ETKİN ÜCRET TEORİSİ VE TÜRKİYE İMALAT SANAYİİ ÜZERİNE UYGULAMA



Benzer belgeler
Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Paper prepared for the EY International Congress on Economics I "EUROPE AND GLOBAL ECONOMIC REBALANCING" Ankara, October 24-25, 2013

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

Ege University Working Papers in Economics

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA SÜRÜ DAVRANIŞI: BİST TE BİR ARAŞTIRMA HERDING IN STOCK MARKETS: A RESEARCH IN BIST Bahadır ERGÜN Hatice DOĞUKANLI

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

Ekonomik Yaklaşım 2015, 26(94): doi: /ey.35602

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

Doğuş Üniversitesi Dergisi, 7 (2) 2006, AGGLOMERATION ECONOMIES IN TURKISH MANUFACTURING INDUSTRY

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

THE IMPACT OF EXCHANGE TRADED FUNDS ON THE LONG TERM RELATIONSHIP OF INDEX MARKETS: AN EMPRICAL ANALYSIS ON THE ISE-30 INDEX

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi:

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'de İktisadi Özgürlük ve İstihdam İlişkisi: Bir Panel Veri Analizi

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2008/10

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Turizm Talebi ve Döviz Kuru Şokları: Türk Turizm Sektörü İçin Ekonometrik Bir Analiz

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Eğitim Fakültesi.Pamukkale Üniversitesi

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası

TESTING TO RICARDIAN EQUIVALENCE PROPOSITONS FOR TURKISH ECONOMY

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve CO2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve Co2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası nda haftanın günü etkisi ve Ocak ayı anomalilerinin ARCH-GARCH modelleri ile test edilmesi


Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

EM302 YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI 2. YARIYILİÇİ SINAVI Y.Doç.Dr. Özgür Kabak SORULAR VE CEVAPLAR

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

Transkript:

Ekonomik Yaklaşım, Cil : 21, Sayı : 76, ss. 93-118 ETKİN ÜCRET TEORİSİ VE TÜRKİYE İMALAT SANAYİİ ÜZERİNE UYGULAMA Uğur Bülen KAYTANCI * Öze Bu çalışmada, Türkiye için uygun ücre poliikalarının nasıl olması gerekiği arışmalarına bir ışık sunabilmek amacıyla; Keynesyen bir yaklaşım olan Ekin Ücre Teorisi incelenmekedir. Ekin ücre eorisine göre, işçilerin fiziksel sağlıkları ve ürekenlikleri, işgücüne ödenen ücreler ile poziif bir ilişkiye sahipir. Bu emelde firmalar, yüksek ücre ödeyerek, işçilerin daha sağlıklı ve daha üreken olmalarını sağlarlar. Ekin ücre eorisi, Türkiye imala sanayiinde, 1963-1998 dönemi için, kısmi açıklayıcı bir özelliğe sahipir. Yani ücreler verimliliğin Granger anlamında nedenselidir. Daha açık bir deyişle, bazı sekörlerde ücreler verimliliği öngörmemize olanak anımakadır. Sonuçların bazı sekörlerde bu eoriyi deseklediği, bazılarında ise deseklemediği anlaşılmakadır. Anahar Kelimeler: Ekin Ücre Teorisi, Granger Nedensellik Tesi JEL Sınıflaması: E 24 Efficiency Wage Theory and Applicaion based on Turkish Manufacuring Indusry Absrac In his sudy, Efficiency Wage Theory, a Keynesian approach has been examined aiming o a ligh o discussions of deermine he appropriae wage policies for Turkey. According o he efficiency wage heory, he physical healh and produciviy of workers are posiively relaed o he wages paid o workers. On his basis, firms ensure ha workers are healhier and more producive by paying higher wages. The efficiency wage heory is parially explanaory in he Turkish * Dr., Çukurova Üniversiesi, İ.İ.B.F., İkisa Bölümü.

94 Uğur Bülen KAYTANCI manufacuring indusry for he 1963-1998 period. Tha is o say, wages cause produciviy in a Granger sense. Wha his really means is ha wages allow us o foresee produciviy in some secors. The resuls suppor his heory in some secors and do no suppor in ohers. Keywords: Efficiency Wage Theory, Granger Causaliy Tes JEL Classificaion: E 24 I - Giriş Bu çalışmada, Türkiye için uygun ücre poliikalarının nasıl olması gerekiği arışmalarına bir ışık sunabilmek amacıyla; Keynesyen bir yaklaşım olan Ekin Ücre Teorisi incelenmekedir. Yeni Keynesyen bir yaklaşım olan, ekin ücre eorisi, ücre kaılıkları ve eksik rekabe dikkae alınarak oluşurulmuş bir yaklaşımdır. Ekin ücre eorisine göre, işçilerin fiziksel sağlıkları ve ürekenlikleri, işgücüne ödenen ücreler ile poziif bir ilişkiye sahipir. Bu emelde firmalar, yüksek ücre ödeyerek, işçilerin daha sağlıklı ve daha üreken olmalarını sağlarlar. Ekin ücre modeli, ikili işgücü piyasasını, işçilerin benzer ürekenlik özelliklerine sahip oldukları halde firmalar ya da endüsriler arasında neden farklı ücreler aldıklarını da açıklar. Çalışmada, ekin ücre eorisinin Türkiye imala sanayiinde nasıl işlediği, ücreler ile verimlilik arasındaki ilişkiye bakılarak araşırılmakadır. Bu amaçla Granger nedensellik esi kullanılmakadır. Böylece, ücre arışı verimlilik arışını öngörmeye olanak sağlamaka mıdır, yoksa verimlilik arışı mı ücre arışını öngörmeye imkan anımakadır, ya da ücreler ile verimlilik arasında iki araflı Granger nedensellik mi söz konusudur, sorularına yanı bulunabilecekir. II - Teorik İnceleme 1960 larda Yeni Keynesyen ikisaçıların oraya çıkardıkları ekin ücre eorisine göre, işçilerin fiziksel sağlıkları ve ürekenlikleri, işgücüne ödenen ücreler ile poziif bir ilişkiye sahipir. Bu emelde firmalar, yüksek ücre ödeyerek, işçilerin daha sağlıklı ve daha üreken olmalarını sağlarlar. Lawrence Kaz ın akarmasıyla, Solow un 1979 daki makalesinde 1 formüle eiği şekilde, arırılmış ücreler, işçilerin moralini gelişirir ve bu da işçilerin gayreini arırması yoluyla onların 1 SOLOW, Rober M. (1979), "Anoher Possible Source of Wage Sickiness", Journal of Macroeconomics, 1, 79-82. Akaran (Kaz, 1986: 5).

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 95 ürekenliklerini arırır (Bradley, 2007: 167, 183; De Fraa, 1999: 473; Howi, 2002: 127; Kaz, 1986: 2, 5; Sigliz, 1984: 2, 42). Solow un gelişirdiği model, üreimin sadece emeğe bağlı olduğunu öngörmekedir. Modelde, çıkının ücre primi esnekliği 1 e eşiir. Bununla birlike, sendikal pazarlığın varlığı ya da üreime emek dışı girdilerin eklenmesi halinde, çıkı esnekliği birin alına düşecekir. Gerçeke de, D. I. Levine (1992) 2 ile S. B. Wadhwani ve M. Wall (1991), 3 eserlerinde, esnekliğin önemli düzeyde birden küçük olduğu bulgusunu espi emişlerdir. Solow modeli, aşağıdaki örük fonksiyonla, şöyle özelenebilir; ( Q, K, N, Wˆ, V ) 0 f (1) ( 1 ) numaralı fonksiyonda, Q = Çıkı K = Fiziksel Sermaye N = İşçi Sayısı Wˆ W V = Ücre Primi W = Çalışılan endüsride ödenen ücre V = Benzer beşeri sermaye ile donaılmış işçiler için diğer endüsrilerde ödenen ücre, olup, gerek, endüsrideki işçilerde içerilmiş beşeri sermaye düzeyi endeksi olan V, gerekse de, ücre primini içermesiyle, piyasa ücre düzeyinin üzerinde oluşan bir W düzeyinin çıkıyı arırması beklenir. Daha yüksek bir V düzeyi daha fazla beşeri sermaye, bu da daha fazla verimlilik manasına geleceğinden dolayı, çıkı düzeyi, V sayesinde arma özelliği aşır. Aynı zamanda, ekin ücre ekisi nedeniyle de, çıkı düzeyi, W sayesinde de arma özelliği aşır (Huang vd., 1998: 127). Bu durumda firmalar, işçilere piyasada oluşan ücrein üzerinde ödemede bulunmayı karlı bulabilirler (Kaz, 1986: 2; Sigliz, 1984: 2, 42). Birçok ekin ücre modelinde belirildiği şekliyle, firmalar, verimliliği arırabilmek ve maliyeleri düşürebilmek için, piyasa denge (marke-clearing) ücre düzeyinin üzerinde olan bir ücre primi içeren ücre veya ekin ücre öderler. (Buna ilişkin en ünlü arihsel örnek, 2 LEVINE, D. I. (1992), "Can Wage Increases Pay for Themselves? Tess wih A Producion Funcion", Economic Journal, 102, 1102-15. Akaran (Huang vd., 1998: 127). 3 WADHWANI, S. B., WALL, M. (1991), "A Direc Tes of he Efficiency Wage Model Using UK Micro-daa", Oxford Economic Papers, 43, 529-48. Akaran (Huang vd., 1998: 127).

