Pozitivist Yaklamn Eitim Yönetimi Alanna Yansmas, Alana Getirdii Katk ve Snrllklar



Benzer belgeler
Kpss 2014 E?itim Bilimleri Dvd Seti

Snf Öretmenlerinin Kendi Mesleki Yeterliklerine likin Görüleri: Genel Bir Deerlendirme. Dr. Halil Yurdugül Ali Çakrolu Mesude Ayan

KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARATIRMA DERNE The Research Association of Rural Environment and Forestry

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI)

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

Tangram Etkinlii ile Çevre ve Alan Hesab *

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

ASMOLEN UYGULAMALARI

Endüstri Meslek Lisesi Örencilerinin Yetenek lgi ve Deerleri le Okuduklar Bölümler Arasndaki li"ki

HACETTEPE ÜNVERSTES. l e t i i m. : H. Ü. Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü Beytepe/Ankara. Telefon :

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET

E T M ve Ö RET M YILI ÖRGÜN ve YAYGIN E T M KURUMLARI ÇALI MA TAKV M

'DARE PERFORMANS HEDEF' TABLOSU

ÖRETM UYGULAMASI. Ardk Doal Saylardan Pisagor Üçlülerine

DOKTORA E TMNDE DANIMAN

Matematiksel denklemlerin çözüm yöntemlerini ara t r n z. 9. FORMÜLLER

Terapötik ileti imin bile enleri;

Ölçek Geli tirme Çal malarnda Kapsam Geçerlik ndeksinin Kullanm

SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ

MÜZ K Ö RETMENL PROGRAMLARININ KPSS SONUÇLARI

Ölçek Geli,tirme Çal.,malar.nda Kapsam Geçerlii için Kapsam Geçerlik &ndekslerinin Kullan.lmas.

ÖRETMENLER N SINIF Ç ÖRET M ETK NL KLER N N ÖRETMEN ADAYLARININ GÖRÜLER NE GÖRE DEERLEND R LMES

Bölüm 8 Ön Ürün ve Hzl Uygulama Gelitirme. 8lk Kullanc Tepkileri. Dört Çeit Ön Ürün. Ana Konular. Yamal Ön Ürün. Ön Ürün Gelitirme

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar:

Doç.Dr. Aytekin ALBUZ Yrd.Doç.Dr. Mehmet AKPINAR GÜGEF. MEABD. 1. Giri

8. MÜKEMMELL!"! ARAYI& SEMPOZYUMU

DÜNYADA E T M YÖNET C LER N N YET T R LMES NE L K N BALICA YÖNEL MLER VE TÜRK YE Ç N ÇIKARILAB LECEK BAZI SONUÇLAR *

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1

ÖZEL E T M VE REHAB L TASYON MERKEZLER NDE ÇALI AN E T MC LER N MESLEK YETERL L K ALGISI LE DOYUMLARININ NCELENMES. S.Barbaros YALÇIN Haf z BEK

YÜKSEKÖRETM KURULU BAKANLII YÜKSEKÖRETM KURUMLARI FAALYET RAPORU HAZIRLAMA REHBER

EKG Sinyallerinde Gürültü Gidermede Ayrk Dalgack Dönüümünde Farkl Ana Dalgacklarn Ve Ayrtrma Seviyelerinin Karlatrlmas

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu

Eğitim Psikolojisi. Ed törler: Prof. Dr. Yaşar ÖZBAY Prof. Dr. Serdar ERKAN. 6. Baskı

ENSTTÜ PROGRAMLARINA BAVURABLMEK ÇN GEREKL GENEL KOULLAR

V.A.D. Yaklamnn avantajlar. Ünite 9 Veri Ak Diagramlarnn Kullanm. Ana Konular. Temel semboller. Harici Varlklar. Veri Ak Diagramlar

DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES MÜHENDSLK FAKÜLTES METALURJ VE MALZEME MÜHENDSL BÖLÜMÜ BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES

Sigorta irketlerinin Yaps ve Aktüerin Rolü. Aktüerler Derneği Nisan 2010

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er;


3 1 x 2 ( ) 2 = E) f( x) ... Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln göstermek üzere, sigortal saysnn

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER

KANT TA VE SCHOPENHAUER DE KENDNDE EY (DING AN SICH) KAVRAMI Çetin Türkylmaz

. KUÇURAD NN NSAN HAKLARI GÖRÜÜ

HEIDEGGER N VARLIK TARHYLE HESAPLAMASI Bulem Ermi

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan.

VB de Veri Türleri 1

ÖZELL?KLER? Sosyal etkile?imde yetersizlik. Göz konta??nda s?n?rl?l?k. Ortak ilgide s?n?rl?l?k. Ba?kalar?n?n yapt???na ilgisizlik

EĞİTİM BİLİMLERİ. Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

PERFORMANS BLGLER GENEL SEKRETERLK PERFORMANS HEDEFLER TABLOSU

Mali Yönetim ve Denetim Dergisinin May s-haziran 2008 tarihli 50. say nda yay nlanm r.

zmir Büyük ehir Belediyesi Ba kanl k Makam na ve belediyemizi ziyarete gelen yabanc ülke temsilcilerine gerekti inde tercümanl k hizmeti vermek.

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

ETM FAKÜLTES ÖRENCLER LE FEN-EDEBYAT FAKÜLTES MEZUNLARININ ÖRETMENLK MESLENE YÖNELK ALGILARININ KARILATIRILMASI (GAZ ÜNVERSTES ÖRNE)

novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan

HAREKETL BASINÇ YÜKLEMES ALTINDAK HDROLK SLNDRN DNAMK ANALZ

ÖNSÖZ Anayasa Uzlaúma Komisyonu

I. Oturum Oturum Ba kan : Yrd.Doç.Dr. Ufuk TÜRKER 09:50-10:10

T.C KÜLTÜR VE TURZM BAKANLII Strateji Gelitirme Bakanl!"! (1. sayfa) ZEYLNAME

AKTÜERLK SINAVLARI FNANSAL MATEMATK SINAVI ÖRNEK SORULARI

SYAS AMAÇLAR ve ONLARA ULAMANIN YOLLARI : GÜCÜN MAHYET ve KULLANILMASI MESELES ÜZERNE

Kurumsal tibar. Salk Sektöründe Kurumsal tibar ve Güven. Dr. Erhan Ba Genel Müdür. Bilim laç

ETM DÜNYASININ NTEL ARATIRMA PARADGMASIYLA NCELENMES: DOAL YA DA YAPAY. Durmu EKZ *

Kare tabanl bir kutunun yükseklii 10 cm dir.taban uzunluunu gösteren X ise (2, 8) arasnda uniform (tekdüze) dalmaktadr.

5. Öneri ve Tedbirler

Okul Öncesi Eitim Kurumlarna Devam Eden 5-6 Ya Çocuklarnda Akademik Benlik Saygs

Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli Bilinmeyen

Olaslk Kavramlaryla lgili Gelitirilen Öretim Materyallerinin Örencilerin Kavramsal Geliimine Etkisi

BÖLÜM 2 D YOTLU DO RULTUCULAR

ORMAN KÖYÜ KALKINDIRMA KOOPERATFLER YÖNETC VE ÜYELERNN ORMAN EKOSSTEMLERNDEK BYOLOJK ÇETLL YERNDE KORUMA ETM PROJES (GEF SGP TUR/98/G52)

Ayegül Pamukçu TURAN

ETMDE YABANCILAMA OLGUSU VE ÖRETMEN: LSE ÖRETMENLER ÜZERNE SOSYOLOJK BR ARATIRMA

OKUL MÜDÜRLERNN TUTUM VE DAVRANILARININ ÖRETMENLERN MOTVASYONUNA ETKS (ÖZEL VE DEVLET OKULU ÖRNE)

8.MÜKEMMELL ARAYI SEMPOZYUMU 17 Nisan 2007 / zmir

Ulusal Eylem Planı, ne kadar planlı?

