Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri



Benzer belgeler
Dr.Aydın Çiledağ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Mediastinal Lenfadenopatilerde Endobronşiyal Ultrasonografi Rehberliğinde Transbronşiyal İğne Aspirasy

Akciğer Kanserlerinin Histopatolojik ve Morfolojik Özellikleri ile Bronşiyal Yerleşimleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

Periferik Akciğer Kanserlerinin Tanısında Bronkoskopik Lavaj, Bronş Biyopsi ve Postbronkoskopik Balgam Sitolojisinin Tanı Değeri #

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Endobronşiyal Brakiterapi

Endobronşiyal malign lezyonların tanısında transbronşiyal iğne aspirasyonunun değeri

TBİA dışı minimal invazif yöntemler Dr. Filiz Koşar YEDİKULE GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTALIKLARI ve GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ

Maligniteyi taklit eden asemptomatik bir tüberküloz olgusu

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Akciğer Kanserli Olgularda Bronkoskopi Örneklerinin Tanısal Değeri

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

% 20' ye ulaşamamıştır (3). Akci

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE KLİNİK VE PATOLOJİK EVRELERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

MEDİKAL TORAKOSKOPİ. Dr. Hüseyin YILDIRIM. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SOLİTER PULMONER NODÜL

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

Pnömonektomi ve Modifikasyonları Akif Turna

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü

Akciğer Kanseri ve Plevral Efüzyon (Bir Retrospektif Çalışma)

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

PLEVRAL MALİGN MESOTELYOMA: HİSTOPATOLOJİK TİP VE GİRİŞİMSEL TANI YÖNTEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

PET-CT nin Toraks Malignitelerinin Tanı ve Tedavi Yönetimindeki Yeri

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Bronkoskopi Ünitesi Donanımı ve Planlanması

Primer akciğer kanserinde bronkoskopik biyopsi ve torakotomi materyalleri arasında hücre tipi uyumu

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Primer akciğer kanserinde transtorasik ince iğne aspirasyonunun hücre tipi uyumu

Akciğer Kanseri Tanısında Konvansiyonel Bronkoskopik Yöntemlerin Rolü

Tarama,Tanı, Evreleme

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Mide Tümörleri Sempozyumu

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Primer Akciğer Kanserlerinde Bilgisayarlı Tomografi Verilerinin Genetik, Kişisel ve Çevresel Risk Faktörleri ile Değerlendirilmesi

Transkarinal İğne Aspirasyonunun Akciğer Kanserinin Tanı ve Evrelendirilmesine Katkısı

TANI YÖNTEMLERİ / Diagnostic Methods. Özgür Uslu, Fevziye Tuksavul, Eser Günaçtı, Ahmet Emin Erbaycu, Tuncay Vatansever, Salih Zeki Güçlü

ENDOBRONŞİYAL ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE YAPILAN TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONUNUN KÜÇÜK HÜCRELİ AKCİĞER KANSERİ TANISINDAKİ ROLÜ

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ EŞLİĞİNDE TRANSTORASİK İNCE İĞNE ASPİRASYON BİOPSİSİ SONUÇLARIMIZ

ikisi birden rol oynayabilir (non-hodgkin Lenfoma) Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

MEME KANSERİ TARAMASI

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

HEMOPTİZİ. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

BRONKOSKOPİ Sedat ALTIN

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Transkript:

