Oligodendroglial tümörler



Benzer belgeler
Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri

Dr. Figen Söylemezoğlu

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World. Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

DİFFÜZ GLİOMLAR: ASTROSİTOMLAR. Dr. İnanç Elif Gürer Akdeniz Üniversitesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

İTF

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Cerrahi Patologlar için Nöroradyoloji

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Beyin sapı gangliogliomu: Olgu sunumu*

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

AYIRICI TANIDA ZORLUK YARATAN LEZYONLAR

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Endometrial stromal tümörler

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

21.Ulusal Patoloji Kongresi Yumuşak Doku Kursu Lipomatöz Tümörler. Dr. Burçin Tuna DEÜTF Patoloji AD Kasım 2011-İZMİR

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ

Bethesda Klasifikayonu. Prof Dr Gülnur Güler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

OLGU SUNUMU. Dr. Furkan DURSUN GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi TÜD KUZEY MARMARA ŞUBESİ AYLIK BİLİMSEL TOPLANTISI

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Endometrium Karsinomları

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

MEME KANSERİNİ NASIL RAPORLAYALIM. Serpil Dizbay Sak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji ABD

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

SEREBELLAR HEMANJİOBLASTOMLAR

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Merkel Hücreli Karsinom

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

İntrakranial. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniği. Prof.Dr.Abdülvahap GÖK

Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi. Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013

K TÜMÖRLERDE VE REAKT

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

ANJİOMATÖZ MENİNGİOMA: TANISAL BİR İKİLEM!

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon

Abstract. Özet. Giriş. Başvuru: Kabul: Yayın:

Rejin Kebudi, Samuray Tuncer, Omer Gorgun, F. Betul Cakır, Sema Bay Büyükkapu, Inci Ayan, Gönül Peksayar, Fulya Yaman Ağaoğlu, Emin Darendeliler

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer Kutluk

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

SERVİKAL SİTOLOJİ VE 2001 BETHESDA SİSTEMİ. Dr. İrem PAKER İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü Ankara Kış Okulu, 18 Mart 2012

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Transkript:

Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 Oligodendroglial tümörler Oligodendroglial tumors Aydın Murat Sav Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı ve Nörolojik Bilimler Enstitüsü, Altunizade-İstanbul Özet Oligodendrogliomalar oligodendrositlerden oluşan infiltratif tümörlerdir. Bu tümörler primer intrakranyal tümörlerin % 1-4 ünü, tüm glial tümörlerin de % 4-8 lik bir grubunu oluştururlar. Genellikle erişkinlerin tümörü olan bu tümör grubundaki hastaların bir kısmında uzun yıllardan beri süregelen epilepsi öyküsü bulunur. Mikroskopik olarak sakin görünümlü hücrelerden oluşanları çok yavaş büyürken anaplastik oligodendrogliomalar saldırgan bir klinik gidiş gösterirler. Oligodendrogliomaları sınıflayan farklı sınıflamalar bulunmaktadır. Sağkalım oranları ile ilişkilendirilebilecek patolojik değişkenler konusunda henüz bir uzlaşma yoktur. Bugünkü bilgilerimiz çerçevesi içinde, oligodendrogliomalarda nüks ve progresyon becerisini ön görecek belirteçler bulunmamaktadır. Genetik çalışmalarda saptanan bulgular, oligodendrogliomaların astrosit kökenli diffüz tümörlerden farklı olduğunu göstermektedir. Anahtar sözcükler: Oligodendroglioma, anaplastik oligodendroglioma, patoloji, immünohistokimya, nöroradyoloji, sınıflamalar, ayırıcı tanı, yayılım, tedavi, prognoz Summary Oligodendroglioma is a type of infiltrating glioma composed of oligodendrocytes. This spectacular tumor consists %1-4 of all primary intracranial tumors as well as only 4-8% of all glial tumors. These tumors usually present in adulthood, but sometimes only after a long history of epilepsy. Some neoplasms with bland cytologic features grow extremely slowly, but anaplastic oligodendrogliomas behave aggresively. A variety of classifications are used for classifying the oligodendrogliomas. The is no consensus about the definition of pathologic parameters associated with survival rates. Also, to our knowledge no well defined prognosticators are in use for the oligodendrogliomas with a potential for recurrence and progression. Studies of the genetic abnormalities of oligodendrogliomas indicate that they are distinct from those of diffuse astrocytic neoplasms. Key words: Oligodendroglioma, anaplastic oligodendroglioma, pathology, immunohistochemistry, neuroradiology, classification, differential diagnosis, spread, treatment, prognosis Tanım ve tarihçe: Oligodendrositlerden oluşan infiltratif bir gliomadır. On üç olgudan oluşan ilk seri 1929 yılında Bailey ve Bucy tarafından tanımlanmıştır (1,2). Görülme sıklığı, cins ve yaş: Primer intrakraniyal neoplazmların % 1-4'ünü, intrakraniyal gliomaların % 4-8'ini oluştururlar (1). Erkek kadın oranı 3:2 ile 2:1 arasında değişir. Yetişkinlerde sık olmasına karşılık çocukluk çağında da görülür (3). Mark ve arkadaşlarının çalışmasında en yüksek elli-altmış yaş grubunda görüldüğü bildirilmiştir (4). Kaynaklarda az sayıda konjenital oligodendroglioma olgusu yer almaktadır (5). Yerleşim: Nöraksis boyunca görülmekle beraber en sık yerleştiği yer serebral hemisferlerde frontotemporal bölge ve özellikle frontal lob ak maddesidir (4). Nadiren serebellum ve medulla spinaliste de görülür (1,2,6-8). Klinik bulgular: Hastaların çoğunda uzun zamandır süregelen nöbet geçirme öyküsü vardır. Fokal nörolojik semptomlar ve baş ağrısı olabilir. Kafaiçi basınç artışı görülebilir (6, 7, 9). Nöroradyolojik bulgular: Nöroradyolojik çalışmalarda değişen oranda kontrast tutulumu gösteren, sıklıkla kalsifiye, heterojen kitle bulgusu verir. Direkt grafi ve BT'de intratümöral ve peritümöral kalsifikasyon saptanır. Band şeklinde veya "giriform patern"de kalsifikasyon oligodendroglioma için ayırt edici bir özelliktir. Çok az sayıda tümörde kalsifikasyon yoktur. MRI'de T1 ağırlıklı 57

