Vasküler demans (VaD) ve Alzheimer hastalýðý



Benzer belgeler
Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ

Demansta görüntülemenin rolü. Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

GEÇİCİ İSKEMİK ATAK: Görüntüleme Gerekli mi? Prof. Dr. Cem ÇALLI

Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, Antalya. Demans, bilişsel (kognitif) kapasitenin edinsel ve ilerleyici kaybı şeklinde

Hipertansif ve Aterosklerotik Küçük Damar Hastalığı Dr. Gökhan Erkol Koç Üniversitesi Hastanesi Nöroloji TNRD Üçüncü DÖNEM DİPLOMA PROGRAMI 2.

Demans, entellektüel yetilerde bozulma ile

Demans kabaca, günlük etkinliklerde iþlevsel

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Küçük Damar Hastalığı - Tedavi

Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ

4/13/2019. İNTRASEREBRAL KANAMA Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi. Spontan ISH: ISH: BT bulguları. Spontan ISH: Risk Faktörleri

Alzheimer hastalýðý (AD) demansif hastalýklar

İnme Sonrası.. Demans ve Davranış Bozuklukları

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI. Prof. Dr. Işıl Saatci

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM

Hipertansif ve Aterosklerotik Küçük Damar Hastalığı

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisinde Demans

Demans entellektüel fonksiyonlardaki deteriorasyon

Görüntüleme Yöntemleri

anosognozi birincil sıra belirtiler görsel varsanılar

Ölümcül Santral Sinir Sistemi Hastalıkları I epidural, subdural, intraparankimal kanamalar

KÜÇÜK DAMAR HASTALIĞI ETYOLOJİK SINIFLAMA KÜÇÜK DAMAR HASTALIĞI ETYOLOJİK SINIFLAMA. Nörovasküler Ünite. Nörovasküler Ünite

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

SPONTAN İNTRASEREBRAL KANAMA: Mekanizma, Görüntüleme, Tedavi

Psikiyatrik bozukluklarýn kaynaðý tartýþýlýrken

KRANİAL BT YORUMLAMA. Uzm. Dr. Mehtap KAYNAKCI BAYRAM

MİNÖR İNMELİ VE GEÇİCİ İSKEMİK ATAKLI HASTALARDA KOGNİTİF FONKSİYONLARIN BELİRLENMESİ VE TAKİBİ

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

İNMEDE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Cem CALLI. Chief of Neuroradiology Section Ege University Hospital Dept. Of Radiology Izmir, Turkey

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

İskemik Serebrovasküler Olaylarda Karotis Arterinin Cerrahi Tedavisi Prof. Dr. Ayla Gürel Sayın

Alzheimer YAŞLANAN BEYİN NORMAL VE PATOLOJİK DURUMLAR. 2030; 5 amerikalıdan 1 > ; >85 9 milyon. 2050; yaklaşık 1 milyon >100

ÜREMÝLÝ BÝR OLGUDA ANTERÝOR ÝSKEMÝK OPTÝK NÖROPATÝ

Kan vücutta damarlar içerisinde dolaþýr.akciðerlerde

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 3 DERSLERİ

Lewy cisimcik demansý (LCD), Alzheimer

Hemorajik Transformasyon Reperfüzyon kanaması

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Çocukluk çağı santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları. Prof.Dr. Sebahattin VURUCU

BİLİNÇ BOZUKLUKLARI ve KOMA. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nöroloji ABD

Karotis ve Serebrovasküler Girişimlerde Komplikasyonlar ve Önlenmesi. Doç Dr Mehmet Ergelen

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Serebral Vasküler Alanlar Anatomi, Varyasyon, Kollateral Dolaşım

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným

Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

TEKNİK TEKNİK TEKNİK TEKNİK TEKNİK BOS AKIM GÖRÜNTÜLEME Dr. Yusuf Öner PC SİSTERNOGRAFİ PC SİSTERNOGRAFİ PC SİSTERNOGRAFİ PC SİSTERNOGRAFİ

Temel Nöroşirürji Kursları Dönem 4, 3. Kurs Mart 2018, Altınyunus Hotel, Çeşme, İzmir

Demans; normal bilinçli bir kiþide dil, görsel


DİFÜZYON MR Güçlü ve Zayıf Yanları DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

E(mbolic) S(troke) U(ndetermined) S(ource) Kaynağı Belirlenmemiş Embolik İnme PROF. DR. NEVZAT UZUNER ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Dural AVF lerde Tedavi. Prof.Dr.Saruhan Çekirge Bayındır Hastanesi Koru Hastaneleri Ankara

Serebral Kortikal malformasyonlar

Lisan fonksiyonu beyinde dominant hemisfer tarafından yürütülür.