96 Uğur Bülen KAYTANCI Henry Ford un 1914 yılında günlük ücre başına 5$ fazla ödemesi örneğidir 4 ) (Bradley, 2007: 167). Yani firmalar verimliliğin düşmemesi için işsizliğin oraya çıkmasını gözönüne alarak (daha düşük ücre ile işçi isihdam emek) imkanları olduğu halde ücrelerin düşmesine imkan vermeyebilirler. Böylece ekin ücreler, piyasa dengesini sağlayan ücrei aşığından dolayı, isek dışı işsizliğin var olduğu bir emek arzı fazlalığı durumunun varlığına da sebep olurlar. Bu ise, bize, ekin ücre eorisinin, emek arzı fazlalılığı bulunan bir rekabeçi ekonomide işsizliğin varlığına rağmen nasıl dengeye ulaşılabileceğini açıkladığını gösermekedir (Bradley, 2007: 167-168, 177; Sigliz, 1984: 2, 42). Haa, C. Shapiro ve J. E. Sigliz, 5 daha yüksek işsizlik düzeyinin işçilerin gayrelerini arırdığını söylemekedirler. Şöyle ki; bu düşünce işçilerin işen kaçınmaları olgusuna dayanır. Eğer işçiler boş zamandan fayda sağlıyorlarsa, bu onlara işen kaçınmak (kayarmak, devamsızlık yapmak) için bir eşvik sunacakır. Daha yüksek ücre ödemek, işçilerin işen kayardıkları sapandığında uğrayacakları zararı arıracağından, işçilerin işen kaçınma saiklerini azalacakır. Bununla birlike, işçilerin aynı ücrele başka bir firmada çabucak yeniden işe girme olanakları söz konusuysa, işen kaçınmadan umulan zarar gerçekleşmez ve yüksek ücreler ile gayre arasındaki ilişki yanlışlanmış olur. Bir endüsrideki yükselen işsizlik oranları, beklenen işsizlik süresini ve bundan dolayı da işen kaçınmadan beklenen zararı arırır. Bundan dolayı, daha yüksek işsizlik oranları, işçilerin gayrelerini arırır. Bu durumda, denklem ( 1 ) de anımlanan üreim süreci, aşağıdaki örük fonksiyonla, şöyle modife edilebilir; g ( Q, K, N, Wˆ, V, U ) 0 ( 2 ) burada, U, işsizlik oranıdır. ( 2 ) no.lu denklem, ( 1 ) deki Solow biçiminden ayır edilebilmesi için, Shapiro-Sigliz biçimi olarak adlandırılır (Huang vd., 1998: 127). Tzu-Ling Huang, Arne Hallam, Peer F. Orazem ve Elizabeh M. Paerno, Amerikan imala sanayii verilerini kullanarak ekin ücre modellerinin ampirik olarak es edilmesi üzerine yapıkları 1968-1991 yıllarını kapsayan inceleme sonucunda, 1968-1991 yılları imala sanayii verilerinden elde edilen kanıların, piyasa düzeyinin üzerinde ücre ödenmesinin işçilerin verimliliğini arıracağı şeklindeki ekin ücre önermesiyle uyumlu olduğunu, piyasa normlarının % 10 üzerinde ücre ödenmesi halinde çıkının % 2 ila % 6 arasında arığını, buna ek olarak, işsizlik oranındaki arışların, Shapiro-Sigliz işen kaçınma modeline uygun bir şekilde, emek verimliliğini arırdığını, girdi mikarı sabi uulduğunda, işsizlik 4 RAFF, D. M. G., SUMMERS, L. M. (1987), Did Henry Ford Pay Efficiency Wages?, Journal of Labor Economics, 5 (Ocober), S57-S86. Akaran (Bradley, 2007: 167). 5 SHAPIRO, C., STIGLITZ, J. E. (1984), Equilibrium As A Worker Discipline Device, American Economic Review, 74, 433-44. Akaran (Huang vd., 1998: 127).

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 97 oranındaki % 10 luk bir arışın çıkıda % 1 lik bir arışla birlike oluşuğunu, espi eiklerini belirmişlerdir (Huang vd., 1998: 137). Joseph E. Sigliz, ücre verimlilik ilişkisi ile ilgili lieraürde alernaif beş farklı açıklama olduğunu belirmekedir: 1. İşçilerin fiziksel rahalıkları emelindedir. Bireylerin verimlilikleri onların beslenmelerine, beslenmeleri ise onlara yapılan ödemelere bağlıdır. Firmalar verimliliği korumak için, gerekirse işsizliğe neden olmak pahasına, ücrei belirli bir düzeyin alına indirmezler. 2. İşgücü devir hızı (urnover) emelindedir. Ücre düzeyi düşükse, işgücü devir hızı da yüksek olacakır. Firmalar işgücü devir hızının yolaçığı maliyelerin bir kısmını üslendiği sürece 6 işçilerin ne verimliliği düşecekir. Düşük ücre işçilerin işen ayrılmasına ve daha yüksek ücreli yeni bir iş aramalarına yol açabilir. Firmalar bu durumda daha az işgücü çalışırmayı göze alabilir faka ücre indirimine gidemezler. 3. İşçilerin özellikleriyle ilgili bilgilerin yeersizliğidir. Farklı kaliedeki işçileri bir uyum içerisinde çalışırabilmek, onların ücre seviyelerinin iyi bir düzeyde olması ile sağlanabilir. Bu bağlamda, daha yüksek ücre ödeyerek daha yüksek kaliede işgücü elde edileceği düşünülür. 4. İşçilerin avırları ile ilgili bilgi eksikliği emelindedir. İşçilerin işen kayarmalarının ve görevlerini ihmal emelerinin engellenmesi için firmalar bazı araşırma çalışmaları ile uygulamalarda bulunurlar ki, bunlar bir maliye konusudur. İşçiler amin edici ve haa eşvik edici bir ücre aldıkları zaman görevi ihmalden kaçınacaklardır. Başka bir firmaya gimeyi de düşünmeyeceklerdir. Dolayısıyla, daha iyi ücre onların verimliliklerini arıracakır. 5. Sosyoloik eorilerdir. Bireylerin performansları kendilerine adaleli bir durumun sağlanıp sağlanmadığına bağlıdır. Bireyler parasal ücre indirimlerinin adalesiz olduğuna inandıkları müddeçe firmaların parasal ücre indiriminde bulunmaları çok zordur. Aksi akdirde performansları çok düşecekir (Sigliz, 1984: 43-48, 55). Lieraürde, yüksek ücre ödenmesinin firmalara sağladığı faydalar ise şöyle belirilmekedir; işçilerin gayre düzeylerini arırır, işçilerin işen kayarmaları nedeniyle işen aılmaları durumunda kalanacakları maliyein yüksek olması sebebiyle, işen kayarmaları en aza indirger, nielikli işgücünü firmaya çekme yönünde eki yaraır ve böylelikle işe başvuran adaylar arasından en iyisini seçme olanağını anır, beslenme sandarları yükseldiğinden işçilerin fiziki ekinlikleri arar, 6 Burada, işçilerin firmalardan daha çok risken kaçındıklarını varsayıyoruz.