A.M. Sav Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 kesitlerde düşük, T2 ağırlıklı kesitlerde yüksek heterojen sinyal yoğunluğu verir. Sıklıkla kist ve kistik nekroz alanları saptanır (1,6,9,10-12). Makroskopik bulgular: Makroskopik olarak tümör gripembe renkte, solid kitle şeklindedir. Büyük çaptaki tümörlerdin ortalarında santralde nekroz odakları ve kistik dejenerasyon görülür. Tümör içi kanamalara diğer gliomalardan daha sık rastlanır. İyi sınırlı görünmekle beraber infiltratif tümörlerdir. Serebral korteks infiltrasyonu tipik özellikleri olup, rahatlıkla seçilebilen gri-beyaz madde sınırının silinmesine neden olurlar. Leptomeninkslerin lokal infiltrasyonu nadirdir (1,6-9). Mukoid matriksden zengin olan bazı oligodendrogliomalar da çevre beyin dokusuyla kontrast oluşturduğu için iyi sınırlı gibi görülebilir. Bu tümörler gri-pembe renkte, jelatinöz veya yumuşak kıvamda olurlar. Nadiren tümör içi kanama ve kist formasyonu izlenebilir (6). Histopatolojik bulgular: Dokuların uzun süren fiksasyonu ile suyun çekilmesine bağlı olarak ortaya çıkan perinükleer halolar oligodendrogliomaya küçük büyütmede tipik olan balpeteği (ya da sahanda yumurta ) görünümünü verir. Tanısal değeri olan bu artefakt kısa süreli fiksasyonlarda bulunmaz. Bu durumda nukleusların yuvarlaklığı ve birbirlerine benzerliği esas alınarak tanı konulur (6). Şekil ve büyüklük olarak birbirine benzeyen yuvarlak nükleuslu, sitoplazmik perinükleer halosu olan hücrelerden oluşur. Çevreden iyi sınırlı, hücreden zengin klonal nodül yapıları önemli özelliklerindendir. Özellikle iyi diferansiye oligodendrogliomalarda, stroma içinde yaygın olarak açılanmalar gösteren tipik kısa kapillerlerden oluşan bir çatı bulunur. Damar yapılarına, bu geometrik şekildeki görünümlerinden dolayı kümes teli adı verilmiştir. Anaplastik lezyonlarda vasküler hücrelerin hipertrofi ve hiperplazisine bağlı kalınlaşmalar sık görülür. Ancak, glioblastomadakine benzer glomerüler kapiller yumakları nadirdir (6). Tümör içinde ve çevre beyin dokusunda kalsifikasyona sık rastlanır. Kalsiyum tuzları tümör içindeki kan damarlarının duvarında kalkosferit şeklinde birikir. Bu kalkosferitler daha sonra birbirleri ile birleşerek farklı boyutlara ulaşırlar. Kalsifikasyon nadiren lameller kemik formasyonuna ilerleyebilir. Mikrokistik değişiklik, lobulasyon, ritmik dizilim görülebilen diğer histolojik özellikleridir. Mikrokistler Alcian mavisi veya musikarmen ile boyanan mukopolisakkarit, muhtemelen kondroitin sülfat içerirler. Bazı alanlarda tümör hücrelerinin kan damarları çevresinde dizilimi