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II Sindirim Sistemi Hastalıkları Akciğer Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 Kasım 2007; s. 141-152 Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri Prof. Dr. Günay Aydın Akciğer kanseri erken evrede özellikle periferik lezyonlarda asemptomatiktir. Genellikle başka nedenlerle yapılan tetkikler sırasında tesadüfen saptanır. Akciğer kanseri tanısında uygulanacak tanı yönteminin seçimi primer tümörün tipi, lokalizasyonu, boyutu, metaztazların varlığı ve hastanın genel durumu ile ilgilidir. Genel olarak uygulanan tanısal işlemler: Semptom ve bulgular, fizik muayene, balgam sitolojisi, radyolojik görünüm, bronkoskopi, sintigrafik bulgular, trans torasik iğne aspirasyonu, torsentez, torokoskopi ve medistinoskopi gibi invaziv ve non-invaziv girişimlerden oluşur (Tablo-1). Ancak bu bölüm, panelimizde konuların multidisipliner olarak düzenlenmesi nedeniylele tüm tanı testlerini içermemektedir. Akciğer kanseri için alınabilecek ilk önlem sigara içilmemesi, ikinci önlem erken tanıdır. Akciğer kanserinde gerek semptom ve bulguların hastalığa özgü olmayışı gerekse asemptomatik hastaların çok sayıda olması nedeniyle erken tanı yöntemleri geliştirilmiştir. Tanı konulduğunda akciğer kanserli olguların büyük bir kısmı ortalama %80 i (evre III, IV) ileri evrededir. Genelliklede metaztazını yapmış olup inoperabl haldedir. Risk grubu olgularda, erken tanı amacı ile akciğer grafisi ve balgam sitolojisi kullanarak taramalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda kontrol grubuna göre daha fazla sayıda olguda akciğer kanseri tanısı konmasına karşın mortalite oranlarında anlamlı fark bulunmamıştır. Bu nedenle tarama amacı ile önerilmemektedir. Bilgisayarlı tomografinin akciğer kanseri tanısında kullanıma girmesi, düz grafiye göre çok daha küçük lezyonların görülmesini sağlamıştır.yüksek risk grubunda BT taramaları ile yapılan çalışmada akciğer kanseri tanısını 3 kat, rezeksiyon sayısını 10 kat arttırdığı belirlenmiştir. Ancak çalışmanın sonucunda CT ile tarama tümorü henüz lokalize ve potansiyel olarak küratabıl iken tespit edilebildiği, buna karşın ilerlemiş akciğer kanseri tanısında 141

Prof. Dr. Günay Aydın ve mortalite oranında etkisi olmadığı düşünülmüştür. Bu konudaki çalışmaların yeterince olgunlaşmamsı nedeniyle henüz taramalarda önerilmemektedir. Tümör belirteçleri tarama, tanı, prognoz ve izleme amacı ile kullanılmaktadır. Ancak akciğer kanserlerinde tanıya ilave katkıları olmadığından klinik pratikte yararı yoktur. Yüksek risk grubu olgularda, son yıllarda floresan bronkoskop kullanarak yapılan fotodinamik incelemeler erken tanı için umut verici niteliktedir. Balgam sitolojisi, bronkoskopi,transtorasik iğne aspirasyonu (TTİA), torasentez ve plevra biyopsisi yaygın olarak kullanılan tanısal yöntemlerdir. Balgam sitolojisi Akciğer kanserinde bronş lümenine dökülen malign hücreler, sekresyona karışarak balgam içersinde dışarı atılır. Balgam hastadan en kolay elde edilebilen materyeldir. Balgam çıkaramayan hastalarda ise %15 serum fizyolojik ve %20 propilen glikol karışımı inhalasyonu ile yardımcı olunabilir. Sabah ilk balgamın plastik kap içersinde taze olarak labratuvara ulaştırılması, daha sonra getirilecekse buzdolabında bekletilmesi gerekir. Etil alkol içerisinde taşınmasıda uygun olur. Bu sitolojik değerlendirme ayrı günlerde 3 kez tekrar edilmelidir. Postbronkoskopik balgamın sitolojik incelemesi de tanıya önemli katkılar sağlayabilir. Balgam ve/veya diğer örneklerde sitolojik inceleme akciğer kanserleri tanısında önemlidir. Deneyimli sitolog tarafından yapılan incelemelerde yanlış pozitiflik oranı çök düşük olup, %1-3 arasındadır. Balgamın sitolojisinin tanı değeri tümörün lokalizasyonu (santral, periferik) ve balgam örneğinin uygun koşullarda korunması ile ilgilidir. Perife-rik bronş kanserlerinde %50 civarında olan sitoloji pozitifliği, santral bronş kanserlerinde %80 lere ulaşır. Bronş lavaj sıvısında olduğu gibi balgam örneğinde difucosylated Lewis X antijen, 31- kilodalton protein ve ras ailesi (N-, Ha-, Ki-ras) onkogenleri gibi moleküler tanı belirleyicilerin tespiti için immunohistokimyasal analiz yapılması tanı duyarlılığını arttırmaktadır. Ancak bu testlerin özgüllüğü yüksek olmasına karşın duyarlığı düşüktür.bu nedenle erken tanı ve taramalarda henüz kullanılmamaktadır. Bronkoskopi Endoskopik muayene akciğer kanseri tanısında en önemli yöntemdir. Bronkoskopi aracılığı ile tümörün lokalizasyonu, yaygınlığın belirlenmesi, evreleme ve insitu kanserlerin tespitinin yanısıra endobronşiyal tedavilerde yapılabilir. Rijid ve fiberoptik olmak üzere iki çeşit bonkoskop kullanılır. Rijid bronkoskobun görüş alanı trakea, ana bronşlar ve lob bronşlar ile sınırlı iken fiberobtik bronkoskopla segment ve subsegment bronşlarında bulunan lezyonlarda değerlendirelebilir. Rijid bronkoskopun birçok alanda kullanım endikasyonu devam etmekle birlikte uygulama zorluğu ve yalnız santral lezyonların 142

Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri değerlendirilmesine imkan verdiği için bu alandaki yerini büyük ölçüde fleksibl fiberoptik bronkoskoba (FOB) bırakmıştır (Resim 1). 1960 sonlarında FOB un kullanıma girmesi ile bronkoskopik tanının değeri daha çok artmıştır. FOB hareket yeteneği ve lokal anestezi ile kolayca uygulanabilir olması, ince çapları ile daha distale ulaşabilmesi gibi özellikleri sayesinde akciğer kanseri ve diğer hastalıkların tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Resim1- A: Rijid bronkoslopi B:Fiberoptik bronkoskopi Bronkoskopik işlemden 30 dakika önce 0.5 mg atropim ile premedikasyon yapılabilr, ancak biz klinik pratiğimizde rutin olarak uygulamıyoruz. Daha sonra 2 ml %10 luk lokal anestezi ile üst solunum yollarının lokal anestezisi sağlanır. Ayrıca gerekli durumlarda %1 lik lidokain bronkoskop içinden verilebilir. Oral yolu kullanmak zorunlu değilse, olguların çok büyük bir kısmında transnasal yol tercih edilir. Bonkoskopik işlem esnasında endobronşial bronş lavajı, forseps biyopsi, fırçalama, transbronşiyal iğne aspirasyonu (TBİA) ve transbronşiyal akciğer biyopsisi (TBAB) gibi akciğer kanseri tanısında önemli çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Deneyimli bir bronkoskpist bu tekniklerden hangisi veya hangilerini uygulayacağına karar verir. Bronkoskopik işlem nedeniyle gelişen komplikasyonlardan olüm oranı %0.01-0.02 olup majör komplikasyon sıklığı %0.08-0.3 arasındadır. FOB ile tanısal etkinlik tümörün boyutu, lokalizasyonu ve endobronşiyal görüntülenebilir olması ile değişiklik gösterir. Santral ve endobronşiyal lezyonlarda tanı şansı yüksektir (%85-90). Periferik lezyonlarda ise doğrudan biyopsi alma kabiliyetleri düşüktür. Tanı için tümörün büyüklüğü ve hilusa yakınlığı önem taşır. Çapı 2 cm den küçük lezyonlarda tanı oranı %28-30, 2-4 cm arası tümörlerde %64, çapı 4 cm veya daha büyük tümörlerde ise % 80 e ulaşmaktadır. Lezyonun hilusa uzaklığı ile ilgili yapılan çalışmalarda, çapı 2 cm den küçük ve 1/3 periferde bulunan lezyonlarda tanı oranı yalnızca %14 iken aynı 143