98 Uğur Bülen KAYTANCI işçileri moral açıdan eşvik eder, akım çalışmasının koşullarını kolaylaşırır, işçilerin firmaya olan sadaka duygularını arırarak onların verimliliklerini arırır (Bradley, 2007: 167, 173; Haisken-DeNew ve Schmid, 1999: 2; Huang vd., 1998: 125-126; Kaz, 1986: 2; Lordoğlu vd., 1999: 147-148; Yıldırım, 1999: 115). İşçilere yüksek ücre ödenmesinin bir önemli faydası da işçilerin kollekif hareke emelerinden kaynaklanabilecek ehdileri gidermesidir. Firmalar, sendikalı işçilere rekabeçi ücre düzeyinin üzerinde ücre ödemesi yapmayı endüsriyel barışın korunması açısından da faydalı bulabilirler (Kaz, 1986: 3). Çok sayıda birbirine denk rekabeçi firmaların bulunduğu bir ekonomide, emsili firma için kısa dönem üreim fonksiyonu şöyledir; Q af e w L burada, e, işgücünün gayre (veya ekinlik) düzeyi, L, işçi sayısı, w, reel ücre, a, oplam fakör verimliliği ve Q ise çıkı düzeyidir. Büün işçiler aynı ücre-ekinlik ilişkisine abidir ve modele göre işçilerin gayrei onlara ödenen ücrele poziif ilişkiye sahip olup, çabayı belirleyen ek emen ücrelerdir. Öyle ki, e e w e 0, e0 0 olup, ücre yükseldiğinde, verimlilik de yükselmekedir (Bradley, 2007: 173; Kaz, 1986: 6; Romer, 1996: 442-443; Yıldırım, 1999: 115). Ekin ücre eorisi, belirli bir aralıka kârların ücrelerin aran bir fonksiyonu olduğunu kabul emekedir. Temsili firmanın kârını maksimize eden koşul, Q wl olup, kârını maksimize emek iseyen firmaların, bu amaca ulaşmak için çözmeleri gereken problemi şöyle formülleşirebiliriz; max w, L af ewl wl Firma, işsiz işçiler olduğu müddeçe işgücüne ödeyeceği ücrei serbesçe belirler, şaye işsizlik yoksa, firma piyasadaki diğer firmaların ödediği ücrei veri alacakır. Firma herhangi bir sınırlamaya abi olmadığında, işgücü, L, ve ücre düzeyi, w nin birinci sıra koşulları şöyle olacakır; af af e w L e w w 0 ewllew L 0

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 99 buradan, af e w L w e w 1 e w L L w e e w w 1 ve e w af ew L w ' dir. Opimal ücre düzeyi w, gayrein ücree göre esnekliğinin bir olduğu durumda sağlanır. Bu koşulun emelinde, çıkının, ekin işgücünün mikarının bir fonksiyonu olması yaar. Bu doğruluda firma olabildiğince ucuza işgücü alımında bulunmak iser. Firma, bir işçi isihdam eiğinde, w maliyei ile e(w) biriminde ekin işgücü elde eder, öyle ki, bir birim ekin işgücünün maliyei w/ ew olmakadır. e nin w ye göre esnekliği, 1, olduğunda, w deki marinal değişimin bu oran üzerine bir ekisi yokur. w e w e w 1 i sağlayan w başına ücre maliyelerini minimize eden ekin ücre olarak bilinir. a F ew w L e w ücre düzeyi emeğin ekin birimi denklemine göre, her firma, emeğin marinal ürünü, w ye eşi olduğu düzeye kadar işçi alımında bulunur (Kaz, 1986: 6; Romer, 1996: 442-444; Yıldırım, 1999: 115-116). w we w a Few L ve 1 denklemleri, bir firmanın ew ew davranışını açıklamakadır. Bunu üm ekonomiye uyarladığımızda, w ve L ' yi, w 1 we w a F e w L ve 1 i sağlayan w ve L değerleri ew ew ew olarak göserelim. Firmalar denk olduğuna göre, her firma aynı değerde w ve L yi seçer. Bundan dolayı oplam işgücü alebi NL olur (burada, N, firma sayısıdır). Eğer emek arzı, L, bu mikarı geçerse, firmalar w seçiminde herhangi bir kısıa abi olmayacaklardır. Bu durumda ücre, w, isihdam düzeyi, NL ve işsizlik,

100 Uğur Bülen KAYTANCI L NL mikarında olacak ve dengede isek dışı işsizlik oraya çıkacakır. İşsiz işçiler işsiz kalmakansa w ücre düzeyinde çalışmayı ercih edeceklerdir, faka firmalar bu ücre düzeyinde ya da bundan daha düşük ücre düzeyinde işçi çalışırmayı düşünmezler. Çünkü, düşen ücreler daha düşük bir ürekenliğe yol açarak işgücü maliyelerinin düşük ücree rağmen armasına neden olabilir. Dolayısıyla yüksek ücreler sayesinde, emeğin ekin birimi başına firmanın emek maliyeleri emek piyasasında oluşacak daha düşük ücrelerin oraya çıkaracağı maliyelerden daha düşük olmakadır. Ekin ücre eorisinin bu modeli isek dışı işsizliğin olduğu denge durumunu açıklayabilmekedir. Ayrıca bu model, ekin ücrein işsizliği nasıl arıracağını gösermekedir. Öe yandan, eğer NL, L yi aşarsa, bu durumda firmalar kısıa abi olacaklardır. Bu halde, ücre, arz ve alebin dengede olacağı nokaya kadar yükselecek ve işsizlik durumu oraya çıkmamış olacakır (Kaz, 1986: 2, 7; Romer, 1996: 444). Ek olarak ekin ücre modeli reel ücre kaılığını ve reel ücrelerin alep kaymalarına karşı duyarsız oluşunu da açıklar. Çıkının nispi fiyalarındaki değişmeler ya da verimlilik şokları (a daki kaymalar) ekin ücre düzeyi w yi ekilemezken, isihdam düzeyinde değişikliklere yol açmakadır (Kaz, 1986: 7; Romer, 1996: 444; Sigliz, 1984: 2). Bunu şekil yardımıyla açıklayalım; Şekil - 1, ew w w firmanın denge durumunu gösermekedir. w doğrusu 1 eşiliğini e sağlayan ücre düzeyini gösermekedir. Aşağı doğru eğimli MPL 1 doğrusu a F e w L e w eşiliği arafından belirlenen işgücünün marinal ürün eğrisini gösermekedir. yüksekir ve bu nedenle ekonomide F L1 w, piyasada geçerli olan w ücre düzeyinden daha L kadar isek dışı işsizlik söz konusudur. Ekonomide negaif bir ürekenlik şokunun oraya çıkığını düşünelim. Ürekenlik şoku bu modelde (a) kasayısındaki değişimle ölçüldüğünden, negaif şok, kasayının küçülmesi ile ifade edilmekedir. Bu nedenle MPL eğrisi sola kayacak ve yeni denge durumu MPL 2 ile w nin kesişiği nokada oluşacakır. Bu durumda firma ücreleri azalmak yerine isihdam eiği işgücünü azalacak ve isek dışı işsizlik LF L2 kadar olacakır (Yıldırım, 1999: 116-117).

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 101 Şekil - 1: Ekin Ücre Teorisi w w* w MPL1 MPL2 L2 L1 LF L Michael Bradley, 1960 larda Yeni Keynesyen ikisaçıların oraya çıkardıkları ekin ücre eorilerinin, aşağı doğru ücre kaılığı ve isek dışı işsizliğin bir açıklamasını sağladıklarını, belirirken (Bradley, 2007: 167), Huang, Hallam, Orazem ve Paerno ise, hızla gelişen bir eorik lieraürün, isek dışı işsizlikle sonuçlanan ücre kaılığının firmaların işçilerine ekin ücre ödemelerinden kaynaklandığı kakısında bulunduğunu, bu lieraür incelenmesinin, G. A. Akerlof ve J. L. Yellen (1986), 7 L. F. Kaz (1986) 8 ile J. E. Sigliz (1987)'in 9 eserlerinde yapıldığını belirmekedirler (Huang vd., 1998: 125, 142). Ekin ücre modeli aynı zamanda, ikili işgücü piyasasını, işçilerin benzer ürekenlik özelliklerine sahip oldukları halde firmalar ya da endüsriler arasında neden farklı ücreler aldıklarını da açıklar (Kaz, 1986: 7; Sigliz, 1984: 42; Yıldırım, 1999: 117). Huang, Hallam, Orazem ve Paerno ya göre, ekin ücre modellerinin ampirik analizlerinin başlıca iici gücü endüsrilerarası ücre farklılıklarının sürekli olarak var olduğunu izah edebilmesinden gelir (Huang vd., 1998: 125). 7 AKERLOF, G. A., YELLEN, J. L. (1986), Efficiency Wage Models of he Labour Marke, Cambridge Universiy Press. Akaran (Huang vd., 1998: 125, 142). 8 KATZ, L. F. (1986), "Efficiency Wage Theories: A Parial Evaluaion", NBER Macroeconomics Annual içinde, (der. S. Fischer), Cambridge, Mass.: MIT Press. Akaran (Huang vd., 1998: 125, 142). 9 STIGLITZ, J. E. (1987), "The Causes and Consequences of he Dependence of Qualiy on Price", Journal of Economic Lieraure, 25, 1-48. Akaran (Huang vd., 1998: 125, 142).

