Mikozis fungoides tedavisinde beksaroten kullanımı

Benzer belgeler
PRÝMER KUTANÖZ LENFOMA: RETROSPEKTÝF DEÐERLENDÝRME* Primary Cutaneous Lymphomas: A Retrospective Evaluation

Sık Görülen Cilt Lenfomaları Radyasyon Onkoloğu Gözüyle Radyoterapi

Dr. Dilek Bayramgürler Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Mikozis fungoides tedavisinde dbuvb ve PUVA: Retrospektif değerlendirme

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

Mikozis Fungoidesde Tedavi Yaklaşımları

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Hodgkin Hastalığı Tedavisinde Yeni Ajanlar

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu

YENİ AJANLARLA YAN ETKİ YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?

Yavaş Seyirli Cilt Lenfomaları

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

VİTİLİGOLU HASTALARDA DAR-BANT UVB VE PUVA TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

METASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ

Hodgkin Lenfoma. Prof. Dr. Ali ÜNAL Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve KİT Merkezi 1. LM KONGRESİ 2010 ANTALYA

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

Primer Deri Lenfomalar : Güncel S n flama ve Tedavisi

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

Kemik metastazlarında reirradiasyon

Kutanöz T Hücreli Lenfoma Tedavisinde Yenilikler

DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

PUVA Tedavisi Alan Mikozis Fungoides Hastalarının Deri Kanseri Riski: Retrospektif Bir Çalışma

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011

Doç. Dr. Burhan Engin, Dr. Aslıhan Uzun, Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, Prof. Dr. Yalçın Tüzün

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Üroonkoloji Derneği. Prostat Spesifik Antijen. Günümüzdeki Gelişmeler. 2 Nisan 2005,Mudanya

TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

Prof. Dr. E. Gökhan KANDEMİR Memorial Ataşehir Hastanesi

e-posta: Anahtar Sözcükler Deri lenfomaları, Mikozis fungoides, Sezary sendromu

Mikozis Fungoides. Tanı ve Evreleme. Yard. Doç. Dr. Banu Taşkın. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Tedavi Uyum. Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale

Cerrahi Dışı Tedaviler

Selime Aydoğdu 1, Ceyhun Bozkurt 2, Başak Adaklı 1, Zeynep Karakaş 3, Yıldız Yıldırmak 4, Tiraje Celkan 5, Tunç Fışgın 6.

SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM. Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Rekürren/Metastatik Baş Boyun Kanserleri Tedavisinde Son Gelişmeler

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

ÜÇLÜ ORAL ANTİDİYABETİK TEDAVİSİ. Derun Taner Ertuğrul KEAH Endokrinoloji

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

ERKEN EVRE SEMİNOM OLGUSU

Hipotiroidi ve Tiroiditler. Prof. Dr. Özer Açbay

Multipl Myelomda otolog kök hücre nakli sonrası tedaviler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

HBV Reaktivasyonunda Rehber Önerileri

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli. Dr. Gülsan Türköz Sucak

Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde 1., 2., 3. basamak tedaviler

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Uzm. Dr Fatma Yılmaz Karadağ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL. Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

MİKSÖDEM. Yrd. Doç. Dr. Mücahit GÜNAYDIN Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Jinekolojik Kanser Tedavisi Sonrası HRT Önerilmemeli? Dr. Selçuk Erkılınç Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği

Prognostik Öngörü. Tedavi Stratejisi Belirleme. Klinik Çalışma Dizaynı

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

İmmunsupresif ve Kemoterapi Tedavisi Alan Hastalarda Hepatit Profilaksisi

Transkript:

ARAŞTIRMA/ORIGINAL ARTICLE Gülhane Tıp Derg 2015;57: 343-347 Gülhane Askeri Tıp Akademisi 2015 doi: 10.5455/gulhane.159145 Mikozis fungoides tedavisinde beksaroten kullanımı Gürol Açıkgöz (*), Yıldıray Yeniay (**), Ercan Çalışkan (*), Osman Köse (***) ÖZET Mikozis fungoides (MF), hiperkromatik ve düzensiz nükleusa sahip yardımcı T hücrelerinin epidermiste ve papiller dermiste klonal proliferasyonuyla karakterize kutanöz T-hücreli bir lenfoma (KTHL) dır. MF tedavisinde deri hedefli tedaviler ve fototerapi birinci basamak tedavi olarak kullanılmaktadır. Bu tedavilere dirençli olgularda beksaroten en iyi alternatif tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır. Bu retrospektif çalışmada MF tedavisinde beksarotenin etkinliğinin ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 2009 ve 2012 yılları arasında kliniğimizde MF nedeniyle beksaroten tedavisi almış olan 6 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların tedavi öncesi ve tedavi sonrası klinik ve histopatolojik bulguları değerlendirildi. Çalışmaya alınan hastaların 1 i evre IA, 4 ü evre IIA, 1 i evre IIB MF hastası idi. Üç hastaya oral beksaroten, iki hastaya oral beksaroten ile birlikte PUVA, bir hastaya ise topikal beksaroten tedavileri planlanmıştı. Oral beksaroten tedavisi alan tüm hastalarda hiperlipidemi ve hipotiroidi gözlenirken sadece bir hastanın tedaviye yanıt vermediği bildirilmiştir. Beksaroten MF tedavisinde etkili ve güvenilir bir tedavi seçeneğidir. Tedavi öncesi antihiperlipidemik ilaçların başlanmasının tedavi dozunun optimalde olmasına olanak sağlayacağı kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler: Mikozis Fungoides, Beksaroten, tedavi SUMMARY Bexarotene Treatment for Mycosis Fungoides Mycosis fungoides (MF) is a cutaneous T cell lymphoma (CTCL) characterized by clonal proliferation of T helper cells with irregular and hyperchromatic nuclei in epidermis and dermis. Skin targeted therapies and phototherapy are first line treatment options in MF. Bexarotene appear to be best alternative treatment option for treatment refractory patients. The present retrospective study aimed to evaluate efficiency and safety of bexarotene in the treatment of MF. A total of 6 patients who received bexarotene therapy for MF in our clinic between 2009 and 2012 were enrolled in this study. Clinical and histopathologically features before and after the treatment were evaluated. One patient with stage IA, four patients with stage IIA and one patient with stage IIB MF were enrolled in the study. Three patients received oral bexarotene, two patients received oral bexarotene plus PUVA and one patient received topical bexarotene therapy. While hyperlipidemia and hypothyroidism were observed in all patients who were treated with oral bexarotene therapy, only one patient was unresponsive to the treatment. Bexarotene is an effective and safe treatment option in MF. We believe that administration of antihyperlipidemic drugs before oral bexarotene therapy will provide continuing treatment regime at optimal dosage. Key Words: Mycosis fungoides, Bexarotene, treatment *Gülhane Askeri Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar AD. **Gölcük Asker Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniği. ***Serbest Hekim Ayrı basım isteği: Gürol AÇIKGÖZ Gülhane Askeri Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar AD. e-mail: gacikgoz@gata.edu.tr Makalenin Geliş Tarihi: 06.05.2014 Kabul Tarihi: 14.07.2014 Çevrim İçi Basım Tarihi: 10.12.2015 Giriş Kutanöz T-hücreli lenfomaların (KTHL) en sık izlenen alt tipi olan mikozis fungoides (MF), hiperkromatik ve düzensiz nükleusa sahip yardımcı CD4 + T hücrelerinin epidermiste ve papiller dermiste klonal proliferasyonuyla karakterizedir. 1 Hastalık ırk ayrımı yapmaksızın, daha çok orta ve ileri yaşlardaki bireylerde izlenmektedir ve erkekler kadınlara oranla iki kat daha fazla risk altındadır. 2 MF in tedavisinde çoğu zaman tam bir kür sağlanamamakla birlikte mevcut tedavilerin asıl amacı hastalığın ilerlemesini durdurmak, remisyonda kalmasını sağlamak ve sağkalım süresini uzatmaktır. 3 Günümüzde MF tedavisinde; deri hedefli tedaviler (topikal kortikosteroid, nitrojen mustard, karmustin, beksaroten), biyolojik yanıt düzenleyiciler (interferon alfa, asitretin ve beksaroten), fototerapi (NBUVB, PUVA), radyoterapi (RT), füzyon proteini (denileukin diftitox) ve kemoterapi (klorambusil, metotreksat, prednison, etoposid) kullanılmaktadır. Beksaroten, KTHL ın tedavisinde FDA onayı almış olan retinoid X reseptörlerine (RXR) selektif 3. nesil bir retinoiddir. KTHL ın tedavisinde etki mekanizması tam olarak aydınlatılmış olmamasına karşın, lipofilik bir molekül olan beksarotenin hücre çekirdeğindeki RXR ne bağlanarak hücre diferansiyasyonunu, proliferasyonunu ve apoptozisini düzenlediği bilinmektedir. 4 Ülkemizde hem oral hem de topikal formülasyonu bulunan beksaroten, konvansiyonel tedavilere yanıt vermeyen olgularda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada MF tedavisinde beksarotenin etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendirmek için kliniğimizde MF nedeniyle beksaroten tedavisi almış olan hastaları klinik tecrübelerimiz ışığında sunuyoruz. Gereç ve Yöntem Bu çalışmada 2009-2012 yılları arasında MF nedeniyle kliniğimizde tedavi almış olan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Beksaroten tedavisi almış olan 6 hasta (4 erkek, 2 kadın) çalışmaya dahil edildi. Olguların dosyaları üzerinden yaşları, cinsiyetleri, tanı yaşları, lezyonların süresi, hastalığın evresi, almış oldukları tedaviler, tedavi dozları, tedavi süreleri, yan etkileri ve klinik yanıt süreleri incelendi (Tablo 1). İnceleme sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda beksaroten tedavisinin etkinliği ve güvenilirliği değerlendirildi. Bulgular MF nedeniyle beksaroten tedavisi almış olan toplam 6 hasta (4 erkek, 2 kadın) çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 35,33 yıl (ortanca 22,5 yıl, dağılım 20-77 yıl) idi. Lezyonların başlangıç yaşı ortalama 30,33 yıl (ortanca 17,5 MF Tedavisinde Beksaroten 343

