ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA ( )

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA ( )"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA ( ) Taha Bahadır SARAÇ DOKTORA TEZİ Danışman Doç. Dr. Zeynep KARAÇOR Konya 2009

2 ii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Ensiüsü Müdürlüğü BİLİMSEL ETİK SAYFASI Bu ezin proje safhasından sonuçlanmasına kadar ki büün süreçlerde bilimsel eiğe ve akademik kurallara özenle riaye edildiğini, ez içindeki büün bilgilerin eik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca ez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak aıf yapıldığını bildiririm. Taha Bahadır SARAÇ

3 iii T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Ensiüsü Müdürlüğü DOKTORA TEZİ KABUL FORMU. arafından hazırlanan.. başlıklı bu çalışma../../.. arihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz arafından dokora ezi olarak kabul edilmişir. Başkan Üye Üye Üye Üye

4 iv Önsöz/Teşekkür Türkiye ekonomisi, 1970 li yılların ikinci yarısından iibaren yüksek enflasyon ve isikrarsız bir ekonomik büyüme performansı sergilemişir. Yaşanan bu isikrarsız ekonomik büyüme performansının arkasında ise ilgili dönemde yüksek sayılabilecek düzeylerde seyreden enflasyonun ekili olduğu düşünülmekedir. Daha ziyade gelişmeke olan ülkelere özgü oluşan bu yapı, konu ile ilgili özellikle 1980 li yıllardan sonra yapılan bilimsel çalışmalarla da deseklenmekedir. Diğer bir deyişle, yüksek enflasyonun ekonomik büyüme hızını yavaşlaığı ve isikrarlı bir ekonomik büyümenin sağlanabilmesi için enflasyonun önlenmesi gerekiği oraya konulmuş olmakadır. Bu doğruluda hazırlanan çalışmada ise Türkiye ekonomisinde enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve enflasyonun ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir eki meydana geirip geirmediğinin amprik olarak belirlenmesi amaçlanmışır. Bununla birlike, bu çalışmanın hazırlanmasında ve şekillenmesinde değerli bilgi ve önerileri ile kakıda bulunan başa ez danışmanlığımı yürüen Doç. Dr. Zeynep KARAÇOR a, Doç. Dr. Doğan UYSAL a ve Doç. Dr. Hüseyin ÖZER e bilgi ve kakılarından dolayı, beni her konuda desekleyen aileme ve benim için huzurlu bir çalışma oramı sağlayan Selçuk Üniversiesi Hadim Meslek Yüksekokulu akademik ve idari personeline sonsuz eşekkürlerimi sunarım. Konya, 2009 Taha Bahadır SARAÇ

5 v T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Ensiüsü Müdürlüğü Öğrencinin Adı Soyadı Taha Bahadır SARAÇ Numarası: Ana Bilim / Bilim Dalı İkisa Danışmanı Tezin Adı Doç. Dr. Zeynep KARAÇOR Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Ekonomisi Üzerine Ekonomerik Bir Uygulama ( ) ÖZET Fiya isikrarı ile birlike ekonomik büyümenin gerçekleşirilmesi ikisa poliikasının en emel amaçlarından birisini oluşurmakadır. Diğer bir deyişle, bu iki amaç bir oplumdaki refah arışının en önemli ön koşullarını oluşurmakadır. Özellikle 1970 li yılların ikinci yarısından iibaren yüksek enflasyon ve düşük bir ekonomik büyüme performansı sergileyen Türkiye de ise bu ön koşulların isenilen düzeyde gerçekleşirilemediği gözlenmekedir. Bu doğruluda hazırlanan çalışmada ise Türkiye de enflasyon ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin oraya konulması amaçlanmakadır. Bu amacın oraya konulması için (1988:1-2007:4) dönemi çeyrek dönem verileri ile sınır esi yönemi kullanılmışır ve TÜFE ye göre hesaplanan enflasyon oranları ile ekonomik büyüme arasında hem kısa dönemde hem de uzun dönem de negaif yönlü bir ilişki olduğu, TEFE ye göre hesaplanan enflasyon oranları ile ekonomik büyüme arasında ise sadece kısa dönemde negaif yönlü bir ilişki olduğu espi edilmişir. Anahar Kelimeler: Enflasyon, Ekonomik Büyüme, Türkiye, Sınır Tesi

6 vi T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Ensiüsü Müdürlüğü Öğrencinin Adı Soyadı Taha Bahadır SARAÇ Numarası: Ana Bilim / Bilim Dalı İkisa Danışmanı Tezin İngilizce Adı Doç. Dr. Zeynep KARAÇOR The Relaionship Beween Inflaion and Economic Growh: An Economeric Applicaion for Turkey ( ) SUMMARY Price sabiliy in conjuncion wih economic growh are he main goals of he economic policy. Pu anoher way, such hese goals are prerequisies of increasing he welfare of he sociey. Especially afer he second half of 1970s, hese prerequisies were no evenuaed up o he mark in Turkey. In his conex, deermining he relaionship beween inflaion and economic growh in Turkey was inended in his sudy. Quarerly daa during (1988:1-2007:4) period and bounds es mehod used o display he goal of he sudy and found ha negaive relaionship beween inflaion raes, which is calculaed by CPI (Consumer Price Index), and economic growh boh in shor and long run, however negaive relaionship beween inflaion rae, which is calculaed WPI (Wholesale Price Index), and economic growh only in shor run. Key Words: Inflaion, Economic Growh, Turkey, Bounds Tes

7 vii Kısalmalar Lisesi ARDL : Auoregressive Disribued Lag APEC : Asia-Pacific Economic Cooperaion GSYİH : Gayri Safi Yuriçi Hasıla GARCH : Generalized Auoregressive Condiional Heeroskedasiciy IMF : Inernaional Moneary Found OECD : Organisaion for Economic Co-operaion and Developmen TÜFE : Tükeici Fiya Endeksi TEFE : Topan Eşya Fiya Endeksi ÜFE : Üreici Fiya Endeksi VAR : Vecor Auoregression Model

8 viii Tablolar Lisesi Sayfa No Tablo-1: Çalışmada Kullanılan Değişkenler Tablo-2: Serilerin Deerminisik Özellikleri Tablo-3: ADF Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo-4: PP Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo-5: Yapısal Kırılmanın Dikkae Alındığı Zivo-Andrews Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo-6: ADF Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo-7: PP Birim Kök Tesi Sonuçları Tablo-8: Sınır Tesi için Uygun Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Tablo-9: Sınır Tesi için Uygun Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Tablo-10: Eşbüünleşme İlişkisi Sonuçları Tablo-11: ARDL (4, 4, 2) Modeli Uzun Dönem Tahmin Sonuçları ve Uzun Dönem Kasayıları Tablo-12: ARDL (4, 4, 2) Modeli Uzun Dönem Tahmin Sonuçları ve Uzun Dönem Kasayıları Tablo-13: ARDL (4, 4, 2) Modeline Dayalı Kısa Dönem Tahmin Sonuçları Tablo-14: ARDL (4, 4, 2) Modeline Dayalı Kısa Dönem Tahmin Sonuçları

9 ix Şekiller ve Grafikler Lisesi Sayfa No Şekil-1: Phillips Eğrisi Şekil-2: Tobin Modelinin İşleyişi Grafik-1: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( ) Grafik-2: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( ) Grafik-3: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( ) Grafik-4: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( ) Grafik-5: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( ) Grafik-6: Enflasyon ve Ekonomik Büyüme ( )... 69

10 x İÇİNDEKİLER Sayfa No Bilimsel Eik Sayfası... ii Tez Kabul Formu... iii Önsöz / Teşekkür... iv Öze... v Summary... vi Kısalmalar Lisesi... vii Tablolar Lisesi... viii Şekiller ve Grafikler Lisesi... ix Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM-KAVRAMSAL ÇERÇEVE: ENFLASYON ve EKONOMİK BÜYÜME Enflasyon Kavramı Enflasyonun Türleri Talep Enflasyonu Maliye Enflasyonu Yapısal Enflasyon İhal Enflasyon Enflasyonun Ekileri Enflasyonun Ekonomik Ekileri Enflasyonun Kaynaklar Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Ödemeler Dengesi Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Rekabe Oramına Ekisi Enflasyonun Mali Ekileri Enflasyonun Vergi Gelirleri Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Vergi Kaçakçılığı Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Büçe Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Sosyal Ekileri Enflasyonun Gelir Dağılımı Üzerindeki Ekisi Enflasyonun Diğer Sosyal Ekileri Tarihsel Süreç İçerisinde Enflasyon ile İlgili Yaklaşımlar Klasik Yaklaşım... 13

11 xi Keynezyen Yaklaşım Parasalcı Yaklaşım Yapısalcı Yaklaşım Ekonomik Büyüme Kavramı Tarihsel Süreç İçerisinde Ekonomik Büyüme ile İlgili Yaklaşımlar Klasik Ekonomik Büyüme Yaklaşımı Marksis Ekonomik Büyüme Yaklaşımı Keynes in Ekonomik Büyüme Yaklaşımı Harrod-Domar Ekonomik Büyüme Yaklaşımı Neoklasik Ekonomik Büyüme Yaklaşımı İçsel Ekonomik Büyüme Yaklaşımı İKİNCİ BÖLÜM-ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisini İnceleyen Yaklaşımlar Phillips Eğrisi Yaklaşımında Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Neoklasik Yaklaşımlarda Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisi İçsel Ekonomik Büyüme Teorilerinde Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisini İnceleyen Uygulamalı Çalışmalar Enflasyonun Ekonomik Büyümeyi Poziif Yönde Ekilediği Sonucuna Ulaşan Çalışmalar Enflasyonun Ekonomik Büyümeyi Negaif Yönde Ekilediği Sonucuna Ulaşan Çalışmalar Enflasyonun Ekonomik Büyümeyi Belirli Bir Eşik Değer Çerçevesinde Ekilediği Sonucuna Ulaşan Çalışmalar Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin Türkiye Ekonomisi Çerçevesinde Analizi Yılları Arası Dönem Yılları Arası Dönem Yılları Arası Dönem Yılları Arası Dönem Yılları Arası Dönem Enflasyon ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Üzerine Türkiye de Yapılan Uygulamalı Çalışmalar... 71