Demans bir çok biliþsel defektin bir arada bulunmasýna. Demans ve Komorbid Durumlar. Özet

Santral Sinir Sisteminin Primer Anjiitisi: Atipik Psikiyatrik Semptomlarý Olan Bir Olgu Sunumu #

Prof.Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acibadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD

Kronik Böbrek Yetmezliğine Bağlı Gelişen Posterior Lökoensefalopati: Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları

MS de YENİ TANI KRİTERLERİ

İdrar veya Gaita İnkontinansına Neden Olan Primer Tanı Listesi Sıra No ICD-10 Kodu Tanı 1 C72 Spinal Kord Tümörleri 2 E80 Porfiria (Diğer,) 3 F01

Uyku Bozukluklarına Bağlı Oluşan Metabolik ve Kronik Hastalıklar. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Depresyon ve demans yaþlý populasyonda en

Pediatrik epilepsi cerrahisinde güncel tedavi yaklaşımları. Dr. Nejat Akalan

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Amiloid anjiopati. Dr Ayça Özkul Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

Spongiform ensefalopatiler olarak da bilinen

Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D.

DSM-V e göre alttipler

LAKÜNER İNFARKTLAR VE LAKÜNER SENDROMLAR A Kemal ERDEMOĞLU*, Eser Başak SEVGİ**

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

BULGULARİ DEMANSLI YAŞLI HASTALARDA BEYİN SPECT. The SPECT FINDINGS in the ELDERLY DEMENTIA PATIENTS ARAŞTIRMA

MS da klinik tanı kriterleri Mc Donald 2017 kriterleri neler getiriyor? Dr. Hüsnü Efendi

Aducanumab antikorunun Alzheimer hastalarında Aβ plaklarını azaltması

Diabetes Mellitus Tanýlý Hastada Akut Baþlangýçlý Psikiyatrik Bulgular

Demans ve Alzheimer Nedir?

SVO da Perfüzyon ve Difüzyon MR

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

İNME. Doç. Dr. Hakan Oğuztürk İnönü Üniversitesi Acil Tıp AD-2014

Geçici Global Amnezi ve Demansiyel Bulgular ile Baþlayan Glioblastome Multiforme Olgusu

Transkript:

Vasküler Demans Dr. Esra KALELÝ*, Prof. Dr. Ceyla ÝRKEÇ* Vasküler demans (VaD) ve Alzheimer hastalýðý (AD) yaþla iliþkili demansýn en yaygýn nedenidir. Ek olarak serebrovasküler hastalýk (SVH) AD yi kötüleþtirebilir. Newyork'ta yapýlan çok merkezli bir çalýþmada 60 yaþýn üzerinde iskemik stroklu hastalarýn %26.3'ünde demans bulunmuþtur. Avrupa Birliði Demansýn Önlenmesi ve Epidemiyolojisi Hareketi (The European Community Concerted Action on Epidemiology and Prevention of Dementia) ileri yaþta VaD'nin prevalansýnda anlamlý bir artýþ saptamýþtýr. Çoðu yaþ grubunda erkekler kadýnlardan daha yüksek VaD prevalansýna sahiptir. SVH tüm dünyada yaþla iliþkili demans için tek baþýna en yaygýn risk faktörüdür. Dejeneratif demans halen tedavi edilemez olduðu halde SVH'nýn önlenme ve tedavisi için kesin bir potansiyel vardýr (Roman ve ark. 1993). SVH ve demans ayrý ayrý, yaþlý grubun en yaygýn hastalýklarýdýr. Strok prevalansý her dekadda ikiye katlanarak yaþla birlikte üstel bir artýþ gösterir. SVH'nýn bazý formlarý 65 yaþ sonrasý popülasyonun yaklaþýk %5'ini etkiler. Benzer olarak demansýn prevalansý ileri yaþla artar, entellektüel bozukluk deðiþik derecelerde olmak üzere 65 yaþ üzeri popülasyonun yaklaþýk %15'ini etkiler. Fakat * Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalý, ANKARA hem strok hem demans sýklýkla ayný hastada birlikte bulunur ve stroðun direk olarak demans sendromuna mý neden olduðunu, yoksa demansýn geliþimi için ek faktörler olsun veya olmasýn katkýda mý bulunduðunu veya sadece koinsidental olup olmadýðýný kanýtlamak sýklýkla güçtür (Tatemichi 1990). 1984'de Nörolojik ve Ýletiþim Bozukluklarý ve Strok Ulusal Enstitüsü (NINCDS) ve Alzheimer Hastalýðý ve Ýliþkili Bozukluklar Birliði (ADRDA) AD için geniþ klinik kriterler önerdiler. SVH ile iliþkili demans tanýmýnýn daha güç olduðu tartýþýldý. Son olarak Chui ve arkadaþlarý VaD'nin iskemik formunun klinik tanýsýnda kullanýlmak üzere kriterler önerdiler (Chui ve ark. 1992). Fakat VaD sadece iskemik SVH deðil hemorajik ve hipoksik-iskemik serebral lezyonlarla iliþkili tüm demans olgularýný kapsayan geniþ bir terimdir. VaD tanýmý için kullanýlan terminoloji hatalý çaðrýþýmlara neden olmaktadýr. "Aterosklerotik demans" terimi sertleþen damarlarýn serebral sirkülasyonu azalttýðý, nöronal ölüme ve kortikal atrofiye neden olup sonunda demansa yol açtýðýný ifade eder. "Multi-infarkt demans" (MID) adý gerçekte vasküler etiyolojiye sahip tüm demanslarla sinonimdir, yanlýþ olarak multipl beyin infarktlarýnýn VaD'nin tek nedeni olduðunu ifade eder. Son bulgular senil lökoensefalopatinin yani yaygýn inkomplet beyaz cevher 135

