TOPLUMBİLİM PERSPEKTİFİNDEN AFETİ DÜŞÜNMEK



Benzer belgeler
İKİNCİ ÖĞRETİM KAMU TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Öğretim planındaki AKTS TASARIM STÜDYOSU IV

Fumonic 3 radio net kablosuz duman dedektörü. Kiracılar ve mülk sahipleri için bilgi

T.C. MİLLİ EGİTİM BAKANLIGI Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı VALİLİGİNE (İl Milli Eğitim Müdürlüğü)

ANE - AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.DENGELİ EYF

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRKİYESİNDE MALİYE BİLİMİNDE YAŞANAN GELİşMELER. Ahmet Burçin YERELi*

ANE-AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.DENGELİ EYF

Doğal Afetler ve Kent Planlama

X, R, p, np, c, u ve diğer kontrol diyagramları istatistiksel kalite kontrol diyagramlarının

i 01 Ekim 2008 tarihinde yurürlüğe.giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık

ve çeviren: OKULLAR İçİN HAzıRLANAN İZLENCELER

İl Özel İdareleri ve Belediyelerde Uygulanan Program Bütçe Sistemi ve Getirdiği Yenilikler

TURNiKE SiSTEMi. Uğur UGURAL Dokuz Eylül Üniversitesi 1. SInıtÖğrencisi. genç-imo. İMo İzmir Şubesi Bülteni - Ocak 200Ş - Sayı: 138 til 37.

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

T.C. KADİR HAS ÜNİvERSİTESİ REKTÖRLÜ('JÜ

COĞRAFYA DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA DOĞAL AFETLER 1 (The Natural Disasters in the Geography Teaching Curriculum)

Mal Piyasasının dengesi Toplam Talep tüketim, yatırım ve kamu harcamalarının toplamına eşitti.

MOBİPA MOBİLYA TEKSTİL İNŞAAT NAKLİYE PETROL ÜRÜNLERİ. SÜPERMARKET VE TuRİzM SANAYİ VE TİcARET ANONİM ŞİRKETİ

MESLEKi EGiTiMDE HizMET ici EGiTiM

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

1. Paylaşma ve yardımlaşmanın birey ve toplum için önemini yorumlar. 2. İslam ın paylaşma ve yardımlaşmaya verdiği önemi yorumlar.

ENDÜSTRİNİN DEĞİŞİK İŞ KOLLARINDA İHTİYAÇ DUYULAN ELEMANLARIN YÜKSEK TEKNİK EĞİTİM MEZUNLARINDAN SAĞLANMASINDAKİ BEKLENTİLERİN SINANMASI

3 SORU 1 SORU 4 SORU 2 SORU. TARİH GENEL KÜLTÜR ORTA ASYA TÜRK TARİHİ

YÜKSEK LİsANS VE DOKTORA PROGRAMLARI

AİLEM VE ŞİRKETİM. Piyasalardan Haberler (Sayfa 9) Aile Şirketlerinde Kavganın Faturası 300 Milyar Dolar. Türkiye'ye En Çok Yatırım Yapan Ülkeler

Dersin Yürütülmesi Hakkında. (Örgün / Yüz Yüze Eğitim için) (Harmanlanmış Eğitim için) (Uzaktan Eğitim için)

Kİ-KARE TESTLERİ A) Kİ-KARE DAĞILIMI VE ÖZELLİKLERİ

BETONARME YAPI TASARIMI

Toplam Eşdeğer Deprem Yükünün Hesabı Bakımından 1975 Deprem Yönetmeliği İle 2006 Deprem Yönetmeliğinin Karşılaştırılması

Sistemde kullanılan baralar, klasik anlamda üç ana grupta toplanabilir :

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ - DERS İZLENCESİ - Sürüm 2. Öğretim planındaki AKTS

5.3. Tekne Yüzeylerinin Matematiksel Temsili

Kİ KARE ANALİZİ. Doç. Dr. Mehmet AKSARAYLI Ki-Kare Analizleri

Kİ-KARE TESTLERİ. şeklinde karesi alındığında, Z i. değerlerinin dağılımı ki-kare dağılımına dönüşür.

T.C. KEÇiÖREN BELEDİYE BAŞKANLIGI Mali Hizmetler Müdürlüğü BAŞKANLIK MAKAMINA

T.C. AİLE ve SOSYAL POLİTİKALAR BAKANlIGI. SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜOÜRlÜGÜ ÜSKÜOAR SOSYAL YARDıMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKfı HANE BEYAN FORMU.

Sayı: 2010/122 Konu: Türkiye Yüzer Sergisi 29 Nisan 2010

HAFTA 13. kadın profesörlerin ortalama maaşı E( Y D 1) erkek profesörlerin ortalama maaşı. Kestirim denklemi D : t :

Kısa Vadeli Sermaye Girişi Modellemesi: Türkiye Örneği

BAŞLIK: AVRUPA BĐRLĐĞĐ SÜRECĐNDE KIBRIS MESELESĐ VE TÜRKĐYE ĐLE GÜNEY KIBRIS ARASINDAKĐ POTANSĐYEL TĐCARETĐN ÇEKĐM TEORĐSĐ YÖNTEMĐ ĐLE TAHMĐNĐ ÖZET

Doğrusal Korelasyon ve Regresyon

Doğru Önermeler, Yanlış Önermeler 1 Ali Nesin

İÇME SUYU ŞEBEKELERİNİN GÜVENİLİRLİĞİ

'~'l' SAYı : i ı 1-1 C _:J /2013 KONU : Kompozisyon Yarışması. T.C SINCAN KAYMAKAMllGI Ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü

TÜRK KAMU YÖNETiMiNDE PLANLAMA BiRiMLERi VE SORUNLARI

(bienaller, trienaller, dökümante sergileri gibi) görünce biz eğitimciler olarak öğrencilerle nereden başlamamız

OLASILIĞA GİRİŞ. Biyoistatistik (Ders 7: Olasılık) OLASILIK, TIP ve GÜNLÜK YAŞAMDA KULLANIMI

ÜLKEMiziN ÜST DÜZEY TEKNiSYEN ihtiyacı VE EGiTiMi

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU

ÇOKLU REGRESYON MODELİ, ANOVA TABLOSU, MATRİSLERLE REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ,REGRES-YON KATSAYILARININ YORUMU

Prof. Nermin ABADAN-UNAT Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi, Ankara Üniversitesi

KENTSEL ALANDA ET TALEP ANALİZİ: BATI AKDENİZ BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Türkİye İçİn Düşük Karbonlu

ANTALYA DA OBEZİTE YAYGINLIĞI VE DÜZEYİNİ ETKİLEYEN SOSYO-EKONOMİK DEĞİŞKENLER

Basel II Geçiş Süreci Sıkça Sorulan Sorular

Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Stratejik Planı. Sürüm no 1.2

bir yol oluşturmaktadır. Yine i 2 , de bir yol oluşturmaktadır. Şekil.DT.1. Temel terimlerin incelenmesi için örnek devre

Manyetizma Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümü

TE;ŞHİS MODELLERf ;; KİSİLERARASI CATISMA VE CATISMAYI. Dilaver TENGİLİl\10GLU*

TÜM BANKA-SEN SAYFA 1

TÜRKİYE DE YOKSULLUK PROFİLİ VE GELİR GRUPLARINA GÖRE GIDA TALEBİ

Deprem Tepkisinin Sayısal Metotlar ile Değerlendirilmesi (Newmark-Beta Metodu) Deprem Mühendisliğine Giriş Dersi Doç. Dr.

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Güz Dönemi) 2. SINIF (Güz Dönemi) İŞL.103 Genel Muhasebe I 3 5 SRV.211 Statistics I 3 5 İKT.

Sürekli Olasılık Dağılım (Birikimli- Kümülatif)Fonksiyonu. Yrd. Doç. Dr. Tijen ÖVER ÖZÇELİK

VEKTÖRLER VE VEKTÖREL IŞLEMLER

KIRIKKALE ILINDE SıNAI YATıRıMLARA SAGLANAN DEVLET YARDıMLARı

Ege Bölgesi orman işletmelerindeki orman mühendisi dağılımının Atkinson endeksi ile değerlendirilmesi

SALTANAT LOZAN ANT.notebook. March 13, 2014 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ( 24 TEMMUZ 1923 ) HANGİ KONULARDAN TAVİZ YOK?

ÖNCE SAĞLIK önleyici sağlık!

dir. Bir başka deyişle bir olayın olasılığı, uygun sonuçların sayısının örnek uzaydaki tüm sonuçların sayısına oranıdır.

MIT Açık Ders Malzemeleri Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için

TEKNOLOJiK GELişMELERVE islam AHLAKI

Merkezi Yönetim - Yerel Yönetim ilişkileri Üzerine Teoriler

Tek Yönlü Varyans Analizi

AN APPLICATION ABOUT THE UNIVERSITY STUDENTS IN IZMIR WITH STRATIFIED CLUSTER SAMPLING

Türkİye İçİn Düşük Karbonlu ve Öncelİklerİ

KRİZ DÖNEMİNDE KÜRESEL PERAKENDECİ AKTÖRLERİN PERFORMANSLARININ TOPSİS YÖNTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ'NİN YÜRÜTÜLMESİNDE ÖNEMLİ BİR ARAÇ: KALİTE ÇEMBERLERİ

AĞIR BİR NAKLİYE UÇAĞINA AİT BİR YAPISAL BİLEŞENİN TASARIMI VE ANALİZİ

2 MANYETİZMA. 7. Etki ile mıknatıslanmada mıknatısın 5. K L M F F S N S N S N

YÖNETİM VE EKONOMİ Yıl:2006 Cilt:13 Sayı:1 Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F. MANİSA

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Yrd. Doç. Dr. Izhan Çetinkaya. Uludağ Üniversitesı iktisadi ve idari Bilimler Faküıtesi

Resmi Gazetenin tarih ve sayılı ile yayınlanmıştır. TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi

İyi Tarım Uygulamaları Ve Tüketici Davranışları (Logit Regresyon Analizi)(*)

OBEZİTENİN İKTİSADİ BELİRLEYİCİLERİ

QKUIAN. SAĞLIK BAKANLIĞI_ KAMU HASTANELERİ KURUMU Trabzon Ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 1,

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İÇİNDEKİLER

TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi. İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama ve Uygulama Yöntem Bildirimi

KENTSEL ALANDA ET TALEP ANALİZİ: BATI AKDENİZ BÖLGESİ ÖRNEĞİ. Dr. Ali Rıza AKTAŞ 1 Dr. Selim Adem HATIRLI 2

BIREYSEL VE ÖRGÜTSEL DAVRANıŞ: BEKLENTiLER DENGESi MODEli

PROJE SEÇİMİ VE KAYNAK PLANLAMASI İÇİN BİR ALGORİTMA AN ALGORITHM FOR PROJECT SELECTION AND RESOURCE PLANNING

PARÇALI DOĞRUSAL REGRESYON

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY - 8

Calculating the Index of Refraction of Air

KALĐTE ARTIŞLARI VE ENFLASYON: TÜRKĐYE ÖRNEĞĐ

PAZARLAMA İLETİşİMİ ARACı OLARAK WORLD WIDE WEB

Standart Model (SM) Lagrange Yoğunluğu. u, d, c, s, t, b. e,, Şimdilik nötrinoları kütlesiz Kabul edeceğiz. Kuark çiftlerini gösterelim.