Prof. Dr. Günay Aydın büyüklükteki lezyon 2/3 proksimalde lokalize lezyonlarda %31 yükselmektedir. Bronkoskopi ile görüntülenen lezyonlarda bonkoskopik tanı oranı %95 lerde iken görüntülenemeyenlerde büyük bir düşüş gösterek %20 lere inmektedir. Bronkoskopik tanı değerini arttırmak amacı ile doku örneklemesi için birçok yeni yardımcı teknikler geliştirildi. Bunlardan endobronşiyal ultrasonografi (EBUS), otofloresan bronkoskopi ve elektromanyetik navigasyon diagnostik bronkoskopi (ENB) tekniklerinin son zamanlarda klinik pratikte kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bronkoskopik işlemler Bronş lavajı Bronkoskopi işlemi sırasında bronş içine 20-50 ml serum fizyolojik verildikten sonra bronş içindeki sıvının aspire edilmesi ile elde edilir. Bazı çalışmacılar bronşial olarak görünen tümörlerde endobronşial biyopsi ve fırçalamaya bronş lavajı ilavesinin tanıda artı bir yarar sağlamadıgını söylerken, bir kısmı işleme bronşial lavaj eklenmesinin tanıyı arttırdığını bildirmektedir. Santral yerleşimli endobronşial tümörlerde tanı değeri %62-79 a ulaşırken periferik lezyonlarda %25-50 lere iner. Bronkoskopik olarak görülelen endobonşial lezyonlarda önce bronş lavajı daha sonra forseps biyopsi tercih edilir. Forseps biyopsi sonrası bronş lavajının tanıya ilave katkısı gözlenmemiştir. Forceps biyopsi Bronkopistin bronş içinde lezyonu görmesi yeterli değildir. Lezyondan doku örneği alınarak patolojik olarak incelenmesi ve tanın kesinleşmesi gereklidir. Tanı için en az 3 doku örneği alınmalıdır. Lezyonun görüldüğü olgularda biyopsi işlemi basit olup genellikle minimal komplikasyon riski taşımaktadır. Forceps biyopsi ile tanı oranı bronkoskopik işlemler içinde en yüksek (ortalama %78) olup lezyonun lokalizasyonu ve büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir.santral endobronşial ekzofitik lezyonlarda son derece yüksek olan tanı şansı, periferik ve endobronşial olarak görülemeyen lezyonlarda aynı başarıyı yakalıyamaz ve %40 lara düşer. Biyopsiye bronş lavajı, postbronkoskopik balgam ilavesi ile tanı oranı %85-90 a çıkar. Periferik yerleşimli tümörlerde tanının düşük olması nedeniyle de adeno kanserlerde tanı oranı skuamoz ve küçük hücreli kanserlerden daha düşüktür. Fırçalama Fırçalama yöntemi ile alınan doku örneklerinde pozitiflik oranı, forseps biyopside olduğu gibi endoronşial olarak görülen ve santral lezyonlarda, bronkoskopi ile görünmeyen ve periferik lezyonlara göre daha yüksektir.santral lezyonlardaki %53.7 lik tanısal etkinliği ile bronş lavajı (%28.3) ve forceps biyopsi (%77.5) arasında yer alır. Transbronşial iğne aspirasyonu (TBİA) FOB ile uygulanabilen diğer bir tanısal işlem TBİA dur. İşlem için 18-22 Gauge 144

Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri iğnelerden biri tercih edilir. TBİA tanısal olmanın yanısıra akciğer kanseri evrelemesinde de yararlıdır. Genellikle hiler ve mediastinal lenf nodu ve uygun lokalizasyondaki (sağ yan) submukozal tümörlerin tanısı için kullanılır (Resim 2). TBİA nun mediastinal lenf nodu için tanı oranı %15-83 gibi geniş bir aralığa sahiptir. Santral tümörlerde %85-90 varan oranlar bildirilmiştir. Başarı oranı paratrakeal, hiler, aortikopulmoner pencere ve subkarinal lenfadenopatilerin değerlendirilmesinde en yüksektir. Duyarlığı %50, özgüllüğü %96 dır. Resim 2: 4r lenf nodu pozisyonunda TBİA TBİA nunun tanı değerini belirlemek için 11(%15) olguda mediastinal, 65 (%85) olguda hiler ması olan 74 hastalk bir çalışmada, 32(%43) hastadan alınan örnekler yeterli kalitede değildi. 34(%46) hastadan uygun ve diagnostik örnekler elde edilmesine karşın, 8(%11) örnek nondiagnostikti. Yapılan incelemeler TBİA un emniyetli, uygulanması kolay olması, minimum komplikasyon içermesi ve hastanın mediastinoskopi gibi cerrahi işlem gereksinimini azaltmasından ötürü akciğer kanseri tanı ve evrelemesinde yararlı teknik olduğunu düşündürmektedir. Endobronşial ultrasonografi (EBUS) Bronkoskopun işlem kanalına sığabilecek boyutta geliştirilmiş ultrasonik problar yardımı ile damar ve kitle gibi peribronşiyal yapılar lineer array görüntüler şeklinde ekrana yansıtılabilir (Resim 3). Bu sayede lezyonun yeri net olarak saptanır, daha güvenli ve uygun örnekler alınabilir. Ayrıca bronkoskop ile görülemeyen lezyonlardan tanı değeri yüksek örnekleme yapılabilir. EBUS eşliğinde TBİA nun tanıya katkısını belirlemek amacı ile yapılan çalışmada istatiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Konvansiyonel TBİA ile %56 olan tanı oranı, EBUS un kullanımıylala %74 e yükselmiştir. 145