102 Uğur Bülen KAYTANCI John P. Haisken-DeNew ve Chrisoph M. Schmid, 1984-1996 dönemi için Almanya ve Amerika Birleşik Devleleri üzerine yapıkları karşılaşırmalı çalışmada, ücre farklılığının önemli bir konu haline geldiğini, kalifiye ve kalifiye olmayan işçilerin belirginleşmesi yanında yüksek kalifiyeye sahip işçilerin de var olduğunu, bunların yanında günümüzün çok önemli bir meselesinin de var olan işsizlik olgusu olduğunu belirmekedirler (Haisken-DeNew ve Schmid, 1999: 1). Ekin ücre eorisinin, ücrein verimliliği arıracağına dair emel öngörüsü, sadece Yeni Keynesyen ikisaçılar arafından söylenmemişir. Onlardan çok önce de bu öngörü dile geirilmişir. Bir büün olarak ekin ücre eorisi ile bağ kurmaya çalışmaksızın, bu emel öngörüyle ilgili neler söylenmişe bakığımızda, Michael Bradley in beliriği gibi (Bradley, 2007: 171-184), Adam Smih, John Suar Mill, Alfred Marshall, A. C. Pigou, Knu Wicksell, vd. ne kadar birçok ikisaçının bu öngörü hakkındaki söylemlerini görebiliyoruz. Adam Smih in şu görüşleri, bunlar arasında iyi bir örnek; Bol beslenme emekçinin vücu direncini arırır ve koşullarını düzelmenin, gününü huzur ve bolluk içinde biirmenin rahalaıcı umudu, ona bu direnci son sınırına kadar kullanma şevki verir. Buna göre, emek ücrelerinin yüksek olduğu yerlerde, çalışanların bu ücrelerin düşük olduğu yerlere göre daha faal, gayreli ve becerikli olduğunu görürüz (Smih, 1997: 75). Mill ise, İşgücünün maliyei, sıklıkla, ücrelerin en düşük olduğu yerde en yüksek düzeydedir.... Emek ucuz olduğunda, verimsiz olabilir. 10 demekedir. Marshall, düşük ücreler işçilerin nieliklerinin (he characer of he workers), zayıflamasında veya daha güçlü olmasının önüne geçilmesinde dolaylı ekiye sahipir. Bunlar... daha çok güçsüzlük ve sıkınılara neden olur, ve de bu kümülaif olarak devam eder. Öe yandan yüksek ücreler (high earnings) ile, güçlü bir karaker olacak ve bunların sayesinde daha büyük kudre ve daha yüksek kazançlar (higher earnings), ve ekrarla üm bunların sayesinde daha da büyük kudre ve daha da yüksek kazançlar olacak ve de bunlar kümülaif olarak devam edecekir. 11 derken, benzer bir yaklaşımla Pigou, Yüksek ücreler (high earnings) daha yüksek kapasieye yol açar, daha yüksek kapasie ise gerek işçilerin hizmelerinin daha değerli olması, gerekse işçilerin maddi durumlarının daha 10 MILL, J. S. (1871), Principles of Poliical Economy, in: Colleced Works of John Suar Mill, Vols. II and III (Torono: Torono Universiy Press, 1965), 419. Akaran (Bradley, 2007: 173). 11 MARSHALL, A. (1920), Principles of Economics (8h ediion), (Philadelphia: Porcupine Press, 1990), 466. Akaran (Bradley, 2007: 182-183).

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 103 iyileşmiş olması sebebiyle pazarlık güçlerinin armasından dolayı onlara daha yüksek kazançlar (higher earnings) elde edebilme imkanı sağlar. 12 demekedir. Wicksell ise, Biz... buraya kadar praik açıdan çok önemli meseleler olan işçilerin zihinsel ve fiziksel sağlıkları ile güçlerini ve sonuç olarak işgücünün ekinliğini ihmal eik, ki bu ekinlik, çok geniş ölçüde alınan ücree bağlıdır ve belirli sınırlar içerisinde ücrele birlike arar ve düşer. 13 demekedir. III - Uygulama Çalışmamızda, ekin ücre eorisinin Türkiye imala sanayiinde nasıl işlediğini, ücreler ile verimlilik arasındaki ilişkiye bakarak araşıracağız. Bu amaçla Granger nedensellik eslerini kullanacağız. Bu sayede, ücre arışı verimlilik arışını öngörmeye olanak sağlamaka mıdır, yoksa verimlilik arışı mı ücre arışını öngörmeye imkan anımakadır, ya da ücreler ile verimlilik arasında iki araflı Granger nedensellik mi söz konusudur, sorularına yanı bulabileceğiz. III-a - Granger Nedensellik Tesi X ve Y den oluşan, iki değişkenli bir modelde, Granger nedensellik esi ile, bir değişkende meydana gelen değişimin, bir başka değişkendeki bir değişmeyi öngörmeyi ciddi anlamda gelişirip gelişirmediği araşırılır. Buna göre, eğer X değişkeni Y nin Granger nedenseli ise, X eki değişim, Y deki değişimin öncülüdür. X in, Y nin Granger nedenseli olabilmesi için şu gerekir; X, Y nin ahmin edilmesine kakı sağlıyor olmalıdır; öyle ki, Y nin kendi geçmiş değerleri üzerine yapılan regresyona, X in geçmiş değerlerinin kaılması, modelin açıklama gücüne anlamlı bir kakı sağlamalıdır. Aynı zamanda da, Y, X in ahmin edilmesine kakı sağlıyorsa, X ve Y değişkenleri arasında iki araflı Granger nedensellik olması söz konusudur. İki değişkenli modelimizde, X ve Y değişkenlerine ai zaman serileri aşağıdaki gibidir, m 1 m X a X b Y (3.1) 1 12 PIGOU, A. C. (1932), The Economics of Welfare (4h ediion), (London: Macmillan, 1952), 609-610. Akaran (Bradley, 2007: 183). 13 WICKSELL, Knu (1934), Lecures on Poliical Economy, Vol. I, (London: Rouledge & Kegan Paul), 104-105. Akaran (Bradley, 2007: 184).

104 Uğur Bülen KAYTANCI m 1 m Y c X d Y (3.2) 1 X in, Y nin nedenseli olup olmadığını es edebilmek için, öncelikle, X, Y nin nedenseli değildir boş hipoezi, aşağıdaki şekilde es edilir; Kısısız regresyon; c X m 1 m Y d Y (4) 1 Kısılı regresyon; m Y d Y (5) 1 ve denklemlerin haa kareleri oplamları kullanılarak, c = 0 ( = 1, 2,..., m) hipoezini es emek için, F-isaisiği hesaplanır. Bu hipoez reddediliyorsa, X, Y nin nedenseli değildir hipoezi reddedilir, ki bu, X, Y nin Granger nedenseli demekir. Y, X in nedenseli değildir H 0 hipoezi, yukarıdaki denklemler X ve Y nin yeri değişirilmek sureiyle kullanılarak, Y nin gecikmeli değerlerinin kasayılarının eşanlı olarak sıfırdan farklı olup olmadığının yine F-es isaisiği ile sınanması yoluyla es edilir. Aynı yönemle, Y, X in nedenseli değildir hipoezi reddediliyorsa, bu, Y, X in Granger nedenseli demekir. X ve Y den oluşan, iki değişkenli bir modelde, Granger nedensellik esi uygulanırken, X ve Y değişkenlerinden oluşan serilerin, durağan olup olmadıkları önem arzeder. Çünkü, durağan olmayan serilere sıradan en küçük kareler yönemi uygulanması sahe regresyon problemine yol açabilir ve bu durumda da sandar ve F isaisikleri geçersiz olur. Bunun için yapılacak ilk iş, serilerin durağan olup olmadıklarını anlamakır. Bunun için de analize dahil her bir seriye birim kök esi yapılır. Şaye hem X, hem de Y serileri durağansa, direk sandar Granger nedensellik esi yapılır. Eğer, serilerden sadece biri durağansa, diğer seri ise birinci farkı alınarak durağan hale geirilebiliyorsa, durağan seri ile birinci farkı alınarak durağan hale geirilmiş seri arasında sandar Granger nedensellik esi yapılır. Eğer serilerin her ikisi birden birinci dereceden büünleşikse (birinci farkları alınarak durağan hale geiriliyorsa), aralarında eş-büünleşme (koinegrasyon) olup olmadığına bakılır, çünkü, eş-büünleşme esi bize, özellikle birinci dereceden büünleşik değişkenler olmak üzere, durağan olmayan değişkenlerle çalışılabilmesi için uygun araçlar sağlar. Bu nedenle, bu çalışmada da, birinci dereceden büünleşik değişkenler arasında eş-büünleşme esi yapılmakadır. Tahmin edilecek büünleşik regresyon denklemleri aşağıdaki gibidir;