Devrim Öncesinde Yemen

Transkript:

TOPLUMBİLİM PERSPEKTİFİNDEN AFETİ DÜŞÜNMEK Yrd. Doç. Dr. Çağlar AKGÜNGÖR Lefke Avrupa Ünverstes İktsad ve İdar Blmler Fakültes Kamu Yönetm Bölümü Lefke, KKTC cakgungor@eul.edu.tr Abstract: Dsasters are mportant erss for modern poltcal systems and admnstratve mechansms, requrng a rapd and accurate response. In ths sense, every dsaster s a test of legtmacy for the State and the governng eltes. At the same tme, all dsasters are re-nterpreted, even redesgned at ndvdual or at group level, thus transformed nto dfferent socal realtes. Redefnng the ncdent accordng to ther own needs or purposes, As n the case of Marmara earthquakes of 1999 (Turkey), actors may try to expand ther acton margn on the publc sphere, to gan legtmacy or to strengthen ther legtmacy and to take advantage of the erss stuaton n order to express ther.poltcal demands. The am of ths artcle s to llustrate how a dsaster may have poltcal and socal usages, by studyng the Turksh context of post-august 17, 1999 and the dscourses n the Turksh press. Keywords: Dsaster poltcs, earthquake, socal realty, dscourse, Turkey, democratzaton Özet: Afetler modern syasal sstemler ve dar mekanzmalara çn hızla ve doğru yöntemlerle tepk verlmes gereken krzlerdr. Bu anlamda her felaket devletn ve yönetsel seçknlern meşruluğunun sınanmasıdır. Aynı zamanda her afet, brey ya da grup düzeynde yenden yorumlanan, hatta kurgulanan toplumsal gerçeklklere dönüşür. Aktörler, gereksnmler ya da amaçları doğrultusunda olayı yenden tanımlayarak 1999 Marmara Depremler (Türkye) örneğnde olduğu gb kamusal alanda hareket alanlarını genşletmek, meşruluk kazanmak ya da meşruluklarını sağlamlaştırmak, syasal taleplern dle getrmek çn, krz ortamından yararlanmak steyeblrler. Bu çalışmada afetn syasal ve toplumsalolarak nasıl kullanım gôrebleceğn 17 Ağustos 1999 depremler sonrası Türkye bağlamını ve Türk basınındak söylemler nceleyerek örneklemeye çalışacağız. Anahtar sözcükler: Afet syaset, deprem, toplumsal gerçeklk,.söylem, Türkye, demokratkleşme. EUL Journal o/socal Scences (I: 1) LAÜ Sosya! Blmler Dergs

4 Toplııınblm Perspektfnden Afet Dışınınek ı. GİRİş Afet nasıl tanımlanır'? Bu sorunun cevabı, çoğu zaman sanıldığı kadar yalın değldr. Br olayı "afet" olarak tanımlayıp, benzer olaylardan ayırmak amacıyla, onun can kaybı ya da ekonomk kaybın büyüklüğü gb etklern krter olarak kabul etmek, bz doğal ya da teknolojk kaynaklı olsun, olayın kendsyle afet özdcşlcştrrncyc götürür. Oysa bu yaklaşım yanıltıcı olablr. Afet, meydana gelen fzkselolayın nsan ve toplum üzerndek etklerdr. Dombrowsky bu nedenle "afetlern etklernden" söz etmenn yanlış olduğunu belrtr, çünkü ona göre "afet olarak adlandırdığımız, zaten etklerdr (Dombrowsky, ı998:20) Dahası, br durumun, br olgunun "olay" olarak dah görülcblmcs, yalnızca evrcnmzdc değşklk yapmasına değl, bu değşklğn nsan tarafından algılanmasına da bağlıdır. (Esqucnaz, 2002:82) İnsan çn ölümcül br potansyel taşıyan olaylar, gezcgcnmzde neredeyse her gün meydana gelmektedr ancak yalnızca nsana zarar verenlern afet, felaket gb sözcüklcrle anarz. Pratk nedenlerden ötürü olayları "acl durum", "afet" gb durumları tanımlamak çn kullandığımız krterler gerçekte keyfdr ve oluşturduğumuz kategorler arasındak sınırlar, sandığımızdan çok daha "gcçrgcndr". Ayrıca, br afet sonuçları sayılarla fade edleblr, salt fzksel br olayolarak ele aldığımızda ble, statüsünü kesnleştrmş değlzdr. Afet, br toplumsal gerçeklğe dönüşürken, kendsn algı süzgccnden geçrecek nsanlar tarafından yenden tanımlanacaktır. Bütün toplumsal gerçeklkler gb afet de aslında toplumsal aktörler tarafından yenden kurgulanır, nşa edlr ve bu kurgular farklı aktörlern bakış açılarına göre değşklk gösterr. Afet, fızksel olduğu kadar belk de fzksel olduğundan daha fazla _. toplumsal br olaydır: İnsanın günlük faalyetlerndek br kesnt, kopuş; tüm toplumsal süreçler üzerndek denetmn ytrdğ br zaman aralığı; fzksel olayı zleyen br belrszlk dönemdr. İnsanların acı çekmelerne neden "etkler" bunlardır de zaten. Afet "topyekun" br olayolarak kabul eden Olver-Smth'e göre, blm dünyasının afetn tanımı üzernde uzlaşmaya varamamasının neden de onun bu özellğdr: "Sorunlardan br de şudur k, felaket değşken zaman aralıklarına yayılmış, kesşen br toplumsal, çevresel, kültürel, syas, ktsad, teknolojk süreçler ve olaylar bütünüdür." (Dombrowsky, ı998:20) Ol son, Easton'un "sstem modelne" dayanarak afetn "syasal sstem üzernde talepler ve grdler olarak aşırı yüklenmeye neden olan br ana gerlm kaynağı" olduğunu dda eder. Burada k tür aşırı yüklenme söz konusudur: Brncs, durumun karmaşıklığıdır (Olver-Smth'n "topyekunluk" olarak ntelendrd ğ özellk dolayısıyla); kncs de olayın çok büyük boyutlu olmasıdır. Olson'a göre afetler, hcl' k tp aşırı yüklcnmcy de berabernde getrr. Bu nedenle "felaketler, geçc de olsa, syasal karar alma mekanzmalarının şlemez olduğu, ama aynı anda da bütün [syas, kamusal] ajandalara karmaşık ve çatışmalı yen konuların grdğ -afetn nasıl tanımlanacağı ya da sunulacağı gb- br zaman aralığı yaratırlar."(olson, 2000:266) "Syasal ajandanın kontrolü ayrıcalığını yenden kazanma ya da yen ayrıcalıklar elde etme mücadeles" Olson çn "afet syasetnn" unsurlarından brn oluşturur, k dğer, unsur da gerçeğn syasalolarak yenden nşa edlmesdr. (01son, 2000:266) 2. TOPLC.wSAL OLARAK AFET VE GERÇECİ~ YE~İDE~ İ~ŞASI Sosyoloj k açıdan bakıldığında, etklenen sayı sı kadar (kurbanlar ya da salı gözlerncler) afet vardır, zra her br fzksel olayın etklern kend yaşantısının ;:;rjl Journal ofsocal Scences (1 1) I.A O Sosyal Rlmler Dergs Deceınber 20 O Aralık

, Cuelar.ıkvneôr '-,....,::,,>-.,:, süzgccndcn afctn öznel br yorumunu ortaya çıkarır. Scarlc'ün ntelemesnden yola olayı doğanın ozünlu (ıntrınsc) br parçası olarale afet se gozleıncııın aıııaçlılığına bağlı (relatve /0 observer's nıenıonaltıyt olarak düşüneblrz. (Scarlc. 1995:9) Bu anlamda, Couch ve Krcll-Smth aletlern nsanı k düzlemde etkledğn bclnmckıcdrlcr: "nsan-çevre lşksnde meydana getrdkler kopuşla ve nsanın bu kopuşu algılama bçmylc".(coueh ve Kroll-Smıh, 1991 :361). Brey yaşadığı felaketn öznel versyonunu zhnne ka/ir. Bu versyon zaman geçtkçe yen yaşantı ve cıklcşmlcrlc değşklğe uğrayablr, kş () ank terch ve gereksnmlerne bağlı olarak felaket farklı bçmlerde ammsayablr, ona farklı anlamlar ve şevle yüklcycblr, geçrerek çıkarak fzksel Benzer şeklde, toplumun da afetlern genel kabul gören br yorumunu oluşturarak -ync zaman çnde değşklğe uğramak üzere- belleğnde sakladığını söyleyeblrz. Meydana geldğ' andan başlayarak. afet toplumsal br gerçeklk olur ve toplumsal gerçeklk "bzm tarafımızdan, bzn amaçlarmuz çn yaratılır. [... 1... doğal unsurlara ble, onlara yüklcdğmz şlevlere ve bu şlevler yerne gcırcblmc kapastelerne göre y ya da kötü olarak ntelendrdğmz br kullanım atfcdlcblr." (Searlc, 1995:4,14) Afet de, kşsel düzeyde olsun, toplumsal düzeyde olsun, sosyal, ekonomk, poltk br kullanım göreblr. Bu önermeye lşkn örnekler verıneye çalışalım: Özellkle büyük çaplı afetler, nsan topluluklannda br ozgeclk (alıruzm) dalgası yaratır ve breyler geçc br süre çn dah olsa. bu "dış tehdde., karşı brlk olmaya teşvk eder. Br bakıma geçc br ortak kmlk sağlayarak toplumsal aktörlcrc buluşma zemn hazırlar. Bu dayanışma-brleşme dalgası, syas düzlernde de yankı bulablr. Örneğn İsvçre Federasyonu'nun kurulmasında afetlere afedebleceğmz rol bunun lgnç br örneğdr. 19. yüzyıl sonunda "İsvçre Ulusu" kavramının güçlendğ br zamanda meydana gelen çığ, toprak kayması ve seller, yarattııkarı dayanışma ve brlkle "Hclvctzm" düşüncesnn yaşama geçrlmesnde te güç olarak öneml rol oynamıştır. (Pfstcr, 2002:209-255) Yne örneğn 1939'da Erzncan ve çevresn yıkan şddetl depremn Türk basınındak yankılarını nceledğmzde, bu afcte İsvçre örneğndekne koşut br anlamın yüklendğn fark ederz. Genç eumhuryetn syas seçknler ve aydınları bu olaydan ulus kavramına ve önemne değnmek, ulusal kmlğn ve brlğn gerekllğnn altını çzmek; cumhuryet rejmnn "esk rejme" göre üstünlüklern savunmak ve Türk kmlğn yüceltmek çn yararlanmışlardır. (Akgüngör, 2007:171-194) Toplumsal kümeler ve sınıflar. afet brbrlernden farklı koşullarda yaşadıklan gb. farkz da algılarlar. Son yıllarda daha fazla gözlemlerneye başladığımz br olgu da felaketlern, onlardan en ağır bçmde etklenen dar gelrl gruplar olmak üzere, aktörlern syasal, toplumsal taleplerne meşruluk kazandıran br kaynak olaya dönüşeblmesdr. 1985 Mexco Cıy Deprem'nden sonra Mekska'da bu deprem nedenyle evlern ytren yurttaşlarm örgütlenmesyle ortaya çıkan "Movcmento Del Damnfcados" tlanetlenmşler hareket) bu duruma lgnç br örnektr. (TavcraFcnollosa, 1998) mr aletn toplumsal yankıları. her zaman aletn yol açtığı can kaybı ve zararla oranıılı değldr Felaketn toplumsal gündemde ne kadar yer bulacağı ve ne kadar süreyle gündemde kalacağı da o ank koşullara bağlıdır. 1939 Erzncan Deprem le onu zleyen üç yıkıcı deprem n Türk basınında ele alınışı bu anlamda çarpıcı br örnektr. 39.000 ölüme yol açan Erzncan Deprem, br "ulusal dava" olarak br ay kadar gündemde kalablmşkcn, onun kadar değlse ble yne de son derece ölümcül üç deprem :-':ksar (1942), Tosya (1943) ve Gcrcdc (1944): Iknc Dünya Savaşı'nın neden olduğu koşullar altında basında kısa sürclcrlc yer bulahlmştr. Türkye'ye yakın UJI. Journal o/socal Scences (I, 1) LA Ü Sosyal Blmler Dergs December 20 (j Aralık 5

