Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan Modernleşme Eğilimleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan Modernleşme Eğilimleri"

Transkript

1 Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 2005 / Cilt: 22 Sayõ: 1 / ss Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan Modernleşme Eğilimleri Tuğça POYRAZ * Birsen ŞAHİN ** Gülay ARIKAN *** Özet Araştõrmanõn amacõ, modernleşme kuramõnõn, modernleşmenin zamanla bireysel ve toplumsal hayatõn tüm alanlarõnõ etkileyen eşgüdümlü bir süreç olduğunu varsayarak, araştõrma köylerindeki bireysel ve kurumsal modernleşme eğilimlerini saptamaktõr. Bu bağlamda bireysel (bağõmsõz karar alma, kaderci/rasyonel zihniyet, sosyal hareketlilik) ve kurumsal (aile, eğitim, sağlõk, siyaset ve din) açõdan modernleşme eğilimleri geleneksel-modern toplum dikotomisi içinde değil, geleneksel ve modern toplumlarõn özelliklerinin bir arada görüldüğü Lerner (1964: 47) õn geçiş halinde toplum kavramõyla açõklanmõştõr. Anahtar Sözcükler: Geleneksel toplum, modern toplum, geçiş halinde toplum, göreli olarak modernleşmiş toplum, göreli olarak modernleşmemiş toplum. Abstract The aim of this research is to reach to contatations on trends of individual and institutional modernization in the above mentioned villages by assuming that the theory of modernization is a coordinate process affecting gradually all domains of social and individual life. In this context, modernization trends from the point of view of individuals (making a decision independently, having fatalist/rational mentality, social mobility, being individuals ready for modernization) and institutions (family, education, health, politics and religion) are explained not in the framework of traditional-modern dichotomy but by the help of Lerner s (1964: 47) traditional society concept in which the characteristics of traditional and modern societies co-exist. Key words: Traditional society, modern society, transition society, relatively modernized society, relatively not modernized society 1. Giriş Kalecik Karasõ üzüm çeşidinin üretilmesi için Türkiye deki en uygun iklim koşullarõndan birine sahip olan Kalecik ilçesi, son yõllarda bağcõlõk açõsõndan özel sektör ve devlet kuruluşlarõnõn dikkatini çekmiştir. Kalecik köylerinde bağcõlõkla uğraşan ailelerden gerek geleneksel usullerle üretim yapanlar, gerekse Kavaklõdere Şarap Fabrikasõ ile anlaşarak modern telli terbiye tekniğini kullananlar; ekonomide modernleşmenin koşullarõndan satõş (ticari) amaçlõ üretim yapmalarõna rağmen; yatõrõm eksikliği, sağlõklõ ve uzun vadeli planlama ve politikalarõn * Araştõrma Görevlisi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü ** Araştõrma Görevlisi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü *** Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü 1

2 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... yapõlamamasõ ve bağlarõn yeni olmasõ gibi nedenlerden ötürü hane tipi üretim yapmaktadõrlar. Bu durum, üretilen üzümün kalite ve veriminin düşük olmasõna neden olmakta, aynõ zamanda bağcõlõktan elde edilen gelirin yüksek düzeylere ulaşamamasõna dolayõsõyla araştõrma köylerindeki bağcõ ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerinin halen düşük olmasõna ve köylerde kõrsal yoksulluk denilen yapõnõn egemenliğine yol açmaktadõr. Bu yapõ ise, köylerin dõşarõya göç vermesine sebep olmaktadõr. Bu nedenle hem köylerden kentlere göçün kõsmen yavaşlamasõ, hem de bir ülkenin kalkõnmasõnda gerekli faktörlerden biri olan köylerdeki yaşam koşullarõnõn iyileştirilmesi ve modernleşmesi açõsõndan bağcõlõk önemli bir ekonomik aktiviteyi oluşturmaktadõr. Buradan hareketle araştõrma kapsamõndaki köylerde modernleşme eğilimlerinin saptanmasõ önem kazanmaktadõr. Çalõşmada modernleşme kuramõnõn, modernleşmenin zamanla bireysel ve toplumsal hayatõn tüm alanlarõnõ etkileyen eşgüdümlü bir süreç olduğu varsayõmõ kabul edilerek, araştõrma köylerindeki bireysel ve kurumsal modernleşme eğilimleri saptanmaya çalõşõlmõştõr. Tarõmda modernleşmenin sağlanabilmesinin öncelikli koşullarõ arasõnda, modern kodlara içsel olarak hazõr olan bireyler, bu bireylerin etkileşim halinde olduklarõ toplumsal kurumlarõn modernleşme sürecine açõk olmasõ ve özel sektör ya da devlet kuruluşlarõnõn bu konuda üreticilere destek vermesi sayõlabilir. Çalõşma konumuza ilişkin daha önce yapõlmõş araştõrmalarda (Uğuzman, 2000; Kõray, 1998; 1963; Atalay, 1983; Boran, 1992; Uygun, 1984; Türkdoğan, 1977; Silier, 1976; Tuğaç v.d.,1970; Yasa, 1969; Tütengil, 1969; Kurtkan, 1968; Stirling 1965) daha çok; aile yapõsõ, eğitim düzeyi, dine ve yeniliğe ilişkin tutumlar, göç, gelir ve tüketim kalõplarõ ile boş zaman faaliyetleri gibi konular ele alõnmõştõr. Araştõrmanõn amacõ, Kalecik e bağlõ bağcõlõkla uğraşan on köyde satõş amaçlõ bağcõlõk yapõlmasõ nedeniyle ekonomik açõdan görülen modernleşme eğilimlerinin; aile, eğitim, sağlõk, siyaset ve din gibi toplumsal kurumlarõ etkileyip etkilemediğini saptamak ve köylülerin temel sorunlarõnõ belirlemektir. 2. Kuramsal ve Kavramsal Çerçeve 2.1. Kuramsal Çerçeve Modernleşme, Batõlõ sosyologlar tarafõndan gelişmekte olan bütün toplumlarõn, Batõ toplumlarõna benzer aşamalardan geçecekleri varsayõmõndan hareketle ortaya konulmuş bir kavramdõr. Modernleşme teorisi, klasik evrim teorisi ve yapõsal-fonksiyonalist teori olarak genellikle iki farklõ teoriye dayandõrõlmaktadõr. Klasik evrim teorisi içinde modernleşme, toplumlarõ iki uçlu tasnife tabi tutma şeklinde ele alõnmõştõr. Klasik evrim teorisyenlerine Maine (statüye dayalõ-sözleşmeye dayalõ toplumlar), Tönnies (cemaat-cemiyet), Spencer (askeri toplum-sanayi toplumu), Cooley (birincil grup-ikincil grup) ve Durkheim (mekanik dayanõşmaya dayanan toplumlar-organik dayanõşmaya dayanan toplumlar) õn dikotomik analizleri örnek verilebilir. Gerth ve Mills, Bendix ve San, toplumlarõ iki uçlu tasnife tabi tutma geleneğine Weber tarafõndan son verildiğini belirtmişlerdir. Weber tarafõndan bir geçişsel otorite biçiminin formüle edilmesi, toplumdaki otorite biçimlerinin ve o otorite biçimleri içinde rastlanacak bürokratik yapõlarõn ikiden çok alternatif içinde çözümlenmesi olanağõnõ yaratmõştõr (Aktaran Heper, 1974: 25). Yapõsal fonksiyonalist teoride ise Parsons, modernite ve gelenek üzerine Weber ve Tönnies in perspektiflerini birleştirecek biçimde hare- 2

3 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN ket etmiştir. Böylece klasik evrim kuramcõlarõnõn ikili toplum tasnifine dayanan açõklamalarõ bir ölçüde kõrõlmõş ve modernleşme teorilerinde geçiş toplumu (Lerner, 1964) ya da göreli olarak modernleşmemiş toplum ve göreli olarak modernleşmiş toplum (Levy, 1996) kavramlarõ kullanõlmaya başlanmõştõr. Ancak yine de geleneksel-modern toplum ayrõmõ, modernleşme teorilerine başlangõç noktasõ sağlamõştõr. Geleneksel-modern şeklinde ayrõlan ikili toplum sõnõflandõrmalarõ, hem toplumlar arasõ karşõlaştõrmalõ araştõrmalarda kullanõlmasõ bakõmõndan, hem de bir toplumun tarihsel süreçte geçirdiği aşamalarõ anlamak açõsõndan faydalõdõr. Ancak, ideal tiplerin, sosyal realitede bire bir karşõlõğõ bulunmamaktadõr. İşte bu noktada iki ideal uç arasõnda bulunan geçiş tipi toplum kavramõ devreye girmektedir. Geçiş tipi toplum kavramõ, geleneksel ve modern unsurlarõn bir arada yaşayabildiğine işaret etmektedir. Modernleşmecilerin toplumlarõn değişmesini düz çizgisel bir biçimde gelenekselden moderne, azgelişmişlikten gelişmişliğe doğru ele almalarõ, geleneksel ve modern toplum şeklinde saf (ideal) tipler yaratmalarõ, geçiş tiplerini göz önüne almamalarõ, tüm azgelişmiş toplumlarõn nihai olarak Batõda geliştirilen modellere doğru ilerleme göstereceğini varsayarak teolojik bir eğilim içinde olmalarõ, bu kuramlarõn özellikle endüstrileşmekte olan toplumlarõ açõklamalarõnõ önlemektedir (Özen, 1991: 8-9). Bu konuda Gusfield (1971: 25) ve Dönmezer (1984: 173) de geleneksel-modern karşõtlõğõna dayanan teorilerin içerdiği yanõlgõyõ vurgulamaktadõrlar. Onlara göre geleneksel toplumlarõn değişimden yoksun ve durağan olduklarõ varsayõmõ, bu toplumlarõn dõş etkileşimleri göz önüne alõndõğõnda geçerli değildir. Ayrõca, geleneksel ve modern biçimlerin her zaman çatõşma halinde olduğu varsayõmõ da geçersizdir. Sanayileşmiş bir toplumda da geleneksel unsurlar canlõlõklarõnõ koruyabilirler. Kõsaca, geçiş özelliği gösteren toplum tipindeki modernleşme sürecinde geleneksel ve modern uçlarõn birlikte yer aldõğõ yadsõnamaz. Çalõşmada ele alõnacak bireysel özellikler ve aile kurumu, geleneksel-modern toplum dikotomisi içinde değil, geleneksel ve modern toplumlarõn özelliklerinin bir arada görüldüğü Lerner (1964: 47) õn geçiş halinde toplum kavramõyla açõklanacaktõr. Bireysel özellikler açõsõndan değerlendirildiğinde, geleneksel toplumlarda insan; yeniliği reddetme eğilimindedir (Lerner, 1964: 49), mecbur kalmadõkça fiziksel hareketlilik gerçekleştirmez. Bu tür toplumlarda rasyonel düşünce yerine batõl inançlar ve gelenekler egemendir (Levy 1996:108), kendini başkalarõnõn yerine koyma ve onlarõ anlama becerisi (Marshall 1999:193) anlamõna gelen empati görülmez, ekonomik bağõmlõlõk söz konusudur. Geleneksel toplumlarda aile ve akrabalõk temel belirleyicidir, evrensel kriterler dikkate alõnmaz. Başka bir deyişle bu toplumlarda parçacõ etik geçerlidir (Levy, 1996: 98-99). Modern toplumlarda insan yeni deneyimlere ve fikirlere açõktõr (Inkeles, 1977: 154, Lerner, 1964: 49), öncelikle fiziksel hareketlilik, daha sonra ise sosyal hareketlilik konusunda özgürdür. Bu toplumlarda geleneksel değerlere bağlõlõktan bir kopuş başlamõş ve rasyonel düşünce tarzõ egemen olmuştur. Modern toplumlarõn bireylerinde empati kapasitesi yüksektir (Lerner, 1964: 50) ve bireylerin kararlarõnõ aile ya da akrabalarõndan bağõmsõz bir şekilde verdikleri evrensel standartlar hakimdir. Yukarõda sõralanan özelliklere karşõn, sosyal realitede her iki toplumun özelliklerini barõndõran geçiş halin- 3