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 105 burada, m 1 m X a X b Y (6.1) m 1 1 m 1 Y c X d Y (6.2) ve, sokasik haa erimleridir. Eş-büünleşme esi sonucunda, aralarında eş-büünleşmenin olmadığını espi eiğimiz değişkenler için birinci farklarına sandar Granger nedensellik esi uygularız. Aralarında eş-büünleşmenin olduğu değişkenler içinse, uzun dönem regresyon denklemlerinden (6.1 ve 6.2) elde edilen haa erimlerini kullanarak oluşurulan Haa Düzelme Modeli (Error Correcion Model) ile nedensellik esine yöneliriz. Bu modelin yapısı aşağıdaki gibidir; n i1 i n DX DX DY ECT u (7.1) p i1 i i k1 p k1 k k DY DY DX ECT u (7.2) i k burada ECT, haa düzelme erimidir. D, değişkenlerin birinci farklarının alındığını ifade eder (Amin Guierrez de Pineres ve Canavella-Jorda, s. 28; Enders, 2004: 335-342, 347; Engle ve Granger, 1987; Granger, 1969; Guarai, 2004: 696-703, 806-830, 848-855; Pindyck ve Rubinfeld, 1998: 242-245; Sims, 1972; Tuncer, 2001: 118-124). k 1 1 1 2 III-b - Türkiye İmala Sanayii Verilerinin (1963-1998) Derlenmesi Çalışmada kullanılan veriler, TÜİK (DİE) arafından yayınlanmış olan çeşili isaisik kiapçıklarından ve sayısal oramlardan arafımızca derlenmişir. Veriler 1963-1998 yılları için imala sanayinin oplamı, kamu kesimi 14 ve özel kesiminde yer alan 20 al sekör 15 ve bu sekörlerin oplamını kapsamakadır. Veriler 1963-1972 yılları arasında 20 al sekörden, 1973-1998 yılları arasında ise 29 al sekörden oluşmakadır. 16 Bu durum nedeniyle, gerekli birleşirmeler yapılarak 1973-1998 14 Çözümlemede içerilecek uygun kamu kesimi al sekör sayısı 16 dır. 15 Al sekörler 1963-1972 arası için ikinci, 1973-1998 arası için üçüncü diieki verilerdir. 16 Sözü geçen veriler, T.C. Başbakanlık Devle İsaisik Ensiüsü (DİE) nin yayınlarından, özellikle de DİE Yıllık İmala Sanayi İsaisikleri, DİE Yıllık İmala Sanayii Ankeleri Sonuçları kiapları ile imala sanayiine ilişkin sayım yapılan yıllarda (1970, 1975 vd.) yayınlanan DİE Sanayi ve İşyerleri Sayımı

106 Uğur Bülen KAYTANCI yılları için 20 al seköre indirgenmişir. Veri içeriğindeki sekörler Tablo 1 de yer almakadır. Tablo 1. Türkiye İmala Sanayii Sekörleri 2-3 = 3 : Toplam : 30 = 355+356 İmala Sanayii Kauçuk 20 = 311+312 : Gıda 31 = 351+352 : Kimya 21 = 313 : İçki 32 = 353+354 : Perol ve kömür 22 = 314 : Tüün 33 = 361+362+369 : Mealden gayri 23 = 321 : Dokuma 34 = 371+372 : Meal 24 = 322+324 : Kundura 35 = 381 : Madeni eşya 25 = 331 : Ağaç 36 = 382 : Makine 26 = 332 : Mobilya 37 = 383 : Elekrik makinaları 27 = 341 : Kağı 38 = 384 : Taşı araçları 28 = 342 : Mabaacılık 39 = 385+390 : Muhelif 29 = 323 : Kürk ve deri 14 numaralı dipnoa da belirildiği gibi, kamu kesiminde 26, 29, 30 ve 39 numaralı al sekörler dışlanmış, ancak oplam imala sanayii için hem kamu hem de özel kesimdeki 20 al sekörün ümü dikkae alınarak çözümlemeler yapılmışır. 17 Modelde içerilmiş olan değişkenler 1987 bazlıdır. III-c - Türkiye İmala Sanayiinde Ekin Ücre Teorisinin Tes Edilmesi Türkiye imala sanayiinde ekin ücre eorisinin incelenebilmesi için; Türkiye imala sanayiinde oplam, kamu ve özel kesimin her birindeki üm sekörlerin 1963-1998 yılları, - Saa Başına Sabi Ücreler ile Saa Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL s ) verileri arasında ve kiaplarından, ayrıca DİE Türkiye İsaisik Yıllıkları (İmala Sanayii bölümü), DİE Türkiye İsaisik Cep Yıllıkları (İmala Sanayii bölümü), DİE İsaisik Gösergeler 1923-1992, TÜİK İsaisik Gösergeler 1923-2008 (İmala Sanayii bölümü) vd. kiaplarından elde edilmişir. 1963-1979 yıllarına ai bilgiler, sözü edilen yayınlardan; 1980-1998 yıllarına ai veriler ise DİE arafından yayınlanmış olan CD den derlenmişir. DİE (TÜİK), Türkiye imala sanayiine ilişkin kapsamlı isaisikleri en son 2001 yılını içerecek şekilde yayınlamışır. Son yıllara ilişkin veriler ahmin nieliğinde olup, ayrıca kamu ve özel kesim oplulaşırılmış olarak sunulmuşur. Çalışmanın sağlıklı olabilmesi için, çalışmanın son yılı 1998 ile sınırlandırılmışır. 17 Çalışmada kullanılan verilerin düzenlenmesine ilişkin ayrınılı açıklamalar şu kaynaklarda yer almakadır: Uğur Bülen Kayancı (2000), Teknoloik Gelişme ve Ekonomi Üzerine Ekileri (Türkiye İmala Sanayii Üzerine Bir Uygulama), Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversiesi, Sosyal Bilimler Ensiüsü, Adana; Uğur Bülen Kayancı (2008), Ücre Teorileri ve Türkiye İmala Sanayiinde Ücrelerin Durumu Üzerine Uygulama, Dokora Tezi, Çukurova Üniversiesi, Sosyal Bilimler Ensiüsü, Adana.

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 107 - İşçi Başına Sabi Ücreler ile İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) verileri arasında Granger nedensellik esi yapılmakadır. Öncelikle serilerde birim kök olup olmadığı araşırılmışır. Sözüedilen verilere ilişkin yapığımız birim kök esleri, Genişleilmiş Dickey-Fuller (ADF) Birim Kök Tesi'dir. Çalışmamız süresince yapacağımız birim kök eslerinde, yapılan esler, gecikme sayılarına duyarlı olduğundan dolayı, kullanmamız gereken gecikme uzunluğunu espie yönelinmişir. Yıllık verilerimiz iibariyle (hem birim kök esleri için, hem de ileride yapacağımız Granger nedensellik esleri için) maksimum gecikme (lag) sayısı 4 olarak belirlenmişir. Birim kök eslerinde, SIC (Schwarz Bilgi Krieri) ile gecikme sayısı espi edilmiş, daha sonra da kalınıların amamen rassal (whie noise) olup olmadığı LM esi ile es edilmiş, kalınılar amamen rassal değilse, amamen rassal oluncaya kadar ilave gecikmeler eklenmişir. Tesler sonucunda, hangi serinin durağan olup olmadığına karar verilmişir. Öe yandan, birim kök espi edilen seriler için, fark alınarak seriler durağan hale geirilmişir. Yapığımız birim kök esleri sonucunda, Granger nedensellik esine abi uacağımız, ikili seri gruplarından, her ikisinin birden birinci dereceden büünleşik, I(1) olduğu serilerden, Toplam kesimde, 2-3: İMALAT SANAYİİ, 23: Dokuma, 31: Kimya, 33: Mealden gayri, 36: Makine, 37: Elekrik makinaları, 38: Taşı araçları, Kamu kesiminde, 2-3: İMALAT SANAYİİ, 20: Gıda, 33: Mealden gayri, 35: Madeni eşya, 36: Makine, 38: Taşı araçları ve Özel kesimde, 2-3: İMALAT SANAYİİ, 20: Gıda, 22: Tüün, 23: Dokuma, 27: Kağı, 29: Kürk ve deri, 31: Kimya, 33: Mealden gayri, 35: Madeni eşya, 37: Elekrik makinaları, 38: Taşı araçları sekörlerindeki, Saa Başına Sabi Ücreler ile Saa Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL s ) verileri arasında, ve Toplam kesimde, 23: Dokuma, 29: Kürk ve deri, 31: Kimya, 37: Elekrik makinaları, 38: Taşı araçları, Kamu kesiminde, 31: Kimya, 36: Makine ve Özel kesimde, 20: Gıda, 21: İçki, 23: Dokuma, 25: Ağaç, 27: Kağı, 29: Kürk ve deri, 31: Kimya, 37: Elekrik makinaları, 38: Taşı araçları sekörlerindeki, İşçi Başına Sabi Ücreler ile İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) verileri arasında, eşbüünleşme (koinegrasyon) esleri yapılmışır. Yapığımız esler sonucunda, sadece, Kamu Kesimi, 31 = 351+352: Kimya seköründe, İşçi Başına Sabi Ücreler ile İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) arasında race esine göre eşbüünleşme olduğu espi edilmişir. Diğer sekörlerin hiçbirinde ne race esine göre, ne de maximum Eigenvalue (karakerisik kök) esine göre eş-büünleşme espi edilememişir.