6 Toplumblm Perspektfnden Afet Düşünmek coğrafyalardak krtk gelşmeler bu üç felaket slkleştrrken, savaşın getrdğ ekonomk daralma da yardım faalyetler konusundak motvasyonu büyük ölçüde azaltmıştır. Sonuç olarak, aynı doğal görüngüye bağlı olarak gelşen ve benzer yerel koşullar altında, benzer sonuçlar vermş olan bu afetler farklı değerlendrlmştr. (Akgüngör, 2007: ı67-194) Yukarıda bütün toplumsal gerçeklkler gb, felaketlere de şlevler yüklenebleceğn belrttk. Bu anlamda, "afet tanımlayanlar, böylelkle ondan nasıl yararlanacaklarını da fade etmş olurlar".(dombrowsky, ı998:20) Örneğn breyler açısından afet, olay önces dönemdeknden farklı br toplumsal rol oynayarak statü değştrmek çn gerekl koşulları sağlayablr. (Drabek, ı986:ı55) Yerel ya da ulusal düzeyde olsun, felaketler özellkle zleyen yleştrme ve yenden nşa dönemler düşünüldüğünde aktörler çn ekonomk fırsatları fade etmektedr. Syasal aktörlere göre de farklı kullanımları olması olağandır çünkü afet, kaçınılmaz bçmde syasallaşan br olaydır. "Afetler, modern syasal sstemlern cevap verrnes gereken 'dışsal darbelerdr', dolayısıyla da lk şoktan brkaç dakka sonra, syasal br olay halne gelmeye başlamaları şaşırtıcı değldr. Etklenen topluluk ya da bazen bütün br toplum, lk tepk evresnden çıkıp normale dönüş ve yenden nşa evrelerne grerken de olayın syasallaştırılması artarak devam eder." (Olson, 2000:266) Felaket, toplumun bütününü sınarken, toplumsal aktörler de bakışlarını syasal ssteme çevrrler. Modern br toplum, afetlerdek yıkılganlığının (vulnerablty) sorumlularını öncelkle -kendsn doğanın keyfyetne karşı korumakla görevl saydığı- syas ve dar seçknler arasında arar. Böylelkle olayonu bu bçmde gören aktörler çn syasal aktörler eleştrmek, yargılamak ve hatta onlardan taleplerde bulunmak çn br fırsata dönüşür. Afet adeta yenden yorumlanır, kurgulanır ve sınırlı br zaman dlmnde br nsan kümesne etk eden doğal br olayolmaktan çıkarak br "şeffaflık anına" dönüşür. Lagadec'n belrttğ gb "acl durum zhnler şgal ettkçe, krz yen br cephe açar: Geçmşte kaldığı düşünülen yeterszlkler ve ayrılıkların tekrar yüzeye çıkmasına neden olur. [... ] karar vercler açısından, bu [eskden ber süregelen] çetrefll sorunları tartışmanın zamanı değldr ancak dğer taraflar, özellkle kurbanlar ve gazetecler çn, bu an tam da tartışmaların yenden başlatılableceğ hatta başlatılması gereken andır." (Lagadec, 1993:36) 1999 yılında Türkye'de meydana gelen k büyük deprem de bu tp kamusal tartışmalara yol açmış, toplumsal-syasal yankıları geçmş depremlernklere kıyasla daha uzun sürel ve çok boyutlu olmuştur. 1999'da ve 2000'de Türkye'nn ulusal basınında konuyla lgl yer bulan söylemler de, yukarıda çzdğmz çerçeve çnde değerlendreblrz. Ancak lk olarak söz konusu depremlern fzksel etkler ve deprem sonrası bağlam üzernde duralım. 3. 1999 MAR.l\1ARA DEPREMLERİ 1999 yılında Türkye'nn Marmara Bölges k büyük deprem yaşadı. Bunlardan brncs 17 Ağustos sabahı 3:02'de meydana gelen ve merkez üssü Kocael'nn Gölcük lçes olan 7,4 büyüklüğündek depremdr. Esas olarak İstanbul, Kocael, Sakarya ve Yalova llernde etkl olan deprem, resm rakamlara göre 14.479 kşnn ölümüne, 43.953 kşnn yaralanmasına yol açtı; yaklaşık olarak 50.000' cdd ölçüde olmak üzere 120.000 EUL Journal of Socal Scences (J: 1) LAÜ Sosyal Blmler Dergs

Çağlar Akgungor bnada hasar yarattı. Bu depremde 2.000 bna çökmüş, 4.000' se kullanılamaz halc gelmştr. Aynı yıl ı2 Kasım akşamı saat ı9:00'da 7,2 büyüklüğündek knc br deprem, merkez üssü olan Düzce Şehr ve çevresnde (knc defa) yıkıma yol açtı: 494 ölü, 4.948 yaralı. Kaybın daha fazla artmamış olmasının neden, pek çok bnanın ı7 Ağustos Deprem'nde hasar gördüğü çn boşaltılmış olmasıdır. Bu depremlerden söz ederken, Marmara Bölges'nn Türkye açısından önemn hatırlamak gerekr. Depremlern ağır hasar yaptığı İzmt Körfez ve çevresndek ller, ı ı.824.000 kşlk br nüfusu barındıran, GSYlH'dak payı % 33,5' ve ulusal sanay üretmndek payı % 45,6'yı bulan, sık sık "Türk Sanaysnn kalb" olarak anılan br bölgey oluşturmaktadır. Her k depremn yarattığı ekonomk zarar 10 mlyar dolardan fazladır. Bu sonuçlara toplumsal ve breysel düzeyde neden oldukları dğer sorunları da eklemek gerekr: İşszlk, barınak gereksnm, geçc sığınak ve konutlardak kötü yaşam koşullarına bağlı sorunlar, breylerde uzun sürel veya kalıcı sakatlıklar, pskolojk travmalar vb. Deprem, Türkye coğrafyası çn yen br olgu değldr. Tarhsel açıdan bakıldığında, Türklern Anadolu'ya gelşnde önce olduğu gb, Türkye Cumhuryet'nn kurulmasından sonra da depremler bu bölge çn en ölümcül afet olmuştur. 1999 Marmara Depremler de bu anlamda "stsna" oluşturmamaktadır. Bununla beraber, cumhuryet dönem boyunca büyük depremlern basındak yankılarını çözümledğmzde, syasal ve toplumsal açıdan yarattıkları etkler bakımından, kendlernden öncek depremlerden ayrıldıklarını görüyoruz. ı7 Ağustos Deprem'nden sonra toplumdan syas seçkn1ere ve dar sorumlulara yönelk br eleştr "dalgasının" nasıl yükselmş olduğunu hatırlayalım. Medyanın hem besledğ, hem de kendsnden beslendğ bu dalga görünüşte depremle lgs bulunmayan konularda kamusal alanda sorgulamalara ve tartışmalara yol açmıştı. Bu süreçte özellkle basın çalışanları ve svl toplum örgütler temslcler, yaşanan yıkımı açıklamaya çalışırken Türk Toplumu'nun evrm (modernleşme bağlamında) ve Türkye'de toplumsal değşm; ekonomk yapı (üretm lşkler, toprağın ve taşınmaz malların şlev, şehrleşmeye bağlı ktsad çıkarlar...); syasal yapı (devletn görevler, devlet-toplum lşks, devlet-yurttaş lşks, syas müşterclk ve etkler...); Türkye'nn uluslararası lşklerdek yer ve Türklern dış dünya le lşkler üzerne analzler yapmışlardır. İknc olarak, 1999'dak depremler farklı kılan br neden de gerek örgütlü, gerekse de örgütsüz olarak, yurttaşların kamu kurumlarından bağımsız olarak depremden etklenen bölgelere yardım götürmek çn harekete geçmş olmalarıdır. Burada söz konusu olan, alışagelmş yardım toplama kampanyalarının yanı sıra, bnlerce kşnn bzzat deprem bölgesne gderek oradak çalışmalara katılmış olmasıdır. Bu katılımın kamu kurumlarının yokluğunu veya eksklğn bazen öneml ölçüde gderdğn belrtmek gerekr. Ek olarak, cumhuryet tarhnde lk defa görülen bu denl büyük br (kendlğnden) "seferberlk" hareketnn, br yardım eylem ntelğ taşıdığı kadar afet sonrası yönetmde, kurtarma ve yardımı örgütlemede başarısız olan syas ve dar sorumlulara karşı protesto ntelğ de taşıdığını kabul etmek gerekr. ı7 Ağustos ve 12 Kasım ı999 Depremler'nn syasal ve toplumsal bakımdan "sarsıcı" ntelkte olmasını aşağıdak koşullara bağlayablrz: Batı Anadolu'da görece uzun süredr büyük deprem meydana gelmedğnden, ülkenn "ücra", "merkeze uzak" bölgeleryle özdeşleştrlmş br afet tpnn, Türkye'nn en gelşmş sayılan yerlernden brn, ekonomk ve kültürel anlamda "kalb" sayılan br alanı (İstanbul - Kocael - Bursa üçgen) etklemş olması. Depremden ağır bçmde etklenen ktlenn htyaçlarının svl ve asker kamu kurumlarının kapastelern aşmış olması ve söz konusu kurumların bu tp br afete EVL Journal of Socal Scences (I: I) LAÜ Sosyal Blmler Dergs 7

8 Toplıııııblıııı Perspektfnden Alı>lDşnıııek karşı hazırlıklarının yctcrszlğn gözler önüne sermes. Geçmş dcprcrnlcrc kıyasla. dcprcrnn etkledğ ktlenn "şehrl" olması; br bölümünün kendsn fade etmek ve syas eylemde bulunmak konusunda daha güçlü olan orta ve üst-orta sınınardan oluşması. Kendler de çoğunlukla yukarıdan andığrmız toplumsal sınınarın üyes olan, "medyanın kalb" sayılan İstanbul'da yaşayan basın-yayın çalışanlarının, lk defa bzzat büyük br dcprcmc maruz kalarak fzksel ve pskolojk etklern yaşamaları ve kendlern deprem kurbanlarıyla özdcşlcştrrnclcr. Devlet televzyonu dışında, gelşmş br özel tclcvzyonculuğun afet bölgesndek durumu görüntülü habererk syas veya dar sorumlularca herhang br ayıklamaya tab tutulmadan anında ülkeye leteblmş olması (deprem bölgesnn İsıanbul'a, dolayısıyla özel televzyonların yönetm merkezlerne yakınlığı da kolaylaştırıcı olmuştur). ı2 Kasım ı999 Düzcc Deprem se zaten Kocael Deprem le cdd şeklde yıkıma uğramış olan bu yerleşm etklemştr. Acı br bçmde, lk depremde hasar gördüğü halde terk edlmeyen (ya da sosyoekonomk koşullar sonucu, terk edlemeyen) bnalar can kaybını arttırmıştır. ı7 Ağustos Deprem'nn aksne, çok sınırlı br bölgey etkleyen bu depremde acl müdahale konusunda öneml br yeterszlk yaşanmamış, hatta geçen üç ayda çok sayıda gönüllü ekbn kurulması nedenyle br bakıma yardım fazlası yaşanmıştır. Dğer yandan, İk büyük deprem, farklı faylar tarafından, üç ay gb br zaman aralığıyla üretlmş olmasına rağmen, dkkat edlrse bu yazının başından ber br bütünden söz edermşçesne "Marmara Depremler" fadesn kullanıyoruz. Bunun neden asıl olarak k deprernn toplumsal hafızada bu şeklde yer ettğn gözlemş olmamızdır. Düzcc Deprem, Kocael Deprem'nden sonra doğrudan İstanbul Şehr'n etkleyecek knc br deprcmc lşkn endşelern çok yoğun olarak hssedldğ olduğu br zamanda meydana geldğ ve yen yen dağılmaya başlayan "felaket atmosfern" tekrar canlandırdığı çn bu k deprem adeta dönemsel br olayın aşamaları gb hatırlanmaktadır. ı2 Kasım' dak bu "ssrnk hatırlatma", deprem konusunun gündemdek yern korumasına ve tartşmaların devam etmesne neden olmuştur. 4. GELE:\'EKSEL AFET ŞEMASI:\'I:\' KIRILMASI Cumhuryet tarh süresnce meydana gelmş büyük depremlern basın tarafından ele alınışını nceledğmzde, her deprem n ardından özellkle o günün toplumsal sorunlarına değnmek çn uygun br zaman aralığı oluştuğunu ve bunun çeştl aktörlerce değerlendrldğn [ark ederz. Aşağıdak tabloda da özetlemeye çalıştığımız gb, afete dönüşen yıkıcı depremlerden sonra dönemn ç ve dış koşullarının şekllendrdğ söylemler ortaya çıkmıştır. Tarhsel süreç çnde, toplumsal değşmeye koşut olarak bu medyatk söylemler de değşklğe uğramış, yenler de ortaya çıkmıştır. Ancak "deprem yıkılganlığının betonarme yapı teknğnn berımsenmcmes, yanlış uygulanması le lşklendrlmes" gb bazı yaklaşımların neredeyse hçbr değşklğe uğramadan hcl' depremden sonra tekrar ortaya çıktığını da ekleyelm. ı939 Erzncan Deprem ve onu zleyen büyük depremler ulusal UH, Journal of Socal Scences (I-I) /,A Ü Sosyal Blmler Dergs Decenıber 20 O Aralık

