Poliansature Yağ Asitlerinin Rat Kronik Biliyer Obstrüksiyon Modelinde Karaciğer Hasarını Azaltıcı Etkinliği +



Benzer belgeler
D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Sadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir

CANDİDA İLE UYARILMIŞ VAJİNAL VE BUKKAL EPİTEL HÜCRELERİNİN SİTOKİN ÜRETİMİ

KRONİK BÖBREK HASTALIĞI (YETMEZLİĞİ) OLAN TÜRK HASTALARINDA TÜMÖR NEKROZ FAKTÖR ALFA ve İNTERLÖKİN-6 PROMOTER POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011

Ben deneysel hepatoloji ile uğraşmak istiyorum!

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı

ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER

Curriculum Vitae for Faculty Members. Correspondence. Name. Yavuz Kaya. Title. Department. General Surgery.

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ

KOLŞİSİN TEDAVİSİNİN DENEYSEL NEKROTİZAN ENTEROKOLİT MODELİNDE KORUYUCU ETKİSİ

Lipopolisakkarit ile uyarılmış makrofajlarda propolis in sitokin salınımı üzerine etkileri

Arı sütünün besinsel içeriği aşağıdaki tabloda yer almaktadır

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

Omega-3 terimi ("n-3", "ω-3" olarak da kullanılır) ilk çift bağın, karbon zincirin ucundaki (ω) metil grubundan itibaren sayılınca 3.

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

DÖNEM 4 -GENEL CERRAHİ ( CTB 402) 1. HAFTA EYLÜL 2014 PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

BOYUN CERRAHİSİ SONRASI ADEZYONLARIN ÖNLENMESİNDE SİMVASTATİNİN ROLÜ

Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri. Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Adaptif İmmünoterapi. Prof.Dr.Ender Terzioğlu Akdeniz Üniversitesi Antalya

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

PREMATÜRE BEBEKLERDE OKSİDATİF HASARI ÖNLEMEDE HANGİ LİPİD SOLÜSYONU DAHA ETKİLİ; SMOFLIPID Mİ, CLINOLEIC Mİ?

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Kronik Zeminde Akut Karaciğer Yetmezliği

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır.

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

FARKLI TÜRDEKİ KUVVET EGEZERSİZLERİNİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE AKUT ETKİS

ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU

Transfüzyon İlişkili Akut Akciğer Hasarı Prof.Dr.İdil YENİCESU Gazi Üniversitesi- Tıp Fakültesi

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

EVİCAP 100 mg/2 ml I.M Enjektabl Solüsyon içeren Ampul

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

Hepatit B de İmmunopatogenez. Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

α1-antitrypsin quicktype

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

DERS BİLGİLERİ. Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Kredisi AKTS Yoğun Bakım Hemşireliği I YBH 501 I.Yarıyıl 3 T+4 U 5 10

attomol apo B-100 quicktype

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

XXVII. ULUSAL BİYOKİMYA KONGRESİ

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli

Preeklampsi. Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Preeklampsi Maternal Sendrom /Endotel Disfonksiyonu

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ

YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Alkolik Hepatit. Dr. Fatih Tekin. 29 Eylül 2017 İstanbul

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Gen İfadesi Belirleme Çalışmaları. Doç. Dr. Feray KÖÇKAR, Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Kronik Hepatit C Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Normal Doku: Erken ve geç etkilerin patogenezi Yeniden ışınlamada doku toleransı

Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Prof. Dr. M. İlker YILMAZ

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Diyabetin bir komplikasyonu : Yağlı karaciğer hastalığı. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

TEŞEKKÜR. Çalışmalarımızda bize hep yardımcı olan Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi Biyokimya Bölümünden Biyokimya uzmanı Rüksan Anarat a,

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Transkript:

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 15 (2) 79-85 (2008) Poliansature Yağ Asitlerinin Rat Kronik Biliyer Obstrüksiyon Modelinde Karaciğer Hasarını Azaltıcı Etkinliği + Abdurrahman Karaman*, Mehmet Demircan*, Zeynep Çizmeci**, Rıza Durmaz** *İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi AD, ** Mikrobiyoloji AD, Malatya Amaç: Biliyer obstrüksiyon (BO) sonrası, safra akımın kesilmesi sonucu, hepatositlerde safra asitleri ile beraber toksik ürünlerde birikmektedir. Bunun sonucunda lipid peroksidasyonu, hepatik makrofaj aktivasyonu ve proinflamatuar stokin salınımı ortaya çıkmakta, bu da karaciğer hasarına sebep olmaktadır. Poliansature fosfatidilkolin (PFK) soyafasulyesinden elde edilen bir poliansature yağ asidi (PAYA) bileşiğidir. Memelilerdeki fosfolipidlerin bir varyansı olan PFK nın güçlü bir sitoprotektif ve immünmodülatör etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu etkilerini göz önüne alarak rat kronik biliyer obstrüksiyon modelinde gerçekleştirdiğimiz bir deneysel çalışmada BO da gelişen karaciğer hasarının engellenmesinde PFK nın oldukça etkin olduğunu göstermiştik. Bu çalışmada hem biliyer obstrüksiyonlarda proinflamatuar stokinlerin rolünün hem de PFK nın karaciğer hasarını azaltıcı etkinliklerinin altında yatan mekanizmaların ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada kullanılan toplam 25 adet rat 3 gruba ayrıldı. 1. gruptaki beş rat kontrol grubunu oluştururken 2. gruptaki 10 rata biliyer obstrüksiyon uygulandı. 3. gruptaki 10 rata biliyer obstrüksiyon ile beraber PFK tedavisi verildi. PFK tedavisine kronik biliyer obstrüktif hastalıkların klinik seyrine uygun olarak obstrüksiyonun 15. gününde başlandı ve 15 gün sürdürüldü. Dört haftalık deney periyodu sonunda tüm ratlardan aynı anda karaciğer doku örnekleri alındı ve ratlar sakrifiye edildi. Karaciğer doku homojenatında, PCR ile proinflamatuar stokinlerden, interlökin 1 (IL-1), interlökin 6 (IL-6), tümör nekrozis faktör alfa (TNF α), transforming growth faktör beta (TGF β) ve granülosit-makrofaj-koloni stimülan faktör (GM-CSF) varlığı araştırıldı. Bulgular: Tüm sonuçlar değerlendirildiğinde BO sonrası proinflamatuar stokin düzeylerinin arttığı, PFK tedavisinin bu artışı önlediği tesbit edilmiştir. Sonuç: BO sonrası ortaya çıkan kalıcı inflamatuar yanıt biliyer atrezi, koledok kisti gibi hastalıklarda mortalite ve morbiditenin yüksek kalmasını sağlamaktadır. PFK nin BO da karaciğer hasarının engellenmesinde etkin olarak kullanılabileceği tesbit edilmiştir. PFK nin karaciğerdeki hasarı engelleme mekanizmaları içinde proinflamatuar stokinlerin salınımını önlemesi ile gerçekleştirdiği güçlü immünmodülatör özelliğinin önemli rol oynadığını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Tıkanma sarılığı, Poliansature fosfatidilkolin, Proinflamatuar stokin Effect of Polyunsaturated Fatty Acids on Hepatic Injury in Rats With Obstructive Jaundice Aim: Cholestatic liver diseases are characterized by failure of normal amounts of physiological bile to reach the gastrointestinal tract. The failure of bile salt excretion in cholestasis leads to retention of hydrophobic bile salts within the hepatocytes and causes intrahepatic oxidative stres, persistent inflammatory responce and necrosis. The aim of this study was to assess the anti-inflammatory effects of polyunsaturated phosphatidylcholine (PPC) on liver fibrosis induced by biliary obstruction in rats. Methods: Liver fibrosis was induced in Swiss albino rats by bile duct ligation. Swiss albino rats were divided into 3 groups as follows: control group (group 1, 5 rats); rats with biliary obstruction (group 2, 10 rats); and polyunsaturated phophatidylcholine (PPC)-treated rats with biliary obstruction (Group 3, 10 rats). Biliary obstruction was induced by double ligation and division of the common bile duct. PPC treatment was started 2 weeks later from biliary obstruction in doses of 50 mg/d per rat and continued for 2 weeks. All animals were killed after 4 weeks of common bile duct ligation. Proinflammatory cytokine levels in hepatic tissues were determined by polymerase chain reaction. Results: BDL increased their secretion of both hematopoietic (granulocyte/monocyte, colony stimulating factors) and proinflammatory (interleukins 1, 6, tumor necrosis factor alpha and transforming growth factor beta) cytokines 79