4 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... de toplumlar söz konusudur ki, bu toplumlarõn bireyleri hem geleneksel hem de modern insan için belirtilen özellikleri bir arada taşõmaktadõr. Modernleşme aile kurumu açõsõndan ele alõndõğõnda, geleneksel ve modern toplumlar evlilik şekli, evlenme yaşõ, evlenme esnasõnda gerçekleştirilen gelenekler, nikah şekli, evlenildiği zaman oturulan mekan, hanenin büyüklüğü, ailedeki otorite kalõplarõ, rol dağõlõmõ, karar alma ve çocuk yetiştirme tarzõ gibi özelliklere göre farklõlaşmaktadõr. Geleneksel toplumlarda uzmanlaşma yok denecek kadar az olduğundan aile; eğitim, üretim, sağlõk gibi bir çok fonksiyonu üstlenmiştir. Bu toplumlarda en çok rastlanan aile tipi, baba soylu geniş aile tipi ve kök ailesidir. Geleneksel ailede, erken yaşta evlilik, (Türkdoğan, 1977:65; Kağõtçõbaşõ, 1969:92; Aziz, 2000:69; Ozankaya, 1984:293), aile büyüklerinin etkili olduğu eş seçimi, daha çok akraba evliliği ile köy içi evlilik söz konusu olmaktadõr. Evlenilirken geleneksel usullere uygun olarak imam nikahõ yaptõrõlmakta ve buna bağlõ olarak birden fazla evlilik görülmektedir. Genellikle evlilikten aşk türü beklentiler olmadõğõ için, geleneksel toplumlarda boşanma oranõ düşüktür (Balaban, 1984:184,187; Yasa, 1969:65,72; Özbay, 1984:58; Timur, 1972:70,77). Otorite kalõplarõna bakõldõğõ zaman ise, bunun daha çok yaş ve cinsiyete göre belirlendiği görülür (Kõray, 1998:163; Vergin, 1977: , Özbay, 1984:38). Çocuklara faydacõ değerler yüklenen geleneksel toplumlarda; çocuklarõn aileye katkõsõ daha çok ekonomiktir. Ayrõca çocuklar gelecek ve yaşlõlõk güvencesi olarak görülmektedir. Başlangõçta çocuklar aileye bağõmlõ iken, ebeveynin yaşlanõp çocuklarõnõn evine taşõnmasõndan sonra, anne-baba çocuğa bağõmlõ hale gelmekte ve böylece aile, daima bağõmlõ aile olma özelliği taşõmaktadõr (Kağõtçõbaşõ, 1984: ; Başaran, 1984:154; Özbay, 1984: 133). Modern toplumlarda ise, erken yaşta evliliğin azaldõğõ, gençlerin eş seçimine kendilerinin karar verdiği, akraba evliliğinin olmadõğõ, resmi nikahõn yapõldõğõ, yeni evlilerin ailelerinden ayrõ bir evde yaşadõğõ, ailede otoritenin eşler arasõnda eşit olarak dağõtõldõğõ, çocuklarõn yetiştirilmesinde demokratik kurallarõn uygulandõğõ, çocuklarõn eğitimine önem verildiği, onlarõn sadece psikolojik değerinin olduğu, kõz ve erkek çocuklar arasõnda ayrõm yapõlmadõğõ, evliliklerde anlaşmazlõklarõn ve boşanmalarõn fazla olduğu çekirdek aile tipi görülmektedir. Gusfield e göre, geleneksel toplumlarda meydana gelen değişmeler, bu toplumlarda görülen geleneksel geniş aile tipinin yanõ sõra, modern toplumlarda görülen çekirdek aile tipine ait özelliklerin de görülmesine neden olmaktadõr. Bunun sonucunda ise ailelerde ikili yapõlar söz konusu olmakta ve bu durum geçiş tipi aile ya da geçiş halindeki aile olarak kavramlaştõrõlmaktadõr. Geçiş tipi aile lerde, hem değişmekte olan hem de değişmiş olan yapõ ve oluşumlar bir arada bulunmaktadõr (Özen, 1991: 9,19) Kavramsal Çerçeve Geleneksel ve Modern Toplumlar Lerner, Eisenstadt, Huntington ve Black geleneksel toplum ve modern toplumun özelliklerini genel olarak şu şekilde birbirinden ayõrmaktadõrlar (Aktaran Sarõbay 1985: 46-47). Geleneksel Toplumlar: Durağanlõğõn, tarõm sektörüne dayalõ bir iktisadi yapõnõn, geçimlik ekonominin, ilkel düzeyde bir teknolojinin, çok düşük düzeyde okur-yazarlõk oranõnõn, düşük hayat standardõnõn, yatay ve dikey sosyal hareketsizliğin egemen oldu- 4

5 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN ğu toplumlardõr. Geleneksel toplumlarda işlevsel belirliliği olan kurumlar yerine, daha çok yüz yüze ilişkilerin hakim olduğu toplumsal hayat söz konusudur; yasa ve kurallardan çok gelenek ve göreneklerin hakim olduğu bir yönetim yapõsõ vardõr. Aynõ zamanda geleneksel toplumlar, kaderci zihniyet ve kalõtõmõn hakim olduğu bir kültürel sistem ile dindarlõk ve ailelerin egemen olduğu şahsileştirilmiş politik sistem ile karakterize edilir. Modern Toplumlar: Sanayileşme ve kentleşmenin, yatay ve dikey sosyal hareketliliğin, okur-yazarlõk oranõnõn ve eğitim düzeyinin yüksek olduğu, haberleşme olanaklarõnõn etkin ve yaygõn olduğu, sosyal ve siyasal yapõda kurumlaşmanõn arttõğõ, yönetimde görevlerin siyasal olarak farklõlaştõğõ, demokratikleşmenin arttõğõ ve laikleşmenin kültürel, sosyal ve siyasal yapõda yaygõnlaştõğõ, kitlelerin artan şekilde yönetime katõldõğõ toplumlardõr Geçiş Halinde Toplum Geleneksel-modern şeklindeki ikili toplum sõnõflandõrmasõnõ geçiş halinde toplum kavramõyla yumuşatan Lerner (1964), değişmenin derecesini göz önüne alarak toplumlarõ; geleneksel, geçişli ve modern toplumlar olmak üzere üçe ayõrmaktadõr. Ona göre geleneksel toplumlar ile modern toplumlar değişmenin en az ve en çok olduğu uçlarõ temsil ederken, geçiş tipi toplumlar her iki ucun etkisi altõnda fakat, modern gelişmeye yönelmiş oluşumlarõ temsil etmektedirler. Lerner (1964: 111) geçiş tipi topluma örnek olarak Türkiye yi vermiştir. Çünkü ona göre Türkiye, Batõ toplumlarõna göre henüz modern bir toplum olmayõp, geleneksel ve modern olmak üzere her iki yapõyõ da bir arada bulunduran bir özelliğe sahiptir. Tütengil (1980: 146) e göre ise geçiş döneminde bulunan azgelişmiş ülkelerde bir yandan geri kalmõş sosyal yapõlar süregelirken, bir yandan da çağdaş kurumlar ortaya çõkmaktadõr. İşte ikili yapõlar denen durum budur. İkili sosyal ve ekonomik yapõlarda, geleneksel olan ile çağdaş olanõn aynõ toplumda bir arada bulunmasõ söz konusudur Göreli Olarak Modernleşmiş ve Göreli Olarak Modernleşmemiş Toplumlar Göreli olarak modernleşmemiş ve göreli olarak modernleşmiş toplum kavramlarõ Levy (1996) e aittir. Levy, bu şekilde ayõrdõğõ toplum kategorisiyle, klasik evrim kuramcõlarõnda görülen kesin dikotomileştirmeyi yumuşatmõştõr. Levy, modernleşme konusundaki çeşitli yanõlgõlara işaret ederek, bu yanõlgõlarõ şöyle özetlemektedir: En başta batõ toplumu ve batõlõ olmayan toplumlar gibi bir genelleme yapmak yanõltõcõdõr, çünkü bu toplumlar iki genel kategoride düşünülecek kadar net özelliklere sahip değildir. Ayrõca modern toplumlarda görülen nitelikler modern olmayan toplumlarda, modernleşmek için ön koşul olmayabilir. Bir toplumun modernleşmesi için modernleşmiş toplumlardaki aynõ kalõplarõ gerçekleştirmesi gerekmez. Şöyle ki; sonradan modernleşmeye başlayan ülkelerdeki modernleşmenin ön koşullarõ, daha önce modernleşmiş olan ülkelerdeki modernleşme için gerekli olan ön koşullarla aynõ olmayabilir. Öte yandan modernleşmeye başlayan bir grup toplum için gerekli olan ön koşullar daha sonra modernleşecek bir grup toplum için gerekli olan ön koşullar olmayabilir. Özetle Levy, her devirde her toplum için geçerli modernleşme reçetesi olmadõğõ fikrini ileri sürer. 5

6 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan Hipotezler Araştõrmada hipotez-test edici boyuta ağõrlõk verilerek, ilişki arayõcõ özelliğin baskõn olmasõ temel alõnmõştõr. Modernleşme kuramlarõndan yola çõkõlarak, özellikle geçiş tipi toplum kavramõ üzerinde durulan çalõşma; modern toplumlarda gözlenen eşler arasõnda cinsiyet ayrõmõnõn azalmasõ, eğitim ve yõllõk gelir düzeyinin artmasõ değişkenleri temel alõnarak kurgulanmõştõr. Bu çerçevede bağcõ ailelerinin modernleşme eğilimlerini ortaya çõkarmak üzere oluşturulan araştõrmanõn hipotezleri, araştõrmanõn bağõmlõ değişkenleri olan evlenme yaşõ, evlenme biçimi, karar alma, siyasi katõlma, doğum kontrolü ve dini ibadetleri yerine getirme ile araştõrmanõn bağõmsõz değişkenlerini oluşturan cinsiyet, eğitim ve yõllõk gelir düzeyi arasõndaki ilişkileri ortaya çõkarmak doğrultusunda kurulmuştur. Burada belirtilmesi gereken husus, kuramsal çerçeve oluşturulurken modernleşme konusu bireysel ve kurumsal boyutta ele alõndõğõ için hipotezlerin kurulmasõnda da aynõ noktaya dikkat edilmesidir. Bu açõklamalara uygun olarak araştõrmanõn hipotezleri şunlardõr*: Aile İle İlgili Hipotezler: 1. Cinsiyet ile evlilik yaşõ arasõnda ilişki vardõr. 2. Evlenme biçimi ile evlenme yaşõ arasõnda ilişki vardõr. 3. Eğitim düzeyi ile evlenme biçimi arasõnda ilişki vardõr. 4. Eğitim düzeyi ile kadõn ve erkeğin birlikte karar almasõ arasõnda ilişki vardõr. 5. Yõllõk gelir düzeyi ile kadõn ve erkeğin birlikte karar almasõ arasõnda ilişki vardõr. 6 Siyaset İle İlgili Hipotezler: 1. Cinsiyet ile siyasi katõlma arasõnda ilişki vardõr. 2. Eğitim ile siyasi katõlma arasõnda ilişki vardõr. 3. Yõllõk gelir düzeyi ile siyasi katõlma arasõnda ilişki vardõr. Sağlõk İle İlgili Hipotezler: 1. Eğitim ile ailede doğum kontrolü ve çocuk sayõsõna karar verme arasõnda ilişki vardõr. 2. Yõllõk gelir düzeyi ile ailede doğum kontrolü ve çocuk sayõsõna karar verme arasõnda ilişki vardõr. Din İle İlgili Hipotezler: 1. Eğitim düzeyi ile dini ibadetleri yerine getirme arasõnda ilişki vardõr. 4. Metod ve Teknikler Çalõşma, kullanõlan kuramsal çerçeve ve araştõrma problemine uygun olarak uygulamalõ sosyolojik esaslarda yürütülmüştür. Geleneksel ve modern unsurlarõn saptanmasõ, varolan durumun tespit edilmesi ve sorunlarõn ortaya çõkarõlmasõ açõsõndan durum saptayõcõ; modernleşme üzerinde etkili olan unsurlarõ arama açõsõndan ise ilişki arayõcõ bir araştõrmadõr. * Ekonomi kurumu ile ilgili hipotezler bu çalõşmanõn devamõ niteliğindeki diğer makalede yer alacağõ için, bu makaledeki hipotezler arasõnda yer almamaktadõr.

7 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN 4.1. Evren ve Örneklem Araştõrmanõn Evreni Araştõrma sahasõ ile ilgili bilgilerin toplanmasõ, örneklem seçiminin gerçekleştirilmesi ve uygulama yapõlabilmesi için 2 Temmuz- 2 Eylül 2002 tarihleri arasõnda Kalecik ilçesine üç kez gidilmiştir. İlçedeki resmi kuruluşlardan yörenin sosyal ve kültürel özellikleri, çalõşma koşullarõ, iklimi, hasat zamanõ, bağ alanlarõ ve bunlarõn verimlilik düzeylerine ilişkin bilgi alõnmõştõr. Uygulama aşamasõnõn ve örneklem seçiminin sorunsuz gerçekleştirilmesi için, yetkili mercilerden bölgenin haritasõ temin edilmiştir. İlçe Tarõm Müdürlüğü nden Kalecik te 50 adet köy olduğu, üzüm üreticiliği bakõmõndan köylerin dört bölgeye ayrõldõğõ öğrenilmiştir. Buna göre bağcõlõğõn yapõldõğõ dört bölgeyi oluşturan 25 köy araştõrmanõn evrenini oluşturmaktadõr Araştõrmanõn Örneklemi Köylerin Seçimi Araştõrmanõn örneklemini belirlemek için, öncelikle Ankara İl Tarõm Müdürlüğü nden alõnan istatistiki bilgiler (örneğin; hangi köylere bağcõlõkla ilgili olarak ne miktarda arazi tahsis edildiği, hangi köylerde tarõmsal faaliyetler içinde bağcõlõğõn ön plana çõktõğõ, yõllõk üzüm üretim miktarõnõn ne kadar olduğu gibi), İlçe Tarõm Müdürlüğü nden gelen istatistiki bilgilerle karşõlaştõrõlarak, köylerin adlarõ ve harita üzerinde konumlarõ tespit edilmiştir. Buna göre bağcõlõkla uğraşan köylerin dört bölgeye ayrõldõğõ, profesyonel anlamda bağcõlõğõn (ticarileşmiş, satõşa yönelik) I. ve II. bölgelerdeki köylerde yapõldõğõ; III. ve IV. bölgedeki köylerde yaşayan insanlarõn ise ancak kendi ihtiyaçlarõnõ karşõlayacak kadar üzüm yetiştirdikleri ve ticari gaye taşõmadõklarõ öğrenilmiş olup, yapõlan gözlemler ve görüşmeler sonucu bu bilgiler doğrulanmõştõr. Adõ geçen bölgeler: I. Bölge: Kõzõlõrmak Havza sõnõn sağ ve sol kõsmõ bu bölgeyi oluşturmaktadõr. Gümüşpõnar, Gökdere, Uyurca, Alibeyli, Buğra, Akkuzulu, Gökçeören, Karalar ve Avşar köyleri birinci bölgede yer almaktadõr. II. Bölge: Kõzõlõrmak Nehri civarõnõ oluşturmaktadõr. Çandõr, Hacõköy, Kargõn, Satõlar, Tilki, Mahmutlar ve Elmapõnar köyleri bu bölgede bulunmaktadõr. I. ve II. bölgelerde yüksek sistemli, ticari nitelikte bağcõlõk yapõlmaktadõr. III. Bölge: Kõnõk, Altõntaş ve Şabanözü köyleri bu bölgede bulunmaktadõr. IV. Bölge: Çiftlik, Karahöyük, Değirmenkaya, Yeniçöte ve Hasayaz köyleri ise bu bölgeyi oluşturmaktadõr. III. ve IV. bölgelerde bağcõlõk, eski sistemle yapõlmaktadõr. Bu köylerdeki bağcõlõk, genellikle ticari nitelikte değildir; üreticiler ürünlerini fabrikaya satmayõp, kendileri tüketmektedirler. Araştõrmanõn örneklemini genellikle profesyonel anlamda bağcõlõğõn yapõldõğõ I. ve II. bölgeye dahil olan dokuz köy (Gökçeören, Gümüşpõnar, Satõlar, Karalar, Buğra, Akkuzulu, Alibeyli, Gökdere, Uyurca) ile III. bölgede yer alan Kõnõk Köyü ve yedek olarak Çandõr Nahiye si oluşturmaktadõr. Uygulama esnasõnda Karalar Köyü nde yeterli sayõda üreticiye ulaşõlamadõğõndan, yedek olarak seçilen Çandõr Nahiyesi araştõrmaya dahil edilmiştir. 7