12 xii ÜÇÜNCÜ BÖLÜM-ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ Meodoloji Durağanlık Tesleri Korelogram Tesi Birim Kök Tesleri Yapısal Kırılmanın Dikkae Alınmadığı Birim Kök Tesleri Genişleilmiş Dickey-Fuller Birim Kök Tesi Phillips-Perron Birim Kök Tesi Yapısal Kırılmanın Dikkae Alındığı Birim Kök Tesleri Zivo-Andrews Birim Kök Tesi ARDL Modeli Eşbüünleşme Yaklaşımı (Sınır Tesi) Veri Tanımlanması Ekonomerik Sonuçlar Birim Kök Tesleri Sonuçları ARDL Modeli Eşbüünleşme Yaklaşımı (Sınır Tesi) Sonuçları ARDL Modeli Uzun Dönem İlişkisi ARDL Modeli Kısa Dönem İlişkisi Sonuç Kaynakça Ekler Özgeçmiş

13 1 Giriş Fiya isikrarının sağlanması ve ekonomik büyümenin gerçekleşirilmesi, ikisa poliikasının en emel amaçlarını oluşurmakadır. Bu amaçların gerçekleşirilmesi ile oplumun refahı armaka aksi durumlarda ise oplumda refah kaybı oluşabilmekedir. Bu nedenle de bu iki amacın birlike gerçekleşirilmesi büyük önem arz emekedir. Faka bu iki amaç her zaman aynı anda gerçekleşirilememekedir. Örneğin, ekonomik büyümenin hızlandığı bir durumda oplumun gelir düzeyi yükselmeke ve buna bağlı olarak oplumun ükeim kalıpları değişebilmekedir. Tükeim kalıplarındaki bu değişikliğin ekisiyle oluşabilen alep fazlasının karşılanamaması halinde ise başlangıça sağlanan fiya isikrarı bozulabilmekedir. Bu durumun am ersi olarak, fiya isikrarının sağlanması için akip edilen oplam harcamaları azalıcı poliikalar, ekonomide çarpan ekisi oluşurabilmeke ve ekonomik büyümenin daha fazla azalmasına neden olabilmekedir. Dolayısıyla fiya isikrarı ile ekonomik büyüme arasında bir ekileşimin bulunması, bu ekileşimin derecesinin ve öncelik sırasının belirlenmesini önemli kılmaka ve uygulanacak ikisa poliikalarının şekillenmesine de kakıda bulunmakadır. Diğer bir deyişle, fiya isikrarının sağlanamadığı veya aynı anlamda kullanılan enflasyonun yükseldiği bir ülkede ekonomik büyümede de hissedilir azalmalar meydana geliyorsa bu durumda enflasyonu hızlandırıcı poliikalardan vazgeçilmesi gerekmekedir. Faka makroekonomik eoride, enflasyon ile ekonomik büyüme arasında bir önceki ifade de belirildiği gibi bir çelişki olmadığı uzun yıllar hakim görüş olarak kabul edilmişir lı ve 1970 li yıllarda Mundell ve Tobin gibi ikisaçıların öncülüğünü yapığı bu hakim düşüncede, enflasyonun sermaye birikimini arıracağı ve sermaye birikiminin armasıyla da ekonomik büyümenin hızlanacağı ileri sürülürken; daha sonraki çalışmalarda ise bu düşüncenin deseklenmediği görülmekedir. Zira, söz konusu ikinci düşüncenin geçerlilik kazanmasında, özellikle 1980 li yıllarda Lain Amerika ülkelerinde gözlenen yüksek enflasyon ve düşük ekonomik büyümenin dışında birçok nedenin ekili olduğu belirilmekedir.

14 2 Bu nedenler içerisinde ise yüksek enflasyonun fiyalama davranışlarını bozması ve bunun da kaynak kullanımını ekinsizleşirmesinin öne çıkığı düşünülmekedir. Bu anlamda enflasyon, sadece kaynakların ekin kullanımını sınırlamamaka aynı zamanda üreimde kullanılacak sermayenin de maliyeini de arırmakadır. Çünkü enflasyon ile beraber gelecekle ilgili belirsizlikler armaka ve buna bağlı olarak da alınacak olan risklerin fiyaı da yükselmekedir. Böylelikle de reel anlamda kayba uğramak isemeyen sermaye sahiplerinin, ancak enflasyonun üzerindeki faiz oranları ile yaırımcılara kaynak sağlamak isemeleri, yaırımların caydırılmasına ve ülkenin poansiyel üreim kapasiesinin azalmasına neden olabilmekedir. Ülkedeki mevcu alep düzeyinin düşürülememesi durumunda poansiyel üreim kapasiesinin azalması, enflasyonun azalılmasının önünde önemli bir engel oluşurmakadır. Başka bir ifadeyle, azalan üreim kapasiesine rağmen oplam alep düzeyinin düşürülememesi, enflasyonun sürekli armasına ve başlangıça yaşanan sürecin ekrarlanmasına sebep olmakadır. Bu nedenle, enflasyon ile mücadele, hem fiyalama kararlarının düzelmesine ve ülke kaynaklarının ekin kullanımının sağlanmasına hem de gelecekle ilgili risklerin azalmasıyla birlike sermaye maliyeinin ucuzlamasına, yaırımların armasına ve poansiyel üreim kapasiesinin genişlemesine imkan anımakadır. Genişleyen poansiyel üreim kapasiesi ise nihai aşamada enflasyon durumunda gözlenen oplam alep ile oplam arz arasındaki oplam arz aleyhine olan eksikliğin giderilmesine ve enflasyon arış hızının yavaşlamasına kakıda bulunmakadır li yılların ikinci yarısından sonraki dönemin büyük bir bölümünde, Türkiye de Lain Amerika ülkelerinde yaşanan sürece benzer bir şekilde enflasyonun yükseldiği ve ekonomik büyümede isikrarsızlıkların yaşandığı gözlenmekedir. Bozulan makroekonomik dengelerin düzelilmesi amacıyla alınan 24 Ocak 1980 isikrar edbirlerinin ardından ise oluşan ablonun, kararların emel amaçlarından birisini oluşuran enflasyonun makul düzeylere düşürülmesi amacına çok fazla hizme emediği görülmekedir. Oluşan bu fiya isikrarsızlığının birçok yapısal nedeni olmakla birlike, para arzının konrol edilememesi, iç alebin sınırlandırılamaması, kredi faizlerinin sürekli arış gösermesi ve mali disiplinin

15 3 sağlanamaması gibi nedenlerin enflasyon üzerinde önemli ekileri olduğu belirilmekedir. Söz konusu bu nedenlere bağlı olarak oluşan enflasyonun ise ilgili dönemde yaşanan isikrarsız ekonomik büyüme performansının en önemli nedenlerinden birisi olduğu düşünülmekedir. Bu açıklamalar, yaşanan bu sürecin niel boyuunu gösermekle beraber nicel boyuunu ise gösermemekedir. Dolayısıyla yaşanan bu süreçe, enflasyon ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin ölçülmesi ve uğranılan kayıpların nicel olarak ifade edilmesi, enflasyon ile mücadeledeki kararlılığın devamlılığını desekleyici bir unsur oluşurmakadır. Zira, konu ile ilgili olarak Türkiye de birçok uygulamalı çalışmanın yapılması, bu espii doğrulamakadır. Bu doğruluda hazırlanan çalışmada ise emel amaç, enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin geçerliliğini sınamak ve böylelikle konu ile oluşan lieraüre kakıda bulunmakır. Bu çerçevede, üç bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde, enflasyon ve ekonomik büyümenin kavramsal çerçevesi incelenmişir. İkinci bölümde ise, enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin eorik alyapısı araşırılmışır. Konu ile ilgili lieraürün de araşırıldığı bu bölümde, ayrıca enflasyon ve ekonomik büyüme ilişkisinin Türkiye ekonomisindeki arihsel gelişimi de analiz edilmişir. Çalışmada benimsenen ekonomerik yönemin açıklandığı ve ekonomerik yönem ile ilgili uygulama sonuçlarının yer aldığı üçüncü bölümden sonra çalışmadan elde edilen sonuçların değerlendirildiği sonuç bölümü ile çalışma amamlanmışır.