METODOLOJİ PARADİGMA ARAŞTIRMANIN BİÇİMSEL YAPISI YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 8, Say: 3, 2006 OYLAMA YÖNTEMNE DAYALI AIRLIKLANDIRMA LE GRUP KARARININ OLUTURULMASI

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

Belirli Gerilim Snrlar Dahilinde Kullanlmak Üzere Tasarlanm Elektrikli Teçhizat ile lgili Yönetmelik (73/23/AT)

T.C. BABAKANLIK HAZNE MÜSTEARLII 2009 YILI AKTÜERLK SINAVLARI BAVURU VE UYGULAMA KILAVUZU

ÜNVERSTE HASTENELERNDE ÖRGÜTSEL YAPIDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR (HASTA HAKLARI ÖRNEK OLAYI)

LKÖ RETM ÇA INDAK Ö RENCLERN VERGLER ALGILAMASI: AFYONKARAHSAR L ÖRNE 1

STANBUL TEKNK ÜNVERSTES FEN BLMLER ENSTTÜSÜ

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARATIRMA DERNE The Research Association of Rural Environment and Forestry

Dr. GÜLER TOZKOPARAN. DL,YETERLLKLER ngilizce MS Office Uygulamalar2 (Word, Excel, PowerPoint) SPSS Paket Program2

BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES. M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD Ç.Ü., naat Mühendislii Bölümü, Adana / Türkiye

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

L-Moment Yöntemi le Bölgesel Ta k n Frekans Analizi ve Genelle tirilmi Lojistik Da l m le Do u Karadeniz Havzas Örne i

Askere gidecek memurun ücretsiz izne ayr l i lemi. Bakmakla yükümlü oldu u sa l k karnesi verilmesi

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

PERFORMANS DEERLENDRME ÇALIMALARINA LKN GÖREN GÖRÜLERNN BELRLENMESNE YÖNELK BR ARATIRMA

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN

BÖLÜM 3. A. Deneyin Amac

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU

Herkese i$ Turkiska Arbete åt alla

UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken!

zmir-tarih Projesi nin Amaç ve Stratejik Yönelimleri.. 4 Kapsam Yöntem ve Süreç... 7

ÖRGÜTLERDE GÖREN ETM ÜZERNE BR ALAN ARATIRMASI

Transkript:

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eitim Fakültesi Dergisi 20: 40-51 (2006) Pozitivist Yaklamn Eitim Yönetimi Alanna Yansmas, Alana Getirdii Katk ve Snrllklar Necla ahin Frat* ÖZET Bilinebilir olann sadece olgular olduunu varsayan bir felsefi akm olarak ksaca tanmlanan pozitivizm, bata doa bilimleri olmak üzere tüm bilim alanlarn derinden etkilemitir. Eitim yönetimi alan da, uzun süre bu akmn egemenlii altna girmitir. Ancak son yllarda bu akm, pozitivist ötesi akmlarn youn eletirisine maruz kalmtr. Bu balamda, bu çalmada pozitivizm tantlmaya çallmakta, bu akmn eitim yönetimi alanna nasl yansd üzerinde durulmakta, eitim yönetimi alanna getirdii katklar ve snrllklar irdelenmeye çallmaktadr. Anahtar Kelimeler: Pozitivizm, pozitivist ötesi akm, eitim yönetimi ABSTRACT Positivism, described as a philosophical movement supposing the idea that only phenomenon are knownable, have influenced all disciplines especially natural sciences. Educational administration was under the influence of this movement too. However, in late years, this movement has been strictly criticized by post positivistic movements. In this context, in this study the writer tries to describe positivism, states how this movement has been reflected on educational administration, and tries to describe the contributions and limitations that this movement has taken on the field of educational administration. Keywords: Positivism, post positivistic movement, educational administration 1. G-R- Son yllarda, dünya ölçeinde, pek çok alanda temel dönüümler gözlenmektedir. Pek çok çevrelerce, var olan yap ve yaklamlar sorgulanmakta; geleneksel ile bunun kart olan akmlarn çatmas younluk kazanmaktadr. Çeitli bilim çevreleri de, benimsenmekte olan yaklamlar sorgulamaktadrlar. Çeitli bilim çevrelerinde olduu gibi, eitim yönetimi alannda da, uzun zamandr benimsenen pozitivist anlay ile pozitivist ötesi/eletirel kuram arasndaki tartmalar süregelmektedir. Schwartz ve Ogilvy ye göre, pozitivizmde yer alan niteliklerin aksine; (a) gerçein karmak olduu, (b) heterari düzenin bulunduu, (c) evrenin holografik olduu, (d) gelecek ve yönün belirsiz olduu, (f) ilikilerin dorusal olmayp karlkl nedenselliin bulunduu, (g) deiimin morfogenetik olduu ve (h) gözlemcinin belli bir perspektife sahip katlmc olduunun [1, 2] öne sürüldüü pozitivist ötesi akm, yava yava pozitivizmin egemenliini sarsar görünmektedir. Necla 3ahin Frat, Ara. Gör., DEÜ Buca Eitim Fakültesi, Eitim Bilimleri Bölümü, 8zmir. necla.sahin@deu.edu.tr 40

Bu balamda, bu çalmada pozitivizm ötesi akma ilikin bilgiler yukarda verilenlerle snrlanacak; pozitivizmin eitim yönetimi alanna yansmalar konusuna açklk getirilmeye çallacaktr. Önce pozitivizm açklanmaya, daha sonra da srasyla pozitivizmin eitim yönetimi alanna yansmas, alana getirdii katklar ve snrllklar tartlmaya çallacaktr. 2. POZ-T-V-ZM NED-R? Pozitivizm bilinebilir olann sadece olgular olduunu varsayan bir felsefi akmdr. Gerçekten olumluculuk deyimiyle karlanmas gereken pozitivizmde, insan için olumlu olann sadece olgular (fenomenler) olduu sav öne sürülür [3]. Eski Yunan dan günümüze ancak 19. yüzyl filozofu Auguste Comte tarafndan ilk önce felsefi pozisyonda kullanlan pozitivizm, üç aama yasas na göre açklanr. Buna göre, insan zihni teolojik aamadan metafizik aamaya, en son olarak da pozitivist aamaya doru bir geliim göstermitir [4]. Teolojik aamada insan zihni, ilk ve son nedenleri, tek sözcükle mutlak aratrr. Olaylarn nedenlerini doaüstü birtakm varlklarda görür. Metafizik aamada doaüstü etmenlerinin yerini soyut birtakm güçler tutar. Pozitif aamada ise insan zihni mutlak aramaktan vazgeçip, gözlem ve akl yürütme yoluyla sadece olaylar arasndaki deimez ilikiyi, yani yasalar bulmaya çalr [5]. Pozitivist felsefeye göre, bilim de insanlkla birlikte, evrimi içinde bu üç hali geçirmitir [3]. Pozitivizmde örtük de olsa, tek bir bilim mant vardr. Bilim baln tayan her entelektüel etkinlik buna uymak zorundadr. Pek çok pozitivist, sosyal bilimlerin imdilik olgunlamam olsalar da, gerçekte bunu yapabileceklerini ileri sürmütür. Pozitivizmde tüm bilimlerin tek bir bilime, genellikle fizie indirgenme çabas görülmektedir. Böyle bir indirgeme, ya tek bir bilimin kavramlarnn dier biliminkiler yoluyla tanmlanmas veya ilkinin yasa ve kuramlarnn ikincisinden alnmas yoluyla baarlacaktr. Böylece ideal olarak bir bilimler hiyerarisi elde edilir. Bu hiyerari fizikle balayp kimya, biyoloji, psikoloji ve sosyolojiyle ilerler ve böylece de hepsi ilkine indirgenmi olur [6]. Hatta Comte, pozitivist anlaya uygun olarak, sosyolojiyi ilk olarak sosyal fizik olarak adlandrm [7] ve her bilimin özel olarak kendine ait gerçeklerin de eklenmesi kouluyla, kendinden önce gelen bütün bilimlerin gerçeklerine baml durumda olduunu ifade etmitir [8]. Pozitivizmin nesnellii ve indirgemeyi bir anlamda kutsad söylenebilir. Tierney ve Roads a göre, pozitivizmde olgular, bu olgular çevreleyen süreç ve etkenlerden ayrtrlarak ve soyutlanarak nesnelletirilmi, daha sonra gözlenebilir ve ölçülebilir niteliklere indirgenmitir. Böylece pozitivizm, karmak toplumsal süreçleri toplumun gözlenebilir ve ölçülebilir yönleriyle açklamay yeterli görmektedir. Dahas pozitivistler, gerçein doru ölçüm ve dikkatli bir saysallatrmayla tanmlanabileceini ve anlalabileceini varsaymaktadrlar [2]. Gerçekten de pozitivist bak açsnda gözlem ile deney emin ve kesin ampirik bilginin tek kaynadr. Duyu deneyimleriyle bize ifa edilmi olan olaylarn arkasndaki ve ötesindekini elde etmeye çalmak, bu olaylar her naslsa zorunlu klm olan ancak gözlenemeyen özlerin, mekanizmalarn veya doalarn bilgisini vermek, bilimin amac deildir. Comte a göre, bilimsel incelemeler, gerçek yasalarn bulmak için fenomenlerin çözümlenmesiyle snrl olmaldr [6, 9]. Ancak, unu da belirtmek gerekir ki, pozitif bilim felsefecileri, deerlerin bilimin konusu olmasn reddederken, bu reddetmeyi deere ilikin savlarn reddi üzerine oturtmazlar; sadece deerlerin bilim içinde meru bir yerinin olmayacan ileri sürerler [6]. Pozitif bilimden baka bir bilim olmadn savunan pozitivizm, 8nsanla hiçbir insanüstü varla dayanmayan yeni bir dini gereksemitir. Bu din, pozitif nedenlerin üstüne kurulmal, teolojiye olduu kadar metafizie de srt çevirmelidir. 8nsanlk dini, nereden geldiimizi ve nereye gideceimizi düünmeden, ksa hayatmz daha yaanlr hale getirecektir [3] görüüyle, iç tutarlktan yoksun görünmektedir. Pozitivizmin kuram ve aratrmalara ilikin özellikleri konusunda Keat ve Urry u görüleri öne sürmektedir [6]: Pozitivist için bilimsel kuramlar, doruluk ve yanllklar sistematik gözlem ve deney yoluyla deerlendirilebilen, oldukça genel, evrensel ifadeler dizisinden oluur. Bu gözlem ve deneylerin sonuçlar tam bir kesinlikle bilinebilir. Bilimsel kuramlarn evrensel önermeleri genellikle yasa olarak terimlendirilir. Ancak kuramsal yasalar ile ampirik yasalar arasnda önemli bir fark olduu da kabul edilir. Bu farkllk kuramsal (gözlemsel olmayan) terimler ve kuramsal olmayan (gözlemsel) terimler arasndaki farka dayanr. Yine pozitivist için bilimsel kuramlatrmann 41