Karaman ve Ark based on PCR. Administration of PPC in the rats with biliary obstruction resulted in partial inhibition of increased levels of hematopoietic and proinflammatory cytokines. Conclusion: These findings suggested that PPC can attenuate hepatic damage in extrahepatic cholestasis by preventing inflammatory process. This effect may be due to the inhibition of production of pro-inflammatory cytokines and inflammatory cells accumulation in the liver by PPC itself. Key words: Biliary obstruction, Polyunsaturated phophatidylcholine, Pro-inflammatory cytokines +Bu çalışma İnönü Üniversitesi Araştırma projeleri Birimi tarafından 2003/2 nolu proje olarak desteklenmiştir. Kolestaz safranın barsağa akımının engellenmesi sonucu karaciğer hücreleri ve safra yolları içinde safra birikimidir. 1 Barsağa safra geçişinin azalması veya olmaması safra ile atılan maddelerin kanda birikmesine neden olur. Safra yollarında tıkanıklık sonucu organizmada bazı patolojik değişiklikler meydana gelmektedir. 2 Biliyer obstrüksiyon sonrası ilk hasar, safra kanaliküllerinde ortaya çıkar. Tıkanma sonrasında kanaliküller genişler, mikrovillüslerde şişme ve şekil bozuklukları başlar. 3 Tıkanmanın süresi uzadığında safra stazı ve safranın geriye doğru yaptığı basınç, safra kanal epitelinde proliferasyona neden olur. Bu durum duktüler proliferasyon olarak adlandırılan yeni safra kanaliküllerinin oluşumu ile sonuçlanır. 3 Safra elemanlarının kanaliküllerden geri emilimi, portal alanda belirgin inflamatuar yanıta ve nötrofil infiltrasyonuna neden olur. Portal alan çevresinde lökosit birikimi ile sitoplazmik hyalen ve hasara uğramış hepatosit birikimi safranın piecemeal nekrozu olarak adlandırılır. 2-9 Bu kolanjiolitik değişiklikleri, artmış fibrogenezisle seyreden retiküler fibrin birikimi ve kollajen bant oluşumu takip eder. 5 Cerrahi olarak biliyer dekompresyon sağlansa bile devam eden persistan inflamasyon doku iyileşmesini yetersiz kılmaktadır. Persistan inflamatuar yanıt esnasında sistemik monositler de karaciğerde birikmekte, hakim hücrelerse hepatik makrofaj veya Kuppfer hücreleri olmaktadır. Bu hücrelerin aktivasyonu tümör nekrozis faktör (TNF)-α, transforming growth faktör β (TGF β), PAF ve lökotrien B 4 (LTB 4) gibi proinflamatuar sitokinlerin salınımı arttırmaktadır. 10,11 Kobayashi ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir çalışmada biliyer atrezili hastaların serumlarında proinflamatuar sitokinlerden interlökin-1 (IL-1), interlökin-6 (IL-6) ve TNF-α seviyelerinin belirgin arttığını göstermişlerdir. 12 Bu kimyasal mediatörler hepatik metabolizmayı etkilemekte, hepatik rejenerasyonu uyarmakta, skar oluşumuna yol açmakta ve en önemlisi monosit birikimi ve proliferasyonunun devam etmesine neden olmaktadırlar. Bu monositler portal dolaşımdaki endotoksinleri ve mikrobial ajanları temizleseler de hepatik makrofajları uyardıkları için progresif hasara yol açmaktadırlar. 13 Biliyer obstrüksiyona bağlı karaciğer hasarı, oksidatif stres ve lipid peroksidasyonuyla da ilişkilendirilmiştir. 14,15 Deneysel ve klinik araştırmalarla, safra asitlerinin, kolestatik karaciğer hasarında rol oynayan inflamatuar hücrelerden, serbest oksijen radikallerinin salınımını arttırdığı gösterilmiştir. Aynı zamanda biliyer obstrüksiyonu olan hastaların plazmalarında lipid peroksitlerinin konsantrasyonları yüksek bulunmuştur. 15 Soyafasulyesinden elde edilen PUFA karışımı % 94-96 oranında fosfotidilkolin içerir. Bunun da yaklaşık yarısı dilinolleoilfosfotidilkolindir. 16 İntestinal absorpsiyonu kolay ve biyoyararlanımı yüksek olan PFK nın, lökosit migrasyonuyla birlikte T lenfosit prolifrasyonunu azaltması ve proinflamatuar sitokinlerin üretimini düşürmesi nedeniyle güçlü immün modülatör etkisinin olduğu gösterilmiştir. 17,18 Aynı zamanda hücre membran fosfolipitlerinden olması sitoprotektif etkisine sebep olmaktadır. 19 Bu etkileri nedeni ile tarafımızdan yapılan bir deneysel çalışmada PFK nın BO daki etkinliği incelenmiş ve PFK tedavisinin biliyer obstrüksiyon uygulanan ratlarda karaciğer hasarını, duktal proliferasyonu ve kollajen birikimini azalttığı gözlenmiştir. 16 Çalışmamızda hem biliyer obstrüksiyonlarda proinflamatuar stokinlerin rolünün ortaya konulması hemde PUFA bileşiklerinin karaciğer hasarını azaltıcı etkinliklerinin altında yatan mekaniznaların ortaya konması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Materyal PPC (Essantiale N) Rhonö-Poulene-Rorer (Aventis Pharma, Deutschland GmbH, Nattermannallee 1, 50829 Köln) firmasından sağlanmıştır. 80