8 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... Hanelerin Seçimi Tespit edilen üretici köylerin listesi, ilçedeki yetkili mercilere verilerek, adõ geçen köylerdeki profesyonel (ticari nitelikli) olarak bağcõlõkla uğraşan büyük üreticilerin listesi istenmiştir. Sonuç olarak on köyden 60 üretici hane reisinin isimleri ve adresleri gelmiştir. Bunlarõn köylere göre dağõlõmõ ise şöyledir: Akkuzulu da 10, Buğra da 10, Uyurca da 30, Kõnõk da 10, Gümüşpõnar da 10, Gökdere de 12, Gökçeören de 10, Alibeyli de 11, Satõlar da 8, Çandõr da 9 üretici ile ilçedeki 4 üreticidir. Araştõrmanõn örneklemi, 60 erkek üretici ve eşleri ile ilçedeki 4 erkek üretici, adõ geçen on köyün muhtarlarõ ve ilçedeki 5 üst düzey yönetici olmak üzere toplam 139 kişiden oluşmaktadõr. Araştõrmanõn başõnda anket formlarõn 60 erkek üretici ve eşlerine uygulanmasõ planlandõğõ halde, ilçedeki 4 üretici dahil 64 erkeğe; bir takõm teknik aksaklõklar ve kadõnlardan bazõlarõnõn köy dõşõnda bulunmalarõndan ötürü 46 kadõna ulaşõlmõştõr. Bunun yanõ sõra on köy muhtarõ ve 5 üst düzey yöneticiye yarõ yapõlandõrõlmõş görüşme uygulanmõştõr. Kõsaca araştõrmanõn örneklem grubu 125 kişiden oluşmaktadõr Örneklemin Nitelikleri 46 kadõn (%41.8) ve 64 erkekten (%58.2) oluşan örneklem grubunun %80 i 40 yaş ve üstüdür. Bu veri muhtarlarla yapõlan mülakatlarda da belirtildiği gibi, genç nüfusun dõşarõya göç etmesi sonucu araştõrma köylerinde yaşlõ nüfusun yoğunluk gösterdiğini desteklemektedir. Örneklem grubunun %90.6 sõ köyde, %5.5 i ilçede ve %3.9 u ise ilde doğmuştur. Büyük çoğunluğun köyde doğmuş olmalarõ düşünce ve davranõşlarõnda geleneksel değer ve göreneklerin, gündelik yaşamlarõnda yüz yüze ilişkilerin hakim olduğunu ve tarõma dayalõ bir iktisadi yapõda faaliyet gösterdiklerini betimlemektedir. Eğitim düzeyi açõsõndan bakõldõğõnda, örneklemin %48.2 sinin ilkokul mezunu olduğu, %18.2 sinin okuma-yazma bilmediği, %18.2 sinin ortaokul mezunu, %8.2 sinin yalnõz okur-yazar olduğu, %5.5 inin lise mezunu, %1.8 inin ise yüksek okul ve üniversite mezunu olduğu görülmektedir. Eğitim, köy toplumunun dõş dünyaya açõlmasõ ve modernleşmesinin bir yolu olarak kabul edildiğinde (Şafak 1992:13), örneklem grubunun eğitim düzeyinin modernleşme süreçlerine katõlõmõ zorlaştõracağõ düşünülebilir. Köylerde okul olmamasõ ya da öğrenci sayõsõnõn yetersiz olmasõ nedeniyle okul olan köylerde eğitim yapõlamamasõ, ilçedeki eğitim imkanlarõnõn yetersizliği gibi sebeplerden ötürü örneklemin modern bir toplumun gerektirdiği eğitim düzeyine ulaşamadõğõ görülmektedir. Ancak çocuğun sosyalleşmesinde ailenin yanõ sõra, formel eğitim kurumlarõnõn da rol oynamasõ ve taşõmalõ eğitim sisteminin yaygõn olmasõ, Kalecik köylerinde eğitimin modernizasyona etkisinin artacağõna işaret etmektedir. Öte yandan örneklemin yõllõk gelir düzeylerine bakõldõğõnda; bağcõlarõn %36.4 ü 2-4 milyar, %29.1 i 2 milyardan az, %14.5 i 5-7 milyar, %13.6 sõ 8-10 milyar, %6.4 ü ise 10 milyar ve daha fazla yõllõk gelire sahiptir Veri Toplama Teknikleri Kalecik te bağcõlõkla uğraşan köylerde modernleşme eğilimlerini ele alan bu çalõşmada; kavramsal ve kuramsal çerçevenin oluşturulmasõnda varolan yazõlõ literatüre 8

9 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN başvurulmuş; uygulama aşamasõnda ise nicel verilerin toplanmasõ için üzüm üreticilerine hane reisi ve eşi anketi uygulanmõş ve gözlem tekniği kullanõlmõştõr. Araştõrmanõn birincil temel bilgileri ağõrlõklõ olarak anket yolu ile elde edilmiştir. Toplam 102 sorudan oluşan hane reisi ve eşi anketinde, bu sorulardan 89 tanesi kapalõ uçlu, 13 tanesi açõk uçludur Veri Analizi Teknikleri Verilerin analizinde 110 kişinin sorulara verdiği cevaplar dikkate alõnmõştõr. 110 anketin %27.3 ü Uyurca, %10.9 u Gökdere, %10 u Alibeyli, %9.1 i Buğra ve Akkuzulu, %8.2 si Çandõr, %7.3 ü Satõlar, %6.4 ü Kõnõk ve Gümüşpõnar, %5.5 i ise Gökçeören köylerinde uygulanmõştõr. Araştõrmadan elde edilen ham veriler, öncelikle SPSS programõna girilerek frekans (f) ve yüzde (%) tablolarõ oluşturulmuş; örneklemin genel özellikleri tek ve iki yönlü tablolar halinde gösterilmiştir. Daha sonra araştõrmanõn amacõna göre çapraz tablolar oluşturularak bazõ değişkenler arasõndaki ilişkiler, yüzde oranlarõ bakõmõndan yorumlanmõştõr. Araştõrmada kullanõlan bağõmsõz ve bağõmlõ değişkenlerin X 2 analizleri yapõlmõştõr. Grup ortalamalarõ arasõndaki anlamlõlõk düzeyi 0,05 üzerinden sõnanmõştõr. 5. Bulgularõn Tartõşõlmasõ ve Sonuçlar Modernleşme kuramlarõnõn geleneksel ve modern toplum dikotomilerine bir katkõ olarak Lerner õn geçiş tipi toplum kavramõ temel alõnarak hazõrlanan araştõrma sonucunda elde edilen bulgular satõş amaçlõ üretim yapan köylerin ekonomik yapõsõndaki modernleşme eğilimlerinin, diğer alanlarda da görüldüğü; hem kurumsal hem de bireysel özellikler açõsõndan araştõrma köylerinde geleneksel ile modern özelliklerin bir arada bulunduğu ve araştõrma köylerinin geçiş tipi toplum özelliği gösterdiği yönündedir. Ayrõca bağõmsõz değişkenlerden daha çok cinsiyet ve eğitimin modernleşme üzerinde etkili olduğu; gelir düzeyinin ise modernleşme üzerinde daha az etkili olduğu görülmüştür. Kalecik in bağcõlõkla uğraşan köylerinde modernleşme eğilimlerinin incelendiği araştõrmada elde edilen sonuçlar üç başlõk altõnda ifade edilebilir: Kurumsal ilişkiler açõsõndan modernleşme eğilimleri Bireysel ilişkiler açõsõndan modernleşme eğilimleri Bağcõlõkta modernleşme eğilimleri* 5.1. Kurumsal İlişkiler Açõsõndan Modernleşme Eğilimleri Aile Kurumu İle İlgili Bulgularõn Değerlendirilmesi ve Sonuçlar Aile kurumuna ilişkin yapõlan incelemeler sonucunda, örneklem grubunun büyük bir kõsmõnõn (% 94.4) evlenirken hem modern hem de geleneksel usullere uygun olarak resmi nikah ve imam nikahõnõ birlikte yaptõrdõklarõ saptanmõştõr. Bu durum, diğer köy ça- * Bağcõlõkta modernleşme eğilimleri ne ilişkin sonuçlar; bağcõ ailelerle ilgili ekonomi kurumunu temel alan ve bu çalõşmanõn devamõ niteliğindeki diğer makalede yer alacaktõr. 9

10 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... lõşmalarõ sonuçlarõ ile benzerlik göstermektedir. Dolayõsõyla bu sonuçlar, resmi nikahõn bir yasa buyruğu olduğu için yerine getirilmeye çalõşõlmasõ; dini nikahõn ise dinin gereği olduğu için yerine getirilmesi (Balaban, 1984: 187 ve Yasa, 1969: 65) ile ilgilidir. Örneklem grubunun evlenme şeklinin ise büyük oranda (%70.9) görücü usulü ile olduğu görülmüştür. Görücü usulü ile evliliğin yaygõn olmasõ, kõrsal kesimdeki aileler üzerinde yapõlan çalõşmalarõn sonuçlarõ ile benzerdir. Bu sonuçlara göre köyde evlenme, genellikle gençlerin ortak kararõyla değil, dünürcülük geleneği içinde iki ailenin evlilik yoluyla birbirlerine hõsõm olmayõ istemeleri sonucunda gerçekleşir (Timur, 1972: 70, Özbay, 1984: 58, Balaban, 1984: 184 ve Ozankaya, 1984: 292) ki bu, geleneksel topluma özgü özelliklerden biri olan görücü usulü evliliğin araştõrma köylerinde de yaygõn olduğunu göstermektedir. Görücü usulü evliliğin yaygõn olduğu örneklem grubunda, başlõk parasõ geleneğini uygulayanlar ile uygulamayanlarõn oranõ yaklaşõk olarak birbirine eşittir. Köylerde yoğun olarak uygulanan başlõk parasõ geleneğinden (Timur, 1972:82) vazgeçilmeye başlanmasõ ise modern kriterlere uyum için atõlmõş bir adõm olarak değerlendirilebilir. Araştõrma köyleri evlenme yaşõ açõsõndan incelendiğinde, kõrsal kesimde evlenme yaşõnõn, kentsel bölgelere göre oldukça düşük olduğu -genellikle kõzlar için 15, erkekler için 18- yönündeki bulgulara benzer sonuçlara ulaşõlmõştõr (Türkdoğan, 1977: 65, Kağõtçõbaşõ, 1969: 92, Aziz, 2000: 69, Balaban, 1984: 184 ve Ozankaya, 1984: 293). Örneklem grubunun tamamõna yakõnõ geleneksel değerlere uygun olarak, küçük yaşta evlenmiştir. Erkekler için evliliğin en yoğun görüldüğü yaş grubu iken, kadõnlar için 17 ve daha küçük yaş grubudur. Evlilik yaşõnõn bu kadar küçük olmasõnda, daha çok gençlerin erken yaşlarda tarlada çalõşmaya başlamalarõ ve genellikle ilköğretim veya liseden sonra eğitimlerine son vermeleri etkilidir. Cinsiyet ile evlilik yaşõ ( X 2 =28.58, sd=5, P=0.01) ve eğitim düzeyi ile evlenme biçimi ( X 2 =18.40, sd=10, P=0.049) arasõnda ilişki olduğu yönündeki beklentimiz doğrulanõrken; evlenme yaşõ ile evlenme biçimi arasõnda ilişki olduğu yönündeki beklentimiz doğrulanmamõştõr. Örneklem grubunda tek eşlilik oldukça yaygõn iken, akraba evliliği fazla yaygõn değildir. Akraba evliliğinin yaygõn olmamasõ, bu çalõşmayõ kõrsal alanda yapõlan diğer araştõrma sonuçlarõndan farklõlaştõrmaktadõr. Çünkü daha önce yapõlan çalõşmalar, kõrsal kesimde akraba evliliğinin oldukça yaygõn olduğunu göstermektedir (Timur, 1972: 77, Yasa, 1969: 75). Ulaşõlan bir başka sonuç ise örneklem grubunda medeni kanunda yapõlan son düzenlemelerden haberdar olmayanlarõn yüksek bir orana (%67.5) sahip olmasõdõr. Yeni gelişmelerden haberdar olmak ya da yeniliğe açõk olmak Inkeles (1977: 154) in modern insan kriterlerinden birini oluşturmaktadõr. Bu bağlamda örneklem grubunun medeni kanunda yapõlan yeni düzenlemelerden haberdar olmamasõ, geleneksel insan niteliği taşõdõğõnõ göstermektedir. Araştõrma köylerinde görücü usulü ile evlilik azalmõş olmakla birlikte başlõk parasõ geleneğini yerine getirme, küçük yaşta evlenme ve medeni kanundaki değişikliklerden haberdar olmama geleneksel; akraba evliliğinin fazla yaygõn olmamasõ ve tek eşliliğin yaygõn olarak görülmesi modern; resmi nikah ile imam nikahõnõn birlikte kõydõrõlmasõ ise hem geleneksel hem de modern nitelik taşõmaktadõr. Bu durumda araştõrma köyle- 10