108 Uğur Bülen KAYTANCI Eş-büünleşme esi sonucunda, aralarında eş-büünleşmenin olmadığını espi eiğimiz değişkenler için birinci farklarına sandar Granger nedensellik esi uygulanmakadır. Aralarında eş-büünleşmenin olduğu değişkenler içinse, uzun dönem regresyon denklemlerinden (6.1 ve 6.2) elde edilen haa erimlerini kullanarak oluşuracağımız Haa Düzelme Modeli (Error Correcion Model) ile nedensellik esine yönelinmekedir. Verilerin yapısı iibariyle, sadece, Kamu Kesimi, 31 = 351+352: Kimya seköründe, İşçi Başına Sabi Ücreler ile İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) verileri arasında haa düzelme modeli kullanılarak Granger nedensellik esi uygulanmışır. Bunun dışındaki büün seriler için sandar Granger nedensellik esi uygulanmışır. Haa düzelme modeli ile yapılan Granger nedensellik esi sonucu aşağıda sunulmuş olup, kullanılan kısalmaların açılımı şöyledir; IUKI31 = ü: İşçi Başına Sabi Ücreler (Kamu) (1987 = 100) IAKI31 = a: İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) (Kamu) D n IAKI31 c idiaki31 i k DIUKI31 i1 n k1 k ECT 1 u D(a) = c + D(a(-1)) + D(a(-2)) + D(ü(-1)) + D(ü(-2)) + ECT(-1) D(a) = 373430,9-0,132617-0,038526 + 0,490470-0,709150-0,055184 (1111183) (0,24227) (0,22491) (2,01517) (2,15514) (0,15964) [0,33607] [-0,54741] [-0,17130] [0,24339] [-0,32905] [-0,34568] R 2 = 0,038132 F = 0,214075 1 p c DIUKI31 DIAKI31 D IUKI31 i1 i i p k1 k k ECT 1 u 2 D(ü) = c + D(ü(-1)) + D(ü(-2)) + D(a(-1)) + D(a(-2)) + ECT(-1) D(ü) = 55786,36 + 0,380926 + 0,325568-0,039698-0,036405-0,532460 (83128,1) (0,15076) (0,16123) (0,01812) (0,01683) (0,12134) [0,67109] [2,52678] [2,01931] [-2,19035] [-2,16368] [-4,38806] R 2 = 0,467218 F = 4,735483

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 109 Yapığımız es sonucunda, IUKI31 den IAKI31 e doğru herhangi bir nedensellik ilişkisinin olmadığı, IAKI31 den IUKI31 e doğru ise bir nedensellik ilişkisinin olduğu anlaşılmışır. 1. denklem açısından, IUKI31 den IAKI31 e doğru ne uzun dönemde ne de kısa dönemde nedensellik ilişkisi yokur. Dengeden uzaklaşıldığında, IAKI31 değeri yeer düzeyde azalmalıdır ki, yeniden dengeye yönelim olabilsin. Halbuki uzun dönem ilşkiyi göseren ECT(-1) için değeri, -0,34568 olup çok küçükür. Kısa dönem ilişkiler bakımından ise, hem IAKI31 in 1 ve 2 dönem önceki gecikmelere ilişkin değerleri, hem de IUKI31 in 1 ve 2 dönem önceki gecikmelere ilişkin değerleri çok küçükür. 2. denklem açısından, IAKI31 den IUKI31 e doğru hem uzun dönemde hem de kısa dönemde nedensellik ilişkisi vardır. Çünkü uzun dönem ilşkiyi göseren ECT(-1) için değeri, -4,38806 olup, dengeden uzaklaşıldığında, IUKI31 değeri yeer düzeyde azalarak, yeniden dengeye yönelimi sağlayacak düzeydedir (yani ücre düzeyindeki arış, verimliliği aşıyorsa, dengeye doğru azalma sürecine giriyor). Kısa dönem ilişkiler bakımından ise, hem IUKI31 in 1 ve 2 dönem önceki gecikmelere ilişkin değerleri, hem de IAKI31 in 1 ve 2 dönem önceki gecikmelere ilişkin değerleri, IUKI31 i anlamlı şekilde ekilemekedir. Buna göre, IAKI31 den IUKI31 e doğru nedensellik ilişkisi vardır, faka IUKI31 den IAKI31 e doğru nedensellik ilişkisi yokur, durumunu espi emiş oluruz. IV - Değerlendirme ve Sonuç Türkiye imala sanayiinde, oplam, kamu ve özel kesimin her birindeki üm sekörlerin 1963-4 - 1998 dönemi için, Saa Başına Sabi Ücreler ile Saa Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL s ) ve İşçi Başına Sabi Ücreler ile İşçi Başına Emeğin Oralama Ürünü (APL i ) verileri arasında, Granger nedensellik esi sonuçları ablolaşırılarak, aşağıda Tablo - 2, 3, 4 de sunulmuşur. 18 Türkiye imala sanayiinde, oplam, kamu ve özel kesimlerindeki 118 (59 x 2 = 118) sekörde, Granger nedensellik esleri sonuçlarına göre, 1963-4 - 1998 18 Tablolarda kullanılan kısalmaların açıklaması şöyledir; sbsu(-k-o): Saa Başına Sabi Ücreler (Toplam-Kamu-Özel) apls(-k-o): APL s (Toplam-Kamu-Özel) ibsu(-k-o): İşçi Başına Sabi Ücreler (Toplam-Kamu-Özel) apli(-k-o): APL i (Toplam-Kamu-Özel) (x) işarei: İlgili sekörde, Granger nedensellik ilişkisinin var olduğu anlamına gelmekedir.

110 Uğur Bülen KAYTANCI dönemi için, 62 sekörde, ücreen, emeğin oralama ürününe doğru ve 30 sekörde, emeğin oralama ürününden, ücree doğru nedensellik ilişkisinin olduğu, bu 62 ve 30 sekörün, orak 15 seköründe iki yanlı nedensellik ilişkisinin olduğu, 41 sekörde ise hiçbir nedensellik ilişkisinin olmadığı görülmüşür. Sonuç olarak, Türkiye imala sanayiinde, 1963-1998 dönemi için, ekin ücre eorisinin işleyişine ilişkin olarak şunları söyleyebiliriz; Hem saa hem de işçi başına ücre açısından ele aldığımızda; Türkiye imala sanayiinde, oplam, kamu ve özel kesimlerindeki 118 (59 x 2 = 118) sekörde, Granger nedensellik esleri sonuçlarına göre, 1963-4 - 1998 dönemi için, 62 sekörde, ücreen, emeğin oralama ürününe doğru nedensellik ilişkisinin olduğu, 56 sekörde ise hiçbir nedensellik ilişkisinin olmadığı görülmüşür. Durumu sadece saa başına ücre veya işçi başına ücre açısından ele aldığımızda ise; Türkiye imala sanayiinde, oplam, kamu ve özel kesimlerindeki 59 sekörde, Granger nedensellik esleri sonuçlarına göre, 1963-4 - 1998 dönemi için; - 29 sekörde, saa başına ücreen, emeğin oralama ürününe doğru nedensellik ilişkisinin olduğu, 30 sekörde ise hiçbir nedensellik ilişkisinin olmadığı, Tablo - 2: Ücreen, Emeğin Oralama Ürününe Doğru Granger Nedensellik İlişkisi Tablosu Sekörler Sekörlerin Adları sbsu - apls sbsuk - aplsk sbsuo - aplso ibsu - apli ibsuk - aplik ibsuo - aplio 2-3 = 3 İMALAT SANAYİİ x x x x 20 = 311+312 Gıda x x x x x x 21 = 313 İçki x x x x 22 = 314 Tüün x x x x x 23 = 321 Dokuma x x x x x 24 = 322+324 Kundura 25 = 331 Ağaç x x 26 = 332 Mobilya YOK x x YOK x 27 = 341 Kağı x x x x 28 = 342 Mabaacılık x x x x 29 = 323 Kürk ve deri YOK YOK 30 = 355+356 Kauçuk x YOK x x YOK x 31 = 351+352 Kimya x x x x x 32 = 353+354 Perol ve kömür 33 = 361+362+369 Mealden gayri 34 = 371+372 Meal x x 35 = 381 Madeni eşya 36 = 382 Makine x x x 37 = 383 Elekrik makinaları x x x x x 38 = 384 Taşı araçları x x x x x 39 = 385+390 Muhelif YOK YOK x