16 BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE: ENFLASYON ve EKONOMİK BÜYÜME 1.1. Enflasyon Kavramı Devlein belli ikisadi amaçlara ulaşmak için kararlar alması ve bunları uygulaması olarak anımlanan ikisa poliikası ile gerçekleşirmek isediği emel amaçları bulunmakadır. Bu amaçlar; am isihdama ulaşmak, üreimi arırmak, gelir ve serve dağılımını düzelmek, fiya isikrarını korumak ve ödemeler dengesini düzenlemek olarak sıralanmakadır (Savaş, 1998: 38, 39). Bu amaçlar arasında yer alan fiya isikrarı ise insanların ükeim, yaırım ve asarruf kararlarında dikkae almaya gerek duymayacakları ölçüde düşük düzeylerde sürdürülen bir enflasyon oranı şeklinde ifade edilmekedir (TCMB, 2006: 3). Tanımda da belirildiği üzere fiya isikrarı enflasyon oranı ile açıklanmakadır. Bu nedenle fiya isikrarı kavramının anlaşılabilmesi için öncelikle enflasyon kavramının anımlanması gerekmekedir. Enflasyon Laince kökenli bir kelime olup şişme anlamına gelmekedir. İkisa lieraüründe ise enflasyon, fiyalar genel düzeyinin hızlı ve sürekli bir biçimde yükselmesi olarak anımlanmakadır. Dolayısıyla enflasyon bir süreci ifade emeke ve ekonomide herhangi bir nedenle oraya çıkan ve sürüp giden bir dengesizliğin gösergesi olarak kabul edilmekedir. Fiyalar genel düzeyinin bu şekilde yükselme sürecine girmesi, ekonomide var olan dengesizliğin veya dengesizliklerin bir sonucu olmakla birlike aynı zamanda, başka bazı dengesizliklerin de nedeni olmakadır (Akaran: Karaçor, 2007: 100; Cukrowski ve Kavelashvili, 2002: 6; Tylecoe, 1981: 1). Bu anlamda enflasyon, ekonomide; kaynak ve gelir dağılımını bozan, asarruf ve yaırımları önemli ölçüde sınırlayan ve ekonomik gelişmeyi yavaşlaan bir sürece neden olmakadır. Bu sürecin önüne geçilmediğinde, ekonomik çökünülere, oplumsal çalkanılara ve sonunda siyasal palamalara sebep olan enflasyonun ise nedenlerine ve şiddeine göre farklı sınıflandırmalar ile açıklandığı gözlenmekedir (Karaçor, 2007: 100). Bu çalışmada ise enflasyonun nedenlerine göre incelenmesinin uygun olduğu düşünülmüşür.

17 Enflasyonun Türleri Enflasyon nedenlerine göre, sırasıyla alep enflasyonu, maliye enflasyonu, yapısal enflasyon ve ihala enflasyonu olarak dör grupa incelenmekedir Talep Enflasyonu Cari fiyalarla oplam alebin, oplam mal ve hizme arzını aşması nedeniyle oraya çıkan enflasyona alep enflasyonu denilmekedir (Frisch, 1989: 4; Uluaam, 1998: 337). Başka bir ifadeyle alep enflasyonu, oplam alebin, oplam arzdan yani üreilen mal ve hizme üreiminden fazla olmasından kaynaklanmakadır. Talep fazlalığının nedenleri genel olarak ya özel harcamalardan dolayı ya da devlein daha fazla kamu hizmei yapmak isemesi sonucu oluşabilmekedir. Devle harcamalarının yanında, özel kesim aleplerinin hızla arması da enflasyonu ekilemekedir. Ayrıca ekonomideki kredi hacminin sürale genişlemesi, özel kredilerin ükeim harcamalarına yönelmesi de enflasyonis baskıyı arırabilmekedir. Böylece, oplam asarrufların oplam yaırımları karşılamada yeersiz kalması, yaırımların gecikmesi ve üreime açılamaması, alep enflasyonunu belirgin hale geirebilmekedir (Alınok, 2004: 307) Maliye Enflasyonu Üreim girdileri içine giren kalemlerin birinde, birkaçında veya hepsindeki fiya yükselmelerinin genel fiya düzeyini yükselmesi şeklinde oraya çıkan enflasyon, maliye enflasyonu olarak anımlanmakadır (Uysal, 2007: 24; Türk, 1999: 83). Maliye enflasyonuna yol açan nedenler ise, girişimcilerin kâr oranlarını yükselmeleri, vergilerde, ücrelerde, döviz kurlarında meydana gelen arışlar, iklim şarlarının olumsuz olması, doğal afelerden dolayı oraya çıkabilecek azalma yönündeki arz şokları ve uluslararası alanda yaygın kullanımı olan hammaddelerin fiyalarında görülen aşırı arışlar şeklinde sıralanmakadır (Ulusoy, 2006: 194, 195) Yapısal Enflasyon Enflasyonun yapısalcı eorisi ilk olarak Meksikalı ikisaçı Juan Noyala Vazguez arafından oluşurulmuşur yılında yayınladığı makalesinde gelişmeke olan ülkelerde, enflasyonun parasal bir olgu olmadığı, yapısal kaılıklara bağlı bir olgu olduğunu savunmuşur. Daha sonra, 1958 yılında Osvaldo Sunkel in

18 6 makalesi, enflasyonun yapısalcı eorisinin emel aşı olarak olarak kabul edilmekedir. Sunkel makalesinde, Şili deki enflasyonun ekonomik sisemdeki kaılıklar yani esneksizliklerden ve yapısal kısılardan kaynaklandığını savunarak bu fakörlerin yapısal enflasyonu oluşurduğunu öne sürmüşür (Dinçer, 1994: 43). Bu fakörlerin yanısıra, gelişmeke olan ülkelerde, hızlı nüfus arışı, kenleşme ve yaşam koşullarının iyileşmesine bağlı olarak arımsal ürün alebinin çeşilenerek armasının, özellikle ilgili arım ürünlerinin fiyalarında yapısal enflasyon olgusunun oluşmasına neden olduğuna işare edilmekedir (Argy, 1970: 77) İhal Enflasyon Enflasyonun ihal edilmesi, dış ekonomik ve siyasi şarlarda meydana gelen olumsuz değişmelerin, ülkenin ekonomik yapısında meydana geirdiği aksaklıklar sonucunda, iç ekonomik dengelerin bozularak fiya sisemini olumsuz bir şekilde ekilemesi şeklinde anımlanmakadır (Durukan, 1988: 13). Diğer bir anımlamaya göre ise, ihal enflasyon, enflasyonun bir ülkeden diğer bir ülkeye geçişi olarak ifade edilmekedir (Alınok, 2004: 313). Söz konusu bu nedenler ışığında oluşan enflasyonun ılımlı düzeylerde kaldığı sürece ekonomide canlanma yaraacağı ve bu nedenle de ekonomik büyümeyi arıracağı görüşünden harekele, ılımlı enflasyonu desekleyen kuramcılar olmasına karşın, genelde enflasyonun isenmeyen bir olgu olduğu ve önlenmesi gerekiği konusunda görüş birliği bulunmakadır. Zira, enflasyonun ekonomi üzerinde meydana geirdiği olumsuz ekiler ve sosyal yapıda oraya çıkardığı bozulmalar, ilgiyi enflasyonun ekileri konusuna oplamakadır (Kuucu, 2004: 1) Enflasyonun Ekileri Enflasyon sosyal, siyasal, ekonomik sorunlara neden olan çok boyulu bir sorun olarak kabul edilmekedir. Bu bağlamda, enflasyonun olumsuz ekilerini şu başlıklar alında incelemek uygun görülmekedir (Akdiş, 2006: 330) Enflasyonun Ekonomik Ekileri Ekonomi bir enflasyon süreci içerisine girince, ekonomide kaynaklar, ödemeler dengesi ve rekabe oramı üzerinde olumsuzluklar oluşmaka ve bu alanda önemli dengesizlikler gözlenmekedir (Karakayalı, 1995: 271; Akdiş, 2006: 330). Bu

19 7 nedenle, enflasyonun söz konusu bu ekilerinin açıkça oraya konulmasının faydalı olacağı düşünülmüşür Enflasyonun Kaynaklar Üzerindeki Ekisi Enflasyonun kaynaklar üzerindeki ekisi, enflasyonun sebep olduğu belirsizlik kanalıyla oraya çıkmakadır. Söz konusu bu belirsizlik ise, ekonomiyi farklı yollardan ekilemekedir. Belirsizlik, özellikle faiz oranlarının uzun dönemde yükselmesine ve ekonomik değişkenlerin beklenen değerlerindeki belirsizliğin armasına neden olduğundan piyasaların işleyişi olumsuz ekilenmekedir (Olulular ve Terzi, 2006: 2). Çünkü enflasyon özellikle de yüksek ve isikrarlı olmayan enflasyon, enflasyon belirsizliğinin de yükselmesine neden olmakadır. Enflasyon belirsizliği ise beklenen enflasyonun oraya çıkardığı maliyelere ek olarak, ekonomik birimlerin piyasadaki sinyalleri am olarak algılayamamasına, göreli fiya değişmelerinin anlaşılamamasına, gelecekle ilgili olumsuz beklenilerin oraya çıkmasına ve karar alıcıların uzun vadeli sözleşmelere risk primi eklemelerine neden olmakadır. Bu durum da, yüksek faiz oranı ve düşük yaırım düzeyi olarak reel ekonomide kendini gösermekedir. Ayrıca, piyasadaki göreli fiya değişmelerinin algılanamaması yaırımların bileşiminin değişmesine neden olmaka, başka bir ifadeyle ekonomik birimlerin asarruflarını uzun vadeli üreken yaırımlardan kısa vadeli üreken olmayan yaırımlara doğru kaydırmalarına sebep olmakadır (Aran, 2006a: 1, 2). Bu anlamda, enflasyonun yükselmesiyle, kaynakların finans sekörüne doğru akarıldığı ileri sürülmekedir. Finans sekörüne kaynak akarımının ise özellikle imala sekörü gibi üreken sekörlerin kaynak mikarını azalığı, bu duruma bağlı olarak da, ülkenin üreim kapasiesinin azalacağı düşünülmekedir. Zira Frenkel ve Mehrez (1996) da arası 28 ülkeyi kapsayan çalışmalarında, enflasyon oranının yüzde 20 den yüzde 40 a çıkması halinde, imala seköründeki isihdamın yaklaşık yüzde 3 oranında azaldığı sonucuna ulaşmaları, enflasyonun söz konusu bu ekisini güçlü kılmakadır (Frenkel ve Mehrez, 1996: 20, 21).