Prof. Dr. Günay Aydın Resim 3:genişlemiş bir lenf nodunda EBUS-TBİA. İğne nod içinde görülüyor. Otofloresans bronkoskopi (OFB) Otofloresans bronkoskopi (OFB) bronşiyal anormalliklerin, özellikle premalign lezyonların erken tanısında kullanılmak üzere yeni geliştirilmiş fotodinamik bir yöntemdir. Fotodinamik teknik normal ve anormal dokuların farklı floresans yansıtma esasına dayanmaktadır. Hematoporfirin ve gama aminolevunik asit gibi fotosensitf ilaçları eksojen kullanarak ışığa duyarlı hale getirilir. Bronşiyal yüzey ışıklandırıldığında yoğunluğu çok düşük olan ve çıplak gözle görülemeyen doku floresansı oluşur ve uygun teknikler kullanılarak görülür hale getirilebilir. Bu sayede karsinoma insutu veya mokazal anormallikler tespit edilebilir. A Resim 4:, A:Beyaz ışık bronkoskopisinde B:Otofloresan bronkoskopide insutu kanser lezyonu, C ve D:Endobronşial patolojik otofloresans kırmızı-kahverengi görülüyor. C D B 146

Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri Daha sonraları eksojen fotosensitif ilaç vermeksizin, laser mavi ışık kaynağı ile benzer görüntüler elde etmek mümkün olmuştur. Bu sistemde normal mukoza yeşil, premalign lezyonlar kırmızı-kahverengi görünürler (Resim 4). LİFE, D-Light, SAFE 1000, ONCO- LİFE olarak adlandırılan çeşitli OFB ler geliştirilmiştir. Bilgisayarlı tomografinin hava yollarlındaki premalign lezyonları belirlemede duyarsız olması, PET de ise saptanabilse bile doku tanısı gereksinimi nedeniyle OFB değer kazanmıştır. Bu sayede erken evre kanserlerde fotodinamik, brakiterapi, kriyoterapi, elektrokoter, termal ablasyon ve laser gibi lokal tedavilere olanak sağlanmıştır. OFB kullanım alanları: 1- Radyolojk olarak şüpheli lezyon bulunmayan ancak balgam sitolojisi pozitif olması 2-Radyolojik şüpheli lezyonu olup balgam sitolojisi negatif olgular 3-Akciğer kanser nedeni ile opere hastaların takibi 4- Malignite için yüksek risk grubunda ve solunmsal yakınmaları olan kişiler 5-Preoperatif yaygınlığın belirlenmesi 6- Lokal tedavi edilen lezyonun izleminde kullanılabilir. Ancak OFB nin duyarlığı yüksek olmasına karşın ögüllüğünün düşük olması nedeniyle yanlış pozitiflik oranının yüksek olduğu (kronik inflamasyon, sigara), pahalı ve perifere ulaşamama gibi dezavantajlara sahip olduğu hatırlanmaldır. 123 hastada yapılan çalışmada alınan 282 biyopsi örneğinden 93 ü (%33) premalign veya malign lezyon olarak saptandı. Bu alanda yapılan çalışmaların ortak sonucunda OFB un bronşiyal premalign lezyonlara duyarlığı beyaz ışık bronkoskopuna güre çok daha yüksek olduğu, fakat nonmalign ve malign lezyon tayininde aralarında anlamlı fark olmadığı görüldü. Elektromanyetik navigasyon diagnostik bronkoskopi (ENB) ENB özellikle periferik lezyonların tanısi için geliştirilmiştir. Periferik lezyonlarda tanı değeri lokalizasyon ve boyuttan büyük ölçüde bağımsızdır. ENB nin uygulanabilmesi üç ayrı teknoloinin kombine şekilde kullanılması gerektirmektedir. 1- Bilgisayarlı tomografideki medikal imajları çok planlı üç boyutlu yeni modellere ve sanal bronkoskopi planına çeviren bilgisayar yazılımı. 2- Sekiz taraflı pozisyon sensörüne sahip, endobronşial ağaç içinde gezinebilen probe 3- Elektromanyetik board: planlama bilgilerini içeren bilgisayara bağlı bir alandır. Elekromanyetik alan içindeki yönlendirlebilen probun tam pozisyonu bu sistem monitörü üzerine çizilebilir. Böylece ENB transbronşial biyopsi, fırçalama,tbia gibi işlemler için bronkoskopi enstrumanlarına kılavuzluk edebilecek yeteneğe sahip olur (Resim 5, 6,7). Gildea TRvearkadaşlarının yatığı 2006 yılında yayınlanan bir çalışmada 56 hastada pe-riferik nodül (54 adet lezyon) ve lenf nodunda (31 adet) ENB sonuçları analiz edildi. Pe-riferik lezyonların %74 ünde, lenf nodlarının %80.3 ünde diagnostik örnek elde edildi. 147