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 111 Tablo - 3: Emeğin Oralama Ürününden, Ücree Doğru Granger Nedensellik İlişkisi Tablosu Sekörler Sekörlerin sbsu - sbsuk - sbsuo - ibsu - ibsuk - ibsuo - Adları apls aplsk aplso apli aplik aplio 2-3 = 3 İMALAT SANAYİİ x 20 = 311+312 Gıda 21 = 313 İçki x 22 = 314 Tüün x x 23 = 321 Dokuma x 24 = 322+324 Kundura x x x x 25 = 331 Ağaç 26 = 332 Mobilya YOK x YOK x 27 = 341 Kağı 28 = 342 Mabaacılık x x 29 = 323 Kürk ve deri YOK x YOK 30 = 355+356 Kauçuk YOK YOK 31 = 351+352 Kimya x 32 = 353+354 Perol ve kömür x 33 = 361+362+369 Mealden gayri x x 34 = 371+372 Meal x x 35 = 381 Madeni eşya 36 = 382 Makine 37 = 383 Elekrik makinaları x x x x x 38 = 384 Taşı araçları x x 39 = 385+390 Muhelif YOK x x YOK x Tablo - 4: Ücreen, Emeğin Oralama Ürününe ve Emeğin Oralama Ürününden, Ücree Doğru Granger Nedensellik İlişkisi Tablosu Sekörler Sekörlerin sbsu - sbsuk - sbsuo - ibsu - ibsuk - ibsuo - Adları apls aplsk aplso apli aplik aplio 2-3 = 3 İMALAT SANAYİİ 2u x x x x 2-3 = 3 İMALAT SANAYİİ 2a x 20 = 311+312 Gıda 20u x x x x x x 20 = 311+312 Gıda 20a 21 = 313 İçki 21u x x x x 21 = 313 İçki 21a x 22 = 314 Tüün 22u x x x x x 22 = 314 Tüün 22a x x 23 = 321 Dokuma 23u x x x x x 23 = 321 Dokuma 23a x 24 = 322+324 Kundura 24u 24 = 322+324 Kundura 24a x x x x 25 = 331 Ağaç 25u x x 25 = 331 Ağaç 25a

112 Uğur Bülen KAYTANCI 26 = 332 Mobilya 26u YOK x x YOK x 26 = 332 Mobilya 26a YOK x YOK x 27 = 341 Kağı 27u x x x x 27 = 341 Kağı 27a 28 = 342 Mabaacılık 28u x x x x 28 = 342 Mabaacılık 28a x x 29 = 323 Kürk ve deri 29u YOK YOK 29 = 323 Kürk ve deri 29a YOK x YOK 30 = 355+356 Kauçuk 30u x YOK x x YOK x 30 = 355+356 Kauçuk 30a YOK YOK 31 = 351+352 Kimya 31u x x x x x 31 = 351+352 Kimya 31a x 32 = 353+354 Perol ve kömür 32u 32 = 353+354 Perol ve kömür 32a x 33 = Mealden 361+362+369 gayri 33u 33 = Mealden 361+362+369 gayri 33a x x 34 = 371+372 Meal 34u x x 34 = 371+372 Meal 34a x x 35 = 381 Madeni eşya 35u 35 = 381 Madeni eşya 35a 36 = 382 Makine 36u x x x 36 = 382 Makine 36a 37 = 383 Elekrik makinaları 37u x x x x x 37 = 383 Elekrik makinaları 37a x x x x x 38 = 384 Taşı araçları 38u x x x x x 38 = 384 Taşı araçları 38a x x 39 = 385+390 Muhelif 39u YOK YOK x 39 = 385+390 Muhelif 39a YOK x x YOK x u: Ücreen, emeğin oralama ürününe doğru Granger nedensellik ilişkisinin olmasıdır. a: Emeğin oralama ürününden, ücree doğru Granger nedensellik ilişkisinin olmasıdır. - 33 sekörde, işçi başına ücreen, emeğin oralama ürününe doğru nedensellik ilişkisinin olduğu, 26 sekörde ise hiçbir nedensellik ilişkisinin olmadığı, görülmüşür.

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 113 Nedensellik ilişkisinin görüldüğü 62 sekörün 22 si ve nedensellik ilişkisinin olmadığı 56 sekörün 19 u orak sekörlerdir. Buradan anlaşılmakadır ki, ekin ücre eorisi, Türkiye imala sanayiinde, 1963-1998 dönemi için, kısmi açıklayıcı bir özelliğe sahipir. Yani ücreler verimliliğin Granger anlamında nedenselidir. Daha açık bir deyişle, bazı sekörlerde ücreler verimliliği öngörmemize olanak anımakadır. Sonuçların bazı sekörlerde bu eoriyi deseklediği, bazılarında ise deseklemediği anlaşılmakadır. Yapığımız üm eorik incelemeler ile uygulama çalışmaları sonucunda nasıl bir ücre poliikası uygulayabileceğimiz konusunda şu önerileri gelişirdik: - Kalkınma poliikalarında emel amaç sanayileşmekir. Sanayileşme, yüksek eknoloi, yüksek eknoloiyi kullanmaya yakın eğiilmiş işgücü ve yüksek ürekenliğe sahip sekörlerin öncülüğünde gerçekleşecek ve ilerleyecekir. Yüksek ürekenliğin, göreceli olarak yüksek ücrele sağlanabildiği, Türkiye imala sanayiinde (1963-1998 dönemi için) gözlenmişir. Bu durum Tablo - 5 de görülmekedir. 19 Tablo - 5: Türkiye İmala Sanayiinde Oralama Ücre ve Or. APL için Sekör Sıralamaları (1963-1998 Dönemi) T-K-Ö 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 osuko i32 i31 i21 i34 i37 i38 i27 i36 i28 i35 i33 i30 i20 i22 i23 i24 i25 i39 i29 i26 oaplsko i32 i21 i31 i37 i22 i34 i30 i33 i27 i35 i38 i36 i28 i39 i20 i25 i23 i29 i26 i24 Türkiye imala sanayiinde göreceli olarak yüksek ücrelerin var olduğu, sırasıyla, 31: Kimya, 21: İçki, 34: Meal, 37: Elekrik makinaları, 38: Taşı araçları, 27: Kağı, 36: Makine, 28: Mabaacılık ve 30: Kauçuk sekörlerinde, ücreler ile emek ürekenliği arasında, ücreen verimliliğe doğru bir isaisiksel nedensellik ilişkisinin var olduğu gözlemlenmişir, yani bu sekörlerde ücre arışları, verimliliği arıran bir unsur olmakadır. Bu nedensellik ilişkisinin yanında, aynı zamanda bu 19 Tabloda kullanılan kısalmaların açıklaması şöyledir; T: Toplam, K: Kamu, Ö: Özel T-K-Ö: Toplam, Kamu ve Özel kesimler oplamının oralaması i20,..., i39: 20 no.ludan, 39 no.luya kadar üm imala sanayii sekörleri osuko: Toplam, Kamu ve Özel kesim Oralama Saa Başına Ücre değerleri oplamının 3 e bölünmesi sureiyle elde edilen değer, oaplsko: Toplam, Kamu ve Özel kesim Oralama Saa Başına Emeğin Oralama Ürünü değerleri oplamının 3 e bölünmesi sureiyle elde edilen değer.

114 Uğur Bülen KAYTANCI sekörler, aşağıda yer alan Tablo - 6 dan da görülebileceği gibi, 1964-1998 dönemine ai saa başına emeğin oralama ürünündeki büyüme oranları, yani verimlilikeki arış oranları açısından, 28: Mabaacılık sekörü dışında, Türkiye imala sanayii sekörleri içinde ilk sıralarda yer almakadırlar. Diğer yandan yapığımız Spearman Sıra Korelasyon Tesi sonuçlarına göre; Türkiye imala sanayiinde 1969-1998 yılları arasında ölçek büyüklüğü ve sekörlerin ihracaçılık düzeyleri ile oralama verimlilik arasında bir sıralama korelasyonu olduğu; ayrıca sekörlerin ölçekleri büyüdükçe daha ihracaçı hale geldiği de espi edilmişir (Tes sonuçları Tablo - 7 de sunulmuşur). 20 Ülkemiz yüksek eknoloi, yüksek eknoloiyi kullanmaya yakın eğiilmiş işgücü, yüksek ürekenlik, kama değeri yüksek ve yüksek ücrei birarada barındıran sekörleri deseklemeli; bulunulan dönem içerisinde yüksek kama değer yaraabilecek, ülke alyapısına ve kurumsal yapısına uyum göserebilecek, ülkemizin nielikli işgücü sorunu yaşamayacağı ve ileri-geri besleme bağlanıları yüksek olan ileri eknoloi içeren sekörlere yönelmelidir. 20 Spearman sıra korelasyon esinde, ölçek büyüklüğünü emsilen, Türkiye imala sanayii oplam kesimindeki ilgili sekörlere ai Cari Kama Değer/İşyeri Sayısı oranı (YI) ve sekörlerin ihracaçılık düzeyini emsilen, ilgili sekörlere ai Cari İhraca/Cari Çıkı oranı (XQ) kullanılmışır. Bu verilerle uyum sağlaması açısından, Saa Başına Emeğin Oralama Ürünü-APL s - (SA) verisi de ilgili sekörlere ai Cari Kama Değer/Yılda Çalışılan İşçi-saa Toplamı oranı ile cari olarak hesaplanmışır. Analizde değişkenler için üm sekörlere ai 1969-1998 dönemi oralama değerleri kullanılmış ve bu oralama değerler vasıasıyla ese abi uulacak 1969-1998 yıllarını kapsayan ikili sekör serileri (YIor--SAor; XQor-- SAor; YIor--XQor) oluşurulmuşur. TÜİK arafından yayınlanan ISIC Rev.3 sınıflamasına göre Dış Ticare İsaisikleri nde yer alan D-İmala Sanayii İhraca isaisikleri, 1969 yılından iibaren başlamaka ve kamu ve özel kesim oplulaşırılmış biçimde sadece oplam kesimi içermekedir. Bu nedenle Spearman sıra korelasyon esi, üm değişkenlerimiz için, imala sanayii oplam kesimi ve 1969-1998 dönemi ile sınırlandırılmak zorunda kalınmışır. İhraca rakamlarının, imala sanayii sekör sınıflandırmamızla uyumlu olabilmesi için, D-İmala Sanayii nin 2 ve 4 diili al sekörleri uygun ayrışırmalara (ve birleşirmelere) abi uularak analize dahil edilmişir. Örneğin, 20: Gıda sekörü için, ISIC Rev.3 sınıflamasında yer alan 4 diili 1511+1512+1513+1514+1520+1531+1532+1533+1541+1542+1543+ 1544+1549 no.lu sekörlerin oplamı; 38: Taşı araçları sekörü için 2 diili 34+35 no.lu sekörlerin oplamı kullanılmışır.

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 115 Tablo - 6: Büyüme Oranları (*100) (1964-1998 Dönemi) (Toplam - Kamu - Özel) TOPLAM KAMU ÖZEL Sekörler Saa Başına APL'deki BO Sekörler Saa Başına APL'deki BO Sekörler 22 10,4 37 9,4 22 14,9 38 8,4 22 8,2 21 8,3 30 7,5 35 7,4 30 7,5 37 7,4 32 7,2 37 7,5 36 7,0 38 6,9 36 7,4 35 6,6 2 6,6 34 7,0 31 6,3 21 6,4 31 6,8 21 6,0 34 5,7 35 6,7 39 5,8 36 4,8 32 6,5 34 5,7 31 4,4 39 5,8 32 5,7 25 4,0 2 5,4 2 5,4 23 3,3 27 5,3 33 5,0 27 3,19 33 5,3 27 4,1 20 2,2 38 5,0 23 3,8 33 2,1 20 4,6 20 3,7 24 1,7 25 3,8 25 3,6 28 0,3 23 3,7 26 3,2 24 3,5 24 3,1 26 3,1 29 2,1 29 2,2 28 1,8 28 1,9 Saa Başına APL'deki BO Tablo - 7: Türkiye imala sanayii oplam kesiminde, 1969-1998 dönemi (YIor--SAor; XQor--SAor; YIor--XQor) serileri için Spearman Sıra Korelasyon Tesi sonuçları Seriler Spearman sıra korelasyon kasayısı -isaisiği Olasılık YIor--SAor 0.887013 8.373462 0.0000* XQor--SAor -0.676623-4.005454 0.0008* YIor--XQor -0.597403-3.247142 0.0042* *: % 1 önemlilik düzeyidir.

116 Uğur Bülen KAYTANCI KAYNAKÇA AMIN GUTIERREZ DE PINERES, Shelia, CANTAVELLA-JORDA, Manuel (n.d.), Expor-Led Growh: Are The Resuls Robus Across Mehodologies and/or Daa Ses?, A Case Sudy of Lain America, 1-28. BRADLEY, Michael E. (2007), Efficiency wages and classical wage heory, Journal of he Hisory of Economic Though, C. 29, S. 2 (June), 167-188. DE FRAJA, Gianni (1999), Minimum Wage Legislaion, Produciviy and Employmen, Economica, New Series, C. 66, S. 264 (November), 473-488. ENDERS, Waler (2004), Applied Economeric Time Series (Second Ediion), Wiley. ENGLE, Rober F., GRANGER, C. W. J. (1987), Co-inegraion and error correcion: Represenaion, esimaion, and esing, Economerica, C. 55, S. 2, 251-276. GRANGER, C. W. J. (1969), Invesigaing causal relaions by economeric models and cross-specral mehods, Economerica, C. 37, S. 3, 424-438. GUJARATI, Damodar N. (2004), Basic Economerics (Fourh Ediion), The McGraw-Hill Companies. HAISKEN-DENEW, John P., SCHMIDT, Chrisoph M. (1999), Indusry Wage Differenials Revisied: A Longiudinal Comparison of Germany and USA (1984-1996), IZA (The Insiue for he Sudy of Labor), IZA Discussion Paper, S. 98 (Decmb.), 1-44. HOWITT, Peer (2002) Review: Looking inside he labor marke: A review aricle, Reviewed Work(s): Why wages don fall during a recession by Truman F. Bewley, Journal of Economic Lieraure, C. 40, S. 1 (March), 125-138. HUANG, Tzu-Ling, HALLAM, A., ORAZEM, P. F., PATERNO, E. M. (1998), Emprical ess of efficiency wage models, Economica, 65, 125-143. KATZ, Lawrence F. (1986), Efficiency wage heories: A parial evaluaion, NBER (Naional Bureau of Economic Research) Working Paper, (Seri No: 1906), 1-60. LORDOĞLU, K., ÖZKAPLAN, N., TÖRÜNER, M. (1999), Çalışma İkisadı [Labour Economics] (3. Bs.), İsanbul: Bea Basım Yayım Dağıım A.Ş. PINDYCK, Rober S., RUBINFELD, Daniel L. (1998), Economeric Models and Economic Forecass (Fourh Ediion), McGraw-Hill. ROMER, David (1996), Advanced Macroeconomics, The McGraw-Hill Comp., Inc.

Ekin Ücre Teorisi ve Türkiye İmala Sanayii Üzerine Uygulama 117 SIMS, Chrisopher A. (1972), Money, income, and causaliy, The American Economic Review, C. 62, S. 4, 540-552. SMITH, Adam (1997), Ulusların Zenginliği [Wealh of Naions], Cil 1 (Çev. A. Yunus, M. Bakırcı) (2. Bs.), Alan Yayıncılık. STIGLITZ, Joseph E. (1984), Theories of wage rigidiy, NBER (Naional Bureau Of Economic Research) Working Paper, (Seri No: 1442), 1-89. TUNCER, İsmail (2001), İçsel Büyüme Modelleri Çerçevesinde: Türkiye de Uygulanan Dış Ticare Poliikalarının Büyüme Ekileri Üzerine [On The Growh Effecs Of Turkey's Foreign Trade Policies: In The Conex Of Endogenous Growh Models], Dokora Tezi, Çukurova Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü, Adana. YILDIRIM, Erhan (1999), Çevrim Kuramları ve Türkiye Ekonomisinde İkisadi Dalgalanmalar[Business Cycles Theories and Economic Flucuaions In The Turkish Economy], Adana: Çukurova Üniversiesi Araşırma Proesi.

118 Uğur Bülen KAYTANCI Boş Sayfa