KALELÝ E, ÝRKEÇ C. iskemik nekrozu ile beraber miyelin-oligodendroglial-aksonal ve nöronal zedelenme ve gliozisin geniþ infarktlar yoksa yaþla iliþkili VaD nin önemli bir faktörü olabileceðini düþündürmektedir (Roman ve ark. 1993). Vasküler Demansa Eþlik Eden Diðer Hastalýklar Spontan intraserebral hemoraji sonrasýnda demans nadir bir semptomdur. Herediter tip serebral amiloid anjiopatide demans geliþimi tekrarlayan serebral hemorajilerle iliþkilidir. Herediter multi-infarkt demans; multiple infarkt, kronik proliferatif arteriopati ve çeþitli semptomatolojilerle giden diðer nadir bir herediter VaD hastalýðýdýr. Granüler kortikal atrofi ise demans, leptomeningeal damar tutulumu ve kortikal multi infarktlarla giden yaygýn olmayan bir durumdur. Ýnflamatuvar vaskülitler veya lupus eritematozus, poliarteritis nodoza ve temporal arterit gibi infeksiyöz olmayan arteriopatilere baðlý vaskülitler de demansa neden olabilir. Hiperviskosite ile giden demanslar da yayýnlanmaktadýr (Wallin ve ark. 1994). Ýzole serebral tromboanjitis obliterans (Spartz- Lindenberg hastalýðý) geniþ beyaz cevher deðiþiklikleri, leptomeningeal, intraparankimal arter duvarlarýnda intimal kalýnlaþma meydana getirerek demansa eþlik edebilir. Spartz-Lindenberg hastalýðý vasküler demans ayýrýcý tanýsýnda göz önünde tutulmalýdýr (Larner ve ark. 1999). Taný, sýnýflandýrma ve terminolojideki güçlükler VaD üzerine yapýlan araþtýrmacý çalýþmalarý kýsýtlamaktadýr. Bu nedenle Ulusal Nörolojik Hastalýklar ve Strok Enstitüsü (NINDS) tarafýndan bir çalýþma organize edilerek aþaðýda özeti olan sýnýflandýrma yapýlmýþtýr. VaD'nin Sýnýflandýrýlmasý VaD'nin nöropatolojik sýnýflamasý iskemik ve hemorajik beyin lezyonlarýnýn yanýsýra kardiyak arreste baðlý iskemik-hipoksik serebral lezyonlara baðlý demans olgularýný içerir. Pür asfiksi veya respiratuar yetmezlik (hipoksemik anoksi) ve karbon monoksit veya siyanid zehirlenmesi (histotoksik anoksi) nedeni ile olan olgularý içermez. Tanýlarýn bazýsý (örn. amiloid anjiopati) sadece histolojik incelemelerle yapýlýr. Demanslý bir hastada VaD tanýsý, neden olarak altta yatan strok varlýðýnda ve yardýmcý bir faktör olarak dejeneratif demansýn bulunduðu durumlarda ya da hiç iliþkisiz bir olay tanýmlandýðý zaman komplikedir. Aþaðýdaki serebrovasküler lezyonlar VaD sendromlarý ile iliþkili olabilir. 