Çağlar Akgl1gör 9 basından ncelerken dkkatmz çeken başka br unsur da geçen zamana ve ülkenn geçrdğ dönüşüme rağmen, sürekllğn 1999 Marmara Depremler'ne kadar korumuş olan "geleneksel afet şcmasıdır". Bu deyşle ney fade etmek stedğmz açıklayalım: ı999'a kadar büyük depremiern basındak sunuluşunu çözümlerken, tekrarlanan unsurlardan oluşan br "kalıp" görürüz. Bu kalıba göre: "Br deprem, ülkenn 'çevre' bölgelernden brn vurur, bölgeye deprem sonrası müdahale (sadece) kamu kurumları tarafından gerçekleştrlr. Bu kurumların afet hazırlığının yetersz olması (eğtm, blg, donanım), genellkle geç ve örgütsüz müdahaleler eleştrlere neden olsa da yne de br ataerkl devlet fgürü kendn gösterr. Bu 'devlet baba', 'çocuklarını'(yurttaşlar) gydrr, besler, zararlarını karşılamaya grşr, konut, şyer nşa eder. Kend denetmnde bulunan ktle letşm araçlarından yararlanarak, 'afetn üstesnden gelndğn' duyurur (olayın btşn lan eder) toplumu rahatlatır." Burada gördüğümüz şemaya göre, afet ülkenn görece az gelşmş kısımlarına özgü br olgudur (örneğn büyük şehrlerden brnn benzer br yıkıma uğraması olasılığı üzerne pek tartışılmaz). Dışsal ve rastlantısal br darbedr, afetten etklenen nüfus, onun kökenndek rsk tpne (deprem örneğnde ssmk rsk) karşı edlgen olarak değerlendrlr. Bu rske lşkn tüm sorumluluk devlette ve kısmen de olsa onun uzantısı olan yerel yönetmlerdedr. 'Afet poltkası' term de genelolarak önlem ve hazırlıklara değl, afet sonrası çalışmalara (yenden nşa) şaret eder. Bahs geçen devletn, 'her şeye kadr' (omnpotent) br mges vardır, önünde sonunda afetler de bu mgey güçlendren olaylar olarak roloynar. Açıklamaya çalıştığımız bu "geleneksel afet şemasının" geçerllğn 1995 Dnar ve 1998 Adana-Ceyhan Deprem'nden sonra ytrmeye başladığını, bu depremlerden sonra basında yer alan eleştrlere dayanarak söyleyeblrz. Ancak 1999'da ulusal çapta yayın yapan özel televzyon kanallarının, kamu kurumları ve hükümetn afet karşısındak hazırlıksızlığını, olanaklarının yeterszlğn, müdahalelerndek geckme-ler "canlı" olarak topluma aktarmaları, "her şeye gücü yeten" devlet mgesn çok edd bçmde sarsmış ve bu şemayı da belk de ger dönüşsüz olarak ortadan kaldırmıştır. Şmd, bu bağlamda deprem sonrası söylemler nceleyerek afetn syasal anlamda nasıl kullanım görebleceğne örnek vermeye çalışalım. 5. "çae ATLAYA:\" TtRKİYE'DE YIKnf, "DEVLETİ:\ YOKLUeı;" VE SORUMLU ARAYıŞı Basında 17 Ağustos 1999 Kocael Deprem'nden sonrak lk tepkler, "devletn yokluğuna" lşkndr: "Devlet olması gereken yerde yoktu" (Cumhuryet, 18 Ağustos 1999); "Gece felaket, gündüz aczyet"(zaman, 18 Ağustos 1999); "Yne neredesn ey devlet?" (Coşkun, 18 Ağustos 1999) vb. Afet bölgesndek kamu kurumlarının hazırlıksızlık; var olan malzeme ve altyapının depremde kaybı; personel ve personeln kend yakınlarına lşkn sorunları dolayısıyla görev başına geçemernes; depremden etklenen yurttaşların taleplernn halhazırdak kapastey çok aşması gb nedenlerle, vatandaşlar "afetle baş başa kalmışlardır" (Lvanel, 18 Ağustos 1999) Durum, bölgeden yayın yapan özel televzyonlarca altı çzlerek (kuşkusuz var olan dramı daha ağırlaştırarak) aktarılırken, basın da koşut br tavır zlemştr. EUL Journal o/socal Scences (1.1) LAÜ Sosyal Blmler Dergs

~ ~ ~ ~e... ~ ~. 0- ~ ~ (lı - ::ı (lı c:ı-~ ~ ~ ~~ ~-::: ~~ e... C:::: ~~ ~ e... ttı ;::.;. c>...,? ~ 5' Depremler FzkselOlay Ulusal Ballam Uluslararası Ballam Basın Söylemlernde "Depremn Özellkler" 1939 Türkye'nn doğusu AtatUrk'Un ölümünden br yıl sonra. 2.DUnya savaşının başlangıcı. Türk Deprem "esk rejmden" kopuşu vurgulamak ve Erzncan magntüd 7,9 Yen cumhuryetn seçknler reformları yönetclern ekonomy olabldğnce yensn güçlendrmek çn br fırsata dönüşüyor. Merkez üssü devam ettrmeye çalışıyor. Ekonomk koruyarak tarafsız kalma çabaları. Ulus, yurttaşlık, cumhuryet, toprak bütünlüğü ve Erzncan Şehr'nn zorluklar. ulusal egemenlk kavramları öne çıkanlıyor. altında. (32.962 ölü) Türkye'nn "Avrupa Medenyetne" dahl olduğunun altı çzlyor. 1942-1944 Orta-kuzey Türkye, "İnönü rejmnn" güçlenmes, devlet-tek Müttefklern zafere yaklaştıklarını Erzncan Deprem'ne kıyasla çok büyük br fark yok. Nksar. magntüd sırasıyla part örtüşrnes. Savaş ekonoms ve gösteren olaylar. Savaş nedenyle gündernde afetlere ayrılan yer az. Tosya 7.017,2/7,2 devlet güdumlu ekonom. Staln SSCB's le mesafey Basın ssmk rske lşkn kamu eylem konusunda Gerede (Toplam 9.783). koruyarak A nglo-saxon daha eleştrel. bloğa yaklaşrna çabaları. 1949-1953 Türkye'nn doğusu Çok partl rejme geçş ve Demokrat Marshall Planı, BM ve NA TO Basının tek partl döneme göre daha özgürce Karlıova. ve batısında. Part'nn kurulması. 1950 seçmlernde üyelğ, Türkye'nn "batı bloğuna" kendn fade edeblmes dışında cdd br fark yok. Gönen Magntüd sırasıyla CHP'ye muhalf bu partnn zafer. dahlolması. Soğuk Savaş. 7,0 et 7.4 Pyasa ekonomsne geçş çabaları 1953'e kadar Staln SSCB'snn (Karlıova'da 450, tehdd. Gönen'de 265). 1966-1970 Türkye'nn doğu ve 960 asker müdahales sonrası, temel k kutuplu dünya, taraflar arası Deprem Doğu Anadolu'nun azgelşmşlğnden Varto, Gedz batısında. Magntüd hak ve özgürlükler genşleten yen çatışmalar. sorumlu tutulan syas sınıfı eleştrrnek çn br sırasıyla 6,9 et 7,2; anayasa. Geçmşte sıkı bçmde denetm fırsata dönüşüyor, Dünya'da (Türkye'de geçlğn ve öiu sayısı 2.394 ve altında tutulan syas düşünce ve aydınların öneml br bölümünü de Yetkller ssmk rsk karşısında pasf olmakla da 1.086. hareketlern yayılması. Türkye'nn batı etkleyen) "devrmc" hareketler. suçlanıyorlar. Geçmşten farklı olarak, basının bloğundak yernn sorgulanmaya Batı Avrupa ülkelernde çok yüksek takındığı eleştrel tutum çeştl deolojk çerçeveler başlaması. kalkınma hızı, bu ülkelern dahlnde. Basın yetkller ve yurttaşlar arasındak thal kames model üzerne kurulmuş Türkye'ye şgücü çağrısı. lşklern değştğn vurguluyor, "yurttaşlar artık yen ekonomk rejm. eleştreblyor ve kmayablyorlar." 1971 Bngöl Türkye'nn doğusu, 1971 Asker müdahales sonrası Öneml br değşklk söz konusu Darbe sonrası otorter atmosfer. Yarto ve Gedz magntüd 6,7. "güdürnlü" rejm. değl. depremlerne kıyasla, basının afet ele alma (878 ölü). Syas şddetn başlaması ve sol syas bçmnde "yumuşama" var. Ssmk rskn dkkate hareketlere karşı önlemler. alınması konusunda yetkllere yönelk eleştrler olsa da, genelolarak temknl br üslup.... O ;;ı 'tl :2" so- ;::.;. "1:ı ~ {) (lı ;>;- ; ;:s ~ ;:s ~ ~. o~: "'" ~: ;:s s(lı ;>;-

Depremler FzkselOlay Ulusal Ballam Uluslararası Ballam Basın Söylemlernde "Depremn Özellkler" _._---_.._..._- 1975-1976 Lce, Türkye'nn doğusu Syas stkrarsızlık ve ekonomk Ortadoğu'da stkrarsızlık. 1973 Basına göre deprem, ülkenn doğusu ve hatısı Çaldıran magntüd 6,9 ve bunalım. Syas şddette çok büyük petrol şoku. Türkye'nn Kıbrıs'ta arasındak gelşmşlk düzey farkını ortaya 7,2 artış. gerçekleştrdğ asker müdahale çıkarmıştır. Deprem, farklı deolojk görüşlere (Lce'de 2.385, sonrası u luslararası düzlemde sahp aktörlerce farklı yorumlanıyor ve bunlar Çaldıran'da 3.840 kısmen de olsa yalıtılması. arasına tartışmalara neden oluyor; ayrıca ölü). toplumdak aşırı syasal\aşmayı ve kutuplaşmaları daha da görünür kılıyor. ---- 1983 Horasan Türkye'nn 1980 Asker müdahales sonrası İran'da Şah rejmnn devrlmes Asker müdahale sonrası bağlamda, doğusu, magntüd asker rejm. "Syasallıktan ve Rusya'nın Afganstan'ı müdahaley hazırlayanlar, afet eylemlernn ve 6,8 arındırılmış" ve "düzene sokulmuş" şgalnden sonra Türkye'nn uygulamak stedkler "toplumsal projenn" (I. 55 ölü). toplum. stratejk önem yne güçlenmş. meşruluğunu arttırmak çn kullanıyorlar. Deprem 983 seçmlernden hemen "Batı bloğu yanlısı" asker darbe Basın, syas görüş bldrmek konusunda çok önce meydana gelmştr. sonrası, ABD le lşkler tekrar temknl. "ıs ın ıyor". 1992 Erzncan 1995-1998 Dnar, Adana Türkye'nn ANAP onyılının sonu. 980 önces SSCB'nn dağılmasıyla brlkte k Basının afete lşkn analzler eleştrel. Doğusu, magntüd aktörlern syasal hayata dönüşü. kutuplu dünyanın sonu. Yen Özellkle kamu bnalannın hasar görmes 6,8 (653 ölü) Sorunlu br şeklde geçş yapılmış u luslararası perspektfler ve vurgulanarak yolsuzlukla lşklendrlyor. Br olan pyasa ekonoms model. sorunlar (Karabağ sorunu gb). "sorumluluk zncr" tarfedlyor: Yurttaştan İk öneml toplumsal sorun: Körfez Savaşı (1991) başlayarak syas seçknlere kadar aktörlern Ayrılıkçı kürt hareket ve rtca. breysel düzeydek sorumlulukları tartışma konusu oluyor. Türkye'nn orta- Değşme uyum sağlayıp, toplumsal Uluslararası düzlemde yen Basın Erzncan depremndek sonrası takındığı batısı ve güney, sorunlara çözüm bulmakta yetersz vzyon "küreselleşme". Irak'ta tavrı takınarak, benzer eleştrlerde bulunuyor. magntüd k ve yavaş kalan syas seçknlere Türkye'y de etkleyen AKUT Derneğ'nn lk defa ulusal çapta depremde de 5,9. karşı artan güvenszlk. Yolsuzluk stkrars ızlık, Yunanstan'la görünürlük kazanması ve basın tarafından (Dnar'da 94, olaylarında gözle görülür artış. gerlm. Türkye'nn AB'ne üyelk şlenmes. Adana'da 146ölU) Aşırı dnc ve ayrılıkçı kürt terör çabaları. hareketler.._- Çzelge 1: Cumhuryet tarhndek yıkıcı depremler sırasında ç ve dış koşullar le bu depremlern ulusal basındak yankıları

12 Toplumblm Perspektfnden Afeı! Dşınınek Öte yandan, "devletn" (anlaşılan bu sözcüklc hem hükümet he111 de kamu örgütler anlatılmak stenmektedr) afetere hazırlıksız olmasını eleşren gazeteclern br yandan da söz konusu devlet kend syas çerçevelernden bctmlcdklcrn de görürüz: "Ben kşsel olarak devleıçyındr. rj Devlet vatandaşı/w eğtm, sağlık. kurtarına. her {ürlü hzmet versn dye. Yoksa devlet bütün yetkler elnde toplasın. zorba. baskıcı br devlet olsun dye değl. Bzm devlet yerne göre baskıcı, hatta zorbadır. Vaıadaşı coplaıııakta, düşncey açıklama suçu (!) gb ağır br suç şleyenler çer atmakta cömert ve etkndr. Ama hzmet vermeye geldğnde hantal. cmr, yeteneksz. becerkszdr.,. (Akgüç, 20 Ağustos 1999j "Kendsne htyaç duyulmayan her yerde bırokrassyle 'hazır ve nazır' olan devlet, deprem felaketnde yardım çn çırpınan nsanların nıdadına yetşemyor. "(Yen Şafak, manşet, IY A,~1IStos /999) Genelolarak dcğcrlendrdğmzdc köşe yazarları bze "paternalst, kamusal alana hakm, zaman zaman hak ve özgürlükler kısıılayablcn, toplumsal kontrol araçlarının tersne hzmet araçları etkn olmayan" br devlet resm çzmektedrler, Görüldüğü gb basın lk aşamada depremn yol açtığı yıkımın nedenler üzernde dernlkl analzler yapmaktan çok, deprem rsk konusunda tüm sorumluluğun kendsnde olduğu düşünülen "devlete" tepk göstermektedr. :\tekm, Svl Savunma Teşklatı ve Kızılay'ın "devletn başarısızlığının" smgeler olarak son derece katı br bçmde eleştrlmeler bu durumun gösterges olmuştur. (Akgüngör, 2007:44-46) Basının bu lk tepksne syas sorumlular önce "alışılagelmş" yanıtları vermşlerdr. Bu noktada, dönemn cumhurbaşkanı S, Demrel'n açıklamaları bzm açımızdan özellkle lgnç olmaktadır çünkü ı999'da syas yaşamının 40. yılını doldurmuş olan Demrel, karyer boyunca değşk konum ve görcvlerdeyken de büyük depremler görmüş br kşdr. ı999'da depreme lşkn söyledkler le, ı960 ve ı970'l yıllarda söyledkler arasında öneml br fark olduğunu söylemek mümkün değldr: "Devlermz ve mlletmz bu felaketn açtığı yarayı en kısa zamanda saracaktır" (Cumhuryet, ı8 Ağustos ı999) Dğer yandan, basın acl durum yönetm ve müdahalelern yeterszlğnden başka, yıkımın boyutlarını büyüten yapısal nedenler ögeler çn de "devlet" eleştrrneye başlamıştır. Demrel, suçlaınalara şu bçmde karşılık verr: "Kmden davacı olunacaktır? Depremden... Çünkü yıkan depremdr. Sank deprem br kenara bırakılıp devletten davacı olmanın hçbr yararı yoktur. Devletten şkayeıç olmanın, devlet vatandaşın gözünde küçültmenn kmseye brfaydası yoktur. " (Cumhuryet, 2/ Ağustos /999) Cumhurbaşkanı bu şeklde davranarak başka brçok syas ve dar sorumlu gb devlet kavramının sağladığı meşruyetn gersne çeklmektedr. Türkye bağlamında br bakıma. "toplumun üzernde konumlandırılmış" ve kutsallık atfedlen bu devlet mgesnn sorgulanması güçtür, dolayısıyla toplumun gözünde devletle özdcşleşeblmş olmak br kşy eleştr ve suçlamalardan koruyablr. Demrel'n sözler, kends gb devletle özdeşleşmey "başarablenlern", bunu söylemlerne de yansıtmalarına br örnektr: "...dev/elm adına teşekkür ederm." Yurttaşların, afet dolayısıyla yaşamış oldukları kayıplar ve yıkım le afet sonrası müdahaledek ekskler çn yerel yönetmlerden merkez hükümete kadar özellkle planlama, kentleşme, yapılaşma süreçlern şekllendrmş, bunlarla lgl kararlar almış ve uygulamalarda bulunmuş kşler sorumlu tutmaları; bunlar aleyhnde yargıya başvurmak stemeler olağandışı sayılamaz. Cumhurbaşkanı se "devlete karşı değl, deprcme karşı davacı olunmasını" söyleyerek afet zararıyla lgl syas ya da dar sorumlu aranmasını EUL Journal of Socal Scences (l: ) LA O Sosyal Blmler Dergs Deceınber 20 OAralık

Çağlar /1 kgungor ı3 arzulaınadığım belrtmektedr. Ancak 1999'da devlet kavramının meşruyet, bu türden br sorumlu arayışını -söylcm düzeynde kalsa da- engellemeye yetmeyecektr. :- Bu arayış. önce yapıları nşa eden, satan müteahhtlere yönelse de. ardından sorumluluğun tck br aktörc yüklencmcycccğ düşüncesnn ağır bastığını görürüz: Plansız, denetmsz yapılaşma; gecekondu olgusu; ssmk rskn yüksek olduğu bölgelern sanayleşmeye ve kcntleşmcyc açılması; rskn tanımlanmış olmasına rağmen gereken önlemlern alınmamış olması gb gerçekler, özellkle meslek odaları tarafından dle getrldkçe basın mensupları da onlarla beraber "sade vatandaştan" başlayarak "en tepcyc" kadar çıkan br "sorumluluk zncr" tanımlamışlardır. Bu çerçevede, mühendslk lkelerne aykırı yapılar nşa eden müteahhtler kadar, clentelsı bçmde çarpık yapılaşmaya ve kamu arazlernn haksız sahplenlmesne göz yuman syasal kadrolarla, uygunsuzluk ve karıunsuzluğu breysel çıkarları uğruna kabullenen yurttaş da sorumlu lan edlmektedr. Bu yaklaşım akıleı görülmekle brlkte, gerçekte sorumluluğu çok genş br ktleye -ncrcdcyse tüm topluma- paylaştırarak konuyu belrszlğe tmektedr. Gözlemleyebldğmz benzer br tutum da "sstem" ya da "düzen" suçlamaktır k, "meçhul breylerden oluşan br topluluğa" kolektf sorumluluk yüklemek anlamına gelmektedr. Her k yaklaşım da aslında "sorumlu arayışını" sonuçsuzluğa götürmektedr. Xtckm, bu dönemde haklarında yargıya başvurulan "sorumluların" (neredeyse tümüyle) müteahhtlerle sınırlı kalmış olması da bunu göstermektedr. 6. sivil TOPl;C:vı, ":vıila'i''' VE DE(;İşİ:vı ı7 Ağustos ı999 depremnden sonra meydana gelen br gelşme olmasaydı, deprem sonrası söylemler belk de yukarıda özetlemeye çalıştığımız çerçeveyle sınırlı kalablrd. Medyaya ve dğer akıörlcre eleştrlern çeştlendrerek sürdürmek, analzlern dernleştrmek olanağı veren bu gelşme, çok sayıda kşnn deprem kurbanlarına yardım etmek üzere afet bölgesne gelmesdr. Breysel ya da grup olarak, örgütlü veya örgütsüz bçmde yardım malzemes getrmek, dağıtmak; sıcak yemek, barınak sağlamak, kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarında bulunmak vb. görevler gönüllü olarak üstlenen gönüllülern oluşturduğu bu hareket, Cumhuryet tarhnde br lk olmuştur. Etknlkler tartışılır olsa da (Akgüngör, 2007:66-67) Türkye bağlamında yurttaşların yalnızca bağış kampanyaları na katkıda bulunmakla yetnmeyerek zaman ve emek harcayarak "depremzedelcrc" doğrudan ulaşmaya çalışmalarının özel br durum olduğunu kabul etmek gerekr. Bu toplumsal hareketn, fedakarlık ve yardımseverlk dürtülernden olduğu kadar, medyadak "devlet nerede?" söylemne koşut olarak syas ve dar sorumlulara dolaylı tepk olarak gelştğn de öne süreblrz. Kesn olan, basının ortaya çıkması ve güçlenmesnde pay sahb olduğu bu dnamğn önemn kavramış olduğudur: Yardım hareket manşetlere konu olur ve gazete sayfalarında "Svl Seferberlk İç Rahatlatıyor" (Cumhuryet, 23 Ağustos ı999); "Halkın Seferberlk İlanı" (Sabah, 20 Ağustos ı999); Halk El Koydu" (Hürryet, 20 Ağustos ı999), "Tek Yumruk" (Hürryet, 2 ıağustos 1999), gb başlıklarla hatırı sayılır br yer şgal eder. Afet sonrası söylemlern analz anlamında bzm açımızdan asıl dkkat çekc nokta, gazeteclern bu "gönüllü akınından" süratle br "svl toplum" söylem gelştrmş olmalarıdır. Bu söylem ve ona kaynak oluşturan toplumsal dnamk, "devletn", "syasetn" eleştrlmes ve toplumsal-syasal değşm talep edleblmes çn dayanak şlev görecektr. EUL Journal o/socal Scences (l: 1) /A u Sosyal Rlmler Dergs Decenıber 2010 Aralık

14 Toplumblm Perspektfnden Afet Düşünmek Bu bağlamda afet bölgesnde demek, vakıf gb hukuk br çatı altında ya da "bağımsız" olarak çalışmalarda bulunan gönüllülern basında öncelkle "devletn yeterszlğnden doğan boşluğu dolduran aktörler" olarak sunulduklarını görürüz. Söz konusu "boşluğun" hang alanlarda olduğu, ne kadar zaman devam ettğ ya da söyledğ şeklyle, "svl toplumun" bu boşluğu ne oranda doldurabldğ açık değldr. "Devlet" le anlatılmak ıstenlenn syas seçknler ve kamu yönetcler olduklarını kabul ederek, "svl toplum" le de toplumun ger kalanının fade edldğn, dolayısıyla olayların "devlet-toplum" gb br zıtlık lşks çerçevesnde sunulmak stendğ sonucuna varablrz. Bu durumda açıktır k taraflardan brn yüceltmek, dolaylı olarak dğern yermek anlamına gelecektr k, aşağıda tartışmaya devam edeceğmz gb svl toplum söylemnn dğer şlev de bu olmuştur. Ağustos 1999'da afet bölgesnde çalışmalar yürüten gönüllü kuruluşlardan br, özellğ gereğ basının dkkatn çeker. O tarhte ülkede gönüllü olarak doğa koşullarında kaybolmuş nsanları aramak ve kurtarmak üzere kurulmuş tek demek olan Arama ve Kurtarma Derneğ (AKUT), kısa zamanda gazete sayfalarında "svl toplumun öncüsü ve temslcs" olarak gösterlmeye başlanır; br yandan da br "performans ölçütüne" dönüştürülerek kamu kurumlarının afet sonrası müdahaledek yeterszlklern eleştrmek çn kullanılır. Toplum-devlet ya da halk-hükümet olarak adlandırableceğmz br toplumsal gerlm eksennde, AKUT ve Svl Savunma Genel Müdürlüğü k "tarafın" smgeler olarak şlev görürler. Svl Savunma'yı eleştrmek, "devlet" eleştrmenn dolaylı yoludur, "devlete" gösterlen tepkye koşut olarak eleştrlern dozu da oldukça yüksek, bazen de aşırıdır. Bu tutumun belk de en uç örneğn AKUT ve Svl Savunma ekplernn "ntelklernn" kıyaslandığı br gazete habernde görürüz. (Sabah, 25 Eylül 1999) Küçültücü kabul edleblecek br dlle yazılmış olan mzasız habere göre AKUT üyes "gönüllü, ünverste mezunu, üst sınıftan, dünya vatandaşı, yabancı dl blr" vb. ken, Svl Savunma görevls "memur, lse mezunu, düşük maaşlı, şn kerhen yapar, vzyonsuz"dur. "Yarı-resm" örgüt olarak ntelendrleblecek ve afete hemen hemen hazırlıksız yakalanmış olan Kızılay da benzer br muamele görür: "Kızılay'ın yönetmnn Arama ve Kurtarma Derneğ'ne verlmes" dah br ulusal gazetede manşetten "önerlr". (Sabah, 25 Eylül 1999) Deprem sonrası kamu kurumlarının hazırlıksızlığına gösterlen tepknn smges halne gelmes dışında, Arama ve Kurtarma Derneğ basın tarafından "Türkye'de svl toplumun yenden canlandığının gösterges" ve "büyük br toplumsal değşm yaşanacağının habercs" olarak da ntelendrlmştr: r..} "İzmt Deprem, AKUT'u yepyen br svl örgütlenme model olarak yenden doğurdu. AKUT olsun, dğer svl örgütlenmeler olsun, toplumda var olan zor zamanlarda dayanışma steğnn büyük enerjlere dönüşmesne aracılık ettler. İzmt Deprem, bu ülkenn, bu nsanların, bu toplumun, özetle nsan ve toplum yaşamının salt poltkacı/ara bırakılmayacak kadar öneml br olay olduğunu gösterd. [...} AKUT! Svl toplumsal güçler! Selam sze, hoş geldnz... " "Genellkle gençlklernde bugünkü breylere oranla toplumsal yararı kş çıkarı önüne koymaya daha fazla özen göstermş olan, poltze ve toplum cu görüşlere gönül vermş bzlern kuşağı, günümüz gençlern braz, hatta fazlaca bencl, apoltze, vermeden stemeye eğlml kşler olarak görüp, onları belk de blnçaltımızdan gelen yaşlılığın da dürtusuyle küçümserdk. Meğerse yanılıyormuşuz. [...}...AKUT çıktı da ortaya, gençlermz tanımak fırsatı bulduk." (Srmen, 29 Ağustos 1999) "Türkye/nn felaket melekler her geçen gün sembol halne gelyor. Ülke, uzun zamandan ber unuttuğu cemaat ruhunu yenden kazanıyor. [...} Türkye/nn gerçek svl toplumu bu depremn enkazının çnden doğacak. Svl toplum kavramını syasetn lağımlarında ğdş eden zhnyet, bu enkazın altında kalacak. Bu küllerden yepyen br toplum doğacak. " (Özkök, 20 Ağustos 1999) "Devletmz artık svl toplum kuruluşlarının her hareket ve nyetnden endşe etmek yerne bu gb gönüllü brlkler teşvk eden br bakış açısı kazanmalıdır. Emnm k bugünden sonra yüzlerce svl EUL Journal of Socal Scences (/: /) LA Ü Sosyal Blmler Dergs

Çağlar Akgııngor toplum kuruluşu ya AKUT benzer çalışmaları desteklemek veya ona benzer teşklatlanmalara gderek bu hayırlı çığırı takp edeceklerdr. AKUT'a sadece kurtardıkları canlar çn değl, ülkemzde svl nsyatf kuruluşlarına yen br heyecan kazandırdıkları çn de teşekkür etmelyz. " (Alkan, 30 Ağustos 1999) Tarhsel gelşm boyunca svl toplum kavramı farklı şeylere şaret etmştr. Bugün de farklı bağlamlarda, değşk bçmlerde kullanıldığından belrszlğn korumaktadır ve blmsel açıdan bakıldığında tanımı üzernde fkr brlğne varılmış değldr. Devletle lşkl ya da lşksz olsunlar, aktörler svl toplum kavramına eylem ve çıkarlarına uygun br anlam yüklerler. 2003 ve 2004 'te, 1999' da ve sonrasında deprem bölgesnde çalışmalarda bulunmuş svl toplum kuruluşlarının sorumlularıyla yüzyüze görüşmelerde bulunarak gerçekleştrmş olduğumuz saha çalışmamız da bu önermelermz destekler görünmektedr. (Akgüngör, 2007:408-456, 507-512) 1999 Depremler bağlamında Türk basınında da bu durumu gözlemekteyz: Svl toplum, basın söylemlernde "gönüllülük", "demokras", "svl(lk)" "yurttaş", "örgüt(lenme)", "devlet-dışı", "gayrı resm" gb sık tekrarlanan kavramlarla beraber anılmaktadır. Çok sayıda yurttaşın yardım götürmek ve kurtarma çalışmalarında yer almak üzere deprem bölgesne gtmeler de benzer bçmde değerlendrlerek Türkye'de svl toplumun (adeta uzun br bekleyşn ardından) "doğduğu" ya da "yenden canlandığı" dda edlmştr. Bu anlamda, 17 Ağustos 1999 deprem br "mlat", yen br dönemn başlangıcı, değşmn kışkırtıcısı ve smges olarak görülmüştür. Bu "pek çok şeyn değşmes gerektğn ortaya koyan" deprem le "Marmara değl, sstemn kends çökmüştür" (Yücelman, 1 Eylül 1999) ve bu olaydan ders alınırsa "hçbr şeyartık esks gb olmayacaktır". (Ünal, 27 Ağustos 1999) Km yazarlara göre, toplum afetten kesnlkle ders çıkarmıştır ve bunu "gösterdğ tepkyle ortaya koymaktadır". (Türenç, 30 Ağustos 1999) "Türkye'nn br devr, br dönemdr yıkılan" (Altaylı, 25 Ağustos 1999). Basındak söylemler nceledğmzde, br "esk", br de "yen düzenn" tarf edldğn ve öneml br toplumsal-syasal değşm yaşanacağının dda edldğn görürüz: "Devlet hegemonyası zayıflayacak" (Lvanel, 10 Eylül 1999); kamu hzmetler ve bürokras düzelecek" (Göğüş, 26 Ağustos 1999); "Türkye, devlet yapısını gözden geçrecek" (Özkök, 29 Ağustos 1999) ; "kokuşmuş sstem enkazın altında kalacak" (Dündar, 29 Ağustos 1999); "fırsatçı brey dönem kapanacak" (Doğru,lEylül 1999); br "orta sınıf devrm" (Turgut, 26 Ağustos 1999) gerçekleşecektr. "İslamcı" olarak anılablecek basında se bunlara ek olarak başka -üstü örtülü olarak- talepler de yükselr. Bu yazarlar, özellkle 28 Şubat 1998 Mll Güvenlk Kurulu toplantısıyla başlayan sürece gönderme yaparak, üstü örtülü bçmde rejmn lak karakternden şkayet ederler ve değşm talepler bununla lntldr. 1999 Marmara depremler bağlamında svl toplum, meşruluğu sorgulanmakta olan rejmn, syasetn ve kamu yönetmnn anttez olarak, "değşmn meşru aktörü" olarak sunulmuştur. Br görüşe göre toplumda zaten varolan ancak bastırılmış ve zayıflatılmış, br dğer görüşe göre de yen doğmakta olan bu aktörün, toplumun değşm talebne sözcülük etmes, aynı zamanda değşm şekllendrmes ve gerçekleşmes çn de topluma öncülük yapması beklenmektedr. Belrtelm k bu yaklaşım otorter rejmlernn demokrasye dönüşmes umulan veya demokrassnn henüz tam anlamıyla oturmamış olduğu brçok ülkede gözlenmektedr. Örneğn Damond gb lberal yazarlar svl toplumu demokrasnn br koşulu saymakta ve "üçüncü dalga" olarak anılan demokratk rejmlere geçşn svl toplum baskısıyla gerçekleştğn dda etmektedrler. (Bayraktar, 2005:10-13) Yne bu kavram Camau'nun "svl toplumlara lşkn analz ve pratklere etk eden tarhsel ve normatf k bakıştan br" olarak tanımladığı çerçeveyle örtüşmektedr. Buna göre svl EUL Journal o/socal Scences (/: 1) LAÜ Sosyal Blmler Dergs ı5

16 ; Toplumblm Perspektfnden Alet Düşünmek toplum "otortcr br syas düzenn temellern projenn taşıyıcısıdır". (Camau, 2002:217) yıkacak olan tnsel blncn ve alternatf br Buraya kadar Türk basınının 17 AğUSlOS ı999 depremnden yola çıkarak yaptığı eleştrlerden örnekler vermeye çalıştık. Göstermeye çalıştığımız gb, basın mensupları afetr yarattığı syas ve dar bocalam, hatta şok atmosfernden yararlanarak Türkye'nn syasal, toplumsal durumuna lşkn keskn analzler ortaya koymuşlardır. Bu analzlerde, "Lcvatharı" benzer br devletn ve bu devlet mekanzmasının (dolaysıyla kamusal kaynakların) taraflı bçmde kullanımı fırsatını elde etmenn temel amaç olduğu br syas yaşamın tarf edldğn görürüz. İktsad ve toplumsal koşullar da, breylern de (sıkça kullanılan termle) bu "düzene" uyum sağlamasını zorunlu kılmaktadır. Deprem br anlamda yurttaşarın "gözlern açarak", onlara "yolsuzluk, sorumsuzluk ve demokras yoksunluğunun öldürücü olduğunu" göstermştr. Bu nedenle, afetn "Berln Duvarı'nın yıkılışı" (Lvanel, 5 Eylül 1999) ya da "Boston çay Parts" (Berkan, 12 Eylül 1999) gb "yaratıcı br kopuş, yırtılma" olması, ne olduğu çok da açık olarak anlaşılamayan br değşmn çıkış noktası ve besleycs görev görmes beklenmektedr. Bu değşmn temel aktörü de, yardım harekety1c varlığını ve kapastesn bell etmş olan "svl toplum" olacaktır. Büyük felaketlcrn toplumsal değşme etk edebleceğn yadsımamakla beraber, yukarıda alıntı yaptığımız köşe yazarlarının toplumsal değşme lşkn beklentlernn gerçekç olduğunu söylememz güçtür. İnceledğmz olayda, tıpkı br arama-kurtarma derneğne "svl toplumun öncüsü ve önder" yakıştırılmasının yapılması gb, afete de "toplumsal gerçeklğ çok kısa sürede dönüştürücek br olay" rolü yüklenmş olduğunu görüyoruz. Felakeılerle toplumsal değşm arasındak lşk afet sosyolojs yazınında çokça ele alınan br konudur. Ancak yapılan çalışmalar, bze felaketlern tüm toplumu kökten ve hızla değştrmekten çok, varolan değşm eğlmlern hızlandırdığını göstermektedr. (Lovekamp,20l0:367-380) Afet nedenyle, güç lşkler de dahlolmak üzere toplumsal lşkler, toplumsal roller ve üretm bçmler değşklğe uğrayablr; yen toplumsal gruplar ve yen roller ortaya çıkarken yapısal br değşm meydana geleblr, hatta toplumsal tepklern çatısı altında brleştğ harketler ortaya çıkablr. Acı ve keder duygularının, toplumsal değşme de öneml br tk görev görmes de mümkündür. Ç\eveu, 2005:39) Ancak afetn neden olduğu ya da hızlandırdığı değşm, öncelkl olarak afet kurbanı ktley etklemektedr. Toplumun bütününü, özellkle de syasal ve yönetsel anlamda- etkleyecek br değşme neden olması güçtür, dahası böyle br saptama ancak görece uzun br zaman dlmnden sonra yapılablr. Değşmn en açık gözlemlenebleceğ br alan olan kamu poltkalarında ble (afete lşkn sorunların aclyetne rağmen) büyük hızla gerçekleşmedğne dkkat çekelm. 7. "MİLATTA::\"" SO::\""RA" Depremn syasal ve toplumsal etks olarak yaşanacağı dda edlen değşmn gerçekleşp gerçekleşmedğ, afetn hang toplumsal kümeler ve düzeyler üzernde böyle br etks olmuş olableceğ üzerne düşünürken, yne basında 17 Ağustos 1999'un yıldönümü nedenyle yer verlmş olan görüş ve düşünceler ncelemek yernde olacaktır. Depremn henüz çok yakın br geçmşte olmuş olarak görüldüğü l7 Ağustos 2000 ve ı7 Ağustos 2001 tarhlerndek farklı gazetelere baktığımız zaman öncelkle değşk aktörlern topluma duyurmaya çalıştıkları çeştl "blançoları" fark ederz. Bunlar arasında en çok öne çıkanı elbette deprem bölgesnde tamamlamış olduğu ve sürmekte olan çalışmalarıyla "devlet", ya da hükümettr. 17 Ağustos Deprem'yle meşruluğu sarsılmış olan 5 Hükümet ı. EUL Journal of Socal Scences (I f) LA Ü Sosyal Blmler Dergs

('aolar Akeuneôr 17 cı o o ve kamu örgütü, yenden nşa ve rehabltasyon faalyetleryle bunu tekrar kazanmaya çalışmaktadır. (Hürryet, 8 Ağustos 2000) Svl toplum kuruluşları çn de elbette afet sonrası çalışmalar, toplumsal destek bulmak ve bu desteğ sürdürmek çn yaşamsal önemde olduğundan, bu örgütler de çalışmalarını basında duyurablmek çn ernek harcamaktadır. Medya, bu anlamda kend açısından da bazı blançolar çıkarır ve deprem sonrasında öneml br toplumsal roloynadığını (öncelkle "yurttaşların ses" olarak) dda eder. (Tüfekç, 7 Ağustos 2000) t Basında İknc olarak dkkatmz çeken öğe, depremn hemen ertesnde görmüş olduğumuza benzer eleştrel br dlle yazılmış olan durum değerlendrmelerdr. Çoğunlukla gazetecler tarafından yapılmış olan bu değerlendrmelerde ağırlıklı olarak altı çzlen nokta, 17 Ağustos 1999'dan bu yana öneml br toplumsal değşmn yaşanmamış olduğudur. Yazarlar bu anlamda çeştl toplumsal düzeylerde ve farklı konularda, deprem sonrasında örıgörmüş oldukları değşmn gerçekleşmemş olduğunu belrtrler. "Her şey esks gbdr" (Gönensn, 17 Ağustos 200 ); öncelkle yıkımdan ders alınmamıştır ve şehrleşme ve yapılaşma konusundak olumsuz davranışlar, deprem öncesnde olduğu gb devam etmektedr: "Gôlcük'te yapımına zn verlmş 8 katlı bnalardan (bana göre cnayet şemekten farkı yok) oturulamayacak duruma gelmş olanlarının ble sahpler tarafndan allanıp pullanmaya çalışıldığına ıanık oldum. [..} Aradan br yıl geçmesne rağmen hala depremn değl, yanlış ve çarpık yap ılaşm an 111 öldürdüğünü ôğrenememşz. "(Türenç, 17 Ağustos 200 1) "Uyan Türkye! Artık hçbr şeyesks gb olmayacak dye söz vermşlerd. Nerede yen şehr tp? Nerede yen konut tp? Nerede şehrlern zemn hartaları? r..} Araz rantını şahlandıran... Plansız sanayleşmey fşekleyen... Plansız kentleşmey büyüten... Plansız yer seçmn ateşleyen... Ve araz rantım tahrk eden kokuşmuş mar ve yapılaşma kararlarını tersne çevrecek br cdd çaba da yok. " (Doğru, 25 Ağustos 2000) "Pek 17 Ağustos deprem bze ne öğrett? Çeklen onca acıdan hang ders çıkardık? Bu felaket doğru dürüst yorumlayabldk m? Hç sanmıyorum. [...} Bnlerce yıldır depremlerle sarsılan bu ülkede, depreme uygun yapıların olmamasını açıklamaya mkan yok. "(Lvanel, 17 Ağustos 2000) "Suç zncr 'kenetlend'. Büyük Yıkımın Sorumluları 'Sorumsuz Polıakalarını" Sürdürüyor [başlık] 1) İmar afları devam edyor. Kaçak yapılar ruhsaıa bağlanıyor, güvenceye alınıyor. 2) Planlama ertelenyor. Plan dsplnn öngören yasa taslakları savsaklanıyor. 3) Müteahhtlk çn hala br kural ve kısıtlama getr/m ed, kat karşılığı 'yap-satçılık'" devam edyor. [...) Sonuç olarak 17 Ağustos 1999 depremnfelakete dönüştüren poltkalarm 'sorumluları' geçen br yılda aynı 'suçlu tutuınlarını' daha da lerleterek ve hatta km KH K'ler ve genelgelerle de 'güçlendrerek' sürdurmüş oldular." (Eknc, ı7 Ağustos 2000) Ek olarak, afetlere hazırlık anlamında da öneml br gelşmeden söz edlemez: "...son br yılı yen depremlere -veya büyük tab afetlere- karşı önlem alma ve hazılıklı olma açısından değerlendren yok. "(Ekş, ı7 Ağustos 2000) "Ulusal Deprem Konsey, öncek gün br toplantı daha düzenled, bütün İstanbul mlletvekllern de davet ett. İstanbul'un 69 mlletveklnden sadece 1I' bu toplantıya katıldı. Bu lgszlk, yönetm acznn somut br örneğdr. " (Gönensn, "İstanbul'u deprem e dayanıklı hale getrmek çn 7 mlyar dolar gerekyormuş. 'Bu kadar parayı bulamayız " dyorlar. Ama beş batık bankaya 4,5 mlyar dolar kolayca bulunuyor." (Lvanel,) En önemls, öngörülen syasal değşm de gerçekleşmş gb görünmemektedr: "Depremzede olmak. deprem dehşetn yaşamak ve deprem sonrası yapayalnı kaldığını görmek ble 'yurttaş olma blncnde' br sıçramayı yıpınsal ölçekte yaratmamış. r..] 17 Ağustos'un Türkye'de daha EUL Journal of Socal Scences (1:) LA Ü Sosyal Blmler Dergs December 20 O Aralık

18 ı Toplumblm Perspektfnden Afet Düşünmek önce benzer görülmemş br 'yurttaş blnc' sıçraması yarattığı, svl topluma gden yolda depremn büyük br vme sağladığı söylend. [,..} Ama daha önce svl grşmclk; yurttaş blnc o kadar cılız, O kadar köksüzdü k, 17 Ağustos sonrasındak "sıçrama" göze büyük ve anlamlı geld. Han k kşnn yarıştığı br yarışıa brnc gelmek gb... "(Engn, ı8 Ağustos 2000) "Ders alınmadı çünkü bnlerce nsanın hayatından sorumlu müteahht/erden ve yerel yönetclerden hesap sorulmadı. Ders alınmadı çünkü deprem e yenk düşen Türkye, deprem sonrasının yönetmnde br 'Türkye Model' yaratamadı. " (Atkkan, ı7 Ağustos 2000) "Deprem toplumu kamçılamıştı. Anlara'nın, syasetn, darenn yeterszlklern br tokat gb vurmuştu. Artık hçbr şeyesks gb olamazdı. Kend kadermz elmze alacaktık. {..} Sonra ne oldu? Korkarım fazla br şeyolmadı. Zaman geçnce, yavaş yavaş heyecan söndü. {..} Ankara da bunu beklyordu. {..} Toplumun tepks btnce, lk baştak mahcubyetn hemen terkett. Gene bldğmz Ankara oldu. Sammyetle soruyorum. Deprem ney değştrd? Hçbr şey değştrmed. Aynı hamam aynı tas, sank hç deprem olmamış gb esk Türkye ger geld. "(Akat, ı7 Ağustos 2000) yüzümüze Br bakıma, 17 Ağustos ı999 Deprem'nden sonra basında gördüğümüz coşku, yern düş kırıklığına bırakmış durumdadır, çünkü "ders alınmamıştır", syasetn kuralları değşmemştr ve deprem kurbanları "hak ve sorumluluklarının farkında, nsyatf kullanblen gerçek vatandaşlara" dönüşmemşlerdr. Bu noktada, depremden üç yıl önce meydana gelmş br olayı hatırlamakta yarar var. Kasım ı996'da Susurluk İlçesnde meydana gelen br trafk kazası sonucu, Türkye'de bazı devlet memurlarının ve syasetçlern, organze suç örgütleryle şbrlğ çnde olduğunu ve bu şbrlğnn soğuk savaş dönemnde "resmen" kurulmuş olan br paramlter altyapıya dayandığı anlaşılmıştı. Belleğmz tazeledğmzde, 17 Ağustos sonrasında kullanılan "Artık Hçbr Şey Esks Gb Olmayacak" sloganının aslında Susurluk kazası sonrasında syas ve dar şeffaftaşma, demokratkleşme çağrısında bulunmak çn kullanılmış olduğunu görürüz. 1996'da da, tıpkı 1999'da olduğu gb br değşm çağrısı basında yankılanmıştı. ı999 Depremler br bakıma bu çağrının yanıtsız kaldığını göstermektedr. ı7 Ağustos Deprem sonrasında syas-toplumsal değşm talep eden basın mensupları, kuşkusuz Susurluk örneğnden habersz değldrler: Medya olarak, besledkler ve beslendkler toplumsal meşruluk üzernden lan ettkler "yen düzen" 1999'da olduğu gb 1996'da da hayata geçmemşt. Şu halde bu yazarların 17 Ağustos sonrasında "öneml br toplumsal değişm yaşanacağına" lşkn ısrarlarını, düşünsel yeterszlklerne ya da naftklern m bağlamalıyız? Bzm ddamız, gazeteclern olayları yorumlamanın ötesne geçerek br gelecek kurgusu yapmış olduklarıdır. Kamu kurumlarının ve hükümetn afete müdahaledek başarısızlığından ve toplumsal memnunyetszlkten destek alarak yalnızca çnde bulundukları syas ve ekonomk düzen ağır bçmde eleştrmekle kalmamış; aynı zamanda bu düzenn değşmes gerektğne dar taleplern ve bu değşmn nasıl olacağını da bu gelecek kurgusu üzernden açıklamışlardır. Burada söz konusu olan, br değşm arzusundan çok, topluma br yön verme, onu belrl br hedefe doğru güdüleme çabasıdır. Br anlamda, bu değşm başlatma çabasıdır. Gazeteclern Xl X. Yüzyıldan bugüne Türk modernleşmes ve syasal gelşm çnde oynadıkları rolü hatırlarsak, böyle br tutum çnde olmalarının şaşırtıcı olmadığını göreblrz. Türkye bağlamında (özellkle "köşe yazarı" olarak anılan) gazetecler brer "analz maknası" şlev görmekte, sorgulamak, blgy aramak, düşünmek konusunda zayıf olan toplumda görüş oluşmasını sağlamakta ve zaman zaman toplumsal gelşmelere yön vereblmektedrler. Ancak bu şlevlern de bazı kurallarla sınırlanmış olduğunu göreblyoruz. Bu gerçeğe br örnek, 12 Kasım ı999 Deprem'nden sonra basının "devlete" yönelk tavrındak büyük değşmdr. Bu örnekte lk depremn üzernden yalnızca üç ay gb kısa br zaman geçmş EVL Journal of Socal Scences (I.' I) LA Ü Sosyal Blmler Dergs

Çağlar Akgüngôr olmasına karşın, kamu kurumları bu defa basında afete müdahale alanında "ders almış ve dolayısıyla başarılı olmuş" olarak sunulmuştur: "Kızılay Bu Kez Jet Gb", "Brava Svl Savunma", "Altı General Bölgede" (Hürryet, 13 Kasım 1999); "Devlet Bu Kez Akıllanmış" (Sabah, 14 Kasım 1999); "Devlet Bu Kez Yetşt", "Asker Anında El Koydu" (Hürryet, 14 Kasım 1999). Koşut br durum da, afetlere hazırlıksız olduğu ortaya çıkan ve müdahale etmekte dğer kamu kurumları kadar gecken slahlı kuvvetlere karşı medyanın ("slamcı" kanat harç) daha hoşgörülü br tavır alarak eleştr ve sorgulamalarını sınırlanmış olmasıdır. Örneğn, Gölcük'te bulunan Donanma Komutanlığı'nın uğradığı fızksel hasarın basın tarafından brkaç stsna dışında yüzeysel br bçmde şlenerek, yapılaşma sorunları konusunda getrlen eleştrler çerçevesnde ele alınmamıştır. (Cumhuryet, ı8 Ağustos ı999) 8. SONUÇ Bu çalışmada afetlern can ve mal kaybına yol açan fzksel br olayaimanın ötesnde, syasal sonuçlar da doğuran toplumsalolaylara olduğunu göstermeye çalıştık. Afetler, toplumsal sstemlern olağan şleyşlern felce uğratarak "normal zamanlarda" syas ve dar sorumluların kulak vermedğ düşünülen toplumsal taleplern -özellkle de devlet mekanzmasının afete müdahales hoşnutsuzluk konusu olmuşsa- "duyurulması" çn uygun br ortam yaratır. Bu gb krzler "yalnızca yetkllern tepk verme kapastelern değl, aynı zamanda krzn etkledğ yönetm sstemnn demokratklğnn gerçeklğn de sınar." Bunun yanısıra, seçknlern performansı da sorgulanır, olaydan alınan dersler ışığında değşm talep eden aktörler, kamusal alana geçc br süre çn de olsa hakm olur ve syasal sstem üzernde baskı oluştururlar. (Bon vd., 2005: ı2 ı) ı999 Marmara Depremler örneğ bze afetn bu anlamda nasıl br "fırsata" dönüşebleceğn açıkça göstermektedr. Deprem yıkılganlığının ve kamu kurumlarının afetlere hazırlıksızlığının nedenlerne lşkn yapılan sorgulamalar dernleşerek Türkye'dek toplumsal düzen ve syaset üzerne analzlere dönüşmüştür. Medyada, "deprernn yıktığı esk Türkye" ve "deprem sonrası meydana çıkan 'svl dnamklern' hayata geçteceğ yen Türkye" kurguları yapılarak, brncsnden kncsne doğru gerçekleşecek br dönüşüm çn toplumsal vme yaratılmaya çalışılmıştır. Yukarıda Dombrowsky'den yapmış olduğumuz alıntıyı tekrarlayalım: "Afet tanımlayanlar, böylelkle ondan nasıl yararlanacaklarını da fade etmş olurlar." Bu anlamda 1999'da medya, toplumun tepklernden dayanak olarak yararlanarak, deprem syasal ve toplumsal dönüşümü hızlandıracak br katalzör olarak yenden tanımlamaya çalışırken; varolan düzenn korunmasından yana olan syas seçknler ve darecler de bu tanımı olabldğnce etkszleştrmeye çalışmışlardır. Araştırmamızın sonuçları aynı zamanda Türkye'de medya-devlet (syaset) lşklernn yazılı olmayan kurallarından brne şaret etmektedr: Medya, öneml krz anlarında (afetler gb) toplumsal desteğ arkasında hssettğnde darecler ve syas sorumluların eylemlerne, kamu kurumlarına, syas rejme ve kurumlara, bunların şleyşlerne lşkn serbestçe eleştrlerde bulunmakta ve hareket alanını genşletmekte; ancak krz geçtkten ve toplumsal destek azaldıktan sonra eleştrlernn dozunu hızla düşürmekte ve "esk konumuna" ger dönmektedr. Bu döngüye ayak uydurmayan, ya da uydurmakta geckenler Eylül ı999'da Radyo-Televzyon Üst Kurulu'ndan yed gün yayın yasağı cezası alan Kanal 6 televzyonu gb yaptırımlara maruz kalmaktadır. (Hürryet, 26 Ağustos 1999) 17 Ağustos Deprem gb örneklern bze gösterdğ başka br gerçek de Türkye bağlamında EUL Journal of Socal Scences (I: J) LA Ü Sosyal Blmler Dergs December 20 J OAralık 19