Poliansature Yağ Asitlerinin Rat Kronik Biliyer Obstrüksiyon Modelinde Karaciğer Hasarını Azaltıcı Etkinliği Yöntem Çalışmada her iki cinsten her biri ortalama 200 gr. ağırlığında olan toplam 25 adet swiss albino rat kullanıldı. Deneyden altı saat önce beslenmeleri kesildi ancak su verilmeye devam edildi. Yirmi rat ketamin (50mg/kg, i.m.) anestezisi altında hazırlandı. Ratların deney esnasında spontan solunumları korundu. Steril şartlarda median insizyonla batına girildi ve koledok kanalı eksplore edildi. Yirmi ratın koledok kanalı çift bağlandı ve kesildi. Ardından abdominal katlar 4-0 ipekle kapatıldı. Postoperatif dördüncü saatte tüm ratlara standart rat yemi ve su ile beslenmelerine başlandı. 16 Ratlar üç gruba ayrıldı. Birinci gruptaki 5 rat kontrol grubunu oluşturdu. İkinci gruptaki 10 rat biliyer obstrüksiyon grubunu oluştururken üçüncü gruptaki 10 rat biliyer obstrüksiyon + PFK tedavisi grubunu oluşturuyordu. Bu gruptaki her bir rat çalışmanın son iki haftasında intravenöz yoldan 50 mg/gün dozunda PFK (Essantiale N) aldı. 20 Dört haftalık deney periyodu sonunda ketamin anestezisi altında ratlar sakrifiye edildi. Diürnal etkilerden korumak için tüm ratlar aynı anda sakrifiye edildi. Ratlar sakrifiye edildikten sonra süratle karaciğer doku örnekleri alındı 70 derecede saklandı. Karaciğerden RNA ekstraksiyonu ticari kit ( SV Total RNA Isolation System, PROMEGA, USA) kullanılarak yapıldı. Karaciğerdeki interlökin düzeyleri ticari kit kullanılarak ( messagescreen TM Rat Inflammatory Cytokine Set 1 Multiplex PCR Kits, BIOSOURCE, USA ) Multiplex PCR yöntemi ile araştırıldı. Kit prosedürü takip edilerek 3 aşamada multiplex PCR uygulandı. İlk aşamada, çalışmaya alınan karaciğerlerin her birinden 30 mg. alınarak 175 µl. SV RNA Lysis Buffer içinde homojenize edildi. Bu homojenizattan kit prosedürü takip edilerek tek zincirli RNA ekstrakte edildi. Ekstraksiyon ürünleri 70 C de saklandı. İkinci aşamada, her bir örnek için 5 µl. Primer kombinasyonu ( 2 µl. Ekstraksiyon ürünü RNA, 1 µl. Oligo (dt) 5 Primeri( 0.5µg./µl.), 2 µl. Nükleaz Free Su ) ve 15 µl. RT Mix ( 4.2 µl. Nükleaz Free Su, 4 µl. 5X Rxn Buffer, 4.8 µl. MgCl 2 ( 6 mm), 1 µl. dntp Mix (10 mm) ve 1 µl. RT enzim ) buz üzerinde hazırlanıp 25 C de 5 dk., 42 C de 1 saat, 70 C de 15 dk. termal cycler da inkübe edilerek c-dna sentezi sağlandı. Üçüncü aşamada ise; her bir örnek için sentezi sağlanan 5 µl. c-dna ile 45 µl. PCR Mix ( 25 µl. 2X MPCR Buffer, 5 µl. 10X dntps, 5 µl. 10X MPCR Primer Mix, 0.5 µl. Taq DNA Polimeraz ( 5 U/µl.), 9.5 µl. Nükleaz Free Su ) hazırlanarak Multiplex PCR uygulandı. Amplifikasyon ürünlerine ( 10 µl. MPCR ürünü, 2 µl. 6X Gel Loading Buffer) etidyum bromür içeren % 2 lik agaroz jelde, 100 voltluk akımda 3 saat eletroforez uygulandı. Çalışmamızda kullanılan ticari kit ile uyguladığımız Multiplex PCR sonucunda GAPDH için 568 bp. de, IL-6 için 499 bp. de, IL-1β için 439 bp. de, IL- 1α için 373 bp. de, TNF-α için 333 bp. de, için 273 bp. de TGF- β için 227 bp. de, GM-CSF için 188 bp. de bant oluşumu araştırıldı. İstatistiksel Değerlendirme Stokinlerin gruplararası istatistiksel değerlendirmesinde Fisher in Chi-Square testi kullanıldı. Sonuçlar sayı ve yüzde olarak verildi. P<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. SONUÇLAR Uyguladığımız multipleks PCR sonrası her bir grup için proinflamatuar sitokin sentezine ait elde ettiğimiz bant paternleri resim 1,2 ve 3 te görülmektedir. Hiçbir işlem uygulamadan kontrol grubu olarak aldığımız 5 ratın karaciğer örneğine uyguladığımız multipleks PCR sonrası tamamında IL-1α, TGF-β interlökinlerine ait bant paterni gözlenirken, yalnızca iki ratta GM-CSF sentezini gösteren bant profili saptanmıştır. IL-1β, IL-6 ve TNF-α sentezine ait bant profili kontrol grubumuzdaki beş ratın tamamında gözlenmemiştir (Tablo 1) (Resim 1). Yalnızca bilier obstrüksiyon uygulanan 10 ratın 9 unun karaciğer örneğine multipleks PCR uygulanabildi. 9 ratın tamamında kontrol grubu ile paralel olarak IL-1α, TGF-β interlökinlerinin sentezini gösteren bant profillerinin yanı sıra IL-1β a ait bant profili de saptandı. Yine bu grupta kontrol grubundan farklı olarak üç ratın karaciğer örneğinde IL-6 sentezini gösteren bant profili bulundu. Bilier obstrüksiyon uyguladığımız gruptaki ratların sekizinde TNF-α, beşinde ise GM-CSF salınımını gösteren zayıf bantlar elde edildi. Çalışmamızda deneysel olarak oluşturulan biliyer obstrüksiyonun kontrol grubu ile 81

Karaman ve Ark karşılaştırıldığında, ratların tamamında IL-1β (p<0,05) ve IL-1α, bazılarında ise IL-6, TNF-α (p<0,05), GM- CSF interlökinlerinin sentezini arttırdığı gözlenmiştir (Tablo 1) (Resim 2). Bilier obstrüksiyon sonrası PFK uygulanan 10 ratın multipleks PCR sonrası tamamında, hiçbir işlem uygulamadığımız kontrol grubumuzda sentezlenen IL-1α, TGF-β interlökinlerinin yanı sıra IL-1β (p<0,05) sentezini gösteren bant profilleri saptanırken, yalnızca bir ratın karaciğerinde IL-6, altı ratın karaciğerinde TNF-α ve iki ratın karaciğerinde ise GM CSF sentezini gösteren bant profili saptandı. Çalışmamızda PFK uygulamasının, biliyer obstrüksiyon grubu ile karşılaştırıldığında, bilier obstrüksiyon sonrası TNF-α sentezini kısmen, GM- CSF ve IL-6 sentezini belirgin şekilde baskıladığı ancak aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı (p>0,05) saptandı (Tablo 1) (Resim 3). Tablo-1: Sentezlenen proinflamatuar stokinlerin gruplara göre dağılımı Kontrol Grubu (n:5) Bilier Obstrüksiyon (n:9) BO+PFK (n:10) IL-6-3 (%33) 1 (%10) IL-1β - 9 (%100) 10 (%100) IL-1α 5 (%100) 9 (%100) 10 (%100) TNF-α - 8 (%88) 6 (%60) TGF-β 5 (%100) 9 (%100) 10 (%100) GM-CSF 2 (%40) 5 (%55) 2 (%20) Resim 1: Kontrol grubu proinflamatuar stokinlerin düzeyleri M 1 2 3 4 5 650 bp 500 bp 400 bp 300 bp 200bp. GAPDH IL-6 IL-1β IL-1α TNF-α TGF-β GMCSF 82

Poliansature Yağ Asitlerinin Rat Kronik Biliyer Obstrüksiyon Modelinde Karaciğer Hasarını Azaltıcı Etkinliği Resim 2: BO grubu proinflamatuar stokinlerin M pk 1 2 3 4 5 6 7 8 9 650 bp 500 bp 400 bp 300 bp 200bp. GAPDH IL-6 IL-1β IL-1α TNF-α TGF-β GMCSF Resim 3: BO + PFK grubu proinflamatuar stokinlerin düzeyleri M pk 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 650 bp 500 bp 400 bp 300 bp 200bp. GAPDH IL-6 IL-1β IL-1α TNF-α TGF-β GMCSF 83

Karaman veark TARTIŞMA Biliyer obstrüksiyon ile seyreden hastalıklar oldukça geniş bir yelpazede dağılmaktadırlar. 21 Erişkinlerde biliyer obstrüksiyon yapan hastalıklar arasında tümörler, taş, sklerojan kolanjit ve iatrojenik nedenler ön planda gelmektedir. Sklerojan kolanjit dışında mekanik nedenlerden kaynaklanan obstrüksiyonlarda, cerrahi olarak safra akımı sağlandığında kolestatik karaciğer hasarı geri dönüşümlü olarak düzelmektedir. Ancak primer biliyer siroz ve sklerojan kolanjitte karaciğer hasarı ilerleyicidir. 5 Tıkanma sarılıklarında, özellikle çocukluk çağı BA da olduğu gibi cerrahi olarak safra drenajının sağlanmasına rağmen klinik iyileşme %25-30 seviyesinde kalmaktadır. 22,23 Bunun nedeni tıkanma sarılıklarında cerrahi tedaviye rağmen progresif bir karaciğer hasarının devam etmesidir. Günümüzde, BO sonrasında devam eden progresif karaciğer hasarının nedenleri tam olarak açığa kavuşturulamamakla birlikte, yapılan çalışmalarda progresif hasarda, hücresel ve hümoral immünitenin neden olduğu persistan inflamatuar yanıtın önemli rol oynadığı gösterilmiştir. 24-26 Persistan inflamatuar yanıt esnasında hepatik makrofajlarla birlikte Kuppfer hücreleri de aktive olmaktadır. Yapılan çalışmalarda makrofaj aktivitesi ie birlikte proinflamatuar sitokinlerin seviyelerinin de arttığı gösterilmiştir. Biliyer obstrüktif hastalık tanısı almış hastaların serumları incelendiğinde proinflamatuar sitokinlerden IL-6 ve TNF-alfa seviyelerinin yüksek olduğu saptanmıştır. 12,13 Yine yapılan çalışmalarda, hastalar uzun dönem takip edilmiş ve klinik olarak sarılığın kaybolduğu hastalarda bu sitokinlerin seviyelerinin düştüğü oysa sarılığı devam eden ve karaciğer fonksiyonları bozulan hastalarda sitokin seviyelerinin yüksek kaldığı gösterilmiştir. 12 Biliyer obstrüksiyonu olan hastalarda prognostik faktörler açısından çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda serum IL-6, TNF-alfa, hyaluronik asit ve TGF-beta 1 seviyesinin veya karaciğer dokusunda aminopeptidaz N düzeyinin tayini ile prognoz arasında yakın ilişki olduğu gösterilmiştir. 25,27,28 Biliyer atrezide olduğu gibi BO larda tüm tedavi yöntemlerine rağmen mortalite ve morbidite yüksek kalmaya devam etmektedir. Bu nedenle BO larda karaciğer hasarının azaltılmasına yönelik etkin tedavi yöntemlerine ihtiyaç vardır. Yaptığımız bir çalışmada, PFK in deneysel rat kronik biliyer obstrüksiyon modelinde, karaciğer hasarının engellenmesindeki etkinliğini göstermiştik. Bu çalışmamızda ise PFK nın karaciğer hasarının engellenmesindeki etkinliğinin altında yatan mekanizmayı incelemeyi amaçladık. Çalışma sonucunda BO sonrası proinflamatuar stokin seviyelerinin belirgin şekilde arttığı, PFK tedavisinin ise bu artışı, özellikle IL-6, TNF-α ve GM-CSF açısından, oransal olarak, istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte, kısmen önlediği saptanmıştır. İstatistiksel olarak anlamlılık için denek sayısının artırılması gerekmektedir. Literatürde PFK nın benzer etkinliğine dikkat çeken ve BO sonrası persistan inflamatuar yanıtın neden olduğu karaciğer hasarının önlenmesinde PFK nın anti-inflamatuar etkinliğinin önemli bir faktör olabileceğini düşündüren çalışmalar yayımlanmıştır. PFK tedavisinin çeşitli inflamatuar hastalıklarda belirgin düzelme sağladığına dair bir çok çalışma yapılmıştır. Bunlar arasında rat lupus glomerulonefriti, nefrotoksik nefrit, hidronefroz, interstisyel nefrit ve romatoid artrit sayılabilir. 17 PFK gibi poliansature yağ asitlerinin, insanlarda, özellikle romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıklarda tedaviye eklenmesiyle faydalı etkiler gözlenmiştir. 17 Poliansature yağ asitlerinin inflamatuar yanıtı hangi mekanizmalarla engellediği konusunda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışmalarda içinde PFK in de bulunduğu PAYA bileşiklerinin in vivo olarak inflamatuar reaksiyonları baskıladığı, in vitro olarak ise lökosit cevabını azalttığı gösterilmiştir. Costabile ve ark. yaptıkları çalışmada PAYA bileşiklerinin modifiye edilmesiyle antiinflamatuar etkilerinin arttığını göstermiştir. Bu bileşiklerin özellikle T lenfosit proliferasyonunu azalttığı, proinflamatuar sitokinler olan IL-1, IL-6, TNF alfa ve TGF beta üretimini düşürdüğü görülmüştür. Bu bulgular çalışmamızın sonuçları ile paralellik göstermektedir. PAYA bileşikleri, aynı zamanda geç tip hipersensitivitenin engellenmesinde de rol oynamaktadır. 18 Grimble ve ark. yaptıkları çalışmada, ratların besinlerine n-3 ve n-6 PAYA eklemiş ve proinflamatuar sitokinlerin seviyeleriyle beraber membran değişikliklerini incelemişlerdir. Çalışmalarında özellikle n-3 PAYA verilen ratların, serum IL-1, IL-6 ve TNF-α seviyelerinin düştüğünü, aynı zamanda n-3 PAYA bileşiklerinin membran fosfolipid kompozisyonunu değiştirerek bu stokinlerin reseptörlerine bağlanmasını da azalttığını göstermişlerdir. Aynı çalışmada G proteini ve proteinkinaz C aktivasyonunda da değişiklikler saptanmıştır. 29 84

Poliansature Yağ Asitlerinin Rat Kronik Biliyer Obstrüksiyon Modelinde Karaciğer Hasarını Azaltıcı Etkinliği Bir önceki çalışmamız ve bu çalışmada elde ettiğimiz bulgular beraber değerlendirildiğinde PFK nın BO sonrası gelişen persistan inflamatuar yanıtın ve karaciğer hasarının engellenmesinde etkin olduğu görülmektedir. Bu etkinliğin altında yatan mekanizmalar araştırıldığında anti-oksidan ve sitoprotektif etkinliğinin yanı sıra proinflamatuar stokin üretimini baskılamasının ortaya çıkardığı antiinflamatuar etkinliğin daha önemli bir faktör olabileceği düşünülmüştür. Denek sayısının artırılması ile yapılacak daha ileri çalışmalarla bu etkinlik anlamlı olarak saptanabilecektir. KAYNAKLAR 1. Benjamin IS. Biliary tract obstruction. Surgical Gastroenterology 1983;2: 105-20 2. Schaffner F, Poper H. Classification and mechanism of cholestasis. In: Wright R, Albert KGMM, Karran S, Millvard-Sadler GDT. Liver and biliary disease: Pathophysıology, Diagnosis, management; 2nd ed. UK: Saunders 1985: 359-86 3. Robbins S, Kumar V. Basıc Pathology; 4. baskı. Çev. EDİT. Uluoğlu Ö ve ark. Ankara: Güneş Kitabevi 1990: 770-2 4. Kobayashi H, Puri P, Sean D, Surana R, Miyano T. Hepatic overexpression of MHC class II antigens and macrophage-associated antigens (CD 68) in patients with biliary atresia of poor prognosis. J Ped Surg 1997;32: 590-3 5. Blumgart LH. Surgery of the Liver and Biliary Tract; 2nd ed. UK: Longman Group Limited 1994: 137-42 6. Slott P, Liu M, Tavaloni N. Origin, pattern, and mechanism of bile duct proliferation following biliary obstruction in the rat. Gastroenterology 1990;99: 466-77 7. Solkol RJ, Winkloher BM, Deverazx MV, McKim JM. Generation of hydroperoxides in isolated rat hepatocytes and hepatic mitochondria exposed to hydrophobic bile acids. Gastroenterology 1995;109: 1249-50 8. Sigh S, Schakleton G, Ah-Sing E, Chakraborty J, Boley ME. Antioxidant defenses in the bile duct-ligated rat. Gastroenterology 1992;103: 1625-9 9. Winwood P, Arther M. Kuppfer cells: Their activation and role in animal models of liver injury and human liver diseases. Semin Liver Dis 1993;3: 50-9 10. Hines J, Johnson S, Burt A. In vivo responses of macrophages and perisinusoidal cells to cholestatic liver injury. Am J Pathol 1993;142: 511-7 11. Tracy TF, Dillon P, Fox ES, et al. Inflammatory response in pediatric biliary disease macrophage phenotype and distrubition. J Ped Surg 1996;31: 131-5 12. Kobayashi H, Yamataka A, Lane JG, Miyano T. Levels of circulating antiinflammatory cytokine interleukin-1 receptor antagonist and proinflammatory cytokines at different stages of biliary atresia. J Ped Surg 2002;37: 1038-41 13. Roggin KK, Kim JC, Kurkchvbasche AG, et al. Macrophage phenotype during cholestatic injury and repair: the persistent inflammatory response. J Ped Surg 2001;36: 220-8 14. Baron V, Muriel P. Role of glutathione, lipid peroxidation and antioxidants on acute