nesnel temelini salayan, yalnz ve yalnzca gözlemdir. Pozitivistlere göre önerme ancak ve ancak, doruluu veya yanll ampirik gözlem yoluyla kesinletirilmesi olanaklysa bilimseldir. Öte yandan gözlenebilir olann ölçülebilirliine ve nicelletirilebilme olanana büyük önem yüklenir. Hançerliolu [3], pozitivizmi u açlardan, eletirel olarak özetlemektedir: Pozitivizm, bilimi savunur göründüü halde, gerçei bilinemez saymakla, bilime kar çkmaktadr. Pozitivistler ne materyalist ne de idealist olduklarn, ancak ampirik olay ve olgular incelemekle yetindiklerini, bilim insan olduklarn söylerler. Oysa bu sözler idealizmle ayn kapya çkmaktadr. Yine onlar felsefenin temel sorunlarna eilmeyip, bunun bilim tarafndan çözülemeyeceini söylemekle öznel idealizmi gerçekletirmektedirler. Nitekim pozitivizm sonunda, açk ya da gizli idealizmin zorunlu sonucu olarak, insanlk dini idealini savunmaktadr. Yukarda ksaca deinilmeye çallan pozitivizmden pek çok bilim alan etkilenmi, bunlardan biri de eitim yönetimi alan olmutur. Aada, pozitivist yaklamn eitim yönetimi alanndaki yansmalar ele alnmtr. 3. POZ-T-V-ST YAKLAIMIN E7-T-M YÖNET-M- ALANINA YANSIMASI Scwartz ve Ogilvy ye göre, sosyal bilimler ve fen bilimleri alannda bilimsel düünme ve aratrmaya yol gösteren, pozitivist/aklc paradigma aadaki özellikleri göstermektedir [3]: 1. Gerçeklik basittir: Evren, etkileimsiz, kendi içinde tekdüze, farkl ve kendine özgü sistemlerin bir toplamdr. Bir ey parçalarnn toplamdr. 2. Hiyerar)i düzenin ilkesidir: Sistemler, en basitten karmaa kadar hiyerarik bir srada snflandrlabilir. Bu ilke, toplumsal sistemlere, toplumun belli üyelerinin ikinci snf vatanda (kadnlar, aznlklar ve farkl rktan olanlar) olarak görülebilecei olarak yansm, monarik sistemlere krallarn dokunulmazlklar olarak yansm, kimyada elementlerin periyodik tablosuna yansm ve doal dünyann en basitten gittikçe karmaklaan organizmalara doru taksonomik olarak düzenlendii eklindeki genel anlaya dahi yansmtr. 3. Evren mekaniktir: Evren, saat gibi çalan mekanik bir obje ya da bir makinadr. Enerjisi bitinceye kadar belli bir düzende devinmesini sürdürür. 4. Gelecek ve yön bellidir: Eer evren saat ya da makina gibi çalan bir nesne ise, evrenin gelecei, en kesin biçimiyle, önceden kestirilebilir. Yeter sayda matematiksel model ve yeterli hesaplama gücü ile herhangi bir sistemin davran önceden kestirilebilir. 5. Nedensellik ili)kisi: Newton cu evrende parçalar arasnda nedensellik ilikisini biliyorsak, bu ilikinin sonuçlarn da açklayabiliriz. 6. Dei)im, niceliksel ve birikimlidir: Sistemler, birikim yoluyla geliirler, yani her deiim, sisteme yeni bir parça ya da boyut ekler. Niceliksel veya sçramal deiim çok seyrektir. 7. Nesnellik zorunludur: Kartezyen evrende bilme akl yoluyla anlama ile olasdr. Bu süreçte gözlemci ve gözlenen kesin snrlarla birbirinden ayrlmtr (s. 98). Gerçekten de sosyal ve fen bilimlerinde gözlenen pozitivist paradigmann yukarda sunulan özelliklerin, eitim yönetimi alannda da yaygn olarak kabul görerek uyguland bir gerçektir. Yukarda verilen özelliklerden birinci madde içinde yer alan Bir ey parçalarnn toplamdr görüü ve yine pozitivizmin indirgemecilik ilkesi, klasik kuramda kendini net bir biçimde göstermitir. Taylor, bu ilkeyi toplam bir ii parçalarna bölmek yoluyla örgütlere uygulamtr. Taylor, bir ii bölünebilir en küçük bileenlerine ayrm, her bileene bir veya birkaç görevli atam, gerekirse bu görevlileri o i için eitmitir. Ona göre, iin sonunda, her i yerine getirildiinde, toplam i ortaya çkm olacaktr. Bu uygulamay eitim örgütlerinde de görmek olanakldr. Eitim kurumlar, örgün-yaygn olarak ve örgün olanlar kendi aralarnda çeitli düzeylere ayrlm, o düzeyler çeitli snflara, snflar çeitli derslere, dersler de çeitli ünite ve ünite konularna kadar düzenlenmitir. Her bir bileenin bana da öretmen ve yöneticiler atanm; öretmenler ve yöneticiler eitilmitir (Türkiye de bu konuda düzenlilik görülmemekle birlikte, zaman zaman yönetici ve/veya yönetici adaylar eitim yöneticilii eitiminden geçirilmilerdir). Tüm bu görevlilerin kendi ilerini baaryla yerine getirmeleri için programlar gelitirilmi; ve bu görevlilerin görevlerini baaryla tamamladktan sonra üst eitimsel amaca ulalaca varsaylmtr. Klasik kuramda çalanlara parça bana ücret sistemi de getirilerek daha çok çkt salamak amaçlanmtr. Toplam çktnn miktar, daha sonra Toplam Kalite Yönetimi anlayyla gündeme gelecek olan kaliteye yelenmitir. Gerçekten de Türkiye de Kalknma Planlarnda hep eitimin çkts olan 42