11 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN rinde eş seçimi ve evlenme konusunda, geleneksel ile modern öğelerin bir arada bulunduğu söylenebilir. Boşanma oranõnõn çok düşük olduğu örneklem grubunun %66.1 i eşleri ile iyi geçindiğini, %30.3 ü ise ara sõra tartõştõğõnõ belirtmektedir. Yaptõğõmõz görüşmeler ve gözlemler sonucunda, boşanma oranõnõn düşük olmasõnõn; kişilerin, evlilik kurumuna ilişkin geleneksel değerlere sahip olmasõnõn yanõ sõra eşler arasõnda ciddi problemlerin olmayõşõ ile de ilgili olduğu anlaşõlmõştõr. Sosyal güvenliğin sağlanmasõnda etkili bir kişi ya da kurumun bulunmadõğõ Kalecik köylerinde, bir uyum ve sosyal güvenlik mekanizmasõ olarak aile, köylerdeki en önemli sosyal yardõm ve dayanõşma kurumu niteliğini taşõmaktadõr. Örneklem grubunun evlendikleri zaman kimlerle oturduğu konusunda ise, evlendiğinde erkeğin ailesi ile birlikte oturanlarõn örneklemin büyük bir kõsmõnõ (%59.7) oluşturduğu sonucuna ulaşõlmõştõr. Araştõrma esnasõnda ise örneklemin yarõdan fazlasõ (%68.8) sadece eşi ya da bekar çocuklarõyla oturmaktadõr. Bu sonuçlar, Türkiye de kõrsal kesimde, yeni evlenen çiftlerin bir süre erkeğin ailesi ile birlikte yaşayarak ataerkil nitelik taşõyan geleneksel aileyi oluşturduğu; daha sonra ise evli çiftin aileden ayrõlarak kendilerine ait bir eve taşõnõp çekirdek aileye dönüştüğü (Merter, 1990: 32, Yasa, 1973: 144, Özbay, 1984: 53 ve Kõray, 1998: 34 ) yönündeki araştõrma sonuçlarõ ile benzerdir. Buna benzer olarak Kõray (1998: 117), geçici geniş ailelerin büyük bir kõsmõnõn geniş aile yapõsõndan çekirdek aile yapõsõna geçiş süreci içinde, bir kõsmõnõn ise aile yaşamõ döngüsü sonucu oluştuğunu belirtir. Ona göre kõrsal ailedeki tipik bir değişim kalõbõ ise şöyledir: Yeni evlenen çift bir süre patriarkal modele göre kocanõn ebeveynleriyle yaşar; daha sonra bu patriarkal geniş aile yapõsõ, genç çiftin kendisine ayrõ bir ev açmak için taşõnmasõyla parçalanõr. İlerleyen yõllardaysa, erkeğin ya da kadõnõn artõk kendine bakamayacak kadar yaşlanan ebeveynleri (ya da ebeveynlerinden biri) çiftin yanõna yerleşir; ancak genç erkek evin reisi olarak kalõr. Ailede otorite kalõplarõ konusunda ulaşõlan sonuçlara bakõldõğõnda: Örneklem grubunu oluşturan kadõnlarõn tamamõna yakõnõnõn ailedeki yerlerini evin hanõmõ, erkeklerin tamamõna yakõnõnõn ise aile reisi olarak tanõmladõklarõ görülmektedir. Aile içinde otoritenin kime ait olduğuna ilişkin olarak ise, örneklem grubunun %62.3 ü aile içinde otoritenin babada, %29.2 si anne ve babada, %5.7 si annede, %2.8 gibi çok düşük bir oranõ ise yaşlõ kimselerde toplandõğõnõ belirtmiştir. Bu veriler aile içi ilişkilerde, babanõn otoriter rolü olduğu, yaşlõlarõn giderek otoritelerini yitirdikleri (Özbay, 1984: 38 ve Kõray, 1998: 35) yönündeki açõklamalara uygundur. Yaşlõ kuşaklar artõk köydeki yaşantõyõ örgütleyememekte, otoritelerini kaybetmekte ve sadece saygõ duyulan kişiler haline gelmektedirler. Örneklemin yarõdan fazlasõnõn önemli bir konuda danõştõğõ kişi olarak eşini göstermesi de yaşlõlarõn otorite kaybõnõ destekler niteliktedir. Geleneksel aile yapõsõnda erkekten dõşarõda çalõşmasõ, ekmek parasõ kazanmasõ; kadõndan ise başta yemek olmak üzere, diğer ev işlerini yapmasõ beklenmektedir. Ailenin günlük uğraşõsõ içinde yiyecek alõmõna karar verme kadõnõn, bunlarõn alõmõ ise, yakõn bir yerden alõnacaksa kadõnõn, uzak bir yerden toptan alõnacaksa erkeğin görevidir (Aziz 2000: ). Örneklem grubuna göre, erkeğin ve kadõnõn aile içindeki en önemli görevi; erkekler için ailenin geçimini sağlamak, kadõnlar için ise ev işleri yapmaktõr. Her toplumda, kadõn ve erkeğe ilişkin rollerin belli olduğu ve bireylerin bunlarõ sosyali- 11

12 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... zasyon sürecinde öğrendikleri (Schmidt, 1996:389; Başaran, 1984: 156; Arõkan, 1998: 1) görüşüne benzer şekilde, örneklem grubunun sosyalizasyon sürecinde kõrsal toplum yapõsõna uygun olarak, geleneksel toplumlara özgü cinsiyete dayalõ işbölümünün geçerli olduğu sonucuna ulaşõlmõştõr. Otoritenin babada olmasõ, kişilerin kendilerini tanõmlama biçimleri ve kadõnlarla erkeklerin ev ile ilgili önemli görevlerinin cinsiyete göre belirlenmesi geleneksel değerlere; yaşlõ kimselerin otoritelerini kaybetmeleri ve örneklem grubunun önemli bir konuda yaşlõ kişilere değil de, eşlerine danõşmalarõ modern değerlere uygundur ve eş seçimi ile evlenmeye benzer olarak burada da geleneksel ile modern değerler bir arada bulunmaktadõr. Genel olarak bakõldõğõnda, geleneksel toplumun ataerkil aile yapõsõnda ailede karar alma konusunda erkek egemen iken, modern toplumda kadõnõn aile içindeki rollerinin artmasõyla birlikte aile ve ev ile ilgili konularda kadõn ve erkeğin birlikte karar aldõklarõ görülmektedir. Örneklem grubumuzda karar alma konusunda ulaşõlan sonuçlar ise şu şekildedir: Mutfak harcamalarõna, ev işlerine ve kadõnõn çalõşma yaşamõna karar vermede daha çok kadõnlar; erkeğin çalõşma yaşamõna karar vermede erkekler; giyim-kuşam ve ev eşyasõ tercihi ile eve misafir çağõrma ve tatile gitmeye karar vermede ise daha çok kadõnlar ve erkekler birlikte karar vermektedirler. Buradan ev işleri ve mutfakla ilgili konularda karar almanõn, geleneksel kriterlere uygun olarak, daha çok kadõnõn görevi şeklinde düşünüldüğü sonucu çõkarõlabilir. Kadõnõn çalõşma yaşamõna ilişkin kararõn kendine bõrakõlmasõ ve yukarõda belirtilen diğer konularda kadõn ve erkeklerin ortak karar almasõ ise modern kriterlere uygundur. Cinsiyet ile karar alma süreci arasõnda ilişki olduğu yönündeki beklentimiz cinsiyet ile kadõnõn çalõşma yaşamõna (X 2 =8.25, sd=2, P=0.016), cinsiyet ile erkeğin çalõşma yaşamõna (X 2 =9.14, sd=2, P=0.010) ve cinsiyet ile giyim kuşam tercihine (X 2 =7.48, sd=2, P=0.024) karar verme arasõnda ilişki bulunmasõyla gerçekleşirken; cinsiyet ile mutfak harcamalarõna, ev eşyasõ tercihine, ev işlerine, eve misafir çağõrmaya karar verme arasõnda ilişki bulunmamasõ nedeniyle gerçekleşmemiştir. Gelir ve eğitim düzeyi değişkenleri ile mutfak harcamalarõna, giyim kuşam tercihine, ev eşyasõ tercihine, ev işlerine, eve misafir çağõrmaya karar verme arasõnda ilişki olmadõğõ da karar alma konusunda ulaşõlan bir başka sonuçtur. Ailede karar alma yönünde elde edilen bu sonuçlar da eş seçimi, evlilik ve otorite konusunda olduğu gibi hem geleneksel hem de modern unsurlarõ bir arada taşõmaktadõr. Örneklem grubunda yer alan ailelerin çocuklarõ ve çocuk yetiştirme tarzlarõ konusunda elde edilen bulgular ise şu şekildedir: Örneklem grubunda yer alan kişilerin yarõdan fazlasõ üç ya da dört çocuğa sahiptir ve okuma-yazma bilmeyen çocuk oranõ sadece %0.9 dur. Çocuklarõnõn okuma-yazma oranõnõn yüksek olduğu örneklem grubunda, çocuklarõ lise ve üstü eğitim alanlarõn oranõnõn oldukça az olmasõ, araştõrma köylerinin eğitim konusunda yetersiz olduğunu göstermektedir. Yaptõğõmõz görüşmeler ve gözlemler sonucunda, çocuklarõn ve gençlerin eğitimlerini yarõda kesmelerinin nedenleri arasõnda; tarõm sektöründe işgücü olarak çalõşma, erken yaşta evlenme, taşõmalõ eğitim sistemi ve maddi yetersizliklerin sayõlabileceği anlaşõlmõştõr. 12

13 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN Çocuklarõn yetiştirilmesinde, büyütülmesinde ve okutulmasõnda daha çok annebaba birlikte etkili olmaktadõr (%35.2); çocuklarõn yetiştirilmesinde yumuşak ve hoşgörülü davrananlarõn oranõ (%43.2), sert ve disiplinli davrananlarõn (%21.5) oranõndan yüksektir. Ayrõca örneklem grubunda, çocuklarõ ile arkadaş gibi olduklarõnõ belirtenlerin oranõ (%75.9) da oldukça yüksektir. Bunun yanõ sõra anne aracõlõğõ ile babayla iletişim kuran çocuklarõn, kõz çocuk için %12.6, erkek çocuk için %15.2 gibi bir orana sahip olmasõ da, geleneksel toplumlarda gözlenen, annenin baba ile çocuk arasõndaki ilişkilerde aracõ rol oynayarak, babanõn çocuk üzerindeki otoritesini yumuşatmasõ işlevinin hala devam ettiğini göstermektedir. Örneklem grubunun neredeyse tamamõna yakõnõnõn, çocuklarõ evlendikten sonra onlarõn nerede yaşamalarõnõ istedikleri konusundaki düşünceleri; hem kõz çocuk (%96.7) hem de erkek çocuk (%82.8) için çocuklarõnõn ayrõ ev açmalarõ yönündedir. Anne ve babalarõn hem kõz hem de erkek çocuklarõnõn ayrõ bir ev açmalarõnõ isteme oranlarõnõn oldukça yüksek olmasõ geniş aileden çekirdek aile yapõsõna doğru bir geçişin yaşandõğõnõ göstermektedir. Ancak çocuklarõ evlendiğinde onlarõ yanõna almak istediğini belirtenlerden büyük kõsmõ bunu, daha çok erkek çocuk için (%12.1) istediklerini ifade etmişlerdir. Ayrõca çocuklarõ evlenirken, çocuklarõnõn eş seçimini kendileri yapanlar ile bu konuda çocuklarõnõn tercihini kabul eden ailelerin oranõ birbirine çok yakõndõr. Araştõrma sonucunda ulaşõlan bir başka bulgu ise, örneklem grubunun büyük bir kõsmõnõn (%77.8) çocuklarõnõ ileride yaşlõlõk güvencesi olarak görmekte olduğudur. Geleneksel ailede erkek çocuk ailenin devamõnõ sağlayan, aileye ekonomik güç katan ve yaşlõlõk güvencesi olan çocuk olarak görülmektedir (Kağõtçõbaşõ, 1984: , Kõray, 1998: 17, Başaran, 1984:154). Erkek çocuk için belirtilen bu özellikler, örneklem grubunda da oldukça yüksek düzeydedir. Cinsiyet, yõllõk gelir ve eğitim düzeyi ile çocuk terbiyesi ve çocuklarõn eğitimine karar verme arasõnda ilişki olduğu yönündeki beklentimiz gerçekleşmemiş ve bunlar arasõnda ilişki bulunmamõştõr. Bağcõ ailelerin çocuklarõ ile ilgili verilerden; özellikle erkek çocuklarõn yaşlõlõk güvencesi olarak görülmesi ve az da olsa anne aracõlõğõ ile babayla iletişim kurulmasõ geleneksel kriterlere; çocuklar üzerinde aile büyüklerinin çok fazla etkili olmamasõ, onlar üzerinde sadece anne ya da sadece babanõn baskõn olmamasõ, göreli olarak çocuk sayõsõnõn az olmasõ, çocuklarõn büyütülmesi ve okutulmasõnda anne ve babanõn birlikte etkili olmasõ, çocuklarla arkadaş gibi olunmasõ, çocuklar evlendiğinde ayrõ ev açmalarõnõn istenilmesi ise daha çok modern kriterlere uygundur. Ayrõca çocuklarõn yetiştirilmesinde katõ disiplin tarzõndan uzaklaşmaya başlanõlmasõ ve çocuklarõ evlenirken çocuğunun eşini kendisi seçenler ile eş seçimini çocuklarõna bõrakanlarõn oranlarõnõn birbirine yakõn olmasõ ise modernliğe geçişin göstergesi olarak düşünülebilir. Özetle, örneklem grubu aile kurumu açõsõndan incelendiğinde; eş seçimi ve evlenmede, otorite ve karar almada geleneksel ile modern değerlerin bir arada bulunduğu görülmektedir. Bu durum araştõrma köylerindeki aile kurumunun geleneksel ve modern değerleri bir arada taşõmasõ anlamõnda geçiş tipi topluma uygun özellikler taşõdõğõna işaret etmektedir. 13