yani psödorozet formasyonu görülebilir. Bir diğer önemli ve sık görülen özellik korteksin tümör hücreleri ile infiltrasyonudur. Bu durumda Scherer sekonderleri olarak da bilinen perinöronal satellitozis, subpial akümülasyon, perivasküler agregasyon görülür. Perinöronal neoplastik satellitozis, subpial infiltrasyon ve perivasküler infiltrasyona yatkınlık, spesifik olmamakla birlikte, tümörün ayırt edici özellikleridir (6). Özellikle anaplastik oligodendrogliomalarda ekzantrik yerleşimli, hyalen eosinofilik intrasitoplazmik cisimler içeren tumor hücreleri bulunabilir. Bazen, tümör sitoplazmaları paranükleer girdap oluşturan parlak eosinofilik fibriller bandlarla dolu olabilir. GFAP (Glial fibriller asidik protein) ile immunopozitif olan bu hücrelere: taşlı yüzük hücresi, gliofibriller oligodendros[c]it [GFOC], mikrogemistosit veya minigemistosit gibi çeşitli adlar verilmiştir. Bu hücreler, sitoplazmik özellikleriyle astrositlere, nükleer özellikleri nedeniyle de oligodendroglial hücrelere benzerler. Oligodendroglial hücrelerle yakın ilişkide bulunmaları, kısa sitoplazmik uzantıları ve bazılarının hem GFAP hem de GC (galactoserebroside) ile immünopozitiflik gösterirler. Bu immünositokimyasal ve histokimyasal özellikleri nedeniyle astrositten çok oligodendrosit oldukları düşünülmektedir. GFOC ların yanısıra oligodendrogliomalarda tümör içersine düzenli bir şekilde dağılmış, eosinofilik sitoplazmalı, uzun üniform ışınsal uzantıları bulunan reaktif astrositler bulunabilir. Reaktif astrositlerin varlığı nedeniyle oligodendroglial tümörleri oligoastrositoma olarak değerlendirmemelidir. Ancak, bazen özellikle anaplastik lezyonlar mikst glioma ya da oligoastrositoma düşündüren oval, uzamış nükleuslu, sitoplazmik uzantılı tümör kökenli astrositler içerirler (1,6,9). Sınıflamalar: Hematoksilen-eozin boyalı preperatlarda saptanan histopatolojik kriterlere dayanarak dört sınıflandırma sistemi yapılır. Bunlar: Kernohan (14, 15), St. Anne Mayo, Smith(16) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) (13) sınıflamalarıdır. Kernohan ve St. Anne-Mayo sınıflaması Tablo-I'dedir. Smith sınıflamasında(16) endoteliyal, nekroz, nükleus-sitoplazma oranı, hücre yoğunluğu, pleomorfizm kriterleri kullanılır. Bu kriterler var ya da yok; az ya da çok şeklinde değerlendirilir. Grade A'da tüm kriterler az ya da yoktur; Grade B'de pleomorfizm ve/veya hücre yoğunluğu ve nükleussitoplazma oranında artış; Grade C'de pleomorfizm, endoteliyal, nükleus-sitoplazma oranı ve hücre yoğunluğunda artış; ve Grade D'de tüm kriterler vardır ya da çoktur(17). 58