örencilerin niteliinden çok niceliin artrlmas yönünde hedefler koyulmutur. Öte yandan ilk, orta ve yüksek öretim kurumlarnda öretim elemanlarna girdikleri ders says orannda ücret ödenmesi (ek ders ücreti) klasik kuramn parça ba ücret anlayn çartrmaktadr. Bütün klasik örgüt ve yönetim kuramlarnda (Taylorizm, Fayolizm ve bürokrasi) pozitivist felsefenin dorudan bir yansmas olarak hiyerari temel alnmtr. Özellikle Türkiye gibi merkezden yönetimin egemen olduu ülkelerin eitim örgütlerinde kat bir hiyerari göze çarpmaktadr. Örgüt ve yönetim kuramlarnn ortaya çkmasnda ilk önemli çalmalar yapan mühendis Taylor un yönetim ve örgüte bak açs, pozitivist felsefenin örgüt, yönetim, insan ve ie mükemmel bir biçimde uyarlama yapm olmas dikkat çekicidir. Taylor, Newtoncu dünya görüünün evreni bir makine olarak anlayan tezini, örgüt ve yönetime mükemmel bir ekilde uyarlamtr [1]. Hoy ve Miskel in de belirttii gibi, bilimsel yönetimin/taylorizm in düünce sisteminin özü, insanlarn verimli makineler olarak programlanabilecei görüüdür. Anahtar kavram makine-insan dr [10]. Taylorizm de örgütler makineden baka bir ey olmayp, yönetim bu makineye biçim veren ve gerektiinde yeni parçalar ekleyen, çkaran, eskiyeni deitiren bir uzmanlk iidir. Hamilton n da belirttii gibi, makine ya da mekanik sistem imgesi eitim örgütlerine de girmitir. Bu süreçte bireysel çkarlarla ortak çkarlar örtütürmeye yönelik görünmez el imgesi ayn zamanda eitimin merulatrlmasnda ve gelitirilmesinde kullanlmtr [11]. Groshan a göre, Taylorizm in okul yönetimine girmesi, okul yöneticisinin bir verim uzman saylmasna yol açmtr. Okullar fabrika, örenciler hammadde gibi kabul edilmitir [12]. Kaynaklar 1950-1970 yllar arasn bilimsel perspektifin gelitirilmeye çalld dönem olarak tanmlamaktadrlar. Özellikle H. Simon n çabalaryla örgüt ve yönetimin pozitif bilimin ilke ve yöntemlerini kullanmas gerektii ilkesi egemen olmaya balam, sosyal ve örgütsel olay ve olgular, pozitif bilimlerde olduu gibi, nedensellik ilkesine uygun hipotezlerle açklanmaya çallmtr. 8levselciler ve davrançlar fen bilimlerinin yöntemlerini tercih etmiler; dolaysyla örgüt çalmalarnda yaygn olarak deneysel ve yar deneysel desenler kullanlmaya balanm, en azndan anket gibi formal araçlarla davran ve görüler saylara indirgenmitir. Bu dönemde ilevselci kapal sistem, yapsalc, politik ve kültürel yaklamlar (kültürü nesne olarak alglayan formal araçlarla ölçmeye çalan pozitivist kültür) alana egemen olmutur [2, 12]. Klasik kuramda yer alan personelin bilimsel ve nesnel yöntemlerle ie alnmas, i çözümlemesi ve tanm, çalanlarn ve yöneticilerin eitimi, personelin güdülenmesi gerei, ücretlendirme, performansn deerlendirilmesi gibi ilevler, hemen tüm ülkelerde olduu gibi, Türkiye de de personel yönetimiyle ilgili hemen hemen tüm uygulamalara girmitir. Neredeyse personel yönetimine bugün pozitivizmin bu ilkelerinin hakim olduu söylenebilir. 1930-1950 yllar arasnda hakim olan yaklam insan ilikileri yaklam dr. Klasik kurama tepki olarak ortaya çkan insan ilikileri yaklamnda, klasik kuramda vurgulanan makine ya da örgütün yap boyutu yerine insan ön plana çkarlmaya balanmtr. Baka bir söyleyile örgütlerin içinde birbiriyle iletiimi olan, dedikodu yapan, bireysel gereksinmeleri ve eilimleri olan insan n farkna varlmtr [7]. Mayo nun Hawthorne aratrmalaryla gündeme gelen insan ilikileri yaklamnda, igörenlerin gereksinmeleri, insan ilikilerinden doan informal örgütün varl kefedilmitir. Ancak insan ilikileri yaklam; insann birey olarak özgürlemesi, kendini gerçekletirmesi, bireyin gizil dünyasnn anlalmasndan ziyade, bireyleri örgütsel amaçlar dorultusunda daha etkili çaltrabilmeleri için gerekli manipülasyonlar üzerinde younlamtr. Bu anlamda insan ilikileri yaklam da, 3imek e [7] göre, pozitivist felsefenin en tipik özelliklerini kullanmtr. Davranç ekolde açkça görülen insanlarn çevresel etkilere tepki verdii ve nedensellik ilkeleri, daha iyi verim almak için insanlara daha iyi materyal ve koullar ve ödeme yapmann gerekli olduunu varsaymtr. Yani 8nsan, d parasal ödüllendirmeye olumlu tepkiler verir., 8nsan davran gözlenebilir, ölçülebilir ve gerekliyse deitirilebilir ilkeleri pozitivizmden türetilmitir. Okul örgütlerinin anlalmasnda Klasik Örgüt Yaklam, 8nsan 8likileri Yaklam ve bir ölçüde de o dönemde yeni ortaya atlm olan Sistem Yaklam n sentezleyen Getzelz- Guba Modeli, bu dönemin en etkili kavramsal gelimesidir. Getzelz-Guba Modeli nde, örgütü ve örgütteki insanlar tanmlayan her ey; formal yap, insanlarn beklenti ve gereksinmeleri ile çevre olmak üzere üç temel 43

boyutta ele alnmtr. O dönemde yine, eitim yönetimi ve genel yönetim alannda olgular nesnelletirmeye ve saysallatrmaya çallm, bu amaçla bugün dahi Türkiye de yaygnlkla kullanlan LBDQ ve OCDQ gibi araçlar gelitirilmitir [7]. Sosyal kuramclar tarafndan deerlerden bamsz bir sosyal bilim anlaynn büyük oranda terk edilmesine karn, eitim yönetimi kuramclar hala örgütlerin yap ve dinamiini açklamaya dönük genellenebilir yasa ve ilkeleri gelitirmek için pozitivist çaba ve giriimlerini sürdürmektedirler [11]. Gerçekten de çounlukla sosyal bilimlerden eitim yönetimine uyarlanarak kullanlan kuramlar, bütün bilimsel kuramlar gibi denenmeyi, dorulanmay veya çeitli nedenlerle vazgeçilmeyi ve yeni yaklamlarla deitirilmeyi bekleyen spekülatif açklamalar olarak deerlendirilmektedir [13]. Greenfield n [14] da ifade ettii gibi, sosyal bilimler, sosyal gerçekleri anlamay ve deerlendirmeyi hedeflemektedir. Eer deerler gerçekse ve deerler pozitivizmin dnda yer alyorsa, sosyal bilimlerde deerler sessiz kalmaldr. Ancak pozitivizm temel alnmasna karn, deerler sessiz kalmamtr. Genellikle az sanat, çok bilim anlay benimsenerek, etkili ve salkl örgütler gelitirilmeye çallmtr. Bu dorultuda temel varsaymlarn nesnel bilimlerden alan uzmanlar, yine Greenfield n deyimiyle, deerlere kar sava açmlardr. Bürokratik sistem kuram okullarda yaygn olarak uygulanamamtr. Bunun nedeni, belki de bürokrasinin birimlerinin okullara eit bir biçimde uygulanamamas ya da okul yaamnn örencilerle yaplanmak zorunda olan parçasnn dierlerinden daha fazla bürokratik olmasdr. Ayn zamanda, bürokratik kuram üzerine çalmak, yapsal-ilevsel çözümleme ve sosyal sistem kuramnn çounlukla iç içe geçmesi anlamna gelir. Weber, bürokrasiyi varolusal deil, ideal veya varsaymsal bir tip olarak sunmutur. Onun yeni ufuklar açan çalmasndan doan çok saydaki çalma ve spekülasyondan en iyileri, çounlukla yapsalilevsel ve sosyal sistem terimleriyle bürokratiklemenin sonuçlarn incelemilerdir. Yine de bürokratik kuram, okul örgütlerine ilikin temel bir itki olamamtr [13]. Öte yandan ussal karar almann gereini savunan ve bu konuda kafa yoran Simon n amac ve umudu, belli snrlar dahilinde, seçenekler salayarak örgütsel etkililii ve etkinlii artrmaktr. Simon a göre, karar verici üyenin bireysel güdülerinden deil, örgütsel amaçlardan ortaya çkan tek ve en iyi karar vardr. Ona göre mantksal olarak karar verme istenebilir, ulalabilir ve bilimsel olarak dorulanabilir. Bu inanç, karar verme snrlln giderir ve kararlar açsndan yöneticinin sorumluluk duygusunu harekete geçirir [14]. Ancak eitim örgütlerinde bu ekilde ussal- karar almann olanaksz olduu yönünde eletiriler bulunmaktadr. Özetle günümüzde eitim yönetiminde örgütlere temel ve yaygn bak açs udur [15]: Eitim örgütleri ussal, bürokratik ve amaca dönük varlklardr. Bu, temelde bat kültürüne ve onun temel öeleri olan pozitif bilime, ussalln kurallarna, nicel çözümleme tekniklerine dayanan bir inanç sistemidir. 4. POZ-T-V-ST YAKLAIMIN E7-T-M YÖNET-M- ALANINA GET-RD-7- KATKILAR Pozitivist felsefeden esinlenen klasik örgüt kuram, öteden beri, eitim örgütlerinin aratrlmasna ve eitim yöneticilerinin yetitirilmesine rehberlik etmitir. McKibbin e göre, klasik model eitim yöneticileri için baz önemli yararlar salamtr [15]: 1. Bir igören sadece bir üste kar sorumlu olmal, 2. Yetki-sorumluluk dengesi kurulmal, 3. 8görenler uzmanlk alanlarna ayrlmal, 4. Karma ve yanl anlamay önlemek için kural ve düzenlemelere gidilmeli, 5. Edimin gelitirilmesi için amaçlar spesifikletirilmeli. Gerçekten de daha önceki bölümde de belirtildii gibi, klasik kuramn pek çok özellii, tüm dünyada ve Türkiye de personel yönetimini ya da çada anlamda insan kaynaklar yönetimini etkilemitir. Örnein, Mili Eitim Örgütü özelindeki personel yönetimi, bu açdan öyle deerlendirilebilir: Gerekli yasal metinlerde (örnein, Norm Kadro Yönetmelii) her personelin ayr ayr görev tanmlar yaplmtr. Personelin ie alnmasnda, görevde yükselmesinde, ödüllendirilmesinde vb. uyulacak ölçütler en ince ayrntsna dein belirlenmitir. Örnein öretmen olarak sisteme girebilmesi için bir kiinin Kamu Personel Seçme Snavndan ortalama 70 puan almas gerekmektedir. Personelin eitimi için de -pek çok aksaklklar olmakla birlikte- hizmet içi eitim uygulamas yaplmaktadr. Yine personelin güdülenmesi için üst üste 6 yl çok 44