20 Enflasyonun Ödemeler Dengesi Üzerindeki Ekisi Enflasyon dönemlerinde, iç fiyalar yükselirken ihal malların fiyalarında bir değişme olmaması durumunda ihal malların fiyaları ucuzlamakadır. Diğer bir deyişle, bir malı yur içinden almak dış ülkelerden almaya göre daha pahalı hale gelmekedir. Bu durumda, eğer ihal malların fiyalarında bir yükselme olmaması halinde, ihala armaka, ihraca azalmaka ve dış icare dengesi bozulmakadır. Dış icare açığı oraya çıkınca, ihalaı azalmak veya milli paranın dış değerini düşürmek gerekmekedir. Devalüasyon olarak anımlanan milli paranın dış değerinin düşürülmesi halinde, ihala pahalılaşmaka, ihraca ise ucuzlamakadır. İhalaın pahalılaşması ise, ihal hammaddelerin eminini zorlaşırmaka ve üreimde ihal girdi kullanan yerli endüsrilerin olumsuz ekilenmesine neden olmakadır. Böylelikle de, oplam arz düşebilmeke ve fiyalar yükselebilmekedir (Bocuoğlu, 2007: 95) Enflasyonun Rekabe Oramına Ekisi Enflasyonis bir süreç içinde olan ekonomide, belirli bazı endüsri dallarının kârlılıklarında arışlar olsa da, hızlı enflasyon, ekonominin büünü açısından oralama kâr oranlarının düşmesine yol açmakadır. Bu da serbes girişimciliğe dayanan serbes piyasa ekonomilerinde yaırımları olumsuz ekilemekedir. Öe yandan enflasyondan doğan alep arışını karşılayabilmek için kapasie arırımı gerekmekedir. Faka firmaların başvurabilecekleri kaynakların maliyei, enflasyonun ekisiyle armakadır (Örneğin, enflasyon nedeniyle faizlerin yükselmesi karşısında borçlanma maliyelerinin arması vb.). Bu durum karşısında firmalar, iç kaynaklara başvurmak durumunda kalabilmekedir. İç kaynaklar yeersiz kaldığında ise, firmalar diğer firmalarla birleşme yoluna gidebilmekedir. Söz konusu bu birleşmelerde, nihai aşamada sermayenin ekelleşmesine neden olabilmekedir. Sermayenin ekelleşmesinin sonucu olarak da piyasada oligoposik bir yapı oluşabilmeke ve ekonomideki rekabe düzeyi düşebilmekedir (Akdiş, 2006: 334; Şişik, 1982: 51). Bu açıklamalar çerçevesinde, enflasyonun rekabe oramına ekileri şu şekilde özelenmekedir (Türkkan, 2008: 5, 6);

21 9 - Belirsizliği arırarak yeni girişleri kısılayabilmekedir. - Belirsizliklerden kaynaklanan risklerin algılanma farklılıkları, alıcı ve saıcılar arasında pazarlık marjlarını arırarak haksız rekabee neden olabilmekedir. - Oligopolisik piyasalarda paralel davranış eğilimlerini güçlendirebilmekedir. - Fiya esnekliği düşük olan ve gelir esnekliği yüksek olan malların üreildiği piyasalarda rekabe baskısının oluşmasını zorlaşırabilmekedir. - Tüm üreicileri (piyasa gücü olmayanlar da dahil olmak üzere) fiya koyucu durumuna sokarak, rekabe külürünün gelişmesini gecikirebilmekedir. - Ayakkabı eskime maliyeini arırarak ükeicinin rekabein sağlanmasındaki rolünü güçleşirebilmekedir. Kısaca, makro ekonomik bir olgu olan fiya isikrarsızlığı, mikro ekonomik düzeyde rekabei fevkalade olumsuz bir biçimde ekileyerek ekinsizleşirebilmeke ve buna paralel olarak oluşan rekabe zafiyei firmaların monopolcü gücünü arırarak enflasyonla mücadeleyi olumsuz yönde ekileyen bir fakör haline gelebilmekedir (Türkkan, 2008: 6) Enflasyonun Mali Ekileri Enflasyon, ekonomik ekilerinin yanında, vergi gelirleri, vergi kaçakçılığı ve büçe üzerinde önemli ekilerde bulunmakadır Enflasyonun Vergi Gelirleri Üzerindeki Ekisi Enflasyon sürecinde bazı vergiler; ahakkuk ile ahsila süresindeki zaman farkı nedeniyle değer kaybına uğramakadır. Özellikle gelir vergileri, kazançların oluşuğu yılı izleyen yılda ahakkuk eirilmeke ve aksilerle ödenmekedir. Bu Enflasyon nedeniyle ekonomik birimler yanlarında daha az naki umakadırlar. Ekonomik birimlerin daha az naki umaları, ellerinde nakdi daha kısa sürede biirecekleri ve bankaları ya da ATM cihazlarını daha sık ziyare edecekleri anlamına gelmekedir. Ekonomik birimlerin, daha az naki uarak kalanacakları ilave maliyeler, ayakkabı eskime maliyeleri olarak anımlanmakadır. Bkz. (Şıklar, 2004: 237).

22 10 durumda, özellikle yüksek enflasyon oramında oplanan verginin reel değeri düşmekedir. Olivera-Tanzi ekisi olarak bilinen bu olgu nedeniyle de, kamu gelir kaybına uğramakadır (Paya, 2001: 406) Enflasyonun Vergi Kaçakçılığı Üzerindeki Ekisi Enflasyonis oramlarda, mükellefler reel gelirleri armasa da vergi ödemek zorunda kalmakadırlar. Enflasyon nedeniyle oraya çıkan aşırı kârların vergilendirilmesi, elde edilen gelirin enflasyon sonucu ararak yüksek oranlı vergi dilimlerine dahil olması ve yine enflasyon nedeniyle saın alma gücünde meydana gelen aşınmadan dolayı mükellefler elde eikleri gelirlerinin bir kısmını vergi dairesinden gizleme yoluna gimekedirler (Akaran: Işık ve Acar, 2003: 120). Bu sonuç, vergi hasılaının azalmasına ve Hazine nin kamu harcamalarını finanse emek için borçlanma ya da para basma yoluna gimesine yol açabilmeke, bunun neicesi olarak da faizler ve enflasyon yükselebilmekedir (Işık ve Acar, 2003: 120). Dolayısıyla enflasyon nedeniyle, vergi kaçakçılığın arması özellikle üreime yönelik kamu harcamaları için devlein olanaklarını kısılamakadır. Böylelikle de, arz ve alep dengesizliği sonucu oraya çıkan enflasyon sorununun uzun vadede çözümü zorlaşmış olmakadır Enflasyonun Büçe Üzerindeki Ekisi Gelişmeke olan birçok ülkede mevcu enflasyonis baskılar, bu ülkelerdeki büçe açıklarının daha da büyümesine neden olmakadır. Bu durum, fiya arışlarına bağlı olarak nominal kamu harcamalarının armasına karşılık, kamu gelirlerinin bunun gerisinde kalmasından kaynaklanmakadır (Aaç, 2006: 240; Egeli, 2008: 6; Abdioğlu ve Terzi, 2009: 195, 196). Bununla birlike, enflasyon sonucu büçe açıklarında görülen sürekli arışlar nominal faiz oranlarının yükselmesine ve borç faiz ödemelerinin armasına da neden olmakadır. Birincil açık veri iken, özellikle reel faiz oranının nominal milli gelir büyüme hızından büyük olması halinde borç/milli gelir oranı armakadır. Gelişmeke olan ülkelerin çoğunda büçe ve kamu açıklarının kamu borç soklarını arırması sonucu, poliik ercihlerin ve izlenen Toplam kamu harcamalarından faiz harcamalarının çıkarılması sonucu hesaplanan açığa birincil büçe açığı, fazlasına ise birincil büçe fazlası denilmekedir. Buna göre, Birincil Açık (Fazla)=Büçe Açığı-Faiz Harcamalarına eşiir. Bkz. (Saaçi, 2007: 92).

23 11 poliikaların da ekisiyle vergi gelirleri arış hızı kamu harcamaları arış hızına oranla düşük kalmakadır. Dolayısıyla, birincil açıklar daha fazla görülmeke ve yükselen faiz oranları nedeniyle borç faiz giderlerinin boyuu giderek büyümekedir (Egeli, 2008: 6). Enflasyonun büçe açıklarını arırıcı bu ekilerine karşılık, azalıcı ekileri de söz konusu olabilmekedir. Bunlardan biri enflasyon vergisi olarak oraya çıkmakadır. Buna göre, enflasyon oranındaki arış reel para alebine bağlı olarak açığın finansmanına adea bir vergi geliri gibi kakıda bulunmakadır. Enflasyon oranı yükseldikçe, kişiler ellerinde uukları para mikarını azalmakadırlar. Çünkü elde uulan paranın maliyei yüksek olduğundan kişiler para dengesini çok düşük umak isemekedirler. Böylelikle de, reel para mikarı oplam enflasyon vergisi kadar düşmekedir (Akaran: Egeli, 2008, 7). Enflasyonun büçe açıkları üzerindeki azalıcı diğer bir ekisi ise, kamu borç soklarının reel değerinde bir azalmaya yol açması şeklinde oraya çıkmakadır. Bu sonuç, özellikle öngörülemeyen enflasyon durumunda ve borçlanmanın enflasyona endekslenmemesi durumunda önem kazanmakadır (Akaran: Egeli, 2008, 7) Enflasyonun Sosyal Ekileri Enflasyonun sosyal ekilerinin başında sosyal barışı bozucu ekisi gelmekedir. Buna göre enflasyon sebebiyle, ekonomik kesimler arasındaki gelir paylaşımı mücadelesi kaçınılmaz hale gelmeke ve düşük gelire bağlı olarak aile içi ilişkiler gerginleşmeke ve dayanışma azalmakadır (Meral, 2005: 314). Bu nedenle de, enflasyonun ekonomik ekileri yanında sosyal ekilerinin de oraya konulması gerekmekedir Enflasyonun Gelir Dağılımı Üzerindeki Ekisi Enflasyon düşük ve sabi gelirli hane halklarının daha az mikarda mal ve hizme saın almasına yol açmaka ve gelir dağılımını sabi gelirlilerin aleyhine çevirmekedir (Ulusoy, 2006: 190). Buna karşılık, serbes meslek sahipleri ve işverenler ise üreikleri mal ve hizmelerin fiyalarına enflasyon oranından daha Enflasyon vergisi, kişilerin enflasyon nedeniyle reel para balansları erimesi ve bu erimeyi elafi emek için ükeimlerini kısmaları ve böylece serbes bırakılan kaynakların kamu kesimi arafından kullanılması şeklinde anımlanmakadır. Bkz. (Aaç, 2006: 225).