Prof. Dr. Günay Aydın Resim 5: Yönlendirelebilir probe ve bronkoskop Resim 6: Navigation ekran Resim 7:Transbonşial forseps biyopsinin floroskopik görüntüsü Trans torasik iğne aspirasyonu (TTİA) TTİA periferik lezyonların tanısında önemlidir.akciğer parankimimde yer alan nodül, kitle lezyonlarının yanısıra konsaldasyon ve plevral lezyonlarda, hatta hiler ve mediastnal lenfadenopatilerin tanısında kullanılmaktadır. Periferik lezyonlar FOB ile görülemiyecek lokalizasyonda olmaları nedeniyle tanı için TTİA nun ilk uygulanacak yöntem olmaları konusu tartışılmaktadır. Bilgisayarlı tomografi, ultrasunografi, fluroskopi gibi görüntüleme yöntemleri kılavuzluğunda yapılması komplikasyon oluşumunu azaltacak, tanı değerini arttıracaktır. TTİA yönteminin periferik malign lezyonlarda tanı oranı %75-100 arasındadır. Fakat benign lezyonlarda aynı başarıya sahip değildir. %25-90 arsındadır. Aspirasyon biyopsisi yerine kesici iğne (trukat) biyopsisi kullanıdığında tanı oranı artmaktadır. 148

Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri Pnömotoraks, hemoraji, malign olgularda işlem yolu buyunca metaztaz gibi komplikasyon olasılıkları var olmasına karşın nadiren ölüm meydan gelir. En sık komplikasyon %30 ile pnömotorakstır. Genellikle deneyimli ellerde güvenli bir yöntemdir. TTİAB yapılması bazı durumlarda sakıncalıdır (Tablo-1). Tablo 1: TTİAB için kontrendikasyonlar 1. Solunum fonksiyon teslerinde FEV1< 1 litre olması 2. Solunum yetmezliği 3. Pnömonektomi 4. Kanama diyatezi 5. Trombositopeni 6. İşlem alanında büllerin varlığı 7. Ağır pulmoner hiper tansiyon 8. Arterio-venöz malformasyon 9. Hidatik kist olasılığı 10. Hastanın nefesini kontrol edememesi Resim 8:Transtorasik iğne aspirasyon biyopsisi BT görüntüsü Torasentez ve plevra biyopsisi Torasentez yapılmadan önce işlem yapılacak alan iyod ve alkol ile temizlenmelidir. Heparinle yıkanmış 22 nolu iğne ile matitenin en iyi alındığı, solunum seslerinin alınmadığı alandaki kotun üst kenarından dik olarak plevra boşluğuna girilirek gerçekleştirilir. 50 cc 149