iyi denetim raporu alana bir kademe ilerlemesi gibi ödüllendirme yöntemi bulunmaktadr. Saylan uygulamalar adam kayrma diye tanmlanan ve herkesin ikayet ettii uygulamalardan alkoymak amacn gütmektedir. Bu anlamda pozitivist yaklamn personel yönetimine olumlu katklar getirdii açktr. Zaten personel yönetimindeki genel memnuniyetsizlikler, bu ölçütlere yeterince uyulmad yönünde olmaktadr. Öteden beri Türkiye de yönetici atamalarnda deneyim gibi açk ölçütün yansra mevcut siyasal iktidarla düünsel birliktelik gibi örtük ölçüt dikkate alnmaktayd. Klasik kuramn benimsedii yöneticilerin eitilmesi anlay, 1998 ylndan beri Türkiye de de benimsenmi; geç de olsa, eitim yöneticisi olabilmek için yöneticilik eitimi uygulamasna geçilmitir. Bu uygulama; meslekte esas öretmenliktir anlay yerine, meslekte esas uzmanlktr anlayn ve bu dorultuda yöneticiliin bir uzmanlk meslei olduu anlayn getirmitir. Bu dorultuda da yönetici yetitirme, eitim yöneticilii mesleine bir statü kazandrmtr. Öte yandan öretmenlerin eitim yöneticisi olmak için, birtakm siyasilerin peinden komak gibi etik olmayan yollara bavurmak durumunda kalmamalar balamnda da, bu adm olumlu olarak deerlendirilmelidir. Ancak bu uygulamadan son yllarda vazgeçilmi olmas, geriye doru atlm bir admdr. Esin kaynan pozitivist felsefede bulan bilimsel yönetim yaklamnda yer alan görevsel ustabalk düüncesi, Bursalolu na [12] göre, bugünün hzla gelien uzmanlama sorunlarn azaltmak bakmndan yararl olmutur. Bu sayede görevsel yetki desteklenmitir. Greenfield a [14] göre, Simon n alana en büyük katks karar vermenin yönetimin özü olduunu ortaya koymasdr. O, önceki çalmalarda bulunmayan bir yöntemle, kararlarn örgütsel emalarla çizilmi kutularca deil, insanlar tarafndan alndn görmütür. Greenfield, bu olumlu deerlendirmesine karn, Simon n bu yöntemini baz yönlerden eletirmi; söz konusu eletirilere metnin daha sonraki bölümünde yer verilmitir Bursalolu na [12] göre ise, Simon n eitim yöneticisine yararl olacak görülerinden biri örgütün anatomisi ve fizyolojisine ilikindir. Ona göre, bu kavramlar karar sürecine dayal olarak boyutlatran Simon, örgütü yönetici gözünde canlandrmay baarmtr. Öte yandan her tür örgüt ve ortamda ussall olanakl görmeyen ve optimal çözüm yerine doyurucu çözüm öneren Simon un bu görüü de eitim örgütlerinin yap ve havasna uygun dümektedir. Sistem tipi kuramlarn her ne kadar belli snrllklar olsa da, Willower [13], insanlarn ortaklaa davranlarnn anlalmasna yardm etmesi balamnda, bu kuramlar, bu yönüyle yararl bulmaktadr. Çünkü insanlar sosyal vakumlarda deil, sosyal balamlarda vardrlar. Yine o, hakszlklara maruz kalabilen bireyler üzerinde ortaklklarn etkisi için, sistem balam yoluyla dikkatin çekildiini öne sürmektedir. Öte yandan örgütsel yaplarn en iddetli eletirisini yapan Greenfield; örgütsel yaplarn tartmalarn yürütüldüü, önceliklerin formüle edildii, araç ve amaçlara ilikin saytllarn tartld bir çerçeve saladn kabul etmektedir [16]. Bursalolu [12] da sistem kuramnn eitime uygulanmasnn, her eyden önce sosyal bir giriim olan eitimin örgütlenmesini bir yap hiyerarisine yerletirme bakmndan yararl bulmaktadr. Yine o, bu kuramn eitim yöneticisinin kendi örgütünü, birbiriyle etkileen öelerin meydana getirdii bir bütün olarak görebilmesini salayacan da ifade etmektedir. Willower a [13] göre, Waller la balayan anket uygulamas, okul örgütleri üzerine en aydnlatc çalma olmutur. Çeitli açk sistem formülasyonlar ve sosyal sistem kuramna dayanarak, birtakm yapsal-ilevsel yaklamlarn kullanld bu çalmada, okul örgütlerinin normlarn, statü sistemlerini ve toplumsallatrma süreçlerini içeren yapsal terimlerle incelenmitir. Eitimci ve örenci gruplar, örgütsel içerik içinde ve daha geni çevrenin içinde kabul edilmitir. Bu çalmann okul örgütlerinde ilerleme salamaya yardmc olduu açktr. Daha sonra Waller i izleyen çeitli aratrmalar kukusuz benzer katklar salamtr. Tüm bu katklarnn yansra pozitivist düüncenin birtakm snrllklar da bulunmaktadr. Aada bu konu ele alnmaya çallmaktadr. 5. POZ-T-V-ST YAKLAIMIN E7-T-M YÖNET-M- ALANINDAK- SINIRLILIKLARI Daha önce de ifade edildii gibi, eitim yönetiminde örgütlere temel ve yaygn bak açs özetle, pozitif bilime; ussalln kurallarna, nicel çözümleme tekniklerine dayal bir sistem egemendir. Ancak Balc nn [15] da ifade ettii gibi, çada örgütlerin karmak, 45

deiik, anlalmas güç varlklar olarak ussal bürokrasi nin kalplarna smas zor görünmektedir. Çada örgütlerde karar alma, çounca formal karar alma ortamlarn bekleyemez. Kurallar durumsal olarak yorumlanr. Bazen astlar üstlerini kontrol eder. Griffiths e göre, örgütlere ilikin pozitivist yaklamn eletirileri u noktalarda toplanmtr [16]: 1. Örgütsel kuramlar, sendikalarn varln inkar etmilerdir, 2. Üst yönetim pozisyonlarnda kadn ve aznlklarn azl görülmemitir, 3. Örgütler üzerindeki d kontrole önem verilmemitir, 4. Genelleme çabasna girmeleri gerekirken snrl oranda uygulanabilmilerdir. Gerçekten de Taylorizm de igörenyönetim ilikilerinde igören sendikasna yer yoktur. Taylor a göre sendikalar, sadece ekonomiye zarar vermekle kalmamakta, ayn zamanda igörenin gerçek çkarlarna da zarar vermektedir [10]. Bu bak açs Türkiye de de uzun yllar karlk bulmu; öretmenler ve dier çalanlar sendika hakkn elde etmek için pek çok bedeller ödemek zorunda kalmlardr. Bugün bile bu pozitivist/taylorist bak açs bu anlamda pek deimemi, öretmenler ve dier kamu çalanlarnn grevli toplu sözlemeli sendika istemleri -ekonominin bunu kaldramayaca ve sisteminin mevcut ileyiinde büyük aksaklklar yarataca gerekçesiyle- yantsz braklmtr. Milli Eitim Bakanl nn 2000-2001 öretim yl verilerine göre; okul öncesi, ilk ve ortaöretim kurumlarnda görev yapan öretmenlerin % 44 ünü kadn öretmenlerin oluturmasna karn [17], öretmenlerin atanabilecei eitim yöneticilii görevinde kadnlarn temsili istisna düzeyindedir [18]. Yaplan aratrmalar, kadnlarn yönetim kademesine gelmeyiinin en önemli nedenlerinden biri olarak Kadnlarn yöneticilik için gerekli zaman ayramamas n gösterirken [19], kadnlara eitim yöneticilii için zaman yaratacak, onlarn çocuklarna alternatif bakm olanaklar gibi basit bir tevik önleminin bile alnmad görülmektedir. Kadnlardan baka aznlklarn (etnik ve dinsel) da yönetim kademelerine giremedikleri doru bir saptama olarak görünmektedir. Örnein, bugün Türkiye de hâlâ özellikle Romanlar çok az oranda eitim yöneticisi olabilmekte; az da olsa bu kademede görev yapan Romanlar, kimliklerini gizlemek zorunda kalmaktadrlar. Ve dierleri gibi TC vatanda olan bu insanlarn eitimi sorunu üzerinde hemen hiç durulmamaktadr. Yukarda sralanan eletiriler arasnda yer alan 3. maddede belirtilen, örgütler üzerinde d kontrole önem verilmedii de, var olan uygulamalara bakldnda doru bir saptama olarak görünmektedir. Her eitim örgütünün denetimi yalnzca kendi örgüt elemanlarnca gerçeklemektedir. Örnein, MEB e bal eitim kurumlarnda görevli öretmen ve yöneticiler, yalnzca üst yöneticiler ve denetmenlerce deerlendirilmektedirler. Eitimin d müterisi kabul edilen velilerin, çocuklarnn eitiminden sorumlu kiileri deerlendirmemeleri bir eksikliktir. Öretmen ve yöneticilerin velilerle ibirlii, kendini salt okula gelir salama balamnda göstermektedir [20, 21]. Nitekim Bates [11] da pozitivist ve mekanik tasarmlardan eitim yönetimi alanna geçmi olan, eitim örgütlerini tanmlamada kullanlan makine, dev bir bilgisayar, klinik, fabrika vb. imgeleri eletirmekte; bu mekanik yaklamn sonucu, örgütlerin elit snflarca yönetilen ve kendi yaamn sürdürmeye yönelik sonuçlar ortaya çkaran kapal bir sisteme dönütürdüünü öne sürmektedir. 4. maddede öne sürülen eletiri, çalmann eitim yönetimi aratrmalarna ilikin yöneltilen eletirilerle ilgili paragraflarda ele alnmtr. Habermas ise pozitivizmin daha farkl snrllklarna dikkati çekmektedir. Ona göre yönetim (a) ussallk, (b) meruluk ve (c) güdüleme alanlarnda kriz yaamaktadr. Bu krizler aada açklanmaktadr [11]: Birincisi, pozitivizm gerçei deerden; yönetimi sonuçlardan; politikalar yönetimden; söylemi sonuçlar, deerler ve amaçlardan dlamaya dayanmaktadr. Yönetsel eylemlerin deerlendirilmesi için kullanlabilecek tek ölçüt; yönetsel sorunlarn teknik, ussal ve bilimsel yöntemlerle çözümlenmesidir. Bu durum, politik, sosyal ve ahlaki alanlardaki ve eitliin dalmyla ilgili sorunlara ussal/yönetsel çözümler bulmay güçletirmektedir. Böylece yönetimin yalnzca teknik bir eylem olarak alglanmas sonucu ussallk boluu ortaya çkmaktadr. 8kinci olarak, ussal/bilimsel yönetim anlay, eyleme rehberlik edebilecek etkili normatif yaplarn kurulabilme olasln azaltmaktadr. Yönetsel ussalln gelimesi, 46

bireyleri birbirine balayan kültürel gelenekleri ve yönetsel süreçlerin meruiyetini ortadan kaldrmaktadr. Bununla beraber, bilimsel yönetim sistemleri, yönetimin meruiyeti için gerekli olan alternatif kültürel normlar oluturmada da yetersiz kalmaktadr. Üçüncü krizin ise bireysel alanda ortaya çk; yabanclama ve güçsüzlük duygusu, anlam, amaç ve katlm yoksunluu biçiminde kendini göstermekte ve bu konularda bireyin yeniden üretime yönelik söyleme katlabilmesine engel oluturmaktadr. Pozitivizmi en çok eletiren yazarlardan Greenfield e göre ise pozitivist bilim, bir deeri bir olgudan ayramad, hatta deerleri gerçek olarak göremedii için yalnzca olgularla ilgilenen; insann bütün arzu, zayflk, güç, ikna etme, ümit, istek, utanç, zaaf, cesaret, akl ve ahlakn deerlendirmelerinden eleyerek gerçekletiren bir bilim olarak karmza çkmaktadr. Deerlerin yok edilmesi ile örgütlerin kontrolünü düünme, teknik düzeye indirgenmitir. Kararn salaml önemli deildir, önemli olan karardr. Bates in de belirttii gibi, bu yaklam, eitimdeki sorunlar ile yönetim sorunlarnn ayrlmasn gerektirir [14]. Anti-pozitivistler, özellikle bilimin mekanik ve indirgemeci doa görüünü eletirmilerdir. Onlara göre pozitivistler, seçim nosyonlarn, özgürlüü, bireysellii ve ahlaki sorumluluu dlamlardr [4]. Bu konuda Greenfield in [14] aada sunulan eletirisi çarpc görünmektedir: Günümüzde yönetimde pozitivist bilimin kabullenii, kuram ve aratrmay; gerçein kendisinin fenemonel gücündense, gerçein epifenemonisini vurgulamaya yönlendirmitir. Bu yaklamda, zor fakat genellikle zayf, ilgisiz ya da yanl yola sevk edici bilgi verirler ve bunlar yalnzca, bu türden bir bilimin içinde yorulmu karar verme modellerince tannan tek gerçeklerdir. Doruk ifadelerini bilgisayarn çizgisel çalmalarnda bulan, snrl bir mantkla tutarl olan türden gerçek olduklarndan, bu bilimin içerisinde yalnzca ölçülüp deerlendirilebilir olanlar gerçektir. Bu yaklamlarda kaybedilen insann niyeti, deeri, adanml insan arzu ve potansiyelidir (ss. 61-62). Simon; karar verme, yönetimin kalbidir biçimindeki bilinen ifadesiyle örgütler için kararn önemine dikkatleri çekmi, bu ana noktada o, insanlarn seçimlerinin mantk ve psikolojisini aratrmaya koyulmutur. Greenfield e [14] göre, Simon n tanmndaki zayflk, yalnzca seçimin olgusal esas n açklayp; duygu ve deerlerin insan davrannn etkenleri oluunu görmezden gelmesi seçiminden kaynaklanmaktadr. Çünkü bilim, kararlarn ahlaksal içerii yle ilgili konuamaz. Zaten Simon da deerleri, varsayd yönetim biliminden çkarmtr. Simon n en büyük yanlgs, geni bir biçimde kararn olgusal esasna odaklanmak yönündeki kendi karar ile karar oluturan ve kendi biliminin kontrol ya da tahmin edemeyecei dier bütün güçleri ilgisiz görmesi olmutur. Ve bu nedenle de Simon tarafndan tanmlanan yönetim bilimi; yaamn gerçeklerini oluturan tartlmaz seçimler ve güçler karsnda geri çekilmitir. Pozitivist yönetim bilimcilerin belirttii biçimde insanlar karar alrken yalnzca ussalla dayal bir yaklam sergilemezler; inançlar, alkanlklar ve hrslarnn etkisinde kalrlar. Yönetim bilimciler, bunu göz ard ederek, insanlar ussal davranrlarsa, dünyann nasl daha iyi bir yer olacan kantlamaya çalmlardr. Örgütsel ilerde bilimsel sorumluluk, mantksal olarak basit bir sorumluluk deil, daha çok, snrl bir mantksal çerçeveyi yüklenmedir. Oysa örgütün gerçekliinin güçlü dünyasndaki kararlarda bireysel seçimler göz ard edilmitir. Simon n modelinde, etkili ve yeterli bir örgüt için yalnzca en iyi karar öne çkarlmtr. Öte yandan birinin adna seçim yapmak ve sorumluluk almak, riskli bir yoldur. Çünkü karar bireyseldir ama kararlardan pek çok insan etkilenmektedir. Örnein, büyük bir irketin 500 içiyi çkarma karar alan ikinci bakan, kesinlikle içilerin yaamna dönük bu eyleminin sonuçlarn düünmek açsndan cesaretlendirilmemitir. Bunun yerine bütün dikkat, irketin salna çevrilmitir [14]. Bu dorultuda, özellikle 1970 li yllarda, Türkiye de ulusal eitim kurumlarnda çalan öretmen ynlarna verilen sürgün cezas kararlar da yukarda sunulan örnekle örtümektedir. Bu örnekte de, öretmenlerin kendilerinin ve yaknlarnn bu kararla neler hissedip yaayabilecekleri düünülmemi, yalnzca devletin yüksek çkarlar (!) önemsenmitir. Öte yandan aratrmalar eitim örgütlerinde, örgüt havasnn, yapsndan daha önemli rol oynadn ortaya koymaktadr. Oysa kendini pozitivist felsefeye dayandran bilimsel yönetim yaklam, sadece ii hareket noktas almakla, hava kadar yapy da ihmal etmektedir. Eitim örgütlerinde i çözümlemesi ve tanmlamas, sanayi kurumlarndaki kadar bir kesinlikte yaplamaz. Çünkü eitim örgütlerinde i uzmanlamas, o kurumlardaki kadar ileri düzeyde deildir. Bu nedenle eitim 47