Oligodendroglial tümörler Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 DSÖ sınıflamasında ise oligodendroglioma (Grade II) ve anaplastik oligodendroglioma (Grade III) olmak üzere iki grup mevcuttur. Anaplastik oligodendroglioma olgularında fokal veya diffüz anaplazi bulguları (hipersellülerite, nükleer polimorfizm, artmış mitotik aktivite) ile vasküler ve nekroz vardır(13,18). Tablo I de karşılaştırmalı olarak kullanılan dereceleme sistemler görülmektedir. Nöroepitelyal tümörlerin sınıflandırılmaları, son yıllar içinde tanımlanan tümör tipleri ve ileri teknolojilerin getirdiği gelişmelerin sonucunda düzenlenen DSÖ grade sistemi ya da malignite dereceleri Tablo II de izlenmektedir (13). Tablo II. Sinir Sistemi Tümörlerinin Sınıflandırması (DSÖ, 2000). Nöroepitelial tümörler ICD-O kodu Davranışı Oligodendroglial tümörler Oligodendroglioma 9450 3 Anaplastik (malign) oligodendroglioma 9451 3 Mikst gliomalar Oligoastrositoma 9382 3 Anaplastik oligoastrositoma 9382 3 2 1 2 Tabloda kullanılan kodlar International Classification of Diseases for Oncology (ICD-O) ve Systematized Nomenclature of Medicine (SNOMED) in morfolojik kodlarıdır. Davranışı tanımlayan /0 benign tümörleri, 1/ düşük veya malign potansiyeli bilinmeyen veya borderline malignitesi olan tümörleri, /2 in situ lezyonları ve /3 malign tümörleri gösterecek şekilde kodlanmıştır. İtalikle gösterilen numaralar ICD-O nun üçüncü baskısı için önerilen kodlardır. Kullanılan bu kodlar büyük olasılıkla ICD-O nun bir sonraki baskısında yer alacaklardır. Buna rağmen, her an değiştirilebilirler. Tablo I. Kernohan, St. Anne-Mayo sınıflandırma sistemleri ve DSÖ 2000 (13,19). Derece Kernohan St. Anne-Mayo DSÖ 1 Anaplazi yok Hafif sellülerite Mitoz yok Damarlarda minimal endotelyal / adventisyal Normal beyin dokusuna geniş geçiş bölgesi Aşağıdaki dört kriterden hiçbiri yoktur : Nükleer anormallikler Mitoz Endoteliyal anormallikler Nekroz Anaplazi: az sayıda hücrede Belirgin atipi Hafif sellülerite Yukarıda sayılan kriterlerden bir Seyrek mitoz 2 Mitoz: yok tanesi vardır Damarlarda minimal endotelyal / adventisyal Normal beyin dokusuna geniş olmayan geçiş bölgesi Anaplazi.hücrelerin yarısında Belirgin atipi Artmış sellülerite Sık mitoz 3 Mitoz: var Yukarıda sayılan kriterlerden iki Şiddetli Damarlarda sıklıkla endotelyal / adventisyal tanesi vardır mikrovasküler Bölgesel nekroz Yaygın nekroz Normal beyin dokusuna dar geçiş bölgesi Anaplazi: hücrelerin büyük kısmında Belirgin sellülerite Yukarıda sayılan kriterlerden üç 4 Mitoz; çok sayıda veya dört tanesi vardır Vasküler : belirgin Nekroz: yaygın alanlar Keskin sınırlı olabilen normal beyin dokusuna geçiş bölgesi * Bölümümüzde DSÖ sınıflaması kullanılmaktadır. 59