24 12 yüksek oranda zam yapmak sureiyle kendilerini enflasyonun olumsuz ekilerinden korumakadırlar. Dolayısıyla enflasyon, gelir dağılımını bu kesimin lehine çevirmekedir (Bocuoğlu vd., 2003: 209) Enflasyonun Diğer Sosyal Ekileri Enflasyon dönemlerinde, karaborsa eğilimleri armaka, spekülaif ve haksız kazançlarla zengin olmanın yolunu bulanların lüks ve göseriş harcamaları çoğalmakadır. Bu, bir arafan oplumun ahlaki ve manevi değerlerinde bozucu eki yaparken; diğer arafan kolay zengin olma iseğini arırmakadır (Akdiş, 2006: 337). Bunun dışında, enflasyonun neden olduğu belirsizlik, sosyal ilişkilerde kısa vadeli ve çıkarcı davranışlarının oluşmasına neden olmakadır. Böylelikle oplumun birbirine karşı duyduğu güven duygusu azalmakadır. Bununla birlike, aldaılma duygusu, oplumsal uyumun bozulması, güven unsurunun zarar görmesi, bireylerin kendini oplumdan soyulaması, oplumdaki genç kesiminin gelecekle ilgili beklenilerinin ve umularının olumsuz ekilenmesine sebebiye vermekedir (TCMB, 2004: 8, 9). Sonuç olarak enflasyon, doğurduğu ekonomik, mali ve sosyal ekiler nedeniyle oplumun her kesimini ekileyen ekonomik bir sorundur. Bu ekonomik sorunla mücadele emek için öncelikle enflasyonun kaynağının belirlenmesi gerekmekedir. Zira, enflasyonun kaynağının doğru espi edilememesi sebebiyle yanlış poliikaların uygulanması enflasyonu düşürmek yerine hızlandırabilmekedir. Faka enflasyonun kaynağı, çoğu zaman açık bir şekilde görülememekedir. Örneğin, kayıdışı ekonominin yüksek olduğu ülkelerde oplam alep düzeyi olduğundan daha düşük hesaplanabilmeke, bu da enflasyonla mücadeledeki alep yönlü poliikaların ekinliğini sınırlamakadır. Dolayısıyla, enflasyonla mücadele emek için enflasyonun kendisi kadar, enflasyonun kaynağı olduğu düşünülen değişkenlerin doğru bir şekilde ölçülmesi gerekmekedir. Diğer bir deyişle, enflasyon ile mücadele eme nokasında ekonomi poliikasının hangi araçlarının nasıl kullanılması gerekiği konusunda kesin bir yargıya varabilmek için, enflasyonun nedeni hakkında kesin bir görüşün olması gerekmekedir. Böyle bir görüşün olabilmesi ise söz konusu olguya ilişkin bir modelin oraya konmasına, modeldeki değişkenlerde nedensellik ilişkilerinin

25 13 belirilmesine, özele enflasyonun nedenlerine ilişkin kuramsal bir açıklamanın yapılmasına bağlı olmakadır (Uslu, 1993: 1, 2). Bu nedenle enflasyon ile mücadele edebilmek için enflasyon ile ilgili oluşurulan yaklaşımların incelenmesi ve söz konusu yaklaşımların poliika önerilerinin değerlendirilmesi büyük önem arz emekedir Tarihsel Süreç İçerisinde Enflasyon ile İlgili Yaklaşımlar Enflasyonu açıklamaya yönelik gelişirilen yaklaşımlar, Klasik, Keynesyen, Parasalcı ve Yapısal Yaklaşımlar olarak emelde dör başlık alında incelenmekedir Klasik Yaklaşım Klasik Yaklaşım da, enflasyon para arzının arırılması sonucu oluşmakadır. Bu görüşlerini ise, mikar eorisine dayandırmakadırlar. Klasik Yaklaşım da ekonomi kendiliğinden, başka bir deyişle oomaik olarak am isihdam nokasında dengeye gelmeke, fiyalar genel seviyesini ise para mikarı belirlemekedir. Bu durumda, para arzının arırılması fiyalar genel seviyesini aynı oranda arırmakadır. Klasik ikisaçılar maliye enflasyonu üzerinde durmamakla birlike, onlara göre nasıl bir ekonomide bir gayri iradi işsizlik varsa bunun ek nedeni ücrelerin işçi sendikaları ya da devle arafından yükselilmesi ise, enflasyon gözleniyorsa bunun nedeni de para oorielerinin para arzını arırmış olmasından kaynaklanmakadır (Hiç, 1994b: 399; Kepkep, 1991: 8-11). Faka Klasik Yaklaşım ın bu varsayımları ve poliika çıkarımları, ABD de oraya çıkan ve 50 milyon kişinin işsiz kaldığı, dünya üreiminin yüzde 42, dünya icareinin ise, yüzde 65 oranında azalması gibi olumsuz ekiler doğuran 1929 krizinin ardından sorgulanmaya başlanmışır ( Sanal, 2008). Zira, söz konusu kriz her arzın kendi alebini yaraığı ve işsizliğin ancak iradi bir şekilde oraya çıkığını savunan Klasik Yaklaşım ın emel savlarını geçersiz kılmışır. Klasik Yaklaşım ın bu eksikliklerinin anlaşılması ise Keynesyen Yaklaşım ın oluşmasına zemin hazırlamışır.

26 Keynezyen Yaklaşım Keynezyen Yaklaşım, Klasik Yaklaşım dan farklı olarak eksik rekabe koşullarını vurgulamaka ve eksik rekabein fiyaların yapışkan ve esnek olmamasından kaynaklandığını ileri sürmekedir. Fiyaların esnek olmamasını ise, devlein ve sendikaların fiyalara müdahale emesi; aban ve avan fiya belirlemeleri, sözleşmelerle kısa, ora ve uzun dönem fiyaların belirlemesi nedenleriyle oluşuğunu kabul emekedir. Keynezyen Yaklaşım da fiyaların bu şekilde, esnek olmadığının kabul edilmesi, am rekabe durumunda fiyalardan beklenen arz ve alepeki değişmeleri hemen yansıma işlevinde sorunlara neden olmakadır. Aynı zamanda, fiyaların esnek olmaması, diğer bir anlamda özellikle kısa dönemde arz eğrisinin oldukça yaık olmasına karşılık gelmekedir. Bundan dolayı alepeki değişmeler, arzı ve buna bağlı olarak reel ekonomiyi ekileyebilmekedir. Bununla birlike, ekonomide yaırımcılar, ükeiciler ve asarruf sahipleri belirsizlik oramında hareke emekedirler. Ayrıca, ekonomide am bilgi bulunmamakadır, bu nedenle piyasa ekonomisi ekonomik birimler arasında eşgüdümü sağlamaka zaman zaman zorlanabilmekedir. Dolayısıyla da, ekonomi Klasik Yaklaşım ın öngördüğü gibi am isihdam düzeyinin alında bir düzeyde dengeye gelebilmeke ve ekonomiyi am isihdam düzeyinde dengeye geirmek için hüküme müdahaleleri gerekebilmekedir (Eren, 2006: 69, 70; Erim, 2007: 193; Gordon, 1990: 1115). Bu bağlamda, Klasik Yaklaşım ın parasal modeline karşılık, Keynesyen enflasyon yaklaşımı emelde emek piyasasındaki fiya kaılıklarını dikkae alarak enflasyon kavramını, genel olarak alep-iişli olarak açıklamakadır. Keynesyen Yaklaşım, Klasik Yaklaşım ın enflasyonis öngörülerine sadece uzun dönemde am isihdam kısıı alında rol verirken, arz şoklarının olası enflasyonis ekilerinin de olabileceğini kabul emekedir. Diğer arafan, Keynesyen Yaklaşım da nominal alepe meydana gelen değişmeler, parasal genişlemeden ziyade, ağırlıklı olarak kamu harcamaları, vergiler ve yaırımlar gibi harcama arışlarına bağlı olarak açıklanmakadır (Kibriçioğlu, 2002: 48, 49; Subaşı, 2005: 12; Bronfenbrenner vd., 1963: 601).