Prof. Dr. Günay Aydın sıvı alınması tüm tetkikler için yeterlidir. Plevral invazyon sıklıkla komşuluk yada tümör embolilerinin visseral plevraya ulaşımı ile meydana gelir. Daha az sıklıkla lenfojen ve hemotejen metaztazlar oluşabilir. Plevral sıvının eşlik ettiği akciğer kanserli olgularda plevral sıvının sitolojik tetkiki önemlidir. Plevra sıvısında biyoljik belirteçlerin tanıya yeterli katkıları tespit edilmemiştir. Malign hastalıkların %20 sinde glikoz düşük olup kötü prognozu göstermektedir. Akciğer kanserli hastalarda plevral sıvının varlığı plevral invazyon anlamına gelmez. Sitolojik değerlendirme yapılmalıdır. Pozitif sitolojik bulgular adenokanserde, ilerlemiş evrede, lenf nodu tutulumunda, vasküler invazyonu olan olgularda daha sık gözlenmektedir. Skuamous hücreli kanserlerde diğer hücre tiplerine göre daha az görülmektedir. Akciğer kanserleri dışında lenfoma, meme, gastointesinal ve genitoüriner sistem kanserleri ve melanomlarda malign plevra lepanşmana neden olabilirler. Malign plevral sıvılarda ortalama tanı değeri %40-70 arasındadır. Sıvının sitolojik incelemesinde en iyi sonuçlar adeno kanser tipindedir. Akciğer kanserli hastada sitolojik pozitif kötü prognostik faktör olarak kabul edilmektedir. M. Okado ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada Plevral sıvıda sitoloji pozitif olgularda 5 yıllık yaşam süresi %43 iken sitoloji negatif olgularda bu oran %81 e çıkmaktadır.aynı çalışmada ayrıca sitoloji pozitif olgularda lokal rekürenslerden (%28.2) daha çok uzak metaztazlar (%42.2) gözlenmiştir. Akciğer kanserli hastalarda plevral sıvı eksuda karekterindedir. Transuda nitelikli sıvılar genellikle birlikte bulunan başka bir hastalığa bağlı olarak gelişmiştir. Plevral sıvılı akciğer kanserinde plevra tutulum sıklığını araştırmak için 971 akciğer kanserli hastanın 188 de (%19) plevral sıvı vardı. 72 (%7) hastanın göğüs grafisinde epanşman görülmüştü. 72 hastanın 29 unda (%40) torasentez ile tümor pozitif sitoloji saptanmış. 54 (%75) plevral metaztaz tespit edilmiştir. Torasentez ile elde edilen plevral sıvı sitolojisinin %43 duyarlığa, %67 özgüllüğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Ancak VAT plevral metaztazların doğrudan saptanmasında en ideal yol olarak kabul görmektedir.tanı değeri %100 dür. Plevra biyopsisi özel iğneler vasıtasıyla paryetel plevrada doku örneği almaktır. Plevra biyopsi öncesi işlem alanına iyod ve alkol ile temizlendkten sonra lokal anestezi. sağlanır. Biypsi için Abrams veya Cope iğnesi kullanılır. Kapalı plevra biyopsisinin plevral epanşmanda tanı oranı %39-75 tir Tanı oranı invaze paryetel plevra alanı genişledikçe artar. Sitolojik inceleme ile birlikte değerlendirilir ise tanı şansı %90 na ulaşabilir. Biyolojik tümör belirteçleri Biyolojik belirteçler, tümörün kendisi tarafından veya tümörün oluşumu ve gelişimi nedeniyle organizma yanıtı olarak başka dokularda üretilen maddelerdir. Kan ve plevral sıvı, bronş lavajı,bronkoalveoler lavaj,balgam gibi vücut sıvılarında ölçülebilir. 150