bile-duct obstruction in the rat. Biochimica et Biophysica Acta 1999;1472: 173-80 15. Cantürk NZ, Cantürk Z, Utkan NZ, et al. Cytoprotective effect of alpha tocopherol against liver injury induced by extrahepatic biliary obstruction. East African Medical Journal 1998;75: 77-80 16. Karaman, A., S. Demirbilek, N. Sezgin, N. Gürbüz, İ Gürses, Protective Effect of Polyunsaturated Phosphatidylcholine on Liver Damage Induced by Biliary Obstruction in Rats, J. Pediatr. Surg 2003; 38: 1341-7 17. Lefhowith JB, Morrison A, et al. Manuplation of the acute inflammatory response by dietary polyunsaturated fatty acid modulation. J Immunol 1990;145: 1523-9 18. Costabile M, Hii CST, Robinson BS, et al. A novel long chain polyunsaturated fatty acid β-oxa 21:3n-3, inhibits T lymphocyte proliferation, cytokine products, delayed-type hypersensitivity, and carageenan-induced paw reaction and selectively targets intracellulary signals. J Immunol 2001;167: 3980-7 19. Nielse GLKL, Faarvang BS, Thomsen KL, Teglbjaerg LT, Jensen TM, Hansen HH, Lervang EB,Schmidt J, and Ernest E. The effect of dietary supplementation with n-3 polyunsaturatedfatty acids in patients with rheumatoid arthritis: a randomized double blind trial. Eur. J Clin İnvest 1992;22: 687-9 20. Ar Rajab A, Ahren B, Rozga J, et al: Phosphatidylcholine prevents postoperative peritoneal adhesios: an experimental study in the rat. J Surg Res 1991;50:212-5 21. Neyzi O, Ertuğrul T. Pediatri; 3. baskı. Ankara: Nobel Tıp Kitabevi. 2002: 741-5 22. Ito T, Nagaya M, et al. Modified hepatic portal enterostomy for biliary atresia. Z Kinderchir 1984;39: 242-54 23. Dillon PW, Owings E, Cilley R, Douglas F et al. Immunosupression as adjuvant therapy for biliary atresia. J Ped Surg 2001;36: 80-5 24. Davenport M, Kerker N, Mieli-Vergani G et al. Biliary atresia: the King s collage hospital experience (1974-1995) J Ped Surg 1997;32: 479-85 25. Kobayashi H, Horikoshi K, Ymataka A, et al. Are stable postoperative biliary atresia patients really stable. Ped Surg Int 2001;17: 104-7 26. Kobayashi H, Horikoshi K, Ymataka A, et al. Beneficial effect of a traditional herbal medicine (inchin-ko-to) in postoperative biliary atresia patients. Ped Surg Int 2001;17: 386-9 27. Liu C, Chiu JH, Chin T, et al. Expression of aminopeptidase N in bile canaliculi: Apredictor of clinical outcome in biliary atresia and a potential tool to implicate the mechanism of biliary atresia. J Surg Res 2001;100: 76-83 28. Dhawan A, Trivedi P, Cheeseman p, et al. Serum hyaluronic acid as an earlyprognostic marker in biliary atresia. J Ped Surg 2001;36: 443-6 29. Grimble RF, Tappia PS. Modulation of pro-inflammatory cytokine biology by unsaturated fatty acids. Z Ernahrungswiss 1998;371: 57-65 Yazışma Adresi: Prof Dr. Mehmet DEMİRCAN İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Malatya e-mail: mdemircan@inonu.edu.tr Tel : 422 3410660-3403 Fax : 422 3410728 85