27 15 Bu düşüncelerle birlike ve daha sonra Keynesyen düşünce çerçevesinde gelişirilen Phillips Eğrisi yorumuyla da, 1970 lere kadar ikisa poliikalarına hakim olan Keynesyen Yaklaşım, isikrarsızlıklarla mücadelede büyük ölçüde başarılı olmuşur. Ancak, bu arihlerden iibaren yüksek ve sürekli fiya arışları ile beraber işsizlik de armaya başlamışır. Eksik kapasie kullanımı ile birlike ekonomik büyüme hızında yavaşlama olmuş, dış icare açıkları ve ödemeler dengesinde oraya çıkan sorunlar ekonomileri zor durumda bırakmışır. Daha ziyade az gelişmiş ülkelerde görülen eksik kapasie ve işsizliğin yanı sıra, alep arışına rağmen üreim kapasiesinin genişleyememesi, gelişmiş ülkelerde de belirgin bir şekilde yaşanmaya başlanmış ve enflasyonun oluşmasına neden olmuşur. Bu doğruluda, enflasyonu düşürmek için uygulanan alep düşürücü poliikalar ise işsizliği daha da arırarak ekonomik büyüme hızının düşmesine yol açmışır (Pınar, 2006: 88). Söz konusu bu nedenler, Keynesyen Yaklaşım a karşı olarak, hasıla düzeyinin üreken kapasie arafından belirlendiği, fiyaların esnek olduğu ve para arzının enflasyonu ekileyebileceği düşüncelerinin öne çıkığı Parasalcı Yaklaşım ın gelişimini hızlandırmışır (Cukierman, 2008: 1; Hafer, 2001: 14) Parasalcı Yaklaşım Parasalcı Yaklaşım veya Monearizm de, parasal değişmeler ekonomik yaşamı ekileyen önemli bir fakörü oluşurmakadır (Erim, 2007: 246; Frisch, 1977: 1297, 1298; Parasız, 1996: 9, 10) lı yıllarda gelişme gösermekle birlike Monearizm in öncülüğünü büyük ölçüde Milon Friedman ın yapığı görülmekedir. Bu anlamda, Milon Friedman a göre, enflasyon her zaman her yerde parasal bir olay olarak oraya çıkmaka ve parasal genişleme ile deseklenmediği sürece enflasyonun devam emesi olanaksızdır. Bununla birlike, Friedman a göre, maliye enflasyonu geçici bir olaydır ve ancak kısa dönem için geçerli ve önemlidir. Buna karşılık uzun süren enflasyonların nedeni, oplam harcamalardaki arışlar ve özellikle hızlı parasal genişlemedir. Bunu önlemek için ise, Friedman para arzının arışının sınırlandırılmasını; örneğin mili gelir büyüme oranı yüzde üç oranında arıyorsa para arzındaki arış hızının da yüzde üç olarak belirlenmesi gerekiğini ileri sürmüşür (Tunca, 2001: 264, 265; Akdiş, 2006: 350; Kalın, 1989: 92).

28 16 Özele, Monearisler, geçmiş dönemde yaşanan emel ekonomik durgunlukların parasal daralma, emel enflasyonis dönemlerin de parasal genişleme sonucu meydana geldiğini belirmişlerdir. Bir ekonomideki ekonomik dalgalanmaların, en önemli nedeni olarak uygulanan yanlış para poliikalarını kabul eden Monearisler, yanlış para poliikaları uygulamalarından vazgeçilirse ekonominin isikrara kavuşacağını savunmuşlardır (Aaç, 2006: 13). Faka Monearislerin, enflasyonu açıklamada para arzını öne çıkarmaları ve enflasyona neden olan yapısal sorunları dikkae almamalarının farklı ikisadi düşünce ekolleri arafından eleşirildiği görülmekedir. Bu ekollerin başında ise ikisadi sorunları yapısal fakörlere dayandırarak açıklamaya çalışan Yapısalcılar gelmekedir Yapısalcı Yaklaşım Yapısalcı Yaklaşım da, büün ekonomilerde özellikle az gelişmiş ekonomilerde enflasyon, ekonomik yapıdaki bozukluklardan kaynaklanmakadır. Bu nedenle de, enflasyonla mücadelenin ekonomideki yapısal aksaklıkların giderilmesi ile mümkün olacağını savunmakadırlar. Başka bir ifadeyle, Yapısalcılar, ekonomik kalkınmaya yönelik poliikalar uygulamaya konulup bu yönde başarı elde edilmeden parasal isikrarın ve fiya isikrarının sağlanacağını kabul ememekedirler. Yapısalcılara göre, uzun dönemli fiya isikrarının sağlanabilmesi ancak çeşili yapısal aksaklıkların giderilmesi ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasıyla mümkün olmakadır. Az gelişmiş ülkelerde, yapısal bozukluklar nedeniyle, para ve maliye poliikalarının enflasyonla mücadelede yeersiz kaldığını düşünen Yapısalcılar, bu ülkelerin sanayileşme ve kalkınmalarının enflasyonu önlemede belirleyici rol oynadığını belirmekedirler (Çubukçu, 1983: 81, 82; Kepkep, 1991: 31-33; Alkan, 2004: 27, 28). Sonuç olarak, söz konusu eorilerden, Klasik Yaklaşım ve Keynesyen Yaklaşım enflasyonun am isihdam düzeyine ulaşıkan sonra para arzının arırılması nedeniyle oluşuğunu savunurken, Monearis Yaklaşım enflasyonun her zaman parasal nedenlerden kaynaklandığını benimsemekedir. Yapısalcı Yaklaşım ise, bu düşüncelerden farklı olarak özellikle gelişmeke olan ülkelerde görülen enflasyonu yapısal aksaklıklarla ilişkilendirmekedir. Enflasyon konusunda oluşan farklı düşünceler, enflasyon konusunun önemi arırmakla beraber enflasyonla mücadelede

29 17 kullanılacak poliika araçlarını da çeşilendirmekedir. Faka bu çeşililiğe rağmen, enflasyonla mücadelede bazı maliyelerle karşılaşılmakadır. Bu maliyelerin başında ise ekonomik büyüme gelmekedir. Enflasyonla mücadelenin ekonomik büyüme üzerinde oluşuracağı bu maliye, genellikle yüksek enflasyonun kısa bir zaman diliminde düşürülmesinin amaçlandığı durumlarda oluşabilmekedir. Özellikle alep arışlarından kaynaklanan enflasyonun, kısa bir süre içerisinde düşürülmesi için uygulamaya konulan daralıcı poliikalar, enflasyonis oramda maliye kaygısı olmadan çalışan firmaların üreimlerinde yavaşlamaya neden olabilmekedir. Zira, enflasyonis oramlarda, firmalar üreikleri ürünlerin fiyalarını kolaylıkla ükeicilere yansıabilmekedirler. Bu nedenle, enflasyon düzeyinin indirilmeye çalışılması, ekonomik büyümeyi olumsuz yönde ekileyebilmekedir. Enflasyonun ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz ekisi sadece kısa dönemde enflasyon ile mücadele edilmesi sırasında oluşmamakadır. Bunun dışında enflasyon ile ekonomik büyüme arasındaki negaif yönlü ilişki gerek kısa gerekse de uzun dönemde de gözlenebilmekedir. Bu gözlemin oluşmasında ise emelde beş nedenin ekili olduğu ileri sürülmekedir (Berber ve Aran, 2004: 3; Chowdhury, 2002: 22); 1- Enflasyon gelecekle ilgili olumsuz beklenilerin oraya çıkmasına neden olmaka, bu da yaırımları ve ekonomik büyümeyi olumsuz yönde ekilemekedir. 2- Yüksek enflasyon oranı, yüksek enflasyon değişkenliğine neden olmaka ve oraya çıkan belirsizlik ekonomik birimlerin piyasadaki sinyalleri am olarak algılayamamasına sebebiye vermekedir. Sonuça, piyasada oluşan yanlış sinyaller yaırımları ve ekonomik büyümeyi olumsuz yönde ekilemekedir. 3- Farklı sekörlere ai fiyalar farklı oranlarda arığından enflasyon, ileriye dönük yaırım kararlarının ekinliğini bozmaka; bu durum kaynak dağılımını olumsuz yönde ekilemekedir. 4- Enflasyon ulusal paranın aşırı değerlenmesine neden olmaka ve sonuça ihracaı olumsuz yönde ekilemekedir.

30 18 5- Enflasyonun finansal varlıkların değerini düşürmesi nedeniyle, bireyler asarruflarını değerli maden (genellikle alın) ve gayri menkul olarak umayı ercih emekedirler. Değerli maden ve gayri menkule yönelen asarruflar ülkedeki finansal derinliğin az olması dolayısıyla da yaırımları olumsuz yönde ekilemekedir. Enflasyonun yukarıda belirilen maliyeleri, neice iibariyle enflasyonun ekonomik büyüme üzerindeki ekisinin de olumsuz olmasına yol açmakadır. Böylelikle de, bu ekinin ne olarak oraya konulması ile enflasyon ile mücadelenin emel koşullarından birisi yerine geirilmiş olmakadır (Yılmaz vd., 2002: 38) Ekonomik Büyüme Kavramı Ekonomik büyüme, ekonominin üreim kapasiesinin arırılması ve dolayısıyla daha fazla mal ve hizme üreilmesi şeklinde anımlanmakadır (Erek, 2005: 55; Karluk, 2005: 55). Bir başka anıma göre, ekonomik büyüme, kişi başına reel hasıladaki arışlar şeklinde ifade edilmekedir (Gould, 1972: 2). Bu arışlar, ancak uzun dönemde ülkenin üreim ölçeğinin veya poansiyelinin genişlemesi veya daha üreken kullanılması sayesinde oraya çıkmakadır. Dolayısıyla da ekonomik büyüme sorunu, genellikle bir uzun vade sorunu olarak kabul edilmeke ve makroekonomik anlamda daha çok arz cephesince belirlenmekedir. Diğer bir ifadeyle, bir ülkenin üreim imkanları eğrisinin dışarıya veya uzun dönem oplam arz eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olan fakörler ekonomik büyüme kuramlarının konusunu oluşurmakadır. Bu kaymaların arkasında hükümelerin, üreim fakörlerinin verimliliklerini arırıcı eğiim ve eknoloji poliikalarının ve fiziki sermaye sokunu arırıcı al yapı yaırımlarının ekileri de olmakla birlike, reel GSYİH ve reel GSMH daki arış yüzdesi şeklinde de ölçülebilen ekonomik büyümenin üç önemli kaynağı olduğuna işare edilmekedir (Kibriçioğlu, 1998: 207, 208; Parasız, 1997: 5; Erek, 2005: 56). Tasarruf ve yeni sermaye yaırımları: Tasarruf, kısaca harcanmayan gelir şeklinde ifade edilmekedir. Genellikle gelişmeke olan ülkelerde ükeim eğiliminin yüksek olması nedeniyle düşük düzeylerde gerçekleşen asarruf düzeyi yeni yaırımların yapılmasında önem aşımakadır. Başka bir ifadeyle, ülkedeki asarruf düzeyine bağlı olarak, yaırımların gerçekleşmesi mümkün olmakadır. Zira,