6 Topikal steroid, yıl, dağılım 12-73 yıl) idi. Lezyonların başlangıcından tanı konulmasına kadar geçen süre ortalama 3,83 yıl (ortanca 2 yıl, dağılım 1-10 yıl) idi. Tüm hastalar şikayetleri nedeniyle daha öncesinde farklı tedaviler (topikal kortikosteroid, topikal beksaroten, imikimod, asitretin, PUVA, RT) almıştı. Hastaların evrelemesinde servikal, aksiller ve inguinal US, periferik yayma ve PET taraması kullanılmış olup, bir hasta evre IA, dört hasta evre IIA ve bir hasta evre IIB olarak değerlendirilmiştir. Üç hastaya oral beksaroten, iki hastaya oral beksaroten ile birlikte PUVA, bir hastaya ise topikal beksaroten tedavileri planlanmıştır. Oral beksaroten tedavisi planlanan üç hastaya tedavi dozu 300 mg/gün olarak başlanmış, tedavi başladıktan yaklaşık 1-3 hafta sonra tüm hastalarda hipotiroidi ve hiperlipidemi geliştiği gözlenmiştir. Hastalara hipotiroidi için levotiroksin (50 mcg/ gün), hiperkolesterolemi için atorvastatin (10 mg/gün) ve hipertrigliseridemi için fenofibrat (250 mg/gün) tedavisi ilave edilmiştir. Ancak bu ek tedavilere rağmen hastalarda hiperlipidemi tam olarak kontrol altına alınamamış ve beksaroten dozu 150 mg/gün olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Tüm hastalarda izlenen yan etkiler bu tedavi rejimi ile kontrol altına alınmasına karşın bir hastanın tedavisi trigliserid düzeyi 500 mg ın altına indirilemediğinden kesilmiştir. Beksaroten tedavisi alan hastalarda 4-7 ay içinde klinik düzelme izlenmiştir (Resim 1). Tablo I. Hastaların demografik özellikleri Hasta No Hastanın Yaşı Hastanın Cinsiyeti Evre Başlangıç Yaşı Lezyonların Süresi Önceki Tedaviler 1 49 K IIB 48 1 yıl Topikal steroid, RT 2 77 K IA 73 1 yıl Topikal steroid, PUVA, Asitretin 3 20 E IIA 14 2 yıl PUVA, İmiquimod 4 22 E IIA 12 10 yıl Topikal steroid 5 21 E IIA 14 7 yıl Topikal steroid 6 23 E IIA 21 2 yıl Topikal steroid, Topikal beksarotene, PUVA Resim 1. Hastaların tedavi öncesi lezyonlarının görünümü (1A, 2A, 3A, 4A, 5A, 6A) ve tedavi sonrası izlenen klinik düzelme (1B, 2B, 3B, 4B, 5B, 6B) 344 Aralık 2015 Gülhane Tıp Derg Evre IIB olan hasta ile topikal beksaroten tedavisine yanıt vermeyen hastaya oral beksaroten tedavisi ile birlikte PUVA tedavisi uygulanmıştır. Oral beksaroten tedavisi 300 mg/gün dozunda, PUVA tedavisi ise haftada 3 seans olacak şekilde planlanmış ve tedavi başladıktan yaklaşık 1-2 hafta sonra bu hastalarda da hipotiroidi ve hiperlipidemi geliştiği gözlenmiştir. Hastalara hipotiroidi için levotiroksin (50 mcg/gün), hiperkolesterolemi için atorvastatin (20 mg/gün) ve hipertrigliseridemi için fenofibrat (250 mg/gün) tedavisi eklenmişti. Ancak hiperlipidemi tam olarak kontrol altına alınamamış ve beksaroten dozu 150 mg/gün e düşürülmüştür. Hastalarda 3-4 ay içinde klinik düzelme gözlenmiştir (Resim 1). Doz ayarlaması histopatolojik düzelmeye göre yapılmıştır. Histopatolojik düzelme izlenen hastalarda beksaroten dozu 75 mg/gün e düşürülmüş ve 6-12 ay süreyle tedaviye devam edilmiştir. Tedavinin sonlandırılmasıyla hastaların tümünde hipotiroidi ve hiperlipidemide gerileme saptanmıştır. Oral beksaroten tedavisi ile birlikte PUVA tedavisi uygulanan hastalarda 3 ay içinde klinik düzelme izlenmiş (Resim 1) ve bu hastalarda PUVA tedavisi klinik düzelmenin gözlenmesiyle seans sayısı azaltılarak kesilmiştir. Bu tedavi rejimi ile yan etkileri kontrol altına alınan hastalarda 3-4 ay içinde klinik düzelme gözlenmiştir (Resim 1). Oral beksaroten tedavisi alan hastalarda klinik düzelme izlenmesine karşın tedavi dozunun düşürülmesi için histopatolojik düzelmenin oluşması beklenmiştir. Kontrol biyopsilerinde histopatolojik düzelme izlenen hastalarda beksaroten dozu 75 mg/gün e düşürülmüş ve 6-12 ay süresince tedaviye devam edilmiştir. Tedavinin kesilmesiyle birlikte tüm hastalarda bir ay içinde hipotroidi ve hiperlipidemide gerileme saptanmıştır. Oral beksaroten tedavisi ile birlikte PUVA tedavisi verilen hastalar- Açıkgöz ve ark.

