III: CD59 ekspresyonunun tam yokluğu

Bu 3 farklı tipin oranı hastadan hastaya değişmektedir. Diğer kan hücre serilerinin de analiz edilebilmesi nedeniyle bir hastaya eritrosit transfüzyonu yapılmış olması PNH tanısı konmasını etkilememektedir. PNH fenotipine sahip granülositlerin yüzdesi, CD59 eksikliği olan eritrosit yüzdesinden daha fazladır. Bu durum, PNH tanısı koymada granülositlerin flow-sitometrik analizini daha duyarlı kılmaktadır. HASTALIĞIN YÖNETİMİ PNH da en sık bulgu hemolitik anemidir ancak ölüm nedeni genellikle tromboembolizm olmaktadır. Kemik iliği yetmezliğinin etiyolojisi daha önce de belirtildiği üzere PNH klonunun selektif bir avantajının sonucudur. Kök hücre transplantasyonu (kemik iliği yetmezliği, ağır hemolitik anemi veya yaşamı tehdit eden tromboembolik hastalık) veya kemik iliği yetmezliği nedeniyle immunsupresif tedavi bir yana bırakılacak olursa PNH tedavisi şimdilik direkt olarak hemolizin çözülmesi yönünde olmaktadır. ECLUZUMAB Son yıllarda kullanılma giren ecluzumab bir monoklonal antikor olup kompleman aktivasyonunu C5 evresinde bloke ederek C5a oluşumunu engellemekte ve hemoliz ile trombo-embolik olaylarda sağladığı dramatik azalma ile PNH hastalarının yaşam kalitesinde belirgin iyileşme sağlamaktadır. Bu nednle PNH hastalarının izleminde standart tedavi haline gelmektedir. Neisseria meningitidis e karşı immunitede komplemanın önemi nedeniyle ecluzumab alacak hastalar bu tedavi öncesinde mutlaka aşılanmalıdırlar. KORTİKOSTEROİDLER 1-2 mg/kg/gün dozundaki prednizon hemolizde belirgin düzelme sağlayabilmektedir. Bu nedenle hemolitik epizotlarda 24-72 saat süreyle kullanımı sıklıkla önerilmektedir. HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU Hematopoetik kök hücre transplantasyonu (HSCT) tek küratif tedavi yöntemidir. Özellikle kemik iliği yetmezliği gelişmiş olan PNH hastalarında tam uyumlu bir aile donörünün varlığı önemli bir tedavi şansı oluşturur. Tam uyumlu akraba donör yokluğunda hastalık tablosunun ağırlığına ve bulunabilen diğer donörlerin niteliğine göre alternatif transplantasyon olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır. İMMUNSUPRESİF TEDAVİ PNH-ilişkili aplastik anemide siklosporin ve ATG ile tedavi endikasyonu vardır. Bu tedavi metodu aplastik anemide bir iyileşme sağlayabilir ancak hemoliz konusunda pek faydalı olmaz.

HEMATOPOETİK BÜYÜME FAKTÖRLERİNİN KULLANIMI Nötropeni durumlarında G-CSF kullanımı faydalı olabilir. DESTEK TEDAVİSİ - Venöz trombozlu PNH hastalarında uzun süreli antikoagulan tedavi (warfarin gibi) endikedir. PNH lı kadınlarda doğum kontrol hapları önerilmemelidir. - Kronik hemolizli ve hemoglobinürili hastalarda artan eritrosit döngüsü nedeniyle gereksinimi karşılamak amacıyla demir ve folik asit desteği yapılmalıdır. - Semptomatik anemisi olan hastalarda eritrosit transfüzyon desteği yapılabilir. - Disfaji, intestinal spazm ve impotansın tedavisinde sildenafil etkili olabilir.