A.M. Sav Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 İmmünohistokimyasal özellikler: Oligodendrositlere spesifik immünohistokimyasal bir belirleyici yoktur. Leu-7 ile %90'nın üzerinde olguda sitoplazmik membranöz boyanma olur (2). Bazı olgularda galaktoserebrozid, karbonik anhidraz C, myelin basic protein, myelin-associated glikoprotein ile az sayıda hücrede boyanma olabilir. S100 ve nöron spesifik enolaz ile fokal ya da yama tarzında boyanmalar görülebilir, spesifik ya da sensitif değildir (20). GFOC sitoplazmaları GFAP ile güçlü immünoreaktivite verir (6,9). Elektron mikroskopik özellikler: Elektron mikroskopik çalışmalar tümör hücre sitoplazmalarının mitokondri, serbest ribozom ve mikrotubul gibi organellerden zengin olduğunu gösterdi. 1994 yılında Min ve Scheithauer tipik oligodendrogliomada hücre gövdesini kuşatan, dar ve tabakalanmış hücre uzantılarını sık rastlanan bir bulgu olarak tanımladılar. Kros ve ark. GFOC'lerin perinükleer sitoplazmasında paralel dizilim gösteren, GFAP pozitif filamanların varlığını gösterdi (2). Sitogenetik bulgular: Sitogenetik çalışmalarda 1. kromozomun kısa kolu ile 19. kromozomun uzun kolunda delesyon (21,22), p53 gen mutasyonları, EGF-reseptör ekspresyonunda artış saptandı (8). Ayırıcı tanı: Ayırıcı tanı normal beyaz madde, oligodendrogliozis, astrogliozis, düşük ve yüksek grade'li astrositoma, gliomatozis serebri, disembriyoplastik nöroepitelyal tümör, berrak hücreli ependimoma, serebral nöroblastoma, santral nörositoma, medulloblastomanın nöroblastik varyantı ve metastatik karsinoma ile yapılmalıdır (6). Normal doku ile karşılaştırıldığında selülaritenin düşük olduğu ve kalsifikasyonların bulunmadığı durumlarda, lezyonu normal beyaz cevherden ayırmak zor olabilir. Bu durumda hücrelerin dağılımına ve sitolojik özelliklere dikkat etmek gerekir. Eğer dokuda beyin korteksi içeriyor ise, perinöronal satellitosis, perivasküler infiltrasyon ve subpial infiltrasyon özellikle aranmalıdır. Ancak, normal oligodendrositlerin de özellikle derin korteks bölgelerinde tek bir nöron çevresinde gruplar oluşturabileceğini unutmamak gerekir. Neoplastik satellit leri oluşturan oligodendrositlerin nükleusları Neoplastik olmayanlara göre daha büyük ve yuvarlak olup daha kaba kromatin içerirler (6). Oligodendrogliozis, uzun süreli vasküler malformasyonların çevresinde ve inatçı nöbetleri olan hastaların temporal lobektomilerinde görülebilen oligodendrositlerin artması ile ayırt edilir. Bu süreçte sitolojik atipi genellikle bulunmaz (6). Demyelinizan hastalıklar ve infarktüslar ile myelin yıkımı ile giden patolojilerde çok sayıda makrofajın bulunması özellikle frozen dokuda oligodendroglioma ile karışabilir. Ancak, oligodendroglial hücrelerin berrak sitoplazmalarından farklı olarak makrofaj sitoplazmaları vakuollü ve granülerdir. Makrofajlar tipik olarak periodik asid Schiff (PAS) boyası ile ve miyelin yıkım ürünleri barındırmaları nedeniyle de luxol fast blue (LFB) ile pozitif boyanırlar (6). İnfiltrasyon gösteren bazı iyi diferansiye astrositomalar nükleer pleomorfizm ve hiperkromazi ile astrositomaya, monotoni ve perinükleer halo özellikleriyle de oligodendrogliomaya benzerler. Bu özellikleri nedeniyle çoğunlukla mikst glioma ya da oligodendroglioma olarak değerlendirilirler. Aslında bunlar hibrid gliomalardır(6). Özellikle perinükleer halo artefaktı bulunmayan oligodendrositlerin korteksi infiltre ettiği durumda, iri, yuvarlak nükleuslu oligodendroglial hücreler ganglion hücreli tümörlerin nöronlarıyla karışabilir(6). Bazı gliomatosis serebri olgularının belirgin korteks infiltrasyonlarında, tümör hücrelerinin yuvarlak nükleusları bulunması durumunda oligodendroglioma ile karışabilirler (6). Yine bazı oligodendrogliomalar anaplastik hale geldikçe tümörde astrositik özellikler belirmeye başlar. Anaplastik oligodendrogliomayı glioblastomadan ayırmak prognostik olarak önemli bir sorundur. Glioblastomada belirgin olarak bulunan köşeli ve sivri nükleer özellikler ayırıcı tanıda yardımcıdır (6). Son yıllarda tanımlanan disembriyoplastik nöroepitelyal tümör (DNT) ün major bir komponenti de oligodendroglia benzeri hücrelerdir. Oligodendrogliomadaki gibi nodüler formasyonlar gösteren bu lezyon, daha çok intrakortikal lokasyon gösterir. Uzun süren parsiyel kompleks nöbet öyküsüne ek olarak MRI da kist izlenmesi de DNT ü akla getirir. DNT de tanı koydurucu bir özellik, nodüllerin içi ve aralarındaki alanlarda hamartomatöz nöronların varlığıdır. Oligodendrogliomadaki nöronal satellitozisin aksine, DNT deki nöronlar mukoid bir matriks içinde yüzerler. Bazı oligodendrogliomalarda mukoid bazofilik bir zemin bulunsa da DNT deki nodüller Alcian mavisi ile daha kuvvetli pozitif boyanırlar (6). Santral nörositomanın ayırt edici özelliği olan nukleuslar, monotoni, hatta perinükleer halo ve tümöral kalsifikasyonlar, bu tümörün tanımlanmasından önceki zamanlarda intraventriküler oligodendroglioma olarak değerlendirilmiştir. Bu yanlışı asistanlık eğitimim devam ettiği 1980-1984 yılları arasındaki dönemde ben de yaşa- 60

Oligodendroglial tümörler Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 mıştım. Otopsi No-42-84 numaralı olguda, 36 yaşında erkek hastanın III. ventrikülde yerleşerek foramina Monroe yı tıkamış olan tümöral lezyonuna intraventriküler oligodendroglioma tanısını koyduk. Bugünkü bilgi düzeyimizle, aynı olgunun preparatlarının yeniden değerlendirilmesinin yol göstericiliğine kuşku yoktur. Nitekim, nörositomada klinik ve radyolojik verilerin yanısıra, sinaptofizin immunoreaktivitesinin de bulunması nörositoma lehine tanı koydurur(6). Lenfoma ile karşılaştırıldığında, belirgin hücreselliğin selülaritenin bulunduğu anaplastik oligodendrogliomalar lenfoma ile karışabilir. Leucocyte common antigen (LCA CD45) immunoreaktivitesi lenfoma lehine ayırıcı tanıda yardımcı olur (6). Metastatik karsinomalarla karşılaştırıldığında, özellikle desmoplaziyle birlikte olan oligodendrogliomalar karsinoma metastazı ile karışmasına yol açabilir. Öte yandan, oligodendrogliomaların periferik alanlarındaki infiltratif özellik, S-100 immunopozitivitesi, yanı sıra epitelyal membran antigen (EMA) ve sitokeratin immunonegativiteleri nedeniyle metastatik tümörlerden ayırt edilirler (6). Ayrıca, ependimomalarda, serebellar pilositik astrositomalarda ya da medulloblastomaların nöroblastik varyantlarında görülebilen saydam hücreler nedeniyle oligodendroglioma ile karışabilirler (6). Kaynaklar 1. Celli P, Nafrone I, Palma L, Cantore G, Fortuna A. Cerebral oligodendroglioma: prognostic factors and life history. Neurosurgery 1994; 35: 1018-1035. 2. Mclendon RE, Enterline DS, Tien RD, Thorstad WL, Bruner JM. Tumors of Central Neuroepithelial Origin. In: Bigner DD, Mclendon RE, Bruner JM (editors). Russell and Rubinstein's Pathology of Tumors of The Nervous System. Sixth ed., Oxford University Press.Inc., New York: 1998; 370-387. 3. Chin HW, Hazel JJ, Kim TH, Webster JH. Oligodendrogliomas I. A clinical study of cerebral oligoden-drogliomas. Cancer 1980; 45: 1458-1466. 4. Mark SJ, Lindegaard KF, Halvorsen TB, Lehmann EH, Solgaard T, Hatlevoll R, Harvei S, Ganz J. Oligodendroglioma: incidence and biological behavior in a defined population. J Neurosurg 1985; 63: 881-889. Yayılım: Kraniyal ve ekstrakraniyal metastazları bildiren az sayıda yayın vardır. Nadiren BOS ile yayılır (9). Kaynaklarda Fortuna, Celli ve Palma medulla spinalis, Rio- Hortega ise bulbus olfaktoryustan köken alan oligodendrogliomanın meninkslerdeki yayılımını bildirmişlerdir (6). Tekrarlayan kraniyotomiler sonrası ekstrakraniyal metastazlar ile operasyon alanında, kalvaryum ve skalpte lokal infiltrasyon geliştiği bildirilmektedir. Ekstrakraniyal metastazlar vertebra, akciğer, hiler lenf nodları, adrenal, femur ve kafatasına olmaktadır(2). Sağaltım: Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi protokolleri vardır. Cerrahi girişimin tümör büyümesini hızlandırıcı etkisi yoktur. Birçok araştırıcı tarafından olguların yaklaşık %50'sinde rekürrens meydana geldiği bildirilmektedir. Postoperatif ortalama sağkalım süresi Shaw ve arkadaşlarının çalışmasında düşük grade'li tümörler için (Grade I ve II) 9,8 yıl, yüksek grade'li tümörler için (Grade III ve IV) 3,9 yıl olarak belirlenmiştir (23). Wallner, Gonzales ve Sheline postoperatif radyoterapinin yaşam süresini arttırdığını saptamıştır (2). Ancak, özellikle düşük grade'li tümörü olan genç hastalarda makroskopik olarak total rezeksiyon sonrası radyoterapi alan ve almayan karşılaştırmalı geniş serilerde yaşam süresi açısından fark saptanmamıştır (23). Hatta, subtotal rezeksiyon sonrası radyoterapinin bile uzun dönemde yaşam süresini etkilemediği bildirilmektedir (2). Kemoterapi kombinasyonları özellikle rekürren hastalıkta palyasyon tedavisinde faydalıdır (2). Prognoz: Kötü prognoz kriterleri ileri yaş (24), yüksek grade (8,9,25,26), frontal lob dışı lokalizasyon (9,25), kontrast tutulum (27), subtotal rezeksiyon, yüksek MIB-1 işaretleme indeksi (8) dir. Ayrıca, histopatolojik parametrelerden mikrokist ve düşük sellüleritenin iyi prognoz; atipi, mitoz, pleomorfizm, nekroz, vasküler hipertrofi ve artmış hücreselliğin de kötü prognoz ile ilişkilidir (6). 5. Narita T, Kurotaki H, Hashimoto T, Ogawa Y. Congenital oligodendroglioma: a case report of a 34 th -gestastional week fetus with immunohistochemical study and review of the literature. Human Pathol 1997; 28: 1213-1217. 6. Burger PC, Scheithauer BW. Tumors of Neuroglia and Choroid Plexus Epithelium. In: Burger PC, Scheithauer BW (editors). Atlas of Tumor Pathology. Tumors of the Central Nervous System, third series, fascicle 10, Washington, D.C. Armed Forces Institute of Pathology, 1993; 107-120. 7 Parisi JE, Scheithauer BW. Glial Tumors. In: Nelson JS, Parisi JE, Schochet SS (editors). Principles and Practice of Neuropathology. First ed., Mosby-Year Book, Inc., 1993. pp. 153-160. 8. Ellison D, Love S, Chımelli L, Roberts GW, Harding B, Vinters VV, Love J. Section 10: Neoplasm. Chapter 36: Non Astrocytic Gliomas. First ed., Mosby, 1998. 9. David Schiffer. Oligodendroglioma. In: David Schiffer (editor). Brain Tumors. Second ed, Springe, 1997; 214-221. 61