6 150 mg/gün 150 mg/gün Topikal steroid, da üç ay içinde klinik düzelme izlenmiş (Resim 1) ve bu hastalarda PUVA tedavisi klinik düzelmenin izlenmesiyle birlikte bir ay haftada iki seans, bir ay haftada bir seans ve iki ay iki haftada bir seans olacak şekilde azaltılarak kesilmiştir. Lezyonları vücut yüzey alanının %10 undan daha azını kaplayan evre IIA MF hastasına topikal beksaroten tedavisi uygulanmıştır. Hastanın tedavi dozu günde dört kez olacak şekilde planlanmış ancak eritem ve irritasyon izlenmesi üzerine günde iki kez olacak şekilde tedavisine devam edilmiştir. Tedavinin 3. ayında hastada hem klinik hem de histopatolojik düzelme izlenmiş ve üç ay süreyle tedaviye devam edilmiştir. Tedavi süresince hastada irritasyon ve eritem dışında herhangi bir yan etki bildirilmemiştir. Tartışma MF in tedavisinde çoğu zaman tam bir kür sağlanamamakla birlikte mevcut tedavilerin asıl amacı hastalığın ilerlemesini durdurmak, remisyonda kalınmasını sağlamak ve sağkalım süresini uzatmaktır. 3 Yapılan bir çalışmada 489 hastada MF in evrelerine göre sağkalım oranları araştırılmış ve tedaviye yanıt veren Evre IA MF hastalarında 5-10-15 yıllık sağkalım oranlarının sağlıklı kontrol grubuyla aynı olduğu bildirilmiştir. 5 Retinoid X reseptörlerine (RXR) selektif bir retinoid olan beksaroten, 1999 yılında KTHL ın tedavisinde FDA onayı almıştır. Beksaroten hücre çekirdeğindeki RXR ne bağlanır ve bu reseptörleri aktive eder. RXR nün en önemli özelliği aktive edildikten sonra retinoid asit reseptörleri, D vitamini reseptörleri, tiroid hormon reseptörleri ve peroksizom proliferasyon Tablo I. Hastaların tedavi dozları ve tedavi yanıtları Hasta No Evre Tedavi Ortalama Doz Klinik Yanıt İdame Tedavi Yan Etkiler 1 IIB PUVA + Beksarotene Kaps. 150 mg/gün 4 ay 12 ay Baş ağrısı, TG, KOL, T4 2 IA Beksarotene Kaps. 150 mg/gün 4 ay 8 ay Baş ağrısı, TG, KOL, T4 3 IIA Beksarotene Jel Günde iki kez haricen 3 ay 3 ay Eritem, İrritasyon 4 IIA Beksarotene Kaps. 150 mg/gün 7 ay 6 ay Baş ağrısı, TG, KOL, T4 5 IIA Beksarotene Kaps. 150 mg/gün Yok Yok Baş ağrısı, TG, KOL, T4 6 IIA PUVA + Beksarotene Kaps. 150 mg/gün 3 ay 6 ay TG, KOL, T4 aktivatör reseptörleri (PPAR) gibi hücre çekirdeğinde bulunan diğer reseptörler ile heterodimer oluşturmasıdır. Oluşan reseptör-ligand kompleksleri hücre diferansiyasyonunu, proliferasyonunu ve apoptozisini kontrol eden genlerin modülasyonunu sağlayan transkripsiyon faktörleri gibi fonksiyon gösterir. 4 Bunların arasında RXR-PPAR heterodimerleri beksarotenin KTHL daki tedavi etkinliğinde ön plandadır. PPAR nin alfa, beta ve gama olmak üzere üç farklı izotipi bulunmaktadır ve lipid metabolizmasında, epidermiste ve immün sistemde önemli bir düzenleyici faktör olarak görev yaptığı gösterilmiştir. 6 Yapılan çalışmalarda PPAR-alfa nın uyarılmasıyla epidermal keratinosit diferansiasyonunun uyarıldığı ve proliferasyonun inhibe edildiği bildirilmektedir. 