örgütlerinin i ilkesine göre boyutlatrlmas olanakl deildir [12]. Bir baka üzerinde durulmas gereken nokta, uzmanlamann i doyumsuzluuna neden olduu gerçeidir. Ayrca, okul örgütlerini birer makine/fabrika, örencileri hammadde, yöneticiyi verim uzman gören ve pozitivist felsefenin uzants olan bilimsel yönetim anlay, Bursalolu na [12] göre okul yönetiminin toplumsal ve psikolojik koullarn ihmal etmesine yol açmtr. Bilindii gibi pozitivizmde ve söz konusu felsefeden etkilenen klasik kuramda hiyerari ilkesi bulunmaktadr. Klasik ve merkezci eitim örgütlerinde, genellikle kat bir hiyerari vardr. Oysa eitim örgütlerinin özellii gerei, böyle örgütlerin informal yan büyük önem tar. Ayrca gittikçe arlaan hiyerari içinde, eitimin kendine has akcl da azalr ve eitim örgütleri, zaman içinde canlln kaybetmekle kar karya kalabilirler [22]. Sistem kuram da genellikle fenomonolojik yönelimli eletirmenler ve ayn zamanda Marksistlerce de eletirilmitir. Eletirilerin çou, sistem kuramlarnn insan ihmal etmesi ve onu kategorilere ayrmasna odaklanmaktadr [13]. Bu noktada Marksistler, örgüt kuramn güç, çatma, ztlklar, krizler, diyalektik ve snflar balamnda alglamad ve bu konularn üzerinde durmad noktalarnda eletirmektedirler [16]. Marksist görü, pozitivistik geleneksel örgüt kuramnn kapitalizmin inanç sisteminden doduunu ve onu yaattn savunmaktadr. Clark a göre, Marksistler, pozitivist bak açsyla örgütleri bütünsel aktörler olarak görme, örgütteki gruplar ve aktörlerin gruplamasn gizleyen bir soyutlamadr. Böylesi bir görü, örgütteki çeitli grup ve aktörlerin örgütü biçimlendirme ve örgütün ürününe ilikin çeitli özel ilgilerini mistikletirir [15]. Bu dorultuda Lenin, bir yazsnda, pozitivizmin en belirgin uyarlamalarndan olan Taylorizm için burjuva istismarnn en akllca düzenlenmi hunharl ifadesini kullanmtr [23]. Pozitivizmin skça yapt nicelik vurgusu, kendini eitim yönetimi alannda da olumsuz anlamda hissettirmitir. Toplam çktnn miktar, nitelik pahasna yelenir olmutur. Örnein; Türkiye de son yllarda -nitelik önemsenmeksizin- daha fazla üniversite açma, daha fazla örenci mezun etme, üniversitelerde daha fazla yayn yapma gibi eilimler kayg vericidir. Klasik kuramda yer alan parça ba ücret anlaynn eitim örgütlerinde ek ders uygulamasyla kendini yanstt söylenebilir. 8veren olarak devlet, öretmen ve üniversitede görevli öretim elemanlarna doyurucu bir ücret ödemesi yapmayarak çalanlar ek ders ücretine mahkum etmitir. Bu uygulama, çeitli açlardan sakncalar içermektedir. Bu tür bir uygulamayla sözü edilen eitimciler daha fazla ders almak, dolaysyla daha fazla ücret alabilmek için yöneticiye yakn olma, meslektalaryla gereksiz bir yar ve sürtümeye girme gibi etik olmayan davranlara girebilmekte; daha fazla derse girebilme olanan bulan eitimcilerde de ar yorgunluk, stres, baka alanlara zaman ayramama gibi olumsuzluklar görülebilmektedir. Öte yandan nesnel olma savna karn yönetim bilimi, genellikle bunu baaramam; yani tarafszln koruyamamtr [14]. Örnein, Türkiye de Anayasadan balayarak tüm yasal metinlerde hep tarafszl vurgulayan hükümlerin arkasna ancak ile balayan bir dizi snrlamalar getirerek aslnda devletin, kendi istedii insan tipini öne çkarp bir anlamda taraf tuttuu söylenebilir. Pozitivist yaklamdan uyarlanan eitim yönetimi aratrmalar da belli snrllklar içinde barndrmaktadr. Anti-pozitivistlerin, pozitivizmin aratrmalara yaklamna ilikin eletirileri aada ele alnmaktadr: Okul örgütlerine ilikin çalmalardaki pozitivist eletirilere Willower da hak vermi ve o, Dar bir nicel yöntem endiesiyle örgütsel yaamn anlamna yeterince yer verilmedii görüünü öne sürmütür [13]. Gerçekten de eitim yönetimiyle ilgili yaplan nicel aratrmalarn hem gözleyeni hem de gözleneni doyurmamaya balad gözlenmektedir. Gözlenen konumundaki öretmen ve eitim yöneticileri bu tip aratrmalar anlamsz bulmakta, anketleri doldurmay ya reddedebilmekte ya da üstünkörü doldurabilmektedirler. Bilimsel aratrmalarn saytllar bal altna yazlan Denekler, ölçme araçlarn içtenlikle yantlamlardr gibi ifadelerin inandrcl kukuludur. Lotto ya göre, geleneksel örgüt aratrmalar, mantksal pozitivizme dayal olarak, veri toplama ve bütünletirme teknikleri olarak nicel teknikleri ar derecede vurgulam ve kullanmlardr. Spesifiklik, ayrnt ve zenginlik; genelleme ve güvenirlie feda edilmitir. Genelleme endiesi, geçerliin ihmaline yol açmtr [15]. 48

Baz eletirmenler de pozitivist sosyal bilimlerin perspektifine kar çkmlardr. Çünkü bu perspektif insann yanl bir resmini temsil etmektedir. Hampden-Turner e göre, sosyal bilimin insan görüü tutucudur ve sosyal bilimci kaçnlmaz olarak insana tutucu bakacak ve insann dier önemli niteliklerini ihmal edecektir. Çünkü sosyal bilimci bireyin tekrarl, kestirilebilir, deimez niteliklerine ilgi duyar, ancak görünmez öznel dünyay göz ard eder [4]. Bu dorultuda Hodkinson da yönetim biliminin yöneticilerin kiilik özelliklerine, yani onlarn karakterlerindense, önemsiz yönetici özelliklerine odaklanmaya izin verdiine iaret etmitir. Sonuçta yöneticilerin ampirik çalmalar, onlarn ahlaki boyutlarn darda brakmtr [14]. Dier taraftan pozitif sosyal bilimin (ve pozitivist eitim yönetimi biliminin) bulgular çok banal ve deneme-gelitirmeye dönük olduu ve ilgililere öretmen, danman vb.- çok az ilgisinin olduu savunulmaktadr. Çünkü aratrmac, bilimsel aratrmasn laboratuarla snrl, basit ve deikenleri kontrol ederek yapmaktadr; dünyay adeta yapaylatrmaktadr [4]. Gerçekten de aratrma amacyla deneklere (öretmen, yönetici vb.) bavurulduunda, bu kiilerin skça Bu çalmalarn bizimle ne ilgisi var? gibi hakl sorusuyla karlalmaktadr. O nedenle çalmalar, yapaylktan uzak olup toplumsal gerçekleri göz önüne alarak yaplandrlmaldr. Eitim yönetiminde kuramlar çeitli çerçevelerden ibaret olup mantksal tutarllktan yoksun kalmlardr. Bu nedenle kuramaratrma ilikisi güçlü deildir. Eitim yönetiminde kuramlar koullu, ksmi ve mükemmel olmayan biçimde aktarlm, operasyonalize ve test edilmilerdir [13]. Eitim yönetimi alannda yaplan aratrmalarn, kuram gelitirmeye yönelik deil de, çounlukla uygulamaya dönük yaplmasnn bir nedeni de bu olabilir. Bates a [11] göre, geleneksel determinist davran bilimci, eitim yönetimin kültürel açdan çözümlenmesi gereini hissetmemektedir. Ona göre, eitsel uygulamalarn balca kaynan tekil eden kültürü görmezden gelen bir eitim yönetimi kuram, gerçek anlamda bir eitim yönetimi kuram olamaz. Öte yandan 1970-1985 yllar arasnda Educational Administration Quarterly (EAQ) da yaynlanan aratrma raporlarna dayanarak eitim yönetimi aratrmalarnn durumu deerlendirilmi; bu deerlendirme sonunda özetle u sonuçlar elde edilmitir [24]: 1. Eitim yönetimi aratrmalarna konu olan sorunlar eitim yöneticisinin davran etkenleri ile okulun örgütsel davrannn etkenleri olarak iki paradigma ile snflandrlabilir. 2. Tarama aratrmalar tartmasz baskn bir arlkta uygulanmtr. 3. Veri toplama arac olarak anket teknii arlkl olarak kullanlmtr. 4. Betimsel aratrmalar youn olarak yelenmitir. Pozitivizmin açk izlerinin görüldüü bu tip aratrmalarla da eitim yönetimi alannda var olan durumu saptama çabasndan baka bir ey görülememektedir. Oysa Greenfield n [14] da belirttii gibi, bilim insan, pozitivistlerin aksine, gerçein gözlemcisi deil, gerçein yaplanmasnda katlmc olmaldr. Ayrca bilim, kontrol etmeye deil, anlamaya çalmaktr Pozitivizmin eitim yönetimi alanndaki yansmalarna ilikin eletirilerden bir dieri de eitim yönetiminin kendine özgü bir bilimsel/kuramsal çerçeve oluturamad yönündedir. Örnein, daha önceki bölümlerde yer verilen Getzelz-Guba Modeli, Body e göre, bir okula olduu kadar bir sosis fabrikasna da uygulanabilir özelliktedir [1]. Böyle bir anlayla da eitim örgütlerini anlamak, yaplandrmak güçlemektedir. Bu noktada Greenfield a [14] göre, yönetim aratrmalar u konulara eilmelidir: 1. Örgütün sosyal gerçekleri nasl oluur ve yaplandrlr? 2. Yönetimsel gerçei oluturmada dilin rolü nedir? 3. Yöneticinin gücü açktr ki çok önemlidir. Belki de tarih ve biyografi üzerine çallabilir. 4. Yasalar, deer çatmalarnn arabulucu araclyla çözülmesi üzerine yaplandrlr. 5. Deerlerin doas ile doru deerler sorularna ilikin felsefi yap göz önüne alnmaldr. 6. Doru ve iyi öelerinin yönetimsel eylemdeki yerinin ne olduu sorusunun yantlanmas kolay olmamakla birlikte, bu soru, özel eitimsel durumlar ve balamlarda yantlanmaldr. 49