A.M. Sav Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 57-62 10. Lee Ya-Yen, Tassel PV. Intracranial oligodendrogliomas: imaging findings in 35 untreated cases. AJR 1989; 152: 361-369. 11. Kelly PJ, Daumas-Duport C, Scheithauer BW, Kall BA, Kispert DB. Stereotactic histologic correlations of computed tomography and magnetic resonance imaging-defined abnormalities in patients with glial neoplasms. Mayo Clin Proc 1987; 62: 450-459. 12. Kelly PJ, Daumas-Duport C, Kispert DB, Kall BA, Scheithauer BW, Illig JJ. Imaging-based stereotaxic serial biopsies in untreated intracranial glial neoplasms. J Neurosurg 1987; 66: 865-874. 13. Kleihues P, Cavenee WK. Pathology and Genetics of Tumours of the Nervous System. World Health Organization Classification of Tumours. International Agency for Research on Cancer (IARC). Iarc Pres, Lyon, 2000; 55-69. 14. Earnest F III, Kernohan JW, Craig WM. Oligodendrogliomas. A review of two hundred cases. Arch Neurol Psychiatry 1950; 63: 964-976. 15. Kernohan JW, Maybon RF, Svien HJ, et al. Symposium on new and simplified concepts of gliomas. Proc Staff Meet Mayo Clin 1949; 24: 71-75. 16. Smith MT, Ludwig CL, Godfrey AD, Armbrustmacher VW. Grading of oligodendrogliomas. Cancer 1983; 52(11): 2107-2114. 17. Kros JM, Troost D, van Eden CG, van der Werf AJM, Uylings HBM. Oligodendroglioma a comparison of two grading systems. Cancer 1988; 61: 2251-2259. 18. Kleihues P, Burger PC, Scheithauer BW. Histological Typing of Tumors of the Central Nervous System. WHO International Histological Classification of Tumors, 1993. 19. Shaw EG, Scheithauer BW, O'Fallon JR, Tazelaar HD, Davis HD. Oligodendrogliomas: the Mayo Clinic experience. J Neurosurg 1992; 76: 428-434. 20. David R Hinton. Diagnostic Immunohistochemistry of The Nervous System. In: Clive R Taylor, Richard J Cote editor. Immunomicroscopy: A Diagnostic Tool for the Surgical Pathologist. Second ed., WB Saunders Company, 1994. 21. Riemenschneider MJ, Büschges R, Wolter M, Reifen-berger J, Boström J, Kraus JA, Schlegel U, Reifenberger G. Amplification and overexpression of the mdm4 (mdmx) gene from 1q32 in a subset of malignant gliomas without TP53 mutation or mdm2 amplification. Cancer Res 1999; 59: 6091-6096. 22. Fortin D, Cairncross GJ, Hammond RR. Oligodendroglioma: an appraisal of recent data pertaining to diagnosis and treatment. Neurosurgery 1999; 45: 1279-1291. 23. Shaw EG, Scheithauer BW, O'Fallon JR, Tazelaar HD, Davis HD. Oligodendrogliomas: the Mayo Clinic experience. J Neurosurg 1992; 76: 428-434. 24. Bullard DE, Rawlings CE, Phillips B, Cox EB, Schold SC, Burger P, Halperin EC. Oligodendroglioma an analysis of the value of radiation therapy. Cancer 1987; 60: 2179-2188. 25. Kros JM, Pieterman H, van Eden CG, Avezaat CJJ. Oligodendroglioma. Neurosurgery 1994; 34: 959-966. 26. Nijjar TS, Simpson WJ, Gadalla T, Cartney M. Oligodendroglioma The Princess Margaret Hospital experience (1958-1984). Cancer 1993; 71: 4002-6. 27. Daumas-Duport C, Tucker ML, Cervera P, Beuvon F, Varlet P, Udo N, Koziak M, Chodkiewicz JP. Oligodendrogliomas. Part II: a new grading system based on morphological and imaging criteria. J Neuro-Oncol 1997; 34: 61-59. Yazışma adresi: Prof. Dr. Aydın Murat SAV Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Nörolojik Bilimler Enstitüsü, Altunizade-İstanbul Tel : 0532 321 55 68 E-posta : amsav@superonline.com 62