7 Ayrıca PPAR-gama agonsitlerinin Tip 2 T hücre sitokinlerinden olan IL-4 ü inhibe ettiği ve yardımcı T hücrelerin klonal proliferasyonunu baskıladığı ifade edilmektedir. 8,9 RXR-PPAR heterodimerlerinin bir diğer olası etki mekanizması T hücrelerin deriye yönelimini azaltmasıdır. Aktive olan PPAR leri TNF-α uyarımıyla endotel hücrelerinde oluşan e-selektin ekspresyonunu baskıladığı ve T hücrelerinin deriye 10, 11 yönelimini baskıladığı gösterilmiştir. Beksarotenin kullanım dozu üretici firma tarafından 300 mg/m 2 olarak önerilmiştir. 2001 yılında Duvic ve ark. bu dozun KTHL ın tüm evrelerinde etkili olduğunu bildirmişlerdir. 12,13 Beksarotenin etkinliği üzerine yapılan bu çalışmada 58 erken evre (Evre I-IIA) ve 94 ileri evre (Evre IIB-IVB) KTHL hastasının tedavi yanıtları değerlendirilmiştir. Hastalara 6,5 mg/m 2, 300 mg/m 2, 500-650 mg/m2 dozlarında beksaroten tedavisi uygulamışlar ve erken evre hastalarda yanıt oranları sırasıyla %20, %54 ve %67 olarak değerlendirilmiştir. İleri evre hastalarda ise sadece 300 mg/m 2 ve 500-650 mg/m 2 dozlarında tedavi uygulanmış ve yanıt oranları sırasıyla %45 ve %55 olarak saptanmıştır. Çalışmalar beksaroten dozu arttıkça tedaviye yanıt oranının arttığını ve KTHL tedavisinde etkin olduğunu göstermektedir. Tedavi süresi ile ilgili yapılan çalışmalarda ise tedavi etkisinin değerlendirilebilmesi için en az 8 hafta tedavi verilmesi gerektiği, en yüksek yanıtın ortalama 3 aylık tedaviden sonra izlendiği ve yanıt süresinin ortalama 8 ay olduğu 12, 14 bildirilmiştir. Beksaroten tedavisi alan hastaların büyük bir bölümünde hiperlipidemi ve hipotiroidi gelişmektedir. Abbott ve ark. yaptıkları çalışmada 66 hastaya MF nedeniyle oral beksaroten tedavisi vermişler ve hastaların tamamında hiperlipidemi ve hipotiroidi geliştiğini bildirmişlerdir. 14 Talpur ve ark. beksaroten tedavisi esnasında hiperlipidemi oluşumunun önüne geçmek ve tedavide standardizasyonu sağlamak amacıyla bir algoritma geliştirmişlerdir. Beksaroten tedavisinin trigliserid yüksekliği olan hastalarda kan lipit seviyesi normal düzeye getirilidikten sonra 100-200 mg/m 2 dozunda başlanması gerektiğini bildirmişlerdir. Trigliserid seviyesi normal olan hastalarda ise beksaroten tedavisinden 1-2 hafta önce antihiperlipidemik ilaçların başlanmasını ve beksaroten tedavi dozunun 300 mg/ m 2 olması gerektiğini belirtmişlerdir. 4 Beksaroten tedavisi alan hastalarda antihiperlipidemik tedavi için atorvastatinin 20-40 mg/gün dozunda başlanması gerektiği ve 80 mg/gün dozuna çıkılabileceği ifade edilmiştir. MF in etyopatogenezinde sorumlu tutulan önemli faktörlerden birinin kronik antijen sunumu olması ve statin kullanımının antijen sunumunu azaltmasından dolayı, statinlerin ve beksarotenin MF tedavisinde sinerjik etki oluşturduğu düşünülmektedir. 15 Beksaroten tedavisinde izlenen bir diğer kısıtlama ise ilaca bağlı santral hipotiroidizm gelişmesidir. Beksaroten TSH promoter aktivitesini, TSH mrna sentezini ve TSH sekresyonunu MF Tedavisinde Beksaroten 345