14 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan Eğitim Kurumu İle İlgili Bulgularõn Değerlendirilmesi ve Sonuçlar Araştõrma köylerinin bir kõsmõnda ilköğretim okulu olmasõna rağmen, bu okullar öğrenci sayõsõnõn azlõğõ nedeni ile eğitim ve öğretime kapalõ bulunmaktadõr. Bu nedenle köylerde, özellikle ilköğretim için, yaygõn olarak taşõmalõ eğitim yapõlmaktadõr. Köylerde öğrenci sayõsõnõn az olmasõnõn nedeni ise, gençlerin evlenerek şehre yerleşmesi, orada çocuk sahibi olmasõ ve köylerde genellikle yaşlõlarõn bulunmasõdõr. Örneklem grubunun %18.2 si okuma-yazma bilmezken, %48.2 si ilkokul mezunudur. Bu oranlara bakõldõğõnda eğitim düzeyinin düşük olduğu görülmektedir. Anne ve babalarõnõn da eğitim seviyesi düşük olan örneklem grubunun, eğitim seviyesinin onlara kõyasla daha yüksek olduğu görülmektedir. Burada örneklem grubunun eğitim düzeyi ile gelir düzeyinin düşük olmasõ, Aziz (2000:19) in ülkenin gelişmişlik ve gelişmemişlik göstergelerinden biri olan eğitim düzeyinin, toplumun refah düzeyinin bir göstergesi olduğu görüşüne benzerlik göstermektedir. Örneklemin neredeyse tamamõna yakõnõ, hem kõz (%91.6) hem de erkek (%97.2) çocuklarõn mutlaka okutulmasõ gerektiğini düşünmektedir. Bu durum, kõz ve erkek çocuklarõn okula gönderilmeme nedenlerinin cinsiyete göre farklõlaştõğõ (Özbay, 1984:57; Çavdar, 1976:40; Gök, 1990:176; Köker, 1988) yönündeki geleneksel kriterlerden uzaklaşmaya işaret etmektedir. İlköğretimden sonra da çocuklarõnõ okutmak isteyen bazõ aileler, bunu maddi durumlarõ iyi olmadõğõ için yapamadõklarõnõ ifade etmişlerdir. Okumayazma bilmeyen çocuk sayõsõ yok denecek kadar az olan (%0.9) araştõrma köylerinde, çocuklarõn meslek seçiminde, daha çok çocuklarõn kendi isteklerinin (%64.4) etkili olduğu da ulaşõlan bir başka sonuçtur. Fakat aileler her ne kadar çocuklarõnõn meslek tercihlerini kendilerine bõraktõklarõnõ belirtseler de, çocuklarõnõn hangi mesleğe sahip olmasõnõ istedikleri sorulduğunda, bu konudaki beklentilerini ortaya koyanlarõn oranõ oldukça yükselmektedir. Buna göre ailelerin, kõz ve erkek çocuklarõnõn sahip olmalarõnõ tercih ettikleri meslekler, erkekler için daha çok doktorluk ve mühendislik iken, kõzlar için doktorluk ve öğretmenliktir. Araştõrma köylerinde açõlan kurslar olup olmadõğõ konusunda ise hem köylülerden hem de yetkili kişilerden alõnan bilgilere göre, araştõrma köylerinin hiçbirinde meslek ve yetenek kurslarõ olmadõğõ öğrenilmiştir. Özellikle yeni mesleklerin öğrenilmesini ya da yeni yeteneklerin ve mesleki becerilerin geliştirilmesini sağlayan kurslarõn açõlmamasõ araştõrma köyleri için bir kayõptõr. Kõsaca örneklem grubunun eğitim düzeyinin düşük olmasõ ve halk eğitim kurslarõnõn açõlmamasõ geleneksel kriterlere; eğitime önem vermeleri, çocuklarõnõ okutmak açõsõndan kõz-erkek çocuk arasõnda ayrõm yapmamalarõ ve çocuklarõn mesleki tercihlerini daha çok onlara bõrakmalarõ modern kriterlere uygundur. Bu durum araştõrma köylerinin eğitim kurumu açõsõndan geleneksel ve modern unsurlarõn bir arada bulunduğu geçiş tipi toplum un özelliklerini taşõdõğõnõ göstermektedir Sağlõk Kurumu İle İlgili Bulgularõn Değerlendirilmesi ve Sonuçlar Kalecik te bir devlet hastanesi ve Çandõr da bir sağlõk ocağõ bulunmasõna rağmen; örneklem grubunu oluşturan bireyler, sağlõk sorunlarõyla karşõlaştõklarõnda genellikle Çankõrõ Devlet Hastanesi ve yakõn illerdeki hastanelere gitmektedirler. Bu durumun nedenleri olarak; hastanede ihtiyaç duyulan uzman doktorlarõn bulunmamasõ, teknik do- 14

15 Tuğça POYRAZ-Birsen ŞAHİN-Gülay ARIKAN nanõm yetersizliği ve buna bağlõ olarak doğum dahil olmak üzere birçok durumda başvuran hastalarõn hastane personeli tarafõndan diğer hastanelere yönlendirilmesi sayõlabilir. Örneklem grubunun doktor tercihinde en etkili olan faktör, doktorun alanõnda iyi olmasõdõr. Ayrõca kadõn hastalõklarõ tedavisi için tercih edilen doktorun cinsiyetinin önemli olmadõğõnõ belirtenlerin oranõ yüksektir. Bunun yanõ sõra doktor tercihinde cinsiyetin önemli olmadõğõnõ belirten erkeklerin oranõ, kadõnlardan daha yüksektir ki, bu durum ilk bakõşta erkeklerin bu konuda daha modern eğilimlere sahip olduğunu düşündürmektedir. Örneklem grubunun çocuklarõnõn nerede doğduğu hakkõnda elde edilen sonuçlar; çocuklarõn %26.2 sinin hastanede, %43 ünün evde, %30.8 inin ise bir kõsmõnõn evde bir kõsmõnõn hastanede doğduğu şeklindedir. Doğum kontrolü uygulayanlarõn yarõdan biraz fazla olmasõ da ulaşõlan bir başka sonuçtur. Doğum kontrolü uygulamak isteyen kadõnlarõn oranõnõn erkeklerden yüksek olmasõ, Yasa (1973: 211) nõn çalõşmasõnda erkeklerin aile planlamasõ konusunda kadõnlara göre daha katõ olduğu yönündeki araştõrma sonuçlarõna benzerdir. Burada doğum kontrol yöntemi uyguladõklarõnõ belirtenlerin oranõnõn aslõnda çok da yüksek olmamasõna rağmen, örneklemin sahip olduğu çocuk sayõsõna bakõldõğõnda bunun dört ya da beş çocuğu geçmemesi ilginçtir. Doğum kontrolü uygulama oranõnõn yüksek olmamasõna rağmen, çocuk sayõsõnõn kõrsal toplum yapõsõ içinde göreli olarak fazla olmamasõ; görüşme yapõlan kişilerin bu konuda açõklama yapmaktan çekindikleri için, doğum kontrolü uygulamadõklarõ yönünde bilgi vermelerinden kaynaklanabilir. Doğum kontrolü ve çocuk sayõsõna karar verme ile eğitim arasõndaki ilişki incelendiğinde, bazõ çalõşmalardan elde edilen sonuçlarõn (Özbay, 1984:57) aksine, bunlar arasõnda ilişki olmadõğõ görülmüştür. Kõsaca örneklem grubunun hastalõk tedavisi için tercih ettiği usullerin modern olduğu, fakat araştõrma köylerinde de, ilçede de sağlõk hizmetlerinin yeterli olmadõğõ sonucuna ulaşõlmõştõr. Bu durum araştõrma köylerinin sağlõk kurumu açõsõndan geleneksel ve modern unsurlarõn bir arada bulunduğu geçiş tipi toplum un özelliklerini taşõdõğõnõ göstermektedir Siyaset Kurumu İle İlgili Bulgularõn Değerlendirilmesi ve Sonuçlar Örneklem grubunun büyük bir kõsmõ (%80.9) siyasetle ilgilenmediğini belirtmiş olmasõna rağmen, bunlarõn tamamõna yakõnõ (%98.2), modern toplumun önemli özelliklerinden olan seçimlerde oy verme görevini yerine getirdiklerini ifade etmişlerdir. Örneklem grubunun oy kullandõklarõ fakat siyasetle ilgilenmedikleri yönündeki ifadeleri üzerinde, araştõrma köylerine gittiğimiz zamanõn seçimlere yakõn bir tarih olmasõnõn ve kişilerin siyasi tercihlerini soracağõmõzdan çekinmelerinin etkisi olduğu düşünülebilir. Örneklem grubunun seçimlerde bir siyasi partiye oy verirken dikkat ettiği hususlarõn başõnda, partinin ülkenin kalkõnmasõna inandõrõcõ çözümler vaat etmesi (%37.3), daha sonra ise partinin ve adaylarõnõn dürüst olmasõ (%29.1) gelmektedir; buna karşõn parti liderinin ya da adaylarõnõn hemşehri ve tanõdõk olmasõna önem verme oranõnõn çok az olmasõ (%1.8) dikkat çekicidir. Türkiye nin en önemli sorunu olarak hayat pahalõlõğõ, enflasyon ve işsizliği gören örneklem grubunun bu konudaki düşünceleri kentlilerden farklõ değildir. 15

16 Kalecik e Bağlõ Bağcõlõkla Uğraşan On Köyde Bireysel ve Kurumsal Açõdan... Kadõnlarõn da erkeklerin de siyasi tercihlerini kendilerinin belirlediği ve kadõnlarla erkeklerin siyasi tercihleri ile eğitim seviyesi arasõnda ilişki bulunmadõğõ, siyasetle ilgili ulaşõlan bir başka sonuçtur. Köylülerle yapõlan görüşmeler ve yetkili kişilerden alõnan bilgilere göre, köylerde özellikle sözü dinlenilen, iktidar ve prestij sahibi olan kişiler daha çok muhtarlardõr. Köye yenilik getiren kişiler de muhtarlar gibi iktidar ve prestij sahibidirler, ancak köye yenilik getirenlerin büyük bir kõsmõ yine muhtar ya da muhtar heyetidir; geriye kalanlar ise köyün zenginleridir. Alibeyli Köyü nde ise yeniliklerin köye girmesinde daha çok televizyon kanallarõnõn etkili olduğu öğrenilmiştir. Gökçeören ve Akkuzulu köylerinde, muhtar ve köye yenilik getiren kişiler dõşõnda, onlara oranla daha az etkili olsa da, köylüye borç veren, köylü ile alõş-veriş yapan tüccarlarõn da iktidar ve prestij sahibi olduğu saptanmõştõr. Fakat bütün bunlar köylerde her konuda doğrudan bu kişilerin söylediklerinin geçerli olduğu anlamõna gelmemektedir; köylüler bütün konularda kendi fikirlerini de belirtmektedirler. Bu açõdan köylerde oldukça demokratik bir ortam bulunduğu yorumu yapõlabilir. Araştõrma köylerinde, prestij ve iktidar sahibi kişi olarak muhtarlarõn gösterilmesi, Türk Köyünde Modernleşme Eğilimleri Araştõrmasõ sonuçlarõ (Tugaç, Yurt, Ergül ve Sevil, 1970: 254) ve Silier (1976: 139) in Keban köylerinde yaptõğõ araştõrma sonuçlarõ ile benzerlik göstermektedir. Burada siyasi örgütlenme oranõnõn düşük olmasõ ve kooperatifçiliğin yaygõn olmamasõ geleneksel kriterlere uygunken; örneklem grubunun oy kullanmasõ, oy kullanõrken parti adaylarõnõn hemşehri ya da tanõdõk olmasõ gibi geleneksel ilişkilerin devamõ olan tercihlerde bulunmamasõ ve kadõnlarõn da erkeklerin de siyasi tercihlerinde daha çok kendilerinin belirleyici olmasõ modern kriterlere uygundur. Bu durum araştõrma köylerinin siyaset kurumu açõsõndan geleneksel ve modern unsurlarõn bir arada bulunduğu geçiş tipi toplum un özelliklerini taşõdõğõnõ göstermektedir Din Kurumu İle İlgili Bulgularõn Değerlendirilmesi ve Sonuçlar Örneklem grubunun neredeyse hepsi, ramazan ayõnõn tamamõnda oruç tutmakta (%94.5) ve her kurban bayramõnda kurban kesmekte (%93.6); yarõya yakõnõ (%48.2) ise günde beş vakit namaz kõlmaktadõr. Ayrõca eğitim ile namaz kõlma (X 2 =35.98, sd=20, P=0.015), oruç tutma (X 2 =29.13, sd=10, P=0.001) ve kurban kesme (X 2 =30.27, sd=15, P=0.011) arasõnda ilişki bulunmuştur. Çocuklarõnõ Kur an Kursu na göndermek isteyip de Kur an Kursu olmadõğõ için gönderemeyenlerin oranõ yaklaşõk %52.9 dur. Kõsaca örneklem grubunun dinin gereklerini yerine getirmeleri ve çocuklarõnõ Kur an Kursu na göndermek istemeleri açõsõndan geleneksel değerlere bağlõ olduklarõ görülmektedir Bireysel Özellikler Açõsõndan Modernleşme Eğilimleri Araştõrma köylerinde uzun zaman önce kan davasõnõn olduğu, fakat son zamanlarda bu tür olaylara rastlanõlmadõğõ saptanmõştõr. Köylüler arasõnda küçük de olsa çõkan tartõşma ve anlaşmazlõklar, daha çok belediyeden ya da Kavaklõdere Şarap Fabrikasõ ndan onca (bağ fidesi) alabilenler ile alamayanlar arasõnda olmaktadõr. Bu durum, Kõray (1998) õn köy topluluğu içindeki çatõşmalarõn köyün iç dinamiklerinden (içsel) değil de, dõşsal dinamiklerden kaynaklandõğõ görüşüne benzerdir. Ayrõca araştõrma köylerinde 16

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama Giriş Borsada kullanõlan elektronik alõm satõm sisteminde (VOBİS) tüm emirler hesap bazõnda girilmekte, dolayõsõyla işlemler hesap bazõnda gerçekleşmektedir. Buna paralel olarak teminatlandõrma da hesap

Detaylı

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma Prof. Dr. Faruk fien Giriş Türkiye nüfusunun yaklaşõk % 8 nin ülke dõşõnda yaşadõğõ tüm dünyadaki Türklerin en kalabalõk grubu Federal Almanya da yaşamaktadõr.