31 19 gelişmeke olan ülkelerde asarruf düzeyinin düşüklüğüne bağlı olarak, yaırımların finansmanı dış kaynak kullanımını zorunlu kılmakadır. Bu da, ülkenin dışa bağlılığını arırmakadır. Özellikle, yaırım ihiyacını kısa vadeli yabancı asarruflarla karşılayan ülkelerin, bünyelerinde kriz ihimalini aşımaları mümkün görülmekedir. Bu nedenle, ekonomik büyümeyi isikrarlı bir şekilde sürdürmek için yenileme ve sok yaırımlarının dışında ülkenin uzun vadeli üreim kapasiesini arıran yeni sermaye yaırımlarının arırılması ve bu yaırımların finansmanında kullanılacak asarruf hacminin yükselilmesi gerekmekedir. Beşeri sermaye yaırımları: Üreim fakörleri içinde önemli bir konuma sahip olan sermaye fakörü, son yıllara kadar hep fiziki sermaye anlamında kullanıldığı görülmekedir. Ancak kişisel ve oplumsal özelliklerin üreime olan ekilerinin giderek önem kazanması, söz konusu poziif değerlerin de sermaye olarak kabul edilmesine yol açığına işare edilmekedir. Bu anlamda, arık gelinen nokada sermaye, üreime poziif kakısı olan her ürlü maddi ve maddi olmayan ikisadi değerler olarak kabul edilmekedir. Dolayısıyla, fiziki sermaye de olduğu gibi beşeri sermaye de varlığı nispeinde ekonomik büyümeye kakı sağlamakadır (Karagül, 2003: 81-82). İşgücü arafından içerilen bilgi ve ecrübelerin oplamı olarak anımlanan beşeri sermaye kavramının, son yıllarda önem kazanmasında 1970 li yıllarda gözde olan insan merkezli yaklaşımların rolü olduğuna değinilmekedir. Bu yaklaşımların, emeği üreimde kullanan bir sermaye malı haline geirdiği ve beşeri sermaye adı alında eori ve modellere aşıdığı görülmekedir. Lucas (1988), Grammy ve diğerleri (1996), Cheng ve diğerleri (1997) ve Baro (1988) arafından yapılan analizler, nielikli işgücünü emsil eden beşeri sermayenin ileri eknoloji ürünlerini daha kolay kullanarak üreimdeki verimliliği arırığını oraya koymakadır. Bu duruma, örnek eşkil emesi anlamında, Doğu Asya mucizesini gerçekleşiren Hong Kong, Singapur, Güney Kore ve Tayvan göserilmekedir. Çünkü söz konusu bu ülkelerde ekonomik büyümenin iici gücünü, beşeri sermayeye ya da insana yapılan yaırımlar oluşurmakadır. Zira, Tayvan da devle arafından yılda yaklaşık 7000 öğrencinin yur dışına eğiim amaçlı gönderilmesi bu espii doğrulamakadır (Dura vd., 2004:14; Kozlu, 1995).

32 20 Teknoloji düzeyi: Teknoloji düzeyi, en geniş anlamıyla üreim süreci, ürünün kendisi, üreim ve yöneim organizasyonu, pazarlama ve saış sonrası servis ile ilgili bilgi ve deneyimlerin oplamı veya soku olarak anımlanmakadır. Bu sokaki arışın yani eknolojik gelişmenin ekonomik bakımdan bir anlam ifade edebilmesi için, kâr veya zarar emeyi göze alacak biçimde bir firmada yenilik olarak uygulamaya konulması gerekmekedir. Yenilikle sonuçlanan eknolojik gelişmelerin kaynağı, ilgili firma açısından içsel veya dışsal olabilmekedir. İçsel kaynaklar arasında firmanın kendi araşırma-gelişirme ekinlikleri ve işçilerin, yöneicilerin, mühendislerin, kısacası bir firmanın büün çalışanlarının iş başındaki deneyimlerinin arışı sayılmakadır. Bu ikinci kaynağa, ekonomi lieraüründe yaparak öğrenme veya zaman/deneyim ekonomileri adı verilmekedir. Çoğunlukla piyasa mekanizması üzerinden akli yoluyla gerçekleşen eknoloji ransferi dışında, eknolojik gelişmenin oraya çıkışını ekileyen dışsal nedenler, daha çok ekonomi dışı nielik gösermekedir. Çeşili ülkelerde ve çeşili zaman dilimlerinde eknolojik ilerlemenin oluşuğu oramlar birbirinden çok farklı veya bazen de benzer özellike arihsel, sosyolojik, poliik, psikolojik, külürel, dinsel ve haa raslanısal ekenler arafından oluşurulmakadır (Kibriçioğlu, 1998: 211). Özele, eknolojik gelişme, ekonomik büyümenin görünür sınırlarını aşmanın en iyi yolu olarak kabul edilmekedir. Eğer daha büyük çıkı daha büyük fiziksel girdi gerekiriyorsa, o akdirde dünyadaki çeşili kaynakların arzının sabiliği, muhemelen kişi başına gelirin yükselmesinin bir sonunun olacağı anlamına gelebilmekedir. Ancak birikirilemeyecek ya da yeniden yaraılamayacak girdilerle daha fazla üremenin yönemleri keşfedilmeye devam edildikçe, gelecek birçok yüzyıllarda yaşam sandardının armaya devam ememesi için herhangi bir neden olmayacağı ileri sürülmekedir (Parasız, 1997: 6). Her ekonominin birincil önceliği, gelişme, kişi başına düşen geliri arırarak halkın ekonomik refah düzeyini yükselmekedir. Refah düzeyinin arması ise ekonominin büyümesi ile mümkün olmakadır. Bu anlamda, yüksek büyüme hızları bir ekonomide başarının, düşük büyüme ise başarısızlığın gösergesi olarak değerlendirilmekedir (Tarı ve Kumcu, 2005: 156). Diğer bir deyişle, eksik isihdam durumunda fiili milli hasıla, poansiyel milli hasılanın alında olduğundan, refah

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME 42 Bu bölümde, büyüme sürecini uzun dönemde ekileyebilecek ikisa poliikalarınıı (vergileme,

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN, Zekeriya YILDIRIM, S. Faih KOSTAKOĞLU FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN Yrd.Doç.Dr. Anadolu Üniversiesi,

Detaylı

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN YRD.DOÇ. DR. AHMET AY HAZIRLAYAN

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısalmalar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1Bu Tebliğ, 4628 sayılı

Detaylı

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġsenecek Veriler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

I. Uluslararası Parasal Ortam 1 İÇİNDEKİLER Ön Söz Teşekkür Öğrenciye Editör ün Notu XI XIII XV XIX I. Uluslararası Parasal Ortam 1 1. Döviz Piyasası 3 Döviz İşlem Hacmi 3 Coğrafi Döviz Kuru İşlemi 4 Spot Döviz Kurları 7 Döviz Arbitrajı

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ Yrd.DoçDr. Halil FİDAN Doç.Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ rof.dr. Ahme ÖZÇELİK 1.GİRİŞ Şekerpancarı önemli arım ürünlerimizden

Detaylı

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ,, 15(),71-79 AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ Selim Adem HATIRLI Vecdi DEMİRCAN Ali Rıza AKTAŞ Süleyman Demirel Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım

Detaylı

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır: A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyalar genel düzeyindeki sürekli arışlardır. Temel olarak oraya çıkış nedenleri üçe ayrılır: Birincisi, Maliye Enflasyonu üreim girdilerinin fiyaları

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI DĐNAMĐK OYUN KURAMI ÜZERĐNE BĐR ĐNCELEME VE TÜRKĐYE UYGULAMASI DOKTORA TEZĐ HAZIRLAYAN SĐBEL DUMAN ATAN DANIŞMAN PROF. DR. NĐHAT

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Araşırma ve Para Poliikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler K. Azim ÖZDEMİR Temmuz 2009 Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası

Detaylı

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI TCMB Faiz Kararlarının Piyasa Faizleri Ve Hisse Senedi Piyasaları Üzerine Ekisi Mura Duran Refe Gürkaynak Pınar Özlü Deren

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ASİMETRİK NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ASİMETRİK NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ Uluslararası Yöneim İkisa ve İşleme Dergisi, Cil 13, Sayı 2, 2017 In. Journal of Managemen Economics and Business, Vol. 13, No. 2, 2017 TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

Detaylı

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir Cenral Bank Review ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2009 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası

Detaylı

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ 1.Makro İktisat Nedir?...1 2. Makro İktisat Ne İle Uğraşır?... 4 3. Başlıca Makro İktisat Okulları...5 3.1.Klasik Makro İktisat