baskılar ancak TRH sentezi üzerine bir etkisi bulunmamaktadır. 16 Hastalarda buna bağlı santral hipotiroidizm oluşmakta ve tedavi başlandıktan yaklaşık 2-3 hafta sonra hastalarda T4 seviyesinde düşme izlenmektedir. Beksaroten tedavisi alan hastalarda tiroid replasman tedavisinin standartizasyonu için Talpur ve ark. T4 seviyesi 0,7 ng/ml altına indikten sonra tedaviye 25-50 mcg/gün levotiroksin eklenmesi gerektiğini ve düşmenin devam etmesi halinde 25 mcg/gün dozunda arttırılması gerektiğini ifade etmişlerdir. 4 300 mg/m 2 dozunda beksaroten tedavisi alan hastalarda 100-150 mcg/gün levotiroksin genellikle yeterli olmaktadır. Tiroid hormon replasmanı yapmanın bir diğer önemli noktası ise tiroid hormonunun kan lipid düzeyini azaltıcı etkisi bulunmasıdır. Beksarotene bağlı santral hipotiroidizm tedavi kesildikten 1-2 hafta sonra düzelmektedir. 13 Biz de oral beksaroten tedavisi alan tüm olgularda, tedaviye başladıktan 1-3 hafta içinde hiperlipidemi ve santral hipotiroidizm saptadık. Bu iki yan etki beksaroten tedavisi almakta olan hastalarda en sık bildirilen yan etkilerdir. 14 Oral beksaroten tedavisinde bazal lipid seviyelerine bakılmaksızın, tedaviden 1-2 hafta öncesinde antihiperlipidemik tedavi başlanması önerilmesine karşın, olgularımızda daha düşük doz beksaroten kullanmamız nedeniyle antihiperlipidemik tedaviye beksaroten ile birlikte başlanması tercih edilmiştir. Hastalarımızda kan lipid düzeyinin kontrolünde zorluk yaşanmasına karşın sadece bir olguda tedavi kesilmek zorunda kalınmıştır. Lipid seviyesinin kontrolünde rahatlık sağlanması için tedaviye başlamadan 2 hafta önce atorvastatin 10 mg/gün ve fenofibrat 250 mg/gün tedavisi başlanmasının daha uygun olacağı kanaatindeyiz. Oral beksaroten kullanımına bağlı gelişen santral hipotiroidizmin tedavisinde, düşük doz beksaroten tedavisi uyguladığımızdan 50 mcg/gün dozunda levotiroksin yeterli olmuştur. Beksaroten tedavisine bağlı gelişebilecek en ciddi yan etki trigliserid yüksekliğine bağlı akut pankreatit gelişimidir. Duvic ve ark. beksaroten tedavisi alan 58 erken evre MF hastasının sadece 3 ünde (tedavi dozu 300 mg/m 2 ) akut pankreatit izlemişlerdir. 12 Oral beksaroten tedavisi verdiğimiz hastalarda yan etki olarak hipotiroidizm ve hiperlipidemiye ek olarak sadece geçici baş ağrısı bildirilmiştir. Oral beksaroten tedavisinde oluşabilecek diğer yan etkiler ise karaciğer enzimlerinde yükselme, bulantı, kusma, diare, eksfolyasyon, letarji, miyalji, kaşıntı, hepatit, anemi, nötropeni, lökopeni, katarakt ve ekstrakutanöz lenfomadır. 14, 17 Bu yan etkilerin bizim olgularımızda izlenmemesini hasta sayımızın az olmasına ve beksaroten tedavisini düşük dozda uygulamış olmamıza bağladık. Olgularımızda izlenen tüm yan etkiler beksaroten tedavisi kesildikten bir ay sonra kaybolmuştu. Lokalize olgularda tercih edilen topikal beksaroten tedavisi, güvenilir ve tolere edilebilir bir ajandır. Oral beksarotende izlenen hiperlipidemi ve hipotiroidi gibi yan etkilerin izlenmemesi oral formuna göre en önemli avantajlarıdır. Nitrojen mustard ve karmustin gibi deri hedefli tedavilerin aksine beksarotenin bilinen bir malinite riski de yoktur. Bir diğer deri hedefli tedavi olan topikal kortikosteroidler erken evre lezyonlarda etkili olmasına karşın bir çok hastada yıllar içinde tedavi etkinliği azalmakta ve ek tedavi gereksinimi oluşmaktadır. Bizim olgularımızın tamamı daha öncesinde topikal kortikosteroid tedavisi kullanmışlardı. Topikal beksaroten tedavisi hem etkinlik hem de yan etki profili açısından deri hedefli tedavilere yeni bir alternatif olmaktadır. Bu tedavinin etkinliği üzerine yapılan faz III 346 Aralık 2015 Gülhane Tıp Derg çalışmada tedaviye dirençli Evre IA, IB ve IIA MF hastalarında tedaviye yanıt oranının %44 olduğu bildirilmiştir. 