Akciğer Kanserlerinde Tanı Yöntemleri Tümör belirteçlerinin akciğer kanserinde tanı değerini araştırmak amacı ile Karsinoembriyonik antijen (CEA), Nöron Spesifik Enolaz (NSE), CYFRA 21-1, kalsitonin, ferritin, siyalik asit, kreatin kinaz, proteinkinaz C, Karbohidrat Antijen 19-9 (CA19-9), dokupolipeptid antijeni (TPA), ACTH, ADH, bombesin v.b. ile. çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak bir belirteçte olması gereken organ spesifik (akciğer), yalancı negatiflik oranı düşük, özgüllüğü yüksek nitelikler saptanamadığından tanı ve arama amaçlı kullanımları uygun bulunmamıştır. KAYNAKLAR 1. Yılmaz N. Tıbbi sitolojiye giriş ve solunum sistemi sitolojisi. Nobel tıp kitabevi, 1995:40-47. 2. Tockman MS. Survival and mortality from lung cancer in screened population: The John Hopkins Study. Chest 1986;89:324S. 3. GM. The Mayo Lung Cohort: A regression analysis focusing on lung cancer incidence and mortality. J Clin Oncol 2002;20:1973-83 4. Sone S, Li F, Yang Z-G et al. Results of three-year mass screening programme for lung cancer using mobile low-dose spiral computed tomography scanner. Br J Cancer 2001; 84:25-32. 5. Prakash BS. Bronchoscopy. In: Mason RJ, Murray JF, Broaddus VC, Nadel JA (eds). Textbook of Respiratory Medicine. Fourth edition. W.B Saunders Company, Philadelphia 2005; (vol 1): 617-49. 6. Chin T, Yano T, Akusawa K, et al. Clinical evaluation of fiberoptic bronchoscopy for the diagnosis of solitary pulmonary nodules 2 cm or less in diameter of chest roentgenogram. Nihon Kyobu Shikkan Gakkai Zasshi 1996; 34: 266-9. 7. Chechani V. Bronchoscopic diagnosis of solitary pulmonary nodules and lung masses in the absence of endobronchial abnormality. Chest 1996; 109: 620-5. 8. Alissa K. Greenberg, MD; Binaya Rimal, MD; Kevin Felner, and et al. S-Adenosylmethionine as a Biomarker for the Early Detection of Lung Cancer* Chest. 2007;132:1247-1252. 9. Tockman MS. Survival and mortality from lung cancer in screened population: The John Hopkins Study. Chest 1986;89:324S. 10. Sone S, Li F, Yang Z-G et al. Results of three-year mass screening programme for lung cancer using mobile low-dose spiral computed tomography scanner. Br J Cancer 2001; 84:25-32. 11. Melamed MRG, Flehinger BJ, Zaman MB et al. Screening for early lung cancer: results of the Memorial Sloan-Kettering Study in New York. Chest 1984;86:44-53.) 12. Tockman MS, Mulshine JL. Sputum screening by quantitative microscopy: a new dawn for detection of lung cancer? Mayo Clin Proc 1997;72: 788-90. 13. Drager D, Cameron R, Ford J, Figlin RA. Bronchogenic carcinoma. Murray F, Nadel JA (eds) Textbook of Respiratory Medicine Vol.2, 3rd ed. Phaledelphia, WB Saunders Company. 2000 14. Arroliga AC, Mathay RA. The role of bronchoscopy in lung cancer. Clin Chest Med 1993; 14: 87-98. 15. Ertueran S. Kanser hastalarında akciğer sorunları. Klinik gelişim 17 (48-56) 2004. 16. Hanibuchi M, Yano S, Nishioka Y et all.. Autofluorescence bronchoscopy, a novel modality for early detection of bronchial premalignant and malignant lesions. J. Med Invest. 2007; 54:261-266. 17. Gildea TR, Mazzone PJ, Karna D and et all. Eloctromagnetic Navigation diagnostic bronchoscopy. Aprospective study. Am J Respir Crit CareMed 2006; 174: 982-989. 18. Fahrettin T, Sedat A, Erdoğan Ç. Toraks Lezyonlarında Bilgisayarlı Tomografi Eşliğinde Yapılan Transtorasik İğne Aspirasyonunun Tanı Değeri. Akciğer Arşivi: 2006; 7: 82-6. 19. Yaman M, Aydın G. Akciğer kanseri. Ed. Erk M. Göğüs hastalıkları. Santay tlş. İstanbul 2002; 12.1:752-805. 151

152