1) Multi-infarkt demans: Multiple büyük komplet infarktlar genellikle kortikal ve subkortikal alanlarda büyük damar oklüzyonlarýndan kaynaklanýp, demansla giden klinik bir sendroma neden olur. 2) Stratejik deðeri olan tek infarkt demans: Fonksiyonel olarak önemli kortikal ve subkortikal alanlarda küçük, lokalize iskemiler iyi tanýmlanmýþtýr. Anguler girus infarktlarý akut baþlangýçlý akýcý afazi, agrefili alleksi, bellek bozukluðu, uzamsal dezoryantasyon ve konstriksiyonel bozukluklarla gidebilir. Posterior serebral arter (PSA) infarktlarý sýklýkla psikomotor ajitasyon, vizüel halüsinasyonlar, konfüzyon ve vizüel bozuklukla giden amnestik bir sendromla karþýmýza çýkabilir. Anterior serebral arter (ASA) infarktlarý abulia, transkortikal motor afazi, bellek bozukluðu ve dispraksi ile gider. Middle serebral arter (MSA) oklüzyonlu ciddi afazi tablosu olan hastalar araþtýrma zorluðu nedeni ile VaD grubundan ayrýlmýþtýr. Konfüzyonel epizodlar ve psikoz sað MSA infarktlarý ve bilateral karotid arter oklüzyonlarýný takip edebilir. Paryetal lob infarktlý bazý hastalar uzamsal persepsiyon bozukluðu dýþýnda önemli kognitif ve davranýþsal anormallikler gösterebilir. PSA'nýn talamo-perforan dallarýnýn vasküler lezyonlarý talamusun intralaminar nükleusunun bilateral kelebek þeklinde lezyonuna neden olup demans ve ciddi bellek kaybýna (talamik demans) neden olabilir. Anterior kominikan arter anevrizmalarýnýn rüptürüne sekonder vazospazmdan kaynaklanan bazal forebrain lezyonlarý ciddi amnezi ve davranýþsal deðiþikliklerle prezente olabilir. 3) Küçük damar hastalýklarý ile demans: Küçük damar hastalýklarýnýn neden olduðu lezyonlar kortikal veya subkortikal olabilir; sonuncusu yaþlý bireylerin beyinlerinde sýklýkla saptanan laküneri ve beyaz cevher lezyonlarýný içerir. Bu senil lökoensefalopatinin klinik belirtileri bellek defisitleri, anormal davranýþsal fonksiyon ve psikomotor retardasyonla karakterize, sýklýkla kiþilik ve mood deðiþikliklerinin eþlik ettiði "subkortikal demans sendromu"nu içerir. Subkortikal demans sendromu dorso-medial talamik nükleus, kaudat nükleus, dorsolateral frontal korteks ve bu 136