18 Topikal beksaroten tedavisi ile klinik bulgularda kısa sürede belirgin gerileme gözlenmektedir. Tedavinin 8. haftasında infiltrasyon ve skuamlanmada belirgin düzelme izlenmesine karşın, eritem devam etmektedir. Eritem hastalıktan bağımsız, beksaroten kullanımına bağlı gelişebilmektedir. Biz de topikal beksaroten tedavisi uyguladığımız olguda 2. ayın sonunda infiltrasyon ve skuamlanmada belirgin düzelme izlememize karşın, eritemin hala devam ettiğini gözlemledik. Breneman ve ark. erken dönem MF tanısı alan 67 hastada topikal beksaroten tedavisi uygulamışlar ve hastaların 14 ünde tam remisyon sağlamışlardır. Remisyon süresi en fazla 77 hafta olarak gözlenmiş ve ortalama bu sürenin 11 hafta olduğu bildirilmiştir. 19 Bu bulgular ışığında topikal beksaroten tedavi alan olguların 3 ay aralıklarla takip edilmesi önerilmektedir. Topikal beksarotenin yan etkileri genellikle uygulama yeriyle sınırlıdır ve bugüne kadar bildirilen yan etkileri döküntü, irritasyon, kaşıntı, uygulama yerinde ağrı, baş ağrısı ve asemptomatik retinoid eritemidir. 19 İrritasyon izlenen olgularda tedavi dozunun azaltılmasıyla irritasyon bulguları genellikle kaybolmaktadır. Topikal beksaroten tedavisi uygulanan hastada yan etki olarak uygulama yerinde irritasyon bulguları gözlenmiştir. Hastanın tedavi dozu günde 4 uygulamadan 2 uygulamaya indirildiğinde irritasyon bulgularının kaybolduğu izlenmiştir. Beksarotenin KTHL ın tedavisinde tek başına etkin ve güvenilir bir seçenek olduğu yapılan çalışmalarda bildirilmesine karşın yan etki profili nedeniyle kombine tedaviler (NBUVB, PUVA, interferon, denilökin diftitox, topikal nitrojen mustard ve tüm vücut derisi elektron ışınlaması) önerilmektedir. Kombine tedaviler ile amaç ilaç dozunu düşürmek ve sinerjik etki sağlayarak remisyon ve sağkalım süresini uzatmaktır. 20 Singh ve ark. bildirdikleri bir olgu serisinde 8 erken dönem MF hastasında düşük doz beksaroten (75 mg/gün) tedavisi ile PUVA tedavisini birlikte kullanmışlar ve sadece bir hastada tedavi dozunu arttırmak zorunda kaldıklarını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucunda hastaların %63 ünde tam klinik yanıt elde etmişlerdir. Ayrıca PUVA veya beksaroten tedavisinin kesilmesinden sonra hızlı rekürens izlenmesi nedeniyle idame tedavinin gerekli olduğunu belirtmişlerdir. 21 Biz de kombine tedavi uyguladığımız iki olguda düşük doz beksaroten tedavisine rağmen klinik düzelmenin sağlandığını gözlemledik. Sonuç olarak; beksarotenin MF tedavisinde etkili ve güvenilir bir ajan olduğunu düşünmekteyiz. Tedavi öncesinde antihiperlipidemik ilaçların başlanması, beksarotenin daha uzun süre optimal dozda kullanılmasına olanak sağlayacağı ve tedavi etkinliğini arttıracağı kanaatindeyiz. Lokalize lezyonları olan olgularda ise oral beksarotenin yan etkilerinden kaçınmak için kullanımı daha güvenli ve daha tolere edilebilir bir seçenek olan topikal beksaroten tedavisi kullanılmalıdır. Kaynaklar 1. Willemze R, Kerl H, Sterry W et al: EORTC classification for primary cutaneous lymphomas: a proposal from the Cutaneous Lymphoma Study Group of the European Organization for Research and Treatment of Cancer. Blood 1997; 90 (1): 354-71. 2. Weinstock MA: Epidemiology of mycosis fungoides. Semin Dermatol 1994; 13 (3): 154-9. Açıkgöz ve ark.