20 Toplumblm Perspektfnden Alet Düşünmek yurttaşların "devlet" karşısında hala güçsüz olduğu ve bu nedenle de arkasındak (geçc, spontaneı toplumsal destek ne boyutta olursa olsun, medyanın eleştrlernn syas sonuçlarının yok denlecek kadar sınırlı kaldığıdır. Cumhuryet tarhndek büyük depremler nceledğmzde, afetn her defasında oluş zamanının durum ve şartları çerçevesnde yenden tanımlandığını görürürüz, ı999'dak en öneml fark, belk de daha az yolsuzluk, kayırma ve syas clentelsme'tı olduğu, daha şeffaf, katılımcı br demokrasnn ve yenden düzenlenmş br kamu yönetmn, y br toplumsal düzen elde etmenn yanısıra afetlern etklern azaltmanın da en öneml yolu olduğu gerçeğnn bu tanımın ana eksen yapılmış olmasıdır. KAY:\,AKÇA Akgüngör, A. ç., La Turque a l'epreuve des sesmes de 1999: Une analyse socopoltque a travers les dscours medatques post-catastrophes [Türkye 1999 Depremleryle Sınanırken: Afet Sonrası Medya Söylemler Üzernden Br Analz], Claude GILBERT'n danışmanlığında hazırlanmış doktora tez, Perre Mendes France Ünverstes, Grenoble Syaset Blm Ensttüsü,I 7 Aralık 2007 Bayraktar, u. (2005), "Hang Svl Toplum, Nasıl Br Demokras? Svl Toplum(lar)", Svl Toplum, Sayı 9 (ocak-mart), s.10-13. Bon, A.(200S), vd, The Poltcs of Crss Managemerıt, Cambrdge. 1990'ların Türkye'snde Camau, M.(2002), "Socetes Cvles «reelles» et teleologe de la democratsaton", Internatonale de la Poltque Comparee, Clt 9, Sayı 2, s.213-23. Revue Couch, S. R. ve Kroll-Smth, J. S.(1991), "What s a Dsaster? An Ecologcal-Symbolc Approach to Resolvng the Defntonal Debate", Internatonal Journal of Mass Emergences and Dsasters, Clt 9, Sayı 3, (Kasım), s.355-366. Drabek, E. T.(l986), Human System Responses to Dsaster, Sprnger-Verlag, New York. Dombrowsky, W. R.(l998), "Is A Dsaster What We a Dsaster?", çnde, Quarantell, E.L. (edt.), What s a Dsaster?, Routlegde, New York, s.20-21. Esquenaz, J-P.(2002), L'ecrture de I'actualte, pour une socologe du dscours medatque [Günceln Yazımı, Medyatk Söylemn Sosyolojs İçn], Presses Unverstares de Grenoble. Lagadec, P.(l993), Apprendre ıl gerer les erses [Krzler Yönetmey Öğrenmek], Les Edtons d'organsaton, Pars. Lovekamp, W. E.(2010), "Prornotng Empowerment", çnde PHILLIPS Brenda D. ve dğerler, Socal Vulnerablty To Dsasters, s.367-380, CRC Press, Boca Raton. Neveu, E.(2005), Socologe des mouvements socaux, La Decouverte, Pars. Olson, R. S.(2000), "Towards a Poltcs of Dsaster: Losses, Values, Agendas and Blame", Internatonal Journal of Mass Emergences and Dsasters, Vol 18, N 2 (aoüt), s.265-287. EUL Journal o/socal Scences (1. ) LAÜ Sosyal Blmler Dergs

Çağlar Akgüngor 21 Pfsıer, C.(2002), "Surmorıtcr lcs eatastrophes naturcllcs : les strateges de 1500 a nos jours" Afetern Üsıcsndcn Gelmek: 1500 l lerden Bugüne Stratejler, çnde Le Jour d'apres [Ertes Gün], Haupı, Bem. Searle.T. R.(1995), The Construeton of Socal Realty, The Free Press, :\ew York. Tavera-Fenollosa, L.(1998), Socal Movernents and Cvl Soeety: The Mexco Cty 1985 Earthqake Vctm Movemcnt, Ka Erkson vd. danışmanlığında hazırlanmış doktora tez, Yak Ünvestes, Aralık. Vago, S.(1999), Socal Change, Prentee-Hall, :\ew Jersey. Gazete Makaleler Akat, AA, "Br Yıl Sonra", Sabah, 17 Ağustos 2000, s.21. L f L r f f ~ L Akgüç, Ö., "Gecekondu Devlet", Cumhuryet, 20 Ağustos 1999, s.7. Alkan, T., "Yen Br Cvanmertlk Yorumu", Zaman, 30 Ağustos 1999, s.8. Altaylı, F., "Br Devr Yıkıldı, İnşalah Doğrulmaz", Hürryet, 25 Ağustos 1999, s.19. Atkkan, Z., "Ders Alınmadı", Sabah, 17 Ağustos 2000, 14. Berkan, ı., "17 Ağustos Deprem ve Boston Tea Party", Radkal, 12 Eylül 1999, s.3. Bursalı, O., "AKCT!", Cumhuryet, 25 Ağustos ı999, s.6. Coşkun, B., "Yne :\eredesn Devlet?", Hürryet, 18 Ağustos 1999, s.2. Doğru, X, "uyuma Türkye Sallanıyorsun", Sabah, 25 Ağustos 2000, s.8. Doğru, N., "Vel Göçer Dışarıda, Donanma Müteahht İçerde", Sabah, 1 Eylül 1999, s.9. Dündar, u., "Başbakan Ecevt'e Açık Mektup", Hürryet, 29 Ağustos 1999, s. 15. Eknc, O., "Suç Zncr Kenetlend", Cumhuryet, ı7 Ağustos 2000, s.l ve 6. Ekş, O., "Br Yılı Değerlendrdk m?", Hürryet, 17 Ağustos 2000, s.21. Engn, A, "Depremzede Olup Yurttaş Olamamak", Cumhuryet, 18 Ağustos 2000, s.6. Göğüş, Z., "Devrmc", Sabah, 26 Ağustos 1999, s.22. Gönensn, O., "Her Şey Esks Gb", Sabah, 17 Ağustos 2001, s.6. Lvanel, Z., "Deprem ve Dayanışma Muczes", 18 Ağustos 1999, s.5. Lvanel, Z., "Türkye Değşrken", Sabah, 5 eylül 1999," s.5. Lvanel, Z., "Devlet Yaratan İnsandır", Sabah, 10 Eylül 1999, s.5. Lvanel, Z., "İk Deprem Arasında", Sabah, 17 Ağustos 2000, s. 5. Özkök, E., "Tek Kşlk Konvoylar", Hürryet, 20 Ağustos 1999, s.9. Özkök, E., "Depremderı Önce -- Depremden Sonra", Hürryet, 24 Ağustos ı999, s.9. Srmen, A, "AKCT'a Teşekkürler", 29 Ağustos 1999, s.4. Turgut, S., "Orta Sınıf Devrm", Hürryet, 26 Ağustos ı999, s.6. Tüfekç, I-I., "Depremn İtbar Skalası", Hürryet, ı7 Ağustos 2000, s. ı8. Türenç, T., "Kafalar Hala Aynı", Hürryet, 17 Ağustos 2001, s. 17. EUL Journal of Socal Scences (1.1) LA ososyal Blmler Dergs

22 Toplumblm Perspektfnden Afet Düşünmek Türenç, T., "Batılılar Bu Kez de Gürleyp Yağmazlarsa", Hürryet, 30 Ağustos 1999, s.20. Ünal, H., ");ye Çürüdük?", Zaman, 27 Ağustos 1999. Yücelman, A., "Herşey Yen Baştan", Cumhuryet, ıeylül 1999, s.18. "Depremn Yarası Sarılacak", Cumhuryet, 18 Ağustos 1999, p.9. "Devlet, Olması Gerektğ Yerde Yoktu", Cumhuryet, 18 Ağustos 1999, s.33. "Gölcük'te Asker Tessler Çöktü", Cumhuryet, s.7. "Demrel: Depremden Davacı Olalım", Cumhuryet, 21 Ağustos 1999, s.6. "Svl Seferberlk Iç Rahalatıyor", Cunhuryet, 23 Ağustos 1999, s.4. "Büyük İş Yaptık", Hürryet, 18 Ağustos 2000, s.18. "Korkumuz Odur k Ölü Sayısı Artacak", Hürryet, 20Ağustosl 999, p.9. "Halk El Koydu", Hürryet, 20 Ağustos 1999, s.27. "Tek Yumruk", Hürryet, 21 Ağustos 1999, S.l. "Kanal 6'ya Sansür Syas", 26 Ağustos 1999, s.20. "Halkın Seferberlk Ilanı", Sabah, 20 Ağustos ı999, s.23. "Kızılat Bu Kez Jet Gb", Hürryet, 13 Kasım 1999, s.23. "Altı General Bölgede", Hürryet, 13 Kasım 1999, s.23. "Bravo Sv Savunma", Hürryet, 13 Kasım 1999, s.23. "Devlet Bu Kez Yetşt", Hürryet, 14 Kasım 1999, s.20. "Asker Anında El Koydu", Hürryet, 14 Kasım 1999, s.20. "Sıkı Rekabet", Sabah, 25 Eylül 1999, s. 18. "Kızılay'ı AKUT'a vern", Sabah, 25 Eylül 1999, s.l. "Devlet Bu Kez Akıllanmış", Sabah, 14 Kasım 1999, s.24. "Devletn Çöküşü", Yen Şafak,I 9 Ağustos 1999, s.l. "Gece Felaket, Gündüz Aczyet", Zaman, 18 Ağustos 1999. Çağlar Akgungor s graduated from Galatasaray Unversty, Department of Poltcal Scence and Publc Admnstraton. He earned hs MA. degree n poltcal scence at the Poltcal Studes Insttute of Grenoble of Perre Mendes-France Unversty and receved hs PhD n Poltcal Scences from the Humantes Doctoral School (ED 454) of the same unversty. Hs man researclı themes are collectve rsks; socal and poltcal dmensons of dsasters and emergences; rsk and dsaster related publc polces; humantaran ad. Çağlar Akgungor Galatasaray Ünverstes Syaset Blm ve Kamu Yönetm Bölümü mezunudur. Perre Mendes-France Ünverstes 'ne bağlı Grenoble Syaset Blm Ensttu 'sünde syaset blm yüksek lsansı yaptıktan sonar, yne aynı ünverstenn Insan Blmler Doktora Okulu 'nda (ED 454) syaset blm doktorasını tamamlamıştır. Büyük ölçekl rskler, afet ve acl durumların toplumsal ve syasal boyutları, rsk ve afete lşkn kamu poltkaları ve nsan yardım başlaıca çalışma alanlarıdır. EUL Journal of Socal Scences (I: I) LA Ü Sosyal Blmler Dergs