7. Yöneticilik kariyerini derinlemesine anlamak gerekir. Okullardaki yöneticiler kimlerdir? Onlar yönetici pozisyonuna trmandrmaya iten güdüler nelerdir? Geçmite Kadn öretir, erkek yönetir biçimindeki özdeyi nasl ortaya atlmtr? Daha iyi bir gerçeklik var mdr ve bu nasl anlalabilir? 8. Örgütlerde liderlik ve izleyiciliin var olan gerçekliklerini anlamaya gereksinim vardr. Güç kullanm ve karar vermeyi bu dizgide anlamak gereklidir. Yine böyle bir gücün, kararlarn ne gibi aclara neden olduunu deerlendirmeye gereksinme vardr. 6. SONUÇ Uzun yllar, sosyal bilimlere, doa bilimlerinde olduu gibi, genellikle pozitivizmin egemen olduu söylenebilir. Kukusuz, pozitivist bak açs, genel olarak sosyal bilimlere, özelde ise eitim yönetimi alanna önemli katklar getirmitir. Ancak, söz konusu akmn eitim yönetimi alannda uygulanma ve aratrma snrllklar da bulunmaktadr. Bununla birlikte, sosyal bilimler alannda determinizmin geçerlii de tartma konusu olmutur. Sosyal bilimlerde pozitivist yaklamn deney ve gözlem sonuçlarnn kullanlabilecei; ancak bunun yeterli olamayaca ileri sürülmütür. Sosyal bilimlerde deerler, duygular, zaaflar gibi dorudan gözlenemeyen ve saysallatrlamayan özelliklerin pozitivistlerce bilim d saylmasna karn, son yllarda bu özelliklerin bilimin inceleme alannda olduu ve ancak bunlarn da incelenmesiyle insann ve onun eylemlerinin daha doru anlalaca varsaylmaktadr. Dolaysyla pozitivist yaklam dndaki yaklamlarn da kullanlmasna gereksinme duyulmaktadr. 8nsan unsurunun öne çkt hizmet üreten örgütlerden olan eitim örgütlerinde insanlarn inançlar, deerleri, duygular vb. özellikleri daha da önem kazanmaktadr. Bu balamda tek bir bak açsyla sosyal bilimlere bakldnda pek çok ey görülemeyebilir. O nedenle son yllarda tartlan yeni kuramlar da önemsenmelidir. Dolaysyla var olan kuramlarn alana getirdii katk ve snrllklar göz önüne alnarak, yeni bir perspektif gelitirmek yerinde olabilir. KAYNAKLAR 1. 3imek, H. (1997). Pozitivizm Ötesi Paradigmatik Dönüüm ve Eitim Yönetiminde Kuram ve Uygulamada Yeni Yaklamlar Kuram ve Uygulamada Eitim Yönetimi, Yl: 3, K, Say: 1. Ankara: Pegem Yayn (ss. 95-109). 2. Yldrm, A. ve 3imek, H. (1999). Sosyal Bilimlerde Nitel Aratrma Yöntemleri. Ankara: Seçkin Yaynevi. 3. Hançerliolu, O. (1989). Felsefe Sözlüü. 8stanbul: Remzi Kitabevi, Yedinci Bask. 4. Cohen, L. and Manion, L. (1994). Research Methods in Education. London: Roudledge, Fourth Edition. 5. Kösemihal, N. 3. (1995). Sosyoloji Tarihi. 8stanbul: Remzi Kitabevi, Beinci Bask. 6. Keat, R. and Urry, J. (2001). Bilim Olarak Sosyal Teori (Çeviren: Nilgün Çelebi) Ankara: 8mge Kitabevi, 8kinci Bask. 7. 3imek, H. (1997). 21. Yüzyln Eiinde Paradigmalar Sava: Kaostaki Türkiye. 8stanbul: Sistem Yaynclk. 8. Weber, A. (1993). Felsefe Tarihi. (Çeviren: H. Vehbi Eralp). 8stanbul: Sosyal Yaynlar, Beinci Bask. 9. Akarsu, B. (1979). Çada Felsefe. 8stanbul: Milli Eitim Basmevi. 10. Aydn, M. (1994). Eitim Yönetimi: Kavramlar, Kuramlar, Süreçler, 8likiler. Ankara: Hatibolu Yaynevi, Dördüncü Bask. 11. Bates, R. J. (2001). Eletirel Teori Açsndan Eitim Yönetimi (Çevirenler: Selahattin Turan ve Mehmet 3iman) Kuram ve Uygulamada Eitim Yönetimi, Güz, Say: 28. Ankara: Pegem Yayn (ss. 573-592). 12. Bursalolu, Z. (1997). Eitim Yönetiminde Teori ve Uygulama. Ankara: Pegem Yaynlar, Altnc Bask. 13. Willower, D. J. (1980). Contemporary Issues in Theory in Educational Administration Educational Administration Quarterly, Vol.: 16, No: 3 (pp. 1-25). 14. Greenfield, T. B. (1986). The Decline and Fall of Science in Educational Administration Interchange, Vol: 17, No. 2, Summer (pp. 57-80). 50

15. Balc, A. (1992). Eitim Örgütlerine Yeni Bak Açlar: Kuram-Aratrma 8likisi Eitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 25, Say: 1. Ankara: Ankara Üniversitesi, Eitim Bilimleri Fakültesi Yaynlar (ss. 27-45). 16. Balc, A. (1991). Eitim Yönetiminde Kuram ve Aratrma Eitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 24, Say: 2. Ankara: Ankara Üniversitesi, Eitim Bilimleri Fakültesi Yaynlar (ss. 735-746). 17. MEB-APK (2001). Milli Eitim Bakanl Saysal Verileri: 2000-2001. Ankara: Milli Eitim Basmevi. 18. Tan, M. (1996). Eitim Yönetimindeki Kadn Aznlk Amme 8daresi Dergisi, Cilt: 29, Say: 4, Aralk. Ankara: Takav Matbaaclk (ss. 33-42). 19. Altnk, S. O. (1995). Kadn Öretmenlerin Okul Müdürü Olmasnn Engelleri Eitim Yönetimi, Yl: 1, Say: 3. Ankara: Pegem Yaynlar (ss. 333-334). 20. Zoralolu, Y. R.; 3ahin, 8. ve 3ahin-Frat, N. (2005). 8lköretim Okullarnda Kaynak Sorunu Eitim Bilim ve Toplum, 3 (12), Güz, Ankara: Eitim Sen Yaynlar (ss. 86-101). 21. Kavak, Y; Ekinci, C. E. ve Gökçe, F. (1997). 8lköretimde Kaynak Araylar: Bir Aratrma. Ankara: 3afak Matbaaclk. 22. Bursalolu, Z. (1998). Okul Yönetiminde Yeni Yap ve Davran. Ankara: Pegem Yaynlar. 23. Can, H. (1994). Organizasyon ve Yönetim. Ankara: Siyasal Kitabevi, Üçüncü Bask. 24. Balc, A. (1988). Eitim Yönetimi Aratrmalarnn Durumu: EAQ de 1970-1985 Arasnda Yaynlanan Aratrmalar Eitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, Say: 1-2. Ankara: Ankara Üniversitesi, Eitim Bilimleri Fakültesi Yaynlar (ss. 421-434). 51