3. Prince HM, Whittaker S, Hoppe RT: How I treat mycosis fungoides and Sezary syndrome. Blood 2009; 114 (20): 4337-53. 4. Talpur R, Ward S, Apisarnthanarax N et al: Optimizing bexarotene therapy for cutaneous T-cell lymphoma. J Am Acad Dermatol 2002; 47 (5): 672-84. 5. Zackheim HS, Amin S, Kashani-Sabet M et al: Prognosis in cutaneous T-cell lymphoma by skin stage: long-term survival in 489 patients. J Am Acad Dermatol 1999; 40 (3): 418-25. 6. Yang XY, Wang LH, Chen T et al: Activation of human T lymphocytes is inhibited by peroxisome proliferator-activated receptor gamma (PPARgamma) agonists. PPARgamma co-association with transcription factor NFAT. J Biol Chem 2000; 275 (7): 4541-4. 7. Komuves LG, Hanley K, Lefebvre AM et al: Stimulation of PPARalpha promotes epidermal keratinocyte differentiation in vivo. J Invest Dermatol 2000; 115 (3): 353-60. 8. Clark RB, Bishop-Bailey D, Estrada-Hernandez T et al: The nuclear receptor PPAR gamma and immunoregulation: PPAR gamma mediates inhibition of helper T cell responses. J Immunol 2000; 164 (3): 1364-71. 9. Cheng SX, Kupper T: A new rexinoid for cutaneous t-cell lymphoma. Arch Dermatol 2001; 137 (5): 649-52. 10. Nawa T, Nawa MT, Cai Y et al: Repression of TNF-alphainduced E-selectin expression by PPAR activators: involvement of transcriptional repressor LRF-1/ATF3. Biochem Biophys Res Commun 2000; 275 (2): 406-11. 11. Marx N, Mach F, Sauty A et al: Peroxisome proliferatoractivated receptor-gamma activators inhibit IFN-gammainduced expression of the T cell-active CXC chemokines IP-10, Mig, and I-TAC in human endothelial cells. J Immunol 2000; 164 (12): 6503-8. 12. Duvic M, Martin AG, Kim Y et al: Phase 2 and 3 clinical trial of oral bexarotene (Targretin capsules) for the treatment of refractory or persistent early-stage cutaneous T-cell lymphoma. Arch Dermatol 2001; 137 (5): 581-93. 13. Duvic M, Hymes K, Heald P et al: Bexarotene is effective and safe for treatment of refractory advanced-stage cutaneous T-cell lymphoma: multinational phase II-III trial results. J Clin Oncol 2001; 19 (9): 2456-71. 14. Abbott RA, Whittaker SJ, Morris SL et al: Bexarotene therapy for mycosis fungoides and Sezary syndrome. Br J Dermatol 2009; 160 (6): 1299-307. 15. Shimabukuro-Vornhagen A, Liebig T, von Bergwelt-Baildon M: Statins inhibit human APC function: implications for the treatment of GVHD. Blood 2008; 112 (4): 1544-5. 16. Smit JW, Stokkel MP, Pereira AM et al: Bexarotene-induced hypothyroidism: bexarotene stimulates the peripheral metabolism of thyroid hormones. J Clin Endocrinol Metab 2007; 92 (7): 2496-9. 17. Bouwhuis SA, Davis MD, el-azhary RA et al: Bexarotene treatment of late-stage mycosis fungoides and Sezary syndrome: development of extracutaneous lymphoma in 6 patients. J Am Acad Dermatol 2005; 52 (6): 991-6. 18. Apisarnthanarax N, Duvic M: Therapy options in cutaneous T-cell lymphoma. Expert Rev Anticancer Ther 2001; 1 (3): 403-20. 19. Breneman D, Duvic M, Kuzel T et al: Phase 1 and 2 trial of bexarotene gel for skin-directed treatment of patients with cutaneous T-cell lymphoma. Arch Dermatol 2002; 138 (3): 325-32. 20. D'Acunto C, Gurioli C, Neri I: Plaque stage mycosis fungoides treated with bexarotene at low dosage and UVB- NB. J Dermatolog Treat 2010; 21 (1): 45-8. 21. Singh F, Lebwohl MG: Cutaneous T-cell lymphoma treatment using bexarotene and PUVA: a case series. J Am Acad Dermatol 2004; 51 (4): 570-3. MF Tedavisinde Beksaroten 347