Detaylı

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU 11 Mart 2004 TS/BAS-BÜL/04-30 TÜSİAD: İstihdamdaki artõş yeterli değil Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD), DİE tarafõndan açõklanan 2003 yõlõ 4. dönem Hanehalkõ İşgücü Anketi geçici sonuçlarõ

Detaylı

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR 5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR Alt Komisyon Raporu, 28 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy

Detaylı

BULUNULAN YAŞA GÖRE HAYATTA KALMA İHTİMALLERİ

BULUNULAN YAŞA GÖRE HAYATTA KALMA İHTİMALLERİ BULUNULAN YAŞA GÖRE HAYATTA KALMA İHTİMALLERİ Tuncer KOCAMAN (*) Özet: Türkiye de Planlõ dönemin başõndan bu yana sosyal ve ekonomik alanda sağlanan gelişmelere paralel olarak doğuşta ortalama hayatta

Detaylı

ÜLKEMİZDEKİ HUZUREVLERİNİN DAĞILIMI VE BU DAĞILIMIN

ÜLKEMİZDEKİ HUZUREVLERİNİN DAĞILIMI VE BU DAĞILIMIN Ekim-Aralõk 2000 ÜLKEMİZDE HUZUREVLERİ; VEHİD 239 ÜLKEMİZDEKİ HUZUREVLERİNİN DAĞILIMI VE BU DAĞILIMIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ* Suphi VEHİD Background.- The problems of the community are like skins of an onion.

Detaylı

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU Doç. Dr. Mustafa S. KAÇALİN Kõrgõzistan Türkiye Manas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü İlgi tamlamasõ, iyelik tamlamasõ, ad tamlamasõ gibi

Detaylı

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ Ercan ÖZGAN *, Tuncay KAP* Özet - Karayollarõnda, esnek üst yapõ tabakalarõndan olan binder ve aşõnma tabakalarõ trafik etkisi

Detaylı

... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1

... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1 ... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1 A.Ş. yönetim kurulu bu bilgi formunun ilan tarihi itibarõ ile aracõ kurumun cari hukuki ve mali durumunu tam ve doğru olarak yansõttõğõnõ tasdik

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN Yabancõ sermaye yatõrõmlarõ için Hazine Müsteşarlõğõ ndan ön izin alma mecburiyetinin 2003 Haziran ayõnda

Detaylı

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ) KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ) Turgut ÖZDEMİR 1, Ayşe TURABİ 2, Füsun ÜÇER 3, Ayhan ARIK 4 SUMMARY The present transportation infrastructures couldn t enough

Detaylı

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi, GENEL TANIM Hepimizin bildiği üzere Endüstri Mühendisliği, insan, makine, malzeme ve benzeri elemanlardan oluşan üretim ve hizmet sektöründeki bu bütünleşik sistemlerin incelenmesi, planlamasõ, örgütlenmesi,

Detaylı

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler) Walter Bajohr 1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Düşünce özgürlüğü, basõn-yayõn özgürlüğü - Hukuk devleti (İnsan haklarõ, bağõmsõz yargõ) - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn

Detaylı

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU 7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU Alt Komisyon Raporu, 14 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy birliği ile kabul edilmiştir.

Detaylı

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ

GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN ORTA ÖLÇEKLİ CBS ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLİRLİĞİ Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ GPS İLE HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARDAN ELDE EDİLEN GERÇEK ZAMANLI VERİLERİN

Detaylı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kurumsal Yatõrõmcõ Yöneticileri Derneği K u r u l u ş u : 1 9 9 9 www.kyd.org.tr info@kyd.org.tr KYD Aylõk Bülten Eylül 2003 -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Daha yeşil bir gelecek için suyun

Daha yeşil bir gelecek için suyun Daha yeşil bir gelecek için suyun dönüşümü Yağmur sularõ, sel sularõ, arõndõrõlmõş sularõn tamamõ, istenildiği şekilde arõtõldõğõ durumda, sulama, meracõlõk, sebze ve meyvecilik, endüstriyel üretim alanõ

Detaylı

TIP EĞİTİMİNİ SEÇMEDE AİLEDE HEKİM BULUNMASININ ROLÜ*

TIP EĞİTİMİNİ SEÇMEDE AİLEDE HEKİM BULUNMASININ ROLÜ* Nisan-Haziran 2001 TIBBI SEÇMEDE AİLEDE HEKİM BULUNUŞU; VEHİD VE ARK. 91 TIP EĞİTİMİNİ SEÇMEDE AİLEDE HEKİM BULUNMASININ ROLÜ* Suphi VEHİD, Selçuk KÖKSAL, Ethem ERGİNÖZ, Tarkan YETİŞYİĞİT Background and

Detaylı

DİGİTAL FOTOGRAMETRİNİN TIP ALANINDA UYGULANMASINA BİR ÖRNEK

DİGİTAL FOTOGRAMETRİNİN TIP ALANINDA UYGULANMASINA BİR ÖRNEK Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ DİGİTAL FOTOGRAMETRİNİN TIP ALANINDA UYGULANMASINA BİR ÖRNEK Dursun Z. ŞEKER

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP)

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) No. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlõk Devlet Planlama Teşkilatõ Müsteşarlõğõ Japonya Uluslararasõ İşbirliği Ajansõ JICA DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) Nihai Rapor CİLT IV: SOSYAL SEKTÖRLER

Detaylı

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ (1997) - YOMRALIOĞLU, T. / UZUN, B., Özelleştirme Mevzuatõnõn Taşõnmaz Mülkiyeti Açõsõndan İrdelenmesi, İşletme ve Finans Dergisi, Sayõ:120,Ankara ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN

Detaylı

Doç. Dr. Abdulvahap TAŞTAN Yrd. Doç. Dr. Ali KUŞAT Yrd. Doç. Dr. Celaleddin ÇELİK

Doç. Dr. Abdulvahap TAŞTAN Yrd. Doç. Dr. Ali KUŞAT Yrd. Doç. Dr. Celaleddin ÇELİK ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE DİN ÖĞRETİMİ ALAN ÖĞRENCİLERDE EĞİTİM SÜRECİNDE OLUŞAN TUTUM ve DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ (Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Örneği) Doç. Dr. Abdulvahap TAŞTAN Yrd. Doç. Dr. Ali

Detaylı

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Özet Bulgular 09 Ekim 2002 TS/BAS/02-83 TÜSİAD tarafõndan hazõrlanan Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Detaylı

DOĞU ANADOLU PROJESİ ANA PLANI

DOĞU ANADOLU PROJESİ ANA PLANI T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI DOĞU ANADOLU PROJESİ ANA PLANI YÖNETİCİ ÖZETİ RAPORU HAZIRLAYAN ORTAK GİRİŞİM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

TÜRKİYE DE İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM GENÇLİĞİ ARASINDA ESRAR KULLANIM YAYGINLIĞI

TÜRKİYE DE İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM GENÇLİĞİ ARASINDA ESRAR KULLANIM YAYGINLIĞI TÜRKİYE DE İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM GENÇLİĞİ ARASINDA ESRAR KULLANIM YAYGINLIĞI Cannabis Use Prevalence Among Primary and Secondary School Children in Turkey Dr. Kültegin Ögel 1, Dr. Şükrü Uğuz 2, Dr.

Detaylı

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Genel olarak pompalar, sõvõlara hidrolik enerji kazandõrarak bir yerden bir yere naklini sağlamak ve akõşkanlarõn enerji

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMALARIN KURULUŞUNDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2006 YILI DEĞERLENDİRMESİ

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMALARIN KURULUŞUNDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2006 YILI DEĞERLENDİRMESİ İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMALARIN KURULUŞUNDA YABANCI ve SERMAYE DURUMU 2006 YILI DEĞERLENDİRMESİ Yabancõ sermaye yatõrõmlarõ için Hazine Müsteşarlõğõ ndan ön izin alma mecburiyetinin 2003 Haziran

Detaylı

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI I Gİ R İŞ Bilgi, geleneksel faktörlerin yanõ sõra üretimin en temel girdisi haline gelmiştir. Dünya ekonomisindeki küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerindeki

Detaylı

Finansal İstikrar ve Finansal İstikrara Yönelik Kamusal Sorumluluk Çerçevesinde Para Politikasõ: Türkiye Analizi

Finansal İstikrar ve Finansal İstikrara Yönelik Kamusal Sorumluluk Çerçevesinde Para Politikasõ: Türkiye Analizi Finansal İstikrar ve Finansal İstikrara Yönelik Kamusal Sorumluluk Çerçevesinde Para Politikasõ: Türkiye Analizi Yrd. Doç. Dr. Burak Darõcõ ÖZET 2008 Global Finansal Kriz sürecinde finansal istikrarõn

Detaylı

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI Y.Doç.Dr. Tahsin YOMRALIOĞU Araş.Gör. Bayram UZUN Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü 61080 - Trabzon 1. GİRİŞ Kentin

Detaylı

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Enerji tasarrufunun temelde üç önemli faydasõ bulunmaktadõr.en kõsa vadede şahõs veya firmalar için görünen faydasõ maliyetlerin

Detaylı

KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ

KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ Erdal Yõlmaz 1 SUMMARY One of the essential problems of a city is the problem of transportation and one basic

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI 19 Aralõk 2003 İzmir Sayõn Bakan, sayõn milletvekilleri,

Detaylı

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler Yusuf Kanl Kuşkusuz 45 yõllõk tarihiyle ülkemizin günlük ilk İngilizce gazetesi olmasõ nedeniyle genel yayõn yönetmenliğini yapmakta olduğum Turkish Daily News gazetesi hem diğer yabancõ dilde yayõn yapan,

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP)

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) No. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlõk Devlet Planlama Teşkilatõ Müsteşarlõğõ Japonya Uluslararasõ İşbirliği Ajansõ JICA DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) Nihai Rapor CİLT II: ANA PLAN Ağustos

Detaylı

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz 2006. Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz 2006. Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor ALAN YATIRIM 18 Temmuz 2006 Migros 1Ç 2006 Sonuçları AL Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor Migros un 1Ç 2006 net satõşlarõ 719 milyon US$ olarak gerçekleşmiş ve şirketin cirosu geçen senenin

Detaylı

Tahsilat Genel Tebliği. Seri No: 434

Tahsilat Genel Tebliği. Seri No: 434 04 Mart 2005 Tarihli Resmi Gazete Sayõ: 25745 Maliye Bakanlõğõndan; Tahsilat Genel Tebliği Seri No: 434 6183 sayõlõ Amme Alacaklarõnõn Tahsil Usulü Hakkõnda Kanunun (1) 48 inci maddesine göre tecil ve

Detaylı

TARİHİ YAPILARDA DEFORMASYON ÖLÇMELERİ

TARİHİ YAPILARDA DEFORMASYON ÖLÇMELERİ Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu16-18 Ekim 2002 Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ TARİHİ YAPILARDA DEFORMASYON ÖLÇMELERİ Halil ERKAYA R.Gürsel HOŞBAŞ V.Engin

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) Nihai Rapor CİLT VII: KURUMSAL GELİŞME

DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) Nihai Rapor CİLT VII: KURUMSAL GELİŞME No. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlõk Devlet Planlama Teşkilatõ Müsteşarlõğõ Japonya Uluslararasõ İşbirliği Ajansõ JICA DOĞU KARADENİZ BÖLGESEL GELİŞME PLANI (DOKAP) Nihai Rapor CİLT VII: KURUMSAL GELİŞME

Detaylı

GİRİŞ... 1 REHBERİN AMACI VE KAPSAMI... 3 TANIMLAR... 5. A- STRATEJİK PLAN, PERFORMANS PROGRAMI ve BÜTÇE... 9

GİRİŞ... 1 REHBERİN AMACI VE KAPSAMI... 3 TANIMLAR... 5. A- STRATEJİK PLAN, PERFORMANS PROGRAMI ve BÜTÇE... 9 1 içindekiler GİRİŞ... 1 REHBERİN AMACI VE KAPSAMI... 3 TANIMLAR... 5 A- STRATEJİK PLAN, PERFORMANS PROGRAMI ve BÜTÇE... 9 B- PERFORMANS PROGRAMI HAZIRLAMA SÜRECİ... 10 1- Program Dönemi Stratejisinin

Detaylı

BİNA ARAŞTIRMA VE VERİ TOPLAMA TEKNİKLERİ

BİNA ARAŞTIRMA VE VERİ TOPLAMA TEKNİKLERİ BİNA ARAŞTIRMA VE VERİ TOPLAMA TEKNİKLERİ SÜKRÜKTÜR BAKIMINDAN İKİ YAPININ İNCELENMESİ HAZIRLAYAN ARDA HAKAN ÖZGÜL 1 BÖLÜM 1 1.1. SİSTEM Sistem, konuşma dilimizde değişik anlamlarda kullanõlmaktadõr. Fakat

Detaylı

35 Bu dokümanõn hiçbir kõsmõ yazarlarõn yazõlõ izni olmadan herhangi bir biçimde kopyalanamaz, çoğaltõlamaz.

35 Bu dokümanõn hiçbir kõsmõ yazarlarõn yazõlõ izni olmadan herhangi bir biçimde kopyalanamaz, çoğaltõlamaz. 3. MALİYET YÖNETİMİ 35 3.1 GİRİŞ Bu bölüm, tüm proje evrelerinde tümleşik ve kapsamlõ bir maliyet yönetim sistemi yardõmõ ile, proje maliyetlerinin yönetilmesi, kontrol edilmesi ve izlenmesi hususunda

Detaylı

BİTKİSEL ÜRETİM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU SÜS BİTKİLERİ ALT KOMİSYON RAPORU

BİTKİSEL ÜRETİM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU SÜS BİTKİLERİ ALT KOMİSYON RAPORU SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI DPT: 2645 - ÖİK: 653 BİTKİSEL ÜRETİM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU SÜS BİTKİLERİ ALT KOMİSYON RAPORU ANKARA 2001 ISBN 975 19 2909-1 (basõlõ nüsha) Bu Çalõşma Devlet Planlama

Detaylı

DPT Bünyesindeki Kurullar:

DPT Bünyesindeki Kurullar: DPT Bünyesindeki Kurullar: Yüksek Planlama Kurulu ve Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Mustafa Ateş Nisan 2001 Sayfada yer alan bilgiler Kurullar Sekreteryasõ Uzmanõ Mustafa Ateş in, 1999 yõlõnda Teşkilatça

Detaylı

Hazine Müsteşarlõğõndan:

Hazine Müsteşarlõğõndan: Hazine Müsteşarlõğõndan: Emeklilik Şirketlerindeki Birikimli Hayat Sigortalarõndan Bireysel Emeklilik Sistemine Aktarõmlara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2004/2) Amaç ve Kapsam Madde 1 Bu Tebliğin amacõ, 7.4.2001

Detaylı

E-Business ve B2B nin A B C si

E-Business ve B2B nin A B C si E-Business ve B2B nin A B C si Hazõrlayan : Cengiz Pak diyalog Bilgisayar Üretim Sistemleri Yazõlõm ve Danõşmanlõk Ltd. Şti Büyükdere Caddesi No : 48 / 4 Mecidiyeköy İstanbul URL : www.diyalog.com Öneri

Detaylı

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ 375 Çocuk Haklarõnõn Kullanõlmasõna İlişkin Avrupa Sözleşmesi ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ Sözleşme 25 Ocak 1996 tarihinde Strasbourg da imzalanmõş ve 21. maddeye uygun olarak

Detaylı

ELEKTRONİK DEVLET KAMU HİZMETLERİNİN SUNULMASINDA YENİ İMKANLAR. N. Murat İNCE Planlama Uzmanõ

ELEKTRONİK DEVLET KAMU HİZMETLERİNİN SUNULMASINDA YENİ İMKANLAR. N. Murat İNCE Planlama Uzmanõ ELEKTRONİK DEVLET KAMU HİZMETLERİNİN SUNULMASINDA YENİ İMKANLAR N. Murat İNCE Planlama Uzmanõ Mayõs 2001 ISBN 975 19 2763-3 (basõlõ nüsha) Bu Çalõşma Devlet Planlama Teşkilatõnõn görüşlerini yansõtmaz.

Detaylı

Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun

Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun Kanun No. 5195 Kabul Tarihi: 22.6.2004 MADDE 1.- 9.1.2002 tarihli ve 4737 sayõlõ Endüstri Bölgeleri Kanununa 1 inci maddeden sonra gelmek

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI 27 ŞUBAT BEYLİKDÜZÜ FUAR VE KONGRE MERKEZİ Sayõn konuklar, değerli basõn mensuplarõ, Türk Sanayicileri

Detaylı

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş. 30.06.2008 Tarihinde Sona Eren Altõ Aylõk Döneme İlişkin Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kurumsal Yapõ 2.1. Ortaklõk Yapõsõ 2.2. Yönetim Kurulu 2.3. Denetleme Kurulu

Detaylı

SINIFLAYICI (CLASSIFIER) SİSTEM İLE İMKB DE YENİ BİR ANOMALİ GÖZLEMİ

SINIFLAYICI (CLASSIFIER) SİSTEM İLE İMKB DE YENİ BİR ANOMALİ GÖZLEMİ SINIFLAYICI (CLASSIFIER) SİSTEM İLE İMKB DE YENİ BİR ANOMALİ GÖZLEMİ Hakan AKSOY * İsmail SAĞLAM ÖZET Bu çalõşma, İstanbul Menkul Kõymetler Borsasõ nõn (İMKB) zayõf formda etkin olmadõğõnõ gösteren yeni

Detaylı

TEMATİK BİLGİ TABANLI KENT BİLGİ SİSTEMİ UYGULAMASI : TRABZON ÖRNEĞİ

TEMATİK BİLGİ TABANLI KENT BİLGİ SİSTEMİ UYGULAMASI : TRABZON ÖRNEĞİ TEMATİK BİLGİ TABANLI KENT BİLGİ SİSTEMİ UYGULAMASI : TRABZON ÖRNEĞİ Arş. Gör. Selçuk REİS ve Doç. Dr. Tahsin YOMRALIOGLU Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Karadeniz Teknik Üniversitesi, 61080

Detaylı

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME YE EK ÇOCUKLARIN SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAHİL OLMALARI KONUSUNDAKİ SEÇMELİ PROTOKOL

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME YE EK ÇOCUKLARIN SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAHİL OLMALARI KONUSUNDAKİ SEÇMELİ PROTOKOL 171 ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME YE EK ÇOCUKLARIN SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAHİL OLMALARI KONUSUNDAKİ SEÇMELİ PROTOKOL Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 25 Mayõs 2000 tarih ve A/RES/54/263 sayõlõ Kararõyla

Detaylı

Hastanede Genel Sosyal Hizmet Uygulamalarõ Sosyal hizmet; insanlarõ, yaşamlarõnõ daha iyi sürdürebilmelerini sağlamak için psiko-sosyal ve ekonomik

Hastanede Genel Sosyal Hizmet Uygulamalarõ Sosyal hizmet; insanlarõ, yaşamlarõnõ daha iyi sürdürebilmelerini sağlamak için psiko-sosyal ve ekonomik Hastanede Genel Sosyal Hizmet Uygulamalarõ Sosyal hizmet; insanlarõ, yaşamlarõnõ daha iyi sürdürebilmelerini sağlamak için psiko-sosyal ve ekonomik yönlerden destekler, içinde bulunduklarõ durumun olumsuz

Detaylı

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ ARDA HAKAN ÖZGÜL TÜNEL KALIP TEKNOLOJİSİ İLE ÜRETİLEN TOPLU KONUTTA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ Konut tiplerindeki (değişik yapõ tipleri) biçimsel çeşitlilik kullanõcõ

Detaylı

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ ÜZERİNE İsmail ŞAHİN 1 ve Demet ERSOY 2 SUMMARY (On the Effects of Bridges Crossing the Bosporus Strait in İstanbul) The Bosporus strait in İstanbul is a natural

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

T.C. MALİYE BAKANLIĞI. Gelir Vergisi Sirküleri/16

T.C. MALİYE BAKANLIĞI. Gelir Vergisi Sirküleri/16 T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü Gelir Vergisi Sirküleri/16 Konusu : Gelirin toplanmasõ ve beyanõ Tarihi : 11/02/2004 Sayõsõ : GVK-16/2004-8/Gelirin toplanmasõ ve beyanõ-1 İlgili olduğu maddeler

Detaylı

Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklõk Konseyi Kararlarõ = Turkey-European Union Association Council Decisions 1964-2000 Cilt 1

Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklõk Konseyi Kararlarõ = Turkey-European Union Association Council Decisions 1964-2000 Cilt 1 Avrupa Topluluklarõna üye devletlerin Türk işçileri ve aile bireylerine uyguladõklarõ sosyal güvenlik programlarõna ilişkin 19 Eylül 1980 tarih ve 3/80 sayõlõ ORTAKLIK KONSEYİ KARARI ORTAKLIK KONSEYİ,

Detaylı

PRESİZYONLU EĞİM SENSÖRLERİNİN BÜYÜK YAPILARIN HAREKETLERİNİN İZLENMESİNDE KULLANILMASI

PRESİZYONLU EĞİM SENSÖRLERİNİN BÜYÜK YAPILARIN HAREKETLERİNİN İZLENMESİNDE KULLANILMASI Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ PRESİZYONLU EĞİM SENSÖRLERİNİN BÜYÜK YAPILARIN HAREKETLERİNİN İZLENMESİNDE

Detaylı

Farklõ Tip Termal Kollektörler İçin Ekolojik Değerlendirme Analizi. Hans-Jörg Althaus, MSc, ETH, Ernst Schweizer AG, Hedingen

Farklõ Tip Termal Kollektörler İçin Ekolojik Değerlendirme Analizi. Hans-Jörg Althaus, MSc, ETH, Ernst Schweizer AG, Hedingen Farklõ Tip Termal Kollektörler İçin Ekolojik Değerlendirme Analizi Hans-Jörg Althaus, MSc, ETH, Ernst Schweizer AG, Hedingen Binalara entegre güneş kollektörlerinin üretim süreçleri ve malzemelerinin çevreye

Detaylı

ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH

ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH / ARAŞTIRMA / RESEARCH ÜÇÜNCÜ ULUSLARARASI MATEMATİK VE FEN ÇALIŞMASINDA TÜRK ÖĞRENCİLERİN BAŞARI DÜZEYLERİNİ ETKİLEYEN ETMENLER Prof.Dr. Giray Berberoğlu Araş.Gör.

Detaylı

ICS 91.100.30 TÜRK STANDARDI TS EN 12504-1/Nisan 2002

ICS 91.100.30 TÜRK STANDARDI TS EN 12504-1/Nisan 2002 ÖNSÖZ Bu standard, CEN tarafõndan kabul edilen EN 12504-1 (2000) standardõ esas alõnarak, TSE İnşaat Hazõrlõk Grubu nca hazõrlanmõş ve TSE Teknik Kurulu nun 19 Nisan 2002 tarihli toplantõsõnda Türk Standardõ

Detaylı

2. Yõllõk üyelik tutarõ, faturalandõrma tarihinden sonra en geç 14 gün içinde TL olarak İnterBarter a ödenmelidir.

2. Yõllõk üyelik tutarõ, faturalandõrma tarihinden sonra en geç 14 gün içinde TL olarak İnterBarter a ödenmelidir. İnterBarter Anonim Şirketi üyelik koşullarõ 010102-5 1. İnterBarter üyeliği şahsa özel bir karakter taşõr ve herkese açõktõr, hem şirketler, hem de şahõslar üye olabilirler. İnterBarter bir üyelik başvurusunu

Detaylı

ALAN YATIRIM. Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları. 22 Aralık Hedef PD: 174 Mn US$ Cari PD: 123 Mn US$ Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz

ALAN YATIRIM. Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları. 22 Aralık Hedef PD: 174 Mn US$ Cari PD: 123 Mn US$ Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz ALAN YATIRIM 22 Aralık 2006 Alarko Carrier 3Ç 2006 Sonuçları Doğalgaz Kullanõmõnõn Yaygõnlaşmasõyla Birlikte Önümüzdeki Dönemde İç Piyasa Satõşlarõndaki Artõşõn Sürmesini Bekliyoruz Alarko Carrier õn 3Ç

Detaylı

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ Genel Kurulunun 16 Aralõk 1966 tarihli ve 2200 A (XXI) sayõlõ Kararõyla kabul edilmiş ve imzaya, onaya ve katõlmaya açõlmõştõr. Yürürlüğe giriş:

Detaylı

YAPAY SİNİR AĞLARI VE BİRLEŞTİRİLMİŞ SİNİRSEL BULANIK SİSTEMLER İLE ŞEHİRLERARASI YÜK TAŞIMASI TÜR SEÇİMİNİN MODELLENMESİ

YAPAY SİNİR AĞLARI VE BİRLEŞTİRİLMİŞ SİNİRSEL BULANIK SİSTEMLER İLE ŞEHİRLERARASI YÜK TAŞIMASI TÜR SEÇİMİNİN MODELLENMESİ YAPAY SİNİR AĞLARI VE BİRLEŞTİRİLMİŞ SİNİRSEL BULANIK SİSTEMLER İLE ŞEHİRLERARASI YÜK TAŞIMASI TÜR SEÇİMİNİN MODELLENMESİ Ahmet TORTUM 1, Nadir YAYLA 2, Mahir GÖKDAĞ 3 SUMMARY In this study, the mode choices

Detaylı

81221- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden 81229- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer.

81221- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden 81229- Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer. I. ÜRÜN TANIMI VE ÇEŞİTLERİ Sõhhi Tesisat ürünleri genellikle banyo ve mutfaklarda kullanõlan ve hijyenik yönüyle öne çõkan küvvet, lavabo, klozet, rezervuar, musluk gibi sürekli suyla temas halindeki

Detaylı

BIRAK-KAZAN 1996 ULUSLARARASI ÇEKİLİŞLİ SİGARAYI BIRAKMA KAMPANYASI NIN ELAZIĞ İLİ PİLOT ÇALIŞMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ*

BIRAK-KAZAN 1996 ULUSLARARASI ÇEKİLİŞLİ SİGARAYI BIRAKMA KAMPANYASI NIN ELAZIĞ İLİ PİLOT ÇALIŞMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ* 133 BIRAK-KAZAN 1996 ULUSLARARASI ÇEKİLİŞLİ SİGARAYI BIRAKMA KAMPANYASI NIN ELAZIĞ İLİ PİLOT ÇALIŞMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ* S. Aytaç POLAT, Erol SEZER Background and Design.- This is a follow up study

Detaylı

YEREL YÖNETİMLERDE KENT BİLGİ SİSTEMİNİN KULLANIMINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN YAZILIM GELİŞTİRME

YEREL YÖNETİMLERDE KENT BİLGİ SİSTEMİNİN KULLANIMINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN YAZILIM GELİŞTİRME Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ YEREL YÖNETİMLERDE KENT BİLGİ SİSTEMİNİN KULLANIMINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN

Detaylı

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 3 1 Toz ve Gaz Emisyonlarõnõn Kontrolü...4-5 Toz...4-5 Havada Hidrojen Siyanür (HCN) Gazõ... 6 2 Gürültü Kontrolü... 7 3 Kimyasal

Detaylı

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 3 1 Toz ve Gaz Emisyonlarõnõn Kontrolü...4-5 Toz...4-5 Havada Hidrojen Siyanür (HCN) Gazõ... 6 2 Gürültü Kontrolü... 7 3 Kimyasal

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU

SERMAYE PİYASASI KURULU SERMAYE PİYASASI KURULU 0200/25 HAFTALIK BÜLTEN 8/6/200 22/6/200 A...200 22.6.200 TARİHLERİ ARASINDA KAYDA ALMA KARARI VERİLEN İHRAÇ TALEPLERİ:..200 22.6.200 tarihleri arasõnda Sermaye Piyasasõ Kurulu

Detaylı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kurumsal Yatõrõmcõ Yöneticileri Derneği K u r u l u ş u : 1 9 9 9 www.kyd.org.tr info@kyd.org.tr KYD Aylõk Bülten Ağustos 2003 -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD BETON BASINÇ DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI, HIZLANDIRILMIŞ KÜRÜ VE BASINÇ DAYANIM DENEYİ

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD BETON BASINÇ DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI, HIZLANDIRILMIŞ KÜRÜ VE BASINÇ DAYANIM DENEYİ https://www.tse.org.tr/turkish/abone/kapak.asp?stdno=7620 Page 1 of 1 19.04.2004 TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD TS 3323 Mart 1979 ICS 91.100.30 BETON BASINÇ DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI, HIZLANDIRILMIŞ

Detaylı

KOSGEB STRATEJİK PLANI ( 2008 2012 )

KOSGEB STRATEJİK PLANI ( 2008 2012 ) KOSGEB Stratejik Planı KOSGEB STRATEJİK PLANI ( 2008 2012 ) KOSGEB Stratejik Planı BAKAN SUNUŞU Ülke ekonomisinin can damarõ olan küçük ve orta ölçekli işletmeler; işsizliğe getirdiği çözümler ve bölgesel

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU

SERMAYE PİYASASI KURULU SERMAYE PİYASASI KURULU 02001/27 HAFTALIK BÜLTEN 2/7/2001 6/7/2001 A. 1.1.2001 6.7.2001 TARİHLERİ ARASINDA KAYDA ALMA KARARI VERİLEN İHRAÇ TALEPLERİ: 1.1.2001 6.7.2001 tarihleri arasõnda Sermaye Piyasasõ

Detaylı

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay Doküman Adõ: YETERLİLİK DENEYLERİ VE LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: Revizyon No: 03 5.2,5.3 03 5.2 ve 5.3 maddeleri değiştirildi 3, 4 02 5.2. Karşõlaştõrma Ölçümleri

Detaylı

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ULUSAL GRAVİTE DATUMU VE ULUSAL GRAVİTE AĞI NIN (KUGA-2001) OLUŞTURULMASI. Ali KILIÇOĞLU Orhan FIRAT

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ULUSAL GRAVİTE DATUMU VE ULUSAL GRAVİTE AĞI NIN (KUGA-2001) OLUŞTURULMASI. Ali KILIÇOĞLU Orhan FIRAT ÖZET KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ULUSAL GRAVİTE DATUMU VE ULUSAL GRAVİTE AĞI NIN (KUGA-2001) OLUŞTURULMASI Ali KILIÇOĞLU Orhan FIRAT Kuzey Kõbrõs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ulusal Gravite Datumu nun belirlenmesi

Detaylı

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL 127 Kadõnlara Karşõ Her Türlü Ayrõmcõlõğõn Önlenmesine Dair Sözleşmeye Ek Protokol KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL Birleşmiş Milletler

Detaylı

Alma ve Verme İşlemleri Hakkõnda Tebliğ. (Seri:V, No:65)

Alma ve Verme İşlemleri Hakkõnda Tebliğ. (Seri:V, No:65) Sermaye Piyasasõ Kurulundan : Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Kredili Alõm, Açõğa Satõş ve Ödünç Alma ve Verme İşlemleri Hakkõnda Tebliğ (Seri:V, No:65) (14.07.2003 TARİH ve 25168 SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYIMLANMIŞTIR)

Detaylı

TURİST BİLGİ SİSTEMİ TASARIMI VE PANORAMİK GÖRÜNTÜ İLE ENTEGRASYONU

TURİST BİLGİ SİSTEMİ TASARIMI VE PANORAMİK GÖRÜNTÜ İLE ENTEGRASYONU Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ POSTER TURİST BİLGİ SİSTEMİ TASARIMI VE PANORAMİK GÖRÜNTÜ İLE ENTEGRASYONU Özgün

Detaylı

Sermaye piyasasında güvence fonları

Sermaye piyasasında güvence fonları Sermaye piyasasında güvence fonları SAİM KILIÇ Sermaye Piyasasõ Kurulu Uzmanõ-Bakan Danõşmanõ Saim Kõlõç, 1972 yõlõnda Ankara da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararasõ İlişkiler

Detaylı

GENETİK ALGORİTMA İLE GÖRÜNTÜ BÖLÜTLEME

GENETİK ALGORİTMA İLE GÖRÜNTÜ BÖLÜTLEME GENETİK ALGORİTMA İLE GÖRÜNTÜ BÖLÜTLEME Oğuz Mut ve Fatoş T. Yarman Vural Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 06531 Ankara, Türkiye omut@havelsan.com.tr, vural@ceng.metu.edu.tr

Detaylı

TÜRK EMNİYET TEŞKİLATININ AMİR SINIFININ MESLEKİ DURGUNLUK (KARİYER PLATOSU) DÖNEMİNİN GECİKTİRİLMESİNE YÖNELİK KARİYER PLANLAMASI

TÜRK EMNİYET TEŞKİLATININ AMİR SINIFININ MESLEKİ DURGUNLUK (KARİYER PLATOSU) DÖNEMİNİN GECİKTİRİLMESİNE YÖNELİK KARİYER PLANLAMASI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI TÜRK EMNİYET TEŞKİLATININ AMİR SINIFININ MESLEKİ DURGUNLUK (KARİYER PLATOSU) DÖNEMİNİN GECİKTİRİLMESİNE YÖNELİK

Detaylı

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafõndan 10 Aralõk 1948 günü kabul ve ilan edilen İnsan Haklarõ Evrensel Bildirgesi'nin tam metni. Bu tarihi kararõn ardõndan Genel Kurul tüm üye ülkeleri Bildirge metnini,

Detaylı

Pandora Vakfı VÜCUDUNUZU DİNLEDİĞİNİZ. oluyor mu? Stichting Pandora, 2003 1/5

Pandora Vakfı VÜCUDUNUZU DİNLEDİĞİNİZ. oluyor mu? Stichting Pandora, 2003 1/5 Stichting Pandora, 2003 1/5 VÜCUDUNUZU DİNLEDİĞİNİZ oluyor mu? Luistert u nog weleens naar u zelf? Over wat (niet) te doen bij psychische klachten. Pandora Vakfı Stichting Pandora, 2003 2/5 Vücudunuzu

Detaylı

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ 15 1.1. Sosyolojinin Tanımı 16 1.2. Sosyolojinin Alanı, Konusu, Amacı ve Sınırları 17 1.3. Sosyolojinin Alt Disiplinleri 18 1.4.

Detaylı

ERP projelerinde en çok yapõlan 8 hata

ERP projelerinde en çok yapõlan 8 hata ERP projelerinde en çok yapõlan 8 hata Hazõrlayan : Cengiz Pak diyalog Bilgisayar Üretim Sistemleri Yazõlõm ve Danõşmanlõk Ltd. Şti Büyükdere Caddesi No : 48 / 4 Mecidiyeköy İstanbul URL : www.diyalog.com

Detaylı

KEMALPAŞA (İzmir) KİRAZ TARIMINA BİR BAKIŞ

KEMALPAŞA (İzmir) KİRAZ TARIMINA BİR BAKIŞ KEMALPAŞA (İzmir) KİRAZ TARIMINA BİR BAKIŞ Prof. Dr. Serdar TEZCAN Doç. Dr. Nedim ÇETİNKAYA Yrd. Doç. Dr. Hasan DEMİRKAN Yrd. Ar. Gör. Nilay GÜLPERÇİN İzmir-2003 Bu araştõrma değerli hocamõz Prof. Dr.

Detaylı

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ ( CBS ) TEKİL NESNE TANIMLAYICILARI İÇİN ÖNERİLER

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ ( CBS ) TEKİL NESNE TANIMLAYICILARI İÇİN ÖNERİLER Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yõl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya SUNULMUŞ BİLDİRİ COĞRFİ BİLGİ SİSTEMLERİ ( CBS ) TEKİL NESNE TNIMLYICILRI İÇİN ÖNERİLER Hande

Detaylı

27 Şubat 2003 TS/BAS/03-018 TÜRKİYE DE GİRİŞİMCİLİK ÖZET BULGULAR

27 Şubat 2003 TS/BAS/03-018 TÜRKİYE DE GİRİŞİMCİLİK ÖZET BULGULAR 27 Şubat 2003 TS/BAS/03-018 TÜRKİYE DE GİRİŞİMCİLİK ÖZET BULGULAR Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) nin Türkiye de Girişimcilik raporu Sabancõ Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Çetindamar

Detaylı

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş. 31.03.2008 Tarihinde Sona Eren Üç Aylõk Döneme İlişkin Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kurumsal Yapõ 2.1. Ortaklõk Yapõsõ 2.2. Yönetim Kurulu 2.3. İdari Yapõ 2.4. Başlõca

Detaylı

ÜNİVERSİTELİ GENÇLERDE MESLEKİ TERCİHLER VE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMLERİ

ÜNİVERSİTELİ GENÇLERDE MESLEKİ TERCİHLER VE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMLERİ Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2002/6, 1-11 ÜNİVERSİTELİ GENÇLERDE MESLEKİ TERCİHLER VE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMLERİ Haliç Üniversitesi, İşletme Fakültesi ÖZET : Çağdaş uygarlõğõn gelişmesinde girişimcilik unsuru

Detaylı

KİTAP TANITMA. Dr. Muharrem AKOĞLU E. Ü. İlahiyat Fakültesi Ebi Abdillah Hanbel b. Ishak b. Hanbel e atfedilen

KİTAP TANITMA. Dr. Muharrem AKOĞLU E. Ü. İlahiyat Fakültesi Ebi Abdillah Hanbel b. Ishak b. Hanbel e atfedilen KİTAP TANITMA Dr. Muharrem AKOĞLU E. Ü. İlahiyat Fakültesi akoglu@erciyes.edu.tr Ebi Abdillah Hanbel b. Ishak b. Hanbel e atfedilen Zikru Mihneti l-imam Ahmed b. Hanbel Adlõ Eserinin Tanõtõmõ Zikru Mihneti

Detaylı

BENİM HAKLARIM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME. MADDE 1. Ben çocuğum Onsekiz yaşõna kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.

BENİM HAKLARIM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME. MADDE 1. Ben çocuğum Onsekiz yaşõna kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim. BENİM HAKLARIM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME MADDE 1. Ben çocuğum Onsekiz yaşõna kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim. MADDE 2. Bu haklar, bütün çocuklar içindir; beyaz çocuk, kara çocuk,

Detaylı

SOSYOLOJİ DERSİ PROGRAMI (11. SINIF)

SOSYOLOJİ DERSİ PROGRAMI (11. SINIF) SOSYOLOJİ DERSİ PROGRAMI (11. SINIF) AÇIKLAMA: Ders Geçme ve Kredi Sistemine göre dönemler esas alõnarak hazõrlanan ve halen Sõnõf Geçme Sisteminde uygulanmakta olan bu program, 2455 ve 2470 sayõlõ Tebliğler

Detaylı

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI YAPI TOPLUM KURUMLAR TOPLUMSAL GRUPLAR BİREYLER İLİŞKİLER TOPLUMSAL YAPI VE UNSURLARI T E M E L KÖY K A METROPOL TOPLUMSAL YAPI KENTLEŞME V R A KENT M L A MİLLET

Detaylı

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Tüzük Tüzük...2 Paragraf 1 Derneğin adõ ve yeri...2 Paragraf 2 Derneğin görevi ve amacõ...2 Paragraf 3 Faaliyet yõlõ yetkili mahkeme...2 Paragraf 4 Derneğin gelirleri...2

Detaylı