VASKÜLER DEMANS yapýlar arasýndaki beyaz cevher baðlantýlarýný etkileyen deðiþik hastalýklarý içerir. Bazal ganglia ve ponsun multiple laküner stroklarý psödobulber palsi ile karþýmýza çýkabilir. Multiple frontal beyaz cevher lakünleri belirgin frontal lob iþaretleri olan bir demans sendromu meydana getirebilir. Binswanger hastalýðý psödobulber iþaretler, abulia, mood ve davranýþsal deðiþiklikler (ajitasyon, iritabilite, depresyon, öfori), bilateral piramidal belirtiler, dikkatsizlik, bellek bozukluðu, psikomotor retardasyon ve yürüme bozukluðu, üriner inkontinans, rijidite ve akinezi gibi parkinsonian belirtiler ve diðer subkortikal özelliklerle kendini gösterir. Yürüme bozukluðu, üriner inkontinans ve demans üçlüsü klinik olarak normal basýnçlý hidrosefaliye benzer. Tam bir nöropatolojik çalýþma, tercihan tüm beyin kesitleri Binswanger hastalýðýnýn kesin tanýsý için zorunludur. Bu lezyonlar: Makroskopik görünüþ olarak U lifler, optik radyasyon, korpus kallozum, internal ve ekstreme kapsüller korunarak, sentrum semiovalede predominant olmak üzere periventriküler büyük, homojen veya noktasal demiyelinizasyonunu içerir. Mikroskopik olarak astrosit gliozisi ile giden oligodendrosit rarefaksiyonundan, kýsmi olarak aksonlarýn korunduðu þiddetli demiyelinizasyona kadar deðiþik derecelerde miyelin kaybý bulunur. Daha ciddi lezyonlar kavitasyonlu nekrotik odaklardan oluþur. Beyaz cevher ve bazal gangliada arteriollerde belirgin ve devamlý kalýnlaþma, skleroz ve hiyalinizasyon vardýr ve perivasküler alanlar geniþleyebilir. Lakünler bazal ganglia, beyaz cevher ve ponsda bulunur. Kortikal örtü genellikle normaldir (Roman ve ark. 1993). Sessiz SVH klinik olarak strok ve vasküler demans için açýkça bir predispozan faktördür. Son zamanlarda Kario ve arkadaþlarý sessiz SVH'larda bir trombin jenerasyonunu yüksek olarak bulmuþlardýr. Derin beyaz cevherde N asetil aspartatýn (NAA) total kreatinine oraný SVH grubunda SVH olmayan gruba göre daha düþük bulunmuþ ve bir selektif trombin inhibitörü olan argatroban tedavisi ile bu oranýn anlamlý olarak yükseldiði, vasküler demans grubunda klinik olarak düzelme, mini mental durumda artmanýn olduðu saptanmýþtýr. Artmýþ trombin jenerasyonunun vasküler demans geliþiminde rol oynadýðý, trombin inhibisyonunun bu visköz siklusu kýrýp klinik düzelmeye neden olduðu gösterilmiþtir (Kario ve ark. 1999). 4) Hipoperfüzyon: Demans kardiyak arrest veya belirgin hipotansiyona sekonder global beyin iskemisinden veya periventriküler beyaz cevheri içeren sýnýr saha iskemisinden kaynaklanabilir. 5) Hemorajik demans: Kronik subdural hematom, subaraknoid hemoraji sekeli ve serebral hematomu içeren hemorajik lezyonlar sýklýkla yaþlý hastalarda amiloid anjiopati ile eþlik edip VaD meydana getirebilir (Roman ve ark. 1993). SVH yavaþ ilerleyen demans sendromuna neden olabilir mi? Genellikle kabul gören görüþler: 1) Strok, demansý da içeren yüksek serebral fonksiyon bozukluðuna neden olabilir. 2) Klinik demans sendromu dejeneratif beyin hastalýðýna uyarlandýðýnda entellektüel fonksiyonlarýn bir düzeyden baþka bir düþük seviyeye progressif bir biçimde inmesini kapsar. 3) Ateroskleroz AD deki histopatolojik deðiþikliðe neden olmaz. Bu yüzden strok ve demans arasýndaki iliþkiyi irdeleyen önemli bir soru ortaya çýkar. SVH'lar AD'yi andýran demans sendromuna neden mi olmaktadýr yoksa eþlik mi etmektedir? Yani bir veya daha fazla strok progresif bozuklukla giden demans olayýný baþlatabilir mi? Progresif kognitif bozukluðun stroðu ne sýklýkta takip ettiði kesin deðildir. Kotila ve arkadaþlarý bu soruya yanýt aramýþlardýr. DSM-III-R kriterlerini kullanarak demansý þu fonksiyonlarýn en az üçünde (verbal zeka, verbal bellek, nonverbal zeka ve vizüel bellek) normalden, ortalamalarýn altýna (IQ =85) düþmesi ile belirlenebilen entellektüel fonksiyonlarýn kaybý olarak tanýmlamýþlardýr. Ortalama yaþý 49 olup öncesinde demansý olan 52 hastayý takip etmiþler 37 sinde (%71) beyin infarktý mevcutmuþ. 4 yýl içinde tekrar edilen nörofizyolojik muayenelere dayanarak 37 infarktlý hastanýn 3'ünde demans geliþmiþtir (Tatemichi 1990). 137

KALELÝ E, ÝRKEÇ C. Tablo 1. Ýskemik vasküler demans tanýsý için kriterler 1) Demans: Demans, tek dar bir entellektüel performans kategorisine izole olmayan ve bilinç seviyesinden baðýmsýz olarak hastanýn günlük yaþamýný geniþ ölçüde aksatan bilinen veya önceden tahmin edilen entellektüel iþlevsellik düzeyinde bozulmadýr. Bu bozulma öyküden, kanýtlar veya hasta baþýnda mental durum muayenesi ile desteklenmeli veya ideal olarak daha detaylý ölçülebilir, tekrarlanabilir testler kullanýlan nörofizyolojik muayene ile ortaya konmalýdýr. 2) Muhtemel ÝVD: A. Muhtemel ÝVD'nin klinik tanýsý aþaðýdaki kriterlerin hepsini içerir. 1. Demans, 2. Ýki veya daha fazla iskemik stroða ait kanýt; öyküden, nörolojik bulgulardan ve/veya beyin görüntüleme çalýþmalarýndan (BT veya T1 aðýrlýklý MRI), veya demansýn baþlangýcý ile zamansal olarak iliþkisi açýkça dökümante edilmiþ tek bir stroðun görülmesi, 3. BT veya T1 aðýrlýklý MRI ile serebellum dýþýnda en az bir infarkt kanýtý. B. Muhtemel ÝVD tanýsý þunlarla desteklenir: 1. Biliþ düzeyini etkilediði bilinen beyin bölgelerinde multipl infarkt belirtileri, 2. Multipl transient iskemik atak öyküsü, 3. Vasküler risk faktörü öyküsü (örn. hipertansiyon, kalp hastalýðý, diabetes mellutus), 4. Hachinski iskemik skalasýnýn yükselmesi (orjinal veya modifiye versiyon). C. ÝVD ile iliþkili olduðu düþünülen klinik özellikler; 1. Yürüme ve üriner inkontinansýn göreceli olarak erken görülmesi, 2. Yaþla artýþ gösteren T2 aðýrlýklý MRI'da periventriküler ve derin beyaz cevher deðiþiklikleri, 3. Elektrofizyolojik çalýþmalar (örn. EEG, uyarýlmýþ potansiyeller) veya fizyolojik nörogörüntüleme çalýþmalarýnda (örn. SPECT, PET, NMR spektroskopi) fokal deðiþiklikler. D. Muhtemel IVD tanýsý kuvvetle desteklemeyen veya karþýtý olmayan diðer klinik özellikler þunlarý içerir: 1. Yavaþ progresif semptomlarýn periodlarý, 2. Ýllüzyonlar, psikoz, halüsinasyonlar, delüzyonlar, 3. Nöbetler. E. Muhtemel ÝVD'nin tanýsýnda tereddüt yaratan klinik özellikler: 1. Nörogörüntüleme çalýþmalarýnda karþýlayacak fokal bir lezyonun yokluðunda tanskortikal sensoriyal afazi, 2. Biliþsel bozukluktan baþka santral nörolojik semptom ve iþaretlerin yokluðu. 3) Mümkün ÝVD: Þunlar bulunduðu zaman mümkün ÝVD'nin klinik tanýsý yapýlabilir: 1. Demans ve bir veya daha fazla, 2a. Demans baþlangýcý ile açýkça zamansal iliþkisi olmayan tek bir stroða ait öykü veya kanýtlar veya, 2b. Þunlarý içeren Binswanger Sendromu: i. Ürolojik hastalýkla açýklanamayan erken baþlangýçlý üriner inkontinans veya periferal nedenlerle açýklanamayan yürüme bozukluðu (örn. parkinsonian, magnetik, apraksik veya senil yürüme), ii. Vasküler risk faktörleri, iii. Nörogörüntülemede artmýþ beyaz cevher deðiþiklikleri. 4) Kesin ÝVD: Kesin ÝVD'nin tanýsý histopatolojik inceleme gerektirir, yaný sýra; a. Demansýn klinik belirtileri, b. Bazýlarý serebellum dýþýnda multiple infarktlarýn patolojik konfirmasyonu. Not: Demansa katkýda bulunduðu düþünülen Alzheimer Hastalýðý veya diðer patolojik bozukluklara dair belirtiler varsa mikst demans tanýsý konulmalýdýr. 5) Mikst demans: Demansla nedensel iliþkisi olduðu düþünülen bir veya daha fazla sistemik veya beyin hastalýðý bulunduðunda mikst demans tanýsý konulmalýdýr (Chui ve ark. 1992). Tatemichi ve arkadaþlarý akut iskemik strok nedeni ile hastaneye kabul edilmiþ 60 yaþ üzeri, strok baþlangýcýndan 3 ay sonra, 251 hastada DSM-III-R kriterleri kullanarak demans sýklýðýný araþtýrmýþ 66 hastada (%26.3) demans saptanmýþtýr. Stroðu olmayan grupla karþýlaþtýrýldýðýnda stroðu takiben demans riski ileri yaþ, eðitim ve ýrktan baðýmsýz olarak en az 9 kat daha yüksek bulunmuþtur (Tatemichi ve ark. 1992). Serebrovasküler hastalýk ve Alzheimer hastalýðý arasýndaki iliþki nedir? Strok önceden var olan AD yi komplike hale getirebilir. Ayný zamanda bir strok infarkt alanýndan beklenen yolla demansý agreve edebilir, örneðin operküler bir infarkt henüz disnomiasý olmayan Alzheimer'lý bir hastada minor bir motor afaziye neden olabilir, ek olarak önceden var olan dil bozukluðunu arttýrabilir. 138

VASKÜLER DEMANS Tablo 2. Hachinski iskemik skoru Ani baþlangýç 2 Basamak basamak ilerleyiþ 1 Fluktuan gidiþ 2 Nokturnal konfüzyon 1 Kiþiliðin relatif korunmasý 1 Depresyon 1 Somatik þikayetler 1 Emosyonel inkontinans 1 Hipertansiyon öyküsü 1 Strok öyküsü 2 Eþlik eden ateroskleroz belirtileri 1 Fokal nörolojik semptomlar 2 Fokal nörolojik iþaretler 2 Ýki yaygýn hastalýðýn basitçe birarada görünüþünden öte belki de, SVH ve AD arasýnda daha karmaþýk bir iliþiki bulunabilir. Tomlinson ve arkadaþlarý hem yumuþama hem de senil plaklarýn bulunduðu mikst demansý tanýmlamýþlardýr, her iki deðiþiklik miktarý da demansý olmayan hastalarla karþýlaþtýrýldýðýnda normalin üst sýnýrýný aþmamaktadýr. 50 ml den daha küçük lezyonlar belirgin bir demansý presipite edebilir veya daha önceden var olaný kötüleþtirebilir. Entellektüel fonksiyon rezerv kapasitesine dayanan etkileþim modeline göre BT ile tanýmlanmýþ atrofi ile fokal infarkt arasýnda iliþki vardýr. Jeneralize serebral atrofi veya ventriküler dilatasyon, demanslý strok hastalarý ve AD karþýlaþtýrýldýðýnda VaD hastalarý arasýnda ayýrt ettirici bir faktör olarak görülmektedir. Vasküler hastalýklar AD nin klinik etkilerini arttýrabilir. Baþka bir insanda asemptomatik olabilecek beyaz cevher infarktlarý subklinik AD'de demansa neden olabilir. Bu dönemde AD ya tek baþýna bu etkiyi gösterebilecek kadar etkili deðildir ya da klinik olarak aþikar AD'li hastalarda progresif gidiþi hýzlandýrabilir. Preklinik AD bulgularý demansý olmayan hastalarda postmortem incelemelerde sýklýkla bulunur (Tatemichi 1990). VaD'nin Tanýmý VaD olgu tanýmý için temel gerekler þunlardýr: 1) Hasta demanslý olmalý, 2) Öykü, klinik muayene veya beyin görüntüleme yöntemleri ile gösterilmiþ SVH'ya dair kanýtlar olmalý, 3) Ýki hastalýk nedensel olarak iliþkili olmalý. Demans Sendromu Demans tanýsý için günlük yaþantýda fonksiyonel kayýplara neden olan bellek ve entellektüel yeterlilikte "düþüþ" olmasý gereklidir. Düþüþ terimi daha önceki yüksek düzey fonksiyonlarda bozulma olarak tanýmlanýr ve daha önce bulunan mental bozukluðu içermez (örn. mental retardasyon). Bu terim durmaksýzýn ilerleyen anlamýna gelmez, çünkü VaD stabil, düzelen veya progresif bir gidiþe sahip olabilir. "Düþüþ" öykü, nörofizyolojik test veya her ikisi ile objektif olarak gösterilmelidir. Bu taným deliryum, biliþsellikte deðiþiklik ve diðer demans etiyolojik nedenlerini içermez. Delüzyonlar ve diðer psikiyatrik semptomlar VaD'de yaygýndýr ve test uygulanabiliyorsa dýþlayýcý kriter olarak kabul edilmemelidir. Ciddi afazi ve testi alamayacak derecede sensorimotor defisitli hastalarýn dýþlanmasý, büyük olasýlýkla stroðu takiben geliþen VaD'li bir olguya konservatif olarak yaklaþýlmasýna neden olacaktýr. Motor ve konuþma bozukluklu hastalarda bilincin deðiþik alanlarýný araþtýran fizyolojik testlere ileri çalýþmalar için ihtiyaç vardýr. Günlük yaþantýda bozulmuþ fonksiyon VaD'nin epidemiyolojik çalýþmalarý için bir kriter olarak kabul edilmiþtir. Hafif bozuklukta hasta günlük yaþamda performans bozukluðu gösterir, fakat baðýmsýz olarak yaþayabilir. Orta bozuklukta hastalar günlük yardýma ihtiyaç gösterir. Ciddi bozuklukta hastanýn baðýmsýz yaþamasý imkansýzdýr. Hafif derecedeki VaD olgularýnýn erken taný ile tedavi edilmeleri mümkün olduðu için özellikle önemlidir. Vasküler Demansýn Tanýsýnda Beyin Görüntüleme BT ve MRI gibi beyin görüntüleme yöntemlerinin bazý formlarý VaD'nin tanýsý için gereklidir. Ýskemik veya hemorajik stroðun tanýsý için özellikle klinik kriterlere dayanan erken epidemiyolojik çalýþmalar belirgin hatalara yol açar. Bu nedenle demansa ait büyük popülasyon çalýþmalarýnda beyin görüntüleme ek zaman ve masraf getirmesine raðmen, demans þüphelenilen her hastada en azýndan BT'nin uygulanmasý önerilir. 139

KALELÝ E, ÝRKEÇ C. Demansla presente olan beyin tümörü, subdural hematom ve normal basýnçlý hidrosefali gibi diðer durumlarýn tanýsýna ek olarak, AD ye ait tipik olgularda BT genellikle özellikle temporal lobun anterior ve medial bölümünde kortikal atrofi, temporal hornlarda geniþleme ve temporal operkula ve silvian fissürün sulkusunda geniþleme gösterir (Roman ve ark. 1993). Koronal MRI, AD de lezyonlarýn belirgin tutulduðu inferior ve middle temporal girus, amigdala, hipokampus ve parahipokampal girusun daha detaylý olarak görülmesini saðlar (Jack ve ark. 1992). BT ve MRI vasküler demansdan AD yi ayýrd etmek için en önemli görüntüleme yöntemlerinin esasýný oluþturur, fakat VaD'nin BT veya MRI'da patognomik görüntüsü yoktur. Kaliforniya kriterlerine göre en az biri serebellum dýþýnda iki veya daha fazla iskemik strok gerekir. Nörolojik Hastalýk ve Stroða ait Nörolojik Enstitünün Nöroepidemiyolojik Dalý (NINDSA) tek bir lezyonun VaD nedeni olabileceðini tanýmlar ve SVH'nýn belirtisi olarak lokalizasyona bakmayarak radyolojik lezyonlar kabul edilir (Roman ve ark. 1993). Tek bir serebral infarkt, demansý olan vasküler hastalýk grubunda demansý olmayan vasküler hastalýk grubuna göre daha az bulunmuþtur. Demansý olan grupta makroskopik infarkt varlýðý diðer gruptan düþüktür. Mikrovasküler hastalýklar vasküler demansýn ana bulgusudur (Esiri ve ark. 1997). Senil lökoensefalopati lezyonlarý normal yaþlý bireylerde, VaD hastalarýnda ve bazý AD olgularýnda beyin görüntülemede izlenen oldukça yaygýn periventriküler beyaz cevher deðiþiklikleridir. Bu beyaz cevher deðiþikliklerinin olasý nedenleri yaþlý damarlarda uzama ve kývrýmlaþmayý içeren perforan arterlerin duvarlarýnda morfolojik deðiþiklikler, aterosklerozdan kaynaklanan hipoperfüzyon ve iskemiyi içerir. Diðer olasý nedenler fokal serebral ödem, hipoksi ve asidoz, kan beyin bariyeri hasarý ile eþlik eden subakut veya kronik hipertansif deðiþiklikler, derin beyaz cevherin venöz direnajýnýn potansiyel olarak yavaþlamasýnýn yaný sýra diðer faktörler arasýnda serebral kan akýmýnýn otoregülasyonunun kaybý nedeni ile baþka zedelenebilir anatomik bölgeyi etkileyen perfüzyon deðiþikliðini içerir. Tek baþýna BT veya MRI'da senil periventriküler beyaz cevher lezyonlarý SVH için kanýt kabul edilebilir, fakat anlamlý olabilmesi için bu deðiþiklikler diffuz, geniþ ve T1 ve T2 MRI'da derin beyaz cevhere uzanmalý, fakat perfüzyon yetmezliðinden korunduðu düþünülen alanlarýn (örn. subkortikal U lifler, eksternal kapsül, claustrum, ekstreme kapsül) haricinde, irregüler periventriküler hiperintensite ile karakterize olmasý gereklidir. Sadece T2 MRI'da saptanan deðiþiklikler anlamlý olmayabilir. VaD'de beyaz cevher deðiþikliklerinin total beyaz cevherin en az 1/4'ünü tuttuðu düþünülmektedir (Roman ve ark. 1993). Ischii ve arkadaþlarý laküner lezyonlara baðlý vasküler demanslý 30 nekropsi olgusunu incelemiþler ve tüm lakünlerin ve diffuz yumuþamanýn frontal lobda baskýn olduðunu bulmuþlardýr (Ishii ve ark. 1986). KAYNAKLAR Chui HC, Victoroff JI, Margolin D (1992) Criteria for the diagnosis of ischemic vascular dementia proposed by State of California Alzheimer's Disease Diagnostic and Treatment Centers. Neurology, 42:473-480. Esiri MM, Wilcock GK, Morris JH (1997) Neuropathological assesment of the lesions of significance in vascular dementia. J Neurol Neurosurg Psychiatr, 63:749-753. Ishii N, Nishihara Y, Imamura T (1986) Why do frontal lobe symptoms predominate in vascular dementia with lacunes? Neurology, 36:340-345. Jack CR, Peterson RC, O'brein PC (1992) MR based hippocampal volumetry in the diagnosis of Alzheimer's disease. Neurology, 42:183-188. Kario K, Matsuo T, Hoshide S (1999) Effect of thrombin inhibition in vascular dementia and silent cerebrovascular disease. Stroke, 30:1033-1037. Larner AJ, Kidd D, Elkington P ve ark. (1999) Spatz- Lindenberg disease: a rare cause of vascular dementia. Stroke, 30:3,687-689. Roman GC, Tatemichi TK, Erkinjutti T (1993) Vascular dementia: diagnostic criteria for research studies. Neurology, 250-260. Tatemichi TK (1990) How acute brain failure becomes chronic: A view of the mechanisms of dementia related to stroke. Neurology, 40:1652-1659. Tatemichi TK, Desmond DW, Mayeux R (1992) Dementia after stroke. Neurology, 42:1185-1193. Wallin A, Brun A, Gustafson L (1994) Classification and nosology. Acta Neurol Scand, 157(Suppl):8-18. 140