Detaylı

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler Dolar Kurundaki Günlük Harekeler Üzerine Bazı Gözlemler Türkiye Bankalar Birliği Ekonomi Çalışma Grubu Toplanısı 28 Nisan 2008, İsanbul Doç. Dr. Cevde Akçay Koç Finansal Hizmeler Baş ekonomis cevde.akcay@yapikredi.com.r

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ Şenkan ALDEMİR (*) Öze: Döviz kuru değişimlerinin TÜFE ve ÜFE bazlı yuriçi fiyalara geçiş süreci, son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardan

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT 8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI 1 STAGFLASYON Stagflasyon: Üretimde görülen durgunluk ve fiyatlarda yaşanan artışın bir araya gelmesidir. - Durgunluk içinde enflasyon: Reel ekonomik

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MAKRO İKTİSADİ ANALİZ Ders No : 0020060027 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI

EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI T.C. Hii Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Đkisa Anabilim Dalı EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI Yusuf MURATOĞLU Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Temel GÜRDAL Hakan YAVUZ Öz Bu çalışmada Türkiye de dış borçlanma

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: A.1. Sabit kur rejimi, sınırlı sermaye hareketliliği ve BP nin eğimi, LM in eğiminden düşükken

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: B.1. Sabit kur rejimi ve sınırsız sermaye hareketliliği durumunda para politikasının etkinliğini

Detaylı

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ UZMANLIK TEZİ Selim DAĞLIOĞLU EKİM - 010 ANKARA T.C. KÜLTÜR

Detaylı

Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ

Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ Yazarlar Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay Yrd.Doç.Dr. Gülay Hız Yrd.Doç.Dr. Musa Türkoğlu Yrd.Doç.Dr. Oktay Aktürk Yrd.Doç.Dr. Temur

Detaylı

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive A Sudy on he Esimaion of Suly Resonse of Coon in Cukurova Region Erkan Akas Faculy of Economics & Admin.Sciences a BIGA 2006 Online a h://mra.ub.uni-muenchen.de/8648/

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Türkiye Ekonomisinde Enerji Tükeimi ve Ekonomik Büyüme Mehme MUCUK * Doğan UYSAL ** Öze Genel olarak enerji, ekonomik ve endüsriyel kalkınma için önemli bir girdi kabul edilmekedir. Ancak enerjinin bazı

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK Üreim Fonksiyonu Yaklaşımına Vurguyla Poansiyel Çıkı Açığı Tahmin Eme Yönemleri ve Yapısal İşsizlik Öğesi: Lieraür Değerlendirmesi ve Türkiye Örneği TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU

Detaylı

FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI

FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI TC YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI İKTİSAT DOKTORA PROGRAMI DOKTORA TEZİ FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI

Detaylı

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK Cenral Bank Review Forhcoming, pp.1-26 ISSN 1303-0701 prin 1305-8800 online 2015 Cenral Bank of he Republic of Turkey hps://www3.cmb.gov.r/cbr/ ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA

Detaylı

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER NİSAN 2014 Birleşmiş Milletler (UN), Uluslararasın Para Fonu (IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalınma Teşkilatı (OECD) ve Dünya Bankası nın (WB), küresel

Detaylı

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL Çalışmanın Amacı Finansal serbesinin başladığı 1990 sonrası dönemini kapsayan süreçe Türk Lirası nın değerlenmesinin Balassa- Samuelson

Detaylı

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI Sayı: 2002-21 14 Mart 2002 BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI I. GENEL DEĞERLENDİRME 1. TÜFE ve TEFE aylık artışları Şubat ayında sırasıyla yüzde 1,8 ve yüzde

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Ahu Soylu, Mein Türkay* Koç Üniversiesi Endüsri Mühendisliği Bölümü Sarıyer, İsanbul ahusoylu@ku.edu.r,

Detaylı

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY / www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 hp://dx.doi.org/10.17719/jisr.2018.2860 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC

Detaylı

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası Türkiye de Tükeim Eğilimi ve Maliye Poliikası Oya S. Erdogdu * Leven Özbek ** *Ankara Üniversiesi Siyasal Bilgiler Fakülesi İkisa Bölümü, Cebeci, Ankara ** Ankara Üniversiesi Fen Fakülesi İsaisik Bölümü,

Detaylı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır. 97 BÖLÜM 6. KAMU BÜTÇESİ ve MALİYE POLİTİKASI (KEYNESYEN MODEL DEVAMI) Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016 ORTA VADELİ PROGRAM (2017-2019) 4 Ekim 2016 İçindekiler 1. Dünya Ekonomisi 2. Orta Vadeli Programın Temel Amaçları ve Büyüme Stratejisi 3. Orta Vadeli Programın (2017-2019) Temel Makroekonomik Büyüklükleri

Detaylı

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Türkiye de Büçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Asuman OKTAYER * Öze Geleneksel yaklaşıma göre enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur. Bununla birlike yapılan araşırmaların çok bir

Detaylı

EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI GENEL İKTİSAT PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Ali ÇINAR Danışman Yrd.

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

ENFLASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI

ENFLASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI LASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI Harun TERZİ (*) Sabiha OLTULULAR (**) Öze: Bu çalışmada enflasyon-büyüme-sabi sermaye yaırımları arasındaki ilişki korelasyon, zaman serileri analizleri

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ SORU 1: Aşağıdakilerden hangisi/hangileri tüm dünyada görülen artan işsizlik oranını açıklamaktadır? I. İşsizlik yardımı miktarının arttırılması II. Sendikalaşma oranında azalma III. İşgücü piyasında etkin

Detaylı

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır.

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır. Ders Notları Dr. Murat ASLAN Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır. genişleme trend Daralma Kriz, küçülme 12,00 Reel Büyüme Hızı Oranı 1950-2008

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ * İşsizlik ve İnihar İlişkisi: 1975 2005 Var Analizi 161 İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferha TOPBAŞ * ÖZET İşsizlik, birey üzerinde olumsuz birçok soruna neden olan karmaşık bir olgudur.

Detaylı

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi Yabancı Sermaye Yaırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Ekisinin Türkiye Bağlamında Tes Edilmesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf DEMİR Süleyman Demirel Üniversiesi, İİBF. Öze Bu çalışma; uluslararası sermaye harekelerinin

Detaylı

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cil: 3 Sayı: 2 Nisan 203 ss. 8-94 İhraca ve İhalaın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi: Türkiye Örneği The Effecs of Expors and Impors on Economic Growh: Turkey Case

Detaylı

MALİYE POLİTİKASI II

MALİYE POLİTİKASI II DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİYE POLİTİKASI II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Türkiye ye Yönelik Uluslararası Turizm Talebinin Belirleyenleri: Panel Veri Yaklaşımı The Deerminans of Inernaional

Detaylı

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : 1308-7444 scavdar@yildiz.edu.tr 2010 www.newwsa.com Istanbul-Turkey

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : 1308-7444 scavdar@yildiz.edu.tr 2010 www.newwsa.com Istanbul-Turkey ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2011, Volume: 6, Number: 4, Aricle Number: 3C0085 SOCIAL SCIENCES Received: May 2011 Acceped: Ocober 2011 Şeyma Çalışkan Çavdar Series : 3C Yildiz

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cil 3, Sayı 6, 2007, ss. 8 88. TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ Arş.Gör. Erman ERBAYKAL Balıkesir Üniversiesi

Detaylı

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012 Türkiye de Fındık Üreim Alanlarının Armasında Deseklemelerin Ekisi Selma KAYALAK 1 Ahme ÖZÇELİK 2 1 Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Çanakkale 2 Ankara Üniversiesi

Detaylı

ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİN ÜRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİN ÜRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Doğuş Üniversiesi Dergisi, 9 (2) 2008, 191-206 ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİN ÜRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ EFFECTS OF INFLATION UNCERTAINTY ON OUTPUT: THE CASE OF TURKEY Mübariz HASANOV Haceepe

Detaylı

CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI GENEL İKTİSAT PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ VE TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA Güner POLAT

Detaylı

KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Yüksek Lisans Tezi Nilay ÜNSAL Ankara-2012 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ SONUÇLARI DURUM TESPİT ANKETİ MESLEK KOMİTELERİ Haziran 15 Ekonomik Araştırmalar Şubesi 1 1 1 8 6 115,5 SANAYİ GELİŞİM ENDEKSİ 97,6 66,3 81,4 SANAYİ GELİŞİM ENDEKSİ (SGE) (Üretim, İç Satışlar, İhracat,

Detaylı

Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bankacılar Dergisi, Sayı 68, 2009 Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Doç. Dr. Haydar Akyazı * - Ayku Ekinci ** Bu çalışma, enflasyon hedeflemesi (EH) döneminde ilk defa ciddi

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul)

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul) 6. Konut Piyasası 16 yılında Türkiye ekonomisinde görülen yavaşlama konut piyasası gelişmelerinde de görülmektedir. Konut fiyat gelişmelerine bakıldığında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından

Detaylı

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ Cenral Bank Review Vol. 10 (July 2010), pp.23-32 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2010 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ

Detaylı

İKTİSADİ DALGALANMALAR ve MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASINDA YÖNTEMLER

İKTİSADİ DALGALANMALAR ve MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASINDA YÖNTEMLER İKTİSADİ DALGALANMALAR ve MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASINDA YÖNTEMLER I. İKTİSADİ DALGALANMALAR Her ekonomi zaman içerisinde bazı dalgalanmalar gösterir. Başka bir deyişle ekonomik gelişme düz bir trend

Detaylı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme: Yatırım ve Tasarrufun Fonksiyonu Büyüme : Büyümenin Temel Unsuru : Üretimin Temel Faktörleri : Üretimin Diğer

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı